Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22MAYIS1994PAZAR 8 PAZAR YAZILARI DüşmanlıkgüzeL,kaıılıoknasaDüşmanlıklan severim. Heyecanlı oluyor. Yeter ki kanlı olmasm. İnsan içindeki bencillik, üstünlük duygusu- nu, yenme hırsını boşaltıyor, dolduru- yor, yeniliyor. Madrid ve Barselona düşmanhğı 1700'lü yıllara kadar uzanıyor. Kata- lanlar bağımsızlıklanna kavuşup Bar- selona'yı başkent yapmak istemişler; Ispanya ikiye bölünüp savaşmışlar ve Katalanlar yenilmişler. Ne güzel, bu düşmanhğı sürdürebil- mişler. Çağımız uygarhk çağı; düş- manlıklar da uygarca ve kansız olmah. Madrid - Barselona düşmanhğı da Re- al Madrid - Barselona lakımlan düş- manhğıyla sürdürühnekte. Madridli- ler ile Barselonalılann savaşlan artık yeşil çimler üzerinde, futbol sahalann- da. Real Madrid-Barselona 'ezeli ra- kipler'den öteye, 'ezeü düşmanlar'. Ligin sondan ikinci haftası. Madrid - Barselona maçı. Barselona'mn şam- piyon olma olasıhğı var; Madrid'in yok, tek hedefı savaşı kazanmak. İlk maçta Barselona 5-0 yenmişti Mad- rid'i. Ne utanç verici bir yenilgi! Şimdi "intikam" zamanı. Madrid'in yenmesi gerek, 120 bin seyirci Bamebau Stadı- nı doldurmuş. Aksilik bu ya, o gün de Sosyalist Parti'nin Madrid Kongresi var. Ekonomik kriz, işsizhk, yolsuz- luk, parti içi çekişmeler; başka bir sa- vaş da partide yaşanıyor. 'Kongre1 mi. 'Maç' mı? Yaa tura: 'Kongre' çıktı. Ama bu maç da kaçmaz ki. Tüm gaze- teciler, basın salonunu kapattılar, tele- vizyonu açtık ve maç seyrettik! Kong- reyi kazanan lider ise sevinemiyordu: "Ben kazandım, ama ne yazık ki Real Madrid kazanamadı". Rövanşı da verdi Real Madrid; tüm savaşlan kay- betti; düşmanlan sevindi. İspanya hgleri son saniyeye kadar heyecan dolu. Savaş heyecanı son sa- niyelere kadar taşınıyor. Madrid'in iki büyük takımı Real Madrid ve Atletiko Madrid, Madrid'- in iki büyük meydanını paylaşmışlar. Bereket tannçası Kibele meydaru Real Madrid'in. deniz tannsı Neptün mey- danı ise Atletiko Madrid'in. Gahp gel- dikleri maçlardan sonra taraftarlar bu meydanlara giderler, yaz kış demeden soyunurlar ve havuzun içinde fiskiye- lerin altında çılgınca kutlarlar zaferle- rini. Bu yıl Atletikolulann agzını bıçak acmıyor. Neredeyse ikinci lige düşe- ceklerdi. Deniz tannsı Neptün, boşu- na bekledi yıl boyu Atletikolulan. Madridliler için önemli olan Barse- lona'nın yenilmesi. Avrupa Şampiyon Kulüpler Ligi'nde de Galatasaray hem Madridlileri çok üzdü hem de bi- zi. Madridli arkadaşlar her maçtan önce yalvanyorlardı; n'olur yenin şu Barselona'yı... Ah, bizi çpk üzdü, çok utandırdı Galatasaray; İspanyollann yüzlerine bakamadık. Galatasaray'ı affetmiyonım. Türkiye'nin gururu için ölesiye savaşıp bir iki maç kazan- ması gerekiyordu. Madrid - Barselona arasındaki bu derin 'dostluk', tüm vatandaşlann yü- reklerine işlemiş. Barselona, 92 bin 874 Barselonah'yı bir araya getirip koşturmuş ve 'Koşucular Başkentf un- vanını kazanmış. Olur mu hiç, Mad- ridliler nasıl geri kalırlar! Madrid Bele- diyesi de hemen bir maraton düzenle- di. Sözde 93 bin 567 Madridli koştu. Ama ıtirazlar oldu, işin içinde 'üçka- ğıt' olduğu savunuldu; Barselona Ko- şucular Başkenti rekorunu kıramadı Madnd, bir kez daha yenik. Düşmanlık güzel elbette. Ama ye- nilgi çok acı oluyor; hadi 'yenmeyi' ve 'beraberliği' anladım, 'yenilmeyi' orta- dan kaldırsalar olmaz mı? Olmaz! Bi- zim tuttuğumuz boksörün ötekini ez- mesinı; bizim takımın kazanmasım; boğa güreşçisinin boğayı yenmesini; savaşlarda bizim tuttuğumuz ülkenin ötekini yok etmesini isteriz. Düşman- hklan severim; yeter ki kanlı olmasın! Şimdi sırasıdeğil!- Şimdi sırasıdeğU! Yeltsin'in bir yardımcısı demiş bunu. Bir sonraki devlet başkanlığı seçimlerine daha çok zaman olduğu- nu söyleyerek şimdiden yeni bir lider arayışına girilmesinin yanhş oldu- ğunu buyurmuş. Akhma geçen eylül ayı geldi. Yelt- sin parlamentoyu ortadan kaldıran bir karar yayunlamışü. Kan döküle- cek günler adım adım yaklaşıyordu. Bir grup politikacı, karann iptal edi- lerek aynı anda milletvekilleri ve dev- let başkanı seçimleri düzenlenmesi için bir uzlaştırma formülü haa- rlamışü. Yeltsin yanıt vermedi. Yine yardımcılanndan biri konuştu: - Şimdi sırası değil! Bu cümleyi çok duydu bu ülke halkı. Hep birilerinin politik çıkarlan "ana halka" kabul edildi. Ve ona uy- mayan sorular, fıkirler, "zamansız" bulundu. Saharov ve Soljenitsin "za- mansız" konuştular. Zinovyev, Mak- simov, Lobanski ve Vinogradov da öyle. Onun için sürüldüler, kovuldu- lar, yurttaşhktan çıkanldılar. Oysa iktidan dinleyip çenelerini kapatabil- seydiler başlanna bunlar gelmezdi. Ülkenin içinde bulunduğu ekono- mik ve sosyal sıkıntılar, "şimdi sırası olmadığı için" halka açıkJanmadı. İkinci Dünya Savaşı yıllanndaki ger- çek kapılar ve Stalin terörünün kat- lettikleri ortaya çıkanlmadı; uzun yıllar yüksek sesle konuşulmadı bile. Yüzyılın sonlanna doğru ve Çerno- bil'in arifesinde, nükleer tehlikenin boyutlannın halka anlatılması yasak- landığında da aynı şey söylenmişti: - Şimdi sırası değil! HAKAN AKSAY Okullarda öğrencilerin sorduğu "mûnasebetsiz" sorular, öğretmenler- ce aynı cümlenin yardımıyîa geçiştiril- di. Parti, dernek ve sendikalarda da benzeri sahneler yaşandı; kuşkucu düşünceler aynı cümleyle savuşturul- du. Dünya komünist hareketi de neyin sırasının geldiğini. neyin sırasız oldu- ğunu göz önunde bulundurdu hep. Bir-iki "çatiak ses" dışında, bütünüy- le Moskova'ya sadık kaldı. Üyelerini de bu "dayamşma nıhu"yla yeüştirdi. Genç bir komünistin, partisinin bağımsız politika izlemesi amaayla yazdığı makaleye bir pohtbüro üyesi- nin gösterdiği tepki hala belleğimde: "Aslında makale çok iyi. Ama şu sı- ralarda yavımlarsak yanuş anlaşdabi- lir..." Işte böyle! Her şeyin bir sırası var. Ne zaman hangi soru sorulmah, han- gi öneri ileri sürülmeh, hangi fikirler tartışıhnah, gerçeğin hangi bölümü ve nasıl gündeme getirilmeli; bütün bun- lann uzmanlan, bir bilenleri bulunu- yor. Ve bu kirli oyunlann kurallanna uymayanlar için düşünülmüş son bir oyun daha var: Erken öten horoz oyunu! K a î n s ı t ı n â±n m ' W a l ITIOT ™pin'ın Manila kentimle önceki gece yapılan 1994 Kainat Gü- 1 - V c l l I l e t U l l C 1 1 g H « 5 1 >%J£A KU yanşmasını ilk kez bir Hintli genç kız kazandı. 76 rakibini geride bırakan 18 yaşındakıHintli model Suşmita Sen'in başarısı "sürpriz" olarak nitelendirildi. Sen, kendisine bir çok kapı açacak olan prestijli "Kainat Güzeti" um anı ile birlikte 150 bin doların da sahibi oldu. Yarışma salonunun dışında ise polis, yanşmayı protesto eden fetninist gruplan uzaklaştınnak için büyük çaba harcadı. (REUTER) ASLAN SOSYAL DEMOKRATLAR TOKTAMŞ ATEŞ ASLAN SOSYAL DEMOKRATLAR TOKTAMIŞ ATEŞ Aslan Sosyal Demokratlar, ül- kemizdeki sosyal demokrasinın ya- şadıgı sorunlardan üniversitenın so- runlanna, demokratikleşmenin so- runlanndan özgürlüğıin soniıilan- na, emegın ve emekçinın ynşadığı sorunlardan medyanın getırciği so- runlara, 'değışim' modasmdan ay- dtn sorumluluğuna kadar birçok ko- nuda yurtsever bir sesin düşünce ve yorumlannı iceriyor Asian Sos- y«l Demokratlar. Keyifle ve hüzün- İe olcuyacaksınız. Çınar Yayınlan RIFAT ILGAZ KÜLTÜR MERKEZİ Küçükparmakkapı Sk. No: 23 80060 Beyoğlu-İSTANBUL Tel: 0(212) 293 23 98 - 293 23 99 Fax: 0 (212) 293 28 % KONGRE İLANI Türkiye Turizm Yazartan ve Gazetecileri (ATURJET) derneğinin olağan ikincitoplantıs28 Mayıs 1994 günü saat 13te Tepebaşı Pera- Palas Oteli salonlannda yapılacakbr. Bu son toplanbda aşağıdaki gündem uygulanacakhr. TÜRKİYE TURİZM YAZARLARI VE GAZETEdLERİ DEIWEĞİ YÖNETİM KURULU GÛNDEM: 1- Kongrenin açılışı, divan seçimi ve saygı duruşu. 2-Çalışma ve deneöeme raporiannın okunması. 3- Raporlar üzerinde görüşmeler. 4-Tüzüktadilı. 5-Yasalseçimler 6- Kurullann ıbrası. 7- Dilek ve temenniler. 8-Kapanış. ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 1993424 Davacı Melek Oktay vekili Av. Hadi Kaya tarafından davalı Uğur Oktay akyhine açuan boşanma davasının yargüamasj sonun- da: Davalı Uğur Oktay'ın adresinin bulunmadığından, karann ilanen tebliğine karar verümiş olmakla: Hükûm: Davanın kubulü ile Bolu ili Mengen ilçesi Kavacık Köyü C. 033 02 S. 1 hane 30'da nûfusta kayıth Cevat ile Abye'den olma 1961 doğumlu Uğur Oktay ileOmar ve Güvercin'den olma 1962 doğumlu Melek Oktay'm MK'nın 134. maddesi gereğince boşanmalanna ka- rar verilmişür. Işbu ilanın tebliğrnden itibaren 15 gûn içerisinde karann temyiz edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği karar tebliğı yerine ilanen tebliğolunur. 28.4.1994 Basm:48115 NİĞDE ASLİYE1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1993/469 Davaa Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, davahlar Rifat Gü- zel Sükyman Güzel ve Yusuf Karataş olan tazminat davasının mah- kememizde yapılan yargılamasında verilen ara karan gereğince; Davalılar Süleyman Güzel ve Rifat Güzel adlanna çıkartılan tebli- gatlann köyden aynlmalan nedeniyle bila ikmal iade edıldiğı. zabıta- ca yapılan adres araşurmasında ise bir yıl önce kasabayı terk ederek Istanbul'a gittiklerinin. halen açık adreslerinin bilinmediği bildirildi- ğinden ilanen tebliğine karar verilmekle, Davalılar Süleyman Güzel ile Rifat Güzel'in duruşma günü olan 23.6.1994 günü saat 11.50'de duruşmada hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri ilan olunur. Basın: 48220 ÎLAN T.Ç. SARIYER BtRtNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1980 37 Maliye Hazinesi'ne izafeten tst. Muh. Müd. tarafından Makbu- le Tokal, âya Kaleci, Emıne Çevir vs. aleyhlerine açılan Rumelifene- ri Köyü 6845-107-10943-108 ve 110 parsel sayıh taşınmazlara ait tapunun iptali ile hükmen Hazine adına tesciline karar verilmesine ilışkin davanın yapılan yargılaması sonunda: Mahkememizin2.11.1992tarih, 198037esas, 1992/748 karar sayı- lı Uamı ile Hazine'nin açtığı davanın reddine karar verilmişür. Bu davada davalı olup adresleri meçhul ve bulunamayan, yapılan tebligatlar tebliğ edilemeyip bila tebliğ gelen, Rumelifeneri Köyü'- nden Makbule Tokal. Ziya Kaleci, Nazmi Çevir, Salih Tunç, Emine Çevir, Altıyol Kuşdıli Cad. No: 20 veya 26"da Ahmet Tezeren. Kuş- dili Cad. 2612 Kadıköy'de Azimet Şahlanoğlu, Mustafa Tunç vârisle- rinden Kocamustafapaşa. Sancaktar Hayrettin Mah. Teke Sokak. Çınaroğlu Apt. D: 8 No: 4 Kocamustafapaşa'da Ayla Punç, Münev- ver Punç. Sancaktar Hayrettin Mah. Tekke Sokak, Çınaroğlu Apt. A Blok Daire 8 No: 4 Samatya İst. adresinde Emine Punç, Fatma Tur- han Punç. Zaide Punç, Necıbe Punç. Sema Punç. Hakkak Yünni Sokak No-11 Daire: 1 Emirgan Sanyer'de Bahattin Punç. Kızılelma Cad. Topcu Eminbey Sokak Acar Apt. No 2 D. 6 Fındıkzade İst. adresinde Sema Işıldar. Kıalelma Cad. No: 66 D. 1 34280 Fındıkza- de İst.'te Ayla Punç, Zahide Punç. NazmiyeÇevir, Sema Işıldar. Ayla Punç, Bahattin Punç, Emıne Tunç. Necibe Ântan, Muzaffer Koku, Suçatı Köj'ü Pazar-Rize adresinde Yılmaz Topaloğlu. Hasan Topa- loğlu, Yıldız Topaloğlu, A. Rıza Topaloğlu, İ. Hakkı Topaloğlu, Bakiye Topaloğlu, Zeki Topaloğlu, Osman Topaloğlu, Nazmiye To- paloğlu, Şerafetün Topaloğlu, Şakire Topaloğlu. Emine Çevir, Mus- tafa Tunç, Salih Tunç. Haü'ce San, Saadet Gündoğdu. Mürvet Tunç, Güngör Tunç, Altan Tunç, Mustafa Karamahmutoğlu vârisleri Yu- suf Karamahrnutoğlu. Arif Karamahmutoğlu, Hayriye Topaloğlu. Emriye Aslan. Hamdiye Kenarcı, Recep Tunç, Şaban Gündoğdu, Sadullah Gündoğdu. Havrullah Gündoğdu. Abdullah Gündoğdu'- nun bir kısmına tebligat yapılmış, bir kısmına karar tebliğ edilemedı- ğinden yukanda yazıh mahkememiz karan (hüküm özeti), tebliğ yerine geçerli olmak üzere ve aynca Hazine vekilinin bu karan 6.4.1994 tarihb dilekçe ile temyiz edildiği hususu adı geçenlere gazete ile ilanen tebliğ olunur. Basın: 27275 İLAN SİLİVRİ ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 1993 479 Davacı Hatip Demirel vekili Av. Cuna Hamiş tarafından davalı Ayşe Demirel aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık duruş- masmda verilen arar karan gereğince; Davaa vekili tarafından davalı A>şe Demirel aleyhine 8.10.1993 tarihli dava dilekçesı ile boşanma davası açtığını küçük çocuğun vela- yetinin babaya verilmesini talep ettiğj davahnın bütün aramalara rağmen adresi tespit edikmediğinden dava dilekcesinin ilanen tebliği- ne karar verilmiş olmakla 6.6.1994 günü saat 10.00'da Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılacak olan dunışmada davalı Ayşe De- mirel'in duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, hazır bulunmadığı takdirde tahkikatın yokluğunda sürdü- rüleceği ve de karar verileceği hususu dava dilekçesi tebliği yerine kain ohnak üzere ilanen teblığ olunur. Basın: 5785 TAŞIMA İŞİ YAPILACAKTIR SAMSUN TEKEL SİGARA FABRİKASI M C D Ü R L Ü Ğ C ' N D E N 1- Haziran 1994 tarihinden sonra Samsun Gümrüğü'ne (limanına) gelecek olan %25 azalır, çoğahr 13.000 ton ABD ithal tütün. Tokat Tekel Sigara Fabrikası Müdürlüğü'ne karayolu ile taşıumlacaktır. 2- Samsun Tekel Sigara Fabrikası Müdürlüğü ihale komisyonu marifetiyle yapılacak taşıma işinin şartnamesi fabrika müdürlüğün- den temin edılebilir. 3- İhalenin muhammen bedeU 2.860.000.000 TL'dir. Gecici temi- nat 143.000.000 TL ihaleden oluşan bedeli üzerinden % 10 katı temi- nat alınacakur. 4- İhale kapah zarf yöntemiyle 10.6.1994 günü saat 14.00'te fabri- ka müdürlûğünde yapılacaktır. 5- Fabnka müdürlüğumüz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Basın: 27015 TOKTAMIŞ ATEŞ'IN YENİ KİTAPLARI KAVRAM*TARİHİ SÜREÇHLKELER D Ü N Y A D A ve T Ü R K İ Y E ' D E Ümit Yayıncılık OKANYUKSEL SPORDA ERDEMLILIK W KASSANDRA ÇARESİZLİĞİ Okan Yüksel'in sporyazılannda sadece sporu değil, toplumsal olaylan, stmf çelişkisini, emeğin mücadelesini ve şiiri de bulur okursunuz. Yüksel'in maçyazılan bile toplumsal bir çözümleme, çelişkilerin gözler önüne serilmesidir. Bu nedenledir ki Okan Yüksel kitabını şu sözcüklerle UğurMumcu'ya adamışttr: " İnsanhk tarihinin özgürlük ve demokrasi mücadelesindeyasamını yitiren, mapuslarda, zindanlarda çürütülen, ö'lümü güzel kılan yürekli yiğitler adına UğurMumcu'ya armağandır. " dleri Jöto6ew Yoyınbn/l.Boskı/UO s.) Atilla Coşkun UĞUR MUMCU CİNAYETİ 60.000 TL 2 BASKI Cem Yayınevi Küçükparmakkapı Ipek Sok. No: 1180060 Taksim-lstanbul Tel: 2430550-2432023 Fax: 2441533 Parçalıbohçalı vatanseverlük... • Parçalı bohçalığı zaten yüzyıllarca önce kabullenmiş böyle bir ülkede kim kalkıp da milli birlik, beraberlik, bütünlük diyecek? Dese bile kimdinleyecek? İkliminden midir nedir, In- gjlizler soğukkanlıdır. Başka uluslan deli eden takıntılan yoktur. Ulusal böbürlenme burada hiç bilinmez. Kimse, vatanın birliği. bütünlüğü gıbi laflar etmez. Kimsenin aklına böyle bir şey gelmez. Çünkü İngiltere dediğimiz ülke, aslın- da Kuzey İrlanda, İskoçya ve Galler'den oluşan bir tuhaf fe- derasyon şayıhr. Öyle ki İngiltere'nin bir de- ğil, dört milli takımı vardır bu yüzden. Parçalı bohçalığı za- ten yüzyıllarca önce kabullen- miş böyle bir ülkede kim kalkıp da milli birlik, beraber- lik, bütünlük diyecek? Dese bile kim dinleyecek? İngilizler, sadece İngiltere denilen bölge- den söz etmek isterlerse, öyle bir harita çizerler ki kuzeydeki İskoçya'nın yok sayıldığı bu harita, kafası kesik tavuğa benzer. E, neden böyle? Bunlar va- tansever değil mi? Yoo, sever- ler elbet vatanlannı. Ama. bunu bir takıntı konusu yap- mamayı ögrenmişler za- manında. Bir başka neden de İngiltere denilen bu takıma- dalann hiç istila görmemesi. 11. yüzyıldan beri kimse, kalkıp bir ucundan girip öbür ucundan çıkmamış. Evet, İkinci Dünya Savaşı'nda Al- manlar bombalamışlar. Ve işgal edebildikleri yer bir tek Manş Denizi'nde Fransa kıyüan açığındaki İngjliz ada- lan olmuş o kadar. Anavatan, istila da görmeyince, vatanın birlik ve beraberliği diye bir takıntı da olmamış. Elbette savaşta canla başla savaşmı- şlar. Hem de tüm ulusca mu- azzam bir fedakarlıkla. İk- tidar ve muhalefeti bir araya getiren br ulusal uzlaşma hü- kümetiyle. Dönemin Baş- bakanı Churchill'in sözleri ünlü: "Size kan, ter ve sıkıntıdan başka bir şey vaad etmiyorum. Amacımız tek ke- lime ile zaferdir!" Kendi ülkelerinde istilasız yaşayan İngilizler, başka ülkelere gıdip oralan istilada LONPRA EDtP EMİL ÖYMEN ise dönemin bir numarasıymı- şlar. Hoş geçen yüzyıl bu sıra- larda Avrupa devletlerinin derdi mümkün olduğu kadar çok sömürge sahibi olmakü. İngiltere, Fransa ve Almanya, az biraz da İtalya ve Belçika falan gibı ufaklıklar bu yanşta tınsa kalkmışlardı. Dünya topraklanrun yüzde 20'si ve nüfusunun yüzde 10'u, bu üç buçuk Avrupa devletinin egemenliğine gir- mişti. 1920 yılında Afrika'da sadece 3 bağımsız devlet vardı: Etiyopya, Liberya, Gü- ney Afrika Birliği. Ve arslan payıru İngiltere almışü: So- mali'den Nijerya'ya, Mısır'- dan Rodezya'ya kadar. Ve düzinelerle başka yer. Birinci Dünya Savajşı'nm başlıca nedeni olan, bu üç bü- yük devlet arasındaki sömür- ge itiş-kakışının şu sıralarda 80. yıldönümü yaklaşıyor. Onun için İngilizler de fikir dergilerinde, uzmanhk konfe- ranslannda, tarihlerini yeni- den değerlendirme fırsatı bu- luyoriar. Yüzyıl önce bu sıra- larda Alman-İngiliz ve Al- man-Fransız düşmanlığı, İngiliz-Fransız yakınhğı artık perçinlenmişti. Bizim dedele- rimiz de çözülüp gitmekte olan devleti hangi sağlam kazığa bağlayacaklannı he- saplarken yanhş ata oyna- maya hazırlanıyorlardı. Bu- gün İngilizler, neden ve nasıl başanh olduklannı anmaya hazırlanmakta hakhlar. Biz ise İngiliz zırhlısı ile Istanbul"- dan sıvışmayı bilen son padi- şahın, aslında Mustafa Ke- mal'i Kurtuluş'u başlatmak için neredeyse Samsun'a gön- derdiği safsatasıyla uğraşıyo- ruz. Bizim için sapla saman hala kanşık ne yazık ki. SIEGBURG Türk-Alıııaıı çocuk yuvası kundaklandı SIEGBLRG (AA) - Al- manya'nın Bonn yakınlannda- ki Siegburg kentinde dün saba- ha karşı Türk-Alman çocuk yuvası kundaklandı. Olayda can kaybı olmadı. Kundaklama olayı dün sa- bah saat 04.00 (TSİ 05.00) sula- nnda meydana geldi. Yuvanın en uçtaki penceresini kınp içeri girenler yuvayı ateşe verdiler. Olay_ yerine gelen Büyükelçi Onur Öymen, çocuk yuvasının açılışını yapan Federal Dışişleri Bakanı Klaus KinkePin eşi Ur- sula Kinkel, olayın faillerinin bulunmasını isteyerek büyük üzüntü duyduklannı belirttiler. "Bu, dostluğa dûşmanlıktır. Çocuk yuvası yakanlar insan olamazlar" diyen Büyükelçi Onur Öymen, "Onlar bir ya- karsa biz on yapacağız" dedi. Yuvanın bilinçli olarak yakıla- bileceğine dikkat çeken Öy- men. olayın kriminal bir olay olmadığmı, bir düşmanhktan kaynaklanabileceğini kaydetti. Öymen, aynca "Bu çocuk yuva- sının açdışında, Bayan Kinkel ile birlikte Türk ve Alrnan çocukla- rının bir arada büyüyüp dostluğu öğreneceklerini söyledik. Bazı kimse ve kuruluşlann aşın gnıp- lann arkasında olması, onlan desteklemesi bu tür olaylann ol- masına neden olmaktadır. Ama dostluk yine kazanacakbr. Va- tandaşlarunızın sükûnetle hare- ket etmelerini ve polise güven- meterini istiyorurn" dedi. Dışişleri Bakanı Kinkerin eşi Ursula Kinkel de, saldınyı du- yar duymaz olay yerine geldiği- ni belirterek "Olay beni sarstı. Çok üzgünüm" dedi. Siegburg Emniyet Müdürü Karl Bütgenbach, yangının ne- deninin henüz belli olmadığını. çok yönlü araştırmanın bâşla- üldığıru belirtti. Çocuk yuvası- nın yakılmasının üzücü bir olay olduğunu belirten Bütgenbach, sonucun en kısa zamanda ah- nacağını kaydetti. Siegburg Belediye Başkanı Rolf Kritger, olaydan büyük üzüntü duyduğunu belirterek "Çocukları yuvasız bffakmaya- cağız. Onlan sab gününden iti- baren yeni bir yuvaya yeıieştire- ceğiz. Buranın tamirini en kısa zamanda bitirip yeniden hizmete açacağız. Bir mÛyon marka ya- kın bir zarar var" dedi. Türk-Ahnan çocuk yuvası, 17 mayıs salı günü Büyükelçi Onur Oytnen ve Federal Dışiş- leri Bakanı Klaus Kinkel'in eşi Ursula Kinkel tarafından açıl- mış ve "Burada Türk ve Alman çocukları birükte bûyüyecekler, dostluğu öğrenecekler. Tek bir şeyi, kini öğrenmeyecekler" de- niîmişti. Açıhşta çocuklar şiirler okumuş ve gösteriler yaprruştı." Büyükelçi Onur Öymen, ay- nca Kuzey Ren Westfalya Eya- leti İçişleri Bakanı Herbert Sdınoor ile görüşerek kendisine duyduğu üzüntüyü iletti. Schnoor da aynı şekilde olay- dan büyük üzüntü duyduğunu kaydetti. Bu arada Almanya'nın Sach- sen Anhalt Eyaleti Meclisi İçiş- leri ve Adalet Komisyonu, ge- çen hafta eyalette meydana gelen olaylan göruştü. Sachsen Anhalt Eyaleti Başsavcısı Jür- gen HossfeU, "Olaylar daha önceden planlanınış" dedi. Sav- cı, Türklerin sahibi olduğu Mariette Bar'da çalışan ele- manlann daha önce aşın sağcı- lar tarafından tehdit edildiğini ve bu tehdidin pohse bildirilme- diğini kaydetti. İLAN T.C. DENİZLİ2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ Sayı: 1993901 Davacı Kudret Ansoy ve Rıdvan Erdoğan tarafından davalı Vi- yana Ithalat ve İhracat Sanayi Tic. Lmt. Şrk. aleyhine açılan ortaklı- ğın feshi davasında; Viyana İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Lmt.Şrk.'ne Yücebağ Mah. 835 Sk. Şarkaya İşhanı No: 6/3 Denizli adresine davetiyenin tebliğ edilemediği, soruşturma ile adresi tespit edilemediğinden du- ruşma günü olan 17.6.1994 günü bizzat kendısi, şirket yöneticisi veya bir vekille temsil ettirmesi gelmedikleri ve bir vekille temsil ettirme- dikleri takdirde, davanın yokluklannda görülüp biüriteceği dava di- lekçesi davetıyesi tebliği yerine geçmek üzere ilan olunur.