Katalog

30 KASIM 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1t*aflk: 14 ölii • Haber Merkezi - Uşak, Adana, Niğde, Ordu, Konya ije Antalya'nın Manavgat %;esinde meydana gelen ırafik kazalannda 14 kişi yaşamını yitirdi, 16 kişi yaralandı. L'şak'ta meydana gelen kazada Hakan Oktay yönetimindeki 34 PJV 88 plakalı özel araç, Gediz-Uşak karayolunun Beylerhan Köyü yakınlannda şarampole uçtu. Kazada araç sürücüsü Hakan Oktay(25), eşi Dudu Oktay(24). llayda Oktay (1) ve Ayşegül Oktay(23) öldüler. Nermın Oktay(48), ağır yaralı olarak kaldınldığı Uşak Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı Kocasinan Deresi • Haber Merkezi -Bahçelievler Belediyesi tarafından yapımı başlatılan Kocasinan Deresi ıslah projesinin temeli atıldı. Dereye, 1600metre uzunİuğunda boru hattının bağlanmasıyla su baskınlan kontrol altına alınacak. Bahçelievier Belediye Başkanı SafTet Bulut, 50 milyarhk yatınmla gerçekleşecek ıslah çalışmasını kendı kaynaklanyla yaptıklannı söyledi. Öğrencilere kalp kontrolü • Haber Merkezi-Türk Kalp Vakfı, ilk ve ilköğretim okullannda kalp ve damar sağlığı tarama ve kontrollerine 5 aralık pazartesi günü Kuştepe Anadolu ilköğretim Okulu'nda başlayacak. Vakıf, 1994-95 Eğıtim dönemi süresince 9 ilk ve ilköğretim okulunda 10 bin 210 öğrencinin kontrolden geçirilmesini amaçhyor. Alınacak sonuçlar, milli eğitim ve sağhk müdürlükleri ile hastalıkh çocuklar üzerinde gerekli ilginin gösterilmesi için okul idareleri ve ailelerine bildirilecek. TEMAGenel Kurulu • tstanbul Haber Servisi- Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfı'nın (TEM A) ikinci genel kurulu, dün Istanbul'dayapıldı. TEM A'nın genel başkanlığına Hayrettin Karaca yeniden seçilirken, yeni yöneüm kurulu şu isimlerden oluştu: Hayrettin Karaca, Nihat Gökyiğit, Caroline Koç, Gencay Güriin, Kemal Yavuz, Aydın Bolak, Osfnan Kavala. yangın• tstanbul Haber Servisi - p p ş üzerinde bulunan altı katlı Jjinanın üst katında ve çaüsındaTıeriüz belirlenemeyen bir nedenle, dün gecesaat 22.00 sıralannda yangın çıkü. Yangın, Kağıthane. Beşiktaş ve Beyoğlu itfaiye ekiplerince saat 23.00'te kontrol alüna ahnırken ölen ya da yaralanan olmadı. MGV'yebomba • tstanbul Haber Servisi- Esenler Atışalanı Fevzi Çakmak Mahallesi'nde bulunan Milli Genclik Vakfı'na dün akşam saat 21.15 sıralannda kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce parça tesirli bomba atıldı. Saldında binada maddi hasar meydana geldi. Emniyet yetkilileri, 15 yaşlannda bir çocuğun olay yerinden kactığının görüldüğünü belirttiler. Yasadışı örgüt operasyonu • İSTANBUL (AA> tstanbul'da dün yapılan operasyonlarda, yasadışı örgüt üyesi olduğu öne sürülen 9 kişi yakalanarak gözaltına alındı. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nce yapılan açıklamada, sanıklarla birlikte, 6 tabanca, 1 el bombası, 2 telsiz, askeri elbiseler ve bomba yapımında kullanılan malzemeler ele gecirildi. Günaydın'ı şikâyetyersiz bulundu •İSTANBUL (AA>- Basm Konseyi,İETT Genel Müdürü Muaınmer Kantarcı'run Günaydın gazetesinin 29 Ekim 1994 tarihli sayısında 'Unutkanlık rnı, art niyet mi?' başbklı haberi ile ilgili olarak yaptığı şikâyeti yersiz buldu. Karayalçın, TMYT için dün çıktığı ikna turunda Demirel, Yılmaz ve Erbakan ile görüştü: Türkiye demokrasi sınavmdaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHPGenel Başkanı \e Başbakan Yardım- cısı Murat Karayalçın. Terörle Mücade- le Yasası'nda düşünceyi açıklama özgür- lügüne ilişkin düzenlemeler öngören ya- sa tasansı (TMYT) için ikna turuna çık- tı. Karayalçın, dün Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, ANAP lideri Mesut Yılmaz ve RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan ile görüşmeler yaptı. Cumhurbaşka- nı Demirel, görüşme sırasında "Bu bir hükümet tasansıdır. Hükümet tasansına sahip çıksın" mesajı verdi. ANAP ve RP liderlerini ikna girişimi sonuçsuz kalan Karayalçın, "Kaydadeğerbiryakınlaşma olduğunu söyleyemenT dedi. Karayalçın, f BMM grup toplantısında yaptığı konuşmada ise "Serbest piyasa ekonomisi isteyenler, serbest piyasa de- mokrasisini de istemek zorunda. Şimdi sı- nava girecek olan Türkiye solu değil, Tür- kiye sağıdır. Konuşan, yazan Türkiye isri- yorlar mı, istemiyorlar mı?"dedı SHP Hden Murat Karayalçın, dün sa- bah Genel Sekreter Rkri Sağlar ve Grup Başkanvekilı Ercan Karakaş ile birlikte Çankaya Köşkü'ne çıkarak. Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel'le görüştü. 40 da- kika süren görüşme sırasında TMYT ko- nusunda açılan kampanyalarda dile geti- rilen savlarkonusundabilgi aktanlan De- Murat Karayalçın mirel'in "Bu, uzun tartışmalardan sonra hazırianmış bir hükümet tasansı. Diğer partilcriegörüşmenizde yarar var. Ancak, öncelikle hükümet, tasansına sahip çık- malıdırr> mesajı verdiği öğrenildi. •Cumhurbaşkanı Demirel, Karayalçın ile görüşmesinde "Öncelikle hükümet, tasansına sahip çıkmalıdır" mesajı verdi. SHP Lideri Karayalçın, 'Türkiye bir tercih yapmak zorunda. Bir sınava giriyoruz. Konuşan, yazan Türkiye istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Şimdi smava girecek olan Türkiye solu değil, Türkiye sağıdır" dedi. ğını söyledi. Karavalçın. görüşmelerden sonra "Kaydadeğer bir yakınlık olduğu- nu söylevemem" dedi. SHP lideri. "DYP Genel Başkanı sıfatıya Başbakan'la da gö- rüşecek misiniz" sorusuna da "Diğer sı- fatlanyla da zaten kendileriy le her zaman görüşüyoruz" yanıtını verdi. MYK'de hükümetten çekilme tartışıldı sosyal çalkantılara sürükleyecek bu tasa- nnın yasalaşması için sizinle bir anlaşma- ya varmamız kesinlikle mümkün degiP dediği ve "Tasanyı geri çekin, bu konuyu prestij meselesi vapmayın. Böylece hükü- Öğleden sonra da ANAP ve RP lider- metinizi de kurtarmış olursunuz" öneri- leriyle görüşen Karayalçın. yann da TB- MM Başkanı Hüsamettin Cindorukve TBMM'de temsıl edilen, ancak grubu bu- lunmayan parti liderlerini ziyaret edecek. Karayalçın, görüşmelerden sonra hafta sonunda durumu yeniden değerlendire- ceklerini söyledi. Karayalçın, Yılmaz ve Erbakan ile gö- rüşmesinde beklediği sonucu alamadı. Görüşme sırasında Yılmaz'ın, "Birkaç kişinin kurtanlması için, ülkeyi siyasal ve sini ilettiği öğrenildi. Yılmaz'ın aynca, görüşme baştnda bir gazetecinin yönelt- riği \e Karayalçın'ın yanıtlamadığı, "Ba- şabakan'ı da ikna etmek için ziyaret ede- cek misiniz" sorusunu anımsatarak. "Biz anlaşsak bile,o konuvu halletmentz müm- kün mü?" dediği. Karayalçın'ın da güle- rek, "Onu halletsek burada ne işimiz var?" karşılığını verdiğı bildirildi. RP lideri Erbakan da görüşme sırasın- da, tasanvla 163. maddenın hortlatılaca- SHP grubunun TMYT'nin gelecek hafta genel kurula indirilmesinde ısrarlı olduğu ve bunun engellenmesi ya da ya- sanın çıkarılmaması durumunda MYK'nin "hükümetten çekilme" karan aldığı bildirildi. Önceki gün yapılan MYK toplantısında aynca. "Hükümet- ten çekilebiliri/. Ancak ülkev i bütçesiz bt- rakmamak için bütçeye destek veririz ya da bütçe sonrasında hükümetten çekilece- ğimizi açüdanz** görüşü dıle getirildı. Karayalçın. partis-inin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada da T- MYT konusunadeğindi. Türkiye'nin ses- sizce bir dönüm noktasına geldiğini vur- gulayan Karayalçın. "Kimiîeri anlamasa da bir dönüm noktasına geldik. Ya de- mokratikleşme süreci hı/lanacak ve sev- gili vurdumuzda tanı demokrasi egemen olacak va da aksak. eksik demokrasi sü- rüpgidecek" dedi. Düşünce suçlusu Başkaya: Demokratikleşme diye bir olay yok•Düşüncelerinı açıkladığı için cezalandınlan Doç. Fikret Başkaya, tslamcı kesimin 'düşünce özgürlügü' konusunda fazla duyarlı olmadığını savunurken, 'Demokratikleşmenin kıstası Kürt sorunudur' dedi. ERGLN AKSOY ANKARA - Düşüncelerini açıkladığı ve yazdığı için ceza- landınlan Doç. Dr. Fikret Baş- kaya, Terörle Mücadele Yasa- sı'nda değişiklik öngören tasla- ğın yenilik içermediğini söyledi. Kürt sorunu çözümlenmeden Türkiye'de tam anlamıyla bir de- mokratikleşmenin olamayacağı- nı belirten Başkaya. lslamcı ke- simin düşünce özgürlügü konu- sunda fazla duyarlı olmadığını da savunarak. "lslamcılar,bu ko- nuda çifte standart uyguluyoriar. Ozgüriük varsa herkes için var- dır. Bunu sadece bir kesim için bağdaştırmak doğnı değil"' dedi. Haymana Cezaevi'nde bulu- nan Fikret Başkaya. Cumhuri- yet' in Terörle Mücadele Yasa- sı'nda değişiklik öngören tasan- ya ilişkin sorulannı yanıtlarken, tasan ile Terörle Mücadele Yasa- sı'nın belirsız bir hale sokuldu- ğunu savunarak. "'Yasada, \er yer daha da ağırlaştınlan bir du- nım vardır" dedi. Kamuoyunda demokratikleşme varmış gibi bir durum yaratılmaya çalışıldığını bildiren Başkaya, aslında de- mokratikleşme diye bir olayın ol- madığını ifade etti. Başkaya. şunlan söyledi: " Demokratikleşme diw >ııttu- nılan şe>. Milli Güvenlik Kuru- lu'nun direktifıyle başlamıştir. Batı kamuoyıında pazartık gücii oluşturma amacı taşıyor. Bunun dışında demokratikleşmenin "d'sinin bile olduğunu söyleyeme- yiz. Çünkü toplumun demokra- tikleşme vönünde hir talebi yok. Av dın, ilerici diye tanımlanan ki- şilerin demokratikleşme konu- sunda ciddi bir yaklaşımlan yok." Kürt sorunu çözümlenme- den veya çözümlenme yönünde adım atılmadan demokratikleş- me sürecının başlayamayacağını öne süren Başkava. "Terörie Mücadele Nasası'nda nettik yok. İsteyen istediği gibi yonımlayabi- lir" diye konuştu. Başkaya. gö- rüşlerini şöyle dıle getırdı: "Cezalar daha da ağııiaştınlı- yor. Aslında değişiklik öngören tasanyı demokratikleşmeme pa- ketidiye sunmak gerekir. N'amus- lu aydınlar düşüncelerini, deği- şiklik öngören tasarıya karşın, açıklamava de\am edecektir. Hiçbir şe> değişmeyecektir. Na- muslu a> dın ta\nmı sürdürür,so- nuçlarına da katlanınm. Düşün- celerin bazılannı kısıtlamak. ba- zılannı yasaklamak olmaz. In- sanlar, bunu anlamak istemiyor. Bu ülkenin en büyük handikapı, aydınlann fazla devietçi olmasın- dan ka>Tiaklanı>or." Terörle Mücadele Yasası değişikliğine karsı seferberlik ANAP-RPittifakıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Terörle Mücadele Yasası'nı yeniden düzenleyen ve düşünce açıklamaya kısmi özgürlük öngören yasa tasansını engellemek için Meclıs ıçinde ve dışındaki tüm güçlerini seferber edeceklenni açıkladı. Yılmaz, DYP yöneticilerinin, doğan tepkıler üzerine imza koyduklan tasanya karşı çıkarak 'ikiyüzlülük' yaptığını söyledi RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan da. tasannın, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) kaldınlan 163. maddesini geri getirmeyi amaçladığını ileri sürdü. Mesut Yılmaz, ağır biçimde eleştirdiği tasanyı, 'aklatmaca' olarak niteledi. Türkiye'nin özel koşullan bulunduğunu ve bölücü propagandanın suç olarak kalması gerektiğini ifade eden Yılmaz, 'insanlann laikliğe karşı, monarşiden yana, komünist \a da faşist olduğunu ö/gürce söyleyebileceğini, ancak bölücülüğün bunlardan avn tutulmak zorunda olduğu' görü^unü savundu. Tasanyı, 'fevkalade sakıncairbıçiminde niteleyen Yılmaz, "Bize düşen göre>. kanunu engellemek için Meelis içinde ve dışındaki tüm gücümüzü seferber etmektir" dedi Yılmaz. engellemeleri sonucu koalisyon hükümetinin yıkılması durumunda 'iki hayn biriikte >apmış olacaklannı" söyleyerek "Hım bu kanunu engellemişolunız hem de hükümeti devirmiş oluruz" dedi. Tasannın. DYP'lı bakanlar ve Başbakan Tansu Çüier'in de ımzaianyla TBMM'ye geldiğine ve Adalet Komisvonu'ndan DYP'lilerin de oylanyla geçtığine dıkkat çeken Yılmaz. şunlan söyledi. "Kamuoyunda tepkidoğunca, DYP yönericileri sanki kendi yasalan değilmiş gibi. Bu kanun Meclıs"ten geçmeyecek'diyorlar. Bu, samimiyetsizlikkrinin ve ikiyüzlülüklerinin açık bir göstergesidir." RP liden Erbakan ise dün bir kabulü sırasında "163. maddeyi hortlatmak yedi sülaleye işlenecek bir zulümdür" dedi. Turgut Kazan sağcı basını eleştirdi: Parlatnento, tehtiîtcUUyovİstanbul Haber Servisi - İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik öngören yasa tasarısıyla ilgili olarak sağcı gazetelerin başlattığı ve bazı sağ partilenn katıldığı kampanyanın 'demokrasi adına parlamentonun tehdit edilmesi'boyutuna geldiğine dikkat çekti. Turgut Kazan. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, bazı televizyon kanallanyla gazetelerin TMYT'ye ilişkin çok yoğun bir kampanya başlattıklannt anımsattı. Bu kampanyanın ulaştığı boyutla demokratik bir tepki olmaktan çıktığına ve parlamento üzerinde hukuk dışı bir baskı boyutuna geldiğine dikkat çeken Kazan. kampanyanın gerçeğe aykın iddıalarla yürütüldüğünü dile getirerek sözlerinı şö>le sürdürdü "Bazı belediye başkanlan, nereden geldiği bilinmeyen paralarla gazetelere çarşaf çarşaf ilanlar veriyor. İnananlar mücadeleve davet ediliyor. Adalet Komisvonu Başkam'na günde 500 ölüm tehdidi geliyor. Demokrasi adına parlamento tehdit ediliyor. Bazı çevreler, parlamento üzerinde tehdide dayalı bir gövde gösterisi yapıyor. Bu kampanya. Biz ıstersek bir yasayı çıkannz veya bir vasanın çıkmasını önleyebilinz' biçüninde bir denemedir. Nitekim gazetelerde. bazı belediye başkanlannın 'Bu tasanyı geçirmeye cesaret edemezler" dediği belirtiliyor. Yani yasa yapmak bir cesaret işi halinegetirilhor." pottse engelleme İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi'nde, geçen hafta bir öğrencinin okul çıkışında polisler tarafından dövülerek gözaltına alınması, bir grup öğrenci tarafından protesto edildi. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (SBF) öğrenciler tarafından yapılan basın açıklaması sırasında, öğrencilere müdahale etmek isteyen bir grup sivil ve çevik kuv vet polisi, Fakülte Dekanı Pertev Bilgin engelledi. "Üniversitede polis istemiyoruz", "Polis dışan, bilim içeri^şeklinde sloganlar atarak dün öğle saatlerinde SBF girişinde toplanan 150 kadar öğrenci "Devlet terörüne son" başlıklı bir dövizi okul duvanna astı. Daha sonra okunan basın açıklamasında, Terörle Mücadele Yasası'yla sosyalist basına, bilim adamlanna, yazarlara ve duyarlı insanlara yönelik saldırılann arttığına dikkat çekildı.(Fotoğraf. AHMET Ş1K) Milli Eğitim Bakanlığı, dört yıldır uygulanan sisteme 'açıklık getirmek' amacında Kredili sisteme yîne uyarı genelgesi EMtNEKAPLAN ANKARA-Öğrenciler. okullannda öğ- rermen ve altyapı yetersizliği nedeniyle alamadıklan dersleri, komşu okullann ya- nı sıra komşu ilçeler, zorunlu durumlar- da ise ders geçme ve kredi sistemi il da- nışma kurulunun karanyla komşu illerde- ki okullardan seçebilecekler. Milli Eğitim Bakanlığı, uygulanmasın- da 4. yılına girilmesine karşın karmaşık- lığı giderilemeyen ders geçme ve kredi sistemine açıklık getirmek, okul yöneti- cileri, öğretmen ve öğrencileri bilgilen- dirmek ve sorunlann çözümünü duyura- bilmek için geniş kapsamlı bir genelge yayımladı. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz ımza- sıyla yayımlanan genelgeyle okullannda altyapı yetersizliği nedeniyle kredisini ta- mamlayamamaktan yakınan öğrencilere, komşu ilçe ve illerdeki okullardan ders •Ders Geçme ve Kredi Sistemi'nde okul yöneticilerini ve öğrencileri bilgilendirmek için yayımlanan genelgeye göre, öğrenci kendi okulunda alamadığı dersleri komşu okullardan. hatta kendi il sınırlan dışındaki okullardan alabilecek. seçme olanağı getiriliyor. Buna göre, il- leri ayn olmasına karşın ulaşım olanağı olan, birbirine çok yakın yerleşim mer- kezlerinde bulunan okullar. gereksinim duyulması durumunda birbırlerinden öğ- renci alabilecekler. Genelgenin aynı hükmü uyannca, gü- zel sanatlar lisesinde okurken parasız ya- tılılık hakkını kaybeden ve meslek ders- lerinin tamamından başanlı olan bir öğ- renci, okulu ile ilışiğini kesmeden ailesi- nin bulunduğu ılde herhangi bir ortaöğ- retim kurumundan kalan derslerini alarak kredisini tamamlayabilecek. lllerde sistemin uygulanması ve izlen- mesi için oluşturulan 'Ders Geçme ve Kredi Sistemi Danışma Kurulu'na. her türdekı okul müdürlennin yanı sıra uygun göpilen yönetici ve öğretmenin katılma- sı sağlanacak. Tanıtma toplantılan Sistemin başan ile yürütülebilmesi için okul müdürlükleri; danışman ve rehber öğretmenlerle öğrencilere. velilere semı- ner ve konferans etkınliklerinin gerçek- leştirilmesi, danışman öğretmenlerin da- nışmanlık görevini yerine getınp getır- mediklerinin izlenmesi, kütüphane. kan- tin ve spor salonlannın öğrencilerin boş zamanlannı değerlendirmeleri ıçın kul- lanılır duruma getırilmesı, öğrencilerin boşzamanlanndaeğiticiçalışmalannya- pılabılmesı için gerekli planlamalarınm yapılmasını sağlayacak. Okul müdürü. okulun kadrolu ve ücret- lı bütün öğretmenlenne 'danışman öğret- menlik'görev ı verebilecek. Bunun için öğretmenin danışmanlığını yapacağı öğ- rencilerin dersine girmesı gibi bir koşul aranmayacak. Öğretmenler. okulda görevli olduklan sürece. mezun oluncaya kadar aynı öğren- cilere danışmanlık görevlerini sürdüre- cekler ve rehber öğretmenlerle ışbirliği yapacaklar. Genelgede, okul yöneticilerinden. öğ- rencilerin dönemlerde okuyacaklan ders- leri seçmelerine kesinlikle müdahale et- memelen ıstendı. Tekrar sonucunda da başansız olunan ortak ders ve seçmelı derslenn kredileri- ne eşit değerde ders seçilmesi koşulu aranmayacak. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TAJNER KIŞLALI DYP ve ANAP Şeriat mı İstiyor? Türkiye'nin bugününden kimlerin sorumlu olduğu belli. KlT'leri "arpalık" yapanlar.. halkın sırtından kışıleri zen- gin etmenin aracı olarak kullananlar.. ekonomiye güç de- ğil, yük haline getirenler kimlerse; !aik-demokratik devleti "ciddi" bir "tehdit" ile karşı karşıya bırakanlar da onlar. Menderes'ten Demirel'e, 12 Eylül'cülerden Özal'a ka- dar, 40 yılın sorumlulan ortada. 70 yılın birikimlerini kimler "rezil" ettiyse, Türkiye'yi bir laik-şeriatçı çatışmasının eşiğine de onlar getirdiler. Ama artık deniz bitti. ikiyüzlülüğü sürdürmelerıne olanak kalmadı.. "Laik-de- mokratik" Türkiye'yi yönetme yetkisini almak için "din- c/"lere sırtını dayamanın yolları tıkandı. Çünkü "dinciler", kendileri, iktidarı doğrudan ele geçir- meyi umut edecek kadar güçlendiler. Artık kendilerini kul- landırtmıyorlar, kendileri kuilanıyorlar! Kımleri mi? DYP'leri.. ANAP'lan.. Hatta, içlerine soktuklan "adam'la- rını TBMM Adalet Komisyonu Başkanı yapacak kadar "sosyal demokrat" olan Altıok kırması partileri.. • • • Özelleştırme yasalaştı. Engın ve de derin kültürlü Sayın Başbakanımız, "son sosyalist devletin de sonunda yıkıl- dığını" müjdeleyip yüreğimize su serpti. Sıra geldi Meclis'teki "kutsal ittifak" korosuna. "Demokratikleşme falan geçmez artık!.. 163. maddeyi yeniden hortlatmayız!.. Getirdikleri değişikliklen parça par- ça edenzL." Kım söylüyor bunu? Erbakan ve saz arkadaşlan mı? Hayır! Baki Tuğ'lar. Mesut Yılmaz'lar. Sayın Demirel ile rahmetlı Özal'ın siyasal yaşamımıza ar- mağan ettikleri.. MC'lerden ağzı yanan Demirel -geçmışten ders alarak- MC'yi sonunda kendı partısınin ıçinde kurdu.. Öğretmen okullarma ırkçılığı, şeriatçılığı, Atatürk düşmanlığını so- kan adama bakanlık yolunu açtı. Askeri yönetimde Soy- sal'lan, Mumcu'ları hapıslerde çürütmek için kahraman- ca savaşmış olanları baştacı yaptı. Bugünkü hükümet ortaklığının ilk aşamasında sağ kolu niteliğindeki "yaveri, has" bakanına, TV'de "Bız sıyasetin emrinde din değil, dınin emrinde siyaset ıstıyoruz!"deö\r\- ti.. özal ise daha "ınce "ydi. "Çağdaş" görünümlü bazı adamların kafalarının içine yerleştirdi MC'yi! • • • ANAP Genel Başkanı'ndan DYP'dekı bol "özel" başkan- lara kadar.. "Kutsal koro"yu dınlerseniz, sanırstnız ki "ün- lü" 163. madde yeniden geliyor. Sanırsınız ki, "şeriatçı propaganda" yasaklanıyor. Yalan! Getırılmek ıstenen değişiklik, şeriatçı propagandayı ya- saklamıyor. "Toplumu ve kişilen korku veya panığe düşü- rebilecek şekılde cebır, şiddet veya tehdide başvurmayı" yasaklıyor. Yani "dıncı teröY'ü yasaklıyor. Teröre destek olduğu sap- tanan "vakıf"\ar\r\ kapatılmasını ve mallarına el konulma- sını öngörüyor. Laik devletin yıkılıp, yerine bir din devletının kurulması rçtn propaganda yapılmasından yanalar. Ama Abdullah Ocalan ve Kemal Burkay ile söyleşı yapan (ve üstelik bu söyleşilerde devletin bölünmezliğinı, yani "tekil devlet"] savunan) Sayın Oral Çatışlar'ın ıki yıl cezaevinde kalma- sına karşı değiller! Her türlü terörün yasaklanmasından ve teröre destek olan sendikaların, derneklerın kapatılıp malvarlıklarına el konulmasmdan yanalar.. Ama "dinci terör"ür\ yasaklanma- sına ve teröre destek olan "vakıf"\ara dokunulmasına kar- çılar! Çünkü -12 Eylül sayesınde- yurdun dörtbir köşesine ya- yılan bir "vakıf imparatorluğu"r\a sahipler... • • • Acıklı bir komedıyi yaşıyoruz. Laik-demokratik cumhuriyeti yıkmaya çalışmak serbest.. Yeniden kurmaya ve korumaya çalışmak neredeyse yasak! Rir yamaniar "Rana sağçılar adam öldüruvor dedirte- mezsinız" dıyen Sayın Demirel, bilmem Sezen Aksu'nun -O linutıılma? şarkısını_dınlerken hüzünlenıyor mu? - "Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler..." Acaba son rektör atamalarındakı "azıcık sağduyu'da, o îlûznün rotü varmr? Deniz bitti, kara göründü.. Herkes seçimini yapmak zo- runda. Bütün partilerin "demokrat"\ar\ birleşiniz! "Kutsal ıttıfak"ç\\ar zaten birleşmiş.. Yitirecek neyiniz kaldı ki?!. Dünya Bankası'nın önerisi Talim-Terbiye Kurulu eğitim programı hazırlamayacak •Dünya Bankası'nın önerisiyle 'Milli Eğitimi Geliştirme Projesi' çerçevesinde sürdürülen çalışmalarda. Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat • Yasası'nda değişiklik yapıldı. .AMC\RA(Cumhuriyet Bü- rosu)- Mıllı Eğitim Bakanlığı. Dünya Bankası'nın ıstemi üze- rine "Milli Eğitimi Geliştirme Projesi" çerçevesinde. öğretim programlarının hazırlanmasın- da Talım ve Terbiye Kurulu'nu devre dışı bırakmaya hazırlanı- yor. Milli Eğitim Bakanlığı Teş- kilat Yasası'nda yapılacakdeği- şikliklerle. öğretim programla- rının hazırlanması yetkisi. Eği- timi Araştırma ve Geliştirme Dairesı Başkanlığı (EARGED) ile genel müdürlüklere verile- cek. Ders programlarının hazır- lanması, kitap standartlarının belirlenmesı ve yönetmelikle- nn hazırlanması veonaylanma- sı için l Kasım I926yılındaku- rulan Talim ve Terbiye Kuru- lu'nun yapısı \995 yılından iti- baren yeniden b\çımlendinle- cek. ^Siîlli Eğitimi Geliştirme Projesi" çerçevesinde. Talım ve Terbıve Kurulu, "icra orga- nı"olmaktan çıkanlarak "karar organı" durumuna dönüştürü- lecek. Kurul. 1995 yılında öğ- retim programlan hazırlanma- sınıkısmen. 1996 yılında ise ta- mamen bırakacak. Milli Eğitim Teşkilat Yasası'nda yapılacak değişikliklerle. öğretim prog- ramlannın hazırlanması yetkisi EARGED ve genel müdürlük- lere verilecek. EARGED ve ge- nel müdürlüklerce hazırlanan programlar. ıncelenmek üzere Talim ve Terbiye Kurulu'na su- nulacak. K.urulun vereceği onayla da öğretim programlan yürürlüğe girecek Proje çerçevesinde EAR- GED'in. hayat bilgisi. bıyoloji. matematik. Almanca, Fransızca ve Ingilızce ders programlan- nın sıelıştirilmesi için çalışma- lara"başladığı belirtildi. 1995 yılından itibaren 20 dersin da- ha programının EARGED tara- fından hazırlanması için Talim ve Terbiye Kurulu ile görüşme- lerin sürdürüldüğü kaydedildi. Dünya Bankası'nın "Milli Eğitimi Geliştirme Projesi" de- ğerlendirme raporunda, Talim ve Terbiye Kurulu'nun 1996 yı- lından sonra da öğretim progra- mı hazırlanmasında ısrar etme- si durumunda. öğretim prog- ramlannın tek elden yapılması ve koordine edilmesınde güç- lük çekeceğine dikkat çekildi.