Katalog

Cumhuriyet İmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Gcneİ Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Yazıişleri Müdürlen: İbrahim Yıldız. DinçTayanç(Sorumlu), #Haber Merkezi Mü- dürü: Hakan Kara Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent Kızanlık • İsühbarar. Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman # Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay •Haber Müdürü: Doğan Akın AtatürkBul- vanNo:125, Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel- 4195020 (7 Hat). Telex: 42344. Fax- Müessese Müdurü Erol trkut •Koordına- tor- Ahmet Korulsan • Muhasebe: Bülent Ve- (4H195027«İzmırTemsılcısi:SerdarKızık, H.ZıyaBK. 1352 S 2 3Tel:4411220 ner • İdare Hüseyin Gürer •tşletme: Onder Telex: 52359. Fax: 4419117 «Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu tnönü Cd 119 Ç d * «Bılgı-lşlem Naillnal • BilgisayarSıs- S. No: 1 Kat: 1. Tel: 3522550-3522601-3522492. Tele\ 62155,Fdx 3522570 tem: Munı>etÇiler •Reklam Rehalşıtman > avmdavuı ve Basaıc Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yd\ıncılıV. A Ş Tu'rkoca'pCad. 39 41 Cağaloğlu 34334 tst PK 246İstanbulTel (0 2i:)5i:O5O5COhdl)Teto ::246. fdx (0:12)513859? 14HAZ1RAN1994 İmsak. 3.25 Guneş: 5 24 Öğle: 13.09 Ikındi: 17 08 Akşam-20 43 Yatsı: 22.34 Kralîçe İstanbul'da seçilecek • tstanbul Haber Servisi- Bu yıl 6."sı düzenlenecek olan Miss Model of the World (Dünya Mankenler Kraliçesi) yanşması 18 haziran günü Ataköy'deki Holiday Inn Crowne Plaza Oleli'nde yapılacak. Türkiye'yi Başak Gürsoy Mankenlik Ajansı'na bağlı Esra Dop'un temsil edeceği yanşmaya 40"a yakırı ülkeden manken ve fotomodel katılacak. Yanşmanın finalinde Zühal Yorgancıoğlu, Cemil İpekçi. Roman Butik, Gizmo, Gottex ve Atasay Kuyumculuk'un kreasyonlan sunulacak ve Nükhet Duru bir konser \ erecek. (Fotoğraf. MUHARREMAYDIN) 2. Liselerarası Step Yanşması • İST ANBUL (AA> Reebok 2. Liselerarası Step Yanşması. 15 haziran çarşamba günü İstanburda yapılacak. Hillıside Club'da gerçekleşünlecek yanşmaya; Boğazıçi Lisesi. Alanur Öğuz Lısesı. Marmara Kolejı. Kartal L'luğbey Lisesi. Özel Anakent Lisesi. Tarabya Kemal Atatürk Lisesi. Kadıköy Kız Lisesi. Ata Lisesi. Kültür Lisesi ve İtalyan Lisesi katılacak. Yanşmalarda ilk üçe giren liselere. Reebok \e Diet Cola tarafından çeşıtlı ödüller verüecek. Sıcaklarda beslenme önerileri •ANKARA (AA)- Havalann ısınmasıyla birlikte insanlarda halsizlik. iştahsızlık. lerleme ortaya çıktığı belirtilerek. sulu besinlerinherzamankinden fazla tüketilmesi önenldi. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretım üyesi Doç.Dr. Yascmın Beyhan. yaz me\ sıminın gelmesıy le hava sıcaklığının arttığını ve kişilerin aşın terleme ile su kaybettığıni söyledi. Beyhan."YazayIannda besin seçimı, besinlerin pişirilme yöntemi v e temizliği ıle saklanmasına ayn bir özen gösterilmelıdir. Alerji y apabilme özelliği bulunan yumurta \e yağlı etlerden kaçınılması gerekir. Kurubaklagilkr. balık veya tavuk, yazın gereksinmeye göre tüketilebilecek besinlerdir. Süt. yoğurt. pey nır de gereksinme ölçüsünde yenılebilır. Sebze ve meyveler de rahatlıkla tüketilebilir. Ancak. bunlann temiz olmasına özen gösterilmeli."' Yaz ishaline dikkat • ADANA (AA) - Türkiy e'de her yıl. yaz ishaline y akalanan ve çoğunluğu kırsal kesimde yaşayan 30 bin çocuğun, ailelerin bilinçsizliği yüzünden ölüme yenik düştüğü bıldirildi Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Enfeksiyon Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Necmi Aksaray yaptığı açıklamada. ishalde su kaybının yanı sıra bilinç eksıkliğinın de önemli bir sorun olduğunu söy ledi. Hastalığın. özellikle yaz ay lannda ve 0-2 yaş grubu çocuklar arasında etkili olduğunu anlatan Prof.Dr. Aksaray şöyle konuşlu: "Bekleyen. ıyi yıkanmayan ve kanalizasyon kanşan içme suyu tüketenlerde. kann ağnsıyla başlayan rahatsızlık. vücudun su dengesini altüst eder. Sürekli su kaybı. giderek halsızliğe yol açar. Ağız yoluy la giren \ e vücudu etkisi altına alarak ishale neden olan enfeksiyonlar. daha sonra amipli dizanteriye dönüşür." Avrupa, yiyeceğe az para ayırıyor • ANKARA (ANK A) - Av rupa Topluluğu ülkelerinde. harcamalarda y iyecek içecek \ e sigaraya aynlan pay azaldı. Eurostat'ın yaptığı bir araştırmaya göre AT ülkelerinde yiyecek, içecek ve sigaraya yapılan harcamalarda bir azalma yaşandığı. hizmet sektörüne yapılan harcamalarda ise artış olduğubelirlendi. Araştırmaya göre 1977 yüında AT ülkelerinde bir ailenin harcamalan arasında yiyecek. içecek v e sigaray a aynlan pay yüzde 25.2"lik bir yer tutarken bu harcama 1993 yılında yüzde 2O'yedüştü. Sakat doğumlara yol açan 'Thalidomide' adlı ilaç tekrar piyasaya sürülünce Brezilya 'dafelaketler yeniden yaşanmaya başlandı Anneadaylan,dikkat! . _ ' on zamanlarda Brezilya'da dünyaya gelen 46 sakat çocuk Thalidomide kurbanı. Belo Hbrizante kentinde, elsiz ve ayaksız olarak dünyaya gelen Rafael'in öyküsü, 33 yıl önce 12 bin çocuğun sakat doğmasına neden olan meşhur ilacın yıllar sonra yeniden gündeme geldiğini haber veriyor. A. halidomide Kurbanlan BirliğT adında ilacın yan etkileri konusunda kamuoyunu aydınlatma görevıni üstlenen bir grup gönüllü, 'Sakat doğum yapan cahil kesim, Tanrı'nın kendilerini cezalandırdığını düşünüyor' diye konuşuyor. Yasadışı labratuvarlar ise ilacı reçetesiz satmayı sürdürüyor. Çeviri Senisi- 33 yıl önce sakat doğumlara yol açan Thalidomide adlı ilacın tekrar piyasaya çıktığı. benzer felaketlere yol açtığı bildiriliyor. Bu ilaç ile ilgili son gelişmeleri konu yapan Tıme dergisi, ilacın doktor gözetıminde ahnması durumunda. cüzam dahil pek çok hastalığı tedavi ettiğinı kaydedıyor. Son günlerde Brezilya'da dünyaya ge- len 46 sakat çocuk Thalidomide kurbanı. Elsiz ve ayaksız dünya\a gelen Das Do- res'in öyküsü. 33 yıl önce 12 bin sakat ço- cuğun doğumuna yol açan meşhur ilacın yıllar sonra yeniden gündeme geldiğini haber veriyor. İlaç. zararlan ortaya çıkıp. uyku ilacı olarak kullanımı yasaklandı- ktan sonra ne >azık kı tümüyle ortadan kaybolmadı. Çok kısa zamanda piyasaya geri dönerek geniş bir kullanıcı potansi- yelıne kavuştu Dikkatli kullanıldığı zaman ilacın va- rarh olduğunu kimse vadsımıyor. Yanlış kullanımı ise çok trajik yan etkilere yol açıyor; "Thalidomide bebekleri'". ABD'de denetim altında İlacı kullananlann ilaç ıle ılgılı yetenn- ce bilgilendirilmediği durumlarda fela- ketler zincirleme geliyor. İlacı satan ve dağıtan şirketlerin hastalan uyarmadığı ve >an etkilerini sakladıklan gözleniyor. ABD'de Thalidomide'in kullanımı çok sıkı denetim altında. oysa dünyanın geri kalan kısımlannda aynı kurallar geçerli değil. İlacın yol açtığı felaketlerden he- men sonra. bilim adamlan ilacın cüzam tedavisinde mucizeler varattığını ortaya çıkarttı. Bunu izleyen yıllarda yapılan ile- ri araştırmalar. ilacın a>nca kemik iliği ameliyatlanndan sonra ortaya cıkan yan etkilerin önlenmesinde, tüberküloz. hatta son yıllarda AIDS tedavisinde son dercce yararlı olduğunu gösterdi. 300 bin cüzamlının bulunduğu Brezil- >a, bu ilacın en büyük üreticisı. Yaklaşık 30 bin kişi hastalığın yol açtığı dayanıl- maz acılara tahammül edebilmek ıçin ila- cı alıvor. Kortıkosteroidler, Thalido- mide'in bulunmadığı durumlarda tek se- çenek. Ancak. Kortikosteroidlcr, Thalio- mıde kadar hızlı \e etkili değil. Santa Isa- bel cüzamlılar kampında kalan 24 ya- şındaki Irani. ağnlannın dayanılmaz bo- yutlara ulaştığını. Thalidomide'in yar- dımı ile bu ağnlardan kurtulduğunu an- latıyor. Ancak, Irani ilacı doktor gözeti- minde aldığı ıçin şanslı. Hastanede kendi- sıne ilaç \enlirken. sürekli olarak hamile olup olmadığı denetleniyordu. Ne yazık ki. bazı doktorlar ilacı tavsiye ederken hastalan yan tesirleri konusunda uvarmı- yorlar. Diğcr taraftan okuması >azması olmayan fakir hastalar ilacı son derece bı- linçsizce kullanıyor. Tehlike büyüyor Brezilya'da Thahdomıde'ı üretme hak- kı iki şirkete venlmekle birlikte >craltında ürelım yapan yasadışı laboratuvarlar ila- cı. reçetesi olmadan da satıyorlar. Sakat doğumlara yol açan bu olgu giderek tehli- keli boyutîara ulaşıyor. "Thalidomide Kurbanlan Birliği 1 '' adında ilacın van etkı- lcri konusunda kamuovunu a>dınlatma görevıni üstlenen bir gönüllü grubu. "Sa- kat doğum vapan cahil kesim, Tann'nın kendilerini cezalandırdığını düşünüyor" diye konuşuyor. • Belgrad Ormanf nda çoğunluk "ortadirek"te. Yol kenannda "piknik sektörü" oluşuyor. MangaL kömür. şiş. plastik bidon, tüpgaz, şapka, tişört, top, hamak, mayo, ekmek, kolalı ve alkollü içecekler, buz, domates, karpuzlarla dolu tezgahlar, Belgrad Ormanrmn girişine kadar uzuyor. HATÎCETUNCER Yemcklerini büyük bir keyifle yiyenlerin aklına hemen hamaklara uzanıp kestirmek geliyor. Ancak annesinin kucağında yatma sırasını bekleyen minikler babalannı pek de rahat bırakmıyor. Salt dinlenmek için gelenlerin yanı spor yapmaya gelenlerde dolduruyor Belgrad Ormanı'm. Ancak kendi uğraşlanna dalan piknikçiler aralanndan koşarak geçen bu gençlerin farkına bile varmıyor. Belgrad Ormanı, hafta sonlan. kentin gri tonlanndan kaçan İstanbullular ıçin yeşil birsığınak. Hafta boyunca asfaltlara, kaldmmlara basan ayaklar. orada kentin yorgunluğunu toprağa bırakıyor. Fazla kilolanndan kurtulmak. form tutmak isteven "seçkin konuklar"ından oksijeni esirgemeyen Belgrad Ormanf nda çoğunluk "ortadirek"te. Kentin trafıği hafta sonu biraz rahatlarken. Maslak'tan Bahçeköv yoluna dönüşte uzun bir araba kuy ruğu başlıyor. Yol kenannda "piknik sekt6rü'"çoktan oluşmuş. Mangal. kömür. şiş. plastik bidon. tüpgaz, Şapka, tişört, top. mayo. ekmek, kolalı içecekler. buz. domates, karpuzlarla dolu tezgahlar. Belgrad Ormanı'nın girişine kadar uzuyor. Mangaldan çıkan nefis et kokulan ciğerleri dolduruyor Araç başına kırk bin Hra ödenerek girilen orman. veşili "piknik cümbüşü"ne kanşmış. rengarenk karşıhyorinsanı.Çeşmeyedoğru, başında çocuklann sıra beklediğı plastik bidonlardan uzun bir \ol oluşmuş. Mangallardan tüten duman. nefıs et kokulanyla birlikte cığerlere doluyor. Herkesin keyfi \erinde görünüyor. Çalışanlann işyerindeki amirini. öğrencilerin kınk notlannı düşünmeye hiç niyeti \ok. Kadınlar mutlu, kocalar arada bir mızıksa da e\ deki kadar aksi değil. Döşekler serilmiş. kimı tatlı tatlı kestiriyor, kimi iskambil oynuyor. kimisi çayını yudumluyor. Genç aşıklar sakin köşelere çekilmeyitercihediyorîar Kannlannı börekler. dolmalar. ızgaralarlado> uranlarçoktan hamaklanna yerleşmiş. Geç gelenler. ellerinde battani>eler. torbalarla. ip atlay anlar, salmcakta sallananlar. top oynayanlar arasında iyi biryerbulma telaşıyla koşuşturu\or Piknikçiler. ormanın değişik kesimleri > erine bir araya yığılırkcn genç aşıklar sevdalarını sakin köşelerde yaşamayı tercih edi>or Sevgilileri "romantizme''' sürükleyen kuşcıvıltılannınrakibi. sesısonuna kadar açılmış tc\plcr. çılgın gençlerin elinde ormanı dolaşı>or. Antrenmana gelen karate kursu öğrencilerine verilen canhıraş komutlarıiseduvmamakmümkün değil. Güneş ışıklarını ağaçlar arasından \ avaş yav aş çekerken geri> e dönüşbaşlıyor. KenlartıkdahakolaN yaşanabilir. yeşilden alınan güçle... 'Üzüntüden ağlachm' Be>az battaniyeye sanlmış Rafael'ın göriinıüsü dığer bebcklerden farklı değıldı. Ancak annesı, Lu- ciene das Dores, çocuğun altını değiştırmek içın bat- tanı>e\i açınca ortaya şok edıcı bir görüntü çıktı: Rafael in elleri \e a\aklan yoktu. BrezıKa'nın Belo Horizante kentinde vaşayan 23 vaşındaki Das Do- res. bebeğınin durumuna ılışkin şunlan sövlüvor: "Bebeğimi bana ilk kez gösterdikleri zaman iizüntü >e saşkınlıktan ağlama\a başladım. Bebeğim \alnı- zca bir gövde \e kafadan ibaretti. \tah>olmuştum. Kendimi öldürmek istedim." Das Dores bebeğınin sakat doğmasından dolayı kendini suçlu>or. Hamı- leliği sırasında Thalidomide adındakı sakmleştıncı- \ı kullandığını. ilacın bebeğıni bu hale getıreceğını aklına bıle getırmedığıni söylü>or Ulusal çevre Polltlkaları Panell Çevre suçları, hukuk düzenine entegre edilmeliİstanbul Haber Senisi - Yıldız Teknık Üniversitesi (YTÜ) Çe\re Mühendisliğı Bölümü ıle Türkıye Tabıatını Koruma Derneği (TTKD) İstanbul Şubesi'nın ortak- laşa düzenlediği "Ulusal Çe>re Po- litikalan" konulu panelde. Türkıve hukuk düzenine "çetre suçları" ka\ramının da gelıştinlerek entegre edilmesı gerek- ^ ^ kalkınmanın gerçekleştirilmesi ve global çevrenin korunmasında uluslararası alanda ışbirhğı yapıl- ması gerektiğıni anlattı. Çevre deyınce genellıkle toprak. su ve hava kırlılieinın ele alındığını behrten MSÜ Şehır ve Bölge Plan- lama Bölümü'nden Prof. Dr. Sü- mer Gürel. sosval, kültürel ve eko- _ _ ^ _ _ ^ > ^ _ ı ı ^ ı ^ _ _ ^ _ ^ _ ^ ^ ^ _ ı _ _ > nomik çevre , , , , _ , . , - • • . . kırlılıeınden de Yıldız Teknık Üniversitesi S ÖZ eimek ge- ÇevreMühendisliği Bölümü ile rektiğım söv-îe- tiei belirtildı "YTÜ Odı- torvumu'nda düzenlenen ve Prof Dr Ruşen Keleş'ın vöneı- tiği panele. TTKD İstan- bul Şube Baş- kanı Mehmet Ali Cökberk. Çevre Mühen- dısliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ferruh Er- türk. Prof. Dr Sümer Gürel. Prof. Dr İbra- him Kaboğlu, Mımarlar Odası İstanbul —^——^—~— Anakent Şube Başkanı Oktav Ekinci ile Çev re Bakanlığı temsılcisı Ali Rıza Yılmaz katıldı. Panelin açış konuşmasını vapan Mehmet-Alı Gökberk. çev re devın- ce akla çöpün geldiğini. bu nedenle de çev rev le ilgili günlerde çöp top- lama kampanyalan vapıldığını be- lirterek. "Çe>Tenin sadece çöp olma- dığını bir türlü anlatanıadık" dedi. YTÜ Çev re Mühendısliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ferruh Ertürk de. çevrenin ihtivacına uvgun bir Türkiye Tabiatını Koruma Derneği'nce düzenlenen panelde çevreciliğinçöp toplamaktan ibaret olmadığı belirtildı. Prof. Ertürk. çevrenin ihtivacına uygun bir kalkınmanın gerçekleştirilmesi ve global çevrenin korunması için uluslararası alanda işbirliği yapılması gerektiğini vurguladı. di. Gürel. BM'- nın savaşlar- dan daha önemlı sonuç- lara vol açan çevre konusun- da vaptınm gü- cünü kullan- madığını ka\- dettı. Marma- ra Ünıversitesi Hukuk Fakül- tesı'nden Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da. Türkışe Ana- vasası'nın mül- j hakkını çevre hakkına göre daha koruvucu bir şekılde düzenlendiğıne dikkat çekti. Kaboğlu. "Çe\re suçu ka>- ramı geliştirilip hukuk düzenine en- tegre edilmesi gerekir" dıve konuş- tu. Mimarlar Odası İstanbul Ana- kent Şube Başkanı Oktav Ekinci ise. ulusal kalkınma polıtikasının ülke değerlerinin paraya çevrilmesi şeklinde biçimlendiğıni. çevre poli- tikalan önündeki en büyük soru- nun. bu rant ve vağma polıtıkası ol- duğunu söyledi. 400 yıllık yeraltı kenti DIYARBAKIR(Cumhuri\et Büro- su) - Mardın Kapı semıındekı Köşk- ler Mahallesı'nde. 400 vıllık bir ye- raltı kentı bulunduğu öne sürüldü. İhbarlan değerlendiren Malı Şube görevlılennın olayı Müzeler Müdür- lüğü'ne bildirmesi üzenne. söz konu- su yerdc ınceleme yapılarak bir rapor hazırlandı. Kültür Bakanlığı'na gönderilen ra- porda şöyle denildi:"Yeraltı şehrinin giriş yeri olarak gösterilen kay alıklar- da herhangi bir giriş görülmemiş olup. yoğun kaya yıkıntılan tespit edilmiş- tir. Kayalığm hemen altında iki odası ve büyük havuzu halen avakta duran bir köşk kalıntısı görülmüştiir ' Yeraltı kentinm gınşı olduğu sav- lanan Köşkler Mahallesi'ne giden Başkomiser "V'üksel Babal. şunlan söyledi: "İhbarlarda, Köşkler Mahal- lesi'nden başlayıp havaalanına kadar uzanan bir y eraltı şehri olduğu belirtil- di. Görenler, yeraltı şehrindeki evlerin arasından suİann aktığını söylüyor- lar." 'Yapay zeka'nıngelecektekihedefleri İstanbul Haber Senisi- İçinde bulunduğumuz yüzyılda bügi- sayarlann mühendislik ve muhasebe uygulamalanna ginnesiyle birlikte or- taya çıkan teknik imkanlar insanlan. bu bilgisayarlann. düşünme gibi bazı zihinsel fonksiyonlan gerçekleştirmek üzere programlanabileceğı düşüncesı- ne götürmüş. böylece belli başlı üniver- site ve araştırma merkezlerinde bir "zeki program" geliştirme yanşı baş- lamış. Bu çalışmalar "yapay zeka"nın ortaya çıkışının psikolojik ve sosyal moüvasyonlan olmuş. İkınci Dünya Savaşı sonrasında bir bilim dalı olarak ortaya çıkan yapay zeka ilk dönemlerde insan davranış- lannı taklıt eden makineler y apma sa- natı olarak tanımlanmış. Yapay ze- • İkind Dünya Savaşı sonrasında bir bilim dalı olarak ortaya çıkan yapay zeka ilk dönemlerde insan davranışlannı taklit eden makineler yapma sanatı olarak tanımlandı. Yapay zekanın ciddi bir araştırma dalı olarak ortaya çıkışı ise 1956yılında Dartmouth Koleji"nde vapüan "Yaz Araştırma Projesi" sırasında gerçekleşti. kanın ciddi bir 'araştırma dalı olarak ortaya çıkışı ise 1956yılında Amenka'- da Dartmouth Koleji'ndc yapılan "Yaz Araştırma Projesi" sırasında ger- çekleşmış. Günümüzde hızlı bir gelişme göste- ren yapay zeka araştırmalan için ülke- mizde de TÜBİTAK Marmara Araş- tırma Merkezi'nde konuyla ilgili bır bölüm kuruldu. Bölümün başında bu- lunan Dr. Şakir Kocabaş yapay zeka konusu ile ilgili sorulanmızı yanıtladı: - Yapay zekanın tanımını yapabilir mısınız? Şakır Kocabaş: Yapay zeka. beyni belli bır düzeyde ıncelemek, bunlan bir bilgisayar programı yardımıyla anla- maya çalışmak ve bu fonksiyonlann bir kısmını bilgisayar sisteınlerine uy- gulamak. - Yapay zeka hangi alanlarda uygula- nıyor? Şakir Kocabaş: Yapay zekanın en başanlı olduğu alanlar "Ups" ve "Pro- log gibi yapay zeka programlan yaz- mada kullanılan bilgisayar dilleri; gö- rüntü tanıma ve sınıflandırma gerek- tiren işlerde kullanılan yapay nöron ağ- ları; uzman sistemler bilgı tabanlı pro- ses kontrolü, bılgi tabanlı modelleme ve veri tabanlanndan bilgi çıkanmı gibi alanlar. Uzman sistemler günümüzde banka- cılıktan endüstriyel planlamaya. tıptan matematiğe ve tanmdan turizme kadar hemen her alanda kullanılmakta. ger- çek zamanlı bilgi sistemlerinden i^e en- düstriyel proses kontrolü. sivil hava- cılık, askcri harekat. eğiüm ve yöneümi gibi alanlarda faydalanılmakta. - Yapay zeka çalışmalarının amacı nedir? Şakir Kocabaş: Genel olarak yapay zekanın iki temel amacı var: Bırincisi beyin fonksiyonlannı anlamak. ıkincisi bunlan bilgisayar sistemlerine uygula- mak ve insanın yaptığı bazı zeki davra- nışlan bilgisayarlara yaptırmak.