25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 M^TIS1994ÇARŞAMBA • • * • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY Türkiye ve Yemen'deki İcSavas A4KARA - Ülkemizin ve dün- y a r n gündemine baktığımızda iki "iç avaş"yaşanıyor. T «rkiye'de ekonomik iç savaş... Ysmen'de nedenleri henüz tam ayanlanmamış, ajansların "Kuzey- Gütsy çekişmesi" olarak duyurdu- ğu önlı iç savaş... THMM'de önceki gece, son dö- nerrcfe yaşadığımız ekonomik olay- larıı içyüzünü bütün açıklığıyla ser- gileen birolayyaşandt. Tırkiye Kalkınma Bankası (TKB) eskı Genel Müdürü özal Baysal ı TBNM KİT Komisyonu üyeleri saat- lero dinledi. Sıç: TKB'nin batık kredileri. Sıçlu: Özal Baysal... Bjysal'ın verdiği bilgiler ilginçti: "btisat Bankası ve Finansbank'- taki nevduatlarımızı çekmek istedi- ğimırde yetkiliyetkisiz kimselerden uyar/ar almaya başladık." B ı cümle komisyonu sarstı. Bay- sal, (imden uyarı aldı, niçin aldı? Ba/sal devam etti: "29 Nisan tarihiydi, vadesi dolan meviuatlanmız için Finansbank'- tan taleplerimiz oldu. Hemen ardı- ndan Başbakan Tansu Çiller 7n eşi özer Çiller beni aradt. Finans- bankın sahibi Hüsnü özyeğin ile görüsmemi istedi. Özyeğin'i aradım. 22 milyon 316 bin dolarlık alacağımızı, 30 Nisan a ertelememi isted,. Kabuledildi." Bir ülke düşünün, ekonomisi dar- boğazda, Başbakan'ın eşi, banka- larda iş takibi yapıyor. Baysal'ın komisyonda ayrıntı- larını vermediği bir olay dahavardı. Güneıi Civaoğlu kendisini aramış, "alışık olmadığı bir üslupla" konuş- muş. Arkadaşımız Kemal Yurteri dün Baysal'la evinde görüştü. Civa- oğlu, "TKB ile ilgili konuşacağım" deyip Baysal'a şunları sormuş: - Sen karından ayrılacakmışsın, öyle mi? - Senin bankacılık bilgin ne ka- dardır? 8u olayların yaşandığı mart, ni- san aylarında Hazine'den sorumlu olan kişi ise şimdi Başbakan'ın müsteşar vekili (çünkü durumu asa- leten atanmaya etvermiyor) ve Eximbank Yönetim Kurulu Başkanı. Eskiden "yüce divanlık"o\an işlem- ler, şimdi "yüceltme" unsuru! Bütün bunların Türkiye'yi getirdi- ği nokta; 400 trilyon lira iç borç, 70 milyar dolar dış borç. Işveren kuru- luşları kendi aralarında bölünmüş. Işçi sendikaları kararsız. "Hüküme- te destek verelim, bunalımdan çıkarız" diyenlerle "Bu hükümet kaldığı sürece her şey daha kötüye gidecek" görüşündekiler karşı karşıya. Kanlı Yemen Bunun ortaya ç/kardığı sonuç; ABD'nin istemediği hiçbir işlemi yapma olanağı bulunmayan, IMF ve Dünya Bankası'na göbekten bağımlılık... Yemen, Anadolu insanı için "me- zar" demek. "Kumlan, dağları Türk kanına bulanmış, sayısını öğrenme- nin tarihi ürküteceği kadar Türk gen- cinin canına kıymış" bir ülke. Şimdi yine kan akıyor. Bu kez. Ye- menli Yemenliyi boğazlıyor. CNN, dün gün boyunca Mandela'nın ye- min töreninin ardından ikinci haber olarak verdi Yemen'deki gelişmeleri. Önceki geceyarısı son haberlerde bizim televizyonlar da "binlerce ölü" haberi verince uyuyamadım. Birkaç gün içinde gazetelerde çıkan haberleri ve kitaplıkta Yemen'le ilgi- li bulabildiğim ilk kitapları gözden geçirdim. Yemen, 400 yıl Osmanlı egemenliğinde kaldıktan sonra ingi- lizlerin kucağına düşmüş. 1891-1918 arasında ise binlerce Anadolu genci tekrar geri alabilmek için yok olup gitmiş. Türklerin Yemen'de yaşadıklarını yansıtmaya tek bir anlatım türü yet- memiş; türkü olmuş. destan olmuş, mektup olmuş. anı olmuş, tarih ol- muş... Hayatta kalıp dönemeyenler oraya yerleşmiş. Flkret Otyam. aylarca akraba- larını aramış. Ararken Yemen kültü- rünü, Yemen'deki Türk damgasını işlemiş. Alpay Kabacalı, "Arap Çöllerinde rür/(/er"başlığındatopladtğı35kay- naktan derlediği kitabmda, niçin ölü- me gittiğini bilmeyen insanların öy- küsüyle, onları ölüme götüren resmi belgeleri harmanlamış. ZeynepOral. gezi notlarında gide- rek yoksullaşan Yemen'in 1980li yıllarını yazmış. Yemen'e giden bir sosyolog anlattı; Yemenliler hala ül- kelerinin dışındaki en büyük düş- manın Osmanlılar olduğunu düşü- nüyorlarmış. Bugünkü Yemen, 22 Mayıs 1990- da Batı'ya yakın Kuzey Yemen'le, eski SSCB'ye yakın Güney Yemen'- in birleşmesiyle oluştu. 2.5 yıllık bir "demokrasiye geçiş planı" uygula- maya kondu. Plan uyarınca geçen nisan ayında genel seçimler yapıldı. Parlamento oluştu. Işte ne olduysa demokrasinin yaşama geçirilmeye başlanmasından sonra oldu. Önce fakir Kuzey ile petrol yataklarmın bulunduğu zenginleşmeye açık Gü- ney arasında gerginlik başladı. 5 Mayıs'ta Kuzey. Güney'in beş savaş uçağını düşürdü ve savaş kızıştı. Sosyal toplum olmayı başara- mamış, kabilelerin etkin olduğu Ye- men'de binlerce ölü... Şimdi kafaları kurcalayan iki soru var: - Niçin demokrasiye geçiidikten sonra böyle bir kanşıklık oluyor? Acaba demokrasi, ABD'nin vazge- çilmez muttefiki. Suudi Arabistan'ı yöneten Suud ailesinı üzer miydi? - Somali ve Yemen, Kızıldeniz'in iki yakasında. ABD 'nin Somali de is- tediğini elde edememesinin ardı- ndan Yemen'deki kardeş kavgası rastlantı mı? Bombalıaile kavgasında 2 kişi öldü BERLİN (AA) - Almanya'- nınkki Beriin kentinde Türkle- rin yoğun bulunduğu Kreuz- berg semtinde oturan Mehmet Yddırutı'a ait evde dün gece el bombası patlaması sonucu iki kişi öldü. dört kişi yaralandı. Beriin polisi, olayın. aile bi- reyleri arasında çıkan kavga sı- rasında meydana geldiğini açı- kladı. Evde bulunanlardan biri- nin cl bombasını patlatması so- nucu 27 yaşındaki Ali Yıldınm ve aile reisi Mehmet Yıldınm ile eşi ve iki'kızının yaralândığmı belirten polis yetkilileri, Ali Yıldınm'ın hastaneye kaldınlı- rken öldüğünü bildirdi. Berlin polisi. ölen ikinci kişinin kimli- ğini ise henüz açıklamadı. Bu arada. bir evde hangi ge- rekçeyle el bombası bulundu- rulduğunun şaşkınlığını yaşa- yan semt sakinleri. patlamadan sonra dört el silah sesi duyduk- lannı öne sürüyorlar. Tuzaklı bomba Danıştay'dan siyasilere 'laikliği koruyım' • Baştarafi 1. Sayfada n ı , inançlann baskı altına secılebilmelerine olanak tanı- alındığmı iddia ettiklerini söy le- yacak anayasa değişikliğinin di. İkincioğullan, şöyle devam bir an önce gerçekleştirilmesini isteyen İkincioğullan, hükü- metlerce hazırlanan yasa tasan- lannın. Danıştay tarafından in- celenmesi gere'ktigini vurgu- ladı. Laiklik ilkesinin, anayasa- ya girişinden 66 yıl sonra, gıde- rek artan şekilde tartışılmaya başlanmasından da rahatşızlık duyduklannı vurgulayan İkin- cioğullan, laik devlete karşı çı- kanlann, laikliği dinsizlik ola- rak nitelendirmeye calıştıklan- ettı: "Yine son zamanlarda laik düzene karşı olan bazı çevrele- rin, Türk kadınının sosyal y aşa- mma yönelik çağdtşı faaliyetle- rinde tırmantş izlenmektedir. Bu çevreler, kadının yalnızca görii- nüşünii ve yaşam biçimini değil, hukuksal statüsünü de değiştir- me çabası içindedifler. Ancak inanıyorum ki, dünyanın en ileri ülkeierinin kadınlarıyla bem ni- teük, bem de nicelik bakınundan yartşan çağdaş Türk kadını. ka- zandığı haklardan asla ödün >er- meyecekrir. Çağdaş Türk erkeği de, her zaman onun yanında ola- caktır." Türkiye Barolar Birliği Baş- kanı Önder Sa\. konuşmasın- da. siyasileri. şeriat yanlısı gös- terilere politik amaçlarla göz \ummakla suçladı. Cumhuri- vet tarihinde ilk kez, Taksim'- de. laik de\lete karşı şeriat bay- raklarının dalgalandınldığını anımsatan Sav. "Clkemizde. hukukun üstiinlüğü bir kenara itilip. devlet işlerinde dini üstün patladı • Baştarafi 1. Sayfada rayı yönündeki patlama sonu- cu yaralanan dört polis, arka- daşlan tarafından Amerikan Hastanesi'ne kaldınlarak teda- vi altına alındılar. Yaralı poüslerden İrfan De- mir. Nihat Kibar ve Memduh Etekli adlı grup amiri ay akta te- davı edilirken. Sümer Çelik adh polis memurunun kolunun koptuğu vedurumununağır ol- duğu öğrenildi. Emniyet Mü- dür Yardımcısı Hüsevin Koca- dağ yaralı polislerin durumunu kontrol etmek için geldiği Ame- rikan Hastanesi'nde yaptığı açıklamada. patlamamn bom- bada bubi tuzağı bulunması so- nucu meydana geldiğini belirte- rek "operasyonlarda terör ör- gütlerinden ele geçirilen bom- baların imhası sırasında patla- ma meydana gehniştir. Patla- ma sonucu yaralanan lanmızdan birinin kolu ğu için durumu ağır. Diğerleri ise ayakta tedavi edildi''' dedi. Daha önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Gayrettepe"- deki binası içinde bulunan Bomba İmha Merkezi'nin, 17 Mart 1992'de meydana gelen patlamadan sonra güvenlik açı- sından Yıldız Parkı'nın girişin- deki yeni yerine taşındığı öğre- nildi. 1992'de de bomba imhası sırasında mey dana gelen patla- mada da 3 polis ölürken. 20 po- lis ile bir kişi yaralanmıştı. Interpol • Baştarafi 1. Sayfada konumundaki Milli Görüş Teşkilatının Genel. Sekreter Yardımcısı Hasan Özdoğan'ın da Mercümek'in hesabına para yaııranlar arasında olduğu öğ- renildi. Öte yandan, MGT'ye yakınlıklan ve şeriat yanlısı gö- rii>leriyle tanınan Mahmut Yu- sufSaral ve İsa Erdemir'in Isla- mısche Lnion Europa E.V. adna Bosna'ya yardım adıyla to,"lanan paraları RP'nin seçim misratlannda kullanılmak üzere Mercümek'in hesabına yaırdıklan iddia edildi. Lctiktiğin sımrları doğru çİTİhneü tstanbul Haber Servisi - İstan- bul Üniversitesi Öğretim Üyele- ri Derneği tarafından düzenle- nen "1994 Türkiyesi'nde De- mokrasi ve Laiklik" konulu pa- nelde "laikliğin korunması ve demokrasiye sahip çıkılması" çağnsı yapıldı. Panelde konu- şan, Prof. Dr. Aysel Çelikel, la- ikliğin insan haklanna dayalı demokratik hukuk devletinin güvencesi olduğuna dikkat çe- kerek "önemli olan din >e vic- dan özgürlüğünün suııriarıyla toplumda, siyasette, eğitim ve ekonomide laikliğin suurlannı doğru bir şekilde çizmek ol- maJıdır" dedi. Konuşmasında. 10 mayıs ta- rihinin önemine değinen Prof. Dr. Burhan Şenatalar, şunlan söyledi: "Bundan tam bir ay önce de Türkiye'nin iki büyük kentinde yesil bayraklann açıldığı jtirii- yüşlerde "Kahrolsun laik dikta- törlük' şekünde sloganlar atıMı. Oysa o günden tam 66 yıl önce laiklik yolunda çok önemli bir adun atilarak 1924 Anayasasr- nda yer alan "Devletin resmi dini İslam' olduğu yönündeki hüküm kaldınlmıştı. Teokratik devlet özlemi duyanlar, yerel seçim so- Hukuk Fakültesi'ndeki panele çok sa> ıda öğrenci katıldı. nuçlarından da cesaret alarak bir takım saldırılar gerçekleştir- mişkrdir. Teokrasi ve demokra- si bir arada vaşayamaz. L'zlaş- maları da düşünülemez." Gazeted-yazar Taha Akyol, 1950'li yıllann demokrasi açı- sından bir döniim noktası ol- duğunu belirtti ve şunlan söy- ledi: "Demokrat Parti döneminden itibaren, Türkhe'ye laiklik an- layışı, sadece toplumu laikleşrir- me içinde pozitivist bir anlay tşla değil, özgüriüklerie birlikte algı- lanması, Cumhuriyet döneminde kendilerini terk edilmiş hisseden kitlelerin merkez sağ ile bütün- leşmesini sağlamıştır." Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu. Türkiye"de, Osmanlı dönemin- den itibaren laikliğin ve demok- rasinin gelişimini anlattığı ko- nuşmasında. laikliğin Batı'dan alınmadığını. ülkenın içinde bu- lunduğu doğal ve sışasi müca- delenin sonunda ortaya çıktığını belirtıi. Prof. Dr. Bülent Tanör, 90"h yıllarda, "demokrasi kötüdür" söyleminin eski hızlılığını kav betıiğini. ama "adil düzen" söy- lemini kullanan partınin bir ka- nadında. iotaliter eğilimlerin halen varolduğunu belirtti. Bu partilenn çoğulcu ve özgürlük- çü bir demokrasi dnlayı^ından çok, çoğunlukçu bir demokrası anlayışı içensindc olduklannı. devleti ve iktidarı fethctmek için, önce toplumu fethetme vo- lunu seçtiklerini sövleven fa- nör. bugünlcrde demokratlarla fslamcılann hesaplaşmasının gündemde olduğunu. ama bu hesapla^manın çutışma vevu sıcak sava^a dönü^eceğını uıh- min eimediğını vurgulüdı. kılma uğraşları siiriiyor ve maa- lesef sivasal hesaplarla bunlara gözyumuluyor"dedi. RPGenel Başkanı Necmettin Erbakan'ın. "Adil düzene geçiş kanlı mı. tatlı mı olacak" sözleri için. "Bu söz- ler, ancak tarikat şeyhlerinden icazetli kişilere yakışır" görüşü- nü dıle getıren Sav. daha sonra şöyle konuştu: "İstanbul ve Ankara'da yapı- lan gösterileri, balk ayaklanma- sı olarak niteleyip, "Bunun ar- kasında adil düzen ihtan var- dır' diyerek aklamaya çalışmak fokalade tehlikelidir. De\letin; yasama. yüriitme \e yargı erkle- ri. cumhuriyetin temel ilkelerini korumakla yükümlüdür. Bu il- kelerden ödün >eremezler, ödün »erilmesine de seyirci kalamaz- lar. Şeriata yeşil tşık yakıla ya- kıla, boşgörülü davranıla datra- nıla, yobazlar işi T C "nin mahke- me salonlarında çağdışı kılıkla- rıyla gösteri yapmaya kadar vardırdılar. Yobazları bu basa- ^ maklara tırmandıran tüm siya- - set adamlarını nefretle kınıyo- B: rum." ü Hukukun üstünlüğü ve laik- 2 lik ilkelerini yok etmeye çalışan H şeriatçı güçlerin. gelişiminin en- t gcllenmesi için Türk aydınlan- S na da önemli görev düştüğünü % kaydeden Sav. konuşmasını •^şöyle tamamladı: _£ "Görkemli din şuraları düzen- - lenerek, Kuran kurslarının zo- runlu eğitime dönüştürülmesine, çanak tutuluyor, kimi milletve- killeri Anayasa Mahkemesi'nin Başkanı'na muhtıra veriyor. Ama Türk aydını buna seyirci kalıyor. Aydınlara şu sözü hatır- latıyorum; "Gerçeği gören kim- se. başkalan ayn düşünüyor diye onu söylemekten çekini- \orsa hem budala. hem de al- çaktır' Aydınlara, aydın geçi- nenlere sesleniyorum; gelin sus- mayın, gerçekleri çekinmeden söyleyin. çocuklarınıza lckesiz şöhret bırakın. ayıplarla yaşa- mayın." Danıştav'ın kuruluş\ı- ldönümü ncdcniylc gcrçcklcşii- rilmesi planlanan kokieyl. ta- sarruf tedbirleri ncdeniylc iplal cdıldı. Cumhurbaşkanı Dcmı- rcl. Çiller ve Karayalçın. henüz salondan aynlmadan yapılan iptal dııvurıısu. katılımcılur arasında üülüşmclcre ncden ol- du OLAYLAREV ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafi I. Sayfada için sabahın köründe kuyru- ğa giren partililerin siyasete bakışları gerçekçidir, yakla- şımları yalındır... Üstelik Ekmek Partisi'rim üyeleri, devlet ne zaman zor- da kalsa, kendilerınden özve- ri isteneceğini de bilirler. Şimdi de başlarına gelece- ği bilerek bekleşiyorlar. Son on yılda zengin fakir arasındaki farkların uçurum- laştığı Türkiye'de, ekonomik durumun son on ayda altüst olması, beklenmeyen bir şey değildi. Ürettiğinden fazla tü- ketme çılgınlığının doruğuna tırmanmış bir toplumun sa- vurganlığına ekonomi daha ne kadar dayanabilirdi ki!.. Ekmek Partisi'mn yandaş- ları "Borçyiğidinkamçısıdır" özdeyişine inanmaz; "Borç yiyen kesesinden yer" atasö- zünü yeğlerler. Bakkalın be- lirli bir aşamada veresiyeyi keseceğinin bilincindedirler. Şimdi de devletin başına aynı şeyin geldiğini düşünüyorlar. Sonunda tüketim çılgınlığı şampiyonlarının. iflas nokta- sında, IMF konkordatosuna bağlanarak özverinin fatura- sını 'Ekmek Partisi' yandaş- lanna ç/karacağını tarihsel sezgileriyle algılıyorlar. Yaşanan olay budur ve bir gerçeğin daha altı çizilmeli- dir: Ekmek Partisi'yandaşia- rı, ekonomik bunalımların faturasmı kendilerineçıkaran siyasal iktidarlara bir karşı fatura çıkarmayı hiç unut- mazlar. Ancak 'Ekmek Partisi'nin bir zayıf yanı ve bir eksikliği var: Bu parti -ne yazık ki- şim- diye dek hiçbir dönemde si- yasal iktidara geçememiştir; çünkü. yukarıda da belirttiği- miz gibi ne lideri vardır, ne örgütü, ne kadroları, ne de Meclis grubu... Yine de 'Ekmek Partisi', ül- kenin en güçlü partisidir. Bu kez de Türkiye'yi içinde bu- lunduğu ekonomik bunalım- dan Ekmek Partisi' kurtara- caktır. * • * Çiller'inDemirel boykotubittî Baştarafi 1. Sayfada yanına gelen Çiller'le sadece to- kalaşan Dcmircl. hemen ar- kasını döncrck Cindoruk'la ko- nuşmaya başladı ve TBMM Başkanı ile birlikte binadan aynldı. Çiller ise. Anayasa Mahkcmcsi Başkanı Yekta Güngör Özden'le bir sürc ko- nuştuktan ve gazetecılere poz verdikten sonra makam aracı- na bındı. Daha sonra Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu'- nun genel kurul toplantısına katılan Çiller ve Demirel'in. bu- rada "daha samimi" bir hava içinde bırbirlerınc yaklaştıklan gözlendi. Ayaküstü bir süre sohbet eden Demirel ile Çiller. basın mcnsuplarının istekleri üzerine birlikte poz vercrek. fo- loğraf çekıirdiler. Demirel bu sırada. foto muhabirlerine "Si- zede kolaylık sağlıyoruz" espri- sını yaptı. Demirel ve Çiller bu- rada gazeıecilerc gülerek poz verdılcr. Başbakan Çiller. Demirel'in karşı çıktığı Genelkurmay Baş- kanı Güre^'ın görev süresınin uzatılması konusunda. yetkının siyasi otoriteyeait olduğunu id- dia etmesinin ardından. Cum- hurbaşkanı Demirel sert bıraçı- klama yapmış veTBMM adına "başkomutanlığı" temsıl ettığı- ni. anayasu uyarınca "atama" vetkisinin kendisinde bulundu- ğunu vurgulamiîjtı. Kar^ılıklı açıklamalarla tırmanan gergın- lık sonrasında. Çiller. Demirel'- in katıldığı hiçbir törene katı- Imamayı lercih eimışıi. Resmi bir programı olmamasına karşın ani bir kararla İstan- bul'a gıderek. Demirel'in Mı- sır'a gidişı için düzenlenen töre- ne katılmayan Çiller. önceki gün de Devlet İstatistık Ens- tıtüsü'nün kuruluş yıldönümü törcninc. progrjmında yer al- masına rağmen gitmemişti. Çil- ler. katılmama gerekçesini de. "Devlet işlerinden tam gün uzaklaşamazdım" diyerek açık- lamışiı. Çiller'in servetinin kaynağı bilinmiyor ANKARA (Cumhuriyet BürosuJ - Başbakan Tansu Çillere "Türkiye'nin demir leydisi" başlığı ile genış yer ayıran Sunday Times gazeıesı. Çiller'in 50 milyon dolarlık servetinin kayna- ğının bilinmediği savını ortaya attı. İngilızgazetesıne verdiği de- meçte. "Kocamla ABD'ye öğrem'me giderken iki fakir ögrenciy- dik" divcn Çiller. daha sonra lyı para kazdnmaya başladıklannı anlaiü. GazetcdeÇiller'in. "Babam İstanbul BelediyeBaşkanı'ydı, po- litika riiyam 14 yaşında. onunla akşam sofralarmda Türkiye'nin geleceğini tartışırken başladı" açıklamasi da yer aldı. Sunday Times adına Başbakan Çıller'le görüşen Janine Di Giovanni. Çiller'in. "Şu sırada 5 kilo fa/lası olduğu, A\rupalı'dan daha A\rupalı olduğuna inandığı. \ akko'dan \eya Atrupa'nın ünlübutiği E.scada'dangiyindiği" bılgilennedever verdi. Çiller'in başddnişmam Nolkan Vural'ın. "Asîında Başbakangöründüğün- den çok daha kırılgan. hassas ve naziktir" sözlennın dc yeraldığı haber-röportajda. Tansu Çiller'in TBMM'deki destekçilerinm y üzde 94'ünün. 60 vaşın üzenndekı erkeklcr olduğu ıfade edildi. Sunday Times'da 8 mayis pazar günü vavımlanan röportajın bazı bölümlen şöyle:"Çiller için iktidar rüyası 14 yaşında bas- \anwj, "Ekonomıst olmak istıyordum. hatta Malıye Bakanı ol- nıayı kafama ko>mu>tum' diye konuşuyor. İstanbul Belediye Başkanı olan babasının tek kı/ı olarak akşam sofralarında politi- kayı \e Türkiye'nin geleceğini tartışırlarmış. 17 yaşında iken, lise- nin son sınıfında Özer L'çuran'la e\lenmiş. Balaylarını. Tansu üni- versite sına\lanna hazırlanırken bir gemide geçirmişler, hatta Ö/er'in katkısıyla Çiller üni\ersite sına\ında üstün başarı göster- miş. Tansu o günleri anlatırken şöyle diior: fMendikten sonra, kimse benim üniversiteye detam edebileceğime ihtimal lermemiş- ti. çünkü bunun örneği yoktu. ama ben "Yapacaeım' dedim »eyap- tım. Lni>ersiteden sonra kocası ile birlikte master \e doktora çalışmaları için ABD'ye gitmişler.Tansu, Connecticut'ta çalışma- lannı sürdüriirken. kocası da Nc« Hampshire Belediyesi'nde gö- re> yapmış. Tansu o günler için "İkımız de başlangıçta fakir birer öğrencıydık. daha sonra ıvı para kazanmaya başladık. büyük birevimiz. yüzme havu/umuzoldu. hafta sonlan kayak tatilleri- ne eider olduk' divor. Baııka skandalı Tansu Çiller'i sarsıyor • Baştarafi I. Sayfada Başbakan'ın eşi Özer Lçuran Çiller'in. yazılı açıklama ile yaptığı "kendisini tanımadığı" iddiasını yalanladı. Baysal. Özer Çiiler ile birlikie saunaya gıttiklerini v e Çıllerler'in Oran'- daki evinde. davct üzenne özel yemeğc katıldığını söyledi. Baysal. Ç ' " e r ailesine yakınlığı ile bilincn Sabah Ga- zetesi başyazan \e atv yorum- cusu Güneri Civaoğlu'nun. üze- nnde baskı kurmaya çalıştığını öne sürdü. Gclişmeler hakkı- nda Cumhuriyefe açıklamalar- da bulunan Bay.syl. yöncltılen suçlamalardan dolayı dava açacağını bıldinrken "Daha bit- medi" dedi. HDTM Kaniu Finansmanı Genel Müdürü Namık Dağalp. Baysal ile göriiştüğünü doğru- ladı vc HDTM Müsiesarlığf- ndan Ba^bakanlık Müsteşarîığı görev ine "teduren" geıirilcn Osman L'nsal'ın talimatı ile Baysai'ı aradığını söyledi. Görcvden alınmasına neden olan gelişmelcnn. Hüsnü Özye- ğin'ın sahıbı bulunduğu Fı- nan^bank ile Erol Aksoy'un sa- hıbı bulunduğu İkıisat Ban- kasfndaki mevduaiLuı çekmek isıedıği sırada başladığını yine- leyen Baysal. Başbakan Çiller'- in eşi Özer Lçuran Çiller ve Gü- neri Civ aoğlu ile y aptığı konuş- malara ilişkin yeni açıklamalar yaptı. Özer Çiller'in kendisini aramasından kısa bir süre son- ra Civaoğlu tarafından arandığını ıfade eden Bavsal. konuşmaya iliskın şu bilgüeri verdi: Civaoğlu da devrede "Civaoğlu, bana ilk önce TYT ile ilgili. bankanın riskleri konu- sunda birkaç soru sordu. Bu so- nınun hemen arkasından konu- y u değiştirerek ö/el hay atımla il- gili konulara girmeye başladı. Orneğin, eşimden ayrılıp ayrıl- madığımı filan sormay a başİadı. 'Bu benım özel hay aiım, beni si- zin özel hayatınız ne kadar il- gilendirirse. benim özel haya- tım da sizi o kadar ilgilendırır' dedim. 'Evlcnmek kadar. ayni- nıak da medeni bir harekettir" dedim. Eşimle ayrılmak üzere mahkemeye başturmuş durum- day ız. Bu konunun hemen ardın- dan ikinci olarak Sizın bankacı- lık uzmanlığınız nedır' diye sor- du. TYT Bank ile giriliyor. çok başka şeyler soruluyor. Kendisi- ne konuyu izah ettim. Sonra 'Bana sizin Ali Bey (Cumhur- başkanı Demirel'in kayınbira- Mercümek, Milli Gazete oıtağı • Baştarafi 1. Sayfada Hersek'i unutmayalun! Onlar iftarlannı kan ve gözyaşı iJe yapıyorlar" başlıklanyla ve- rilen ilanlarla toplanan yardım, Süleyman Mercümek'in hesa- bına yatınlmıştı. Mercümek'in Türkiye'deki ilişkileri ise İslamcı sermayenin boyutlannı ve para kaynak- lannı ortaya çıkarmıştı. Yerel seçim öncesi "Adil Düzen Üni- versitesi" kurmak için Sultan- beyli'de alınan 100 dönümlük arazinin parsellenerek Alman- ya'daki gurbetçilere satı- Imasının arkasında yine Süley- man Mercümek'in adı ve ortağı olduğu Ya-Da A.Ş. bulunu- yordu. Refah Partisi yetkilileri- nin, "Biz böyle birini tanımıyo- ruz" açıklamalan ise Süleyman Mercümek'in. Milli Gazete'yi çıkaran Yeni Neşriyat A.Ş'nin ortağı olduğunun belirlenme- siyle geçerliliğini yitiriyordu. Milli Gazete künyesinde yer alan "Yeni Neşriyat A.Ş. adına sahibi Murahhas Aza Hazun Oktay Başer"le birlikte. Süley- man Mercümek'in de künyede adı geçen şirketin ortaklann- dan olduğu ortaya çıku. Yine aynı gazetenin künyesinde yer alan ve baskı işlerini yapan Mil-San A.Ş'nin dc ortaklan arasında Süleyman Mercü- mek'in adı bulunuyor. Milli Gazete AJmanva Süleyman Mercümek-Milli Gazete, Milli Gazete-Milli Gö- rüş Teşkilatlan ve Süleyman Mercümek-Milli Görüş Teşki- latlan arasındaki ticari ilişki ise Jslamcı sermayenin büyüklüğü hakkında ilginç ipuçlan veri- yor. Türkiye'de Milli Gazete'nin ortağı Süleyman Mercümek. Almanya'da Bosna yardımını toplayan Milli Görüş Teşkilat- lan. Yardım Süleyman Mercü- mek hesabına. Milli Görüş Teşkilatlan Genel Şckrctcr Yardımcısı Osman Özdoğan tarafından yatınlıvor. Milli Gazete'nin Almanya baskısından sorumlu kişi. Av- rupa Milli Görüş Teşkilatlan 1. Başkanı Osman Yumukoğul- ları. Süleyman Mercümek. Sul- tanbeyli'nin RP'li Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak a yakın bir kişi. Ortağı olduğu Ya-Da A.Ş. Sulıanbcyli'de 100 dönümlük araziyi "Adil Düzen İmversitesi kuracağım" diye alıyor. Ancak daha sonra bu düşün- cesinden vazgcçiyor. Arsayı parsclleyerck Almanya'daki gurbetçilere satıyor. Arsa para- Iannın Sultanbeyli Vakıtlar Bankası aracılığıyla. Ali Nabi Koçak'a geldiği belirlcnıyor. Tüm bu ili^kiler. Bosna yardımlannın. ucuzu kapatılun arsa paralanmn kimlerin ka- sasına girdiğini de lüm açıklığıyla ortaya koyuyor. Süleyman Mcrcümek'in Tür- kiye ve Almanya'daki ilişkilcrı- nin ortaya çıkmasıyla birlikte bu kez kendisi ortadan kaybol- du. Czerinc kayıtlı lüm telefon- larda çıkan kisıler. "Süleyman Bey hastaneye kaldırıldı..." ya- nıtı verdi. Ankara Cumhuriyet Baş- savcısı Nazmi Şarvan'ın "Fatih Cumhuriyet Savcılığfna suç du- yurusunda bulunduk" şeklinde açıklama yapmasına kar^ın ko- nuyla ilgili savcılar. Süleyman Mcrcümek'le ilgili hcrhangi bir yazının kendilerıne gclmediğıni söyledi lcr. Refahlı belediyelere para yurtdışından I Baştarafi 1. Sayfada nda hafta sonu yapılan belediye başkanlan loplantısında. yerel yöncıimlerin çcşitlı sorıın- larına çözüm üretmeyi amaçlayan "Belediyeler Teknik Hi/met (BTH) Organizasyonu" adı al- iında merke/ı bir birım oluşturulmjsı karar- laşlırıldı. Tesis. ekipman. tedarık. yalırım. ona- rım. hizmei. llnansman. eğitim. proje. miişav ir- lik. yürütme. kontrol hı/mcılcrı konularmda çözüm üretmeyi amaçlayan merkez. önce bır dernek kuracak. daha sonra u/manlık alanları- na göre şırketleşmeyc gidecek. RP'li belediye başkanlannın loplantısında. genel merkez yöneticılerince. başkanlara. bclc- dıyelcnnin sorunları. eksiklennin bclirlenmesi ıçın form doldurtuldu. Ayrıca. her belediye başkanı ile ay rı ay rı görüşmeleryapılarak. y ap- maları gereken işler konusunda talimat verildi. Geçmiî> belediye yönetimlennee yapılan yolsuzlukların pcşiııe düşmeleri istenen beledi- ye başkanlanna. saptadıkları yolsu/lııkların bclgelerini genel merke/e göndermeleri de ıs- tendi. Toplanııda. genel merkez yönctıcılennin bu yolsuzluk dosyalarım savcılıklara ulastı- rmalan da kararlaştırıldı. Genel merkez yöneticilerinm. belediye baş- kanlarına "yazılı" olaruk verdiklcri öğütlerden bir böliimü ise şöyle: - Yurtdısı \e yurlıçi lıizmet öneren tirmalara yap-ışlet-de\rct modelı önenlecek. Hrnıalar için gerekli tlnansman olanakları gelışlırilccek. gereken ve yararlı görülen hallerde hızmeller süratle karsılanacak. Leuz maliyetli fınans- nıan lemını ıçın yurtiçı olanakkınnm yanı sıra L/akdoğu. Batı iilkeleri vc Körl'ez ülke- lerindeki ısçi kurııluşlan ile temaslar yapıla- eak. İslam Kalkınma Bankası olanaklan- ndan da yararlanılaeak. - Seçimierde veriien sözlerin yerine getinl- nıesinc özen gösterilecek. -•Fakirfukaranm'muılakasağlıkhizmetle- ri ve ılaç ihtıvaçlarını karşılayacak organızas- yon \e merkezler yapılacak. bu amaçla bir- çok doklorun 'hayır' için hızmcıine zemin aranaeak. - Görevc başladıkları andaki durumun vi- dco ve foloğraflarla saptanmasına özen gösterilecek. Hizmeılcrin tanıtılması ıçın bül- tenlcr ve telcvizyon olanaklarından yarar- lanıkıcak. Halkı memnunedici vebeicdiyenin gelırlerinı artıncı hizmetlere önem \erilecck. - O/tlIıkleycni beledıvelerde. beledıvelenn gereksınımlerı karşılanırken. pıvasadaki 'dü- /enbazlara' vc isiısnıar edıcilere karşı uyanık olunaeak Belediye çalışanları. rüşvct ve yolsuzluklara kar^ı duyarlı olacaklar. BTH'nin kuruluş ve belediye başkanlanna verilen öğütlerin amacı. "kadrolaşarak, en az maliyetle yurtiçi üretiminin ger- çekleştirilmesi" diye özeılenıı ken. "Çalışmak bi/den, teşfik, takdir Allah'tandır" denılerek başkanlara basarı dılendı deri Ali Şener'ın kastedildiği savlanıyor) ile aranız iyıymiş. buraya gclişinizde etkisi olmuş' dedi. 'Hangı Ali Bey' dedim. Durdu, sonra "Ali Dinçer' dedi. Siz lyi tanırsınız' diye konuştu. Amacı TYT Bank "filan değil, ö/el hayatımla ilgili sonılar so- rarak üzerimde baskı kurmak. Kendisine, bankacılık mevzuatı- ndan fazla bilgi veremeyeceğimi belirterek konuyla ilgili arka- daşın ismini \erdim. Onunla ko- nuşurken tartışmışlar, bizim ar- kadaş da ona sert karşüık ver- miş." Baysal. İmpexbank'ta bulunan 5 milyon dolarlık mev- duatın bankacılık sektöründe yaşanan krizin ortaya çıkmasının ardından teminata bağlanacağını. aneak Çiller'in HDTM aracılığıy lagönderdiği. "Özel bankalardan paranızı çekmeyin" mesajı nedeniyle te- reddüte düştükİerini açıkladı. Teminatın alınmak üzere oldu- ğu sırada mesajın geldiğini sa- vunan Baysal. "İmpe\bank ile görüştük. Bize bankanın sahip olduğu bir otel ile bazı his.se se- netlerini >ermek istediklerini söy lediler. Bütün bunlar göriişü- lürken Başbakan'ın talimatı gel- di >e tereddüte düşmemiz nede- niyle alacağımızı teminata bağ- layamadık" dedi. Özer Çiller'e yalanlama Baysal. Özer Çiller'in TKB'- ye yönelik savlann ortaya çık- masının ardından yaptığı."Bay- sal'ı tanımam. 4-5 keregördüm" açıklamasının da inandırıcı ol- madığını belirterek "Kendisi ile Hilton Oteli'nin saunasında gö- rüşürüz. Birkaç arkadaş ile bizi Oran'daki eve davet etti. Ayrıca, İstanbul'da bulunan köşke de davet etti, ancak gidemedim. Bunları açıklamasını inandırıcı bulmadığım için açıklıyorum. >oksa tanıması ya da tanıma- ması fark etmez" açıklamasını yaptı. Ü N İ V E R S I T E Y E H A Z I R L I K SINAVA DOĞRU 1 - B 2-D 3-A 4-C 5-E 6-A 7-B 8-D 9-E 10- C YANITLAR 11-A 12-B 13- E 14- E 15-B 1ft-A 17-B 1&-C 19-A 20-A 21-E 22-E 23-B 24-A 25-B 2&-C 27-B 28- D 29- D 30- D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle