Katalog

VRALIK 1994 PAZARTCSİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIK KANSU Memuriar, işçiler hak anyor... (Fotoğraf: SABİT OZKESER) SHP-CHP nereye? A şk mektupları gönderitdi. Aracılar gıtti, geldi lokumlu mendillerle. Birleştiler, birleşecekler, ha oldu, ha olacak derken, "çattt" sesi yükseldi. Telefonun öbür ucunda hatırı sayılır bir SHP'li var: "SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında imzalanan birieşme protokolünde, her iki partinin eşit delege sayısıyla birieşme kurultayına katılmasına ilişkin hüküm konusunda kuşkuluyuz. Istifalaria biriikte CHP'nin kurultay delege sayısı 400-500 dolayında. SHP'nin şu anda delege sayısı 1000 dolayında. SHP, tam sayıyı bulmak için 100 delege tamamlarken; CHP, 400- 500 delegeyi masa başında ekleyecek. Böyle şey kabul edilemez. Bu durumda CHP, kongrelerini yaparak, büyük kurultay delegelerini seçmeli. Biz kurultayımızı yaparız, ama CHP'nin 400-500 'asker' delege getirmesini de, SHP'nin kurultay delegelerinin kabul edebileceğine inanmıyoruz." Karayalçın'a yakın SHP yönetimi, CHP'nin, atama delege yöntemi ile Baykal askerlerini birieşme kurultayına getireceğine inanıyorlar. CHP'lilere gelince, "Yok canım, nereden çıkarıyorlar?" diyorlar CHP Genel Merkezi ile görüşüyoruz: "Kurultayda delege olma zorunluluğu yok. Onlar diyor ki, 'Delege dediğın kongrelerden seçilir. Tamam da, bu ortak kurultay dediğimiz, adı kurultay olmakla beraber, protokole göre bütünleşme genel kurulu. Bunu, bir komisyon gibi algılamak gerekir. Buradan çıkacak sonuç, asıl bütünleşilecek olan partinin kurultayına yol gösterici temenni karariandır. Onun üstünde bir anlam rfade etmiyor. Onun için, burada illa da kurultay delegesi olmak gibi bir koşul yok. Eşitlenme ilkesi esastır. Bu eşitlemede, SHP isterse, delege sayısını bizim delege sayısına indirebilir. Öyle iddia ettikleri gibi bizim delege sayımız 400-500 değil. Onda bir yanlışlık var. Yapmadığımız 4 il kongremiz var. Onlar da yapılryor, sorun yok. İki partinin delege sayısındaki fark, en çok 100 civannda. Ya onlar, 100 aşağı inerier ya da biz 100 yukan çıkanz. Biz, 100 yukan çıkarken de, SHP'nin de uygun göreceği ölçütlere, objektif ölçülere göre belirienecek kriterler göz önüne alınacak. Yoksa keyfi olarak, Ali'yi, Veli'yi temsilci göndermek söz konusu değil." "Çatttt" sesı. "çatlamanın" belirtisi gıbı. Belli de olmaz. Bırısı çat kapı girebilir ya da kapıyı yüze kapatabilir. BALARISI Promosyön Temel, fırından aldığı sıcacık ekmeği iştahla böler bölmez, dondu kaldı. Ekmegin içinden çorap çıkmıştı. Geri dönüp, fınna hışımla girdı: "Biliyor musun? Demin verdiğiniz ekmeğin içinden çorap çıktı" Çırak, "Dur hele amca, ustayı çağırayim" dedı. Birazdan tezgâhın arkasında usta duruyordu. Usta da, usta hani. Palabtyıklı, pazılan yerinde, devasa bir adam. Temel'e gürtedi: "Ne yani, ekmekten son moda takım eibise mi çıkacaktı?" Temel'in sesi inceldi: "Estağfurullah ustam. Hani bir ekmek daha alayım da, çorabı çifüeyeyim bari demiştim. 1 ' Faili meçhul Mumcu suikastını "eski bir olay" diye nitelendiren Içişleri Bakanı Nahit Menteşe. son olarak failinin "mutlaka bir gün yakalanacağım", o gün de kendisinin "bahtiyar olacağını" açıkladı. "Türk polisinin çok başanlı olduğunu" vurgulayan Menteşe'nin, bundan sonra gelen tümcesi biraz kafa karıştırıyor: "Hemen hemen yüzde 90 nişpetinde faili meçhul cinayetler meydana çıkanlıyor." Bu tümce dikkate alınırsa, Uğur Mumcu'nun katil ya da katillerinin neden yakalanamadığı gün gibi ortaya çıkıyor. Faili meçhul cinayetlerin, "failleri" değil de, "faili meçhul cinayetler" meydana çıkarılıyormuş. Cinayet işlenince, genellikle gizli kalmıyor. Gizli kalan katiller. Biz de, katıllerin yakalanmasını istiyoruz. Diller, böyle konularda sürçmemeli. Başkentin suyu A nkara'nın RP'li Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, göreve geldiğinden bu yana başkente tek taş koymadı. Aksine, zam üstüne zam yağdırdı. 12 Eylül 1994'te okullara verilen suyun metrekübü 14 bin 450 lirayken, bugün 51 bin liraya çıktı. Neredeyse 4 katı fazla. Resmi dairelerin su parası yüzde 280 arttınldı. Buna karşın, Gökçek, mescitlere ve Kuran kurslarına bedava su vemneye karar verdi. Bir yandan Anadolu liseleri paralı yapılmaya kalkışılır, bir yandan okullarda velilerden para alınır, öbür yandan Gökçek gibiler, okullann su parasını arttınp, Kuran kurslanna, mescitlere bedava su dağıtır. Karar, bizce, din istismarının ötesinde, açıkça eşitliğe aykındır. Anakent Belediye Meclisi'nde SHP'li Grup Başkanı Muzaffer Saraç ve arkadaşlan, bu konuda hukuksal çalışma yapıyorlar. Konu, yakında mahkemelik olacak. Seçenek TBMM Araştırma Komisyonu, ardından da Çankaya Belediyesi, RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'm Aşağı Ayrancı'da oturduğu ve tapusu kendi üzerinde gözüken daireler için emlak vergisi vermediğini belirlediler. Daha önce Başbakan Tansu Çiller ile eşi Özer Uçuran Çiller'in holdinginin vergi kaçırdığı, vergilerini ödemediği saptanmıştı. Iktidarına bak, muhalefetini al. SHP yöneticileri neredeydi? Raftan çektığimiz krtapçıktan bir bölüm okuyalım: "Dünya degişiyor gözleminin gerçek tarafının yanında, önemli bir safsata tarafı vardır. Onun, bu safsata tarafma aldanmamak gerekir. Tıpkı, cumhuriyeti kuranlar gibi. Ya aldanırsak, ne olur? Aldanırsak, işte 80'lerin bizi çekmek istediği değişik bir siyaset çizgisi oluşur. Yani bir sahte sol', değişik tuhaf bir sol' olur. Cumhuriyet rejiminin kuruluşunun tamamlanmamış olduğudur. Cumhuriyet rejiminin kuruluşu, ancak demokraside mesafe aldıkça tamamlanabilir. Ekonomik gelişme ve refahın topluma dağılımı gerçekleştiği ölçüde demokraside mesafe alınabilir. Cumhuriyet rejimi, ancak böyle tamamlanabilir. O zaman, biz kendi cumhuriyetimizin kurulmaya doğru gittiğine güveneceğiz ve bundan emin olacağız. Bu güyenimizi, bu siyasi hareketin içinde hiç yitirmeyecek, hiç gözardı etmeyeceğiz. Bu güven gözardı edilirse, ne olur? Gayet basrt, yönsüz kalınz. Yönsüz kalınırsa, oradan insanlar 2. cumhuriyete, hatta Islam cumhuriyetine gidebilirler. Üçüncü nokta da, tabii bunları yaparken, bunlara özen gösterirken, devletin partisi konumuna da düşmemektir. Sız zaten böylesinız. Sız, zaten devletin partisisıniz. Kımıldayamazsınız' dedirtecek bir konuma da düşmemektir. Çünkü, bu konuma düşersek, o zaman çağın nabzını tutamayız.Sosyal demokrasinin kimliğinin güçlenmesi, bana, ekonomik gelişmenin ve refahın biriikte atbaşı yürümesiyte, iç içe grtmesiyle olanaklı görünüyor. Ve ülkemizde ekonomik gelişmeyi, refahı eşitlikle sağlamayı görev sayan başka bir siyasi kuruluş da görünmüyor. Türkiye'nin siyasi yelpazesi içinde böyle bir tasanın, böyle bir endişenin başka bir sahibi de görünmüyor. Bu zemin kaybolursa, bu siyasi hareket kaybolursa, bugün için SHP diyelim bunun adına, SHP de,cumhuriyetlebiriikte kaybolur.'Bu gorüşler, Prof. Dr. Bifsay Kuruç'a ait. Kuruç, bunları, 1993 Ağustos ayında, SHP'nin düzenlediği parti içi eğitim seminerinde anlatmış. SHP yöneticileri, parti dışında mıydılar? KATKIDA BULUNANLAR: ZİYA AKSOY, GÜNEŞ GÜRSON HAYVANLAR VE HAYVANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK KARGACA KEMAL GÖKHA1S GÜRSES GuçiuSu uıl sa_ döRt-tipi"' HARBf SEMtHPORor TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 5 Arahk "UÇ StLAHŞORLSRfN YARATfC/S/.. /8*?'7E BUGÜkl.ÛNLÛ FMU£t2 YAZARI ALE*XNDIZ£ OUMAS (pÜMA'), i& YAŞtNDA ÖLMÜÇTÜ. YAZOIĞI 77- YATKO OYUNLARlNtM fAfJt SlRA, SERUVBN Ko~ MAULAR/YLA, EŞklE AZ RASTLAMAU BİR OKUK tüTLeSİKliU İLGİSİMİ 7Z)PtA*VJ DUMAf'HA/ YfiPtT- LARl ROMAMTİH PEVeİU JÛM İZLEÜİUİ jAŞtMAZ- TAİDI. CMOHTE &&£TO KCUTU*, "ÜÇ SILAHŞÖZ- } İ İSi Se£J£MLİ_J} T 8İ8. YAŞAMI OLAM YAZAR, EN AZ YİBMİ £Z PÜBU.O YAPM/Ç;ÖLÛMCÛL 8>R HASTAUK SAYIIAN KOLeBAYA YAKA- LANiP KUgTUlMUŞ^ İTALYAN HALK KAH8AMAUI 6AKi8ALPİ'Ye DANtŞ- MAN OLMUfTU. ÜÇSİLAHŞ ArHOS,P0l!T- HOS.AgAMIS İLAN T.C. DENÎZLİ 2. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1994 810 Davacı Mustafa Ulusoy vekili tarafından davalı Kazım Günyar vs. aleyhine aglan ortaklığın giderilmesi davasının japılan açık du- ruşması sırasında: Davalılardan Fatma Elbir'in tüm aramalara rağmen tebügata ya- rar adresi tespil edilemediğinden dava dilekçesi ve duruşma güniinün ilanen tebliğıne karar verildiğinden duruşma günü olan 29.12 1994 günii saat 09.00'da bizzat duruşmaya gelmeniz veya vekılk temsil et- lirmenız, aksi takdirde davanın HUMK'njn 213. maddesi uyannca gıyabınızda yürüyeceği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 29. madde- si uyannca meşruhatlı davetiye yenne kaim olmak üzere ilan olunur. Basm- 52847 İLAN GAZİANTEP3. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas: 1990,488 Karar: 1991 579 Davacı Ayfer Şimşek tarafından davalı Abdurrahman Şimşek aleyhine mahkememizde açılmış bulunan boşanma davasının >apı- lan yargılaması sonunda; Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedenı ile tarafların boşanmalanna, müşterek çocuklan Aynur, Hülya. Ersin ve Meltem"- in velayetlerinin anneye tevdiıne karar verilmiş olup; Adresi tespit edüemedığinden kendisrne ilanen tebligat yapılması- na karar verilen Gaziantep ili Şahinbey ilçesi, Sultansehm Mahallesi, hane 199'da nüfusa kayıtb, Ali oğlu 1956 doğumlu Abdurrahman Şiınşek'e karar tebliğı yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 52914 ILAN T.C. ANTALYA ASLİYE1. HUKUK MAHKEMESİ 1993 879 Davacı Fatma Çetin vekili tarafından davalılar Zeliha Mercan vs. aleyhine açılan nüfus kavdınm ıptalı da\asınm mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince: Davalılar Nurettin San ve Efravım Küçuk'ün GirneCad. Seldhat- tin Karcı Çıkmazı Nilay Apt. 4 8 Karşıvaka-İzmir adreslerine tebli- gat yapılamamış. başkaca adreslen tespit edilememıştir. HUMK'nin 213 ve 377. maddeleri gereğince duruşma günu olan 18.1.1995 tari- hinde saat 09.00'da mahkeme salonumuzda hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmelen. hazır bulunmadıldan veya kendilerinı bir vekille temsil ettirmediklen takdirde dava dilekçesi tebliğ edümiş sayüarak yargılama>a yokluklannda devam olunacağı ve sonuçlandınlacağı ilanen tebliğ olunur. 11.11.1994 Basın. 52950 ILAN DÜZCE KADASTRO MAHKEMESİ EsasNo: 1992 7 Düzce'nin Esençam köyüne aıl 29 parsel sayılı taşınmaz hakkın- da davacı Orman İdaresi tarafından mahkememizde açılan kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sırasmda, 27.4.1990 ta- rihinde vefat eden da\alı fbrahim oğlu. 1316 doğumlu Salim Koca mirasçılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememiş olduğundan, Düzce Kadastro Mahkemesı'nde 8.2.1995 günü saat 09.00'da ya- pılacak duruşmada İbrahim oğlu. 1316 doğumlu Salim Koca miras- çılannın hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirme- leri, belirülen hususlar yerine getirilmedıği takdirde duruşmanın v okJuklannda yapılacağı tebliğ yenne kaim olamk üzere ılan olunur. Basın: 52957