Katalog

3MAYIS1994SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER • ALAŞEHİR (AA) Doğru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sümer Oral, 5 Nisan'da açıklanan istikrar paketinin desteklenmesini isteyerek, yeni model arayışlanıun demokrasi adına 'ayıp' oluşturacağmı söyledi. Manisa'nın Alaşehir ilçesinde parti binasında basın toplantısı düzenleyen Oral, hiçbir ulkenin problemsiz olmadığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Avrupa'dal993yılı durgunluk dönemi oldu. 1994 yıhna ise umutla girdiler. Türkiye'nin de birtakım sorunlan bulunmaktadır. Ancak bunlar, birlik beraberiik içinde aşılabilecek sorunlardır. Demokrasiyle bağdaşmayan birtaJum çözüm yollan aramak doğru değildir. Kafalan kanştırmanın hiçbir anlamı yoktur." Demokrasi adına 'ayıp'lar 'SHP 3e sıkıııülar aşılamaz' İşler Karışık... DYPANAP koalisyonu için öncülük yapan Cavit Çağlar, 'Ekonomik darboğazdaki ülkenin sıkıntılan SHP ile giderilemez. Demokratikleşme paketi de neymiş!.. Yanan Türkiye'de buna ne ihtiyaç var' dedi tiğini belirten Çağlar, " S H P ile bu sıkuitıyı aşamayız. SHP'liIer de bunu söylüyor" dedi. Çağlar, hükümetin, hallun inancını kaybetmesi nedeniyle güven tazelemesi gerektiği görüşünü yineleyerek. şunlan söyledi: " S H P ile hükümet kurarken şartlar başkaydı. Ondan sonra köpriinun altından çok sular aktı. S H P üç parçaya bölündü. Bir sıkıntı var. Sonra Murat Karayalçın parlamento içinden biri degil ki. Parrinin genel başkanı olabilir. ama parlamento dışından. Türkiye'de özelleşrirme yapılması la/ını. ama S H P engelliyor. Alınacak olan bir sürii karar \ar. Bu demokratikleşme neymiş, ben anlayamadım. Yanan Türkiye'de bugün buna ne ihtiyaç var? Fantezi işleri bırakalım. Demokratikleşme SHP'ye mi kalmtş? Meclis'te yasaları değişrJrmeye çalışıyoruz. S H P 10 kişi ile katılıyor. Kardeşim, "Öteki 40 kişi nerede?' derier adama. DYP, koaüsyonun büyük ortağı ama, aym sorumluluğu SHP'nin de taşıması lazım. Ben bundan rahatsızlık duyuyorum artık." Çağlar. DYPANAP koalisyonun oluşturulması yönündeki istemini de net biçimde ortaya koyarak, "Ben partime zarar verecek hiçbir işin içinde yokum. Hükümet için verilecek bir önergenin yanında yer almayız" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Devlet eski Bakanı ve DYP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar, "demokratikleşme paketi"ne ilişkın çalışmalan, "Demokratikleşme de neymiş? Yanan Türkiye'de buna ne ihtiyaç var?" diye eleşü'rdi. İşaleminin, ekonomik önlemlerin ardmdan demokratikleşmenin gerçekleştirilemeyeceğine ilişkin tepkisini ilk kez sesli olarak dile getiren Çağlar, SHP'yi, "fantezi işlerle uğraşmakia" suçladı. DYP içindeki muhaliflerin. SHP ile yürütülen koalisyona son vermek için, yetki ve vergi yasalannın MecUs'ten geçmesini bekledikleri belirtildi. Yeni hükümet arayışlan sürdürülen siyasi kulislerde, DYPSHP koalisyon hükümetinin nasıl düşüriileceği sorusuna yanıt aranırken, DYP içinde DYPANAP koalisyonunun öncülüğünü yapanlardan Cavit Çağlar, Cumhuriyet'e, SHP konusundaki görüşlerini, "demokratikleşme paketi"ne ilişkin çalışmalan gündeme getirerek açıkladı. Türkiye'nin önce ekonomik bir darboğaza. ardından da siyasi bir sıkmtıya doğru git POLİIİKA GÜM.ÜGÜ HtKMET ÇETtNKAYA Hükümet senaryoları Bu arada. DYP içindeki muhalifler, yeni hükümet girişimleri için vergi ve yetki yasalannın TBMM'den geçmesini bekliyorlar. Bu yasalann çıkanlmasından sonraki gelişmelerin SHP ya da DYP'nin koalisyonu bozmasına yol açacağı beklentileri dile getiriliyor. DYP kulislerinde, özellikle yetki yasasında SHP'lilerin takınabileceği olumsuz tavnn. bunun başlangıcı olabileceğinedikkatçekiliyor. DYP içinde, yeni bir koalisyon görüşIeri seslendirilirken, "teknisyenler hükümeti" konusunda tepkiler de tırmanıyor. Teknisyenler hükümetinde adı geçenlerden DYP Aydın Milletvekili Tunç Bilget. böyle bir rol almasının mümkün olmadığını açıkJadı. Bilget, dün yaptığı açıklamada, demokratik parlamenter rejime. kendi partisine veya diğer partilere kısa devre yapabilecek, 12 Mart özentisi modeller ve senaryolan benimsemesinin mümkün olmadığmı belirtti. Bilget, teknisyenler hükümetine karşı çıkarken, "Geniş tabanlı ve güçlü" bir hükümet gereğine dikkat çekti. Bilget, "Yüce Meclis dışında üretilen anridemokratik scnaryolara haklı olarak gösterdiğimiz tepkiler, demokratik rejimi güçlendirmeyi hedefleyen bu arayışı yavaşlatmamaİıdır" dedi. Cavit Çağlar da, parlamento dışındaki bir oluşumun karşısında olduğunu bildirerek, "Ben, tarafsız Başbakanmış, şuymuş, buymuş da yokum. DYP'nin Genel Başkanı, yetkili kurulları vardır. Oyunıın kuralları neyse ona göre oynanır" diye konuştu. DYP'lıler yeni koalisyon arayışlanna gerekçe olarak, "güven" \e "SHP'nin tavn"nı gösteriyorlar. Atatüpk böstüne saldırı • ANTALYA(UBA)Ahatlı ilçesinde bulunan Safa Akın İlköğretim Okulu'nun bahçesindeki Atütürk büstü saldınya uğrayarak kınldı. İlköğretim okuluna gelen bir grup genç bahçede bulunan Atatürk büstünü kırdılar. Saldın sırasında "Irkçılığa son". "Yaşasın halklann kardeşliği" şeklinde sloganlar atan grup daha sonra olay yerinden uzaklaşü.Olayın duyulmasmdan sonra okula gelen polis, ortaokul ve lise öğrencisi olduklan belirlenen AK(17),MC(16),AB(15), OI(14),CG(]6),OT(17)ve TB( 14) isimli öğrencüeri gözaltına aldı. Karayalçın 'Zenginler Kulübü'ne çattı: ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART ZÜCAÇlYE \ BÖLÜMÜ J '* ART/K &V&APA ÇAL/öAMAZSIN YA BAŞA&ACAĞ/M YA &AÖA&ACAĞ/M!., • ZONGLLDAK(AA)Enerji veTabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy, Zonguldak kömür havzasının tamamıyla kapatılmasının söz konusu olmadığını belirterek, kömür üretiminedevam edilmesinin, ülkeekonomisi açısından yararlı olacağını söyledi. Uluslararası Türkiye 9'uncu Kömür Kongresi'nin açıhş oturumunda konuşan Bakan Atasoy, kömürün stratejik önemi bulunduğunu Türkiye'nin her şeyde dışı bağımlı olmasının mümkün olmadığı görüşünü dile getirdi. Atasoy: Ocaklar kapanmayacak • STRASBOL RG (AA) Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 11 mayısta yapacağı toplantılara katılmak üzere Strasbourg'a gidecek. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantılannın en önemli gündem maddelerini, aanlıklann korunması ve yabancı düşmanlığı ile mücadelede alınacak etkin önlemler teşkil ediyor. Avrupa Konseyi'ninekim ayında Viyana'da yapılan liderler zirvesi sonunda, Bakanlar Komitesi'ne, aanlık haklannın korunması ve Avrupa'da yabana düşmanlığı ile mücadelede daha etkin önlemlerin alınması yolunda talimat verilmişti. Avrupa Konseyi toplantıları HABLR (Cumhuriyet) SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçuı, ülkede ucuz yöntemlerle hükümet değışikliğinin arandığını belirterek, "Bu, 50. hükümete değil, Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılan haksızlıknr"dedi. Karayalçın, Türk Sanayici ve Işadamlan Derneği'ni (TÜSfAD) kastederek. 12 Eylül öncesinde gazete ilanlan ile hükümetlere karşı tavır koyanlann, şimdi "mantı partileri" düzenlediklerini belirterek, "tarifenin ucuzlatıldığnıı" söyledi. Karayalçın, dün incelemelerde bulunmak üzere Güneydoğu'ya giderken "ATA" adlı Başbakanlığa ait özel uçakta, son günlerde ortaya aülan hükümet senaryolanyla ilgüi gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Söz konusu arayışlann değerlendirmesini yaptıklannı, siyasetçi olmayanlar tarafından dile getirilen önerilerin yanısıra, Türkiye'nin ulaşuğı yeni aşamada, siyasetçilerin teknokrat modelini önermesini hayretle, şaşkınlıkla ve üzüntüyle karşıladığını söyledi. Bir gazetecinin. "GeneUturmay Başkanı "nın bulunduğu bir \ emekte bu konunun gündeme getirilmesini nasıl değerlendirivorsunuz?" şeklindekı sorusunu, Karayalçın, şöyle yanıtladı: TÜSİAD'da tarife ucuzladı Polis 1 Mayıs gösterilerinden sonra işçileri copluyor; kimi polis telsizlerinden "ilahiler" yükseliyor; polis Ankara'da SHP Milietvekili Salman Kaya'yı yerlerde sürüklüyor, dövüyor. 1 Mayıs kutlamalarından ilginç görüntüler bu anlattıklanmız. Polis, 10 Nisan'da Taksim ve Kızılay'da '^şeriat isteriz" diye gösteri yapanlara, "yeşll bayrak" açanlara, BM ve DYP binalarını taşlayanlara karşı gösterdiği duyarlılığı 1 Mayıs'ta göstermiyor. SHP, hükümetten niye ayrılmak istemiyor? "Demokratikleşmeyi gerçekleştirmek ve vergi adaletini sağlamak için..." Iki yıldır bu gerekçelerle hükümette kaldığını söylüyor SHP'liIer... Ama demokratikleşme bir türlü gerçekleşmiyor, vergi adaleti sağlanamıyor... SHP hükümette kalsın mı, gitsin mi? Eğer "kalmayı içine sindiriyorsa" kalsın, ama son siyasi gelişmelere bakıhrsa SHP'yi zaten götürecekler. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın bu olup bitenler karşısında bakın ne diyor: "Hedef SHP'siz hükümettir. Vergi ve demokratikleşme paketi bazı çevreleri rahatsız etti..." Murat Karayalçın bir de çağrıda bulunuyor: "Hazirana kadar ortaya çıkın. Nasıl bir hükümet kuracaksanız ve neler yapacaksanız ortaya koyun..." Murat Karayalçın böyle konuşurken DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller yakın çevresine neler söylüyor acaba? Şöyle: "Onlar siyasetçi değil. Ben şimdi siyaserten bahsedhorum. Galiba Türkiye'de teknokrat olan, olmayan veni bir hükümet araytşı tarsa, bunu daha farklı bir kapsamda değerlendirmemiz gerekiyor. \ani kimilerinin vergiden dolayı, kimilerinin de siyasi konumundan dolayı bu hükümet için taleplerini. görüşlerini anlıvonım. Ama anlamadığım birşey var. ; 'G /L/&A/L \ Türkiye övle bir noktada ki. tüm gerekçelerin dışında, ülke için ya da iyi bir nivetle >eni bir hükümet kunılsun div enlerin, > eni bir hükümet arayışı içerisinde olanların, bu hükümetin karşı karşı\a olduğu sorunlaruı çözümü ile ilgili olarak ortaya attıklan iddialann gecerli olmadığını söylevebilmeleri gerekiyor. Türkiye'nin sorunlannı bunlar nasıl çözecekler? Şu andaki önerileri ne, çözümleri ne. bunlan ortaya koymalıdırlar. Ondan sonra hükümet arayışı içerisine girmeBdirler." Doğan Güreş'in açıklamalannın, "kaygılan giderici" nitelikte olduğunu vurgulayan Karayalçın. bir gazetecinin, "Bir ülkede, Genelkurmay Başkanı bu kadar cok konuşur mu?" sorusuna, "Bir ülkede Genelkurmay Başkam'na bu kadar çok sonı sorarlar mı?" karşılığını verdi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, iktidar milletvekillerini isyana çağırdı 'Başbakan 'dan hesap sorıın' • Türkiye'nin ağır bir bunalıma sürüklendiğini sayunan Yılmaz, "Bütün sorumluluk iktidar milletvekillerinin üzerindedir. İktidar gruplannın çıkıp artık bu Başbakan'dan yanlış politikalann hesabmı sormalan zamanı gelmiştir" dedi. ve ekibiyle çıkmasını beklemenin hayal olduğunu ifade eden Yılmaz. "Türkiye'nin bu feci durunıa gelmesinin nedeni, Çiller ve ekibüıin yanlış politikalarıdır. Baş sorumlu Çiller ve etrafındaki yeteneksiz kadrodur" görüşünü dile getirdi. Uygulanan polilikalarla büyük bir mantıksızlık yaşandığını savunan YılYılmaz: T B M M 'dur' desin maz. bu duruma TBMM'nin "dur" demesi gerektiğini belirANAP lideri Yılmaz, partisiterek Türkiye'nin acilen içeride nin başkanlık divanından sonve dışanda yeniden borçlanabira yaptığı açıklamada, Türlir bir ülke haline getirilmesi gekiye'nin giderek ağır bir krize rektiğini bildirdi. Bunun güven sürüklendiğini ve bu bunalımverecek bir kadronun işbaşına dan çıkış için parlamento içinde Türkiye'nin içinde bulundu gelmesiyle sağlanacağını söyleçözüm önerilerini açıkladıklannı söyledi. Toplumun tüm ke ğu durumdan "krizin baş so >en Yılmaz. "Bugünkü yeteneksimlerince, krizden koalisyon rumlusu" olarak suçladığı Çiller siz kadrolar gitmeli, yetenekli hükümetiylc çıkılamayacağmm anlaşıldığını savunan Yılmaz, ANAP'ın hükümeti değiştirecek çoğunluğu bulunmadığını belirterek. "Bütün sorumluluk iktidar milletvekilleri üzerindedir. Eğer Türk Lirası'mn 3 ayda yüzde 150 değer kaybetmesi. kredi notumuzun 3 ayda üç kez düşüriilmesi. üç banka ve 8 aracı kunıluşun batması iyiyse, 10 sene sonra Türkiye'nin yeniden IMPye muhtaç olmasını içlerine sindirebiliyorlarsa, bükümete sahip çıkıp destek vermelidirler" dedi. kadrolar işbaşına gelmelidir. Bu hükümet çelişkiler içindedir. Güvensizliğin simgesi haline gelmiştir. Türkiye'nin bu krizi aşabilmesi için önce güven sorunu haliedilmeiidir" dedi. Ekonomik paketi eleştiren ve özellikle yeni vergilerin çöküntüyü hızlandıracağını, depresyona yol açacağıru savunan Yılmaz. tüm fedakarlıklann boşa gitmeye mahkum olduğunu öne sürerck. "İktidar gruplannın çıkıp artık bu Başbakan'dan yanlış poiitikanın hesabmı sormaian zamanı gelmiştir. ANAP olarak konuya parti mülahazasıy la bakmıvooız. Herkesin de sorumluluğunun hilinci içinde meselelere eğilmesi gerektiğine inanıyonız. Herkesi. başta millertekillerini sorumluluklarınuı gereğini yapmaya çağırıyonım. Bu konuda sorumluluk tan kaçan herkesin, yarın tarih önünde sorumlu olacağını unutmaması gerekiyor" diye konuştu. • KÜTAHYA(AA)Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Senatosu'nca yayımlanan bildiride, "Ülkemizin içinde bulunduğu hürriyet ve hoşgörü ortamında, son günlerde birlik ve beraberliğimizi bozucu ve ülkemizi geriye götürmeyi amaçlayan sorumsuz söz ve davranışlan esefle karşılıyoruz" denildi. Üniversite senatoşunun, Rektör Prof. Dr. Ömer Rıza Akgün başkanlığında gerçekleştirdiği olağanüstü toplantı sonrasında yayımlanan bildiride şu görüşlereyerverildi: "Ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan ve Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni zayıflatmaya ve bölmeye hiçbir kimse ve kurumun gücü yeüneyecektir. Bu tür hareketleri nefretle karşılar ve benzeri hareketlere her zaman ve her zeminde karşı olduğumuzu bildiririz." Ünivepsiteden birlik bildiPisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. D Y P ve SHP milletvekillerinin Başbakan Tansu Çiller ve ekibinden hesap sormalan gerektiğini savundu. Türkiye'nin ağır bir bunalıma sürüklendiğini, en büyük sorumluluğun DYP ve SHP milletvekillerine ait olduğunu söyleyen Yılmaz, "İktidar gruplarının çıkıp arük bu Başbakan'dan yanltş poütikaların hesabmı sormalan zamanı gelmiştir" dedi. Kendisini "sivil ihtilalcilik" ile suçlayan DYP Genel Başkan Yardımcısı ELsat Kıratlıoğlu için " O zat bir piyondur" ifadesini kullanan Mesut Yılmaz, Türkiye'nin geçmişteki siyasi deneyimlerinin unutulmaması ve Meclis'in çözüm yeri olma kimliğinin korunması gerektiğini vurguladı. Yılmaz, yeni hükümet modeli için "En iyi çözüm, en geniş tabanlı çözümdür" görüşünü dile getirdi. "Ben SHP ile koalisyonu sürdürmekten yanayım. Ortaya atılan formullerin tümü DYP'yi ANAP'a teslim etmekten geçiyor..." Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Yalım Erez, Çiller'e desteğini sürdürüyor. Erez, "Ekonomik krizi atlatacağız" deyip ekliyor ' 'Elbirliğiyle ve fedakârlıkla düzlüğe çıkacağız..." DYP'li bakanlar da Tansu Çiller'siz bir hükümet arayışına girişen sanayici ve işadamlarına ateş püskürüyor. Diyorlar ki: "Siz işinize bakın, ülkeyi yönetenleri engellemeyin..." Bu arada kimi DYP milletvekilleri ANAP'lılarla ilişki kuruyor. OlasıbirANAYOLformulünütartışıyor. iştetam bu sırada Orman Bakanı Hasan Ekinci DYP milletvekillerine "kendinizegelin" uyansında bulunuyor: "Siz hangi yetki, hangi sorumlulukla ANAP'la diyalog kuruyorsunuz..." Istanbul dükalığı her zamanki gibi yine devreye giriyor. Yemeklerde "DYPSHP hükümeti"\artış\\\yor. Diyorlar ki: "Ekonomi düzelmeden demokratikleşmeye gerek yok..." Evetaynen böyle... 1 Mayıs'ta Istanbul ve Ankara'da işçiler coplanıyor, SHP milletvekili polisler tarafından dövülüyor. önce ekonomi, sonra demokrasi... Güler misiniz, yoksa ağlar mısınız? RP Milli Eğitim ve içişleri Bakanlığı'ndaörgütlenmiş, 1 Mayıs günü polis telsizlerinden "ilahiler" duyulmuş, kime ne? Önce küpleri dolduralım, o yeter bize. Insanlar yoksulluktan kırılsın, umurumuzda değil. Şeriat özlemcileri adım adım ilerlesinler, hiç önemi yok... Gerçekten SHP vergi adaleti ve demokratikleşme için daha ne kadar kalacak hükümette? Tansu Çiller, Murat Karayalçın'a yoksa şunları mı söyledi : "Beni bırakma, kurtlar sofrasma teslim etme..." SHP'den gelen haberler şöyle: "Hazirana dek bekleriz, eğer istediklehmiz gerçekleşmezse ayrılınz... " Zaten SHP Meclis Grubu'nda da aym hava esiyor: "Hükümetten ayrılmamız gerekli..." Evetgerekli... Bir ülkede işçiler kapı önüne bırakılıyor, SHP'den ses çıkmıyor... KOI Başkanı Tezcan Yaramanct THY'yi keyfince yönetiyor, özelleştirme uğruna bir şirketi batırıyor, SHP ise sadece izlemekle yetiniyor... Tezcan Yaramancı'ya bu arada bir soru: "THY hisselerinden yüzde 15'inin Dünya Bankası'na bağlı IFC şirketine satıldığı haberleri doğru mu?" Türkiye'de bir tuhaf hava esiyor son günlerde... Kim nerede, ne yapıyor hiç belli değil... Bir tuhaf hava bu! insanın içi sıkıhyor. Karamsarlıksarıyorheryanını... Belki ben karamsar ve kötümserim. Bilmem! Ya siz?.. RP'den luikümete tnuzır soru ANK.ARA(L BA) RP TBMM Grup Başkanvekili Abdüllatif Şener. hükümetin net aktif üzerinden alacağı ek vergiyi cleştirdi. Şener. "Acaba vergi rekortmeni olan Manukyan'ın net aktifıni nasıl hesaplayacaklar?" dedi. İşadamlan ve bankalardan bir defaya mahsus olmak üzere alınmak istenen net aktif vergisinin hesaplanması konusundaki tartışmalarsürüyor. Hükümetin. şirketlerin veya bankalann bir önceki yıla ait net aktifleri, yani özkaynaklar, mal varlığı. kredileri, alacaklan üzerinden hesap ederek ek vergi alacağını açıklamasının ardından, muhalefet temsilcileri deeleştirilerini yoğunlaştırdılar. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Işın Çelebi, özel okullann ve dersanelerin net aküflerinin nasıl hesaplanacağını sorarken Şener de vergi rekortmeni olan genelev patronu Manukyan'ın net aktifınin nasıl hcsaplanacağmın açıklanmasını istedi. Bir Yerel Seçimin Mesajı ve Erbakan Hoca'nın Adil Ekonomik Düzeni z Işsiz kesim ve özellikle gençler partilerden öç aldı Prof. Dr. C A H t T TAL AS Refah Partisi'nin özellikle büyük kentlerdeki başansımn başta gelen nedenlerinden biri, kuşkusuz işsiztiktir. Toplum bakımından büyük bir savurganlık olan işsizlik, kişi için bir karayıkımdır. İnsan üzerinde etkisi iki yönde oluşur. Bunlardan biri, çalışılarak sağîanan gelirin, yani ücretin durması, kesilmesidir. Oteki de işsiz kimsenin genellikle topluma karşı duyduğu kin ve moral çöküntüdür. Bu kin ve moral çöküntü, genellikle iki doğrultuda ortaya çıkar. Biri. patlamalara, ayaklanmalara yol açar ve yürürlükteki düzeni yıkmaya yönelir. Öteki de düzene tepki olarak oylannı herçeşit köktenci partide toplar, yığar. 27 Mart seçimlerinde olan budur ve işsiz kitleler, özellikle gençler, var olan düzeni temsil eden partilerden öç almayı amaçlamıştır. Refah Partisi'nin özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki başansımn bir başka nedeni Refah Partisi'nin hızlıyükselişi bir yani ile ekonomik ve toplumsalçarpıklıkları iyi yakalaması, yoksul kitlelerin kinle karışık duygularını alabildiğine tahrik etmesi ve onlarda düşlerden kaynaklanan umutlar yaratabilmesine dayanır. de açıktır. Kürtlerin oylan, bu partiye yönelmiş, onda yığışmıştır. Bu yöneliş, bizce bir yandan hükümet partilerine karşı duyulan tepkiden, bir yandan da Refah Partisi'ni kendi özlemlerine daha yakın görmelerinden ve kuşkusuz o doğrultuda bir yönlendirmeden kaynaklanmaktadır. Doğu ve Güneydoğu'dan göç edip büyük kentlerde yerleşmiş olan Kürtler de Refah Partisi'ni desteklemişlerdir. Refah Partisi'nin Istanbul ve Ankara'da ulaştığı başannm temelinde, bu oylar da var. Refah Partisi'nin 27 Mart yerel seçiminde ağzından düşünmediğı 'adil düzen' deyiminin anlamına Erbakan Hoca'nın açıklamalan ile ulaşmaya çalıştık. Bu açıklamalar Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından yazılan ve Türkiye'nin Meseleleri ve Çözümleri Programı adını taşıyan ve 1991 yılında yayımlanmış bulunan bu kitapçık içinde yer alıyor. Önsöz'de deniliyor ki: "Türkiye, 1946'dan iribaren çok partili hayata girdi. O günden bugüne kadar 45 yıldan beri çok partiler kunıldu. Bu süre esnasında yabıız Hakkı' üstün tutan milli görüş temsilcisi olan Milli Nizam Partisi. Milli Selamet Partisi ve Refah Partisi temel görüşlerini ve savundukları düzeni açıkça bütün esaslan ve ayrıntıları ile ortaya koymuşlar, milletimize tanıtmaya çalışmışlardır. Milli Görüş zihni v etini temsil eden bu partilerin dışındaki partilerin hepsi kuvveti üstün tutan, Batı taklıtçisı zıhnıjetlerin temsiicisidirler. Tam bir şuurla görüşlerini milletimize belirtmemişlerdir ve savundukları düzen ya Bah'daki 'faizci kapitalist' düzen veya yine Batı'daki sosyal demokrat veya soyalist düzen olmuştur" diyerek yola çıkan Erbakan Hoca. taklitçilik zihniyetinin yerine Milli Görüş'ün yerJeştirilmesi. manevi ve maddi tahribatın durdunılması, halihazır köle düzeninin yerine adil ekonomik düzen kurulması.. gibi daha birçok konuyu yuvarlak başlıklar halinde önce sürerek günümüzde Türkiye'de uygulandığını söylediği köle düzeninden söz ediyor ve faizci kapitalist düzen içindeki beş mikrobu şöyle sıralıyor: 1) Faiz, 2) Haksız vergi, 3) Darphane, 4) Kambiyo ve 5) Bugünkü bankacılık düzeni. Kalabalık ve yoksul kitlelerin duygulannı ve caresizliklerini iyi yakalayan Erbakan Hoca, açıklamalannı Karamürsel'de 2 oda 1 salon deniz manzaralı 95 m' daıre satıbktır. Tel: (216) 3388571 SATILIKDAİRE sürdürcrek diyor ki: "Bu mikroplann herbiri ayrı ayn milyonlarca işçi, köyiü, memur, esnaf, dar gelirliyi ezmekte, bunlan sörnürüp fakbieştirmektedir. Buna mukabil çok ufak bir işbiıiikçi, mutiu azınlığı daha da zengin etmektedir..." Refah Partisi'nin hızlı yükselişi bir yani ile ekonomik ve toplumsal çarpıklıklan iyi yakalaması, yoksul kitlelerin kınJe kanşık duygulannı alabildiğine tahrik etmesi ve onlarda düşlerden kaynaklanan umutlar yaratabilmesine dayanır. Erbakan Hoca'nın bölük pörçük ve "saçmalama özgürlüğü" yelpazesi içinde yer alan açıklamalan, geleceğe dönük vaatlerini oluşturuyor. Bu vaatlerin başta gelen konulanndan biri. kendi deyimleri ile 'adil ekonomik düzen'dir. Erbakan Hoca, bu konuda çok yazdığmı, çok söylediğini açıklıyor ve "Adil ekonomik düzende bütün faizler kaldırümıştır, faiz yoktur" diyor. SÜRECEK