Katalog

30 MAYIS1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Havaalanıihalesinesiyasetkanşh• Antalya Havalimanı yeni terminal binasının yap-işlet-devret modeline dayanacak ihalesinde teknik komisyon tarafından 2 kezelenen Bayındır Holding'in "kazandınlması" için, üst komisyon "yazılı talimat" verdi. Konudan sorumlu yetkililer. Antalva ek mevdan ihalesi sü- • Daha önce de İstanbul Havalimanı ek terminal ihalesinin Bayındır Holding'in partneri LockheecTe verilmek istendiği söylentileri yaygınlık kazanmış, bunun üzerine çalışmalar askıya alınmıştı. NURSUN EREL ANKARA - Antalya Havali- recinde yaşanan alt komisyon- manı yeni terminal binasının üst komisyon çelişkisini Cum- "yap-işfetHdevret" yöntemine huriyet'e şöyle aktardılar: dayanan ihalesinde "Bayındır Holding'in kazandırüması için teknik komisyona yazılı olarak talimat verildiği" ortaya çıktı. Devlet Hava Meydanlan Işlet- mesi _ Genel Müdürlüğü (DHMİ) bünyesinde "teknik konulardao sorumlu" 5 daıre başkanının oluşturduğu alt ko- misyonun, "en uygun teklifı ver- diği" gerekçesiyle iki kez Net Holding-Yüksel İnşaat grubu- nu seçmesine karşıhk, "siyasi" ağırhkh üst komisyon tarafın- dan "karann iptal edilmesi" uyansında bulunulduğu bildi- rildi. Yılhk 20 milyon yolcu ka- pasiteli olacak ek terminal iha- lesine Net Holding-Yüksel İnşaat grubu 6 yıl 9 a> işleterek devretmeyi, Bayındır Holding ise 9 yıl 6 ay işleterek devretme- yi öngören teklifler vermişlerdi. Bayındır'ın kazandınlması du- rumunda, DHMİ yaklaşık 23 milyon dolarbk 3 yıllık işletme gelirinden mahrum kalacak. 'Ülaştırma Bakanlığı, Sûley- man Demirel hükümetinin göre- ve gelmesinden hemen sonra, bü- yiik projelere ağırlık vererek çok sayıda havalimanı inşaatını iha- leye çıkarmıştı. Bunlardan en önemlisi İstanbul ve Antalya ha- valimanlanna > ap-işlet-devret modeli Ue inşa edilecek ek tenni- nallerdi. İstanbuTda ihalenin 1993 yılı içinde sonuçiandırüına- sı ve en geç 1 Şubat 1994'te ek terminal temelinin atılması ön- göhilüyordu. Bu ihalenin Lockheed firması- na kazandırılmak istendiği id- dialan basında ayyuka çıkınca işler askıya alındı, bunun yerine ağırlık Antalya ya verildi. 1993 yılında Antaha Havali- manı yeni dış hatlar terminal bi- nası. tatbikat \e detay projeleri Ue ihale şartnamesi hazırlanarak ihale edildi." İhaleye teklif veren gruplar arasında Net Holding-Yüksel İnşaat grubu ile Bayındır Hol- ülaştıma Bakanı Mehmet Köstepen tarafından oluştumlan üst komisyon, Net -Yüksel grubunun teklifıni iki kez "yeniden değerlendirilmek" üzere alt komisyona gönderdi. ding'in de bulunduğunu kayde- den yetkililer, şöyle devam etti- ler:"DHMİ bünyesinde 5 teknik daire başkanından oluştumlan alt komisyon, aylar süren incele- melerinin ardından Net-Yfiksel grubunun teklifıni benimsedi, bu teı cihini > e grupla uygulama söz- leşmesi müzakereİerine geçil- mesi önerisini bakanlığa bildirdi. ITaştırma Bakanı Mehmet Köstepen tarafından oluştumlan üst komisyon bu öneriyi benim- semedi ve alt komisyona yazılı olarak tekliflerin yeniden ince- lenmesi talîmatını verdi. Alt komisyon, ikinci kez Net- Y üksel ortaklığı üzerinde karar kıldı ve bu konuda ısrarlı oldu. Bayındır grubunun 9 yıl 6 ay gibi çok uzun süren bir işletme döne- mi teklif etmesi, ayrıca teklifin- de diişük gelir-yüksek gider ön- görülerine yer vermesi alt komis- yonun karannda etkili olmuştu. Net-Yüksel grubu 6 yıl 9 aylık işletme stiresi ile daha avantajlı idi. Diğer bir anjatımla. eğer ka- rar bozulur ve elenen taraf ka- zandırılırsa. Devlet Hava Mey- danları İşletmesi 23 milyon do- larlık bir işletme gelirinden yok- sun kalmış olacak." Bir skandal Yetkililer. üst komisyonun ya- zılı olarak alt komisyona "ka- rarmı bozması" ve "Bayındır Holding'e ait teklifin kazandınl- ması" tarzında bildirimde bu- lunmuş olmasını, "skandaT diye nitelendirerek şu yorumu yaptı."Lockheed'in istanbul ihalesindeki partneri de Bayındır Holding. Hatırlanacak olursa, Ulaştırma Bakanı, o ihale sıra- sında da en şanslı grubun bu grup olduğunu demeç olarak açık- layarak adres göstermişti. Anla- şılan Bayındır grubunun şu veya bu şekilde önemli bir ihale kaza- nabilmesi için neredeyse tünı si- yasetçiler söz birliği etmişler." Alınan bilgive göre. ihale sürecinin tamamlanması ve te- mel atılmasının ardından, pro- jenin bitiminde Antalya Hava- limanı yılda yaklaşık 5 milyon yolcuya hizmet verebilecek ka- pasitede, en son teknolojiyi içe- ren modem bir terminal binası- na kavuşmuş olacak. Kapalı alan inşaatı 53 bin metrekare olan terminal bina- sında, 8 adet yolcu köpriisü, 36 adet check-in kontuan. 6 bagaj konveyörü. lOuçağaçıkışkapı- sı, 24 pasaport bankosu ile alış- veriş merkezleri ve lokantalar bulunacak. 100 milyon dolara mal olaca- ğı tahmin edilen yeni dış hatlar terminal binası tamamlandık- tan sonra. gelişim planına göre, Antalya'da 3 ilave terminal bi- nasının yapımı da kademeli olarak gerçekleştirilecek. Proje tamamlandığında, Antalya Havalimanı, yılda 20 milyon yolcuya hizmet verebilecek ka- pasiteye ulaşmış olacak. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGIN YILDIZOGLU LONDRA Bir KalpYetmezliği Olayı B orsa kapitalist ekonominin kalbi. Hem şirketlerin hem de ulusal ekono- milerin genel durumları dakikası da- kikasına borsalarda gözden geçırilir Bunun sonucu, hemen hisse senedi ile tahvıl ve devlet tahvillerinin, temel mallann, dövizlerin, o andaki ve gelecekteki olası fiyatları- na yansır. Ekonomik toparlanma, istikrar amaç- layan bir ekonomik tedbir vb. gibi "iyi" haberle- rin borsalarda olumlu etki yaratması beklenir. Artcak, bu sene borsalarda bir "gariplik" var. Global ekonomi durgunluktan çıkıyor ABD'de Federal Rezerv, Almanya'da Bundesbank. Ingil- tere'de Merkez Bankası. parasal göstergeleri yakın takibe almış durumdalar. Ne var ki piya- salar kendilerinden beklendiği gibi davranmıyor- lar. Yılbaşından beri bir kanşıklıktır gıdiyor. Eko- nomik durgunluğun bittiğine dair her haber piya- saları şiddetle sarsıyor. Borsa (mali ekonomi), gerçek ekonominin (sanayi ve ticaret) hareket- lenmesi karşısında, adeta vücudun hızlı hareket etme isteğine cevap veremeyen ve teklemeye başlayan hasta bir kalp gibi.. Bu hafta da benzer şekilde geçti. Pazartesi, çarsamba ve cuma gün- leri borsalarda büyük çalkantılar yaşandı. Pazartesi, Dow Jones 23.94 puan düştü. Dolar, Alman Markı'na karşı zayıflarken Amerikan tah- villerini de beraberinde sürükledi, faiz getirisi/ fiyat oranları yüzde 7.44'e çıktı. Çarsamba günü sıra Londra, Paris ve Frankfurt borsalarındaydı. Bunlar sırasıyla, 68.4,48.91 ve 39.8 puan geriledi- ler. Cuma günü, Londra Borsası 53 puan gerile- yerek, geçen eylülden beri ilk defa. 3 bin sınırının altına düştü. Paris Borsası da 41 puan geriledi. Diğer Avrupa borsalan da hafta boyunca zayıftı- lar. "tyi haber", iyi haber değit! 1993 yılı borsalar için iyi bir yıl oldu. Ekonomik toparlanma haberleri hep iyimserlikie karşılandı. Bu sene, borsalar yıl başından beri, analizcilerin inanmaz bakışları önünde sürekli geriliyor. önce gelişmekte olan piyasalar hızla sarsıldı. Sonra, geçen ay piyasalarda başlamakta olduğuna işa- ret ettiğim (25 Nisan Cumhuriyet) yavaş ama sü- rekli gerileme eğilimi (Bear Market) giderek yer- leşti. Bu durum önümüzdekı aylarda da devam etmeyeaday. Borsalardakı gerileme, ashndaşu- batta Federal Rezerv'in beş yıl sonra. ilk defa, Amerikan faizlerini yükseltmesi ile başladı. ABD ekonomisınde bir ısınma olasılığına karşı alınmış bu tedbir, beklenenin aksine, yıl başı- ndan beri piyasalarda gelişmekte olan enflasyon korkusunu ve gelecekte faizlerin daha da ar- tacağı yolundaki beklentileri körükledi. ABD dev- let tahvilleri fiyatları düşmeye başladı. Süreç. ABD-Japonya ticaret görüşmelerinin tıkanması ile hızlandı Bu gelişmeler, doların, ABD dış tica- ret politikalarının da etkisi ile giderek daha da zayıflayacağı inancına da bağlı olarak ve türev piyasalarında etkin heç edilmiş fonların faaliyet- lerinin de aracılığı ile bir enflasyon tehlikesi ile karşı karşıya olmadığı varsayılan Avrupa tahvit piyasalannı dahi beraberinde sürüklemeye baş- ladı. Bu hafta başında Bundesbank başkanı Tieİ- meyer Alman faizlerinin bir süre için değişmeye- ceğini söyleyince, piyasalar, Avrupada20aydır sürmekte olan faizlerin düsme eğiliminin artık bittiğine karar verdiler. Bundan sonra faizler hep artacaktı Bu ise borsalar için iyi haber değildi. Bu gelışmelerin arkasında. yaşanan ekonomik toparlanmanın aslında zayıfhklarla dolu otması ve piyasalarında giderek bunun daha çok farkına varması yatıyor Orneğin, ABD'de ekonomik to- parlanma yaşanırken ödemeler dengest bozul- maya devam ediyor. 1993'te cari açık ve net ser- maye ihracından oluşan ödemeler dengesi açığı 149.4 milyar dolar oldu. Bu rakamın 1994te 195 milyar dolara ve 1995'te de 220-230 milyar dolara çıkması bekleniyor (VVarburg Securities tahmini). Bu gözlem ve beklenti. ABD'nin net dış borcunun 1987de 34 milyar dolardan 1993 sonunda 588 milyar dolara çıkmış olması (Financial Times 26 Mayıs) ile bırleşince piyasalarda dolaşan dolar- larda muazzam bir artış olduğu ortaya çıkıyor. Buna, ABD'de ticari amaçlı borçların 1990-1993 arası gerilemesinin durduğu ve bu sene ilk dört ayda yüzde 9.5 arttığı ve sanayi üretim kapasi- tesinin 1980 lerın sonundan beri en yüksek düze- ye çıkmış olmasını da ekleyelim O zaman. ABD ekonomisinde ikinci dört aylık büyüme hızının yüzde 3 - yüzde 6 arası olacağı yönündeki tah- minlerin, neden aynı zamanda. enflasyonist bir ısınmaya işaret ettiğini ve bu yüzden endişe ya- rattığını da görebiliriz. Bu koşullarda enflasyo- nist bir gelişmenin engetlenebilmesi için VVar- burg Securities'ten G.A. Magnus'a göre ABD fa- izlerinin yüzde 6'ya çıkması gerekiyor. Aksi hal- de doların yüzde 7-10 değer kaybetmesi kaçını- Imaz Bunu, dolara bağlı aktiflerin, kâğıtların fiyat- larının düşmeye devam edeceği şeklinde oku- mak olast.Bir diğer enflasyonist gelişme işareti de dünya meta piyasalarından geliyor. The Eco- nomist Meta fiyat indeksi 1993'te yüzde 6 artmı- şken, ekonomik toparlanmanın hızlanması ile bu yılın ilk dört ayında yıllık artış birdenbire yüzde 14eçıktı. BL aylarakadarfiyatartışlannda. esas olarak Asya ülkeleri ve Çin'den gelen ana ma- denler ve petrol talebi rol oynadı. Ancak ekono- mik toparlanma Avrupa'da yayıldıkça meta fiyat- larındaki artışın daha da güçlenmesi bekleniyor. Meta fiyatları indeksi, geleneksel olarak, enflas- yonist gelişmeleri izlemek için en iyi göstergeler- den biri olarak bilinir. Faizler üzerindeki bir diğer basınca dönersek, ABD'de FED'in. Avrupa'da belli başlı ekonomi- lerin bütçe açıklarını finanse etmek için yabancı yatırımcıların ilgilerini çekmeye gereksinimleri var. Bir ABD yatınm bankası olan Goldman Sacshs 1994'te borçlanma oranlannın (Borç/ GSMH) italya ve Fransa'da yüzde 9.5 ve yüzde 6.3, Aimanya'da da yüzde 6.5 olmasını bekliyor Bu ise devlet tahvillerinin faizlerinin yukarı doğru hareket etmesi demek. Bu, var olan tahvillerin getirisinin de artmasını, yani faiz gelirine karşthk fiyatlarının düşmeye devam etmesini gerektiri- yor. öyleyse önümüzdeki aylarda tahvil piyasa- ları, gerilemeye ya da en iyi olasılıkla cansız kal- maya devam edecek. Faizlerde gerileme dur- muş, bir artış eğilimi yerleşmiş görünüyor. Bun- desbank, faizleri belki son bir kere daha düşüre- bilir, ama bu sefer, bunun piyasalarda olumlu etki yapması pek olası degil özetle ekonomik toparlanma hızlandıkça bor- salarda ortaya çıkan bir "kalp yetmezliği", siste- min durgunluktan çıkmakta olmasına rağmen uzun devreli bir ekonomik krizin, enflasyonist baskılar. bütçe açıkları vb. gibi yüklerini taşıma- ya devam etmekte olduğunu gösteriyor. Makine Mühendisleri Kuruluşumuzun UrÜn-Gelİştİrme Bölümünde görev verilmek üzere • Çok iyi derecede İngilizce bilen, • Askerlik görevini tamamlamış makine mühendisleri aramaktayız. Otomotiv ile ilgili dizayn konularında deneyimli olmak ve yüksek lisans yapmış olmak tercih nedeni olacaktır, Başvuruların, fotoğraf ekli özgeçmişle, yazılı olarak en geç 8 Haziran 1994 tarihine kadar yapılması rica olunur. UZEL MAKİNA SANAYİİ A.Ş. PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ Topçular, Kışla Cad. No: 5 34147 Rami / İSTANBUL T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Özel TEPUM Bilgisayar Kursu Kurs Programcıhk 1994-1995 Ögreüm Dönemi Kursu Ücreü Ders Saaü Ücret (TL.) Top. Üc. (TL.) . 300 Birinci 4 Ay İçin İkinci 4 Ay İçin Üçüncü 4 Ay İçin (Fiyatlara KDV Dahildir.) 80 000 60 000 70 000 80 000 24 000 000 18 000 000 21000 000 24 000 000 PUM Adres: Cami Sokak No: 6 Teşvikiye Tel: (0212) 236 13 58 Fax: (0212) 236 13 59 Görme bozukluğu bir fok hastalığın habkrdsidir. Gözlerinizi kontrol eıtirin. OOZ NURUMU K M I H U VAKFI T.C. KADIKÖY BİRİNCİ SLXH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1992,1521 Davacılar Ibrahim Kefeli ve 40 arkadaşı vekili tarafından dava- lılar Mustafa Emre Bilgin. Ahmet Faüh Önür, Yaşar Nejat İncedi- ken, İbrahim Sevener, Sevin Derindere. Selçuk Mustafa Cebecioğlu, Yılmaz Zabun. Güler Zabun alehlerine açılan tescil davasının duruş- masında karar gereğince: Davalı Mustafa Emre Bilgin, Türksan Sitesi Yanı Doğan Apt. 5 4 Etiler-İstanbul. Davalı Yaşar Nejat İncediken, Vişnezade Camii yanı S. Marmara Apt. D. 2 İstanbul, davalı Ahmet Fatih Önür Sıraselviler Caddesi 99 4 Taksim-Jstanbul, davalı İbrahim Sevener, İstasyon Caddesi 48 6 Yeşilköy-İstanbul. davalı Sevin Derindere Gazi Cadde- si Park Apt. Sinop. davalı Selçuk Mustafa Cebecioğlu. Ali Nihat Tarlan Caddesi 6119 Bostancı-Kadıköy, davalı Yılmaz Zabun. Hür- riyet Kutlutaş Sitesi C Blok Daire 38 Kozyatağı-Kadıköy. davalı Güler Zabun. Hürriyet Kutlutaş Sitesi C Blok Daire 38 Kozyatağı- Kadıköy adreslerine gönderilen teblıgatlara verilen meşmhatta bu- lunmadıklan, aynca davalı hakında açık adresinin lahkikinin yapıl- ması istendiğinde Emniyet Müdürlüğü'nden verilen cevapta tanıyan bilen olmadığı. cevaben bildirümiş olduğundan yukanda ad ve adresi yazılı davalıya dava dilekçesinin ilanen tebliğine, dava basiı usuk tabi olduğundan duruşmaya gelmesi. ibraz edeceği belgeler v arsa vermesi, delil listesini ibraz etmesi ve bu belgelerin duruşmadan önce dosyamı- za konması. duruşmalara gelmediği takdirde gıyap karan tebliğ edil- meksizin karar verileceği hususunda dava dilekçesinin ilanına, duruş- manın 23.6.1994 saat 9.30'da yapılacağına karar verilmiş olduğun- dan işbu dava dilekcesi ilanen tebhğ olunur. 16.5.1994 ELAZIĞ1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1993 367 Esas. 1994 304 Karar Davacı Fırat Üniversitesi Rektörlüğü vekili tarafından davalılar Bilal Erinç '.e Hüsnü Erinç aleyhıne mahkememizc açılan tescil dava- sının yapılan yargılaması sonunda mahkememizce 10.5.1994 tarih \e 1993 367 esas. 1994 304 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne ve Elazığ ili. Zafran mahallesi. pafta: 6 parsel: 1269 numaralı gavrimen- kulün davalılar Bilal Erinç ve Hüsnü Erinç adına olan tapusunun iptali ile davacı Fırat Üniversitesi Rektörlüğü adına tapuya tesciline karar verilmiş ve davalılardan Hüsnü Erinç adresinde bulunamadı- ğından 15 gün içerisınde karan temviz etmediği takdirde karann ke- sinleşeceei lebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 16.5.1994 —Ddsın. 48376 İLAN T.C. GAZİANTEP l.SULH HUKUK MAHKEMESİ 1W 276 Davacılar Hülva Erkul ve vekili Av OrhanŞahin. davalılar Ha- litv brişken vs alcv hine açtığı orlaklığın gidcrilmesi davasının yapılan açık duru^maM Mrasındu verilen ara karan gereğince: Ga/ıanıep ili Hoşgör Mah. Kclhasan mcvkii pal'la 157. ada 1296. par^l 6()"ta kavıtlı bulunan taşınmazın hivscdarlanndan olan bu ta- şınma7da 1746 2X812 hissesi bulunan Cuma oğlu Hanifi Taşdoğan- ın dcıru>malara davcl edilcmediği. tiim aramalara rağmen adresinin bulunanıadığından. durusmaııın alılı bulunduğu 14.6.1994 günü saat ()9.()0'dıı Gaziantop I. Sulh Hukuk Mahkcmcsi duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekille lemsil etlirmesi. hazır bu- lunmadığı vcva kendini bir vekille tcmsil ettirmcdiği takdirde dava konu.sıı yerin hissedarları arasında taksimi mümkün olmadığı takdir- de. satılarak ortakhğın giderilmcsıne karar verileceği hususunu kabul eımiş savılacağı. daveıiyc yerine kaim olmak üzere karar \erildi. 12.5.199" Basın: 48384 İLAN ELAZIĞ ASLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Da\acı Mehmet Ceylan tarafından da\alı Türkan Ceylan arasın- daki boşanma davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasında verilen karar gereğince. davalı Türkan Cevlan, Kurtuluş Mahallesi Ziyapaşa Cad. No: 54 Eskışehir adresinde bulunamamış. zabıtaca vapılan araşlırmalara rağmen de adresi lespit edilemediğin- den. ilanen tebligata karar verilmiştir. Davalı Türkan Ceylan 23.6. 1994 günü saat 09.15'tekı duruşmaya gelmez veya kendisini bir vekil- le temsil eturmez ve delillerini de duruşma gününe kadar bildırmezse. hakkındakı vargılamanın vokluğunda yapılıp karar verileceği ilan olunur. İLAN T.C. BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1993,802 Davalı Sevim Ka!a(Diçay)AltanhagenerSlr. 26 28-5800 Hagen-1 Almanya. Davacı Avkut Kala vekili tarafından davalı Sevim Kala alevhine açılan boşanma davasında: Davalınm adresinin meçhul bu- lunduğu anlaşıldığından dava dilekcesi örneği ile duruşma gününü bildırir davetivenin adı gecene gazete ile ilanen tebliğine karar verile- rek duruşma gunü 30.6.1994 günü saat 11.30'a bırakılmıştır. Davalının belli gün ve saatte duruşmada hazır bullınması veva kendisini yetkili bir vekil ile temsil ettirnıesi, aksi takdirde tahkikat v .• yargılamava vokluğunda devam edileceği hususu dava dilekcesi ve davetiye tebliği >erinekaim olmak üzere ilan olunur. 26.5.1994 Basin:6013 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK BiPlikte mi? Demokratikleşme, Türkiye'nin sorunlarının öncelik sırala- masında, kuşkusuz listenin başında yer alır. Demokrasi, so- runların çözümünde, gerekliliktir. Yalnız ve ancak kural ve kurumlarıyla demokrasinin varlığıdır ki, sorunlara doğru çö- zümler üretilmesine olanak verir ya da çözüm ortamı ya- ratır. Çok partili yaşama geçilmesinden bu yana yanm yüzyıl geçmesine karşıhk, toplum, demokrasinin ana dayanakları- ndan yoksun bırakılmaktadır. Sürekli demokrasi doğumu sancısı çekmekte ve bir türlü gerçekleştirememenin ağır sı- kıntılarını yaşamaktadır. Hükümetin 18 Mayıs'ta açıkladığı "Demokratikleşme ve Yeniden Yapılanma" (bundan böyle DYY olarak kısalta- cağız) başlıklı tasarımlar, bu nedenle, çok olumlu karşılan- maltydı. Oysa demokrat kamuoyu öneriler demetini ikircikli karşıladı, içinesindiremedi. Doğrusu, DYY ile değil demokrasiye geçilmesi, demokra- tikleşmenin yollarının açılması, daha doğrusu altyapısının oluşturulması da sağlanamıyor. Çünkü önlemler, demokra- tikleşme sürecinin altyapısını oluşturan, hava ve su gibi canlılığını sağlayan iki temelden yoksundur. Bu iki dayanak- tan birincisi düşüncenin suç olmaktan çıkarılmasıdır; ikincisi de siyasal yasakların tümüyle kaldırılmasıdır. Demokratik ülkelerin bir iki asır önce sağladığı düşün- cenin suç olmaktançıkarılması,ülkeyiyönetenlerintüm'7/be- ral-demokrat" sözlerine karşın bir türlü gerçekleşmiyor. Bı- rakalım geçmişte olanları biryana, baskıcı yapıların yıkıldığı veözgürlükrüzgârınınçokgüçlüestiğigünümüzdünyasında, yalnızca düşüncelerini açıkladıkları için ve üstelikbu kez "fe- rörsuçlusu" da sayılarak onca insanımız hapsedilmektedir. Oysa düşünce ya da öbür deyimiyle fikir suçu varsa, demok- rasi yoktur. Ülkenın demokratları 1980lerde eski siyasetçilerin üze- rindeki siyaset yasağını kaldırmak için büyük uğraş verdi. Ancak bu siyasetçiler ülke yönetimine geldikten sonra, genclerin.kimikamuçalışanlarınınvesendikacıların üzerin- deki siyaset yasağını kaldırmadılar. Yeni önlemlerde bu ko- nuda bir iyileştırme görülüyorsa da, toplumun kimi kesimleri üzerindeki siyaset yaprna yasağının tümüyle kaldırılmakta olduğu söylenemez. Siyaset yasaklan, siyasetin üretimsiz, kısır ve daha da kötüsü kirli kalmasını sağlayan önemli bir etkendir. Tüm olumsuzluklara karşın hükümet. DYY ile bundan ön- ceki uygulamalara ters bir tutum takınıyor; ne ülkemizde, ne de bildiğımiz kadarıyia dünyada şimdiye dek görülmedik bir yaklaşımı benımsıyor ve ekonomik bunalımdan çıkış ile de- mokratikleşme süreçlerini eşzamanlı olarak yürütmek isti- yor. Oysa ekonomik istikrar önlemleri, kural olarak, hak ve özgürlüklerın genişletilmelerı biryana. bunların daraltıldığı ortamlarda uygulanır. Türkiye, en olmayacak dönemde, ekonomik bunalımdan çıkış ile birlikte çok sınırlı da kalsa bir demokratikleşme sürecine giriyor. Her ikisinin de başarı olasılığı biryana, bu btrliktelik, başlı başına çok olumlu sayı- Imalıdtr. Gerçekten de 1950'lerin ikinci yarısından başlayan ve 1980'e ulaşan dönemde "tüm ekonomik bunaiımdan çıkış önlemleri" yoğunlaşan baskı ortamlarında uygulanmıştır. Demokrat Parti yönetimi. 1950'lerin ikinci yarısında ağırla- şan ekonomik bunalımdan çıkış için IMF ile anlaşarak aldığı ekonomik istikrar önlemleri ile birlikte hak ve özgürlükleri askıya alma yolunu tutmuş ve bu baskı karşısında ülkenin ilk askeri darbesine neden olmuştur. Daha sonra, 1970'lerin başında yaşanan askeri darbe de ekonomik istikrar önlem- leri ortamında yapılmıştır. Kuşkusuz, ekonomik istikrar- baskı bağının en ağır ve yıkıcı örneği 12 Eylül 1980 askeri darbesidir. O kadar ki Türkiye, 12 Eylül'ün getirdiği baskıcı ve karanlık yasal ve kurumsal yapıyı kırabilmiş ve demokra- tikleşmenin yollarını açabilmiş değildir. Toplumun, 1991 genel seçimlerinden sonra demokratik- leşmenin gerçekleştirileceği beklentisi, bugünedeksavsak- lanmıştır. Getirilen öneriler de demokratikleşmenin yavaş ve aşamalı olacağını gösteriyor. Nesnel nedenler, demokratikleşme önlemlerinin, tüm eksiklerine karşın, yaşama geçırilmesi için çaba harcan- masını gerektiriyor. Bu çerçevede asıl izlenmesi gereken, getirilecek yasal düzenlemelerın her birinin içeriğinin demokratik ilkelerle uyumudur. Kamu yönetiminin yeniden yapılanmasına ilişkin düzenlemeler de aynı ölçüt ile değerlendirilmelidir. * * * Ülke yönetimine seçimle gelenlerin, siyasal partilerin ve özellikle de milletvekillerinin demokratikleşmenin her bir öğesi karşısında alacakları olumlu ya da olumsuz tutum, açıklık kazanmalıdır. Kimin ne ölçüde liberal ve demokrat olduğu bu çok sınırlı ölçüt ile de olsa sınanmalıdır. Kimlerin, seçimle gelmelerine karşın, ülkenin aydınlan- masının önünde birer "kara f//caç"kesildikleri, açıklık kazan- malıdır. Seçmenler, seçtiklerinin hak ve özgürlüklerin genişletil- mesı önerilenne neden ve nasıl karşı çıktıklarını öncelikle izlemeli, sonra da bu tutum ve dasranışlar karşısında, ge- rekli toplumsal baskıyı oluşturmalıdır. Milletvekillerinin ve siyasal partı yönetimlerinin demokratikleşme önerileri karşısında alacakları tavır, basın-yayın organlarının, meslek oda ve birliklerinin, sendikaların ve üniversitelerin tutumuna bağlı olacaktır. TOBB Başkanı yine Erez oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Oda- lar ve Borsa- lar Birliei (TOBB) Yö- netim Kurulu Başkanlıeı'na V'alun trez yeniden seçil- di. Erez'e karşı aday olan Ankara Şana> i Odası Yalım Erez _,. Başkanı Sözer Özçl'in son anda çekilmesiyle seçime. Erez ve grubu tek liste olarak katıldı. TOBB'nin 49. genel kurulu yapılan yönetim kurulu seçim- İenyle söna erdi. ASO Başkanı Özel. secimlerden TOBB'nin yıpranmarnası için çekildiğini, tek listenin çıkmasının daha güçlü bir yönetim sağlana- cağını söyledi. Sanayici hükümeti suçladı Genel kurulun önceki gün yapılan komisyon toplantısı- nda söz alan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Atalay Şahinoğ- lu, ekonomi yönetiminin. rant kesimine ve bankalara para ka- zandırdığını. sanayici ve işa- damlannın yatınm yapma- lannın engellendiğini söyledi. Şahinoğlu, "Yönetim resmen, yatınm >e üretim \apmak için bizim elimizde bulunan parayı, bankacılara. rant kesimine peş- keş çekiyor" dedi. Şahinoğlu. Hazine'nin pa- raya ihtiyacı ol- duğu için faizleri yükselttiğini. devletin. borç- lannı ödemek için Türk eko- nomisini büyük bir durgunluğa, bunahma soktu- ğunu anlattı. Doğu ve Gü- neydoğu'dan ge- len sanayi ve ticaret odalan başkanlan ise hükümetin tasarruf önlemleri çerçevesinde, bölgelerine yapı- lan yatınmlan kestiğini anlattı- lar. Üyeler, bu bölgelerde özel- leştirme yapılması durumunda. bütün kaynaklann kesileceğini, birçok kişinin işten çıkanla- cağını anlattılar. Izmir Ticaret Odası Başkanı Selim Yaşar da Ege Bölgesi'nde büyük bir durgunluğun ya- şandığını, Hazine'nin son verdiği yıllık yüzde 406'ya gelen faiz oranının. haziran ayı so- nunda bankalara yapılacak olan kredi faiz geri ödemelerini tehlikeye soktuğunu anlattı. TOBB Başkanı Erez'in liste- sinde bulunan ve yönetime ge- len konsey üyeleri şunlar: Fuat Miras, AK Osman Ulu- soy, Yavuz Zeytinoğlu, Hasan Dcnizkurdu, Osman Berberoğ- lu. Hasan Ozmen, Cengiz Kap- tanoğlu, Fethi Kalmışlı. Erol Gemalma/., Felat Cemiloğlu, Rıza Aydın, Nail kalemci, Erol Öztürk ve Köksal Yüceler.