Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
îmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel Ya> ın
Koordinatörü: Hikmet Çetinkava 9 Genel Yayın
Danışmanı: Orhan Erinç 9Yazıişlen Müdürlen.
tbrahim Yıldız. Dinç Tavanç (Sorumlu).9Haber
Merkezı Müdüru Hakan Kara
9 Görsel Ydnelmen. Ali Acar 9Dış Haberler: Er-
gun Balcı 9 Ekonomı: Abdurrahman Yıldırun 9
Istihbarat: Yalçın Çakır 9 Yurt Haberleri: Mehmet
Saraç 9 Makaleler. Sami Karaören 9 Spor Abdül-
kadir Yiicelman 9 Duzeltme. Abdullah Yazıcı
Ankura Temsılcısi. Mustafa Balbav 9Haber Muduru Doğan Akm AtatürkBul-
\anNo 125, Kat.4. Bakanlıklar-AnkaraTel 4I9502UP Hai).Tele\ 42344. Fav
44195027 9İzmır Temsılcısı Serdar Kızık. H Zıva Blv 1352 S 2 3 Tel+411220
Telex. 52359. Fax: 4419117 9Adana Temsılcibi: Çetin V iğenoğlu İnonu Cd. 119 S.
No- 1 Kat 1. Tel: 352255O-35226OI-3522492. Telex-62155. Fax 3522570
Muesbese Muduru. Erol Erkuf • Koordınatör:
Ahmet Konıisan • Muhasetfc Bûlent Yener
• Idare Hüseyin Gürer • tşletme önderÇeük
• Bılgı-Işiem. Nail Inal • Bılgısavar Sıstem:
Mürüvet Çiler •Reklanr Reha Işıtman
n >e Basan: Yenı&un Haber \jansı. Basmve Yaymcılık A Ş
-ûrkoca'ğıCad 39 41 Cağaloğlu Wl4İst PK 246İstanbulTel (0 212)312O5O5(2Ohal)Telex 22:46.Fa» 10 212)5138^95 22 MART 1994 Imsak:4.32 Güneş:5.58 Öele: 12.18 İkındı: 15.42 Aksam. 18 24 Yatsı. 19.44
rürk
«uafönJerine
Oscar
• ANKARA (ANKA) - Türk
notiflerinin dünya
lreasyonlanna girmesinden
sDtıra Türk saç modelleri de
noda arenasında yerini aldı.
Idinılen bilgiye göre Dünya
fcuaförler Federasyonu'nun
faris'tedüzenlediği
ıluslararası kuaförler
)anşmasında Türk ekibi en
\üksek ödül olan Oscar
rişanını aldı. Yanşmada
Fransa, Arjantin ve Italya da
cdüle layık göriildü. Türkiye
Oscar nışanını alırken
Kuaförler Meslek Örgütü
Genel Başkanı Lıver Aydıner
başkanlığında yanşmaya
katılan ve Muhıttin Yusan,
Hilmi Demirtaş, Mustafa
Deniz. Şahin Palabıyık, Eray
Beler. Murat Acun ile
Mahmut İnal'dan oluşan
Türk ekibine ayn ayn Oscar
madalyası verildi.
Gossard
Glossies'de
yenilikler
• Haber Merkezi-
Gossard'ın, 1993 yılı
sonlanndapiyasaya
çıkardığı özel teknolojisi ile
hazırlanmış. kadını yalnız
renkleri ile giydiren Glossies
serisinin şimdi de G-String ve
Body'si Türk kadınının
hizmetine sunuluyor. Tüm
Glossies serisinde olduğu gibi
bu ürünler de siyah. beyaz ve
şampanya renklerinde
üretiliyor.
Aşık Veysel
anıldı
Haber Merkezi - Ünlü halk
ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu,
ölümünün21.
yıldönümünde, Gülhane
Parkı'ndaki heykeli önünde
düzenlenen törenle anıldı.
Veysel'in ailesi ve yakınlan
ile aşıklann katıldığı törende
ozanın heykeline çelenk
konularaİc saygı duruşunda
bulunuldu. Törende
konuşan Ortadoğu Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni
Tahir Kutsi Makal. Türk
halk şiirinin büyük ustası
Veysel'in, bugün yalnız ölüm
yıldönümünü değil, 100.
doğum yıldönümünü de
kutladıİdannı belirterek
Veysel'in eserleriyle daima
yaşayacağını söyledi. 21
martın, Nevruz Bayramı
olması nedeniyle de ayn bir
önem taşıdığını kaydeden
Makal, Nevruz'un Türklerin
Ergenekon'dan çıkışı,
bahann müjdecisi olduğunu
ve aşıklar tarafından yıllardır
kutlandığını kaydetti.
Makal, Veysel'in dünyada
ırk aynmı yapıldığı günlerde.
sazıyla herkesi birlik ve
beraberliğe çağırdığını.
sanatçılann "toplumun
lokomotifi" olduğunu ifade
etti
Sağlık
haftası
• İstanbul Haber Servisi -14
Mart Sağlık Haflası
etkinlikleri başladı. Hafta
nedeniyle İstanbul Tabip
Odası Mecidiyeköy Kültür
Merkezi'nde tören
düzenledi. Törenin açış
konuşmasını yapan Tabip
Odası Başkanı Doç. Dr. Zeki
Karagülle. Sağlık
Haftası'nın ilk defa 14 mart
1919"da İstanbul'un işgalini
protesto etmek amacıyla
kutlandığını belirtti.
Karagülle. Türkiye'de
hekimlerin pek çok sorunu
bulunduğunu belirterek.
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tüm olumsuzluklara
rağmen meslektaşlanmızın
ezici çoğunluğu her koşulda
insan sağlığının korunması
ve geliştirilmesi. hastalannın
tedavisi ve esenliği için
hizmet etmeyi yaşamlannın
en büyük değeri sayıyorlar."
Törenin sonunda doktorluk
mesleğinde 25,40,50 yılını
dolduranlara sertifika ve
plaket verildi.
Baba 'arkamabakmam^deyipköşkeçıkıyo
K
-s-
emal Ihcak toprağa verildi,
cenaze törenine Çiller'ler
de katıldı. Nazlı Ilıcak,
mezara bir tane de "Tercü-
man" gazetesi konulmasını
istedi. Bu istek yerine geti-
rildi, gazete de sahibi ile birlikte "toprağa gö-
müldü".
Tansu Çiller için "dosduk" oraya kadardı.
artık Nazlı Ilıcak'ın telefonlanna bile çıkma-
yacaktı. Çiller'i arayan "eski dost" Nazlı
Hanım'a kimi zaman şu yanıt veriliyordu:
"Başbakan köpeğini gezdiriyor, şimdi gö-
rüşemez..."
Tansu Hanım'ın "köpeğini gezdirdiği"
milletvekili lojmanının I kilometre uzağın-
daki Çankaya Köşkü'nün yeni sakini ise 16
mayıstabelli oldu... Süleyman Demırel, Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkan-
lığı'na seçilmişti.
"Baba" yukan çıkanlmıştı, ama DYP'yi
gururlandıran bu olay, partiyi de "çalkantı"
sürecine soktu. Demirel. Çankava'ya gjder-
ken "Arkama bakmam" diyordu. DYP Ge-
nel Başkan adaylan belirmeye başladı, lsmet
Sezgin ve Köksal Toptan aday olacaklannı
açıkladılar.
Şampanyalar patlıyor
16 mayıs akşamı Ankara Hilton'un "kral
dairelerinden birinde" ise "çok farklı" bir
kutlama yapılıyordu. Odalar Birlıği Başkanı
"Yalım Erez", 20'ye yakın DYP milletvekili
ile birlikte organize ettiği toplantıda. Cavit
Çağlar'a genel başkanlık teklif etti:
"Haydi Çağlar sen çık.Sonuna kadar ar-
kandayız."
Çağlar çok mutluydu. "Baba"yı sonunda
Köşk'e çıkarmışlar. hatta Çankaya Köşkü'-
nün bahçesinde Ömer Barutçu ile gölgesinde
"tavla oynayacakları" ağacı bile belirlemiş-
lerdi... Şampanyalar patlatıldı. vıski su gibi
aktı... Cavit Çağlar'ın adaylığı adeta "kesin-
leşmiş" gibiydi, ama Çağlar ıhtiyatı elden bı-
rakmadı, şöyle dedi:
"Beyefendiden el almadan çıkmam..."
Çağlar'a ısrarlar sürdü...Hilton'un ardın-
dan 18 mayısta bu kez, Devlet Bakanı Ömer
Barutçu'ya bağh GAP Başkanlık binasında
11 milletvekili bir araya geldi. Çağlar'ın
aday olması tartışıldı.
DYP'de "genel başkanlık hayali kuran
çoktu"ama genel eğilim. "Hüsamettin Cin-
donık "ismi üzerinde yoğunlaşı>ordu."Asıl
emanetçi o değil miydi? Partiyi yasaklı gün-
lerden bugiinlere, iktidara o taşımamış mıydı?
Demirel'den sonra DYP'ye genel başkanlık
ancak ona yakışırdı." Cindoruk, üzerindeki
yoğun ısrarlara karşın karar veremiyordu,
Demirel'le bir kaç görüşme yapmış, Cum-
hurbaşkanı'nın, kendisınin genel başkanbğı-
na "çok sıcak bakmadığmı" hissetmişti.
"Türkiye iki başldıktan zarar göriir" diye dü-
şünüyordu, aynca koalisyonun pek parlak
bir icraat yapmadığı da ortadaydı. Kasımda
ise partinin olağan kongresi olacaktı. Cindo-
ruk. bu koşullarda aday olmadı. şöyle diyor-
du:
"Bir siyasetçi karar verirken telkinlere de
açıktır, ancak kendi başına karar verecektir,
bir başarı hesabı yapacaktır, bu başan da ül-
kenin yaranna oiacaktır.Başbakanlık, heves-
le yapılacak iş degüdir, bu bir hesap işidir.
Beİki de başka bir hükümet formülü bulmak
gerekir."
Cindoruk'un bir gerekçesi de, artık Cum-
hurbaşkanı olan Demirel ile arasındaki
uyumsuzluktu. Cumhurbaşkanı ile Başba-
kan arasındaki bir uyumsuzluğun yönetım-
de büyük sorunlar yaratacağı kanısındaydı.
"Devletin tepesinde
kavga olmaz. özal'ın
Cumhurbaşkanlığı sı-
rasında, Demirel ile
arasındaki sorunlar iş-
lerin yüriimesine büyük
engeller çıkardı. Şimdi
de ben böyle bir ortam
yaratdmasına neden ol-
mam" diye düşünü-
yordu.
Cindoruk aday olmadı, ısrarlardan ve
DYP kulislerinden uzak kalmak için eşi Di-
lek Hanım'la birlikte Rodos Adası'na "tati-
le" gitti.
'Benden korksunlar'
Tansu Çiller, "gihendiği" birkaç ismi. bu
arada SPK'dan Nermin Berki ile Hazine'-
den Osman Ünsal'ı Oran Sitesi'ndeki evine
çağırdı:
"Çocuklar, artık konumuz reform değil. Si-
yaset yarışına girerken ben nihai olarak Baş-
bakanlıği hedeflemiştim. ama konuşmalan-
mızdan da biliyorsunuz, bu hedefimiz orta va-
deliydi, 3-4 yıl daha beklcyecektik. Şimdi ise
top ayağımıza geldi. Bu fırsatı değerlendi-
relim."
Ünsal ve Berki sevinmişlerdi. Çiller sözle-
rini sürdürdü:
"Demirel bana hiçbir şe> > aptırmadı...
Eğer partide genel başkanlık mücadelesini
kazanırsam herkes benden korksun."
Bu görüşmede. "Çiller'in DYP'de genel
başkanlık şansının ne olabileceği" üzerinde
bir araştırma yaptınlması karara bağlandı,
"eski solcu" öğretim üyelennin kurduğu bir
araştırma kuruluşu ile temasa geçildi. So-
nuçlar ahndığında, bayan bakan "muthı'"
oldu. Araştırma. "Cindoruk aday olmadığı
takdirde", kendisinin"genel başkan seçilebi-
leceğini"gösteriyordu.
Demirel'den sonra
Çiller adaylık sondajlannı sürdürdü. Teş-
vik Uygulama Genel Müdürü "Hasan Mol-
laoğullan'nı evine bir öğle yemeğine davet
etti.DY'P çevrelerinde yakın tanınan. Demi-
rel'in de sevdiği bürokratlardan Mollaoğul-
lan'nın görüşü Çiller için önem taşıyordu.
Özer Çiller'in de hazır bulunduğu sofrada
Tansu Hanım lafı açtı:
"Hasan, ben Genel Başkanlığa aday olaca-
ğım, ne dersin?"
Mollaoğullan şaşıımıştı:
-Sayın Bakan, sızin için erkendir. Bence
Başoakan olacak şahsın Artvin'den Istan-
"Cavit nasılsın? Doğnı dürüst görüşemedik
son zamanlarda."
-İyiyim. çok çok iyiyim...Sızde vaziyetler
nasıl?
"Cavit'ciğim seninle samimi konuşacağım.
Ben Genel Başkan adayı oluyorum^ayet sen
çıkmayacaksan bana açık açık destek ver."
Çağlar için, çok önceden ihtirasını sezdıği,
hatta "Bu yukarıya oynuyor" dediği bayan
bakanın sözleri sürpnzolmamıştı. Kadehin-
den biryudum aldı. yanıt vermedi. Çiller:
"Ca>it, ben seni ne kadar çok severim bilir-
sin. Benden desteğini esirgeme."
Çağlar'ın keyfi kaçmıştı. kendilerini "ses-
sizce" dinleyen Özer Çiller'in de duyacağı bir
sesle şöyle dedi:
-Ben de seni çok severim.Ama o iş başka
bu iş başka...
Çiller. Cavit Çağlar'ın kendısine destek
\ermeyeceğini zaten biliyordu, cevap verme-
di. Çağlar ise konuşmayı şu sözle noktaladı:
"Yalnız, Tansu Hanım...Size destek ol-
mam dcdim. ama şunu da bilin... köstek de ol-
mam."
Işığınıza muhtacım
ÇiUer, Cindoruk'un aday olmayacağını açıklaması ve ona başarı
dileğinde bulunmasına seviniyor: Sağolun ışığınıza muhtacım.
YA. alım Erez 20
milletvekiliyle birlikte
Çağlar'a genel
başkanlığa aday
olmasını öneriyor.
Çağlar, 'Baba'dan el
almadan çıkmam1
diyor.
DYP'nin kilit ismi, Demirel'in "emanetçisi" Cindoruk, tüm baskı-
lara karşın genel başkan adaylığına sıcak bakrrmor.
Tansu çıller'in
Siyaset i^oman^
Nursun Erel
Ali Bilge
ebrik etmek
için Demireregiden
Çiller, 'uygun
görürseniz aday
olmak istiyorum1
diyor. Demirel
uyanyor: Adımlanna
dikkatet.
Daha sonraları sürekli Tansu Çiller'in yanında görülecek olan
Yalım Erez, genel başkanlık için ilk teklif] Çağlar'a yapıyor.
Çağlar kendisinden destek isteyen Çiller'e olmaz di> or \e ekliyor:
Tansu hanım, size destek olmam dedim ama köstek de olmam...
Çiller için DYP kongresi öncesınde "çözül-
memiş" tek sorun kalmıştı. Hüsamettin Cın-
doruk'un adaylığı... Cindoruk zaman za-
man aday olmayacağını açıklamıştı, ama
öyle baskı vardı ki fîkrini değiştirebılırdi.
Çiller bunu ölçmek isteyerek, Rodos'ta tatil
\apan TBMM Başkanı'nı telefonla aradı:
"Hüsamettin Ağabevciğim.Nasılsınız? Di-
lek (Cindoruk) nasıl? Tatiliniz nasıl geçiyor?
(Tansu Çiller ile Dilek Cindoruk Arnavutköy
Amerikan Kız Koleji'nden sınıf arkadaşıdır-
lar. Çiller'in okul vıllarında Dilek Hanım'a
yaptığı bir densi/lik nedeni\le araları hep li-
moni olmuşttır)"
-İyiyız Tansu Hanım. oralarda ne var ne
yok? '
"'Ağabey. siz adaylığuuzı koy acak mısınız?
Şayet aday olma\ acaksanız ben çıkacağun.
Ne dersiniz?"
-Ben aday olmayacağımı defalarca açıkia-
dım. Sen kararlı mısın?
"Evet kararlıyım."
-Hayırlı olsun. Allah kolavlık versın. ama
bu bir heves işi değıldir. Bu karardan ca>-
mak ya da vazgeçmek de olmaz. Çok iyi dü-
şünülmesı gereken bir konudur.
"Haklısınız, ama ben kararımı \erdim."
-Ha\ırlı ol?>un
"Sağolun. sizin ışığınıza muhtacım"
Delegeler şaşkın
Cındorukun ada> olmayacağı ortaya çı-
kınca DYP grubu "ne yapacağını bilemez"-
duruma geldi. Ca\ıt Çağlar \e ekibine "ateş
püsküren" parıililer. Çağlar'ın "Kasıma ka-
dar İsmet Abi" rormülüne de tepkı gösterdi-
ler. "Beyefendiden el alamayan" Çağlar bu
sözüyle aslında "Sezgin'i bitirmiş". Çiller'e
Başbakanlık Konutu'nun anahtannı ver-
mişti.
Delegeler şaşkına dönmüşlerdi. "Babala-
n" Demirel. sıyah fötrü bir kenara atmış.
başına "number one" yazılı bir şapka geçir-
miş. ayağında şortla'*Ben arkama bakmam"
diyor. Cindoruk. emaneti bu kez almamakta
direniyordu. Ankara toz duman içindeydi.
adaylar otellerde delege avındaydılar...
Hilton'da kalan bir grup Erzurum delege-
si. Özer Çiller'i aradılar:
-Özer Bey. bız Çiller Hanım'a oy \erece-
ğiz. ama bazı tereddütlerimiz var. size sora-
cagız...
-Tabii tabii. buyrun?
-Bu kooperatif meselesi nedir?
-Onda bir şey yok ki. "Biz beraat ettik."
-Pekı neden hanımınızın soyadını aldınız?
YARIŞ KIZIŞIYOR
başkanlık
için nabız
yoklayan
Çiller. bunu
erken
bulanlara
kızıyor:
DemireKden
sonra
kimsenin
altında
bakanlık
yapmam.
bul'a kadar herkese hitap etmesi gerekir.
Türkiye'nin meselelerini. bürokrasıvi çok iyi
bilmelidır. Sız milletvekillerinızi bile tanıtnı-
yorsunuz."
"Ne var bunda Hasan? Öğrenirün."
-O kadar kola\ değil efendim. Bence siz
Genel Başkan olacakîardan birisini destek-
leyin, onun kabinesinde bakan olun. siyaseti
iyice öğrenin. bir kaç sene sonraki bir İcong-
rede aday olursunuz.
Çiller bu sözlerden hoşlanmadı, asık bir
yüzle kestınp attı:
"Süleyman Demirel'den sonra kimsenin al-
tında bakanlık yapmam."
Çiller'in siyasette "önü" açılmıştı. "tebrik
etmek" gerekçesiyle Demirel'i ziyarete gitti:
"Efendim sizin bu yüce makama seçilmeniz
bizleri çok gururlandırdı."
-Sağol kızım...
"Yalnız bir konuda sizin değerli fikirlerinizi
almak isterim. Ben uygun görürseniz DYP
Genel Başkanlığına adaylığımı koymak isti-
yorum." Demirel. Çiller'in öteden beri "Baş-
bakanlığı hedeflediğini" bili\ordu Pek fazla
vorurn yapmak ıstemedi. ama şunu da sor-
du:
-Tansu Hanım. bu ciddi bir iştır. Ya kong-
re\ i ka) bedersenız?
"O zaman üni>crsiteme dönerim."
Demirel. Çiller'in "karar »erdiğini" anla-
dı. uvarmadanedemedi.
-Bakıvorum karannı vermişsin Yine de
iyi düşünmeni ta\siye edenm. Adımlanna
dikkat et.
Tansu Çiller. Demirel'in \ anından "sevinç-
le" aynldı. Cumhurbaşkam'nın kendisıne
engel olacağından korkarken. bunun tersi
olmuş. Demirel'den "olumlu" bir vaklaşım
almıştt. bu durumu hemen gazetecilere an-
lattı:
"Cumhurbaşkanı beni kollamak istiyor, o
kadar ki ada\ olacağımı söylediğimdc bana
şefkatü bir ifade> le vvatch \our step dedi. Beni
koüayan bir tavır bu..."
Mayıs sonunda Türkiye'yı resmen zıyaret
eden İspanya Kralı Juan Carlos onuruna.
Cumhurbaşkanı Demirel. İsıanbul'da bır
"akşam yemeği" verdı. Tansu Çiller de ko-
nuklar arasındaydı.
Dolmabahçe Sarayı'nın ışıklan. Boğaz'ın
karanlık sulannı aydınlatıyor, "yıldızlar"ın
yanıp söndüğü gecede."bir tek kuş sütünün
eksik göründüğü" masalarda Türkive siyase-
ti konuşuluvordu. Demirel ile Carlos kısa bi-
rer konuşma yaptıktan sonra ellerindeki
şampanya kadehlerini "Türkiye ve İspanya'-
nındostluğu" şerefıne kaldırdılar. yemeee ee-
çildi.
"Yıldızlan o güne değin hiç banşmayan"
De\ let Bakanlan Tansu Çiller ile Cavit Çağ-
lar protokol masasında "yan jana" düşmüş-
lerdi.
Çiller o gece Vakko'dan yenı aldığı şık be-
>az kıyafetiyle göz kamaştınyordu. öğleden
sonra Madam Marika'nın Yenıköy'dc işlet-
tiği güzellik salonunda "cilt bakımı" yaptır-
mayı da ihmal etmemişti
Hoş bir tebessümle Çağlar'a dönen Çiller,
kabine arkadaşının elini tuttu:
-Tam olarak öyle değil...
Anlatayım... Ben Çiller'i.
oda Uçuran'ı aldı... Yani
soyadlanmızı birleştir-
dık "Canım kardeşim,
ne var bunda?"
Özer Çiller. kooperatif
meselesinin "aleyhte" de-
ğerlendirildiğini fark et-
mışti. Sanyer Asliye Hu-
kuk Mahİcemesi'nin ka-
rannın "bir bölümü"nü çoğaltarak delegele-
re dağıtmaya başladı.
27 Nisan 1993 tarihli karannda Hakim Ya-
vuz Dinçşpy. şöyle diyordu:
"HÜKÜM: Sanıklâr Özer Uçuran Çiller,
.Ahmet Cengiz Kahyeri ve Turhan Alpan'm,
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 42.
maddesinin 6, 7, 8. fıkraları ile 59. maddesi-
nin 4. fıkrasına ay kırı hareket ettiklerine dair
hükümlülüklerine, \eter, kesin ve kanaat ve-
rici delil elde edilemediği cihetle, müsnet suç-
tan BERAATLERİNE karar verilmiştir."
Saklı tutulan paragraf
Özer Çiller. karar metninde ver alan di-
ğer paragrafı ise doğal olarak "saklı" tut-
muştu. Hakim orada ise şöyle diyordu:
"Karar kesinleştikten sonra müdahiller ve-
kilinin bu celse vermiş olduğu dilekçe ile. baş-
langıçta verilmiş şikayet dilekçelerinden bi-
rer örneğin Cumhuriyet Başsavcılığına ileti-
lerek sanıklara isnat olunan zimmet. görevi
suiistimal ve sahte evrak tanzimi konularında
gereği yapümak üzere Sarıyer Cumhuriyet
Başsavcıhğı'na gönderilmesine de karar ve-
rilmiştir."
Yargıtay 7. Dairesi'nde "temyiz"e giden
1993-277 sayılı dava dosyası üzerindeki ka-
rar ise hala açıklanmadı.açıklanıp kesinleş-
mesi de "pek kolay görünmüyor."
Eğer Yargıtay. Ozer Çiller ve arkadaş-
lannı beraat ettiren hakimin karanna katılı-
rsa. Sanyer Cumhuriyet Başsavcılığına bu
kez "zûnmet, görevi suiistimal ve sahte evrak
tanzimi'" konulannda başvuru yapılacak,
yok Yargıtay. hakimin karannı bozarsa bu
kez de "Bizim Vadi" davası yeniden görü-
lecek. Çiller ve arkadaşlan yeniden "sanık
sandalyesine oturtulup" yargılanacaklar.
Yarın:Medya'da
Clllerrüzgarları
esiyor