Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 1994 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yaralı bir kuştu o...
Mustafa Kemal'ın süreklı bölünmelere uğrayan bıreysel
çocukluk yaşamı, bır yandan da süreklı olarak bölünüp
parçalanan ımparatorluğun yazgısıyla örtüşur gıbıdır
ERTUĞRUL EFEOĞLU Yıldız Tek. Üni. Fen-Ede.Fak.
B
ır ınsanın kışılığını ve
tınsel dokusmıdakı ozgu-
luklerı kavramanın çok
çeşıtlı yollan vardır Bu
yollardan b j n ve en çok
bılınenı.soz konusuolan
bıre>ın yapıp ettıklerını ı^lemek, ve
onun ortaya çıkardığı urunlen çeşıtlı
konumlardan gozlemlevıp onlan eleş-
tırel bırtutumla çozumlemekten geçer
Ozellıkle bır ressam. bır mımar. bır
yazar gıbı etkınlık alanlan >aratıcı
edımler gerektıren bıreylenn sanatsal
urunlenne ırdeleyıcı bırgozle bakarak
onlann kışılık ozellıklennı de. ımgeler
evrenının egretılemelı dennlıklennı de
çözumlemek olanaklıdır Tek bır yapı
bıle, o yapıyı kuran bıreyın butunsel kı-
şılığını ele verebılecek nıtelıkte bır do-
kudur Yalnızca sanatçılann kışılıklen
değıl.bellıbıryaratıcıJıklaoluşmuşbu-
lunan butunsel nıtelıklı riım >apılar
kendılennı kuran bıreylenn evrenlen-
nı, onların tınsel ozellıklennı dolaylı
bıranlatımlagozleronune sererler Bır
yapıya bakarak, o yapıyı kuran kışının
salt egretılemeler dızgesı degıl, kışıy ı o
dızgeye ulaştıran bıreysel geçmışınde-
kı dene>ımlenn ve yaşantılann butun
ızlende okunabılır
Kışılığıoluşturucunıtelıktekı yasan-
tılann, ozellıkle çocukluk donemlenn-
debelleğeyuklendıklenbılmenbırger-
çeklıktır Çocukluk donemlennde yaşa-
nılan gerçek ya da ımgesel kımı olgu-
lar ve yaşantılar bellekte donuşerek yer
tutarlar Onlarbır kışılığın \apı gereç-
lendırler Bu bakımdan. kışının kendı
vaşamı boyunca kuracağı yapılarda o
gereçlenn ızduşumlennı bulgulamak
umulan ve beklenılen bırdurum, ya da
bırbelıttır
Bu bağlamda, başka hıçbır yapıyla
karsılaştınlamayacak denlı tutarlı ve
ozgun bır vapıt olan Tiırkiye Cumhu-
riyetide kurucusunun kışılığını oluştu-
ran gereçlenn, onun tek tek tum yaşan-
tılannın ve deneyımlennın ızduşumle-
nnı yansıtır Turkıye Cumhunyetı'nın
kuruluşundakı tutarlı yapıya bakarak.
kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'un duşunce dızgesı de, ımge-
ler evrenı de ortaya çıkanlabıleceğı gı-
bı, bu dızgenın ve bu ev renın oluşumu-
na yol açan bırtakım temel yaşantılar ve
deneyımler yorumlanabılırler de
Doğal olarak, bu deneyımlenn bır
bolumu bıreysel. bır bolumu de tanh-
sel ve toplumsaldırlar Ne var kı her ıkı
bolumde yer alan pek çok deneyım ve
olgu eş sonuçlar doğuracak bıçımlerde
çeşıtlı duzlemlerde kesışmektedırler
<\ncak, hangı duzlem soz konusu olur-
sa olsun, ulaşılan vargı tek bır gerçek-
lığı açığa vurmaktadır O da, Mustafa
Kemarın çocukluk ve ılk gençlık yıl-
lannın çok denn bolunmeler ve parça-
lanmalar ıçınde geçtığı gerçeklıgıdır
Eksıksız bır "biitün" olan Turk dev-
nmının gızını bıraz da burada. kurucu-
sunun parçalanmalar surecınden geç-
mış bulunan çocukluk yıllannda ve ılk
gençlık donemınde aramak gerekır
Turk devnmı bır dızı >4
alt-de>rim'*ın
bırbırlennı çelışkısız bır bıçımde bu-
tunlemelerınden oluşan gerçek bır
ekın^el ve duşunsel dızge (sıstem) ol-
duğuna gore. bu dızgeyı tasarla>an ku-
rucunun "büttinluk" ardında koşan
gerçek bır duşunur, gerçek bır sanatçı
ve tasanmcı olduğu da apaçık ortava
çıkar "Bufunluk ardında koşmaK" her-
kesten çok parçalanmış yaşamlarını.
parçalanmış evrenlennı bır butun ola-
rak bır başka duzeyde yenıden kurmak
ısteyen duyarlı ve yaratıcı bırev lenn ul-
kusudur Başka hıçbır şey bu tur ınsan-
lann yaralı ve bolunmuş tınlennı (ruh-
lannOyatıştıramaz Onlann sovluulku-
lennın onune başka hıçbır şey geçemez
Ne para ne de un yollanndan çev ırebı-
lır onlan Onlann ulkulen tektır, tek bır
butunluktur'
Mustafa Kemal Ataturk de butun un
ulkusu ardında koşmuş bır kışı olarak
bıreysel ve toplumsal duzlemlerde bo-
lunmuş olan yaralı tınını ıyıleştırmeyı
yaşamının amacı edınmış bulunan ın-
sanlardan bınsı olduğunu tum duşunce-
len ve eylemlenyle bellı etmış olan ta-
nhsel bır kışılıktır Onun bolunmuşlu-
ğu, tınsel yaralanmışlığı daha kendısı
dogmadan yıllar once. daha ana karnı-
na duşmeden once başlamıştır
tmparatorluğun değışık bolgelerın-
den gelerek Selanık'te buluşan bır ana
ıle babanın çocugu olarak dunyava ge-
len Mustafa Kemal'ın kopuş ovkusu,
boylece doğumundan yıllar once baş-
lamış olur Yadel duvgusu, kopma ve
bolunme aciM kendısıne boylece kan
yoluyla geçmış olur Boylece o. daha
doğduğu gun bır yadel kuşu olarak ya-
bancı goklenn ağırlığı altında kalır
Kaldı kı. o donemde ınsana yabancı-
lığını Selanık gıbı bo>lebine dennden
duyumsatacak bır kent ımparatorl uk sı-
nırlan ıçınde az bulunur O donemde
hıçbır Osmanlı kentı Selanık'ten daha
çok yabancı ınsanlann kentı olmamış-
tır Insan varlıgı bakımından karmaka-
nşıkkenttıroraM Herbudundanınsan-
lar vardır orada Turk. Vunan Bulgar,
Arnavut. Makedon, Rumen ve daha
nıcelen'
Şurası kesmdır kı, değışık ekınlerın
van >ana bulunduklan bır kentte >etı-
şen bırçocuğun çevrenı (ufku) ekınsel
bakımdan bağdaşık olan obur kentler-
de yetışen çocuklannkıne oranla daha
genış olur Ancak şu da var kı bu tur
kentlerde duyumsanan vabancılık ve
valnızlık duvguları da gene o olçude
buvuk, o olçude yogun ve kanatıcıdır-
lar Insanlar, ıçınde yaşadıklan voreye
bellı bır toprağın lyesı (sahıbı) olarak
bağlı değıllerse eğer. duv umsavacakla-
n acı o olçude katmanlaşacaktır Ya-
bancılık ve yalnızlık duygulanna, bır
de topraksızlığın vereceğı guvensızlık
duygusu eklenecektır
Insanda guvensızlık duygusunu yara-
tan başat etmenlerden bırı toprak lyesı
olamayış ıse de. en onemlısı, ana ya da
baba gıbı gokkubbevı ınsanın başının
uzenndetutan temel dıreklerden bınnın
çocukyaşta>ken>ıkılışıdır Ogokkub-
be, Mustafa Kemal'ın başına kendısı
daha yedı vaşında bır çocukken çok-
muş, bovlece onun çocuksu evrenı bu
kez daha somut bır duzlemde daha de-
nnden bolunmuştur
Butun bunlar >etmezmış gıbı. bır de
ana ocağından uzakta geçırılen yatılı
okul vıllan vardır Yabancı verlerde.ya-
bancı ınsanlarla bırlıkte geçınlen gun-
ler ve geceler, yabancılığın acısını da-
ha dogmadan once tatmış ve babasını
erken yaşta vıtırmış bır çocuk ıçın ta-
nımlanmalan olanaksız tınsel bolun-
meler ve ıç sızılany la v ukludurler Kal-
dı kı. Mustafa Kemal'ın bırevsel >alnız-
lıklar ve vabancılık du)gulanyla orulen
ıç dokusu vaşamının donemınde gevşe-
meyecek. tamtersıne, bıryazgı gıbı ya-
şamının sonuna dek o tezgahta pekışe-
rek simsıkı kalacaktır
Mustafa Kemal'ın süreklı bolunme-
lereuğra>an bırevsel çocukluk yaşamı,
bır >andan da sureklı olarak bolunup
parçalanan ımparatorluğun yazgısıvla
ortuşur gıbıdır Sağlam \e guvenılır
olan. kesın olan hıçbır şey yokturartık
onun ıçın Mtust olan bır çocukluk, al-
tustolan bırdunya. dağılan bırımpara-
torluk vardır Oyle kı.budagılma sure-
cı ıçınde Mustafa Kemal'ın dogdugu
kent olan Selanık de (kendısı otuz bır
yaşındayken)8 Kasım I9l2'deyıtınle-
cektır Butun bu bolunmeler ve parça-
lanmalar ıçınde geçen çocukluk ve ılk
gençlık >ıllan Mustafa Kemal'ın kışı-
lığınınoluşumunayadsınmazetkılerde
bulunmuşlardır Onun dev bır yapıtı
olan Turkıye Cumhunyetf ne bakarak
denılebılır kı, olgunluk vaşlannda ek-
sıksız bır "butünlük1
" ardında koşan
Mustafa Kemal'ın duşunce dızgesı ış-
te bu dağılmalar. bolunmeler. yaralan-
malar Mrasında oluşmuştur
Mustafa Kemal Ataturk'u obur sa-
natçılardan, oburduşunurlerden ve ku-
ruculardan daha ustun bır konuma yer-
leştıren oğe. boylece daha belırgın bır
bıçımde gorunurlukkazanır O, kurdu-
gu yapıtla salt kendı parçalanmışlıgını
bır başka duzlemde butunlememış,
yuzyıllarcaezılmış, dıştalanmış, somu-
rulmuş, parçalanmış, dağıtılmış, sav-
rulmuş olan ınsanlan da bır araya getı-
rerek butunsel bırtopluluk, bırulusya-
ratmış butunlugun ne demek oldugu-
nu onlara da gostermış, onlara da yaşat-
mıştır1
Ama kendısı, yarattığı ulusunun go-
ğus kafesınde hep >arah bır yavru kuş
olarak yapayalnız >aşadı
Bu vanıy la da bızlen çok ağlattı
ARADABIR
Dr. SABİHA ÇAYCI Hukukçu
Kadın DevıHmiOsmanlı donemınde Turk ulusu dunyadakı değışıklıklere
uzun sure dırenmıştır Kurtuluş Savaşı ndan sonra cumhun-
yetle bırlıkte Atatürk ve Türk ulusu onemlı konularda dunyada-
kı değışıme onculuk etmıştır Ataturk emperyalızm ve somur-
gecılığın sona erdırılmesıne onculuk ettığı gıbı, gerı kalmış
ulkelerın sanayıleşmesı. çağdaşlaşması ve demokratıkleşme-
sı hareketlerıne de onculuk edenler arasında yer almıştır
Cumhurıyetın ulusa getırdığı değışıklıklerden bınsı kadın
hakları açısındanonemlı olan "/a//cMc"ılkesınıyerleştırmekol-
muştur Cumhurıyet donemının en onemlı yapıtlarından bınsı
"Kadın Hakları Devrımı"ö\r Yuzyıllar boyunca tum dunya ka-
dınlarının ozledıklerı haklar Ataturk ve devrıme ınanmış arka-
daşlarının çabalarıyla Turkıye'de pek çok Batılı ulkeden daha
once yasalaşmış ve Turk kadınlarının erkeğe eşıt bırer vatan-
daş oldukları ılkesı benımsenmıştır
Batı Avrupa'da 18 yy'da başlayan "Aydınlanma Çağı"nda
kadın hakları ıhmal edılmıştı Ikı yuzyıl sonra Ataturk kadınlı bır
aydınlanma çağı başlatmıştır Atatürk un başlattığı kadın dev-
rımı, zaman ıçınde dunyadakı sıyasal vetoplumsalgelışme-
lerle Turk toplumunu butunleştırmıştır Aydınlanma donemı-
nın kadına yonelık en onemlı urunu, oncelıkle 1924 Anayasası
ıle Turk kadınına eşıt vatandaşlık hakkı tanınmasıdır
Kamusal alanda da Turk kadınına once beledıye meclısı ve
ıl genel meclısı uyelıklerıne seçılme (1930), dort yıl sonra da
TBMM'ye seçılme hakları tanındı (1934)
Ataturk un ısteğı uzerıne 1924 te "Turk Kadınlar Bırlığı" ku-
ruldu
Ataturk, kadın oğesını salt bır sımge gıbı gormuyordu Kadın
konusundakı devrımcı duşuncelennın, bugun hıçbır lıderde
görernedığımız ıçtenlığını ve kararlılığını daha 21 Mart 1923'te,
Konya'da kadınlara seslendığı bır toplantıda şoyle dıle getır-
mıştı
"Tutacağımız yol, buyuk Turk kadınını çalışmalanmıza or-
tak yapmak, yaşamımızı onunla bırlıkte surdurmek, Turk kadı-
nını bılımsel, ahlaksal, toplumsal ve ekonomık yaşamda erke-
ğın ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve desteğı yapmak yoludur
24 Ağustos 1925 gunu Kastamonu 'da yaptığı konuşmada ıse
toplumsal devnmlerm ve tlerlementn kadınsız gerçekleşeme-
yeceğını vurgulamıştır
Ataturk un kadın kışılığıne ve haysıyetıne sağladığı saygı ve
olanakların değerını, bugun ozellıkle her şeyın satılık mal gıbı
gorulduğu serbest pazar ekonomısımn uygulandığı ulkelerde
ve ulkemızde tecımsel medyanın guçlu ve olumsuz etkısıyle
kadının bır seks obıesı gıbı gorulerek kadına duyulan saygısız-
lığı gordukten sonra daha lyı anlıyoruz Ne var kı bugun toplu-
mumuzda kadının ekonomık ve sosyal yaşama bır olçude ka-
tılmış olmasını gorerek, kadının sosyal ve sıyasal statusunun
gelıştığını kabul etmek doğru değıldır
Bugun kadın toplumumuzun %70'ını oluşturan tarımda
%53 4 oranında çalışan kırsal kesım kadını hala buyuk olçude
eğıtımsız, sosyal guvenceden ve sağlık sıgortasından yoksun,
ucretsız aıle ışçısı konumunda çalışmaktadır Ana ve çocuk
olum oranları çok yuksektır Bugun kırsal kesım kadını, Ata-
turk'un saptadığı "toprağa zıncırle bağlı olmak"durumundan
pek farklı değıldır
Hukumetımız, 1985yılında ' Kadınlara Karşı Herturlu Aynm-
cılığın Önlenmesı Uluslararası Sozleşmesı"r\t ımzalamasına
karşın Medenı Kanunumuzda var olan ve genış kadın kıtlesı-
nın yaşamlarını olumsuz etkıleyen, kadın aleyhıne sonuçlar
doğuran hukumlerı haladeğıştırmedı
Demokratık, laık bır sıyasal ve hukuksal modelı seçmış olan
Turkıye bu bağlamda taraf olduğu soz konusu uluslararası
sözleşmeye uygun duzenı sağlamak yukumluluğu altındadır
Aydınlanma donemının kadına tanıdığı olanakları, kadının
onuruna, kımlığıne yakışır bıçımde, umıtsızlık ve aşağılık
kompleksıne kapılmadan kullanmak, korumak, gelıstırmek ve
yaygınlaştırmak ulkemızdekı Ataturkçu aydın kadınların gore-
vl olmalıdır
'Bırakalım çocuklan, sokakta kalsmlar!'
Bır kurtuluş olarak bugün Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığf nın yapısı
ıçınde yer alan yurtlan umar olarak değerlendınnm.
UMRAN SÖLEZ TAN htanbul Çocuk Mahkemelen Yargıcı
ugun 1987 yılında kurulan daonunsuçlulugunaınanmamolanaksızdı
BÇocuk Mahkemelen"nınyanı
iira hemen bır koruyucu aıle
kurumuna da >er venlmemış
olması çocuk vargıçlarını
edılgın olmaktan uzak duşur-
mektedır 0>sa bu kurumun oluşturulması
oyle karmaşık bır duzenlemeyı de gerektır-
memektedır Irdelemesını yaptığım lsvıçre
orneğı tstanbul Barosu Dergısf nın son sa-
yılanndan bınnde vayımlanacaktır
Oteden ben çocuk yargıcının gorevının
cezalandırmak olmayıp ı>ıleştırmek oldu-
gunu, bugunse bunun boyle bır ışlevsellık-
ten oldukça uzak bıçımde surdurulduğunu,
bu arada da bunun neden ve nıçın olamadı-
gını bu sutundayazardururum Bılınmelı kı,
çocuk yargıcının bırasal gorevı de guvence
ıçersınde olmayan çocuklar ıçın koruma ka-
ran alabılmektır
Gene yargılamalar boyunca bu suçlu ço-
cuklann ozunde suçlu olmayan bıçımsel nı-
telıklı suçlu olduklannı v e bunlar ıçın ne > a-
pılabılır duşuncelennı taşır durur da hep bır
kurtuluş olarak bugun Sağlık ve Sosyal Yar-
dım Bakanlığı'nın yapısı ıçınde yer alan
yurtlan umar olarak degerlendınnm
Bır yıl ırdeledıgım lsvıçre'de olduğu gıbı
bızde de yargılanan cocuklann çogu hırsız-
dırlar Bu, gerek Isvıçre'de gerekse bızde
oyle buyuk hırsızlıklar da değıldır Bunlar
küçük, yalın. kolay hırsızlıklardır Ancak.
bızdeHacıhusrev Sokagı'ndakılerbunundı-
şında rututabılır. o da bu eytemtenn bır uğ-
raş (meslek) edınme bıçımınde yınelenme-
sı gıbı bır ayırtla
Bızde çocuk çalıyordu. çunku açtı, çun-
kuaılesızdı, çunku yuvasızdı Sevgı, ılgı ve
anlayış gorebıleceğı. ornek alabıleceğı tutar-
lı ınsanlara gereksınım duymayacak bır yaş
dılımı ıçersınde dedeğıldı'0.1 l-15yaşara-
sı bır çocuktu ve ozdeşım yapabıleceğı bır
"msaıu" yokken umarsızca çalıp çarpmasm-
Ufkumun açılması umuduyla bovle an-
nesızbabasız çocuklara Isvıçre'de neler va-
pıldıgını tyıleştırme Evı Muduru ne sordu-
gumda, o bana Isvıçre'de ovle annesız ba-
basız çocuk olmadığını belırterek."\maçok
namussuzca bir duzenle vabancı ulkclerden
çocuksatınalını\or"dedı Bunedeniebızım
çalan çocuklarımızla onlann çalan çocukla-
nnınçalma nedenlennde avnldıklannı du-
şunup hırsız çocuklarımızın tumune antı-
sosval kışılık vakıştırmasının doğru olama-
>acagını duşunmuştum
Çekınce ıçınde olan korunması gereklı bu
çocuklan, yukanda sözunu ettığım bır aıle
sıcaklıgı ıçersınde olması gereklı, Cumhu-
nyetımızın pırıltıları olan vurtlara verleştır-
meden başka umanm v oktu Başlangıçta bu-
nun ıçın araştırmalar da vapmamış değıl-
dım Hem de ne pahasına ne yapmak ıste-
dıöımın pek anlaşılamaması pahasına
Yılmadan onlan bır gun kurttıluşlarını
sağlayabılecegıne ınandığım vunlara ver-
leştınne>ı umutettım Nezamanakadar'Ta
kı. 14 9 1994 gunlu çağnlı olduğum Sn
Turkan Saylan Hoca'nın başkanlığındakı
kunılu Çağdaş Yaşamı Destekleme Deme-
ğı'nın toplantı akşamına kadar O akşam
dernek uyelen. pınl pınl yuzlerıyle bu vaz
uygularruısını gerçekleştırdıklen vaz okul-
lannın değerlendırmesını vaptılar Velıler-
den gorduklen ıtgı ıte o gun de coşkuiuydu-
lar Hızmetlen kabul gormuştu. kıvançhv-
dılar Eğıtım verdtklen yerterden bazilan
benım umudum olan yurtlardı \mabu yurt-
lan anlatırken her bınnın vuzune bırer gol-
ge duşuyordu Soylenenlere ınanmak ola-
naksızdı, suçlu ya da suçsuz ama korunma-
sı gereklı çocukların gereksınımlerı olan
sevgı, ılgı ve anlayışı bulabıleceklerı tek
umar yerlen olan buralann pıslık ıçınde ol-
duğunu sovluyorlardı Çocuklarbıtlıydı Ne
Ataturk'u ne tanhlennı bılıvorlardı Bırye-
me ıçme gıbı eğıtımden dahı yoksundular
Bu tanıklıklannda yazımın başlığını atmış
ve bu çoLuklanmızın gece trenlennde kav-
bolmalannın daha doğru olabıleceğıne ınan-
dırılmışiım, bırakalım çocuklan sokakta
kalsınlar Kımbılırbelkı bılınme>entrenler-
de bılınmeze doğru vol alırken bır yıldıza
rastlama ^anslan bunu bır >urtta yakalama
şanslanndan çok daha fazla olacaktır'
^nadolu'davargıçlıkvaptıgımyıllardaın-
sanların genelde valnızca kendılennı. eşle-
rını. çocuklannı sevdıklennı gordum Bel-
kı bunda valnız olmamın pavı vardı ama.
Çehov da bundan tam yuzyıl once 1890"Iı
>ıllardavazdığıo\kulenndeaynı şey len dı-
le getınvordu Saptamamdoğruvdu Iştebu
kısır sevgı ıçersınde olanlar çalıştıkları ku-
rumlarda vermelerı gereklı hızmet bılıncın-
den voksun, ış yapmamaya ant ıçmışçesıne
gunlennı doldumıaya çalışıyor ve hızmetle-
rınde oldukları ışlen vapmıyorlardı
Her >erde olduğu gıbı devlet bu kurum-
lardadakendınıduvurmadıgındanbunlann
vıldız olanlan da gorevlı olduklan kurum-
lan kendı çıkarlanna bır araç olarak kulla-
nıvorlar ve sonra gunlerce medyavı polısı.
savcıvı bubırverlerdenpatlak veren hırsız-
lıklan ıle uğraştınp duruvorlardı Sahıpsiz-
lık at koşturduğu surece fılmlerden bınnın
bıtıp bınnın başlayacağı bundan açık ola-
mazdı
Doğal tum bunlar. \alnızca benım kışısel
goruş \e du^uncelenmdı Ulkenın kalkın-
mamasında en onemlı etmenlerden bınnın
de. gorev bılıncı yoksunluğuna olan ınan-
cımda olduğu gıbı
işte yukandâkılerderraynmh trrrsevgrye-
ıye (sahıp) olma>an ınsanlann gorev yaptı-
gt yurtlar da bundan olacak kt bugun bırer-
karanlığı ıçenvordu O>saonlar. Çumhun-
v etımızın > annı olan çocuklanmızın kımse-
sız olanlan ıçın bır san ışıklı odaolmalıvdı
Bu olmadığı surece bu Cumhunyetın bır ço-
cuk >argıcı her zaman "Bırakalım çocukla-
n, sokakta kalsınlar" dıye başlık atabılecek-
tır Ne pahasına A.ydınlıga ters duşme pa-
hasına <\ma nere>e değın A.\dınlığa
değın
PENCERE
Oral Çalışlap..
Oral Çalışlar "TMK'nın (Terorle Mucadele Kanunu)
8'ıncı maddesını ıhlal etmekten" ıkı yıl hapıs cezasına
çarptırıldı, ama, neşesını bozmadı
Keyfı yerınde
Neden1
?
Çunku yola çıkarken başına geleceklerı onceden he-
saplayan bır aydın Oral Çalışlar, devrımın ve demokra-
sının koşullarını algılayan bır gazetecı, bu ışlerın gulsu-
yuyla yapılmadığını bılen bır yazar
Daha once 4 yıl yattı'
12 Eylul faşızmının hışmına uğradığından yaşamının
bır bolumunu mapusta ve surgunde geçırdı
Takılıyorum
- Eh, zıyarete gelırız artık
Guluşuyoruz
•
2000 yılının elı kulağında, ama, ıçerde yatan bır dizi fi-
kıradamımız var
içerde yatan fıkır suçluları TMK (Terorle Mucadele
Kanunu) yuzunden cezaya çarptırıldılar
Pekı, bu TMK'yı kım çıkardı''
özal'
Turgut Özal'ın en dedığım dedık donemınde, Meclıs
çoğunluğu ANAP'tayken TMK çıkarıldı
Şımdı yapılacak ış açık seçık Meclıs çoğunluğu TMK'-
nın metnınden fıkır suçlarını sılerse, ulke bır ayıbından
kurtulmuş olur, ıçerdekı duşun adamları dışarı çıkar, sır-
tımızdan bır kambur eksılır
Meclıs bunu yapar mı?
Yokcanım
Solcularçırpınıyorlar, ama, parlamentodakı ağırlıkları
yetmıyor
DYP, ANAP, MHP ve otekı partılerın mılletvekıllerıne
bakıyorsunuz, gorunuşte senın benım gıbı adamlar, lyı
gıyınıyorlar, kravat takıyorlar, beşyıldızlı otellerdedola-
şıyorlar, mebus aylığmın da maşallahı var hazret lukş
ıçınde yaşıyor, fıkır yasaklarını savunuyor
Batı'da fıkır suçu dıye bır şey yok, bızde 'gozunun us-
tundekaşın var'dedın mı gır ıçerı
•
Oral Çalışlar fıkır emekçısı, Babıalı deçalışmayabaş-
ladı medya donemınde ışını surduruyor
Gazetecı
1
Ama bakıyorum, medyamız dut yemış gık demıyor
Çoğu zaman sıyasal ıktıdarın dumen suyunda gıden
basınımız ıçın demokrası ya da fıkır ozgurluğu dıye bır
kaygı yoktur Sayısı çok televızyon yaymları ıse, renk
karmaşası ıçınde, soruna bır horoz dovuşunu seyredı-
yor gıbı bakıyorlar 'Fıkır ozgurluğu deyıncebırozgur-
luktenyana bır de fıkır yasaklarındanyanaolanıçıkartıp
çatıştırmak keyıflı oluyor Satışını promosyonla çoğaltan
gazeteyle varlığını reklam gelırlerıne bağlamış televız-
yon çok sıkı fıkı
1
Bu tur yayın organları hıçbır zaman
kesın bır tutum ıçıne gırmezler
Fıkır ozgurluğu mu
9
Hemen bu fıkrın karşısına fıkır ozgurluğu duşmanları-
nı çıkartarak kamuoyunu şaşırtmak kendını guvenceye
almakdemektır
•
Bır komedı oynanıyor
Ya da trajedı
Yasalarda yasaklar var, ıçerde fıkır adamları var,
ama, medyanın ışı gucu ne?
Ya Atatürk donemıyle uğraşmak, ya da ozelleştırme
savaşımı vermek
Oysa medya 'Dorduncu Kuvvet' olmayı da gerıde bı-
raktı, belkı de Bırıncı Kuvvet' oldu, demokrası ve fıkır
ozgurluklerı ıçın Meclıs e yuklense, polıtıkacılar hızaya
gelebılırler ama boyle bır derdımız yok
Demokrası uğruna Çumhurıyet'ten bırçok arkadaş ha-
pıslerde yatıp çıktı
SıraOral damı?
BAŞSAĞLIĞI
Elım bır trafik kazası bonucu aramızdan a> nlan
EskıTurkıvelşçıParülı
MEHMET RAŞİT GÜLLE'nin
tum voldaşlanna başsağlığı dılıvoruz
KIRIKKALELİ DOSTL4RI
VI. \li Argın. Musa \ ılnıaz. Ha>dar Öcal, Hanıfı Sakallı.
İ-mail İçöz. Temel Akkava. M. 41iKaradağ. FoziDenıir,
Erdoğan Kaçar. Şadı Kazan. Merdan Gorgulü. Şerafet Gökçe.
\kif Eroğlu. Muzaffer Gülçimen.
TEŞEKKÜR
Sevgıh eşım ve babamız
M. SÜHA EĞİNLİOĞLU'nım
anı vefaü nederuyle acımızı paylaşan
Sayın CEMtL KÖKSAL,
Sayın ERSİN LOKMANHEKİM,
Sayın NE JAT BİLGÎNER,
Sayın MAHIVRTT DALMIŞ,
Sayın ZAFER BALOĞLU,
Sayın CEMALETTİN ORHAN
ve tüm Pamukbank T A Ş mensuplan ıle
Istanbul Barosu Başkanı
TURGUT KAZAN
ve
yönetım kurulu üyelenne,
cenazesıne katılan, telefonla, telgrafia, bızzat gelerek aamızı
paylaşan, çıçek gonderen, T E V 'e bağışta bulunan tum
dost v e akrabalanmıza gönulden teşekkur edenz
EŞİ: YASEMtN EĞtNLİOĞLU
KIZLARI: PETEK, İPEK EĞtîVLİOĞLU
D ö v i z m e v d u a t ı n ı z a f a r k l ı b i r y o r u m
Günjktisat Günü.Dovız mevduatlarınız ıçın, 1 a\lık, 3 a>hk, 6 ayhk ya da yıllık \adelerle sınırlı
değılsınız. Iktısat Bankası'nda vadenızı ıhtıvacınıza gore sız belırlıyorsuçıuz.
Siz de dövizinize yüksek gelir sağlayın!
kBoyufcdeteCad No 165 Eaeoepe «r3«M bıa*»ıiTtLÜ2)2
1
4 il 1 M*rtn>»be Bır, utJere Cad \o |ö5 Esampe. * » V isantmlTeHJİİ^:^ "»20 • Bahçek^ı ŞMIKSI Şevh Metm» Gevlmı VUüllcsi »jjmaİM Sok. No 19-21 23 EnMMuı. UlX kcmhMTd 021 ^12 0160
Cı«*unv« Cad No &-9] Etaadaf. 802» batAulTd CTp vt) W 1B - &an-unp*$a ŞMI»»JB 4WI İpcL,T CaJ V- M Bavr*npa$ı m » İsunbul Te! (Tl S6Î u 3*3- BAıri«f Ş^MS Incırü Cad So 25 BaUtö". W40 /İstMihıl TcL 02P 543 13 95 K«n**« Şabesı fCenuntc, Mat
toanbul Td 021 ^ 251 ^ ^ • Kadriun Ştâttm Ba^daiCjd V> XS Erenios HiiPO İ-Oaobui Tc< J"*(6 36» 26 S • \*kanıŞ«be* \txuA Butvan V 1W kavafcjnierc T<6SI \akara Tei M 41 °Q 9T • \4M» Şmbtst MBOA Bnlvan Bdedsve K^ıs un20 Adana Td mi. mZ"
B H B Ş ^ C S Fe>T3 ÇâkmakC*l W 6 [ÜW) BıraTri 1^25^1 41 Dntd) Şabea Ejıver PajJCjd V U l û l Demzh Tel J_58 65 4 .(düHriepŞobfs SuburcuC«İ \© " "400 Gmucp Tîi 03*2-X"*8 S)
hmmr Şvfce* Cuoıhurrv« MoJam \o I Abantak «•• •» hmıt Te! t 1
4r,l 69 W • BArvtsl BMkaohk Şsbea Buvuk^rc CÜL. SU ^ EsaiKpc «uSfa Istaabd TeJ 021"" ""4 T) 9"1
AU-PAIR PAKET
PROGRAM
Au-polri*f» pafcef oturmu^
Ves ^esdıyoruz
Aramanızı beklıyoruz
0212/258 53 42
261 43 86 - 87
Romanlannız ve
Ansıklopedilenniz
yennızden alınır.
Tel: 554 08 04
Ehlıyetımı ve Halkbank
kımlık kartımı ka>bettım
Hukumsuzdur
SADETTI\ ÇELİK
T.C.
ÇAYKARAASLİYE
HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
Dos>aNo 1994 82
Davacı Rernzıje Yenıaras
vasısı Hamıde İkıncı tarafından
davab Muzaffer Yenıaras ale>-
hıne mahkememıze açılan ışbu
boşanma davasının yapılan
açık vargılaması sırasında,
Davaiı K.ars ıh merkez ılcesı
Kumbetlı koyü 13 kutük sıra
noda kayıtlı Veıs ele Zennure'-
den olma 1950 doğumlu Mu-
zafTer Yenıaras a. tum aramala-
ra rağmen dava dılekçesı ve
duruşma gunu teblığ edıleme-
mış olup
Davetıve venne geçerb ol-
mak uzere davaL Muzaffer
Yenıaras ale>hıne Remzıye Ye-
nıaras vasısı Hamıde İkıncı ta-
rafından boşanma davası açıl-
dığı ve duruşma gununun 15
11 1994 günu saat 9 30 olduğu
ıianen tebüğ olunur
Basın 52172