Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: ÖzgenAcar • Genel Ya> ın
Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Gcncl Y'aşın
Danışmanı: Orhan Erinç •Yazıışlen Müdürleri:
fbrahim YıMız, Dinç Tayanç (SorumIu).#Haber
Merkezi Müdürü: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Aü Acar ^Dış Haberler: Er-
gun Balcı • Ekonomi: Abdurrahman Yıldırım •
Istıhbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mefamet
Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdül-
kadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah YazKi
Ankara Temsilcisi: Ylustafa Balbav #Haber Müdürü: Doğan AJtın AtatürkBul-
van No:125.Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344. Fax.
4195027 • İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H.Ziya Blv. [352 S.2 3 Tel:4411220
Telex: 52359. Fax: 4419117 »Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd. 119 S.
So: 1 Kat: 1. Tei: 352255O-35226OI-3522492, Telex: 62155. Fax: 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erkut #Koordinatör:
Ahmet Konıtean • Muhasetfc. Bülenl Yenef
• İdare: Hüseyin Gürer • fşletme: önder Çetik
• Bilgı-lslem: Nail Inal • Bılgısayar Sısurn:
Mürüvet Çiler •Reklam: Reha Isıtman
YıymlaymiTe Basac Venı G ü n Haber \jansı. Basın vc Yavıncılık A Ş.
Türkocağı Cad 39 41 CağaJoğlu 34334 Ist. PK 246 (stanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat)Tele\ 22246. FJ\-II) 2I215HS595 11MSAM994 Imsak:4.55 Güneş:6.25 Oğle: 13.12 Ikindi: 16.50 Aksam: 19.46 Yatsı:2l.lO
İşci çıkanlmasma
tepki
• ERZLRUM(AA)-
Erzurum'un bazj ilçe
belediyelerinde. işçilerin jşten
çıkanlmalanna Belediye-lş
Sendikası'nca tepki
gösterildi. Belediyeİş
Erzurum Şube Başkanı
Murat Suluoğlu, yaptığı
yazılı açıklamada, Pasinlerve
Köprüköy ilçelerinde yeni
seçilen belediye
başkanlannın. kendilerine oy
vermedikleri gerekçesiyle
işçileri işten çıkardıklanm.
bunun da demokrasi anlayışı
ve iş banşına ters düştüğunü
belirtti. Belediye
başkanlannı protesto
ettiklerini belirten Suluoğlu,
"Söz konusu belediyelerdeiş
banşının bozulmasından
bizler sorumlu değiliz. Bunu
kamuoyu veyetkililere
açıkça ifade ediyoruz" dedi.
DT,yeniseçJme
hazırlanfyor
• ANKARA (AA) - Devlet
Tiyatrolan çalışanlan, sanat
yönetmeni (tiyatro
müdürleri) ve teknik
temsilcisini belırlemek üzere
yeni btrseçime hazırlanıyor.
Devlet Tiyatrolan'nda.
çalışan personefin önerisi
doğrultusunda önümüzdeki
günlerde yeni sanat
yönetmeni (tiyatro
müdürleri) ve teknik temsilci
için seçim yapılacağı
bildirildi.
1995,'Avrupa
Doğa Konuma Yrtr7
• İZM İR (AA) - Türkıye'nin
de üyesi olduğu ve geçen
yıllarda dönem başkanlığı
yaptığı Avrupa Konseyi
Çevre Merkezi 'Naturopa'.
I995yılını "Avrupa Doğa
Koruma Yılı" ilan etti. Genel
yönetmenliğini Hayo
Hoekstra'nın yaptığı
Naturopa'nın yayımladığı
Nevvsletter'in son sayısında.
bu karara ilişkin olarak ön
biJgilereyerverildi.
Naturopa Nevvstietter'in
Ingilizcc basımında yeralan
açıklamada. 1995 Avrupa
Doğa Koruma Yılı için
belirlenen slogana yer
venliyor. "Geleceğe Bak.
Doğayı Koru" sloganı ile
yürütülecek olan çalışmalar
için simge olarak. "çengelli bir
iğneyle ortadan tutturulmuş
ikiye bölünmüş biryaprak'
secildi.
20 plaj 'mavi
baynak' adayı
• MLĞLA(LBA)-Muğla
kryılanndaki20plaj, 1994
turizm sezonu öncesinde,
"mavi bayrak" için aday
gösterildi. Çekildiği yerde
deniz suyunun temizliğjni ve
altyapı lesislerinin tam
olduğunu ifade eden "mavi
bayrak'. Avrupa Çevre
Eğitim Vakfı'nca bir yıl süre
ile veriliyor. Muğla Valisi
Leyla Aytaman'dan alınan
bilgiye göre. Avrupa Çevre
Eğitim Vakfı'nın yapacağı
değerlendirmeden sonra
'mavi bayrak" çekilebilecek
olan projeler şunlar:
"Fethiye'de Çalış, Ölüdeniz,
Küçükkargı, Marmaris'te
Turunç Halk Plajı. fçmeier,
Bodrum'da Turgut Reis,
Bites, Torba. Ayarlar,
Gündoğan. Güvercinlik,
Ortakent. Gümüşlük.
Ak-Tur, Datça'da Halk
Plajı. Ortaca'da Sangerme,
İztuzu. Köyceğiz'de
Akıncılık Plajlan
TV,konuşmayı
unutturuyop
• KONYA(AA)-Son
yıllarda kitap okuma yerine
televizyon izlemenin daha çok
tercih edildiği. sürekü
teleNizyon izlemenin degûzel
konuşmayı unutturduğu
bildirildi. Selçuk Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Öğretim
Cyesi Doç.Dr. Savaş
Büyükkaragöz yaptığı
açıklamada. orta ve yüksek
öğrenim gençliğinin yeterli
Türkçe bilgisine sahip
olmadığını. kelime
dağarcığının zayıf kaldığını
belirterek. yeni neslin
televizy onun esiri olmaktan
kurtanlması için çalışmalar
yapılması gerektiğini kaydetti.
Fitzgerald'miki
bacağı kesilmrş
• PARİS (AA) - Ünlü zenci
caz şarkıcısı Ella
Fitzgerald'ın bir yıl önce
geçirdiği birameliyatta iki
bacağının kesildiği
doğrulandı. 76 yaşında olan
Fitzgerald'ın halen
Kaliforniya'da yaşadığı ve
sıkatlığına rağmen şarkı
öylemeye devam ettiği
bildirildi.
Çevrecitavra seçmenonayı
Muğla ve yöresinde, bugüne dek termik santrallara karşı çıkan, doğal ve tarihi çevrenin
korunması doğrultusunda mücadele eden belediye başkanlarının hepsi seçimi kazandı.
j\7rmf\7rivD I ı J
ö d ü n s ü z
<&
h
S
ma
yürüten Bel
özcANözGüR I Cevreclkuruluslorınlsteğiyerinegetirlldl ^ t ™ ^ ^ ' "MUĞLA - Muğla'da çevreci
başkanlann hepsi seçimi ka-
zandı. Gökova Termik Santra-
Iına karşı. santralm temeli atıl-
madan önce Türkevleri Köyü'-
nde ilk mücadeleyi başlatan
köylülerin önderi Mustafa Çer-
çi, santraldan yana olan muh-
tar Mustafa öztürk'e karşı seçi-
mi kazandı. Çerçi, çevreci muh-
tar olarak çevreci başkanlann
yanındayeraldı.
Çevre ve Muğla denilince ak-
la ilk gelenler, Fethiye'de Kaya-
köy. bacalan ile ünlü sivil mi-
marlık örneği tarihi Muğla ev-
leri. Yatağan'da ve Milas-
ören'de termik santrallar olu-
yor.
Yıllardır, termik santrallara
karşı ve tarihi Muğla evlerinin
yaşatılması ve Kayaköy'ün res-
tore edilerek "Türk-Yunan
dostluk köyü"ne dönüştürül-
mesi için Fethiye'de Özer Ol-
gun, Muğla'da Orhan Çakır.
Yatağan'da Sadi Özcan, Oren'-
de Kazım Turan hep çe\ reciler
ile dayanışma içinde oldular.
Zaman zaman da mücadeleye
öncülük yaptılar.
Çevreci belediye başkanla-
nndan Fethiye Belediye Başka-
nı Özer Olgun. seçimi kazana-
mayan tek çevreci başkan oldu.
O da seçimi çevreci olduğu için
kaybetmedi.
DYP'nin kalesi olan iki bin
seçmenli Patlangıç Köyü'nün
geçen yıl, belediyenin ve Fethi-
yelilerin karşı çıkmasma karşın
Fethiye'ye mahalle yapılması.
Olgun'un seçimi kaybetmesine
neden oldu.
İnşaat Mühendisi olan Özer
Olgun, seçimi kaybettiği için
değjl. Fethiye ve Kayaköyü için
üzüldüğünü belirtirken "Tabıi
bu demek değil ki. bir kenara çe-
kiJip oruracağız. Fethiye Doğayı
ve Insanları Koruma Derneği-
mü var. Bu derneğiıniz ve Mi-
marlar Odası İstanbul Şubesi ile
dayanışma içinde Kayaköy'ün
kurtanlması mücadelemizi sür-
dürecegiz. Aynca belediyenin
konımaya aykm ,çalışmalan
olursa eibctte ki muhaleferimizi
yapacağız. Eğer bu alanda baş-
İamış çalışmalar sürdürülürse.
ÇevreBakanlığı 'Gönüllü
KuruluşlarŞubesi'kurdu
ÜMtTOTAN
İZMİR- Çevre Bakanlığı, gönüllü kuruluş-
lann istemine uyarak. "Gönüllü Kuruluşlar Şu-
besi"ni kurdu. Şubenin kurulması çevreciler
tarafından olumlu bulunurken. Çeşme Top-
Iantısı'nda imzalanan bildirinin 13. maddesin-
deki "Gezegenimizde termik ve nükleer santral
istemediğimiz bilinmeüdir" tümcesınin. Çevre
Bakanlığı açıklamasında yer almaması büyük
tepki yarattı. Yeşiller ve gönüllü kuruluşlar.
Yatağan olaylannın yaşandığı bir ortamda bu
lümcenin yok edilmesinin anlamlı olduğunu
belirterek. "Bakanlık, gönüllü kuruluşları ken-
di senaryolanna alet
ermek için mi bu şu-
beyi kurdu" diye sor-
dular. Çevre Ba-
kanlığı'nın 11-12 şu-
battarihlerindeÇeş-
me'de gerçekleştir-
diği "Gönüllö Kunı-
fuşlarla İşbirliği Top-
Jantısı", baa olumiu
gelişmeleri gündeme
getirirken. termik ve
nükleer santrallarla
ilgili olumsuzluk bü-
yük tepki topluyor. Çeşme toplantısma katı-
lan 96 gönüllü kuruluş. 16 maddeden oluşan
birsonuç bildirgesi yayımlamıştı. Bu bildirge-
nin 10. maddesinde yer alan. "Çevre Bakanlığı
bünyesinde gonüflü ve çevre örgütleri birimi
oluşturulmalı" önerisi. Çevre Bakanlığfnca
olumlu bulundu. Çevre Bakanlığı, Çevre Eği-
timi ve Yayın Dairesi Başkan Vekili Ümit Ya-
şar Göziim. bünyelerinde Gönüllü Kuruluşlar
Şubesi oluşturulduğunu tüm ilgili kuruluşlara
yazılı açıklamayla bildirdi. Ümit Yaşar Gö-
züm. 2. Çe\re Şurası'nda Çevre Bakanı Rıza
Akçalı'nın da imzaladığı Çevre Andı ve Çeşme
loplantısmda kaleme alınan 16 maddelik so-
nuç bildirgesini de gönüllü kuruluşlara gön-
derdi. Yeşiller ve gönüilü kuruluşlar. bakanlık
ubenin kurulması çevreaîerce
olumlukarşıJanırken,
Çeşme'de yapıîan toplantıda
imzalanan çevre bildirisinin termik
ve nüJdeer santrallarla ilgili
maddesinin Bakanlık açıklamastnda
yeralmaması tepki yarattı.
bünyesinde bir şube oluşturulmasını olumlu
karşılarken. Çeşme toplantısındaki sonuç bil-
dirgesinin 13. maddesindeki bir tümcenin
"yok edilmesini"eleştirdiler. 13 şubat tarihli
gazetelerin bir çoğuna da yansıdığı gibi Gö-
nüllü Kuruluşlarla îşbirliği Toplantısı Sonuç
Bildirgesi'nin 13. maddesi aynen şöyleydi:
"L lusal enerji politikaları yeniden gözden geçi-
rilerek çevreye uyumiu hale getirilmelidir. Ge-
zegenimizde termik ve nükleer santral istemedi-
ğimiz bilinmelidir"
Ancak Çevre Bakanlığj'nın gönüllü kuru-
luşlara gönderdiği bildirgenin tüm maddeleri
aynen korunurken. yalnızca termik ve nükleer
santrallarla ilgili
tümcenin kaldırı-
trtmsını "anlamlı"-
rak yorumlayan S.
O.SAkdenizBürosu
Sözcüsü Yusuf Barış
şunlan söyledi:
"Tam da Yatağan'Ia
ilgili olayların ya-
şandığı ve Akkuyu
ihalesinin sonuçlan-
masının gündemde
olduğu günlerde bu
tümcenin yok edil-
mesi bilinçüdir. Çevre Bakanlığı, bu maddeyi
yok edeceğine Yatağan'daki işçilere sahip
çıkmalıvdı. Yatağan'da büyük bir oyun oy-
nanmıştır. "
Yusuf Banş, Çevre BakanlığTnın 13. madde-
yi değıştırerek gönüllü kuruiuşlan oyuna gelir-
mek istedığini vurgulayarak şöyle konuştu: "Bu-
giin Türkiye'de »öniillü kuruluşların esas görevi
>e de gönüllü kuruluş olmanın anlamı, hükümet-
lerin termik ve nükleer santral programlarına
karşı çıkmaktır. Çevre Bakanlığı, gönüllü kuru-
luşlarla işbirliği şubesini, gönüllü kuruiuşlan ken-
di senaryolanna alet ermek için mi açtı? Dürüst
olntak lazım. Türkiye'deki gönülfü kuruluşlann
Türkiye'nin doğasına, Çevre Bakanlığı'na da
rağmen sahip çıkacakfarına inanıyoruz. ."
bunun da destekçisi oluruz" de-
di.
Türkiye'de taşınmazlann ko-
ruma altına almması hep bele-
diye başkanlannın baş ağnsı ol-
muştur. Çoğu kez de belediye ruyacağım" diye seçim kam-
başkanlan bu yönde ödün vcr- panyası yüriiten adaylann se-
miştir. Bu alanda ödünverilme- çim kazanması geleneği bozul-
yen tek şehir Muğla. Muğla'da madı. Geçen beş yıl da tarihi
21 yı!dır"Ben tarihi yapılarıko- Muğla evlerinin korunmasında
ödünsüz çalışma yürüten Bele-
y Başkanı Orhan Çakır so-
rulanmızı yanıtlarken şöyle
dedi:
"Seçim kampanyasında.
"Muğla korunmaya devam edi-
lecektir' diyen sadece ben olma-
dım. Diğer partilerin adayları da
korumacı olmak zorunda kaldı-
lar. Ancak korumacılıkta kimin
içten olduğu biüniyor. O nedenle
Muğla'da 21 yıllık gelenek bo-
zulmadı. Bundan böyle Muğla'-
nın eski tarihi kent dokusu da
bozulmayacak. Muğla'yı kentli
kimliği ve bilincini kazanmış
hemşerilerimiz ile birlikte koru-
maya devam edeceğiz."
Muğla'da. çevreci başkanlar-
dan Yatağan Belediye Başkanı
Sadi Özcan'ın seçimi kazanma-
sı sürpriz olarak karşılandı.
Çünkü seçimlerden beş gün ön-
ce Yatağan Termik Santralı ka-
patılmıştı \e kentte yaşayan
yaklaşık beş bin termik ve ma-
den işçisi. bundan SHP'yi so-
rumlu tutuyordu. Dolayısıyla.
faturanın Belediye Başkanı Sa-
di Özcan'a kesilmesi bekleni-
yordu. Özcan. seçimi kazana-
rak termik santral konusunda-
ki tutumlannın onay aldığını
söyledi.
Bölgede en zorlu seçim geçi-
ren Ören Belediye Başkanı
Kazım Turan oldu. Karşısın-
daki DYP'li adayın. Örenlilere.
"Santral çalışınca hepiniz iş sa-
hibi olaeaksınız" \ aadi işe yara-
madı. Başkan Turan, "Santrala
hayır" diye diye seçimi aldı. Se-
çimle. termik santralın bir an-
lamda oyiandığını belirten Baş-
kan Turan şöyle dedi:
"Seçimi yiizde 51 ile kazan-
dını. Bu, Örenliler santralı iste-
miyor demektir. Bir anlamda,
haİkoylaması yapılmış oldu.
Örenliler çıkarlannın nerede ol-
duğunu biliyorlar. Örenlilerin
geleceği turi/mde turizmin gele-
ceği ise çevrenin ve tarihi değer-
lerin korunmasına bağlı. Göko-
va Termik Santralı'nın üretime
geçmemesi için ne gerekiyorsa
yapmaya devam edeceğiz. L'ste-
İik bu defa Türkevleri KÖyü de
yeniden bizim yanımızda yer al-
dı. Türkevleri muhtan ile birlik-
te kamuyonu yanımızda rutma-
ya devam edeceğiz."
Başbakanlığa
Gölbaşı'nda
havuzlutesis
• Ihracatçı Birlikleri ile
imzalanan protokolle, bu
kuruluşun Gölbaşı'ndaki
havuzlu tesisi ücretsiz olarak
Başbakanlığın kullanımına
verildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakanhk. Orta
Anadolu İhracatçı Birlikleri
ile bir protokol imzalayarak.
Gölbaşf nda birliklere ait bu-
lunan havuzlu tesisin "sürek-
li" kullanım hakkını aldı. Pro-
tokol. tesisle birlikte İhracatçı
Birlikleri'nin kadrosundaki
10 personeli de Başbakanlık
hizmetine veriyor. buna
karşıhk "işletme masraflan"-
nın Başbakanlık tarafından
üstlenilmesini hükme bağlı-
yor.
Başbakanlığın tesisi kullan-
ma süresine herhangi bir sınır
getirmeyen protokol. Başba-
kanlık Müsteşar Yardımcısı
Arman Süar ile Orta Anadolu
İhracatçı Birlikleri Yönetim
Kurulu Başkanı tlhan Yar-
gan'ın imzalannı taşıyor.
Başbakan Tansu Çiller'in
çoğunlukla "dinlenme" amacıy-
la kullandığı tesiste bir kapalı.
diğeri açık iki yüzme haviizu
bulunuyor. Kapalı ve açık tenis
kortlan, basketbol. voleybol
sahalan ile aletüjimnasük salo-
nu da olan tesisin 70 kişiye hiz-
met verebiJecek birmutfağı var.
Gölbaşı'nda, Mogan Gölü kj-
yısında inşa edilmış olan tesise.
gölden ve karadan ulaşım ola-
nağı "çok kKrtlı" olduğu
için. Başbakan Çiller'in bura-
yı özellikle "rahatsız edilme-
den çalışmak istediği zaman-
larda" rahatça kullanabildiği-
ne dikkat çekiliyor.
Tesise sık girip çıkan kimi
bürokratlar ise. Başbakan
Çiller'in eşi özer Çiller ile
küçük oğlu Berk ÇUlerin te-
sisten daha fazla yararlandık-
lannı belirterek, "Gerek Özer
bey, gerekse küçük Berk sporu
çok sevıyorlar, tesiste yaz-kış
yüzme, tenis oynama, aletli
jimnastik yapma imkanlan
ohryor"dediler.
Tesisin en önemli sorunu-
nun ise, "susuzluk" olduğu be-
lirtiliyor. Başbakanlık yetkili-
leri, 2 kilometre uzaklıktan te-
sise boru döşenmesi işinin
"prognuna aJmdığını", proje-
nin bir an önce gerçekleştiril-
mesine çalışıldığını söylediler.
Binlerce Boşnak, Türk ve Almanın ortak protestosu
Federal Almanya'nın başkenti Bonn'da, binlerce
Bosna-Hersekli mültcci. ülkelerindeki savaşın ikinci
vıldönümü ncdeniyle bir gösteri diizenledi. İçlcrindc. çok
sayıda Türk ve Almanın da mılunduğu göstericiler, "Bosna
yanıyor, Bosna kanıyor", "BM derhal göreve"" diye slogan
âttılâr. (Telefoto: AP ROBERTO PFEFL)
TüYAP Ankara Kitap Fuarı'nda 'laiklik ve cağdaşlasma' paneli
'Şeıiatçılardemokrasiyikıdkunyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof
Dr. Toktamış Ateş. laik düzeni yıkmak is-
teyenlerin. laikliğin temeli olan demokra-
siye sığmdıklannı belirterek. "Laikliği
yıkmak isteyenler. dış ülkelerden gelen
kaynaklarla palazlanıvorlar" dedi.
Birinci TÜ YAP Ankara Kitap Fuan et-
kinlikleri çerçevesinde. "laiklik ve çağdaş-
laşma" konulu birpane] yapıldı. Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Öz-
den'in de dinleyici olarak kat/ldığı panel.
oldukça kalabalık bir topluluk tarafından
izlendi. Panele konuşmacı olarak katılan
gazetemiz yazarlanndan Prof. Dr. Ateş.
laikliğin, demokrasinin temel şartlanndan
biri olduğunu belirterek. "Laiklik, demok-
ratik, hür ve eşit, mülkiyetçi, seçme seçilme
hakkı olan, baskı altında bulunmayan top-
iumJarda buiunabUir" dedi.
Dış kaynakiar
Demokrasinin yukardan inme getirile-
meyeceğini dikkat çeken Ateş. Cumhuri-
yet'in kuruluşunda Mustafa Kemal \e
arkadaşlannın. demokrasiyi değil; de-
mokrasiyi oluşturacak şartları getirdikle-
rinı anlatarak. "Türkiye'nin az gelişmiş ve
Müslüman bir ülke olmasma karşın. halen
demokrasi ile yönetilebilmesinin en önemli
nedeni, işte bu şartlann oluşturulmasıdır"
dedi. Şeriatla yönetilen ülkelerde. baştaki
insanları rahatsız eden en önemli nedenin
Türkiye'nin yüzde 95'inin Müslüman ol-
masına karşın laık ve demokratik bir dü-
zçnle yönetilmesi olduğunu anlatan Ateş.
"İşte bu yüzden, bu ülkeler Türkiye'deki la-
ikliğin yıkıimasını istiyoriar. Türkiye'de
laikliği yıkmak isteyenler de işte bu dış ül-
kelerden gelen kaynaklarla palazlanıvor-
lar" dedi.
Panelde yönetici olarak bulunan Prof.
Dr.Şerafettin Turan da anayasada laikli-
ğin tanımında, dinin devletin yönetimine
ve siyasete alet edilmemesi şeklinde yazıl-
dığını hatırlatarak, "Anayasaya karşın,
din politikaya alet ediliyor. TBMM'de bu-
lunan bir parti, "Laikler. İslamın kurallan-
na uymayanlar Müslüman değildirler'
şeklinde propaganda yapıyor" dedi. Tu-
ran. bu partilerin. İslamda zorlama olma-
dığını. Allah ile kul arasına kimsenin gire-
meyeceğini söyledikleri halde. parti pro-
pagandası yaparken laiklerin Müslüman
olmadıklannı söylcdiklerini ve toplum
üzerinde baskı kurmak istediklerini söyle-
di.
Toplumumuzla bağdaşmıyor
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
kurucusu Prof. Dr.Türkan Say lan panelde
yaptığı konuşmada. gazetemizdeyayımla-
nan. "Türkler nasıl Müslümanlaştırıldı"
başlıklı diziyi anımsatarak Müslümanlı-
ğın Arap ülkelerinin şartlanna göre geldi-
ğini ve hükümlerinin de bu toplumun
özelliklerine göre belirlendiğini söyledi.
Türk toplumunun kadın ve erkeğin eşit
yönetiminde yaşadığını, Müslümanlığın
ilkelerinin Türklere zorla kabul ettirildiği-
ni belirten Sayian. "Bu nedenle bizler hala
laikliği savunuyoruz ve yıimıyonız. Şeriat
ilkeleri Türk toplumunun geçmişiyle bağ-
daşmıyor" dedi.
Türk Tabipleri Birliği raporuna gör
terör halk sağbğını olumsuz etkiledi
Güneydoğu'da
sağhksovımhuı
hzJabüyüyor• Birgruphekimin bölgede yaptığı inceieme
sonunda hazırlanan raporda, bölgedeki sağlık
sorunlannın "ciddi' boyutlara ulaştığı ve sağlık
personelinin can güvenliği olmadığı vurgulandı.
YUSUFÖZKAN
ANKARA - Güneydoğu
Anadolu bölgesinde son yıllar-
da tırmanan terör ortamının.
halk sağhğı üzerinde son dere-
ce olumsuz etkiler bıraktığj
bildirildi. Bölgede göre\yapan
sağlık personelinin de can gü-
venliğinden yoksun olduğu
açıklandı.
Türk Tabipleri Birliği'nden
(TTB) bir grup hekimin Gü-
neydoğu'da yaptığı inceleme-
ler bir rapor haline getirildi.
"Güneydoğu'da Sağlık HLz-
metleri ve Sağlık Personelinin
Sorunlan" konulu raporda.
bölgedeki sağlık sorunlannın
"ciddi" boyutlarda olduğu
vurgulandı.
TTB raporunda. can gü-
venliği yüzünden köylerin bo-
şalmasıyla kent merke/.lerıne
yoğun bir göçün yaşandığı be-
lirtilerek. bunun sonucunda
yakın bir gelecekte salgın has-
talıklann patlak vereceği kay-
dedildı. Çatışmalar ve ölüm-
lerle bölgenin gündemini belir-
leyen "can güvenliği kaygısı"-
nın. halka "sağlıklı yaşam
hakkını" unutturduğu vurgu-
lanan raporda. olağanüstü ko-
şullara uygun sağlık hizmeti-
nin verilemediği \oırgulandı.
TTB raporunda. sorunlar şöy-
le özetlendi:
- Sağlık insan gücünün. Tür-
kiye'nin hemen heryennde ol-
duğu gibi, bölgede de kent
merkezlerine yığıldığı. ilçeler
ve kırsal kesimin yavaş yavaş
boşaldığı anlaşılmaktadır.
- Bölgeden aynlma isteğinde
bulunan personel sayısı gide-
rek artmaktadır.
- Sağlık ocaklannın sayısı,
nüfusa orantılı olarak değer-
lendirildiğinde son derece ye-
tersizdir. Var olanlar ise. hiz-
metsunumunuolanaksızkılan
olumsuz fiziki koşullar içeri-
sindedir.
- Çevre ve yaşam koşullan
son derece sağlıksızdır. Su
kaynaklannın kirliliği, kala-
balık yaşam. ekonomik güç-
lükler ve koruyucu önlemlerin
alınmaması ne'deniyle. enfeksi-
yon hastalıklannın ciddi bo-
yutlara ulaştığı. buna bağlı
olarak yaz aylannda ölümlerin
artacağı görülmektedir.
- Can güvenliği nedeniyle.
sağlık kurumlanna yapılan
başvurular gündüz saatlerinde
yoğunlaşmakta. çevredeki acil
hastalann merkezlere yetişti-
rilmesindc büyük güçlükler
yaşanmaktadır.
- Halkın ekonomik düzeyi-
nin düşüklüğü nedeniyle. kişi-
ler muayene olsa bile ilaç al-
makta güçlük çekmektedir.
- Temel sağlık hizmeti
kapsamındaki hızmetlerin
çoğu asgari düzeyde sunul-
makta. ya da hiç sunulma-
maktadır. Bu durumdan en
çok etkilenen kadınlar ve ço-
cuklardır.
Bölgede yapılan incelerro
sonucu, 0-6 yaş grubu çocı .-
lann yüzde 31.9'unun boyu-
nun gerekenin altında olduğu
belirlendi. Doğumlann. ancak
yüzde 30'unun sağlık personeli
yardımıyla yapılabildiği bölge-
de. bebek aşılama oranlan ise
yüzde 15 ile 55 arasında. Türkj-
ye onalamasında bu rakam
yüzde 40-75 arasında.
Personelin sorunlan
TTB raporunda, bölgede
hekimlerin dile getirdiği en
önemli sorun. can güvenliği.
ya da diğer bir deyişle "faili
meçhul cinayetler". Raporda,
son yıllarda bölgede 2 sağlık
memuru. birdiş teknisyeni. bir
diş hekimi \e 4 hekim faili
meçhul cinayetlere kurban git-
ti. Raporda. bölücü örgüt üye-
lerini muayene ettikleri gerek-
çesiyle hekimlerin gözaltına
alındıkları. dövüldükleri ve
sürgünler yaşadıklan da vur-
gulanarak. bu tür baskılann
hekimin görevini yapmasmı
engellediği belirtildi.
Rapora göre. bölgedeki
sağlık personelinin sorunlan
özetle şöyle:
- Dil sorunu. sağlık hizmeti-
nin sunulmasında önemli bir
etkendir. Bölgede çalışan he-
kim. ebe ve hemşireler. genel-
likle hastalann çoğunluğunun
Türkçe bilmediğinden, ken-
dilerinin de Kürtçe bilmedi^ .•-
rinden hastaya yararlı o/a-
madıklanna inanmaktadırlar.
Kürtçe bilen personelin hizmet
sunumunda daha başanlı ol-
duklan belirtilmiştir.
- Hekimlerin yansından faz-
lası hasta ile iletişim kurarken
üçüncü bir kişiye gereksinim
duymaktadır. Hekimlerin
yansından fazlası. iletişim so-
runu nedeniyle hastalanna ye-
terli düzeyde yararlı ola-
madığına inanmaktadır.
HEKİMLER DAYANIŞMA İSTEDİ
Ambargonun bedelîni
Laklı çocuklarödüyor
• Körfez Savaşı'ndan sonra Irak'a uygulanan
ekonomik ambargo. halkın gıda ve ilaç sıkıntısı
yaşamasına neden olurken, bulaşıcı hastahklar ve
bebek, yaşlı ölümleri ürkütücü boyutlarda arttı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü- Soyer. ülkedeki kişi başr>a
rosu) - Körfez Savaşı sonrası
Irak'a uygulanan ekonomik
gıda tüketiminin yüzde J)
oranında azaldığına dikkat
ambargo sonucu. beslenme ve çekti. Özellikle gebelerin bes-
sağlık sorunlan ürkütücü bo- lenme yetersizliği yüzünden
yutlara ulaştı. Ambargo nede-
niyle bebek ve yaşlı ölümleri
son derece arttı. Türk hekimle-
ri. Irak'a ambargonun kaldınl-
ması için Irak halkıyla daya-
nışma çağnsında bulundular.
Sa\aşsonrası Irak'a u\gula-
nan ekonomik ambargonun
halk sağlığına etkileri konu-
sunda biraraştırma hazırlayan
Türk Tabipleri Birliği (TTB)
Merkez Konseyi üyesi Dr. Ata
Soyer. ambargonun Irak halkı
üzerinde beslenme. ilaç, tıbbi
malzeme gibi çeşitli sivil gerek-
sinim maddelerinin eksikliğine
bağlı sorunlara yol açtığını
söyledi.
Soyer'in araştırmasına göre.
savaş sırasında Irak'ta 3 bin
188 çocuk yaşamını yitirirken
ambargo sonrası bu rakam 14
bin 232'ye ulaştı. Ekonomik
ambargonun en çok çocuk ve
yaşlılan etkilediğini belirten
Soyer, Irak'taki çocuklann di-
yare. akut solunum enfeksiyo-
nu. bağırsak enfeksiyonlan \e
bulaşıcı hastalıklar nedeniyle
yaşamlannı yitirdiklerinı kay-
dederek savaş öncesi binde 27
olan bebek ölüm hızının, am-
bargo ile binde 104.4'e yüksel-
diğini vurguladı.
Ishal ve zatürreenin yanı
sıra. beslenme yetersizliğinin
de önemli bir sağlık sorunu
oluşturduğunu bildiren Ata
sağlıksız bebekler dünyaya ge-
tirdiklerini de ifade eden So-
yer. beslenme yetersizliği nede-
niyle ölüm oranının yükseldi-
ğini söyledi.
Savaş öncesi aşılama oranla-
nnın yüzde 90'lara ulaştığı
Irak'ta. ambargo sonrası bu
rakamın neredeyse sıfıra yak-
laştığını söyleyen Soyer. "Am-
bargo nedeniyle Irak sağlık sis-
temi anestezik maddeler, anti-
biyotikler. ilaç, bebek maması
ve tıbbi malzeme yönünden dd-
di bir eksiklik yaşamaktadır.
Özellikle elektrik santrallannın
tahribatı sonucu buzdolaplan-
nda saklanması gereken aşı ve
ilaçlarla ilgili sıkıntı en yüksek
düzeydedir" görüşünü dile ge-
tirdi. Bu sorunlar nedeniyle
yılda yaklaşık 60 bin kişinin
yaşamını yitirdiğinj ileri süren
Soyer. ambargonun sürmesi
halinde toplu ölümlerin daha
da artacağını vurguladı.
Dünyanın her yerinde he-
kimlerin acıya karşı çıkan bi
mesleğin mensuplan olduğunu
anımsatan Soyer. Irak'a uygu-
lanan ambargonun kaldınl-
masına katkıda bulunmak için
tüm hekimlere çağnda buluna-
rak "Irak halkının temel gerek-
sinimi olan besin, ilaç ve tıbbi
malzemelerin sağlanmasını ta-
lep etme ve bu konuda dayanış-
ma içinde ounalıyız" dedi.