Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS1994 ÇARŞAMBA 12 KULTUR İstanbul'u korumak için bir araya gelen 21 dernek. 'Çağdaş İstanbul Platförmu'nu oluşturdu PELtN ÖZEK Dört av önce. İstanbul'da etkinlik gösteren 21 dernek bır arava gelerek "Çağdaş İstanbul Platfor- nw"nu oluşturdu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, tdebiyatçılar Demeği, Fotoğraf Sanarı Demegi. İstanbul Barosu, Karikatürcüler Derneği, Kızkuies Derneği, Mülkiyeliler Birliği, Nâzım Hik- met Külriir ve Sanat Vakfı. Öğretim Uyeleri Derne- ği, PE!N Yazarlar Derneği, Plastik Sanatlar Der- neği, Resim ve Heykel Müzeleri Derneği, SİYAD (Sinema Yazarlanj, Tabipler Odası, Tiyatro ve TV Yazarlan Derneği. Tiyatro Eleştirmenleri Derneği, Türk Kütüphaneciler Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası >e İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan Çalışaniarı V ardımlasma Derneği, ÇASOD ve Tö- DER ın oluşturduğu platform The Marmara Ote- li'nde bır bas*n toplanüsı düzenlcdi ve amaçlanru dilegetirdı. Kentin sorunlannı ve herkes'en gelecek önerileri sık sık toplanıp tartışarak değerlendirmeyi amaçla- yan platform üyeleri. ilgili kuruluşlan bilgilendire- ceklenni. etkinlikler gerçekleştirerek belirli aralı- klarla yerej yönetıcileri tartışmaya çağıracaklannı belirttıler. Yaratılmış değerlerin korunması ve canlı tutulmasının bırincil sorumluluklan olduğu- nu belirten platform üyeleri. toplumun başına gele- bileceklerin en kötüsünün. çağdaşı yaratacak olan- lann şu ya da bu ncdenle cdilgcnliğc düşürülmeleri olduğunu vurguluyorlar. Tanhi yapılann korunmasından çevre kirhliğiy- le savaşıma. ulaşım kolaylıklannın sağlanması- ndan sayg). hoşgörü ve yardımlaşma bilincinin ge- liştirilmesıne kadar pek çok istemleri olan "Çağdaş istanbul Platformu". kentli olmanın getırdığı so- rumluluklar vc tepki vermenin gereklilığiyle yola çıkıyor. Karikatürcüler Derneği'nden Muhirrin Tek hedef:istanbul • 'Bazüan İstanbul'da kurtarılacak birşey kalmadığını söylüyor.,. O\sa şunları dile getirmek gerek: Hâlâ Dolmabahçe, Topkapı sarayları otel olmamış; hâlâ Beylerbeyi Saray ı'nın arkasına bir otel yapılması sözkonusu değil. Ama bunJarın hepsinjn olabileceği durumlar sözkonusu...' (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Köroğlu. Kızkulesi Derneği'nden Prof. Mehmet Bayhan. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'ndan Kıymet Coşkun. Plastik Sanatlar DerneğT- nden İbrahim Çiftçmğlu ve PEN Ya- zarlar Demeği'nden Atilla Birkiye. ko- misyonda görev alıyor. Platformun kuruluş aşamasında önemli katkılan olan Atilla Birkiye'den, dört aydır çalışmalannı sürdüren "Çağdaş İstan- bul Platformu r> nun kurulma amacı, et- kinlikleri ve amaçlan üzerine bilgi aklık Dalan kıvılcım oldu - Çağdaş İstanbul Plarformu'nun oluşum sürecini aniatır ımsınız? Bu. aslında öznel ve kişisel bir şekil- de oluştu. Ben. Kıbns'ta Bedrettin Da- tan'ın yerel scçimlerde aday olduğunu öğrendim. Bu benim için tahammül edilftneyecek bir durumdu. Üyesi ol- duğum PEN Yazarlar Derneği'ne, demeklerin toplanmasını ve örgütlen- mesini önerdim. Dalan yalnızca bir kıvıknmdı. Biz, sanatçı ve özellikle kül- tür dernekleri. kentimize sahip çıkalım. Yalnız doğasına değil, kültü- rüne, temizliğine... Ama benim önerim daha çok doğal ve tarihsel kalıtının korunması. ona sahip çıkılması doğ- rultusundaydı. Bu tema çerçevesinde PEN bana. Cengiz Bektaş ve Alpay Kabacalı ya görev ver' Bız diğer örgütlere çağn yapiık. Önce 8-10 örgüt katıldı. Sonra- dan sayımız 19'a ulaştı. Bu katılımla çok zenginleştik. Onlar konuyu daha geniş bir yelpazeye yayarak kentin her alanındaİci sorunlann üstüne gitme- miz gerek tiğıni söylediler. Bu konuda söz sahıbı olmanın yollannı arayalım. şikayetimizi bildirelim. gerekirse bura- daki etkinlikleri biz üstlenelim.. festi- val düzenlemek, onanm gibi. - Tiim demeklerin kuruluş aşaması- nda birteştiği ortak düştince neydi? Ben bu öneriyi PEN"e getirdikten sonra diğer derneklerdeki kişilerle de hemen hemen -fstanbul'a sahip çıkma anlammda- aynı fıkirdeydik. Bu da çok hoş. kolektif bir çahşmayı getirdi beraberinde. Baştan beri partiler üstü bir politika ızlemeyi kararlaştırdık. Çünkü bir kentle ilgılenmek. doğru- dan doğruya bir kültür politikasıdır. Ama bu "A" ya da "B* panisi değil. demokratik anlamda çok daha genel. özellikle kültür ekseninde ve "21. yüzyılda İstanbul gibi bir kentte nasd yaşamair temasına oturan bir politi- ka. kurumlanna kadar çok geniş alanlar- da tehlîke var. - Yerel seçimlerde İstanbul'da yaşa- nan Refah depreminden sonra bu tehli- kenin arttığından da söz edebiliriz. Ce- mal Reşit Rey Konser Salonu. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan, Atatürk Kitaplrğı, Tank Zafer Tunava Külriir Merke7İ gibi kunımlann ne olacağı da gündemde olan en önemli sorunlardan... Evet, Refah'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanması- ndan sonra bu tehlıke. basında da yansıtıldığı gibi kendinı daha da gös- termeye başîadı. Çünkü dırekt külıür olmanın ve örgütlenmenin daha bü- yük bir avantajı olacak bu konuda. Hedef noktamız. tüm bu aksaklıklara ulaşabildiğimiz kadar ulaşıp görü- şümüzü dile getirmek ve bunlan tele- vizyonlarda. basın toplantılannda. radvolarda tartışmaya çağırmak. Bız. yerel vöneticileri tartışmaya çağırma yönelimi içinde olacağız. On- lar gelirler ya da gelmezler. - Tasarladığınız etkinliklerden söz eder misiniz? Bellı konularda panellenmız ve sempozyumlanmız olacak. Bunlarda kent halkına yönelık. kent halkını çalı- nasıl sağlıvorsunuz. konfederasyon ol- manız söz konusu olabilir mi? Şu anda masraflan kendi cebimiz- den veriyoruz. Maaş şeklinde forrnüle edeceğiz. Ama birtakım yasalar bizim konfederasyon olmamızı önlüyor. Bir üst kurum oluşturmak. var olan Der- nekler Yasası'na uygun değil. Biz de bu yüzden adımızı "Çağdaş İstanbul Plattbnnu" koyduk. Bız tepkımizi dile getirmek için ey- lemler, etkinlikler yapacağız. Biz bu kentte vaşıyoruz ve bu kentin kültür kururnlannın doğal sahipleriyiz. Bir şeye sahipseniz. sızin o şey hakkında Atilla Birkive anatçılar ve kültür dernekleri, kentimize sahip çıkalım... Yalnız doğasına değil, kültürüne, temizliğine... Bu konuda sözsahibi olmanın yollannı arayalım, şikayetlerimizi bildirelim, gerekirse festival düzenlemek, onanm gibi etkinlikleri biz üstlenelim... Bu kentte oyumuzu kullanıyorsak, sanatçı olarak, vatandaş olarak bazı şeylerin hesabını sormaya hakkımız var.' Genelde aramızda bir uyum söz ko- nusu. Birlikteliğirnizjn hedefi de belli: İstanbul. Bazılan İstanbul'da kurtarı- lacak bir şey kalmadığını söylüyor. Oysa şunlan dile getirmek gerekiyor: Hala Dolmabahçe, Topkapı saraylan otel olmamış; hala Beylerbeyi Sarayı'- nın arkasına bir otel yapılması söz ko- nusu değil. Ama bunlann hepsinin olabileceği durumlar söz konusu. Bu yalnız mimari anlamda değil yaşam kültürü, yaşam biçimi anlamında da geçerli. ınsanlann karşıdan karşıya geç- meleri, sokağa tükürmeleri. yolda bir- birinin üzerine çıkmalan... Üst ku- rumlar olan edebiyat. sanat. kültür kurumlan hedef oldu. Cemal Reşit Rey. Şenır Tiyatrolan ne olacak? Bun- lar da toplantılanmızda tartıştığımız konular arasında. Bu anlamda bir uyum içindeyiz. - Belediye'nin ilerideki yaptırımları- na karşı nasıl bir tavır takınacak "Çağ- daş İstanbul Platformu?" Bızim bır yaptınm gücümüz yok. Biz gönüllü bir izleme komitesi görevi görmek istiyoruz. Eğer biz bu kentte oyumuzu kullanıyorsak. yaşıyorsak, bizim sanatçı olarak, kentte yaşayan vatandaş olarak bazı şeylerin hesabını soıma hakkımız var. Biz de her şeyden önce genel anlamda hesap sorma hak- kımız olduğuna ınanıyoruz. Birlikte şmalanmız konusunda bılgüendirme- ye yönelik etkinliklerimiz olacak. Biz. kentte yaşayan herkesten aldığımız önerilerle belli konulann üzerine git- meyi düşünüyoruz. Platformumuz önen olarak herkese açık. - Bundan sonraki çalışma sisteminizi nasıl belirlediniz? En son yaptığımız toplantının gün- deminde Şehir fiyatrolan ve Emek Si- neması vardı. Biz neler yapabileceği- mizi tartıştık. Bunlar kentin kültür ya- pılan içinde en gündemde ofanlar. Kimlerle diyalog kurabiliriz, ne tür bir etkimiz olabilir: buntar tartışıldı top- lantıda. - Platformun finansal kavnaklannı fikir söyleme hakkınız vardır. Sanaiçı ve kültür kışisiyseniz bu sizin. -hele şimdi- tarihi sorumluluğunuzoluyor. - Seçimlerden sonra sizin belli düşün- celerinizi uy gulamav a geçirmeniz de bir ölçüde bultalandı. Di> alog içine girebi- leceğiniz belediyelerin sayısı da sınırlı... Biz çalışmalanmıza seçimlerden önce başladık. Seçimleri İstanbul'da Refah Partisi'nin kazanmasıyla çok daha farklı yöne doğru kanalize ol- duk. Şu anda diyalog kurabileceğimiz uygar bir yerel yönetime, kültür eğiti- mine vönelik bir takım önerilerimiz olacaktı. Ama "yağmurduası"na çıka- cak kişilerle uzlaşmak söz konusu ola- maz. Platform başka bir kimliğe bü- ründü. İster istemez bir tepki platfor- muna dönüştü. Ama bizim asıl amaamız. kentte doğal. kültürel ve uygar bir yaşam biçimi oluşturma temasını savunmak. - İstanbul'da pek çok platform ku- nıidu son dönemde. Bu platformlaruı birieşmesi söz konusu olabilir mi? Beyoğlu için. başka ilçeler için farklı platformlar oluşturuldu. Bu platform- lar birbirinden habersiz çalışıyor. Bu bir handikap aslında. Ama bu plat- formlar birleşebilir, yapılaşabilir. ara- lannda koordinasyon kurulabilir. O zaman kamuoyu düzleminde bir yaptınm uygulanabilir. Bundan sonra diğer kuruluşlarla platformun yapısını genişletmeye hazınz. Öneri paketleri oluşturuluyor - kısa vadede u\ gulamav a geçirmeyi planladığmız çalışmalar \ar mı? Çağdaş, uygar, diyalog kurabilece- ğimiz belediyelere: başta kültür ve sa- nat eğitimi olmak üzere. çevre. gürül- tü, estetik, kirlenme. hava kirliliği gibi konularda öneri paketleri götüreceğiz. Bu konularda çahşmalar yapıyoruz. tstanbul'da pilot bolgelerde bu çalı- şmalan yapacağız. Biz bazı işlerin yapılmasmda gönüllü olarak görev alacağız. Biz. belli işleri v apmaya gönüllü ola- cağız ve doğal olarak zaman zaman bunun bir maliyeti olacak. Bir ilçede ders verecek bir ressamın bir ücret al- ması onun hakkı. Ama talep edeceği- miz ücretler de dolara endeksli olma- yacak. Biz istemlerimizi belediye baş- kanına vereceğiz. İşin başında olan, bu istemlerimizi gerçekleştirecek kişi o. Biz kent üzerine düşünmeye başladık. Bunu her türlü alana yayacağız. Bu anlamda her türlü öneriye açığız. Bize düşen görevleri yerine getireceğiz. Pi- lot bolgelerde somut çalışmaîanmız da olacak. 'Leonard Bernstein'in Hikayesi'...Ünlü orkestra şefi-besteci Leonard Bernstein'in yaşam öyküsünü bu kez 30 yıllık dostu Humphrey Burton yazdı Kültür Servisi - M üziğin ya- şayan 'büyük usta'lanndan. ünlü Amerikalı orkestra şefi ve besteci Leonard Bernstein'- in yaşamöyküsünü, bu kez yakın dostu. yazar-TV yapımcısı Humphrey Burton yazdı. Burton'un versiyonu- nun, Bernstein'le ilgili bugü- ne dek yazılmış biyografiler arasında en kapsamhsı ol- makla birlikte, gerçeğe en yakın tanıklığı yaptığı söy- leniyor. Ünlü besteciyle 30 yılı aşkın bir dostluğu olan Humphrey Burton, sanatçıy- la biyografik TV belgeselleri de yapmış. Son üç yıldır da şu sıralar Londra'da piyasaya çıkan kitap üzerinde çalışmış. Bernstein'in malikancsinin kapıian Burton'a açılmış ve yazar. Bernstein'in yaşamına dair tüm belgeleri -gazete ve dergi kupürleri. mektuplar vs. - elden geçirmiş. Leonard Bernstein. basında kendisiyle ilgili çıkan tüm haberleri, 14 yaştndan itibaren muntazam bir biçimde toplayıp arşivle- meye başlamış. Çok genç yaşta baş- layan bu 'parlak yaşantTyı kağıda döken Burton. "Tarihte alacağı yeri bUıyormuş" diyor. 600 sayfalık biyografi Humprey Burton'un yazdığı ilk metin, tam 1850 sayfa tutmuş. Yayı- mlanan kitap ise, 600 sayfa. TV yapımalığından gelen bir ahşkanlı- kla 'kısa ve öz' olmaya çalışan Humphrey Burton, Bernstein'in bi- yofrafısini 1850 sayfadan 600'e indi- rirken çok zorlanmış: "Aynı anda 200 farklı TV programı üzerinde çab- Leonard Bernstein'in cenazesinde kardeşi bir konuşma yapmıştı: 'Yaşamda daha canlı birinin, ölümden daha cansız olabildiğini kabuOenmek çok güç..." şmak gibiydi. Her bölüm, kendi ken- dine bir programdı zaten. Bernstein'- in tüm bestelerini içeren ayn ayn dos- yalarun, bütûn tanıdıklarının kartvi- zitleri. 250 adet röportaj, ne zaman nerede kiminle ne yaptığına dair yıllık ajandalar vardı elimde. Kitap gittikçe ağırlaşmaya başladı... Bu nedenle be- nim bu biyografide önemle üzerinde durduğum şey, Bernstein'in müziğiy- di. Kişüiğinin ve yaşammın müziği yo- luyla algılanmasını istivordum. Çün- kü o öyle yaşıyordu... Müziğıyle." Biyografıye dahil edilmeyen bö- lümler arasında, okura önceden bö- lüm bölüm sunulduğunda büyük ilgi uyandıran bir olay varmış örne- ğin: Bernstein'in "sapığı"... (kaba tabirleî) Charles Roth adında, Bernstein fiksasyonlu orkestra şefi adayı bir gençmış bu. Bernstein'in biseksiielliği Roth'la Bernstein uzun bir dö- neme yayılan "mektup arkadaşlığı"- nın ardından Bernstein'in peşini bir türlü bırakmayan Roth'un iJginç öyküsü. kitaptan çıkartılmış. Burton için şu ünlü adarrlın konuş- malan, davranışlan, mektuplan ve tabii ki müziği önem taşıyor. Bur- ton'ın biyografısi, BemsteinVakfı'- nın 'onayını' alsa da. yazann sürekli bir 'sansür' mekanizmasıy la çalıştığı "onaylanmış biyografi'"lerden değil. Örneğin Bernstein'in biseksüeiliği olduğu gibi anlatılıyor. Humphrey Burton. elindeki tüm verilerin Bernstein'in yaşamıyla ilgili pek çok aynntıyı kendiliğinden or- taya koyduğunu söylüyor. Baa durumlarda, Bernstein'in öne sürdüğü verilerde hata olduğu- nu bile fark etmiş örneğin: Ünlü sanatçıyı orkestra şefliğine özendiren, Bernstein'in söylediği gibi Dimitri Mitropoulos değil. Aa- ron Copland'mış asbnda. Aynca Bernstein'in babasıyla olan ilişkisin- de. ünlü sanatçının abarttığı yönler olduğunun farkına varmış Burton: "Babasının müzik kariyerini engel- lemeye çalıştığim söylemek duru- mundaydı... Neden? Çünkü Lenny iyi öyküleri severdi hep..." Besteciliğine gelince, kendisinin yeterince zaman ayıanadığı başka- lannınsa yeterince ciddiye almadığı biryönüydü. "Batı Yakasının Hika- yesi"nin bestecisi Bernstein'in. Bur 1 ton'un kitabında da sanatçının bu yönü gerektiğinden fazla abartılmı- yor. Kitabın en ilginç bölümleri, belki de sanatçının yaşamına dair anek- dotlann yer aldığı bölümler... Örne- ğin Papa'yla tanışmaya giderken. Bernstein'in ünlü öpücüklerinin başına bir dert açmasmı önlemek için farksla gelen mesaj: "Unurma, dudakJarııu değil, yûzü- ğünü öpeceksin..." gibi. Bernstein'in cenazesinde, kardeşi şöyle konuşmuştu: "Vaşamdan daha canlı birinin, ölümden daha cansız olabildiğini ka- bullenmek çok güç..." İşte Burton biy ografisinde böyle bir adamı anlatıyor. Halk danslarmda uyumun önemi • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) TOrk Musikisi Devlet Konservatuvan rTMDK)Ha!k Danslan Bölüm Başkanı Hamza Çivi. halk danslannda oyun, müzik ve kostüm uyumu bulunması gerektiğini, söyledi. Çivi, yaptığı açıklamada, bazı yörelerde oynanan halk danslannda, oyun, müzik ve kostüm uyumunun olmadığını belirterek "Değişik yörelerin oyunu oynanırken bilinçsizlik veya olanaksızhklar nedeniyle oyun, müzik ve kostüm uyumu sağlanamıyor. Bu da halk danslannı özünden uzaklaştınyor" dedi. Çivi, şöyle devam etti: "Çok renkii kostümlerle oynanan halk danslan, günlük hayattan kesitler şunan bir kültür zenginliğidir. Özellikle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde oynanan halk danslannda, hasat mevsimi, doğa ile mücadele, kadının üretimdeki yeri, mertlik, banş, sevgi, inançlarvematem konulan işleniyor." Kitap okumuyoruz • KONYA (AA) - Türkiye'de 65 bin kişiye bir kahvehane, 95 bin kışiye de bir kütüphanedüşüyor. Konya Selçuk Üniversitesi'nce, 855 öğrenci ile yapılan araştırmada. ders kitabı dışında kitap okuyan öğrencilerin oranının yüzde 22 olduğu belirlendi. Araştırmada aynca, gençlerin yüzde 69'unun ya hiç okumadığı ya da çok azokuduğu saptandı. Ortaöğrenim ve üniversiteçağındaki öğrencijerin, kütüphanelerden. kitap okumak yerine ders çalışmak amacıyla yararlandığı saptanan araştırmada, okuma alışkanhğının kazandınlması için kütüphane sayısının yanı sıra kütüphanelerde bulunan kitaplann çeşitlendirilmesinin de önemli olduğu vurgulandı. Kayseri'de kültür ve sanat • Kültür Servisi - Kayseri'de. mayıs ayının son haftası ile haziran ayında Beiediye Şehir Tiyatrosu'nda çeşitli kültür ve sanat etkinlikleri gerçekleştirilecek. 26-27 mayıs tarihlerinde Melikgazi Belediyesi Konservatuvan öğrencileri tarafından. Türk sanat müziği konseri verilecek. 28 mayısta Yeşilay tarafından organizeedilen "Besleme". 30-31 mayısta da Ercan Yazgan-Bülent Kayabaş Tiyatrosu tarafından "Suya Sabuna Dokunduk" adlı oyunlar sahnelenecek. Buarada, 3-4 haziranda Büyükşehir Beiediyesi Konservatuvan, 9-10 haziranda da Melikgazi Belediyesi Konservatuvan öğrencileri Türk halk müziği konseri sunacak. Kayserili sanatseverler, 13 haziranda Aydınlıkevier Lisesi Tiyatro Grubu'nun "Gösteriş Budalası". 21 -22 haziranda ise Cenk Koray Tiyatrosu'nun "İki Asırlık Komedi" adlı oyunlannı izleyebilecekler. Kitap pes etmedi ve başarısını korudu • POTSDAM/FRANKFL RT (UBA) - Kitap pes etmedi ve elektronik medyanın üstünlügüne karşın kitap okuyanlann sayısı arttı. Potsdam Kitapçılar Günü'nde Alman Kitapçılar Birligi.Okumu Vakfı ve Bertelsmann Vakfı'nca yapılan araştırmalann sonuçlan okundu. Bu sonuçlara göre geçen yıllarda Almanya'da düzenli olarak kitap okuyanlann oranı yükseldi. Bu sonuçla yoğun medya rekabetine ve elektronik medyanın üstünlügüne rağmen. kitabın bilgi ve eğlence araa olarak kendini kanıtladığı ortaya çıktı. Yine bu araştırmalara göre, yetişkinlerin üçte ikisi düzenli ya da zaman zaman kitap okurken üçte biri hemen hemen hiç okumuyor. Kadınlarerkeklere göre daha çok ' okuyor. Trabzon 2'nci Fotoğraf Günleri • TRABZON (AA) - Trabzon Fotoğraf Sanatı Derneği tarafından düzenlenen. "Trabzon 2'nci Fotoğraf Günleri", 27 mayıs - 9 haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Foto Forum'dan yapılan açıklamaya göre. fotoğraf gürüerinde lOdia gösterisi, 4 fotoğraf sergjsi ve fotoğraf sanatı ile ilgili 2 konferans gerçekleştirilecek. Fotoğraf günleri etkinlikleri, Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi, Akbank Sanat Galerisi, Mahmut Goloğlu Kültür Merkezi ile Şehir Kulübü salonlannda gerçekleştirilecek. Etkinüklere Ara Güler. Fazıl Saraç, Ali Van, İzzet Keribar. Hasan Paçal, Nilgün Tokdil, Ozan Sağdıç, Sefa Ulukan. Sinan Kurbetci, Zafer Baki, M. Reşat Sümerkan, Nesbhan Erkan, Önder Afşarkoca. Nilüfer Gökeşmeoğlu, Ali Öz, Ayhan Erolgil. Hüsniye Ünal. Nilgün Gökeşmeoğlu, Sıtkı Fırat, Tansu Gürpınar, Türkün Sümerkan ve Vahap Aşen eserleri ile katılacaklar.