25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 13 HAYVANLAR VE HAYVANLAR İSMAİLGÜLGEÇ *fc (212) 512 06 06 Wtr (212) 513 90 88 Türbanblarneden dansözohnuyor! H B iç düşündünüz mü? Hemen her mesleğe soyunan türban- lılar, o mesleğin icrasını kendi dini inançlanna uydurmak için evrensel kuralları zorlarken, neden dansöz olmaya da kalkışmıyorlar! Sonuçta, başlarını yine örtebilirler. Ama dansözlüğün püf noktası sayılan göbek deliklerini de kapatmaları ve te- settüre uygun giyinmeleri gerekir ki, iş- te o zaman gerçek bir oryantal dansöz olamazlar! Olay, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde geçiyor. Tıp fakültesi öğrencilerinden Ayla Taşlıgil, pratik için ameliyathane- ye girmeye hazırlanıyor. llk koşul, ellenni, kollannı dirseğe ka- dar fırçalamak ve yıkamak, mikroplar- dan arındırmak. Geçen yıla kadar başı açık gezen ve bu yıl kapanmış olan öğrenci, kollannı Akbank neyi temyiz ediyor? asın şeref kartı sahibi Tuncer Benokan iki yıl önce Ak- bank'tan 5 milyon lira tüketi- ci kredisi almıştı... Karşıhğında da 650 bin liralık 12 senet imzalamış, serfetlerle biıiikte bankaya noterden onaylı imza beyannamesi vennişti. Hani, senetlerini ödemez, imzanın kendisine ait olduğunu inkâr ederse, banka parayı çatır çatır geri alsın diye! Krediyi aldıktan kısa süre sonra mahkemeden bir celp geldi Benokan'a. Akbank, kendisini mahke- meye vermişti! (5ysa, borcunu aksatmadan ödüyor- du. Ve dava konusu kendisini hiç il- gilendirmiyordu. Güner Deri Pazaria- ma Ltd. Şti.'nin çekleri karşılıksız çıkmış ve Akbank, savcılığa suç duyu- rusunda bulunmuş, bunun üzerine dava açılmıştı. Benokan'ın şirketle de uzaktan yakından ilişkisi yoktu. Fakat Akbank, şirketin imza sirküleri yerine Tuncer Benokan'ın imza beyan- namesini vermişti savcılığa! Küçük bir hata, hakkında yakalama müzekkeresi çıkarılacak kadar büyümüştü. Zeytinburnu Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın iddi- anamesini gördüğü an, Benokan'ın yüreğine iniyordu. Dava beş duı uşma sürdü. Akbank'ın avukatları izlemedi bile. Beşinci duruşmada, bankadan bir yazı geldi, yanlışlık yaptıklannı kabul ettiklerine ilişkin. Ve Tuncer Benokan böylece ak- iandı. Fakat, dava boyunca "sanık" muamelesi gördü, olay sabıka kaydına geçti. Benokan da 100 milyon lira tazminat istemiyle Akbank'ı mahkemeye verdi. Mahkeme. Benokan'ı haklı buldu, 60 milyon lira tazminat ödenmesine karar verdi. Akbank ise, Benokan'dan özür diloyoooğine. 60 milyon liralık tazminat dirseklerine kadar açıp yıkayacağı or- tamda erkek bulunmamasını istiyor. Bir şekilde bu isteği yerine getiriliyor. Ayla Taşlıgil, temizliğinı yaptıktan sonra kollan dirseğine kadar açık hal- de ameliyathaneye giriyor... Ama o da ne! Ameliyathanedeki doktorların ara- sında, bir erkek var! Sanki, erkek anestezist doktor, ma- sadaki hastayı bırakıp kapıda beliren kollan açık kız öğrenciye saldıracak- mış gibi bir panik, bir panik! Ameliyathanede steril kurallanna uyulması bilimin ılk emri. Oysa, türban- lı öğrencinin gözü bilim falan görmüyor. Kollarını arkasına saklayıp erkek dok- torun dışarı çıkmasını istiyor ama sö- zünü geçiremiyor. Bir patırdı, birgürül- tü. Eline geçirdiği herhangi bir bez par- çası ile kollannı kapatmaya çalışıyor. Ve tabii tüm steril kurallarını altüst ediyor. Sonuçta ameliyathaneden atılıyor. Kendini kapı önünde bulduğu sırada Genel cerrahi bölümünden hocası Prof. Dr. Somer Öneş'le karşılaşıyor. Prof.öneş, durumu öğrendikten sonra öğrencisi ile konuşuyor. Daha doğrusu konuşmaya çalışıyor. Ameliyathaneye açık kolla girilmesi ve içeride steril giy- si giyilmesinin gereğini hatıriatıyor. Ama nafile. Öğrenci "Ben Kuran'a uyarım. Pey- gamber efendimizin hanımlanna uyu- yorum" diyor. Bugüne dek dini inançlarını ön pla- na çıkarmış öğrencilerıne karşı tole- ranslı davranan Prof.Dr.Somer Öneş'in sabrı taşıyor: "lyi ama kızım, onlar cerrah olmak is- temiyordu ki." Hiçbir bakan kendi bildîğini okuyamaz. Yıldınm Aktuna Hükümet Sözcüsü Daç işverenleri: 'Zarar ediyoruz' S ağlık Bakanltğı sessizliğinı koruyadursun ilaç konusundaki tartışmaya, eczacılar, hekımler ve vatandaşlardan sonra ilaç işverenleri de katıldı. İlaç ve Kimya Endüstrisi Işverenler Sendikası Genel Sekreteri Yener Dinçmen, Istanbul Eczacı Odası Başkanı Mehmet Domaç'ın ilaç fiyatlarıyla ilgıii saptaması üzerine gönderdiği açıklamada şöyle dedi: "Sayın Domaç'ın '1984 yılında ilaç fiyat kararnamesi değiştırıtmiştir. İlaç fiyatları büyük ölçüde serbest bırakılmıştır' ifadesine katılmak mümkün değildir. İlaç fiyatları hiçbir şekilde serbest bırakılmamıştır. Bakanlığın denetimi altındadır. Kaldı ki, bu gerçek, Sayın Domaç'ın açıklamasının ilk paragrafında 'llacın fiyatı da, eczanenin kârı da devlet tarafından belirlenmıştir' şeklincteki ifadesiyle de teyid edilmektedir. Esasen 1984 yılında yayınlanan fiyat kararnamesi şimdiye kadar tam olarak uygulanamamıştır. Enfiasyon oranlan, işçilik ücretleri, döviz kurlanndaki artışlar gibi ilaç maliyetlerini etkileyen unsuriardaki değişiklikler göz önüne alınarak, ilaç fiyatları JBakanlıkça belirlenen oranlarda ve uygun görülen zaman aralıklarında arttırılmaktadır. Aynca Maliye Bakanlığı denetim elemanlannca fırmaların tüm hesaplan sürekli olarak denetlenmektedir. Kararname ürün bazında azami yüzde 20, firma dokuz ayı itiban ile yüzde 15 oranında zarar sözkonusudur. Etken madde konusuna gelince, bilindiği gibi halen yurtdışında patent koruması altında olan yeni ilaçların üretiminde kullanılan etken maddelerin fiyatlan, araştırma gıderlerı nedeniyle, patent koruması olmayan ülkelerde üretilen aynı etken maddelerin fiyatlanndan daha yüksektir. Bu nedenle aynı etken maddeye sahip ilaçlar arasında, ilacın buluş sahibi firmanın ilacı olup olmamasına bağlı olarak fiyat farkı olabilmektedir. Burada sanayicinin etken madde ithalinde pahalı olanı tercihi sözkonusu değildir. Şayet ilacı lisansla üretiyorsa, etken maddeyi patent sahibi firmadan almak durumundadır. Patent koruması olmayan ülkelerde üretilen hammaddelerin dünya fiyatları ise bellidir. Kaldı ki hammadde ithalinde esas alınması gereken tek kriter fiyat değildir. Bazı hallerde firmalann kaliteli ilaç üretebilmeleri ve üretimlerini aksatmadan sürdürebilmeleri için fiyat uygunluğunun yanısıra sürekli aynı kalitede mal verebilen, güvenilir üretici fırmaları tercih etmeleri gerekmektedir." Açıklama burada bitmiyor, Özetlemeden aynen yayınlayabilmek için devamı yarın... KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI KARGACA KEMAL GÖKHA1V GÜRSES (glden g;deft,&L*n 'Sd§'Li& Sosyaı dv(wSM/ia biRaktın f NjeLi.se, gfcfen karanna itiraz etti. temyize gitti. —Benokan.Akbank'4navukatlannaJti- razlannın gerekçesıni sorunca şu yanıtı aldı: _ *Bİz15Qyük şirketiz,tıeTTlavayTterny- izetmemiz gerekir." Bu nasıl büyüklükse! Salaklar Derneği öngörmesine rağmen ilaç endOstffrtntn ortatafTva kart 1989, 1990, 1991 ve 1993 yıllarında sırasıyla yüzde 6.3, Çiller, "merkez köy"tor 1.1 ve yüzde 2.3 olmuştur. 1992 yılında yüzde 4.3, 1994 yılının ilk kuracakmış. -Istanbul'a karşı aytp otmuyor mul halşn llrjSf ~f\3fde sydınljkbsı S alaklar Derneği Başkanı Ha- san Karabay'ın geçen pazar Hür Fm'in canlı yayınına çıkıp "Konuk Başbakan" olacağını duyurmuşuk. Fakat, Karabay Istan- bul'a gelmedi, program gerçekleşeme- di. Salaklar Derneği Başkanı, aniden bastıran kar nedeniyle Ankara-lstan- bul karayolunun trafiğe kapandığını öğ- renince yola çıkmaktan vazgeçmiş... Nereden mi gelecekti? Izmir Dikili'den! Dinç Bilgin'den on günlerde Yeni Asır ve Sa- bah gazetelerinde yeralan il- ginç manşetler için Vaziyet'in yönelttiği "Acaba bu haberier Izmir'de Dinç Bilgin'in satın aldığı söy- lenen ve fakat Tahtalı Barajı'nın koru- ma alanı içinde kalan arazilere imar iz- ninin verilecek olmasının habercisi mi?" sorusu üzerine Dinç Bilgin aradı. Dinç Bilgin, "Tahtalı Barajı'nın koru- ma alanı içinde arazim yok. Almaya ni- yetlendiğim arazi de yok. Varsa size veririm" dedi... Biz de herhangi birgay- rimenkul ya da menkulünü almayı dü- şünmediğimizi yineledik, illa birşeyler vermek istiyorsa kamu yararına çalı- şan bir yardım kurumuna bağışlama- sını önerdik... S HARBİ SEMİHPOROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 30 Kasınt ıstifa bövle geldi^ışişleriBakanı Mümtaz Soysal, dünkü şok istifasıj ın Derde arkasını dakika^dakika Hürrivst'e anlaüı.ııın TEKKE, ZAVİYEI/E TÜRBELER 1925'TE BUĞÛAJ, TEKKELERİH, TÜBBELERİN KAPAT1L- MASI VE -mRİKATlAfİJN KALDMlLMASl İLE İLOİÜ 677 UUUAIZAU YASA, TBAAM 'MOE (îĞ M 7?W* Oi>JA/ K/*ASELEBtU TOPLU AVİN YAPTfKLA- ftı yEBLeeof. EM BüyûKLEHiuE "ASİTANE11 , EU KaÇÛIOEJZİfJE İSE"ZAVIYEa DEMMEKTEYDİ-ZAVI- YELER DAHA ÇOK., KEMTLEg AOASt YOUAg. ÛZE_ gİNPe BULUMUR£XJ- SÖZ. KONUSU YESLeg, Gİ- DERBK DİMİ GÖGÜA/nJ ALTtNM_ HER. ÇEŞrr SÖMÜ&J VE /&E2ALET7/J )f4PfLp/GI JCÖŞELEE OL- MUŞTU. TÜeeELEH DE ÜPÜeÜtCÇJJLE/ZİfJ/SÜYÛCÜ. LBRİN /'? YESİ OueüJLtU/VA SeiM/fTf. * A/o/-.- Tarikat :r<t*rıycı u/oçmak ıçm hıht/an (/o/.. Solcla, Silivrikapt Kaadırı Üergahı sörü/üş/or: T.C. BAKIRKÖY 2. SÜLH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo:994,718 Mahkememize açılan vasi tayini davası sebebiyle; Mahkememizce verilen 994/718-1017 sayılı ve 15.11.1994 tarihli karar ik Tekirdağ, Hayrabolu, Faraş Köyü, C: 010/02, S: 72, K: 81'- de nûfusa kayıtlı Ismail ve Şehriban'dan olma 1932 doğumlu Fatma Sezer'in vesayet alüna alınarak kendisine eşi Mümin Sezer vasi tayin edümiştir. İürazı olanlann yukanda numarası yazjlı dosyaya müracaat etme- kri. aksı halde kesinleşeceği hususu ilan olunur. 1 S. 11.1994 Basın: 13383 tLAN T.Ç. KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1981/99 vesayet Rahatsızhğı nedeni üe mahkememizde vesayet altında bulunan ve halen Cihadiye Cad. Meltem Apt. No: 36/3 Alüntepe adresınde ikamet eden mahcur Hasan Hüseyin Fidan'm vasisi annesi Şahzade Fidan'ın vefat etmesi nedeni ile bu kerre boş kalan vasilik görevine mahcurun kardeşi aynı adreste ikamet eden Ali Fidan'ın tayinine ka- rar verildi. İlan olunur. 28.10.1994 Basm: 13386 BÜYÜKÇEKMECE İCRA TETKİK MERCtî HÂKİMLİĞİ'NDEN (HUKUK) Esas No: 1994'83 Karar No: 1994 145 Davacı tsrnail Kırdar tarafından davalı İsmail Kalhan aleyhine açılan akdin feshi ve mecurun tahliyesi davası sebebiyle: Mahkememizce verilen karar İsmail Kalhan'a tebliğedilemediğin- den karann adı geçen davalı Jsmail Kalhan'a ilanen tebliğine karar verilmiş olup, Adı geçen davalı Ismail Kalhan'a işbu hüküm tebliğedilemediğin- den ilaran adı geçen davalıya ilanen tebliğine. ilamın gazetede ilan edildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde temyiz edılmediği takdirde karann kesin halinı alacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 24.11.1994 Basın: 13398 Çok sevgjli yeğenim TAYYAR METİN'i kaybettim. Cenazesi 30.11.1994 Çarşamba günü öğlen namazını müteakip Koşuyolu Camii'nden kaldınlacak, Maltepe Başıbüyük Mezarlığı'na defnedilecektir. Nur içinde yatsın. NEVZATMETİN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle