27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30ARAUK1994CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER îşçi umutsuz, işveren umuthı İşadamı Sakıp Sabancı ve Üzeyir Carih, 1994'ü değerlendirdi 'Enflasyonu önlemenin tek yolu bütçe dengesi'İSTANBUL (AA) - Sabancı Holding Yö- netim Kurulu Başkanı SakıpSabancı, 1995 yı- lının daha iyi bir yıl olacağına ınandığını söy- ledi. Alarko ŞirketlerTopluluğu Başkanı Üze- yir Garih de "Türkh e ekonomisL, akıku ras- yonel bir yönerim anla>işıyla kısa zamanda tekrar rayına oturabilir" dedı. Bu yıl ekonomıye çekidüzen vermek ıçın gösterilen çabalann, 1995 yılında olumlu so- nuçlar ortaya çıkarmasını beklediklerinı an- latan Sabancı, "1995 yılında ekonomi için en önemli nokta, dış borç çarkının tekrar döndü- rülmeve başlamasıdır. N ılın ilk aylannda bu konuda sağlanacak başan, > ılın tiimünü etki- leyecektir" dedı. Sabancı, yaptiğı açıklamada, bu yılın sonu- na dogru hareketlenmeye başlayan piyasa şartlan ve ihracattakı olumlu gelışmelerin et- kisiyle, 1995 yılında yatınmlarda kıpırdan- manın başlaması ve üretımartışının doğal ol- duğunu anlattı. Türkiye ekonomisinin, krize uzun sürede giren, fakat krizden çabuk çıkma becerisine sahip bir ekonomi olduğunu bıldiren Saban- cı, "Geçmiştecrübelerin ışıgında 1995 yılının, ûlkeye iyilikler getireceğine inancımı tekrar- uyorum" dedı. Alarko Topluhığu Başkanı Garih Alarko ŞirketlerTopluluğu Başkanı Üzeyir Garih de, ıçerde yaşanan ekonomık sıkıntı- lann dış politıkayı da etkilediğine ışaret ede- rek, ekonomınin sloganlarla yürütülemeye- cek çok ciddi bir konu olduğunu vurguladı. Üzeyır Garih, yaptığı açıklamada. ekono- mide 1994 yılının genel bir değerlendirmesı- üzeyjr Garih ni yaparak, 1995 yılından beklentilennı dile getirdi. Garih, dış siyasette agırlığın ancak düzgün bir iç eko- nomik durum ile elde edilebileceğinı savıındu. Garih, görünür resmı rakamlara göre Türk ekonomisinin parlak bir durumda olmadığını savunarak, "Ülkemizde kay- da girmeyen ekonomınin boyutlan, tahminlerimize göre ka- yıth olamn çok üstünde degilse bile, en az ona eşdegerdir" dı- ye konuştu. Kayıtsız ekonomınin gücü Resmi istatistiklere göre, ışsız gibı görünen nüfusun yan- sının şu veya bu şekilde çalışarak bir gelır elde ettığını bıl- diren Garih, kayda girmeyen bavul ticaretiyle gerçekleşen ıh- .racatın yılda 7 rrulyar dolann üzerinde olduğunu soyledi. ; •'/-. Türk halkında, özellıkle seyyar satıcıdan büyük sanayıcı- ye kadar "hür teşebbüs" olarak adlandınlan kesımde müthış birdınamızm olduğunu anlatan Garih, şün- lan söyledi • "Türkiye'de. mevcut kaynaklar kadar, genç insan potansiyelini dinamize edecek bilgi, deneyim, yönetim-girişinı gücü ve ay- nca finans imkânlarının dört unsuru mev- cuttur. İç ve dış finans maalesef henüz pa- halıdır \ edinamizmi bir anda kösteklemek- tedirT Bütçe dengesi Türkıye ekonomisinin, akılcı rasyonel bir yonetımanlayışıyla tekrar kısa zamanda ra- yına oturabıleceğıni bildiren Garih. enflas- yon için en iyi önlemin, bütçe dengesi ol- duğunu söyledi Garih, bir taraftan KİT zararlarını berta- raf etmek üzere, bunlan hızlı bir şekilde özelleştırirken. diğer yandan bütçe gırdıle- rini, yanı vergi gelirlerini arttırmak ve büt- çe çıkışlannda tasarrufa gitmek suretiyle, bütçenin teorik olarak dengelenebıleceğini anlattı "Bir ülkenin ekonomisi, üretim artışının yanı sıra altyapısımn güçlü olması oranında gelişerek sağlamlaşır" dıyen Ganh, altyapı yatınmlannın kısılmasının ekonomınin or- ta \adedeki geleceğini olumsuz yönde et- kıleyeceğını, bu bakımdan yap-işlet-devTet türü altyapı yatınmlanna hız ve önem ve- rılmesi gerektığini kaydettti. Üzeyer Ganh. sözlerini şöyle sürdürdü- "Dışsatım olanaklannı arttırabilmek, ö/ellikle AB'nin ürettigi mal ve hizmetlere tamamlayıcı nitelikte üretimle olur. Yatınmcılarımızın bu yönde dövizgetiri- ci nitelikte çalışmalan gerekir. Ancak ihra- cat, döviz girdisini sağlayabilir. Bol döviz ve gümrük birliği, Türk halkının kısmen ithalat yolu ile ürünlerin en iyisini en ucuza almasına imkân verir." Parasal manipülasyon sonucu, rantlann getirisinin bugün ıçın sanayi getirisinin çok üzerinde olduğunu kaydeden Ga- nh, sanayici ve işadamının bugün için bir gelin varsa onun işının teknik gelirinden çok, para yönetiminin gelıri olduğu- nu sa\ undu. Kısa \adeli çıkarlar uğruna uzun vadeli menfaatleri ipo- tek altına almamak gerektığınc ınandığını belırten ÜzeyirGa- nh, "Milletimiz haika yakın. gücünü milletten alan, milli, di- ni ve geleneksel değerİer kadar evrensel değerlere önem ve- ren bir iktidara susamıştır. Kendini bu >önde organize ede- cek bir partinin iktidardaki şansı yiksek olacakör" diye konuştu. Dunyanın en çok konuşulan cep telefonları 18 yühk tütün işçisi Giiler, yeni yılda işsiz kalacak. 'Ağlarfabrika kızı başı öndeyorgunca' • Cibali işçisi Güler Yüksel, yeni yıla binlerce KİT işçisi gibi, işsiz kalma korkusuyla giriyor. Üstelik onun fabrikası özelleştirilecek olanlardan değil. 110 yıl hizmet verdikten sonra bu yıl sonunda kapatılacak olan KİT'lerden biri. GÜNNUR İLHAN ERICSSON GH 337 Dunyanın en küçük, en sağlam cep telefonu. Sadece Ericsson' da bulunan koruyucu metal çerçeve ile darbelere dayanıklı. ERICSSON GH 198 Dunyanın en güçlü cep telefonu. 30 saat bekleme ve 3 saat konuşma süresi ile rakipsiz. ERICSSON GH 198 FLIP Dunyanın en kullanışlı cep telefonu. Kapağı kapahyken konuşabilme imkânı. 30 saat bekleme ve ^ - 3 saat konuşma sûıssfr' GH 198 FLIP Amacım bırgünlük keyfınizi bozmak değil; ancak, yılbaşı akşa- mı radyo ya da televizyonunuzda Alpay 'ın o duyarlı sesinden "Fab- rika Kıaa"nı dinlerseniz ne hissedeceksıniz? Sizinkini bilemiyorum, ama Cibali işçisi Güler Yüksel, tt Tam bizim için yapılmış" dediği bu şarkıyı dinlerken ikı gözü iki çeşme ağlayarak yeni yılda üreti- mi duracak, sonra da-kapatılacak olan fabrikası Cibali'yi ve arka- da^tannı düşünecek. 110 yıldır kadın işçilerin tiz sesleriyle dolan Cibali'nin hüznüne kanşacak hüznü. 18 yıllık tütün işçisi Güler, henüz 36 yaşında. Çocuk mu? Var ta- bii üç tane. Binsı lıse öğrencisı, dığeri ortaokul. En küçüğünü fabrikanın kreşine getıriyor. Eşinden aynlalı dört yıl olmuş. Evine ise 2.5 milyon l'ra kira ödüyor. Cibali Tekel Sigara Fab- nkası'nın dokuma bölümünde çalışıyor. Bu son cümle bırkaç gün sonra geçmiş zaman ekiyle yazılmak zorunda kalınacak "Güler, Cibali Sfeara Fabrika- sı'nın dokuma bölümünde çalışı- vordu"_ Fabnka kızı Güler, ye- ni yıla binlerce KİT işçisi gibı iş- siz kalma korkusuyla giriyor. Üs- telik onun fabrikası özelleştirile- cek olanlardan değil. 110 yıl hiz- met verdikten sonra bu yıl sonun- da kapatılacak olan KtT'lerden bin. Güler, üzerinden sigaralann akıp geçtıği bez bantı dokurken bir yandan da konuşuyor: "Eskiden ücretlerimizin arttı- nlması için eylem yapardık. tn- sanca yaşamak isterdik. 5 Nisan Kararîan bütünekonomik gücü- mûzü aldıgötürdü. İnsanın insan gibi vaşaması mümkün değil ar- tık. Şimdi bir de işimizi kaybedi- yoruz." Cibali'nin kapatılma karan ve- rilirken işçilerin kesinlikle soka- ğa bırakılmayacağı sözünün ve- rildiğini söylüyor Güler, sonra susuyor. Ardından, bütün yüzüne yayı- lan sıcak gülüşünden sıynlmaya çalışarak babaannesi Azize Ha- nım'ın ve annesı Hamide Ha- nım'm da aynı fabrikadan emek- li olduğunu anlatıyor Güler. Fabrika kızı, hükümetin, Tekel Genel Müdürlüğü'nün ve sendi- ka genel merkezlennin duyarsız- hğından yakınıyor. KlT'leri özel- leştirerek. işyerlerini kapatarak Türkiye'de zenginin daha zengın, yoksulun daha yoksul yapılmaya çalışıldığını söylüyor. lnsanlann kendi kaderlerine terk edildiğini savunup duyarsızlıkla suçladığı sendikacılara ateş püskürüyor. Bu sendikacılann u olaya sınrfsal bakmadığınL, bu nedenle de çile- yi işçi suııfinuı çektiğini" ısrarla vurguluyor. Sonra sesi yeniden kınlıyorvediyorkı: "Ancak duyarlı sendikacılan da bir bir bitiriyoriar. Münir Cey- lan cezaevinde. Atilay Ayçin ya- kında cezaevine girecek. Hasan Biber'e ceza verildi. tşçi sınıfının yapabileceği, örgütlenme. Sendi- kalannı da zoriaması gerekiyor." Güler, ışyerlerinin kapatılacağı- na hâlâ inanmayan Cibali işçisi- ni tanıtıyorbize: "Diyorlarki'ln- sanlar odununu kömürünü almış, kış günü devlet insanı ortada bı- k5H T98 ve GH 337, iUt iki Sı'rayı aimtştır. (Funkscftau dergreij --^JB»net Distribiförter KVK Mobıl Telefon Sistmnterl A ^ - _^--eENPAJ»wwn 5 aiari8nıâ San. w»Tit. A.Ş. rakır mı? Devlet bu, devlet insa- nı düşünmez mi'. Ancakyaşaya- rak ögrenecekfcr." Eğer yeni yıla girerken Al- pay'm "FabrikaKızrnı dinlerse- niz Lütfen Güler'i anımsayın. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Bir Fellah' Konuşuyor... Öyle anlamlı mektuplar geliyor ki. Çoğuna -ne yazık ki- ne yanıt verme olanağım var ne de köşemde yer verme olanağım. Ama bazıları 'çok özel' olu- yor. Güncelle de birleşince, onlan okuriarımla buluştur- maktan kendimi alamıyorum. Bunlardan birisi, bir aydır masamdaydı. Ve bir 'fellah'ba- yandan gelmişti. ••• Sayın Tülin Öney, 'Kürt sorunu'nu irdeleyen bir yazım üzerine kaleme sanlmış. Özellikle de şu tümceyi çok önem- sediği anlaşılıyor: "Hukuk devleti, yurttaşlannın tümüne veremediği hiz- meti, bir kesimine özgü olarak venemez." Mersin, Adana, Iskenderun ve Antakya başta olmak üzere, Güney Anadolu'da yoğunlaşan ve aslı Arap olan bir kesimin temsilcisi. O yörede 'fellah' olarak adlandınlan Alevi yurttaşlanmızdan. Fellahın Türkçedeki karşılığı ise çiftçi. Ataları çok uzun yıllarönce, Arap topraklarındaki Sünni baskılardan kaçmışlar. Kendi deyimi ile 'Kurtuluş Savaşı ve Atatürk'ün variığı ile yepyeni birkimlik' bulmuşlar. Ve 'birpotada erimiş'\er. • • • Sayın Öney "Ben kim miyim?" diye soruyor ve yanıtlı- yor: "Benim insanlanmın tamamı Arapçayı en azından an- lar, konuşur, okuyup yazabilenlerin sayısı da çoktur. Arap- ça özellikle kadınlann sohbet dilidir. Kuran'; anlayarak oku- manın, anlayarak dinlemenin tadını bilirmisiniz Sayın Kış- lalı.' Benım insanianm bu tada aşıktır. Şimdi, bir topluluk düşünün ki kökeniArap olmasına kar- şın, bütün Arap dayatmalanna karşı olsun. Dıni sıyasete alet eden her tühü kurumdan uzak dursun. Şeriatçı yo- bazlara asla yüz vermesin. Laikliğe inanmış olsun; bayra- ğı Türk bayrağı, ışığı Mustafa Kemal olsun. Vatandaşlık bağlanna sıkıca bağlanmış ve gücünü Türk yasalanndaki bu bağlardan alıyor olsun. Böyle bır topluluk, hiç kımseden hiçbir şekilde Arapça eğitim istemez, yetişecek çocuklan için de ımam-hatip okullannı seçmez. Kaldı ki Arapçada şıve-lehçe ya da şe- kil gibi nedenlehe birbirini anlamayacak bır aynma varmış söyleyişler de yoktur!" Sayın Ûney, bellı ki Kürtçedeki durumun farklılığını anım- satmak istiyor. Ve düşünce zincirini şöyle noktalıyor "Demokrasi istiyoruz, isteyeceğız; hakkımız. Ama sade- ce kendimiz için mı, herkes için mi? Nedense herkes ken- di yanına çekiştiriyor. Umanm kopmadan, demokrasinin hepımıziçin olduğu anlaşılır. 'Katılım'/n gücü ortaya çıkar." • • • Tülin öney, Çukurova Kültür ve Sosyal Dayanışma Der- neği Kadın Grubu Başkanı. Mektubu önemli ve anlamlı. Düşündürücü. Hepimiz için düşündürücü. Kürtlük ile Kürtçülügü ayır- ma konumunda olan yurttaşlarımız için özellikle düşündü- rücü. Mektubu okuyunca, Fransız Le Monde gazetesinde bir süre önce çıkmış olan bir başyazı geldi aklıma. Şöyle di- yordu: "Bağdat rejiminin Arap milliyetçilığinin tersine, Kema- lizm, çoğunlukla bir etnik grubun dığer etnik gruplar üze~ rindeki bir baskı aracı değildir. Laik ve cumhuriyetçi bir bü- tünleşme idealidir." Işte çakışan iki değeriendirme. '" Biri, başka bir ülkeden göç etmiş bir yurttaştan... Otekl ise bu toplumun dışından. Bin, ana dilini, 'kültürel kimliğini' korumuş bir yurttaş; Arap kökenli birTürk... öteki, demokrasinin beşiği olan ül- keden bir 'yabancı' gözlemci. Kemalizm'in erdeminde bırleşiyorlar. Çünkü ikisı de olaya duyguların değil, aklın süzgecinden geçerek yaklaşıyorlar. Ikisinin de ne Ermenilerie çıkar bağlan var ne de Türki- ye'nin düşmanı komşu devletlerle... İki düşünceyi buluşturan 'gerçek' üzerinde hepimiz dü- şünmeliyiz. Ama özellikle de henüz 'sağduyu 'sunu yitirmemiş olan Kürt kökenli yurttaşlanmız düşünmeli!.. Çiller'in vergi sicilîne zaman örtüsü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tansu ÇiDer'in sahibi bulunduğu Marsan Mar- mara Holding Anonim Şirke- ti'nin hesaplannın incelenmesı- ne ilişkin Maliye Bakanlığı'na yapılan yazılı ihbann sonuçlan- dınlmaması nedeniyle, holdin- gin 1989 yılı vergi sıciline ilişkin incelemelen zamanaşımına uğ- radı. ABD'de milyarlarca liralık ya- tınm yapmasına karşın Türki- ye'de son 7 yıl içinde ödediğı ku- rumlar vergisi toplamı 29 milyon 609 bin lıra düzeyınde kalan ve geçen yılkı faalıyetlen için bu yıl verilen beyannamede gösterilen usulsüz istisnadan yararlanarak vergi kaçırdığı belgelenen Baş- bakan Tansu Çiller ve eşi Özer Uçuran Çfl- ler'e aıt Mar- san Holding için Maliye Bakanlığı'na yapılan ihbar, bugüne kadar sonuçlandınl- madı. Cumhuri- yet'in ortaya çıkardığı Çil- ler çiftine ait holdingin ver- gi skandalı üzerine ANAP Yozgat Millet- vekili Mahmut Orhon, 12 Tem- muz 1994 tanhinde, Maliye Ba- kanlığı'na yazılı ihbarda bulun- du. Orhan, bakanlıkta "02068" numarası verilen başvurusunda, şu görüşleri dile getirdi: "Marsan Marmara Holding Anonim Şirketi"nin. Maliye Ba- kanlığı'ndaki kavıt belge ve be- yanlanna göre, basuıda yer alan haberlerden 1991,1992 Ve 1993 yıllannda ödediği kurumlar ver- gisi toplamının 30 milyon lirayı bulmadığı anlaşdmaktadır. Özer Çiller ve Tansu Çfller'e ait bu şirket, ABD'de yaklaşık 7 milyon dolarlık gayrimenkul ik- tisabında bulunmuştur. ABD'de yaptığı yatınmlarta Türkiye'de ödediği vergiler ara- • Vergi Usul Yasası'nın 114. maddesi uyannca, yılsonuna kadar sonuçlandınlmayan Marsan Holding ihban nedeniyle, Başbakan'ın şirketi için 1989 yılına ilişkin olarak hesaplanacak vergi farklan zamanaşımına uğradı. sında büyük birçeüşkivefark gö- rüunektedir. Türkiye ekonomisi için hayati önem taşıyan vergi ge- lirlerinin azalmamasında her Türk vatandaşının ödevi, sorum- luluğu \ardır. Zira üç v ıl için top- lam 30 milyon liranın altında ku- rumlar vergisi ödeven bir şirke- tin 7 milyon dolarlık bir yatınmı mümkün görülmediğindert, adı geçen hoküngin hesaplannın Tef- tiş Kunılu'nca ve Hesap L'zman- lan Kunılu'nca incelenmesi için gereğini emirlerinize arzederim." Cumhun>et'ın belgelerle or- taya çıkardığı kayıtlara göre, Marsan Holding, 1987, 1988, 1989,1990yıllanndadevletetek kuruş vergi ödemedi. Çiller'in holdıngi, ABD'de milyarlarca li- ralık taşınmaz yatınmı yapması- na karşın, son üç yılda da, toplam 29 mil- yon 609 bin li- ra kurumlar vergisi öde- mekle yetindi. Ayda 10 mil- yon lira maaş alan bir ücret- liden bile bir yılda kesilen gelır vergisi toplamının 30 milyon lira ol- duğuna dikkat çekilirken, bu rakamın altında vergi ödeyen Başbakan Çiller ve eşinin hol- dıngi, geçen yıl ABD'de 7 mil- yon dolarlık yatınm yaptı. Özer U Çiller, bu haberlerin ardından yaptığı yazılı açıklamada, hol- dınginin ABD'de yaptığı yatınm tutannın 1 milyon 475 bin dolar olduğunu açıkladı, ancak vergi konulanna girmekten kaçındı. 213 sayıh Vergi Usul Yasa- sı'nın "zamanaşımı süreteri"ni düzenleyen 114. maddesi, şu hükmü taşıyor: "Vergi alacağmın doğduğu takvim yıhnı takip eden yüuı ba- şından başlayarak bes yıl içinde tarh (hesaplama) ve mükeilefe tebüğ edilmeyen vergiler zama- naşımına uğrar."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle