Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 ARALIK1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Parah AnadoluBselerine 'evet'MEB'nin Anadolu liselerinin parah yapılmasına ilişkin yönetmeliğine Maliye Bakanlığı 'olur' verdi
•Yönetmeliğın yürürlüğe girmesi
durumunda: Anadolu liseleri ve
Anadolu imam-hatip liseleri 6.4
milyon, Anadolu teknik liseleri 6.8
milyon, Anadolu meslek liseleri de 7.3
milyon lira olacak.
EMİNEKAPLAN
ANKARA - Onaögretim kurumlannda paralı
eğitime ilk adım atıldı. Maliye Bakanlığı, Anado-
lu liselerinin paralı yapılmasına ilişkin "Anadolu
Liseleri Öğrenci tcrederi Tespit, Tahsfl ve Sarfi
YönetmeMği"ne olumlu görüş verdi. Sayıştay'ın
görüşüne sunulan yönetmeliğın yürürlüğe girme-
si durumunda, Anadolu liselerinin ücretleri 6-7
milyon lira arasında değişecek.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir yet-
kili, Anadolu liselerinden sonra zorunlu eğitim dı-
şındaki bütün ortaöğretim kurumlannın paralı ya-
pılacağını söyledi.
Sayıştay'ın görüşüne sunuldu
Okullarda "egrtime katkı payT uygulamasıyla
"Eğrtim paralı haJe mi gerhiliyor" eleştirılenne.
Mılli Eğitim Bakanı Nevzat Âyaz'ın "Kesinlikle
öyle bir şe> düşünülmüyor. Anadolu liseleri yönet-
meliği de önceki bakanlardöneminde hazuianmış.
Onun da Maliye'den çıkacağını sanmıyorum" söz-
lerine karşın, Maliye Bakanlığı, paralı Anadolu li-
selenne "evet" dedi.
*Anadolu Liseleri Öğrenci Ücretleri Tespit, Tah-
sil ve Sarfi V önetmeliği", Sayıştay'ın görüşüne su-
nuldu. Sayıştay'ın da olumlu görüş vermesi duru-
munda yönetmelık, Millı Eğitim Bakanı'nın ona-
yıyla yürürlüğe girecek.
Öğrenci ve veliler tepki gösteriyor
Din dersine imam giriyor
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Dıkmen
Lisesi'nde boş geçen dın kültürû ve ahlak
bilgisi derslerine, Dıkmen Merkez Camii
imamı Cafer Seferoğlu'nun girmesi, veü ve
öğrencilerin tepkısine yol açarken Milli Eğitim
Bakanlığı'nın Öğretmenler ve Yöneticilerin
Ücretli Ders Saatlerine İlişkin Yönetmeliği
üzerindeki tartışmalan yeniden alevlendirdı.
Okullarda ögretmen yetersizliği nedeniyle boş
geçen feîsefe ye sosyoloji derslerine, Milli
Eğitim Bakanlığı Öğretmenler ve Yöneticilerin
Ucretli Ders Saatlerine İlişkin Yönetmelik'ten
yararlanılarak ilahiyat fakültesi
kökenli kişilerin sokulmasınm ardından,
Dikmen Lisesi'nde de din kültürü ve ahlak
bilgisi dersine Dikmen Merkez Camii imamı
girmeye başladı.
Söz konusu yönetmelik uyannca branş
öğretmenlerinın bulunmaması durumunda din
kültürü ve ahlak bilgisi derslerine, kamu kurum
ve kuruluşlannda görevlı veya serbest çalışan
ilahiyat fakültesi, Islami ilimler fakültesi ve
yüksek islam enstitüsü mezunlannın girmesine
olanak tanınıyor. Çankaya Ilçe Mılli Eğitim
Müdürü Ferhat Yümaztürk, Cumburiyet'e
yaptığı açıklamada, Cafer Seferoğlu'nun
Marmara İlahiyat Fakültesi mezunu ve
öğretmenlik formasyonu olduğu için derslere
gırmesinin uygun olduğunu söyledi.
Öğrenci ve veliler ise bir cami imamının
derslere girmesine tepki göstererek "Hangj
formasyonu alırsa alsın ya da hangj okuldan
mezun olursa olsun, bir cami imamuıuı
ortaöğretim kurumlannda derslere girmesini
uygun bulmuyoruz" dediler.
Eğit-Sen Ankara Şubesi Baskanı Kemal ÜnaJ.
12 Eylül'den sonra eğitimin sistemli olarak
gericileştirildiğini ve buna yönelik mevzuatın
arttınldığını ileri sürerek, "Bu tür uygulamalar
ve mevzuatlana medrese eğitimine zemin
hazırlanıyor" dıye konuştu.
Ünal, ağırlıklı olarak din öğretmenlerinin
yönetıcılığe getırildığıne dıkkat çekerek,
"Böyle oldukça doğal olarak din dersi verecek
boca bulamazİar ve çarpık uygulamalara
gklerter" dedi.
Yönetmelik uyannca, Anadolu lisesi öğrencile-
rinden Millı Eğitim Bakanlığı'na bağlı Anadolu
liseleri pansıyon ücretinin yansı kadar yıllık para
alınması öngörülüyor. 1995 yılı pansiyon ücretle-
rine göre Anadolu lisesi ve Anadolu imam-hatip
liseleri 6 milyon 400 bin, Anadolu teknik liseleri
6 milyon 800 bin ve Anadolu meslek liseleri de 7
milyon lira olacak.
Ücretler, her dönemde derslerin başladığı tanh-
ten itibaren 15 gün içinde öğrenci velilerinden
makbuz karşıhğında alınacak.
Bakanlığa bağlı resmi okullar ile merkez ve taş-
ra örgütünde kadrolu olarak görev yapan veya
emekli olanlar ile ölen tüm personelin çocuklan-
na yüzde 50 indirim yapılacak.
Yûzde eüi indirim
Herhangi bir kuruluşta görevli olmasına karşın
maddi olanaklannın ücret ödemeye yetersiz oldu-
ğunu beyan edenler, aylık net gelıri Anadolu lise-
si pansiyon ücretlerini geçmeyen velilerin çocuk-
lan ile yetiştirme yurtlanndan gelen çocuklar,
Anadolu liselerinde ücretsiz okuyacaklar. Anado-
lu liselerinde birden fazla kardeşin aynı ders yı-
lında öğrenim görmesi durumunda ise bırisi ücre-
te tabi tutulurken diğer kardeşlerin ücretinde yüz-
de 50 indirim yapılacak.
Yönetmelikte, okul ücretlerinin yüzde 50'sinin
okullarda oluşturulacak komisyon karanyla, her
türlü eğitim aracı ve iaboratuvar malzemelerinin
sağlanması; okulun su, elektrik, yakıt ve benzeri
gibi gereksinimlerinin giderilmesi, acıl olarak ge-
reksinim duyulan küçük onanmı ile dersliklerin
sağlanması ile kırtasiye ve acil demirbaş ahmın-
da kullanılması öngörülüyor.
Sıra diğer okullarda
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir yet-
kili, Anadolu liselerinin paralı duruma getirilme-
sinin ardından, 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlı-
ğı Teşkilat Yasası'nın 59. maddesindekı "Hertür-
dekiAnadolu liseleri" ıfadesin ın, "Her türdeki or-
taöğretim kurumlannda" biçiminde değiştiril-
mesi için yasal düzenlemelere gidileceğini söy-
ledi.
Yargının durdurduğu Boğaziçi planlannı belediye ve inşaatçılar 'birlikte' savunuyor:
Yağma planlannda kutsal ittifak
OKTAY EKİNCİ
Bugüne dek 4 binden fazla kaçak in-
şaatı yıktıklan gerekçesiyle işadamı
Kahraman Sadıkoğlu'nun söz verdiği
helıkopten "bağış olarak" alan tstanbul
Büyükşehir Belediyesi yönetimi, Boğa-
ziçi bölgesıne hukuk dışı yapılaşma ge-
tirdiğı için yargı tarafından durdurulan
ımar planlanna sahıp çıkıyor. 1988'de
Bedreftin Dalan tarafından yürürlüğe so-
kulan ve Mımarlar Odası'nın açtığı ıp-
tal davasıyla yıllar süren bir yargılama
sürecinden sonra hakkında yürütmeyi
durdurma kararlan verilen imarplanını
"savunmak" üzere bazı inşaat şirketleri
de beledıyenin yanında aynı davaya
"müdahil" olarak katılıyorlar.
Bu konuda hem inşaat şirketlerince
hem de Büyükşehir Belediyesi'nce yü-
rütmeyi durdurma karanna yapılan iti-
razlar istanbukBölge ldare Mahkeme-
si'nin 2.11.1994 tarihli karanyla redde-
dildı. Mahkemenin bu son karannda, be-
lediye ve diğer müdahillerin sahip çık-
tıklan planlann uygulanması halinde
"telafisi güç veya imkansız zaraıiar do-
Lstanbul'un Beşiktaş, Sanyer,
Beykoz ve Üsküdar ilçelerinde
milyonlarca metrekarelik
hukuk dışı imar olanağı
sağlayan Dalan dönemine ait
Boğaziçi planlan yargı
taranndan durdurulurken,
Büyükşehir Belediyesi ve bazı
mşaat firmalannın yargı
karanna vaptıklan itirazlar da
Bölge ldare Mahkemesi'nce
reddedildi.
ğacağı" bir kez daha vurgulanıyor.
22 Ekim 1994 Cumartesi gecesi atvte-
levızyon kanalında canlı olarak yayım-
lanan Ali Kırca'nın yönettiği "Siyaset
Meydam" adlı programı izleyenler
anımsayacaktır
Tartışmalar sırasında "yeni beledi>
r
e
yönetiminin Boğaziçi'ni yağmaya açan
ve bu nedenie yargı yoluyla durdurulan
eski planlan savunduğu" şeklindeki
açıklamamıza başkan Recep Tayyip Er-
doğan karşı çıkmış ve bunun gerçek dı-
şı olduğunu belirterek tribünde oturan
belediye avukatından açıklama istemiş-
ti.
Başkanın bu tavn üzerine söz alan hu-
kuk müşaviri ise "ellerinde yüzlerce da-
va dosyası oJduğunu". bu nedenie konu-
yu anımsayamadığını, ancak inceleye-
ceğini belirtmişti. Aynı tartışmada yine
tarafimızdan yöneltilen "Eğeryağmaya
karşıysanız. davadan çekilin ve bu plan-
lan savunmayın" bıçımındekı önenmiz
ise beledıyenin tutumunu gösteren bel-
geler o gece yanımızda olmadığından
yanıtsız bırakılmış, tartışma belirsizlik
içinde kapanmıştı.
Ne var ki bir yandan milyonlarca in-
san televizyonlan başında belediye avu-
katının "davayı anımsamadığınr dinler-
ken öbür yandan yine aynı davaya ait be-
lediyenin itiraz dilekçesi, belki de aynı
günîerde tdare Mahkemesi'ne resmen
verilmişti bile. Istanbul Büyükşehir Be-
", "Mass Kablo Sa-Tk. Turizm İnş. AŞ
nayi AŞ"ve "Mesan İnşaat Taahhüt ve
Yannm AŞ" adlı fırmalann da itırazla-
nnı yerinde bulmadı ve reddetti.
Mahkemenin ret karannda, dava ko-
nusu planlarla ilgili idari işlemlerin
"açıkça hukuka aykın oMuğu" da yine-
lendi ve bu şırketlenn sa\unduklan imar
haklan geçerli bulunmadı.
Yağma planı
1988 yılında Bedrettin Dalan" ın sıpa-
rışi üzenne STFA firmasınca yapılan
1 /5000 ölçekli Boğaziçi geri görünüm ve
Etkilenme Bölgeleri İmar Planı, Beşik-
taş, Sanyer, Beykozve Üsküdar ilçelerin-
de milyonlarca metrekare araziyi daha
önce yeşil alanken imara açıyor ve yine
milyonlarca metrekarelik ilave inşaat yo-
ğunluklan getiriyor.
Mimarlar Odası'nca açılan dava süre-
cihde gerek Boğaziçi ve Koruma yasa-
lanna, gerekse şehircilik ilkelerine ve
kamu yaranna aykın bulunduğu için
durdurma karan verilen imar planlan
hakkında bılirkişi raporu örneğin şu sap-
tamalan yapıyor:
- Konut amacıyla imara açılan alanlar
edrettin Dalan tarafından
yürürlüğe sokulan ve Mimarlar
Odası'nın açtığı iptal davasıyla
yıllar süren oir yargılama
sürecinden sonra hakkında
yürütmeyi durdurma kararlan
venlen imar planını
"sayunmak" üzere bazı inşaat
şirketleri de belediyenin
yanında aynı davaya
"müdahil" olarak katılıyorlar.
toplamı 935,65 hektar ve bu yolla yara-
tılan yeni inşaat alanı toplam 4.373.600
m
2
.
- Imarhakkı yoğunluğu artrınlan alan
toplamı 236^0 hektar ve bu yolla yara-
tılan ilave inşaat alanı toplamı 804.600
m
2
.
- Yoğunluğu arttınlan iş merkezi ala-
nı toplamı 127135 hektarve böylece ek-
lenen yeni inşaat alanı toplamı ise
Boğaziçi sadece kaçak yapüaşmayla değil, hukuka aykın planlarla da yağma-
lanryor. Yargı karanyla durdurulan bu planlan ise yeni Büyükşehir Belediye
yönetimi mahkemelerde savunuyor.
lediyesi Başkanvekili Av. Fatma Uzun
imzasıyla mahkemeye sunulan 82/552
dosya nolu dilekçede, tstanbul I. nolu
ldare Mahkemesi'nin 1988 onaylı Boğa-
ziçi tmar Planlan hakkında verdiği
23.9.1994 tarihli yürütmeyi durdurma
karannın kaldınlması isteniyor, bunun
için Bölge ldare Mahkemesi'ne de itiraz
ediliyordu.
Şirkeder de devrede
Büyükşehir Belediyesi'nin Recep
Tayyip Erdoğan başkanlığındaki yenı
yönetiminin yanı sıra yine aynı tarihler-
de kimi inşaat şirketleri de idari yargının
imar planlannı durdurma karanna itiraz
ettiler. Davaya beledıyenin yanında
"müdahil"olarak katılan ve 1988 onay-
lı planlarla arazilerine hukuk dışı imar
haklan eldeedereközellikle Sanyerböl-
gesindeki ormanlık alanlarda inşaatçıhk
ve arsa komisyonculuğu yapan bu şirket-
ler, yargıya ışık tutan bılirkişi raporlan-
nın eksik ve yanlış olduğunu ileri sürdü-
ler.
Ne var ki Istanbul Bölge ldare Mah-
kemesi, 2.11.1994 gün ve 1994/1241 no-
lu karannda, Istanbul Büyükşehir Bele-
diye Başkanlığf nın yanı sıra "müdahil-
ler olarak" dilekçe veren "Ak-Çağ Dış
Bütün bu yeni imar haklan, aynı anda
"SİT alanı" olan Boğaziçi bölgesınde
on binlerce döniim koruma alanının yağ-
malanarak betonlaşması ve "trilyonlar-
ca liralık" bir rantın da haksız kazanç
olarak bu hukuk dışı yağmadan elde
edilmesi anlamına geliyor.
Böylesi bir imar plaıunın mahkemece
durdurulmasına karşı kimi inşaat ve ar-
sa şirketlerinin itirazlan ise "anlaşdabi-
Kr" olmakla birlikte, yeni belediye yö-
netiminin de "aynıitirazcephesinde" yer
alması kolay açıklanabilecek bir durum
değil.
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan hemen
her konuşmasında, önceki dönemlerin
yanhşlanna engel olacaklannı ve ancak
doğru kararlan sürdüreceklerini söylü-
yor. Oysa Boğaziçi planlan davasındaki
son gelişmeler, bunun tam tersi bir tutu-
mun izlendiğini ve "adil düzenin" imar
polıtikasında da "yağma düzeninin"
yine etkin olduğunu belgelıyor...
Memur sendikaları yasa tasarısı sürüncemede
•TBMM'de anayasa engeline
takıian tasan, 7 aydır Adalet
Komisyonu'nu aşamadı
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - TBMM gündemine 7 ay
önce gelen ve kamu çalışanlanna grev-
toplusözleşme haklannın verilmesini ön-
gören memur sendikalan yasa tasansı,
anayasa ve komisyon engellerini aşamı-
yor. ANAP-DYPittifakıyla 1 ayönceana-
yasaya aykın bulunan tasan, hâlâ Adalet
Komisyonu'nun gündemine alınmadı.
Önceki gün tamamlanan Anayasa Komis-
yonu raporunda, 8 DYP-ANAP milletve-
kili grev-toplusözleşme hakkını anayasa-
ya aykın olarak nitelendirirken, SHP-
DYP-RP'li 5 milletvekili karşı görüş bil-
dirdi. 2 DYP'li milletvekilinin çekimser
oldukJannı kaydettikleri raponı, DYP-RP
ve ANAP'lı 8 milletvekili imzalamadı.
TBMM Başkanlığı tarafından mayıs
ayında Adalet Komisyonu'na gönderilen
tasan, 7 aydır bu komisyonun gündemin-
de ele ahnamadı. 4 Mayıs 1994 tarihinde
Adalet Komisyonu'ndan Anayasa Komis-
yonu'na "anayasaya uygunluk konusunda
görüş alınmak üzere" gönderilen tasan,
11 mayısta bir ait komisyona ıncelenmek
üzere verildı.
5 ay sonra yeni bir yasa tasansı hazır-
layan ait komisyon, raporunu ekım ayın-
da Anayasa Komisyonu'na sundu.
Tasan, ilgili kesimlerden temsilcilerin
görüşlerini alan komisyonda, ANAP-DYP
ittifakıyla anayasaya aykın bulundu. Grev
ve toplusözleşme haklannın kamu çalı-
şanlanna verilmesmi anayasa'nın 52-53-
54 ve 128. maddelerine aykın bulan ko-
misyonda "kamu personeİi meslek örgüt-
leri"kurulabıleceğı görüşü benımsendi.
27 ekımde oylanan tasanya ilişkin komis-
yon raporu, 1 Aralık 1994 tarihinde ta-
mamlanarak, Adalet Komisyonu'na gön-
derildi.
Grev-toplusözleşme haklannı anayasa-
ya aykın bulan Anayasa Komisyonu rapo-
runda, DYP'li Anayasa Komisyonu Baş-
kanı Şerif Ercan, DYP Istanbul Milletve-
kili ve komisyon sözcüsü Coşkun Kırca.
DYP Kınkkale Milletvekili Sadık Avun-
dukluoğlu. DYP Kastamonu Milletvekili
Müniffslamoğlu. DYP Nevşehir Milletve-
kili Osman Seyfl ANAP Ankara Millet-
vekili Vehbi Dinçerler, ANAP Denizli
Milletvekili Hasan Korkmazcan ile
ANAP Konya Milletvekili MehmetKece-
cüer grev-toplusözleşme haklannın ana-
yasaya aykın olduğu görüşünü dile getır-
diler. Adalet Komisyonu'na gönderilen
raporda, memura "sendika degiL kamu
göreylisi örgütü" kurma hakkının veril-
mesi öngörüldü.
Faaliyetleri izlenecek
Kvıraıı
kursları
bakanlık
bünyesînde
•Milli Eğitim Bakanlığı,
'yaygın eğitim
koordinasyon ve işbirliği
yasa tasansı' hazırladı.
Diyanet Işleri
Başkanlığı'nın da
aralannda bulunduğu 22
kurum ve kuruluşun temsil
edileceği yaygın eğitim
koordinasyon kunılunun
başkanhğını Milli Eğitim
Bakanı yapacak.
EMtNEKAPLAN "
ANKARA - Kuran kurslan
başta olmak üzere, 14 bakanlık
ve 200 kurumca bağımsız olarak
yürütülen yaygın eğitim kurslan
Milli Eğitim Bakanlığı bünye-
sînde toplanacak.
Mılli Eğitim Bakanlığı. 15 yıl-
dır yasalaşmayan "yayguı eğitim
koordinasyon ve işbirliği yasa tas-
lağı"nı yeniden düzenleverek il-
gili kuruluşlann görüşüne sun-
du. Taslakta, Türk Silahlı Kuv-
vetleri dışında. bakanlıklar ile
resmi, özel, özerk ve gönüllü ku-
ruluşlarca yürütülen yaygın eği-
tim etkinliklerinin izlenmesi ve
koordinasyon sağlanması ama-
cıyla Milli Eğitim Bakanlığı
bünyesinde, il ve ilçelerde "ya>-
guı eğitim koordinasyon kurullâ-
n" oluşturulması öngörülüyor.
Kunılda yer alanlar
Milli Eğitim Bakanı'nın baş-
kanhğını yürüteceği "yayguı eği-
tim merkez koordinasyon ve iş-
birliği kurulu"nda; yaygın eği-
tim yapan bakanlıklann müste-
şarlan ve genel müdürleri, Içış-
leri Bakanlığı Müsteşan, Diya-
net Işleri Başkanı, DPT Sosyal
Sektörler ve Koordinasyon Ge-
nel Müdürü, YÖK ve TÜBİTAK
üyeleri, Devlet Personel Başka-
nı, TRT Eğitim Dairesi Başkanı,
UNESCO Türkiye Milli Komis-
yonu üyesi, Milli Eğitim Bakan-
lığı Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanı ile Çıraklık ve Yaygın
Eğitim Genel Müdürü, Vakıflar
Genel Müdürü, eğitim sendika-
lannm başkanlan, işçi ve işve-
ren konfederasyonlannın baş-
kanlan, Türkiye Esnaf ve Sanat-
karlar Konfederasyonu eğitim-
den sorumlu genel başkanı,
TOBB Başkanı, Türkiye Ziraat
Odalan Birlıği Başkanı, Türkiye
Bankalar Bırliği Genel Sekrete-
ri, tş ve İşçi Bulma Kurumu Ge-
nel Müdürü, Turizm ve Seyahat
Acenteleri Birliği Başkanı yer
alacak.
Taslağın yasalaşması duru-
munda, her yılın eylül ayında
Milli Eğitim Bakanı'nın çağnsı
üzerine olağan genel toplantısı-
nı yapacak olan kurul, kurslarla
ilgili raporlan değerlendirerek,
yenı öğretim yılına ilişkin plan
ve programlar düzenleyecek.
Kurul, eğitim-üretim ilişkisini
ulusal yararlar doğrultusunda
düzenleyerek önlemler alacak ve
yaygın eğitim yoluyla yetişkinle-
rin iş ve mesleklerinde sürekli
gelişme, yeni teknolojik geliş-
meleri izlemeleri ve ekonomiye
katkıda bulunmalannı özendiri-
ci çalışmalar yapacak.
tl ve ilçelerde oluşturulacak
kurullann sorumluluğu vali ve
kaymakamlara verilecek. Bu ku-
rullar, merkez kurulunda alınan
kararlann sistem bütünlüğü için-
de il, ilçe ve köy düzeyinde uy-
gulanmak üzere koordinasyon ve
işbirlığini sağlayacak.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
SHP'den Beklenen
Kamuoyu araştırmalanna ister inanırsınız, ister inanmaz-
sınız. Bu sizin bileceğiniz şey. Ama bu araştırma sonuçla-
nnın hiçbir "kıymet-i harbiyesi" olmadığını kimse söyleye-
mez. Hele bazı araştırma şirketlerinin sonuçlarının gerçek-
leşme oranı, doğrusu Batı standartlannın üzerinde. (Rek-
lam olmasın diye isimlerini vermiyorum, Erhan kusura bak-
masın).
Son zamanlarda yapılan kamuoyu araştırrnalarının he-
men tümünde görüfen ortak nokta, SHP'nin oylannın yüz-
de 10 civannda olması ve "solda en çok oy alan parti" un-
van ve özelliğini DSP'ye kaptırmış olması. öyle sanıyorum
ki; bu durum da, yadsınması mümkün olmayan bir gerçek
olarak karşımızda duruyor.
DSP'nin böylesine güçlenmesini, sadece SHP'den
DSP'ye kayan oylaria açıklamak mümkün değildir. Ancak
benim bugün ele almak istediğim husus, DSP'nin nasıl bu
kadar güçlendiği değil, SHP'nin nasıl bu kadar zayrfladı-
&»•
Iktidarda olmanın bir siyasal partiyi yıprattığı çok açık-
tır. Hele Türkiye gibi, sayısız iç, dış ve ekonomik sorunu
olan bir ülkede iktidar olmak, tek kelime ile "ateşten göm-
lek" giymektir. Bu bakımdan iktidar olma uğruna, belli bir
oranda yıpranmayı da göze almak gerekir. Ama acaba bu-
nun sının nedir? Iktidarda olmanın "avantajıyla", bunun ge-
tireceği yıpranmanın "dezavantajının "denge noktası nere-
sidir?
Siyasal partilerin amacı iktidar olmaktır. Ama tek başı-
na, ama bir koalisyonun üyesi olarak. Ve bu nedenie do-
ğal olarak tüm siyasal partilerin temel hedefi, inanç ve dü-
şüncelerini iktidara taşımaktır. Halktan "yetkiisterken" bu
inanç ve düşüncelenni dile getirirler. Eğer inandıncı olur-
larsa ve seçmenlerin oylannı alabilirlerse; iktidar, ya da ik-
tidann ortağı olurlar.
1991 Genel Seçımleri sonrasında SHP-DYP koalisyo-
nunu içtenlikle destekledim. Bu koalisyonun sağ ve solda
"en çok oy alan " iki partinin oluşturduğu bir koalisyon ol-
ması açısından, bir tür "ulusal koalisyon "olarak değerlen-
dirilmesinin yapılması gereğinı savundum. Her iki partinin
üyeleri, seçim alanlarında "12 Eylül'ün yaralannın sanlma-
sından" söz ediyorlardı. Bu söylemleriyle halktan oy top-
lamışlardı. Hesapsoracaklardı. Değışimi gerçekleştirecek-
lerdi. Ama hiçbir şey beklendiği gibi olmadı. DYP ve
SHP'nin kendilerıne çok umut bağlanan liderleri, işin ko-
layına kaçmayı yeğlediler. Ve koalisyonun DYP kanadı,
söylediklerini olmasa bile, kendisine oy veren tabanın bek-
lentilerine kısmen uygun bir siyaset uygularken, SHP git-
gide kendı tabanının umut ve beklentilerinden uzaklaştı.
Iktidarın ortağı değil, DYP iktidarının "payandas/"durumu-
na geldi.
Biraz yukarda da vurguladım. Elbette siyasal partilerin
temel amacı iktidar olmaktır. Ama bunun da bir sının var-
dır. Eğer bellı bir yönetici kliğın, ya da bir dönem için se-
çilmiş bir milletvekili grubunun "siyasal ıkballeh" uğruna
bir partı erime noktasına geliyorsa, orada durmak gerekir.
"İktidar olma" kavramının kapsamı, belli bir seçim döne-
mi ile kısıtlı değildir. İktidar olmak demek, düşüncelenni
toplumda egemen kılmak demektir. Eğer bu noktanın çok
uzağına düşülmüşse, o zaman durup düşünmek, "biz ne
yapıyonız?" demek gerekir.
Mümtaz Soysal Hoca'nın dışışlen bakanlığına gelme-
sini, "ihtiyatlı" birumutlakarşılamıştım. Allahtan ihtiyatlı ol-
muşum. Zira işler bir noktaya geldi ve tıkandı. Hocanın il-
ketefinden ödün vermeyeceğine emindim, ama SHP'nin,
ya da üst yönetiminin tutumunun ne olacağı konusunda
endişelerim vardı. Zaman beni haklı çıkardı.
Ne kolay unutuyor insanlar. SHP üst yönetimindeki ar-
kadaşlann koalisyondaki varlıklannın temel gerekçesi, me-
murlara "sözleşmeli sendikal haklann" venlmesı idi. Bu-
nun yüzlerce örneğıni gösterebilırim. Ama bu unutuldu.
Şimdiki gerekçe, kuşa dönmüş bir demokratıkleşme pa-
keti. Ve bunun da çıkmayacağını herkes biliyor. Zaten de-
mokrasinin tüm kural ve kurumlanyla işlediği bir ortamda,
günümüzdekı ekonomik politikalan uygulamak mümkün
mü? Kim, kimi aldatıyor?
Ve "değişım" bekleyen.SHP seçmeni, gerçekten birde-
ğişim yaşadı ama, bu değişim tam aksi yönde oldu. öz-
gürlüklerin önündeki engeller kaldmlacak umudu içindey-
ken, yeni kısıtlamalar geldi. Gelir paylaşımı daha da kötü-
ye gitti. "Acı reçeteler" içen gene onlar oldu. Ve elbette
farklı arayışlara girdiler.
SHP, eğer kitlelerin umudu olmayı bekliyorsa, eğer zor-
daki insanlara bir şeyler vermek istiyorsa, bu hükümete pa-
yanda olmaktan hemen vazgeçmelidir. Zaten Sayın Baş-
bakan da bunu kendilerinin yapacağını defalarca dile ge-
tirmişlerdir: "Belkiyann, belkiyanndan dayakın"...
Aslında günümüz siyasal yapısı içinde SHP DYP'ye de-
ğil, DYP, SHP'ye muhtaçtır. Ama SHP üst yönetimi öyle-
sine bir "teslimiyet" içindedir ki, bunu görmemektedir, bel-
ki de inanamamaktadır.
Sanıyorum bu hükümetin sonu görünmüştür. Sayın Ka-
rayalçın ve bir grup arkadaşı bu hükümet içinde kalabi-
lirler ve bu hükümeti bağımsız olarak dışardan destekle-
yebılirier. Böyle bir hükümet "azınlık hükümeti'' olur ama,
karşılannda bir çoğunluk oluşturmak da çok zordur. Ve
böylece SHP, bu hükümetin uygulamalarını bir kambur gi-
bi sırtında taşımaktan kurtulur.
Kararlan kim veriyorsa, sorumluluğunu da o taşımalıdır.
İçinde çok değerli insanlar banndıran SHP örgütlerinın bu
uygulamalarda sorumluluğu yoktur. Tek kusur ve sorum-
luluklan kurultayda "medya rüzgânna" kapılmalandır. Doğ-
rusu bu da az sorumluluk değil ama...
50 BİN ÇALIŞANI KAPSAYACAK
Başkent^te memur
kurultayı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yasal statüleri ana-
yasa engelini henüz aşamayan
kamu çalışanlan, mücadele sü-
reçlerinı, alanlardan kurultayla-
ra taşımaya hazırlanıyorlar. 50
bin kamu çalışanı, önümüzdeki
haftadüzenleyeceklen l.Bölge-
sel Kamu Çalışanlan Kurultayı-
ile başkentte kamuoyufta sesle-
rini duyuracaklar.
Ankara'nın yanı sıra, Aksa-
ray, Kınkkale, Konya, Bolu,
Karaman. Niğde ve Çankın'da-
ki 20 sendikaya üye 50 bin ka-
mu çalışanını kapsayacak ku-
rultay, 5 aralık pazartesi günü
sendikalann Ankara şube yöne-
tim kurullannın katılacağı basın
toplantısıyla başlayacak.
Harb-lş Sendikası Genel
Merkezi Toplantı Salonu'nda, 6
aralık salı günü saat 13.00'te "5
Nisan tstikrar Pakeri ve 1995
Bütçesi" konulu panel yapıia-
cak.
Panele konuşmacı olarak.
SBF öğretim üyesi Prof. Dr.
Korkut Boratav, SBF öğretim
üyesi Doç. Dr. Tülin Öngen.
Tüm Malıye-Sen adına Coat
Han. Türk Harb-lş Sendikası
Genel Başkanı tzzet Çetin ile
Türk Mimar ve Mühendis Oda-
lan Birliği (TMMOB) KİT Ko-
misyonu temsılcısi katılacaklar.
8 aralık perşembe günü aynı
yer ve saatte yapılacak olan pa-
nelde, "Kamu Çalışanlan Mü-
cadelesi ve Konfederasyonlaş-
raa" konusu ele alınacak. Pa-
nelde Yeraltı Maden-lş Sendi-
kası Genel Başkanı Çetin Uv-
gur, araştırmacı-uzman Seyfi
Ongider, Kamu Çalışanlan
Konfederasyon Kurulu Sözcüsü
ve Tüm Bel-Sen Genel Başka-
nı Vrçdan Baykara. SBF öğre-
tim üyesi Mehmet Beşeli birer
konuşma yapacaklar.
10-11-12 aralık tanhlerinde
Devlet Su tşleri Genel Müdür-
lüğü (DSİ) Konferans Salo-
nu'nda gerçekJeşecek olan ku-
rultayda, "5 Nisan tstikrar Pa-
ketinin Sonuçları-1995 Bütçesi
ve Demokratikleşme Önündeki
Engeller" tartışılacak.