Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 KAS1M 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Halk 4 saat boyunca yaşamı durdurdu
Karabttk ayakta•Karabük halkı; işçisi, memuru, •Esnaf kapılanna 'Ülkemin ve •Sendika yöneticilerinin ve
esnafı, emeklisi ve öğrencisiyle dün 4 Karabükümüz'ün geleceği için temsilcilerin konuşmalan sık sık
saat süreyle kenti 'ölü kent' ilan etti. dükkanımı kapatıyorum' pankartı astı. 'hükümet istifa' sloganlan ile kesildi.
GÜNTVUR tLHAN
AHMET ÇELİK
KARABÜK- Karabük halkı,
kent ekonomisinin can damarı
olan demir-çelik fabrikasının ka-
patılmasmı engellemek için dün
4 saat boyunca yaşamı durdur-
du.
Şehir Meclisi'nin karanyla
gerçekleştirilen eylemi, Hak-lş
Konfederasyonu Başkanı Necati
Çeük, "Eytem değil, kendiliğin-
den organize edilmiş bir halk ha-
reketi" olarak degerlendirdi ve
hükümete gözdağı verdi.
Karabük halkı, işçisi, memu-
ru, esnafi, emeklisi ve öğrenci-
siyle dün saat 10.00 ile H.OOara-
sında kenti "ölü kent" ilan etti.
Kardemir'in özvarlıklan oldu-
Tepkiler
Siyasi
partilerden
eyleme
destek
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Karabük'teki işçi eylemine
siyasi partiler destek verdi.
SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçın, PM toplantısının
açılışında yaptığı konuşmada,
Karabük'teki eylemle ilgili ola-
rak "Bu eylemi, insanların yaşa-
dıkJan kentin iktisadi ve sosyal
sorunlaruıa sahipçıkması olarak
görüyorum. Begeni ve takdirie
karşınyorum" değerlendirmesi-
ni yaptı. Karayalçın, yüksek fı-
nnlann bakımı için gereken 4
milyon dolann sağlanması için
Başbakan Tansu ÇÜtter'le görüş-
tüğünü ve en kısa zamanda bu
paranın verileceği izlenimini
edindiğini aktardı.
YUmaz'dan eleştiri
ANAP grup toplantısında ko-
nuşan Genel Başkan Mesut Yü-
maz, hükümetin Zonguldak ve
Karabük'e adeta bomba attığını
ve ölüme terk ettiğini savundu.
Yılmaz, Karabük kaymakamı-
nın, eylemi organize eden "şehir
mechsi" hakkında suç duyuru-
sunda bulunduğunu anımsata-
rak, "Ben kaymakamın yerinde
olsam Başbakan hakkında suç
« «ıvurusunda bulunurdum" de-
dı.
Karabük'ün kapatılmaması
için yapılan eylemi destekleyen
ANAP lideri Mesut Yılmaz, iki
milyon dolar karşılığında işlet-
menin kapatılmasını öneren ra-
por hazırlatan Başbakan Tansu
ÇiDer hakkında, işletmenin yük-
sek finnlannın l milyon 600 bin
dolar tutan özel tuğla değişimini
yaptırmadığı için suç duyu-
rusunda bulunduğunu açıkladı.
Işçi Partisi Genel Başkanı Do-
ğuPerinçek, Karabüklülerin bü-
tûn Türkiye'nin dikkatini özel-
leştirme sorununun üzerine top-
lamayı başardığını söyledi. Pe-
rinçek, "Karabük işçisi ve halkı,
urmıdun neredeolduğunu bütün
halkımıza gösterdi" dedi.
ÇiDer'e gensonı
ANAP ve RP, "devtet olanak-
lannı şahsi çıkarlan için kullan-
dığı ve Kardemir'in bile bile za-
rar ettirildiği" gerekçeleriyle
verdikleri önergede Çiller hak-
kında gensoru açılmasını istedi.
ğunu ve kapatılmasına izin ver-
meyeceklerini belirten Karabük
haikı, dün, sabahın erken saatle-
rinden itibaren eyleme hazırlan-
dı. Esnafın birbölümü.ise birgün
önceden kapılanna "Ülkemin ve
Karabükümüz'ün geleceği için
dükkanımı kapatıyorum" yazılı
bantlar asarak magazalannı hiç
açmamayı tercih etti. Esnafın di-
ğer bölümü ise saat 10.00'da ke-
penk kapatarak, kapı ve pencere-
lerine siyah bez ve kurdeleler as-
tı. Aynı saatlerde, araç sahipleri
de kontak kapatınca, kentin giri-
şine kadar bütün yollarda trafik
durdu.
Okula ghmediler
ögrencilerin okula gitmediği,
memurlann bir kısmının iş bı-
raktığı eyleme, katılımın yoğun
olduğu gözlendi.
Karabük'ü 4 saat boyunca ölü
kent ilan eden halk, belediye bi-
nası önünde toplandı. Konfede-
rasyonunun başkanlar kurulun-
dan, eylemi destekleme karan çı-
karan Hak-lş Genel Başkanı Ne-
cati Çelik, bir konuşma yaptı.
Çelik, Karabük halkının bugü-
nüne ve yannına sahip çıkmak
için feryat ettiğini söyledi. Eyle-
mi "Halkın kendiligmden orga-
nizesı" olarak değerlendiren Çe-
lik, şunlan söyledi:
"Bu feryadı hiç kimse bir ey-
lem olarak değeriendirmemeli.
Bu feryadın, halkın demir-çelik
sektörüne sahip çıkmasıyla, hem
Karabük'e sahip çıkmak, hem de
Türkiye'nin bağunsızlfğuıa, sa-
navüeşmesine, kalkınmasına sa-
hip çıkmak gibi bir görevi yerine
getirdtği düşfincesindeyim. Ken-
diliginden organize olmuş bu
halk hareketini, siyasi iktidann
doğnı değeriendinnesini umuyo-
rmn."
Hükümete seslendiler
Çelik, Kardemir yüksek finn-
lannın bakıma alınmasını istedi
ve hükümetin Karabük halkının
sesini duyacağını umduğunu be-
lirtti. Çelik, hükümete şu sözler-
le gözdağı verdi:
"Hükümet halkın mesajını
doğnı aigüayıp, doğru değerlen-
dirmezse korkanm hükümeti ve
hepimizi üzecek olumsuz geiiş-
meler ve eylemler gündeme gele-
bifir."
Eylem sırasında konuşan Öz-
çeJik-lş Sendikası Genel Başka-
nı Metin Türker ise Karabük
Meclisi'nin toplanarak Karde-
mir'in kapatılmaması için hükü-
meti son bir kez uyarmak ama-
cıyla bu halk hareketini gerçek-
leştirme karannı verdiklerini
söyledi. Türker, "L'manz halkın
sesini Karabük'ten duvarlar. Bu-
radan duymaziarsa Ankara'dan
duvarlar. Bir hafta, on giin için-
de hükümet ciddi bir açıklama
yapmazsa, Ankara'ya yürüyece-
ğimizi buradan açıkça söylüyo-
rum"dedi.
Karabük'ün RP'li Belediye
Başkanı Enver Tümen ve Işçi
Emeklileri Cemiyeti Başkanı
Refik Bozkurt da birer konuşma
yaparak, Karabük Demır Çelik
Karabük'ü 4 saat 'ölü kent' görünümüne büriiyen binkrce kişi,
hükümete gözdağı vererek, bölge miUetvekillerinin istifası için slo-
ganlaratü.(Fotoğraflar: HATICE TUNCER)
Fabrikası'nı kapattırmayacakla-
n mesajını verdiler.
Sendika yöneticilerinin ve
temsilcilerin konuşmalan sık sık
alanda toplanan halk tarafından,
"Karabük "ü kapatan eüer kınl-
sm", •'Karabük bizimdir, bizim
olacak", "Hükümet istifa",
"Bekle Ankara, Karabük geli-
yor" sloganlanyla kesildi.
Sık sık bölge miUetvekilleri-
nin istifasını Isteyen sloganlar
atan halk arasından bir grup, "Ya
Allah, Bismillah,Aliah-ü Ekber"
diye tekbir getirirken. alanda tek
tük bozkurt işaretleri de görül-
dü.
Eylem olaysız geçti
Karabük Demir Çelik işçisi
çalışmaya devam ederken, eyle-
me, aynı saatlerde çalışmayan
bir grup Kardemir işçisi de ka-
tıldı. îş bırakan memurlar ve di-
ğer işyerlerindeki çalışanlar ise
öğle saatlerinde belediye binası-
nın önünde toplandılar.
Karabüklü kadınlar ve çocuk-
lar ise kent sokaklannda dolaşa-
rak yeniden belediye binasının
önünde toplandılar. Olaysız ge-
çen ve müdahale edilmeyen ey-
lem saat I4.00'te bitirilirken Ka-
rabük yeniden hareketlenerek
normal yaşama geçti.
Eylem sırasında, belediye ho-
parlöründen yalnızca RP iideri
Necmettin Erbakan'ın eylemi
desteklediğini içeren telgrafının
okunması kent meclisi üyelerin-
ce eleştirildi.
Bu arada, Türk-lş Başkanı
Bayratn Meral'in yanı sıra Bir-
leşik Metal tşçilen Sendikası
Genel Başkan Vekili Murat
Tokmak ile Toplusözleşme Da-
ire Başkanı Servet Baykan da
yaptıklan açıklamalarda, Kara-
bük'teki eylemi destekledikleri-
ni bildirdıler. Tokmak ve Bay-
kan. "Şimdi herkese düşen gö-
rev, sizin Karabük için yaküğmız
ateşi, elden geldigince ülkenin
başka yörelerine de taşımakür"
dedi.
Bayram Meral Kardemir iş-
çisınin ve Karabüklünün, ek-
mek kapılannın kapatılmasına
karşı en meşru ve demokratik
haklannı kullandıklannı söyle-
di.
KARABÜK tŞÇİ DİRENİŞİNDEN NOTLAR
ŞuDünyaBankasıneişyapar:IŞIKKANSU
KARABÜK - Karabük çanağa benzer,
kıvnlıp döndünüz mü bacalar selamlar
sizi. 'Kok'u sogtrtmuşlar. Sanırsınız, ~~"
akbulutlar yükseliyor göğe. Cevheri
yutup, demire su veren fabrika.
yalnızlığa terk edilmiş de, küs gibi.
Kömür kamyonlan, eski kamyonetler,
insanlar kapatmış fabrikadan kente
giden yolu. tlçenin çehresi her
günkünden değişik. Hem büyük bir
bayram var, hem de sanki cenaze
kalkıyor. Bayraklarla süslenmiş
dükkanlar. Camlannda siyah kurdeleler.
bezler. Kepenkler sıkı sıkıya kapalı.
Lokantalardan kuru fasulye buğusu
yükselmiyor, terzilerin diİciş makinelen
tıkırdamıyor, bakkallar çocuklara
halkalı şeker satmıyor. Camekanlannda,
"Ülkemin ve Karabük'ün geleceği için
dükkanımı kapatıyorum'* yazılı. Kadın,
erkek, yaşlı, genç. herkesin yakasında
kokart: TabrikamızJa vaşamak
istiyoruz." Karabük halkı çalışmak
istiyor, demire can katan emeğiyle
ekmeği bir tutuyor. Işçiler, duvarlara
•Karabük halkı çâîışmak istîyor, demire can katan emeğiyle
ekmeği bir tutuyor. Işçiler, duvarlara duyuru asmışlan Potalarda
eriyen biziz, siz demir sanırsınız.
duyuru asmışlar: "Potalarda eriyen
biziz, siz demir sanırsınız."
Atatürk tlköğretim Okulu'nda bebeler
tenefîîjste. Bahçe çitinden sarkmış, el
çırpıyorlar. Zil çaldı. Küçümenler.
doğruca kapıya yöneldi. Biraz
palazlanmışlan. birbirini dürtüyor:
"Girmeyin len derse. Fabrikavı
kapatmasınlar."
Kaşı çatık ögretmen çıkıyor bahçeye.
Ne yapsınlar? Boynu bükük, koşar adım
derse. Fabrikadan merkeze doğru ışçiler
yürüyor. Önde cılız sesleriyle minikler:
"Hükümet istifa." Başta gidenin saçını
okşuyoruz, "Neden okulda değibin"
diye soruyoruz. Kahverengi gözlerini
deviriyor: "Kaçtım ağabey"
Ardmda babalan, ağabeyleri. Sıra yok,
dağınık. Bağınrken bıyıklan titriyor:
"Karabük'ü kapatan eller kınlsın."
Kadınlar da az değil. Simsiyah kafalı
erkek kalabahğının ardından alacalı
bulacalı yürüyorlar. Biraz da çığlık
çığlığa: "Karabük halkı omuz omuza."
Ozçelik-lş Sendikası'nın işyeri
temsilcisi Hüsevin tnee babayiğıt ha.
"Nasü? tyi değiİ mi Karabük?" diyor,
inceden gülüyor. "Dünya Bankası ne iş
yapar sence? Kapaülsın dhormuş
Karabük" diyecek oluyoruz. fnce, elini
savuruyor havaya: "Düm'a Bankası'nı
fiian tanımam ben. Türkiye
Cumhuriyeti ba\rağı altında \aşıvorum.
Bunu bilirim." Kalabalık. belediye
önünde toplanmış. Esnaf, kapalı
dükkanlann önüne sandalye atmış,
göğsünü kasım güneşine vermiş,
çekirdek çitliyor. gazete okuyor. Işçiler
gecerken alkışlıyorlar. Karabükspor'un
amigosu Tuncay Güzelaydm'ın sesi
kısılmış. Kalabalığa bir el hareketi
yapıyor, herkes çöküyor. Bir el hareketi
daha, herkes kalkıp bir ağızdan
bağınyor. "Haydi haydi meleğim,
Karabük'e gel de göreyim." Tıklım tıkış
alanda Fuat \avuz. i)e tanıştyoruz.
Sendikacılık yapmış, l980öncesi
CHP'deymiş: "Evimizi, ilçe binamıa
kurşunladılar. 12 Eylül'de içeride yattık.
Bunlar için miydi, tiim bunlar? Sosyai
demokratlar için utanç verici."
Karabüklüler, bu kez yenı slogan
buldular: "Ankara, Ankara duy
sesimizi, iste bu Karabük'ün ayak
sesleri" Tepkiler, DYP'li Zonguldak
Milletvekili Şinasi Alöner'e yöneliyor
"Altıner istifa-."
Aradan biri, "Ecevit istifa" demeye
yelteniyor, ensesınde birtokat patlıyor.
Arkadaşı kızmış olacak:
"Nesi varmış Ece\it'in len? Niye istifa
etsin?" Eller havada, gençler biraz da
dersleri kaynatmanın sevinciyle halay
çekiyorlar. Az ilendekı raylar tıkırdıyor.
Zonguldak ekspresinin düdüğü.
kalabahğın arasından gecerken, daha
bir acıyla ötüyor. Eloğîu. "kapatıfsui"
demiş, siyasi ler, kimi yazarlar
özelleştirme nöbetine tutulmuş.
Ya Karabük? 200 bin nüfuslu bir kent
nasıl dururmuş, gel de gör.
'Cumhuriyeti
yeniden
kurmak
gerekiyor'
• Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı ve
CYDD Genel Başkanı Prof. Dr.
Türkan Saylan'm katıldığı
'Türkiye nereye çekilmek
iiteniyor?' konulu panelde
Atatürk'ün düşüncelerinin daha iyi
kavranması gerektifi vurgulandı.
Panelde konuşan Ahmet Taner Kışlalı ile Türkan Saylan
Atatürk felsefesini anlatt. (Fotoğraf: HÜLYA TOPÇU)
İsanbul Haber Servisi-
Htatürk Haftası" etkinlikleri
lapsamında düzenlenen
"Türidye nereye çekflmek
iden^yor?" konulu panelde
Tirkiye Cumhuriyeti tarihinin
in bilinmesi ve Atatürk'ün
ûüşüncelerinin iyi kavranması
gercktiği vurgulandı. Çağdaş
Yışamı Destekleme Dernegi
(CYDD) tarafından düzenlenen
Türidye nereye çekümek
i*niyor?" konulu panel, dün
Calatasaray Lisesi Tevfik Fikret
Sılonu'nda yapıldı. Panele
knuşmacı olarak, ÇYDD
Genel Başkanı Prof. Dr.
Türkan Saylan ile gazetemiz
yazarlanndan Prof. Dr. Ahmet
Taner Kısjahkatıldı. Gazetemiz
yazarlanndan Prof. Dr. Ahmet
Taner Kışlalı, konuşmasına,
"Sizin gibi laik okullann sayısı
üç kat artarken imam-
hatipierin sayısınuı on dört kat
artt^ı bir ülke midir Atatürk
Cumhuriyeti" sorusunu
yönelterek başladı. Atatürk
Cumhuriyeti'nin öldüğünü
söyleyen Kışlalı, "Cumhuriveti
korumak değil, yeniden kurmak
gereldyor"dedi. Atatürk'ün
dünyada faşizmin tırmandıgı bir
dönemde bile halkına
demokrasiyi getirmek için
çalıştığma dikkat çeken Kışlalı,
halkevlerini ve kooperatifleri
Atatürk'ün kurduğunu
vurguladı.
Cumhuriyet tarihinin çok iyi
bilinmesi gerektiğini söyleyen
Prof. Dr. Türkan Saylan ise
"Kimin ednin Idmin cebinde
oMuğuoun bifinmedigi
dönemleri bugün de yasıyoruz.
Türkiye üzerinde o>nanan~
oyunlar eski o^ıınlaruı bir
tekrandır" dedi.
Işçi davayı kazandı;
işini kaybedecek
•Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, işçilerin
kazandığı alacak davalannı değerlendirdi: 'Mali
yükün bedeli, işçi çıkanmı.'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Devlet Bakanı Bekir
Sami Daçe, hükümetin
toplusözleşme farklannı
ödemedigi işçilerin ücret
alacaklannın, faiz ekJenerek
ödenmesi yönündeki yargı
kararlanna uyulacağını, ancak
"altmdan kalkılamavacak mali
yükiere karşı >apılacak şeyin
işçi çıkanmı olduğunu"
söyledi.
Sendikal çıkar ve geçici
kazanımlar için "ekmekle
oynamanuı sorumlusunun
hükümet obnayacağuıı"
savunan Daçe, ülke koşullan
karşısında "sorumlu tutum
takuıdığını" vurguladığı Türk-
lş'i takdir ettiklerini
belirtirken, işçi alacakJan için
dava açan sendikalann bu
sorumluluğun dışında kalmayı
yeğlediklerini söyledi.
Devlet Bakanı Bekir Sami
Daçe, kamu işçilerinin
toplusözleşme alacaklannın,
faiziyle birlikte ödenmesi
yönündeki yargı kararlan
konusunda Cumhuriyet' in
sorulanna. şu yanıtlan verdi:
- Yargı kararlannın,
toplusözleşmelerde öngörülen
artışların ödenmesi konusunda,
Türk-İş ile hükümet arasındaki
anlaşmaya koşut ounamasuu
nasıl karşüıyorsunuz?
- Öncelikle şunu vurgulamak
istiyorum; Türk-lş'in bu
konuda takmdığı sorumlu
tutumu şükranla karşılıyor,
takdir ediyoruz. Olke
koşullannı dikkate alarak,
fedakârhk ihtiyacı, çarelere
katkı ihtiyacı Türk-fş'e hakim
olmuştur. Ancak bazı
sendikalar, bu tutumu
benimsemeyerek, münferit
biçimde dava açma yoluna
gitmişlerdir. Kararlar, henüz
mahalli mahkemelerin vermiş
olduğu kararlardır. Temyiz
aşaması vardır ve temyiz yolu,
haliyle kullanılacaktır.
- DavaJar yayıldıkça, Türk-lş
yönetiminin de, bu konuda zor
durumda kaldıgı bilinivor...
- Eğer bunlar yaygınlaşırsa ve
kurumlar altından kalkılamaz
mali yüklere muhatap
olurlarsa, yapılacak şey, işçi
çıkarmadır. Kurumlar, işçi
çıkarma yoluna gideceklerdir.
Ekmek kapısının kapanrnası
noktasına kadar gidecek bir
tabloyu, işçi kendisi yaratırsa,
sendikalar kendileri yaratırsa,
onlar işçiye nasıl hesap
vereceklerdir. Işin tek boyutlu
olarak, sadece sendikal çıkar
açısmdan düşünülmesi, sadece
geçici bir kazanım için
insanlann ekmeğiyle
oynanması gibi bir sonuç
ortaya çıkacaksa. bunun
herhalde bir sorumlusu
olacaktır, bu da hükümet
olmayacaktır.
- Seçenekler varsavıktığı kadar
çok değil mi?
- Değil tabii.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Atatürk ve EkonomL.
Olay Kurtuluş Savaşı sırasında geçer.
Mustafa Kemal, yardım sağlamak amacıyla Mosko-
va'ya bir heyet yollamıştır. Ruslardan silah ve altın istenir...
Rus yetkililer hayret içinde sorartar:
- Silahı anladık da, altını ne yapacaksınız?
- Memurlarımızın ayltklannı ödeyeceğiz.
Rusların şaşkınlığı daha da artar:
- Ücretleri ödemek için altın istenir mi? Gerekliyse pa-
ra basın... Eğerbasımevinizyoksa, biz burada basıp size
yollayalım...
Heyetin başı olan Rıza Nur'un yanıtı kısa ve nettir:
- Biz kabinede karar aldık. Hiçbir zaman para basma-
yacağız!..
Ve TBMM'nin kurulduğu 1920'den, Atatürk'ün öldüğü
1938'e kadar geçen 18 yıl boyunca Türkiye'de fiyatlar yük-
selmiyor. Hatta birazcık geriliyor... Türk Lirası'nın değeri,
neredeyse dolarla başabaş.
Üstelik bu, Türkiye'nin neredeyse hiç dış borç almayıp,
tersine dış borç ödediği bir dönemdir... Dünyada -Japon-
ya ve Rusya ile birlikte- en yüksek kalkınma hızının ger-
çekleştirildiği bir dönemdir.
• • •
Sayın Kemal Kurdaş, Kemalizmin devietçiliğini şöyleta-
nımlıyor:
"Kalkınmada devlet önceliğini öngören birpiyasa eko-
nomisi."
Atatürk, Cumhuriyet'in jik yıllanndaki kısa bir deneme-
den sonra, "liberal ekonomi" modeli ile Türkiye'nin geri kal-
mışlıktan kurtulamayacağını anlıyor. Türkiye'nin Batı gibi
ne sömürgesi var, ne sermaye birikimi, ne girişimcisi, ne
de yetişmiş insan gücü...
Atatürk, tüm ekonomik gücün devletin elinde biriktiği
"kolektivist ekonomi"n'\n sakıncalann; da görüyor.
1925'lerden sonra yeni bir model arayışına giriyor. Doğu
ve Batı'da uygulanan iki model arasında, "son derece Ğz-
gün" bir ekonomik model yaratıyor.
Bu modelde, "ekonomik faaJiyet ve kalkınmada kişile-
rin özel girişimleri ve çalışmalan esas "tır. Ama geri kalmış
bir ülkede, devletin öncülüğü ve koşullan hazırfayıcı çaba-
ları olmadan hızlı bir kalkınmanın olamayacağı gerçeği ka-
bul edilmektedir...
Kemalist devletçilikte, devletin ekonomide dört işlevi
var:
1) özel girişimin yetersiz kaldığı alanlarda, "piyasa eko-
nomisikurallan içinde" yatınm yapmak;
2) Kurduğu işletmelerden "ticari şirketlergibi" kar sağ-
lamaya çalışmak;
3) Kara geçen ticari veya sanayi kuruluşlarının paylannı
-kısmen veya tamamen- Türk kişi veya kuruluşlarına dev-
retmek;
4) Devirle sağlanacak kaynaklarfa, yetersizliklerin bu-
lunduğu" yeni alanlarda yatırımlar yapmak.
• • •
1925'lerden sonraki ilk Sanayi Bankası girişiminde Mus-
tafa Kemal, uygulamayı eleştirmekte gecikmiyor:
- Bu sistemin de birtakım sakıncalan var. Bunlarbir tüc-
car gibi çalışmtyoriar. Bunlan bir tüccar gibi çalıştırmaz-
sak, çok kısa zamanda bozulurtar!..
Atatürk'ün "piyasa kurallan "na göre işleyen ve zamanı
geldiğinde de payları halka devredılecek olan KlT'leri dü-
şündüğü çok açık.
KlT'lerin -Türkiye'nin son kırk yılına damgasını vuran-
sağcı iktidarlareliyle "arpa//^c"yapıldığı, amaçlarından sap-
tırıldığı ve sonunda, rahmetli Özal elıyle zarar eder duru-
ma getirildiği de çok açık.
Siyasette, eğitimde, toplumsal banşta, ulusal bütünlük-
te olduğu gibi ekonomide de bir batakla burun buruna ol-
mamızın nedeni, Kemalizme karşı olan siyasal iktidarlar-
dır!
Sayın Şevket Çizmeli, yolladığı mektupta şöyle diyor:
"Babasının ekonomik başanlannın üstüne siyasal ihti-
raslannı oturtmak isterken 'Atatürk düşünce adamı değil-
dir' diyebilen zengin çocuğu, acaba Atatürk'ün ekonomik
başanlannın ne kadannı biliyor?"
Atatürk'ün yaşamındaki, "düşünce" ile "eylem" arasın-
daki bağıantıyı kurabilme yeteneğinden yoksun olanlann
Türkiye'yi yönetmeye soyunmaları ne sonuç verir?
Açık.
Menderes'lerden Demireriere, Özal'lara kadar... Şim-
diye kadar ne sonuç vermişse onu!..
(Yann 10 Kasım... Atatürk bu dünyadan aynldı; ama dü-
şüncelen ve yaptıklan apaçık ortada...)
Mimar ve mühendisler
TBMM'ye yürüdü
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk Mühendis ve Mi-
mar Odalan Birliği'ne (TM-
MOB) bağlı odalann Ankara
Şubesi üyeleri. dün TBMM'ye
yaptıkları uyan yürüyüşünde
Başkan Hüsamettin Cindonık
ile göriiştüler.
Mimar ve mühendıslerin öz-
lük haklannın iyileştirilmesi is-
teminde bulunan eylemciler.
Cindoruk'a bir öneriler listesi
sundular.
Kamuda çalışan mimar ve
mühendislerin grevli, toplusöz-
leşmeli sendikal haklannı iste-
diklerinin dile getirildiği öneri
listesinde, üyelerin "mimarük-
mühendislik tazmüıatı" istcm-
lerine de dikkat çekildi. Meslek
tazminatının, genel idari hiz-
metler sınıfında yönetici konu-
munda görev yapan mühendis
ve mimarlan da kapsamasını ve
tazminatın Emekli Sandığı ile
ilişkilendirilmesini talep eden
oda üyeleri. "özel hizmettazmf-
natlannın" tavanının da yüzde
100 yükseltilmesini bekledikle-
rini ifade ettiler.
Toktamış Ateş
İmza giinii...
13.Tüyap Kitap Fuarı, alt kat Çınar Yayınları standı.
9 Kasım 1994 Çarşamba, saat: 14.00 -18.00