Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22MAYIS1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Uzay Heparı
kaza geçirdi
• Lstanbul Haber Servisi -
• Müzis>en Uzay Hepan (25),
.'Etiler Koç Köprûsü
iüzerinde, önceki gece saat
;23.30sıralannda
,'motosikletivle Demet
;Akbag a ait araca çarparak
;ağır yaralandı. Tiyatrocu
•Demet Akbağ'ın, anza
.'yaptığı için aracını
Idurdurmak zorunda kaldığı
iöğrenildi. International
; Hospital'a kaldınlan
; Hepan'nın bilincinin kapalı
•veileri derecede beyın ödemi
• olduğu, boyun omurlannda
'. da çok sayıda kınklar
'. bulunduğu, aynca kann
; bölgesinde derin bir
, kanamanın meydana geldiği
; ögrenildi. Kazadan sonra
• gözlem altına abnan Demet
."Akbağ'ıntutuksuz
,'yargılannıasına karar verildi.
tercüman
3 gün çıkmıyor
!• lstanbul Haber Servisi -
•Tercüman gazetesinin, yeni
;biratılım başlatacağı
;gerekçesiyle bayramın son üç
•günüçıkmayacağı açıklandı.
Tercüman gazetesi, dünkü
!sayısında, büyük biratıhma
ihazırlanıldığını belirten bir
,'duyuru yaptı. "Bayramda
peden çücmıyoruz?" başbkh
duyuruda şöyledenildi: "En
£eç haziran ortalanna doğru
Tercüman için yepyeni bir
.•başlangıan temelini atmaya
lyönelik çabşmalar,
Ibayramda da sürecek. Bu
Jıazırbklan teknik donanım
yc bakım açısından da
jgeliştirmezorunluğu, bizleri
IÜÇ gûn boyunca, siz saygı
Ideğerokurlanmızdan ayn
bırakacak, bayramın 2,3 ve
4. günleri Tercüman
Çıkmayacak."
Sermaye
arttırımları
fl Ekonomi Servisi- Eczacıbaşı
IlaçSanayii'ninde
iaralannda bulunduğu dört
Ikuruluşun sermeye
]arttınmlan, Sermaye
;PiyasasıKurulu(SPK)
;tarafından kayda alındı.
|Dokuz kuruluş, sermaye
iartünmı için, iki şirket de
ikayıtlı sermaye sistemine
Igeçmek ve tavanı yükseltmek
[için başvuruda bulundu.
|Eczacıbaşı. 12 miJyan
'bedelh, 414 milyan bedelsiz
•olmak üzere toplam 486
.milyar liralık arttınma
gıderek sermayesini 846
milyaraçıkaracak.
Transtürk Holding'in 80.8
milyar liralık bedelli, ayrıı
oranda bedelsiz;
•Kaleporselen Elektronik
îSanayü'nin 48 milyar liralık
bedelli, 12 milyarük bedelsiz;
llsan İlaç ve Hammaddeleri
•Sanayii'nin 3.9 milyarhk
Ibedelli, ömilyarlık bedelsiz
!hisse senedi ihraçlannı da
kayda aldı.
TAİ'de öpetim
• ANKARA (AA)-F-16
uçağı gövdesinin yüzde
70'inin imal edildiği, Türk
Havacıbk ve Uzaj
Sanayii'nde (TAI), yıl
sonuna kadar 188 uçak arka
gövdesi, 141 adet orta gövde
ve 115 adet kanat imal
edilecek. TAİ, uçağın
gövdesini oluşturan
barçalann 4 bin 800 adedini
jmalediyor. BirF-16
uçağının üretiminde takriben
& bin takım aparat ve 75 bin
parça kullanıldığma işaret
fcden yetkililer, uçağm
gövdesini oluşturan
parçalann imalatında
kullanılan 3 bin kalem takım
le avadanlığın da TAİ'de
uretildiğını belirttiler.
İnşaat bekçisi
öldürüldü
• Lstanbul Haber Servisi -
Çengelköy Talimhane
Kaldınm Çaddesi'ndeki
Torunlar Inşaat'ın bekçisi
Sadık Kartal, bekçilik
yaptığı inşaatta ölü bulundu.
Önceki gece kimliği belirsiz
kişi veya kişilerce başına
torba geçirildikten sonra
boğularak öldürüldüğü
anlaşüan Kartal'm cesedi,
kurban kesmek için inşaata
gelen inşaat sahibi Aziz
Torun tarafından bulundu.
Üç milyon hacı
• MEKKE(AA)-İslam
ülkelerinden gelen yakJaşık
üç milyon kişi, Mina'da
şeytan taşlayıp kurban
kestikten sonra haa oldular.
Arafat'açıkanyaklaşık 100
bin Türk haa adayı, Diyanet
Işleri Başkanı Mehmet Nuri
Yılmaz'ın merkezi sistemle
.okuduğu Vakfe duasına eşlik
ettiler.
Işçiııiııgözühükümette
Hükümetin 'ücretleri dondurma' eğilimi üzerine sendikalar toplusözleşmelerin yasal
grev aşamalannı aynı tarihe denk düşürerek 'genel grev'e gitme çalışmalanna başladı
GÜNESGÜRSON
ANKARA - Ekonomik istikrar pa-
ketinin açılmasının ardından, büyük bir
bölümü kamuda çalışan 1 milyonu
aşkın işçi, gözünü "ücret dondurma"
eğüiminde olan hükümete dikti. Türk-
İş Genel Başkanı Bayram Meral, tem-
muz ayında ücretlerde artış yapılma-
ması yönünde hükümetten henüz bir
teklif gelmediğini bebrterek, "Teklif gel-
sjn, ondan sonra tavnnuzı koyacağız.
Kazanılmış hakkimızı verecekler" dedi.
Hükumetın "ücretleri dondurma ya da
sembolik arttşlarla yetinme" haarbkJan
sürerken sendikalar, ortak hareket etme
ve bütün toplusözleşmelerin yasal grev
aşamalannı aynı tarihe denk düşürerek
"genel grev" amacına ulaşmak yönünde
çahşmalara başladılar.
Kamu sektöründe çalışan ve 1993 yı-
bnda toplusözleşme imzalayan 629 bin
783 kamu işçisı. temmuz a>ı zammını
beklerken; bu yıl sotıunda başlanacak
ve 429 bin 641 işçi adına yapılacak olan
toplusözleşme görüşmelerinin. erken
tarihe abnması gündeme geldi. Tem-
muz zammı için olası bir kesintiye ve üc-
retlerin dondurulmasma karşı çıkan
Türk-İş, tavnnı hükümetin tekbfini
yapmasının ardından, bayramdan son-
ra belirleyecek.
Hükümetin. "ücretleri dondurma",
"sıfır zam" ya da son dilim toplusözleş-
me zammını'taksitlendinne" çahşması-
nın sonuçlan, ılk olarak haziran ayında
33 bin 950 işcinin ücreti üzerinde belirle-
yici olacak. Temmuz ayında 224 bin
900. ağustos ayında 36 bin 566, eylül
ayında 334 bin 367 işçi, yapüacak zam
oranından etkijenecek. 1992 ve 1993 yı-
llannda Türk-İş ile hükümet arasında
bağıtlanan kamu kesimi toplusözleşme-
lerine göre, 629 bin 783 işcinin. son dı-
lim ücret zammını "enflasyona endeks-
li" olarak alması öngörülüyor.
Türk-İş Başkanı Meral, Cumhuri-
yet'e yaptığı değerlendirmede, hüküme-
tin ücret zamlanna ilişkin "öneri getir-
mediğiıu"", sadece "sıkıntıdan bahsetti-
ğini" belirterek, "Yûkü sadece işçi ve
memur taşısın diye bir şey yok. Birikim-
leri belli oranda kullananlar belli. Hü-
kiimet. onlarla görüşmeli" dedi. Meral,
temmuz zamlannm geçen yıl imzalanan
toplusözleşmeyle kazanılan bir hak ol-
duğunu vurgulayarak "Devlet borç alı-
yor. O borcu alırken dolar 8 bin lira.
Şimdi ise 32 bine çıktı. Devlet, 'O günkü
kur üzerinden borcumu geri ödeyeyim'
demiyor. Zamlar için de aynı şey geçerli.
Kazanılmış bir hak" dedi. Ancak, enf-
lasyonun sıfır olması ve fiyatlann don-
ması durumunda ücretlere ilişkin bir
düzenlemenin konuşulabileceğini belir-
ten Meral, "Şu anda öyie bir durum
yok. Teklif yok. Teklif gelirse, değeıien-
direceğiz. Önce SHP lideri Karayalçın
düşüncesini söylesin. "DYP'nin ve
IMF'nin isteklerini aynen kabul ediyo-
ruz' desin. Kazanılmış hakkı verecek-
ler" diye konuştu. Meral, hükümetin
zam vermeme eğilimini, "sindinne giri-
şimi" olarak nitelendirdi ve "Teklif geJ-
sin, ondan sonra tavrımtzı ortaya koya-
cağız. Hiçbir şey yokken, yeni bir olay
yaratmak istemiyorum. Ölmayan bir
teklifi tarttsmak istemiyorum. Düşün-
cetni, teklif geldikten sonra söylerün"
dedi. Meral, bu yıbn sonunda pazarlık
masasına oturulacak ve 1995 yılında
bağıtlanacak olan toplusözleşmelere
ilişkin olarak, "1995'e ilişkin normal
çalışmalarnnız devam edecek. Müzake-
releri başlatma süreci erkene alınacak. 3
ay önce müracaat edeceğiz. Martta söz-
leşmeteri bitirmek tsrivoruz" diye konuş-
tu.
Romanlannızı ve
Ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel:5540804
Nükleer
danışmanlik
savaşı kızıştı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye'de kurulması planlanan nükleer
santral ile ilgıli olarak Türkiye Elektrik
Kurumu'nun (TEK) açtığı danışmanlık
ıhalesi savaşa dönüştü. Türkiye'nin nükleer
danışmanlığını üstlenmek ıçın nükleer
teknolojiye sahip ülkelerarasında amansız
bir yanş sürdürülüyor. 2 milyon dolar
dolayındaki nükleer danışmanbğı üstlenen
firma, Türkiye'de nasıl bir nükleer santral
kurulması gerektiği konusunda görüş
bildirecek. Danışmanın, nükleer santrabn
belirlenmesindeetkin bir rol oynaması.
nükleer santral ınşa etmek isteyen ülkelerin
danışmanlık ihalesini almak isteklerini
daha da artınyor. Türkiye'nin nükleer
danışmanı TEK ve Atom Enerjisi
Kurumu'nun birlikte çalışması ile
önümüzdeki günlerde belirlenecek.
Türkiye'nin nükleer danışmanlığını
üstlenmek için hazırlık yapanlar arasında
yer alanlardan Hindistan, ülkedeki nükleer
santrallann güvenlıği ile ilgıli olarak asılsız
iddialar ortaya atıldığını öne süriiyor. Bir
süre önce, Hindistanlı bilim adamı Dr.
Bhupesh Manglaya dayanarak çıkan ve
"Hindistan'da nükleersantrallann güvenlikli
olmadığr yolundakı haberlenn doğru
olmadığıru öne süren Hintliler,
Cumhunyet'e yaptıklan açıklamada. şu
görüşleri dile getirdılcr: "Hindistan nükJeer
sanrrallan ile ilgili iddialarda bulunan Dr.
Bhupesh Mangla'nın Hindistan bilim
diiny asında hiçbir statüsü > oktur. Onunla
Ogili hiçbirbilgi edinemedik. Hindistan
nükleer santrallarında rady asyon sızınrtsı
oMuğuna dair iddialar asıbız ve
anlamsızdır."
HAFTAYA BAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
"Pûlûmür'ûnYaşsızKadını"
Sidney'de bir Türk sormuştu:
- Kürtlerin de bir ulus olmaya hakları yok mu?
Sorunun öncesi vardı.. Uluslaşamadan, aşiretleri, ka-
bileleri geride bırakmadan çağdaşlaşılamayacağını an-
latmıştım. Atatürk'ün, 70 dilın konuşulduğu bir toplum-
dan 'ulus' yaratma çabalarının niçin 'devrimcilik' oldu-
ğunun altını çizmeye çalışmıştım.
Soru ilk bakışta akla yakın gibiydi. Oysa 'öz'ün anlaşı-
lamadığını gösteriyordu.
Bir 'ulus'u, etnik kökenlerine göre 'ulusçuk'fara böl-
mek, tarihsel açıdan 'ilericilik' olamazdı Yeniden 'feo-
dal bölünme 'ye bir başka biçim aftında dönmok anlamı-
nagelirdi.
Ve adı da 'gericilik'olurdu.
Tıpkı Yugoslavya'nın bugünkü bölünmüşlüğünün 7/©ı
/•/' değil, yapılan yanlışlıkların bedeli olan bir geri' adım
olması gibi.. (Toplumu bir arada tutan 'ortak' değerleri
değil, 'farklılık'\an kurumlaştıran yanlışlıkların!..)
Somut bir soru:
- İşçi sınıfını bir bayrak etrafmda birleştirmek mi ileri-
ciliktir, yoksa gücünü ve olanaklannı parçalara ayırmak
mı?
• • •
Ayrımcılık gericiliktir!
Ister ırka, ister dine, ister cinsiyete, ister yaşa.. isterse
etnik kökene ya da bölgeciliğe dayansın
Bölerek ilerlenmez, bölerek gerilenir.
Avrupa Birliği, geriliğin ürünü olarak değil, ilerleme-
nin gereği olarak doğdu Doğmak zorunda kaldı.
Feodal beyliklerin 'ulus' oluşturması ileri bir adımdı.
Şimdi ulusların 'birlik'oluşturması ileri biradımdır...
Türkiye'de bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını
azaltmaya çalışmak ilericiliktir. Gelir dağılımındaki çar-
pıklıkları azaltmaya çalışmak ilericiliktir.
Herkesin aynı hak ve özgurluklerden, aynı olanaklar-
dan yararlanmasını savunmak ilericiliktir...
Yurttaşları arasındaayrım yapan deviet, Tcötö'birdev-
lettir. Insanları etnik kökenlerine göre 'biz've 'onlar' di-
ye ayıran yurttaşlar, ftcM'yurttaştırlar.
Gericidirler!
•••
Atatürk'ün ulus tanımı üç öğeye dayanıyordu: Ortak
tarih, ortak dil (anadil değil!), ortak kültür.
Elbette ki 'ırk' ve 'din' birliği de varsa, ulusal bağların
daha güçlü olabileceğini söyleyebıüriz. Ama bunlar, Ke-
malist ulusçuluğun 'olmazsa olmaz' koşulları değildir.
Atatürk'ün 'ulus' kavramına 'ırk'\ sokmaması doğru-
dur!
Iraklı ile Faslı belki aynı 'ırktandır. Ama aynı 'ulus'tan
değildir.. Tuareg'ler Arap değildir, ama Faslıdır. Tıpkı
"Berberi'lerin de Cezayir ulusundan olması gioi.
Bir Arap ulusu yoktur, Arap ulusları vardır.
Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen Türklerin sayısı 800
bin ile 1 milyon 200 bin arasında değişiyordu. Oysa o ta-
rihte Anadolu'nun nüfusu bunun on katı idi.
Kim 'safkan' olduğunu öne sürebilir? Çoğunun anası
yabancı olan Osmanlı padişahları 'safkan' mıydı?
Etnik' kökeni Korsikalı olan Napolyon Fransız değil
miydi? italyan kökenli Yves Montand ile Michel Plaöni -
ye, "Onlar Fransız değil, İtalyan " dıyebılen tek aklıevvel
var mı?
Türk milli takımının kaptanlığını yapmış olan Lefter bir
Rum, ama Türk.. Tıpkı Arnavut kökenli Şemsettin SamJ
gibi. Tıpkı Slav kökenli Mlmar Sinan gibi...
Istanbul'da Arap baba Alman anadan doğmuş Türk
tanıyorum. ABD'de de, Türk ana ve babadan doğmuş
Amerikalı!.
Ve Atatürk'ün 'ulus' kavramına 'din"\ sokmaması da
doğrudur!
Bugün -ikisi de Slav kökenli olan- Boşnaklarla Sırplar,
niçin birbirlerini acımasızca öldürüyorlar? 'Irk' farkın-
dandeğil, d/n'farkından!..
• • •
Ozan ne güzel söylemiş
-
"Pülümür'ün bir dağ köyünde gördüm onu/yaşını sor-
dum bir giz gibi güldülkimi seksen dedi köylülerden
kimi yüzlyüzüne baktım bir giz gibi güldülbir asa vardı
elindefbir solmuş krallığın/kadifeden harmanisi üze-
rindelbir Hititliydi ol bir Selçukluydu/bir Ermeniydi bir
Kürttu, bir Türk..."
Anadolu insanının gerçeği, Sayın Ecevit in bu dizele-
rinden daha güzel anlatılabilir mi?
Tıpkı, tanınmış bir sanatçımızın şu sözleri gibi:
"- Annem Ermeniydi, babam ise Çerkez.. Ben Tür-
küm!.."
w
Sendikabarajı InsanHaldanKomisyonu'nda
Türk hükümetinden sendikaların toplupazarlık hakkı önündekiyüzde 10 barajı konusunda savunma istendi
STRASBOURG(Cıınımıriyet)- Avrupa
İnsan Haklan Komisyonu, sendikalann
toplu pazarbk hakkı önündeki yüzde on ba-
rajla ilgili şikayeti cıddi bularak görüşme ka-
ran aldı. Türk hükümetinden 22 temmuz ta-
rihine kadar savunma iştedi.
DİSK'e bağb Sosyal-İş Sendikası ve üyesı
Ayfer Kodaş'm kişisel başvuru hakkını İcul-
lanarak yapılan şikayeti, 7 nisan tarihü top-
lantısında görüşen komisyon, konuyu gö-
rüşmeye dejer buldu.
Avrupa Insan Haklan Komisyonunun iç
tüzüğü gereği Türk hükümetinden söz ko-
nusu şikayete ilişkin görüş istendi. Avrupa
İnsan Haklan Komisyonu Türk hüküme-
tinden özellikle şu sorulara yanıt verilmesını
istedi:
"Başvuran sendika, kolektif sözteşmeler
akdedemediğinden ve grev hakkını kullana-
madığından şikayet ermektedir. Yasaya göre
bir sendikanın kolektif sözleşmelere katılabil-
mek için aynı sektörde çalışan işçilerin yüzde
10'unu kaydetmesi zonınluluğu bulunması ne-
deniyle ortaya çıkan bu durum, Sosyal-İş
Sendikası faâliyetlerini yüriîtme özgürlüğüne
ve bu özgürlüğü hiçbir ayrıcalık olmadan kul-
lanabilme hakkına uygun mudur?"
Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'nun
Türk hükümeünden yanıt vermesıni istedıği,
sendikanın kullanamadığı haklar Türkiye'-
nin de altında imzası olan ve uyma yüküm-
lülüğü bulunan Avrupa İnsan Haklan Söz-
leşmesi'nin 11. vc 14. maddelcrinc aykın ola-
rak özgur sendıkal faalıyeı ve sendikalar
arasında ayncalık yaratmama haklan ile çe-
lişiyor.
Avrupa İnsan Haklan Komisyonu Türk
hükümetinden savunma isterken. şikayet
konusu olayla ilgıli gelişmelere de yer verili-
yor. 1966 yılında kurulan DİSK'e bağlı Sos-
yal-İş Sendıkası'nın 12 Eylül sürccinc kadar
toplu pazarlık ve grev haklannı kulandığı, o
tarıhtc kapatılıp gelirlerinin Hazıne'ye dev-
redildıği. İ990'da tckrar faaliyctıne izın ve-
nldıği ancak 2822 sayılı yasanın yüzde 10
baraja ilişkin hükmü gereği kolektif pazarlık
hakkının tanınmadığı anımsatılıyor. Türk
hükümetinden bu durumun doğru olup ol-
madığı soruluyor.
Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'nun
istediğı açıklama Türk hükümetini zor du-
rumda bırakacak. Baraj yolu ile sendikanın
toplu pazarlık hakkının engellenmesi, Avru-
pa İnsan Haklan Sözleşmesfnin ilgili hü-
kümleri ile çok açık çelişiyor. Sosyal-Iş Sen-
dikası'nın baraj nedeni ile toplu pazarbk
hakkını kullanamaması da birgerçeklik ola-.
rak ortada duruyor.
Türk hukümeti, Türkiye'yi Uluslararası
Çabşma Örgütü ILO'da da yıllardır zor du-
rumda bırakan barajlann kaldınlması ko-
nusunda henüz ciddi bir adım atmış değil.
Sadece Çabşma BakanbğYnın yasa değişikli-
ğı ıçın hazırladığı bir taslakıa. barajın kaldı-
nlması öngörülüyor. Ancak gerçekte barajı
kaldıracak bir çalışma. Türkiye gündeminde
değil. Hükümet, Avrupa İnsan Haklan Ko-
misyonu'nun da katıbmı ile uluslararası
platformda Türkiye'yi çok zor durumda bı-
rakan 12 Eylül ile gelmiş barajın hala kaldı-
nlmamış olmasına gerekçe olarak Türk-İş'-
in istemesini gösteriyor. Sendikal rekabetten
korkan Türk-İş, TİSK'in ve sağ siyasi parti-
lerin desteğini alarak, "güçhı sendikacılık"
adına barajı savunmayı sürdürüyor.
KAMU HUKUKÇULARI DA ÖRGÜTLENİYOR
NECATtAYGIN
Avukatka'
sendika
kuntyor
İZMİR- Kamuda çalışan avu-
katlar da sendikalaşıyor. Kuruluş
çabşmalan Ankara'da başlatılan
"Kamu Hukukçuları Sendikası" -
nın örgütlenmesını yürüten. Saba-
hat Çine,"Kamu kesiminde görev
yapmakta olan avukatların so-
runlanna çözüm arama çalışma-
lanmızda. sonınlann bir sendika
örgütlenmesiyle çözümlenmesinin
daha yararlı >e çözümlerin daha
kalıcı olacağı göriişü ağırlık ka-
zandı. Çalışmalara başladık" dedi.
Kamu kesimde çalışan hukuk-
çulann, özellikle avukatlann so-
runlanna yıllardır el atılmadığını
ve birjken soruniann çözüm bekle-
diğini belirten Avukat Sabahat
Çine, Ankara'da başlattıklan sen-
dikal çalışmalann Türkiye gene-
linde sürdürüldüğünü ve tamam-
lanmak üzere olduğunu belirtti.
Avukat Çine. kamu kesiminde
çabşan hukukçulann sorun-
lannın, ülke genelindekı hukukçu-
lann ve avukatlann sorunlanyla iç
içe olduğunu belirterek görüşlerini
şöyle dile getirdı:
" Biz kamu kesimi avukatlannın,
meslek, iş >e çalışma koşullarımı-
zdan kaynaklanan >e ancak bizim
yaşâdığımız >e çözümünü de bizim
gerçekleştirebileceğimiz pek özel
sonınlarımız \ardır. Özel sorunlar,
özel örgütlenme biçimleriyle çö-
zümlenebilir. Bu anlamda, kamu
kesiminde göre* yapmakta olan
avukatların sorunlarına çözüm ara-
ma çaltşmalarımı/da, soruniann bir
sendika örgütlenmesiyle çözümlen-
mesinin daha yararlı \e çözümlerin
daha kalıcı olacağı düşüncesi
ağırlık kazandığından, bu yolda
çalışmalara başlanıunıştır.'"
Çine, sendikal çalışmalann ba-
rolara ve mesleki kuruluşlara al-
ternatif olmadığını, kamu çalışan-
lannın sürdürdükleri grevli-toplu-
sözleşmeli sendikal mücadeleleri-
ne katkıda bulunacağmı belirtti.
MİLLİ EĞİTİM BAKANIEMİR VERDİ
Menuna
protesto
yasağı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Hükümetin, kamu çalışanlannın
etkinliklerini genelge ve teleks emri
yayımlayarak engelleme tavn sü-
rüyor. İçişleri BakanbğYnın ardı-
ndan, Milli Eğitim Bakanı Nahit
Menteşe de, ekonomik istikrar pa-
ketinı protesto eden kamu görevli-
leri hakkında adli ve idari işlem ya-
pılması yönünde bir teleks emri
yayımladı.
Menteşe tarafından teşkilata
gönderilen emırde, kamu çalışan-
lannın çalışma saatleri içinde yö-
neldikleri sokak gösterilerinin
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu'na aykın ol-
duğu belirüldi.
Ekonomik istikrar paketini pro-
testo eden kamu çalışanlannın
"kamu gmenliğini sarsacak" ve
"deviet otoritesine zaafiyet görün-
rüsü verecek" davranışlarda bu-
lunma eğiliminde olduklannın
kaydedildiği teleks emrinde. "Ya-
sal dayanaktan yoksun bu davranı-
şlara tevessül eden kamu görevlileri
hakkında ^erekli adli te idari işlem-
lerin yapılması" istendi.
İçişleri Bakanbğı'nca teleks emri
olarak yayımlanan genelge. 14 ni-
san tarihinden itibaren diğer ba-
kanbklar ve teşkilatlara gönderil-
mişti.
Memur sendikalannın 'Şasal
obnadıklan" na dair ilk genelge, 28
şubat 1991 tarihinde ANAP'ın
içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu
döneminde Müsteşar Vecdi Gönül
imzasıyla yayımlanmıştı. Bu ge-
nelge, daha sonra Eğitim-İş Sendi-
kası'nın açtığı dava üzerine,
Danıştay 5. Dairesi tarafından, ör-
gütlenmenın "temel hak ve özgür-
lük okhığu" gerekçesiyle iptal edil-
di. Bunun ardından geçen yıl hazi-
ran ayında. Başbakanvekili olan
Erdal tnönü. memur sendika-
lannın faâliyetlerini engelleme yö-
nündeki girişimlerin durdurulması
gerektiğini, bir genelge ile duyur-
muştu.