20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 1994 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 İstanbul ijoğuluyor İstanbul Haber Ser\isi - Aşı- n nüflıs anışı. plansız kentleşme . ve süreklilik kazanan göç gibi nedenlerle "yaşanmaz'" bir gö- . rünüm sergileyen İstanbul "da ha- va kirliliğiyle ilgili alarm verile- rek, doğalgaz dışındaki tüm ka- • lorifervesobalannyakılmasıge- çicı olarak yasaklandı. Kent ge- - nelinde v üksek basıncın artması -ve kalitesiz yakıt kullanilmasi ' sonucunda> "solııkalınamaz'"de- 'recede havası kirlenen îstan- bul'da -Birinci uyan kademesi uvgulamasrna geçilerek. ikinci bir uyanya kadar kalorifer ve so- balara "kesinlikte" yakıt atılma- ması istendi. istanbul Valiligi \e BüyükşehirBelediyeBaşkanlığı ayn ayn bildiri yayımlayarak, ta- limatlara uyulmasını, aksi tak- dırde ciddi sorunlann doğacağı- • >i bildirdiler. İstanbul Valiligi"nden yapılan . yazılı açıklamaya göre. tstan- bul'da en son yapılan ölçümler lonucu. kentgenelindeki yüksek basınç 1023 milibar. kükürtdiok- sit oranı ise metreküpte 700 mik- rogram düzeyini aştı. Bunun üzerine. ortayaçıkabileceksolu- • numhastalıklannınölümvakala- nna dönüşmesini engellemek 'amacıyla. ölçüm sonuçlannın hemen ardından harekete geçen -İstanbul Valiliği'nce. kentgene- nde. **Birinci Uyan Kademele- i" uygulamalan yürürlüğe ko- 'uldu. Söz konusu uygulamaya :öre hastaneler ile diger sağlık vuruluşları. okullar. huzurevlerı. ocuk yuvalan dışında kalan ko- ıut. ışyeri. otel. resmı daireler ve .anayi tes/slerinde kalorifer ve aobalar:n yakılması net biçimde yasat ıandı. Yakıt olarak doğal- gaz ..ullanan kalorifer sıstemle- n isv vasak kapsamına almmadı. Valilik açıklamasında ayrıca fc ?orunlu olmadıkça. özel'lıkle talp ve göğüs hastalıklan yaşa- yan vatandaşlann yanı sıra ço- euk ve yaşlılann sokağa çıkma- malan ve kirli hava solumamala- n istendi. Bu arada AA"nın haberine gö- re. İstanbul Vali Yardımcısı Ru- hi Paker, İstanbul 'da kritik mete- orolojik şartlann oluştuğuna dik- kat çekerek. 15 dakika arayla kent genelinde hava kirliliği öl- çümlerinin surdürüldüğünü söy- ledi. Paker, ~İI genelinde kükürt- dioksit oranının ve hava basıncı- nın yüksek olduğunun belirien- mesi sonucu, kirliliği azaltabile- cek riizgar faktörünün de bulun- - maması nedeniyle 'Birinci Uya- n Kademesi' uygulamasını yü- rürlüğe koyduk. Kirlilikte azal- ma tespit edilirse uygulama kal- dıniabiiir. Ancak vatandaşların hava kirliliği konusunda duyarlı olmaları gerekiyor." Vali Yardımcısı Paker, ayrıca özellikle Şişli. Beyoğlu, Beşik- taş, Bakırköy, Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa ilçelerinde oturan vatandaşlann. kirli hava etkisını kaybedinceye kadar dikkatli ol- malan gerektiğini söyledi. "Doğaİgaa tercüı edin" ~Havay ı değiLodalan ısıtalım " çağnsında bulunan İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi Çevre Ko- ruma Daire Başkanlığı ise ya- yımladığı önlem paketinde. ls- tanbullulardan. doğalgaz siste- mini tercih etmelerini istedi. Çev re Koruma Daire Başkanlığı şu uvarılarda bulundu: "Güneş dogduktan bir saat sonra daha az yakıtla soba ve ka- loriferler yakılmalıdır. Daha son- ra soba >e kaloriferlere kömür atılmamalıdır. Pencere ve kapılar sıkıca kapatılmalı, havay ı değil. odavı ısıtmak amaç olmalıdır. TSE belgeli sobalar üslten yakıi- malıdır. Bacasından zehir saçan apartmanlar ve işyerleri Büyiik- şehir ya da ilçe belediyelerine ih- bar edilmelidir. Daha az yakıt kullanılmasma özen gösterilme- li, doğalgaz sistemi tercih edilme- lidir. Motortu taşıtlardan ileri ge- len hava kirlenmesini azaltmak için ise toplu taşıtn araçları kııl- lanılnıalıdır." G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Bajtarafı 1. Sayfada metninde sözünü ettiği "devlet yö- netimi anlayışındaki farklılık" hiç de "yabancısı olduğumuz" bir sözcük değil. 3 Aralık 1990 günu, Körfez Savaşı öncesinde Genelkurmay Başkanı Or- general Necip Torumtay da Cum- hurbaşkanı Turgırt Özal ile arasında- ki "yaklaşım farkı" nedeniyle istifa ederken şu cümleyi kullanmıştı: "Inandığım prensip/erle ve devlet anlayışımla hizmete devamı mümkün görmediğim için istifa ediyorunn." Iki gerekçe arasında çok büyük bir benzerlik var. Özal. zamanın Başba- kanını, Genelkurmay Başkanı'nı din- lememiş ve "bir koyup 20 alma" ha- yallerı ile Körfez krizine balıklama dalmıştı. Bugün bir savaş yok, ama dış poli- tikada çok çetin bir dönemle karşı karşıyayız. Avrupa Bırligi ile gümrük bırliği an- laşmasını Yunanistan veto etti. Yarın Brüksel'de NATO Dışışleri Bakanları toplantısı var. 5-6 aralıkta Budapeşte'.de AGİK toplantısı var. PKK lıderı Öcalan'ın toplantıya katılacak devlet başkanla- rına gönderdiğı mektup. bu ülketerce cıddiye alınmış görünmüyor, ama Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ke- sinlikle gündeme gelecek. Halen Bu- dapeşte'de bulunan Türk delegasyo- nu, Bizim bır demokratikleşme pa- ketimiz var. Üzehnde çalışıyoruz. Za- man tanıyın" gibi yuvarlamalar yapı- yor, ama bu ne ölçüde tatmin edici olacak? Çekiç Güç'un görev süresının uza- ması konusunda yeni bir formül gün- demdeydi. Bugün içın yukarıda sıra- ladığımız dış politika gündeminin tü- Her Şey Boşlukta... mü boşlukta. Soysal'ın bu.süreç ön- cesi istifa etmesı, yoruma açık bir ko- nu. Boşlukta olan sadece dış politika değil. Içeride de aylardır konuşulan konujar giderek güncelleştı, ama kimse sonucun ne olacağını kestire- mıyor. Ozelleştırmede yasa çıktı, ama uy- gulama nasıl olacak? Ekonomiyle il- gili arkadaşlarımız yasayı masaya ya- tırdılar, inceledıler, baktılar kı pek çok "garıp" yanı var. Ömeğin. özelleştir- me aşamasında KİT yöneticilerı tü- müyle devre dışı olacak. Ikişer milyon dolar komisyon alacak olan özel fir- malar bu konuda danışmanlık yapa- cak. Yasanın daha pek çok "Çiller kokan" yanı var. Demokratıkleşmede ise ne yapıl- mak ıstendığı belırsiz. ikı partinin ba- kanları uzun çabalar sonucu ortak bir metin çıkardılar. Adalet Bakanı Meh- met Moğultay. bılım adamlarını da devreye sokup. yardımcı metinler oluşturdu. Uzun görüşmeler sonu- cunda ortaya bir "hükümet tasarısı" çıktı. Kulis terörü Bu tasarının içeriği ayn bir tartışma konusu, ama şerıatçı ve şerıata sem- patıyle bakan gazetelerin. RP'lı ve "mukaddesatçı" belediye başkanları- nın da destegiyle başlattığı "kulıs te- röru" Terörle Mucadele Yasası'nı pe- rışan ettı. Bu kesım tabıı kı kendi cephesınden degerlendirme yapa- cak. Bu doğal. Ancak Karayalçın'ın bu kesımı iknaya yonelik çabaları dikkat çekici. Pek çok SHP'li bu yasayı içine sin- diremiyor, "Daha sağlıklı olmalıydı, ama DYP ile ancak bu ölçüde uzlaşıl- dı" diyor. Şimdi Karayalçın, "yetersiz" bulu- nan bu tasarıyı, bir de sözünü ettiği- miz yayın organlarının temsilcilerıyle tartışıyor. Kaldı ki bu kampanya ba- şanlı olamadı, bunu gören "kulıs te- röristleh" hemen çark edıp, "Yasa bölücülere prim verıyor" konusunu ışlemeye başladılar. Ve pek çok DYP'liyi ve ANAP'lıyı avladılar. Karayalçın'la dün akşam üzeri go- rüştüm. Dışişleri Bakanvekili sıfatına yönelik sorularıma, "ortadan" yanıtlar verdi. Karayalçın'a sordum: - Dışişleri Bakanı olmak ıstiyor mu- sunuz? - Evet, olabilır. Ama çok zaman ge- rekiyor. Terörle Mucadele Yasası konusun- da ise "her kesımle" temasını sürdu- receğini söyledi. SHP liderinin her kesimin onayını almış bir yasa çıkar- ma düşüncesı güzel, ama orta sayfa- sında "cihadın zorunluluğunu", "Isla- mi toplumun nasıl yaratılması gerek- tiğini" "akademik" olarak anlatan bir gazetenın temsilcilerıyle "laıklık" nasıl konuşulur? O zaman Güneydogu sorununun çözümü içın PKK lıderı Abdullah Bey'le temas kurulsun. Hatta hükü- met işı genişletsin; yolsuzlukla, maf- yayla ılgılı yasa çıkaracağı zaman on- ların temsilcilerıyle goruşsün: - Pek sayın mafya lıderi. sızı tanım- larken ne diyelim? Hanı yanlış anla- şılma olmasın. Sıze, •gözleri bozuk olduğu için yerin altında çalışmak zo- runda olan yeraltı dünyasının temsil- cileri' mi diyelim? Yoksa, 'devietin yetışemediği alanlan dolduran sek- tör' olarak mı bakalım? Hani affeder- sinız, yasadışı yollara saparsanız, sıze biraz ceza vermek îstiyoruz da... Soysal'dan beklener^ Böyle bir ortamda hükümete veda eden Soysal ne yapacak? Soysal, dün "camiasına" bir paragraflık açık- lama yapmakla yetindiğı için kendisi- ne çok yakın olanlar bile, bu sorunun yanıtını veremedi. Sanırım bunu Soysal'dan başka bı- len de yok. iki gündür partililerle gö- rüşmüyor. Soysal. pazar akşamı istifa dilekçesını yazdı. Ardından Bıhaç için, BM Genel Sekreterı Butros Gali ile uzun bir telefon görüşmesı yaptı. Bosna temaslarını pazartesı günü de sürdürdü. Akşam saatlerinde ıstıfası kamuoyuna yansıdı. Kendisinı ılk ara- yan, SHP'nin Onursal Genel Başkanı Erdal inönü oldu Sonra Hikmet Çetin. Ve tabii onlarca gazeteci... Mümtaz Hoca ile ilgili yorum ya- panlarda ışın ortası yok. Ya çok iyi, ya çok kötü. Soysal'ın düşündüğunü doğrudan, başka bir ambalaja sar- madan aktarması. bunda önomlı et- ken. SHP saflarında dün soğuk bir ses- sızlık hâkımdi. Grup toplantısının ba- sına kapalı bölümü uzun süreden be- ri ilk kez beş dakikadan kısa sürdu. SHP'liler geiişmelerı yorumlamakta zorluk çekiyorlar. Bugun bir grup mıl- letvekilinin bir araya gelmesı bek- leniyor. Gelışmeler, biraz da Soysal'ın ses- sızlığını bozmasına bağlı... YENf SİGARA NASIL İCİLİYOR Yeni sigarayi içen tiryakiler tadının standart sigaraya benzediğini, ancak yakmanın ve içine çekmenin daha zor olduğunu belirtiyor. ilmzaya polis engeli • Büf/arafi 1. Sayfada İstanbul Devlet Senfoni Orkest- rası ve devlet konservatuvarları çalışanlannca yapılan çağn üze- nne dün saat 13.30'dan itibaren Ksanalçj ve sanatseverler Atatürk Kültür Merkezi'ninönündetop- lanmaya başladılar. Yapılan duyuruda. ödenekli sanat kurumlan ealışanlan kültür ve sanata. onun yaratıcısı olan sanatçılara karşı yürütülen saldı- nlan denn bir endişe ile izledik- lerini belirtiyorlardı. Bu saldın- lann son günlerde TBMM çatısı - l f ında da mev zi kazanmav a baş- adığına değinen sanatçılar. di- ,'er Meclis üvelerini bu girişim- eri kınamava ve önlem almava çagınv^rlardı. SözleTini "Bizler.kültür sanat kurumlan çalışank -\ olarak kül- tür \e sanatı iilkcıu'ı/ insanı icin stnda olacağımızı, görev imizi yapma sorumluluğundan hiç bir zaman vazgeçmeyeceğimizi ka- muovuna duyururuz" diye nok- talayan sanatçılann öncülüğünde •pdt.çok sanacsfiver imzaatm3k için uzun kuyruklar oluşturdu. tstanbullular. sanatçılannı >alnızbırakmayacaklannı. sana- ta sahip çıkacaklannı dile getin- yorlardı. Ancak protesto alkışlarla sü- rerken. Beyoğlu Emniyet Müdür Yardımcısı KemalBayrakyanın- da birkaç polis memuruyla gele- rek "duruma el koydtı.' Bay- rak'ın. topluluk iki saniye içinde dağılmazsa çev ik kuvvet çağıra- caâını sert bir dille belirtmesi üzerine imza masalan ve pan- kartlarhızlakaldınldı. Sanatçılar en kısa sürede gidip izin alacak- lannı hflirtirken Atahirk Kiiltiir Dışişleri Bakanı olabiliriııı | Sıgora yakıldtğı lamn ucunda bıilunon kömüf tuhısur ve1 cevresindeki hovayı ısıtır. Butıot setülöz fihreden | getereit ke tek'âı. . Glıserm buhon lulunun kinden geterken . radım ve nîkatMiîm attr. Sıcak havo tütün ve aİHerinin arasmdan • ge«r, gkeıın bubarlaur. Ehımansız şigara geliyor • Baftarafı I. Sayfada nı. ancak tütünün etkin maddele- rinden bir kısmının giderildiğı- ne dikkat çekiyor. Yeni sigaraya "Eclipse" adı veriliyor. Şirket yetkılileri ülke- nin en büyük sigara üreticisi ko- numundaki Philip Morris'in de dumansız sigara üretimine gire- rek. amansız bir rekabete yol açacağından kaygı duyuyor. Phi- lip Morris'in ürettiğı Marlboro 50 milyar dolarlık sigara paza- nnın yüzde 42'sinı elinde tutu- yor. Philip Morris'in gelecek yı- lın sonunda dumansız smarayı ava süıeceei tahnıiırcüıl'i- yeni sigaranın en önemli özellı- ği. Bir buçuk santım uzunluğun- dakı kömür fiberglastanyapılma yalıtım maddesine sarılıyor. Sı- gara yakılınca kömür 900 dere- celik (santıgrat) bır isi ile yanı- yor. Ancak kömür fiberglas ile yalıtıldığından tütünü tutuştur- muyor. Sigara içe çekildiğı zaman. gliseriıı ile harmanlanmiş tütü- nün arasından geçen hava. kö- mürün sicaklığı ile ısınıyor. \i- kotın taşıyan bu hava normal si- garalarda olduğu gibi filtreden üeçerek aöıza üirivor. Bu arada hcmcn hemen hiç duman eıkmı- Içımin sonunda sigaranın boyun- da herlıangı birdeğişiklik olmu- vor. Eclipse bır yıldan berı dene- me aşamasında. Bu bir yıl bo- yunca prototip sıgarayı içen de- neklerin ve bunlann sigara ıçme- yen yakınlan sigarayı mükem- mel bulduklarını söylüyor. Özel- likle deneklerin eşleri. yaşamla- rının en temiz günlerine bu si- gara sayesinde kav uştuklannı be- lirtiyor. Öte yandan Amerikan Gıda \e Ilaç Daıresi yeni sigaraya pek sıcak bakmıvor. Çev resinezarar- lı olmamakla birlikte Eclipse'ın AıNKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımeısi Murat Ka- ravalçın. vekâleten vürüttüğu Dı- şı^lerı Bakanlıgı görev inı "asale- ten* üstlenebileceğinı. ancak za- man sorununun önemli birengel oluşturduğunu belırtti. Türkı- vc'nın gündcmındekı dış politika sorunlan konusunda henüzavrın- tılı bilgi alamadığı gözlenen Ka- rayalçın. Yunanistan'ın, Türkı- ye'nın gümrük birliğıne alınma- sını veto etmesi konusunda. "Şu aşamada vapılacak bir şev oldu- ğunu sanmıvorum" değerlendır- mesıni vaptı. Karavalçın. bugün Milli Gü- venlık Kurulu'nda tartışılması beklenen Çekıç Güç'ün Türkı- ve'dekı görev süresı konusunda yapılun çal>!jmahakkında. Dışış- lerı Bakanlığı'ndan istifa eden Mümtaz Sovsal'ın kendısine bil- gı vormediğıni bildirdi. Sovsal'ın istifa.sının ardından. hükümette "Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı'mn vanı sıra Dışişleri Bakanlıgı \ekaleri- ni" de üstlenen SHP Genel Baş- kanı Murat Karayalçın. Cumhu- rivet'ın. dış politika alanındakı gelı^melere ilişkin sorularını şöy- le vanıtladr - Dışişleri Bakanlığı'na mutla- ka birinin atanacağını söv lemişti- niz. Kimin olacağı belirlendi mi? O konuda sö> levecek bır^ev ıtn pıyaM>dsuın.Lğıidlıııı yor.\anan uçta bulunan kömür yor \e sigara yanıp tükenmivor. mıdesını bulandırıvor. - Çekiç Güç'ün göre\ süresinin uzatilmasıv la ilgili tav rını/ ne ola- cak? Sa>ın Sovsarın. görev süre- sinin uzatılmaması vönünde ça- lıştığı formülden bilginiz tar mı? Konu. Mıllı Güvenlık Kuru- lu'nda konu^ulacak. O formülün ne olduğunu Savın Sovsal hana .sövlemcj değil. - Sizin kafanızda yeni bir şev var mı? Venlecek bılgılere göre bır ka- rar \erecegız. - AGİ K zirvesi öncesinde diplo- matlanmız. demokratikleşme pa- ketini işlivorlar. 5-6 araiı^a hitmiş olacak mı? Meclis gündemı ıtıbanvla bu hafta görüşülebileceğını sanmı- vorum. - Terörle Mucadele Yasası ko- nusunda, kamuuv u oluşturnıa turlannız dcvam edecek mi? Ben her çevrevlc görü^ıivo- rum. Her çev reve de düşüncemı- zi söv lüvorum Bunu da sürdüre- ceğim. Sonuç almayı dılıvorunı. Benım dileğim sonuç ulabılmek - Dışişleri Bakanlıgı ile Başba- kan lardımcılığı, anavasa>a a\ kı- rı değil. Bu görev i asaleten vüriif- mevi düşünüvor musunu/7 Dışişleri Bakanhgf nı İİNIİLMIC- bilirimdemüthişbırzam:ın -.oru- nu var. Tabıı ilgıleneceğim. bıreş - sel ilgimdençok.sıvasi ılumıden. ılgılenmek zorunda olduğunı bır alan -faralıl ı Budapt »cgido- OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK M Buştarufı J. Sayfada kin'in çok kısa sürede göre- vınden istıfasıyla önem ka- zanmıştı. Sayın Soysal. 'dev- let yönetiminde eksikliği du- yulan ciddiyet'm altını çizer- ken, Başbakan'ın çoktan beri dilden dile dolaşan sorum- suzluğundan kaynaklanan yönetim cıddiyetsizliğıni vur- gulamıştır. Gerçekten de devlet yöne- timinde deneyimli ve sözüne güvenılir çeşitli hükümet adamları ve polıtıkacıların bu yoldaki gözlemleri birleşmek- tedir; 'bilgi birikimı, derinliği- ne düşünebilme yetisi ve ku- rallara bağlılık' konularında Başbakan Çıller'in güven ya- rattığını söyleyebılmek ola- naksızdır. Bu eksiklik, Türkıye'nin ağır sorunlarla kuşatıldığı bır dönemde, hesabı yapılama- yacak bır tehlikenin olumsuz- luğunu devlet yönetimine yüklemektedır. Sayın Soysal, istifasınm nedenini kısa bir açıklamaya sığdırmış, daha önce yapa- cağını açıkladığı basın top- lantısından vazgeçmiştir. Bu- nun nedenı. basın toplantı- sında gazetecılerın soracak- ları sorularla, olayın SHP içindekı sorunlara kayması olasılığından kaynaklanabilir. Mümtaz Soysal partı içi he- saplaşmanın zamanı gelme- diği kanısında mıdır?.. Olay- lar, eski Dışişleri Bakanı'nı, solda birleşmenın odak nok- tasına doğru sürüklemekte- dir. SHP. bugün gelinen nokta- da. koalisyon ortaklığında özelleştırmenın aracı olmuş, ancak demokratıkleşmeyi boşlukta bırakmıştır. Bu boşluğu kısa sürede dolduramayacak bir koalis- yon hükümetınde. Sosyalde- mokrat Halkçı Partı neden ortak olduğunu kamuoyuna açıklayamayacaktır. Karayalçın.- tstifa gerekçesiııe <n katıbıuvoruııı ANKARA Cunıhurivvt Bünjsu -SHPGenel B.ı>kanı seBjşbakan ^'jıdımcısı Murat Karavalçın. Mümta/ Sovsalın Dı>isleıı Ba- k.ınlığı g(ire\ ıııdcn istifa etmesını üzuntüvle kaı>ıladığını. ancak is- tıfaucrckçcMnekatılmjdıüını söv- ledı" Karavalçın. dün >aptığı açıkla- ıııada jövle dedı. "Savın Mümta/Sovsal'ın Dışiş- leri Bakanlıgı oörvvinden istifasını ü/üntüvlc karşılıvorum. Goretde bulunduğu sün.' içerisinde hükü- gereksiz gören bu ilkel, bağnaz dav ranışların her zaman karşı- Merkezi'nin önü vine bomboş kaJrnısjK -ATYAMStARI 1. KOŞL: F: Hıpokrat (4), P: VegasGırl (1). PP: Intermezzo(3). 2. KOŞU: F: Okeyiur (11). P: Ferhat 4 (5). PP: Merve 1 (9), S: Rakkase(8). . 3. KOŞU: F: Bozcaada (2), P: Kahya (10), PP: Pomak (5). S: Sa- ! ,nşın (1!). ' ' OŞU: F: Aslanım 1 (8). P: Bereket 1 (5), PP: Cunda (4). S: \OŞU: F: Muratbey 2 (4). P: Berdan (3). PP: Lila (2). S: Şah- ,m(8). . KOŞU: F: Abbasi (1), P: Berkhan 2 (4), PP: Gapyıldız! (12). rop-Al(7).SS:Ecenur(ll). 7. KOŞU: F: Egebatur (1), P: Gökhanbey (4), PP: Kaynarhan S:Kavçinbey(2). nün Ikilisi: 5. Koşu: 3 4 JaBahis:3. 1.4. 12. 7. 11. T1LIGANYAN V 2 !-, 10 5 1 8 4 5 4 j 1ELERİN GÖRÜŞLERİ Rncı î'îtear 11-54M M-11-5 11-5-9^8 JM-5-11 11-3-M 2-10-5 10-5-2 5-10-2 10-5-2-11 105-2 8-5-4-1-3 8 4*8 5+8 8 4-3 4-2-3 4-3 4 4 1 4 12 1-4-12 14-7-12 14-12 1-4-11-12-7 14-7-12 1 1 1 1 1 .1-4-6 r 1 *YAK: İstikrarlı yanşlar çıkaran Okeytur, kilo avantajı ve ı grupta ilk şansa sahip. Ş.Urfa'daki mahalü yanşlara katıl- flsona Adana'daki ilk yanşmda 2. olan Ferhat 4 ile Merve de bu grupta kazanma şanslan yüksektir. İyi bir form yakala- vak1 ve, sürpriz yapabiür. ' k Son üç yanşında da tabeladan düşmeyen ve pazartesi iğı işini beğendiğimiz Bozcaada, bu kez farklı koşacak- t düzelen Kahya, son yanşı göz dolduran Pomak ve bması halinde Sanşın, göz önüne ahnabilecek isimler. - N ^ *: Uzun bir aradan sonra aldığı startta 2. olan Aslanım. j fchip. Adana pistine uyum sağîayan Bereket ile Cunda. J iki ihtimaller. Ağır kilolu Baressi, uygun grupta sürpriz «K: Sezon başından bu yana haarlıklanru sürdüren Mu- . kazanacak güçte. Favori olduğu son yanşında ıslak pist- nen Berdan. sevdiği pist ve mesafede koşacak olan Lila. a değerlendirmeye alınabilir. >C: Hazırlıklannda dereceli galoplar sergileyen Abbasi ve ', birlikte değerlendirilmeli. Gapyıldızı ile kum pistte etki- p-Al. koşunun diğer şanslı isimleri. K: Istanbul'dan hazır gelen ve sevdiği mesafede koşacak iatur. ağır kilosuna rağmen günün banko ismidir. Egeba- iü koşması halinde son yanşlannı ölçü almadığımız Gök- evreye girebilir. LALE SARIİBRAHİ.MOĞLU A\K.ARA-MünUazSovsal ın4 ay gibi kısa bır sürenin ardından Dışişleri Bakanlığf ndan istifa et- mesı. Türkıye'nin cıddı dı^ politi- ka sorunlarıyla karşı karşıya bu- lunduğu bırsırada. ülkevı darboğa- zın eşıgine getırdı. Soysal'ın ıstı- fası. gümrük birliğıne Vunan veto- su. Çekıç Güç'ün Türkıve'dekı gö- rev süresı. varın başlavacak NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı. 5-6 aralıkta Yunanıstan'da vapılacak AGİKzırvesi. Avrupa Parlamenıo- su'nun eskı DEP mılletvekıllerı- nin vargılanmasi nedenıv le Türkı- ye ile ılışkılennı askıva alması. Kafkaslar içın AGİK bünvesınde banş gücü oluşturulması gıbı Tür- kiye açısından önemli konuların gündemde bulunduğu birdöneme rastladı. Türkıye'nın. son 7 vılda 7 dışiş- leri bakanı değıştırerek uzmanlık ıste>en bu alanda kan kaybına uğ- radığına ışaret edildı. Dışarıda ise. Türkive'nın ulusal çıkarlannı ya- kmdan ılgilendırenkonularvekan kaybını kaldıramavacak cıddı so- runların bulunduâuna dikkat çe- kildı. Sovsal. seîefı HikmetÇetin'den yine tartışmalı bır bıçımde dev ral- dığı kısa süren Dışişleri Bakanlıgı sırasında. vavılmak istenen görü- şün aksıne. dış polıtıkaya temelde değişiklik getirmemiş. ancak \enl- mek istenen mesajları kendı üslu- buyla daha net ve açık ıfade etme- ye başlamıştı. Sovsal'ın Çetin gibi Başbakan Tansu Çiller ile Dışışlen Bakanlı- gı Miisteşarlığf na _\apılacak ata- ma konusunda vaşadığı bunalım. bakanlıkta atamaların gecıkmesı v e dıpiomatiarın bezgınlık duyma- lanna ve çalışamaz hale gelmesı- ne de neden oldu. Soysal'ın öncekı gün istifa ettı- ği sırada. Türk dış politıkasındakı temel görüntü şöyle: - TBMM'nin görev sürrsinin uzatılıp uzatılmavacağına karar vereceği Çekiç Güç bugün Milli Güvenlik Kurulu (MGK) günde- minde. Sov sal'ın Türkiye'de kalma koşullannın ortadan kaldınlması- na vönelik çalışmau, Dışişleri Ba- kanlığı'na vekâlet eden Başbakan Yardımcısı Murat Karavalçın'ın gotürup göturmeveceği merak konusu. Sov sal. Irak Dev let Başkanı Saddam Hüsevın vöneti- mindeki Bağdat ile uzlaşma olama- vacağınısövlevenABD'ninaksine, Saddam devrilmediğinegöre mev- cut j önetim ile uzlaşma içine giril- mesi gerektiğinde ısrar edivordu. - Türkıve ile Avrupa Birliğı ara- sında öncekı gün Yunan vetosuna ugrayan gümrük bırlığının gerçek- leşmesı konusunda Ankara krıtık birdönemden geçıvor. Türkive ile AB arasında 19 aralıkta vapılacak Ortaklık Konsevı toplantısından önce çözülmesı gereken pürüzlü pek çok konuda. Ankara AB ile kntık bırmüzakere sürecınden ge- çıvor. -Sovsal'ın istifası NATO Dışişle- ri Bakanları'nın vann başlavacak ve Bosna Hersek ile Karabağ gibi Türkive'vi vakından ilgilendiren konulann ele alınacağı toplantı ön- cesine rastladı. Karavalçın va da veni atanacak bir bakanın konuva Rakrm"*oTm3Bân töpTanfiva^KahT- ması Türkive'nin handikapı ola- cak. Sovsal. NATO toplantısı sıra- sında gümrük birliği konusunda da görüşmeler vapacaktı. - 5-6 aralık günlennde Macarıs- tan 'da j apılacak A\ rupa'da Güven- lık ve Işbırlıği Konferansı'na (AGlK). hükümetın. Soysal'ın üzennde özenle durduğu insan hakları alanındakı lyileştırmeler konusunda bır paketle gıtmemesı dış polıtıkada Ankara'yı cıddı şe- kilde sıkıştıracak. - Kafkaslar'da Azerbavcan \e Ermenistan arasındaki ateşkesin denetlenmesi için Kusva. Anka- ra'nın diretmesine rağmen bölge- ve tek başına asker göndermek için mucadele verivor. - Avrupa Parlamentosu. 12 Ev- liil darbesınden sonra Türkıye'ye kar^ı Avrupa'nın aldığı en ağır ka- rar ile eski DEP mılletvekıllerınin >3rgılanması üzerine TBMM ile ılışkilen askıva aldı. -Türkiye'nin gümrük biriiğine jprnn.-sinivctoedcn ^unaııistan'a cek misiniz? Muhtcmei met pmgramımız ve ülkemi/çıkar- ları doğrultusunda başanlı \akla- bir yanıt venlecek mi? O konuda. bana bugün yapıl- dcmıyorum. Görüşmeler devanı edıvor. daha Meclis Başkunı'm bjrişlemyok. Ayrıca o konuda ?u aşamada vapılacak bir şey oidu- gunu da sanmıyorum. Muhtemel girışımler anlamında bugün va- pılacak bir şey yok. - Zirveye yeni dışişleri bakanı mı gidecek? Biraz •Demirelvari" olacak. ama ataınay ı yapmiş olursak gı- der. yapmamış olursak gıdemez. Soy sal'a şahsım ve partim adına te- şekkür ederinı." "BITTırjdj K.ır, 6 Asla kapitalist olnıayaca Macaris- tan geziMiıı de ıplal ettı. Karayalçın. Mümtaz Soysal'ı dün ak^anı Di'jişlerı Konutu'nda zıyjret ettı. Karayalçın. komıt gırı^ınde. bıraçıklama yapmadı. gız Çiller ciddiyetsiz H Buştarufı 1. Sayfada şişleri Bakanhğı önündebekleyen gazetecilere. birgörevliyleya- zılı açıklamasını dağıttıran Soysal. şu görüşleri dile getirdi: "27 Temmuz 1994 günü üstiendiğim Dışişleri Bakanlıgı göre- vimden 4 ay sonra ayniıyorum. Türkiye'nin dış politikasını vü- rütnıekten sorumlu bakan olarak düşüncelerim, çalışmalanm v<e uygulamalanm, devietin en yüksek makamları başta olmak üze- re herkese. iç ve dış kamuoyuna açık olınuştur. Bunlan izleyen ve kav rayabilen çe\Tekr gerekli değerlendirmeyi yapacaklardır. Görevden aynlırken aynlış nedenlerimin ozünü oluşturan "dev- let yönetimi anlayışım' üzerindedurmayı gerekli görüyorum. Türkiye'nin içte ve özellikle dışta karşı karşıy a bulunduğu so- runlar, devlet yönetiminde bilgi birikimi, derinliğine düşünebil- me ve kurallara bağlılık ister; bunlann yokluğunu affetmez. Si- yasal ahlakın vecentilmenliğin ay nlmaz parçası oiau ciddiyet, bu- gün ne yazık ki devlet yönetiminde eksikliği duy ulan, aranan bir unsur olmuştur. Böyle bir giinde tarihscl bilgi birikimiyle devietin belleğini oluşturan, dış politikada ortak aklın ortaya çıkmasını sağîayan ve dıştaki saygınhğın her şey den önce insanlanmıza saygıdan geçtiğlni bilen Dışişleri Bakanlıgı mensuplanna teşekkür ediyo- ruıtı." Parlamentoda dün toplanan DYP ve SHP gruplannda Soy- sal'm istifastnın gündeme gelmemesi dikkat çekti. Başbakan Çiller. konuşmasının büyük bölümünü Bihaç'taki olayîara ayı- rırken, Dışişleri Bakanlıgı'ndaki bunalım, SHP grubunda da beklenen vankıyı bulmadı. • Baftarafı 1. Sayfada 25-30 y ılda sağlayabilen "özgür bir ülke~ kimliğine kav uşmuştu. Havana'nın ünlü Karl Marx KongreSarayı'nda çalı^malarını tamamlayan Küba'yla Dayanıs- ma Konferansı. 3. gün Arnavut- luk'tan gelenlerle birlikte toplam 109 ülkeden 25OO'ü aşkın katı- lımcıyla en coşkulu oturumunu son gün vapmişoldu. Daha önce kurulan ve her bin Küba'nın ABD ambargosuna karşı direnişini değışik alanlarda desteklemeyi içeren konularda görüş üreten komisyonlann ka- rar önerileri. 3000 ki^ilık salonu dolduran hemen her ulustan ka- tılımcının alkışları ve sloganları altında kabul edildı. "t KübaSi,YankeeNo" slogan- larını ve ardından dakikalarca süren tempolu alkışlan *en de- mokratik o>lama"olarak kabul ettiğini açıklayan oturum yöne- ticisi ve ICAP (Küba Dünya Halklanyla Dostluk Enstitüsü) Başkanı Sergio Corrieri Hernan- dez, basılı olarak tüm katılımcı- lara dağıtılan kongre kararlarını özetledikten sonra "İşte, sonun- da beklediğiniz an geldi" diy erek sözü Fidel Castro'ya verd'ı. Fi- del'ın konuşmaya başlamasıyla birlikte de koca salondakı bun- lerce kişi büy ük bir sessizlik içe- risinde "yüzyılın sonuna doğru en önemli açıklamalarını" dik- katle dinlemeye başladılar. 'O^ürlükler tehlikede' Konuşmasma öncelikle kon- feransı ve katılımcıları kutlaya- rak başlayan Fidel C'astro. hemen daha ilk cümlelerinde sözü ABD'yc ve ABD'nin 35 yıldır Küba'ya uyL'uladığı ambargoya getirerek. "Ozgürlül^adaleCba- ğımsı/hk. insan hakları gibi in- sanlığın en kutsal erdenıleri. ta- rihteki hiçbir dönemde bu denli tehlîke>e düşmemişti" dedı. ABD'nin aslında ekonomik bırambargo değil. "dünyaçapın- da siyasi bir savaş" uvguladığım belirten Fidel. bu büyük dev letın ay nı anda y ine düny adakı hemen tüm insan haklan ihlallerınc ve halklan ezen rejımlere desteğini v eren bir "sözde demokrasi şam- pivonu". bir sdmürgeci ülke ola- rak. Küba'y ı ve Küba halkını tü- müyle yok etmek niyetini taşıdı- ğını anlattı. Yıne ABD'nin. kendı tarihın- den gelen "yayılmacı politikala- nnı" örnekleriyle sergileyen Fi- del. her kıtadaki faşist rejinıler- le işbirliğı yaparak "ekonomik imparatoriuğunu" sağlama bağ- layan bu ülkenin. demokrasi ve insan haklan adına böy lcsi bir ambargoya hakkı olmadığını da vurguladı. Nitekim. temel tüke- tim mallarının yanı sıra. özellik- le Sovyetler'in çöküşünden son- ra yalnız kalan Küba'ya "ilaç, kâğıt, vedek parça, petrol, yiye- cek" vb. gibi halkın yaşaması için gerekli mallann da suiişinı engelleyen ABD'nııı bu tutumu. asıl -insanlık düşmanı politika- lara"* kendisının sahip olduğunu da yeterince gösterıyordu. Yaklaşık 3 saat süren konu>- masında Fidel Castro'nun ağır- lıklı olarak üzerinde durduğu dı- ğer bır konu da Küba'nın "libe- ralizme doğru" kayıp kaymaya- cağı ya da "sosyalizmden ödün verip vermeyeceği" yöııündeki meraklarve beklentileroldu. \'ine Sov yetler'in çöküşünden ve ABD ambargosunun daha da artmasindan .sonra ba^lıca görev - lennin artık "devrimin Küba'va ve insanlığa kazandırdıklarını sa- vunmak" olduğunu belirten Fi- del. Küba halkınm bugünkii sos- yal \ekültürel dıizey ine ve "Kii- balı olma kimliğine" devrımle kavuştuğunu. kapitalızmin çı- karlan için bu kazanımlardan vazgeçılemeyeceğini belirrti. Son zamanlarda vabancı ser- mayeyatırınılarına olanak sağla- yan yeni düzenlemelerinin de sosyaiızınden ödün vermc ola- rak kabul edılemeyeceğini belir- ten Fidel. bunun en güçlü güv en- cesinin "halkın iktidarı"olduğu- nu \urguladı."Şurası bilinmeli- dir ki ve bizler söz veriyoruz ki, asla kapitalist olmayacağız" dı- yerck düşünceleriııi özetleyen Fidel'in bu sözierı. yine dakika- kır >üreıı alkişlar \e slogaıılarla kar^ılanırken. özellikle yabancı yatırımcılar ve ekonomide ser- best pazar ilişkileri içın gctirilen ön koşullar. Küba'daki "envetki- li ağızdan" son kez ^.öy le özetlen- dı: "Bizim ülkemi/de herkes. her alanda yatırım yapabilir. Şu ka- dar ki, devrimin kazanınılann- dan geri adını atmamak ve çalı- şanlann iktidarının dev am etme- si koşuluyla." Koııuşmasinı. yine ABD'nin demokrasi aıılayişmı eleştirerek tamamlayan Fidel. bu ülkenin kendilerine yönelik sürdürdüğü "sabotaj planlarım" da anlattık- tan sonra. sözlerıııı !<öy k tanıam- hıdı: "Gerekirse yaşamımız pa- hasına devrimi savunmalı. en kutsal görev inıizdir." Küba'yla Dayanışma Dünya Bulusmusı'nın son dakıkalan. bu sözler üzerine gözyaşlannı tuta- mayan katıiımcıların. hepbirlık- te **Quantanamera"üdlı şarkıya eşlık etnıeleri ve bırbırlerini ku- caklamalanvla vaşandı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle