Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS1994 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GÖRUŞLER
Türk Lirası pulpul, dolar çil çil
Şok enflasyon ortamında döviz. satıcı piyasasından
çekileceğinden ekonominin dinamizminde fıyatını
oluşturacaktır. Şok enflasyon. ülkenin yatırım profılini de
kendiliğinden döviz kazandırıcı alanlara doğru kaydıracaktır.
HİKMET KLRNAZ Bankacı, İktisatçı
B
ugünlerde para pıvasasında
va^anan olavlar; Fernand
Braudelin. "Para, yaşamın
«ki bir gerçeğj olmakla be-
raber, insanlığı şaşırtmak-
tan hiçbir /anıan geri kal-
madı" saplamasını doğrulamakuıdır.
Trajik yanlı^lar komedvası gibı bir ikı-
lemle \üzyüze kalan para otoriieleri,
neredevse çözümü o eok bilcn görünme-
yen elin verine. kutsal clin adil dü/enınde
aravacaklar. Ne var ki. tinansal pivasa-
larda yaşanan bunalım (knz) para \e
tarihi kadar gerçektir.
Bunalım, biz iktisalçılann. Mva.Mİcrin
tersine. severek kullandığımız bir kav-
ramdır. Olgulan tanımlar ve çözüm için
önemlıdir. Bunalımlar süreğcn birözya-
pı göstermedıği gibı ra-^ktnlısal da değ'.l-
dir. Ekonominin ıçsoi \c dıyıal etkeıılen-
ne uygun olarak kurallan ilc tekrarianan
olgulardır. Temel dengcsı/lıklm orıava
çıkarmak surctiylc dcngc>i7İiği geçici
olarak çözebılen tek bılesken olnıak ba-
kımından önemlidir.
Ekonomide vaşanan bunalım Türk
Lirası'nın parasal işte\lerınden giderek
uzaklaşmasmdan ka\ naklaıımaktadır.
Para. toplumda üretılcn mal >a da hız-
mct değişıminde değcr ölv'üsu \e ödeme
aracı olarak kullanılan bır ne^nedır. Bu
nesnenin para olabılmesı değer ölçüsü.
ödeme aracı ve diğer biriktirme ı^lev leri-
ne sıkı sıkıva bağlıdır. Oysa Türk Lirası.
para olma işlevini dö\ize karşı ^aşırtıcı
ölv'üde faiz Özendirmeleriyle korumava
çalışmaktadır.
Para, uluslararası iktisadi ilişkilerin
\arlığı içinde vazgeçilmez önemdedir.
Bu nedenle para politikası. ulusal para-
nın işle\ini sarsmadan ekonominin rcel
eıkinlik hacmini dünva rekabetindc gc-
nel fiyaı düzeyini kormacak şekildc pa-
ra miktannı avarlama becerisi ve tckni-
ğidir. Türk finans sıstemındc orıa\a
çıkanherdengesizlikte istikrar içinöna;-
iikle va faiz ya dö\ izfivallarıv la ovnanır.
Ovsa. iktisat öğrencileri bilirler paranın
değeri faiz oranının yüksekliği ile ölçül-
mcz. Tcrsıne. güçlü paralann faiz oran-
ları daha düsüktür.
Gerçekie. para piyasalannda vaşanan
açmaz. faizın bır üretim faktörü gctınsı
olmaklan çıkanlarak. salt para-ser-
maje'nın kazancına dönüştürülmcsının
vansımasıdır. Bilinmelidir ki. faiz tasar-
rufun değil. tasarrufun vatınma dönü^-
türülmesinin karşılığıdır. Öte vandan
faiz. lek başınagelirarttıneı birişlevesa-
hip değildir. Faizin daha fazla y ükseltile-
meveceği bir kâr oranı sınırı vardır. A> rı-
ca faiz. para ikamesıni önlemenin bır
aracı değildir. Gelir dağılımmı düzcltnıo
İ!}Ie\inc sahip olmadığı gibı. \crgi topla-
ma aracı değildir.
Pi\asa ekonomilerinde faıze vüklenı-
len rol üretken sermaveve dönüşecck
tasarruf hacmini oluşıurmak ve bunuıı
kesimsel dağılımını ra>\onel olarak sağ-
lamaktır. Bakıldığında ülkemizde. laız
TL'vı enflasvona va da dövıze kar^ı ısı-
tarak büvutmenin bir aracı olarak kulla-
nılmaktadır. Dolavısıvla, faiz ateşinde
iyice ısınan TL. parasal özgül ağıriığını
bir türlü bulamamakudır. Faiz. paranın
fivaiını arttırmaz. Para. malkıra dcğerini
ll\ui bıcıminde verdıği halde. kendisiniıı
bir tlyatı voktur. Paranın değeri. kar^ı-
sında fivaı biçimıne bürünmüs mallar
topiamında .saklıdır. Ampırik olarak fa-
iz oranı ile paranın değeri arasında ters
yönlü bir ılişki vardır.
Pivasada mallar. para ile birlikıe bulu-
nur. Mallar üretılir. satılır. tüketilir \e
venıden üreıilır. Para piya.sada kalır \e
tekrar lekrar kullanılır. DoiaviMvla den-
geyı ekonomide salt para pıyavısında
aramak. uçlarında faiz ve dövizin oldu-
ğu lahterevallide aramava benzer. Fizik-
sel obrak deni'^vi siirdiirmek olanaksız-
dır. Ekonomide nihai aracı faiz olan para
poluıkalanna day alı denge arav ıslarında
yapılacak olan. "İstikrar Paketleri"
adıyla 19St)'den bu yana sürdürülen ->e-
naryolann tekrarlanmaM olacakur.
Temelde KİT /amlanna day alı. "feda-
kârca" tasarruf yaraiıcı önlemlen de ice-
ren iyi niyeıle hazırlanmi} karamamc ve
lebliğler. ilk ağızda değerlendırıldiğmde
bunalımı sikaruk paılatnıakian ba>ka
bir ^ey değildir. Kaldı kı. "tedbirler"
ekonomıvı üretınıden düfürücü KİT ka-
paınıalannı iv'eniK'ktedır. Bır ülkede
uhı>>al borcun jrımaM o ülkeyı \OWMI1-
la^ıırmaz. Llke icınde yap'lan borclan-
ma aktıf ve pasıfie kar^ılıklı ver alır
Oysa. üretimın diişürıilmcM. kaynakla-
nnüretimdençekilmesi(isgücüdedahil)
ülkenin yoksulla^masi anlamındadır.
Doğrusu bunalım. görünürde parasal
olmasına karşın lemelde bunalımı besle-
yen olgu ekonominin reel cephesinde
saklıdır. Bugün görünen bunalım sıcak
para akımlarıyla ertelenerek saklanılmıs
bunalımdır. İlhalaia dayalı ticareıi eanlı
tutma becerisinde ekonomıye dınamik
bir görünlü verilerek saklanılmıştır. Ar-
uk. dengeyi parada aramak dengesizli-
ğın faiz \c dıiviz ikileminde arlarak sür-
dürülmesi demektir. İstikrarlı bir para.
ekonomide islikrar için bır ön koşul ol-
duğu kadar. ekonomide islikrar da istik-
rarlı bır para içın ön koşuldur.
\'apılması gerekcn. ekonominin vakit
yılirmeden reel politikalan uygulayabi-
lecek zemıne ha/ır duruma getinlmesi-
dir. İstikrar icin öncelikle enflasyonun
düsürülmesi gerek ve yeıer kosul değil-
dir. Entlasyon icinde denge sağlanabilır.
Önemlı olan enllasyonun düsürülmesi
değil. bir sonrakı yıla akıarılan entlas-
yon stokunun düsürülmesıdır. Enllas-
yonekonomiyi yüksek noktadadengeye
tasıyabılir. Entiasyon bir ülkede arz \e
talep arasındakı parasal ıli^kınm gcnel
fıyatlar sev iyesindekı artışlar olarak sür-
mesi olduğuna göre. talep daraltıcı poli-
tıkalann kronikle^en entlasyonıst eko-
nomilerde üretımin daha da geride
kalması sonucunu doğurmaM olasıdır.
Öy le kı. enflasyonda da ekonominin arz
ve talep kuvvetleri bır denge ieindedir.
•\ncak bu denge sürev içinde gıderek ar-
tan tlyat yükselişleri yönündedır. Arz.
kendisinı bu ulctv göre pısasa mckaniz-
masmda ayarlamaktadır. Bu dengede
piyasa mekanizmasında tulehın daraltıl-
ması aııcak arzın da düsürülmeM sonu-
eunu doğuracağı açıktır. Arzın kâriılık-
tan fedakârlık yapnıası için ortada hiçbir
neden bulunmamaktadır.
Bu(,en;evedeekonomi, üretim şevkini
kıran spekülatif kazançlı faiz ve döviz
beklentisinden bir sok ilc çıkanlmalıdır.
Talep daraltıcı polıtikalarla vanlacak
yer. ülkenin üretim olgusunu ve organi-
zasyonunu unutması olacaktır. Ekono-
minin yeniden üretim gücünü yakalaya-
bilmcsi ve nüfus poıansiyelinin hareketc
gcvirilebilmesinin. feda'kârlığı üretken
kesimden çok spekülatif para scrmayeye
yüklemeye bağlı olduğu bır gercektir.
Bunun için para sermayenin süreğenle-
şen faiz ve döviz beklentisi inadını kıran.
sermaye lasarruf eden polıtıkalar üretil-
melidir. Türkiye'de para sermayenin
yüksck faiz ve döviz spekülatif beklenti-
sinc yol açan tablo. kamunun iç ve dı$
borç yükünün büyüklüğüdür. Dıs borç-
lar. giderek artan üretimden ancak. gide-
rek artan oranda dö\iz kazandırıcı faali-
yetlere pay ayırmakla ödenebilır. Dola-
yısıyla. ekonominin reel cephesinın
çözebileceğı bir işiir. Geriye para serma-
yenin yatınma karsı direnen inadını kır-
mak için iç borçlar kalmaktadır. Creı-
meyen bir toplumda vergi yolu ilc iç
borçların nasıl kapatılacağı ise hep kuş-
kuludur. Vergi. özünde gelirden aynlan
bir paydır. Öyleysc öncelikle, uygulana-
cak reel politikalara ekonomiyi hazırla-
mak için üretimden vazgeçmeden enllas-
yon içinde denge aranmalıdır.
Sonuçta. şok enflasyon ortamında dö-
viz, saııcı piyasasından çekileceğinden
ekonominin dinamizminde fiyatını oluş-
turacaktır. Şok entlasyon. ülkenin yatı-
nm profılini de kendiliğinden döviz
kazandıncı alanlara kavdıracaktır.
ARADABIR
Dr. ALPASLAN BERKTAY
Yağmupcu!.
Afrika ile ilgili bir film izlemiştim: Tarzan filmlerinin
geçtiği yerler. Saz kulübeler, çıplak yerliler... Ama Tar-
zan'lıkla ilgisi yok. Çağdaş bir konu. Adam 13 yaşındaki
kızının katilini arıyor. Katilin kentte bir avuKatın yanında
çalıştığını söylüyorlar. Adam, kentli giysileri giyip Jo-
hannesburg'a gidıyor. Aradığı kişiyı buluyor. Tam öldü-
rüceği sırada ötekı kurtulup. "Deli misin sen? Kızının
kalilı, koydeki buyucu" diyor. Babada bir umutsuzluk...
Büyücü, tanrısal bır varlık. Ona dokunursa, ruhu, sonsu-
za dek "Cehennemler Vadisi "nde yanacak! Beyaz avu-
kat, konuyla ilgileniyor ve üçü birlikte köye gidiyorlar. Bu
sırada büyücü, köyün kıyısındaki mağarasında. büyüle-
riyle uğraşmakta. Gökte yağmur bulutlarını -ve ancak
ondan sonra- borusunu öttürüp, köylüyü yağmur duası-
naçağırıyor. Arkasından bir gök gürültüsü ve şakır şakır
bir yağmur.. Kuraklıktan kınlan insanlar, sırılsıklam, se-
vinçten çılgınca dans ediyor. Katip, avukatına dönüyor:
"Bak, o, yağmur yağdırdı. sen yağdırabilir misin? Ölüm-
lu olsaydı, yağdırabilir miydi?". Büyücü, saygınhğının
doruğunda! Umutsuz baba bir an onunla göz göze geli-
yor ve bir adım atıp, "Katil! Kızımın katilüSeni öldürece-
ğim" diyor. Büyücü, boş bulunup, bir adım geri atıyor ve
bu, onun sonu oluyor. "Korktu! Ölümsüz olsaydı, korkar
mıydı?" O coşkulu kalabalık bir üşüşüyor ve sonra bir
dağılıyor. Büyücünün sadece parçaları kalmış!
Daha önce bu filme başka bir yerde değinmiştim (*).
Bugün daha yaman büyucüler ortaya çıkınca, konu, ye-
niden ve kendiliğinden gündeme geldi. 3 bin yıla girer-
ken istanbul'un başında bir yağmur duacısı! Yağmur
bulutlarını gördükten sonra yağmur duasına çıkacak! Af-
rika'da değil, 10 miiyonluk "dunya kenti" Istanbul'da!.
"Şark rüzgan-garp ruzgan"diyordu romanında Pearl
S. Buck. Batı'dan IMFesiyor. Doğu'danşeriat. Arayerde
bizim zavallı insanımız. Sömürüldüğüne mi yansın, ye-
niden Ortaçağ karanlıklarına itildiğine mi? Onları kandı-
rırken hiç rahatsızlık duymuyor musunuz? Yağmurun,
dualarınıza dayanamayıp yağacağına kendiniz inanıyor
musunuz? Doğadan gelen çöl rüzgarlarını estirdiniz
Türkiyede. Dua i'.e yağmur yağsaydı, özlediğiniz o çöl-
ler yemyeşil olurdu. Elinizde olsa, bu kafa ile oralara
çevirirsiniz bu ülkeyi de Siz yağmurcular, o kurnaz yüz-
lerinizle birbirinize nasıl da benziyorsunuz! (Adil Düzen)
mi yalan düzen mi? Atın önüne et. itin önüne ot koymuş-
lar. İmamlar devlet adanıı olmuş, devlet adamı sıkıştık-
ça imamlığa soyunmuş.
Bizde devletin içindeki şeriatçı kadrolar kökünden te-
mizlenmedikçe ve imam hatiplerden devlet adamı çık-
tıkça, ders kitaplarından bilim dışı görüşler ayıklanma-
dıkca, zorunlu din dersleri kaldırılmadıkça. laiklikten söz
etmeye kalkmayalım,
Sayın yağmurcu! O büyücünün başına gelenleri sizin
için hiç istemem. Bütün dileğim şu ki çok doğal olarak
hiç sevmediğiniz birinin "Hayatta En Hakiki Mürşit ilim-
d/r"sözünügündeyüzkezyazmacezasınaçarpılasınız!
C) Bır Aüım Geri Mulkıyel ler B'rhğ, Derg.sı Sayı 147
OKURLARDAN
N.AcafateşekfcüPlep
T:levızyondayayımlananbırprogramdasayınvescvgılı Necla
Arat. çok güzel % e mantıkh konuşmalan ile hepimızin. bütün
laık vedemokrat Atatürkçü Türk kadınlarının sorunlanna
tercüman oldu. Bu kadar değerlı hanımlanmız ve hanım
profesörierımız olduğu içın sonsuz gurur duydum. Burada yeri
gelmişken. bızTürk kadınlanna böyleyetısebilmek vebu kadar
çağdaş dü^ünebilmek oLınaklannı sağfamış olan y üce Atatürk'e
şpnsuz mınnet v e şükranlanmı bir kez daha belırtmek ısterim.
İnanıyorumkı bızTürk kadınlan.böyleuygardüşünen
insanlara sahıp olduğumuz sürece. dışarıdan karanlık emellerle
beslendığıne inandığım bırtakım çağdı^ı kalmış hanımlann -nasıl
kendılerini ikıncı sınıfınsansayandüşüncelerebağnazcayandaş
olduklannı bır türlü anlay amadığım- konuşmalan. hareketlen
ve kıyafelen havada kalmaya mahkumdur. Onlarda. akıllannı
kullanıp kendı kımliklenni bulup keşfettiklcri zaman y asadıklan
yüzyıla uyacaklardır.
İnci Alpınar/Etiler
Kültür • Sanat
YILIISI EN BUYUK FILMI
1 993 CANNES ŞENLIGİ BÜYUK ODULU
1 994 OSCAR ADAYI
1 994 ISTANBUL UIUSLARARASI FİLM ffcSTIVALİACIUS FILMİ
YON Chen Ka.ge
Bıltnmeyen dunya Çın'ın yarım yuzyılitk macerast içinde
buyuk bır dosHuğun, tutkunun nefes kesıcı öyküsü
"Murtii) sunjldeyıcı bır fılm Dunyonın her yantnda
seyırctyı buyuluyor ." V Canfay The N«w ~»brk î.mm
"Muhtesem ve parıltılı bir destan " R Coft.ü TIME
••"•|5a5irtiCI
H
P W.H amıon *>IAV&OY
2. HAFTA s a c l e e c
BEYOÛLU A L K A Z A R ' d a
Seanslar: 12.00-15.15-18.30-21.45 Tel: 245 73 83
Ferhan Şensoy'un
FERHANGİ
ŞEYLER
PAZAR 15.30
293 89 78 (3 hat)
IÇINDEN DALGA GEÇEN TİYATRO
Ferhan Şensoy
Yer: Fenerbah<;e Marina Pyramid Kar^ıu
SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ
Deniz Aşırı Oüldürü
Solı-Çor>QmbQ-Per>embe-CumQ-CurTxırtesi 21.00
KIRKAMBAR GECE TIYATROSU
Bilet Satı;: F. bahçe Marma Tel: 0216 -344 23 46/1007
Sej 1885 Ortaoyuncular - Beyoğlu,fel:0212-251 18 65/64
TOkkoromo ve Çorsı Moğazalon
FIKRET
KIZILOK
KONSERİ
13 Mayıs Cuma
Saat 20.00
Kartal Hasan Ali Yücel
Kültür Merkezi
TEL 306 90 50/51
30 . yıl
ANKARA SANAT TÎYATROSU
SELDABAGCAH
JOSE SAHCHIS 5INISTERRA
İ AY, CARMELA I
beklenen
Bı Ar^n lr$at Babafn irgat
2 Bw Dcnmezen Vk
3 Kartı Dağlat
i Ha*as.n Deı 3cnt, 4 SofSjiîi
r
Ben
:
:
enden 5 <abper Otumujş Ey Şahfl Bakışlım
* vtc^" Mahl's^esı 5 3en
v
a*a
v
a
n
a
Bilgi için: 0(212) 527 61 28
REJİ: RUTKAY AZİZ
TÜRKÇESİ: YALÇIN BAYKUL
11 Mayıs Çarşamba 18.30-21.15
12 Mayıs Perşembe 21.15
'6. Uluslararası İstanbul Festivali"
SES 1885 TİYATROSU'nda
istiklal Cad. No:140 Te!:251 18 65-66
[ CEMAL RESİT REY KONSER SALONU
İSTANBUL BUYUKŞEHİR BELEDİYESİ
i
' ISTANBUL BELEDİYESİ
ŞEHİR TİYATROLARI
10.GENÇÜKGÜNLERİ
(12 Mayıs Perşembe)
Harblve M. Eıtuğrul Sahnesi
12.00: KIŞA METRAJLI 4 FILM
13.00: SÖYLEŞİ: Alternatıl Tatıl Alternatıf Turizm
lynosport
17.00: SÖYLEŞİ: DEMOKRASIDE UÇ ARA Btilent TANOR
19.00: TİYATRO: ŞEHİR TİYATROLARI DANS BIRIMI
Kadıkoy Haldun Taner Sahnesi
15.00: SÖYLEŞİ: AIDS Dr Enver Talı Çettn
Dr llkay DEMIR
19.30 TİYATRO. Aşkın Gozûne Gözlük
ETKINLIKLER UCRETSIZDİR
Tfil
CAFE-BAR
tnt1as>onu dcldık
M \L
J
SJII cunkrı
r
-t40 ındırım
2(1 (X) -22(10
TANIKSIZ
Yon NıkllaMıkhaılkov
221X1 - 02 (KI
TANER
(Turk PopMuzık)
Kültür
Sanat
ilanlarınız içın
293 89 78
(3 hat)
Romanlarınız ve Ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel: 554 08 04
\ k b a n k K u l l u r s a n .ı E E Ş n I m M e r k e z ı
B A K I R K O V B E L E i) I V E T I Y A T R O S U S U N A R
Kahvede Şenlik Var
Yazan: Sabahattin Kudret Aksal
Yönetem Turgay Kanaırk Dekor. Ah Yenel Kostünu Gönül Sipahioğlu
Mıizik: Scrv er Acım Oynayanlaı-. Turgay Kanturk. Orhan Aydın.
Fıdan Karlıova Tek
12-13 Mayıs 1994 Saat. 19 OO 14 Mayıs 1994 Saat. 15 OO ıv 19 00
Bılttltr AKSANATu Vnxm TLdjn ^atı5J vunulmustur *kkjrt vc.l hati sjhıpkn içın 20 000 TLdır
AKSANAT. istiklal Cıddevı HfiOHO Bevo^lu-tsunbul Tel- (0-2121 2Î2 35 00 - 01 - 02
AKBAIMK
1 ı Mavıv 199 ı C k'M Saat 2ü 00
CARLA BLEY, STEVE SWALLOW,
ANDY SHEPPARD
Pozıtıf Jşbtrhgıvlc '
BıİL-ı Fıyatlan 120 000-100 000 - TL
19 Mayıs 1994 Perşemhe Saat 19 00
İ.Ü. D. K. ÖĞRENCİ ORKESTRASI
Şt'A Erol ERDINC
Solı.stler Metin Yavuz (Flut),
Seda HOŞSES (Keman).
Hureya Ünal CPiyano),
Esıa Özbır (Soprano)
I S. Bach, Haçaturyan,
Mozart, Pııccini, Verdi. Ravel
Bilct Fivatları 40 000-30 000 - TL
31 Mavıs 1994 Salı Saat 19 00
PRESENT MUSIC TOPLULUĞU
Kamran İNCE (Tuşlu Calgılar).
Gunay YETIZ (Flüt)
•Modern Muzık Febtıvali"
John BAL'ER, Davıd LANG.
Mete SAKPINAR. Kamran INCE.
Rolx;n EIDSCHUN
Bılet I-'îyatları 80 000-60 000 - TL
1 Hazıran 1994 Çarşamba Saat 19.00
ENSEMBLE MONDIAL
Sef. Betın GUNEŞ
•Modern Müzık Fe.stıvalı"
Bilet Fivatları 80.000-60 000.- TL
CRR Konser Sahmu: 246 06 96-240 50 12
ale
n
urTwur DüPjnt'yatKacemelennöeogretn^n oçrîncı Emekii*sfe
ve Bûyûtsehif Beleuyesı ırwısuı>ianna % 50 ındınm yapılır
•
I
ISTANBUL DA BUYUK OYUNUR
OYNANIYOR ^Ü
1
"——••"--\ f I I 1 1 1 1 1 I I V I I * UMmn 1994 21 tSSeiTnatroıulOM !il I86S)'
PENCEIÎE
Slk!..
Şık, Frenkçe bir sözcük, güzellikle hısım akraba olu-
yor; hoş, zarif anlamına geliyor...
Birde Arapça kökenli 'şık'var.
Öğretim dünyamız çoktan beri 'şik'U yöntemlere bağ-
lanmış, sınavlar hep 'şık'U yapılıyor. Cumhuriyet'te ya-
yımlanan "Üniversiteye Hazırlık - Sınava Doğru" köşe-
sinden bir soru:
"Lale Devri ıslahatı aşağıdaki özelliklerinden hangi-
siyle Duraklama Devri ıslahatından ayrılır:
A) Gerilemeyi önlemesi
B) Halkın isteğiyle gerçekleşmesi
C) Padişah önderliğinde yapılması
D) Çağdaşlaşmanın ilk adımı olması
E) Ötorite sağlama amacı taşıması
Bir soru daha:
Osmanlı Devleti'nin Gerileme Devri'nde askeri alan-
da ıslahata önem vermesi en çok aşağıdakilerden han-
gisini sağlama amacı taşır:
A) isyanları önleme
B) Merkezi yönetimi güçlendirme
C) Toprak bütünlüğünü koruma
D) Dini kurallan sürdürme
E) Toprak örgütünü düzeltme
Öğrenciler sınavlarda önerilen 'şık'\ar arasında bir
seçim yapmaya zorlanıyorlar...
Bir düşünce biçimi bu!..
Yıllardan beri süregelen bu tür eğitimle kafaları ütüle-
nen çocuklar, artık şık's\z düşünemez olmuşlar, 'şık'-
laraşartlanmışlar...
öğretmen en iyi öğrencisine sormuş:
-2kere2kaçeder?..
Öğrenci düşünmüş:
- Şıklarını söyle yanıt vereyim...
Şık bir fıkra değil mi!..
•
Şık sözcüğü politikaya da girdi...
Hem Frenkçe'deki anlamıyla...
Hem Arapça kökeniyle...
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, son günlerde
hoşlanmadığı bir olayı nitelemek için "şık değil " diyor,
anlamı biraz daha açarsak ne denir:
- Yakışıksız!..
Bayan Başbakanımızın kendisi şık, ama 'Saöa'sına
karşı tutum ve davranışları nasıl?..
-Şık değil...
Eskidenbirşarkı vardı:
"Ştktır.şıktır.şıktır.şık...
Gönlüm karmakarışık...''
Ortalık bu şarkıdaki gibi karmakarışık; ama, yaşanan
olaylar şık değil!.. İstanbul'da işadamları mantı partile-
rinde şıkları tartışıyor:
Birinci şık: Anayol iktidarı...
ikinci şık: SHP'nin katıldığı uçlu koalisyon...
Üçuncü şık: Anayasa'nın 119'uncu maddesine gore
Cumhurbaşkanı'nm işe el koyması...
Dördüncü şfk bir eski şarkı:
"Bir ihtilal daha var...
O da ölmek mi dersin?"
•
Üniversiteye giriş sınavlarında dört ya da beş şık su-
nulur; ama, biri seçilir.
İç politikada da sunulan şıklarm kıymet-i harbiyesi
yok; kim hükümet olursa olsun hangi şıkkı seçecek:
IMF...
Gerisi boş laf!..
Türkiye'yi IMFturnikesinesokmadanbunalımdankur-
taracak bir reçete var mı?..
Benona 'şık' derim.
ACI BIR KAYIPAnnem, iyi insan
Doç. Dr. Semiha Atakan ı
5 Mayıs 1994 Perşembe günü Hollanda'da
elim bir trafik kazasında kaybettim.
Merhumenin cenazesi 12 Mayıs 1994
Perşembe günü Moda Camii'nae kılınacak
öğle namazından sonra Çengelköy
Mezarlıâı'nda toprağa verilecektir.
Allah Rahmet Eylesin.
l
E. Kaan ATAKAN
NOT: Çelenk gönderılmemesı rıca olunur.
Isteyenler Türk Eğitım Vakfına bağışta bulunabılır
VEFAT
Sevgili eşim. değerli babamız
İNANTUNA
10.5.1994 Salı günü hakkın rahmetıne kavuşmuştur.
Tüm dostlann başı sağolsun.
AİLESİ
Melih Cevdet Anday
SEVİŞMENİN
GUDUKLUGU VE
• • • w •
YUCELIGI
3.BASKI
SO.OOOLira (KDV İçinde)
Çıii; Pjztirlama A Ş Turkıtcjgı Cad 39 4ICağalnğlu-İstanhul
Sıptirijlcrını: içın 66ö322 Numarah Posıa Çek: hesabmuza eden
küdiirpura yntırıp, udresımıze bılgı vermenız yeterlıdır