Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'' 17 ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çevre Bakanı başkanlığında, Ankara'da toplanan 17 ilin valisi hava kirliliğine karşı çözüm yollannı tartıştı
KirnÜği asııiiKİa. yedd valhıiı ı•'Kirlilikle mücadele eden kuruluşlar arasında Çevre Bakanlığı
yok' diyen Bakan Akçalı, yürürlükteki yasalann valilere geniş
yetkiler tanıdığını vurguladı.
Kısa ve uzun vadeli önlemler
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-Kış
aylanyla birlikte, Istanbul başta olmak
ûzere hava kirliliğinin tehlike sınırlannı
aştığı 17 ilin valisi, Çevre Bakanı Rıza
Akçalı başkanlığında çözüm yollannı
tartıştı. Çevre Bakanı Akçalı, yürürlük-
teki yasalann valilere geniş yetkiler ta-
nıdığını vurgulayarak "Kirüüğin arka-
sında mazererter olmamair dedı.
Çevre Bakanlığfnca düzenlenen top-
lantıya, kirlılık düzeyi tehlike sınınna
ulaşan Istanbul, Bolu. Bursa. Balıkesır,
Eskişehir, Diyarbakır. Çorum, Kütahya,
Kınkkale, Karaman. Muğla, Sıvas. Erzu-
rum, Kahramanmaraş ve Kocaeli valüe-
ri ile Çankın ve Konya çevre il müdürle-
ri katıldı.
ÇevTe Bakanı Akçalı. kamuoyunda ha-
va kirliliğine gösterilen duyarİılığın se-
vindirici olduğunu kaydederek *Su prob-
lemini kışın. hava kirliliğini de yazuı ko-
nuşmamız lazım. l muyorum o düzeve
geleceğiz''dedı. Akçalı, şöyle konuştu.
" lllerimizin pek çok problemi var, ama
bunlar kiriiligin arkasındaki mazeretler
olmamah. Çevre ve Enerji bakanlıklarv-
nın illeregönderdiği vakıtstandartlan ile
mahalli çevre kurullannm beliriediği pa-
rametreler karariıükla uvgulanırsa, bu-
gün yaşadığımız sıkıntılar yaşanmamış
olur. Vaüiiklerimizin bu konuda jeterli
yetkileri vardır. Kirlilikle mücadele eden
kuruluşlar arasında maalesef Çevre Ba-
kanlığı yokrur. Valilerin yetkili olması da
dognı, ekonomik ve gerçekçi bir karar-
dır. Bu konuda da yetki karmaşası ve ek-
sikliği söz konusu degildir."
Ankara'daki kirlılik sorununun. ıthal
kömür ve doğalgaz kullanımıyla çözüm-
lendiğini anımsatan Akçalı, benzer ön-
lemlerin diğer kentlerde de alınması ge-
rektiğini söyledi.
İstanbul Haber Servisi - Çevre Bakanı Rıza Akçalı'
nın lstanbul'da yürürlüğe konulacağını açıkladığı kısa ve
uzun vadeli önlemler şöyle:
•Doğalgaz kullanımını zorunlu hale getirecek şekilde il
hıfzıssıhha kurulunun karannı almak.
•Ruhsatsız kömür ocaklannı faliyetten men etmek.
•Kalitesiz ve vasıfsız kömür kullanımını önlemek
konusunda gerekli idari ve inzıbatı tedbirleri. etkili ve
sürekli bir şekilde yürürlüğe koymak.
•Yakıcılar ve yakma sıstemlenni iyileştirme
çalışmalannı hızlandırmak.
•Gerektiğinde semtlere göre kalonfer ve sobalann
yakılma saatlerinı düzenleyerek, denetimleri titizlikle
yürütmek.
•Fski ve bakımsız araçlarla yoğun egzoz gazı çıkaran
taşıtlan trafikten men etmek.
•Medya aracılığıyla hava kirliliğinin ölçüm değerleri
konusunda, halkı sürekli bilgılendirmek.
•Enerji ve yakıt tasarrufu konusunda gerekli önlemlen
önceliklı olarak uygulamak.
#Sanayi sektörünün hava kirliliğinin azaltılması
açısından teknoloji yenileme ile baca gazı antım
tesislerini kurmaya yönelik yatınmlara ağırlık
verilmesini sağlamak.
•Araçlarda emisyon kontrol ölçümlerini
yaygınlaştırarak tüm araçlan ölçümden geçirecek
gerekli tedbirlen almak.
• Isianbul'un kirlılık haritasını dikkate alarak yoğun
olan semtlerde kırliliğin devam ettiği durumlarda uyan
kademelerine göre, Hava Kalitesini Kontrol
Yönetmelıği'ne göre, sanayi tesislerine gerekli
müdahalelerı sağlamak.
•Doğalgaz kullanımı konusunda tüm kentin, geriye
kalan 2'3'lük kısmına hızmet vermek üzere altyapı
sisteminin planlamasını yapmak ve gerekli yatınmlara
başlamak.
•Cumhurbaşkanlığr Genel Sekreterliği'nin 25 Ağustos
1994 tarıhinde yayımladığı yazıya göre, tstanbul'da
Kilyos'tan Istrancalar'a kadar olan bölgedekı kömür
ocaklannın kapatılarak buralann yeşillendirilmesı
konusundaki talimatlann, yetkılilertarafından süratle
yerine getirilmesi.
Danıştay'dan döndu
Çiller'in ücret
genelgesine
yargı engeli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Danıştay, Başbakan Tansu ÇUler"in.
toplusözleşme farklannın 6 ay gecikmeli
olarak ödeme planına bağlanmasını
öngören genelgeleri hakkında, yürütmeyj
durdurma karan verdi. Danıştay'ın
karannın ardından, kamu kesimindeki
işçilerin birikmiş alacaklan konusunda
nasıl bir yöntem izleneceği belirlenmedi.
Kamu işyerlerinde uygulanmakta olan
toplusözleşmelere göre işçilere ödenmesi
gereken 4. ve 5. dilim ücret zamlannın 6
ay ertelenerek ödenmesini öngören
genelgeler, Hak-lş Konfederasyonu'na
bağlı Özağaç-Iş Sendikasf nın açtığı da\a
üzerine, Başbakanlık'ın savunması alınana
kadar durduruldu.
'Yanhş karardan dönüldü'
Hak-lş Genel Eğitim Sekreteri Salim Uslu,
konuyla ilgili yaptığı açıklamada.
"Türkiye bir hukuk devletidir. Yanlış
alınan karar, yüce yargıdan dönmüştür"
dedi. 13 ve 20 eylül tarihlerinde
yayımlanan genelgelerde, "Farklann
ödenmesinde Türk-Iş ile sağlanan
mutabakat üzerine" ifadesınin
kullanıldığma dikkat çeken Uslu, hukukta
yeri olmayan yöntemlerle toplusözleşme
prosedürüne müdahale isteklerinin yerinde
olmadığının anlaşıldığını belirtti.
Hükümete, hukuk ihlalleri yaparak hukuk
karmaşası yaratmaması çağnsında bulunan
Uslu, "Türk-tş Konfederasyonu yetkiUleri
de hükümetin yanlışına ortak olduklan için
işçüerden özür dilemeüdir*' dıve konuştu.
Uslu, bu genelgelere dayanarak 15 Ocak
1995 tarihinde bir grup işçiye sözleşme
farklan ödemesi yapılmasının
öngörüldüğünü anımsatarak "Hükümet ya
emrivaki yapıp ödemeleri yapmayı
sürdürecek ya da yeniden sorunu çözmeye
çaüşacak. Genelgeler olmadan zorîa işçilere
taahhütname imzalatılarak ödeme
yapılması, bonolann dayatılması, KİT
yönetkilerinin Türk Ceza Kanunu
karşısında şahsen sorumlu olmalannı
gündeme getirir" dedı.
Danıştay 10. Dairesi tarafından verilen
kararda, toplu iş sözleşmelerinin 'özel
hukuk ahkâmına tabi olduğu' belırtilerek
Başbakanlık'tan savunma gelene kadar
yürütmenin durdurulduğu belirtildi.
SdUhrtya uğramanın cezası, gözalUİstanbul Haber Servisi - ts
tanbul Üniversitesi'nde (İÜ) haf-
ta başından bu yana sol görüşlü
öğrencilere karşı. ülkücüler tara-
fından yoğunlaşan saldınlar dûn
de sürdü. Laleli'deki Edebiyat Fa-
kültesi'nin giriş kapısında dün,
okul dışıdan geldikleri belirtilen
bir grup ülkücü, sol görüşlü bazı
öğrencilere satırla saldırdı.
Saldın sonucu altı öğrenci ya-
ralanırken, polislerin gözleri
önünde meydana gelen olaydan
sonra yaralanan sol görüşlü üç öğ-
renci gözaltma alındı.
Öğrenciler. ülkücülerin silah
teşhinnde bulunduklannı da ileri
sürdüler.
Olaylar İnsan Haklan
Haftası'nda başladı
lÜ'de, ülkücülerin saldınlanna
neden olan olaylar, İnsan Haklan
Haftası nedeniyle hafta başında
Edebiyat Fakültesi'nde sol görüş-
lü öğrencilerin karikatür sergisıne
ülkücü öğrencilerin müdahale et-
mesiyle başladı.
Önceki gün de kalabalık bir şe-
kilde okula gelen ülkücüler, ser-
gidekı karikatürleri tahrip etti.
Bunun üzerine yürüyüş yapmak
isteyen sol görüşlü öğrenciler, po-
lis tarafından engellendi ve arala-
nndan üç kişi gözaltma alındı.
Dün sabah 11.00 sıralannda da
Edebiyat Fakültesi'nin girişinde-
ki nokta karakolunda bulunan po-
lislerin önünde. okula girmek is-
teyen sol görüşlü altı öğrenci. bir
grup ülkücünün satırlı saldınsına
uğradı.
Saldırganlar kaçti
Okul dışından geldikleri be'.ir-
tileh ülkücüler. saldırdıklan öğ-
rencileri yaralayıp kaçarken, yara-
lılardan üç kişi polis tarafından
gözaltma alındı.
Kafalanna aldıklan darbelerle
yaralanan Edebiyat Fakültesi ög-
rencileri Uğur Yazan ve Selçuk
Öner. daha sonra bir grup öğren-
ciyle birlikte şikayette bulunmak
için fakülte dekanı Süha Göney'e
çıktılar.
Bu arada dekanlık koridorunda
beldeyen öğrencilerin çevresi si-
vil ve çevik kuwet polıslen tara-
fından sanldı. Selçuk öner adlı
yaralı öğrencinin dekan Göney'le
görüşmesinden sonra bir açıkla-
ma yapan öğrenciler, bir süredir
yaşanan olaylann 'sağ-sol çatış-
ması' şeklinde lanse edilmemesı
•IÜ Edebiyat
Fakültesi'nde sol
görüşlü öğrenciler, okul
dışından gelen bir grup
ülkücünün saldınsına
uğradı. Satırlı saldırıya
uğrayan altı öğrenci
yaralanırken üçü polis
tarafından gözaltma
alındı.
gerektiğinı belırterek, "Kimlikle-
rimiz olmadan giremediğimiz
okulumuza,30-40yaşlanndaki fa-
şistler. eüerini koUanm sallayarak
girdikten sonra satuiaıia devrim-
ci demokrat öğrencilere saldın-
voriar.
Cicçnıişte Maraş katliamlannı
yapanlann bu ilk saldınsı değil,
görünen o ki son da olmayacak.
Ama bizler,bu saldınlara karşı so-
nuna kadar direneceğiz" dediler.
Saldın sırasında ülkücülerin si-
lah teşhinnde bulunduklannı ile-
ri süren öğrenciler, "Kahrolsun
faşizm" sloganlan attılar.
Öğleden sonra 15.30 sıralann-
da toplu halde okuldan çıkarak
Aksaray yönüne doğru yürüyen
öğrencilere polis müdahale etti.
Grubu coplayarak dağıtan polis-
ler, Tarih Bölümü öğrencısi Ziya
Çeüki de gözaltma aldı.
Bu arada, Siyasal Bilgıler Fa-
kültesi'nde de (SBF) önceki gün
akşam saatlerinde. 40 kişılık bir
ülkücü grubun tekbır getirerek
kantini bastığı, ancak karşıt gö-
rüşlü öğrencilerin olmaması ne-
deniyle "Geldik,yoktunuz" yazı-
lı dövizleri duvarlara asarak gıt-
tikleriöğrenildı. Buolay nedeniy-
le SBF'de dün gerginlik yaşanır-
ken herhangi bir olay gerçekleş-
medi
Saldınlar arasında Uğur Yazan ve Selçuk Öner
başından yaralandı.(Fotoğraf: AHMET ŞIK)
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Laiklik, Tarikatlar, vs...(2)
Perşembe günkü yazımda "Kır at çizgisi" olarak isim-
lendirdiğim bir çizgi içinde, 1946'dan günümüze "dinci
gruplann" tutumlarını değerlendirmeye çalışmıştım. Bu
arada Tansu Çiller'in "Fethullahçı" olarak adlandınlan
grubun lideri Fethullah Gülen ve "Nurculann" liderlerin-
den Mehmet KutJular ile görüşmesinin de bu çerçeve
içinde "normal" bir şey olduğunu ve herhangi bir "fufar-
sızlık" olmadığını belirtmiştim. Ve asıl "tutarsız" olanlann,
DP-AP-DYP çizgisini "olduğundan farklı" görmek iste-
yenler olduğu vurgulamıştım.
Zaten gene geçen salı akşamı, Nurculann lidetierinden
Mehmet Kutlular, bir televizyon programında tutumlarını
net bir biçimde açıkladı. "Biz" dedi, "önceleri Demokrat
Parti'yi destekledik, sonra Adalet Partisi'ni." Ve devam et-
ti, "12 Eylül sonrasında da Doğru Yol Partisi'ni destekli-
yoruz."
Tabii Türkiye'deki tüm Nurcuların DYP'ye destek olduk-
larını söylemek mümkün değildır. Ama önemli ölçüde
DYP'yı destekledikleri de çok açıktır. Aynen Nakşibendi-
lerin önemli ölçüde ANAP'a destek olduklan gibi. (RP'de-
ki güçlenmenin ne gibi değişıkliklere yol açacağını şimdi-
den kestiremiyoruz.)
1980 öncesinde DP'nin ve AP'nin belli tarikatlara ve ki-
mi tankat dışı dinci gruplara ödün verirken umutlan ve
beklentilen; bu kadroların er-geç kendi saflarına donecek-
leri idi. Özellikle buralardaki gençlerin belirli bir yaşa ve ko-
numa geldikleri zaman, DP-AP safına katılacaklarını tah-
min ediyorlardı. Ve bu düşunce ve tahminleri 1970'in or-
talarına kadar doğru çıktı. Hatta daha sonralan da çok
farklt bir görüntü olmadı. MSP'nın ve RP'ntn oylan %10
civannda dolaştı. (Son yerel seçımlerde RP'nin aldığı %19
oy, bence "dinsel" nedenlerle değil, bambaşka nedenler-
le verilmiştir. Ama bunu çözümlemenin sırası değil.)
12 Eylül sonrasının sahte Atatürkçüleri ya çok "saf" ya
da "emihere çoksadık" olduklan ıçın Türkiye'deki tarikat-
lara ve dinci gruplara inanılmaz fırsatlar yarattı. Ülke bü-
tünlüğünü "Islamiyet çerçevesinde" sağlayabileceklerini
sandılar. Hz. Muhammed'ın hadısleriyie propagandalar,
okullara zorunlu dın dersi konulması vb gibi yanhş politi-
kalar, bu tür grupların güç ve prestıjlerini arttırdı. 12 Eylül
cuntasının lideri ramazanda rakı ıçmeyi laiklik ve Atatürk-
çülüksandı...
12 Eylül sonrasının "icazetli" ya da "icazetsiz" üç parti-
si; ANAP, DYP ve RP, bu tarikat ve dinci gruplann oylannı
"kapmak" için amansız bir mücadeleye giriştiler. ANAP'ın
"iktidara yakın" olması, ilk anda ANAP'ı avantajlı bir duru-
ma sokmuştu. Ancak ANAP çok hızla yıprandı. Zira
ANAP'ın "masonlan", DYP'nin "masonlanna"oranla çok
deneyimsiz ve açgözlüydüler. İnanılmaz bir "yağma döne-
mi" başladı. Dinci gruplar bu dönemde çok rahatsız oldu-
lar. Yaşanan "dejenereliklerı" yandaşlarına açıklamakta
çok zorlandılar. Zaten Nurcuların önemli bir bölümü DYP'yi
desteklemeyi sürdürmüştü. (İktidara uzak görünmelerine
rağmen...)
Bu arada Refah Partisi, Avrupa'da çok güçlenmişti.
ANAP ve DYP; Avrupa'da yaşayan ve müthış bir "tepki"
içinde olan insanlarımızın beklentilerini doğru değerlendi-
rememişlerdi. Belki de doğru değerlendirmeler yapmış,
fakat güç yetirememişlerdi. Oysaki Avrupa'dakı vatandaş-
lanmız "benliklerini" ve "değerlerıni" koruma kavgası için-
deydiler. Ve bu nedenle "Islamiyet"e ve "Türkiye"ye hara-
retle sarılıyordu. Işte bu potansıyel, RP ve MHP'ye yara-
dı.
Perşembe günkü yazımda ve bugün değindiğim nokta-
lar dikkate alındığı zaman. Tansu Çiller'in Sayın Gülen ve
Sayın Kutlular'la görüşmek istemesini doğal karşıîarnak
gerekir. Ancak bu konuda garip ve çırkın olan şey; yurtdı-
şında destek ararken "radikal Islamcı tehlikelerden" söz
eden bir siyasetçinın, yurtiçınde bu türden unsurları bann-
dıran gruplarla bir tür pazarlığa oturabilmesidir. Daha ön-
ce aynı çizginin liderliğini üstlenen hiçbir politikacı, "radi-
kal Islam" şantajıyla dış destek aramamıştı.
Türkiye'deki tarikatlar ve kimi dinci gruplann, bu tutum
karşısındaki davranışlan ne olacaktır? Eminim ki çoğu "kıs
kıs" gülmektedir. Zaten anlaşıldığına göre TMKT konu-
sunda Sayın Başbakanımız bu liderleri değil bu liderler
Sayın Başbakanımızı ikna etmişler... Nefesi kuvvetli hoca-
larla baş etmek, bizim aslan sosyal demokratlarla baş et-
meye benzemiyor elbette.
Zaten maaşallah, bizim aslan sosyal demokratlardan çıt
çıkmıyor. Adamlar sanki ayda yaşıyorlar. HüküTiet ortak-
lan tarikat şeyhlerini toplamış pazarlık yapıyor, bu aslan-
lar (!) "üç maymun"u oynuyorlar: Görmedim-duymadım-
konuşmadım. Ve bu politikalarla Türkiye'deki emekçı kit-
leleri harekete geçireceklerıni sanıyorlar, değişim umutla-
nnı yanıtlayacaklarını sanıyorlar...
Sevgilı Okay Gönensin'in "Yeni Yüzyıl"\ nihayet yaşa-
ma geçti. Bir dizi değerli gazeteci ve yazan bünyesinde ba-
rındıran bu gazeteye içtenlikle başarılar dilıyorum. Kaç ör-
neğini yaşadım. Ben bir gazetenın ilk sayısını beğenirsem,
birkaç haftada batıyor. Eğer beğenmezsem yüz binler
satıyor. Yeni Yüzyıl'ın ilk sayısını gördüm. Sanırım çok sa-
tacak ve okunacak...
lw>Vîl7îl V k i i r i i n r l i i ^°n
yHarda yağışlann azalmasıyla beliren kar özlemi nihayet sona erdi ve dün
" ^ J
t x
*
a
" " * • " " " " Ankârabey^zlara büründü. Sabâh saaüerinde başla>an kar yağışıyla kimileri so-
kağa dökûlürken kimileri de sıcak mekanlannın pencerelerinden dısanvı sevretmevi yeğ tuttu. (Fotoğraf: RIZA EZER)
Kamu çalışanlan, bugün saat 12.00'de Ankara Tandoğan Meydanı'nda
20 arahk eylemine ısıııma mitiııgîHaber Merkezi - Türkiye Kamu Çalı-
şanlan Sendikalan Konfederasyonu (Türk
Kamu-Sen) üyesı çalışanlar. bugün Anka-
ra'da düzenleyecekleri mitingde hükümeti
protesto edecekler. Miting, bugün saat
12.00'de Tandoğan Meydanı'nda başlaya-
cak.
Bir günlük iş bırakma eylemine hazırla-
nan Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfede-
rasyonlaşma Kurulu ise dün DİSK'i ziya-
ret ederek destek istedi. 20 aralık eyleminin,
Demokrasi Platformu'ndayeralan işçi kon-
federasyonlan Türk-lş, Hak-lş. DİSK, Tür-
kiye Mimar Mühendis Odalan Bırliği \e di-
ğer demokratık kıtle örgütlen tarafından
destekleneceği bildırildi.
Ankara Büromuz'un haberine göre Türk
Kamu-Sen den yapılan açıklamada. mitin-
ge katılacak kamu çalışanlan. hükümetin
uygulamalan sonucu ezilen memurlan sim-
gele> en tabutlar taşıyarak maaş bordrolan-
nı yakacaklar. 5 Nisan Kararlan'nın ardın-
dan gelen zam yağmurunun eleştirileceği
mıtinge, çeşıtlı ıllerden gelecek memurlar-
la birlikte 100 bine yakın kamu çalışanının
katılması bekleniyor.
Açıklamada. mitinge katılacak bayan me-
murvememureşlerinin."Başbakan bacım,
memurum, açım". memur çoçuklannın da
"Başbakan ana, hani bana?" yazılı pankart
taşıyacaklan bıldinldi.
İstanbul Haber Sen'isi'nin haberine göre
KamuÇalışanlan Sendikalan Platformuve
eşgüdüm sendikalannca gerçekleştirilecek
20 aralıktaki bir günlük iş bırakma eylemi
geniş destek buluyor. Birleşik Sosyalist Par-
ti (BSP) Genel Yönetım Kurulu da eylemi
destekleme karan aldı. Kamu Çalışanlan
Sendikalan Konfederasyon Kurulu adına
Egit-Sen Genel Başkanı İstnet Aktaş, dün
DISK'i zıyaret ederek 20 aralık eylemi için
destek istedi. Aktaş, Türkiye'de 1 milyon
700 bin dolayında kamu çalışanının. son
yıllarda giderek artan mali sıkıntı yaşadık-
lannı. bunun 5 Nisan ekonomik ıstikrarka-
rarlanyla daha da arttığmı söyledi. Toplam
28 kamu çalışanı sendikasının. 20 aralıkta
hükümeti uvaracak bir günlük iş bırakma
eylemi gerçekleştireceklerini anımsatan Is-
met Aktaş. taleplerinın kabul edilmemesi
halinde eylemlerinin giderek yaygınlaşaca-
ğını vurguladı.
DlSK Genel Sekreteri Mehmet Atay da
kamu çalışanlannın haklannın bir an önce
teslim edılmesini ısteyerek. 20 aralık eyle-
mine DlSK'in yöneticileriyle. üyeleriyle
aktif biçimde katılacağını açıkladı.
Eylemi destekleyecek Türk-lş, Hak-lş,
DİSK. TMMOB. Türk Tabipleri Birliği ile
diğer meslek örgütleri ve demokratik kitle
örgütlerinin. 19 aralıkta Ankara'da 20 ara-
lık eylemine ilışkin ortak bir basın açık-
laması yapacaklan kaydedildi.
1995 Kiiba Halkıyla Dayanışma Yılı
ama ABD ambargosu devam edecek 'insan haklanmız çiğneniyorOKTAY EKİNCİ
HAVANA/tSTANBUL - Kısa adı ICAP
olan Kiiba Halkbuia Dostnık Kurumu'nun
çağnsı üzerine 21-25 Kasım 1994 tarihlerin-
de Hawana'da toplanan 109 ülkeden 3000'e
yakın 'Küba dostunun' ortak bildirgeleri,
toplantınm son günü kabul edilen şekliyle
broşür halinde çoğaltılarak ilan edildi.
Ispanyolca ve Ingilizce olmak üzere iki
dilde basılan sonuç bildirgesi, bir hafta süren
toplantı süresince ayn ayn çalışan üç farklı
konudaki uluslararası komisyonlann 'eytem
kararianru' içeriyor.
Komisyonlar, bu kararlann öncelikle top-
lantıyı ızleyenler tarafından 'kendi ülkele-
rindeduyurulmasını' önemle vurguluyorlar.
Çünkü ÂBD'nin Küba'ya uyguladığı am-
bargo, dünyada haberleşmeyi ellerinde tutan
'medya tekeflerini' de etkiliyor.
Uluslararası komisyonlar
'Köba'yla Dayanışma 1. Dünya Buluşma-
sı' adı verilen toplantının ilk gününde üç ko-
misyon kurulmuştu.
Hemen her ülkeden katılımcılardan olu-
şan komisyonlar.'Ambargoya karşı ulusla-
rarası eylemler', 'ABD ve yandaşlannın ya-
lan kampanyası karşısında Kiiba gerçeğinin
anlatılması' ve "Küba'yla da\anışma üzeri-
ne fikirler' şeklinde özetlenen konulan pay-
lasarak çalışmalannı sürdürdüler.
•Havana'daki 'Dünya Buluşması'nın sonuç bildirgesi iki dilde ilan edildi.
Buna göre 1995 yılı boyunca tüm kıtalarda dayanışma festivalleri
düzenlenecek ve ABD'nin Küba'ya uyguladığı abîukanın 'insan haklannı
çiğneyen yüzü' geniş kampanyalarla teşhir edilecek...
Toplantının son günü ise komisyonlann
bu konulardaki karar tasanlan tarttşmaya
açıldı ve görüşmeler sırasında diğer söz alan
konuşmacılann da yeni önenleri değerlen-
dirilerek'genel sonuç bildirgesi' oluşturuldu.
ICAP Başkanı Sergio Corrieri'nin son
şeklini okuduktan sonra hemen tüm katılım-
cılann uzun alkışlanyla onaylanan bildirge,
yine her üç komisyonun karar gerekçeleriy-
le birlikte iki dilde basılarak broşür haline
getınldi.
Ambargova Karşı Eylemler Komisyo-
nu'nun büyük coşku gösterileriyle kabul edi-
len karar önerileri arasında, 1995 yılının 'Jo-
se Marti'ye adanması ve yine aynı yılın
'ABD ambargosuna karşı mücadele >ılf ola-
rak belırlenmesi başta geliyor.
Aynı komisyon çalışmasıyla kabul«. jilen
bir diğer önemli karar ise, 1994 yılı aralık
ayında ABD'nin Miami kentinde düzenle-
nen ve 'Küba'nın çağnlı olmadıgı' Kuzey ve
Güney 'Amerika Zirvesi' için tavır alınma-
sı. Adaya sadece 120 km mesafedeki bir
Amerika kentinde yapılacak bu 'kıta ülkele-
ri buluşmasfnda ABD'nin Küba'yı "yok
sayması', 11 milyonluk bir ülkeye ve halka
'hakaret' kabul edilerek, bütün dünyada pro-
testo edilecek.
'ABD yalanlannınyarudanması' konusun-
da öneri getiren öbür komisyonun yine ka-
bul edilen kararlan ise. Küba hakkında ileri
sürülen hergerçek dışı ve 'ABDtaraftan' ha-
bere karşı, bu ülkedeki 'direnme kararlıhğı-
nın' dünyaya hemen duyurulması yönünde
de güçbirliği yapılmasını öngörüyor.
Havana'da gerçekleştirilen türden dünya
buluşmalannın 'masrafir olması nedeniyle
sık sık yinelenemeyeceği vurgulanan karar-
da. özellikle 1995 yılında 'bölgesel toplanrı-
lar1
düzenlenerek Küba gerçeğinın duyurul-
ması ve dayanışma sürecinin güçlendirilme-
si benimseniyor.
BM'deki oylama
Bildirgede ABD'nin Küba'ya uvguladığı
ambargoyla ilgili Bırleşmiş Milletler'deki
son oylamada. sadece ABD ve lsrail'in bu-
na evet dediği belirtiliyor.
Diğer tüm ülkelerin ise çekimser ya da
olumsuz oy verdikleri anımsatılan bildirge-
de, önümüzdcki yıl yapılacak ikinci oyla-
mada 'çekimser ülkelerin
1
de Küba'nın ya-
nındayeralmalan için yoğun kampanyabaş-
latılması öngörülüyor.