25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yılmazlar yakın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -D YP Genel Başkan Yardımcısı ve Kütahya Milletvekili İsmail Karakuyu, siyasi parti liderleri ve yakınlannın mal varhğını araşürmakla görevli TBMM Komisyonu'nun, ANAPGenel Başkanı Mesut Yılmaz ve kardeşi Turgut Yılmaz'ın, ailelerinden kalan mirasın veraset ve intikal beyannameleri ile yurtdışı faaliyetlerini incelemesini istedi. Karakuyu, komisyona yaptığı yaalı başvuruda, Yılmaz kardeşlerin mal bildirimlerinde. yasal mirasçı olmamalanna karşm, veraseten gelen mallarda eşlerine pay sahibi görünümü verdikleri yolunda savlar bulunduğu ıçin ailelerinden kalan mallara ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesinin incelenmesi isteminde bulundu. Sendikalara söz hakkı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Mılli Eğıtım Bakanı Nevzat Ayaz, bakanlık bünyesinde bulunan Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu yönetimine. sendika ve esnaf odalan birliklerinin 1 temsilcilerinin de katılmasını sağlayacaklannı söyledi. Taslakta. ilgili fon yönetiminde, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşçi Sendikalan Konfederasyonu (TİSK). Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB)veTürk-İş Sendikası temsilcilerinin de yer alması öngörülüyor. Sağlar'a TJÖIÜCÜ' suçlaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYPGrup Başkanvekili Nevzat Ercan,' demokrasiye inancı olmadığını ileri sürdüğü SHP içel Milletvekili Fikri Sağlar'ı 'bölücü hareketlere destek vermekle' suçladı. DYP grup başkanvekılleri Ercan ile Turhan Tayan, dün TBMM'de bir basın toplantısı düzenlediler. Ercan, koalisyon protokölünde yer alan demokratikleşme-paketinin gerçekleşmesi için çabalannın sürdüğünü belirtti Bütçe Yasası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP yönetimi, yasalarla yapılması gereken düzenlemeler konusunda Maliye Bakanlıgı ve hükümete yetki verdiği gerekçesiyle Bütçe Yasası'nın bazı maddelerinin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli, dün yapılan genişletilmiş Başkan]ık Divanı toplantısının ardından, Bütçe Yasası'nın 14 maddesinin tamamının, 6 maddesinin de bazı bölümlerinin iptalini istemek amacıyla gerekli olan 90 imzayı toplamaya başladıklannı açıkladi Talip Doğan tutuklanmayacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye, Almanya'nın Bavyeraeyaleti tarafından önceki gün iade edilen Talip Doğan'm Türkiye'de bir suç işlememesi durumunda tutuklanmayacağını bildirdi. Dışişleri Bakanlıgı Sözcüsü Ferhat Ataman dün düzenlediği haftalık basın toplantısında konuyla ilgili bir soru üzerine, Almanya'nın Türkiye'ye iade ettiği kişinin Alman ; yasalannı çiğnemek ve PKK eylemlerine kanşmaktan • tutuklanrruş olduğunu i belirterek, "Kendisi ', Türkiye'deki yasalara göre ; ülke içinde bir suç işlemezse {tabiatıyla herhangi bir ' tutuklama da gerçekleşmez" idedi. MEB burstam ' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Milli Eğitim Bakanlığı'nın(MEB). öğretmen ve eğitim uzmanı yetiştiren yükseköğretim öğrencilerine mecburi hizmet karşılığı verdiği burs miktan, 1 ocaktan itibaren 1 milyon 300 bin liraya yükseltildi. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu karanna göre MEB adına mecburi hizmet, ön lisans, lisans ve yüksek lisans yapmaya hak kazananlara 1 ocaktan itibaren ayda 1 milyon 300 bin lira burs verilecek. Ankara Barosu Başkanı, karann hukukun katli anlamma geldiğini söyledi Hııkıık DGM'den rahatsız•Ankara Barosu Başkanı Tuncay Alemdaroğlu, DGM'nm bu karannı beğenmeyenlerin istedıkleri şekilde davranmalannın haklı hale geldiğini söyledi. Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Saruhan da, "Tahrik anında olur. Anında olmamışsa, planlı suç üzerinde durulmalıdır" dedi. sin'in tahriki olduğu gerekçesiy- le indirım yapan DGM'nın kara- nnı değerlendiren hukukçular, "davada, hukukun yanlış uygu- landığınr sa\undular. Sıvas Cumhunyet Başsavcılı- ğı'nın, yazar Aziz Nesin'in gö- riişlerinin, tahnk değil, düşünce- nin ifadesi olduğu yolundaki ya- zısına dayanarak, DGM'nin ka- rannın yanhş olduğunu söyleme- nin çok sağlam bir sav olmaya- cağını belirten Şenal Saruhan, kararda belirtilen gerekçelerde de açık yanlışlar bulunduğunu vurguladı. Sı\as sanıklannın ce- zasında ındirim gerekçesi olarak gösterilen tahrik unsurunun. yanlış yorumlandığını söyleyen Sanhan, "Aziz Nesin'e karşı bir suçu işlenseydi, o zaman tahrik, cezada indirim sağla\abüirdi. Ancak suç 37 kişi\e karşı işlen- miştir. Bu kararla suçun tahrik- çisi cezalandınlmışhr" dcdi. ANKARA (CumhuriyetBüro- su)-Hukukçular, Sıvas davası sa- nıklannın cezalannda indirim gerekçesi olan "tahrik" kavra- mının, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından hukuka uygun olmayan biçımde yorumlandığı görüşünü dile ge- tirdiler. Ankara Barosu Başkanı Tiın- cay Aiemdaroglu, DGM'nin ka- rannı "hukukun karJi" olarak ni- telerken, Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Şenal Saruhan, haksız tahrikin cezada indirime gerekçe olması için. suç oluşru- ran fiilin tahrik edene yönelme- si gerektiğine dikkat çekti. Ceza hukuku profesörleri de. "davayı DGM gibi yorumlayan öğrencilere sıfır verdiklerini" söylediler. Sıvas katliamı sanıklannın ce- zalannda. hakkında suç duyuru- sunda bulunulan yazar Aziz Ne- Ceza hukukunda tahrik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi 'nin (DGM), Sıvas katliamı sanıklannın cezalannda indirim yapılmasına dayanak gösterdiği "tahrik " unsurunun, "zamanda birlik " ölçütü dikkate ahnarak değerlendirilmesi gerektigi vurgulandı. "Tahrik" kavramını düzenleyen Türk Ceza Yasası 'nın 51. maddesi şöyle: "Bir kimse haksız bir tahrikin oluşturduğu öfke veya şiddetli bir acının etkisi altmda bir suç işler ve bu suç ölüm cezasınt gerektirirse ömürboyu hapis cezasma, ömürboyu hapis cezasını gerektirirse 24 yü ağır hapis cezasma mahkûm edilir. Benzer haüerde işlenen suçun cezasının dörtte biri indîrilir. Tahrik ağır ve şiddetli olursa ölüm cezası yerine 24 yıl ve ömürboyu hapis cezası yerine 15 yddan asağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir." Ceza hukukunun kuramsal bölümünde tahrik kavramına ilişkin yer alan ilkelerden bazıları da şöyle sıralanıyor: "Zamanda birlik, tahrikfüliyle suç oluşturanfiilin şiddetinde oranlılık, tahrikin haksız olması ve suçun tahrik edene yönelmesL" Hukukçular, tahrikin suç indiriminde gerekçe gösterilmesi için bu koşulların sağlanması gerektigi görüşünde birleşiyorlar. Aziz Nesin'in, Hintasıllı Ingı- lız yazar Salman Rüşdü'nin ya- pıtından çevrilerek. olaydan ay- lar önce Aydınlık gazetesınde yayımlanan "Şeytan Ayetleri" başiıklı diziyle halkı tahrik etti- ğı savının bütünüyle geçersiz ol- duğunu belirten Saruhan, "Hu- kuk tarihinde böyle bir tahrik uy- gulaması yoktur" diye konuştu. Tahrikin geçerli olması için su- çun tahrik anında gerçekleşmesi gerektiğini belirten Saruhan, "Suç, yayından aylar sonra ger- çeklestiğine göre, mahkemenin planlı programb cina\et üzerinde durması gerekirdi" dedi. Ankara Barosu Başkanı Aiemdaroglu da, basında çıkan herhangi bir yazının tahrik un- suru olarak değerlendirilmesi- nin. düşünce özgürlüğüne ve çağdaş demokrasilere aykın bir tutum olduğuna dikkat çekti. Aiemdaroglu. DGM'yi "huku- ku bilmemek"le suçlarken, "Ka- rar, abesle iştigaldir" dedi. Ceza hukukunda yer alan "tahrikin haksız olması" ilkesine de dik- kat çeken Aiemdaroglu, "Karar, karan beğenmeyenlerin istedik- leri şekilde davranmalarını hak- lı hale getiriyor. Karar, toplum düzenine aykındır" dedi. Cumhuriyet'e bilgi veren ce- za hukuku profesörleri de, dava- da "fahişhata" yapıldığını belir- terek, "DGIM'nin yonımunu ya- pan öğrenciye biz sıfır veririz" dediler. Öğretim üyeleri, tahri- kin, ancak tahrik edene karşı iş- lenen suçlarda dikkate alınması gerektiğine dikkat çektiler. 'Sıvasşehitleriyaşatılacak' •Pir Sultar Abdal Derneği Genel Başkanı Murtaza Demir, yaptığı açıklamada, Sıvas katliamını anımsatarak "Kanlı Sıvas'ın dumanlan arasından yükselen çığlıklanmız güvensizliği değil güveni; aynmcılığı değil dayanışmayı simgeliyordu. Halkımıza ve geleceğe güveniyorduk" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nın (DGM) Sıvas katliamına ilişkin davada verdiği kararlara tepkiler dün de sürdü. Yargı karannı, "bnkuk &$" olarak niteleyen Pir Sultan Abdal Derne|i Başkanı Murtaza Demir. "Sıvas şehitlerini yaşatmak, Türkiye'nin ilerici, demokrat ve a>dın insanlannın görevidir" dedi. SHP Genel Sekreteri Mustafa Tımisi. mahkeme karanyla din, vicdan ve düşünce özgürlüğünün mahkûm edildiğini kaydetti Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Murtaza Demir, yaptığı açıklamada, Sıvas katliamını anımsatarak "Kanlı Sıvas'ın dumanlan arasından yükselen çığhklanmız güvensizliği değil güveni; aynmcüığı değil dayanışmayı simgeliyordu. Halkımıza ve geleceğe güveniyorduk" dedi. Sıvas katliamını protesto amacıyla düzenlenen gösterilerin sürekliliğinı koruyamadığını belirten Demir, "Sıvas davasının takibi Sıvas'ta çocuklannı yitiren ailelerin ve Pir Sultan Abdal DerneğTnin omuzlannda kaldı" dedi. DGM'nin, Sıvas olayının şeriatçı unsurlanm göz önünde bulundurmadığını söyleyen Demir, "Sıvas'ta yitirdiğimiz canlar, 26 aralıkta bir kez daha boğulmuştur" dedi. SHP Genel Sekreteri Mustafa Tımisi. düzenlediği basın toplantısında. cumhuriyete. onu var eden değerlere ve kurumlara karşı açık, örgütlü bir saldın ortadayken. davanın basit bir cinayete indırgendiğini söyledi. Timisi. sö_zlerinı şöyle sürdürdü: "Üstelik, hukukun en temel ilkelerine a\kın düşecek biçimde, katliamda tahrik unsuru aranmıştır. Demokrasiyi ortadan kaldırmak için çaba gösteren bir günıha karşı, demokrasi hafifletici neden say ılmıştır. Kimse kan davası peşinde değildir. Sonın, faiUerin asdması ya da daha ağır cezalara çarptınlması değildir. Devktin, idaresivle güvenlik güçleriyle sejirci kaldığı bir katiiama, yargısıyla da seyirci kalacak bir görünüm sergilemesi tepkimizin nedenidir. Mahkemenin verdiği karar ve gerekçesi, kendisinin de bir parçası ÇtZMEDEN YUKARI / MUSA KART olduğu demokrasiyi, laik cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yönelik bir kalkışmayı riafife alması anlamma gelmektedir. Mahkeme sonucu mahkûm edilen, aslında din, vicdan ve fikir özgüriüğü olmuşrur." SHP Istanbul Milletvekili İbrahûn Gürsoy da TBMM'de dün yaptığı konuşmada, Sıvas karannın verildiği günü, "utanç günü" olarak tammlayarak. "Atatürk devrimi bir darbe daha yenüstir" dedi. Sıvas davası sanıklannı "fikir cücesi" olarak tanımlayan Gürsoy, yargı mensuplarının, üzerlerindeki cüppeyi cumhuriyetin teminatı olarak görmediklenni savundu. Gürsoy, DGM yargıçlanna seslenirken, "Büyümesinegöz yumduklan bu cana\ar. bir gün kendilerini de yutacakbr" dedi. De\let Bakanı Necmettin Cevheri, Gürsoy'u yanıtlamak üzere yaptığı konuşmada, yargı bağımsızlığının cumhuriyetin temel nitelikleri arasında bulunduğunu belirterek, "Cumhuriyetin nitelikleri hiçbir zaman tehlikede olma> p acaktır" dedi. HADEP'in açıklamasında da "Biz şeriat ıstiyoruz" diye bağıranlann devletin kendisi olduğu ileri sürüldü. Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Cahit Oğan da 200 yıldır büyük güçlüklerle sağlanan aydınlanmadan son dönemde "pervasızca" ödünler verildığini dıle getırerek, "Başta ulusal onunımuzun simgeteşen adlanndan Aziz Nesin ounak üzere bütün aydınlanmıza karşı takınılan tutumlar, laik demokrasimizi hazmedemeyen zihniyetlerin çaresiz çırpımşlandır" dedi. Büvük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Recep Kınş. "Sıvas davasıyla ilgili mahkeme karanna saygı gösterilmesini istıyonız" dedi. Seçmenin, 'aristokrat yönetime' tepki duyarak marjinal partilere kaymaya başladığını söyledi DYP'li Toptan'dan Çiller'e isyan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'de muhalif grup içinde yer alan es- ki Milli Eğitim Bakanı ve Bartın Millet- vekili Köksai Toptan. genel başkanı ve Başbakan Tansu Çiüer'i topa tuttu. DYP Başkanhk Divanı'nın Istanbul il ve bazı ilçe yönetimlerini fesih karanna tepki gösteren Toptan. Çilleryönetimini, "aris- tokrat ve Boğaziçi cumhuriyeti'' diye ni- teledi. Toptan, partinin "bir avuç aris- tokrat'ın yönetimine kalması ne- deniyle seçmenin 'marjinal par- tilere ihraç edikliğini'belirterek, Genel Idare Kurulu'na (GİK) en fazla oyla seçilen kişi olarak uya- n görevini yerine getirmek zo- runda olduğunu söyledi. Sudan'a yapacagı gezi nede- niyle Çekiç Güç o>lamasına da katılmayan Toptan. dün düzenle- diği basın toplantısında, Çiller'i sertbirdilleeleştirdi. 12 Eylül'ün siyasi yaşam üzerindeki etkileri- nin şimdilerde ortaya çıktığını kaydeden Toptan. "12 Eylül'de CHP'nin kapatümasnla merkez solda yaşanan dağınıklık, Adalet Partisi'nin kapatümasıyla da merkezsağda yaşanıyor" diye ko- nuştu. Toptan, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana 'ülkeyi kimin yöneteceği' kavgasının ya- • Istanbul il ve bazı ilçe örgütlerinin feshedilmesine tepki gösteren Toptan, Çiller yönetimini, 'aristokrat ve Boğaziçi cumhuriyeti' olarak niteledi. şandığını, DP, AP ve DYP'nin, "halkın yönetimi'ni sağlamak için mücadele ver- diğini kaydeden Toptan. "Ama şimdi halk, yönetimin Boğaziçi cumhuriyeti bir grup aristokratlann eline geçtiğini görün- ce, marjinal partilere kayryor. 'Biz gider- sek, RP gelir' deniliyor. Ama, seçmen ar- tık marjinal partilere ihraç ediliyor. Şim- di, yeni bir parti de umut diye halka su- nulmaya çahşıhyor" diye konuştu. Istan- bul il yönetiminin şimdiye kadar üç kez değiştiğine dikkat çeken Toptan, Çiller yönetimini parti tüzüğünü bilmemekle suçladı. lstanbul'da sözde 'fason seçnıen'ın ayıklanması için tasfıye hareketine geçil- diğıni kaydeden Toptan, Başkanhk Diva- nı'nın fesih yetkisi olmadığını öne sürdü. GlK'in. Başkanhk Divanı'na, sorunluör- gütlenn feshi yetkisi verdiği şeklindeki açıklamalan da yalanlayan Toptan, bu- nun tüzük gereği mümkün olmadığı görüşünü ileri sürdü. Günay, CHP'den istifa ettiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP-SHP bütünleşmesine ilk tepki. CHP Parti Meclısi (PM) üyesi ve eski Genel Sekreter Ertuğrul Günay'dan geldi. Günay ve Yüksek Dısıplin Kurulu üyesı Mustafa Karslı. PM üyeleri Erdal Kalkan ve Veli Zeren dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı suçlayarak partilerinden istifa ettiler. Günay ve diğer parti vöneticilen, bundan sonra, "demokratik sol harekete" destek vereceklerinı belirterek DSP'ye geçeceklerı yönündekı ilk sinyali verdiler. Günay ve arkadaşlan dün düzenledikleri basın toplantısından sonra, istifa mektuplannı Genel Başkan Deniz Baykal'a ilettiler. Günay, Baykal'a hitaben yazdığı istifa dilekçesinde "Başında bulunduğunuz siyasal yapının, taşıdığı isim ve üzerinde oturduğu tarihsel zemin ile bir Ugisi kalmadığını gördüğümden, partinizden aynhyonım" görüşüne yer verdı. Basın toplantısında. CHP'den aynlmak zorunda kaldığı ıçin son derece üzgün olduğunu \ urgulayan Günaş. "Bu kirii siyasi yapıya karşı yaptığımız mücadelede ne yazık ki yenildik*' dedi. Türkiye'de. toplumsal çürüme, yönetimde yozlaşma ve bireysel çıkarcılığın etkisini daha fazla duyurduğu birdönemden geçtiğini vurgulayan Günay, "Bütün bunlann karşısında CHP, görülmedik bir teslimi>et ve çaresizlik içinde, bu yozlaşma sürecine direnmek ve müdahak etmeye çalışmak yerine, bu sürecin hastalıklı yapdanyla bütünleşmeye çatışıyor" dedi. Baykal'ı üstü kapalı olarak, "hizipçi" diye niteleyen Günay, şöyle devam etti: "Zengin bir tarihsel mirasın rahathğı üzerine yerleşmiş bir hizip anlayışı, en temel konularda ka> bolarak, siyasetin bir ilke ve düşünce mücadelesi olduğu gerçeğini görtnezden gelerek, kaba güç gösterilerine sığınarak ve solu, sosyal demokrasiyi çürüten bir yapıdan medet umarak, bireysel konumlaru makamlannı ve kişisel iddialannı sürdürmeye uğraşıyor. Oysa bugün, Türkiye'de siyaseti sağ partiler arasında bir yanşa dönüştüren, ırkçı, gerki radikal anlavışlann bir alternatif gibi yükschnesine yol açan bu sol tabelalı partinin iktidarda sergilediği utanç verici tutum ve anlaytştır." POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Manzara... Bir karayobaz gazetesinin köşesinde haykınyor: "Ülkeyi kana bulamak isteyenlere dikkat edin. Bunlar bir zamanlar Alevi-Sünni kışkırtmacılığı yapıp Kahramanma- raş'ı cehenneme çevirmişlerdi..." Devam ediyor: "Aziz Nesin, Sıvas'ta Müslümanlan tahrik etmiştir..." Böyle alçaklık olur mu? Oluyor işte... Televizyon ekranlannda her gün karşımıza çıkıyor bu ka- rayobazlar. Ortada bir şeriatçı, sağında bir Neo-Osmanlı- cı, solunda da bir Kürtçü. Al gülüm vergülüm!.. Top bir sağda bir solda... Takkeli liboş sırıtıyor bu arada: "Şu Cumhuriyet gazetesi ve onun yazartan olmasa ne güzel anlaşacağız..." Zengin sofralarının maskarası zibidi söze giriyor: "Vallahi haklısın kardeş. Kemalist tekke ortalığı kanştı- nyor. Üstelik biz ne güzel anlaşıyoruz..." İşler tıkır tıkır yürüyor... Liboş: "Bir viski içer misiniz takkeli liboşum..." Takkeli liboş: "Kalsın ben ayran içerim..." Liboş: "TC bu ülkeye baskı ve zulüm getirdi. Demokrasi, in- san haklan ayaklar altına alındı..." Kürtçü: "Demokrasi ve insan haklarını ihlal edenler sol Kema- listler, solcular, sosyalistler ve sosyal demokratlardır. Bu- gün Refah Partisi, düzene karşı çıkan tekpartidir..." Takkeli liboş: "Doğrudur. Ağzına sağlık..." Takkesiz liboş: "Sen çok yaşa Kürtçü kardeş." • • • Beylerbeyi'nde bir bez afiş: "Yılbaşını kutlayanlar kafirdir..." Bu yetmiyor. Apartman dairelerine bildiriler bırakılıyor: "Eğer yılbaşını kutlarsanız başınıza gelecekleri düşü- nün..." Bu arada hindi satıcılarına gözdağı veriliyor: "Hindi satmayacaksınız. Hıristiyan geleneği bu bölge- de yasaktır..." Telefon çalıyor. Ankara Sincan'dan bir okurumuz anyor. Diyor ki: "Sincan belediyesi hindi satışlannı durdurdu..." Sincan'ın Refah Partili Belediye Başkanı Bekir Yıldız- salt hindi satışını durdurmuyor, meyhaneleri de kapatıyor... Sincan'da bir bez afiş: "Kim birkavime benzemek isterse o da ondandır..." Türkiye karayobaz çetelerinin kuşatması altmda. Oysa laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti ortaçağın karanlığı- na doğru hızla sürükleniyor. Ne diyor Başbakan Yardımcı- sı Murat Karayalçın: "Demokrasiyi koruyup kollayacağız..." Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız 'fetva' veriyor: "Esnafımızyılbaşı münasebetiyle ışıklarta, çamlaıia, vit- rin süslemelehyle hazıriık yapıp normai günlerimizin dışın- da hazırlık yapmasın..." Ardından da ekliyor: , -;, /AfisJıı - w, KH "Müslüman mahaltelerinde salyangoz sattırmayaca- ğızr.." • ' • - < • • ' Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ın, Miraç kandili nedeniyle yayımladığı mesaj bir fetva niteliği taşı- yor. Diyor ki: "Çılgın eğlencelerle ve Islama aykın yöntemlerie yılba- şı kutlamalan, dini geieneklerimize uymaz..." Ne demektir bu? Yılbaşını kutlamayın... • • • Sıvas'ta 37 aydını diri diri yakanlar kimlerden güç alıyor? Bunun yanıtı; gazete sayfalanna, televizyon ekranlarına zaman zaman yansıyor. Takkeli liboşlarla. takkesiz liboşlar tüm bu olup bitenle- ri demokrasi adına degerlendirdiler. Dikkat edin, cumhuriyetin kuaıluşundan 70 yıl sonra yıl- başı kutlamalan engellenmek isteniyor. Zaten yılbaşını emekçi kesimlerin kutlaması olanaksız... Ama burada olay başka!.. Açık açık diyoriar ki: "Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz..." 23 Nisan, 19 Mayıs ve 29 Ekim kutlamalanna katılma- yan, meydanlardan Atatürk anıtlannı kaldıran, 'cumhuri- yet', 'devrim', 'çağdaş', '23Nisan'gibisokakadlannıde- ğiştiren; Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Bahriye Üçok'un adlarını park ve bahçelerden kaldıran zihniyet, elbet yeni yıl kutlamalannı da engeller. Anadolu üniversitelerini 'şer/afyuı^as/na'çeviren, imam- hatip liselerini 'irtica odağı'na dönüştüren, laik, demokra- tik cumhuriyet düşmanlarını 'ofcu/müdüri/'atayanlar, aca- ba ne diyor bu olup bitenlere? Milliyet'e saldın Gözü dönmüş silahlı çeteler dün Milliyet gazetesini kur- şun yağmuruna tuttu. Şans eseri ölü ya da yaralı yok!.. Uzun namlulu silahlarla Milliyet'in Güneşli'deki tesisle- rini tarayan saldırganlara bir çift sözümüz olacak: "Bağımsız basın kurşunla susturulamaz..." Milliyet ailesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, de- mokrasi düşmanlarının bir an önce yakalanmalannı bekli- yoruz... \ Işık Yurtçu, gözaltına alındı İstanbul Haber Servisi - Gazeteci Ocak Işık Yurtçu, kapanan Özgür Gündem gazetesi Yazıişleri Müdürü olduğu için açılan ve kesinleşen bir davada verilen mahkûmiyetkarannın infazı için gö- zaltına alındı. Yurtçu, Özgür Gündem gazete- sinde 1992 yılında yayımlanan bir yazıda 'bölücülük propagandası' yapıldığı gerekçesiyle Istanbul DGM tarafından venlen 2 yıl ha- pis cezasının Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi üzerine dün Terörle Mücadele Şubesi gö- revlilerince Ortaköy'deki evinden gözaltına alındı. Gayrettepe'deki Emniyet Müdürlüğü'ne götürü- len Yurtçu'nun. mahkûmiyeti ne- deniyle cezaevıne konulacağı be- lirtildi. Özgür Gündem gazetesi Yazıişleri Müdürlüğü nedeniyle birçoğu tstanbul DGM'de olmak üzere hakkında 80'e yakın da- va açılan Ocak Işık Yurtçu, 32 yıllık gazeteciliği boyunca gaze- temizin de aralannda bulunduğu çeşitli gazetelerde çalıştı. Emekliye aynlan ve bir süredir sağlığı nedeniyle çalışmayan Yurtçu'nun cezaevine girmesiyle rutuklu-hükümlü gazeteci sayı- sı 86'ya, cezaevındeki 'düşünce suçlusu' sayısı da 121'e yüksel- di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle