23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22MAYIS1994PA2AR PAZAR KONUKLARI G£aray-F.Bahçerekabetibir başkadr SUNUŞ: Koca birfutbolsezonu dahageride kaldı. Sezonun son haftalarında Galaîasaray ve Fenerbafıçe arasındakipuanfarkının iyice kapanmasıyla heyecan doruklara çıktı. Ama sonunda Galaîasaray birpuanfarkıyla şampiyon oldu. Fenerbahçe son haftalardakidört dörtlük oyununa karşın, yıl içindeki çeşitli aksilikler yüzünden ikincisırada kaldı. Burada dikkat çekici bir nokta da oldu. Galatasaray, sezona hem ülke içinde hem de dışında çok hızlı başlamışken performansı ikinciyarıdan sonra düştü. Buna karşıhk Fenerbahçe atağa kalkmıştı. Her ikifutbol takımının artüarını ve eksilerini, nerelerde hata yaptıklarını Galatasaray Genel Sekreteri Mehmet Cansun ve F.Bahçe Asbaşkanı Erol User'e sorduk. Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Mehmet Cansun GSaray Genel Sekreteri Erol User F.Bahçe Asbaşkanı MEHMET CANSUN 1947, İstanbul doğumlu. İlk öğrenimini Şişli Terakki Lisesi, ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi'nde tamamladı. Bir süre haba mesleği olan unculukla ilgilendi. Daha sonra Kamera Reklam 'da çalışmalarını sürdürdü. Galatasaray Kulübü Genel Sekreteri ve transfer bölümü sorumlusu. alatasaray geçen sezon çeşitli kulvarlarda koştu. Hat- G ta bir arahk UEFA ligi için önemti bir atağa kalktı. Sonunda Türkiye ligi sampiyonu oldu. Sizce başarıh oldumu? .11 ..II CANSUN - Galatasaray bence başanlı oldu. Çün- kü Galalasaray'a bir bütün olarak bakmak lazım. Sporla ticari açıdan bu kadar ilgiliyim, ama dünyada Galatasa- ray gibi bir kulüp görmedim. En az 15-20 kulübü tetkik ettım. Ajax % ı, Westham United'ı, Liverpool'u, Paris St. Germaın'i, Barcelona'yı gezdim. Bütün bu kulüplerin yapılannı; ne yapı- yorlar, nereden para kazanıyorlar, kaç kişiyle dönüyorlar, tesis- leri nasıldır, bütün bunlan ınceledim. Galatasaray kadar sporla bu kadar yaygın olarak uğraşan bir kulüp daha görmedim. İnanır mısınız? Galatasaray'ın 14 ayn branşta 40 tane takımı var. Profesyonel futbol dışında olanlann tamamı da amatör. Kulüp bir holding olmuş, biz farkında değiliz. Futbol takımı olayın lokomotifi. Çünkü para yollar. Ama arkaya döndüğü- müzde Galatasaray'ın yüzlerce meselesi var. - Ama şu anda meselemizfutbol... CANSUN - Ben futbolda Galatasaray'ı başanlı görüyorum. Galatasaray futbol takımı, Türkiye tarihinde ilk defa Şampı- yonlar Ligfne çıktı. Şampiyonlar Ligi öyle bir olay ki bundan önceki Galatasa- ray ın kupalarda oynadığı eleme maçlannda kazandığı başan- lar gibi değil. Galatasaray'ın Manchester United'ı elemesini bir bölümü şansa bağladı, bir bölümü çok iyi oynamasına bağladı. - Doping iddialan da gündeme geldi?.. CANSUN - O bile olabilir. Ama ben Galatasaray tarihinde doping yapıldığına inanmıyorum. En azından bizim bulundu- ğumuz yönetimlerde olduğuna inanmıyorum. - Daha önce Neuchatel maçında çok ciddi doping id- dialan obnuştu?.. CANSUN - Ben şahsen buna inanmıyorum. Çünkü artık futbolcular da çok bi- linçlendi. Artık futbolcu bili- yor ki doping yapıldıktan sonra bir daha kendisinden hayır gelmiyor. Manchester United'dan sonra oy- nadığımız maçlar biliyorsu- nuz en iyi maçlanmızdı. Daha sonra Barcelona'yla berabere kaldık. Barcelona'- ya karşı oynadığımız, en iyi maçlanmızdan biriydi. Oyuncular doping yapmış ol- salar sürünüyor olacaklardı. Tugay'la Kubilay yakaladı- klan fırsatlan gol yapsalardı belki de Barcelona'yı yenme şerefine erişecektik. Sonra kar alünda Spar- tak'la oynayıp berabere kaldık. Ondan sonra da fazla bir varbk gösteremedik. Bu hadise öncelikle Galata^a- ray'ın yurtdışında tanıtı- lmasını sağladı. Son Natio- nal Geographic dergisi bir tam sayfasını Galatasaray'a ayırmış. Bu çok önemli bir olay. Galatasaray Türkiye'- nin dünyaya açılan penceresi oldu. Bu, hem Türkiye'nin tanıtımı açısından çok önem- li hem de Galatasaray açısı- ndan çok önemli. Bir de artık Galatasaray maddi açıdan çok güçlendi. Galatasaray, belki de bugün Türkiye'de kendi parasıyla dönen tek kulüp durumunda. Yani Ga- latasaray'ın artık bizim pa- ramıza ihtiyacı yok... - Yani artık sirketlesti mi? CANSUN - Profesyonel olarak şirketleşti diyemem. Eksiklerimiz var. Galatasaray'da daha o profesyonel kadroyu kuramadık. Ama profesyonellik insanlara bağımlı olmamakla olur. Artık Galatasaray Kulübü hiç kimsenin cebine muhtaç değil. Bu Galatasaray Kulübü, bu- gün başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin tamamından daha zengin. İnşallah bundan sonraki iki yıl da iyi bir yönetim tarzı benimseriz de Galatasaray ileride de hiç kımseye muhtaç ol- maz. O zaman bu işin talibi çoğalacaktır. Aynca da hiç kımse kendini kulübün sahibi gibi göremeyecektir. Dolayısıyla Galatasaray futbol takımı, istediği futbolcuyu da alır. Başka hiçbir kulüp alamaz. Ben bunu iddia ediyorum. Ga- latasaray isterse istediği futbolcuyu, antrenörü ahr, başka hiç kimseye kaptırmaz. - Siz transfer sorumbısusıauız- Geçen sezon doğru transferler yapttğımza inantyor musunuz? CANSUN - Geçen sezon biz bir komite kurmuştuk. Futbol Şubesi Sorumlumuz Adnan Polat. Biz orada Adnan'a yar- djmcı olmak için bulunduk. Biz doğru transferler yapüğımıza inanıyoruz. Fakat antrenö- rümüz Sayın Hollmann'la anlaşmamızın nedeni bu. Neden de şu: Biz teknik kadromuza, "Size 24 futboku testim ediyoruz. Bu 24 futbolcunun içinde bizim genç takımımızdan gelen çocuklar var. Kendilerini 4-5 yıldır izliyonız. Çok i\i futbolcular oldukları- nı biliyoruz. Bunlara ek olarak size genç yetenekler aldık. Bunlan afananuzın nedeni takmumızın yorulması olasılığıdır. Türk fut- Dünyayaaçılan pencereolduk Galatasaray, belki de bugün Türkiye'de kendi parasıyla J dönen tek kulüp durumunda. Para sıkıntımız yok. İstediğimiz futbolcuyu rahathkla transfer edebilecek güçteyiz. bolcusu haftada devamlı iki maç yapmaya alışık değil. Takunı değiştirebilesiniz diye bunu yaptık" dedik. "Çok hakİKinız" de- dıler. Kasım ayına gelindiğinde kendılenş le bir kere daha konuşul- du. Dedık ki: "Bakın,buçocuklanoynatmıyorsunuz. Ligeyiülde başladı. kasıma geldik. Oynaya oynaya bir tek Eintracht Frank- furt maçında oy nadılar. O da özel nıaçtı zaten. Oynatmay acaksı- nız bize izin verin, bunlan kiralayalım. Hem Galatasaray kulübü üç beş kunış para kazansın hem de kiraladtğımız bu çocuklar oy- nayanık pişsinler. Seneye bu çocuklan yine geri alınz." "Yok, biz çok uzun bir maratona giriyonız. Şubatta, martta bizim birçok yoğun maçunız var. Biz hepsini kullanacağız" dedi- ler. Bu sözleri söyleyen teknik kadromuz bu çocuklann hiçbiri- nı yetişüremedi. Yani Sayın Hollmann'la tek sıkıntımız bu oldu. Biz orada adam yetişmesini ısüyorduk. Biz Feldkamp'ı Okay'ı kazandırdığı için sevdik. Bir futbolcuyla konuşuyorsu- nuz. Konuştuğunuz rakam kesın 10 mılyann üstü. Bana bir fut- bolcu kazandırsa 15 milyar lira para kazandırmış oluyor. - Dışandan Türk futbobmu, futbolcularım hiç tanımayan bir antrenör getiriyorsunuz. AImanya 'da da ne kadar başarıh olduğu zaten tartışıhyordu. Bu adanüara on binlerce mark verih'pgetiril- mesinde mye ısrar ediyoruz? CANSUN - Doğru söylüyorsunuz. Ama dünyada baa kari- yerini ıspat etrruş adamlar var. Feldkamp bunlardan bir tanesi. Zaten bu tür adamlar büyük antrenör oluyor. Biz zaten hiçbir zaman Hollmann'ı büyük antrenör diye almadık. Onun gelme- smde bızim Feldkamp'ın hatası var. Çünkü o bize getirdi Holl- mann'ı. Çok iyi. çok dürüst, çok beyefendi, son derece mesleği- ne saygılî bir insan Hollmann. Sabah işinde, akşam işinde... Ama öyle bir kariyen, öyle bir yatkınlığı yok. Yumuşakhğı yok. Diyalog kuramıyor. Galatasaray, bir Isvec, Norveç ya da Dani- marka takımı olsa belki Holl- mann orada çok daha başanlı olurdu. Piontek'in başansız ol- masının nedenlerinden biri de bence bu. Donuk insan. Do- nuk ınsanla Türk futbolcusu diyalog kuramıyor. Biz daha duygusal ınsanlardan hoşlanı- yoruz. Örneğin Denvall... Şimdi de Feldkamp. Feld- kamp onun için başanlı oldu. - Peki Feldkamp geri döne- cek mi? Yani yeniden Galata- saray'ı çahştıracak nu? CANSUN - Bu güzel bir sora. Şu anda üç dört tane hoca alternatifimiz var. Onun üzerinde konuşuyoruz. Feld- kamp da bayramın son günü, salı günü Türkiye'ye gelecek. Feldkamp'la problemimiz bir tek nokta üzerinde yoğunlaşı- yor. Ağustos ayında burada olamayışı. Feldkamp Türki- ye'de ağustos ayında Galata- saray takımının oynayacağı ve bizim için çok önemli olan Şampiyonlar Ligi eleme maçı tanhınde yani 14 ve 25 ağus- tosta takımın başında olabilir- se Feldkamp'la anlaşınz. Ama olamıyorsa çok büyük bir ihtimalle anlaşmayacağız. - Sizce Galatasaray nerede hata yaptı? CANSUN - Ben Galatasa- ray'ın bir yerde hata yaptığmı sanmıyorum. Galatasaray, Türkiye'nin çok üstünde ra- kiplerle oynadı. Bilmiyorum Barcelona-Milan fınal maçını seyrettiniz mi? Milan, Barce- lona'yı 4-0 yendi. Üstelik de ezip geçtiler. Sahada oynayan futbolcu- lara ve yedeklerine baktığıruz zaman bir Türk takımının o maddi güce ulaşma imkanı olamayacağını görüyorsunuz. - Yani bir Türk takımı o parayı veremez mi demek istiyorsu- nuz? CANSUN - Sizin zaten böyle bir futbolcu kadronuzyok. Her şeyin başı para. Çünkü bu işin adı profesyonel futbol. Barce- lona-Milan maçında 2.5 rrulyon dolar Barcelona'nın, 5 milyon dolar Milan'ın hissesine düştü. Bunu Türk Lirası'na vurarak hesap edin. Galatasaray'ın yıllık bütcesi zaten sadece400 küsur milyar. Türkiye'nin en büyük spor kulübü bütçesi bu. Adamın bir maçta aldığı para bizim bütçemizin iki misli. Galatasaray Kulübü geçen yıl 1980 tane kombine bilet satü. 20 milyar lira hasılat geldi. Herkesin ağzı bir kanş açık kaldı. 'Türkiye'de böyle bir şey olur mu' diye sordular. Oysa adamlar 80 bin tane kombine bılet satıyorlar. Bizim sattığımız kombine biletin dolarla değen adamın sattığının onda biri. - Sizce bugün Galatasaray'ın Beşiktas'la oynayacağı maçın so- nucu ne olur? CANSUN - Ben Galatasaray'a daha fazla şans tanıyorum bu maçta. Çünkü bir şeye inanıyorum: Galatasaray futbol takımı bir maça iyi konsantre olursa Türkiye'de yenemeyeceği takım yoktur. Yeter ki o maça konsantre olsunlar, o maçı ciddiye al- sınlar, o maçı kazanmak için oynasınlar. Bir de bu son maçımız. O yüzden ben Galatasaray takımının bu maça iyi hazırlanaca- ğını ümit ediyorum. Büyük bir ihtimalle de maçı kazanacağımı- zı sanıyorum. EROL USER 1960, İstanbul doğumlu. Ortaöğrenimini Avusturya Lisesi, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde ta- mamladı. Harvard Business School 'da okudu. Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu 'na ilk olarak basın sözcüsü olarak girdi. Bu yd ise Futbol Şube Sorumluluğu 'na getirildi. enerbahçefutbol takımının bu yıl Bgde başanb olama- F masımn nedenlerini neye bağbyorsunuz? USER - Mayıs ayında yöneüme seçildiğimizde bel- lı bir çatıya sahip olmasına rağmen Fenerbahçe — — takımı yine de tamamlanmamış bir çatıya sahipti. O zaman transfer komitesi başkanı olan İkinci Başkan Hasan özaydın ile Futbol Sorumlusu Cemil Turan'ın yaptıklan transferlerle takım meydana getirildi. Bu takım yepyeni bir takım oldu. Esasında motivasyon açısından da son derece ba- şanlıydı. Ancak sanıyorum futbolda sadece çalışmak değil, aynı za- manda şans da etkılı oluyor. -Ama siz maytsta önemli bir başkanhk krizi deyaşaduuz?.. USER - Fenerbahçe öncelikle bir yıl içinde iki kongre geçirdi. Bu arada birçok aksilikler oldu. Futbolculanmız sakatlandı. Dış transferleri değiştirdik. Yani esasında Fenerbahçe çok zor- lubirdönemiaştı. - Aştı, amayine de h'g ikincisi oldu?.. USER - Bundan dolayı son derece üzgünüz. Ben Fenerbah- çe'nin asbaşkanı ve futbol sorumlusu olduğum kadar da bir ta- raftanyım. Fenerbahçe'nin şampiyon olmamasını, başka bir sonuç almasmı ben başan olarak kabul etmiyorum zaten. - Peki, önümüzdeki sezondan umutbt musunuz? USER - Biz kendi eksıkliklenmızın neler olduğunu biliyoruz. Transfer polıtikası da ona göre yapılacaktır. Biz bu eksiklikleri- mizi gıderdığımiz takdirde gelecek dönemde lig sampiyonu ola- cağımıza inanıyoruz. ' - Sizce Oüeck başanb oldu mu? USER - Bence başanlı oldu. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde hiçbir teknik direktör sekiz tane yeni oyuncuyu bir araya geıirip böyle bir derece elde etme- miştir. - Fakat bazı oyunculan devre dışı bıraktiğı söylendi ve bu nedenle de eleştirihti?.. USER - Tabıı bu hocanın teknik görüşüdür. Herkes belli oyuncunun oynamasını isterken o eğer hanr ol- madığına inanıyorsa ve onu sahaya sürdüğü zaman da çok başanlı oluyorsa bence bu konuda hiç kimsenin faz- la bir yorum yapmasına ge- rek yoktur. - Sizce dışandan getirtien ve takımın bûnyesini hiç bilme- yen yabancı bir antrenörün başan şansı ne kadar oluyor? USER - Bu. bence şahı- slarla ilgilı bir yorum. Sayın Osieck'i seçiş nedenimizi an- latayım. Görüyorsunuz, bi- zim takımda bir gençleşme hareketi var. Aynı zamanda Fenerbahçe. Türkiye'de id- dialı bir ekiptir. Sayın Osieck Almanya'da genç milli takımı çalıştırrruş. birçok genç oyuncu yetiştir- miş, genç oyunculan ortaya çıkarmış bir teknik direktör. Bunun dışında Beckenbau- er'in yardımcısı olarak hem o zamanki Batı Alman Milli Takımı'nda hem de Marsil- ya'da çahşmış bir kişi. Osieck uluslararası tecrü- besi olan, uluslararası tecrü- besinden dolayı da çeşitli ülke insanlanyla rahat diya- log kurabilen ve oyunculann psikolojisini anlayabilen. kendisini kanıtlamış ve bu- gün Türkiye'de bulunan bir- çok antrenörün aynı zaman- da hocası durumunda bulu- nan bir kışi. Bu kişinın Tür- kiye'de başanlı olacağına inandık. Bu düşünceden yola çıkarak da kendisini buraya getirdik. Bugün gazetelerde okuduğumuz kadanyla Osieck yılın en başanlı antrenörüdür. Bu da bızim için son derece sevindiricidir. - Sayın User, Fenerbahçe nerede hatayaptı? USER - Şöyle diyeceğim 'Futbo! topu yuvarlaktır' diye bir söz var. Ben hata yapüğımıza inanmıyorum. Çünkü takım ola- rak en iyi performansı vermeye çahşük. Futbol şubesi sorumlu- su olarak tüm futbolculardan ve teknik heyetten gurur duyuyo- rum. Hata olarak bakarsanız... Belki başlangjçta Hotiç'in getiril- mesi, daha sonra gönderilmesi; VVagenhaus'un neden libero olarak oynaüldığı da stoper oynaülmadığı hata olarak gözüke- büir. Şunu da unutmamak gerekiyor. Insanlar eğer bir şeyler üret- mezlerse hata diye de bir şey konuşulmaz. Demek ki Fenerbah- çe futbol takımı ve Fenerbahçe Yönetim Kurulu bu yıl bir şey- ler üretti. Bazı hatalar mutlaka yapılmıştır. Çünkü insan hata- sız olmaz. Ancak ben hatalann şampiyonluğu etkiledigi kanı- sında değilim. Ben olayı biraz da şansa bağlıyorum. - Sizce Rıdvan olayında başkanbğm değişmesietkitiolmadı nu? USER - Rıdvan olayı psikolojik bir baskı unsuru olmuş ola- bilir. Bunun bir bahane ya da neden olarak ortaya konulması- nın doğru olduğuna inanmıyorum. - Neden? USER - Profesyonel dedığiniz zaman her türlü şarta kapan- ması ve tamamıyla oyuna konsantre olması, doksan dakika Şampiyonluktan başkaçareyok #Fenerbahçe'nin henüz kendi kendine yeteceğine inanmıyorum. Üyelerce desteklenmek zorundadır. Ancak yatırımlar bittikten sonra Fenerbahçe için geriye dönüş olabilir. içinde de kendi oynayacağı futbolu düşünmesi gerekiyor. Bun- lara zaten onun için profesyonel futbolcu deniliyor. Yani bun- lar amatör sporcu, futbolcu değil. - Öyle olması gerekirken Rıdvan takıma zarar vermedi mi? USER - Rıdvan yönetim kurulu karanyla kadro dışı bırakıl- dı. Daha sonra da bir yönetim kurulunda geriye dönmesine, kadroya ahnmasına karar verildi. Ben futbol şubesi sorumlusu olarak geri dönen futbolcuyu diğerlennden ayırt etme konumu- na sahip değilim diye düşünüyorum. Onun için de bu konumda herhangi bir yorum yapmam son derece yanlış. Şu anda Rıd- van, Fenerbahçe'nin kadrosundadır; bir sakathk geçirmiştir. Şu anda tabü kı onun ileriki performansını hep birlikte izleyece- ğiz. - 1994ytbnagin£k. Ama Fenerbahçe hala bir başkamn cebine, e&ne bakan bir kulüp durumunda. Siz Fenerbahçe 'nin halaşirket- leşmemesinibir ekonomist olarak nasıl degerlenau-iyorsunuz? USER - Önce şunu söyleyeyım: Sadece Fenerbahçe Başkanı değil, yönetim kurulu üyelen de buna dahıl. Bunun da nedeni, Fenerbahçe'nin zaman içinde birtakım avantajlan değerlendi- rememiş olması. îki kademede seçildik. ama ilk seçildiğimizde Fenerbahçe'nin bir tapulu arazisi yoktu. Oysa şu anda Fenerbahçe'nin tapulu arazileri var. Ben ekonomist gözüyle bakarak söylüyorum. Önce bir yatınm yaparsınız. Daha sonra bunun dönüşümünü sağlayabilirsiniz. Şu anda biz daha yatınm aşamasındayız. Fe- nerbahçe'nin daha iki ya da üç yıl kendi kendine yeteceğine inanmıyorum. Yine yönetim kurulu üyeleri ve dediğiniz gibi başkan tarafından desteklenmek zorundadır. Ancak bu yatınmlar bittikten sonra Fenerbahçe için geriye dönüş olabilir. O zaman da Fenerbahçe müesseseleşmiş hale gelir. Ama bunun için tahmin ediyorum ki önümüzde daha iki ya da üç yıl var. - Sizce Fenerbahçe'nin 1994- 1995 hedefleri ne olabilir? USER - Fenerbahçe'ye fut- bol takımı olarak baktığınızda tabiı ki tüm kupalar' diyece- ğim. Çünkü Fenerbahçe'nin başka bir hedefı seçmesi yanlıştır. Fenerbahçe, tüm kupalan alarak kendini ortaya çıkara- cakür. - Herhalde A vrupa liglerinde oynama hedefiniz de var?.. USER - Tabu. Zaten biz şu anda ikinci olma konumu- muzla UEFA'ya gideceğiz. Bence UEFA maçlan bizim için büyük bir sınav olacak. Böylece kendimizi orada da göstereceğiz. Fenerbahçe'nin çizdiği hedefler her zaman bü- yüktür. Biz bu büyük hedefle- re ulaşma yolunda ilerliyoruz. - Galatasaray'ın lig şampi- yonbığunu nasıl değerlenalri- yorsunuz? USER - Esasında Galatasa- ray bu yıl bildiğım kadanyla birkaç kulvarda yol aldı. En sonunda da Türkıye ligi şam- piyonluğunu kazandı. Bun- dan dolayı da kendilerini yü- rekten kutluyorum. Tabü ki bizim ezeli rakibi- miz olduğu kadar aynı zaman- da da ebedi dostlanmızdır. - Sizce Galatasaray üg şam- piyonhğunu hak etti mi? USER - Bu soruyu yanıtla- mak çok zor. Çünİcü Galata- saray'ın şampiyonluğu hak edip etmediğine bir objektif, bir de subjektif açıdan bak- mak lazım. Objektif açıdan baktığını- zda lig bitmiştir ve Galatasa- ray şampiyon olmuştur. Yani Galatasaray'ın kazanıp ka- zanmaması hakkı diye bir şey söz konusu değildir. Subjektif olarak, biraz da duygusal baktığınızda, *niye biz kazanmadık' diye düşünüyorsunuz. Ama bu düşünce de Gala-. tasaray'ın şampiyonluğuna gölge düşürmez. - Herfirsatta konuşmakla eleştmh'yorsunuz. Neden her konu- da konuşmak gereğini duyduğunuzu insanlar soruyor. Buna bir yanıt verebiUr misiniz? USER - Ben, esasında bana yöneltilen konularda konuşuyo- rum. Benim inandığım bir olay var. Bir de atasözü var. Bu ata- sözü de şu: "İnsanlar konuşa konuşa anlaşır." Siz karşınızdakiyle diyalog sağlamadığınız takdirde bir daha hiçbir konuda başanya ulaşamazsınız. Bu imkansızdır. Bence konuşmayı eleştirenler, daha geçmiş zamanda kalan kişilerdir. Eskiden, "Ağır oL molla desinler" lafı geçerliydi. Bu, konuş- mayarak insanlara kendini daha ağır yapıda güçlü göstermek- tir. Ama bugün artık dünya değişmiştir. Dünya artık kişilerin ellerinde değjldir. Artık dünyadaki olaylar ya da olacak olay- lann birer ekip işi olduğu ortadadır. Hiç kimsenin tek başma bir şey başarmasına imkan yoktur. Onun için de bence konuşma- lann yapılması, diyaloglann sağlanması gerekmektedir. Şu anda Cumhurbaşkanımız olan Sayın Süleyman DemireT- in de "Konuşan Türkiye" sözü vardır. Türkiye bir zamanlar bu- nun rahatsızhğını çekiyordu. Şu anda kişileri susturmaya yönelik girişinıler, bence Türki- ye'yi o eski döneme götürmek isteyen kişilerin zihniyetlerinden kaynaklanmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle