Katalog

Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavuı Yönetmeni: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkava # Yazıişlerı Müdürlerı: fbrahim Vıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezi Müdürii- Hakan Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı 0 Istıhbarat Yalçın Çakır • Ekonomı: Bülent Kızanlık • Radyo-TV: Uygar Eremektar 0 Kültür Handan Şenkoken 0 Spor Abdülkadir Yücelman • Yurt Haberler Mehmet Saraç # Makaleler. Sami Karaören 0 Çevın: Seyfettin Turhan 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner. Ergun Balcı, Dinç Tayanç, tbrafaim Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav 0 Haber Müdürü: Dog*n Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara T.'l: 4195020(7hat). Faks. 41950270 fzmırTemsılcısı: Serdar Kız*, H. Zıya BK 1352 S. 2 3 Tel: 4411220, Faks. 4419117 0 Ada'â Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, inönü Cd. 119 S. No 1 Kat:l, Td 3522550, Faks: 3522570 Müessese Müdürü. Erol Erkut 0 Koordınator AhmetKoruban0Muhasebe Bülent Yeneı 0 Idare. Hüsevin Gûrer 0 t^letpıe Önder Çelik 0 Bılgı-Ulem Nail tnal 0 Bılgısayaı Sıstem Mürüvet Çiler 0 Reklam Reha Işıtman 0 Halkla llışkıler .Nurten Berksov YıyunlayaM vc Basao: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayincılık A $ TuAocagıcad 39 11 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Te) (0,712) 512 05 05 (20 hat) Faks (0212) 5İ3 85 95 26ARALIK1994 (msak: 5.48 Güneş:7.20 Öğle:12.09 Ikindi: 14.28 Akşam: 16.48 Yatsı: 18.15 ı - Ekşili köffte ustaları • İstanbul Haber Servisi - Gazıantep Kültür ve Eğıüm Derneği'nin geleneksel Gaziantep Yemekleri Yanşması dün yapıldı. Gaziantep tencere yemeklerinin tanıtımını amSçlayan yanşmada bu yüki yanşmacılar ekşili ufak köfte konusundaki becerilerini sergikdiler. Bu yemeği 14yanşmacının elinden tadanjüri üyeleri için seçim yapmak sabır ve deneyim gerektiriyordu. Atilla Dorsay ve Onat Kutlar'ın da aralannda bulundugujüri üyeleri, kısa birdeğerlendirmeden sonra Selma Özuslu'nun birinci, Sevim Güçtekin'in ikinci, Fatoş Özücü'nün ise üçüncü olduğunu açıkladılar. Orntan, tahrip edihnek istendi • İSTANBUL (AA)-Beykoz'daki Kırk ŞehitlerTepesi'ndeki 1050 dekar ormanın, sahte maden ruhsatıyla tahrip edilmek istendiğı bildirildi. Beykoz ilçesine bağlı Polonez, Cumhuriyet, Hüseyinli, Ishakh, Kılıçb ve Bozhane köyleri muhtarlannca yapılan ortak açıklamada, Kırk Şehitler Tepesi olarak bilinen Kırkbaş yöresinin, bölgenin jjür ormanlarla kaplı en yüksek tepesi ve köylerinin simgesi olduğu bildirildi. PTT'den yılbaşı önlemleri • AJVKARA (ANKA) - PTT, yılbaşında artacak haberleşme trafiğı için bazı önlemler aldı. PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, yılbaşı öncesi telekomünikasyon sistem \e şebekesinin muayene ve kontrolden geçirilerek belirlenen anzalann giderildiği bildirildi. Ankesörlü telefonlann sürekli kontrol altında tutularak yılbaşı öncesi hizmete hazır bulundurulacağı belirtildi. UMCff pakamma tekzip • ANKARA (ANKA) - UNICEF'in çeşitli dillerde tüm dünyaya yönelik her yıl yayımladığı 'Dünya Çocuklannın Durumu' raporunda Türkiye'ye ılişkin verdiği rakamlann gerçeği yansıtmadığı bildirildi. UNICEF'in dünya çocuklannın durumu ile ilgili yaptığı son değerlendirme, 15 aralıkta açıklanırken raporda Türkiye'ye ait değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle Sağlık Bakanh| Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü'nce tekzip gönderildi. Hmdistan'a giden böbpek hastaları • ERZURUM(AA)- Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Bayraktar, Hindistan'da böbrek nakli yaptıran hastalann çoğunun öldüğünü söyledi. Böbrek naklinin, ciddi araştırma ve inceleme isteyen bir olay olduğunu belirten Prof. Dr. Bayraktar, Hindistan'da, hastalığın gerektirdiği ciddiyet ve önemden çok ticari hesaplann ön planda tutulduğunu, bunun bedelinin de oldukça ağır olduğunu ifadeetti. Kongretupizmi • ANTALYA(AA) -Antalya yöresinde kış sezonunu nasıl geçireceğini düşünen 5 yıldızlı otellerin imdadına, ulusal ve uluslararası kongreler yetişti. Kongre ve seminerler, Antalya'daki 5 yıldızlı otellerin can simidi oldu. Yöredeki oteller, ölü sezon olarak adlandırdıklan kış aylannda, kongre ve seminerlerle doluluk oranlarıru korumaya çalışıyorlar. Türk Tabipleri Birliği, cinsiyetin, önceden saptanması gereken bir hastalık olmadığını belirtti: Gnsiyefje müdahaleye karşıyızBÜLENT SARIOĞLU • TTB Etik Kurulu, 'doğumdan önce cinsiyeti belirleme' ANKARA - Türk Tabipleri dugu kaydediiirken, "Cinsiyet uygulamasına karşı aldığı kararda, insanoğlunun kendi yarattığı (TTB) doğumdan ön- aynmını, ancakfiakseive işiev- canavarla mücadele etmek zorunda kalabileceğini belirtti. TTB Etik nin ve soylannın sürdürülmesı- nin ayn cinsiyetlerle olanaklı ol- duğu kaydediiirken, "Cinsiyet ce cinsiyet belirlemeye olanak tanıyan teknolojinin ayrımcılığa dayalı olarak kullanılrnasını red- detti. TTB Etik Kurulu, aldığı kararda, tıbbın kötüye kullanıla- bileceğini belirterek, "İnsanoğhı bir eliyle yarattığının canavara dönüşmemesi için, diğer eüyte sa- vaşım vermektedir" dendi. TTB Etik Kurulu, Asya ülke- lerinde büyük facialara neden olan ve kolay kullanılabilır tek- nolojisi nedeniyle Türkiye'de de yayılma eğilimi gösteren cinsiyet özgürlüğüne 'karşıfurum' kara- n aldı. Etik Kurulu'nun karannda, doğada canlılann bedensel ve duygusal yönden zenginlikleri- sel özeüiJder ve hormonal süreç- lerle ilgili olarak söz konusu edi- yoruz" dendi. Kararda, cinsiye- te dayalı aynmcılığın kaldınlma- sı için uluslararası düzeyde mü- cadele verildiği anımsatılarak, şu görüşler kaydedildi: Doğum öncesi tanı olanaklan Kurulu'nun karannda, cinsiyet belirlemeye ilişkin teknolojinin, kız-erkek aynmcılığını destekleyeceği ve tıbbın maddi çıkarlar için kullanılmasına olanak tanıyacağı kaydedildi. ancak sinenıa salonlannda, so- luklanmızı tutarak izlediğimiz düşleri, korkulan yaşama geciri- yor. Bu yeni teknolojiler insanoğ- lunun ortak gönenç ve sağlığına "Çağıınız bir yeniden aydın- giden yoladöşenen taşlargibidir- lanma, bilgi çağıdır. Gün geçmi- ler. Erken tanı, kesin tedavi, hat- yor ki, kapunıa yeni bugiler ve ta kimi hastalıkJann rümüyle or- kaynağını bunlardan alan yeni tadan kaldırılması olanaklar teknolojiler çalmasın. Genetik içindedir artık. mühendisliğinin. >aşam destek Daha iyiyi daha dogruyu, da- sistemleri, üremeve ilişkin yeni hagelişkinolanıhedeılerken,da- teknolojiler, doğum öncesi tanı ha sonraki aşamalarda ortava çı- olanaklan gibi gelişmeler, dün kabilecek sorunlan göremiyoruz kimi zaman. Kimi zaman insan- lık bu geUşmeierin amacı ounak- tan çıkıp, bu yeni teknolojilerin alıcısı, tüketjcisi durumuna dö- nüşüyor." Kötüye kullanılan bilim Etik Kurulu, insanoğlunun bir eliyle yarattığının canavara dö- nüşmemesi için diğer eliyle mü- cadele verdiğini vurgularken, in- sanlık tarihinin pek çok kez bı- lim ve teknolojinin kötüye kulla- nılmasına tanık olduğunu belirt- ti. Yeni teknolojilerin daha kitle- sel nitelıkler taşıdığına dikkat çe- kilen Etik Kurulu karannda, cin- siyet seçiminin, özellıkle kız ço- cuğunun toplumsal konumunun güçsüz olduğu ülkelerdeağırso- runlara neden olabileceği belir- tilirken, "Kimi Asya toplumla- nnda yaşananlar ibret vericidir r ' dendi. Kararda. kadının toplumsal konumunun düşük olduğu bütün ülkeler gibi Türkiye'de de cinsi- yet özgürlüğü için çok iyi bir pa- zar bulunduğu vurgulanarak, "TTB, bilimsel bir gerekçeyJe haklı kılınamayan ve salt a>Tim- cdığa dayanan, bu tür tıbbi bir uygulamanın destekleyicbi olma- yı uygun görmemektedir" görii- şü dıle getirildi. TTB'nin tutu- muna, şu gerekçeler gösterildi: - Bu uyguJama önemli öiçüde cinshet aynmcılığına dayanmak- ta ya da oradan köken almakta- dır. - Cinsiyet seçimi talebı ger- çekte, kadının toplumsal konu- mundakı düşüklükten kaynak- lanmaktadır. Cinsiyet seçimi uy- gulamalan, bu talebi körükleyi- ci, bu olumsuz durumu pekişti- rici nitelik taşımaktadır. - Cinsiyet, önceden saptanma- sı gereken bir hastalık değikür. - Sosyoekonomik ve sosyo- kültürel gerekçelere dayandın- lan cinsiyet seçimi ile açılan yo- lun, daha sonra olanaklı oldu- ğunda hangi fizıksel ve da\ra- nışsal özellıklerin seçimine dek uzanacağinı öngörmek olanak- sızdır. Cinsiyet seçimi doğal dengderi bozar - Cinsiyet seçiminin vaygınlık kazanması uzun erimde, cinsiyet arasında gözlenen, bildiğimiz ya da henü/aynmında ounadığunız kimi doğal dengelerin bozulma- sına yol açabüecektir. - Annenin taşıyıcı olduğu ba- zı önemli kalıtsal hastalıklann, erkek bebekte ortaya çıkma ola- sılığımn yüksek olduğu bilın- mektedir. Bu rürtıbbı gerekçele- re dayandınlan cinsiyet seçimi uygulamalan farklı bir çerçeve- de ele alınmalıdır. Gediz'i kurtarma operasyonu VEYSEL KARASOY SALİHLİ - Salihli Kaymakamı Ihsan Dün- dar'ın. Gediz Nehri yöresindeki kum ocaklannın ruhsatlannı iptal ettirmesiyle başlattığı 'kurtar- ma operasyonu'na Manisa Ziraat Odalan tl Ko- ordinasyon Kurulu da destek verdi. "Gediz'i kur- tarmaya Salihli'den başlıyonız" sloganıy la başla- tılan çalışmalar. yörenın koruma alanı yapılma- sına kadar sürecek. Salihli Kaymakamı Ihsan Dündar, uyduruk ruhsatlarla nehirden kum çıkaranlara engel olma- yaçalıştıklannı belirterek, "ArOk Gedizhav/as»- na uzanan eiler kjnlmışOr'" dedi. Bundan sonra- sı için de önlemlenn alındığını söyleyen Dündar şöyle konuştu: "Gerekli belgeleri ibraz ederek mal bildiriminde bulundum ve Harine avukatla- nna tespit davası açtirdım. Yasal olarak 1.5 met- re derinliğe kadar kum alınabilirken yöredeki ocaklar, 7 metreye kadar inip büyük çukurlar aç- mışlar. Gediz havzasuıdan fazladan alınan kurn- lar için milyaıiarca liralık tazminat davalan aç- tırdını. 14-15 kişiden beklenen tazminatlar. 50-60 mOyar liradır. Gediz Nehri'nin normal genişliği 150 metre iken kum ocaklannın yaptığı tahribat- la 500-600 metre genişlik meydana gelmiş. Bu ne- -denle de yaz aylannda Demirköprii Barajı'nda- ki 3 vanadan bırakılan su >etmiyor. 4. \anayı dev- reye sokmak zorunda kalıyoruz. Bu nedenle ül- kemiz 27 trilyon liralık elektrik kaybuıa uğruyor. Üstelik çiftçimiz de toprağuıı iyi sulayamıyor." Manisa Ziraat Odalan Tl Koordınasyon Kuru- lu da yaptığı toplantıda Kaymakam Ihsan Dün- dar'a destek verdi. Ilçe ve belde beledıye başkan- lan, DSİ Manisa Sulama Müdürü Bilgin Telek ile yöre ziraat odalan başkanlannın da katıldığı top- lantıda konuşan Manisa Ziraat Odalan ll Koor- dinasyon Kurulu Başkanı NuriSorman, Nif Ça- yı'ndan Gediz'e akan zehirin, artık katlanamaz boyutlara vardığına dikkat çekti. îstanbul'da yetki tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Bakanlığı, Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin turinge yönelik uygulaması üzerine, tstanbul Va- liliği ve Belediye Başkanlığı'na bir yazı gönde- rerek, Istanbul'da StT alanı içinde yer alan bazı alanlann Kültür Bakanlığı izni uyannca kiraya verilebileceğini bildirdi. Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, bu alanlann 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklan- nı Koruma Yasası'na göre Kültür Bakanlığı'nın izni uyannca kiraya verilebileceği bildirildi. Ta- şınmaz kültür ve tabiat varlıklannın kamu hiz- metlerinde kullanılmak üzere kiraya verilebilece- ğini dikkat çeken Kültür Bakanı Timurçin Sa- vaş. mülk sahibi kim olursa olsun, ihalelerin ba- kanlığın izni alınmadan yapılamayacağını vurgu- ladı. fstanbul'un Beşiktaş ilçesindeki Yıldız Sa- rayı ıçinde bulanan Çadır ve Malta Köşkü. San- yer ilçesindeki Emirgan Parkı içinde yer alan Sa- n Köşk, Beykoz ilçesinde bulunan Hidiv Kasn, Üsküdar ilçesinde bulunan Çamlıca Tepesi'nde- ki SÎT alanı içinde yer alan bazı mekânlann Kül- tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Yasası'na gir- diğini bildirdi. Luc Bondy'nin Arthur Schıützkr'den uyarlayarak sahneye koyduğu, müziğinJ Philippe Boesmans'ın besteledi- ği altı perdelik 'opera'dan bir göriintû. Fotoğraflarla Paris Güz Festivali: Aşk döngüsünün 'Çember'i MEHMET BASUTÇU PARİS - Bu oyun, gerçekçi içeriğiyle bir öiçüde karam- sar, biçemiyle hafif, bütünüyle de doğurgan bir oyun... Önce skandallar doğurmuş. 1903 yılmda, Vıyana'da sah- nelenmesiyle afişten inmesi bir olmuş. Ardından, bir No- el gecesi öncesi, 23 Aralık 1920'de, bu kez Berlin'de ıs- lıklanmış ve hemen yasaklanmış... Arthur Schnitzler Reigen' CRondo' ya da 'Çember') adını verdiği bu oyunu yazmayı, yirminci yüzyılın hemen başında tamamlamış. Tamamlamış, ama basacak yayıne- vi de bulamamış... Sonuçta dayanamamış. 1900 yılında, 200 adet "Reigen"i kendi parasıyla bastırmış... Ve tepki- ler hemen alevlenivermiş; bin bir sıkıntı, yıllar boyunca bu yapıtın yakasını bırakrnamış. Nereden mi kaynaklanmış bu tepkiler? Sağlam bir göz- lemci olan Arthur Schnitzler'in açıksözlülüğünden, hın- zır mizahından ve dozunu denetim altında tutmayı kimi- lerine göre başaramadığı ince kışkırtıcılığından!.. Çağı- nın örf ve adetlerine meydan okuyarak, süslü bir "edebi- yat" ardına sığınma gereği duymadan, sözümona ahlaki değerleri yalın bir dille, acımasızca eleştırmesinden... Toplumun değişik katmanlanndan gelen insanlan -birya- zan, genç bir hizmetçi kızı, biraskeri, ses sanatçısı birka- dını, zengin, genç bir adamı, evli bir hanımı. bir asilza- deyi ve bir fahişeyi- cinsel dürtünün etkisi altında üzeri- ne yıkıldıklan yuvarlak yatak çevresinde ve içinde göz- lemlemesinden... "Reigen", içerdiği toplumsal eleştiri yükünün v e göre- celi kışkırtıcılığın ardında, zaman geçtikçe daha iyi be- hrgınleşen evrensel içeriğiyle hak ettiği önemi kazanır. Ti- yatro dünyasının sınırlan dışına taşar. Max Ophub'ün 1950 yılında sinemaya uyarladığı "La Ronde", alabildi- gine hafif. eğlenceli. sevimli bir müzikal güldürü örneği- dir... "Çember", yüzüncü yaşını kutlamaya hazırlanırken, bir kez daha kabuk değiştirmiş, çağdaş bir operaya dö- nüşmüştür. Kış aylanna da kucak açarak yılbaşına dek süren, uzun solukJu "Paris Güz Festi>'ali"(Festival D'Automne)etkin- likleri arasında karşımıza gelen "Çember", Luc Bondy'nin Arthur Schnitzler'den uyarladığı metin üzeri- ne Phileppe Boesmans'ın bestelediği müzikle yepyeni bir opera olmuştur. Köprüden adayan kız sağ bulundu Istanbul Haber Servisi- lntı- har etmek için Boğaziçi Köprü- sü'nden atlayan genç kız sağ ola- rak kurtuldu. Boğaz'daki balıkçılar tarafın- dan denizden çıkanlarak Taksim Ilkyardım Hastanesi yoğun ba- kım servisinde tedavi altına alı- nan Koç Lisesi son sınıf ögren- cisi 17 yaşındaki Z.K.'nin duru- mu ciddiyetini koruyor. Erenköy'de oturan Z.K.. Avru- pa yakasına geç- mek üzere Oz- can Kaya yöne- timindeki 34 TFL 63 plakah ticari taksiye bindi. Taksi Bo- ğaz Köprüsü'ne geldiğinde, tra- fik sıkışıklığın- dan rak köprünün ortasında araç- tan inen Z.K koşarak korku- luklan aştıktan sonra kendini denize attı. Köprüden birinin at- ladığını gören polislerin bilgi vermesi üzerine denizdeki balık- çı tekneleri uyanldı. Daha sonra balıkçılar tarafından suyun yü- zeyinde bulunan Z.K. Ortaköy sahıline çıkanldı. Yaklaşık 65 metre yüsekliğin- deki köprüden denize atlayan ve bilinci yerinde olarak sudan çıka- nlan Z.K. intihar nedeninın so- rulması üzerine. "Üniversite sı- • 65 metre yüksekliğindeki Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak intihar etmek isteyen 17 yaşındaki Z.K. balıkçılar tarafından kurtanldı. yararlana- Ameliyatla dalağı alınan ve karaciğeri dikilen Koç Lisesi son sınıf öğrencisinin durumu ciddiyetini koruyor. navlanna haznianıyordum. Şim- di anne ve babamı istiyorum, ba- na onlan getirin" dıye konuştu. Taksim Ilkyardım Hastanesi'ne kaldınian genç kız iç kanama teşhisıyle ameliyat edildi Amelıyat sonucu dalağı alınan ve yırtılan karaciğeri dikilen Z.K.'nin durumunun ciddiyetini koruduğu ve tedavisine yoğun bakım servisinde devam edildı- ği bildirildi Hastaneye getirildiğınde üzerinden yak- laşık 90 bın lira para çıkan Koç Lisesi öğrenci- si Z.K.'nin inti- har girişimının nedeni anlaşıla- madı. Z.K.'nin tu- rizmcilik yaptı- ğı öğrenilenba- bası Mehmet Kunt ile ayn yaşadığı eşi ve diğer yakınlan da hastaneye gelerek kızlannın sağlık durumu hakkında bilgi al- dı lar. Polis yetkilileri, Z.K.'nin köprüden atladığı sırada üzerin- de bulunan montunun paraşüt gi- bi düşüş hızını yavaşlatması ve suya ayak üstü düşmesi sayesin- de hayatta kalmış olabileceğini söylediler. Z.K. intihar etmek için Boğaz Köprüsü'nden atlayan ve sağ kurtulan 3. kişi. 'Basında Promosyon' panelinde çoksesliliğin ortadan kalktığı, lotaryalann basının sorunlannı çözemeyeceği vurgulandı: Lotarya ve promosyon, haberciliğîn öııüııe geçti Panekie, basında tekeUeşmenin büyük tehlikeler doğuracagjna dikkat çekildi. Istanbul Haber Servisi- "Basında Promos- yon" konulu panelde promosyonun halka doğru ve gerçek haber verme ilkesinın önüne geçerek tican bir boyuta ulaştığı vurgulandı. Çağdaş Ga- zeteciler Derneği tarafından Mecıdiyeköy Kültür Merkezı'nde düzenlenen "Basında promosyon" konulu panelde medyanın son yıllardaki salgın hastahğı promosyon konusu tartışıldı. Çağdaş Gazetecıler Derneği Istanbul Şubesi Başkanı Ce- lal Toprak'ın yönettiğı panele Türkiye Gazetecı- ler Sendıkası Genel Başkanı ve Gazetemız Ge- nel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç, Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Gürelı, Sabah gazetesı yazarı Can Ataklı, Beşt FM Yayın Yö- netmeni Fatih AHayIı. Istanbul Üniversıtesı lşlet- me Fakültesi öğretim üyesi Prof. Muhittin Kara- bulut konuşmacı olarak katıldı. Türkiye Gazetecıler Cemiyeti Başkanı Nail Gürelı günümüzde promosyonun satış aracı ha- line geldiğini ve bu nedenle basının çıkmaza gır- dığıni söyledi. Promosyon yanşının kızışması ne- deniyle halkın tepkisel davranmaya başladığına dikkat çeken Güreli, "Promosyon yanşına giren- ler zamanla birbirlerini suçlamaya, lekelemeye başladılar. Okurun gözünde basın sektörü sa\- gınlığmı yitirdi. Basında tekelleşme olduğu süre- ce çokscslilik ounaz" diye konuştu. Güreli şöyle devam etti: "Halkın, tekeUerin görüşleri doğrultusunda bü- gUendirilmesi okurun demokrasi vönündekj ter- cihlerini eksik olarak kullanmasına neden ola- caktır. Çokseslilik de bitecektir. Çokseslilik say> salanlamdaçokgazeteçıkanlmasıylaolmaz. Bu- nun için yerel basının da geliş,tirilmesi gerekir." Türkiye Gazetecıler Sendıkası Başkanı ve Ga- zetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç ise promosyon ve lotarya arasındaki aynma iyi va- nlması gerektiğini söyledi. Promosyonun müte- vazı bir tanıtım. lotaryanın ise piyangoculuk ol- duğuna dikkat çeken Erinç, "Lotaryanın bir ül- keye getirdiği en büyük tehlikelerden birisi tekel- lefmedir. 'Türkiye'de çok gazete var, ama çokses- lilik var mı' sorusu sorulmalıdır. Tflrkiye'de aynı gruba dahil olan >a> ınlarda bile birbirini suçlayı- cı görüşlere rastlıyoruz. Lotarya ve promosyon Türk basım için bir kurtancıolmaktan çıkntıştır" dedı. Istanbul Üniversitesi tşletme Fakültesi öğ- retim üyesi Prof. Muhittin Karabulut da basının satın almayı özendirme, yenı fiyatlan meşrulaş- tırma, müşteri ve tüketicilen satış noktasına çek- me, rekabetdengesinde öne geçmek için promos- yona başvurduğunu söyledi. Sabah gazetesı yazan Can Ataklı "promosyon habertedesteklenirseiyiohır"görüşünü savundu. Best FM Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ise ba- sının tirajlannın tıkandığını vurgulayarak şunla- n söyledi:"Promosyon kampamalan ile aptal ye- rine konuyonız. Sanıyorum gazetelerde promos- yen toplannlan haber toplantılanndan daha uzun sürüyordur. Şu anda basında işsiz olan 4-5 bin ar- kadaşımız var. Bu insanlann durumunun ne ola- cağı yerine 'ne yapsak da daha fazla satsak" diye düşünülöyor."