Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3AYFA CUMHURİYET 9 KASIM 1994 ÇARŞAMBA
10 DIZIYAZI
Laiklik, çağdaşlaşmamn harcı-4-
Gencılığe hayat hakkı tanıma-
nak, laıklığın geçmışle hesap-
kşma cephesıdır fdeolojık-kul-
ûrel dönuşum ıse geleceğı ınşa
«ier, yeıu ve çağdaş toplumu ya-
Htır Ortaçağ guçlen ve emper-
lalızmın ıdeologlan, Kemalız-
nın devnmcı terorune v urgu ya-
farlar Oysa Kemalıst Devnm'ın
asıl önemlı yanı, toplumun ıde-
dojısını donuşturmede goster-
dğı enerjı ve başandır Dığerde-
r»okratık devnmlerle karşılaştı-
rldığında, Kemalıst Devnm.
şıddetı mumkun olan sınırlı ol-
çüler ıçınde tutmuştur Cumhu-
ryet, çağdaş kulturünu genış kıt-
leye aşılayarak, kendısme top-
lım katında bır meşruluk zemı-
n yaratmaya ağırlık vermıştır
Her devnm gıbı, Kemalıst
Devnm de, oncelıkle toplumu
değıştırmede anahtar rolü olan
syasal ıktıdar mevzunı ele ge-
çtrmıştır Kuşkusuz bu devnm-
a eylem, buyuk bır toplumsal
gucu orgutleme sorunudur Kur-
tuluş Savaşı'nda genç burjuvazı-
nın orgutledığı yerel meclısler,
Kemalıst yonetımın toplum ıçın-
dekı ya>gın ıktıdar dayanaklan-
dır Bu toplumsal orgutlenme,
Kemalıst Devnm'e burjuva de-
mokratık karakter veren. tanhsel
özellıklerden bındır Toplumda
örgutlenmekle bırlıkte. devnm,
sıyasal ıktıdan ele geçırdığı za-
man, başlangıçta yukandan aşa-
ğıdır Ataturk'un de kendı pratı-
ğı ıçınde bu zorunluluğu berrak
olarak saptadığı gorulur (20)
Kemafcmin ideoloük
başamı
Ancak bu yukandan aşağı uy-
gulama, son tahlılde toplumsal
tabanı donüşturmek ıçındır Ke-
malıst laıklık, bırçoklannın yap-
tığı gıbı, gencılığe karşı terör
olayı gıbı gostenlemez Asıl
gozlerden kaçınlan, laıklığın
ıdeolojık-kulturel cephesıdır
Kemalıst De\nm, oyle soylendı-
ğı gıbı tepede kalmamış, tanhsel
koşullan zorlayarak, genış kıt-
lelenn kafasını değıştırme>e yo-
nelen bır ıdeolojık seferberlık
yurutmuştur O zamanın eğıtım
ve ıletışım olanaklannın sınırlı-
lığı dıkkate alınırsa, bu seferber-
lığın eşı az gorulen >aygınlıkta
olduğu saptanır Burada devnm-
cı ıradenın kararlılığı >anında,
laıklığın kokenındekı "halkçılı-
ğın" belırleyıcı olduğu gorulur
Elbette bu "halkçılık", burjuva
demokratık anlamdadır Zaten
"halkçılığın" yeryuzunde baş-
ka bır tanhsel ıçenğı de yoktur
Kemalıst Devnm, feodal par-
çalanmalardan kurtulmuş. çag-
daş ve demokratık bır sanayı
toplumunun ınsan malzemesını
yaratmak amacıyla. halkı ıde-
olojık ve kulrurel yonden yenı-
den bıçımlendırmeye yonelmış-
tır Devnmcı burjuazı, bu prog-
ramını uygulamak ıçın. emekçı
kıtlelen de donuşturmek zorun-
dadır Ortaçağ ınsanıyla. kapıta-
hst-burjuva toplum kurulamaz
J3u nedenle Atatürk, "mılletın
beynını paslandıran ve uyuştu-
ran" ortaçağ kulturune karşı sa-
vaş açar "Her durumda, zıhın-
c
DOĞU PERİNCBK
' V aıklık, Kemalıst
devnmde amaç değıl,
araçtır. Kemalıst
devnmın programı,
çağdaşlaşma,
mılletleşme ve
demokratlaşma
hedeflenyle
özetlenebılır Laıklık
hareketı, bu sürecın
ıdeolojık düzlemdekı
motorudur. 1928
yılında, "devlet dını"
anayasadan çıkanlırken
TBMM Anayasa
Komısyonu, amacın
"demokratık
cumhunyet" olduğunu
behrtır.
'umhuriyet yönetimi, elindeki bütün
olanaklarla, özellikle genç kuşaklara
yönelik bir ideolojik yenileşme hareketine
girişir. Dinsel ideolojinin toplumdaki
hegemonyasını kırmak; ortaçağ
düşüncesinden kurtulmuş, "hayatta gerçek
yol gösterici" olarak bilimi kabul eden
"fikri ve irfanı hür" kuşaklar yetiştirmektir
devrimin sorunu.
Laıklık, ümmet
toplumundan mıllete
geçışın ıdeolojık harcını
yaratacaktır. Dın
ummetçıdır ve bır
ortaçağ ıdeolojısı olarak,
doğası gereğı mıllet
öncesı bağlan korur
Laıklık ıse ınsanlann
bılıncınde mılletı
yaratacaktır. Laıklık,
Medenı Kanun
gerekçesınde belırtıldığı
gıbı farklı dın ve
mezheplerden
yurttaşlann "mıllı
bırlığı" ıçın de
gereklıdır
lerdekı boş ınançlar butunuyle
atılacaktır Onlarçıkanlmadıkça
gerçeğın ışıklannı aşılama ola-
nağı yoktur" (21) Bu bır "ımha
savaşı"dır Ancak savaş. "fıkre
karşı fıkırle" yurutulecektır
"Fıkır cereyanlan cebır ve şıd-
det ve kuvvetle reddedılemez "
(22)
Cumhunyet yönetimi, elınde-
kı butün olanaklarla, özellikle
genç kuşaklara yönelik, bır ıde-
olpuk yemlp^mç Jaaıeketıne gı-
l
y g
nşır Dinsel ıdeolojının toplum-
daki hegemonyasını kırmak, or-
taçağ duşuncesınden kurtulmuş,
"hayatta gerçek yol gostencı"
olarak bılımı kabul eden "fıkn
ve irfanı hur" kuşaklar yetiştir-
mektir devnmın sorunu Devn-
mın onderlen, bırer tanh araş-
tınnacısı, felsefecı, sosyolog
olurlar Derskıtaplannı, Ataturk
kendı elıyle yazar Devnmın Re-
cep Peker, Mahmut Esat Boz-
kurt, Şukrü Kaya gıbı seçkınle-
n bakanlık gorevlenyle oğret-
menlık ve yazarlığı bırleştınrler
Özellikle Devnm Derslen, bız-
zat devnmın onde gelenlennce
okutulur O donemın ders kıtap-
lanna, eğıtım araçlanna bakıldı-
gında, buyuk bır ozen gorulur
Yoksul ulkenın en genış kaynak-
lan, eğıtıme-oğretıme aynlmış-
tır Kemalızmın ıdeolojık-kultû-
rel devnrruriın ıçenğı, burjuvazı-
nın aydınlanmacılığı ve akılcılı-
ğıdır, sıyasal yonuyle de burju-
va demokrasısının değerlendır
Kemalızm, bu ıçenğı, "bılımın
yol gostencılığı", "akılcılık" ve
"çağdaşlaşma" kavramlanyla
ıfade eder Kemalıst eğıtım, dın-
cı bağnazlığın unlu temsılcısı
tmam Gazalf nın katı ıman te-
onsını eleştınnek ıçın bılınçlı bır
mucadele yurutur Gerçeğın ın-
sana vahıyle bıldınldığı ımanı
yanlıştır, gerçeğe bîîîmserarâş^
tırmayla ulaşma felsefesı doğru-
dur Gaah'nın "kah7gozü
ll
^af-
satadır, ınsan aklı ve mantığı bı-
ncık yol gostencıdır Insan, ev-
renı açıklamaktan acız değıldır,
akıl gıbı buyuk bır yeteneğe sa-
hıptır
Laıklık, Kemalıst devnmde
amaç değıl, araçtir Kemalıst
devnmın programı, çağdaşlaş-
ma. mılletleşme v e demokratlaş-
ma hedeflenyle özetlenebılır
Laıklık hareketı. bu surecın ıde-
olojık düzlemdekı motorudur
1928 yılında, "devlet dını" ana-
yasadan çıkanlırken TBMM
Anayasa Komısyonu, amacın
""«temokTatrk curnhuTTyet"oldu-
ğunu behrtır (23) Ataturk ıse
+937 yılında kendı ehyle yazdı-
ğı CHP program taslağında, la-
îklığı "ulusun çağdaş sosyallık
yolunda ılerleyebılmesı ıçın baş-
lıca etken" sayar (24)
Çağdaşlaşma, ozet olarak ka-
pıtalıst sanayı toplumunu kur-
maktır Boyle bır toplumun bur-
juvası da ışçısı de ancak ortaça-
ğm ayak bağlanndan kurtulduk-
lan ölçude, burjuva ve ışçı ola-
bılırler Ağa ve şeyh sanayıcı
olamaz, maraba ve yanaşma ıse
ışçı "Bırtakım şeyhlenn, dede-
lenn, seyıtlenn, çelebılenn, ba-
balann. emırlenn arkasından su-
ruklenen, alınyazılannı ve can-
lannı, falcılann, buyuculenn,
ufûrukçulenn, muskacilann el-
lenne bırakan ınsanlardan mey-
danagelmışbırtoplulukla" (73)
ne sanayı kurulabılır ne de çağ-
daş uygarlık'Mılletleşme surecı
ıse ıkı cephede yaşanır Bın em-
peryalızmden bağımsız olmak-
tır, burjuvazının kendı pazannı
denetlemesıdır tkıncısı ıse fe-
odal bağımlılıklara son venle-
rek ıç pazann butunleştınlmesı-
dır Ataturk, tzmır tktısat Kong-
resı'nde Türklenn o zamana ka-
dar "gerçek, bılımsel, olumlu
anlamıyla mıllı bır devır yasa-
madıklannı" ve "mıllı bır tan-
he malık olmadıklanm" behrtır
Bu doğru saptamayı, konuşma-
sının uç ayn yennde "kesınlık-
le" vurgusuyla dıle getınr
Umnet topkınuntlan mfllete
lşte laıklık. ummet toplumun-
dan mıllete geçışın ıdeolojık
harcını yaratacaktır Dın ummet-
çıdır ve bır ortaçağ ıdeolojısı
olarak, doğası gereğı mıllet on-
cesı bağlan korur Laıklık ıse ın-
sanlann bılıncınde mılletı yara-
tacaktır Laıklık, medenı kanun
gerekçesınde belırtıldığı gıbı
farklı dın ve mezheplerden yurt-
taşlann "mıllı bırlığı" ıçın de
gereklıdır
Demokratlaşma ıse Kemalız-
mın teonsınde "mıllı hakımıye-
tın" gerçekleşmesıdır Dın,
"krallann ve padışahlann ıstıb-
dadına" dayanak olmuştur (25)
Laıklık ıse daha once uzun uzun
ışlendığı gıbı "mıllı hakımıye-
tın" ve "ozgurluğun" gereğıdır
Laıklığın, Ataturkçuluğun kı-
reçlenmesıyle bırlıkte dın ve
devlet ışlennın bırbınnden ay-
nlması dıy.e tanımlanması boşu-
na değıldır Mesele, laıklığıdev-
nmcı hedeflerden koparmak ve
hatta emperyahst karşı devnm
surecıne uyumlu hale getırmek-
tır
Notlar:
(20) Bkz Ataturk'un Soylev
ve Demeçlen, H, s II
(21) Ataturk, tkdam,
1 9 1925'tenaktaranTuranDur-
sun, Dın Bu, IV, s 236
(22) Mustafa Kemal Paşa,
TBMM Gızh Celse Zabıtlan, I,
s 333 vd (22 1 1921)
(23) Mahmut Goloğlu, Dev-
nmler v e Tepkılen (1924-1930),
Ank 1972, S 236
(24) "Kemalızm Prensıplen",
2000'e Doğru, 8-14 Kasım
1987
(25) Medenı Bılgıler, S 30
Elyazısı ıçın bkz S 402
Yarın: Cumhuriyetin
laiklik bilançosu
Yap-tşlet-Devret Yasası Üzerine I Avukat Eyüp ERASLAN
Osmanh^ııın kapitiilasyonu yeııi adla sahnede
T
urkıye de 198O'lı yıllann orta-
lannda yenı bır "model"mış
gıbı sunulan, 08 06 1994 tan-
hınde kabul edılen 3996 sayı-
lı yasa ıle hukukı altyapısının oluşturul-
duğu duşunulen "yap-işlet-devret mo-
deB",Turkıye ıçın kendısı değıl adı ye-
nılenmış bır modeldır
Aslında ıktısatçılann uzennde daha
çok durmalan gerektığını duşündugu-
muz, "model,''3996 sayılı yasadakı dü-
zenlemesı ıle Osmanlı fmparatorlu-
ğu'nun çökuş donemındekı "imtiyazia-
n" anımsatan bır somurgeleşme çağn-
sı nıtelığındedır Çûnku
Osmanlı lmparatorluğu'nun 1875 yı-
lında dış borçlan odemeyeceğmı açık-
laması ıle "ikraredflen" ıflası sonrasın-
da 1881 yılında kurulan Duyunu Umu-
mıye ldaresı ıle saklanır halı kalmayan
malı tutsaklığının ve sömurgeleşmesı-
nın temelınde kapıtulasyonlarla başla-
yan, tıcan anlaşmalarla devam eden ve
ımtıyazlarla perçınlenen surecın bulun-
duğu bılınmektedır 16 yy'da bır "Iu-
tuf" olaratvenlen kapıtulasyonlar, 18
yy'da ımparatorluğun bır açık pazar ha-
lıne donuşmesının onunu açrruş, "Meh-
met Ali Paşa fbbisi"ne bağlanan Tanzı-
mat'la gelen tıcan anlaşmalar ulke sa-
nayıını çokertmış, devletten beklenen
hızmetlenn "imtiyazlı" anlaşmalarla
•3996 sayılı yasa ıle hukukı altyapısının oluşturulduğu düşünülen "yap-ışlet-devret modeh",
Türkıye ıçın kendısı değıl adı yenılenmış bır modeldır. Iktısatçılann üzennde daha çok
durmalan gerektığını düşundüğümüz "model", 3996 sayılı yasadakı düzenlemesı ıle Osmanlı
lmparatorluğu'nun çöküş donemındekı "ımtıyazlan" anımsatan bır somurgeleşme çağnsı
nıtelığındedır.
Batılı şırketlere venlmesı sonucu so-
murgeleşme olgusu tamamlanmıştır
Kapıtulasyonlar ve tıcan anlaşmala-
n bu makalenın dışında tutarak, ımtı-
yazlı >atınmlann ışığında "yap-işlet-
devret modeti"mn ne olduğunu anlat-
maya çalışacağız
tmtiyaz anlaşmalan
1854 yılında Kınm Savaşı'nı fınan-
se edebılmek amacıyla ılk kez dış bor-
ca başvuran ve bır kez dış borçlanma-
ya alıştıktan sonra "saray yapmalûksü-
nü" dahı dış borçla yenne getırebılen
ımparatorluktakı ımtıyazlı sözleşmele-
nn tıpık bır orneğını. Haydar Paşa-lz-
mıt Demıryolu'nun Ankara'ya kadar
uzatılmasını ıçeren ve Deutsche Bank
ıle yapılan 27 Eylul 1888 tanhlı anlaş-
ma oluştunnaktadır Bu anlaşmaya go-
re
"Osmanh hukumeti, imtiyaz sahiple-
rine, vapılan \e ışletılen her kilometre
deminolu için yıllık 15.000 frank gay-
ri-safı kâr garanti" etmıştır Ama, dev-
letın garantı ettığını soylemesı de yet-
memış, garantının guvencesı olarak de-
mıryolu hattının geçtığı lzmıt, Ertuğnıl,
Kutahya ve Ankara sancaklannın
'aşar'ı (bır tur vergı) göstenlmıştır(l)
Selanık-tstanbul, Selanık-Manastır,
Izmır-Kasaba, Şam-Hama, Eskışehır-
Konya gıbı akla gelebılecek demıryo-
lu hatlan ve lımanlarbenzer anlaşma ıl-
kelenyle yapılmıştır Kolaylıkla anlaşı-
labıleceğı gıbı bu anlaşmalann ıkı te-
mel ılkesı var
I. Yaönmı gerçekleştirene aynı za-
manda işletme hakkı imtiyazı vermesi;
II Devletçe garantı edılen gelınn
devletın sağlıkli akışkan gelırlen ıle gu-
vencelendınlmesı
Imparatorluğun dış borçlan odeye-
meyeceğıne ılışkın 1875 yıli açıklama-
sı, guvencesı venlen gelır kalemlennı
yatmmcı ışletmecılere aktarmakta guç-
luk çeken devlete duyulan guvenı daha
da sarsmıştır Buna bağlı olarak, 1881
vılında dışborçlar açısından çıkanlan
"Muharrem Kararaamesi" ıle yaban-
cı alacaklı temsılcılennden oluşturulan
Duyunu Umumıye Idaresı'ne, asıl ışle-
vıne ek olarak devletın garantısını ver-
dığı alacak ıçın gosterdığı guvenceye
konu -orneğın Ankara Sancağı'nın
'aşar'ı- alacağı tahsıl etme gorevı de
venldı
Sonuçta, devlet, temel kamu hızmet-
lennın yenne getınlmesını ımtıyazlı
yatınmlarla yabancı kuruluşlara akta-
nrken, kendı gelır kaynaklannın tahsıl
ve dağıtımını da yabancı alacaklilann
denetımındekı bır kuruluşa bıraktı ve
1900'lenn başında yıllık gehrlennın
yuzde 24'u ûzenndekı denetımını kay-
bettı Genç Turkıye Cumhunyetı gıde-
rek buyuyen bu zıncınn halkalannı an-
cak Lozan'da kırabıldı ve 1930'lu yıl-
larda ımtıyazlı yatınmlan ulusallaştıra-
rak ekonomık bağımsızlığının onunu
açabıldı
Yasal düzenlemeler
tmparatorluğun son dönemı açısın-
dan oldukça onemlı bu yatınmlann, 10
Hazıran 1326 (1913) tanhlı "Menafıi
Umumiyeye Müteallik Imtiyazat Hak-
kında Kanun" dışında temel bır yasal
düzenlemesı gozukmemektedrr Bu ya-
sa ıle de "fantiyazat" sozleşmelen Ba-
kanlar Kurulu'nun yetkısıne bırakılır-
ken, bazi yatınmlar -örneğın yerel yö-
netımlere ılışkın bazı yatınmlar- kap-
sam dışında tutulmuştur
lkıncı bır yasal duzenleme
25 06 1932 tanhlı 2025 sayılı yasa ıle
Cumhunyet donemınde yapılmış, 2025
sayılı yasa, bu sozleşmeler ıle guvence-
sı venlen gelınn bütçeye ılışkın gelır
kaynaklanndan olması halınde sozleş-
menın TBMM tarafından onaylanması
esasını getırmıştır
Uzun yıllar ekonomık bağımsızlık
dusuncesırun etkısı ıle bu tûr yatınm-
lardan uzak kalan, aksıne bunlan ulu-
sallaştıran ulke, 198O'lı yıllarda benzer
bır arayısa gırmış. 199O'lı yıllarda dış
borç kıskacının daha da daralması ıle
08 06 1994 tanhh 3996 sayılı yasayı çı-
kararak yenı bır hukukı altyapı oluştur-
maya çalışmıştır
Not
(l)DonaldC Blaısdell-Osmanlı tm-
paratorluğu'nda Avrupa Malı Denetımı
- Duyunu Umumıye 1979 - sh 120 vd
SÜRECEK
10. İSTANBUL FOTOGRAF GÜNLERİ'NDE BUGUN
Koleksiyon: Mehmet YURTKURAN
"Fotoğraf Makineleri Koleksiyonu"
Basın Müzesi / Çemberlitaş
KÜÇÜKÇEKMECE1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN KARARIN
ÎLANEN TEBLİĞİDİR
DosyaNo 1992 1506 Savı 1992 1506
DavacıGuven Kornes tarafından davalı Avşe Kornesalejhıneaçılan
boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda
Davah Ayşe Kornes'e dava dılekçesı ılanen teblıg edılmıştır Bu
kerre hâkımlığımızce 4 3 1994 tanh 1992 1506 esas, 1994/285 karar
sayılı ılamı ıle Istanbulılı Fatıhılçesı NeslışanMah C 057 01, S 38
K 14'te nufusa kayıtlı bulunan taraflar Guven Kömes ve Ayşe Kör-
nes ın TMK'nın 134 mad gereğınce boşanmalanna karar venlmış-
tır Davalı Ayşe Kornes'e ılanen teblığ edılmış olmakla ışbu karar, bu
kerre davalı Ayşe Kömes'e ılanen tebîığıne karar venlmıştır İlan olu-
nur 1 06 1994
Basın 12387
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Otopsi Yapılmalı mıydı?..
"Atatürk'u olume goturen hastalığı, kolay lyı edılır tur-
den değıldı ama, cesedıne otopsi yapılmalıydı, bu yapıl-
madı Tıpta her olum olayının bılımsel açıklaması ancak
otopsıyle olur"
Bu sozlerı Sami Karaören'ın yakın arkadaşı rahmetlı
Dr Sım Akıncı'nın "Inançtan Bılıme" adlı kıtabından alı-
yorum Dr Sırn Akıncı, Ataturk'un doğumundan olumu-
ne değın geçırdığı hastalıklan araştırmış, bu arada otop-
si olayına da değınmıştı Bu konuda bılımsel sorumluluk
doktorlara ve hukumete duşuyor Ataturk'un olumunde
lıse oğrencısıydım Geçıcı olarak konulduğu Etnografya
Muzesı'nden Anıtkabır'e taşınmasında da genç bır gaze-
tecıydım
Ataturk'un cesedı, kokmaması ıçın "formol enyığı"de-
nılen bır sıvı ıle dondurulmuştu Bunu Gulhane Tıp Aka-
demısı'nden Prof Lütfi Aksu yapmıştı Bu aslında "mum-
yalama-tahnıt"t\r Başka kımseye yapılmamıştır
Şurasını da soyleyeyım Tıbbın bıldığı butun olanaklar
denenmış, bır sonuç alınamayınca "kocakarı" ılacına bı-
le başvurulmuştu
Ataturk'un çocukluğundan olumune değın geçırdığı
hastalıklan Dr. Sım Akıncı şoyle ozetlemektedır.
Çok kuçuk yaşta bır sıtma 1916'da bır bobrek yan-
gısı geçırmıştır Bır Avusturya ıçmecesı olan Kartsbad'da
tedavı gormuştur Kurtuluş Savaşı sırasında Samsun'da,
bobrek knzı tutmuş, Havza'da tedavı gormuştur
Sakarya Savaşı sırasında attan duşuyor, kaburga ke-
mıklen kınlıyor Doktorlar dınlenmesını, savaşa katılma-
masını soyluyoıiariarsa da, kemıklerının kırılmasını gızlı-
yor, savaşa katılıyor, Sakarya Savaşı'nı kazanıyor. Herşey
bıttıkten sonra Polatlı'da karargâhında dınlenıyor
1924 yılında koroner spazmı geçınyor Karşıtlan ınme
ındı dıye dedıkodular çıkanyorlarsa da aslı astarı olmadı-
ğı anlaşılıyor 1936 yılında akcığer yangısından on gun ya-
takta kalıyor
1937 yılı başında karacığer knzıne tutuluyor Ulkenın ve
dunyanın en seçkın doktorları bakıyorlar Sıroz bakım ıs-
tıyor Yemede ıçmede dıkkatlı olunacaktır Önerılenlen bır
sure tutuyorsa da, Çankaya sofralarından ve ıçkıden vaz-
geçemıyor
Ataturk'un 1924'ten olumune kadar ozel doktoru Ne-
şet Ömer Irdelp'tır
Ataturk'un hastalığı sırasında Istanbul'dan yaşlı bır ba-
yan Dolmabahçe Sarayı'na bır mektup yazıyor Hastayı
lyı edecek bır ılacı bulunduğunu soyluyor Ilacın kokenı
Mısır Çarşısı aktar ışıdır llaç hazırlanıyor ve kullanılıyor
ama, bu da bır umar olmuyor
Sonunda Ataturk sırozdan oldu
Ataturk'un geçıcı kabırde yatması, partıler arasında bır
tartışma konusu oldu Demokrat Partı ıktıdara gelınce, her
şeyden once Anıtkabır ışını ele aldı Maltepe'dekı Anıtka-
bır yapıldı Turk mımarlarına, gerçekten anıt sayılacak bır
mezar yaptırıldı Ataturk'un naaşı geçıcı kabırden alına-
rak Anıtkabır'e 15 yıl sonra kondu
Bır soylentı daha var Turk doktorlarının, bakımı bır su-
re sonra yetersız kalınca yabancı doktorlar arandı. Gerçı
Ataturk, "Benı Turk doktorlarına teslım edın" demıştı ama,
artıkbızım doktorlar da umudu esmıştı Parıs'ten Prof Dr
Fısserger, Vıyana'dan Prof Dr Epinger getırılıyor Bu
arada Ataturk bır de derı hastalığına yakalanmıyor mu?
Çabuk tyıleştırılıyor.
Olum bır sonuçtur, gozlerını yaşama kapıyor
Nıçın otopsi yapılmadığı eleştınlır O gunlerde Ataturk'un
naaşının bıçağa vurulmasına kımse cesaret edemıyor
Buyuk adamlann dırısı gıbı olusu de gorkemlı oluyor
Not: Bugun "Gerçek Sanat Yayınevı"nüe kıtaplanmı
ımzalıyorum
BULMACA
1 2 3SOLDAN SAĞA:
1/ Halk dıhnde çıtlembı-
ğe venlen ad 2/ Bır za-
man bınrru Bır kışımn
ya da toplumun yaşamın-
dakı yüce bır olayı an-
mak uzere yazılan lınk
şîîr tûrû Borsada belh
mıktardakı hısse senedını
bebrtmekte kullanılan tş-
lem bınrru 3/As>a'dabır
ulke Haber 4/ Kızıl ve
kaba tüylu koyun 5/Bü-
yuk kardeş, ağabey
Yankı 6/ Kent ya da ka-
sabada dış mahalle Yapmaaklı
davranış 7/ Yahudılıkte. Tann'-
nın herhangı bır konuda ne duşun-
duğunü anlamak ıçın kullanılan
kutsal buyu zarlan >a da çubukla-
n İskambılde bır renk 8/ Kore
Savaşı sırasında, VIII Amenkan
ordusunun >ok olmaktan Turk
bırlığının dırenışı sayesınde kur-
tulduğu savaş Yemek 9/ En
uzun koşu dalı
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Tanzımat'tan önce ışlen, sovlularla zengınlen eğlendınnek
olan esnaf sınıfı 2/ Yapraklann düz ve parlak bolumu Eskı-
çağda Anadolu'da kurulan tıcaret kolorulenne venlen ad 3/
Yumurta bıçımınde yapılan ve sekız delığı bulunan uflemeh bır
çalgı 4/ Iskeleye yanaşmış gemılere gınp çıkmak ıçın konulan
kopru Omurgayı oluşturan kemıklerden her bın 5/ Şohret
Kokmuş hayvan olüsu Eskı Mısır'da guneş tannsı 6/ Uya-
nık, gozu açık Kısık sesh kuçuk keman 7/ Bır denız teknesı-
nın devnlerek ters dönmesı 8/ Parlaklığı geçıa olarak artarak
patlayan yıldız Cezayır'de bır hman kentı 9/Uzaklık ışareü
Pokerde aynı renkten beş kâğıda venlen ad
İLAN
T.C.
AYDIN ASLİYE 2. HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosvaNo 1993 1013
Davacı Fatma Sucukcu tarafından davalı Hayatı Sucukcu aleyhı-
ne ıkame edılen boşanma davasının >apılan açık duruşması sonunda
Mahkememızce venlen 16 9 1994 tanh \e 1993 1013 esas - 1994/
556 karar savılı ılamına gore açılan davanın kabulu ıle Aydın Merkez
Çeştepe Koyu'nde nufusa kayıtlı Mustafa ve Şenfeden olma 15 5
1972 doğumlu davaa Fatma Sucukcu ıle Hılmı ve Saıme'den olma
8 4 1963 doğumlu davalı Hayatı Sucukcu arasında 27 8 1988 tarıhın-
de akdedılen evhlık bırhğının sona erdınlmesıne ve taraflann boşan-
malanna, küçuk çocuklar Duygu ve Alı Sucukcu'nun velayet hakla-
nnın davacı anneye venlmesıne. kuçuk çocuklar ıle davalı baba
arasında her yıkn 1-15 temmuz tanhlen ıle dını bayramlann 2 gunle-
n, küçûkienn davalı babaya ventaıek suretıyle aralannda şahsı mu-
nasebet tesısıne, aavacı nafaka ıle ılgıb talebınden vazgecmış bulun-
duğundan bu konuda açılan davanın reddme, peşm alınan harca
nazaran bakıye 39 000 - TL makdu ılam harcının evvelemınde dava-
cıdan alınmasına, davacı tarafından yapılan toplam 538 250 - TL
yargılama gıdennın davalıdan alınarak davaava venlmesıne, davacı-
nın >üzune karşı davahnın yokluğunda karar venlmış olup dava)
Ha>aü Sucukcu'nun adresı meçhul olduğundan karann ılanen yapıı
masına karar venlmış olup bu nedenle bu karann gazetede ılan tan-
hınden ıtıbaren 15 gun sonra davalı Hayatı Sucukcu ya teblığ edılmış
sayılarak davalının 15 gun ıçınde venlen bu karan temyız etmedığı
takdırde hukum kesmleşeceğı teblıgat yenne kaım olmak uzere ılanen
teblığ olunur
Basın 42260