Katalog

18ARALJK1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 M tti» m m K Fttr ttiö 618 W 88 ÇİZGİIİK KÂMtL MASARACI Kara\alçın'ın evinde kaç koltukvar? nımsarsanız, Murat Karayal- çın Ankara Belediye Başkanı iken, SHP Genel Başkanlı- ğı'naseçildiğinde "Hem Bete- diye Başkanı hem Başbakan Yardım- cısı olacağım" demişti. Anayasa Mah- kemesi bunun olamayacağını uygun bir dille açıklarken, Karayalçın, "Hayır, benim hukukçu arkadaşlanm olabile- ceğini söylüyor. Biz öyle yorumlamıyo- ruz" şeklinde konuşmuştu. Sonunda bu isteğinin gerçekleşe- meyeceğini anlamış ve Ankara Beledi- ye Başkanlığı koltuğundan vazçeçmek zorunda kalmıştı. Karayalçın, Devlet Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı sıfatıyla Hükümette gö- rev alarak Meclis'e geldiğinde bu kez yeni bir koltuğun daha peşine düşmüş- tü: SHP Meclis Grup Başkanltğı... Milletvekili olmadığı halde milletve- killeri grubunun başkanı olmak isteme- si karşısında, kendisine bunun olanak- sızlığı anlatılmış fakat, "Hukukçulan- mız konuyu araştırdı. Bizim yoaımu- muza göre, ben Grup Başkanı olabili- yorum" demişti. llginçtir, Karayalçın'ın hukukçuları yasalan hep Karayalçın'ın koltuklanna göre yorumluyordu. Ne ki TBMM Başkanı ve aynı zaman- da iyi bir hukukçu olarak tanınan Hü- samettin Cindonık "Yasalara aykırı deyince" Karayalçın, Grup Başkanlı- ğı'ndan vazgeçmek zorunda kalmıştı. Karayalçın, Bakanlar Kurulu'ndaki SHP'li üyeleri değiştirirken kendisine yeni bir kottuk daha edinmek istemiş- ti: Bayındıriık Bakanlığı... Bayındıriık Bakanı Onur Kumbara- cıbaşı'na Dışişleri Bakanlığı'nı öner- miş, Başbakan Yardımcılığı ile Bayın- dıriık Bakanlığı'nı birlikte sürdürmeyi planlamıştı. Kumbaracıbaşı yakın ar- kadaşı Hikmet Çetin'in yerine Dışişle- ri Bakanı olmayı reddedince bu hesap da tutmamıştı. Karayalçın, şimdi de hem Dışişleri Bakanlığı'nı, hem de Başbakan Yar- dımcılığı'nı birlikte yürütmek istiyor... Başlangıçta Dışişleri ile Devlet Bakan- lığı'nı birlikte götünmek istemesine kar- şın nasıl olduysa bundan vazgeçmek zorunda kaldı. Yasa bu konuda açık ve net olduğu halde Dışişleri Bakanı Murat Karayal- çın Başbakan Yardımcılığı koltuğunu bırakmamak için kendine özel yasa çı- kartıyor... Karayalçın'ın bu koltuk merakı kar- şısında insanın aklına ister istemez şu soru takılıyor: Acaba evinde kaç koltuk var! Yılbaşı Y ılbaşı için iki ilginç öneri var... Ya-Pa Yayınlan, yeni yida ço- cuklara kitap armağan edil- 1 mesini.EnClubileBürositde "Bir Zarf Bir Ağaç Kurtanr" diyerek yıl- başı kutlama kartlarında zarf kullanıl- mamasını öneriyor. Ya-Pa Yayınlan'nın Genel Müdür Yar- dımcısı Seres Ener, özellikle OKUI ön- cesi çocukiar için çalışma yaptıklannı çünkü insanoğlunun zeka ve kişilik ge- lişimtnin yüzde 70'ini 0-6 yaş arasında tamamladığını söylüyor. Yılbaşında çocuklara oyuncak yeri- ne kitap vermek... Bundan daha doğ- ru bir tercih olamaz... Hatta... Büyüklere bile! Evet, zarfsız kutlama kartlan posta- ya... Kitaplar, armağan torbasına... Baltutan parmağını yalar yani. Esat Kırathoğlu Med>ada kimin eli kimin cebinde Y Yerata oruyu Bedri Baykam sordu: Refah'ın kapatılmasıyla kapa- tılmaması arasında ne fark var? Yanıtını yine kendi verdi: Hiçbir fark yok. Çünkü, kapatılırsa onlar yeraltma inecek, kapatılmazsa biz... Nezaket czaneler, eczacılar, ilaçlar, doktortar derken Erol Soy- sever de bir fıkra anlattı: "Temel, bir eczanede katfa olarak çahşmaya başlamış. Eczacı, Te- mel'e sıkı bir nasihat çekmiş: -Benım için önemli olan müşteriye karşı nazik davranmaktır. Senden ilk beklediğim şey kibar olmandır. Derken, eczaneye bir müşteri girmiş: -Böcek ilacı istiyorum. Temel: -Geçmiş olsun efendim. Böceğınizin nesi vardı?" Refahlılar'ın Bosna'da cephe komutanı diye televizyona çıkarttığı adam imam çıkmış... •Vah Bosna'daki cemaatin halinc! edi yıl önce, Yeni Asır'ın sahibi Dinç Bilgin, yanına Iktisat Bankası'nın sahibi Erol Aksoy'u alan Nokta'nın sahibi Ercan Anklı ile Söz gazetesini çıkarmıştı. Hey gidi günler hey! Yedi yıl sonra Dinç Bilgin, Sabah'ın sahibi olarak, Ercan Anklı'yı dergilerinden birine ortak yaparken, Show TVnin sahibi Erol Aksoy'la Yeni Yüzyıl'ı çıkardı. Türk basınına yeni gazetelerin katılması güzel bir olay. Hoşgeldin Yeni Yüzyıl. Ama insan üzülüyor... Yeni Asır'dan Yeni Yüzyıl'a uzanan Dinç Bilgin ile medyanın yeni patronlanndan Erol Aksoy, onca para harcamalarına karşın, ortak çocuklannın nüfus kağıdına adlannı yazdırmamışlar. Yeni Yüzyıl'ın künyesindasahibi' yerine "yayınlayan"ın adı van . " "" Show TV ile atv için reklam toplayan şirket Mepaş A.Ş. Neden çekiniyoriar ki? Oysa güzel bir gazete. Kullandıklan kağıt çok güzel... Kağıt deyince... Yeni Yüzyıl'ın çıktığı gün, Zaman gazetesinin Taha Ktvanç takma adlı başyazan Fehmi Koru, Cumhuriyet için "gazeteyi basacak kağıt bulmakta zorlanryor",derken, Yeni Yüzyıl'a bir methiye düzmüş ki sormayın. Herkeslerden saklanan Yeni Yüzyıl'ın prova baskısını nasıl olduysa Fehmi görmüş ve pek beğenmiş. Beğenmekle kalmamış cemaatine bile önermiş, alıp okusunlardiye... İlginç bir rastlantı, aynı gün Yeni Yüzyıl'ın ilk sayısında da Fehmi'nin elinde Zaman'lı fotoğrafı ile süslenmiş bir haber vardı, "Islamcı kesimin ciddi gazetesi tiraj sıralamasında üçüncü durumda: Zaman'ın yükseliş zamanı" diye. Yeni Yüzyıl'daki tabloya bakılırsa Zaman 350 bin satıyormuş ve Fehmi'ye göre yeni yılda 400 bini aşacakmış... Zaman, normal dağıtım sistemi içinde bayilere ulaştınlryor, buradan kendi bürolan aracılığıyla abonelere elden teslim ediliyormuş... Benim elimde de bir tiraj listesi var. Zaman'ın ortalama satışı 20-30 bin arasında değişiyor. 10 binlerde dolaştığı oluyor. ömeğin 29 ekim satışı 16 bin 520, 30 ekim satışı 13 bin 424. Ama ne idüğü belli olmayan "abone satışı" 300 bin küsur tutuyor. Dağıtım şirketine komisyonunu ödüyorlar ve tirajlarını şişirebildikleri kadar şişiriyorlar. Bu ne biçim sistem ki, abone satışlan *—6 bin, 10 bin, 15 bin gibi blok miktarda artış gösteriyor. " ' ' Yoksa tarikatlar, bu gazeteyi sağa- sola bedava dağrtabilmek için mi kurban derilerine saldınyor! Yeni Yüzyıl'ın genel yayın yönetmenliğinin yanı sıra Sabah'ın Yayın Koordinatörlüğü'nü de sürdüren Okay Gönensin, dün Sabah'ta Hasan Cemal e açıklamış: Haberleri önüyle arkasıyla, tarihsel geçmişi ve gelecekteki uzantılanyla derinlemesine işleyeceklermiş. Okay hırslı çocuktur. Yapar. Acaba Zaman'ın abone sistemini de önüyle arkasıyla araştırabilir mi? Hiç sanmıyorum. Çünkü Yeni Yüzyıl'ın patronu, aynı zamanda Zaman'ın patronuyla ortak. Gazetelerini ve porno yayınlan ortak şirketlerı aracılığıyla birlikte dağıtıp para kazanıyorlar. Porno konusuna da dilerseniz salı günü değinelim... Fikret Kızdok'un televizyonda sö\ leyemedikleri P op müziğin sorunlannın tartışıldığı geçen haftaki Sıyaset Meydanı'na, — — I telefonla katılan ve fa<at Zürfü Livaneli'ye yönelttiği "Kannızı seviyor musunuz?" sorusu üzerine "lafı ağzına tıkanarak" konuşturulmayan sanatçı Dr.Rkret Kızılok, sözü nereye getirecekti? Bu soruyu neden sormuştu? Kızılok, Vaziyet'e konuştu: "Kanmı çok seviyorum. Oğlumu çok seviyorum. Halkımı çok seviyorum. Işte üç ayn sevgi... Herbirinde 8'er hece var. Biri sevgiliye, biri çocuğuna, aileye, sonuncusu halkına... Yani gittikçe yoğunlaşan, tekilden çoğula giden sevgi yumağı. Kanmla tektik, çoğaldık, oğlumu yanıma aldım, halk olduk. 14.Louis zamanında sanata ve sanatçıyailgi gittikçe artmaktadır. Ancak, sanatçıyla zanaatçı ayınmı hâlâ kesin değildir. Herkes sanatçı olma merakındadır. Trubadorfar (saz aşıkları) 14.Lxıuis'nin masasında şarkılannı, bestelerini çalıp söylemektediıier. İyi şarkıya, iyi de bahşiş verilmektedir. Louis bir gece hepsini dinler ve sonunda: -Defolun gidin eşek herifler, der. -Neden efendimiz? -Kanmı çok seviyorum, diye şarkı yapmışsın. Bu satrda 8 hece var ama 10 nota koymuşsun. Senin sayman yok mu? O fazla gelen notalan hangi lafla dolduracaksın? Git düzelt! Şarkıcı şarkısını düzettir, getir. Artık 8 hecede 8 nota vardır. Louis: -Oğlumu çok seviyorum, de bakalım, onda da 8 hece var. Şarkıcı çalıp söyler ama bir şeyler eksik kalır: -Be adam, ilk sevgi kanna aitti. Oğlun da geldi, çoğaldın, ne yapacaksın şimdi? Bu şarkı nasıl devam edecek? Nerede yoğunluk duygusu, nerede derinlik? Şarkıcı iki sesten oluşan çok sesliliği anlar. Louis memnundur: -Şimdi de, halkımı çok seviyorum, diye devam et bakalım. Işte yine 8 hece, 8 nota. Üçüncü dizeden sonra şarkıcı durumu anlar Ses tek kalsa da yoğunluk duygusu ve derinlik armonik olarak bulunabilir. Tıpkı ressamın tırmanan renk armonisi gibi veya beynimizdeki ses gibi. 14.Louis parayı verir. Sayın Zülfü Livaneli'ye yine soruyorum: 'Kanmı çok seviyorum. Kızımı çok seviyorum. Halkımı çok seviyorum' diyebilir misiniz? Livaneli'nin cevabı çok basit oldu: -Bu özel bir konu, kanmla benim aramda, cevap veremem. Bu oldu mu ya şimdi! 'Sebeb-i mevcudiyeti şarkıcılık-bestecilik olan kişi' bu soruya 'paparazzi'ce mi cevap verir. Ne kadar ayıp... Bu meydan 'Siyaset Meydanı' değil miydi, işimiz sanat kavgası değil miydi? önce, şarkıcının düşüncesi olacak, beynindeki titreşimler ses olacak, dilinden düşenler ellerindeki sazda yerini bulacak ve Türkçesi yeterli ise çalacak, söyleyecek. Bakınız Livaneli, siz Nazım'la meşhur oldunuz. Şimdi dikkat edin: Kar-lı-ka-yın-or-ma-nın-da-yü-rü-yo- rum-ge-ce-le-yin. Işte tam 16 hece var... Sizin Türkçenizde ise: Kar-lı-ka-yın-or-ma-nın-da-yü-rü-yo- ho-rum-ge-ce-he-le-e-yin. Yani 19 hece ve nota var. Buna 'prozodi' hatası denir. (ho)-(he)- (e) diye hece yoktur, hiç olmazsa bu heceleri içinizden sayın... Maalesef bütün şarkılannız böyle gefdi, böyle gidiyor. Bu iş 14.Louisyada ni.Selim zamanında halledilmemiş miydi? Ezkaza beJediye başkanı olsaydınız o 'globalleşme' teorisiyte istanbul denen şiiri nasıl besteleyecektiniz, notalar hecelerine uyacak mıydı? (Bak.Kaynakça/ Trilaterale-Bilderberg Dosyası-Sayfa 7-8 Metropol Sorunları ve Mondializm, Jacques Bordiot) Theodorakis'ten çok şey öğrenmişsiniz. O, partisini değiştirdi, kurtuldu. Dünyası değişti, globalleşti ve sebeb-i mevcudiyeti abesle iştigal oldu. Yeni Demokrasi Partisi sizi bekliyor. Zira karlı kayın ormanında bisiklete binmek çok zordur. Sevgiler." Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Çarşıdan aldıklannızın etiketini atmayın, kendi enflasyonunuzu kendiniz ölçün. HARBİ SEMtHPOROY TARİHTE BUGÜTV MÜMTAZ ARIKAN 18Arahk INSAN HAKLARt YARGfLANIYOR*. 1732 'P£ 8UGÜH, ÛNLÛ SİYASET 6K./MCISI THOMAS PAtNE (7XhHS PEYN) , YAYrH*U*mĞl "İNSAN HAKLA- fff *(7VE e/StfTS OF M4M) AOU <I7A& MtŞrt. İNGlLTEge'DE PoâuP YETrfEN PA'NE, NlŞTIĞI BENJAMlN FRAAJKL/N 'Mj ÖNEHİ& ÜZEB/NE AMERİKA 'rA GfTMİfTİ. ÖZELLİKLE AMEIZİ&W K.O- COA/İL£/eWİM SAĞtMSlZLtĞr İÇtM E7TC/U yAZM/Ç, &U )CDfJUdA ÜAJLÜ "£Ag£>ijy<j"( SEAISE) BGOŞÜeÜA/Ü Ç/KAGM/Şrr. f?8S F&4A/SI2 OEVKİMİ ÜZEgİME r /=&4AJSA'CAIa 0eVKf**LE IL - 6İU OÜÇÜNCELE*" KiTAStHt ÇlKAZMIÇ, ARDIN PAN, /NGİÜZ M0/VA/?fİSİıV£ /&UBŞr HALKf EY- ' ÇE £ YAP/T-/A// yAy/MLA77Ut/f-rf.. Demokrasi, özgürlük ve tanm üreticilerinin örgütlenmesi mücadelesinin yiğit önderi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Bölge Şube Başkanı AKIN OZDEMR'i saygıyla, sevgiyle anıyoruz. "Ölenler döğüşerek öldüler; Güneşe gönüldüler. Vaktimizyok, ^ Onlann matemini tutmaya." ' A ~î TMMOB ZtRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI $ RALİTÇafl* Hukuksuz Demokrasi ÇŞ Hukuk insanlar içındir; hukuk adamı da çağdaş insanhk için savaşımda onurlanan kişidir. Halit Çelenk'in yazüan, hem dünün hukuk anlayışım eleştirmekte, hem yanmn Türkiyesi'nde benimsenecek hukuk anlayışına ışık tutmaktadır. İLHAN SELÇUK Fiyatı: 100.000 Lira Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu-İstanbul Jul|a JVlarshalI ANARU.I n YAZIN OGRETIMI ÇevirenrCahit Külebi Avrufra Konseyi Költürel İşbirliği Konseyince Oxford Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Julia Marshall'e hazıriaülmış olan bu yapıt, Konsey üyesi ülkelerde anadili ve yazın öğretiminde uygulanan izlenceleri. günümüzde uygar ülkelerde bilinen yöntemleri ve Cahit KüJebi'nin bu basun için hazırladığı meslektaşlara önerilerini içermektedir. ÇIKTI 80.000TL. Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu-İstanbul Tel:512 05 05 TÜRKİYE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR EĞİTİM VAKFI 24 A^alık 1994ten itibaren yetenek gelıştirmeyeyönelik. Plastik Sanatlar - Satranç - Izcilik - Drama - Basın-Yayın Kulupleri nın çalışmalarına katılabilirsiniz Adres:TUYÇEV BagdatCad Çatalçeşme Medıne Urcun Ap No 482'2Bostancı/lstanbul Tel: (0216) 41144 81 Hamdi Ülkümen HÜMANİST ATATÜRK Hamdi Ülkumen HÜMANİST ATATÜRK Atatürk'ün pek yakınında. güvendiği kişilerden biri olan Hamdi Ülkümen (O dönemde Nebizade Hamdi Bey ki. Atatürk ona 'Nebizade' diye sesleniyordu.) kendini pek ortaya atmamış. adı pek duyulmamış bir kişi; değerli bir gazeteci yazar, öğretmen ve Kuva-yı milliyeciydi. YEM ÇIKTI 40.000TL. Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu-İstanbul Tel:512 05 05 T.C ZtRAAT BANKASIZÎNCÎRLİKUYU ŞUBESt'NDEN İLANEN TEBLİGATTIR Borçlunun Adı Soyaydı Pekıner Tekstil Ürünleri ve Pazarlama Ltd. Şirketi Bffinen Adresi Rami Kışla Caddesi No: 106Topçular/lstanbul Miktan 697.253.224.- Odeme Emrinin Tarih No.'su 4.10.1994/184 T. C. Ziraat Bankası borçlulanna ait olup 6183 sayılı Amme Alacaklannın Tahsili Usulü Hakkmdaki Kanun hükümlcrine göre düzen- lenen ödeme emırleri borçlunun bılınen adreslerinde bulunamamalan nedenıyle teblıg edılememış olup 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 103 - 106'ncı maddelenne istinaden ilgilinin ılan tarihmden başlayarâk 7 gün ıçersinde T.C. Ziraat Bankası Zıncirlıkuyu Şubesı 4. Levent / istanbul adresıne bizzat veya bilvekale müracaat etmelen veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerı'nı biidirmeleri halınde kendilerine süre kayıtlı tcbliğ yapılacağı 7 günün bitimınde müracaatta bulunmayan ve adresini bildirmeyen ilgililer hakkında ışbu ilan neşri tarihinden itibaren 7 günün sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ılan olunur. Basın: 47842 T.C. Ziraat Bankasu ZJnciriikuyu Şubesi