Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18ŞUBAT1994CUMA CUMHURİYET2 SAYFA
KULTUR
En fazla ödülüErdenKıralaknısüUluslararası Berlin Film Fesîivali'nin 44yıllıkgeçmişinde Türkiye, 26festivalde uzun ve kısa metrajh toplam 37filmle temsiledildi. 'Ha
kari'de Bir Mevsim' enfazla ödülü alırken, en büyük ödül 'Susuz Yaz' ile geldi. Yılmaz Güney ile bir kez onur ödülü kazandık.
GÜNER YÜREKLİK
BERLIN - Bugün Cannes'dan
sonra dünyanın en büyük ve en
geniş kapsamlı film fesüvali ola-
rak kabul edilen Uluslararası
Berlin Film Festivali'nin 44 yıllık
geçmişine, onca kataloğu kanştı-
rarak şöyle bir göz attığımızda,
Türkiye'nin gerek katıhmıyla ge-
rekse aldığı ödüllerle önemli bir
konuma sahip olduğunu saptıyo-
ruz.
Bir kez Türkiye, 1951 yıhnda
sinema dünyasına kapılanru
açan festivale hem de yanşma bö-
lümüne (Wettbewerb) "İstanbul'-
un Fethi" ile katılan ülkeler arası-
nda. Yani ta baştan beri vanz bu
işte. Daha sonra festivale
katılımımız bir süre kısa metrajlı
kultür fılmlenyle oluyor ve ılk
ödül (Gümüş Ayı), yönetmeninın
ismi katologlarda belirtilmeyen,
"Hitit GüneşT ile geliyor. Yıl
1956'dır. Uzun metrajlı bir Fılmle
yanşma bölümüne ikinci kez
katıhşımız ise "Kınk Çanaklar"
ile 1961 yüında oluyor.
Fakat esas bomba 1964'te
pathyor ve "Susuz Yaz" ile yan-
şma bölümüne üçüncü katılışımı-
zda festivaün en büyük ödülü
olan ve bir tek filme verilen 'Altın
Ayı' ödülünü kazanıyoruz. Bu
arada Semih Tuğrul (1960) ile
Burhan Arpad (1961-1964) festı-
\alin Uluslararası Belgesel ve Kısa
Filmler ile Uluslararası Film
Eleştırmenleri (Fıprescı) seçicı
kurul üyeliklerinde yer alıyorlar.
Duygu Sağıroğlu, 1967'de 'Sonu
Olmayan YoP ile bir yıl sonra da
"Ben Öldükçe Yaşanm' isimli
fılmlenyle iki kez yanşma dışı
katılıyor festivale.
Sonra 9 yıl Türkiye'nin ismı
görülmüyor festival katolog-
lannda. 1977'de 'Umut' ile
'Arkadaş' adlı fılmleri özel bö-
lümde yanşma dışı gösterilen
Yılmaz Ğüney'e tüm yapıtlan içın
festhalın "Önur Ödülü" venlı-
yor. 1979'da Zeki Ökten ın *Sü-
rü'sü Forum'da gösteriliyor ve
Interfılm ödülü kazanıyor. 1980'-
de Zekj ökten. 'Düşman'la yanş-
ma bölümünde dördüncü kez
temsil edilen filmimizin yönet-
meni oluyor ve film "övgüye De-
ğer Senaryo" ödülü ile "Ulüslara-
rası Katolik Sinema Örgütü
(OCIC)" ödülü kazanıyor. Ama
Türkiye ıçın bir diğer önemli
onur kaynağı 1981 yılında festı-
valin retrospektif bölümünün
Yılmaz Güney"e aynlması oluyor
ve örncğin bu yıl Sophia Loren'in
fılmlennin gösterildiği bu bölüm-
de 'Çirkin Kral'ın 10 fılmi gösteri-
liyor.
Fazla değil, iki yıl sonra Türk
sinemasına Berlın'den bir ödül
daha, daha doğrusu 4 ödül daha
gehyorve Erden Kıral'ın"Hakka-
ri'de Gtir Mevsinı" adlı fılmi, Jün
Özel Ödülü (Gümüş Ayı) ile bır-
hkte_, Uluslarası Film Eleştirmen-
leri Ödülü, Sanat Fiimlen Ödülü
ve Uluslararası Katolik Sinema
Örgütü (OCIC) ödülü alıyor. 4
ödül birden. Öte yandan Ulusla-
rarası Berlin Film Festivali'nin
diğer festivallerde olmayan çok
önemli bir bölümüne değinme-
den geçmemek gerekir: Çocuk
Filmleri Şenliği adlı bu bölüm
1978 yılından itibaren düzenlen-
meye başlandı ve biz bu bölüme
iki kez katıldık. 1982'de Atıf
Yılmaz'ın "tbo ile GüUüşah" ve
1984'te Çetin Özer'ın "Gülibik"
isimli fılmleriyle. "GüKbik",
"Uluslararası Çocuk ve Gençlik
Filmleri Merkezi (CIFEJ)" ödülü
kazandı.
Yönetmen Zeki Ökten, Sürü'
(Forum), 'Düşman' yanşmadan
sonra 1985'te "Pehlivan" ile 3.
kez festivale katılıyor ve Ulus-
lararası Jüri Tank Akan'ın bu
filmdeki rolünü övgüye değer
buluyor. Türk basınma bu haber
"Tank Akan Gümüş Ayı en i>i er-
kek oyuncu ödülü aldı" şekİınde
yansıdı. Oysa o yıl En İyi Erkek
Oyuncu olarak Gümüş Ayı ödü-
lünü tspanyol oyuncu Fernando
Fernan Gomez "Stico" isimh fıl-
mıyle almıştı. Tank Akan ise "öv-
güye değer" bulundu. Yine o yıl
Onat Kutlar festivalin Uluslara-
rası Seçici Kurulu'nda Türkıye'yı
ilk kez temsil eden üye oluyordu.
Ve o yıl (1985) Türkiye. "PehB-
van"ın yanı sıra Şerif Gören'in
"Firar", ErdoğanTokatlı'nın"Fi-
dan" fılmlenyle yanşma dışı festi-
vale katılıyor, üç filmle birden
temsil edilerek rekor sayıya ulaşı-
yordu.
Bir yıl sonra bir Gümüş Ayı
Ödülü'nü deTuncel Kurtiz, tsraıl
yapımı, "Kuzucuğun Gülüşü" fil-
miyle kazandırdı ülkemize ve o
yıl en iyi erkek oyuncu secıldı.
Aynı yıl Yusuf Kurçenli'nin "Öl-
mez Âğacı", Muammer Özer'ın
"Bir Avuç Cennet'i Panorama
bölümünde göstenldı. Atıf
Yılmaz'ın "Ah Belinda"sı 1987-
de yine yanşma dışı olarak Pano-
rama bölümünde yer aldıktan
sonra, yanşma bölümünde uzun
metrajlı bir filmle yer alışımız
1988'de Erden Kıral'ın "Av Za-
manı" adlı filmiyle oldu. Ancak.
yıllarca kasalarda gjzli tutulmuş.
4
Glasnost' filmlerinin büyük ilgi
gördüğü o yıl Erden Kıral'ın fıl-
minin bir ödül alması beklene-
mezdı. "Av Zamanı", yanşma
bölümüne katılan son filmımiz
oldu. Daha sonraki yıllarda Pa-
norama bölümünde Şerif Gö-
ren'in "PoKzei" (1989). Aiıf
Yılmaz'ın "BerdeT ve Fehmı Ya-
şar'ın "Camdan Kalp" (1991) ve
son olarak da yine Erden Kıral'ın
"Mavi Sürgûn" filmleriyle temsil
edildik.
Toparlayacak olursak: 44 Ber-
lin film festivalinden, 26'sında en
az bir film ile temsil edildi Türki-
ye. Bu 26 festivale uzun ve kısa
metrajlı toplam 37 filmle katıldık.
Bir Altın Ayı, Üç Gümüş Ayı ve 8
de övgüye değer yan ödül aldık.
44 yıllık festivalde en fazla ödülü
"Hakkari'de Bir Mevsrnı" ile Er-
den Kıral aldı. (Bir filme dört
ödül). En büyük ödül ise "Susuz
Yaz" ile geldi (Altın Ayı). Festi-
valin ana bölüm ü olan 'Yanşma'-
da (Wettebewerb) 8 kez temsil
edildik Yılmaz Güney ile bir kez
festivalin ünlülere verilen onur
ödülünü kazandık. Yine Çirkın
Kral'la 'Retrospektirte yer aldık.
Az değıl...
Erden Kıral'ın 'Hakkari'de Bir Mevsim' Jüri Özel Ödülü (Gümüş Ayı), Uluslararası Film Eleştirmenleri Ödülü Sanat
Filmleri Ödülü, L luslararası Katolik Sinema Örgütü (OCIC) ödüllerini aldı. Filmin bir sahnesinde Genco Erkal ve Berrin
Koper görülüyor. Böy lece 44 yıllık festivalde en fazla ödül alan Türk fılmi oluyor. Zeki Ökten'in 'Pehlivan' filminde Tank Akan övgüye değer bulundu.
•~^>.* »^~ »v^oa***..-,:-.^
Uluslararası Berlin Film Festivali'ndeTürkiye
Filmin tani kal fejıim ftrfiil
1951 Istanbul'un Fethı
1954 Istanbul- Bir Şehrın Hıkayesı
1956 Hıtıt Guneşı
1957 Sıyah Kalem
1959 Colors ın Dıe Dark
1960 Kuçuk Asya Yollarında
Aydın Arakon
Betlı Değıl
Ipşıroğlu, S Eyuboğlu
Yanşma
Kultur Film
Kısa Filmler
Kısa Filmler
Kısa Filmler
Kısa Film
(Semih Tuğrul Uluslararası Belgesel ve Kısa Filmler Seçici Kurul Uyesi)
1961 Kınk Çanaklar
Aktamar
MemduhÜn
Belll değil
(Burhan Arpad FIPRESCI-Uluslararası Fnm Eleştirmenleri Jüri Uyesi)
1964 Susuz Yaz
Nemrut Dağı Tanrıları
Ismaıl Metın
S Eyuboğlu Azız Albek
(Burhan Arpad FIPRESCI-Uluslararası Film Eleştirmenleri Jüri Uyesi)
1967 Sonu Olmayan Yol
1968 Ben öldukçe Yaşanm
Vatandan Selam
1977 Umut
Arkadaş
Duygu Sağıroğlu
Duygu Sağıroğlu
Bellı değıl
Yılmaz Guney
Yılmaz Guney
(Yılmaz Gürtey'e tüm yaprtlan için onur ödülü)
1979 Suru Zeki ökten
1980 Adak Atıf Yılmaz
Düşman Zeki ökten
1981 Talıhlı Amele
Banker Bılo
Atıf Yılmaz
Ertem Eğılmez
Yanşma
Kısa Rlm
Yanşma
Kısa Filmler
Yanşma Dışı
Yanşma Dışı
Kısa Filmler
özel Bolum
Ozel Bolum
Forum
Info-Schau
Yanşma
Info-Schau
Info-Schau
Yok
Gumuş Ayı
Yok
Yok
Yok
Yok
Yok
Altın Ayı
Yok
Yok
Interfılm ödulü
Ovguye değer
senaryo ve OCIC
ödulu
^ ıl Filmin İsmi Vönetmeni Kat. Bolıim Ödül
(Yılmaz Güney Retrospekttfi. 10 film)
1982
1983
Ibo ıleGulluşah
Hakkarı de Bir Mevsim
Atıf Yılmaz
Erden Kıral
Çocuk Film Şenl
Yanşma Gümuş Ayı
(Bu film ayrıca, Uluslararası Film Eleştirmenleri Odulu, Sanat Filmleri Ödulu ve Alman Katolik Kılıselerı Ödulu de
aldı)
At Alı Özgenturk
1984 Gulıbık Çetın Öner
Ve Recep ve Zehra ve Ayşe Yusuf Kurçenlı
1985 Pehlivan Zeki Ökten
(Onat Kutlar UlusJararası, Atifla Dorsay F1BRESCI Jüri Üyesi)
1985
1986
Fırar
Fıdan
Kuzucuğun Gulüşu
(israıl yapımı film)
1987
1988
1989
1991
1991
1994
Ölmez Ağacı
Bir Avuç Cennet
Ah Belında
Av Zamanı
Polızeı
Berdel
Camdan Kalp
Mavı Surgun
Şerif Goren
Erdoğan Tokatlı
Shımon Dotan
Yusuf Kurçenlı
Muammer özer
Atıf Yılmaz
Erden Kıral
Şerif Goren
Atıf Yılmaz
Fehmı Yaşar
Erden Kıral
Info-Schau
Çocuk Filmleri
Panorama
Yarışma
Özel Bolum
Info-Schau
Yarışma
Panorama
Panorama
Panorama
Yanşma
Panorama
Panorama
Panorama
Panorama
CIEFEJ Ödulu
Tank Akan Övgu-
ye Değer
Tuncel Kurtiz
En lyı Erkek
Oyuncu-Gumuş
Ayı
Yok
'Lanetlenmiş' birpopkahramanı: Stuart Sutdiffe
• Beatles'ın ilk basgitaristi, ressam Stuart Sutdiffe 'ın
yaşamınıkonu alan 'Backbeat 'fılmi A vrupa 'dagösterime
girince, The Beatles 'ın geriplanda kalan unutulmuşyeteneği
yeniden anımsanacak. Bugünün gençliği onu tanıyacak.
S,
Kültür Senisi - Beatles düşüncesinı orta-
>a atan ovdu- en aandan topluluğun adını
bulan. Kız arkadaşı topluluk üyelerinin saç
stillerini yaratmıştı. Hamburg'da ilk
çıkışlannı yaptıklanru o ilk günlerde. top-
luluğun vazgeçilmez bir elemanıydı. Ama
bugün 30 yaşının altındakiler. onu hiç
tanımıyor.
Beatles'ın ilk bas gitaristi, ressam Stuart
Sutcüffe'ın yaşamını konu alan "Backbe-
at" fılmi, bu yıl nisan ayından itibaren Av-
rupa sinemalannda gösterime girince, bir
dönem gençliği peşinden sürükleyen ünlü
topluluk The Beatles'ın geri planda kalan
unutulmuş yeteneği, yeniden anımsana-
cak. Bugünün gençliği ise, onu şimdi tanı-
yacak.
Biyografisi de yayımlanacak
John Lennon'ın sanat okulundan sınıf
arkadaşı olan ve 21 yaşmda bir beyin kana-
ması geçirip yaşamını yitirmeden önce 18
ay kadar topluîukla birlikte çalan Stuart
Sutcliffe'i Ştepnen Dorff canlandınyor. Fil-
min gösterime girmesıyle birlikte, Stuart'ın
kız kardeşı Pauline ile işbirliğı içinde yaa-
lan ve Pan Yayınevi'nce yine "Backbeat"
adındaki biyografisi de yayımlanacak.
BeatJes hayranlan, 1994'ün "Beatles
yüı" olacağı kanısında. Sutcliffe'in fılmi ve
bıyografisinin yanı sıra The Beatles'la ilgili
10 bölümlük bir belgesel de tamamlanmak
üzere. "The Long and VVinding Road"
(Uzun ve Dolambaçh Yol) adını taşıyan
belgesel için, 1970 yılında dağılan ve bir
daha birarayagelmeyen Beatles üyeleri ye-
niden bir araya gelerek müziğini besteleye-
cekler.
Ancak, bu yıl Beatles'dan söz edilecekse,
bu, büyaik ölçüde Sutcliffe'in yaşamını an-
latan sözkonusu film sayesinde olacağa
benziyor. Yönetmenliğini lain Softley'nin
iistlendıği film, topluluğun Hamburg'da
aşağı tabaka gece kulüplerinde çaldığı,
1960-62 yıllan arasındaki parasızlık döne-
mini kapsıyor. Beatles'ın adını bulduğu
söylenen Sutclıffe'i, topluluğa John Len-
non sokmuştu.
Hamburg döneminde. Sutdiffe ile Al-
man fotoğrafçi kız arkadaşı Astrid Kirch-
herr (fılmde Sheryl Lee canlandınyor) top-
luluğun 1960'larda gençlcr arasında moda
olan saç ve giyim tarzını yaratmışlardi
Beatles'ın o dönemıni gözler önüne seren o
ünlü siyah-beyaz fotoğraflarda da hep
Kirchherr'in imzası var.
The Beatles 1960 yıhnın ağustos ayında
Hamburg'a gitti ve Kaiserkeller Kulübü'n-
de çaJmaya başladı. Sutcliffe'in de onlarla
Hamburg'a gitme karan. Lıverpool Sanat
Okulu'nda gerginliğe neden oldu. Öğret-
meni Arthur Ballard. "Haftada 20 sterlin
için gerçekte yapması gerekenden uzakla-
şan çok yetenekli, potansivel bir sanatçı" ol-
duğunu söylüyordu Sutcliffe'in. O günler-
de Sutclıffe bas gitar çahyordu, Pete Best
bateristti, Paul McCartney ise fişe takı-
lmamış gıtarla poz verirdi.
Yaşam tarzı farkbydı
Bir sinemanın tuvaleti yanında rutubetli
ve pis bir yerde kalan Beatles elemanlan,
seks partileri, bol içki ve rock'n roll'la yaşa-
maya başladı. Bir tek Sutcliffe, bu yaşam
biçıminin dışındaydı. O zamanlar 20 yaşı-
nda olan Sutcliffe, varoluşçu bir kliğin üye-
si olan 22 yaşındaki sevgilisi Astrid'le
takılıyordu.
"Zaman içinde, Bambi Kino'nun arkası-
ndaki sığınağımı/da, seks partileri Lennon,
McCartney, Harrison ve Best için her gece
yaşanan bir rirüel olmuştu Stu Sutcliffe
aralannda değildi." 1985 yılında yayım-
lanan "Beatle" adlı kitapta , şöyle deniyor:
"Hamburg'a varmamızdan birkaç hafta
sonra Astrid adında bir Alman güzelivle
tuart Sutcliffe,
lanetlenmiş bir pop
kahramanının bütün
özelliklerini taşıyordu.
Serseriliği, havası,
derin şiddeti ve erken bir
ölümün 'hüzünlü
güzelliği'ni...
Öteki Beatles üyeleri gibi
bir mit oldu oda.
Beatles döneminde George Harrison, Stuart Sutcliffe >e John Lennon.
tanışmış ve aşık olmuştu." İki ay sonra ev-
lendiler.
Sutcliffe'in aşık oluşunun yanı sıra, top-
lulukta müziğe derinden tutkun olmayan
tek eleman da oydu. Bas gitann ustalı-
klannı tam olarak öğrenememişti, bu da
bu aleti kendisinden daha iyi çalan
McCartney'i çiledcn çıkanyordu. Sutcliffe
her gecesıni Astrid'e adarken. ötekiler iki-
şer üçer kızla birlikte oluyorlardı.
Yaşam tarzındaki bu farklılık, Sutcliffe'-
le sürekli dalga geçilmesine yol açıyordu.
Hem yaşça hepsinden daha küçüktü. Kaı-
serkeller'de sahneye çıküklannda, boyu ve
Astrid'e olan aşkjyla dalga geçerdi herkes.
Bir gece Astrid'in yarattığı saç stiliyle kulü-
be geldiğinde, olay oldu. Ama sonra bütün
topluluk elemanlan, sonra da dünyanın
dört bir yanında gençlik, bu saç stilini taklit
etti. Sonunda Sutcliffe ile ötekiler arası-
ndaki gerginlik öyle bir aşamaya geldi ki
Sutcliffe provalara da katılmamaya baş-
ladı. "Backbeat" filminde, bu "gerilim" de
anlatılıyor-
McCartney'ı canlandıran Gary Bake-
vvell, "Böyledevam edemeyiz"diyor. "Çoğu
Steven Sutcliffe'in aşık olup evlendiği 22
yaşındaki Alman güzeli Astrid.
zaman ortalıkta değil. Geldiği zamanda da
beşinci boyutta!'"
Ama hiçbir şey yapılarnıyordu çünkü
Lennon. dostuna çok sadıktı. "O giderse.
ben de giderim" diye tehdit ediyordu arka-
daşlannı.
Steven Sutcliffe'in kızkardeşi, bugün 50
yaşında olan psikoterapist Pauline Sutclif-
fe. "Paul, çok çok hırslıydı. Tamamen top-
luluk üzerinde voğunlaşmıştı. O zamanlar
göremiyordum ama, şimdi baktığımda fark
ediyorum, Stuart gerçekten de topluluğa bir
girip bir çıkar, provalara pek katılmazdı."
Gelışmeler sonucunda. Stuart kendili-
ğinden bir karar \ermek zorunda kaldı.
Zaten gittikçe sağlığı bozuluyordu: Başı
dönüyor. midesi bulanıyor. b'aş ağnsı ve
hazımsızlık çekiyor ve sürekli depresıf bir
halde geziniyordu. Topluluk elemanlan
Stuart'ın iyi bir müzis\en olamayacağını
karar \erdıkleri sırada. Stuart sanatı ve
Astnd'le ılgılenmek uzere lopluluktan
aynldı. Beatles'la birlikte en son 1961
yılında çaldı. "Lx>ve Me Tender"ı çaldılar
ve olağanüstü bir alkış aldılar. Sonra Sutc-
liffe bas gitannı Paul McCartney"e verdi \e
sahncden avnldı.
Bundan 10 a> sonra. Hamburg'da beyin
kanamasından öldü. O sırada Beatles kısa
bir ara içın Lıverpool'a dönmüştü. Beatles
üyelerindcn hıçbırı eenazesınc katılmadı.
McCartney ddha sonra vuptığı açıkluma-
da. "Bir tür karmaşa içindodik. Onu düşü-
necek çok fazla zamanımı/ voktu sanırım -
böylesi daha iyi oldu" dıvordu..
Küçücük bir nokta
SutclılTe'ın dlümü aılesını vasa boğdu,
Astrid'in yetennce etkilenmemiş görünmc-
si de onlan çileden çıkardı. Daha sonra pek
çok kişi Paul McCartney'ı Sutclıffe'inyen-
ni almak içın onu gruptan aynimaya zorla-
makla suçladı.
Beatles ününe ün katınca. Stuart Sutclif-
fe de zaman zaman anımsandı. 1964
yılında Liverpool'daki Walker Sanat Gale-
risi'nde genç sanatçının bir retrospektifi
açıldı. Daha sonda dünyanın pek çok ülke-
sinde başka sergiler de açıldı. Ailesi. Sutc-
liffe'in 'İngiliz sanatında küçücük ve tanı-
namtş bir nokta" olarak kalmaması için
elinden gelen çabay ı gösteriyor.
Stuart Sutcliffe'in keşfedılememiş bir ye-
tcnekmı Beatlesa takılmışsıradan birmü-
zisyen mı yoksa 21 yaşında sanata yatkın,
doğru yerde doğru zamanda bulunan bir
genç mi olduğu hâlâ yanıtsız. Ötekı Beatles
üyelen gibi bir mit oldu o da.
İşte biyografısınden bir bölüm: "Stuart
Sutcliffe, lanetlenmiş bir pop kahramanının
bütün özelliklerini taşıyordu... Serseriliği,
havası. derin şiddeti »e erken bir ölümün "hü-
zünlü güzelliğT..."