Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
h 3 ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
YoteuzJuk
davasmda
beraat
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Saglık Bakanlığf na
I bağlı Verem Savaş Daire
Başkanlığı'nın ihtiyacı olan
röntgen cihazlannın alımı
için açılan ihalede usulsüzlük
yaparak görevlerini kötüye
İcullandıklan gerekçesiyle
hakJannda dava açılan 5
sanık beraat etti. Ankara 2.
Asliye Ceza
Mahkemesi'ndeki duruşmada
karan açıklayan mahkeme
başkanı, suçun unsurlannın
oluşmadığını belinerek
gerekçeli karann sonradan
açıklanacağını bildirdi.
Numune Hastanesi Röntgen
Bölüm Şefi Dr. Alaattin
Canat'ın da aralannda
bulunduğu, Hami Türkeli,
Mehmet Nuri llhan, Muhittin
Gebeş ve Aliye Esenkaya
davadan beraat ettiler.
Karayalçm'a
disipMn
sopuştunnası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -SHP Ankara
Milletvekili Mehmet
Kerimoğlu, SHP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Murat
Karayalçın hakkında,
"partide aldığı görev ve
sorumlulukla bağdaşmayan
davranışlar sergilediği"
gerekçesiyle disiplin
soruşturması açılmasını
istedi. Kerimoğlu, SHP
TBMM Grup Başkanlığı'na
yaptığı başvuruda, parti
grubunun, ara seçimlerin
aralık ayında yapılması
yönünde karara vardığını ve
muhalefet partilerinin de
desteğiyle kamuoyunda
olumlu imaj edinildiğini
belirtü.
Beklenen vakiTe
dava
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Cumhuriyet
Savcılıgı. yayımladıklan bir
haberde Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden'in kişilik haklanna
saldında bulunduklan
gerekçesiyle şeriatçı
Beklenen Vakit gazetesi
yazan Ihsan Süreyya Sirma
ile Sorumlu Müdür Ali Ihsan
Karahasanoğlu hakkında ceza
davası açtı. SavcvNihat
Oğan'ın hazırladığı dava
iddianamesınde, 30 Nisan
1994 tarihli gazetede Ihsan
Süreyya Sırma imzalı 'Neo-
Laisizm' başlıklı bir yazı
yayımlandıgı ve bu yazıda
Özden'in kişilik haklanna
hakaret edildiği savunuldu.
Sanıklar hakkında 2O'şer aya
kadar hapis. 20 milyon liraya
kadar da para cezası talep
ediliyor.
TMY için Genel Başkan tarih vermiyor, Genel Sekreter '12 aralık son' diyor
SHP'nin tepesinde farldı sesler
ANKARAİZMİR (Cumhuri-
yet)-SHPGenel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Murat Kara-
yalçın. koalisyonun kaden açı-
sından "ckJdi" gelişmelere gebe
birdöneme gırildığını anımsata-
rak "Fınal noktasmdayız" değer-
lendirmesini yaptı. Karayalçın,
"TerörJe Mücadele Yasası'nın
çıkması için tarih vernıiyorum"
derken, SHP Genel Sekreteri
FikriSağJar. tasannın 12 aralık-
tan önce TBMM"de görüşülme-
mesi durumunda hükümetten ay-
nlacaklannı söyledi.
Karayalçın, son gelişmelerle
ilgili olarak Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtladı. Terörİe Mücade-
le Yasası için giriştiği "uzlaşma"
arayışından istedigi desteği bula-
madığını vurgulayan Karayalçın.
"En azından nerelerde anlaşa-
madjğunız ortaya çıkıyor. Tiirki-
ye'de diyaloğa gereksinim var.
Bugün ferörle Mücadele Yasa-
sı'na Uişkin olarak açılan kam-
panvanın samimi değerlendir-
melere dayalı olarak yapıklıgı ka-
nısında değilim" dedi.
Sürdürdüğü temaslann, "mut-
laka sonuç almaya" yönelik ol-
madıgını anımsatan Karayalçın,
şöyledevametti:
"Benden masaya vurmamı is-
tiyorlar. Masaya vuracağnn ve ses
gelecek. Ama ben böyledegerien-
dirmiyorum. Masaya vunıp ses
getiren değil, sonuç alan kişi ot-
mak istiyorum. Terörİe Mücade-
le Yasa tasansı'nın çıkması için
artık tarih vermeyeceğim. Böyle
bir belirieme yaptnca farkl; bir
beklenti ortaya çıkıyor. O tarihe
ilişkin yorumlar, değerlendirme-
Ecevit:
Karayalçın
münasebetsiz
•Ecevit, Karayalçın'ın, daha
önce Özal tarafından
gündeme getirilen,
'federasyon' konusunu
tartışmaya açmasını
'münasebetsizlik' olarak
niteledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit, Kürt sorununun çö-
zümü için "federasyon" önerisi
getiren SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı MuratKa-
rayalçın'ı. "münasebetsizlikk"
suçladı.
Dışişlen Bakanlığı'na vekâ-
let eden Karayalçın'ın, Bosna
Hersek konusunun görûşüleceği
NATO toplantısına katılmak ye-
rine Sosyalıst Enternasyonal
toplantısına gittiğini belirten
Ecevit, bu davranışı da "akıl al-
maz bir sorumsuzhık"olarak de-
gerlendirdi.
'Sorumsuzluk'
Ecevit, Karayalçın'ı sert bir
dille eleştirdi. Karayalçın'ın
NATO toplantısına katılmadığı-
na dikkat çeken Ecevit, "Büriin
bunlann üstiine Sayın Karayal-
çın, bağışlanamaz "bir münase-
betsizlikte daha bulunmuştur.
SHP Genel Başkanhğı, Devlet
Bakanlığı \e Başbakan Yardım-
cıbğı sıfatlannın üstiine bir de Dt-
şişleri Bakan Vekilligi sıfaünı ek-
lemesinin hemen ardından ve
Sosyalist Enternasyonal toplantı-
sına hareketinden hemen önce
federasyon konusunu tartışma-
ya açma sorumsuzluğunu da
göstermiştir" dedi. Ecevit, söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"Bölücü akımın ve terörün, dı-
şandan körüklendiği dönemde,
bir hükümet üyesinin, Milli Gü-
venlik Kurulu'nu da Bakanlar
Kurulunu da TBMM'dedışla\ a-
rak kendi başuıa bövle bir dav-
ranışta bulunma>a yetkisi de
yoktur. Merhum Cumhurbaşka-
nı Turgut Özal'ın vaktiyle fede-
rasyon tarnşmasını açmasından
doğan acı sonuçlar ortada iken,
Sayın Karayalçın'ın da şimdi ay-
nı konuda Özal'a özenmesi, ba-
ğışianmaz bir gaflet örnegidir."
Ecevit, "SHP, şimdi bir kez
daha böiücü akıma cüret vermiş
olmaktadır" diye konuştu.
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
( kOAuyu
) ÖA/BMLB
Özelleştirme
9
ye Ecevit rötuşu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet.
Özelleştirme Yasasf nın, yabancı sermaye
tekeline olanak tanıyan 42. maddesının
değiştirilmesi için ek bir yasa tasansı hazırladı.
DSP Lıderi Büknt Ecevit'in. "Bu degişiklik
yapılmadığı takdirde Anayasa Mahkemesi'ne
iptal başvurusu yapUacağı" tehdidinde bulunması
üzerine, hükümetin DYP kanadı, değişiklik
önerisini kabul etti ve bu yönde hazırlanan tasarı
Bakanlar Kurulu'nun imzasına açıldı. Ecevıt'le
önceki gün telefonda görüşerek, yabancı sermaye
tekelini önleyici değişikliği kabuîettiginı bildiren
Çiller, dün de tasannın imzaya açılması talımatını
verdi. 5 maddelik tasarı ıle Yabancı Sehnayeyı
Teşvik Yasası'nın 1. maddesinin birincı fıkrasına.
"Ancak, Türkiye'ye ithal edüecek yabancı
sermaye, ülke çapında teket teskü edecek
faaliyette rHilunamaz"cümlesının eklenmesinı
öngörüyor. Özelleştirme Yasası'nın 1.
maddesinin son fıkrasına yapılan ekle de,
limanların stratejik önemi gereği. yabancılara
devredilemeyecegı güvence altına alınıyor ve
"Limanlar hakkında Türkiye Sahillerinde
Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla
Karasulan Dahüinde İcrayı Sanat ve Ticaret
Hakkında Kanun hükümleri saklıdır" ifadesi
eklenıyor. Ecevit, değişiklik önensıni kabul
etmesinden memnuniyet duydugunu ifade
ederken. "DYP-DSP" yakınlaşmasının "farklT
vorumlanmamasını istedi.
ler gündeme geayor."
Türkiye'nin bir "ikilemler
'kar-
şı karşıya olduğunu kaydeden
SHP lideri. "Ya 12 Eylül anaya-
sasıyladevam edeceğiz ya da tam
demokratik bir Türkiye yarata-
cağız. Olay SHP'nin istemL ko-
aüsyonda kabna nedeni ve ben-
zer şeyler değitöir. Ola> budur.
Bu çerçevede koalisyon olarak fi-
nal noktasındayız. Ben 'Ne pa-
hasına olursa olsun. koalisyonda
devam edelim'yaklaşımındade-
ğilim. Ancak sonuna kadar mü-
cadeleden yanayım"dıyc konuş-
tu.
'Sııngıırlu samimi değü'
Karayalçın, ANAP'ın yasa ta-
sansına muhalefette samimi ol-
madığını vurgularken şöyle de-
di:
"Sayın Oltan Sungurlu Adalet
Bakanlıgı dönenıinde teşkilatına
gönderdiği vazıda, 141 ve 142'nin
kaidınldıgını sö>lerken, artık bu
konularda propaganda vapma-
nın yasak olmadığını anlatıyor.
Yani Sungurlu. komünizm, fa-
şizm propagandası vapılmasmın
serbest bırakıimasından ö\ güyle
söz ediyor. Bu durumda Sungur-
lu, komünizmi, faşizmi övüyor
mu? Değil. Biz de bugün, düşün-
ce suçlusu olmasın derken, her-
kes düşündüğünü söyleyebilsin
istivoruz. RahmetliCumnurbas-
kanı Turgut Özal, Türki^'de fe-
deratif sistemin de tartışılabile-
ceğini söylemişti. Benim partim,
ben, sonuna kadar federatif sis-
teme karşmm, ama iste>en bu
konudaki düşüncesini de söyle-
sin. Bu noktada biz bölücüleri sa-
vunuyor mu oluyoru/.' Bu sami-
mi bir yaklaşım değil."
Karayalçın, Türkiye'nin çok
büyük bir potansıyele sahıp ol-
dugunu. ancak ayağına taş bağ-
landığı için bu potansiyelin de-
ğerlendirilemedığini söyledi.
SHP lideri, Cumhuriyet'in. "
'Final noktasındayız' degerlen-
dirmesini açar mısınız" sorusu-
na, "Gelişmeleri siz de izliyorsu-
nuz. Teröıie mücadele \asa tasa-
nsı bir şekilde çıkmalı. Tarih ver-
miyorum, ama bunun çıkması
gerekiyor" karşılığını verdi.
SHP Genel Sekreteri Saglar,
dün İzmirll Merkezi'ndedüzen-
ledigi basın toplantısıda DYP'yi
sert bir dille eleştirdi. Özelleştir-
me Yasası'nın TBMM'den çık-
masının ardından sıranın terörle
mücadele yasa tasansına geldi-
ğini belirten Saglar, Çiller'in
"Son sosyalist devleti yıktık"
açıklamasını anımsattı. Saglar,
"Bütçeden önce TMYT'nin
TBMM'de görüşülmesini istivo-
ruz. 12 araüga kadar tasarı görü-
süimezse halkı o\ala>an. dogru
söylemeyen, verdikleri sözleri tut-
mayan bir hükümetin üyesi ola-
rak kalmak niyetinde değiliz" de-
di. Saglar bu aşamada yeni bir
dışişleri bakanı atanmayacagını
dabelirtti.
Uğur Mumcu Katliamı Faillerinin Ortaya
Çıkarılması İcin Dilekfe
Haksıdığın, ackılefsizliğin, eşifsizliâtn yılmaz ve eşsiz savaşçıst, laik düzenm ve
Gjmhurıyerin yılmoz savunucusu, benzeri bir daha belki de geimeyecek oian değerli
gazeteci ve yazar Uâur Mumcu'nun, savaştığt yolda kaliesçe şehit edilmesinin
üzerinden iki yıia yaktn bir zaman geçtiği halde, bir^jcu kuşkusuz bütün Türkiye
insaniarmın yürekierine teker teker sapianan hançeri tutan eller hâtâ buiunamadt.
Uğur Mumcu hayatta olsaydı, bu cir»ayetin failierinin yakalanması yolunda savaşır ve
mutlaka bir sonuca ulaşırdı. Ne yazık ki, ulaşhğı başka sonuçlar, onun şahsında,
yeryüzünün en haksız, en hain, en kalleş cinayefinin işlenmesine yol açtı.
CinayeHn aydınlanacağı yotunda namus sözü verenierden umudumuzu kestik. Ama
adaletten ve Uğur Mumcu'nun hunharca parçalanmış bedeni ardından yürüyen
onbinlerden umudu kesrnedik.
Yazarımızın değerli eşi Güldal Mumcu'nun yaphğı, Uâur Mumcu'nun devlet tarafından ortadan
kaldırıldığının kendisine söylendiği yoiundalci son açıklama, canilerin ortaya çıkarılmasındaki başarısızlığın
nedenlerini açıklıyor olabilır. Ancak neden ne olursa olsun, Uğur Mumcu Karfiamı, faili meçhul cinayetler
rafında tozlandırılmayacakttr.
İlgili ve yetkili kurumları, bir kez daha göreve çağırıyoruz.
Cumhurbaskanı na mektup yazdı
TurhanDilligilRP'yi
jLDemirere şikâyet etti
ADI SOYADI MESLEGI IMZA
1)
2)
3)
4)
5)
6)
7)
8)
9)
10)
11)
12).
13)
14)
15)
16)
17)
18)
19)
20)
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazeteci-yazar Tur-
han Dilligil. Refah Partisi'ni
(RP) Cumhurbaskanı Süleyman
Demirel'e gönderdiği açık bir
mektupla şikayet eni. Dilligil
mektubunda. "Devletin etkisiz-
UğL, köktendinci bir örgütün cü-
retini arttırıyor. Ana\asa suçlan
Ue ilgili hükümler, bir dinsel ör-
güte gerektiğince u> gulanmıyor-
sa, otorite boşluğu var demektir.
Anayasa, Cumhurbaşkanı'na
özel yetkiler vermiştir'' dedi.
Dilligil, Demirel'e gönderdi-
ği mektupta, şu görüşlere yer
verdj:
"Ülkede anayasanın ve ilgili
kanunlann emirlerine uyulmu-
yorsa ve hem adi suçlar hem de
anayasa suçlan ile ilgili hüküm-
ler bir dinsel örgüte gerektiğince
uygulanmıyorsa, ortada bir oto-
rite boşjuğü var demektir. Bu gi-
imzolorın Cumhuriyet Gozelesi Merkez vc büroları ile Poyel yayınevi Cağaloğlu yokuşu Evren Han Xat:3 No: 51 Coğolojjlu/İstanbul
adresine elıfen yodo posto ile ulojlırılmosı ia olosıdır. Fox no: (0212) 511 43 53 Bilgi için lelefonlar: (0212) 512 82 33 - 528 44 09
Bn dilekçeyi çoğaltıı, inzalatın. Hedefiniz bir milyon inza. Hemen, şimdi!
bi anarşi ortamında ana> asamız,
cumhurbaşkanlarına özel \etki-
ler ve göre\ ler vermiştir. Adr Re-
fah'olan dinsel bir örgüt, Ulke-
mizde siyasi partilere tanınan
tiim haklardan vararianarak
'demokratik. laik hukuk devle-
ti'mizi yıkmaya yönelik çabala-
nnu kurulduğu günden beri ara-
hksız sürdürmektedir."
Dilligil, RP'lılerle ilgili suç
duyurulannın büyük çoğunluğu
hakkında neden kovuşturma ya-
pamadıklannın veya kovuştur-
malann yıllarca hangi gerekçey-
le sonuca baglanmadığının, ada-
let bakanlannın tutumunda aran-
ması gerektigini ileri sürdü.
Dilligil, yaklaşık 1 ay önce
derledigi "Erbakancıhk ve Er-
bakan" adlı kitabıyla birlikte
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı-
lıgı'na da RP hakkında suç
duyurusunda bulunmuştu.
Uğur Dündar
bıçağa
mikrofonla
karşılık verdi
FUAT KOZLUKLU
NEW YORK - Show TV'nin
'Arena' haber programının ya-
pımcısı ve Hürriyet gazetesi ya-
zarlanndan Uğur Dündar ile ka-
meraman Gökhan Acun,
ABD'nin Connecticut eyaleti
Greenvvich kentinde bir süre gö-
zaltına alındı. Yurtdışına tarihi
eser kaçırmak istedigi gerekçe-
siyle aranan işadamı Halil Bez-
men'in eşi Selma Bezmen ile rö-
portaj yapmak amacıyla Bez-
menlerin Greenwich'deki evine
giden Dündar, burada çıkan kav-
gada. kendisine bıçakla saldıran
Remzj Çelik adlı kişinin burnu-
nu kırdı.
Dündar ve Acun, sabah saatle-
rinde Selma Bezmen'le röportaj
yapmak üzere, Bezmenlerin evi-
ne gitti. Dündar ve Acun, içeri
girmek isterken. Remzi Çelik,
kendilerini engelledi. Tartışma
sırasında görevlinin bıçaklı sal-
dınsına ugrayan Dündar, mikro-
fonla karşı koydu. Selma Bez-
men, bu sırada polise telefon et-
ti ve içeri zorla girilmeye çalışıl-
dıgını söyledi. Olay yerine gelen
polis, Uğur Dündar ve kamera-
manı gözaltına aldı.
Daha sonra 20 bini Dündar
için, toplam 25 bin dolar kefalet
ücretinin yatınlması üzerine,
Dündar ve Acun serbest bırakıl-
dı.
POL1TIKA GUNLUGU
HtKMET ÇETtNKAYA
ÖpgütJenme...
Edirnekapı Erkek Öğrenci Yurdu'nda neler olup bitiyor?
Bir öğrenci, bu sorunun yanrtını şöyle veriyor:
"Yurt bir ünlü tarikat şeyhinin yönetimi ve denetimi al-
tında. Tarikat şeyhinin imamı ve başimamı yurdu yöneti-
yor. Yurtta kalan yurtsever, demokrat öğrencilere baskıya-
pılıyor..."
Gazeteye gelen öğrenci, o ünlü şeyhin tarikatına girmiş
üniversite birincı sınıfında. Tam bir buçuk yıl o tarikatın
içinde kalmış. Sonra ayrılmış.
Diyor ki:
"Olümle tehdit ediliyorum..."
Bizim bu köşede sık sık yinelediğimiz konulara değiru-
yor öğrenci. Nasıl örgütlendiklerini, ekonomik olarak nasıl
güçlendiklerini anlatıyor uzun uzun.
Ardından ekliyor:
"O tarikat şeyhinin kontrolünde olan gazeteler ve der-
gilerin 'Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'n/n sekizinci mad-
desine karşı çıkmalarının anlamı ortada. Çünkü yasa ger-
çekleşirse vakıflar mahkeme karanyla kapanacak. Iştebu
işlerine gelmiyor. Çünkü çok sayıda eğitim öğretim vakfı
bulunuyor. Vakıflar kurban derisinden büyük kazanç sağ-
lıyor. Kurban dehlerinden gelen paralar, özel dershane-
ler, özelyurtlar için harcanıyor..."
Soruyoruz: .
"Nasıl oluyor anlatır mısınız?"
Yanıt veriyor:
"Tüm Türkiye'de görevliimam ve başimamlarsayesin-
de oluyor bu örgütlenme. Tarikat şeyhinin Istanbul'dan
Ankara'ya, Edirne'den Kars'a, Izmir'den Trabzon'a, Sa-
karya'dan Diyarbakır'a dek uzanan çizgide imam ve ba-
şimamlan bulunuyor. Aynca esnaf komiteleri de bu kişi-
lere destek veriyor. Şeyhin temsilcileri kod adı kullanıyor.
örneğin adı Hasan Yorulmaz, onun adı değiştiriliyor, AN
Ipek oluyor..."
Soru:
"Ne yapıyor bu kişiler?"
Yanıt:
"Her okulda öğretmenler var. Tarikatın kollan olarak ça-
lışır. Çalışkan, ama yoksul öğrencileri seçerter. Kendi ders-
hanelerinde yetiştirirler. Sınavlara hazıriarlar. Sınavı ka-
zandıktan sonra gittikleri kentte o öğrencilere kalacakyer
sağlariar, kayıtlannı yaptınriar. Her ay 200-300 markharç-
lık verirler. Elbise alırtar. öğrenciler de tüm bunlara karşı
tarikat şeyhinin görüşlerini başka öğrencilere aşılar, ga-
zete ve dergilerin abone işlerini yapar. Bu, tam bir örgüt
işidir. Tekamaçları vardır: Laik, demokratik Türkiye Cum-
huriyeti'ni yıkmak..."
Bu konuda somut bir örnek: 'Akyazılı Vakfı' yönetici-
leri sekiz yıl önce 'Maltepe Askeri Lisesi'ne 'sahte sağlık
raporu 'yla öğrenci soktu. Vakıf yöneticileri ve öğrenciler Iz-
mir DGM'de yargılandı. Sonuçta öğrenciler askeri liseden
atıldı...
•••
Başbakan Tansu Çiller o ünlü tarikat şeyhiyle konuşmak
için aracılar gönderir. Üsküdar Altunizade'deki bir özel
dershanenin çatı katını 'botanik oartçes/'neçeviren veora-
da yatıp kalkan tarikat şeyhi yanıt verir:
"Görüşürüm, ama Terörle Mücadele Yasa Tasansı'nın
sekizinci maddesine karşı çıksın..."
Tansu Hanım, Murat Karayalçın'ı arar. Der ki:
"Yasa tasansını biraz bekletelim. Çünkü DYP grubun-
dan tepki alıyorum..."
Murat Bey turtara başlar. ANAP lideri Mesut Yılmaz'la
görüşür. Yılmaz da "Grubumda tepki var" yanrtını verir...
Sonunda bir özel televizyonda konuşur Karayalçın. Ko-
nuşmasında "Kürtlere federasyonu tartışalım" anlamı çı-
kan tümceler kullanır. Bilerek mi yoksa bilmeyerek mi böy-
le konuşur tam olarak anlaşılmaz. Ama anlaşılan şudur
"Şeriatçı kesimle bir uzlaşma zemini yaratmak..."
Nasıl mı?
Tarikat şeyhinin istedigi biçimde...
Çünkü yasa, terör örgütüne fıili yardım eden vakıf, okul,
öğrenci yurtlarının cezalarının üçte bir oranında artmasını,
aynca mahkeme karanyla kapatılmasını öngörüyor...
Elbet vakıf, okul, öğrenci yurdu değil. Aynı biçimde der-
nek, sendika, siyasi partiler de bu kapsam içinde.
Vakıf, okul, yurt denilince ünlü tarikat şeyhleri ayağa kal-
kıyor, parti denilince de Necmettin Erbakan ve arkadaş-
ları. DYP'li Burhan Özfatura 'ünlü tarikat şeyhi' adına im-
za topluyor, yanına da Melih Gökçek i, ANAP'lı Aytaç
Durak'ı alıyor. Han paralan da RP'li işadamından geliyor.
• • •
Oyun içinde oyun izliyoruz günlerden beri...
Şeriatçı vakıflar, okullar ve yurtların bugün kimlerin de-
netiminde olduğunu bilmeyen yok...
Ya üniversitelerdeki şeriatçı örgütlenmeye ne denir?
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'nde ka-
loriferler yanmıyor. Onun için de öğrenciler hastalanıyor.
Ama Atatürk Eğitim Fakültesi'ne ikinci mescit açılıyor...
Şimdi SHP, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nın sekizin-
ci maddesi için ödün üstüne ödün veriyor...
Şeriatçılar devletin içinde örgütlü, DYP ve ANAP Mec-
lis gruplarında etkili...
Şimdi soruyoruz:
"Şeriatçı gazeteler bugüne dek şeriatçı terör örgütteri-
ne hiç karşı çıktılar mı?"
Çıkmadılar...
Onlara göre Müslümanlar adam öldürmez, kaçakçılık
yapmaz...
Ayşegül Tecimer'in yakın dostu kim?
Sarıklı. çember sakallı, cüppeli antikacı Muzaffer GCH-
tekin
Vallahi bunlann Allahlan dolar, peygamberleri mark. Hep-
si de 'sahte Müslüman.' Ticret, siyaset, tarikat ilişkisinde
küplerini doldurmak tek amaçları...
Hepsi de 'sahtekâr' ve 'ikiyüzlü...'
Sosyalist Enternasyonal
Karayalçın, AGİK öncesi
destek arayışında
TÜREY KÖSE
BUDAPEŞTE - SHP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Murat Karayalçın.
Israil Dışişleri Bakanı Şinton
Perez. Alrnan Sosyal
Demokrat Parti (SPD) Genel
Başkanı Rudolf Scharping ve
Avrupa Konseyi Başkanı
Miguel Martinez'le görüştü.
Karayalçın, 5-6 aralık
günlerinde yapılacak Avrupa
Güvenlik ve Işbirliği Konseyi
(AGİK) toplantısı öncesinde,
sosyal demokrat ve sosyalist
partilerden destek istedi.
Karayalçın, görüşmelerin,
Türkiye'nin AGİK
toplantısından elde etmeyi
istedigi sonuçlar açısından
önemli olduğunu söyledi.
Sosyalist Enternasyonal
Konsey toplantısı, dün
Macaristan'ın Başkenti
Budapeşte'de başladı.
Toplantıya, Türkiye'yi
temsilen SHP Genel
Başkanı Murat Karayalçın'ın
yanı sıra Erdal lnönü de
(Sosyalist Enternasyonal
Başkan Yardımcısı göreviyle)
katıldı.
Görüşmelerinin, 5-6 aralık
günlerinde yine Budapeşte'de
yapılacak AGlK toplantısı
açısından önem taşıdıgını
vurgulayan Karayalçın, "Bu
topiano öncesinde değisik
ülkelerin yaklaşımlannı
öğrenme olanağı bulmam, bu
toplant)da elde edeceğimiz
sonuçlar açısından yararfa
oldu. Buna yönelik yararh
görüşmeter yaptun" diye
konuştu.