Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 NİSAN1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Paptflere kinriik
deklaresi
• ANKARA (LBA)-
İstanbul MilletvekıÛ Hasan
Mezarcı, bugünkü sistemin
insanlan 40 parçaya
böldüğünü söyledi. Rejimin
insanlan 'Kemalist-laiİc'
kimliği kabul etmeye
zorladığmı öne süren
Mezarcı, "Eğer
Kemalist ve laik kimliği
deklare etmezseniz, tenkit
ve teklif etme özgürlüğü
olmuyor. Rejim tüm
partilere önce bu kimliği
deklare ettiriyor" dedi.
Mezarcı, mevcut sistemin
insanlan bölmeyeyönelik
olduğunu öne sürerek
şunlan söyledi: "Rejim
'şöyle inanacaksınız, böyle
inanmayacaksınız' diyor.
İnsanlan 'laik-yobaz',
'şeriatçı-Kemalist' diye 40
parçaya ayınyor.
Resmi ideoloji dışındakileri
sistem dışı sayıyor.
Bölücülük sistemin
kendisinden geliyor."
Doç. Başkaya'yı
ziyaret
• ANKARA (UBA)-Pir,
Sultan Abdal Kültür ve
Tanıtma Derneği
yöneticileri merkez kapalı
cezaevinde tutuklu bulunan
Doçent Fikret Başkaya'yı
ziyaretegittiler. Yazar
Başkaya ile görüşemeyen
dernek yöneticileri "Siz
kendinize iyi bakın, bize
lazımsınız" diye mesaj
gönderdiler. Pır Sultan
Abdal Derneği tarafından
düzenlenen söyleşiye
tutuklu olduğu için
katılamayan Başkaya'yı
ziyaret eden yöneticiler
"Bize ekmeğin neden 4 bin
lira olduğunu anlatacaktı.
Ancak kendisi tutuklu
olduğu için bu mümkün
olmadı. Bizde kendisini
tutuklu bulunduğu merkez
kapalı cezaevinde ziyarete
gittik. Ancak. ziyaret saati
olmadığı için görüşemedik"
dediler.
;RPgeleneksel
İsJamalıktan
syrıldı'
•ANKARA fUBA)-
Jslamcı yazar lsmail Nacar,
Islami gelişmeyi, Erbakan'ı
ve seçim sonuçlan nedeniyle
diğer siyasi partileri
değerlendirirken "Erbakan
hata ve zaaflanna rağmen
Islam konusunda
söylediklerinde samimidir"
xii. Refah Partisi'nin,
gcleneksel tslamcıhktan
sıynldığı için yerel
seçimlerde başanlı
sonuçlaraldığını belirten
lsmail Nacar, "Bu sonuç
karşısında hem PKK, hem
devlet, hem de Doğu ile
Güneydoğu'dan oy
alamayan siyasi partilerin
kendilerinı gözden
geçirmelerini istedi.
Seçim sonuçlanna yapılan
itirazlar konusuna da
değinen lsmail Nacar, 1946
yıbnda Demokrat Parti'nin
kazanmasmı içine
sindiremeyen
zihniyetin, bugün Refah
Partisi'ne yöneldiğini
söyledi.
Menteşe bugün
Suriye'ye gidiyor
• ANKARA (AA) - İçişleri
Bakanı Nahit Menteşe,
Suriye İçişleri Bakanı
Muhammed Harba'nın
v^imi konuğu olarak bugün
Suriye'ye gidecek.
Menteşe. Suriye'de 'güvenlik
veışbirliği' konulannda
resmi görüşmelerde
bulunacak. İçişleri Bakanı
Menteşeve beraberindeki
heyet 13 nisan
çarşamba günü yurda
dönecek.
'Karadeniz'de
aMak bozuldu
• RİZE(AA)-tstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı Tayyip Erdoğan,
Karadeniz'de yıllar
öncesine göre toplumsal
ahlakın büyük
değişikliğe uğrayarak
bozulduğunu ileri sürdü
ve bunun düzeltilmesi
gerektiğini söyledi.
Trabzon'dan Rize'ye
gelişinde il sınınnda
kalabahk bir konvoy
tarafından karşılanan
Tayyip Erdoğan, daha
sonra Vali Erol
Hğurlu'yu RP'li Belediye
Vlaşkanı Şevki Yılmaz'ı
makamında
ziyaret etti. Erdoğan,
burada karşılaştığı
Gümrük ve Tekel eski
bakanlanndan Tuncay
Mataracı'yı da yanına
alarakbir
kamyonetin üzerinde
şehir turu attı.
Koç ve Sabana'nın Demirel'e götürdüğü 119. madde önerisine siyasiler karşı:
Paniğekapılmakgereksiz• DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Vehbi Koç
ve Sakıp Sabancı tarafından Cumhurbaşkanı
Demirel'e yapılan, "Anayasanın 119. maddesinin
işletilmesi" önerisine, kesirilikle katılmadığını
söyledi. Bu madde, cumhurbaşkanına, "büyük
kriz dönemlerinde" 6 ayı geçmemek üzere
sıkıyönetim ilan etme yetkisi veriyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
DYP, işadamlan Sakıp Sabancı ve Veh-
bi Koç'un, Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'e götürdüğü, "Anayasanın 119.
maddesi işletilsin" önerisine soğuk ba-
karken DSP Genel Başkanı Bülent Ece-
vit, böyle bir uygulamaya kesinlikle
karşı olduğunu açıkladı. Eski Maliye
Bakanı ve DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Sümer Oral, 119. maddenin işletil-
mesini gerektirecek bir durum olmadı-
ğını söyledi.
Sümer Oral, Cumhurbaşkanı'nın iki
ışadamına, "Böyle bir uygulamaya ge-
rek yok" yanıtını verdiğinı belirterek,
"Ben şu anda, bugünkü şartlar içinde
anayasanın 119. maddesinin uygulanma-
sı için hiçbir neden görmüyorum" diye
konuştu.
İşadamlan Sabancı ve Koç, Türkiye'-
nin "ağır bir ekonomik bunalım" geçirdi-
ği gerekçesiyle. Cumhurbaşkanı Demi-
rel'e anayasada yer alan "ağır ekonomik
bunalımlarda Bakanlar Kurulu'na baş-
kanlık edebileceği" yetkisini kullanması
önerisini götürmüştü. Demirel ise koa-
lisyon hükümetinin işbaşında olduğuna
dikkat çekerek "Şimdilik buna gerek
yok" yanıtını vermişti.
İki işadamının Demirel'e götürdüğü
teklif Maliye Bakanı İsmet Attila'yı da
kızdırdı. Cumhurbaşkanı'nın "Onun
bunun lafryla hareket etroeyeceğini" be-
lirten Attila, anayasanın 119. maddesi-
nin "ekonomik bunalım" nedeniyle işle-
tilmesi gibi bir "ekonomik sıkıntının"
söz konusu olmadığını vurgulayarak
şunlan söyledi:
"Ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılı du-
nımun büyütülmemesi gerekir. Zaten
anayasal bazı hükümleri işletecek kadar
vahim bir durum da yok ortada. Hükü-
met yar ve gerekü bürün tedbirleri almış-
tır. Üstetik bu tür konuların konusulaca-
• DYP Genel Başkan Yardımcısı Sümer Oral,
Cumhurbaşkanrnın iki işadamma, "Böyle bir
uygulamaya gerek yok" yanıtını verdiğini
belirterek, "Ben şu anda. bugünkü şartlar içinde
anayasanın 119. maddesinin uygulanması için
hiçbir neden görmüyorum"dedi.Maliye Bakanı
Attila da öneriye şiddetle karşı çıktı.
madığını umarım. Ben Sayın Başbakan'a
da soyledim: Yapüması gereken. hükü-
met programında yer alan, ancak bugüne
kadar uygulanmayan 'ekonomik ve sos-
yal konsey'in derhal toplanmasıdır.
İşçi, çiftçi, işveren ve hükümetin temsil
edileceği bu konseyde, sıkıntıların aşı-
Iması konusunda tarafların gönüllü da-
yamşmasına dayalı bir yaklaşun izlenme-
İidir."
Anayasanın 119. maddesi Cumhur-
başkanı 'na ülkenin "büyük kriz dönem-
lerinde" 6 ay süreyle sıkıyönetim ilan
etme yetkisi veriyor. Anayasanın 119.
maddesi şöyle:
"Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar
veya ağır ekonomik bunalım hallerinde
Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan
Bakanlar Kurulu, yurdun bir veya birden
fazla bölgesinde veya bütününde süresi 6
ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan
edebilir."
ğı yer, uzlaşma yeri işadamlan değil, hü-
kümettir. Bu da ayn bir olay tabii. Cs-
telik Sayın Cumhurbaşkanrnın böyle bir
durum olsa bile, kendiliğinden hareket et-
memesi lazım. Onun bunun demesiyle fa-
lan olmaz bu işler. Biz ilk 3 ay içinde ge-
rekli ve tevessül edilecek bütün tedbirleri
tevessül ettik."
Panik havası yaratılarak bundan
menfaat sağlamaya çalışanlar olduğunu
öne süren Attila. "Ülkesini, milletini sev-
meyenler de yapıyor, siyasi rakiplerimiz
de yapıyor bunları. 'Döviz hesaplarına el
konacak' diyorlar. 'Paralarınızı çekin1
diyorlar. Ama tekrar sö>lüyorum, gerek-
li bütün tedbirler alınmıştır. Öyle olağa-
nüstü hal dunımuna falan kesinlikle ge-
rek yokur" dedi.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ise
dün düzenlediği basın toplantısında. bu
konuyla ilgili olarak şunlan söyledi:
"Kesinlikle karşıyım. Haberin ciddi ol-
Karayalçın, "Insan haklannı, laikliği, laik cumhuriyeti polise emanet ettiğini" söyledi:
PoKsdüşünceylemücadele etmemeü
• Polis teşkilatının
kuruluşunun 149. yılı
törenlerlekutlandı.
Karayalçın polisin
görevinin terörle
mücadele olduğunu
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Devlet Bakanı ve Başba-
kan Yardımcısı Murat Kara-
yalçın, polisin. düşünceyle de-
ğil. terörle mücadele etmesi ge-
rektiğini söyledi. İçişleri Bakanı
Nahit Menteşe, "Aynlıkçı terö-
rün hukuk içinde kalınarak ve
insan haklarına saygılı davra-
nılarak etkisiz kılınması ana he-
defımizdir" dedi.
Polis teşkilatının kuruluşu-
nun 149. yıldönümü dün tören-
lerle kutlandı. Polis Radyosu
Toplantı Salonu'nda düzenle-
nen törene, Genelkurmay Baş-
kanı Doğan Güreş, Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör özden'in yanı sıra çok
sayıda bakan ve bürokrat katıl-
dı. İçişleri Bakanı Menteşe,
toplantıda yaptığı konuşmada
polis teşkilatımn, devletin ülke-
si ve ulusu ile bölünmez bü-
tünlüğünün bir teminatı oldu-
ğunu belirterek, polisin ana he-
defınin demokrasinin korun-
ması ve "aynlıkçı teröriin hu-
kuk içinde kalınarak ve insan
haklarına saygılı davramlarak
etkisiz" kılınması olduğunu
söyledi. Polisin, karşılaştığı
güçlükleri yenmesi için "Ata-
rürk ilkelerini, insan haklannı,
milli ve manevi değerleri" rehber
edinmesi gerektiğini ifade eden
Menteşe. "Hangi koşulda olur-
sa otsun, özgürlükçü, katılımcı,
insan haklarına saygılı ve her
alanda tam anlamıyla demokra-
rik bir rejimin, ulusumuzun vaz-
geçilmez, feda edilmez ve ödün
verilmez yaşam tarzı olduğunu
gözden uzak tutmayuıız*' diye
konuştu.
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
Standard and Poor's kredi notumuzun
yeniden indirileceğini açıkladı
( BINANIN
SAOECE
CAML/VRI
I K1RU-O»!.
'Mücadele kararlılık işi'
Devlet Bakanı Başbakan
Yardımcısı Karayalçın, başanh
çalışmalanndan dolayı polis
teşkılatını tebrik ederek başla-
dığı konuşmasında. güvenlik
gereksiniminin toplumlann en
önemli gereksinimi olduğunu
söyledi. 1984 yıhndan bugüne
kadar geçen süre içinde polisin,
terörün önlenmesindeki etkisi-
ni giderek arttırdığmı ifade
eden Karayalçın, polislere, "Te-
rörü beskyen, her üniformalıyı
hedef alan terörle mücadele ede-
ceksmiz. Düşünceyle mücadele
etmeden, terörle mücadele ede-
ceksiniz. Terörle mücadele bir
kararlılık işidir. Kararülığnnızı
göstereceğiz" diye seslendi.
Dünyada, "Yeni dünya düze-
ninde devlet terör üzerindeki gü-
cünü yitirmekte midir" tartış-
masının yapıldığı ve bazı ülke-
lerde devletin terör karşısında
zayıfladığını ifade eden Kara-
yalçın, "İnsan haklannı, laikli-
ği, laik Cumhuriyeti polise ema-
net ediyorum" dedi. Cumhur-
başkanı Sülevman Demirel.
yazılı yaptığı açıklamada, em-
niyet teşkilaünın, Türkiye'nin
demokratik meşru otoritesinin
gücü olduğunu belirterek, "Gü-
nümüzün meselesi, varlığı zorun-
lu olan güvenUk ve otoritenin de-
mokratik olup olmadığı, halkm
nzasına dayanıp dayanma-
dığıdır. Otoritenin, hukukun üs-
tünlüğüne ve halkın nzasına
aykırı olarak keyfi kuUanımı,
çağdaş dünyada kabul edilmez
bir dunımdur" dedi. Başbakan
Çiller de yazılı yaptığı açıkla-
mada, polis teşkilatını başan-
lanndan dolayı tebrik etti.
KamerGenç:
Poliskonulan
öncelikli
elealınacak
ANKARA (AA) - TBMM
Başkan Vekili Kamer Genç, gü-
venlik kuvvetlerine verilecek
maddi konulan kapsayan yasal
düzenlemelerin Meclis'te önce-
likle görüşüleceğini söyledi.
Kamer Genç. 'Polis Günü' do-
layısıyla İçişleri Bakanı Nahit
Menteşe, Emniyet Genel Mü-
dürü Mehmet Ağar ve bir grup
polisi kabul etti. Genç. kabulde
vaptığı konuşmada. güvenlik
güçlerinin, insanlann can ve
mal güvenliğini büyük bir özve-
riyle hayatlan pahasına koru-
duklannı bildirdi. Terör ve eko-
nomik sıkıntılann olduğu yer-
de. devlet güvenliğini sağlama-
nın zor olduğunu kaydeden
Genç. ancak Türk polis teşki-
latının bunun altından kalka-
cak güçte olduğunu belirtti.
İçişleri Bakanı Nahit Mente-
şe de demokrasinin en büyük
müessesesinin Meclis olduğu-
nu, Meclis'in demokrasiyi tem-
sil ettiğini söyledi. Güvenlik
güçlerinin her türlü hürriyetin
koruyucusu olduğunu belirtti.
DYP'li Oral, istikrarpaketinin neden gerekli olduğunu açıkladı:
Vergiııinfaizegitmesiııi önledik
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Eski
Maliye Bakaru ve DYP Genel Başkan
Yardımcısı Sümer Oral, istikrar paketini
uygulamanın gerekliliğini savunarak. "Bu
önlemleri almasaydık. halktan topladığı-
mız vergilerin tümü faize giderdi" dedi.
Oral, istikrar paketini hanrlayan koşulla-
nn 1986'dan bugüne uzanan bir süreçte
oluştuğunu vurgularken,
Maliye Bakanı olduğu dö-
nemde bu önlemlere "mevcut
önlemlerin yeterli olacağı dii-
şüncesiyle" başvurulmadığını
söyledi. Sümer Oral, dün dü-
zenlediği basın toplantısında,
hükümetin aldığı ekonomik istikrar pa-
ketinin gerekçelerini açıkladı. Oral. 1986'-
dan itibaren. devlet harcamalannın. sağ-
lam gelir kaynaklanyla. vergilerle karşı-
lanma oranmın gerilemeye başladığını be-
lirterek, "Aşırı borçlanmanın beraberinde
getirdiği büyük faiz yükü, bütçelerin ve
ekonomilerin taşıyabileceği sınırları fazlası
ile aşmtştır" dedi. İstikrar paketi ile halk-
tan fedakârlık istendiğini vurgulayan Oral.
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tedbirler bugün uygulamaya konul-
mazsa, yarın çok daha ağır fedakârlığa kat-
lanmak durumunda kalacağımız ktışkusuz-
dur. Tedbirler ancak zamanında alınırsa
yararlı olur. Halkımızdan istenen bu
ral,'Halkımızdan istenen
cektir. Yapılmak istenen işte budnr."
Oral, bir gazetecinin, "Bu sonınlar
1986'dan itibaren birikmeye başladıysa,
Demirel döneminde neden önlem alın-
madı" şeklindeki sonısuna, "87,88,89"da
da alınabilirdi. Bu hükümetlerin tercihi de
olabilir. Ama benim Maliye Bakanlığım
döneminde, mevcut önlemlerle bu sorunun
üstesinden gelinebileceği bek-
lentisi vardı" karşılığını verdi.
. . Oral, bu konudaki diğer soru-
fedakarllk, tOplUmUn her keSimine 'ara "Şu anda gündemde Demi-
eşit ve adil biçimde dağıtılacaktır'dedi.
fedakârlık, toplumun her kesimine eşit ve
adil bir biçimde dağıtılacaktır. İstikrar pa-
keti ile bir yandan devletin sağlam gelir
kaynakları arttırılacak, diğer yandan dev-
letin harcamalan kısılacaktir. Devletin
kaynakları her kuruşuna kadar yerli yerine
harcanacaktır. Böylece devlet, daha az
borçlanmış olacak >e daha az faiz ödeye-
Ş g
rel hükümetinin kararlan değil,
geçen pazartesi günü alınan ka-
rarlar >ar. İsterseniz o konulan
başka zaman konuşalım" diyerek. yanıt
\ennekten kaçındı.
Standard and Poor's şirketi yetkilileri-
nin. alınan önlemleri yetersiz bulduğunun
anımsatılması üzerine de Oral. "Henüz,
paketi incelemişdeğiller. De\ letin üst düzey
yöneticilerinin \\ashington ziy aretinde, pa-
keti anlatma imkanı bulunacaktır" dedi.
Seçimlerdeenbaşanh
sonucuKeçedleraldı
ANKARA (UBA)-Yerel
seçimlerdemilİetvekiUeri
arasmda en başanlı sonucu,
Konya MiDetvekili Mehmet
Keçedler aldı. Refah
Partisi'ninen yüksek oyu
aldığı Konya*da Keçeciier'in
seçmeneyöneük propaganda
çahşmast sonucu
1991 yılmda il genel meclisi
sonuçlanna göre 3. paıti
konumunda olan ANAP, son
yerel secimde 2. oldu.
Keçecüer, UBA muhabirine
yaptığı açıklamada 1991
yüında ANAP'm
Konya'da yüzde î9 olan oy
oranınm 27 Marf ta
yüzde 22'ye yükseldiğini
söyfcdi. Keçecüer'in verdiği
bilgiye göre, daha önce
Konya'nm sadece 5 ilçe
belediye başkarüığmı kazanan
ANAP. sonsecimdeilçe
belediye başkanltklanrun
sayısını 12'yeçıkardı. Yerel
secimde Konya böigesinde
ANAP28beldede
belediye başkanhğı secimini
kazandı. Keçecüer,
"ANAFta teşkilattan sorumlu
gend başkan yanJımcriığına
getirileceğiniz
söyleniyor. Budoğru mu"
sorusunuise
"Böyle bir teklif abmşdeğiiim.
Ama, pardımn vereceği her
gömi
yürötmeye hazmm" diye
yanıtladı.
Kırathoğiu'ndan
çağnsı
ANKARA (UBA) - Mületvekillerinin birer aylık maaşlannı
Hazineye bağışlamalannın yeterli olmadığını savunan DYP
Genel Başkan Yardunası Esat Kıratlıoğlu. bankalar. sanayici-
ler, işadamlan ve tüccarlann da aynı özveriyi göstermesı gerek-
tiğini bdirtti.
Kıratlıoğlu. milletvekillerinin birer maaşlannı Hazineye
bağışlamalannı memnuniyetle karşıladıklannı ancak, sorunun
bununia çözülemeyeceğini belirtti. asıl bağışta bulunması gere-
kenlerin bankalar olduğunu ifade eden Kırathoğlu. "Arkadaş-
larımız güzel bir davranış sergiliyor. Ancak, hepsi birer maaş-
lartnı bağışiasalar bile toplanan para 7-8 milyar lira eder" dedi.
KıratJıoğlu, daha sonra şunlan söyledi:
"Herkes gözünü miOervekiiinin maaşma dikmiş, Bağışîasın'
diyor. Hepsi bağışiasa da yeterli olmaz. Bankalar ka/ançlarmın
yüzde 10'unu vergi olarak ödüyor.
Geriye kalan yüzde 90*ı kar, büyük sanayicikr ve işadam-
larmm da bağışta bulunması gerekir. Herkesin atman istikrar
tedbirlerine destek obnası gerekir. Başta bankalar, işadamlan,
sanayicikr ve tüccarlar obnak üzere herkesi bağış yapmaya
çağınyonım."
POLİTİKA GÜISLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Şeriat Provası...
Binlerce insan Taksim Alanı'nı dolduruyor...
Ellerinde Refah Partisi ve MHP bayraklarıyla insanlar
tekbir getiriyor. Ellerinde yeşil bayraklar bulunan sarıklı
ve takkeli gruplar bağırıyor:
"Muhammedin ordusu kafirlerin korkusu"
Günlerden 10 Nisan 1994 Pazar...
Anayasadan "Devletin dini İslamdır ifadesi"nin çıka-
rılmasının yıldönümü...
Birkaç saat önce aynı alanda yaklaşık 400-500 kişilik
bir topluluk bugünü kutlamak için Taksim'deydi.
Saat 15.00 ve Taksim Alanı'nda binlerce insan var...
Istiklal Marşı okunmaya başlanıyor...
Ama topluluğun büyük bir bölümü yine tekbir getire-
rek Istiklal Marşı'nın okunmasını engellemek istiyor...
Niçin toplandı bu insanlar, amaçları ne?
Görünürde Bosna'da yaşanan insanlık dışı ugulama-
ları, Sırpların kimyasal silah kullanarak yüzlerce Müslü-
manı öldürmeleri kınanıyor.
Ama amaçları o değil. Amaçları apaçık ortada...
Bir gece önce TGRT Bosna'da Sırpların kimyasal si-
lah kullanarak Müslümanları acımasızca öldürdüklerini
duyurmuş ve şöyle seslenmişti:
"Yarın Taksim Alanı'nda toplanalım..."
Aynı gün Istanbul, Ankara ve izmir'de ellerinde yeşil
bayraklar bulunan topluluklar gösterilere başlıyor. Iz-
mir'deki göâteriler sönük geçiyor. Istanbul ve Ankara'da
ise topluluklar apaçık şeriatçı özlemlerini gideriyor. Istan-
bul ve Ankara'da dün yaşanan olayların ayrıntiı haber-
lerini ve izlenimlerini diğer sayfalarda bulacaksınız. Biz,
size bu olayın neden 10 nisan pazar gününe rastladığını
anlatmaya çalışacağız.
Istanbul Taksim ve Ankara Kızılay alanlarında dün ya-
şananlarTürkiye'de "şeriatçıların"nedenli organizeol-
duklarının en somut örneğidir. Kim ne derse desin, şeri-
at özlemcileri dün Taksim'de ve Kızılay'da "Bosna katli-
amına" değil, Türkiye'deki "laik devlete" karşı gövde
gösterisi yapmışlardır.
Bir elinde silah, bir elinde Arapça yazılı yeşil bayrak
ve çocukla "şeriat düzenini" övenler içlerine bir türlü
sindiremedikleri "demokrasiyi" kalkan olarak kullan-
mışlardır.
Dün Taksim ve Kızılay'da düzenlenen mitingler izin-
sizdir. Şeriat özlemcilerinin yasa tanımazlığı, burada bir
kez daha açık seçik kanıtlanmıştır.
Taksim'de gazetecilere "kafirler" diyerek saldıran,
oradan gruplar halinde Edirnekapı ve Haliç Köprüsü
üzerinden Fener Patrikhanesi'ne gidenlerin amaçları
bellidir. Zaten polis telsizlerinden yapılan konuşmalar
da bunu göstermiştir...
Telsiz konuşmaları şöyleydi:
"Haliç Köprüsü 'nü tutun..."
"Tuttuk... Tuttuk..."
"Bütün dünyaya rezil olacağız. Bunların amacı baş-
ka..."
Zaman zaman silah sesleri duyuluyordu...
"Amerikan Konsolosluğu'na doğru yürüyorlar..."
"Dikkatli olun, panzerler oraya gitsin..."
Topluluk tepki gösteriyordu:
"Kahrolsun laikler..."
TGRT canlı yayın yapıyordu. Kızılay'da bir insan mş-.(
keti yakılıyordu. Bir adam elinde sopayla yanan makete
vuruyordu:
"Allahü ekber... Allahü ekber..."
Bu bir Bosna'daki vahşeti kınama mitingi değildi...
Neydi?
Bir şeriat provası...
TGRT işaret veriyor, insanlar alanlarda toplanıyor-
du...
Evet, devlet nerede?
Türkiye'de tüm çağdaş ve laik insanlara, sosyalistle-
re, sosyal demokratlara şu günlerde önemli görevler
düşüyor.
Eğer dün Taksim'de ve Kızılay'da yaşananları gör-
düyseniz ya da izlediyseniz "Kara tehlikenin" bir ahta-
pot gibi Türkiye'yi kucakladığına tanık olmuşsunuzdur.
Türkiye'de gün gün örgütlenen "Kara tehlikenin"tıpkı
bir ahtapot gibi sardığı görülüyor. Sarıklı, fesli, takkeli
toplulukların ' Şeriat isteriz"çığlıkları bir özel televizyo-
nun çağrısıyla duyuluyor.
Sakın ola ki bu olaylardan korkmayın ve yılmayın...
Dün onları Taksim ve Kızılay'da gördük ve izledik.
Amaçlarının ne olduğu ortadaydı.
Şirnd1
- siyasi parti liderleri bu olayı nasıl değerlendire-
cek çok merak ediyoruz. Başbakan Tansu Çiller ne di-
yecek bekliyoruz.
"Kara tehlike" giderek büyüyor. Alanları dolduruyor
onlar. Alanlarda bağırıyorlar:
"Şeriat isteriz..."
Sonra yürüyorlar. Polis dağıtmak için çaba harcıyor
ama dağıtamıyor...
Ellerinde Arapça yeşil bayraklarla yürüyorlar:
"Kahrolsun laik diktatörlük..."
Bu bir şeriat provasıydı. Bu laik Türkiye Cumhuriyeti'-
ne karşı bir başkaldırıydı. Çünkü 10 nisan, anayasadan
"Devletin dini İslamdır" ifadesinin kaldırılışının yıldönü-
müydü.
Nasıl mı?
Bosna katliamını protesto maskesiyle...
Özel radyo ve televizyon yasasını savsaklamanın
kendi yararlarına olacağını uman Başbakan Çiller aca-
ba TGRT'nin bu tehlikeli ve ülke bütünlüğünü örseleyen
tutumu karşısında ne yapacak?
Erbakan:
Çiller, protesto için
Amerika'ya gitmesin
ANKARA (UBA) - RP Genel
Başkanı Necmettin Erbakan,
Sırplann Gorajde'de
gerçekleştirdikleri katliamı
protesto etmek için Başbakan
Tansu Çiller'in ABD gezisini
iptal etmesini istedi.
Kendılerine özel kanallardan
ulaşan bilgilere göre.
Gorajde'de 5 bin kişinin şehit
olduğunu öne süren Erbakan.
Gorajde katliammın Batı'nın
Müslümanlan yok etme
planının bir parçası olduğunu
savundu. Bu konuda Batılılara
söylenecek bir söz olmadığını
vurgulayan Erbakan. "Bu '
katliamın sorumlusu
Türkiye'deki yönetimdir" dedi.
İran Dışişleri Bakanı
Velayeti'nin iki gün önce
Gorajde'de bir katliam
gerçekleştirileceğini
duyurduğunu haurlatan
Erbakan, "Bizim dışişleri
bakanınuz hala teyit
edemediğini soylüyor. Bu
katliamın sorumlusu bunlardır"
di>e konuştu. RPgrup
başkan\ ekillerinin TBMM
Genel Kurulu'nu olağanüstü
toplantıya çağırdığını ve genel
kurulun yann toplanmasını
bekledikîerini kaydeden
Erbakan şunlan söv ledi:
"Türkiye derhal Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi ve
İslam konferası'nı toplantıya
çağırmalıdır. İslam
Konferansı'nda. Bosna'ya
müdahale yönünde bir karar
çıkartılması için çaba sarf
etmelidir. Hükümet yetkilileri
kararlı davranmalı ve
NATO'nun emrinde bulunan
Turgut Reis fırkateynini derhal
geri çekmelidir. NATO'nun
Sırpları bombalaması
sağlanmay a çalışümalıdır.
Hepsinden önemlisi Başbakan,
ABDŞe yapacağı seyahati
hemen iptal etmeiidir."