23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25MAYIS1994ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Memurlar bugûn açlık grevinde •ANKARA (Cumhuriyet ; Bürosu)-Memur sendikalannın başkanlan, memurlara grevli-toplusözleşmeli sendikal haklar getıren yasa tasansının TBMM'de engellenmesinı veekonomik önlemler paketinı protesto etmek içın bugün Ankara"da açlık grevine başhyor. Saat 12.45'teGüvenPark'ta başlaulacak açlık grevine Kamu Çalışanlan Sendikalan Platformu'na (KÇSP)bağlıyaklaşık26 sendika başkanının . katılacağıbildirildi.Güven Park içine kurulacak bir çadırda başlaulacak açlık • grevi üç gün sürecek. Memur ; Sendikalan Yasası'nın '< ivedilikle Meclis'ten çıkmasını isteyen sendika 1 başkanlan, 5 Nisan Ekonomik KararlarTnı da protesto edecekler. sagiKçı, nzmet tazminatıistiyop •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Sağbk işkolunda çalışanlann meslek hastalıklanndan korunmaa uygulamasında yaşanan çeüşkiler sürerken, Genel Sağlık-İş Sendikaa'nın, sağlık çalışanlanna fıili hizmet tazminatı ödenmesi amaayla 13 işyerinde çalışan üyeleri adııia açtığ davalann sayısı 96'ya ulaşü. Budavalardan ikisinde. çelişkilı bılırkışı raporu hazırlanması nederuyle. tazminat ödemesi ışyerlennde farklı uygulanıyor. Genel Sağlık-Iş Hukuk Daıresı Müdürii A\iıkat Ab Hikmet AkıUı. insan sağlığ açısından risk taşıyan mesleklerde çalışanlara tarunan fıilı hizmet süresı uygulaması ıle erken emekli olma olanağından sağlık çalışanlannın da yararlanması gerektiğini bildırdi. 2 intihar • İstanbui Haber Servisi - İstanbulda dün iki ayn intihar olayı meydana geldi. Kendismı evinin banyosunda iple asan 10 yaşındakı(G.Ç.)ileFatih Sultan Mehmet Köprüsü"nden atlayan . , .. MustafaTürk(29). yaşamlannı yitirdiler. BBC sustu • LONDRA(AA)-İngiliz Yayın Kurumu BBC'de çalışan gazeteciler ve teknisyenlerin birgünlük protesto grevi sonucu radyo ve televızyonlardakı normal programlarkesıldi. Ulusal Gazeteciler Sendikası ile Yayıncılık Sendikası. çalışanlann maaşlannın gösterdikleri performansa bağlanması ve fazla mesailerin kaldınlması üzerine birgünlük grev karan almıştı. Protesto grevi nedeniyle radyo ve televizyonlarda haber içerikli tüm programlann yenni fılmler aldı. MC döneminde kitaplar Türk-İslam Sentezi' çerçevesinde yeniden yazdınldı FelsefedininlıizıııetiııdeBEHZATŞAHİN FİGEN ATALAY Ortaöğretimde okutulan "Talim ve Terbiye Kuruiu çerçe- veli" felsefe kitaplannın, gcrçek anlamda birer felsefe' kitabı ol- maktan çok uzak olduğu belir- tiliyor. Felsefe öğretmenlen, bakanhkça önerilen kitaplann, felsefenin yaratıcı ve eleştirici yönünü ortaya koymaktan çok. öğrencileri ez- berciliğe ittiğini söylüyor. "Tûrk-İsIam sentezT doğrultusunda hazırlanması için sınırlan Millı Eğitim BakanlığYna bağlı Talim ve Terbiye Kurulu tarafı- ndan çizilen felsefe kitaplannın yazımı- na. nesnellik ve bılimsel ahlak ölçütle- rinden ödün vermeyen felsefeciler giriş- miyor. Bilimsel yöntemle yanlan kitap- lann ise kuruldan geçmesi olanaksız. Felsefealer. "Bu koşullarda felsefe ki- tabı yazılmaz" deyince de ortalıkta, bol metafiziğe bulanmış, felsefeyi zamanla ve mekanla ilişkisiz saf bir bilgi olarak ele alan. nesnellikten uzak ve kavram kargaşalanyla dolu kitaplar dolaşıyor. Felsefecilere göre, "Buna, felsefe kitabı demek olanaksız". Özgür, yaratıcı, eleştırel düşünceyi ön plana çıkaran felsefenin. öğrenciye ilk tanıtıldığı ortaöğretimde, uygulanan müfredatın öğrenciyi ezbere ittiğini. ba- kanhkça önerilen "Türk-Jslaın sentezi"- ne uygun kitaplann da felsefe kitabı ol- maktan çok uzak olduğunu belirten öğ- retmen ve öğretım üyeleri, müf- redatın kaldınlarak felsefe ders- lerinin özüne uygun bir hale ge- tirilmesı gerektiğini belirtti. Or- taöğretim felsefe dersı öğret- menlen. bilım adamlanrun ders kitabı yazma işine soyun- masıru, Talım ve Terbiye Kuru- lu üzerinde bir baskı oluşturup bu kitaplarla eğitim verilmesinı istiyor. Bilim adamlan ise içerik ve sınırlan Talim ve Terbiye Kurulu'nca belırlenen bir felse- fe kitabı yazmanın nesnellik. bi- limsellik ve bilim ahlakıyla bağ- daşmayacağını, bunun felsefe- ye hakaret olacağını söylüyor. • 9 oğretmenler. sınırlannı, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu'nun çizdiği felsefe kitaplannın bilimsellikten ve nesnellikten uzak olduğunu belirtiyor. İ.Ü Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nden Prof. Dr. Necla Arat felsefenin. gerek kitabı gerek eğiticileriyle ortaçağdaki gibi 'ancilla theologica', yani dinin hizmetkan kıhnmaya çahşıldığını söylüyor ve kitaplann yansız, özgür'ükçü bir tutumla yeniden yazılması gerektiğini vurguluyor. bir anJayışın oluştunılmasına ça- lışılmıştır. 4- "Siyaset felsefesi' ve "din felsefesi" ûnitelerinde geçen "milli egemenlik', 'la- ıklik" kavramlarınm. Atarürk'ün görüş- leri ve uvgulamalan doğrultusunda öğ- renciye kazandırılması öngöriilmüştür. 5- Felsefenin kendisinden, tarihinden, filozoflanndan söz ederken Farabi, Ga- zali gibi Türk-İslam düşünürlerini ve bunlarm konuya Uişkin göriişlerini uygun yerlerde, uygun ölçülerde dile gerirme, böylece Türk insanının ait olduğu külrür dünyasının felsefi başarılarının evrensd felsefe hareketi içindeki >erini ve değerini belirtme imkanı getirilmiştir." Bu maddelerin kitaba yansımasından sonraki değerlendirme ve inisiyatif ise tamamen kurulun elinde. Kunıl, hangi konu başhğıyla öğrencı- lere nasıl bir davranış kazandınlması gerektiğini ve konuyla ilgih sınav soru- lannı bile belirliyor. Örneğin, sekizinci ünite olan "din felsefesF'nde "Davranı- şlar" başlığı altmda şu maddeler sıra- lanıyor: "1- Dine felsefi açıdan yaklaşonm özelliklerini açıklama. 2- Teoloji ile din felsefesinin farkını açıklama. 3- Oin felsefesinin temel kavramlannı (Tann. vahiy, peygamber, iman. ibadet, yüce, kutsal vb.) açıklama. 4- Din felsefesinin temel sonınlarını (Tanrı'nın varlığı, evrenin varadıltşı, vah- yin imkanL ruhun ölümsüzlüğü) açıkla- ma." "Değeriendirme" başlığı altmda ise öğrencilere sorulacak sorular denetim altına ahnıyor: "1- Din felsefesinin konusunu açı- klayınız. 2- Dini yargüann, bilimsel, ahlaki, es- tetik yargüardan farkını açıklayınız. 3- Teoloji ile din felsefesi arasındaki farkı belirtiniz. 4- Teizm ile deizm arasındaki farkı açıklay ınız. 5- İnanma-bilme ilişkisi temelinde din- felsefe ilişkisini sorgulayınız. 6- Din, yalnız sosyal bir vakıa mıdır? Açıklayınız." KuruTun tanımı Talım ve Terbiye Kurulu fel- sefe dersinin çerçevesini şöyle çiziyor: "1- Belli bir problemin değişik felsefe alanlannda (bilgi, bilim, varlık, etik, esterik, siyaset ve din gibi) ele alıntş biçimleri göz önünde bulundunıbnuştur. Böy- lece, öğrenciye felsefi düşünme tarzının kazandırılması amaç- lanmtstır. 2- Felsefenin yeri ve öneminin yanı sıra, felsefenin; din, sanat ve kültür gibi diğer ctkinlik alanla- nyla benzeyen veya ayrıian özel- liklerinin verilmesi sağlanmıştır. 3- Bir yandan bilgi, bilim, bi- limsel bilgi. bilimsel yöntem, bi- limsel araştırma, çeşitli bilimler hakkında genel ve sistemli bilgi- ler verirken, öte yandan insanın varlığının ve onun ifadesi olan kültürün yalnızca bilim ve bilim- sel bilgi üzerinde oluşmadığı, in- sanın aynı zamanda pratik, ah- laki, politik. esterik »e dinsel bir varlık olduğunu belirtmek, bu alanlara ilişkin felsefi tutum ve yaklaşımları tanıtmak. böylece, gerek insan gerekse kültür hak- kında daha geniş, daha zengin Çoğunlukla din dersi öğretmenlerinin girdiği felsefe derslerinde, öğrenciler ezbere çalıştmlıyor. Ortaöğretim felsefe öğret- menleri, halen okutulan kitap- lar ve uygulanan müfredatı şöyle yorumluyor: "Felsefe kitaplannda bütün- lûk yok. Ömegin Kant, her ko- nuda başka bir şekilde ele alını- yor. Amaçla konu birbirine uy- muyor. Felsefe, salt bir felsefi bilgi olarak düşünülüyor. Za- manla, toplumla, koşullaria bağlantısı göz önüne alınmıvor. Yorumlama gücü kazandırmıyor. Öğrenci için ezberden başka çıkış yolu yok. Öğretmen takviye ederse mûfredat yerişmiyor. Öğrenci mecburen kitaba bağlanıyor. Geniş bir boyutta bakış açsını engetliyor. Kökten bir değişiklik yapıhnası, müfredatın kaldırılması gerekli. Lise öğretmenleri- nin görüşü almmalı. Kitaplarda kullaıu- lan dil, anlatım tekniği bozuk. Kavram kargasası yaratan pek çok şey yığıunış. öğrenciler anlamıyor." Öğretmenler, kitaplann içenğini ise kısaca şöyle anlatıyor: "Sokrates'ten söz etmeden felsefeye gırişyapıyorlar. Platon ve Aristo'dan Fa- rabi'ye geciyorlar. Biz de Farabi felsefe- sinin, antik felsefenin İslamlaştırılmış şekli olduğunu anlatıyoruz. Felsefe meta- fizikle başlıyor, sanırsınız felsefenin asıl konusu metaflzik. Ortaçağ yok, hazırla- van faktörler yok. Birden bire karşımıza Farabi çıkıyor. Hümanizmden, aydınlan- madan söz edilmiyor." Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakül- tesi Felsefe Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Neda Arat felsefe ders kitaplanna müdahalenin Milliyetçi Cephe (MC) hükümetleri zamanında başladığını anımsatıyor. Türk- İslam sentezcilerinin genelde eğiümde. özelde ise felsefede ide- olojilerinı yaygınlaşürmak için uygarlık tarihinın evrenselleşmiş düşünceleri yerine yanlı bir yak- laşımı yeğlediklerini belirten Arat, şöyle dedi: "Sonucta felsefe kitaplan, mil- liyetçi-dinci bir bakış açtsından oriental ağırlıkj; olarak veniden yazdu'ilmıştır. Örneğin Batılı fı- lozoflara birer paragrafla yer ve- rilirken İslanı düşünüıierine den- geyi bozacak ölçüde geniş yer aynlnuştır. Aynca, 1982 Anaya- sası da din derslerini zorunlu kılmış ve teni açıian tüm üniver- sitelerde iiahivat fakülteleri ku- rulmuştur. Oysa yeni ve cağdaş felsefe bölümleri açmaktan kaçmdmtştır. Felsefe ortaöğre- timde seçimlik derse dönüşfürül- müş, iiahivat fakülteleri öğret- men yebştiren kurumlar arasına alınarak felsefe derslerine ve idari görevlere tercihan ilahiyatçılar atanmıştır. Kısacası felsefe, ge- rek kitabı gerekse eğiticileriyle ortaçağdaki gibi 'ancilla theolo- gica', yani dinin hizmetkan kriı- nmaya çalışılmıştır. Oysa felsefe, özgür düşünce ortamının oluş- ması için çok gerekli bir bilim dalı; monist (tekçi), otoriter ve to- taliter toplumsal hastalıklara karşı bir panzehirdir. Felsefe ders kitabının yansız ve özgüriükçü bir tutumla yeniden ele alınıp öğ- rencinin ilgisini çekecek gcrçek felsefi merinlerk? zenginleşririle- rek baştan y azılması ve ortaöğre- timde zorunlu ders olarak felsefe- ciler tarafından okutulması ge- rektiğini düşünüyorum." Kültür • Samrt 293 89 78 (3 hat) YILIN EN BUYUK FILMI I 993 CANIMES SENLİĞ: BUYUK ODULU 1 994 OSCAR ADAYI 994 ISTANBUl ULUSIARARASI FILM FbSTIVALI ACILiS FILMI YO^sl Cben Koıge Bılınmeyen dunya Çın'ın yanm yuzyıllık macerası ıçinde buyük bır dosHuğun, tutkunun nefes kesicı oyküsü "Muttıtj sunAleyıcı btr fılm Dunyonın her yonında seyırcıyı boyvluyor " V Canby TW r>4ew >brlı Trfn« "Muhtesem ve porılhlı bır deslan " R CoH.» TIM£ ""'"IŞaSirflCl" B W,IİK3m»on PIAYBOY 4. HAFTA Sadece BEYOOLU A L R A Z A R ' d a Seanslon 12.00-15.15-18.30-21.45fcl:245 73 83 İÇİNDEN DALGA GECEN TIYATRO Ferhan Şensoy Yer FanerboİKe Marina Pyramid Kar>ısı SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ Deniz A>ırı Güldürü Salı-Caf>onıba-Per>enıfae<uma-Cufnar«esi 21.00 KIRKAMBAR GF Corsomba. Pfrjrmbc. Cuı BHe< SaH>: f. bahfe Marina fct 0216 -346 23 46/1007 Ses 1885 Ortoovunculor - Beyoğlu,fct0212- 25! 18 65/66 mİEfcoramo ve Çory Moğoıofan İSTANBULBELEDIYESI SEHİR TİYATROLARI 10. GENÇLİKGÜNLERİ (25 Mayıs Çarşamba) Harttve M. Ertugrul Sahnesi 12.00: RLM: The Bırttı Ot Anatıon-Gnffıt 15.00: SÖYLEŞI: lma| Devn Ahmet Oktay - Ersın Salman 17.00: SÖYLEŞI: 90'larda metropollerde kımlık ve Siyaset Atı Bayramoğlu Kadık6v Haldun Taner TTyatrosu 19.30: TIYATRO: Çukurova U Guzelsanatlaf Bölümu •Kadm O1mak- ETKİNLJKLER ÜCRETSİZDIR A k b a n k K ü l t O r S a n a t E ğ i t ı m M e r k e z i "OPERA-BALE SÖYLEŞİLERİ" III Prof. Dr. METtN AND "Mozart'ın Daha Az Bilinen Operalan" (Video'dan örneklerle) 26 Mayıs 1994, Perşembe Saat 18.00 \ K S A N A T . I s n k U I C a d d c s ı 801180 B e y o g l u - l s ı a n b u l Tc-I ( ı ı ^ l i ) 1SI <S ııı) ı ı l 0 2 AKBANK a&jsseoımouiguB smuı cu » ı « m. aı ıı»«»m. w u ı; Ferhan Şensoy'un FERHANGİ ŞEYLER PAZAR 15.30 CINEMA CAFE-BAR Enfiasyonu deldık P ICM ve Solı gunlen'*40 ındmm 20 00 • 22 00 VATANLARI İÇİN ÖLDÜLER Yon Serpeı Mondarchuk 22 00 - 02 00 HAL1L CF.YLAN idut m* O'P" '•'•"" A k b a n k K ü l t ü r S a n a t E ğ i t i m M e r k e z ı A K S A N A T G l . M E R I • 2 5 - 2 8 M A Y I S 9 4 GÜNLÜK ETKİN1İKLER 25 MAYIS 1994, ÇARŞAMBA Saat: 12.30 ve 17.30 (1 suat 40 dakika) Video'dan buyuk ekmnda fıim "BECAUSE rÖU'RE MINE" (İngilizce orijinal) (Mario Lanza) 26 MAYIS 1994, PERŞEMBE Saat: 12.30 < 1 vı.ıt) Video'dan buyuk ekranda. "GILBEKTBECAVD" Şaat: 18.00 "PROF. DR. METİN AND ile OPERA-BALE SÖYLEŞÎLERİ" III "Mozart'ın Daba Az Bilinen Operalan" (Video'dan orneklerlel 27 MAYIS 1994, CUMA Saat: 12.30 (1 sa.ıt M d.ıkıka) La>er-diM_'ten bııyıık ekrand.ı "PAVAROm AT HYDE PARK" Saat: 18.30 "CAZ AKŞAMLARI" Ero! Fekcan'ın Anısına "ÖNDER FOCA\ QVARTET" 28 MAYIS 1994, CUMARTESİ Saat: 15-00 < ^ sajt 20 dakika I Laser-dısc'ten bu>Tik ekranda opera. ROSSINI "Sevü Berberi" (Alva + Berganza / C Abbatto) CD1 DEN KENDİ SEÇTİKLERtNİZ Klasık muzık yapıtlanndan olu^an dıskote^ımızdfn .sevtıklerinızi haftanın aşagıda belırtılen gün ve saatlennde ozel kulakiıklarb dinleyel">ılın<inız Çarşamba, Pery?mbe ve CumarteM gunJen Saat 13.30 - 16.30 ara.xı STÜDYO VE ATÖLYELER Ozgun Baskı Atolyesı'nde Ferit özşen BaJe Scudyosu'nda "tstanbul Devlet Opera ve BaJesi" çahşmalaryaptnaktadtr. Tum Ak.SA.NAT IsunKıl Td I0J12) !^1 « oı 1)1 (U AKBANK HAFTAYABAKIS AHMET TANER KIŞLALI Bu Ne Biçim Sajjcılık? Güzel bir Varşova sabahıydı... Arkamda korumalar olmadan, dikkati çekmeden yü- rüyüş yapma keyfini Türkiye'de yitirdiğim bir dönemdi. Fırsatı değerlendirmek istedim. Yeni Varşovadan eski Varşova'ya yürüyerek gittik. Birsayın parti önderimizin adını çağrıştıran "Barbakan" Köprüsü'nden geçtik. Tarihsel yapıların etkileyici hava- sını içimize sindire sindire dolaştık... Chopin'in evini gezdik... Ve sonunda, bizi bir salona aldılar. Yirmi dakika kadar süren bir film gösterdiler. "Her Şeye Karşın Varşova!.." • • • Film tamamen belgeseldi. Hltler'in Polonya'daki Nazi kuvvetleri başkomutanına yolladığı bir telgrafın ekrandaki görüntüsüyle başlıyor- du: "Varşova'yıharitadansilin!" Emir kısa, ama çok açıktı. Ardından Nazi askerleri beiirdi ekranda. Ellerinde alev makineleri ile... Saraylar, tarihsel binalar başta ol- mak üzere, bütün Varşova yanmaya başladı. Yangın bitmiş, ama taş binaların çoğu ayakta kalmayı başarmıştı... Bu kez dinamitler devreye girdi. Ve Varşova bitti. Gördüklerimizin bizi şaşkına çevirdiğini söylemek çok hafif kalıyordu... Çok başarılı bir bilimkurgu filmi mi izli- yorduk? Yoksa biraz önce o sokaklarda dolaşırken düş mü görmüştük? Sık sık durarak seyretmek gereğini duyduğumuz o bi- naların birer birer nasıl yok olduklarını, beyaz perdede izliyorduk. Hem de en küçük ayrıntılarına kadar.. Almanların belge merakı... Bütün olanları kendileri fil- me almışlardı... Derken filmin son bölümüne geldi sıra. Polonya'nın Nazi işgalinden kurtuluşu... Ve donduru- cu soğuk kış aylarında, yüzbinlerce Varşovalının "yıkıntı kente"yeniden dönüşü... Planlamacıların önerisi açık: "Çağdaş bir kent kura- lım!.. Hem daha hızlı hem daha ucuza yaparız..." Ama halkın bu öneriye yanıtı da aynı ölçüde kısa ve açık- "Hayır'.. Biz Varşova'yı eskisigibi, tekçizgisinide- ğiştirmeden, yeniden kuracağız!.." Ve Varşova, "rö/öVe"lere bakılarak, eski resim ve fo- toğraflara bakılarak.. "yeniden"yapılıyor. • • • Gördüklerimiz bizi müthiş etkilemişti. Sokağa çıktığı- mızda karşılaştığımız insanlara artık bır başka gözle bakıyorduk Saygıyı da aşan bir "hayranlık"\a... O filmi getirtip TV'de göstertmek istedim. Halk gör- sün ki "milliyetçilik" nasıl olur, "tarihine sahıp çıkmak" nasıl olur, anlasın!. Film gelmesine geldi. Ama tam o sırada biz hükümet- ten ayrılmıştık... Sayın Demirel'm "milliyetçı-muhafaza- ftar" hükümeti, filmi gerısin geriye postalamayı ilk yapıl- ması gereken işlerden saydı.. Ve ben, geçen gün, Atatürk Ankarası'nın simgelerin- den olan Saracoğlu Mahallesi'nın yıkıma açılma haberi- ni okurken bunları anımsadım. Bana Atatürk Kültür Merkezinin yeri olarak önerildi- ğinde hiç düşünmeden reddettiğim o güzelim mahalle, yerıni gökdelenlere bırakacaktı. Mimari özelliğiyle çağdaş kentleşme anlayışıyla "ör- nek" sayılabilecek bir "iyi" daha yok olacaktı... Ankara. bir simgesini daha yitirecekti... Kimlerin çabalarıyla? "Milliyetçi-muhafazakar" DYP-ANAP mılletvekilleri- nin çabalarıyla... CHP'li Hasan Basri Eler'in "umutsuz- ca "çırpınışlarına karşın... O lojmanlar boşaltıldıktan sonra, SİT alanı olmaktan çıkarılıp "yap-sat "çıların dozerlerine terk edileceğıne devletin büyük kiralar ödediği hizmet binalan haline so- kulamaz mı? • Hayır!.. Çünkü bu beyler "miltiyetçi-muhafazakar"- lar!:. • • • "Tar/r»"ine sahip çıkma bilincinde olmayan bir "milli- yetçilik"... "Kötü"yü koruyan, "/y/"yı yıkan bir "muhafa- zakarlık"... Bunlar "adam gibi" sağcı olmayı bile beceremiyor- lar!.. Bir kisînin bacağı koptu Horem'de bombah terör: 2 kişiytü'alanch • Harem Otobüs Terminali'nde d ün gece çöp bidonlanna yerleştirilen 4 bomba 23.45-24.00 saatleri arasında patladı. Şiddetli patlamada Vehbi Mustafaoğlu adlı kişinin bacağı koptu. birkişıde hafif yaralandı. Bağkur Bölge Müdürlüğü'ne de molotofiu saldın yapıldı İstanbui Haber Senisi - Is- tanbul dün bombalı bir gece yaşadı. Harcm Otobüs Termi- nali'nde se\ahat şirketlerine ail bürolann önlerindeki çöp bidonlanna kimliklcri bclırsiz kışılerce yerleştırilen dört adet zaman avarlı ses bombası dün gece 23.45 \e 24.00 saatlen arasında ardarda patladı. Pat- lamalarda ikı kişi yaralandı. Bombalann tahrip gücü- nün yüksek olmaması nede- niyle olası faciadan kılpayı kurtulan yolculardan Vehbi Mustafaoğlu (25) ile Murat Yaman (22). adlı kişıler kaldı- nldıklan Haydarpaşa Numu- ne Hastanesrnde ledavi altına alındılar. Patlamada sağ ba- aığı kopan Mustafaoğlu'nun cerrahi servisinde ameliyata alındığı, Yaman'm ise ayakta tedavi gördüğü ve dururnu- nun haftfolduğu ögrenildi. Bavram tatilinden dönen yolcular büyük bir gürültü ile patlayan bombalann şokunu yaşarken. otobüs terminaline gelerek diğer patlama olasılık- lanna karşı çevrede geniş ön- lem alan güvenlik görevlileri. şüpheli gördükleri çanta ve bav ullarda arama yaptılar. Harem Otobüs Terminali ve Haydarpaşa Tren Gan'nda sürdürülen bomba aramala- nnda saldın unsunj taşıyan herhangi bir maddeye rastla- nılmadı. Güvenlik görevlileri, saldırganlann yakalanması içın çevrede başlattıklan ope- rasyonlarda durumlanndan şüphelendikleri beş kişiyi gö- zaltına aldılar. Bajkur'a molotof Öte yandan Harem Otobüs Termınali'ne yapılan saldın- dan yaklaşık bir saat önce Şiş- li Halaskargazi Caddesi üze- rinde bulunan Bağkur İstan- bui Bölge Müdürlüğü binası- na atılan molotofkokteylinin çıkardığı yangın hasara yol açtı. Kimlikieri belırsiz kişiler- ce gercekleştırilen molotofiu saldın sonucu çıkan yangın it- faıyece söndürüldü. Bağkur Bölge Müdürlüğü binasına yapılan saldınnın ardından gazeteleri arayan bir kişi olayı yasadışı bölücü örgüt PKK- ERNK adına üstlendi. UMUT HANGİ DAĞIN ARDINDA HaütÇelenk l.bası 60.000 (KDViçınde) Çağdci} Yaymlan TürkmağıCad39^fl Cağıloğlu-İslanbul Öderoeü gönderfimez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle