27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyetImtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç # Gene! \ayin Koordınatörü: Hikmet Çetinkava # Yazıışlerı Müdürlerı: fbrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) • Haber Merkezı Müdürü' Hakan Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser DışHaberler Ergun Balcı# Istıhbarat YalçınÇakır • EKonomı Bülent Kızanlık • Radyo-T\' L'vgar Eremektar # Kultur Handan Şenköken # Spor Abdülkadir Yücelman # Yurt Haberler Mehmet Saraç # Makaleler Sami karaören # Çcvın Sofettin Turban # Dûzehme Abdullab Vazıcı Y a v ı n K u r u l u l l h a n S e l ç u k (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet Çetinkava. Şükran Soner, Ergun Balcı. Dinç Ta> anç. Ibrahim V ıldız, Orhan Bursaİı, Mustafa Balbay. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav # Haber Müdürü Doğan Akın Ataturk Bulvan No 125. K.at.4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020( 7 hat). Teleks- 42344. Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı SerdarKızık,H Zıya Blv I352S 2 3 Tel- 4411220 Teleks- 52359. Faks 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 1 19 S No I Kat 1. Tel 3522550. Teleks. 62155. Faks. 35225 7 0 Müessese Müdürü Ero!Erkııt#Koordınator Ahmetkorukan© Muha.sebe BülentYener 9 Idare. Hüsevin Gürer # tsletme Önder Çeük • Bılgı-lşlem: NaU Inal • Bügısayar Sıstem Mürüvet Çiler • Reklam: Reha Işıtman # Halkla llışkıler Nurten Bcrksoy Yayimlayan ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın \e Ya>ıncılık A Ş Turtocagı cad 39 41 Cagaloghı 34334 Ist PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks 10 2! 21 5 M 85 V 3ARALIK 1994 tmsak: 5:33 Güneş: 7:04 Öğle: 12.0! lkındi: 14.22 Akşam:16 43 Yatsı: 18.09 Çevre dostu ayakkabı • lstanbul Haber Servisi- Dünyanın en büyük ayakkabı organizasyonu Bata, Dûnya Doğal Yaşam Fonu(WWF)ile çevrcyi korumak, zarar vermemek amaayla çevre dostu ayakkabı üretilmesine yönelik bir proje oluşturdu. Türkiye'de çevre dostu ayakkabılar Galleria, Ak Merkez, Capitol, Erenköy ve Ankara Karum'daki 5 mağazası ile hizmet veren Bata mağazalannda satışa sunuiuyor. AyakkabıJann yapımında, değerlendirilerek kazanılmış aük maddeler, ozon tabakasına zaran olmayan yapıştıncılar ve doğal'bitkise] yağlar kullanılmış. 3500 öğpetmen atanacak • ANKARA (ANKA) - Mili Eğitim Bakanlığı 3 bın 500 öğretmenin atamasını 5 aralık günü bilgisayar kurasıyla kamuoyuna açık olarak yapacak. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yapılan açıklamaya göre 3 bin 500 ögretmen ataması 19 ağustosta ataması yapılan 20 bin ögretmen kadrosu için başv uruda bulunan. ancak yeterlı kadro olmadığı için açıkta kalan öğTetmen adaylan arasından yapılacak. 3 bin 500 ögretmen ataması için yeni başvuru kabul edilmeyecek. Yenilebilir aşı üretjldi • ANKARA (ANKA) - Özellıkle gelişmekte olan ülkelerde aşılama konusunda çıkan sorunlar nedeniyle görülen salgın hastalıİclann önlenmesi için yenebilır aşılar üretıldı Amenka'dakı Scrippe Araştırma Enstitusü'nde yapılan çalışmalarda. bıyomühendıslik alanında kullanılan aletlerle meyve ve sebzelerle aşılan taşıyabılen botanik yük kanallannın oluşturulmasıyla yenebilır aşılar üretıldı. Kozakpoğlu'na ziyaratler •İSTANBUL(AA)- Rusya'nın Ankara'ya yeni atanan Büyükelçisi Vadim Kuznetsoy ile UNICEF'ten bir heyet, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nu dün aynaynziyaretetti. Dünya özürlüler gününde, yaklaşık 7.5 milyon özürlü ilgi bekliyor Devletin özürlü poKtikası yokYASEMİN KOYUTÜRK Bugün 3 Aralık Dünya Özür lüler Günü. Birleşmiş Milletler venlerine göre, gelışmiş ülkele- nn nüfusunun yüzde 10'nunu özürlü kesim oluşturuyor. Tür- kıye'de de resmı veriler olmama- sına rağmen yaklaşık 7.5 milyon özürlü bulunduğu tahmin edili- yor. Tahmin ediliyor dedık, çün- kü; politikacılann hemen hemen her fırsatta çağ atlandığını dile getirdigi Türkiye'de özürlü sayı- sı kesin olarak bihnmiyor. Bu- nun en temel nedeni ise devletin özürlü politikasının olmaması. Devletin bu derece ilgisiz olma- sından en çok yakınan kesim de doğal olarak özürlüler oluyor. Körlere Mutluluk Derneği Baş- kanı Arif Badem, bu konudaki tepkisini. "Türkhe'de ne kadar kelavnak kuşu olduğu bUinirken, özürlü sayısı bilinmiyor. İnsan o\- mamıza rağmen, kelavnak kuşla- n kadar bile değerimiz yok" di- yerek dile getınyor Arif Badem sadece sayılannın bilinmemesınden rahatsız değıl. Eğitimden, sağlığa. ulaşımdan toplumun özürlüye bakış açısına kadar pek çok konudan rahatsız. Ama en çok da devletin ilgisiz- lığinden. Çünkü; Badem'e göre özürlü- nün içinde bulunduğu sorunla- rın temel nedeni devlet. Eğer devlet bu konuya gereken ilgiyi göstermiş olsaydı, özürlüler ne otobüse binerken zorlanırlardı, ne işsiz kalırlardı ne de çev re dü- Arif Badem •Birleşmiş Milletler verilerine göre, gelişmiş ülkelerin nüfusunun yüzde 10'unu özürlüler oluştururken, Türkiye'de kesin sayı bilinmiyor. Bunun temel nedeni de devletin özürlüler konusunda belirli bir politikasının olmaması. Sayılan bile tam olarak bilinmeyen özürlüler, eğitimden, saglığa, ulaşımdan toplumun özürlüye bakış açısına kadar pek çok konudan rahatsız, ama en çok da devletin ilgisizliğinden yakınıyorlar. zenlemelennin olmaması nede- niyle evlerinde yaşamaya mah- kûm olurlardı. Badem. özürlüle- rin yaşadığı bütün olumsuzlukla- n devletin insana bakış açısının bir uzantısı olarak görüyor. Dev - let politikalannda "insana hiz- metin" temel alınması gerektiğı- ni vurgulayan Badem. o zaman yaşamın hem özürlüler için hem de normal insanlar için çok daha kolay olacağına ınanıyor. Özürlülerın içinde bulunduğu sorunlan eğitim ve istıhdam ol- mak üzerek iki başlık altında top- layan Anf Badem. görme özür- lülerin yüzde 95'nın egıtimsiz olduğunu söylüyor. Badem, Tür- kiye'deki görme özürlülerin sayı- sının yaklaşık 600 bin olmasına karşılık, bu kesim için açılan okul sayısının ise sadece 4 tane olduğunu belirtiyor. Oğretmenlere görev yok Öte yandan öğretmenliği ka- zanan görme özürlü öğretmen- lere görev verilmediğını de vur- gulayan Badem "Madem görev vermeveceklerdi neden okutu- yoriar" sorusuyla tepkisini dile getiriyor. Türkiye'dekı hayat pahalılı- ğından normal insanlar kadar özürlülerin de etkilendiğını be- lırten Badem, ıstihdam sorunu- nun kendileri için büyük prob- lem olduğuna dikkat çekıyor. Normal ınsanlann bile günümüz Türkıyesı'nde iş bulmakta bü- yük sorunlarla karşılaştıklannı vurgulayan Badem. olaya bu açı- dan bakıldığında özürlülerin da- ha da zor durumda olduğunu be- lirtiyor. Yasalara göre, işyerlerinın yüzde 2 oranında özürlü çalıştır- makla yükümlü olduğunu hatır- latan Badem, bu yasaya başta devlet olmak üzere kimsenin uy- madıgını söylüyor. Zar zor bul- duklan ışlerden de 5 Nisan eko- nomık kararlanndan sonra teker teker çıkanldıklannı ıfade eden Badem, özürlü ışçı çalıştırmayan işyerlerine uygulanan 500 bın li- ralık para cezasının ise yeterli ol- madığı inancında. Özürlülerin ıstihdam sorunu- na yerel yönetımlerde çözüm bu- lunabileceğinı ıfade eden Ba- dem, "İstanbul Büyükşehir Bele- diyesi'nde pek çok iş olanağı var. Buralarda özürlü insanlann is- tihdam edilmesini istiyoruz" di- yor. Çevre düzenlemelerinin ye- tersizliğine de değinen Badem, özürlülenn şehır hayatına uyum sağlamalannın çok zor olduğuna dikkat çekerek, bu konuda yerel yönetımlere büyük görevler düş- rügünü ifade ediyor. BELEDlYE-UNfvERStTE İŞBİRLİGİ Özürlüler Bilgi Bankası kuruluyor •lstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan Özürlüler Koordi.nasyon Merkezi Başkanı Lokman Ayva, Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle kuracaklan 'Özürlüler Bilgi Bankası'nın, sorunlara hızlı çözüm bulma yolunda önemli bir adım olacağını söyledi. İstanbul Haber Servisi - ls- tanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde geçen eylül ayında kurulan Özürlüler Koordınasyon Merkezi (ÖKM) Başkanı Lok- man Ayva, 2.5 ayda kendilerıne iş için 300 kışının başv uruda bu- lunduğunu belirterek bunlardan 43"ünü ışe yerleştirdıklennı söy- ledi. 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü ne- deniyle Cumhurı- yet'ın sorulannı ya- nıtlayan Lokman Ay- va, Özürlüler Koordi- nasyon Merkezi'nin. özürlü vatandaşlarla yerel yönetimler ara- sında köprü olmak amacıyla kurulduğu- nu belırttı Özürlü va- tandaşlann sorunlan- nın yetkililere iletılmesinde. merkezin aracı görevini üstlen- dıgini vurgulayan Ayva, Istan- bul'da 1.5 milyon özürlü bulun- duğunu tahmin ettıklerini dile getirdı. Özürlü vatandaşlann. eğitim, istıhdam ve psikolojık Lokman Av"va sorunlanna çözüm bulmayı he- deflediklerini ıfade eden Ayva, kendilerıne vapılan başvurular- da en çok iş. meslek ve örgüt egi- tımı ile ekonomik yardım iste- ğınde bulunulduğunu söyledi. Bugüne kadar ış ıçın 300 kişı- nın başvııruda bulunduğunu an- latan Ayva. bunlardan 43 'ünü işe yerleştirdiklerini belırttı. Ayva şöy- ledevam etti: "Ancak ba tür yerleştirmeler ge- çici oluyor. Biz be- ledhedeki olanak- lardan da yararla- narak, tETT ve HalkEkmekbüfe- lerinin öncelilde özüriülene veril- mesine çalışryoruz. Böylece 150-200 özürlü vatandaşınıız daha iş sa- hibi olabüecek. Aynca işyerleri- nin kjralannı düşük rutiıp, bir eğitici gözleminde özürlüler için trikotaj atöheleri kurmayı düşü- nüyoruz. Yani özürlülerin, tek başlanna çözemeyeceği her tür- lü şoruna çözüm arnoruz." Özürlülenn, şehir ıçindeki çevre düzenlemesi nedeniyle karşılaştıklan sorunlan da çöz- meye çalıştıklannı dile getiren Ayva. bu kesimin rahat yolculuk edebılmesi ıçın tstanbul'da 2 bın 500 noktada değişiklık yapıla- cağını söyledi. Ayva, bu amaç kapsamında Millet Caddesi, Fa- tih ve Mecidiyekö) 'de seslı tra- fik lambası uygulamasına baş- ladıklannı belirterek. çalışmala- nn merkeze gelecek taleplere göre şekilleneceğini vurguladı Özürlülerin sorunlanna kesin ve süratlı çözüm bulabılmek amacıyla. önümüzdeki günlerde "Özürlüler Bilgi Bankası"nın hizmete gıreceğini de müjdele- yen Ayva. özürlü vatandaşlarla ilgili hertürlübilgininyeralaca- ğı bu sistemle sorunlan daha ko- lay çözmeyı hedefledıklenni söyledi. Bilgi bankası ıçın Boğa- ziçi Üniversitesi ile işbirliği için- de olduklannı v urgulayan Ayva. "Bu banka savesindc. uluslara- rası bağlantınuzda olacak Örne- ğin, özürlü bir vatandaşımızın bir problemi çıkö ve Türkiye'de çözümlenemiyor. Ona uluslara- rası alanda çözüm arayacağız" dedi. BUYUK GOREV ANNE-BABANIN Eğitim çocuklukta ve evde başlamalı •Pedagog Ülker Yaşin'e göre, özürlü çocuğun eğitimi için en uygun yer evi ve en iyi eğitimciter de onu en çok tanıyan anne ve babalan. Yaşin, 0-6 yaş döneminin eğitimde çok önemli olduğuna da dikkat çekiyor. İstanbul Haber Servisi - madf diyevazgecmekolnıaz.Ör- Ozürlü bir çocuğa en iyi eğitim nerede ve kımın tarafından veri- lebılir'.'Ilkokullardakiözelaltsı- nıflarda ögretmen tarafından mı°. Hastanelerin Çocuk Psikı- vatnsı bölümlerindepsikivatrist- lerden mı° Yoksa özel eğitim merkezlenndeki uzmanlar tara- fından mı' Kuşkusuz bunların hepsinin engellı çocuğa yararı olur, ancak pe- dagog L'lker Ya- ^in'e göre. eği- tim ıçın en uy- gun yer çocuğun en rahat ettığı mekân olan ev, en iyi eğıtimcı- ler de çocuğu en iyi tanıyan kişı- ler olan anne- babalardır. Zihinsel özür- lü çocuklarda erken eğitim ve ev merkezlı eği- timin önemine dikkat çeken pe- dagog UlkerYa- şın, özürlü ço- cuk eğitimıne yanlış yerden negin tuvalet egitimi vermek zor- dur, çocuğun alrının açık olması gerekir ama aln a> uğraştıktan sonra bu sorunun ömür boyu va- şanmayacağını düşünürseniz bu, uzun bir sürv sav ılınaz. E\ merkezli eğitim sistemini uyguluyoruz. Bu sistem, anne- babavı eğiterek çocuğu eğitmek- tir. Çocuğu en ivi tanıyan anne- babadır, en iyi eğitimi de onJar verebiiir. Ama asla rolleri kanş- tırmadan. Çocu- ğun en rahat et- tiğiver olan evde eğitimin \eril- mesi büyük ya- rar sağlıyor. Bu uygulamadaön- ce aik eğitiliyor. Anne-baba ço- cuğun gelişimi, onun için neler vapabilecekleri- ııi henüz anlaya- mamışsa çocuğa eğitim vermek bir anlamda za- man kaybı olu- >or. Ömeğin, be- Özürlülerfırsat eşitliği istiyor başlandığını be- Ozürlünün topluma kazandı- e e ri eksiklikleri lirterek.^ "He- nlmasmda eğitim önemli. olan bir çocuğun kim. 'çocuğunuz dovvn sendromu' derken anne- babanın down sendromunun ne demek olduğunu bilmediğini unutuyor" dıyor. Feneryolu'ndakı Özel Çocuk Danışmanlık. Rehberlık ve Uy- gulama Merkezi kurucusu peda- gog Ülker Yaşin; özel eğitim ne- dır. özürlü çocuk kimdir. aile için Eğitimde 0-6 yaşin önemine ne yapılabilır. aile çocuğu için deginen Yaşin. eğıtime erken neyapabılırsonılanna henüz net başlanmasının hem aılenin du- yanıtlann venlemedığini. he- rumukabullenmesürecinibıran anne-babasına ögretmen. bu eksikliklerini nasıl öğretebileceklerini anlatıyor. ev- de vapılması gerekenler madde- ler halinde yazılı olarak da veri- livor. Çocuğun gelişimi, aiknin davranışlan sürekJi izleniyor." 0-6 yaş önemli Öncelıkle görevde ve hakta fırsat eşitliği ıste- yen özürlülerin başlıca talepleri şunlar: - Yerel yönetimler. özürlülerin ulaşım sorunu- nu çözmek için özel dizaynlı servısler koysun. - Mıman düzenlemelerde özürlüler de dıkkate alınsın. Kaldınmlara ve bina ginşlerine özürlüler ıçın rampa koyulsun. - Yaya geçıtlerinde. trafık ışıklan normal in- sanlann yürüyüş hızına göre a> arlanmıştır. Geçıt- lerde özürlüler de dikkate alınsın. - Parklardaki düzenlemelerde, özürlü çocuklar da göz önünde bulundurulsun. - Yergi muafiyeti getirilsin. - Özürlülerin. yüzde 2 oranında işe alınmasını öngören yasa. uygulansın. Yasayı uymayan işyer- lerine verilen 500 bin liralık ceza yükseltilsin. - Özürlülenn orgutlenmesı. özendınlerek des- teklensin. - lletişim araçlannda özürlülere daha fazla a>- ncalık tanınsın. - Özürlü ınsanlann aile bireyleri, seminer ve konferanslarla eğıtılsın. Özürlülerin eğitimıne önem verilsın Sağır ve dılsızler ile körler ıçın ye- terli olmayan okul sayısı arrtinlsın. kim-psikolog-eğitimci-aıle işbir- lığının sağlanamadığını vurgu- luyor "Eğitim bir süreçtir" dıyen pe- dadog Ülker Yaşin, şöyle dev am ediyor: "Eğitimin evde sürmesi gere- ken önemli bir kısmı var. Okul- lar açmak, içine eğhimci koymak, çocuklan okullara almak çözüm gibi görünüvor ama dört duvar çözüm olamaz. Ailenin. e\ de cgi- timindevamlıltğını taahhüt etme- si gerek. Bize de, kendüerine de, çocuklannada şans vermeteri ge- rekiyor. "Beş kere denedım ol- önce atlatması v e •Çocuğum için ne yapabilirim?" aşamasına gel- mesını sağladığını hem de bu ço- cuklann da eğıtilebileceğini ka- nıtladığını belirtiyor. Yaşin. üze- nne basa basa vurguluyor: "Bu çocuklar, yaşıtlanndan daha ya- vaş, daha güç öğrenj'yorlar ama öğreniyorlar. Becerileri geliştirit- diği zaman da tüketici olntaktan çıkıp üretici olabiliyoriarf \'aşın. son söz olarak anne-ba- balara seslenıyor "Lütfen yal- nızca 'bize okul açın' demeyin. 'Ne yapacağım ben' 1 ' yerine 'Ne yapabılinm?" dijesonın." enn be kardeşim, verin de kurtulun. 'KuDanmadıgınjzOrganla- nnızı Verin' kampanyamız büyük il- gi gördü. Vatandaşlanmız öyle or- ganlannı vermek için başvurdu ki şa- şınp kaldık. Telefonlanmız kilitlen- di, fakslanmız çalışmaz oldu. Meğer halkımız ne dertlıymiş de kimsecik- lerin haberi yokmuş. Bu arada biz de büyük bir sorumluluk yüklendiğimı- zi fark ettik. Öyle ya, bu kadar çok or- ganı ne yapacaktık? Bu konuda yap- tığımız araştırmalar sonucunda bir 'organ bankası'kurulmasının gerek- lı olduğu karanna vardık. Şimdi sızi vatandaşlanmızdan aldığımız başvu- ru örneklenyle karşı karşıya bırakı- >oruz. Gözterfmj Isteyene veriyopum... MESELA DEDİK ERDALATABEK Kullanmadığınız organlan versenize... 'ayın ılgılilere hitabımdır. Kampanyanızı büyük bir ilgiyle kar- şılıyorum. Benim şikayetim gözle- rimdendir. Bugüne kadar hayatımda iyi bir şey görmüş değılim. Hep ke- der ve elem veren manzaralan gör- mekten bıktım usandım. Üzüntülü yüzler. ağlamaklı suratlar. hep ekşi limon yemiş gibi bakan insanlar. Ara sıra güzel şeyler de görmüyor deği- lim ama onlar da inanın kı bana acı vermekten geri kalmıyor. Yolda gü- zel bir bayan görüyor ve kendime di- yorum ki "Hadi bak, uzun etme. işte güzel bir bayan. Şuna bak da gözlerin bayram etsin." Ama sonra düşünüyo- rum ki böyle ciğere bakan aç kedi gi- bi bakınıp durmanın ne faydası var? Hatta eskısinden daha kötü oluyor. Şimdi bu güzel bayan kimbilir kimin sevgilisidir kı onun yanına gidiyor- fın kısasını edeyim de sızin başınızı şışırmeyeyım. gözlenmı vermek ıstı- yorum. tkı adet kahv erengi gözümü helalinden veriyorum. Zavaîlıcıklar benim gözlerim olma bahtsızlığına uğrayıpbirşeygöremediler. Belki bir hayır sahibi çıkar da bundan sonra onlara güzel şeyler gösterir. Saygı ve hürmetlerimle ellerinizi öperim muh- terem abim. Kulak abyor musunuz efendm?. kulaklarla ne kadar rahata kavuşur değıl mı? Karısı konuşur. o da bel bel bakar. Hiçbırşev işitmediği ıçın kav- ga da çıkmaz. Ama böyle kapı duvar olmuş kulaklar hanımefendiler için de kurruluş olmaz mı? Kocasının, sı- rasında -af buyurun- sarf ettığı galiz küfurleri duymamak ona pek iyi gel- mez mi° Bu arada çocuklann gürül- tüsünü duymamak da ek hizmet sa- yılır Küfurden hoşlanmayanlar bu kulaklan takıp maçlara gıdince çok dur. Başını onun omuzuna ne güzel koyup belkim de 'Bandıra bandıra ye beni' şarkısını söylüyordur. Ben de kendime "Ah ulan ah, sen böyle olu- cak adam mıyduı?"diye kahrediyo- rum. Sonra da düşünüyonım sayın abım. 'tam böyle olucakadam'mışım gibi geliyor. Bunalıma girdım senin annıcan. Güzel bir gazino görüyo- rum, içersi tıklım tıklımdır şimdi. Ben kapısın- dan bile bakamazsam görmenin faydası ne? Y'anı uzun la- M,uhterem ilgililer, eğer ku- lak alıyorsanız bendeniz bir çift ku- lak bağışlamak istiyorum. Zira efen- dim. artık benim ışime yaramıyorlar. çünkü duyma hassalannı kaybetmiş vaziyetteler. Bendeniz duvar gibi sa- ğınm efendim. Takdiredersiniz ki bu zamanda böyle bir çift kulak çok işe yaradığı için makbul sayıhr. Mesela muhterem efendim, kanlannın dırdı- nndan bıkıp usanmış beyler böyle rahat etmezler mi? Sonra efendim. böyle bir çift kulak. sırasında devlet büyüklerimıze bile ne istifadeler sağ- lar değil mi? Söz temsili. sık sık va- tandaşla temas etmenız gerekınce bu kulaklan takarsınız, rahata kavuşur- sunuz. Vatandaş karnının doymadıgı- nı söyler, iş ister. ne bileyim para is- ter, hastaneve yatması gereken hasta- sı vardır. odun kömüralamamıştır ve- saire. Bunlarlabirdevletbüyüğümü- zün işgal edilmesı münasip olur mu? İşte benim duvar gibi sağır kulakla- nm pek çok işe yarar kanaatindeyim. Bu kulaklan istiyorsanız size adresı- mi veriyorum. Efendim bendeniz bir kuruluşun halkla ılişkiler görevlisı- yım Hürmetler edenm efendim. Az kuflanrtmif karaciğer istiyorum... ek sayın ilgililer. Bana şöyle temiz durumda çıkma bir karaciğer lazım. Benimki biraz teklemeye baş- ladı da acaba yedeğini bulabilir mi- yiz diyorum. Şimdi hemen aklınıza gelirde "Buvatandaşınkaraciğerine neoldu"diye sorabılirsinız. Yani bit- tabi aklınıza malum şu rakı meselesi gelir. Hay aklınızla bın yaşayın, ay- nen öyle abilerim. Ama hep rakı de- ğıl, boş zamanlarda da bıra. Malum her zaman rakı içılmıyor. anason me- selesi var, ağız biraz kokuyor, o za- man bira takviyesi yapılıyor. Benim içkiye düşkünlüğüm yoktur. Yoktur fakat yüzüm yumuşaktır. arkadaşla- ra mukavemetım yoktur. Yani onlar öğlende saatlenne baktıklan zaman ben bir tuhaf oluyorum. Içimden bir ses "Burda durma, burda durma, gh başla, gh başla"diyor. Sıze acayip gelir abilerim, ama ay- nen böyle. Ses duyuyorum. Ses duy- dum mu benim de işim bitıyor. Artık duramıyorum, dursam da faydası yok. Hadi bakalım mis gibi kadehin başına. Siz de kullanır mısınız acaba? Vallaha hayata böyle olgun baktığı- nıza göre? Hürmetsizlık etmiş olmayalım ama sız de bizdensınızabicim. Rica- derim muhterem abım. Acıl bir kara- ciğer bulursanız bu sadık kardeşini- zi sevindirirsiniz. Oh. mübarek mis gibi kokuyor. Sizi de beklerim değer- li abim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle