23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AYFA CUMHURİYET 9 KASIM 1994 ÇARŞAMBA 10 DIZIYAZI Laiklik, çağdaşlaşmamn harcı-4- Gencılığe hayat hakkı tanıma- nak, laıklığın geçmışle hesap- kşma cephesıdır fdeolojık-kul- ûrel dönuşum ıse geleceğı ınşa «ier, yeıu ve çağdaş toplumu ya- Htır Ortaçağ guçlen ve emper- lalızmın ıdeologlan, Kemalız- nın devnmcı terorune v urgu ya- farlar Oysa Kemalıst Devnm'ın asıl önemlı yanı, toplumun ıde- dojısını donuşturmede goster- dğı enerjı ve başandır Dığerde- r»okratık devnmlerle karşılaştı- rldığında, Kemalıst Devnm. şıddetı mumkun olan sınırlı ol- çüler ıçınde tutmuştur Cumhu- ryet, çağdaş kulturünu genış kıt- leye aşılayarak, kendısme top- lım katında bır meşruluk zemı- n yaratmaya ağırlık vermıştır Her devnm gıbı, Kemalıst Devnm de, oncelıkle toplumu değıştırmede anahtar rolü olan syasal ıktıdar mevzunı ele ge- çtrmıştır Kuşkusuz bu devnm- a eylem, buyuk bır toplumsal gucu orgutleme sorunudur Kur- tuluş Savaşı'nda genç burjuvazı- nın orgutledığı yerel meclısler, Kemalıst yonetımın toplum ıçın- dekı ya>gın ıktıdar dayanaklan- dır Bu toplumsal orgutlenme, Kemalıst Devnm'e burjuva de- mokratık karakter veren. tanhsel özellıklerden bındır Toplumda örgutlenmekle bırlıkte. devnm, sıyasal ıktıdan ele geçırdığı za- man, başlangıçta yukandan aşa- ğıdır Ataturk'un de kendı pratı- ğı ıçınde bu zorunluluğu berrak olarak saptadığı gorulur (20) Kemafcmin ideoloük başamı Ancak bu yukandan aşağı uy- gulama, son tahlılde toplumsal tabanı donüşturmek ıçındır Ke- malıst laıklık, bırçoklannın yap- tığı gıbı, gencılığe karşı terör olayı gıbı gostenlemez Asıl gozlerden kaçınlan, laıklığın ıdeolojık-kulturel cephesıdır Kemalıst De\nm, oyle soylendı- ğı gıbı tepede kalmamış, tanhsel koşullan zorlayarak, genış kıt- lelenn kafasını değıştırme>e yo- nelen bır ıdeolojık seferberlık yurutmuştur O zamanın eğıtım ve ıletışım olanaklannın sınırlı- lığı dıkkate alınırsa, bu seferber- lığın eşı az gorulen >aygınlıkta olduğu saptanır Burada devnm- cı ıradenın kararlılığı >anında, laıklığın kokenındekı "halkçılı- ğın" belırleyıcı olduğu gorulur Elbette bu "halkçılık", burjuva demokratık anlamdadır Zaten "halkçılığın" yeryuzunde baş- ka bır tanhsel ıçenğı de yoktur Kemalıst Devnm, feodal par- çalanmalardan kurtulmuş. çag- daş ve demokratık bır sanayı toplumunun ınsan malzemesını yaratmak amacıyla. halkı ıde- olojık ve kulrurel yonden yenı- den bıçımlendırmeye yonelmış- tır Devnmcı burjuazı, bu prog- ramını uygulamak ıçın. emekçı kıtlelen de donuşturmek zorun- dadır Ortaçağ ınsanıyla. kapıta- hst-burjuva toplum kurulamaz J3u nedenle Atatürk, "mılletın beynını paslandıran ve uyuştu- ran" ortaçağ kulturune karşı sa- vaş açar "Her durumda, zıhın- c DOĞU PERİNCBK ' V aıklık, Kemalıst devnmde amaç değıl, araçtır. Kemalıst devnmın programı, çağdaşlaşma, mılletleşme ve demokratlaşma hedeflenyle özetlenebılır Laıklık hareketı, bu sürecın ıdeolojık düzlemdekı motorudur. 1928 yılında, "devlet dını" anayasadan çıkanlırken TBMM Anayasa Komısyonu, amacın "demokratık cumhunyet" olduğunu behrtır. 'umhuriyet yönetimi, elindeki bütün olanaklarla, özellikle genç kuşaklara yönelik bir ideolojik yenileşme hareketine girişir. Dinsel ideolojinin toplumdaki hegemonyasını kırmak; ortaçağ düşüncesinden kurtulmuş, "hayatta gerçek yol gösterici" olarak bilimi kabul eden "fikri ve irfanı hür" kuşaklar yetiştirmektir devrimin sorunu. Laıklık, ümmet toplumundan mıllete geçışın ıdeolojık harcını yaratacaktır. Dın ummetçıdır ve bır ortaçağ ıdeolojısı olarak, doğası gereğı mıllet öncesı bağlan korur Laıklık ıse ınsanlann bılıncınde mılletı yaratacaktır. Laıklık, Medenı Kanun gerekçesınde belırtıldığı gıbı farklı dın ve mezheplerden yurttaşlann "mıllı bırlığı" ıçın de gereklıdır lerdekı boş ınançlar butunuyle atılacaktır Onlarçıkanlmadıkça gerçeğın ışıklannı aşılama ola- nağı yoktur" (21) Bu bır "ımha savaşı"dır Ancak savaş. "fıkre karşı fıkırle" yurutulecektır "Fıkır cereyanlan cebır ve şıd- det ve kuvvetle reddedılemez " (22) Cumhunyet yönetimi, elınde- kı butün olanaklarla, özellikle genç kuşaklara yönelik, bır ıde- olpuk yemlp^mç Jaaıeketıne gı- l y g nşır Dinsel ıdeolojının toplum- daki hegemonyasını kırmak, or- taçağ duşuncesınden kurtulmuş, "hayatta gerçek yol gostencı" olarak bılımı kabul eden "fıkn ve irfanı hur" kuşaklar yetiştir- mektir devnmın sorunu Devn- mın onderlen, bırer tanh araş- tınnacısı, felsefecı, sosyolog olurlar Derskıtaplannı, Ataturk kendı elıyle yazar Devnmın Re- cep Peker, Mahmut Esat Boz- kurt, Şukrü Kaya gıbı seçkınle- n bakanlık gorevlenyle oğret- menlık ve yazarlığı bırleştınrler Özellikle Devnm Derslen, bız- zat devnmın onde gelenlennce okutulur O donemın ders kıtap- lanna, eğıtım araçlanna bakıldı- gında, buyuk bır ozen gorulur Yoksul ulkenın en genış kaynak- lan, eğıtıme-oğretıme aynlmış- tır Kemalızmın ıdeolojık-kultû- rel devnrruriın ıçenğı, burjuvazı- nın aydınlanmacılığı ve akılcılı- ğıdır, sıyasal yonuyle de burju- va demokrasısının değerlendır Kemalızm, bu ıçenğı, "bılımın yol gostencılığı", "akılcılık" ve "çağdaşlaşma" kavramlanyla ıfade eder Kemalıst eğıtım, dın- cı bağnazlığın unlu temsılcısı tmam Gazalf nın katı ıman te- onsını eleştınnek ıçın bılınçlı bır mucadele yurutur Gerçeğın ın- sana vahıyle bıldınldığı ımanı yanlıştır, gerçeğe bîîîmserarâş^ tırmayla ulaşma felsefesı doğru- dur Gaah'nın "kah7gozü ll ^af- satadır, ınsan aklı ve mantığı bı- ncık yol gostencıdır Insan, ev- renı açıklamaktan acız değıldır, akıl gıbı buyuk bır yeteneğe sa- hıptır Laıklık, Kemalıst devnmde amaç değıl, araçtir Kemalıst devnmın programı, çağdaşlaş- ma. mılletleşme v e demokratlaş- ma hedeflenyle özetlenebılır Laıklık hareketı. bu surecın ıde- olojık düzlemdekı motorudur 1928 yılında, "devlet dını" ana- yasadan çıkanlırken TBMM Anayasa Komısyonu, amacın ""«temokTatrk curnhuTTyet"oldu- ğunu behrtır (23) Ataturk ıse +937 yılında kendı ehyle yazdı- ğı CHP program taslağında, la- îklığı "ulusun çağdaş sosyallık yolunda ılerleyebılmesı ıçın baş- lıca etken" sayar (24) Çağdaşlaşma, ozet olarak ka- pıtalıst sanayı toplumunu kur- maktır Boyle bır toplumun bur- juvası da ışçısı de ancak ortaça- ğm ayak bağlanndan kurtulduk- lan ölçude, burjuva ve ışçı ola- bılırler Ağa ve şeyh sanayıcı olamaz, maraba ve yanaşma ıse ışçı "Bırtakım şeyhlenn, dede- lenn, seyıtlenn, çelebılenn, ba- balann. emırlenn arkasından su- ruklenen, alınyazılannı ve can- lannı, falcılann, buyuculenn, ufûrukçulenn, muskacilann el- lenne bırakan ınsanlardan mey- danagelmışbırtoplulukla" (73) ne sanayı kurulabılır ne de çağ- daş uygarlık'Mılletleşme surecı ıse ıkı cephede yaşanır Bın em- peryalızmden bağımsız olmak- tır, burjuvazının kendı pazannı denetlemesıdır tkıncısı ıse fe- odal bağımlılıklara son venle- rek ıç pazann butunleştınlmesı- dır Ataturk, tzmır tktısat Kong- resı'nde Türklenn o zamana ka- dar "gerçek, bılımsel, olumlu anlamıyla mıllı bır devır yasa- madıklannı" ve "mıllı bır tan- he malık olmadıklanm" behrtır Bu doğru saptamayı, konuşma- sının uç ayn yennde "kesınlık- le" vurgusuyla dıle getınr Umnet topkınuntlan mfllete lşte laıklık. ummet toplumun- dan mıllete geçışın ıdeolojık harcını yaratacaktır Dın ummet- çıdır ve bır ortaçağ ıdeolojısı olarak, doğası gereğı mıllet on- cesı bağlan korur Laıklık ıse ın- sanlann bılıncınde mılletı yara- tacaktır Laıklık, medenı kanun gerekçesınde belırtıldığı gıbı farklı dın ve mezheplerden yurt- taşlann "mıllı bırlığı" ıçın de gereklıdır Demokratlaşma ıse Kemalız- mın teonsınde "mıllı hakımıye- tın" gerçekleşmesıdır Dın, "krallann ve padışahlann ıstıb- dadına" dayanak olmuştur (25) Laıklık ıse daha once uzun uzun ışlendığı gıbı "mıllı hakımıye- tın" ve "ozgurluğun" gereğıdır Laıklığın, Ataturkçuluğun kı- reçlenmesıyle bırlıkte dın ve devlet ışlennın bırbınnden ay- nlması dıy.e tanımlanması boşu- na değıldır Mesele, laıklığıdev- nmcı hedeflerden koparmak ve hatta emperyahst karşı devnm surecıne uyumlu hale getırmek- tır Notlar: (20) Bkz Ataturk'un Soylev ve Demeçlen, H, s II (21) Ataturk, tkdam, 1 9 1925'tenaktaranTuranDur- sun, Dın Bu, IV, s 236 (22) Mustafa Kemal Paşa, TBMM Gızh Celse Zabıtlan, I, s 333 vd (22 1 1921) (23) Mahmut Goloğlu, Dev- nmler v e Tepkılen (1924-1930), Ank 1972, S 236 (24) "Kemalızm Prensıplen", 2000'e Doğru, 8-14 Kasım 1987 (25) Medenı Bılgıler, S 30 Elyazısı ıçın bkz S 402 Yarın: Cumhuriyetin laiklik bilançosu Yap-tşlet-Devret Yasası Üzerine I Avukat Eyüp ERASLAN Osmanh^ııın kapitiilasyonu yeııi adla sahnede T urkıye de 198O'lı yıllann orta- lannda yenı bır "model"mış gıbı sunulan, 08 06 1994 tan- hınde kabul edılen 3996 sayı- lı yasa ıle hukukı altyapısının oluşturul- duğu duşunulen "yap-işlet-devret mo- deB",Turkıye ıçın kendısı değıl adı ye- nılenmış bır modeldır Aslında ıktısatçılann uzennde daha çok durmalan gerektığını duşündugu- muz, "model,''3996 sayılı yasadakı dü- zenlemesı ıle Osmanlı fmparatorlu- ğu'nun çökuş donemındekı "imtiyazia- n" anımsatan bır somurgeleşme çağn- sı nıtelığındedır Çûnku Osmanlı lmparatorluğu'nun 1875 yı- lında dış borçlan odemeyeceğmı açık- laması ıle "ikraredflen" ıflası sonrasın- da 1881 yılında kurulan Duyunu Umu- mıye ldaresı ıle saklanır halı kalmayan malı tutsaklığının ve sömurgeleşmesı- nın temelınde kapıtulasyonlarla başla- yan, tıcan anlaşmalarla devam eden ve ımtıyazlarla perçınlenen surecın bulun- duğu bılınmektedır 16 yy'da bır "Iu- tuf" olaratvenlen kapıtulasyonlar, 18 yy'da ımparatorluğun bır açık pazar ha- lıne donuşmesının onunu açrruş, "Meh- met Ali Paşa fbbisi"ne bağlanan Tanzı- mat'la gelen tıcan anlaşmalar ulke sa- nayıını çokertmış, devletten beklenen hızmetlenn "imtiyazlı" anlaşmalarla •3996 sayılı yasa ıle hukukı altyapısının oluşturulduğu düşünülen "yap-ışlet-devret modeh", Türkıye ıçın kendısı değıl adı yenılenmış bır modeldır. Iktısatçılann üzennde daha çok durmalan gerektığını düşundüğümüz "model", 3996 sayılı yasadakı düzenlemesı ıle Osmanlı lmparatorluğu'nun çöküş donemındekı "ımtıyazlan" anımsatan bır somurgeleşme çağnsı nıtelığındedır. Batılı şırketlere venlmesı sonucu so- murgeleşme olgusu tamamlanmıştır Kapıtulasyonlar ve tıcan anlaşmala- n bu makalenın dışında tutarak, ımtı- yazlı >atınmlann ışığında "yap-işlet- devret modeti"mn ne olduğunu anlat- maya çalışacağız tmtiyaz anlaşmalan 1854 yılında Kınm Savaşı'nı fınan- se edebılmek amacıyla ılk kez dış bor- ca başvuran ve bır kez dış borçlanma- ya alıştıktan sonra "saray yapmalûksü- nü" dahı dış borçla yenne getırebılen ımparatorluktakı ımtıyazlı sözleşmele- nn tıpık bır orneğını. Haydar Paşa-lz- mıt Demıryolu'nun Ankara'ya kadar uzatılmasını ıçeren ve Deutsche Bank ıle yapılan 27 Eylul 1888 tanhlı anlaş- ma oluştunnaktadır Bu anlaşmaya go- re "Osmanh hukumeti, imtiyaz sahiple- rine, vapılan \e ışletılen her kilometre deminolu için yıllık 15.000 frank gay- ri-safı kâr garanti" etmıştır Ama, dev- letın garantı ettığını soylemesı de yet- memış, garantının guvencesı olarak de- mıryolu hattının geçtığı lzmıt, Ertuğnıl, Kutahya ve Ankara sancaklannın 'aşar'ı (bır tur vergı) göstenlmıştır(l) Selanık-tstanbul, Selanık-Manastır, Izmır-Kasaba, Şam-Hama, Eskışehır- Konya gıbı akla gelebılecek demıryo- lu hatlan ve lımanlarbenzer anlaşma ıl- kelenyle yapılmıştır Kolaylıkla anlaşı- labıleceğı gıbı bu anlaşmalann ıkı te- mel ılkesı var I. Yaönmı gerçekleştirene aynı za- manda işletme hakkı imtiyazı vermesi; II Devletçe garantı edılen gelınn devletın sağlıkli akışkan gelırlen ıle gu- vencelendınlmesı Imparatorluğun dış borçlan odeye- meyeceğıne ılışkın 1875 yıli açıklama- sı, guvencesı venlen gelır kalemlennı yatmmcı ışletmecılere aktarmakta guç- luk çeken devlete duyulan guvenı daha da sarsmıştır Buna bağlı olarak, 1881 vılında dışborçlar açısından çıkanlan "Muharrem Kararaamesi" ıle yaban- cı alacaklı temsılcılennden oluşturulan Duyunu Umumıye Idaresı'ne, asıl ışle- vıne ek olarak devletın garantısını ver- dığı alacak ıçın gosterdığı guvenceye konu -orneğın Ankara Sancağı'nın 'aşar'ı- alacağı tahsıl etme gorevı de venldı Sonuçta, devlet, temel kamu hızmet- lennın yenne getınlmesını ımtıyazlı yatınmlarla yabancı kuruluşlara akta- nrken, kendı gelır kaynaklannın tahsıl ve dağıtımını da yabancı alacaklilann denetımındekı bır kuruluşa bıraktı ve 1900'lenn başında yıllık gehrlennın yuzde 24'u ûzenndekı denetımını kay- bettı Genç Turkıye Cumhunyetı gıde- rek buyuyen bu zıncınn halkalannı an- cak Lozan'da kırabıldı ve 1930'lu yıl- larda ımtıyazlı yatınmlan ulusallaştıra- rak ekonomık bağımsızlığının onunu açabıldı Yasal düzenlemeler tmparatorluğun son dönemı açısın- dan oldukça onemlı bu yatınmlann, 10 Hazıran 1326 (1913) tanhlı "Menafıi Umumiyeye Müteallik Imtiyazat Hak- kında Kanun" dışında temel bır yasal düzenlemesı gozukmemektedrr Bu ya- sa ıle de "fantiyazat" sozleşmelen Ba- kanlar Kurulu'nun yetkısıne bırakılır- ken, bazi yatınmlar -örneğın yerel yö- netımlere ılışkın bazı yatınmlar- kap- sam dışında tutulmuştur lkıncı bır yasal duzenleme 25 06 1932 tanhlı 2025 sayılı yasa ıle Cumhunyet donemınde yapılmış, 2025 sayılı yasa, bu sozleşmeler ıle guvence- sı venlen gelınn bütçeye ılışkın gelır kaynaklanndan olması halınde sozleş- menın TBMM tarafından onaylanması esasını getırmıştır Uzun yıllar ekonomık bağımsızlık dusuncesırun etkısı ıle bu tûr yatınm- lardan uzak kalan, aksıne bunlan ulu- sallaştıran ulke, 198O'lı yıllarda benzer bır arayısa gırmış. 199O'lı yıllarda dış borç kıskacının daha da daralması ıle 08 06 1994 tanhh 3996 sayılı yasayı çı- kararak yenı bır hukukı altyapı oluştur- maya çalışmıştır Not (l)DonaldC Blaısdell-Osmanlı tm- paratorluğu'nda Avrupa Malı Denetımı - Duyunu Umumıye 1979 - sh 120 vd SÜRECEK 10. İSTANBUL FOTOGRAF GÜNLERİ'NDE BUGUN Koleksiyon: Mehmet YURTKURAN "Fotoğraf Makineleri Koleksiyonu" Basın Müzesi / Çemberlitaş KÜÇÜKÇEKMECE1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN KARARIN ÎLANEN TEBLİĞİDİR DosyaNo 1992 1506 Savı 1992 1506 DavacıGuven Kornes tarafından davalı Avşe Kornesalejhıneaçılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda Davah Ayşe Kornes'e dava dılekçesı ılanen teblıg edılmıştır Bu kerre hâkımlığımızce 4 3 1994 tanh 1992 1506 esas, 1994/285 karar sayılı ılamı ıle Istanbulılı Fatıhılçesı NeslışanMah C 057 01, S 38 K 14'te nufusa kayıtlı bulunan taraflar Guven Kömes ve Ayşe Kör- nes ın TMK'nın 134 mad gereğınce boşanmalanna karar venlmış- tır Davalı Ayşe Kornes'e ılanen teblığ edılmış olmakla ışbu karar, bu kerre davalı Ayşe Kömes'e ılanen tebîığıne karar venlmıştır İlan olu- nur 1 06 1994 Basın 12387 POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Otopsi Yapılmalı mıydı?.. "Atatürk'u olume goturen hastalığı, kolay lyı edılır tur- den değıldı ama, cesedıne otopsi yapılmalıydı, bu yapıl- madı Tıpta her olum olayının bılımsel açıklaması ancak otopsıyle olur" Bu sozlerı Sami Karaören'ın yakın arkadaşı rahmetlı Dr Sım Akıncı'nın "Inançtan Bılıme" adlı kıtabından alı- yorum Dr Sırn Akıncı, Ataturk'un doğumundan olumu- ne değın geçırdığı hastalıklan araştırmış, bu arada otop- si olayına da değınmıştı Bu konuda bılımsel sorumluluk doktorlara ve hukumete duşuyor Ataturk'un olumunde lıse oğrencısıydım Geçıcı olarak konulduğu Etnografya Muzesı'nden Anıtkabır'e taşınmasında da genç bır gaze- tecıydım Ataturk'un cesedı, kokmaması ıçın "formol enyığı"de- nılen bır sıvı ıle dondurulmuştu Bunu Gulhane Tıp Aka- demısı'nden Prof Lütfi Aksu yapmıştı Bu aslında "mum- yalama-tahnıt"t\r Başka kımseye yapılmamıştır Şurasını da soyleyeyım Tıbbın bıldığı butun olanaklar denenmış, bır sonuç alınamayınca "kocakarı" ılacına bı- le başvurulmuştu Ataturk'un çocukluğundan olumune değın geçırdığı hastalıklan Dr. Sım Akıncı şoyle ozetlemektedır. Çok kuçuk yaşta bır sıtma 1916'da bır bobrek yan- gısı geçırmıştır Bır Avusturya ıçmecesı olan Kartsbad'da tedavı gormuştur Kurtuluş Savaşı sırasında Samsun'da, bobrek knzı tutmuş, Havza'da tedavı gormuştur Sakarya Savaşı sırasında attan duşuyor, kaburga ke- mıklen kınlıyor Doktorlar dınlenmesını, savaşa katılma- masını soyluyoıiariarsa da, kemıklerının kırılmasını gızlı- yor, savaşa katılıyor, Sakarya Savaşı'nı kazanıyor. Herşey bıttıkten sonra Polatlı'da karargâhında dınlenıyor 1924 yılında koroner spazmı geçınyor Karşıtlan ınme ındı dıye dedıkodular çıkanyorlarsa da aslı astarı olmadı- ğı anlaşılıyor 1936 yılında akcığer yangısından on gun ya- takta kalıyor 1937 yılı başında karacığer knzıne tutuluyor Ulkenın ve dunyanın en seçkın doktorları bakıyorlar Sıroz bakım ıs- tıyor Yemede ıçmede dıkkatlı olunacaktır Önerılenlen bır sure tutuyorsa da, Çankaya sofralarından ve ıçkıden vaz- geçemıyor Ataturk'un 1924'ten olumune kadar ozel doktoru Ne- şet Ömer Irdelp'tır Ataturk'un hastalığı sırasında Istanbul'dan yaşlı bır ba- yan Dolmabahçe Sarayı'na bır mektup yazıyor Hastayı lyı edecek bır ılacı bulunduğunu soyluyor Ilacın kokenı Mısır Çarşısı aktar ışıdır llaç hazırlanıyor ve kullanılıyor ama, bu da bır umar olmuyor Sonunda Ataturk sırozdan oldu Ataturk'un geçıcı kabırde yatması, partıler arasında bır tartışma konusu oldu Demokrat Partı ıktıdara gelınce, her şeyden once Anıtkabır ışını ele aldı Maltepe'dekı Anıtka- bır yapıldı Turk mımarlarına, gerçekten anıt sayılacak bır mezar yaptırıldı Ataturk'un naaşı geçıcı kabırden alına- rak Anıtkabır'e 15 yıl sonra kondu Bır soylentı daha var Turk doktorlarının, bakımı bır su- re sonra yetersız kalınca yabancı doktorlar arandı. Gerçı Ataturk, "Benı Turk doktorlarına teslım edın" demıştı ama, artıkbızım doktorlar da umudu esmıştı Parıs'ten Prof Dr Fısserger, Vıyana'dan Prof Dr Epinger getırılıyor Bu arada Ataturk bır de derı hastalığına yakalanmıyor mu? Çabuk tyıleştırılıyor. Olum bır sonuçtur, gozlerını yaşama kapıyor Nıçın otopsi yapılmadığı eleştınlır O gunlerde Ataturk'un naaşının bıçağa vurulmasına kımse cesaret edemıyor Buyuk adamlann dırısı gıbı olusu de gorkemlı oluyor Not: Bugun "Gerçek Sanat Yayınevı"nüe kıtaplanmı ımzalıyorum BULMACA 1 2 3SOLDAN SAĞA: 1/ Halk dıhnde çıtlembı- ğe venlen ad 2/ Bır za- man bınrru Bır kışımn ya da toplumun yaşamın- dakı yüce bır olayı an- mak uzere yazılan lınk şîîr tûrû Borsada belh mıktardakı hısse senedını bebrtmekte kullanılan tş- lem bınrru 3/As>a'dabır ulke Haber 4/ Kızıl ve kaba tüylu koyun 5/Bü- yuk kardeş, ağabey Yankı 6/ Kent ya da ka- sabada dış mahalle Yapmaaklı davranış 7/ Yahudılıkte. Tann'- nın herhangı bır konuda ne duşun- duğunü anlamak ıçın kullanılan kutsal buyu zarlan >a da çubukla- n İskambılde bır renk 8/ Kore Savaşı sırasında, VIII Amenkan ordusunun >ok olmaktan Turk bırlığının dırenışı sayesınde kur- tulduğu savaş Yemek 9/ En uzun koşu dalı YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tanzımat'tan önce ışlen, sovlularla zengınlen eğlendınnek olan esnaf sınıfı 2/ Yapraklann düz ve parlak bolumu Eskı- çağda Anadolu'da kurulan tıcaret kolorulenne venlen ad 3/ Yumurta bıçımınde yapılan ve sekız delığı bulunan uflemeh bır çalgı 4/ Iskeleye yanaşmış gemılere gınp çıkmak ıçın konulan kopru Omurgayı oluşturan kemıklerden her bın 5/ Şohret Kokmuş hayvan olüsu Eskı Mısır'da guneş tannsı 6/ Uya- nık, gozu açık Kısık sesh kuçuk keman 7/ Bır denız teknesı- nın devnlerek ters dönmesı 8/ Parlaklığı geçıa olarak artarak patlayan yıldız Cezayır'de bır hman kentı 9/Uzaklık ışareü Pokerde aynı renkten beş kâğıda venlen ad İLAN T.C. AYDIN ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosvaNo 1993 1013 Davacı Fatma Sucukcu tarafından davalı Hayatı Sucukcu aleyhı- ne ıkame edılen boşanma davasının >apılan açık duruşması sonunda Mahkememızce venlen 16 9 1994 tanh \e 1993 1013 esas - 1994/ 556 karar savılı ılamına gore açılan davanın kabulu ıle Aydın Merkez Çeştepe Koyu'nde nufusa kayıtlı Mustafa ve Şenfeden olma 15 5 1972 doğumlu davaa Fatma Sucukcu ıle Hılmı ve Saıme'den olma 8 4 1963 doğumlu davalı Hayatı Sucukcu arasında 27 8 1988 tarıhın- de akdedılen evhlık bırhğının sona erdınlmesıne ve taraflann boşan- malanna, küçuk çocuklar Duygu ve Alı Sucukcu'nun velayet hakla- nnın davacı anneye venlmesıne. kuçuk çocuklar ıle davalı baba arasında her yıkn 1-15 temmuz tanhlen ıle dını bayramlann 2 gunle- n, küçûkienn davalı babaya ventaıek suretıyle aralannda şahsı mu- nasebet tesısıne, aavacı nafaka ıle ılgıb talebınden vazgecmış bulun- duğundan bu konuda açılan davanın reddme, peşm alınan harca nazaran bakıye 39 000 - TL makdu ılam harcının evvelemınde dava- cıdan alınmasına, davacı tarafından yapılan toplam 538 250 - TL yargılama gıdennın davalıdan alınarak davaava venlmesıne, davacı- nın >üzune karşı davahnın yokluğunda karar venlmış olup dava) Ha>aü Sucukcu'nun adresı meçhul olduğundan karann ılanen yapıı masına karar venlmış olup bu nedenle bu karann gazetede ılan tan- hınden ıtıbaren 15 gun sonra davalı Hayatı Sucukcu ya teblığ edılmış sayılarak davalının 15 gun ıçınde venlen bu karan temyız etmedığı takdırde hukum kesmleşeceğı teblıgat yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 42260
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle