Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS1994 CUMARTESİ
12 KULTUR
47.ULUSLARARASICANNESFİLM FESTİVALİ'NDEN NOTLAR:
Çok rerM rasüantüar kaderciHğe mi
Patrice Chereau'dan sonra 'Altın Palmiye'ye yakm adlar Krzysztof
Kieslowski,Abbas Kiarostami ve Zhang Yimou da sürpriz yapabilir.J
MEHMET BASUTÇU
CANNES - Krzysztof Kieslowski'-
nin üçlemesi "Kıraıızr ıle tamam-
landı. "Kımuzı", üç rengın en iyisiy-
di. "Mavi" ve "Beyaz"dan daha do-
yurucu, daha parlak. daha içten ve
daha sıcaktı. Bır oda müziğinin yu-
muşaklığmdan ortaçağ kantat-
lannın yoğun dinselliğine. yaratıcı
özgürlüğün getirdıği serin hafiflik
içinde sıçrayıp duruyordu.
On Emir dizısinden sonra dünya
sinemasının en büyük yönetmenle-
rinden biri olarak parlayan Kies-
lowski, bu kez adını "yargılamaya-
caksın"! koyabileceğimiz evrensel
bır emrin fılmini yapmış sanki... As-,
lında Polonyah yönetmenin temel
yaklaşımı budur: Yargılamadan an-
İarnaya çabalar; anlayamadıklannı
da rastlanü dediğımız olaylar zinci-
rinin gerisinde her şeye hakim olan
bir yücegücün iradesınin ifadesi ola-
rak açıklar... Evet, yine metafızik te-
malann. ince bir kaderciliğin rüz-
garlannı arkasına almış. yaşam de-
nizinin sulannı zarifçe yararak pupa
yelken ilerliyor Kieslovvski...
Dört dörtlük bir Kieslowski
"MavTnın gereksız ağırlığından
sonra "Beyaz"ın silikliğı karşısmda
iyiden ıyıye düş kınklığına uğramış,
bızi tok ve öz yapıtlara alıştıran Ki-
eslovvski'nin artık eskı esin gücünü
yitirdiği kuşkusuna kapılmıştık.
Yanılmışız. "Kırmızı", dörtdörtlük
bir Kieslovvski...
"Kmnızı", Batı toplumunun te-
mel rengi olan bıreyselliğin sineması
mı? Hayır; bireylerin birbirleriyle
kesişen yaşam çizgilerine sevecen bir
gözle bakan Kieslowski, aslında
paylaşmanın önemini vurguluyor.
Hümanist yaklaşımın sıcakhğı içın
için, dalga dalga yayıhyor. Yönet-
menin bütün filmlerini besleyen din-
sel damar, yıne dolu dolu atarak
taze kan taşıyor. Kırmızı renk, çok
boyutlu bir simge olarak perdeyi
kaplıyor...
'Kırmızr jüriyi de etkiledi
Kıeslowski'ye yöneltebileceğim
en önemli elcştiri, giderek kaderci
bir felsefeye kendisini bırakmasıdır.
Alın çizgimiz, bır kere yazılmaya
görsün, kurtuluş yoktur arük! Rast-
«lantılar kuşkusuz çok önemli bir yer
tutar yaşamda; ancak rastlantı
sandığımız olaylar. aslında bir tür
alın yazgısının kilometre taşlan gibi
doğru ya da yanhş bir yola sürükler-
ler bizlen... Her şey en ince aynntısı-
na dek düşünülmüş, planlanmış ve
çizilnıiştir.
Sanki devasa bilgisayarlann hafı-
zalanna işlenmiş bir emirler zınciri
biçiminde. ıyilik ya da kötülük me-
leKİennin ellerine tutuşturulmuş bi-
rer görev çizelgesinde açıkça belirtil-
miştir başımıza gelenler ve gelecek
olanlar. Yakamızı bir türlü kurtara-
mayız...
İnsanlan yargılamaktan nefret
eden cmcklı yargıcın (Jcan-Louis
Triırtignant) köpeğini, Cenevre so-
kaklannda, üniversite öğrencisi Va-
lintine'in (Irene Jacob) arabası önü-
ne çıkaran rastlantı... Valintine'in
hep karşılaştığı, ama hiç tanışmadığı
komşusu. hukuk fakültesi son sınıf
öğrencisi Auguste'ün, sınav sorusu-
nu, yolda düşen ders kitabının açı-
lan sayfasında bulmasındakı rast-
lantı... Komşulannın telefon konuş-
malannı gizli olarak dinlcdiğıni poli-
se kendisi ihbar eden ve Valentine'i
mutlu bir geleceğin beklediğinden
emin gözüken emekli yargıan gi-
zemli kişiliğindeki metafızik yoğun-
luk... Ve Manş Denizi'nde batan ge-
miaen kurtulan yedi kışi arasında,
Valentine'in Auguste'ün ve "MaviT
ile u
Beyaz"da izîediğimiz Kieslows-
ki kahramanlannın bulunmasmda-
ki cilve...
Kieslowski'nin izleyiciler kadar
Oint Eastvvood ve Catherine Deneu-
ve başkanlığındaki jüriyi de etkiledi-
ğinden kuşkum yok.
Yalnız insanlar değil, toplumlar
da içe dönük olarak geliştirilmesi
sayılan "Zeytinlikler İçinden", öz-
gün dili yanında, ınsan gerçeğine
yaklaşımındaki yumuşaklık, dikkat
ve sevecenükle festivalin en etkileyici
filmlerinden biriydi.
Albert Finney iddialı...
Çinli yönetmen Zhang Yimou "Yaşamak!" adlı filmindc ülkosinin tarihinin otuz yülık bir dönemini işliyor.
da kaderlerine terk ederler zaman
zaman kendilenni... Zhang Yimou,
"Yaşamak!" adlı fılminde, otuz
yıllık Çin tarihini sıradan bir ailenin
yaşamıyla koşut olarak işlemekte-
dir.
Çin sineması yine parlıyor
1950'li yıllardan bu yana, bir dizi
toplumsal deprem yaşayan, acılar
çeken Çin insanının yaşam gücünü,
dayanıklılığını, içgüdüsel sağduyusu
sayesınde kendısını nasıl kurtarabil-
diğini anlatır... Yimou'nun sinema
dili süssüz, anlatımı tertemiz, sıcak
ve etkileyicidir. Kameranın yakı-
ndan izlediği aile bireylerinin iç dün-
yalanna rahatlıkla gırcbiimcktedir
izleyici. Onlann saf ve içten bir umut
içinde geleceğe nasıl hep güvenJe
baktıklanna tanık olmaktadır.
Çin sineması, bu konuyu son yı-
1larda çok işledi. İşte, geçen yıl Can-
nes'da "Altm Pahniye" alan Çhen
Kaige'nin "El>eda Cariyem"i. İşte,
Tiang Zmıangzhung'ın Paris'te. haf-
talarca göstenmde kalan "Mavi
Uçurtma" adlı fılmi.. Aynı temaya,
ne yazık ki yer yer melodram kokan
bir yaklaşımla egilen Zhang Yi-
mou'nun ödül listesinin yukanlan-
nda bir ver bulabileceğıni sanmıyo-
rum.
Kiarostami'nin başansı
Yine de ilk fılmi "Kırmızı Sorgho"
ile 1988 yıhnda Berlin'de "Altuı
"Mavi" ve "Beyaz'Man sonra ya-
rattığı düşkırıklığını "Kırmızı" ile-
(solda) gideren ve Cannes'da en
güçiü adaylardan biri olan isim, Ki-
eslovvski... Asya sinemasmm ba-
şarılı temsilcisi Abbas Kiarostami
de "Zeytinlikler İçinden" ile (üstte)
dünya çapında bir yaradcı olduğu-
nu kanıtladı.
Ayı", ıki yıl önce de Venedik'te "Qıu
JÛ, Çinli Bir Kadın" ile "Altın Aslan"
kazanan Zhang Yimou. sürpriz bir
ad olabilir.
Asya sinemasından başanlı bir ör-
nek anyorsak İran sinemasına bak-
mak gerekiyor: Abbas Kiarostami,
"Zeytinlflder İçinden" ile dünya
çapında bir yaratıcı olduğunu bir
kez daha kanıtladı. İki yıl önce "Be-
lirli Bir Bakış" yan bölümünde izîe-
diğimiz "Ve Yaşam Devam Ediyor"
adlı fılminin bır anlamda devamı ya
Kiarostami, Tahran'ın kuzeyinde
meydana gelen depremle ilgili "Ve
Yaşam Devam Ediyor" adlı filmin
çekimi için zeytinlikler ortasındaki bu
dağ köyüne gelen ekibınin çalışma-
lannı ve köy lü gençler arasından, çe-
kecekleri fıîmde rol alabilecek olan-
lan seçmelerini anlatıyor. Kamera
gensindeki olaylara. bir baba, bir bi-
lim adamı ve bir sanatçı gözüyle eği-
lcrek okuma yazma bilmeyen duvar
ustası bir köylü gençle sevdiği, an-
cak yüz bulamadığı lise öğrencisi kız
arasındaki klasik sürtüşmcyı. tadına
doyulmaz bir öyküye dönüştürüyor.
Insan gerçeğinin zenginliğini, rüz-
garda kıvılcımlanan zeytin ağaç-
lannın yeşilliği içine cömertçe saçı-
yor... Kiarostami her fllmine dam-
gasını vuran kişisel sinema dilini, bu
fılminde doruklara taşımış. Atilla
Dorsay dostumuz. Kiarostami'nin
bicemınin Angeiopoulos'a yakm ol-
duğunu savunuyor. Çok hakh...
fngiliz yönetmen Mike Rggis
klasik bir Ingiliz kolejine götürüyor
bizleri, "The Browning Version"
(Ögretmenin Gölgesi) adlı bu film-
de, her davranışıyla "eski kuşak" ol-
duğunu haykıran hem mesleki hem
de özel yaşamında bir dizi gûçlükle
karşılaşan Latince ve eski Yunanca
öğretmeni rolündeki Albert Finney,
büyük bir oyuncu olduğunu bır kez
daha kanıtlayan başanlı bir kompo-
zisyon çiziyor. "Cç Renk Kınnızrda
gizemli titreşimlerle dolu emekli
yargıç tipine olağanüstü bir yoğun-
luk kazandıran Jean-Louis Trigtig-
nant'ın "en iyi oyuncu" ödülü için
güçlü rakiplerinden biri olacak Al-
bert Finney...
Tornatore'nin yönetmenliği
Yorumlanyla göz dolduran iki
oyuncu daha Lzledik, hem de aynı
fılmde: Giuseppe Tornatore'nin bi-
çimsel bir deneme niteliğindeki fil-
mi, "Una Pura Formalita"da (Basit
Bir Iş) bunalım ıçindeki bir yazan
yorumlayan Gerard Depardieu ile
onu sorguya çeken edebiyat tutkunu
komisere gizemli bir derinlik ka-
zandıran Roman Polanski... Evet, iyi
yönetmenler iyi oyuncu da olabilir-
ler... Guiseppe Tornatore ise bun-
dan önce kazandığı başanlan yep-
yeni bir türde pekiştirmeyi denemiş:
Alabildiğine kişisel bir kapalı me-
kan. bir "atmosfer fîfani" olan alaca-
karanlıklann mavimsi soğukluğun-
da tiyatrosal bir yapıya sahip olan
"L'na Pura Formab'ta", Tornatore'-
nin yetenekli bir sinema yönetmeni
olduğunu kanıtlıyor.
'Gece'
Londra'da
tamtıldı
Bilge Karasu'nun Pegasus Ödülü
alan romanı 'Gece' için Londra'da
çeşitli etkinlikler düzenlendi.
LONDRA (Cumhuriyet) - Romancı Bilge Kara-
su'nun Pegasus ödülü alan ve İngılizce'ye çevri-
len "Gece" (Night) adlı romanıyla ilgili olarak
Londra'da da çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.
1985 yıhnda yayınlanan romarun çevirisini,
Amerika'da Louisiana Devlet Üniversitesi yayı-
nladı.
1977'den beri verilen Pegasus ödülü, Mobil
Petrol Şirketi tarafından destekleniyor. "Gece"-
nin uluslararası edebiyat çevrelerine tanıtımı
amacıyla. tngıliz dilinde yapılan yayıncılığın iki
önemli merkezinde, New York ve Londra'da et-
kinlikler düzenlendi.
Bu çerçevede New York'da bir hafta süren et-
kinliklerin yanı sıra, New Orleans başta olmak
üzere çeşitli kentlerde ve son olarak da Londra'-
nın en ünlü kitapası Hatchards'da bir tanıtım
gecesi düzenlendi. Ingiliz edebiyat ve yayıncılık
alanında önde gelen isimlere "Gece"ve yazan
tamtıldı.
Amarika'da yaşayan yazar-çevirmen Güneli
t Gûn tarafından
tngilizce'ye çevri-
len "Gece" gerce-
küstü bir düş
I dünyasındaki
baskı ve karaba-
sanlannı yansıtı-
|yor.
Eleştirmenler,
>apıtta buneden-
le. Kaflia ve Or-
well'in yapıtlan-
nda gözlenen ızle-
re dikkat çekiyor-
lar. Romanın
Fransızca'ya çev-
rilmesi ardından Liberation gazetesi, "Gece'nin
Kafkavari atmosferi"nden söz etmiş, Le Monde
ise, "Gölgeterie dolu bir izienim" tanımlamasını
yapmıştı.
Bilge Karasu
Ressamın
4
anahtardeliği'nden...
Ünlü Ingiliz ressam-sinema yönetmeni Peter Greenaway Cenevre'de 'Merdivenler' başlıklı dev bir proje gerçekleştirdi
Kfiltür Servisi - "Ressamın Anlaş-
ması", "Hayvanat Bahçesi", "Mi-
mann Göbeği", "Sayüarda Boğul-
mak", "Aşçı Hırsc, Kansı ve Aşığı",
"Prospero'mın KitaplarT ve "Macon
Bebeği" gibi çok tartışılan özgün
fılmlere imzasmı atan Ingiliz yönet-
men Peter Greenaway aslında bir res-
sam. Ve şu günlerde, ilk aşamasını
Cenevre'de gerçekleştirmekte olduğu
"Merdivenler" adlı devasa enstalas-
yon projesi ile iki tutkusu sinema ve
plastik sanatlan harmanlamayı ba-
şanyor.
Cenevre'nin 100 ayn yerine yerleş-
tirdiği, çeşitli büyüklüklerdeki bem-
beyaz objelerden oluşan enstalasyon.
100 gün boyunca Cenevre'yi süsleye-
cek. Mezar taşlannı andıran bu obje-
lerin her biri, üzerinde gözetleme deli-
ği bulunan bir platforma ulaşan 20
adet basamaktan oluşuyor. Gözetle-
me deliğinden çocuklann da bakabil-
mesi için her objenin fazladan küçük
basamaklan da var. Bu gözetleme de-
liğinden bakanlar. bir yönetmenin
perspektifınden kentin çeşitli mckan-
İannı görüyorlar. Gözetleme deliğı
Greenavvay'in seçtigi çerçeve ve kom-
pozisyona göre kente bakılması işlevinı
görüyor. Bu kımi zaman dik bir
çerçeve, kimi zaman sinemaskop, ba-
zen de izleyiciyi zorlayan diyagonal
bir biçim alıyor. Greenavvay, kimi za-
man bir tarihi yapının küçük bir de-
tayına baktınyor, kimi zaman kala-
balık bir caddede yürüyenlerin ayak-
lanna. Aynca her gözetleme deliğinin
yanına seçtiği görüntünün özelliğinin
veya kentin tarihiyle iüntisini açıkla-
yan 50 sözcüğü İngilizce. 50 sözcüğü
Fransızca olmak üzere toplam 100
sözcüklü açıklamalar yerleştirmiş.
örneğin 13. obje bir Laura Ashley
dükkanının vitrinine bakıyor ve açı-
klamada "Laura Ashley merdivenler-
den düşerek öldü. O dönemde kadın-
ların yapmasına izin verilen tek iş olan
dikiş nakış işiyle dev bir endüstri kur-
nrayı başardı" yazıyor.
"Sergi"nin açıldığı ilk hafta sonu
Cenevre'liler objelerin önündc kuy-
ruklar oluşturdular. Objelenn başı-
nda duran güvenlik görevlilierine
karşm objelerin pürüzsüzbeyaz yürc- i
ği kimilerini duvar vazısı yazmaya iti- !
yor. Bir grup sanatsevmez, birçok
objenin üzerine şimdıden "W'.C."
yazmayı \e gözetleme deliklcrinı tıka-
mayı başarmış durumda. Scrgi Ce-
nevre'den sonra Münih'e, oradan da
Barselona'ya gıdecek. 2000 yilında
ise New York'da son kez scrgilcnc-
cek.
Peter Greenawa>'in enstalasvonu,
Cenevre'den sonra Münih, Barselo-
na ve New York'a gidecek...
Bu arada Greenaway sinemadan
da kopmuş değil. Çekimleri Pekin'de
gerçekleştırilecek olan "The PiUow
Book" isimli yeni fılmi üzerinde
çalışıyor ve aynı zamanda Amster-
dam'da "Rosa" isimli operanın yö-
netmenliğini üstlenerck ressam ve si-
nema yönetmeni sıfatlanna bir de
opera yönetmenliğini ekliyor. Anlaşı-
lan Greenaway'in tüm filmlerinde ol-
duğu gibi sergilerinde de açıkca belli
olan sayı saplanusına bir de farklı
kentler sapiantısı eklenmiş bulu-
nuyor.
Ulusal sanatlarımrz
yaşatılacak
• İZMİ R (ANKA) - Çömlekçilik,
sepetcilik, süpürgecilik,
mühürcülük gibi giderek yok
olmaya yüz tutan ulusal
sanatlann yaşaülması için
İzmir'de "Osmanlı pazan"
. kurulacak. İzmirli seramik
sanatçısı Ümran Baradan,
"Otantik sanatçılanmız" dediği
simitçi, mühürcü, süpürgeciüğin
unutulmak üzere olduğunu
belirterek 21. yüzyılda bu
sanatlann yaşatılması için îzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı
Burhan Özfatura'dan destek
istedi. Ümran Baradan, "Osmanlı
pazan" adı altında etkinlik
gösterecek eski sanat dallannın
yabancı turistlere tanıtılmasının
yanında gelecek nesillere de esin
kaynağı olacağını bildirdi.
Zühtü Bayar ve
Poesium
• Kültûr Servisi-Şairveyazar
Zühtü Bayar. "Veli Cafe-Bar"da
yeni bir program dizisine başlıyor.
Her salı, bu barda belli bir
sanatçıyla yapılmakta olan
edebiyat söyleşılerinin dışında,
Türk ve dünya edebiyatından
seçilen ünlü edebiyatçılar, Zühtü
Bayar ve öğrencıleri tarafından
incelenecek. "Poesium" adı
verilen bu toplantılara, dileyenler
de konuşmalanyla
katılabilecekler. Zühtü Bayar'a
"Poesium Toplantılan"nda, şair
Güngör Gencay, ressam Maruf
Tanboğa, şair Betün Kaba ve şair
Yasin Akdemir ile fletişim
Fakültesi'nden bir grup öğrenci de
yardıma olacak. Pazargünleri
saat 16.00 ile 18.00saatleri
arasında uygulanacak "Poesium
toplantılan"nm bir ayhk çizelgesi
şöyle: 22 mayıs: Panait tstrati. 29
mayıs: Hasan Hüseyin
Korkmazgü. 5 haziran: Nazım
Hikmet. 12 Haziran: Nikos
Kazancakis. 26 haziran: Jack
London. (Veli Bar: 251 1893)
İstanbul Mozalk
Müzesi'nde
pestorasyon
bitiyor
• Külrür Servisi -Bizans
devrinden kalma ve dünyada bir
eşi bulunmayan 160m2
büyüklüğündeki ve daha önce
tstanbul Sultanahmet Camii
arkasındaki Mozaik Müzesi'nde
bulunan yer mozaıklerinin
restorasyonu tamamlanmak
üzere. 1982 yıhndan beri
Avusturyalı ve Türk ekspeıier,
Avusturya Bilim Akademisi ile
Kültür Bakanlığı. Anıtlarve
MüzelerGenel Müdürlüğu
arasındaki anlaşma esasına
dayanarak her yıl iki yoğun
kampanya olmak üzere
mozaiklerin kurtanlması,
konservasyonu ve restorasyonu
icinçalışıyorlar. 1992 yıhnda
takriben 3 ay süren birçalışma
dönemi sonucunda zarar görmüş
ve işlenmiş olan levhalar
temizlendi. Bunun için harcanan
1.5 milyarTL Avusturya
kaynaklanndan sağlandı. Gelecek
yıl tamamlanacak olan
yerleştırme işleminin sonunda
Mozaik Müzesi kutlamalarla
hatka açılacak.
'BaşkaTûNû
Bir Şey'
•Kültûr Servisi-YenıTürkü
Grubu konserinin de yer aldığı
"Başka Türlü Bir Şey" Gecesi 28
mayıscumartesi Harbiye
Açıkhava Tiyatrosu'nda
gerçekleşecek. Toplumsal
Araştırmalar Vakfı tarafından
düzenlenen gece saat 20.00'de
başlayacak. Çeşitli kuruluşlann
sergi ve satış standlannın
gezilmesi ve Toplumsal
Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof.
Dr. Gencay Gürsoy'un açış
konuşmasının ardından, gece saat
21 00'de başlayacak Yeni Türkü
konseriyle sürecek. Yeni Türkü,
bu konserde daha önceki
albümlerinde bulunan parçalann
yanı sıra yakında piyasaya
çıkacak "Rebetfstanbur
albümünde yer alan Türkçe sözlü
rebetikolanda seslendirecek.
Konserin ikinci yansında Yeni
Türkü Grubu'na şarkı sözleri de
yazmış olan, şair-yazar Murathan
Mungan bir konuşma yapacak.
Aynca konser boyunca büyük
ekrandan sunulacak dia
gösterisinde. sanat dünyasından
politikaya, artık aramızda
olmayan çeşitli portrelere yer
verilecek.
Resim yanşması
• Kültür Servisi - Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi,
Kadıköy-Anadolu 1. Bölge
Temsılciliği'nin 23 nısan
açmış olduğu ilkokullar arası
"Ev" konulu yanşma
sonuçlandı. İlkokul dönemi
çocuklan arasında "ev" imajını
yakalayarak Mimarlar Odası'run
ve mimarhk mesleğinin tanıtımını
amaçlayan yanşmaya katılan tüm
eserler 25-27 mayıs tarihlerinde
Kadıköy Beledıyesi'nin
Caddebostan'daki kültür ve sanat
merkezinde sergilenecek.
Yanşmada dereceye girenlere
ödülleri çarşamba günü 15.00'te
düzenlenecek törenJe verilecek.
(3492549)