Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22MAYIS1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Alexander Dumas'ın yarattığı 'Kraliçe Margot' karakterini canlandıran IsabelleAdjani:
Karakterlerime özgürlüklerini veriyorum
Kültûr Servisi -"La Reine Mar-
gof'nun (Kraliçe Margot) Cannes'-
daki ilk gösteriminden sonra. filmın
başrol oyuncusu Isabelle Adjani, ga-
zetecileri kaldığj beş yıldızlı otele ko-
nuk etti. Sara Bernhardt'ı andınyor-
du. Bir bebek elbisesinı çağnştıran
gn triko giysisi içinde büzülüp duru-
yordu. Küçük burnunun üzerinde
yuvarlak çerçeveli mavi bir gözlük
vardı. Çok genç görünüyordu, ra-
hat, sıkınülanndan ve korkulan-
ndan sıynlmış bir havası vardı.
Onun Patrice Oıereau'nun "Kraliçe
Margot" adlj fiJminde Alexander
Dumas nın yarattığı kara'kteri can-
landırdığına ınanmak oldukça güç-
, tü.
Isabelle Adjani, izleyicinin karşısı-
na bu kez de kıyım zamanında yaşa-
yan vahşi bir kadın olarak çıkıyor.
Dumas'nın romanından...
önceleri Adjani'ye, Alexander
Dumas'nın romanını okuyup oku-
madığını sormamış kimse. O güle-
rek "Bu hiç farketmez!" demiş. Aslı-
nda ona öncelikle, filmkrinde neden
düşünülenden çok daha farklı şekil-
lerde ortaya çıküğını, onu aslında
hiç de basit nedenlerle acıkJanama-
yacak yoğun bir biçimde neden bu
kadar çok sevdiğimizi. mesleğini ya-
parken büyük risklere girdiğini dü-
şündüğümüzü ve bu rolleri reddet-
mek yerine, neden inatla ve üstün bir
başanyla altından kalkabildiğını
sormamız gerek. İşin ilgınç yaru bu
sorular ona sorulduğunda, kendisi-
nin de yanıtlannı bilmediğini söyle-
mesi ve yüzünün biraz kızarması...
Gerçek kişileri canlandınyor
Isabelle Adjani'nin canlandırdığı
rolleri incelediğimizde, karakterle-
rin çoğunun gerçekte yaşamış kişiler
olduğunu görûrüz. Emily Bronte,
Adek H., Camille Claudei ve şimdi
de Kraliçe Margot... Hepsı de coşku
dolu, trajik yaşamlan olan. edebiya-
ta, tarihe damgasını vuran karakter-
ler. Tarihte yer etmiş olan bu önemli
karakterleri nasıl bu kadar rahat yo-
rumlayabiliyor?
"Onlarm duygulanıu anladıktan
sonra, çok daha kolav oluvor yorum-
lamak," dıyor Adjani. "Kafamın
içinde onlan akla uygun hale getir-
mem gerek. Onlara özgürlüklerini
veriyorum. Asla sahip olamadıklan
özgüriüklerini. Camille Claudel'i
canlandınrken onun savaşını akta-
rabilroek gerekiyordu. Onun savaşı
yönetiyordu oyunu baştan sona. Evet,
o filmi çekerken Camille'e gerçekten
kızgındim. •Camille Clauderin çe-
kimkrinden önce kişisel olarak çok
zor bir dönem geçirmiştim. Camille
Claudei, hîm kötülöklere karşı
' çıkmak ve bence bunları onunla pay-
laşmayı göze abnaktı. Tabii. ben bu
duygulan uzun süre ne tanımlayabil-
dim. ne de anlayabildim. Fakat filmin
etkisi >e sağladığı kargaşanın nedeni,
CamiUe'in farklı bir gözle anlatıl-
masından ka\naklanı\or. Bu filmde
onun heykellerinin ruhunu da görme
fırsatı buluyor izkyenler.
Claude Berri yapuncısı oldu
Bronte için daha farklı. Bronte'ye
ulaşabümek oeredeyse imkansızdı.
Bu aileve dokunmak isteyen herkes
sanki yanmıştı, yok olmuştu. Fira-
vunlann laneti gibi bir şey! Çekimler
de bir karabasan gibivdi. Odaların
içine giren kargalar, parlas an ekmek
fınnlan, merdivenden düşen insan-
lar... Terslikler hep birbirini kova-
ladı."
"Camille ClaudeTden sonra Isa-
• belle Adjani, yaşamını bir dûzene
• Yönetmenliğini Patrice Chereau'nun,
yapımcılığını Claude Berri'nin üstlendiği
'Kraliçe Margot', bu yılki Cannes Film
Festivali'ninengüçlüadaylanndan...
Filmin başansındaki en önemli rolü,
kendisi için yazılan bu rolde Isabelle
Adjani oynuyor.
'Kraliçe Margot'nun yönetmeni Patrice Chereau, Isabelie Adjani'nin çok
değişken bir yüzü olduğunu vurgulayarak, "Meydan okuyor..." diyor.
soktu ve yine pek çok yönetmenin ü-
gısını çekmeye devam etti. Sonra
"Kraliçe Margof'u sinemada can-
landırma fıkri Patrice Chereau'nun
kafasında oluşmaya başladı, bu fikir
aynı zamanda Claude Berri'yi de. fil-
mi Chereau ile birlıkte gerçekleştiren
Daniele Thompson'u da etkilemeye
başlamışü. Chereau bu projeyı ha-
yal ederken kafasındaki kraliçe de
kesınleşmişü: Isabelle Adjani.
Claude Bern, çekeceği "Kraliçe
Margof'un yapımcılığını üstlenmek
ıstiyordu, fakat "Gemünal" çok
vaktini alıyordu. Uzun yıllar içinde
senaryo defalarca yaaldı, pazara
uygunluklan araştınldı, Fransızca
mı yoksa İngilizce mi çekileceğı
tartışıldı.
"Ve ben o günlerde bekliyordum"
diyor Isabelle Adjani. "Ama çok me-
nüdı bir bekleyişti bu (Bu bekleyiş
dört yıl sürmüştü). Cstûne üstlük
kimse benim bu rolü canlandırmak is-
tediğime, bu filmde çalışmak istediği-
me inanmıyordu. Oysa tam tersüıe.
Toxıc Affaır'den sonra bu filmde he-
men rol almak istedim. Sanki kendi-
mi, varlığunı kraliçe Margot'a ödünç
veriyordum."
"Filmde olduğum gibi, görünmeye
çalışmam gerektiğini düşûndüm. Bu;
*
'Filmde olduğum gibi görünmeye çalışmam gerektiğini
düşündüm. Bu; güzel, kibar, canlı ve rahat olmamı
sağlayacaktı. Çünkü her şey çok ağırdı. Para da işi ağırlaştıran
etmenlerden biriydi. Benim için olduğu kadar yönetmen içinde
zorbirdurumdu.'
güzel, kibar, canlı ve rahat olmamı
sağlayacaktı. Çünkü her şey çok
ağırdı. Para da işi ağırlaştıran etmen-
lerden biriydi. Benim için olduğu ka-
dar vönetmen için de zor bir dunım-
du. Benim imajımı yönetebilmek başlı
başına zor bir işti. Karşı çıktığım ya
da kabul ettiğim şeyler yüzünden
bana kanşmayan kişilerle çalışmak
aslmda çok zordu. Kendimi beğeni-
yor ya da saçmalıyordunı. Oysa
yalmzca bağımsız olmak istiyordum.
Ve tabii beni kabul etmelerini. Hepsi
bu."
Kostümlii fîlmlerde
oynamanın zorluklan...
IsabeUe Adjani, "Kraliçe Mar-
got''u canladırmanın güçlüklerin-
den söz ediyor. Bu kadının birbırini
tutmayan hareketleri, coşkusu ve
kendine özgü tavırlannı canlandı-
rmak oldukça uğraştırmış Adjani'-
Kostümlü fîlmlerde oynamanın
zorluklanna da değirüyor. Kendine
çok yakışan elbıselerinin içinde dans
eden bir o> uncak bebek gibi görün-
düğünü, bir tablodan fırlamış gibi
dondurulmuş yüz ifadesiyle baktı-
ğını söylüyor.
Daha sonra Patrice Chereau'dan
söz edıyor: "Çok değişken bir yüzü
vardı. Sanki tüm ciddiyete meydan
okuyordu..." Chereau'nun yönet-
menliğini ise şu sözlerle anlatıyor
Adjani: "Beden diliyle anlatıyordu
bazı şeyleri. Fakat yalnızca böyle de
özetlenemez. Konuşarak sevişen in-
sanlar gibi... O, konuşmayı \e ifade
etmeyi birbirinden ayırmıyordu.
Onun beden diliyle anlatuna ağıriık
vermesi, çok şey katıyordu yönet-
menliğine."
Sonra Margot'tan söz ediyor:
"Kahnunan bir kadın" dıye tanımlı-
yor onu ve Jean-Hugues Anglade ılc
çektikleri sahneyi. yanı Kraliçe
Margot ve 9. Henri arasında geçen
sahneyi anımsıyor.
Yani iki kardeş arasındaki ilişki.
Krahn öldüğıi olağanüstü sahne.
can çekişmesinin sonu, kana su-
samışkk, aşık olan bir kadın, çok
küçük birçocuğun annesi...
Tüm durumlar filmde. şiddet ol-
masına karşın can sıkmadan verilı-
vor. "Jean Hugues ve ben gizli bir an-
laşma imzalamıştık" diyor Adjani.
"Birükte oynadığnnız sahneierde,
birbirimize yanum eöneye söz ver-
miştik. İkimiz büiikte oynayacaktık,
ama aynı zamanda birbirüniz için de
oynayacaktık.
Ve ben kendimi, onunla olduğum
sahneierde, bu anlaşma sayesinde gü-
vencede hissettim. Onunla çekim
yaptığunız sırada işimiz oldukça zor
olmuştu. Setteki atmosfer çok kötüy-
dü. Bir türlü uyum sağlayamıyorduk.
Çünkü Phılıppe Rousselot ba-
basını ka\ bermişti.
Philippe'in vası, bizi de sette çok
etkiliyordu. enerjimizi kullanama-
mamıza neden oluyordu. Ve birdenbi-
re, daha önce hiç tanık olmadığım bir
otoriteyle Patrice'in ekibe, "Tamam,
hazjr olduğunu? zaman bana haber
verin.
Yeniden çekeceğiz. Fakat iki ke-
reden fazla değıl' dediğini duydum.
Bu koreografisi çok zor olan, acı ve
gözyaşlanyla dolu sahne) i cekrik. Bu
bizim için çok mistik bir serüven
oldu."
Olağanüstü epik bir fresk olan
"Kraüçe Margot" uzerine şu sözlerle
bitiriyor konuşmasını Adjani:
"Bu filmde rol aldığım için çok
mutluydum. Ama Kraliçe Margot ol-
mamak, bir yandan icimi rahatları-
yordu."
Sanat Fuan'nın
hazırlıklan sürüyor
T
Kültür Servisi - Bu yıl 13-18 eylül
tarihleri arasında gerçekleşecek 4.
İstanbul Sanat Fuan'nın hazırlık
çalışmalan sürüyor. Plastik Sanat-
lar Demeği ve TÜY AP'ın işbirliğiy-
le düzenlenen fuar, yine yurt içinden
ve dışmdan pek çok galeriyi bir ara-
ya getirecek.
Fuar hazıriık komitesi, İstanbul
Sanat Fuan'nın, Türkiye'nin çağ-
daşlığa açılan kapılanndan biri ol-
duğunu belirterek, fuann önemli bir
güncel işlev de üstlendiğini vurgulu-
yor: "Kitleleri sanatla buluşturan
etkinlikkr, hele uluslararası açılrnı-
lan da varsa, siyasal, sosyal ve eko-
nomik koşuUann baskısı altında
kalan toplumlarm kendi içine kapan-
Istanbul Sanat Fuan'nın amMeni-
ni bu yıl da Bülent Erkmen çizdi
masını engeller. Karanlığı yuiar, yeni
ufuklar açar. Bu nedenle her şart al-
tında sanatın sürekliliğini sağlamak
gerekir."
İstanbul Sanat Fuan, sürekJiliğin-
den ödün vermeden, bu yıl sergile-
nen yapıtlann düzeyini daha da
yükseltmeyi hedefliyor. Fuar yetki-
lileri, İstanbul'un çağdaş ve geüşme-
ye açık yapısına, köprü-kent konu-
muna yaraşan Sanat Fuan'nın,
çağdaş sanata duyulan ilginin yo-
ğunlaşması ve beğeni düzeyinin ge-
lişmesi yönünde vazgecilmez bir iş-
leve sahip olduğunu belirtiyorlar.
Sanatçı, galerici ve izleyiciyi daha
özgür ve hareketli bir ortamda bu-
luşturmayı, çağdaş sanat olgusunu
güncel kılmayı, sanat piyasasına
canlıhk kazandırmayı amaçlayan
İstanbul Sanat Fuan, bu yıl çeşith'
yan etkinh'klerie altı gün boyunca
sürecek.
Katılımın her yıl giderek arttığı
fuarda, geçen yıl 5'i yabancı olmak
üzere 51 sanat galerisi yer almıştı.
Bu yıl, yabana ülkelerden katılan
galeri sayısında büyük bir artış ol-
ması bekleniyor. Bu artış, İstanbul'-
un gelecekte, çağdaş sanat haritası
içinde etkin bir merkez olmasının
ipuçlannı da verecek. Fuar şimdi-
den, özellikle son yıllarda, Doğu
Avrupa ve Asya'da dikkat çekici bi-
çimde gelişen çağdaş sanat oluşum-
lanna yönelik, güçlü bir gözlem
zemini olarak beliriyor.
'Kraliçe Margot'nun yönetmeni Patrice Chereau toplu kıyımın dehşetini sergiliyor
Ditnsavaşiar,kıyım veKraliçe Margot
Kültür Servisi - 1987 yılmadan
beri kendi ülkelerinde düzenlenen
Cannes Film Festivali'nde Alün
Palmiye alamayan Fransızlar bu
yıl, Patrice Chereau'nun yönettiği
"Kraliçe Margot" fılmiyle, büyük
ödüllün en iddıalı adaylan arasına
girdiler. Filmin tüm ekibi de Can-
nes'da hem ödülü almak, hem de
filmin dünyaya dağıümını sağla-
mak amacıyla hummalı bir pro-
mosyon -Fransız'lann deyımiyle
filmi savunma- faaliyeti içindeler.
Elbette filuıini "savunmak" her-
kesten çok yönetmene düşüyor.
1572 yıhnda Fransa'da 100.000
protestanm katledilmesine yol
açan dini savaşlan ve siyasi neden-
lerle zorla evlendirilen Margot'nun
cinsel maceralannı harmanlayan
film, sanatsal açıdan olmasa bile ti-
cari açıdan "savunuhnaya" muhtaç
gerçekten de. Çünkü Amerikalı
eleştirmenler ve dağıtımcılar filmi
fazla şiddet ve cinsellik dolu bul-
duklannı belirtiyor ve Amerika'da
göstenme girebümesi için bu sah-
nelerin kesilmesınin şart koşuyor-
lar. Chereau haklı olarak "Çok
fazla kan var da ne demek. Ameri-
kan fibnleri kandan geçilmiyor"
diye yanıtlıyor bu eleştirilen. Fıl-
minde, Visconti'nin "Lanetliler"-
inden, Coppoia'nın "Baba"sından
ve Scorsese'nın "Sıkı Dostlar"-
ından etkiler bulunduğunu söyle-
yen Chereau, "Amacım o dönemde
yaşanan toplu detiliği anlatmaktı. O
Patrice Chereau, filmdeki küçük rolleri bile birer karaktere dönüştürüyor
dönem ile günümüz arasındaki trajik
benzerüğgi göstermek ve toplu
kıyımın dehşetini sergilemekti" di-
yor. Claude Berri'nin yapımcılığını
üstlendiği "Kraliçe Margot", Ale-
•iander Dumas'nın romanından be-
yazperdeye uyarlandı. Oldukça öz-
gür bir biçimde yapılan bu uyar-
lamada, Margot rolü özellikle Isa-
belle Adjani için yazıldı. Yönetmen
Adjani'yi ,"Tanıdtğım en akülı oyun-
cu, senaryonun nasıl okunacağmı bi-
len bir oyuncu" olarak tanımlıyor
ancak Adjani filmin çekimlerinin
başında yönetmene kuşkuyia
yaklaştığını da ekliyor: "Oyuncu-
İarın ilk kez çalıştıklan bir yönetme-
ne şüpheyle yaklaşmaları çok doğal.
Yönetmen bir oyuncuyu mahvedebi-
lir. Hani insan kötü bir cinsel deneyim
yaşayınca bir daha sevişmek istemez
ya onun gibi. Bu nedenle oyunculara
düşman olmadığnnı göstermek benim
görevim. Onlar mutlu olursa ben de
mutlu olurum." Chereau her ne ka-
dar senaryoyu Adjani üzerine kur-
muşsa da diğer rollerin de sadece ak-
sesuvar olmadığmı belirtiyor ve Ad-
jani'nin daha çok rol istememesini
olgunluğuna bağbyor: "Fransa'da
Isabelle, Catherine Deneuve ya da
Depardieu gibi oyuncular bir filmde
rol aldılar mı perdede sadece onlan
görürsümiz, başka oyuncu yoktur.
Ama ben bir çok iyi oyuncunun ol-
duğu tüm y ardımcı rollerin önemli ol-
duğu büyük Amerikan fiunlerini daha
çok seviyorum. Bu gelenek tiyatro-
dan geliyor. Ben de küçük rolleri bile
karaktere dönüştürüp iyi bir casting
yapmaya çaltştm." Chereau her ne
kadar Adjani'ye hayran olduğunu
söylese de zaten para sıkıntısı yü-
zünden birkaç kez durma noktasına
gelen yapımın birkaç ay da Adjani
yüzünden geciktiği belirtiyor:"Çe-
kimlerin ortasmda birden Adjani or-
tadan kayboldu, günlerce her yerde
aradık btilamadık. Sonunda mecbu-
ren geri dönmesini bekledik."
Erenköy'de resim
sengisi
Kültür Servisi - Şaziye Erel ile İpek
Tekıl'ın birlıkte açacaklan resim
sergisi, 7-24 haziran tarihleri
arasında Türkiye İş Bankası
Erenköy Sanat Galerisi'nde
izlenebilecek. Figüratifsürrealist
bir resim anlayışı ile çalışan Şaziye
Erel, Ünsal Toker, Mehmet Pesen,
Mahir Güven, Atilla Tos ve
Kezban Arca Batıbeki ile
çalışmalar yapmış. Erel, daha önce
Gençlik, Pago ve Akbank sanat
galerindedesergileraçmış. Ipek
Tekil ise 10 yıl süreyle Devrim
Erbil, Ramis Aydm ve Atilla
Tos'tan resim dersleri aldıktan
sonra bugûne dek 18 karma
sergiye kaülmış, iki kişisel sergı
açmış.
Şabri Altınel Şiir
Ödülü
Kültür Servisi - Şair Sabri
Altınel'in anısını yaşatmak
amaayla Babkesir Belediyesi ile İl
Kültür Müdürlüğu'nce
düzenlenen şiir yanşmasının
ikincisi bu yıl yapılıyor. Secici
kurulunu M. Yaşar Bilen, Prof.
Dr. Mustafa Durak, İbrahim
Oluklu, Vecihj Timuroğlu, Ahmet
Uysal ve Hüseyin Yurttaş'ın
oluşturduğu yanşmaya, şairler
kitap olabilecek bir dosyayla
kaülabilecekler. Konu sınırlaması
bulunmayan yanşmada,
yapıtlann daktiloyla yazılmış
olması koşulu aranıyor.
Yanşmaya kaülacaklann
dpsyalannı en geç 1 temmuzadek
"İl Kültür Müdürlüğü,
AnafartalarCad.. Sayar fşhanı,
Kat: 410100 Balıkesir" adresine
göndermeleri gerekiyor.
Kitapçılar Bîrliğî
Genel Kurulu
Kültür Senisi - Kitapçılar Birlığı
Derneğı Olağan Genel Kurul
Toplanüsı geçen günlerde yapıldı.
Kurul sonucunda Ahmet Polat
başkan, Nıhat Emeksiz başkan
yardımcısı, Semih Susan genel
sekreter, Gürsel Caniklıoğlu
muhasıp, Selçuk Erol. Zekai Kılıç
ve Halım Çamhkaya üye seçildi.
Yenı yönetim kurulu. kitapçılık
mesleğinin geliştırilmesi ve saygın
hale getınlmesı ıçın her türlü yasal
girişimde bulunmaya karar verdi.
lied' akşamı
Kültür Servisi - Alman
Başkonsolosluğu 31 mayıs saü
günüsaat 19.00'da RuthKariusve
Vedat Kosal'ın katkılacağı "Lied"
akşamı düzenliyor. Sanatplar
konserde Franz Schubert, Robert
Schumann, Richard Strauss,
Sergei Rachmanınov, Frederic
Chopin ve Franz Liszt'in eserlerinı
yonımlayacaklar.
VarlıkveCep'ten
yeni yayınlar
Kültür Servisi - Varlık ve Cep
KJtaplan yeni kitaplar
yayımlamayı sürdürüyor. Yaşar
Nabi Nayır ve Enver Ercan'ın
hazırladığı "Tanzimattan
Günümüze Türk Ö> kü
Antolojisi" önemli bir başvuru
kitabı niteliğınde. Bu derleme, iki
bölümden oluşuyor. 1864-1910
tarihleri arasında doğan
yazarlann ürünleriyleoluşturulan
ilk bölümü. yayınevinin kurucusu
merhum Yaşar Nabi Nayır
haarlamış. 1910dan sonra
doğanlardan. günümüz
öykücülerine kadar uzanan ikinci
bolümün hazırlayıası ise Enver
Ercan. Varlık Yaymlan Melike
Mukaddem'in "Yasakh Kadın"
adlı romanmı da yayımladı.
Roman, Mahmudi'nin
otobiyografik eserinde olduğu
gibi, Batı uygarlıgının yaşam
tarzını benımsemiş, bireysel
özgürlüklerine sahip çıkan bir
Müslüman kadının, İslami
kökdendınciliğın egemen olmaya
başladığı birtoplumda içine
düştüğü durumu yansıtıyor. Jean
P. Sasson'un "Sultana",
Kreyenbroek ve Sperl'in
"Kürtler". Claude Gutman'ın
"Izmir'in Çılgın Dedikodulan",
D. H. Lawrence'in '"Harman
Yerinde Aşk", Özdemir İnce'nin
" Yazın Sesi" ve Gültekin
Çizgen'in "Fotoğraf ve Yaşam
Yokuşunda İlk 50" adlı kıtaplan
Varlık'ın yeni yaymlan arasında.
Kare'de karma
sergi
Kültür Servisi - Kare Sanat
Galerisi'nde karma bir özgün
baskı sergisi açılıyor. 30 mayıs-15
haziran tarihleri arasında
izlenebilecek sergide, Ergin İnan,
Cihat Burak, Nurullah Berk.
Süleyman Saim Tekcan, Erol
Deneç, Mehmet Koyunoglu,
Mehmet Pesen, Elif Naci,
Steinmann, Makbule Sümer ve
Şenol Yorozlu'nun yapıtlan yer
alıyor. Yaz döneminde de saü ve
perşembegünlerisaat 12.00-18.00
saatleri arasında açık olacak Kare
Sanat Galerisi'nin
koteksiyonunda, İbrahim Örs,
Adem Genç, özdemir Altan. İpek
Aksûğür Duben, Şenol Yorozlu,
Makbule Sümer, Ömer Uluç,
Mehmet Güleryüz, Mustafa
Horasan, Hamit Görele, Zeki
Faik İzer, Burhan Uygur, Hüseyin
Savran, Gökhan Anlağan,
Şükriye Dikmen, Sabri Berkel ve
Hülya Düzenli Koç'un yapıtlan
bulunuyor.