Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25MAYIS1994ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Memurlar
bugûn açlık
grevinde
•ANKARA (Cumhuriyet
; Bürosu)-Memur
sendikalannın başkanlan,
memurlara
grevli-toplusözleşmeli
sendikal haklar getıren yasa
tasansının TBMM'de
engellenmesinı veekonomik
önlemler paketinı protesto
etmek içın bugün Ankara"da
açlık grevine başhyor. Saat
12.45'teGüvenPark'ta
başlaulacak açlık grevine
Kamu Çalışanlan
Sendikalan Platformu'na
(KÇSP)bağlıyaklaşık26
sendika başkanının
. katılacağıbildirildi.Güven
Park içine kurulacak bir
çadırda başlaulacak açlık
• grevi üç gün sürecek. Memur
; Sendikalan Yasası'nın
'< ivedilikle Meclis'ten
çıkmasını isteyen sendika
1
başkanlan, 5 Nisan
Ekonomik KararlarTnı da
protesto edecekler.
sagiKçı, nzmet
tazminatıistiyop
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Sağbk işkolunda
çalışanlann meslek
hastalıklanndan korunmaa
uygulamasında yaşanan
çeüşkiler sürerken, Genel
Sağlık-İş Sendikaa'nın, sağlık
çalışanlanna fıili hizmet
tazminatı ödenmesi amaayla
13 işyerinde çalışan üyeleri
adııia açtığ davalann sayısı
96'ya ulaşü. Budavalardan
ikisinde. çelişkilı bılırkışı raporu
hazırlanması nederuyle.
tazminat ödemesi ışyerlennde
farklı uygulanıyor. Genel
Sağlık-Iş Hukuk Daıresı
Müdürii A\iıkat Ab Hikmet
AkıUı. insan sağlığ açısından
risk taşıyan mesleklerde
çalışanlara tarunan fıilı hizmet
süresı uygulaması ıle erken
emekli olma olanağından
sağlık çalışanlannın da
yararlanması gerektiğini
bildırdi.
2 intihar
• İstanbui Haber Servisi -
İstanbulda dün iki ayn
intihar olayı meydana geldi.
Kendismı evinin
banyosunda iple asan 10
yaşındakı(G.Ç.)ileFatih
Sultan Mehmet
Köprüsü"nden atlayan . , ..
MustafaTürk(29).
yaşamlannı yitirdiler.
BBC sustu
• LONDRA(AA)-İngiliz
Yayın Kurumu BBC'de
çalışan gazeteciler ve
teknisyenlerin birgünlük
protesto grevi sonucu radyo
ve televızyonlardakı normal
programlarkesıldi. Ulusal
Gazeteciler Sendikası ile
Yayıncılık Sendikası.
çalışanlann maaşlannın
gösterdikleri performansa
bağlanması ve fazla
mesailerin kaldınlması
üzerine birgünlük grev
karan almıştı. Protesto grevi
nedeniyle radyo ve
televizyonlarda haber içerikli
tüm programlann yenni
fılmler aldı.
MC döneminde kitaplar Türk-İslam Sentezi' çerçevesinde yeniden yazdınldı
FelsefedininlıizıııetiııdeBEHZATŞAHİN
FİGEN ATALAY
Ortaöğretimde okutulan
"Talim ve Terbiye Kuruiu çerçe-
veli" felsefe kitaplannın, gcrçek
anlamda birer felsefe' kitabı ol-
maktan çok uzak olduğu belir-
tiliyor. Felsefe öğretmenlen,
bakanhkça önerilen kitaplann,
felsefenin yaratıcı ve eleştirici yönünü
ortaya koymaktan çok. öğrencileri ez-
berciliğe ittiğini söylüyor. "Tûrk-İsIam
sentezT doğrultusunda hazırlanması
için sınırlan Millı Eğitim BakanlığYna
bağlı Talim ve Terbiye Kurulu tarafı-
ndan çizilen felsefe kitaplannın yazımı-
na. nesnellik ve bılimsel ahlak ölçütle-
rinden ödün vermeyen felsefeciler giriş-
miyor. Bilimsel yöntemle yanlan kitap-
lann ise kuruldan geçmesi olanaksız.
Felsefealer. "Bu koşullarda felsefe ki-
tabı yazılmaz" deyince de ortalıkta, bol
metafiziğe bulanmış, felsefeyi zamanla
ve mekanla ilişkisiz saf bir bilgi olarak
ele alan. nesnellikten uzak ve kavram
kargaşalanyla dolu kitaplar dolaşıyor.
Felsefecilere göre, "Buna, felsefe kitabı
demek olanaksız".
Özgür, yaratıcı, eleştırel düşünceyi ön
plana çıkaran felsefenin. öğrenciye ilk
tanıtıldığı ortaöğretimde, uygulanan
müfredatın öğrenciyi ezbere ittiğini. ba-
kanhkça önerilen "Türk-Jslaın sentezi"-
ne uygun kitaplann da felsefe kitabı ol-
maktan çok uzak olduğunu belirten öğ-
retmen ve öğretım üyeleri, müf-
redatın kaldınlarak felsefe ders-
lerinin özüne uygun bir hale ge-
tirilmesı gerektiğini belirtti. Or-
taöğretim felsefe dersı öğret-
menlen. bilım adamlanrun ders
kitabı yazma işine soyun-
masıru, Talım ve Terbiye Kuru-
lu üzerinde bir baskı oluşturup
bu kitaplarla eğitim verilmesinı
istiyor. Bilim adamlan ise içerik
ve sınırlan Talim ve Terbiye
Kurulu'nca belırlenen bir felse-
fe kitabı yazmanın nesnellik. bi-
limsellik ve bilim ahlakıyla bağ-
daşmayacağını, bunun felsefe-
ye hakaret olacağını söylüyor.
• 9
oğretmenler. sınırlannı, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye
Kurulu'nun çizdiği felsefe kitaplannın bilimsellikten ve
nesnellikten uzak olduğunu belirtiyor. İ.Ü Edebiyat Fakültesi
Felsefe Bölümü'nden Prof. Dr. Necla Arat felsefenin. gerek kitabı
gerek eğiticileriyle ortaçağdaki gibi 'ancilla theologica', yani dinin
hizmetkan kıhnmaya çahşıldığını söylüyor ve kitaplann yansız, özgür'ükçü
bir tutumla yeniden yazılması gerektiğini vurguluyor.
bir anJayışın oluştunılmasına ça-
lışılmıştır.
4- "Siyaset felsefesi' ve "din felsefesi"
ûnitelerinde geçen "milli egemenlik', 'la-
ıklik" kavramlarınm. Atarürk'ün görüş-
leri ve uvgulamalan doğrultusunda öğ-
renciye kazandırılması öngöriilmüştür.
5- Felsefenin kendisinden, tarihinden,
filozoflanndan söz ederken Farabi, Ga-
zali gibi Türk-İslam düşünürlerini ve
bunlarm konuya Uişkin göriişlerini uygun
yerlerde, uygun ölçülerde dile gerirme,
böylece Türk insanının ait olduğu külrür
dünyasının felsefi başarılarının evrensd
felsefe hareketi içindeki >erini ve değerini
belirtme imkanı getirilmiştir."
Bu maddelerin kitaba yansımasından
sonraki değerlendirme ve inisiyatif ise
tamamen kurulun elinde.
Kunıl, hangi konu başhğıyla öğrencı-
lere nasıl bir davranış kazandınlması
gerektiğini ve konuyla ilgih sınav soru-
lannı bile belirliyor. Örneğin, sekizinci
ünite olan "din felsefesF'nde "Davranı-
şlar" başlığı altmda şu maddeler sıra-
lanıyor:
"1- Dine felsefi açıdan yaklaşonm
özelliklerini açıklama.
2- Teoloji ile din felsefesinin farkını
açıklama.
3- Oin felsefesinin temel kavramlannı
(Tann. vahiy, peygamber, iman. ibadet,
yüce, kutsal vb.) açıklama.
4- Din felsefesinin temel sonınlarını
(Tanrı'nın varlığı, evrenin varadıltşı, vah-
yin imkanL ruhun ölümsüzlüğü) açıkla-
ma."
"Değeriendirme" başlığı altmda ise
öğrencilere sorulacak sorular denetim
altına ahnıyor:
"1- Din felsefesinin konusunu açı-
klayınız.
2- Dini yargüann, bilimsel, ahlaki, es-
tetik yargüardan farkını açıklayınız.
3- Teoloji ile din felsefesi arasındaki
farkı belirtiniz.
4- Teizm ile deizm arasındaki farkı
açıklay ınız.
5- İnanma-bilme ilişkisi temelinde din-
felsefe ilişkisini sorgulayınız.
6- Din, yalnız sosyal bir vakıa mıdır?
Açıklayınız."
KuruTun tanımı
Talım ve Terbiye Kurulu fel-
sefe dersinin çerçevesini şöyle
çiziyor:
"1- Belli bir problemin değişik
felsefe alanlannda (bilgi, bilim,
varlık, etik, esterik, siyaset ve
din gibi) ele alıntş biçimleri göz
önünde bulundunıbnuştur. Böy-
lece, öğrenciye felsefi düşünme
tarzının kazandırılması amaç-
lanmtstır.
2- Felsefenin yeri ve öneminin
yanı sıra, felsefenin; din, sanat ve
kültür gibi diğer ctkinlik alanla-
nyla benzeyen veya ayrıian özel-
liklerinin verilmesi sağlanmıştır.
3- Bir yandan bilgi, bilim, bi-
limsel bilgi. bilimsel yöntem, bi-
limsel araştırma, çeşitli bilimler
hakkında genel ve sistemli bilgi-
ler verirken, öte yandan insanın
varlığının ve onun ifadesi olan
kültürün yalnızca bilim ve bilim-
sel bilgi üzerinde oluşmadığı, in-
sanın aynı zamanda pratik, ah-
laki, politik. esterik »e dinsel bir
varlık olduğunu belirtmek, bu
alanlara ilişkin felsefi tutum ve
yaklaşımları tanıtmak. böylece,
gerek insan gerekse kültür hak-
kında daha geniş, daha zengin Çoğunlukla din dersi öğretmenlerinin girdiği felsefe derslerinde, öğrenciler ezbere çalıştmlıyor.
Ortaöğretim felsefe öğret-
menleri, halen okutulan kitap-
lar ve uygulanan müfredatı
şöyle yorumluyor:
"Felsefe kitaplannda bütün-
lûk yok. Ömegin Kant, her ko-
nuda başka bir şekilde ele alını-
yor. Amaçla konu birbirine uy-
muyor. Felsefe, salt bir felsefi
bilgi olarak düşünülüyor. Za-
manla, toplumla, koşullaria bağlantısı
göz önüne alınmıvor. Yorumlama gücü
kazandırmıyor. Öğrenci için ezberden
başka çıkış yolu yok. Öğretmen takviye
ederse mûfredat yerişmiyor. Öğrenci
mecburen kitaba bağlanıyor. Geniş bir
boyutta bakış açsını engetliyor. Kökten
bir değişiklik yapıhnası, müfredatın
kaldırılması gerekli. Lise öğretmenleri-
nin görüşü almmalı. Kitaplarda kullaıu-
lan dil, anlatım tekniği bozuk. Kavram
kargasası yaratan pek çok şey yığıunış.
öğrenciler anlamıyor."
Öğretmenler, kitaplann içenğini ise
kısaca şöyle anlatıyor:
"Sokrates'ten söz etmeden felsefeye
gırişyapıyorlar. Platon ve Aristo'dan Fa-
rabi'ye geciyorlar. Biz de Farabi felsefe-
sinin, antik felsefenin İslamlaştırılmış
şekli olduğunu anlatıyoruz. Felsefe meta-
fizikle başlıyor, sanırsınız felsefenin asıl
konusu metaflzik. Ortaçağ yok, hazırla-
van faktörler yok. Birden bire karşımıza
Farabi çıkıyor. Hümanizmden, aydınlan-
madan söz edilmiyor."
Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakül-
tesi Felsefe Bölümü öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Neda
Arat felsefe ders kitaplanna
müdahalenin Milliyetçi Cephe
(MC) hükümetleri zamanında
başladığını anımsatıyor. Türk-
İslam sentezcilerinin genelde
eğiümde. özelde ise felsefede ide-
olojilerinı yaygınlaşürmak için
uygarlık tarihinın evrenselleşmiş
düşünceleri yerine yanlı bir yak-
laşımı yeğlediklerini belirten
Arat, şöyle dedi:
"Sonucta felsefe kitaplan, mil-
liyetçi-dinci bir bakış açtsından
oriental ağırlıkj; olarak veniden
yazdu'ilmıştır. Örneğin Batılı fı-
lozoflara birer paragrafla yer ve-
rilirken İslanı düşünüıierine den-
geyi bozacak ölçüde geniş yer
aynlnuştır. Aynca, 1982 Anaya-
sası da din derslerini zorunlu
kılmış ve teni açıian tüm üniver-
sitelerde iiahivat fakülteleri ku-
rulmuştur. Oysa yeni ve cağdaş
felsefe bölümleri açmaktan
kaçmdmtştır. Felsefe ortaöğre-
timde seçimlik derse dönüşfürül-
müş, iiahivat fakülteleri öğret-
men yebştiren kurumlar arasına
alınarak felsefe derslerine ve idari
görevlere tercihan ilahiyatçılar
atanmıştır. Kısacası felsefe, ge-
rek kitabı gerekse eğiticileriyle
ortaçağdaki gibi 'ancilla theolo-
gica', yani dinin hizmetkan kriı-
nmaya çalışılmıştır. Oysa felsefe,
özgür düşünce ortamının oluş-
ması için çok gerekli bir bilim
dalı; monist (tekçi), otoriter ve to-
taliter toplumsal hastalıklara
karşı bir panzehirdir. Felsefe ders
kitabının yansız ve özgüriükçü
bir tutumla yeniden ele alınıp öğ-
rencinin ilgisini çekecek gcrçek
felsefi merinlerk? zenginleşririle-
rek baştan y azılması ve ortaöğre-
timde zorunlu ders olarak felsefe-
ciler tarafından okutulması ge-
rektiğini düşünüyorum."
Kültür • Samrt 293 89 78 (3 hat)
YILIN EN BUYUK FILMI
I 993 CANIMES SENLİĞ: BUYUK ODULU
1 994 OSCAR ADAYI
994 ISTANBUl ULUSIARARASI FILM FbSTIVALI ACILiS FILMI
YO^sl Cben Koıge
Bılınmeyen dunya Çın'ın yanm yuzyıllık macerası ıçinde
buyük bır dosHuğun, tutkunun nefes kesicı oyküsü
"Muttıtj sunAleyıcı btr fılm Dunyonın her yonında
seyırcıyı boyvluyor " V Canby TW r>4ew >brlı Trfn«
"Muhtesem ve porılhlı bır deslan " R CoH.» TIM£
""'"IŞaSirflCl" B W,IİK3m»on PIAYBOY
4. HAFTA Sadece
BEYOOLU A L R A Z A R ' d a
Seanslon 12.00-15.15-18.30-21.45fcl:245 73 83
İÇİNDEN DALGA GECEN TIYATRO
Ferhan Şensoy
Yer FanerboİKe Marina Pyramid Kar>ısı
SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ
Deniz A>ırı Güldürü
Salı-Caf>onıba-Per>enıfae<uma-Cufnar«esi 21.00
KIRKAMBAR GF
Corsomba. Pfrjrmbc. Cuı
BHe< SaH>: f. bahfe Marina fct 0216 -346 23 46/1007
Ses 1885 Ortoovunculor - Beyoğlu,fct0212- 25! 18 65/66
mİEfcoramo ve Çory Moğoıofan
İSTANBULBELEDIYESI
SEHİR TİYATROLARI
10. GENÇLİKGÜNLERİ
(25 Mayıs Çarşamba)
Harttve M. Ertugrul Sahnesi
12.00: RLM: The Bırttı Ot Anatıon-Gnffıt
15.00: SÖYLEŞI: lma| Devn
Ahmet Oktay - Ersın Salman
17.00: SÖYLEŞI: 90'larda metropollerde
kımlık ve Siyaset
Atı Bayramoğlu
Kadık6v Haldun Taner TTyatrosu
19.30: TIYATRO: Çukurova U Guzelsanatlaf Bölümu
•Kadm O1mak-
ETKİNLJKLER ÜCRETSİZDIR
A k b a n k K ü l t O r S a n a t E ğ i t ı m M e r k e z i
"OPERA-BALE SÖYLEŞİLERİ" III
Prof. Dr. METtN AND
"Mozart'ın Daha Az Bilinen Operalan"
(Video'dan örneklerle)
26 Mayıs 1994, Perşembe Saat 18.00
\ K S A N A T . I s n k U I C a d d c s ı 801180 B e y o g l u - l s ı a n b u l Tc-I ( ı ı ^ l i ) 1SI <S ııı) ı ı l 0 2
AKBANK
a&jsseoımouiguB
smuı cu » ı « m. aı ıı»«»m. w u ı;
Ferhan Şensoy'un
FERHANGİ
ŞEYLER
PAZAR 15.30
CINEMA
CAFE-BAR
Enfiasyonu deldık
P ICM ve Solı gunlen'*40 ındmm
20 00 • 22 00
VATANLARI İÇİN
ÖLDÜLER
Yon Serpeı Mondarchuk
22 00 - 02 00
HAL1L CF.YLAN idut m* O'P" '•'•""
A k b a n k K ü l t ü r S a n a t E ğ i t i m M e r k e z ı
A K S A N A T G l . M E R I • 2 5 - 2 8 M A Y I S 9 4
GÜNLÜK ETKİN1İKLER
25 MAYIS 1994, ÇARŞAMBA Saat: 12.30 ve 17.30 (1 suat 40 dakika)
Video'dan buyuk ekmnda fıim
"BECAUSE rÖU'RE MINE"
(İngilizce orijinal) (Mario Lanza)
26 MAYIS 1994, PERŞEMBE Saat: 12.30 < 1 vı.ıt)
Video'dan buyuk ekranda. "GILBEKTBECAVD"
Şaat: 18.00
"PROF. DR. METİN AND ile
OPERA-BALE SÖYLEŞÎLERİ" III
"Mozart'ın Daba Az Bilinen Operalan"
(Video'dan orneklerlel
27 MAYIS 1994, CUMA Saat: 12.30 (1 sa.ıt M d.ıkıka)
La>er-diM_'ten bııyıık ekrand.ı
"PAVAROm AT HYDE PARK"
Saat: 18.30
"CAZ AKŞAMLARI"
Ero! Fekcan'ın Anısına "ÖNDER FOCA\ QVARTET"
28 MAYIS 1994, CUMARTESİ Saat: 15-00 < ^ sajt 20 dakika I
Laser-dısc'ten bu>Tik ekranda opera.
ROSSINI "Sevü Berberi"
(Alva + Berganza / C Abbatto)
CD1
DEN KENDİ SEÇTİKLERtNİZ
Klasık muzık yapıtlanndan olu^an dıskote^ımızdfn .sevtıklerinızi haftanın
aşagıda belırtılen gün ve saatlennde ozel kulakiıklarb dinleyel">ılın<inız
Çarşamba, Pery?mbe ve CumarteM gunJen
Saat 13.30 - 16.30 ara.xı
STÜDYO VE ATÖLYELER
Ozgun Baskı Atolyesı'nde Ferit özşen
BaJe Scudyosu'nda "tstanbul Devlet Opera ve BaJesi"
çahşmalaryaptnaktadtr.
Tum
Ak.SA.NAT IsunKıl Td I0J12) !^1 « oı 1)1 (U
AKBANK
HAFTAYABAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
Bu Ne Biçim Sajjcılık?
Güzel bir Varşova sabahıydı...
Arkamda korumalar olmadan, dikkati çekmeden yü-
rüyüş yapma keyfini Türkiye'de yitirdiğim bir dönemdi.
Fırsatı değerlendirmek istedim.
Yeni Varşovadan eski Varşova'ya yürüyerek gittik.
Birsayın parti önderimizin adını çağrıştıran "Barbakan"
Köprüsü'nden geçtik. Tarihsel yapıların etkileyici hava-
sını içimize sindire sindire dolaştık... Chopin'in evini
gezdik...
Ve sonunda, bizi bir salona aldılar. Yirmi dakika kadar
süren bir film gösterdiler.
"Her Şeye Karşın Varşova!.."
• • •
Film tamamen belgeseldi.
Hltler'in Polonya'daki Nazi kuvvetleri başkomutanına
yolladığı bir telgrafın ekrandaki görüntüsüyle başlıyor-
du: "Varşova'yıharitadansilin!"
Emir kısa, ama çok açıktı.
Ardından Nazi askerleri beiirdi ekranda. Ellerinde
alev makineleri ile... Saraylar, tarihsel binalar başta ol-
mak üzere, bütün Varşova yanmaya başladı.
Yangın bitmiş, ama taş binaların çoğu ayakta kalmayı
başarmıştı... Bu kez dinamitler devreye girdi.
Ve Varşova bitti.
Gördüklerimizin bizi şaşkına çevirdiğini söylemek çok
hafif kalıyordu... Çok başarılı bir bilimkurgu filmi mi izli-
yorduk? Yoksa biraz önce o sokaklarda dolaşırken düş
mü görmüştük?
Sık sık durarak seyretmek gereğini duyduğumuz o bi-
naların birer birer nasıl yok olduklarını, beyaz perdede
izliyorduk. Hem de en küçük ayrıntılarına kadar..
Almanların belge merakı... Bütün olanları kendileri fil-
me almışlardı...
Derken filmin son bölümüne geldi sıra.
Polonya'nın Nazi işgalinden kurtuluşu... Ve donduru-
cu soğuk kış aylarında, yüzbinlerce Varşovalının "yıkıntı
kente"yeniden dönüşü...
Planlamacıların önerisi açık: "Çağdaş bir kent kura-
lım!.. Hem daha hızlı hem daha ucuza yaparız..."
Ama halkın bu öneriye yanıtı da aynı ölçüde kısa ve
açık- "Hayır'.. Biz Varşova'yı eskisigibi, tekçizgisinide-
ğiştirmeden, yeniden kuracağız!.."
Ve Varşova, "rö/öVe"lere bakılarak, eski resim ve fo-
toğraflara bakılarak.. "yeniden"yapılıyor.
• • •
Gördüklerimiz bizi müthiş etkilemişti. Sokağa çıktığı-
mızda karşılaştığımız insanlara artık bır başka gözle
bakıyorduk
Saygıyı da aşan bir "hayranlık"\a...
O filmi getirtip TV'de göstertmek istedim. Halk gör-
sün ki "milliyetçilik" nasıl olur, "tarihine sahıp çıkmak"
nasıl olur, anlasın!.
Film gelmesine geldi. Ama tam o sırada biz hükümet-
ten ayrılmıştık... Sayın Demirel'm "milliyetçı-muhafaza-
ftar" hükümeti, filmi gerısin geriye postalamayı ilk yapıl-
ması gereken işlerden saydı..
Ve ben, geçen gün, Atatürk Ankarası'nın simgelerin-
den olan Saracoğlu Mahallesi'nın yıkıma açılma haberi-
ni okurken bunları anımsadım.
Bana Atatürk Kültür Merkezinin yeri olarak önerildi-
ğinde hiç düşünmeden reddettiğim o güzelim mahalle,
yerıni gökdelenlere bırakacaktı.
Mimari özelliğiyle çağdaş kentleşme anlayışıyla "ör-
nek" sayılabilecek bir "iyi" daha yok olacaktı... Ankara.
bir simgesini daha yitirecekti...
Kimlerin çabalarıyla?
"Milliyetçi-muhafazakar" DYP-ANAP mılletvekilleri-
nin çabalarıyla... CHP'li Hasan Basri Eler'in "umutsuz-
ca "çırpınışlarına karşın...
O lojmanlar boşaltıldıktan sonra, SİT alanı olmaktan
çıkarılıp "yap-sat "çıların dozerlerine terk edileceğıne
devletin büyük kiralar ödediği hizmet binalan haline so-
kulamaz mı?
• Hayır!.. Çünkü bu beyler "miltiyetçi-muhafazakar"-
lar!:.
• • •
"Tar/r»"ine sahip çıkma bilincinde olmayan bir "milli-
yetçilik"... "Kötü"yü koruyan, "/y/"yı yıkan bir "muhafa-
zakarlık"...
Bunlar "adam gibi" sağcı olmayı bile beceremiyor-
lar!..
Bir kisînin bacağı koptu
Horem'de bombah
terör: 2 kişiytü'alanch
• Harem Otobüs Terminali'nde d ün gece çöp
bidonlanna yerleştirilen 4 bomba 23.45-24.00 saatleri
arasında patladı. Şiddetli patlamada Vehbi Mustafaoğlu
adlı kişinin bacağı koptu. birkişıde hafif yaralandı.
Bağkur Bölge Müdürlüğü'ne de molotofiu saldın yapıldı
İstanbui Haber Senisi - Is-
tanbul dün bombalı bir gece
yaşadı. Harcm Otobüs Termi-
nali'nde se\ahat şirketlerine
ail bürolann önlerindeki çöp
bidonlanna kimliklcri bclırsiz
kışılerce yerleştırilen dört adet
zaman avarlı ses bombası dün
gece 23.45 \e 24.00 saatlen
arasında ardarda patladı. Pat-
lamalarda ikı kişi yaralandı.
Bombalann tahrip gücü-
nün yüksek olmaması nede-
niyle olası faciadan kılpayı
kurtulan yolculardan Vehbi
Mustafaoğlu (25) ile Murat
Yaman (22). adlı kişıler kaldı-
nldıklan Haydarpaşa Numu-
ne Hastanesrnde ledavi altına
alındılar. Patlamada sağ ba-
aığı kopan Mustafaoğlu'nun
cerrahi servisinde ameliyata
alındığı, Yaman'm ise ayakta
tedavi gördüğü ve dururnu-
nun haftfolduğu ögrenildi.
Bavram tatilinden dönen
yolcular büyük bir gürültü ile
patlayan bombalann şokunu
yaşarken. otobüs terminaline
gelerek diğer patlama olasılık-
lanna karşı çevrede geniş ön-
lem alan güvenlik görevlileri.
şüpheli gördükleri çanta ve
bav ullarda arama yaptılar.
Harem Otobüs Terminali ve
Haydarpaşa Tren Gan'nda
sürdürülen bomba aramala-
nnda saldın unsunj taşıyan
herhangi bir maddeye rastla-
nılmadı. Güvenlik görevlileri,
saldırganlann yakalanması
içın çevrede başlattıklan ope-
rasyonlarda durumlanndan
şüphelendikleri beş kişiyi gö-
zaltına aldılar.
Bajkur'a molotof
Öte yandan Harem Otobüs
Termınali'ne yapılan saldın-
dan yaklaşık bir saat önce Şiş-
li Halaskargazi Caddesi üze-
rinde bulunan Bağkur İstan-
bui Bölge Müdürlüğü binası-
na atılan molotofkokteylinin
çıkardığı yangın hasara yol
açtı.
Kimlikieri belırsiz kişiler-
ce gercekleştırilen molotofiu
saldın sonucu çıkan yangın it-
faıyece söndürüldü. Bağkur
Bölge Müdürlüğü binasına
yapılan saldınnın ardından
gazeteleri arayan bir kişi olayı
yasadışı bölücü örgüt PKK-
ERNK adına üstlendi.
UMUT HANGİ DAĞIN ARDINDA
HaütÇelenk
l.bası 60.000 (KDViçınde)
Çağdci} Yaymlan TürkmağıCad39^fl Cağıloğlu-İslanbul
Öderoeü gönderfimez