06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22MAYIS1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Alexander Dumas'ın yarattığı 'Kraliçe Margot' karakterini canlandıran IsabelleAdjani: Karakterlerime özgürlüklerini veriyorum Kültûr Servisi -"La Reine Mar- gof'nun (Kraliçe Margot) Cannes'- daki ilk gösteriminden sonra. filmın başrol oyuncusu Isabelle Adjani, ga- zetecileri kaldığj beş yıldızlı otele ko- nuk etti. Sara Bernhardt'ı andınyor- du. Bir bebek elbisesinı çağnştıran gn triko giysisi içinde büzülüp duru- yordu. Küçük burnunun üzerinde yuvarlak çerçeveli mavi bir gözlük vardı. Çok genç görünüyordu, ra- hat, sıkınülanndan ve korkulan- ndan sıynlmış bir havası vardı. Onun Patrice Oıereau'nun "Kraliçe Margot" adlj fiJminde Alexander Dumas nın yarattığı kara'kteri can- landırdığına ınanmak oldukça güç- , tü. Isabelle Adjani, izleyicinin karşısı- na bu kez de kıyım zamanında yaşa- yan vahşi bir kadın olarak çıkıyor. Dumas'nın romanından... önceleri Adjani'ye, Alexander Dumas'nın romanını okuyup oku- madığını sormamış kimse. O güle- rek "Bu hiç farketmez!" demiş. Aslı- nda ona öncelikle, filmkrinde neden düşünülenden çok daha farklı şekil- lerde ortaya çıküğını, onu aslında hiç de basit nedenlerle acıkJanama- yacak yoğun bir biçimde neden bu kadar çok sevdiğimizi. mesleğini ya- parken büyük risklere girdiğini dü- şündüğümüzü ve bu rolleri reddet- mek yerine, neden inatla ve üstün bir başanyla altından kalkabildiğını sormamız gerek. İşin ilgınç yaru bu sorular ona sorulduğunda, kendisi- nin de yanıtlannı bilmediğini söyle- mesi ve yüzünün biraz kızarması... Gerçek kişileri canlandınyor Isabelle Adjani'nin canlandırdığı rolleri incelediğimizde, karakterle- rin çoğunun gerçekte yaşamış kişiler olduğunu görûrüz. Emily Bronte, Adek H., Camille Claudei ve şimdi de Kraliçe Margot... Hepsı de coşku dolu, trajik yaşamlan olan. edebiya- ta, tarihe damgasını vuran karakter- ler. Tarihte yer etmiş olan bu önemli karakterleri nasıl bu kadar rahat yo- rumlayabiliyor? "Onlarm duygulanıu anladıktan sonra, çok daha kolav oluvor yorum- lamak," dıyor Adjani. "Kafamın içinde onlan akla uygun hale getir- mem gerek. Onlara özgürlüklerini veriyorum. Asla sahip olamadıklan özgüriüklerini. Camille Claudel'i canlandınrken onun savaşını akta- rabilroek gerekiyordu. Onun savaşı yönetiyordu oyunu baştan sona. Evet, o filmi çekerken Camille'e gerçekten kızgındim. •Camille Clauderin çe- kimkrinden önce kişisel olarak çok zor bir dönem geçirmiştim. Camille Claudei, hîm kötülöklere karşı ' çıkmak ve bence bunları onunla pay- laşmayı göze abnaktı. Tabii. ben bu duygulan uzun süre ne tanımlayabil- dim. ne de anlayabildim. Fakat filmin etkisi >e sağladığı kargaşanın nedeni, CamiUe'in farklı bir gözle anlatıl- masından ka\naklanı\or. Bu filmde onun heykellerinin ruhunu da görme fırsatı buluyor izkyenler. Claude Berri yapuncısı oldu Bronte için daha farklı. Bronte'ye ulaşabümek oeredeyse imkansızdı. Bu aileve dokunmak isteyen herkes sanki yanmıştı, yok olmuştu. Fira- vunlann laneti gibi bir şey! Çekimler de bir karabasan gibivdi. Odaların içine giren kargalar, parlas an ekmek fınnlan, merdivenden düşen insan- lar... Terslikler hep birbirini kova- ladı." "Camille ClaudeTden sonra Isa- • belle Adjani, yaşamını bir dûzene • Yönetmenliğini Patrice Chereau'nun, yapımcılığını Claude Berri'nin üstlendiği 'Kraliçe Margot', bu yılki Cannes Film Festivali'ninengüçlüadaylanndan... Filmin başansındaki en önemli rolü, kendisi için yazılan bu rolde Isabelle Adjani oynuyor. 'Kraliçe Margot'nun yönetmeni Patrice Chereau, Isabelie Adjani'nin çok değişken bir yüzü olduğunu vurgulayarak, "Meydan okuyor..." diyor. soktu ve yine pek çok yönetmenin ü- gısını çekmeye devam etti. Sonra "Kraliçe Margof'u sinemada can- landırma fıkri Patrice Chereau'nun kafasında oluşmaya başladı, bu fikir aynı zamanda Claude Berri'yi de. fil- mi Chereau ile birlıkte gerçekleştiren Daniele Thompson'u da etkilemeye başlamışü. Chereau bu projeyı ha- yal ederken kafasındaki kraliçe de kesınleşmişü: Isabelle Adjani. Claude Bern, çekeceği "Kraliçe Margof'un yapımcılığını üstlenmek ıstiyordu, fakat "Gemünal" çok vaktini alıyordu. Uzun yıllar içinde senaryo defalarca yaaldı, pazara uygunluklan araştınldı, Fransızca mı yoksa İngilizce mi çekileceğı tartışıldı. "Ve ben o günlerde bekliyordum" diyor Isabelle Adjani. "Ama çok me- nüdı bir bekleyişti bu (Bu bekleyiş dört yıl sürmüştü). Cstûne üstlük kimse benim bu rolü canlandırmak is- tediğime, bu filmde çalışmak istediği- me inanmıyordu. Oysa tam tersüıe. Toxıc Affaır'den sonra bu filmde he- men rol almak istedim. Sanki kendi- mi, varlığunı kraliçe Margot'a ödünç veriyordum." "Filmde olduğum gibi, görünmeye çalışmam gerektiğini düşûndüm. Bu; * 'Filmde olduğum gibi görünmeye çalışmam gerektiğini düşündüm. Bu; güzel, kibar, canlı ve rahat olmamı sağlayacaktı. Çünkü her şey çok ağırdı. Para da işi ağırlaştıran etmenlerden biriydi. Benim için olduğu kadar yönetmen içinde zorbirdurumdu.' güzel, kibar, canlı ve rahat olmamı sağlayacaktı. Çünkü her şey çok ağırdı. Para da işi ağırlaştıran etmen- lerden biriydi. Benim için olduğu ka- dar vönetmen için de zor bir dunım- du. Benim imajımı yönetebilmek başlı başına zor bir işti. Karşı çıktığım ya da kabul ettiğim şeyler yüzünden bana kanşmayan kişilerle çalışmak aslmda çok zordu. Kendimi beğeni- yor ya da saçmalıyordunı. Oysa yalmzca bağımsız olmak istiyordum. Ve tabii beni kabul etmelerini. Hepsi bu." Kostümlii fîlmlerde oynamanın zorluklan... IsabeUe Adjani, "Kraliçe Mar- got''u canladırmanın güçlüklerin- den söz ediyor. Bu kadının birbırini tutmayan hareketleri, coşkusu ve kendine özgü tavırlannı canlandı- rmak oldukça uğraştırmış Adjani'- Kostümlü fîlmlerde oynamanın zorluklanna da değirüyor. Kendine çok yakışan elbıselerinin içinde dans eden bir o> uncak bebek gibi görün- düğünü, bir tablodan fırlamış gibi dondurulmuş yüz ifadesiyle baktı- ğını söylüyor. Daha sonra Patrice Chereau'dan söz edıyor: "Çok değişken bir yüzü vardı. Sanki tüm ciddiyete meydan okuyordu..." Chereau'nun yönet- menliğini ise şu sözlerle anlatıyor Adjani: "Beden diliyle anlatıyordu bazı şeyleri. Fakat yalnızca böyle de özetlenemez. Konuşarak sevişen in- sanlar gibi... O, konuşmayı \e ifade etmeyi birbirinden ayırmıyordu. Onun beden diliyle anlatuna ağıriık vermesi, çok şey katıyordu yönet- menliğine." Sonra Margot'tan söz ediyor: "Kahnunan bir kadın" dıye tanımlı- yor onu ve Jean-Hugues Anglade ılc çektikleri sahneyi. yanı Kraliçe Margot ve 9. Henri arasında geçen sahneyi anımsıyor. Yani iki kardeş arasındaki ilişki. Krahn öldüğıi olağanüstü sahne. can çekişmesinin sonu, kana su- samışkk, aşık olan bir kadın, çok küçük birçocuğun annesi... Tüm durumlar filmde. şiddet ol- masına karşın can sıkmadan verilı- vor. "Jean Hugues ve ben gizli bir an- laşma imzalamıştık" diyor Adjani. "Birükte oynadığnnız sahneierde, birbirimize yanum eöneye söz ver- miştik. İkimiz büiikte oynayacaktık, ama aynı zamanda birbirüniz için de oynayacaktık. Ve ben kendimi, onunla olduğum sahneierde, bu anlaşma sayesinde gü- vencede hissettim. Onunla çekim yaptığunız sırada işimiz oldukça zor olmuştu. Setteki atmosfer çok kötüy- dü. Bir türlü uyum sağlayamıyorduk. Çünkü Phılıppe Rousselot ba- basını ka\ bermişti. Philippe'in vası, bizi de sette çok etkiliyordu. enerjimizi kullanama- mamıza neden oluyordu. Ve birdenbi- re, daha önce hiç tanık olmadığım bir otoriteyle Patrice'in ekibe, "Tamam, hazjr olduğunu? zaman bana haber verin. Yeniden çekeceğiz. Fakat iki ke- reden fazla değıl' dediğini duydum. Bu koreografisi çok zor olan, acı ve gözyaşlanyla dolu sahne) i cekrik. Bu bizim için çok mistik bir serüven oldu." Olağanüstü epik bir fresk olan "Kraüçe Margot" uzerine şu sözlerle bitiriyor konuşmasını Adjani: "Bu filmde rol aldığım için çok mutluydum. Ama Kraliçe Margot ol- mamak, bir yandan icimi rahatları- yordu." Sanat Fuan'nın hazırlıklan sürüyor T Kültür Servisi - Bu yıl 13-18 eylül tarihleri arasında gerçekleşecek 4. İstanbul Sanat Fuan'nın hazırlık çalışmalan sürüyor. Plastik Sanat- lar Demeği ve TÜY AP'ın işbirliğiy- le düzenlenen fuar, yine yurt içinden ve dışmdan pek çok galeriyi bir ara- ya getirecek. Fuar hazıriık komitesi, İstanbul Sanat Fuan'nın, Türkiye'nin çağ- daşlığa açılan kapılanndan biri ol- duğunu belirterek, fuann önemli bir güncel işlev de üstlendiğini vurgulu- yor: "Kitleleri sanatla buluşturan etkinlikkr, hele uluslararası açılrnı- lan da varsa, siyasal, sosyal ve eko- nomik koşuUann baskısı altında kalan toplumlarm kendi içine kapan- Istanbul Sanat Fuan'nın amMeni- ni bu yıl da Bülent Erkmen çizdi masını engeller. Karanlığı yuiar, yeni ufuklar açar. Bu nedenle her şart al- tında sanatın sürekliliğini sağlamak gerekir." İstanbul Sanat Fuan, sürekJiliğin- den ödün vermeden, bu yıl sergile- nen yapıtlann düzeyini daha da yükseltmeyi hedefliyor. Fuar yetki- lileri, İstanbul'un çağdaş ve geüşme- ye açık yapısına, köprü-kent konu- muna yaraşan Sanat Fuan'nın, çağdaş sanata duyulan ilginin yo- ğunlaşması ve beğeni düzeyinin ge- lişmesi yönünde vazgecilmez bir iş- leve sahip olduğunu belirtiyorlar. Sanatçı, galerici ve izleyiciyi daha özgür ve hareketli bir ortamda bu- luşturmayı, çağdaş sanat olgusunu güncel kılmayı, sanat piyasasına canlıhk kazandırmayı amaçlayan İstanbul Sanat Fuan, bu yıl çeşith' yan etkinh'klerie altı gün boyunca sürecek. Katılımın her yıl giderek arttığı fuarda, geçen yıl 5'i yabancı olmak üzere 51 sanat galerisi yer almıştı. Bu yıl, yabana ülkelerden katılan galeri sayısında büyük bir artış ol- ması bekleniyor. Bu artış, İstanbul'- un gelecekte, çağdaş sanat haritası içinde etkin bir merkez olmasının ipuçlannı da verecek. Fuar şimdi- den, özellikle son yıllarda, Doğu Avrupa ve Asya'da dikkat çekici bi- çimde gelişen çağdaş sanat oluşum- lanna yönelik, güçlü bir gözlem zemini olarak beliriyor. 'Kraliçe Margot'nun yönetmeni Patrice Chereau toplu kıyımın dehşetini sergiliyor Ditnsavaşiar,kıyım veKraliçe Margot Kültür Servisi - 1987 yılmadan beri kendi ülkelerinde düzenlenen Cannes Film Festivali'nde Alün Palmiye alamayan Fransızlar bu yıl, Patrice Chereau'nun yönettiği "Kraliçe Margot" fılmiyle, büyük ödüllün en iddıalı adaylan arasına girdiler. Filmin tüm ekibi de Can- nes'da hem ödülü almak, hem de filmin dünyaya dağıümını sağla- mak amacıyla hummalı bir pro- mosyon -Fransız'lann deyımiyle filmi savunma- faaliyeti içindeler. Elbette filuıini "savunmak" her- kesten çok yönetmene düşüyor. 1572 yıhnda Fransa'da 100.000 protestanm katledilmesine yol açan dini savaşlan ve siyasi neden- lerle zorla evlendirilen Margot'nun cinsel maceralannı harmanlayan film, sanatsal açıdan olmasa bile ti- cari açıdan "savunuhnaya" muhtaç gerçekten de. Çünkü Amerikalı eleştirmenler ve dağıtımcılar filmi fazla şiddet ve cinsellik dolu bul- duklannı belirtiyor ve Amerika'da göstenme girebümesi için bu sah- nelerin kesilmesınin şart koşuyor- lar. Chereau haklı olarak "Çok fazla kan var da ne demek. Ameri- kan fibnleri kandan geçilmiyor" diye yanıtlıyor bu eleştirilen. Fıl- minde, Visconti'nin "Lanetliler"- inden, Coppoia'nın "Baba"sından ve Scorsese'nın "Sıkı Dostlar"- ından etkiler bulunduğunu söyle- yen Chereau, "Amacım o dönemde yaşanan toplu detiliği anlatmaktı. O Patrice Chereau, filmdeki küçük rolleri bile birer karaktere dönüştürüyor dönem ile günümüz arasındaki trajik benzerüğgi göstermek ve toplu kıyımın dehşetini sergilemekti" di- yor. Claude Berri'nin yapımcılığını üstlendiği "Kraliçe Margot", Ale- •iander Dumas'nın romanından be- yazperdeye uyarlandı. Oldukça öz- gür bir biçimde yapılan bu uyar- lamada, Margot rolü özellikle Isa- belle Adjani için yazıldı. Yönetmen Adjani'yi ,"Tanıdtğım en akülı oyun- cu, senaryonun nasıl okunacağmı bi- len bir oyuncu" olarak tanımlıyor ancak Adjani filmin çekimlerinin başında yönetmene kuşkuyia yaklaştığını da ekliyor: "Oyuncu- İarın ilk kez çalıştıklan bir yönetme- ne şüpheyle yaklaşmaları çok doğal. Yönetmen bir oyuncuyu mahvedebi- lir. Hani insan kötü bir cinsel deneyim yaşayınca bir daha sevişmek istemez ya onun gibi. Bu nedenle oyunculara düşman olmadığnnı göstermek benim görevim. Onlar mutlu olursa ben de mutlu olurum." Chereau her ne ka- dar senaryoyu Adjani üzerine kur- muşsa da diğer rollerin de sadece ak- sesuvar olmadığmı belirtiyor ve Ad- jani'nin daha çok rol istememesini olgunluğuna bağbyor: "Fransa'da Isabelle, Catherine Deneuve ya da Depardieu gibi oyuncular bir filmde rol aldılar mı perdede sadece onlan görürsümiz, başka oyuncu yoktur. Ama ben bir çok iyi oyuncunun ol- duğu tüm y ardımcı rollerin önemli ol- duğu büyük Amerikan fiunlerini daha çok seviyorum. Bu gelenek tiyatro- dan geliyor. Ben de küçük rolleri bile karaktere dönüştürüp iyi bir casting yapmaya çaltştm." Chereau her ne kadar Adjani'ye hayran olduğunu söylese de zaten para sıkıntısı yü- zünden birkaç kez durma noktasına gelen yapımın birkaç ay da Adjani yüzünden geciktiği belirtiyor:"Çe- kimlerin ortasmda birden Adjani or- tadan kayboldu, günlerce her yerde aradık btilamadık. Sonunda mecbu- ren geri dönmesini bekledik." Erenköy'de resim sengisi Kültür Servisi - Şaziye Erel ile İpek Tekıl'ın birlıkte açacaklan resim sergisi, 7-24 haziran tarihleri arasında Türkiye İş Bankası Erenköy Sanat Galerisi'nde izlenebilecek. Figüratifsürrealist bir resim anlayışı ile çalışan Şaziye Erel, Ünsal Toker, Mehmet Pesen, Mahir Güven, Atilla Tos ve Kezban Arca Batıbeki ile çalışmalar yapmış. Erel, daha önce Gençlik, Pago ve Akbank sanat galerindedesergileraçmış. Ipek Tekil ise 10 yıl süreyle Devrim Erbil, Ramis Aydm ve Atilla Tos'tan resim dersleri aldıktan sonra bugûne dek 18 karma sergiye kaülmış, iki kişisel sergı açmış. Şabri Altınel Şiir Ödülü Kültür Servisi - Şair Sabri Altınel'in anısını yaşatmak amaayla Babkesir Belediyesi ile İl Kültür Müdürlüğu'nce düzenlenen şiir yanşmasının ikincisi bu yıl yapılıyor. Secici kurulunu M. Yaşar Bilen, Prof. Dr. Mustafa Durak, İbrahim Oluklu, Vecihj Timuroğlu, Ahmet Uysal ve Hüseyin Yurttaş'ın oluşturduğu yanşmaya, şairler kitap olabilecek bir dosyayla kaülabilecekler. Konu sınırlaması bulunmayan yanşmada, yapıtlann daktiloyla yazılmış olması koşulu aranıyor. Yanşmaya kaülacaklann dpsyalannı en geç 1 temmuzadek "İl Kültür Müdürlüğü, AnafartalarCad.. Sayar fşhanı, Kat: 410100 Balıkesir" adresine göndermeleri gerekiyor. Kitapçılar Bîrliğî Genel Kurulu Kültür Senisi - Kitapçılar Birlığı Derneğı Olağan Genel Kurul Toplanüsı geçen günlerde yapıldı. Kurul sonucunda Ahmet Polat başkan, Nıhat Emeksiz başkan yardımcısı, Semih Susan genel sekreter, Gürsel Caniklıoğlu muhasıp, Selçuk Erol. Zekai Kılıç ve Halım Çamhkaya üye seçildi. Yenı yönetim kurulu. kitapçılık mesleğinin geliştırilmesi ve saygın hale getınlmesı ıçın her türlü yasal girişimde bulunmaya karar verdi. lied' akşamı Kültür Servisi - Alman Başkonsolosluğu 31 mayıs saü günüsaat 19.00'da RuthKariusve Vedat Kosal'ın katkılacağı "Lied" akşamı düzenliyor. Sanatplar konserde Franz Schubert, Robert Schumann, Richard Strauss, Sergei Rachmanınov, Frederic Chopin ve Franz Liszt'in eserlerinı yonımlayacaklar. VarlıkveCep'ten yeni yayınlar Kültür Servisi - Varlık ve Cep KJtaplan yeni kitaplar yayımlamayı sürdürüyor. Yaşar Nabi Nayır ve Enver Ercan'ın hazırladığı "Tanzimattan Günümüze Türk Ö> kü Antolojisi" önemli bir başvuru kitabı niteliğınde. Bu derleme, iki bölümden oluşuyor. 1864-1910 tarihleri arasında doğan yazarlann ürünleriyleoluşturulan ilk bölümü. yayınevinin kurucusu merhum Yaşar Nabi Nayır haarlamış. 1910dan sonra doğanlardan. günümüz öykücülerine kadar uzanan ikinci bolümün hazırlayıası ise Enver Ercan. Varlık Yaymlan Melike Mukaddem'in "Yasakh Kadın" adlı romanmı da yayımladı. Roman, Mahmudi'nin otobiyografik eserinde olduğu gibi, Batı uygarlıgının yaşam tarzını benımsemiş, bireysel özgürlüklerine sahip çıkan bir Müslüman kadının, İslami kökdendınciliğın egemen olmaya başladığı birtoplumda içine düştüğü durumu yansıtıyor. Jean P. Sasson'un "Sultana", Kreyenbroek ve Sperl'in "Kürtler". Claude Gutman'ın "Izmir'in Çılgın Dedikodulan", D. H. Lawrence'in '"Harman Yerinde Aşk", Özdemir İnce'nin " Yazın Sesi" ve Gültekin Çizgen'in "Fotoğraf ve Yaşam Yokuşunda İlk 50" adlı kıtaplan Varlık'ın yeni yaymlan arasında. Kare'de karma sergi Kültür Servisi - Kare Sanat Galerisi'nde karma bir özgün baskı sergisi açılıyor. 30 mayıs-15 haziran tarihleri arasında izlenebilecek sergide, Ergin İnan, Cihat Burak, Nurullah Berk. Süleyman Saim Tekcan, Erol Deneç, Mehmet Koyunoglu, Mehmet Pesen, Elif Naci, Steinmann, Makbule Sümer ve Şenol Yorozlu'nun yapıtlan yer alıyor. Yaz döneminde de saü ve perşembegünlerisaat 12.00-18.00 saatleri arasında açık olacak Kare Sanat Galerisi'nin koteksiyonunda, İbrahim Örs, Adem Genç, özdemir Altan. İpek Aksûğür Duben, Şenol Yorozlu, Makbule Sümer, Ömer Uluç, Mehmet Güleryüz, Mustafa Horasan, Hamit Görele, Zeki Faik İzer, Burhan Uygur, Hüseyin Savran, Gökhan Anlağan, Şükriye Dikmen, Sabri Berkel ve Hülya Düzenli Koç'un yapıtlan bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle