Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22MAYIS1994PA2AR
PAZAR KONUKLARI
G£aray-F.Bahçerekabetibir başkadr
SUNUŞ: Koca birfutbolsezonu dahageride kaldı.
Sezonun son haftalarında Galaîasaray ve
Fenerbafıçe arasındakipuanfarkının iyice
kapanmasıyla heyecan doruklara çıktı. Ama
sonunda Galaîasaray birpuanfarkıyla şampiyon
oldu. Fenerbahçe son haftalardakidört dörtlük
oyununa karşın, yıl içindeki çeşitli aksilikler
yüzünden ikincisırada kaldı. Burada dikkat çekici
bir nokta da oldu. Galatasaray, sezona hem ülke
içinde hem de dışında çok hızlı başlamışken
performansı ikinciyarıdan sonra düştü. Buna
karşıhk Fenerbahçe atağa kalkmıştı. Her ikifutbol
takımının artüarını ve eksilerini, nerelerde hata
yaptıklarını Galatasaray Genel Sekreteri Mehmet
Cansun ve F.Bahçe Asbaşkanı Erol User'e sorduk.
Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Mehmet Cansun GSaray Genel Sekreteri Erol User F.Bahçe Asbaşkanı
MEHMET CANSUN
1947, İstanbul doğumlu. İlk öğrenimini Şişli Terakki Lisesi, ortaöğrenimini Galatasaray Lisesi'nde tamamladı. Bir süre haba
mesleği olan unculukla ilgilendi. Daha sonra Kamera Reklam 'da çalışmalarını sürdürdü. Galatasaray Kulübü Genel Sekreteri
ve transfer bölümü sorumlusu.
alatasaray geçen sezon çeşitli kulvarlarda koştu. Hat-
G
ta bir arahk UEFA ligi için önemti bir atağa kalktı.
Sonunda Türkiye ligi sampiyonu oldu. Sizce başarıh
oldumu?
.11 ..II CANSUN - Galatasaray bence başanlı oldu. Çün-
kü Galalasaray'a bir bütün olarak bakmak lazım.
Sporla ticari açıdan bu kadar ilgiliyim, ama dünyada Galatasa-
ray gibi bir kulüp görmedim. En az 15-20 kulübü tetkik ettım.
Ajax
%
ı, Westham United'ı, Liverpool'u, Paris St. Germaın'i,
Barcelona'yı gezdim. Bütün bu kulüplerin yapılannı; ne yapı-
yorlar, nereden para kazanıyorlar, kaç kişiyle dönüyorlar, tesis-
leri nasıldır, bütün bunlan ınceledim.
Galatasaray kadar sporla bu kadar yaygın olarak uğraşan
bir kulüp daha görmedim. İnanır mısınız? Galatasaray'ın 14
ayn branşta 40 tane takımı var. Profesyonel futbol dışında
olanlann tamamı da amatör.
Kulüp bir holding olmuş, biz farkında değiliz. Futbol takımı
olayın lokomotifi. Çünkü para yollar. Ama arkaya döndüğü-
müzde Galatasaray'ın yüzlerce meselesi var.
- Ama şu anda meselemizfutbol...
CANSUN - Ben futbolda Galatasaray'ı başanlı görüyorum.
Galatasaray futbol takımı, Türkiye tarihinde ilk defa Şampı-
yonlar Ligfne çıktı.
Şampiyonlar Ligi öyle bir olay ki bundan önceki Galatasa-
ray ın kupalarda oynadığı eleme maçlannda kazandığı başan-
lar gibi değil. Galatasaray'ın Manchester United'ı elemesini bir
bölümü şansa bağladı, bir bölümü çok iyi oynamasına bağladı.
- Doping iddialan da gündeme geldi?..
CANSUN - O bile olabilir. Ama ben Galatasaray tarihinde
doping yapıldığına inanmıyorum. En azından bizim bulundu-
ğumuz yönetimlerde olduğuna inanmıyorum.
- Daha önce Neuchatel
maçında çok ciddi doping id-
dialan obnuştu?..
CANSUN - Ben şahsen
buna inanmıyorum. Çünkü
artık futbolcular da çok bi-
linçlendi. Artık futbolcu bili-
yor ki doping yapıldıktan
sonra bir daha kendisinden
hayır gelmiyor. Manchester
United'dan sonra oy-
nadığımız maçlar biliyorsu-
nuz en iyi maçlanmızdı.
Daha sonra Barcelona'yla
berabere kaldık. Barcelona'-
ya karşı oynadığımız, en iyi
maçlanmızdan biriydi.
Oyuncular doping yapmış ol-
salar sürünüyor olacaklardı.
Tugay'la Kubilay yakaladı-
klan fırsatlan gol yapsalardı
belki de Barcelona'yı yenme
şerefine erişecektik.
Sonra kar alünda Spar-
tak'la oynayıp berabere
kaldık. Ondan sonra da fazla
bir varbk gösteremedik. Bu
hadise öncelikle Galata^a-
ray'ın yurtdışında tanıtı-
lmasını sağladı. Son Natio-
nal Geographic dergisi bir
tam sayfasını Galatasaray'a
ayırmış. Bu çok önemli bir
olay. Galatasaray Türkiye'-
nin dünyaya açılan penceresi
oldu.
Bu, hem Türkiye'nin
tanıtımı açısından çok önem-
li hem de Galatasaray açısı-
ndan çok önemli. Bir de artık
Galatasaray maddi açıdan
çok güçlendi. Galatasaray,
belki de bugün Türkiye'de
kendi parasıyla dönen tek
kulüp durumunda. Yani Ga-
latasaray'ın artık bizim pa-
ramıza ihtiyacı yok...
- Yani artık sirketlesti mi?
CANSUN - Profesyonel
olarak şirketleşti diyemem. Eksiklerimiz var. Galatasaray'da
daha o profesyonel kadroyu kuramadık. Ama profesyonellik
insanlara bağımlı olmamakla olur. Artık Galatasaray Kulübü
hiç kimsenin cebine muhtaç değil. Bu Galatasaray Kulübü, bu-
gün başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin tamamından daha
zengin. İnşallah bundan sonraki iki yıl da iyi bir yönetim tarzı
benimseriz de Galatasaray ileride de hiç kımseye muhtaç ol-
maz. O zaman bu işin talibi çoğalacaktır. Aynca da hiç kımse
kendini kulübün sahibi gibi göremeyecektir.
Dolayısıyla Galatasaray futbol takımı, istediği futbolcuyu da
alır. Başka hiçbir kulüp alamaz. Ben bunu iddia ediyorum. Ga-
latasaray isterse istediği futbolcuyu, antrenörü ahr, başka hiç
kimseye kaptırmaz.
- Siz transfer sorumbısusıauız- Geçen sezon doğru transferler
yapttğımza inantyor musunuz?
CANSUN - Geçen sezon biz bir komite kurmuştuk. Futbol
Şubesi Sorumlumuz Adnan Polat. Biz orada Adnan'a yar-
djmcı olmak için bulunduk.
Biz doğru transferler yapüğımıza inanıyoruz. Fakat antrenö-
rümüz Sayın Hollmann'la anlaşmamızın nedeni bu. Neden de
şu:
Biz teknik kadromuza, "Size 24 futboku testim ediyoruz. Bu
24 futbolcunun içinde bizim genç takımımızdan gelen çocuklar
var. Kendilerini 4-5 yıldır izliyonız. Çok i\i futbolcular oldukları-
nı biliyoruz. Bunlara ek olarak size genç yetenekler aldık. Bunlan
afananuzın nedeni takmumızın yorulması olasılığıdır. Türk fut-
Dünyayaaçılan
pencereolduk
Galatasaray, belki de bugün
Türkiye'de kendi parasıyla
J dönen tek kulüp
durumunda. Para sıkıntımız yok.
İstediğimiz futbolcuyu rahathkla
transfer edebilecek güçteyiz.
bolcusu haftada devamlı iki maç yapmaya alışık değil. Takunı
değiştirebilesiniz diye bunu yaptık" dedik. "Çok hakİKinız" de-
dıler.
Kasım ayına gelindiğinde kendılenş le bir kere daha konuşul-
du. Dedık ki: "Bakın,buçocuklanoynatmıyorsunuz. Ligeyiülde
başladı. kasıma geldik. Oynaya oynaya bir tek Eintracht Frank-
furt maçında oy nadılar. O da özel nıaçtı zaten. Oynatmay acaksı-
nız bize izin verin, bunlan kiralayalım. Hem Galatasaray kulübü
üç beş kunış para kazansın hem de kiraladtğımız bu çocuklar oy-
nayanık pişsinler. Seneye bu çocuklan yine geri alınz."
"Yok, biz çok uzun bir maratona giriyonız. Şubatta, martta
bizim birçok yoğun maçunız var. Biz hepsini kullanacağız" dedi-
ler. Bu sözleri söyleyen teknik kadromuz bu çocuklann hiçbiri-
nı yetişüremedi. Yani Sayın Hollmann'la tek sıkıntımız bu
oldu. Biz orada adam yetişmesini ısüyorduk. Biz Feldkamp'ı
Okay'ı kazandırdığı için sevdik. Bir futbolcuyla konuşuyorsu-
nuz. Konuştuğunuz rakam kesın 10 mılyann üstü. Bana bir fut-
bolcu kazandırsa 15 milyar lira para kazandırmış oluyor.
- Dışandan Türk futbobmu, futbolcularım hiç tanımayan bir
antrenör getiriyorsunuz. AImanya 'da da ne kadar başarıh olduğu
zaten tartışıhyordu. Bu adanüara on binlerce mark verih'pgetiril-
mesinde mye ısrar ediyoruz?
CANSUN - Doğru söylüyorsunuz. Ama dünyada baa kari-
yerini ıspat etrruş adamlar var. Feldkamp bunlardan bir tanesi.
Zaten bu tür adamlar büyük antrenör oluyor. Biz zaten hiçbir
zaman Hollmann'ı büyük antrenör diye almadık. Onun gelme-
smde bızim Feldkamp'ın hatası var. Çünkü o bize getirdi Holl-
mann'ı. Çok iyi. çok dürüst, çok beyefendi, son derece mesleği-
ne saygılî bir insan Hollmann. Sabah işinde, akşam işinde...
Ama öyle bir kariyen, öyle bir yatkınlığı yok. Yumuşakhğı yok.
Diyalog kuramıyor. Galatasaray, bir Isvec, Norveç ya da Dani-
marka takımı olsa belki Holl-
mann orada çok daha başanlı
olurdu.
Piontek'in başansız ol-
masının nedenlerinden biri de
bence bu. Donuk insan. Do-
nuk ınsanla Türk futbolcusu
diyalog kuramıyor. Biz daha
duygusal ınsanlardan hoşlanı-
yoruz. Örneğin Denvall...
Şimdi de Feldkamp. Feld-
kamp onun için başanlı oldu.
- Peki Feldkamp geri döne-
cek mi? Yani yeniden Galata-
saray'ı çahştıracak nu?
CANSUN - Bu güzel bir
sora. Şu anda üç dört tane
hoca alternatifimiz var. Onun
üzerinde konuşuyoruz. Feld-
kamp da bayramın son günü,
salı günü Türkiye'ye gelecek.
Feldkamp'la problemimiz bir
tek nokta üzerinde yoğunlaşı-
yor. Ağustos ayında burada
olamayışı. Feldkamp Türki-
ye'de ağustos ayında Galata-
saray takımının oynayacağı
ve bizim için çok önemli olan
Şampiyonlar Ligi eleme maçı
tanhınde yani 14 ve 25 ağus-
tosta takımın başında olabilir-
se Feldkamp'la anlaşınz.
Ama olamıyorsa çok büyük
bir ihtimalle anlaşmayacağız.
- Sizce Galatasaray nerede
hata yaptı?
CANSUN - Ben Galatasa-
ray'ın bir yerde hata yaptığmı
sanmıyorum. Galatasaray,
Türkiye'nin çok üstünde ra-
kiplerle oynadı. Bilmiyorum
Barcelona-Milan fınal maçını
seyrettiniz mi? Milan, Barce-
lona'yı 4-0 yendi. Üstelik de
ezip geçtiler.
Sahada oynayan futbolcu-
lara ve yedeklerine baktığıruz
zaman bir Türk takımının o
maddi güce ulaşma imkanı
olamayacağını görüyorsunuz.
- Yani bir Türk takımı o parayı veremez mi demek istiyorsu-
nuz?
CANSUN - Sizin zaten böyle bir futbolcu kadronuzyok. Her
şeyin başı para. Çünkü bu işin adı profesyonel futbol. Barce-
lona-Milan maçında 2.5 rrulyon dolar Barcelona'nın, 5 milyon
dolar Milan'ın hissesine düştü. Bunu Türk Lirası'na vurarak
hesap edin. Galatasaray'ın yıllık bütcesi zaten sadece400 küsur
milyar. Türkiye'nin en büyük spor kulübü bütçesi bu. Adamın
bir maçta aldığı para bizim bütçemizin iki misli.
Galatasaray Kulübü geçen yıl 1980 tane kombine bilet satü.
20 milyar lira hasılat geldi. Herkesin ağzı bir kanş açık kaldı.
'Türkiye'de böyle bir şey olur mu' diye sordular. Oysa adamlar
80 bin tane kombine bılet satıyorlar. Bizim sattığımız kombine
biletin dolarla değen adamın sattığının onda biri.
- Sizce bugün Galatasaray'ın Beşiktas'la oynayacağı maçın so-
nucu ne olur?
CANSUN - Ben Galatasaray'a daha fazla şans tanıyorum bu
maçta. Çünkü bir şeye inanıyorum: Galatasaray futbol takımı
bir maça iyi konsantre olursa Türkiye'de yenemeyeceği takım
yoktur. Yeter ki o maça konsantre olsunlar, o maçı ciddiye al-
sınlar, o maçı kazanmak için oynasınlar. Bir de bu son maçımız.
O yüzden ben Galatasaray takımının bu maça iyi hazırlanaca-
ğını ümit ediyorum. Büyük bir ihtimalle de maçı kazanacağımı-
zı sanıyorum.
EROL USER
1960, İstanbul doğumlu. Ortaöğrenimini Avusturya Lisesi, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde ta-
mamladı. Harvard Business School 'da okudu. Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu 'na ilk olarak basın sözcüsü olarak girdi. Bu
yd ise Futbol Şube Sorumluluğu 'na getirildi.
enerbahçefutbol takımının bu yıl Bgde başanb olama-
F
masımn nedenlerini neye bağbyorsunuz?
USER - Mayıs ayında yöneüme seçildiğimizde bel-
lı bir çatıya sahip olmasına rağmen Fenerbahçe
— — takımı yine de tamamlanmamış bir çatıya sahipti. O
zaman transfer komitesi başkanı olan İkinci Başkan
Hasan özaydın ile Futbol Sorumlusu Cemil Turan'ın yaptıklan
transferlerle takım meydana getirildi. Bu takım yepyeni bir
takım oldu. Esasında motivasyon açısından da son derece ba-
şanlıydı.
Ancak sanıyorum futbolda sadece çalışmak değil, aynı za-
manda şans da etkılı oluyor.
-Ama siz maytsta önemli bir başkanhk krizi deyaşaduuz?..
USER - Fenerbahçe öncelikle bir yıl içinde iki kongre geçirdi.
Bu arada birçok aksilikler oldu. Futbolculanmız sakatlandı.
Dış transferleri değiştirdik. Yani esasında Fenerbahçe çok zor-
lubirdönemiaştı.
- Aştı, amayine de h'g ikincisi oldu?..
USER - Bundan dolayı son derece üzgünüz. Ben Fenerbah-
çe'nin asbaşkanı ve futbol sorumlusu olduğum kadar da bir ta-
raftanyım. Fenerbahçe'nin şampiyon olmamasını, başka bir
sonuç almasmı ben başan olarak kabul etmiyorum zaten.
- Peki, önümüzdeki sezondan umutbt musunuz?
USER - Biz kendi eksıkliklenmızın neler olduğunu biliyoruz.
Transfer polıtikası da ona göre yapılacaktır. Biz bu eksiklikleri-
mizi gıderdığımiz takdirde gelecek dönemde lig sampiyonu ola-
cağımıza inanıyoruz. '
- Sizce Oüeck başanb oldu mu?
USER - Bence başanlı oldu.
Çünkü dünyanın hiçbir yerinde hiçbir teknik direktör sekiz
tane yeni oyuncuyu bir araya geıirip böyle bir derece elde etme-
miştir.
- Fakat bazı oyunculan
devre dışı bıraktiğı söylendi ve
bu nedenle de eleştirihti?..
USER - Tabıı bu hocanın
teknik görüşüdür. Herkes
belli oyuncunun oynamasını
isterken o eğer hanr ol-
madığına inanıyorsa ve onu
sahaya sürdüğü zaman da
çok başanlı oluyorsa bence
bu konuda hiç kimsenin faz-
la bir yorum yapmasına ge-
rek yoktur.
- Sizce dışandan getirtien ve
takımın bûnyesini hiç bilme-
yen yabancı bir antrenörün
başan şansı ne kadar oluyor?
USER - Bu. bence şahı-
slarla ilgilı bir yorum. Sayın
Osieck'i seçiş nedenimizi an-
latayım. Görüyorsunuz, bi-
zim takımda bir gençleşme
hareketi var. Aynı zamanda
Fenerbahçe. Türkiye'de id-
dialı bir ekiptir.
Sayın Osieck Almanya'da
genç milli takımı çalıştırrruş.
birçok genç oyuncu yetiştir-
miş, genç oyunculan ortaya
çıkarmış bir teknik direktör.
Bunun dışında Beckenbau-
er'in yardımcısı olarak hem
o zamanki Batı Alman Milli
Takımı'nda hem de Marsil-
ya'da çahşmış bir kişi.
Osieck uluslararası tecrü-
besi olan, uluslararası tecrü-
besinden dolayı da çeşitli
ülke insanlanyla rahat diya-
log kurabilen ve oyunculann
psikolojisini anlayabilen.
kendisini kanıtlamış ve bu-
gün Türkiye'de bulunan bir-
çok antrenörün aynı zaman-
da hocası durumunda bulu-
nan bir kışi. Bu kişinın Tür-
kiye'de başanlı olacağına
inandık. Bu düşünceden
yola çıkarak da kendisini buraya getirdik. Bugün gazetelerde
okuduğumuz kadanyla Osieck yılın en başanlı antrenörüdür.
Bu da bızim için son derece sevindiricidir.
- Sayın User, Fenerbahçe nerede hatayaptı?
USER - Şöyle diyeceğim 'Futbo! topu yuvarlaktır' diye bir
söz var. Ben hata yapüğımıza inanmıyorum. Çünkü takım ola-
rak en iyi performansı vermeye çahşük. Futbol şubesi sorumlu-
su olarak tüm futbolculardan ve teknik heyetten gurur duyuyo-
rum.
Hata olarak bakarsanız... Belki başlangjçta Hotiç'in getiril-
mesi, daha sonra gönderilmesi; VVagenhaus'un neden libero
olarak oynaüldığı da stoper oynaülmadığı hata olarak gözüke-
büir.
Şunu da unutmamak gerekiyor. Insanlar eğer bir şeyler üret-
mezlerse hata diye de bir şey konuşulmaz. Demek ki Fenerbah-
çe futbol takımı ve Fenerbahçe Yönetim Kurulu bu yıl bir şey-
ler üretti. Bazı hatalar mutlaka yapılmıştır. Çünkü insan hata-
sız olmaz. Ancak ben hatalann şampiyonluğu etkiledigi kanı-
sında değilim. Ben olayı biraz da şansa bağlıyorum.
- Sizce Rıdvan olayında başkanbğm değişmesietkitiolmadı nu?
USER - Rıdvan olayı psikolojik bir baskı unsuru olmuş ola-
bilir. Bunun bir bahane ya da neden olarak ortaya konulması-
nın doğru olduğuna inanmıyorum.
- Neden?
USER - Profesyonel dedığiniz zaman her türlü şarta kapan-
ması ve tamamıyla oyuna konsantre olması, doksan dakika
Şampiyonluktan
başkaçareyok
#Fenerbahçe'nin henüz kendi
kendine yeteceğine
inanmıyorum. Üyelerce
desteklenmek zorundadır. Ancak
yatırımlar bittikten sonra Fenerbahçe
için geriye dönüş olabilir.
içinde de kendi oynayacağı futbolu düşünmesi gerekiyor. Bun-
lara zaten onun için profesyonel futbolcu deniliyor. Yani bun-
lar amatör sporcu, futbolcu değil.
- Öyle olması gerekirken Rıdvan takıma zarar vermedi mi?
USER - Rıdvan yönetim kurulu karanyla kadro dışı bırakıl-
dı. Daha sonra da bir yönetim kurulunda geriye dönmesine,
kadroya ahnmasına karar verildi. Ben futbol şubesi sorumlusu
olarak geri dönen futbolcuyu diğerlennden ayırt etme konumu-
na sahip değilim diye düşünüyorum. Onun için de bu konumda
herhangi bir yorum yapmam son derece yanlış. Şu anda Rıd-
van, Fenerbahçe'nin kadrosundadır; bir sakathk geçirmiştir.
Şu anda tabü kı onun ileriki performansını hep birlikte izleyece-
ğiz.
- 1994ytbnagin£k. Ama Fenerbahçe hala bir başkamn cebine,
e&ne bakan bir kulüp durumunda. Siz Fenerbahçe 'nin halaşirket-
leşmemesinibir ekonomist olarak nasıl degerlenau-iyorsunuz?
USER - Önce şunu söyleyeyım: Sadece Fenerbahçe Başkanı
değil, yönetim kurulu üyelen de buna dahıl. Bunun da nedeni,
Fenerbahçe'nin zaman içinde birtakım avantajlan değerlendi-
rememiş olması.
îki kademede seçildik. ama ilk seçildiğimizde Fenerbahçe'nin
bir tapulu arazisi yoktu. Oysa şu anda Fenerbahçe'nin tapulu
arazileri var. Ben ekonomist gözüyle bakarak söylüyorum.
Önce bir yatınm yaparsınız. Daha sonra bunun dönüşümünü
sağlayabilirsiniz. Şu anda biz daha yatınm aşamasındayız. Fe-
nerbahçe'nin daha iki ya da üç yıl kendi kendine yeteceğine
inanmıyorum. Yine yönetim kurulu üyeleri ve dediğiniz gibi
başkan tarafından desteklenmek zorundadır.
Ancak bu yatınmlar bittikten sonra Fenerbahçe için geriye
dönüş olabilir. O zaman da Fenerbahçe müesseseleşmiş hale
gelir. Ama bunun için tahmin ediyorum ki önümüzde daha iki
ya da üç yıl var.
- Sizce Fenerbahçe'nin 1994-
1995 hedefleri ne olabilir?
USER - Fenerbahçe'ye fut-
bol takımı olarak baktığınızda
tabiı ki tüm kupalar' diyece-
ğim. Çünkü Fenerbahçe'nin
başka bir hedefı seçmesi
yanlıştır.
Fenerbahçe, tüm kupalan
alarak kendini ortaya çıkara-
cakür.
- Herhalde A vrupa liglerinde
oynama hedefiniz de var?..
USER - Tabu. Zaten biz
şu anda ikinci olma konumu-
muzla UEFA'ya gideceğiz.
Bence UEFA maçlan bizim
için büyük bir sınav olacak.
Böylece kendimizi orada da
göstereceğiz. Fenerbahçe'nin
çizdiği hedefler her zaman bü-
yüktür. Biz bu büyük hedefle-
re ulaşma yolunda ilerliyoruz.
- Galatasaray'ın lig şampi-
yonbığunu nasıl değerlenalri-
yorsunuz?
USER - Esasında Galatasa-
ray bu yıl bildiğım kadanyla
birkaç kulvarda yol aldı. En
sonunda da Türkıye ligi şam-
piyonluğunu kazandı. Bun-
dan dolayı da kendilerini yü-
rekten kutluyorum.
Tabü ki bizim ezeli rakibi-
miz olduğu kadar aynı zaman-
da da ebedi dostlanmızdır.
- Sizce Galatasaray üg şam-
piyonhğunu hak etti mi?
USER - Bu soruyu yanıtla-
mak çok zor. Çünİcü Galata-
saray'ın şampiyonluğu hak
edip etmediğine bir objektif,
bir de subjektif açıdan bak-
mak lazım.
Objektif açıdan baktığını-
zda lig bitmiştir ve Galatasa-
ray şampiyon olmuştur. Yani
Galatasaray'ın kazanıp ka-
zanmaması hakkı diye bir şey söz konusu değildir.
Subjektif olarak, biraz da duygusal baktığınızda, *niye biz
kazanmadık' diye düşünüyorsunuz. Ama bu düşünce de Gala-.
tasaray'ın şampiyonluğuna gölge düşürmez.
- Herfirsatta konuşmakla eleştmh'yorsunuz. Neden her konu-
da konuşmak gereğini duyduğunuzu insanlar soruyor. Buna bir
yanıt verebiUr misiniz?
USER - Ben, esasında bana yöneltilen konularda konuşuyo-
rum. Benim inandığım bir olay var. Bir de atasözü var. Bu ata-
sözü de şu: "İnsanlar konuşa konuşa anlaşır."
Siz karşınızdakiyle diyalog sağlamadığınız takdirde bir daha
hiçbir konuda başanya ulaşamazsınız. Bu imkansızdır. Bence
konuşmayı eleştirenler, daha geçmiş zamanda kalan kişilerdir.
Eskiden, "Ağır oL molla desinler" lafı geçerliydi. Bu, konuş-
mayarak insanlara kendini daha ağır yapıda güçlü göstermek-
tir. Ama bugün artık dünya değişmiştir. Dünya artık kişilerin
ellerinde değjldir. Artık dünyadaki olaylar ya da olacak olay-
lann birer ekip işi olduğu ortadadır. Hiç kimsenin tek başma bir
şey başarmasına imkan yoktur. Onun için de bence konuşma-
lann yapılması, diyaloglann sağlanması gerekmektedir.
Şu anda Cumhurbaşkanımız olan Sayın Süleyman DemireT-
in de "Konuşan Türkiye" sözü vardır. Türkiye bir zamanlar bu-
nun rahatsızhğını çekiyordu.
Şu anda kişileri susturmaya yönelik girişinıler, bence Türki-
ye'yi o eski döneme götürmek isteyen kişilerin zihniyetlerinden
kaynaklanmaktadır.