28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetin- • Gorsel Yönetmen- Ali Acar #Dış Haberler- Er- kaya#Genel Yayın Danışjnanı: Orhan gun Balcı • Ekonomı: Abdurrahman Yridınm • Erinç#Yazıişlen Müdürlerı: Ibrahim Yıldız Istıhbarat Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet (Sorumlu).DinçTayanç«HaberMerkezi Mü- S a r a \ • Makaleler Sami Karaören • Spor: Abdül- duru: Hakan Kara kadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah YazKi Ankara Temsılcısı. Mıstafa Balbay •Haber Muduru. Doğan Akın AtaturkBul- vanNo:l25. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 Hat). Telex 42344. Fax. 4195027 •Izmır Temsılcısı: Serdar Kızık, H.Zıya Bl\ 1352 S 2 3 Tel'4411220 Telex: 52359. Fax 4419117 •AdanaTemsilcısı Çetin Yiğenoğtu İnönü Cd I19S No: 1 Kat: I. Tel. 3522550-3522601-3522492. Telex 62155. Fax 3522570 Muessese Müdüru Erol Erkırt •Koordınatör Ahmel Korukan • Muhasetfe Büient Yener • Idarc Hüsevin Gürer • lşletme önder Çeük • Bılgı-tşlem Nail İnal • Bılgısayar Sısteın: Müriivrt Çiler •Rckla.T. Reha Işıtman ıynıbyM w Basan: Yenı Gün Haber Ajansı.Basınvc Ydvıncıhk \ Ş Türkoca£Cad 39 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246IstanbulTel (0 212l5i:O^O5(Mhaı)Telex 2224h FJV |O2I2I5HKW< 17MAYISI994 İmsak:3 51 Güneş 5.38 Öele 13.05 Ikındı 1 7 O1 Akşam 20 23 Yatsr 22 02 Tarîhi Urfa evleri • ŞANLIURFA(AA)- Güneydoğu Anadolu Projesi ile birlikte gelişen ve nüfusu hızla artan Şanlıurfa'dakı tanhi evlerin korunması istendi. Şanlıurfa'da modern şehirleşmeyle birlikte bazı sorunlar oıtaya çıktı. Atatürk Barajı. Urfa Tünelleri ve Güneydoğu Anadolu Projesi'nin sağladığı hızlı kentleşme ve nüfus artışıyla yepyeni birçehreye bürünen kentte, bu değişimle birükte, tarihi evler birer birer yok oluyor. Yeni imarplanı doğrultusunda istimlak edilen tarihi Urfa evlerinin yerine apartmanlar yapılıyor. VanGölü'ndesu yûkselmesi • BİTLİS (AA) - Bitlıs'te Van Gölü sulannın yûkselmesi ıle ilgili sürdürülen çalışmada, Ortadoğu Teknik Üniversıtesi'nden bilimsel bir heyet istendi. Yetkililer, "Van Gölü çev resi, acilen afet bölgesı ilan edilmelidir" dediler. Van DSİ 17. Bölge ve Bitlis Bayındırlık Müdürlüğü elemanlannca sürdürülen Van Gölü sulannın yükselmesiyle ilgili çahşma tamamlandı. Ortadoğu Teknik üniversitesi'nden acilen bir bilimsel heyetin gelmesini isteyen yetkililer, önlem ahnmadığı takdirde göl sulannın önümüzdeki yıllarda daha da artacağını söylediler. Resim ve kompozisyon yarışması • ANKARA (AA) - Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen, "Okulda Avrupa - Avrupa'da Birlikte Yaşayalım" konulu resim ve kompozisyon yanşması ile Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu tarafmdan düzenlenen "Nüfus 21. Yüzyılın Anahtan" konulu resim yanşmasında ödül kazanan öğrencilere ödülleri dün düzenlenen törenle verildi. Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen törende konuşan Milli Eğitım Bakanı Nevzat Ayaz, Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen "Okulda Avrupa" y anşmalanna her yıl 600-800 bin civannda öğrenci katıldığını belırterek, "Buyanşmalarve katılım sayesinde, milli otoritelerin ve yerel yönetimlerin dikkati Avrupa'nın entegrasyonu kbnusuna çekilmektedir" dedi. Çevreahlakı • G AZİ ANTEP (AA) - İnsanın. doğanın ne istediğjni anlamak zorunda olduğu, giderek karmaşık bir hal alan henüz somut çözüm önerileri getirilemeyen çevre sorunlannın önlenebilmesinde ilk başvurulacak yolun iseeğitim olduğu bildiril'di. Çevre Bakanlığı'nca hazırlanan "Çevre Ahlakı. Anlayışı ve Çevre Egitiminde Yöntem" konulu raporda. insan mutluluğu için "eğitim. uzun ömür sürme, sağlık veçevre"ninönemlifaktörler olduğu belırtilerek "Global. bölgesel, ikili uzlaşma. paylaşma gündemdedir. Zorunlu işbirliği. gönüllü işbirliğine gitmelidir. Çevre eğitiminin özünü. 'Yaşanabilirçevreyi bilinçli toplum gerçekleştirir' ilkesi oluşturmalıdır" denildi. Ekmek de hediye paketine girdi • .ANKARA (L'BA) - Ekonomık kriz nedeniy le önemli ölçüde müşteri kay bına uğrayan mağazalar. müşteri çekmek için ilginç yollan denemeye başladılar. Kurban Bayramı yaklaşırken. taksitle kurban satışlannın başlaması. alışverişlerde verilen kura numaralan veçeşitlı promosyonlardan sonra. şimdi de ekmekler hediye paketlerine girdi. Ucuz ekmek almak için sabah saatlerinden itibaren Halk Ekmek kuyruklannda bekleyen halka hediye ekmek vererek müşteri kazanmaya çalıştıklannı bildiren MSR mağazası yetkilisi, yaşanan ekonomik krizde en iyi hjzmetin halka bedava ekmek vermek olduğunuaçıkladı. Sigarayı bırakma programı • ANKARA (L'BA) - Sigarayı bırakmak isteyenler ve buna karar verenler için 7 aşamalı yeni bir program geliştirildi. 1 - Bırakmak için bir tarih saptayın. böylelikle kendinizi hazırlayabilirsiniz. 2- Motıve olun. Sigarayı bırakma karan, ancak siz isterseniz gerçekleşebilecek bir karardır. 3- Bugüne konsantre olun. Her sabah kendi kendinize. 'Bugün sigara içmeyeceğim' diye telkinde bulunun. 4- Rahatlamayı öğrenin. kendinizi rahatlatacak bir yol bulun. 5- Heyecanı koruyun. İlk hevesiniz geçtikten sonra motivasyonunuzun azalmaması için kendinizi engelleyin. 6- Aktif olun. Enerjik bir şeyler yapın. 7- Rutin olmayın. Hiçbir tiryaki birbirine benzemez. Başkalannın yöntemlerini benimsemek yerine kendinize yeni bir tane bulmahsınız. Yanlış dozda serum vererek 3.5 yaşmdaki Ayşenur'un ölümüne yol açanlar, suçsuz bulundu Universitehastanesindetipdramı• Kayseri Erciyes Tıp Fakültesi Hastanesi'nde bademcik ameliyatına alınan Ayşenur Uzuner. yüzde 5 yerine yüzde 50*lik serum verilmesi sonucu bitkisel hayata girip yaşamını kaybetti. • Baba Bahri Uzuner'in yetkili makamlara başvurülan sonunda. "Beş ile elli arasında bir tek sıfır farkı var. Bu hata her zaman olur. Takdiri ilahi" denilerek olayda ihmal ve kasıt görülmediği açıklandı. BERATGÜNÇIKAN y v ir günce. Ama bildığımız. IJ alıştığımız tür güncelerden de- ğ 3 ğil. Bütün bir yaşama yayılan. üzeri asla örtülemeyecek olan on dört günün öyküsü. Bir babanın. Bahri Uzuner'in. ınsana. topluma, bılime olan inancının "takdiri ilahTye yenik düşürülmesinin anlatımı. Ama o asla. acımayı. acınmayı istemıyor. Bir. beş. on. hadi en duyarhsınm \anm saat hayıflanacağı, "Ya, benim çocuğumun da başuıa gelirse..." dıye kendine ken- dineyontacağı bir yazıdan yana da de- ğil. Istediği; insana. onun yaşamına değer verildiğini gösteren bir son. Bili- min "takdiri ilahFnin önüne geçtığı bırülke... Bahn Uzuner. Kaysen'de özel bir şirkette makıne mühendısı olarak çalışıyor. Evli ve... Ayşenur'un badem- dklen iltihaplanıyor... Güneenın baş- langıç tanhi 16 Hazıran 1993 Bahn Uzuner. süreklı ateşlenen üç buçuk yaşındaki kızı Ayşenur'u Ercıyes Ünı- versitesi Tıp Fakültesi Kulak-Burun- Boğaz Bölümü doktorlanndan Doç. Dr. Yaşar Ünlü'nün gözetımınde has- Makine Mühendisi Bahri Uzuner, "Ey büyüklerim, eğer ihmal yoksa Ayşenur nerede" diye soruyor. Eczacıbaşı tlaç Sanayii, birbirine benzeyen yüzde 5 \e yüzde 50'Iik dekst- roz şişelerinin, uluslararası normlara göre etiketlendiğini açıkJadı tane>e yatınyor. Ayşenur'u daha önce özel muayenehanesinde gören. ba- demciklerin çok büyüdüğü. iltihap- landığı tanısını koyan Doç. Dr. Ünlü, ameliyat öncesı tetkiklere bakıp "ame- liyata sakıncalı bir durunı olmadığım" söylüyor Uzuner'e düşen uç mılyon üç yüz altmış bın liralık ameliyat pa- rasını ve iki mılyon lira depozitoyu ödemek Ödüyor. 'Baba, başımı bırak' Saatler 15 15'ı gösterdiğınde amelı- yathaneye alınıyor Ayşenur. Kırk beş dakika sonra da bir asistan kontrolün- de çıkanlıyor. Sedyede ve başı hafıfçe öneeğilmışbırhalde. Başını tutanasıs- lan. "Boğazına kan gitmesin diye tutu- yorunı" dıyor. Ayşenur. başını ba- basının tuttuğunu sanıp inildıyor: "Baba başımı bırak." Servıse götürül- düğünde kollan ye vücudu titremeye başlıyor. Doç. Ünlü'ye haber verili- yor. Ayşenur artık titremiyor. kasılmı- yor. Gözlen açık ve zorlukla nefes alı- yor. Çocuk servısınden bir uzman doktor geldığınde. saat on yedı otuz. Nöbetçi hemşırenın çığlığıyla doktor- lar şaşkına donüyor: "Bu serum yüzde dlilik. Yüzde beş destrozlu serum veril- meliydi." Serum kapatılıyor \e Ayşe- nur koma halınde adölesan servısine çıkanlıyor. Kan şekerinin bın olduğu tespit edılıyor. oksıjen \erilip solunum aletine bağlanıyor. Yapılan bütün mü- dahalelere rağmen durumu daha da kötüleşiyor. Uzuner şaşkın. ne yapacağını bı- lemiyor. Çocuk doktoru Doç. Dr Türkan Patıroğlu yanına gelıyor. "Üz- güniim. A\şenur bitkisel hayata girdi. Kurtuluşu çok zor, ama Allah'tan da ümit kesilmiez" dıyor. 30 Hazıran 1993 Çarşamba. Hastane kayıtlanna bir "eks" daha düşülüyor. Çünkü Ayşe- nurölüyor... Ve takdin ılahı... Ağlamalar. baş- sağlığı dileklen. "Allah rahmet eyle- sin"ler... Bütün bunlara, bir de acıva bırakmıyor kendısini Bahri Uzuner. Ayşenur'un yanlış takılan bir serum yüzünden ölümunün bir bedelı olmalı, Suç duyurusunda bulunuyor cum- hunyet savcılığına. Otopsi yapılıyor. Ölüm nedenı. "hiperglisemi koması ve komplikas) onlan" Uzuner. başvurmadık kapı bı- rakmıyor. Hastane yönetimı. tabıpler odası. Yetkılı. yetkisız. ama bılgıli her- kese ulaşmaya çalışıyor. Doktorlar "Takdiri ilahi". fakülte dekanı "Beş ile elli arasında bir tek sıfır farkı var. Bu hata her zaman olur" dıyor. Hastane yönetimı ıdan soruşturma açıyor Prof. Dr. Mustafa Karacagil ve Nihat Bengisu imzalı rapor da gösteriyor kı Ayşenur'un ölüm nedenı. yanlış ven- len serum. Etiket karşıya dönük Raporda serumun son kullanma ta- rihinın geçtığı de \urgulanıyor. Ve ek- leniyor 1 "Serum şisesinin etiketi karşı tarafa dönük kaldığı için anestezi ekibi tarafından amelnat boyunca >erilmek- te olan serumun >üzde 50 dekstroz so- lüsy omı olduğunun fark edilmediği, zira anestezi seyri belgesine de yüzde beş dekstroz kayıt edildiği >e 45 dakika siire içinde sadece 50 cc kadar serum verildiği... Hasta asansörie taşınırken kollannı hızlıca hareket ettirmesi sonu- cu, senımun verilişinin muhtemelen kendiliğinden hızlandığı ve 230 cc'ye ulaştığı... Söz konusu senımun ve ben- zerierinin iskelet traksiyonlarında ağırlık aracı olarak kullanılan ortope- dik hastalarla birlikte ameliy athaneye gelmiş olabileceği ve bıtnun diğer se- rumlar arasına karışabileceği, eczane- den hiçbir zaman yüzde 50 dekstroz ta- leplerinin olmadığı... Eczacıbaşı İlaç Sanayii tarafından üretiuniş olan yüzde 50'lik ve yüzde 5'lik dekstroz şişelerinin ilk baktşta renk, şekil ve etiket bakımı- ndan birbirine çok benzediği, iyice dik- kat edilmezse ikisinin birbirine karıştınlabileceği... Söz konusu şişele- rin etiketinde renk veya şekil farklılığı barizleştirilmedikçe benzer komplikas- yonlann olması muhtemeldir." Sonuç: "Hastanın kaybedilmesinde ihmal veya kasıt tespit edilmemişn'r." Rapor, bilime olan inancını sarsı- i yor Uzuner'ın. Oturup hazırla>anlara I bir mektup yazıyor, "Ey büyüklerim! " Eğer ihmal yoksa Ayşenur nerede? Şi- şenin üzerinde üç avrı yerde yazılı beş ile elli rakamını okumayan, fark ede- meyen kör gözler, farklı renkleri nasıl ayırt edecek? Şişeler üzerindeki son kullanma tarihinin renklendirilmesi nasıl mümkündür? Bu kadar la- kaytlığın, ilkelliklerin. ciddiyetsizlikle- rin oluşturduğu neticenin adı 'ıhmal' de- ğilsenedirr Uzuner, bir mektup da Eczacıbaşı şırketine yazıyor. Ayşenur'u. yaşadı- klannı ve ölüm nedenıni anîatıyor. Genel Müdür Nuri Çerigenç raporla kendilerine yöneltılen suçlamalan yanıtlıyor mektubunda. "Dünyanın her yerinde parenteral solüsvonlar tek renk etiketle satılmaktadır. Bu. ulusla- rarası düzeyde bir uygulama stan- dardıdır" dıyor E\et. Ayşenur öldü. Hastane yetkililerinın hazırladığı ra- por. şımdı arşıvde. herhangı bir rafta. Serumu üreten fırmanın yazışmalar dos>asında da Ayşenur'un adı geçı- >or Ama baba Bahn Uzuner vazgeç- miyor. "takdiri ilahi"ye kurban başka çocuklar olmasın dıye... hte! Mcdıcâl()!i«c«i Antibiyotik, alerjide duyarlılığıarttınyor SERAP DİKMEN İngiltere'de sigarareklamı sınırlamasınahayır Çeviri Senisj - İngiltere Parlamentosu, hükümetin sigara reklamlanna sınır getirilmesini öngören yasa tasansını kabul etmedi. Doktorlar ve sigara karşıtı kuruluşlar. sigara şirketlerinin reklam kampanyalanna tümüyle son vermesıni istiy orlar, kısıtlamanın varanna inanmıv orlar. Tasanya karşı çıkan milletvekilleri. öncelikle gençlerin sigaradan uzak tutulması için önlem alınmasını talepediy orlar. Sigara üreticilerinin gençleri hedef aldığını iddia eden karşıt kuruluşlar, sigara ilanlannın okullann çevresınden uzak tutulmasını. gençlerin okuduğu gazete ve dergilerin bu reklamlara \ er vermemesini istiyorlar. Tütün bağımlılığından kurtulmanın zorluğuna dıkkat çeken sağlık kuruluşlan. insanlann genç > aşta sigaraya başlamalanna engel olmak gerektiğineinanıyor: sigara reklamlannın vasakldnmasının'buNoIdaalınacak önlemlerin başında geldiğini belirtiyor. İZMİR- Baharla birlikte alerjı de yaygınlaştı. Özellikle polen alerjısi olanlann sıkmtı çektiğı bahar ayla- nnda. uymalan gereken bir dızı kural var. Uzmanlar. alerji olanlann teda\ ı için mutlaka dermatologlara başvur- masını önenyor. Bahar aylannın. çiçek tozu alerjisi olanlar için ijkenceye dönüştüğünü belirten Ege Ünıversitesi İmmünoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr Tomris Kabakçı. "Baharda tabiatta ve vücurtaki hareket- lilik. polen alcrjile- rinin \anı sıra yıl boyu süren alerjiîe- rin de artmasına neden olur. Özel- likle renksiz çiçek- lerin. çınar, meşe, kavak, selvi gibi ağaç ve çayır ot- larının polenîeri ba- har ve vaz ayla- nnda havay'a bol miktarda verilir ve rüzgarla kilometre- lerce dağılır" dedı. Kabakçı, alerjenle- re karşı normalden farklt reaksıyon gösterilmesı olarak tanımlanabılen alerjinin. dünyada en sık görülen has- talıİclardan bın olduğunu söyledi. Alerjik reaksiyonlann yüzde 8Ö'inın kalıtsal olduğunu belirten Kabakçı. "Her iki ebeveynin alerjik olduğu du- rumlarda çocuklarda alerjik hastalık görülme olastlığı yüzde 60-70"tir. Aler- jik reaksiyon. yalnız baharda, yıl bo- yunca ve yıl boyu süriip de baharda ar- tan biçimleriyle karşımıza çıkabilir" dedı Kabakçı. polen alerjısi olanlann. bahar aylannda şu konulara dikkat etmesı gerektığını söyledı. "Polen alerjisi olanlar. bahar ayla- i?aharda. çiçek tozu alerjisi olanlann kapalı yerleri terdh etmesini oneren uzmanlar, "Deride görülen her türlü reaksiyon dermatologlarca tedavi edilmelidir" diyor. nrida kapâll yerierde kalmalı ve pen- cereleri açmamalı. Arabaya bindik- lerinde pencereyi açık bırakmamalı. Bisiklet ve motosiklete binmemeli. Pik- nik yapmamalı. Polenler. sabahın ilk saatlerinde ve akşamüstü havada çok- tur. Bunun için bu saatlerde dışarıda kalmamaya özen göstermelidir. Dok- tora danışarak uygun tıbbi tedavi yapı- Imalıdır. Kan ve deri testlerivle duyariı olan polen tespit edilebilirse bu du- yarlılığı azaltmak için injeksiyon teda- visine başvurulmalıdır." Alerjinin ortaya çıkardığı reaksi- yonlann dennato- İoglarca tedavi edilmesı gerektıği- nı vurgulayan Ege Cnıversıtesi Tıp Fakültesi Has- tanesi Dennatolo- jı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. SezerErboz. "Has- ta başka bir bölü- me gittiğinde. ken- disine yanlış ilaç- lar, örneğin antibi- yotik verilebUiyor. Bu durum. hastadaki duyarlılığı daha da çok arttınyor. Deride görülen her türlü reaksiyon dermatologlarca tedavi edilmelidir" dedi. Prof. Erboz. has- tanın öncelikle nelere karşı duyarlı ol- duğunu öğrendikten sonra koruma yoluna gidilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Kozmetiklerin de alerji yapma özelliklerinin test edilmesi gerektığıni belirten Erboz. polen aler- jısı olan bir kimsenın. yüzüne alerjik ozellıkler taşıyan bir kozmetık sürdu- ğünde reaksiyonun daha da etkili ola- bileceğini söyledi. Erboz. alerji testleri yapılmış, güvenilırlıği kanıtlanmış fır- malann kozmetiklennin kullanı- lmasını önerdı. Antinükleerkampanyayaygınlaşıyor ÜMtTOTAN İZMİR- Avrupalı yeşıllerin "Nük- leer intihar istemiyonız" sloganıyla baş- lattıklan Türkiye'deki yetkililere mesaj gönderme eylemi sürerken. Dünya Dostlan da yaptığı çağnyla tüm yeşilîe- ri, çevre gönüllülenni eyleme destek vermeye çağırdı. S.O.S Akdenız Büro- su Sözcüsü Yusuf Barış, Datça'da yapı- lacak 'Ctopyalar' toplantısında. nükle- er santrallara karşı eyiem programının hazırlanacağını söyledi. Dünya Dost- lan'ndan Aynur Tuncer de. bazı bilim adamlannın. nükleer santral mı daha zararlı, termik santral mı tartışmalannı başlattıklannı belirterek. "Bu, kırk katır mı kırk satır mı diye sormaya ben- zer" dedi. Türkiye'de nükleer santral kurul- maması için Avrupalı yeşillerin "acil eylem çağnsf yaparak Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller, Çevre Bakanı Rıza Akçalı ve diğer yetkililere faks. mektup. telg- rafla nükleer karşıtı mesaj gönderme eylemi sürüyor. S.O.S Akdeniz Grup- lan Avrupa Sözcüsü ve Green Screen • Avrupalı yeşillerin 'Nükleer intihar istemiyoruz* sloganıyla başlattığı yetkililere mesaj gönderme eylemine Türkiye'deki yeşiller de destek verecek. (Yeşil Ekran) yetkilisi Cmit Öztürk, dünya kamuoyuna yaptıklan çağnlar- la konuyu gündeme getirdiklennı. nükleer karşıtı duyarlılıklann yetkilıle- rin önüne gitmeye başladığını belirte- rek şunlan söyledi: "Avrupalı yeşiller, Türkiye'ye nük- leer santral kurulmaması için yetkilileri uyarmaya başladı. Buna hakları var. Çünkü kendi ülkelerinde kunılan nük- leer santralların yarattığı sorunları on- lar yaşadı." Dünya Dostlan Derneği kurucu üyesı ve S.O.S. Ankara Sözcüsü Nesrin Timur. Avrupalı yeşillerin başlattığı nükleer santrallara karşı "acü eylem çağnsı"na Türkiye'deki yeşilleri, çe\ re gönüllülerinı ve çocuklanna temiz bir çevre bırakmak isteyen tüm yurttaşlan destek vermeye çağırdı. S.O S Akdeniz Bürosu'nun İzmir Sözcüsü Yusuf Banş da, 19-24 mayıs tarihlen arasında Datça'da yapılacak 'Ütopyalar toplantısında termik \e nükleer santralldid karşı eylemlenn planlanacağını söyledi. Banş şöyle ko- nuştu: "Dünya Dostlan DerneğTnin düzen- lediği 'Ütopyalar' toplantısında, unuttu- ğumuz, günün hayhuyu içinde düşünme- ye fırsat bulamadığımız ütopyalan ko- nuşacağız. Ancak bunun yanı sıra ter- mik ve nükleer santrallarla ilgili son ge- lişmeler de gündeme gelecek. Termik santraliar bir ders olnıadı mı? Çernobil bize hiç mi bir şey öğretmedi? " Tepkiler dinmiyor Öte yandan. Mersin Ünıversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Zeren'in. termik santrallann daha çok radyasyon yaydığı ve nükleer santrallara daha sıcak bakılması yak- laşımına tepkiler de sürüyor. Nükleer Tehlikeye Karşı Banş ve Çevre İçin Sağhkçılar Derneği (NÜSED)Başkanı Prof. Dr. Leziz Onaran dana once yapugı açıklamayla Zeren'ın görüşleri- ne katılmadığını belırtıp "Bilim insan- lanna, yöneticileri uvarmak. insanlığın sağlıklı geleceği için kamuoyu oluştur- mak düşer'* demıştı. S.O.S Akdeniz Bü- rosu'nun İstanbul Sözcüsü Aynur Tuncer de yaptığı açıklamada, Prof. Dr. Yusuf Zeren'ın konunun uzmanı olmadığım. açıklamasının da bunu gösterdığini söyledi. Tuncer. şu görüş- lere yer \erdr "Yusuf Zeren. enerji konusunda 20 vıldır yurtiçindeki üniversitelerde ve TÜBİTAK'taki çalışmaları izlememiş, yurtdışından da hiçbir dergi ve gazete okumamış olmalı. Bizinı trajedimiz, bilim adamlarımı/ın çoğunun bııımle il- gili hiçbir gelişmeyi izlememeleridir. Bu çoğunluk, yabancı bir dili de okuy acak kadar bilmiyor olmalı. Çünkü dünya 20 vıldır güneş, riizgar, kücük su santralı, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kay- naklarına yatırım yapıyor. Bir bilim adamınuı nükleer santraliar mı termik santraliar mı daha zararlı diye soru sor- ması, kırk katır mı kırk satır mı diye soru sormasına benzer...'''' 22 £ mmm^ £
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle