Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 KASIM 1994 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
İzmir'deki Şantiye Galeri ve İstanbul'da F. Ilgaz Merkezi'ndeki 'çahşma' sergisi
Işlevînî tamamlayıncaya dek galeri
CANAN BEYKAL
Bir ticaret ve liman kenti olan
lzmir, 1985 yılınclasanatçıCen-
giz Çelik'in, İstanbul'da gerçek-
leştirilen "Öncü Türk Sanatın-
dan Bir Kesit" adlı sergiden ba-
zı arkadaşlanmızın işlerini tz-
mir'e taşımasıyla, ilki Joseph
Beuys Anısına olan "Bir Başka
Sergi" adlı etkinliğin ardından,
1987 yılına kadarbir dizi "Top-
lu Sergi" dizisine tanık olmuştu.
Ancak bir yıldan berı sanınm,
tzmir yeni çagdaş sanat gösteri-
lenne tanık olmaktadır.
Mimar Merih Dönmez'in Şan-
tiye Galeri adını verdiği ilgınç
mekanında açılan sergilerden
Cengiz Çekil aracilığıyla haber-
dar olmanın ardından, tanıdtk
adlann burada yeni etkinliklen-
nin de haberleri ulaşmaya başla-
dı. SanınmCengizÇelik'inöne-
rileriyle, lasyon ağırlıklı bu ser-
gi etkinlikleri lzmir için ilgınç
bir olgudur. Şantiye Galeri; şım-
dilik fotolanndan gördüğüm ka-
danyla bir mimari yapının altın-
da, sonradan başka bir işleve dö-
nüşecek olan kaba yapısı ve sı-
vasıyla. ışıklandırmasıyla ve bü-
yük alanıyla, teçhizatını sadece
sanat yapıtlanndan almasıyla.
sanatçılar için de son derece çe-
kici olmaktadır. Ocak ayının so-
, nunadoğrusergilemeişlevinibu
mekanda bitırecek olan Şantiye
Galeri. belki Izmir'in bir başka
semtinde, ya da bir başka mima-
ri yapılanmanm altında sürdüre-
cekişlevini. Her ne kadar bir üni-
versite kenti olmakla birlikte, ge-
nelde fzmir'i tanımlayan sözcük-
ler, ticaret. liman, fuar olmakta-
dır. Ege'nin ve Akdeniz'in kül-
türel mirası üzerine kurulu bu
kent, iklim yapısı ve kültürel do-
kusuyla sandığım kadanyla sa-
natla iletişimini de. tıpkı yaşatna
bakışı gibi hedonistbirbakışaçı-
sından kurabilmektedir. Bu gö-
riişümü sadece mart ayı içinde
lzmir"de Yapı Kredi Salı Toplan-
tılannda "Erotizmın Büyüsü"
konulu bir panele davet edilmiş
olmamdan dolayı söylemiyo-
rum. Izmir'e ne zaman gitsem
(pek seyrek olarak) ya da oradan
geçsem. izleyebileceğim bir ser-
gi etkinliğini bulamamış ve da-
ha çok yemek içmek ve hoş soh-
Şanti>e Galeri, şu sıralarda (13 ekim -11 kasını arasında) Selim Birsel ve Agnes F"em)ux'nun enstalasyonlanna mekan oluştunıyor.
betlerin eşlik ettiği, kendimi bir
Akdenizli gibi duyumsadığım
akşamlara tanık olmuşumdur.
Ama sanınm giderek bu kent
insanlannında kültürel vesanat-
sal açlıklannı doyurmak ıçın il-
gileri (Istanbul'un zorulaşım ko-
şullan ve insanlann yoğun dü-
zensiz yaşamlan gereği azalmış
ilgılennin tersine) son derece yo-
ğunlaşmıştır. Bu nedenledir kı
şöyle bir söz de kulağıma çalın-
makta " Izmir'de ne yapsan başa-
nlı olur" yani ilgilenen kışıler
bulunur. Şantiye Galeri "nın et-
kinliklennden sadece tzmırliler
değil. biz Istanbullular da ilgi-
lenmekteyiz. Hatta yurdumuzun
pek çok kentinde. özellikle üni-
versite kentlerinde bu etkinlikle-
rin sürdürülmesine çaba harcan-
ması gerektiğinı de düşünmekte-
yiz.
Şantiye Galeri şu sıralarda (13
ekim - 11 kasım tarihleri arasın-
• Şantiye Galeri; bir mimari yapının
altında, sonradan başka bir işleve
dönüşecek olan kaba yapısı ve sıvasıyla,
ışıklandırmasıyla ve büyük alanıyla,
teçhizatını sadece sanat yapıtlanndan
almasıyla, sanatçılar için de son derece
çekici olmaktadır.
da sürecek olan) Selım Birsel ve
Agnes Perroux'nun enstalasyon-
lanna mekan oluştunıyor 15 ka-
sım - 9 aralık tarihlen arasında
ıse Vahap Avşar ile Claude Le-
on'un birlikteoluşturacaklan bir
başka enstalasyon çahşmasına
mekan oluşturacak. ardından bu
etkinlıkler sanınm ocak avı M-
nuna kadar sürecek ve Âlsan-
cak'taki Şantiye Galen işlevinı
tamamlayıp bitırecek. bir başka
yerde yeniden vüeut bulana ka-
dar.
Utanbul'da ise vaklaşık 6-7
yıldan beri çalışmalannı sürdü-
ren Sanat Tanımı Topluluğu"nun
Içerenköv F. Ilgaz Merkezı'nde-
kı mekanında gerçekleştirdikle-
ri "(,'alışma" adlı sergi de, tıpkı
Izmır"dekı Şantiye Galeri kadar
benım ıçın ılgınçti. Sanat Tanımı
Topluluğuadıylailkkez 1978 yı-
Iında. benim henüz Devlet Gale-
risi'ndeçalıştığımsıradaaçtıkla-
n bir sergi vasıtasıyla karşılaş-
tık, Bundan sonra aynı topluluk
vine Devlet Galerisfnde 1979
yılında bir sergi daha gerçekleş-
tirdi. daha sonra üyelerinin kişi-
sel sergi etkinlıklerine yönelme-
siyle topluluk dağıldı ama aslın-
da Şükrü Aysan'ın Akademi'de-
ki öğrencileriyle ve başka genç
sanatçılarla aynı ad altında ve ay-
nı kavramsa! sanat boyutunda ça-
lışmalannın kesintiye uğramadı-
gı gözlenebildi. F.llgaz Merke-
zi'ndeki Sanat Tanımı Toplulu-
gu'nun mekanı. bence bir tür
"Academia"gibı, serbest sanat
tartışmalannın yapılabıldiği ve
süreklı kılınarak sonuçlandırıl-
dığı bir çahşma mekanı. Bu top-
lulugun bir çalışmasını izleme
fırsatı bulmuştuk, Marcel Duc-
hamp üzerine bir vıdeo gösten-
siydı. Şimdi aynı topluluk 6 yıl-
dan beri üzerinde tartıştıklan ve
çalıştıkları "sanaf'ın sonuç bel-
gelerini bu mekanda 15-30ekim
tarihleri arasında "çalış-
ma"adıyla sundu. Toplulugun
1987 yılından beri kesintisiz ola-
rak sürdürdüğü çalışmalar bağla-
mında ve Şükrü Aysan yöneti-
minde; Gülçin Aksoy, Nancy
Atakan, Leyla Dedeal, Asuman
Destecioğlu, Ayşegül Ergen.
Bedriye Kaya, Aykut Kekeç, Gül
Ilgaz ve Neriman Polat tarafın-
dan gerçekleştınlen "çahşma"
bu kesintisiz çahşmalann sonuç
belgelerini sunuyor.
Kataloglarında kendilerinı
kavramsal sanatçı olarak belirle-
yıp, topluluğu kavramsal sanat
topluluğu olarak sunan sanatçı-
lar; dogrudan sanatın dogasını,
yapısını araştırmakta ve sanat
kavramının bütün yanlannı, tüm
çelişkilenni analitik biçimde ir-
delemektedirler.
Sanatın sadece yapılamadığı-
nı ama düşünülebildigini. bıle-
şimsel değil ama çözümlenebi-
lirligini, görsel değil, ama zihin-
sel' düçünsel olduğunu. zanaat-
karhğa degil ama bilimsellige
baglanabileceğini vurgulamak
istemektedirler.
Bu çalışmayı gerçekleştiren
her bir kişinin v ideo konuşmala-
n ve gerçekleştirdikleri görsel
düzenlemelerarasındaki bagıntı-
lar ve elbette sizin bunlan izle-
mekdüşünmek üzere orada bu-
lunmanız arasındaki bağıntılar.
binm olarak bütüne dahil edılı-
şınız daha dogrusu bu "çalış-
ma"ya katılışınız sizi bir kez da-
ha sanatın yapısını, dogasını, iş-
levinı. amacını. ilişkılerini, çe-
lişkilenni yeniden düşünmemı-
ze. tasarlamanıza. düzenlemeni-
ze. bağıntılar kurabilmenıze.
açımlamanıza. farklılaştırmanı-
za. mantıksal yapı içinde deger-
lendırmenize ve bütün hepsinı
uzamdayerahr biçimde yeniden
yapılandırmanıza olanak \eri-
yor.
Bu mekansal. boyutsal, bağ-
lantısal ve evrimsel tasanm dü-
zenlenmesi. düşünceye setçeken
ve sanata katılıma ket vuran or-
tamımızda, diyorum ki. Içeren-
köv PTT Hastanesi yakınındaki
bu merkezde Şükrü Avsan ve
genç sanatçılar neler yapıyorlar,
kanşıkhğın içine kanşmaksızın.
sessiz ama emin, sanatla. sadece
sanatla ve onun bagıntılanna irte-
rek bir bılim laboratuvannda ya-
pılması gerekenlerle ugraşarak.
haberiniz var mı?
Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü 10. yılmı dolduruyor
Cevhun Atuf Kansu
ANKARA (Cumhuriyet Börosu) -
Ceyhun Atuf Kansu Şiır Ödülü'ne.
1995 yılı için katılma koşuilan
açıklandı. Kansu Şiır Ödülü. 1995'te
10. yılını dolduracak.
Her yıl düzenlenen Ceyhun Atuf
Kansu Şıir Ödülü'ne. 1995 yılı için
katdma koşullan şöyle-
u
- Ödiile adav olan yaprtlarda Ceyhun
Atuf Kansu'nun şiir anlavtşı gözönüne
alınarak, çağdaş bir diinva göriişü ve
dil biiinci temel ölcüt olacakbr.
- 15 Ocak 1994-15 Ocak 1995
tarihleri arasında yayımlanan bütün
şiir kitaplan ödüle katılabilır. Aynca,
Ödül Yazmanhğı, bu kıtaplar
arasından. çeşitlı nedenlerle
katılamayan kimi yapıtlan da. ödüle
aday olarak gösterebilir.
- Çeşitli nedenlerle kitap halinde
basılmamış. ancak kitap bütünlüğü
taşıyan şiirlerle de ödüle adav
olunabilir.
- Seçici kurul; Gülten Akın, Müslim
Çelik. Refik Durbaş, Şükrü Erfoaş.
Ahmet Erhan. Bahar Gölder (ailesı
adına). Emin Ozdemir'den
oluşmaktadır.
- Ödül kazanan yapıt, Ceyhun Atuf
Kansu'nun ölüm yıldönümü olan 17
Mart 1995 günü açıklanacaktır.
- Ödûle son katılma ve aday
gös:erilme tarıhı 15 Ocak 1995tir.
- Ödül. tek bir şiır yapıtına (kitap ya
da kitap bütünlüğü taşıyan şiirlere)
verilecektir.
- 1995 yılı ıçın odülün parasal tutan 5
mılyon Türk Lırası'dır.
- Ödüle aday olacak yapıtlar. şairin
adı. açık adresi ve kısa yaşam
öyküsüyle birlikte 7 adet kitap ya da 7
kopya dosyayla. (Işık Kansu. Atatürk
Buli-an. I25'4.
Bakanlıklar'ANKARA) adresine
göndenlecektir.
- Ödüle katılan yapıtlar. sahiplerine
gen gönderilmeyecekrir."
JCansu Şıir Ödülü, buyıl 10.
yıldönümünü dolduracak. tlk kez
1986 yıhnda konulan ödülü. 1993
yılında Sıvas'ta öldürülen Behçet
Aysan "EylüT yapıtıyla kazanmıştı.
Ardından, sırasıyla 1987'de Şükrü
Erbaş,-Yokuluk". 1988de Emirhan
Oğuz, "Ates Hırsızlan Söylencesi",
1989da Müslim Çelik, "Peryavşan"
1990 da Salih Bolat, ~Karşılaşma".
1991 de Ahmet Ada. "Ask Her
Yerde", 1992de Hûseyin Nürttaş,
"Kod Adı Mansur". 1993 te Hida>et
Karakuş, "Sesini Bana Bu^k"\e son
olarak 1994te Abdölkadir Budak,
"Imzası Gül" adlı yapıtlanyla ödül
almışlardı.
ALINTILAR
TAHSİN YÜCEL
Tarih ve Toplum
Son yıllarda, resmı tarihe karşı çıkalım derken ilginç tarih
anfayışları geiiştirdik. Kimi yazariarımız. tarihi bir süreç, iyi ya
da kötü yönde bir gelışim değil de bir değışmezlik, sonsuz
bir duruş, duruşun kendisini de ınsanın ve toplumun doğal
koşulu olarak algılıyor, böylece her türlü değişimi tarihten
kopma olarak değerlendiriyor, tarihten kopma dedikleri şeyi
de yüz kızartıcı bir çürüme yapıp çıkıyortar. Tanhsel gelişimi
tümden yadsımadıkları zaman da yapay ve tutarsız bir geli-
şım çıkarıyortarkarşımıza. Bunun sonucu olarak, herkes ken-
dince bir köken, kendince bir doruk, kendınce bir süreklilik
öneriyor.
Örnegin, birinciler arasında, kendisi de sizinkinden pek
farklı bir dil kullanmamakla birlikte, Kanuni Sultan Süley-
man döneminin saray dilıyle konuşup yazmamayı, kuşaklar
arasındaki kopukluğu derinleştirme, dolayısıyla ulusu değiş-
mez iççağrısından saptırma gibi görenler var. Bir tansık ger-
çekleşse de o dil gen gelse, her birimiz başımıza kavuk, sır-
tımıza kaftan geçirsek, cümle küffar önümüzde dız çökecek
sanki. Ikinciler arasında, kendıni Kanuni Sultan Süleyman'ın,
II. Abdülhamit'ın, Turgırt Özal'ın kalıtçısı ve sürdürücüsü sa-
yıp 29 Ekim 1923'ü ve sonuçlarını Turk toplumunun yaşa-
mında bir karabasan olarak nıteleyenler var. Yaklaşımları da
ister istemez belirlı toplum ve birey anlayışları getiriyor. "Türk
insanı" dıye yanlış ve gülünç bir kalıp bulmuşlar, herkes gön-
lünce dolduruyor içıni, "robot-resım" çızen aygıtlar gibi dü-
şüncesinden belleğine, giyimınden diline degin, şanlı tarihi-
mize en uygun insanı çizıyor.
Şu var ki, tanh süreklı bir değışım degilse. geçmiş diye bir
şey yok demektır ya da bugün ile geçmiş aynı şeydir, yann
da aynı şey olacaktır. O zaman, bugünün Türk toplumunu,
tüm kurumlan ve tüm karşıtlıklanyla yadsınmaz bir veri ola-
rak benimsemek gerekir. Ya da tarihsel dönuşüm dıye bir oi-
gu vardır ve içinde yaşadığımız toplum tüm eskı evrelerinın
ürünüdür. O zaman, tarihin zorunlu ürünü olduğuna göre top-
lumu tarih adına degiştirmeye ya da herhangı bir evresıne ge-
ri götürmeye çalışmak kaba bir çelışkıden başka bir şey ola-
maz.
Tarih gelişmiş bir bilim degildir. altyapılardan çok ustyapı-
ları, genel olgulardan çok ayrıcalıklı olgulan öne çıkarma eğı-
limınde olduğu için, temel sorunlanmıza getirdıği yanıtlar hep
görel kalmaya yargıhdır. Ancak, toplumlann gelışımıni yalnız-
ca sağduyumuzla da degerlendırmeye gınşsek, kolay kolay
yön değiştırmeyen bırtakım guç çızgilerıni izlediklerıni sap-
tayabiliriz. Bir kez, tarihin, kaçınılmaz olarak, olgulan artsu-
remli bir biçimde sunması, geçmiş hep geleceği hazırlayan
güçmüş gibi yanlış bir kanıya varmamıza yol açıyor.
Oysa geçmiş, adı üstünde, geçmiş, bitmiş, elenmış olan-
dır. Dönüşüm ya da gelişım "güncel"\n içinde, süredeş öğe-
lerin karşılıklı bağıntılarının ışlevi olarak gerçekleşır. Hıç kuş-
kusuz, günceli (belirli bir evrede belirli bir toplumu) oluştu-
ran, bir yandan da dönüştüren öğeler arasında, geçmışin
ogeleri de vardır; ancak. somut ve kalıcı ürünler (Sinan'ın ca-
milerı, Pir Sultan Abdal'ın şiırlerı) bir yana, geçmişten kalan
ögeler geçmişin öğelerı olarak degil, bugünun öğeleri olarak
yeralır; en azından, aynı zamanda bugünun de ogelendır. Şu
varki, "müddeiumumi"nn yerini "savcı"nın almasından son-
ra, "yargıç"\ da yapısından atmaya yönelen dil gibi, toplum-
lar da süreklı ve kaçınılmaz bir bütünluğe, bir iç tutariılığa yo-
neldiklerınden, eskiden gelen öğeler belirli ölçulerde dönu-
şüme uğrar ıster istemez. Somut yapıtlar bile, en azından al-
gılanma bıçimlerinde, belirli donuşümlerden geçer. XX. yüz-
yıl insanı Süleymaniye'yı, XVI. yüzyıl insanı gibi algılamaz.
Ote yandan, dönüşüm sürecının kaçınılmaz sonucu ola-
rak, kökenleri çok eskilerde bıle olsa, yeni öğeler nicelık açı-
sından çok daha ağır bastığından, toplumlann gelişıminde
yakın dönemlerin etkisi, eski donemlenn etkisıne göre çok
daha belirleyicidir. örneğin 1930'lann toplumunun yönelım-
lennde Tanzimat döneminin belirleyıci etkisi. Kanuni döne-
minin etkisinden çok daha guçlüdur. Bugünun toplumu uze-
rinde Kanuni döneminin dolaysız etkisinden söz etmek ta-
rıhseli tersinden göstermekten başka bir şey değıldır. Tarihin
yoğurduğu bir çağdaş Türk toplumundan. bir çağdaş "Türk
insanı"ndan söz edeceksek bu toplumun ve bu insanın ha-
munjnda kımilerinin dudak bukerek soz ettığı yetmış yılın
büyük payını göz önüne almak zorundayız. Bu bakımdan,
kendılerini Kanuni Sultan Süleyman'la Turgut Özal'ın kalıtçı-
sı sayıp Türkiye'nin tarihinde 1919-1950 döneminı yok sa-
yanlara ancak gülünür. Birtakım yuzeysel benzerlıklerden söz
edilebilir kuşkusuz. Örneğin, ıstenırse, bırının başlattığı ileri
sürülen "Kapttulasyonlarla ötekınin yabancı sermaye tutku-
su arasında koşutluk kurulabılir. Ama beyzade tutumunu. ya-
naşma tutumuyla özdeşleştırmek için lyıce bön olmak gere-
kir. Yazık ki, ölüler dılsız ve devinimsız: Zavallı Sultan Süley-
man'ın sözde kalıtçılannı "Hadı ordan" dıye tersleme olanağı
yok.
KÜLTÜR • SANAT 293 8 9 78 (3HAT)
RENK: MAVI
Günümüz Sincmasının 1 Numaralı Yaratıcıst
K. KIESLOWSKI*nln bütün büyük
festlvalJeri silip süpüren başyaprtı
1993 Venedik Feslivali En İyı Film Buyük Ödülü
F.n İyi Kadın Oyuncu Ödülü (ji'helte Bim>che)
Ve daha 20 ulu.slararası odul
BEYOĞLU ALKAZAR Tel: 245 73 83
12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 4. HAFTA
"Bu fllm Eunmages katkılanyla g65ter1lmektedir." İFA
ALKAZAR AVRUPA SINEMASI 245 73 83
And The Band Played On
VE ORKESTRA
DURMADAN KK
ÇALIYORDU Jljl
Mjlthe» Anpeht-j Bıchard Phıl vcvc
Modıne Ilıısjün I,LR ( ollıns Mjnın
Seanslan : 12.00-15.00-18.00-21.00
11 Kasım'dan itibjren 'BULUŞMA"
| VI KENT OYUNCLLARI
' ' 2*7 36 34 - 246 35 89
D.L. COBURN _ .
T
/oz SANATA HAYİRİriTS
1
İ
A
«"îrr
Komedi 2 Bölüm "31 Ekim- 9 Kasım" % ,
Turhcesi: Seckin Selvi Dekor: Refik Eren ^ 0
YILDIZ KENTERv«vMÜŞFİK KENTER \
oalı21 15Çarşamba 15 30
IKADIKÖY HALK EĞtTİM MERKEZt Tel: 418 61 86
Tüyap Kitap Fuan'nda
kıtaplarını ımzalıyor
5-13 Ka»ınV11.00-20.00
ORTAOYUNCULAR
ISTIKLALCAD NO 140 TEL 251 18 65-66 FAX 244 43 27
MAVIJulıe (Julıette Bınoche)
büyük bir kompozıtöf olan
kocası Patrıce ve kızı
Anna'y bir trafık kazas'
sonucu kaybeder Bu
olaydan sonra Julıe
bağımsız ve tanıdıklanndan
uzak yeni bir yaşam
sürdürmeye başlar O gune i ^
kadar ıstedığınce sahıp ,
oldugu her şeyden kendı »
ıstegıyle yavaş yavaş kopar
Herşeyı bir anda kayöeden 1 t
bırı ıçın seçenekler sınıriıdr < .
Yaşamına son verebıieceğı
'gıbı ıçmde arda kalan ateşle" *
ve anılarla yaşamını i t
sürdürmeye de devam < ^
edebılır Her ne kadar bazı ,
anıları ve görüntülerı J '
belleöınden sılemese bıte * i
de§ışık bir yaşam türu ^ ^
oluşturmak ısteyebılır Işte <oluşturmak ısteyebılır Işte
Julıe (Julıette Bınochet) nın
seçtığı yo! dâ budu-
K. Kleslowskl nıo
ÛÇ RENK cm yaptıgı bir
üçlemeden ozgurluSu
s mgeleyen
ÜÇ RENK: MAVİ yı
gerçek sınemaseverler
mutlaka gormelı Ardından
eş'îlıgı sımgeteyen
ÜÇ RENK: BEYAZ,
kardeşi'ğ1
sımcele',en
ÜÇ RENK: KİRMIZI
ge ecek
7 -13 KASIM
HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL SAHNESİ (240 77 20)
H A L D U N T A N E R
GÖZLERİMİ KAPARIM VAZIFEMI YAPARIM
^ONE*;-. SAVASDINÇEI
9-10-11 - i 2-13 Kasım)
KADIKOY HALDUN TANER SAHNESİ (349 04 63)
M E M E T B A Y D U R
BULUNMAZ TİYATRO
İ S T A N B U L
INEK
Yazan- Nazım Hıkmet
Yon H. Hilmi Butunmaz
Pazar 18.00
Ferhan Şensoy
SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ
TENSING
rOCTES ÇETIN IPEKKAYA
(9-IO-MI2-l3Kj!,m)
USKUOAR M U S A H I P Z A D E CELAL SAHNESİ (333 03 97)
N E I t S I M O N
I L K G E N Ç L I C I M
»ONET
EN ENCtN ULUDAfi T ,=<;tj CEMIL BUYUKUTKU
{9-IO-! 1-I2-13 Kjsımi
FATIH REŞAT NURI SAHNESİ (526 53 80)
ERGUN SAV
BİR BASKASI
O^JETEN ENCtN GURMEN
(9-10-11-12-13 Kasım)
GAZİOSMANPAŞA SAHNESİ (S78 60 67)
L O L E H B E L L O N
OYLE BİR SEVGI Kİ
ENGİN GURMEN
T
^H»";t--J MUALLA CENEZ
(9-10-11-12-13 Kasım)
ıCupten.Car 15 00, 20 10 Per 10 JO Cum 20 10 Ct IS 00.20 ÎO Puır ISIOJIJ»
BILFTLEPtl SEH1K TIYATftOLAHI GlSELERI ILE VAKKORAMA TAKSİH SUJUMYt
RUMELI MAĞAZALAR1. KADIKOY HALDUN TANEK (MERKEZ Gt$ES*)
VE CAf ITOL DE SATU.MAKTADIR
*v*mwııın
Cuma-Cumartesı 21 00 Cumartesı-Pazar 15 30. Pazar 18 30
Ferhan Şensoy Ferhan Şensoy
FERHANGISEYLER ŞU GOGOL DELISİ
Derya Baykal Şensc
Çarşamba 21 00 Perjembe 21 00
UUAMMER K*R»C4 TIYATROSU • ^ '
e t
$
3İ
<S ^
i u
• SES-1385 Ortaoyunlar Tel: 251 18 65
TFI : 513 74 3t • 522 65 85 • IVAKKORAMA TaksJın-Runeii. CİRSI Maslak-Bakırköy, Capitol Mağazaları
251 60 90-638 14 84
DOSTLAR TİYATROSU
KARACA TİYATROSU NDA
Tel : 252 59 35
17 Kasımdan başlayarak
Nazım Hikmet-Genco Erkal
Per. 18.30 puma 21.00 C.tesi 15.00
m DEüNiN HAT\RA
700. OYUNC.tesi 18.30
HALDUN TANER
GÖZLERİMİ KAPARIM
VAZİFEMİ YAPARIM
YÖNETEN : SAVAŞ OİNÇEL
SAHNE TASARIMI ATIL YALKUT
GIYSI TASARIM! AYSEL D O Ğ A N
' 15 00. 2030 *fr 20 10 Cum 20 30 Ct IS 00. 20 30 Pa«r IS OO.te J0
BİLETLEK1 $EH!R TİYATROLARI Gf$ELERI İLE VAKKORAMA TAKSİM, SUADtTE.
RUHELİ MAĞA2ALARI, KADIKOY HALDUN TANER (M6RKEZ G($E5İ)
« VE CAPİTOL DE SATILMAKTADIR
UAy*J- ÇOK Cİ3Z£L\
fAZAN
MrroNçsnv
YOHETEN
UMASİMAS
OYNA^ANLAP
TatnhıMJUrA,
Her Cuma 20 30 C lea P37» if 30
YAZAN
M.ANTONIO DE U PARRA
VONETEN
ÖZKAN SCHULZE
Cı'.AtAKLAC
Arif AKIUrA, EMİa ALKAN
7 Kasım öan ıdharefi
Her Pazartesı 20 30
ISTANBUL SANAT MERKEZI
Saiıızağacı Cd. Eski Ç«»m« Sk. No:1
T«l : 2S6 3? 51-233 14 9»-25* 23 «4
^-. TC KULTUR BAKANLIĞ) DEVLF TIYAT^OLJVİİ
^ İ S T A N B U L DEVLET TİYATROSU
TAKSIIM SAHNESİ 293 31 08
Hafla içi saat: 20.00. Cmt: 15.00-20 00. Pazar:15.00
8 KASIM'DAN BAŞLAYARAK !
TURHAN SELÇUK
ABDÜLCANBAZ
Oyunlaştıran-Yöneten
Kenan IŞIK
Dekor-Kostum • Serpıl TEZCAN
Işık • Yakup ÇART1K
Koreografi : Nıl BERKAN
Müzık : Tımur SELÇUK
8-12 Kasım arasında
Toplu Satışlar için: 244 28 11
TÜRKÇE HABERLERİ
LONDRA'DAN CANU
07.00 - 07.30
12.00-12.15
18.00-19.00
FINANS
HATTI
İMKB, Sarijest dösnz,
Dûnyn piyosolon, AJhn, GOmüj,
BontalorOTOSJpfyosoİar
HERGÜN
09.15-17.45
ARAS1
HER YARIM SAATTE BİR
HABERLER
ANA HABER HER GÜN
08.00, 13.00
20.00, 23.00
ARA HABER HER GUN
07.00 • 23.00 ARASI
HER YARIM SAATTE BİR
$ ? RADYD PORSCS 9&3
GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT)
Galeri
Lebriz
MEHMET
GÜLERYÜZ
5-15 Kasım
"Temmuz 94 Güncesi"
Eytam Cad. AçıkKava Apt.
No: 16/2 Nişantaşı 24O 22 82
;• ••• • : , , - . . - . . , l 7
*>
GEÇMİŞTEN ESİNTİLER
? KASIM 4 ARALIK
HOCA AU RIZA» MEHMET AÜ LAGA
MUFIDE KADRI HAMİT GÖRELE
IBRAHIM ÇALU NACI KALMUKOGI.l'
N.\MIK ISMAİL ŞEFIK BLTtSAU
ZEKI KOCAMEMI MAHMUT CLT>A
SAMI YETİK FİKRET MUALLA
p
azarlesı dışın<1a lıergı.n 11 JCM9 LHJ arası açığı/
Gazı r vranos C<1 No <ı VfSiikov Irt 5738103
BALKAN NACİ İSÜMYELİ
A T Ö L Y E S E R G İ S İ
"AN/MOMENT"
2 - 24 KASIM 1994
İSTANBUL DEVUT GÜZEL SANATIAR GAURİSİ
StKuu CAOMİ NO 2O9/«« ifrO&b IST>U«U m Iti X 53
TIPUMUN DCCCK1İ KATKHAtmA