Katalog

1HAZİBAN1994ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYfA HABERLER Özden'edestek • ANKARA (cumhuriyet Bürosu) - Ankara Barosu Başkanı Erdal Merdol, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden hakkında gerçekleri araştırmadan bir karalama kampanyası başlatığım belirterek, bu girişimi kmadıklanra bildirdi. Merdol, dün yaptığj yazılı açıklamada. bazı çevrelerin olayın aslını araşürmadan ve gerçeklere gözlerini yumarak yanlı yayın sürdürdüklerini belirterek, "Bundan bir sonuç almalan mümkün değildir" dedi. Merdol. açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Cumhuriyetimizin temel niteliğine sahip çıkmayı, insanlık ve hukukçu olmanın borcu sayan mahkeme başkanının. ödün vermezbu tutumunu ve kamuoyunu aydınlatmada gösterdiği • çabadan rahalsızlık duyan çevrelerin, bunu , hazmedememelenni ibretle izliyoruz. Kamuoyunun kafasını kanştırmaya yönelik yayınlann ve beyanlann yalan niteliklerinin gıderek ortaya çıkacağına ve gerçeklenn her zaman olduğu gibi egemen olmaya > devam edeceğine inanıyoruz."' ÇGD FlJ üyesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Gazeteciler Derneğı (ÇGD), Uluslararası Gazeteciler Fedarasyonu'na (FIJ) üye oldu. Dünyada 83 ülked'e 350 bin üyesi bulunan ve gazeteci sendikalannın uluslararası üst örgütü işlevini \erine getiren FLTın 106. ü>esi olan ÇGD böylece, üyelerine uluslararası basın kartı verme yetkisini de kazandı. Sendikal haklanna sahip, baskısız ve özgürce. meslek < ilkelerine saygılı gazeteciliği amaçlayan FUın Türkiye"deki ilk üyesi Türkiye Gazeteciler Sendikasıydı. ÇGD Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de gazeteciliğin yabancılaşma ve yalnızlaşma yaşadığını belirterek, "İşte tam böyle bir ortamda ÇGD, dili, söylemi, sesi. amacı. aracı. kaygısız, çözümü kendisininkine benzeyen bir uluslararası aileye girmiş oldu" dedi. Müdür odasına misafirhane • İstaribul Haber Servisi - RP'li jstanbul Büyükşehir Belediye BaşkanhğYnda. belediyeye bağh yan kuruluşlann yöneümindeki yeni atamalar hız kazandı. Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne getirilen . İsmet Ağa'nın. göreve ; geldikten sonra yaptığı ilk • "icraaf.Sözendöneminden • beriaynıstatüdeçabşan '. Saadet Gülmez ve Aü Yalçın ! adlıiki müdür muavinini, , "sekretarya ve misafirlere ; tahsisedeceğim'" gerekçesiyle • odalanndan çıkartıp. '< emirlerialtındaçahsan '. memurlann oturduğu odaya " gönderdi. Müdür muavinleri. demokratik olmayan uygulamanın onurlannı incittığıni belirtirken, yeni müdür Ağa, tasarrufun partizanlıkla ilgisi ' olmadığını savundu. ShovvTV'ye milyaplık dava ; • ANKARA (AA)-Eski • Ankara Su ve Kanalizasyon jtdaresi(ASKİ) Genel MüdürüŞükrüBarutçu'nun. "Arena"' adh haber ', programında kendisini ; riişvetçi, ihalelerden komisyon alan kişi olarak göstererek kişilik haklanna i hakaret ettikleri gerekçesiyle, • programı hazırlayan Uğur DündarileShowTV ; hakkında açüğı 2 milyar ; liralık tazminat davasına 1 devam edildi. Ankara 3. Asliye Hukuk , Mahkemesi'ndeki i duruşmaya, taraf vekilleri kaüldılar. Duruşmada söz alan davacı vekili. davalı tarafın aynı konuda başka mahkemede dava bulunduğu yolundaki iddialan üzerine, '"Davahlann bu itiraa ı yerindedeğildir. Diğer ' mahkemede devam eden i dava ile bu dava arasında ; yayın ve zaman farklıhğı I vardır"dedi. Okulyöneîicileri öğrencikaybına uğramamak için taksit sayısını arttırıyor. Yöneiicileryapılan zammın maliyeti karşılamadığını öne sürüyorlarOzelokullar yüksekzaııııııı sayunduFtGEN ATALAY özel okullar, ücretlere yap- tıklan ortalama yüzde 100'lük artışlann da maliyetlerini karşı- lamadığıru belirterek hükümet- ten destek beklerken öğrenci kaybına uğramamak için peşin fiyatta indirim taksit sayısının arttınmı gibi önlemlere başvu- ruyorlar. Çocuklan özel okullarda öğ- renim gören birçok veli, önü- müzdeki öğretim yılı ücreüeri- nin açıklanmasından sonra çok zor durumda. Çocuklannı oku- duklan okullardan almak iste- meyen, ancak yeni ücretleri nasıl ödeyeceklerini, yıl boyun- ca çıkan öteki masraflan nasıl karşılayacaklannı bilemeyen orta gelir grubundaki veliler, karar aşamasında. Yaptıklan zamla birçok aile- nin zor durumda kaldığını gö- ren birçok özel okul yöneticisi de öğrenci kaybına uğrama- mak için taksit sayısını arttın- yor. peşin ödemede indirim yapvyor. Özel Okullar Derneği, tüm okullardan taksit sayısını arttı- rmalannı istedi. Örneğin Bir- kan Yetkin Okullan taksit sayısını sekize çıkardı. İSTEK Vakfı da okullannın ücretlerini "peşjn" ve "taksitle" şeklinde iki kategoride açıkladılar. Özel okullar, hem kendileri hem de veliler için devletten destek bekliyor. Özel Okullar Derneği Başkanı Dündar Uçar, şöyle konuşuyor: "Ancak hiç kâr etmemeyi gö- ze alarak ücretleri çekebileceği- miz en alt düzev e çektik. Dernek olarak arkadaşlardan > üzde 100'ün üzerine çıkılmamasım is- temiştik. Birkaçı dışında buna uydular. Taksit sayısının da art- tırdmasını istedik. Hükümetten de kendi sırtııt- dan bu kadar yük kaldıran özel okulların maliyetlerini düşürücü tedbirler alacağını ümit ediyo- ruz. Burs sisteminde ücreti dev- let versin. Katma değer vergisini yüzde 2'ye indirsin." Birkan Yetkin Okullan'nın kurucusu Birkan Yetkin de KDV miktannın düşürülerek ailelerin desteklenmesini, özel okullann "ticari kuruni" olarak görülmemesini istiyor. Velilerin de okullann da zor durumda olduklannı söylcycn Birkan Yetkin, ekonomiİc krize Ayazağa'daki yeni kampuslan- nın yapımı sırasında yakalan- dıklannı ve zor günler geçirdik- lerini anlatıyor. Özel okullara devletin, fırmalann. velilerin de ortak olabileceğine dikkat çe- ken Birkan Yetkin. "örneğin, tiyatro, konferans salonlarımız- dan Kültür Bakanlığı yararlana- bilir, halk okuldan hisse alabiiir. Bir eğitim kurumunun halkla bütünleşmesinde büyük yarar var"dı>or. CeylaiL, bugünparmakbklararkasında YAHYA KOÇOĞLU Dr. İsmail Beşikçi. Doç. Fikret Baş- kaya \ e > a\ ıncı Ayşe Nur Zarakolu'dan sonra eski Petrol Iş Genel Başkanı Mü- nir Ceylan da hakkında kesınleşen mah- keme "karan uyannca bugün cezaevine giriyor. 1991 yılında Terörle Mücadele Yasası üzerine yazdığı "Yann Çok Gec Olabilir" başlıklı yazıda "halkı ırk farkı gözeterek suç işlcmeye teşvik etmek" su- çunu işlediği gerekçesiyle 20 a\ hapis ce- zasına mahkum edilen Ceylan, "Kürt sonınu en çok işçileri etkiliyor. Bu neden- le duyarlı olduğumuz bu sorunun barış içinde çözümlenmesi gerektiğine dikkat çekiyoruz" sözleris le açıklıyor düşünce- lerini. Mahkumiyeti sonrasında Petrol İş Genel Başkanhğı görevinden aynlmak zorunda bırakılan MünirCeylan'la, les- lim olmasmdan 24 saat önce. bir ar- kadaşmın bürosunda görüşüvoruz. "suç sayılan" düşüncelerini savunan Ceylan. konuşurken oldukça rahat... "İçeriye girecek ve 'lnfaz Yasası1 uyannca 7 aydan fazla yatacak" biri gibi değil de "üzerine düşen sorumluluğu yeri- ne getirmiş birinin rahatlığıyla" so- rularımızı yanıtlıyor: - Sendikacı ol- manıza karşın Terörle Mücade- - ^ ^ — — — le Yasası'nın Kürt sorununun çözümün- deki olumsuz etkileri üzerine yazdığınız yazı nedeniyle mahkum edildiniz. Kürt sorunu sendikacılan neden ilgilendiriyor? Ceylan - Bizim sendikacılığımız. sen- dikacılığı sadece toplu iş sözleşmesiyle sınırlı olarak gören Türk İş sendi- kacılığından farklı. Biz, içinde yaşadığı- mız toplumun sorunlanyla da ilgiliyiz. Dolayısıyla, bizım insan haklan ihlalle- rinin. demokrasinin uygulanamayışının Eski Petrol İş Genel Başkanı Münir*Ceylan, kesınleşen mahkeme karan uyannca cezaevine giriyor ana nedeni olan, bu ülkenin en büyük sorunu olan Kürt sorunu konusunda da kendi çözüm önerilerimizi açıkla- mamız. sendikal anlayışımızla uygun- luk gösteriyor. Güneydoğu'da, harca- malan çok yüksek olan bir büyük savaş sürüyor. Buradaki kayıp sadece insan kaybı değil. Orada harcanan silah. bomba, araç, gereç. işçilerin. memurlann cebin- den çıkan paralarla ahnıyor. İşsizliğc. Uzay, sevenkrmn kalbindeyaşayaccık tstanbul Haber Servisi - On gün önce geçirdığı motosiklet kazası sonucu ağır yaralanan ve bir süredir bitkisel hayatta bulunan L'zay Heparı. tedavi gördüğü International Hospi- tal'da dün sabah saat 10.50'de yaşamını yitirdi. Hastane Baş- hekim Yardımcısı Dr. Mehmet Başbey. genç sanatçının on gün önce "kafa travması", "künt kann travması" ve boyun kınğı ile hastaneye yatınldığını söyle- yerek "Bizden önce gittiği hasta- nede karaciğer yırtığı ameliyat edilmişti. Bize geldiğinde akci- ğerlerinde kanama \ardı. Akci- ğerine "torax tüpü' kondu. Kafa travması ve beyin ödemi için te- davi uyguiadık dedi. Başbey. genç sanatçının son günlerde "total areflexi" denilen beyin ölümü tablosunda olduğunu ve tansiyonunun da destek tedavi- siyle normal sınırlannda tutul- maya çalışıldığını belirterek tüm cabalara ragmen kurtanla- madığını söyledi. Sanatçının eşi Zeynep Tunus- lu ise Uzay Hepan'nın çok se- veni olduğunu belirterek onu kaybetmelerine rağmen seven- leri ile birlikte yaşayacağını söyledi. Tunuslu onun bebeğini dünyaya getireceğini söyleye- rek, "Uzay'ı tekrar yaşatacağı- ma ve onun devamı olacağına inanıvorum" dedi. Heparı kimdir Müzisyen Uzay Hepan, 1969 yılında fstanbuFda doğdu. Sa- int Benoit Liseşi"nden mezun olan Hepan. ÎTÜ De\let Kon- servatuan Piyano Bölümü'nü bitirdi. Eti-Yayla Heparı çifti- nin tek çocuğu olan genç sanat- çı. adını ilk kez üç yıl önce Se- zen Aksu ile birlikte yaptığı mü- zik çalışmalan ile duyurdu. Le- ventYüksel'inseslendirdiği"Ye- ter ki Onursuz Olmasın Aşk" adlı şarkıyı da Sezen Aksu ile birlikte besteleyen Hepaıi, Ser- tap Erener, Levent Yüksel, Nükhet Dunı ve son olarak da Kayahan ın vokalisti Demet'in müzik çalışmalannda aranjör olarak görev aldı. Uzay Hepan. yönetmen Atıf Yılmaz'ın son filmi "Gece, Melek ve Bizim Çocuklar'da Derya Arbaş ile birlikte rol almıştı. 20 mayıs cuma gecesi Etiler Koç Köprüsü üzerinde tiyatro sanatçısı Demet Akbağ'ın ara- basına motosikleti ile çarpan Hepan, bugüne kadar derin koma halindençıkamadı. Uzay Hepan, beş ay önce modacı Zeynep Tunuslu ile evlenmişti. Lzay Heparı 25 yaşındaydı krize, yatınm yapılamamasına neden olan, ekonomiyi sıkıntıya sokan savaşa bu nedenle karşı çıkıyoruz. Devletin bu sorunu şiddete dayalı olarak çözmek için silahlanmaya para harcamasma karşı. işçilerin temsilcileri olarak. önce- likle bu sorunun banş içinde çözülmc- sinden yana görüşlerimizi toplumun duyarhlığına sunuyoruz. Bu sorunun demokratik yollann kul- lanılmasıyia, siyasal sürecin başlatı- lmasıyla çözümlenebileceğine olan inancımızı anlatıyoruz. Demokrasi ve Kürt sorunu Ülkenin bütün sorunlannın çözümü- nün, demokrasinin yerleşmesinin Kürt sorununa endeksli olduğunu anlaiıyo- ruz. Aksi halde. ülkcdc bin yıldır barış içinde kardeşçc yaşamış halklann birbir- lerine düşmanlığı gündeme gelecektir. Bu yönde kimi gelişmclcr. bazı ilçelerde görülmektedir. Bu tehlikeye dikkat çe- kiyoruz. Bu anlamda hepimizin görevi \e sorumluluğu \ar. -Hükümetin açıkladığı eko- nomik istikrar paketinin, bu har- camaların karşılanmasına yöne- lik olarak hazırlandığını mı sa- vunuyorsunuz? Ceylan- E\ct. Ekonomik sı- kıntılar tek boyut içinde değer- lendirilemez. ama en önemli kalem, Kürl sorununun çözü- mü için alınan silah, araç. gcreç. olağanüstü hal tazmınatı. korucu maaşlan ve benzeri harcamalar. Yatınmlann, is- tihdamın. hizmet sektorünün kaynaklan hep bu sorunun bize göre yanlış olan çözümüne har- canıyor. -Mahkumiyet kararıyla sen- dikacılık yapma hakkınız da eli- nizden alındı. Tahliyenizden sonra ne yapacaksınız? Politika- yı düşunüyor musunuz? Ceylan - Sadece sendikacılık yapma hakkım değil. sendika yöneticiligi öncesinde Tüpraş"- ta 5 yıllık kıdem tazminatımı da mahkeme karanyla engelledi- ler. Politıkaya atılmaya gelince. ben 20 yıldır politikanın içinde- yim. Bunu. yaşamımın sonuna kadar sürdüreceğim. Bunun için herhangi bir partide olmak gerekmiyor. Bugüne kadar yaptığım gibi de olabilir. o gü- nün gerekleri neyse ona göre de olabilir. -Mahkumiyet kararınızla ilgi- li Avrupa İnsan Haklan Divanı'- na başvurmuştunuz. Sonucu ne oldu? Ceylan - Bu konudaki başv u- rumu. a\ukatım Hasip Kaplan aracılığıyla yapmıştım. Başvu- rum. di\an gündemine alındı. Sanıyorum bu ay görüşülecck. OkulcNı propc^mKla ynpıyortfiKfı Şeriatçıöğretmenlerin görevyerideğişti K.MARAŞ/G.ANTEP(Cum- huriyet) - K.Maraş'ta yurtta ka- lan İcız öğrenciler hakkında "Vesi- kalı fahişelerin bunlardan çok şe- refli olduğunu soylemeye bile ge- rek yok" diye yan \azan okut- man Şevki Karabekiroğlu hakkı- nda soruşturma açıldı. G.Antep- te de şeriat propagandası yaptığı bildınlen bın vöneticı. dört öğret- men hakkında soruşturma açıla- rak görev \erleri değiştirildi. Milli Gençlik Vakfı(MGV) Kahramanmaraş Şubesi'nce yayımlanan Mihriban adlı kül- tür, düşünce. edebiyat dergisinin Kasun 1993 tarihli sayısında "Üniversitemizde G«nç" başlığıy- la bir yazı yazan Sütçü Imam Üniversitesi * Meslek Yüksek Okulu okutmanı Şevki Karabe- kiroğlu hakkında. öğrenciler ta- rafından şikayette bulunuldu. Okutman Karabekiroğlu kız ve erkek öğrencilerin şikayetine yol açan yazının bir bölümünde "Ve- âkalı fahişeterin bunlardan çok şerefli olduğunu soylemeye bile ge- rek yok. Şu veya bu gerekçeyle mesleğini icra ederken hiç değOse işinin mahremiyerine özen gösteri- yor. Bunlarda o kadarcık bile fazi- let vok"dedi. Öğrencilenn şikayeü üzerine Sütçü İmam Cniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Osman TekineTin talimatıyla bir soruşturma ko- misyonu kuruldu. Rektör Yardıması Prof. Dr. Yluhsin Yılmaz başkanlığındaki komis- yon. okutman Şevki Karabekı- roğlu'nun ifadesini aldı. Cum- huriyet'e bilgi veren Rektör Prof. Dr. Osman Tekinel "Okutmanuı yazılı ifadesi alındı, savunması is- tendi. "Ben böyle bir şey \az- madım" demiş. Dergi yöneticHeri- nüı kendishnn haberi olmadan kendi adına yazı yayımladığını öne sürmüş. DÛruma göre cumhu- riyet sa\cılığına suç duyurusunda bulunacağız"dedi. Bu arada G.Antep Anadolu Dış Ticaret Lisesi Müdür Yar- dımcısı Baki Ergûden ile öğret- menler Münerver Yüksel, Ali thsan Yüksel ve Mehmet Çekiç'in Öğrencilere şeriat telkininde bu- lunduklan. giysileri ve davranı- şlanyla da propaganda yaptıklan bildirildi. Verilen bilgiye göre. bir velinin, çocuğunun durumunu sormak üzere okula gittiğinde pantolon paçalan sıvanmış. ayaklannda takunyayia gezen müdür yardımcı Bakî Ergün- den'le karşılaştığı, çocuğunun ders durumunu sorunca "Kısa kollu giyiyorsun" diyerek sorusu- na yanıt vermediği ve aralannda tartışma çıktığı öğrenildi. Bu veli- nin daha sonra yaşadıklannı Mil- li Eğitim Müdürlüğüile Bakan- lık'a ilettiği belirtildi. SAYIN TARIH OĞRETMENLERI DERS GEÇME VE KREDİ SİSTEMİNE GÖRE TARİH l-ll DERS KİTABI Gerçek bilgi, güzel Türkçe, akıcı anlatım. NURER UĞURLU NURER UĞURLU PROF.DR. ORHAN E. VARDAR MEB. Talim ve Terbiye Kurulu'nun 12.01.1994 tarih, 49 sayılı karanyla lise ve dengi okullarda ders kitabı olarak kabul edilmiştir. Duyunı 9.5.1994 tarih, 2406 sayılı Tebliğler Dergisi'nde yayınlanmışbr. Bütün Hselerimize örnek kıtaplar gönderilmiştjr. ORGUN YAYINLARI LTD. ŞTİ. Nuruosmaniye Cad. No. 28 Cağaloğlu/İSTANBUL Tel: (0212) 527 39 49 - 526 37 34 HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI EcevtTin Çıkmazı! Sayın EcevH'e kızmak kolay, anlamak zor. Kızmak kolay.. Çünkü -bir kez daha- solda güçlü bir oluşumu engelleyen adam görünümünde. Oysa şeriatçılar tırmanışta. Gaflet içindeki ('aymazlık' bana daha hafif bir sözcükmüş gibi geliyor) liberal (!) sağ, şeriatçıların kuyruğunatakılmış..Sürüklenipgidiyor. Sol toparlansa, demokrasi de kurtulacak toplum da.. Ecevit'i anlamak ise.. Tüm anlatım ustalığına karşın, giderek daha zor.. Hem 'ortam' anlamayı zorlaştırıyor hem 7fenc//"tutumu. Ama "Ecevit'le de olmuyor, Ecevit'sizde"noktası he- nüz aşılamadığma göre.. "Ne hali varsa görsün!" deme lüksüne de sahip değiliz. • • • Ecevit niçin, bir kez daha katı bir tutum takındı? Niçin, bir kez daha kapıları kapattı? Neden, bazılarının öne sürdükleri gibi, gerçekten de bir "mtikam duygusu' mudur? 12 Eylül yönetimine karşı savaşımında yalnız bırakılmışlığın, AtatOrk'ün kurduğu partinin kapatılması karşısındaki sessizliğin 'intikam'ım mı almaktadır şimdi? Sanmıyorum. Geçmişteki bazı tutumlara kırıldığı, belki de çok kızdı- ğı kesin. Ama ülkenin içinde bulunduğu durumda, her şeyi unutup kişisel duyguları ön plana çıkardığını düşün- mek, Sayın Ecevit'e yapılmış büyük bir haksızlık olur.. Neden, kendisinin son zamanlarda fazla yınelediği gi- bi 'tarklı' olmak mıdır? DSP'den çok farklı bir SHP ile iş- birliği yaparak, kitlelerin 'farklılıgı' görmesini zorlaştır- mak korkusu mudur? Amaç, SHP'nin 'soldaki ipoteği'ni yıkmak mıdır? Eğer öyle ise niçin 1987 seçimlerinde DSP'nin kendisi SHP'ye seçim işbirliği önermişti? Erdal Bey'in SHP'si, Karayakpın ın SHP'sinden çok mu farklıydı? Eğer solun 'esenliği' SHP 'ipoteğı'nin sona ermesine bağlıysa.. SHP yüzde 30'lardan yüzde 13'lere ınerken DSP, niçin yüzde 8-11 sınırlarını kıramadı? • • • Hitler "Zamanmı aptal milletvekillerini ikna etmekle harcayan bir bakan iş yapamaz" diyordu. Acaba Ecevit'in korkusu da tek adam' olmaktan çık- mak mı? Tek adam olmayı, eskisi gibi 'hizipler'\e uğra- şarak etrafına güçlü isimleri toplayarak 'büyüme'ye ter- cih mi ediyor? Diyelim ki seçim sistemi değişti ya da DSP'nin oyları biraz daha arttı ve Sayın Ecevit Meclis'e bir grup'\a gir- di.. Ne olacak? 20-30 milletvekili ile dengeleri altüst mü edecek? Gerçi geçmişte 15 milletvekilli bir TİP örneği var. 15 milletvekili ile 'fırtına' gibi esen bir TİP.. Ama o ağırlığın, on beş sayısından değil, on beşin her birinin isminin kamuoyu üzerindeki ağırlığından geldiği- ni unutabilir miyiz? Çıkarın Sadun Aren i Behice Boran'ı, Çetin Altan'ı, Tarık Ziya Ekinci yı ve diğerlerıni.. Bir M. Ali Aybar, ar- kasında 30 milletvekili de olsa, ne yapabilirdi? Ve bir de 'Ecevit' dışında hiçbir adın kitleler tarafından btlinmediği DSP'ye bakın! Yann -şu ya da bu nedenle- Ecevit çekilse, geride DSP diye bir partinin kalabileceği- ne kaç kişi inanıyor? • • • Sayın Ecevit'in, SHP'nin 'yap/'sıylave geçmişte kendi- sine yönelttiği 'haksız' suçlamalarıyla ilgili eleştirileri haklı olabilir. Ama bu haklılığın görülebilmesi ve kabul edilebilmesi için hiç değilse, SHP'ye kapattığı kapıyı CHP'ye açması gerekir! Hizip görünümünden uzaklaşmış, 'numaracı cumhu- nyefç/7er'i gerilere itmiş bir CHP'ye itirazı nedir? Bir olasılık daha var. Ecevit şöyle düşunüyor olabilir: "27 Mart'tan sonra. sol tabanda bana eğilim arttı. Niçin birleşeyim ya da se- çim işbirliği ile onların yaşamlannı uzatayım? Herkes bana gelirken istediğimiseçer alırım..." Bu yanlış bir hesap! Büyük parti olmak için 'guven' vermek gerekir. Güve- ni ise sadece önderin kişiliği vermez; etrafındaki 'kadro' ve arkasındaki 'güç' verir. Sayın Ecevit, kuruluşundan bu yana gelip geçmiş de- ğerli isimlerin -hiç değilse- bir bölümünü yanında tuta- bilseydi.. SHP'nin 'ipoteğı : 'çoktan bitmiş olurdu zaten!.. • • • Küçük bir partide tek adam', ama ülkede güçsüz' bir önder mi olacak?.. Yoksa büyük bir partide 'ortak aklın temsilcisi', ama ülkede 'güçlü' önder mi? Ecevit'in çıkmazı burada! ' Ne yazık ki içinde buiunduğumuz koşullarda, onun çıkmazı ülkede solun ve demokrasinin çıkmazı da olu- yor!.. ;ENIMPERIAL ""* TURtZM LTD.ŞTI. S O K F İ y A T Ü ! 4.897.000.-TL DAHİL 224 94 65/4 Hat - 241 41 51-2 ITEL ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERIVEĞ1 PANEL Konu: Cumhuriyet Döneminde öykü Açış konuşması: Türkan Saylan Yöneten: Sami Karaören Konuşmaalar. Faık Baysal. Fey2a Hepçilingirler, Tansu Bele öykü okuyan: Neşe Doster Yer: Caddebostan Kültür Merkeri Bağdat Cad. Haldun Tancr Sok. Caddebostan Tarih: 1 Haziran 1994Çarşamba Saat: 18.00 Piyanist LIDYA BeyoğluÇATFda yaşıyor Restaurant Cafe - Bar 2S1 00 00 DI\LENCE KULTUR-SANAT Çarşarnba - Cuma EZGİNİN GÜNLÜĞÜ Cumartesi LARRY Rez: 245 06 68/69 Bekar Sok No:l4 Beyoğlu