Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 M^TIS1994ÇARŞAMBA • • * • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
Türkiye ve Yemen'deki İcSavas
A4KARA - Ülkemizin ve dün-
y a r n gündemine baktığımızda iki
"iç avaş"yaşanıyor.
T «rkiye'de ekonomik iç savaş...
Ysmen'de nedenleri henüz tam
ayanlanmamış, ajansların "Kuzey-
Gütsy çekişmesi" olarak duyurdu-
ğu önlı iç savaş...
THMM'de önceki gece, son dö-
nerrcfe yaşadığımız ekonomik olay-
larıı içyüzünü bütün açıklığıyla ser-
gileen birolayyaşandt.
Tırkiye Kalkınma Bankası (TKB)
eskı Genel Müdürü özal Baysal ı
TBNM KİT Komisyonu üyeleri saat-
lero dinledi.
Sıç: TKB'nin batık kredileri.
Sıçlu: Özal Baysal...
Bjysal'ın verdiği bilgiler ilginçti:
"btisat Bankası ve Finansbank'-
taki nevduatlarımızı çekmek istedi-
ğimırde yetkiliyetkisiz kimselerden
uyar/ar almaya başladık."
B ı cümle komisyonu sarstı. Bay-
sal, (imden uyarı aldı, niçin aldı?
Ba/sal devam etti:
"29 Nisan tarihiydi, vadesi dolan
meviuatlanmız için Finansbank'-
tan taleplerimiz oldu. Hemen ardı-
ndan Başbakan Tansu Çiller 7n eşi
özer Çiller beni aradt. Finans-
bankın sahibi Hüsnü özyeğin ile
görüsmemi istedi. Özyeğin'i
aradım. 22 milyon 316 bin dolarlık
alacağımızı, 30 Nisan a ertelememi
isted,. Kabuledildi."
Bir ülke düşünün, ekonomisi dar-
boğazda, Başbakan'ın eşi, banka-
larda iş takibi yapıyor.
Baysal'ın komisyonda ayrıntı-
larını vermediği bir olay dahavardı.
Güneıi Civaoğlu kendisini aramış,
"alışık olmadığı bir üslupla" konuş-
muş. Arkadaşımız Kemal Yurteri
dün Baysal'la evinde görüştü. Civa-
oğlu, "TKB ile ilgili konuşacağım"
deyip Baysal'a şunları sormuş:
- Sen karından ayrılacakmışsın,
öyle mi?
- Senin bankacılık bilgin ne ka-
dardır?
8u olayların yaşandığı mart, ni-
san aylarında Hazine'den sorumlu
olan kişi ise şimdi Başbakan'ın
müsteşar vekili (çünkü durumu asa-
leten atanmaya etvermiyor) ve
Eximbank Yönetim Kurulu Başkanı.
Eskiden "yüce divanlık"o\an işlem-
ler, şimdi "yüceltme" unsuru!
Bütün bunların Türkiye'yi getirdi-
ği nokta; 400 trilyon lira iç borç, 70
milyar dolar dış borç. Işveren kuru-
luşları kendi aralarında bölünmüş.
Işçi sendikaları kararsız. "Hüküme-
te destek verelim, bunalımdan
çıkarız" diyenlerle "Bu hükümet
kaldığı sürece her şey daha kötüye
gidecek" görüşündekiler karşı
karşıya.
Kanlı Yemen
Bunun ortaya ç/kardığı sonuç;
ABD'nin istemediği hiçbir işlemi
yapma olanağı bulunmayan, IMF ve
Dünya Bankası'na göbekten
bağımlılık...
Yemen, Anadolu insanı için "me-
zar" demek. "Kumlan, dağları Türk
kanına bulanmış, sayısını öğrenme-
nin tarihi ürküteceği kadar Türk gen-
cinin canına kıymış" bir ülke.
Şimdi yine kan akıyor. Bu kez. Ye-
menli Yemenliyi boğazlıyor. CNN,
dün gün boyunca Mandela'nın ye-
min töreninin ardından ikinci haber
olarak verdi Yemen'deki gelişmeleri.
Önceki geceyarısı son haberlerde
bizim televizyonlar da "binlerce
ölü" haberi verince uyuyamadım.
Birkaç gün içinde gazetelerde çıkan
haberleri ve kitaplıkta Yemen'le ilgi-
li bulabildiğim ilk kitapları gözden
geçirdim. Yemen, 400 yıl Osmanlı
egemenliğinde kaldıktan sonra ingi-
lizlerin kucağına düşmüş. 1891-1918
arasında ise binlerce Anadolu genci
tekrar geri alabilmek için yok olup
gitmiş.
Türklerin Yemen'de yaşadıklarını
yansıtmaya tek bir anlatım türü yet-
memiş; türkü olmuş. destan olmuş,
mektup olmuş. anı olmuş, tarih ol-
muş... Hayatta kalıp dönemeyenler
oraya yerleşmiş.
Flkret Otyam. aylarca akraba-
larını aramış. Ararken Yemen kültü-
rünü, Yemen'deki Türk damgasını
işlemiş.
Alpay Kabacalı, "Arap Çöllerinde
rür/(/er"başlığındatopladtğı35kay-
naktan derlediği kitabmda, niçin ölü-
me gittiğini bilmeyen insanların öy-
küsüyle, onları ölüme götüren resmi
belgeleri harmanlamış.
ZeynepOral. gezi notlarında gide-
rek yoksullaşan Yemen'in 1980li
yıllarını yazmış. Yemen'e giden bir
sosyolog anlattı; Yemenliler hala ül-
kelerinin dışındaki en büyük düş-
manın Osmanlılar olduğunu düşü-
nüyorlarmış.
Bugünkü Yemen, 22 Mayıs 1990-
da Batı'ya yakın Kuzey Yemen'le,
eski SSCB'ye yakın Güney Yemen'-
in birleşmesiyle oluştu. 2.5 yıllık bir
"demokrasiye geçiş planı" uygula-
maya kondu. Plan uyarınca geçen
nisan ayında genel seçimler yapıldı.
Parlamento oluştu. Işte ne olduysa
demokrasinin yaşama geçirilmeye
başlanmasından sonra oldu. Önce
fakir Kuzey ile petrol yataklarmın
bulunduğu zenginleşmeye açık Gü-
ney arasında gerginlik başladı. 5
Mayıs'ta Kuzey. Güney'in beş savaş
uçağını düşürdü ve savaş kızıştı.
Sosyal toplum olmayı başara-
mamış, kabilelerin etkin olduğu Ye-
men'de binlerce ölü...
Şimdi kafaları kurcalayan iki soru
var:
- Niçin demokrasiye geçiidikten
sonra böyle bir kanşıklık oluyor?
Acaba demokrasi, ABD'nin vazge-
çilmez muttefiki. Suudi Arabistan'ı
yöneten Suud ailesinı üzer miydi?
- Somali ve Yemen, Kızıldeniz'in
iki yakasında. ABD 'nin Somali de is-
tediğini elde edememesinin ardı-
ndan Yemen'deki kardeş kavgası
rastlantı mı?
Bombalıaile
kavgasında
2 kişi öldü
BERLİN (AA) - Almanya'-
nınkki Beriin kentinde Türkle-
rin yoğun bulunduğu Kreuz-
berg semtinde oturan Mehmet
Yddırutı'a ait evde dün gece el
bombası patlaması sonucu iki
kişi öldü. dört kişi yaralandı.
Beriin polisi, olayın. aile bi-
reyleri arasında çıkan kavga sı-
rasında meydana geldiğini açı-
kladı. Evde bulunanlardan biri-
nin cl bombasını patlatması so-
nucu 27 yaşındaki Ali Yıldınm
ve aile reisi Mehmet Yıldınm ile
eşi ve iki'kızının yaralândığmı
belirten polis yetkilileri, Ali
Yıldınm'ın hastaneye kaldınlı-
rken öldüğünü bildirdi. Berlin
polisi. ölen ikinci kişinin kimli-
ğini ise henüz açıklamadı.
Bu arada. bir evde hangi ge-
rekçeyle el bombası bulundu-
rulduğunun şaşkınlığını yaşa-
yan semt sakinleri. patlamadan
sonra dört el silah sesi duyduk-
lannı öne sürüyorlar.
Tuzaklı
bomba
Danıştay'dan siyasilere 'laikliği koruyım'
• Baştarafi 1. Sayfada n ı , inançlann baskı altına
secılebilmelerine olanak tanı- alındığmı iddia ettiklerini söy le-
yacak anayasa değişikliğinin di. İkincioğullan, şöyle devam
bir an önce gerçekleştirilmesini
isteyen İkincioğullan, hükü-
metlerce hazırlanan yasa tasan-
lannın. Danıştay tarafından in-
celenmesi gere'ktigini vurgu-
ladı. Laiklik ilkesinin, anayasa-
ya girişinden 66 yıl sonra, gıde-
rek artan şekilde tartışılmaya
başlanmasından da rahatşızlık
duyduklannı vurgulayan İkin-
cioğullan, laik devlete karşı çı-
kanlann, laikliği dinsizlik ola-
rak nitelendirmeye calıştıklan-
ettı:
"Yine son zamanlarda laik
düzene karşı olan bazı çevrele-
rin, Türk kadınının sosyal y aşa-
mma yönelik çağdtşı faaliyetle-
rinde tırmantş izlenmektedir. Bu
çevreler, kadının yalnızca görii-
nüşünii ve yaşam biçimini değil,
hukuksal statüsünü de değiştir-
me çabası içindedifler. Ancak
inanıyorum ki, dünyanın en ileri
ülkeierinin kadınlarıyla bem ni-
teük, bem de nicelik bakınundan
yartşan çağdaş Türk kadını. ka-
zandığı haklardan asla ödün >er-
meyecekrir. Çağdaş Türk erkeği
de, her zaman onun yanında ola-
caktır."
Türkiye Barolar Birliği Baş-
kanı Önder Sa\. konuşmasın-
da. siyasileri. şeriat yanlısı gös-
terilere politik amaçlarla göz
\ummakla suçladı. Cumhuri-
vet tarihinde ilk kez, Taksim'-
de. laik de\lete karşı şeriat bay-
raklarının dalgalandınldığını
anımsatan Sav. "Clkemizde.
hukukun üstiinlüğü bir kenara
itilip. devlet işlerinde dini üstün
patladı
• Baştarafi 1. Sayfada
rayı yönündeki patlama sonu-
cu yaralanan dört polis, arka-
daşlan tarafından Amerikan
Hastanesi'ne kaldınlarak teda-
vi altına alındılar.
Yaralı poüslerden İrfan De-
mir. Nihat Kibar ve Memduh
Etekli adlı grup amiri ay akta te-
davı edilirken. Sümer Çelik adh
polis memurunun kolunun
koptuğu vedurumununağır ol-
duğu öğrenildi. Emniyet Mü-
dür Yardımcısı Hüsevin Koca-
dağ yaralı polislerin durumunu
kontrol etmek için geldiği Ame-
rikan Hastanesi'nde yaptığı
açıklamada. patlamamn bom-
bada bubi tuzağı bulunması so-
nucu meydana geldiğini belirte-
rek "operasyonlarda terör ör-
gütlerinden ele geçirilen bom-
baların imhası sırasında patla-
ma meydana gehniştir. Patla-
ma sonucu yaralanan
lanmızdan birinin kolu
ğu için durumu ağır. Diğerleri
ise ayakta tedavi edildi''' dedi.
Daha önce İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nün Gayrettepe"-
deki binası içinde bulunan
Bomba İmha Merkezi'nin, 17
Mart 1992'de meydana gelen
patlamadan sonra güvenlik açı-
sından Yıldız Parkı'nın girişin-
deki yeni yerine taşındığı öğre-
nildi. 1992'de de bomba imhası
sırasında mey dana gelen patla-
mada da 3 polis ölürken. 20 po-
lis ile bir kişi yaralanmıştı.
Interpol
• Baştarafi 1. Sayfada
konumundaki Milli Görüş
Teşkilatının Genel. Sekreter
Yardımcısı Hasan Özdoğan'ın
da Mercümek'in hesabına para
yaııranlar arasında olduğu öğ-
renildi. Öte yandan, MGT'ye
yakınlıklan ve şeriat yanlısı gö-
rii>leriyle tanınan Mahmut Yu-
sufSaral ve İsa Erdemir'in Isla-
mısche Lnion Europa E.V.
adna Bosna'ya yardım adıyla
to,"lanan paraları RP'nin seçim
misratlannda kullanılmak
üzere Mercümek'in hesabına
yaırdıklan iddia edildi.
Lctiktiğin
sımrları
doğru
çİTİhneü
tstanbul Haber Servisi - İstan-
bul Üniversitesi Öğretim Üyele-
ri Derneği tarafından düzenle-
nen "1994 Türkiyesi'nde De-
mokrasi ve Laiklik" konulu pa-
nelde "laikliğin korunması ve
demokrasiye sahip çıkılması"
çağnsı yapıldı. Panelde konu-
şan, Prof. Dr. Aysel Çelikel, la-
ikliğin insan haklanna dayalı
demokratik hukuk devletinin
güvencesi olduğuna dikkat çe-
kerek "önemli olan din >e vic-
dan özgürlüğünün suııriarıyla
toplumda, siyasette, eğitim ve
ekonomide laikliğin suurlannı
doğru bir şekilde çizmek ol-
maJıdır" dedi.
Konuşmasında. 10 mayıs ta-
rihinin önemine değinen Prof.
Dr. Burhan Şenatalar, şunlan
söyledi:
"Bundan tam bir ay önce de
Türkiye'nin iki büyük kentinde
yesil bayraklann açıldığı jtirii-
yüşlerde "Kahrolsun laik dikta-
törlük' şekünde sloganlar atıMı.
Oysa o günden tam 66 yıl önce
laiklik yolunda çok önemli bir
adun atilarak 1924 Anayasasr-
nda yer alan "Devletin resmi dini
İslam' olduğu yönündeki hüküm
kaldınlmıştı. Teokratik devlet
özlemi duyanlar, yerel seçim so-
Hukuk Fakültesi'ndeki panele çok sa> ıda öğrenci katıldı.
nuçlarından da cesaret alarak
bir takım saldırılar gerçekleştir-
mişkrdir. Teokrasi ve demokra-
si bir arada vaşayamaz. L'zlaş-
maları da düşünülemez."
Gazeted-yazar Taha Akyol,
1950'li yıllann demokrasi açı-
sından bir döniim noktası ol-
duğunu belirtti ve şunlan söy-
ledi:
"Demokrat Parti döneminden
itibaren, Türkhe'ye laiklik an-
layışı, sadece toplumu laikleşrir-
me içinde pozitivist bir anlay tşla
değil, özgüriüklerie birlikte algı-
lanması, Cumhuriyet döneminde
kendilerini terk edilmiş hisseden
kitlelerin merkez sağ ile bütün-
leşmesini sağlamıştır."
Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu.
Türkiye"de, Osmanlı dönemin-
den itibaren laikliğin ve demok-
rasinin gelişimini anlattığı ko-
nuşmasında. laikliğin Batı'dan
alınmadığını. ülkenın içinde bu-
lunduğu doğal ve sışasi müca-
delenin sonunda ortaya
çıktığını belirtıi.
Prof. Dr. Bülent Tanör, 90"h
yıllarda, "demokrasi kötüdür"
söyleminin eski hızlılığını kav
betıiğini. ama "adil düzen" söy-
lemini kullanan partınin bir ka-
nadında. iotaliter eğilimlerin
halen varolduğunu belirtti. Bu
partilenn çoğulcu ve özgürlük-
çü bir demokrasi dnlayı^ından
çok, çoğunlukçu bir demokrası
anlayışı içensindc olduklannı.
devleti ve iktidarı fethctmek
için, önce toplumu fethetme vo-
lunu seçtiklerini sövleven fa-
nör. bugünlcrde demokratlarla
fslamcılann hesaplaşmasının
gündemde olduğunu. ama bu
hesapla^manın çutışma vevu
sıcak sava^a dönü^eceğını uıh-
min eimediğını vurgulüdı.
kılma uğraşları siiriiyor ve maa-
lesef sivasal hesaplarla bunlara
gözyumuluyor"dedi. RPGenel
Başkanı Necmettin Erbakan'ın.
"Adil düzene geçiş kanlı mı. tatlı
mı olacak" sözleri için. "Bu söz-
ler, ancak tarikat şeyhlerinden
icazetli kişilere yakışır" görüşü-
nü dıle getıren Sav. daha sonra
şöyle konuştu:
"İstanbul ve Ankara'da yapı-
lan gösterileri, balk ayaklanma-
sı olarak niteleyip, "Bunun ar-
kasında adil düzen ihtan var-
dır' diyerek aklamaya çalışmak
fokalade tehlikelidir. De\letin;
yasama. yüriitme \e yargı erkle-
ri. cumhuriyetin temel ilkelerini
korumakla yükümlüdür. Bu il-
kelerden ödün >eremezler, ödün
»erilmesine de seyirci kalamaz-
lar. Şeriata yeşil tşık yakıla ya-
kıla, boşgörülü davranıla datra-
nıla, yobazlar işi T C "nin mahke-
me salonlarında çağdışı kılıkla-
rıyla gösteri yapmaya kadar
vardırdılar. Yobazları bu basa-
^ maklara tırmandıran tüm siya-
- set adamlarını nefretle kınıyo-
B: rum."
ü Hukukun üstünlüğü ve laik-
2 lik ilkelerini yok etmeye çalışan
H şeriatçı güçlerin. gelişiminin en-
t gcllenmesi için Türk aydınlan-
S na da önemli görev düştüğünü
% kaydeden Sav. konuşmasını
•^şöyle tamamladı:
_£ "Görkemli din şuraları düzen-
- lenerek, Kuran kurslarının zo-
runlu eğitime dönüştürülmesine,
çanak tutuluyor, kimi milletve-
killeri Anayasa Mahkemesi'nin
Başkanı'na muhtıra veriyor.
Ama Türk aydını buna seyirci
kalıyor. Aydınlara şu sözü hatır-
latıyorum; "Gerçeği gören kim-
se. başkalan ayn düşünüyor
diye onu söylemekten çekini-
\orsa hem budala. hem de al-
çaktır' Aydınlara, aydın geçi-
nenlere sesleniyorum; gelin sus-
mayın, gerçekleri çekinmeden
söyleyin. çocuklarınıza lckesiz
şöhret bırakın. ayıplarla yaşa-
mayın." Danıştav'ın kuruluş\ı-
ldönümü ncdcniylc gcrçcklcşii-
rilmesi planlanan kokieyl. ta-
sarruf tedbirleri ncdeniylc iplal
cdıldı. Cumhurbaşkanı Dcmı-
rcl. Çiller ve Karayalçın. henüz
salondan aynlmadan yapılan
iptal dııvurıısu. katılımcılur
arasında üülüşmclcre ncden ol-
du
OLAYLAREV
ARDINDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi I. Sayfada
için sabahın köründe kuyru-
ğa giren partililerin siyasete
bakışları gerçekçidir, yakla-
şımları yalındır...
Üstelik Ekmek Partisi'rim
üyeleri, devlet ne zaman zor-
da kalsa, kendilerınden özve-
ri isteneceğini de bilirler.
Şimdi de başlarına gelece-
ği bilerek bekleşiyorlar.
Son on yılda zengin fakir
arasındaki farkların uçurum-
laştığı Türkiye'de, ekonomik
durumun son on ayda altüst
olması, beklenmeyen bir şey
değildi. Ürettiğinden fazla tü-
ketme çılgınlığının doruğuna
tırmanmış bir toplumun sa-
vurganlığına ekonomi daha
ne kadar dayanabilirdi ki!..
Ekmek Partisi'mn yandaş-
ları "Borçyiğidinkamçısıdır"
özdeyişine inanmaz; "Borç
yiyen kesesinden yer" atasö-
zünü yeğlerler. Bakkalın be-
lirli bir aşamada veresiyeyi
keseceğinin bilincindedirler.
Şimdi de devletin başına aynı
şeyin geldiğini düşünüyorlar.
Sonunda tüketim çılgınlığı
şampiyonlarının. iflas nokta-
sında, IMF konkordatosuna
bağlanarak özverinin fatura-
sını 'Ekmek Partisi' yandaş-
lanna ç/karacağını tarihsel
sezgileriyle algılıyorlar.
Yaşanan olay budur ve bir
gerçeğin daha altı çizilmeli-
dir: Ekmek Partisi'yandaşia-
rı, ekonomik bunalımların
faturasmı kendilerineçıkaran
siyasal iktidarlara bir karşı
fatura çıkarmayı hiç unut-
mazlar.
Ancak 'Ekmek Partisi'nin
bir zayıf yanı ve bir eksikliği
var: Bu parti -ne yazık ki- şim-
diye dek hiçbir dönemde si-
yasal iktidara geçememiştir;
çünkü. yukarıda da belirttiği-
miz gibi ne lideri vardır, ne
örgütü, ne kadroları, ne de
Meclis grubu...
Yine de 'Ekmek Partisi', ül-
kenin en güçlü partisidir. Bu
kez de Türkiye'yi içinde bu-
lunduğu ekonomik bunalım-
dan Ekmek Partisi' kurtara-
caktır. * • *
Çiller'inDemirel boykotubittî
Baştarafi 1. Sayfada
yanına gelen Çiller'le sadece to-
kalaşan Dcmircl. hemen ar-
kasını döncrck Cindoruk'la ko-
nuşmaya başladı ve TBMM
Başkanı ile birlikte binadan
aynldı. Çiller ise. Anayasa
Mahkcmcsi Başkanı Yekta
Güngör Özden'le bir sürc ko-
nuştuktan ve gazetecılere poz
verdikten sonra makam aracı-
na bındı.
Daha sonra Türkiye Esnaf ve
Sanatkarlar Konfederasyonu'-
nun genel kurul toplantısına
katılan Çiller ve Demirel'in. bu-
rada "daha samimi" bir hava
içinde bırbirlerınc yaklaştıklan
gözlendi. Ayaküstü bir süre
sohbet eden Demirel ile Çiller.
basın mcnsuplarının istekleri
üzerine birlikte poz vercrek. fo-
loğraf çekıirdiler. Demirel bu
sırada. foto muhabirlerine "Si-
zede kolaylık sağlıyoruz" espri-
sını yaptı. Demirel ve Çiller bu-
rada gazeıecilerc gülerek poz
verdılcr.
Başbakan Çiller. Demirel'in
karşı çıktığı Genelkurmay Baş-
kanı Güre^'ın görev süresınin
uzatılması konusunda. yetkının
siyasi otoriteyeait olduğunu id-
dia etmesinin ardından. Cum-
hurbaşkanı Demirel sert bıraçı-
klama yapmış veTBMM adına
"başkomutanlığı" temsıl ettığı-
ni. anayasu uyarınca "atama"
vetkisinin kendisinde bulundu-
ğunu vurgulamiîjtı. Kar^ılıklı
açıklamalarla tırmanan gergın-
lık sonrasında. Çiller. Demirel'-
in katıldığı hiçbir törene katı-
Imamayı lercih eimışıi. Resmi
bir programı olmamasına
karşın ani bir kararla İstan-
bul'a gıderek. Demirel'in Mı-
sır'a gidişı için düzenlenen töre-
ne katılmayan Çiller. önceki
gün de Devlet İstatistık Ens-
tıtüsü'nün kuruluş yıldönümü
törcninc. progrjmında yer al-
masına rağmen gitmemişti. Çil-
ler. katılmama gerekçesini de.
"Devlet işlerinden tam gün
uzaklaşamazdım" diyerek açık-
lamışiı.
Çiller'in servetinin
kaynağı bilinmiyor
ANKARA (Cumhuriyet BürosuJ - Başbakan Tansu Çillere
"Türkiye'nin demir leydisi" başlığı ile genış yer ayıran Sunday
Times gazeıesı. Çiller'in 50 milyon dolarlık servetinin kayna-
ğının bilinmediği savını ortaya attı. İngilızgazetesıne verdiği de-
meçte. "Kocamla ABD'ye öğrem'me giderken iki fakir ögrenciy-
dik" divcn Çiller. daha sonra lyı para kazdnmaya başladıklannı
anlaiü.
GazetcdeÇiller'in. "Babam İstanbul BelediyeBaşkanı'ydı, po-
litika riiyam 14 yaşında. onunla akşam sofralarmda Türkiye'nin
geleceğini tartışırken başladı" açıklamasi da yer aldı.
Sunday Times adına Başbakan Çıller'le görüşen Janine Di
Giovanni. Çiller'in. "Şu sırada 5 kilo fa/lası olduğu, A\rupalı'dan
daha A\rupalı olduğuna inandığı. \ akko'dan \eya Atrupa'nın
ünlübutiği E.scada'dangiyindiği" bılgilennedever verdi. Çiller'in
başddnişmam Nolkan Vural'ın. "Asîında Başbakangöründüğün-
den çok daha kırılgan. hassas ve naziktir" sözlennın dc yeraldığı
haber-röportajda. Tansu Çiller'in TBMM'deki destekçilerinm
y üzde 94'ünün. 60 vaşın üzenndekı erkeklcr olduğu ıfade edildi.
Sunday Times'da 8 mayis pazar günü vavımlanan röportajın
bazı bölümlen şöyle:"Çiller için iktidar rüyası 14 yaşında bas-
\anwj, "Ekonomıst olmak istıyordum. hatta Malıye Bakanı ol-
nıayı kafama ko>mu>tum' diye konuşuyor. İstanbul Belediye
Başkanı olan babasının tek kı/ı olarak akşam sofralarında politi-
kayı \e Türkiye'nin geleceğini tartışırlarmış. 17 yaşında iken, lise-
nin son sınıfında Özer L'çuran'la e\lenmiş. Balaylarını. Tansu üni-
versite sına\lanna hazırlanırken bir gemide geçirmişler, hatta
Ö/er'in katkısıyla Çiller üni\ersite sına\ında üstün başarı göster-
miş. Tansu o günleri anlatırken şöyle diior: fMendikten sonra,
kimse benim üniversiteye detam edebileceğime ihtimal lermemiş-
ti. çünkü bunun örneği yoktu. ama ben "Yapacaeım' dedim »eyap-
tım. Lni>ersiteden sonra kocası ile birlikte master \e doktora
çalışmaları için ABD'ye gitmişler.Tansu, Connecticut'ta çalışma-
lannı sürdüriirken. kocası da Nc« Hampshire Belediyesi'nde gö-
re> yapmış. Tansu o günler için "İkımız de başlangıçta fakir birer
öğrencıydık. daha sonra ıvı para kazanmaya başladık. büyük
birevimiz. yüzme havu/umuzoldu. hafta sonlan kayak tatilleri-
ne eider olduk' divor.
Baııka skandalı Tansu Çiller'i sarsıyor
• Baştarafi I. Sayfada
Başbakan'ın eşi Özer Lçuran
Çiller'in. yazılı açıklama ile
yaptığı "kendisini tanımadığı"
iddiasını yalanladı. Baysal.
Özer Çiiler ile birlikie saunaya
gıttiklerini v e Çıllerler'in Oran'-
daki evinde. davct üzenne özel
yemeğc katıldığını söyledi.
Baysal. Ç ' "
e r
ailesine
yakınlığı ile bilincn Sabah Ga-
zetesi başyazan \e atv yorum-
cusu Güneri Civaoğlu'nun. üze-
nnde baskı kurmaya çalıştığını
öne sürdü. Gclişmeler hakkı-
nda Cumhuriyefe açıklamalar-
da bulunan Bay.syl. yöncltılen
suçlamalardan dolayı dava
açacağını bıldinrken "Daha bit-
medi" dedi.
HDTM Kaniu Finansmanı
Genel Müdürü Namık Dağalp.
Baysal ile göriiştüğünü doğru-
ladı vc HDTM Müsiesarlığf-
ndan Ba^bakanlık Müsteşarîığı
görev ine "teduren" geıirilcn
Osman L'nsal'ın talimatı ile
Baysai'ı aradığını söyledi.
Görcvden alınmasına neden
olan gelişmelcnn. Hüsnü Özye-
ğin'ın sahıbı bulunduğu Fı-
nan^bank ile Erol Aksoy'un sa-
hıbı bulunduğu İkıisat Ban-
kasfndaki mevduaiLuı çekmek
isıedıği sırada başladığını yine-
leyen Baysal. Başbakan Çiller'-
in eşi Özer Lçuran Çiller ve Gü-
neri Civ aoğlu ile y aptığı konuş-
malara ilişkin yeni açıklamalar
yaptı. Özer Çiller'in kendisini
aramasından kısa bir süre son-
ra Civaoğlu tarafından
arandığını ıfade eden Bavsal.
konuşmaya iliskın şu bilgüeri
verdi:
Civaoğlu da devrede
"Civaoğlu, bana ilk önce TYT
ile ilgili. bankanın riskleri konu-
sunda birkaç soru sordu. Bu so-
nınun hemen arkasından konu-
y u değiştirerek ö/el hay atımla il-
gili konulara girmeye başladı.
Orneğin, eşimden ayrılıp ayrıl-
madığımı filan sormay a başİadı.
'Bu benım özel hay aiım, beni si-
zin özel hayatınız ne kadar il-
gilendirirse. benim özel haya-
tım da sizi o kadar ilgilendırır'
dedim. 'Evlcnmek kadar. ayni-
nıak da medeni bir harekettir"
dedim. Eşimle ayrılmak üzere
mahkemeye başturmuş durum-
day ız. Bu konunun hemen ardın-
dan ikinci olarak Sizın bankacı-
lık uzmanlığınız nedır' diye sor-
du. TYT Bank ile giriliyor. çok
başka şeyler soruluyor. Kendisi-
ne konuyu izah ettim. Sonra
'Bana sizin Ali Bey (Cumhur-
başkanı Demirel'in kayınbira-
Mercümek, Milli Gazete oıtağı
• Baştarafi 1. Sayfada
Hersek'i unutmayalun! Onlar
iftarlannı kan ve gözyaşı iJe
yapıyorlar" başlıklanyla ve-
rilen ilanlarla toplanan yardım,
Süleyman Mercümek'in hesa-
bına yatınlmıştı.
Mercümek'in Türkiye'deki
ilişkileri ise İslamcı sermayenin
boyutlannı ve para kaynak-
lannı ortaya çıkarmıştı. Yerel
seçim öncesi "Adil Düzen Üni-
versitesi" kurmak için Sultan-
beyli'de alınan 100 dönümlük
arazinin parsellenerek Alman-
ya'daki gurbetçilere satı-
Imasının arkasında yine Süley-
man Mercümek'in adı ve ortağı
olduğu Ya-Da A.Ş. bulunu-
yordu. Refah Partisi yetkilileri-
nin, "Biz böyle birini tanımıyo-
ruz" açıklamalan ise Süleyman
Mercümek'in. Milli Gazete'yi
çıkaran Yeni Neşriyat A.Ş'nin
ortağı olduğunun belirlenme-
siyle geçerliliğini yitiriyordu.
Milli Gazete künyesinde yer
alan "Yeni Neşriyat A.Ş. adına
sahibi Murahhas Aza Hazun
Oktay Başer"le birlikte. Süley-
man Mercümek'in de künyede
adı geçen şirketin ortaklann-
dan olduğu ortaya çıku. Yine
aynı gazetenin künyesinde yer
alan ve baskı işlerini yapan
Mil-San A.Ş'nin dc ortaklan
arasında Süleyman Mercü-
mek'in adı bulunuyor.
Milli Gazete AJmanva
Süleyman Mercümek-Milli
Gazete, Milli Gazete-Milli Gö-
rüş Teşkilatlan ve Süleyman
Mercümek-Milli Görüş Teşki-
latlan arasındaki ticari ilişki ise
Jslamcı sermayenin büyüklüğü
hakkında ilginç ipuçlan veri-
yor.
Türkiye'de Milli Gazete'nin
ortağı Süleyman Mercümek.
Almanya'da Bosna yardımını
toplayan Milli Görüş Teşkilat-
lan. Yardım Süleyman Mercü-
mek hesabına. Milli Görüş
Teşkilatlan Genel Şckrctcr
Yardımcısı Osman Özdoğan
tarafından yatınlıvor.
Milli Gazete'nin Almanya
baskısından sorumlu kişi. Av-
rupa Milli Görüş Teşkilatlan 1.
Başkanı Osman Yumukoğul-
ları. Süleyman Mercümek. Sul-
tanbeyli'nin RP'li Belediye
Başkanı Ali Nabi Koçak a
yakın bir kişi. Ortağı olduğu
Ya-Da A.Ş. Sulıanbcyli'de 100
dönümlük araziyi "Adil Düzen
İmversitesi kuracağım" diye
alıyor.
Ancak daha sonra bu düşün-
cesinden vazgcçiyor. Arsayı
parsclleyerck Almanya'daki
gurbetçilere satıyor. Arsa para-
Iannın Sultanbeyli Vakıtlar
Bankası aracılığıyla. Ali Nabi
Koçak'a geldiği belirlcnıyor.
Tüm bu ili^kiler. Bosna
yardımlannın. ucuzu kapatılun
arsa paralanmn kimlerin ka-
sasına girdiğini de lüm
açıklığıyla ortaya koyuyor.
Süleyman Mcrcümek'in Tür-
kiye ve Almanya'daki ilişkilcrı-
nin ortaya çıkmasıyla birlikte
bu kez kendisi ortadan kaybol-
du. Czerinc kayıtlı lüm telefon-
larda çıkan kisıler. "Süleyman
Bey hastaneye kaldırıldı..." ya-
nıtı verdi.
Ankara Cumhuriyet Baş-
savcısı Nazmi Şarvan'ın "Fatih
Cumhuriyet Savcılığfna suç du-
yurusunda bulunduk" şeklinde
açıklama yapmasına kar^ın ko-
nuyla ilgili savcılar. Süleyman
Mcrcümek'le ilgili hcrhangi bir
yazının kendilerıne gclmediğıni
söyledi lcr.
Refahlı belediyelere para yurtdışından
I Baştarafi 1. Sayfada
nda hafta sonu yapılan belediye başkanlan
loplantısında. yerel yöncıimlerin çcşitlı sorıın-
larına çözüm üretmeyi amaçlayan "Belediyeler
Teknik Hi/met (BTH) Organizasyonu" adı al-
iında merke/ı bir birım oluşturulmjsı karar-
laşlırıldı. Tesis. ekipman. tedarık. yalırım. ona-
rım. hizmei. llnansman. eğitim. proje. miişav ir-
lik. yürütme. kontrol hı/mcılcrı konularmda
çözüm üretmeyi amaçlayan merkez. önce bır
dernek kuracak. daha sonra u/manlık alanları-
na göre şırketleşmeyc gidecek.
RP'li belediye başkanlannın loplantısında.
genel merkez yöneticılerince. başkanlara. bclc-
dıyelcnnin sorunları. eksiklennin bclirlenmesi
ıçın form doldurtuldu. Ayrıca. her belediye
başkanı ile ay rı ay rı görüşmeleryapılarak. y ap-
maları gereken işler konusunda talimat verildi.
Geçmiî> belediye yönetimlennee yapılan
yolsuzlukların pcşiııe düşmeleri istenen beledi-
ye başkanlanna. saptadıkları yolsu/lııkların
bclgelerini genel merke/e göndermeleri de ıs-
tendi. Toplanııda. genel merkez yönctıcılennin
bu yolsuzluk dosyalarım savcılıklara ulastı-
rmalan da kararlaştırıldı.
Genel merkez yöneticilerinm. belediye baş-
kanlarına "yazılı" olaruk verdiklcri öğütlerden
bir böliimü ise şöyle:
- Yurtdısı \e yurlıçi lıizmet öneren tirmalara
yap-ışlet-de\rct modelı önenlecek. Hrnıalar
için gerekli tlnansman olanakları gelışlırilccek.
gereken ve yararlı görülen hallerde hızmeller
süratle karsılanacak. Leuz maliyetli fınans-
nıan lemını ıçın yurtiçı olanakkınnm yanı
sıra L/akdoğu. Batı iilkeleri vc Körl'ez ülke-
lerindeki ısçi kurııluşlan ile temaslar yapıla-
eak. İslam Kalkınma Bankası olanaklan-
ndan da yararlanılaeak.
- Seçimierde veriien sözlerin yerine getinl-
nıesinc özen gösterilecek.
-•Fakirfukaranm'muılakasağlıkhizmetle-
ri ve ılaç ihtıvaçlarını karşılayacak organızas-
yon \e merkezler yapılacak. bu amaçla bir-
çok doklorun 'hayır' için hızmcıine zemin
aranaeak.
- Görevc başladıkları andaki durumun vi-
dco ve foloğraflarla saptanmasına özen
gösterilecek. Hizmeılcrin tanıtılması ıçın bül-
tenlcr ve telcvizyon olanaklarından yarar-
lanıkıcak. Halkı memnunedici vebeicdiyenin
gelırlerinı artıncı hizmetlere önem \erilecck.
- O/tlIıkleycni beledıvelerde. beledıvelenn
gereksınımlerı karşılanırken. pıvasadaki 'dü-
/enbazlara' vc isiısnıar edıcilere karşı uyanık
olunaeak Belediye çalışanları. rüşvct ve
yolsuzluklara kar^ı duyarlı olacaklar.
BTH'nin kuruluş ve belediye başkanlanna
verilen öğütlerin amacı. "kadrolaşarak, en az
maliyetle yurtiçi üretiminin ger-
çekleştirilmesi" diye özeılenıı ken. "Çalışmak
bi/den, teşfik, takdir Allah'tandır" denılerek
başkanlara basarı dılendı
deri Ali Şener'ın kastedildiği
savlanıyor) ile aranız iyıymiş.
buraya gclişinizde etkisi olmuş'
dedi. 'Hangı Ali Bey' dedim.
Durdu, sonra "Ali Dinçer' dedi.
Siz lyi tanırsınız' diye konuştu.
Amacı TYT Bank "filan değil,
ö/el hayatımla ilgili sonılar so-
rarak üzerimde baskı kurmak.
Kendisine, bankacılık mevzuatı-
ndan fazla bilgi veremeyeceğimi
belirterek konuyla ilgili arka-
daşın ismini \erdim. Onunla ko-
nuşurken tartışmışlar, bizim ar-
kadaş da ona sert karşüık ver-
miş." Baysal. İmpexbank'ta
bulunan 5 milyon dolarlık mev-
duatın bankacılık sektöründe
yaşanan krizin ortaya
çıkmasının ardından teminata
bağlanacağını. aneak Çiller'in
HDTM aracılığıy lagönderdiği.
"Özel bankalardan paranızı
çekmeyin" mesajı nedeniyle te-
reddüte düştükİerini açıkladı.
Teminatın alınmak üzere oldu-
ğu sırada mesajın geldiğini sa-
vunan Baysal. "İmpe\bank ile
görüştük. Bize bankanın sahip
olduğu bir otel ile bazı his.se se-
netlerini >ermek istediklerini
söy lediler. Bütün bunlar göriişü-
lürken Başbakan'ın talimatı gel-
di >e tereddüte düşmemiz nede-
niyle alacağımızı teminata bağ-
layamadık" dedi.
Özer Çiller'e yalanlama
Baysal. Özer Çiller'in TKB'-
ye yönelik savlann ortaya çık-
masının ardından yaptığı."Bay-
sal'ı tanımam. 4-5 keregördüm"
açıklamasının da inandırıcı ol-
madığını belirterek "Kendisi ile
Hilton Oteli'nin saunasında gö-
rüşürüz. Birkaç arkadaş ile bizi
Oran'daki eve davet etti. Ayrıca,
İstanbul'da bulunan köşke de
davet etti, ancak gidemedim.
Bunları açıklamasını inandırıcı
bulmadığım için açıklıyorum.
>oksa tanıması ya da tanıma-
ması fark etmez" açıklamasını
yaptı.
Ü N İ V E R S I T E Y E H A Z I R L I K
SINAVA DOĞRU
1 - B
2-D
3-A
4-C
5-E
6-A
7-B
8-D
9-E
10- C
YANITLAR
11-A
12-B
13- E
14- E
15-B
1ft-A
17-B
1&-C
19-A
20-A
21-E
22-E
23-B
24-A
25-B
2&-C
27-B
28- D
29- D
30- D