Katalog

Cumhuriyel t mtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni:Özgen Acar •Genel Yav ın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın Danışmam: Orhan Erinç •Yazıişleri Müdürleıt fbrahim YıMız. Dinç Tayanç (Sorumlu).* Haber Merkezi Müdürii: İpek Çalışlar • Görsel Yöneımen: Ali Acar *Dış Haberier: Er- gtın Balcı # Ekonomi: Abdurrahman Yıldırım • Istihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberlen: Mehmet Saraç • Makaleler Sami Karaören • Spor: Abdül- kadir Yüceiman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsilcısi: Mustafa Balbav •Haber Müdürii: Doğan Akm AtatürkBul- van No:125. Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Haı). Telex: 42344. Fa.x: 44İ95027 •İzmir Temsilcısi: Serdar Kızık, H.Zi>a Blv. 1352 S 2 3 Tel:4411220 Telet: 52359. Fax: 4419117 • Adana Temsilcısi: Çetin Viğenoğlu İnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: I. Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155. Fax: 35225^0 Müessese Müdürii: Erol Erkut • KoordinaU AJımet Koruban #Muhasebe: BOeot Yen • Idare: Hüseyin Gürer • Işletme: Önder Çel • Bılgı-lşlem: Nail Inal •Bılasayar Sısteı Möriivet Çüer •Reklam: Reha Işıtman Yjymlayan >e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Ya\ıncılık. A.Ş. Tûrkocağj Od 19 41 Gığaloflu 34334/st PK ^46fstanbul Te|-(0 2l2)5i:0505(20hat)Tekx 22246. Fax: (0 212) 5138595 I8ŞUBAT1994 İmsak 5.23 Güneş: 6.48 Öeie: 12.25 İkindı: 15.19 Akşam: 17.48 Yatsı: 19.08 Çiller'e ÜNICEF'ten mektup • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - UNICEF İcra* Direktör Yardimcısı Gudio Bertolaso. Başbakan Tansu Çiller'ebir mektup göndererek Saraybosna ziyaretini, "uluslararası toplumun Bosna-Hersek halkına ve çocuklanna olan desteğin en yüksek diizeydeki ifadesinin simgesi" olarak değerlendirdiğini bildirdi. Bertolaso. Nobel Banş ödülü'nün Saraybosnalı çocuklara verilmesi önerilerine Çiller'in de katılacağını umduğunu söyledi. Özelleştirme tasarısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu Ortaklığı fdaresi'nce haarlanan özelleştirme paketinin ele alındığı Bakanlar Kurulu'nda. KİT'lerin özelleştirilmesi ve özelleştirilecek KİT'lerde işsizlik sigortasının pilot olarak uygulamaya konulmasını öngören yetki yasası imzaya apldı. Yaklaşık 1 ay önce. "10 gün içerisinde Bakanlar Kurulu'ndaelealınarak TBM M"ye sevk edilecek" denilen kamu çalışanlanna sendikal hak tanınmasını öngören yasa taslağı da dünkü Bakanlar Kurulu'ndan çıkmadı. ÖzöPlölere bakımevi •ANKARA (AA) - Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), zıhinsel özürlü çocuklar için gündüz hizmet verecek bakım ve rehabilitasyon merkezi açacak. Gündüz hizmet verecek olan merkez. Keçiören kreş ve gündüz binasının zemin katında açılacak. Zıhinsel özürlü çocuklann yararlanabileceği merkezde. sabah ve öğleden sonra 24'er kişilik gruplar halindeolmak üzere toplam 48 öğrenciye hizmet verilecek. Sağlar: TÜRKSOY sesini duyurmalı • MARMARİS,(A.A.)- Türk KültürveSanatlan Ortak Yönetimi (TÜRKSOY) kapsamında düzenlenen Türk dili konuşan ülkeler kültür bakanlan 4. dönem toplantısı başladı. Toplantınınaçılış konuşmasını yapan Kültür Bakanı Fikri Sağlar, bazı uluslann.çağdışıbir milliyetçilik anlayışı ile etnik anndırma politikası izlediklerini belinerek, TÜRKSOY buyöndede sesini duyurmalı, katliamlara durdemeli, buradaki kültür varhklanna sahip çıkmalı" dedi. Azerbavcan Kültür Bakanı Polat'Bülbüloeluda, TÜRKSOY'a üye ülkelerin kültür bakanlannın Bosna-Hersek ve Azerbaycan'a gitmelerini önerdi. ÇGD'den kınama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi. Flash TV ve Arena dergisinde. gazetecilerin çalışma özgürlüğüne ve gazetedlik meslek ilkelerine aykın uygulamalan kınadı. Ekmekçi. dün yaptığı açıklamada, Flash TV'de çalışanlara. belli bir süreyi doldurmadan işten aynlmalandurumunda. 10 bin dolar tazminat ödemelerini öngören bir belge imzalatıldığını. Arena dergisinde de çalışanlara haber bile verilmeden. derginin kapatıldığının tebliğ edildiğini anımsattı. Ekmekçi, gazeteciliğin çekiciliğini. genç gazetecilere yoksulluk sınınnda ücret vererek zaten sömürmekte olan bir sistemin şimdi de pervasızlaşmasının endişe verid olduğunu belirtti. Medyadaki şiddet • BONN (ANKA) - Alman halkının büyük bir bölümünün televizyonda şiddet sahnelerinin gösterilmesine karşı olduğu belirlendi. Almanya'da yayımlanan Hoeren Und Sehen dergisinde yer alan bir ankete göre. halkın yüzde 72'si. televizyonda şiddete yer verilmesini onaylamıyor. Allensback Kamuoyu Araştırma Enstitüsü'nce gerçekleştirilen anket. şiddet Konusunda kadınlann erkeklerden daha duyarlı olduğunu da gösterdi. IstanbuVda, Yeniköy-Tarabya-Sanyercivarındagördükleri, Demirel'işaşırttı... 'Bu neservetkardeşim?'-6- Özer Uçuran Çiller'in Istanbul Bankası Genel Müdürii olduğu sıra- da bir dergiyle yaptığ] röportaj da bulunup çıkanlmıştı (5). Özer Bey. orada hem "ailesinin geçmişi, maddi dunımu" hem de çok tartışılan "kansının soyadını nasıl aldığı" olayına açıklık getirerek şöv Ie diyor- du: "Babam. İstanbul'da çok zengtn bir ailenin şoförlüğünü yapıyordu. Beni pahalı ve iyi okullarda okuttu- lar. Oğrencilik hayatım aşağılık kompleksi içinde geçti. Çünkü arka- daşlanmın hepsi zengin ailelerin ço- cukları idiler, benim babam ise şoför- dü, bunun kompleksini duyardun. Bi- raz da Fransız kültüriimin etkisi ile içine kapanık bir çocuk oldum. Tansu ile okulun çay partisinde tanısfık. O beni kaptı. Evlenmeye ka- rar venük. Zaten soyadımı çocuklu- ğumdan beri sevmezdim. Adunın özer l çuran olduğunu söylediğimde bana, "Neyi uçuruyorsun bakalım" diye sorarlardı. ben de yalan atar, ba- bamın topçu subav ı olduğunu söyler, 'Babam bu yüzden Uçuran so>adını almış' derdim. Bu nedenle Çiller so- vadını aldım." Demireri ^f/ şaşırtan servet Anne-baba ocağında yıllarea 'sade' birer yaşam sürdüren Çiller- ler, İstanbul Bankası macerasının ardından ise 10 yıl içinde 'korkunç' bir servet yapmayı başarmışlardı. Bu durum, DYP lideri Süleyman Demireri bile etkilemişti. İstanbul'a yaptığı birseyahat sonrası. Ankara'- da partili arkadaşlanna izlenimini anlattı. Konuşma, Etemirel'in lacivert renkli 'SD' plakalı Mercedes ara- basında geçti. Demirel, arabasına İsmet Sezgin, Memduh Yaşa ve Mehmet Dülger'i de almıştı. Dülger ön tarafta, diğerleri arkada, Demi- rel'in yanında oturuyorlardı. Şoför direksiyonu Güniz Sokak çıkışında sağa kırdı, Atatürk Bulvan'na inen yokuşa sapıldı. E>emirel: - Yahu dün İstanbul'da Yeniköy- Tarabya-Sarıyer ci>anndaydık. Ne tarafa baksam, Burası Çiİlerler'in, burası Çillerler'in. burası da Çiller- lerin" dediler. Bu ne senet kardeşim? Bu ne senet?.. Aynı günlerde DYP Genel Baş- kan Yardıması Mehmet Dülgere İstanbul'dan bir telefon geldi. Sekre- teri, lstanbul"dan ünlü bir "emlak komisyonctBu'nun aradıjnnı söyle- yerek hattı bağladı: - Mehmet Bey... Tansu ÇiUer'in mal beyanını gazetelerde gördünüz değil mi? - Evet. - O beyan doğnıları > ansıtmıyor. Benim çok kısa bir süre önce Çiller ailesine satılmasında aracüık ettiğim birkaç mülk var. Onlar bu beyanna- mede yer almıvor. Mehmet Dülger, teletbnu kapatı- rken "Zenginin malı züğürdün çene- sini yorarmış. adamlar nelerle ilgile- niyorlar" demekten kendini ala- madı. Aynı günlerde. Antalya Beldibi'- nde de benzer konuşmalar yapılı- yordu. Çillerler'in. "devletten >ılda 2.5 milyon lira bedelle, 49 yıllığına ki- raladıkları" araziyi mal beyanlarına dahil etmemeleri, Beldibi'ndeki komşulan için de merak konusu ol- muştu. Çillerler'in seuetı Başbakan'dan sokaktaki adama değin herkesi etki- lemişti. bir sürü soru işaretlerini gündeme getirmişti. Ancak kan- koca Çillerler'in aslında 'çok tutum- lu' birer insan olduklan unutuiuvor- Tansu Çiller'in Bilinmeyen iSiyaset Rommı Nursun Erel Ali Bilge illerlerin 'korkunç' serveti Başbakan Demireri bile etkilemişti. Aynı günlerde Mehmet Dülger'i İstanbul'dan arayan ünlü bir emlak komisyoncusu, 'Gazetelerdeki mal beyanı doğrulan yansıtmıyor. Benim çok kısa bir süre önce Çiller ailesine satılmasında aracılık ettiğim birkaç mülk bu beyannamede yeralmıyor' diyordu. 'Cayrlmenkulzengini' bir ekonomiprofesoru ÇillerlerebirgündemecRsonayı • ANAP'ın yasasıyla, D YP'li bir önemli aileye, SHP'li bir belediye tarafından verilen izin, Çillerlere milyarlarca liralık rant ve inşaat hakkı sağlıyor .4- Haber Merkezi -Olağan koşul- larda. bir imar planı teklifinin ilçe belediye meclisinde görüşülüp onaylanabilmesi için önce bu tekli- fın imar müdürlüğünce incelenip başkanlığa rapor edilmesi; ardın- dan başkanın bu raporu ve planı meclis imar komisyonuna gönder- mesi; imar komisyonunun da yine planı inceleyip bu kez meclise rapor etmesi ve teklif gündeme alındıktan sonra ilk meclis toplantısında görü- şülerek karara bağlanması gereki- yor... Bu olağan prosedürün vine ola- ğan süresi ise ister istemez en az bir- kaç ayı bulabilnor. Ne var ki, Tansu Çüler'in arazisi- nin. üstelik ıslah planı gibi 'zorla- ma 1 bir planda imara açılması sıra- sında. bütün bu işlemler tam bir günde tamamlanıvor ve rekorlar ki- tabına geçebilecek bir 'inceleme- rapor- karar' süreci. l Eylül 1992 tarihinde mesai saati bile bitmeden tamamlanmış oluyor. Sanyer Belediye Meclisi. gerek Sanyerspor takımının2. Başkan- iığı'nı da yaprruş olan Özer ÇiUer'- in. gerekse de belediyeye 'büyük imar harçlanyla' destek olan Metin Kaya Çağlayan'ın ricalannı kır- mayarak Tansu Çiller'in arazisini •gecekondulaşmaya yih tutan' yer olarak belirlivor. Hemen a\nı gün, boş araziye yoğun imar hakkı geti- ren ve sözde 'gecekondulaşmayı dü- zenlemeyi' öngören İslah İmar Planı' yine Sanyer Belediye Mec- lisi'nce onaylanıyor. Ve böylece. ANAP'ın yasasîyla DYP'li bir önemli aileye. SHP'li bir belediye yönetimi ve meclisi tarafından. hu- kuk dışı yöntemlerle mifyarlarca li- rahk rant ve inşaat hakkı sağlanmış oluyor. Sağlanan imar olanağı San\er Belediye Meclisi nce onaylanan "Islah İmarPlanı'na gö- re daha önce sadece 250 m2 büyük- lüğünde \ e 'tek bir bağ evi' \ apılabı- lecek olan araziye, villalariçın yüz- I ansu-Özer Çiller'in 10 yılda sağladıkları senet, düşündürücü. de 25, yani yaklaşık 7500 m J , turis- tik tesis için ise yüzde 35. yani 10.000 m\ böylece' toplam 17.500 m' inşaat olanağı veriliyor. Yine. bövlcsi bir yasadışı plan karanyla sağlanan *rant' ise Çiller'- in toplam zenginliği içerisinde en güçlü kalemlerden birini oluşturu- \or. Arazinin. imara \asak durum- davken ederi 15-20 milvar civann- dayken imar hakkı sağlandıktan sonra en az 100 milvar lira olduğu belirtiliyor. Yine arazı. daha önce tanm ala- nıyken bu İmar operasyonu' sonu- cunda. yaklaşık 120adet \eherbin 150-200 m 2 olabilecek lüks villa in- şaatına u\gun halegeli>or. Bölge- deki benzer \ illalann 7-8mil>ar lira olduğu ve bunlann da her birinin en çok 2 milyara mal olduğu bilini- yor. Dolayısıy la. bu imar olanağı- nın da sağladığı kazanç miktan. yarım trilyon sınırını bile aşıvor... Tansu Çıller. arazisinde v illa inşa edip satması için kendisine 34 villa kalacak şekıldc bir anlaşmayı da Fenerbahçe'nin eski başkanîann- dan Metin Aşık'Ia yapıyor. Böylece Metın Aşık. kısa sürede da va konu- su olacak bir imar iznine dayana- rak Kilyos'taki 'boş araziye' sözde gecekondu var diye onaylanan bir plana davanarak hem kendi sata- cağı hem de Çiller ailesine vereceği \illalan inja etmeye başlıyor... İmar hakkı mahkcmelik İmar alTı vasası nedeniyle, ıslah imar planlannı denetleme vetkisı olmavan Anakent Belcdive Başka- nı Nurettin Sözen, Sanyer Belediye Meclisi'inin 1.9.1992 tarihinde aldı- ğı 25 no.lu plan onav karan hak- kında. 'gecekondulaşma olmayan bölge imara açıldığı için' dava açı- yor. İstanbuJ Dördüncü İdare Mahke- mesi'nde açılan bu dava. bir vılı aşkın bir süreden sonra. geçcn ocak avı içinde sonuçlandı ve 'Islah Plunı'nın 'kendi vasasma da avkırı olduğu' saptanarak bu işlemın dur- durulmasına karar verıldı. Mahkcme karanndan sonra Çil- ler'in Kilyos'taki arazisinde kaba inşaatlan çoktan bitinlen vıllalan mühürleven Sözen. bövlcce \erel \önc!im larihine. '»illa yıkarak gö- rete başlavan, yine >illa yıkarak gö- revini bifiren' başkan olarak ge- çecck. Sözen'in. 1989 martında görcve gclirgclmez. vasadışı izinlerleyapıl- dıklan saptandığı ıçın vıkmava başladığı Sanşer'dekı "Uvum Vılla- lan' arasında. eski Başbakan \e Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da evi bulunuyordu. Şimdi de veni bir yerel seçimin öncesinde. \ine bir başbakanın. bu kez 34 villası. aynı gerekçevle "dozer tehlikesi" altında bulunuvor... BİTTİ ketje mi ilgili? Özer Çiller: - Hayır. Ekonomik paketi ben ye- niden Güngör L'ras'a vazdıracağım. Ben sizleri onun için değil, baska bir meseleden dolayı çağırdun. Tansu poütikada bugün bir yerde... Yann baska bir yerde olacak. Duracağımız nokta bu nokta değil. Özer Yelçe de şaşırmıştı: - Ne demek istediğinizi pek anlaya- madun... Biraz daha açar mısınız ko- nuyu? Çiller: - Tansu'nun popülaritestnin ne ka- dar yüksek olduğunu görüyorsunuz. Hedefîmiz tabii ki bugünkü konumu değil, daha yüksek >erler. Tansu her- halde Devlet Bakanı olarak kalacak değil. Bakalım başbakan mı olacak, cumhurbaşkanı mı? Sülevman Bey'in yaşı malum, daha ne kadar sürdürebi- İir? İşte bütün bunlara göre uzun va- deli bir strateji çizelim istiyorum. Siz- leri bunu konuşmak için çağırdım. Çiller'in bu sözleri odada tam bir sessizlik yarattı. Erel ve Bilge birbir- lerine baktılar. Deneyimli gazeteci Özer Yelçe söze girdi: - Bakın Özer Bey, siz siz olun, bu lafları hiçbir yerde ağzınızdan kaçı- rmayın. Bu hayalleri kurabilirsiniz, ama sakın telaffuz etmeyin. Bunun üzerine Özer Çiller konu- yu değiştirerek danışmanlara dön- dü: - Ekonomik paketi basın diline siz çevirmek istivorsunuz, ama daha de- neyimli insanlar olarak ben bu iş için Güngör Lras'ı, eğer o kabul etmezse Mehmet Ali Kışlalı'yı düşünüyorum. Zaten biz paketi İstanbul'da büyük bir otelde açıklav acağız. Ali, benim aklıma bir de şu geldi. Türkiye eko- nomisinin rakamlarım \\aJJ Street Joumal'da filan yayımlattıralım. - Hangı rakamlan? - Hazine bilançolarını kastedivo- rum. Hatta bu ilanlann köşesine Tansu'nun da güzel bir fotoğrafmı koyarız. Bilge şaşırarak: - Ama bu şirket, banka bilançosu değil ki... Türkiye ekonomisinin per- formaasını ortaya koyacaksak, bu- nun başka \ ollan var. du. Yılbaşında Devlet Bakanlığı'nda vaşanan birolav bunuaçıkçaortava kojoıyordu. Tansu Çiller. kendisine yılbaşı dolayısıylagönderilen 'onlar- ca' çikolata paketini hafta sonunda îstanbufa götürurken paketlerde azalma olduğunu öne sürerek Özel Kalem Müdürü Serpil Dikmenli'yi çağırdı: - Serpil, bu paketlere ne oluyor böyle? Daha fazlaydı bunlar. azalmış. - Efendim. sizin odanıza benden ve odacılardan başkası girmivor. - İyi va işte, sen odacıları bir soruş- tur. Önlar almış olabilir. Ben çikola- tayı önemsemiyorum. bazı değerli ev- raklar da çalınabilir di\e korkuyo- mm. Serpil Dikmenliodadanavnlırken daha önce birlikte çalıştığı devlet adamlannın tutumlannı anımsadı. Sekretaryasında bir ara bulunduğu Süle>man Demırelin gelen giden hediyelcrden hiç haberi olmazdı. Adnan Kahteci ile Işın Çelebi ise çi- kolata paketi filan geldiğinde bun- lan daima yanlannda çalışanlara dağıtırlardı. Çillerler hafta sonunu Yeniköv de geçirdikten sonra Ankara'ya birlik- te döndüler. Özer Uçuran Çiller. Ankara Otelı'nde kaldıklan "süit'ten Devlet Bakanlığı'nı aradı: - Nursun Erel ve Ali Bilge ile bu- gün saat 15.00*te Ankara Oteli'nde göriişmek istiyorum. Erel ve Bilge. Ankara Oteli'nin 9. katındaki süite asansörle çıkarlar- ken "Acaba niçin çağrılmıs olabili- riz?" diye düşünüvorlardı. Özer Çil- ler onlan odadaki 'üçüncü kişi' ile tanıştırdı: _ - Size Özer Velçe'yi tanıtayım. Kendisi 'A-A l luslararası Danı- şmanlık te Halkla İlişkiler' tanıtım kuruluşunun Yönetim Kurulu Baş- kanvekilidir. Bizim bundan sonraki tanıtım stratejimizi > önlcndirmesini istiyoruz. Danışmanlar şaşırdılar: - Nasıl bir tanıtım? Ekonomik pa- Avnı günlerde Tansu Çiller'in zi- varetçilerinden bin de Çonnecticut"- tan 'hocası' olan *Ortadoğu uzmanı' Profesör Honard Reed idı. Babacan tavırları. onca yaşına karşm vakışıklılığı ve mükemmel Türkçesi ile dıkkatı çeken Reed. bir gün özel çalışma odasında Tansu Çiller'e şunlan tavsıveetti: - Çok meşgul olduğunu biliyorum. ama kendi açımdan önemii gördüğüm konuları sana mutlaka aktarmak is- terim. Önünde büyük fırsatlar var. Başarılı olmanı isterim. Ama seni bekleyen bü>ük handikaplar da var, bunlara dikkatini çekmek isterim. Çok genç >e ataksın, ekibinde tecrü- beli isimleri bulundunırsan iyi olur. Örneğin Haluk Bjvülken... Aynca basınla uğraşacak, bu işin profesyo- neli olan insanlara ihtiyacın olacak. Bunun için sana yıllann tecrübeü ismi Tahsin Öztin'den fikir ahnanı tavsiye ederim. Ekonominin psikoioji ile çok ilgisi \ardır. Bu yüzden bir PR danı- şmanına da ihtiyacın var. Buradaki isimleri çok dikkatle seçmen gerekir. Ona bir örnek \ermek istiyorum. GAP çok büyük bir proje, ama bura- da size Kürt konusu başağrısı ola- caktır. PR gruplarına bu gibi konu- larda danışırsın... Yarın:'Asıl rakîbim Rü$dü...' r KadınörgütlerindenMeclis'etepki Izmir Kadın Platformu, yetkilileri kadın haklan konusunda daha duyarlı olmaya çağırdı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Kadın Platformu. TBMM Başkaru Hüsamertin Cindonık'a. Başbakan Tansu Çiller'e. kadın milletvekillerine v e Adalet Bakanj Seyfi Oktay'a faksla gönderdikle- ri vazıda, Türk Medeni Kanunu'ndaki "Sosyal ve kültürel gelişmenin gerisinde kalnuş maddelerin" değıştirilmesini istedi. Yasada değişıklikler yapılması için bir yıl önce, 17 şubat tarihinde 100 bini aşkın ımzanın TBMM Başkanlığı'na verildiğı- nı anımsatan İzmir Kadın Platformu'nu oluşturan dernelderin temsilcileri. bu süre içinde hiçbir gelişmenin kaydedilmemesi- ni eleştirdiler. Kadın dernekleri üyeleri de kendi adlanna. aynı istemleri içeren telg- raflar çektiler. Kadın kuruluşlan ve bazı dernelderin İzmir şubelen ile SHP. CHP. DYP ve ANAP İzmir il kadın komisyonlannca oiuşturulan İzmir Kadın Platformu adı- na faksla gönderiJen metinde. 17 Şubat 1926 tarihinde Türk Medeni Kanunu"- nun kabul edildiği anımsaülarak. "Çağı- na göre ileri, çağımıza göre ise sosyal ve kültürel gelişmenin gcrisindf kalnuş" olan bu vasanın değişmesi gerektiği vurgu- landı. Bu amaçla iki >ıl önce başlatılan imza kampanyalan sonucunda 100 binin üzerinde imza toplandıâ ve bu imzalann 17 Şubat 1993 tarihinde TBM M Baş- kanbğı'na İzmir. Ankara. İstanbul kadın platformlan temsilcileri tarafından ıletıl- diği belirtilen metinde şu aörüşlere ver ve- rildi. 'Konunun takipçisiyiz' "Medeni Yasa üzerindeki değişiklikler için özel emeği ve çabası olan bizler. bir yıkür somut bir gelişme kaydedilmemesini esefle görmekteyiz. Liuslararası gefişmele- re ülkemiz adma imza kov an de\ letinüzia buna uygun yasal düzenlemeleri belli bir süre içinde gerçekJeştinnek zorunda oldu- ğunun büincindeyiz. Ancak bu gerçeğin parlamentoya gereği gibi yansıblamadığı inancındavız. Bu konuvla ilgili duvarlılığm »e bilincin kadın miIJetvekillerimizce yerine getirilmediğini düşünüvoruz. Bu nedenle aşağıda imzası bulunan kuruluşlar ve tenı- siJdleri olarak, Medeni Yasa'da oiması ge- reken kaçınılmaz değisikliğin kararlı \t ısrarlı takipçisi oJacağımızı bir kez daha hatoiatır. bundan böyle parlamentoya se- çilecek kadın temsilcilerimizin. kadın ko- nusunda daha duyarlı ve birikinıli olnıasına özen göstereceğimizi belirtiriz." SHP İzmir II Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada ise bugün Medeni Kanun'da çağın gerisinde kalan maddelerin değişti- rilmesi gündemdeyken. "şeriat hukuku"- nu geri getirme çabalannın gözle göriilür bir duruma geldiği vurgulanarak. "Kadı- nianmızın daha bilekkrinden zincirlerinin pası silinmeden, onu yeniden zincirierle toprağa bağlama düşünceleri eyleme geç- me\e başlamtstır" denildi. Öte yandan. İzmir"de bulunan Devlet Bakanı Türkan Akyol, kadın dernekJeri yöneticilerinin de katıldığı toplanUda so- runlan dinledi. Akyol. Yaşblar Danışma Merkezi'nin de açıüşmı vaptı. Kanun yenilenecek1 Adalet Bakanı Seyfi Oktay. Medeni Kanun'un kabul edilişinin 68. yıldönü- mü nedeniyle Ankara da düzenlediği basın toplantısında, kanunun geçen za- man içinde sosval hayattaki bazı geliş- mcleri karşılavamaz duruma geldiğini ve boşluklar gözlendiğini bclirterek şövle dedi: "Bakanlığım. geçmişte yapı- lan değerli çalışmaları da değerlendir- mek suretiyle Medeni Kanun'un yaşamı- nı devam ettirebilmesi ve günümüz ihfi- yaçlanna cevap verebilmesi için. kanunu gözden geçirip venileştirmek üzere bir komisyon oluşturmuştur. Komisyonun oluşturulmasında üniversite. yargı or- ganiarı. meslek kuruluşlan ve hukuk der- neklerinin uzmanlarından j ararlanılmış- tır'Medi. Ankara Barosu Başkanı Erdal Mer- dol da. düzenlediği basın toplantısında. son yıllarda artan irtica faaliyetleri, te- okratik akımlar ve laiklik düşmanı dav- ranışlann, kadını çağdışı bir zihniyetin karanlıklanna atmak istediğini belirte- rek. "Bu anlayışlar bizi Medeni Kanun'- unumuzun laik, demokratik. eşitlikçi, özgürlükçü niteliklerini titizlikle koru- mava mecbur etmektedir" dedi.