Katalog

3MAYIS1994SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yürüyüşe izin yok • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Etibank Genel Müdür!üğü"nce, zararettiği gerekçesiyle Ergani Bakır IşletmesTnin kapatılması karannı protesto amacıyla yapıhnası planlanan yürüyıiş. Elaağ ValıliğTnin izin vermemesi üzerine iptal edildi. Doğu Maden İşçıleri Sendikası yetkiiileri. seslerini duyurabilmek için çeşitli eylemler yapacaklannı açıkladılar. Kurumun kapaiılmasının önlenmesi amaayla değişik eylemlere başvuracaklannı bildiren Doğu Maden İşçileri Sendikası yöneticileri. oluşturulacak bir heyeti Ankara'ya göndereceklehnj kaydettiler. Alevî dernekleri birleşiyor Haber Merkezi Yurtiçi ve yurtdışında örgütü bulunan Alevi dernekleri tek çatı altında birleşme karan aldı. Ankara'da iki gün süren toplantıda "Alevi Kültur Dernekleri" adı altında birleşme karan oy birliği ile alınırken, birleşme çalışmalannın da bütün derneklerin temsil edileceği 20 kişilik "Temsilciler Meclisi" tarafından yürütülmesi görüşü benimsendi. Toplantıda tüm derneklerin katılımıyla kurulan Mozaik A.Ş.'nin Çalışmalan, 20 kişilik Temsilciler Meclisi' yürütecek ARAYIS TOKTAMIS ATEg Geçenlerde, Sayın Prof. Berkarda çağırdı beni. istanbul Üniversitesi'nde Prof. Demiroğlu nun yerine gelen, "yavaşlığından" ve kendisini seçen ve seçilmesi için çırpınanları "hayal kırtklığına" uğrattığı için zaman zaman eleştirdiğim rektörümüz. Uzun ve içten bir sohbet yaptık. "Eteğimdekitaşlandökme"fırsatını buldum. Hocamız özellikle, "eskihamam eski tas" benzetmeme kırılmış. "Hiç oyle şey olur mu?" diye karşı çıktı. Yaptıkları ile ilgili bir de metin hazırlamış. Isterlerse metni aynen yayımlayabileceğimi söyledim, gerek görmediler. Ama can alıcı iki paragrafını okurlarımla paylaşmak istiyorum: "... Ben size değişmeleri sayayım: 3 yeni rektör yardımcısı, 4 dekanın yenilenmesi, 3 yüksekokul müdürü, 3 enstitü müdürü ve 2 merkez müdürünün yenilenmesi, üniversite genel sekreterinin yenilenmesi, inşaat bürosu yönetiminin ve ihale komisyonunun yenilenmesi, geniş tabanlı bütçeplan komisyonu kurulması gibi değişiklikler geçtiğimiz üç aya sığmıştır. Yine geçen ay merkez kampusta dört yüz öğrencilik yeni bir kantin açılmıştır. Hemen her gün çeşitli fakultelerimizde yeni yeni birimler açıyoruz... ... İstanbul Üniversitesi sorumluluk duygusuyla dolu bulunan bir kadroyla yönetilmektedir. Biz koltukta oturma meraklısı değiliz. Bugüne kadar belki beş yuz öğretim üyesi ve diğer kişilerle görüşmeler yaparak sorunlara eğildik. Gündüz ve gece universitemizi nasıl yuceltıriz' diye çaba harcıyoruz. Kuşkusuz öğretim üyelerimizden, öğrencilerimizden ve tüm personelimizden yardım ve görev bekliyoruz..." Sayın Berkarda'nın ikinci paragrafta vurguladığı "anlayış" konusunda elbette kuşku duymuyorum. Ama ilk paragrafta değinilen "yapılan işler'i yeterli bulmam da mümkün değil. Zaten sohbetimizde de özellikle bunu vurgulamaya çalıştım... Eski yönetımin sivri ve (bizlere) rahatsızlık veren ve üniversiteyi babalarının çiftliği gibi kullanan kimi "adamlarının" görevlerini sürdürdüklerine dikkatlerini çektim. O "adamlar" ki; Sayın Berkarda rektörlüğe gelince bir süre "pısmışlardı" Ama kendilerine ilişilmediğini görünce, gene aslan kesildiler. Esip gürlüyorlar. Ve Berkarda'nın seçilmesi için uzun süredir çabalayanları gene "ezme" durumundalar. Ama ölçülü bir biçimde... Sayın Rektör, aceleci olunmaması gereğini bir kez daha vurguladı. Ve kendilerine yardımcı olunmasını istedi. Bu noktada elbette haklılar Ancak eski yönetimin omurgasız "adamları"şimdı Sayın Berkarda'yı çevrelemiş bulunuyor ve "mangalda kül bırakmıyorlar". Bu da bir başka gerçek... Gene bu arada YÖK Başkanvekili Sayın Prof. Dr. Mehmet A. Kısakürek ten bir faks aldım. 14 nisan tarihinde bu köşede çıkan yazımdaki bir hususu yanıtlamışlar. Bu yazıyı okumamış olanlar için ana hatlarıyla özetleyeyim. Ûzbekistan'da bilgisayar muhendisliğı eğitimı yapan bir gence, "otomobil yapım tekniği mühendisliği" gibi birmühendislikdalı uydurarak "denklik belgesı "verildiğini anlatmıştım. Şöyle diyordum; "... Başvuru üzerine yapılan incelemenin (artık nasıl bir inceleme ise ve kim yapmışsa) sonucunda 911111993 tarihinde bu inanılmaz yanıtı vermişler. YÖK un bu konuda kıvırtması da mümkün değil. Tüm belgeler elimin altında. 'Olur mu böyle şey' demeyin. Oluyor işte. Ve böylesine gülünç belgelere imza atanlar, Türkiye'nin yukseköğretimini 'koordine edtyor' ve denetliyorter1. Kimbilir hangi meslek erbabına' hangi denklik belgelerinı' vermişlerdir? İnanılmaz bir şey..." Sayın Kısakürek mektubunda, söz konusu öğrencinin (doğru bir biçimde) YıJdız Teknik Üniversitesi Fen Bılımleri Enstitüsü Bilgisayar Mühendisliği Anabilim Dalı'nda yükseklisanseğitimineyerleştirildiğinibelirtiyor. "Denklik belgesine" otomobil yapım tekniği mühendisliğinin, "sehven" (yani yanlışlıkla) yazılmış olduğunu vurguluyor. Çok üzgünüm, ama Sayın Kısakürek'in yanıtı, sanırım beni doğruluyor. Elbette "sehven" olmuştur bu iş. Zira böyle bir çeviri yanlışlığını, Ingılizce öğrenim gören ortaokul öğrencileri bile yapmaz. Benim burada eleştirdiğim husus; YÖK gibi bir üst kuruluşta, "denklik belgesi" gibi yaşamsal bir konuda, bu kadar büyük bir yanlışlığm yapılabilmesiydi. Sayın Kısakürek'in mektubunun son paragrafı şöyle: "... Bir öğretim üyesi olarak, bahse konu diploma denklik belgesi uzerinde gerekli inceleme ve gorüşme yapmadan söz konusu yazıyı kaleme almanız şahsım ve mensup olduğum kurumu küçültücü ifadeler kullanmanız üzuntu yaratmıştır..." Üzüntü yarattığım için ben de üzüldüm. Ama nesini "inceleyecektim", nesini "görüşecektim'l Diplomanın ingilizcesi de elimde, verilen denklik belgesi de elimde Görüşülecek ne yanı var? Kaldı ki; ne Sayın Kısakürek için ne de mensup oldukları kurum için katiyen "küçültücü ifadeler" kullanmadım. Sadece "eleştirel" bir ifade kullandım. Ama yanlışlık bu kadar büyük olunca, elbette eleştiri de biraz sivri oluyor. Kusura bakmasınlar... : Bitmeyen Şarkı... • Avrupa'daki AleviBektaşi Dernekleri Federasyonu'na bağlı derneklerleyurtiçindeki Alevi demekleri, Ankara'da biraraya gelerek "Alevi Kültür Dernekleri" adı altında birleşme karan aldı. AleviBektaşi kültürünü >ayma amacıyla çalışma yapması için faaliyet alanını genişletmesi istendi. Şirketin ilk icraatı olan Mozaik Radyo da, düzenlenen törenle yayına başIadı. Radyo açılışından sonra topluca 2 Temmuz'da Sıvas'ta yaşamını yıtirenlerin anısına yapılan Anıt Mezar ziyaret edildi. Toplantı sonrasında yayımlanan bildiride. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullann. eşitlik, laiklik ve demokrasiden uzak olduğu savunuldu. Zorunlu din dersleri, imam hatip okullan ve şeriatın örgütlenmesinin devlet eliyle teşvik edildiği belirtilen açı klamada, antidemokratik uygulamalarla insan haklan ihlallerinin sürdürüldüğü ve ekonomik istikrar paketi ile de emek karşıtı politikanın zorla uygulamaya çalışıldığı ifade edildi. "Laikdemokratik bir blok hareketi yaratılmalı" çağnsmın da yapıldığı bildiride Sıvas'ta 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylann yaşandığı 2 Temmuz gününün "Demokrasj ve Laik Şehitleri Aıuna Günü" olarak anılması gerektiği belirtildi. Diş hekimlerinin istemi •İZMİR(AA)İzmirDiş HekimJeri Odası Başkanı Levent Özses. ağız vediş sağlığı için kullandıklan malzemelerin ithalinde vergj muafiyeti sağlanmasını istedi. Özses. "Vergi muafıyeti sağlanırsa. diş tedavisi de bakımı da ucuzlar" dedi. Diş hekimlerinin kullandığı malzemelerin sağlık malzemesi olarak değerlendirilmediğini belirten Oda Başkanı Özses, diş hekimliğinde kulJanılan tüketim malzemelerinin tamamının ithal edildiği için dolara endeksli olduğunu belirtti. Özses "Dolardaki tırmanışın yanı sıra vergi indiriminden de yararlanamamamız belimizi büktü" dedi. Gösteviler izjn/iydiama } coplar Hzin dinlcmcdı HALİLNEBİLER Şişli Abidei Hürriyet alaru ve Ankara Tandoğan'daki 1 Mayıs gösterilerine katılan kalabalıktan bir bölümü, toplantıdan sonra yürüyüşe geçince polis tarafından 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası ile Türk Ceza Yasası'na aykın bir biçimde dövüldüler. Yani görevli polislerin bir bölümü. yasalan çiğneyerek göstericilere karşı müessir fıil (etkiü eylem) uyguladılar ve hatta öldürmeye nakıs (eksik) veya tam teşebbüste bulundular. Bunu nereden çıkartıyoruz? Yasalardan... Çünkü 1 Mayıs gösterileri, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nın 23. maddesi gereğince önceden izin alınmış, vani hükümet tarafından izin verilmiş gösterilerdir. Bu izin de anayasa tarafından yurttaşlara tanınan bir haktır. Anayasal haklannı kullanan ınsanlann bir bölümü daha sonra yürüyüşe geçtiler. Halen yürürlükte bulunan 2911 sayılı yasaya göre. bu yürüyüşler izinsiz sayılabilir. Bu noktada, yine 2911 sayılı yasa, görevlilerin nasıl davranması gerektiğini, yani izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşlerini dağıtma yöntemlerini 24. maddede aynntılanyîa anlatır. Bu maddeye göre. topluluk dağılmamakta direnirse görevliler zor kullanabilirler. Buraya kadar bir şey yok. Pazargünkü olaylarda polis, yürüyüşçülere yasaya uygun olarak dağılmalan için uyanlarda bulunmuştur. Topluluğun dağılmak istememesi üzerine de zor kullanarak göstericileri dağıtmaya çabşmıştır. Işte bu noktada polisin yasalara aykın tutumu başlıyor. Polisin ilk dağıtma girişimlerinden itibaren kalabahk dağılrnaya başhyor. Ancak polis zor kullanrnayı, yani cop kullanmayı bırakmıyor. İnsanlar dağılmak bir yana, kaçıyorlar. Bu noktada, polisin dağılan insanlara zor kullanması yasalara aykındır. Yani polis. zor kullanarak dağıtma kavramıyla. dağılana zor kullanma kavramını birbirine kanştırdığı anda suç işlemiş oluyor. Polisin görevi, izinsiz toplantı \e gösteri yürüyüşlerini dağıtmak iken, pazar günkü olaylarda kaçan göstericileri yakalayıpyereyatırarak dövüyor. Bu durum. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu açısından "yetkiyi aşmak" fıilini oluşturur. Bu fıilin de yine yasalarla belirtilen cezası vardır. İkincisi; polisin yaptığı işi Türk Ceza Yasası "darp fiiB" olarak tarif ediyor ve üç aydan üç yıla kadar hapisle cezalandınlması gerektiği şeklinde hüküm veriyor. Bir başka suç da yine TCK' da açıklanan "yaralama" fıilidır. Hatta, aynı yasaya göre ola\larda >4adam öldürmeye nakıs (eksik) teşebbüs ya da tam teşebbüs" fıili de bulunuyor. Çünkü polislerin elinde amaca aykın kullanıldığında adam öldürmeye yarayabilen coplar var. Yani hukuki deyimle "eMe adam öMürmeye salih araç" mevcut. Çok açık ki copla bir insanın kafasına sertçe vurduğunuzda insan beyin kanamasından ölür. Birilerinin kafasına copu yeyip ölmemesi, adam öldürmeye teşebbüs fıilini de ortadan kaldırmaz. Zaten birileri ölseydi olay teşebbüs olmaktan çıkıp cinayet olarak değerlendirilirdi. Bu noktada TCK'nın 245. maddesi diyor ki: "Eğer işlenen cüriim bu fıillcrin (>ani darp ve >aralama fiillerinin) üstündeyse, veriİecek cezalar üçte birden yarıya kadar arttırılır." Yani pazar günü olaylara kanşan poüsler 4.5 yıJ hapis cezasıyla karşı karşıya. Memuriyetten mahrumiyet de cabası. Burada kamuovıınun dikkatinj bir noktaya daha yöneltmesi gerekiyor. İstanbul'da kimse gözaltına alınmıyor. Oysa, 2911 sayılı yasanın 32. maddesi. izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanlann yargılanmalan durumunda nasıl cezalandınlacaklannı belirliyor. Polis. kimseyi savcıhğa göndermek niyetinde olmadığı için gözaltı yok. Çünkü polis. hemen oracıkta cezanın infazından yana. Kaülanlan dövüyor. Oysa yasanın bu maddesınde döverek cezalandırma diye bir ceza bulunmuyor. Yasa bu açıdan da baa polisler tarafından çiğnenmiş olu>or. Üstcük, pazar günü ban polisler tarafından işlenen suçlar bu kadarla da kalrruyor. Bu görevliler, kendilerine yasayla verilen >etkıleri aşarak davrandıklan için suç işlediklerini bildiklerinden, olaylan saptayan gazctecilerin fotoğraf makinelerini kınyorlar. filmlerini alıp imha ediyorlar. tele\izyon kameralanndaki video film kasetlerine el koyuyorlar. Bu eylem ise Ceza Muhakemeleri L'sulü Kanunu'nda belirtilen, "ceza vargılamalanna komı teşkil eden fiiilere ait delilleri yok etmek" suçunu oluşturuyor. Işçîler Türk îş'ten genel grev çağnsı istedi İstanbul Haber Servisi Haliç ve Camialtı tersanalerini gezerek işçilerle bir siire sohbet eden Türkİş Genel Başkanı Ba\ram Meral, ekonomik istikrar paketini eleştirdi. İşçiler de eylem yapmaya hazır olduklannı, Türkİş'in bir an önce "Genel Grev" karan alması gerektini belirttiler. Dok Gemiİş Sendikası Genel Başkanı Nazım Tur, Petrolİş Sendikası Genel Başkanı Adnan Özcan ve Türkİş 1. Bölge Başkanı Fanık Büyükkuçak ile birlikte tersaneleri gezen Meral, işçilere hükümetin ekonomik istikrar paketinde, özelleştirme. taşeronlaştırma, sendikasızlaşürma. kölelik. kapatma ve işsizlik olduğunu söyledi. Meral. "Bu mtiesseseleri kapatmaya kimsenin gücü yetmez. O zaman aklınızı başınıza toplav ın. bu işletmelerin eksiklerini tamamlayın ve çalıştınn" dedi. 1983 yıİından bu yana Türkiye'de özelleştirme tutkusu bulunduğunu belirten Meral. "Özel sektöriin durumu belli. Devlet, batık özel bankaları kurtarmak için sermayesinjn iki katı kadar parayı »ermek için yasa çıkardı. Sen kimin parasını kime veriyorsun" dedi. • ANKARA (AA) Yargıtay, tedbirsizlik vedikkatsizlik sonucu arkadaşı Nuri Şahin Hasırcıoğlu'nu öldürdüğü gerekçesiyle Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 2yılmahkumiyeti, 1 milyon 206 bin 666 lira para cezasına çevrilen MİT Kaçakçılık ve Istihbarat Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür'ün oğlu Mazhar Alp Eymür'ün cezasını onadı. Yargıtay Birinci Ceza Dairesi karanoda "savunmaya ve kanıt durumuna uyar nitelik taşıyan bilirkişi mütalaasına itibarla sanığın 4'S kusurlu olduğunun kabulü ile tesis olunan kararda isabetsizlik görülmediği" belirtildi. Eymur Davası'na onama • ANKARA (ANKA)Türkiye"ye pasaportsuz olarak illegal yollardan giriş ve çıkış yapanJara verilen para ve hapis cezalan artünlıyor. ANAP İstanbul Milletvekiü Gürhan Çelebican. pasaport yasasından yer alan cezai hükümlerin arttınlarak caydıncı hale getirilmesini iceren yasa önerisini TBMM Başkanhğı'na sundu. Diğer . partilerce de desteklenen yasa önerisinde. Türkiye Cumhuriyeti sınırlannı pasaportsuz şekilde terk eden ve buna teşebbüs edenlere 2 milyon liraya kadar para ve 2 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörüldü. Pasaport suçuna ağır ceza SİP'LÎLER OTOBÜSLERtNE BİNERKEN DÖVÜLDÜ İstanbul 1 Mayıs kutlamalan sonrasında otobüslerine giderken. polisin kendilerine köpek ve coplarla saldırdığınülerisüren Sosj alisr jkridar Parfililer(S İP). \ arın konu> a ilişkin olarak İstanbul Adliy esi'ne suç du\ urusunda bulunacaklar. SİP ü> esı > aklaşık 30kişinin\ aralandıği olayda. eski kuşak sos> alistlerden "Şofor İdris" olarak bilinen 83 yaşuıdaki İdris Erdinç de polisin coplanndan kurtulamayarak kafasından yaralanmıştı. SİP İstanbul İl Binası'nda dün düzenlenen basui toplantısında. polisin saldınsının önceden planlandığı öne süriildü. Ola\ da hiç bir parriîinin gözaitına alınmadığı da ifade ediletı toplantıda, saldırının döverek sindirme) e > önelik olduğu beürtildi.(Fotoğraf: M E R D A N K A R A Ç A M ) Haber Merkezi Adanada Köy Hizmetleri ve Tekel İşletmeleri'nde çalışan gecici işçiler, dün çalışma sürelerinin 3 aya indirilerek işe başlama tarihlerinin bir ay ertelenmesinı protesto ettiler. İşbaşı tarihlerinin ertelenmesini protesto eden Adana Köy Hizmetleri 3. Bölge Müdürlüğü"nde çalışan mevsimlik işçiler. Yolİş Sendikası Adana 2 No'lu Şube binasına kadar yürüdüler. Sayılan yaklaşık 2 bini bulan mevsimlik işçilere, işbaşı tarihinin bir ay ertelendiği. isteyenlerin kıdem tazminatıru alabileceği belirtildi. Köy Hizmetleri 8. Bölge Müdürlüğü'nde çalışan mevsimlik işçiler de bölge müdüriüğü önünde toplanarak bir süre oturma eylemi yaptılar. . Karabük Demir Çelik Fabrikalarfndan emekliye aynlan 200 işçi. kıdem tazminatlannın ödenmemesi üzerine Başbakan Tansu Çiller"e protesto telgrafı çekmeye başladılar. Mevsimlik işçilerm eyl emi Kültür • Sanaff I 9V i ( ANN1 S :.l r Jl l( A Bl JYIJK ODU1U I9V4 Oiıi.AR ADAYI 1994 IS1ANBU1 ULUS1ARARASI HLM I [ STIVAII ACIUS FILMI 293 89 78 (3 hat) • CINEMAB mCAFEBARM Enflısyonu deldık P K M ve Salı gunlerı%40 ındının 13. İlüsi3f3f3sı Istsnöül Fîlm FesttvallERjyLVinetmentdDli YILIN EN BUYUK FILMI CK.'^eMrr4auwiL4R Ferhan Şensoy'un o«uı IM. » m m. ııııı u» m ıu «ı; ICİNDEN DALGA GECEN TİYATRO KURUÇEŞME•de SON HAFTA 10 Moyıj 5 Hoıifon orası KURT KANI BaKİ 8««rw.Gı'jr Smıi'Ktım Mtftt UıklalCjd Kuçukpalmaklup Sok No WABt>oğig 112 95 10/11 20.00 2200 Yon Tolaınıs Okayev 22 00 • 02.00 « R U P NEFES FERHANGİ ŞEYLER PAZAR 15.30 FENERBAHÇE MARİNA'YA DEMİR ATIYORUZ nbul Tıyotro Fesfıvalı Dolayısıyla, Her Gece 24 00 Bilel Sotij; F. bob(e Morina, Ses 1885 Ortoo/unculor • BeyoğJu, Vokkorama ve Çory Moğoıolonfel:0212 251 18 65/66 KIRKAMBAR GECE TIYATROSU İSTANBUL BELED1YESI SEHİR TİYATROLARI ^ J TC KÜITUR BAKANUĞI 10. GENÇLİK GÜNLERİ BAŞLIYOR Chen Ka.go * ^ Devlet Opera ve Balesi Genel Müdüriüğü MAYIS AY1 GESEL OYIS DÜZESt *• n ıv m H m ara'394Saal M 00 « s t99< S » 160C m30' 12W« 199*bi3 2000 ?D0O,I5|: Maffi 199*SJ3! 16U) 16 ("I '8 Ma»« 199< SM 30 0C ISXı?9l"')l*lyK139<Saal 1106 (229 Mayıs 1994) LOHECS»! ÇOCUK BALES' GOSTEBB 0 OpeıB S*TI«' Btfinmeyen dünya Çin'in yanm yüzyılltk mocerosı içinde büyük bir dostluğun, futkunun nefes lcesici öylcüsü "Mütfııj surükleyicî bir fîlm. DOnyonın her y a m n d a •~""" jr i büyÜİUyor " V Canby Th« Msw >forfe Tımes sm ve porıltilı bir destan . " R Cort>**t\M£ •'")5a>.rtıcı" B s FÎHHAT IL£ S«İN «Y FAfl IAJY RE!>.)EM B*rfW KONSERI S C IZMIR 310MJVIS 199iSaaı 2000 5 12 Mayo 199< S » SX UMavs 193J $m 2000 ı 2000, ruayz^msm ısoc Beyoğlu Lale ve Bakırkoy Avşar Sinemalarında TÖMER'den aldığım diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. ALKAZAR ı, Seonstor 12.0015.1518.3021.45 lel: 245 73 83 Sadece Harbiye Muhsin ErtuğrulKadıköy Haldun Taner Açıkhava Tıyatrosu ETKİNLIKLER ÜCRETSİZDİR. |ÇMDAŞfflENS£Si IGS6LLE5 10PE"» CPEBA Df DIKLERI fv* Kertc MERSIN ? Mays "99< Saai X CC 5 0 TOMays'99<Sail 2CÛ0 8{"lMa,'isl99d Ssa 1600 ANAHTARBAR'da GODEBİRTERAMM İSTANBUL DA BUYUK OYUNLAR ^ \ I \ ^ 1ğ I I I Y lU A II â I I 1ğ ^l IVI I Y I I \ ^ I K ^ l l « FEDRA 3 MoPs 1994 21 !S Ses T,yıtrofu 10212 2SI 1865) C A N L A N A N M E K A N J M ^ 1994 1830 İstanbul Sanjt Mcrkeıi (0^12 256 KIRKAMBAR 3 Maya 1994 U 00 tcindcn Dalca Gccen Tiyatro (0522 217 983 • l » * l l l l CEMKARACA CAHİTBERKAY ve YOLARKADAŞLARI ile CUMARTESİGECELERİ Birinci içki 150.000.Devamındaki içkiler 75.000.KURUÇEŞME 2576788 Yazarlann Evi