23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC70.riLSAYI 24987 S A N A T K U L T Ü R M A G A Z I N T E L E V İ Z Y O N 6MMT1994PAZM Mimarlara cezadagerek,ödülde...GÜRHANTÜMER Ünlü mimarlık kuramcısı. Italyan Bnıno Zevi, "Mimariyi Görmeyi öğrenmek" adh kitabının bir yerin- de şöyle der: Sansür, sinema ve cdebiyat için vardır, fakat şehircilik veya mimari- nin skandallannı önlemek için hiçbir şey yapmaz. Oysa herkes radyosu- nun döğmesini çevirip kapamakta; konser, sinema, tiyatro salonlannı terk etmekte, bir kitabı okumamak- ta; serbest olduğu halde, yaşamımızm dekorunu oluşturan binalar önünde gözlerimizi kapayamayu. Bizim Ahmet Haşim de, tam tamı- na aynı kanıdadır ve düz yazılann- dan birinde şöyle yazmıştır: Mimari eserler, fazla çirkinliğe, fazla garabete gelmez. Gülûnç bir resme bakmamak, fena bir şiiri veya ahenksiz bir musikiyi dinlememek suretiyle bunJarm zaraıiı tesirlerin- den ruhumuzu koruyabiliriz, fakat fena mimann etkisinden sakııunak kolay bir iş değildir. Aciz bir muhav- yile, fakir bir ruh, yol ortasına dikîl- miş taştan koca bir şekil halini alınca, bütün bir şehrin manevi sıhhatini ne- sillerce bozmak kudretinde bir tehii- ke olur. Gerçekten de öyledır, hem Bruno Zevi hem de Ahmet Haşim yerden göğe kadar hakhdır. O zaman, kötü mimarlan, yanhş yapan mimarlan cezalandırmak da boynumuzun borcudur ve ışte Park Oteh'ne geçit verenler. Mımariar Odası'nın Onur Kurulu'na venlmış- lerdır. çarağan Sarayı'nm miman Serkis Balyan'ın başına devlet laışunun konduğunu, hem de çeşitli devletlerin kuşlannın birkaç kez konduğunu öğreniyoruz. Bu yalnızca ülkemızde, yalnızca çağımızda değil, başka ülkejerde. başka çağlarda da böyledır. Öme- ğin. ta I.Ö. 1790'larda, yani yaklaşık 4000 yıl önce yapılmış olan ünlü Hammurabi Yasalan'nda. Eğer bir mimar. bir adama bir e\ yapıp, yapıtını sağlam yapmazsa ve yaptığı e> çöküp evin sahibinin ölü- müne sebep olursa. o mimar öldürüle- cektir (...) Eğer ev sahibinin kölesinin ölûmüne sebep olursa, ev sahibine kö- le yerine köle verecektir (...) Eğer bir mimar, bir adama ev yapar. fakat ya- pıtını kuvvetlendimıezse ve duvar yı- kılmaya yüz tutarsa, o mimar kendi parasıyla o dutarı sağlamlaştıracak- ür. Sonra 17. yüzyılda. matematikçi, gökbilimci ve kırkından sonra da mi- mar olan Sir Christopher Wren'in. Londra'da yaptığı kocaman St Paul Katedrali'nin kubbesinin yenne oturtulması gecikince. paranın yan- sının iş bıtınceye kadar ödenmemesı ıçın karar ahnmıştır. Madalyonun bir yüzü budur Ama aynı madalyonun bir de öteki yüzü vardır. Şöyle ki: lyi miman, başanlı mıman ödüllendirmek de boynumuzun borcudur. Nasıl mı?.. örneğin Pers İmparatoru Darei- os gibi yapabilir miyiz? Bu impara- tor, askerlerinin Asya'dan Avrupa'- ya geçebilmeleri için İstanbul Bo- ğazı üzerine bir köprü kurmayı be- ceren Sakızlı mimar Mondrokles'e, hak ettığinın 10 katının venlmesını buyurmuştur. Şimdilerde de aynı yere köprü ya- panlara hak ettiklerinin 10 katı veri- İiyor mu bilemeyiz, ama zamanın gazetelenne baküğımızda, Çırağan Sarayf nın miman Serkis Balyan'ın başına devlet kuşunun konduğunu. hem de çeşitli devletlerin kuşlannın birkaç kez konduğunu öğreniyoruz. Gerçekten de Bay Serkis, bir yan- dan Avusturya İmparatoru Fransu- va Josefin gönderdığı nişanı göğsü- ne takarken ve kazandığı paralarla bir kereste fabrikası kurarken, bir yandan da, Ereğli'de maden kömü- rü ocaklan işletme imtiyazıru ebne geçirmiştir. Ama bütün bunlar bir yana, belki de en ıyisi, Yunan mitologyasında rastladığımız şu öyküdür: Söylence- ye gore. Agamedes ıle uvey oğlu Trophonıos, yaşadıklan çağın en ünlü mimarlanymışlar. En güzel ta- pınaklan onlar yaparlarmış. Ve bu iki mimar. Dejphofde de. tann Apollon için görkemli bir tapınak yapmışlar. Ve ışlennı bıtınnce de emeklerinin karşılığını istemışler. Apollon onlara. 6 gün yiyip içmele- nni, 7. gün hak ettiklerinı alacakla- nnı söylemiş. Öyle yapmış mımar- iar. 6 gün yiyip içtıkten sonra, 7. gece uykuya yatmışlar ve bir daha hıç uyanmamışlar. Çünkü tann Apollon. onlara büyük ödül olarak para-pul ya da mal değil, tatlı bir ölüm bağışlamış. Bilmem bugünküler arasında da böyle bir ödülü kabullenecek kadar bılge mimarlar var mıdır, yoksa pa- ralannı dolar olarak isteyenler mi çoğunluktadır? Kanserden ölen Amerikalılann sayısıgün geçtikçe artıyor MI.DICAL TRIBUNE Sağlık Bakanhğı uzmanlannın yaptıklan araştırmaya göre kalp hastalığından ölen Amerikaîı sayısı her geçen gün azalırken kan- serden ölenlenn sayısı da o oranda artıyor. 1973-1987 yıllan arasında 54 yaş grubuna kadar kalp hastalığından ölen insan sayısında yüzde 42'h'k bir düşüş görülürken, 55-84 yaşlan arasında yüzde 33'lik bir düşüş söz konusu. Gençler arasında kanser- den ölenlenn sayısı yüzde 17'lik bir düşüş gösterirken, yaşlılar ara- sında yüzde 12'lik bir artış söz ko- nusu. Araştırmacılann belirttiklerine göre kadınlar arasında görülen kanser vakalan daha çok siga- ranın neden olduğu vakalar. He- nüz belirlenememiş olan birçok çevre faktörünün de kadın ve er- keklerdeki kanser vakalannda önemli rol oynadığı artık bilinen bir gerçek. Amenkan Sağlık Birliği tara- fından yayımlanan bir rapora göre ABD'de gerçekleşen kanser vaka- lannın yüzde 20 oranında önlen- mesi yaklaşık 200 bın civannda Amerikalının hayatını kurtulması ve aynı zamanda bu hastalıkla sa- vaşmak için harcanan paranın da tasarruf edilmesı anlamıru taşıyor. Sara hastalığına ameliyatla öüçözüm -' ANKARA (AA) - Sara (epilepsi) hastalığmda, ılaçla tedaviye cevap alınamadığında, ameliyatla düzel- tilme oranının yüksek olduğu bil- dirildi. Türkiye'de sadece Ankara Üni- versitesi İbni Sina Hastanesi Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dab'nca ger- çekleştirilen sara amebyatlan ile hastahk beynin hangı bölgesinde ortaya çıkmışsa bu bölge ameli- yatla alınıyor ve hasta bir süre son- ra nöbetlerden kurtularak, normal yaşamını sürdürüyor. Konuyla ilgilı olarak bilgi veren Doç. Dr. Atilla Erdem. ABD'de 400 bin. Türkiye'de ıse 150 bın ci- vannda sara hastası bulunduğunu belirterek önemli olanın hastahğın beynin hangi bölgesinden kaynak- landığını bulmak olduğunu söyle- di. Doç. Dr. Erdem. "Her sara hastası ameliyatla düzelir" diye yanhş bir yargıya vanlmaması ge- rektiğini de kaydederek şunlan söyledi: "Hastaların bir ktsmı ilacla teda- vi edilebiliyor. Bazen doğru flaç kullamlmadığı için de hastalık sürü- yor. Bunlar gözden geçirildikten sonra, ilacın kana kanşıp kan- şmadığma bakılarak hastalık haten devam ediyorsa ameliyata karar ve- riliyor. Ameliyata karar verüdikten sonra da hasta bir iki yılda ancak ameliyata hazır hale geliyor. Has- tanın uyku halinde, normal halinde ve yatarken obnak üzere EEG'si çekiliyor. Ameliyatla girildiğinde de saçsız deriden yine EEG çekili- yor ve beyin dalgalan üe saranm hangi bölgede olduğu belirleniyor. Yaklaşık sekiz saat süren ameliyat- la o bölge çıkanlıyor. Saranın nedenlerinin kesin ola- rak belirlenemediğini, hastahğın, kaza, düşme, yüksek ateş gibi ne- denlerle ortaya çıkabildiğini kay- deden Doç. Dr. Erdem, hastalığın ortaya çıkrnasıyla beyin dalgalan- nda düzensizlik oluştuğunu ve sara nöbetleri şeklınde kendini gösterdiğini bildirdi. Ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil ın yanında eğnim görerek, bu ameliyat tekniğini öğ- rendiklerini kaydetti. Otımtni§datüvkü tutturmuşlar Karadeniz yöresi kadınlan ev işinden. tarladan ya da mal otlatmaktan zaman bulabilirlerse, birarayagelipdertleşebiüyorlar. Dertleşme, ıçdökmeye. ıçdökmede dertlenmeye dönüştüğünde de içlennden bıri yanık bırtürkü tutturuvor. Uzaktan dinliyorsanız. son derece hoş ve acılı türküier bunlar. Ama yakınlanna girmeye görün. Sesleri hemen kesiliyor. Yüzlerinde mahçup bir gülümseme. Sankı bu yaşlannda sek sek oynarken yakalanmışlar! Siz biraz uzaklaşın bakalım. Çok geçmeyecek. önce bir kıkırdaşma, ardından da kaldıklan yerden yanık türkü dolacak kulaklannıza. FOTOGRAF: EDİBE BL ĞRA Kordon'un 4 özgün yapdan' SOS veriyor Izmir'de 150 yıllık tarihi Paket Postanesi'nin yanıbaşında 9 katlık inşaat için imar izni verilmesi, koruma kurallannın işlerliğine gölge düşürdü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu)- Koruma kurullannın, korumacılık adına yaptıklan, kimi zaman hiç an- laşılmaz uygulamalan, yeni yeni ör- neklerle sürüyor. Kordon'da 150 yıllık tanhi Paket Postanesi'nin biti- şığindeki arsaya 9 kat imar ıznı venl- di. Kentin simgesi olan kültürel de- ğerlere yönelik anlaşılmaz uygula- malar sürdürülüyor. Bir dönem iki üç katlı. mimari açıdan çok zengin ve özgün Ege yapılann yer aldığı, şimdilerde Çin Seddi gibi beton blok- larla kuşaülan Kordon'da geride ka- lan son bir kaç örneğe de saygı göste- rilmiyor... özelliğini yitirecek Döneminde, Yunan Milli Bankası olarak kullarulan ve tzmir'in kurtu- luş günü 9 Eylül'de Türk bayrak- lannın özel olarak asıldığı 4 binadan biri olarak da tarihsel bir özellik taşı- yan yaklaşık 150 yıllık Paket Posta- nesi cevresiyle uyumlu özelliğini yiti- recek. Hazır çevresi açılıp ortaya çıkmışken verilen kararla sırtını 9 katb bir betonarme binaya dayamak zorunda kalacak... Kordon'daki büyük rantlara kim- seler direnemiyor. Son yıllarda eski, tescilb yapılann üstüne beton katlar dikilmesine olanak sağlayacak ka- dar tepki gören uygulamalanyla dikkatleri çeken İzmir 1 Nolu Kül- tür ve Tabiat Varhklannı Koruma Kurulu, üyeleri değişse de benzer yaklaşımıru sürdürüyor. Kurul bu kez de Paket Postanesı ve bıtışığine yapılacak yeni yapı örneğinde de benzer bir anlayış sergiledi. Yasa gereği" tescilli bir binanm bi- tisiğinde yapılacak yeni bir bina için" 150 yıllık tarih bina Paket Postanesi, çevresiyle uyuınlu özelliğini yitirecek. (Fotoğraf:HÜSEYİN TÜREM) koruma kurullannın konuyu mcele- mesi gerekiyor. Bu çerçevde yapılan başvuruyu değerlendiren İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varhklannı Koru- ma Kurulu, verdiğı kararla biüşikte- ki tarihi binayı "karumacılığa yakısır" biçimde göz önüne almaâı. Karann alınmasından önce kurul üyeleri arasında sert tartışmalar oldu. Bazı üyelerin postane bitışıği- ne 9 kat verilmesıne karşı çıktıklan öğrenildi. Sonuç olarak Prof. Dr. Recep Meriç ve Doç. Dr. Ersin Do- ğer'in olmadığı bir toplantıda konu- yu değerlendiren Prof. Dr Hüseyin Cnal, Prof. Dr. Çmar Atay. Doç. Dr Orcan Gündüzve Mustafa Cınkılıç , tescilli binanın bitişiğine 9 kat izin verdi. Kurul, salt yenı binanın ön cephesinin reflekte camla kaplan- ması koşulunu getirdı. Diğer bir sı- nırlamayı da postanenin yüksekb- ğinden sonra yeni yapılacak binanın 2 metre yana çekılerek 9 kata ta- mamlamasını koşuluna bağladı. Konunun diğer bir yanını da. kazıklar üstüne yapılacak yeni bı- nanın inşaatı aşamasında tarihi pos- taneye verilecek olası zararlar oluş- turuyor. Nitekim Ulaştırma Ba- kanlığı'na ait postane. yenı inşaat yüzünden can güvenliği gerekçesıv le boşaltıldı. BakanJık yetkililen çakı- lan kazıklar \ üzünden tarihi binanın >ıkılacağı kaygısıyla ıçinde calışan- lan başka bir bınme yerleştırdı Arka cephesı zaten çeşitli neden- lerle >er yer çatlamış olan postane için inşaat alanında alınmış herhan- gı bir önlem göze çarpmıvor. Kazık çakma işlemleri büyük ölcüde ta- mamlandı. Bu arada Ulaştırma Ba- kanlığı'nın da üç katlı postanenin yıkılmasını bekledigi öne sürülüyor. Bazı korumacılar daha yüksek bir yapı yapılması için Bakanlığın biti- şikteki inşaata sessiz kaldığını sa- vunuyorlar. Yüriitmeyi durdurma Bu savlarla ilgilı olarak görüşleri- ni aldığımız Ulaştırma Bakanlığı PTT İzmir Bölge Baş Müdürü Sami Gider şunlan söylüyor: " Postaneyi boşalttık. Herhangi bir yıkım tehlikesi yok. Zaten biz bu ko- nuda gerekenleri yaptık. Mahkemeye bile başvurarak dunım tespiti istedik. Konuyla ilgili yüriitmeyi durdurma karan aldık. Bizim binanın y> kılmasını beklediğimiz iddialan yer- siz ve yanlıştır. Zaten kazıklar çakıldı. Biz binamızı seviyoruz ve ona bir zarar gelmesini istemiyoruz. Çat- laklar deprem nedeniyle oluşfu. Za- ten yandaki inşaat sahipleri. bizim bi- namızı da restore edecekler." Yanlış kozmetik kullanımı ANK.\R.\ (AA) - Den \e Züh- revı Hastalıklar uzmanı Dr. Cela- lettin Çelebi, yüzde, sırtta ve göv - denın ön kısmında bazen de ense- de görülen her ıltıhaplı ve kırmızı lezyonun ergenlik sıvilcesi değil. akne hastalığı olabileceğinı bildir- di. Dr. Çelebi, ıyot ve klor miktan, iştah açıcı şuruplar, yanlış kozme- tik kullanımı, süreklı kot panto- lon. streç ve dar sütyen gıyımının akne hastalığına yol açabıleceğını bebrtti. Bılkent Üniversıtesi "Yaşam Grubu" tarafından düzenlenen "Akne ve Ergenlik Çağı Cilt So- runları" konusunda bir konferans veren Dr Çelebi. 10-25vaşgrubu- nun yüzde 80'ınde akne has- talığmın görüldüğüne dikkatı çe- kerek. "Genellikle kızlarda daha çok görüldügü yolundaki iddia- ların tersine, erkeklerde daha çok rastlanıyor. Çin ve Japoma'da gö- riilmeyen akneye beyaz ırkın oldu- ğu Avnıpa ulkelerinde daha çok rastlanıyor." dedı. Dr Çelebi, aknenın cıldın altı- nda bulunan kıl ağzının nasırlaş- ması. aşın yağ salgılanması ve ke- pek. yağ ve bakteri biriminın oluş- ması şeklınde görüldüğünü anla- tarak. şöyle konuştu: "Akne yüz, sırt, gövdenin ön kısmı bazen de ensede görülür. Ak- nenin ilk adımı siyah ve beyaz ilri- hapsız noktaların oluşumu. Bir ileri adımı kıl \ e > ağın daha da biiyüme- si >e deri altında patlamasıdır. Bu rür akneler kırmızı ve iltihaplıdır. İleri yaşlarda ve aşın alkol kul- lanımı sonucunda ortaya çıkar. Halk arasındaki adı ise güllenme- dir. Aknenin kist halini alraası ise en ağır şeklidir." Koruyucu önlemler Akne hastalığının hızlanması- nda bazı faktörlenn etkılı olduğu- nu da bildıren Dr. Çelebi. şöyle devam ettı: "Bazı ilaçlar. alınan iyot mik- tarı, içme suyu »e yüzme havuzlan- ndaki klor miktan, B grubtı vita- minler. bazı doğum kontrol hap- ları, kortizon >e iştah açıcı şurup- lar, stres, adet öncesi belirtiler, akne hastalığının hızlanmasında etkiU olabilir." Dr Çelebi. akne hastalığının sadece gençlerde görülmedığını kaydederek. yenı doğan bebekler- de, asabi kışilerde. klorlu hidro- karbon sanayiınde çalışanlann. tropikal ortamlarda. yanlış koz- metik kullananlarda. sürekb koı pantolon. streç ve dar sütyen gıyı- nenlerde de görülebileceğını bıl- dırdı Yat limanlan için seferberlik ANKARA (AA) - Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen, yat li- manlan kapasıtesının ılk etapta 4 bıne çıkanlacağını belirterek. "yap-işlet-de>Tet modeli ile yeni yat limanlan yapacağız" dedı. Ulaştırma Bakanlığı. Tunzm Bakanlığı'nm da önerilerini dik- kate alarak. yat limanlannın hem sayısını, hem de kapasitelerini ar- tırmayı kararlaştırdı. Bakan Kös- tepen. konunun üzerine önemle eğildiklerini, gerekli hazırhk ve planlamanın yapıldığını bebrte- rek. ilk etapta yat limanlan kapa- sitesinin 4 bine çıkanlacağını söy- ledi. Ulaştırma Bakanı Mehmet Köstepen konuyla ılgıb olarak şunlan kaydetti. "Ülkemizde kamu kesimine ait mevcut yat limanlannın kapasitesi yaklaşık 2 bin 100 adettir. (Mar- maris, Bodrum. Kuşadası, Antal- ya. Kaş ve Ayvalık) Bu kapasite süratle gelişmekte olan yat turiz- mine yeterli oiamamaktadır. Ha- len mevcut bütçe imkanlan ile bakanhğımızca yapılmakta olan eski Foça (İzmir), Fethlye, Finike ve Gazipaşa yat limanlannm ilave- si ile bu kapasite 3 bin 100'e çıkan- lacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle