Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 KASIM 1994 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
İstanbul
ijoğuluyor
İstanbul Haber Ser\isi - Aşı-
n nüflıs anışı. plansız kentleşme
. ve süreklilik kazanan göç gibi
nedenlerle "yaşanmaz'" bir gö-
. rünüm sergileyen İstanbul "da ha-
va kirliliğiyle ilgili alarm verile-
rek, doğalgaz dışındaki tüm ka-
• lorifervesobalannyakılmasıge-
çicı olarak yasaklandı. Kent ge-
- nelinde v üksek basıncın artması
-ve kalitesiz yakıt kullanilmasi
' sonucunda>
"solııkalınamaz'"de-
'recede havası kirlenen îstan-
bul'da -Birinci uyan kademesi
uvgulamasrna geçilerek. ikinci
bir uyanya kadar kalorifer ve so-
balara "kesinlikte" yakıt atılma-
ması istendi. istanbul Valiligi \e
BüyükşehirBelediyeBaşkanlığı
ayn ayn bildiri yayımlayarak, ta-
limatlara uyulmasını, aksi tak-
dırde ciddi sorunlann doğacağı-
• >i bildirdiler.
İstanbul Valiligi"nden yapılan
. yazılı açıklamaya göre. tstan-
bul'da en son yapılan ölçümler
lonucu. kentgenelindeki yüksek
basınç 1023 milibar. kükürtdiok-
sit oranı ise metreküpte 700 mik-
rogram düzeyini aştı. Bunun
üzerine. ortayaçıkabileceksolu-
• numhastalıklannınölümvakala-
nna dönüşmesini engellemek
'amacıyla. ölçüm sonuçlannın
hemen ardından harekete geçen
-İstanbul Valiliği'nce. kentgene-
nde. **Birinci Uyan Kademele-
i" uygulamalan yürürlüğe ko-
'uldu. Söz konusu uygulamaya
:öre hastaneler ile diger sağlık
vuruluşları. okullar. huzurevlerı.
ocuk yuvalan dışında kalan ko-
ıut. ışyeri. otel. resmı daireler ve
.anayi tes/slerinde kalorifer ve
aobalar:n yakılması net biçimde
yasat ıandı. Yakıt olarak doğal-
gaz ..ullanan kalorifer sıstemle-
n isv vasak kapsamına almmadı.
Valilik açıklamasında ayrıca
fc
?orunlu olmadıkça. özel'lıkle
talp ve göğüs hastalıklan yaşa-
yan vatandaşlann yanı sıra ço-
euk ve yaşlılann sokağa çıkma-
malan ve kirli hava solumamala-
n istendi.
Bu arada AA"nın haberine gö-
re. İstanbul Vali Yardımcısı Ru-
hi Paker, İstanbul 'da kritik mete-
orolojik şartlann oluştuğuna dik-
kat çekerek. 15 dakika arayla
kent genelinde hava kirliliği öl-
çümlerinin surdürüldüğünü söy-
ledi. Paker, ~İI genelinde kükürt-
dioksit oranının ve hava basıncı-
nın yüksek olduğunun belirien-
mesi sonucu, kirliliği azaltabile-
cek riizgar faktörünün de bulun- -
maması nedeniyle 'Birinci Uya-
n Kademesi' uygulamasını yü-
rürlüğe koyduk. Kirlilikte azal-
ma tespit edilirse uygulama kal-
dıniabiiir. Ancak vatandaşların
hava kirliliği konusunda duyarlı
olmaları gerekiyor."
Vali Yardımcısı Paker, ayrıca
özellikle Şişli. Beyoğlu, Beşik-
taş, Bakırköy, Gaziosmanpaşa ve
Bayrampaşa ilçelerinde oturan
vatandaşlann. kirli hava etkisını
kaybedinceye kadar dikkatli ol-
malan gerektiğini söyledi.
"Doğaİgaa tercüı edin"
~Havay ı değiLodalan ısıtalım "
çağnsında bulunan İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi Çevre Ko-
ruma Daire Başkanlığı ise ya-
yımladığı önlem paketinde. ls-
tanbullulardan. doğalgaz siste-
mini tercih etmelerini istedi.
Çev re Koruma Daire Başkanlığı
şu uvarılarda bulundu:
"Güneş dogduktan bir saat
sonra daha az yakıtla soba ve ka-
loriferler yakılmalıdır. Daha son-
ra soba >e kaloriferlere kömür
atılmamalıdır. Pencere ve kapılar
sıkıca kapatılmalı, havay ı değil.
odavı ısıtmak amaç olmalıdır.
TSE belgeli sobalar üslten yakıi-
malıdır. Bacasından zehir saçan
apartmanlar ve işyerleri Büyiik-
şehir ya da ilçe belediyelerine ih-
bar edilmelidir. Daha az yakıt
kullanılmasma özen gösterilme-
li, doğalgaz sistemi tercih edilme-
lidir. Motortu taşıtlardan ileri ge-
len hava kirlenmesini azaltmak
için ise toplu taşıtn araçları kııl-
lanılnıalıdır."
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Bajtarafı 1. Sayfada
metninde sözünü ettiği "devlet yö-
netimi anlayışındaki farklılık" hiç de
"yabancısı olduğumuz" bir sözcük
değil.
3 Aralık 1990 günu, Körfez Savaşı
öncesinde Genelkurmay Başkanı Or-
general Necip Torumtay da Cum-
hurbaşkanı Turgırt Özal ile arasında-
ki "yaklaşım farkı" nedeniyle istifa
ederken şu cümleyi kullanmıştı:
"Inandığım prensip/erle ve devlet
anlayışımla hizmete devamı mümkün
görmediğim için istifa ediyorunn."
Iki gerekçe arasında çok büyük bir
benzerlik var. Özal. zamanın Başba-
kanını, Genelkurmay Başkanı'nı din-
lememiş ve "bir koyup 20 alma" ha-
yallerı ile Körfez krizine balıklama
dalmıştı.
Bugün bir savaş yok, ama dış poli-
tikada çok çetin bir dönemle karşı
karşıyayız.
Avrupa Bırligi ile gümrük bırliği an-
laşmasını Yunanistan veto etti.
Yarın Brüksel'de NATO Dışışleri
Bakanları toplantısı var.
5-6 aralıkta Budapeşte'.de AGİK
toplantısı var. PKK lıderı Öcalan'ın
toplantıya katılacak devlet başkanla-
rına gönderdiğı mektup. bu ülketerce
cıddiye alınmış görünmüyor, ama
Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ke-
sinlikle gündeme gelecek. Halen Bu-
dapeşte'de bulunan Türk delegasyo-
nu, Bizim bır demokratikleşme pa-
ketimiz var. Üzehnde çalışıyoruz. Za-
man tanıyın" gibi yuvarlamalar yapı-
yor, ama bu ne ölçüde tatmin edici
olacak?
Çekiç Güç'un görev süresının uza-
ması konusunda yeni bir formül gün-
demdeydi. Bugün içın yukarıda sıra-
ladığımız dış politika gündeminin tü-
Her Şey Boşlukta...
mü boşlukta. Soysal'ın bu.süreç ön-
cesi istifa etmesı, yoruma açık bir ko-
nu.
Boşlukta olan sadece dış politika
değil. Içeride de aylardır konuşulan
konujar giderek güncelleştı, ama
kimse sonucun ne olacağını kestire-
mıyor.
Ozelleştırmede yasa çıktı, ama uy-
gulama nasıl olacak? Ekonomiyle il-
gili arkadaşlarımız yasayı masaya ya-
tırdılar, inceledıler, baktılar kı pek çok
"garıp" yanı var. Ömeğin. özelleştir-
me aşamasında KİT yöneticilerı tü-
müyle devre dışı olacak. Ikişer milyon
dolar komisyon alacak olan özel fir-
malar bu konuda danışmanlık yapa-
cak. Yasanın daha pek çok "Çiller
kokan" yanı var.
Demokratıkleşmede ise ne yapıl-
mak ıstendığı belırsiz. ikı partinin ba-
kanları uzun çabalar sonucu ortak bir
metin çıkardılar. Adalet Bakanı Meh-
met Moğultay. bılım adamlarını da
devreye sokup. yardımcı metinler
oluşturdu. Uzun görüşmeler sonu-
cunda ortaya bir "hükümet tasarısı"
çıktı.
Kulis terörü
Bu tasarının içeriği ayn bir tartışma
konusu, ama şerıatçı ve şerıata sem-
patıyle bakan gazetelerin. RP'lı ve
"mukaddesatçı" belediye başkanları-
nın da destegiyle başlattığı "kulıs te-
röru" Terörle Mucadele Yasası'nı pe-
rışan ettı. Bu kesım tabıı kı kendi
cephesınden degerlendirme yapa-
cak. Bu doğal. Ancak Karayalçın'ın
bu kesımı iknaya yonelik çabaları
dikkat çekici.
Pek çok SHP'li bu yasayı içine sin-
diremiyor, "Daha sağlıklı olmalıydı,
ama DYP ile ancak bu ölçüde uzlaşıl-
dı" diyor.
Şimdi Karayalçın, "yetersiz" bulu-
nan bu tasarıyı, bir de sözünü ettiği-
miz yayın organlarının temsilcilerıyle
tartışıyor. Kaldı ki bu kampanya ba-
şanlı olamadı, bunu gören "kulıs te-
röristleh" hemen çark edıp, "Yasa
bölücülere prim verıyor" konusunu
ışlemeye başladılar. Ve pek çok
DYP'liyi ve ANAP'lıyı avladılar.
Karayalçın'la dün akşam üzeri go-
rüştüm. Dışişleri Bakanvekili sıfatına
yönelik sorularıma, "ortadan" yanıtlar
verdi.
Karayalçın'a sordum:
- Dışişleri Bakanı olmak ıstiyor mu-
sunuz?
- Evet, olabilır. Ama çok zaman ge-
rekiyor.
Terörle Mucadele Yasası konusun-
da ise "her kesımle" temasını sürdu-
receğini söyledi. SHP liderinin her
kesimin onayını almış bir yasa çıkar-
ma düşüncesı güzel, ama orta sayfa-
sında "cihadın zorunluluğunu", "Isla-
mi toplumun nasıl yaratılması gerek-
tiğini" "akademik" olarak anlatan bir
gazetenın temsilcilerıyle "laıklık" nasıl
konuşulur?
O zaman Güneydogu sorununun
çözümü içın PKK lıderı Abdullah
Bey'le temas kurulsun. Hatta hükü-
met işı genişletsin; yolsuzlukla, maf-
yayla ılgılı yasa çıkaracağı zaman on-
ların temsilcilerıyle goruşsün:
- Pek sayın mafya lıderi. sızı tanım-
larken ne diyelim? Hanı yanlış anla-
şılma olmasın. Sıze, •gözleri bozuk
olduğu için yerin altında çalışmak zo-
runda olan yeraltı dünyasının temsil-
cileri' mi diyelim? Yoksa, 'devietin
yetışemediği alanlan dolduran sek-
tör' olarak mı bakalım? Hani affeder-
sinız, yasadışı yollara saparsanız, sıze
biraz ceza vermek îstiyoruz da...
Soysal'dan beklener^
Böyle bir ortamda hükümete veda
eden Soysal ne yapacak? Soysal,
dün "camiasına" bir paragraflık açık-
lama yapmakla yetindiğı için kendisi-
ne çok yakın olanlar bile, bu sorunun
yanıtını veremedi.
Sanırım bunu Soysal'dan başka bı-
len de yok. iki gündür partililerle gö-
rüşmüyor. Soysal. pazar akşamı istifa
dilekçesını yazdı. Ardından Bıhaç
için, BM Genel Sekreterı Butros Gali
ile uzun bir telefon görüşmesı yaptı.
Bosna temaslarını pazartesı günü de
sürdürdü. Akşam saatlerinde ıstıfası
kamuoyuna yansıdı. Kendisinı ılk ara-
yan, SHP'nin Onursal Genel Başkanı
Erdal inönü oldu Sonra Hikmet
Çetin. Ve tabii onlarca gazeteci...
Mümtaz Hoca ile ilgili yorum ya-
panlarda ışın ortası yok. Ya çok iyi,
ya çok kötü. Soysal'ın düşündüğunü
doğrudan, başka bir ambalaja sar-
madan aktarması. bunda önomlı et-
ken.
SHP saflarında dün soğuk bir ses-
sızlık hâkımdi. Grup toplantısının ba-
sına kapalı bölümü uzun süreden be-
ri ilk kez beş dakikadan kısa sürdu.
SHP'liler geiişmelerı yorumlamakta
zorluk çekiyorlar. Bugun bir grup mıl-
letvekilinin bir araya gelmesı bek-
leniyor.
Gelışmeler, biraz da Soysal'ın ses-
sızlığını bozmasına bağlı...
YENf SİGARA NASIL İCİLİYOR
Yeni sigarayi içen tiryakiler tadının standart
sigaraya benzediğini, ancak yakmanın ve içine
çekmenin daha zor olduğunu belirtiyor.
ilmzaya polis engeli
• Büf/arafi 1. Sayfada
İstanbul Devlet Senfoni Orkest-
rası ve devlet konservatuvarları
çalışanlannca yapılan çağn üze-
nne dün saat 13.30'dan itibaren
Ksanalçj ve sanatseverler Atatürk
Kültür Merkezi'ninönündetop-
lanmaya başladılar.
Yapılan duyuruda. ödenekli
sanat kurumlan ealışanlan kültür
ve sanata. onun yaratıcısı olan
sanatçılara karşı yürütülen saldı-
nlan denn bir endişe ile izledik-
lerini belirtiyorlardı. Bu saldın-
lann son günlerde TBMM çatısı
-
l f
ında da mev zi kazanmav a baş-
adığına değinen sanatçılar. di-
,'er Meclis üvelerini bu girişim-
eri kınamava ve önlem almava
çagınv^rlardı.
SözleTini "Bizler.kültür sanat
kurumlan çalışank -\ olarak kül-
tür \e sanatı iilkcıu'ı/ insanı icin
stnda olacağımızı, görev imizi
yapma sorumluluğundan hiç bir
zaman vazgeçmeyeceğimizi ka-
muovuna duyururuz" diye nok-
talayan sanatçılann öncülüğünde
•pdt.çok sanacsfiver imzaatm3k
için uzun kuyruklar oluşturdu.
tstanbullular. sanatçılannı
>alnızbırakmayacaklannı. sana-
ta sahip çıkacaklannı dile getin-
yorlardı.
Ancak protesto alkışlarla sü-
rerken. Beyoğlu Emniyet Müdür
Yardımcısı KemalBayrakyanın-
da birkaç polis memuruyla gele-
rek "duruma el koydtı.' Bay-
rak'ın. topluluk iki saniye içinde
dağılmazsa çev ik kuvvet çağıra-
caâını sert bir dille belirtmesi
üzerine imza masalan ve pan-
kartlarhızlakaldınldı. Sanatçılar
en kısa sürede gidip izin alacak-
lannı hflirtirken Atahirk Kiiltiir
Dışişleri Bakanı olabiliriııı
| Sıgora yakıldtğı lamn ucunda
bıilunon kömüf tuhısur ve1
cevresindeki hovayı ısıtır. Butıot setülöz fihreden
| getereit ke tek'âı.
. Glıserm buhon lulunun kinden geterken
. radım ve nîkatMiîm attr.
Sıcak havo tütün ve aİHerinin arasmdan
• ge«r, gkeıın bubarlaur.
Ehımansız şigara geliyor
• Baftarafı I. Sayfada
nı. ancak tütünün etkin maddele-
rinden bir kısmının giderildiğı-
ne dikkat çekiyor.
Yeni sigaraya "Eclipse" adı
veriliyor. Şirket yetkılileri ülke-
nin en büyük sigara üreticisi ko-
numundaki Philip Morris'in de
dumansız sigara üretimine gire-
rek. amansız bir rekabete yol
açacağından kaygı duyuyor. Phi-
lip Morris'in ürettiğı Marlboro
50 milyar dolarlık sigara paza-
nnın yüzde 42'sinı elinde tutu-
yor. Philip Morris'in gelecek yı-
lın sonunda dumansız smarayı
ava süıeceei tahnıiırcüıl'i-
yeni sigaranın en önemli özellı-
ği. Bir buçuk santım uzunluğun-
dakı kömür fiberglastanyapılma
yalıtım maddesine sarılıyor. Sı-
gara yakılınca kömür 900 dere-
celik (santıgrat) bır isi ile yanı-
yor. Ancak kömür fiberglas ile
yalıtıldığından tütünü tutuştur-
muyor.
Sigara içe çekildiğı zaman.
gliseriıı ile harmanlanmiş tütü-
nün arasından geçen hava. kö-
mürün sicaklığı ile ısınıyor. \i-
kotın taşıyan bu hava normal si-
garalarda olduğu gibi filtreden
üeçerek aöıza üirivor. Bu arada
hcmcn hemen hiç duman eıkmı-
Içımin sonunda sigaranın boyun-
da herlıangı birdeğişiklik olmu-
vor. Eclipse bır yıldan berı dene-
me aşamasında. Bu bir yıl bo-
yunca prototip sıgarayı içen de-
neklerin ve bunlann sigara ıçme-
yen yakınlan sigarayı mükem-
mel bulduklarını söylüyor. Özel-
likle deneklerin eşleri. yaşamla-
rının en temiz günlerine bu si-
gara sayesinde kav uştuklannı be-
lirtiyor.
Öte yandan Amerikan Gıda
\e Ilaç Daıresi yeni sigaraya pek
sıcak bakmıvor. Çev resinezarar-
lı olmamakla birlikte Eclipse'ın
AıNKARA (Cumhurivet Bü-
rosu) - SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımeısi Murat Ka-
ravalçın. vekâleten vürüttüğu Dı-
şı^lerı Bakanlıgı görev inı "asale-
ten* üstlenebileceğinı. ancak za-
man sorununun önemli birengel
oluşturduğunu belırtti. Türkı-
vc'nın gündcmındekı dış politika
sorunlan konusunda henüzavrın-
tılı bilgi alamadığı gözlenen Ka-
rayalçın. Yunanistan'ın, Türkı-
ye'nın gümrük birliğıne alınma-
sını veto etmesi konusunda. "Şu
aşamada vapılacak bir şev oldu-
ğunu sanmıvorum" değerlendır-
mesıni vaptı.
Karavalçın. bugün Milli Gü-
venlık Kurulu'nda tartışılması
beklenen Çekıç Güç'ün Türkı-
ve'dekı görev süresı konusunda
yapılun çal>!jmahakkında. Dışış-
lerı Bakanlığı'ndan istifa eden
Mümtaz Sovsal'ın kendısine bil-
gı vormediğıni bildirdi.
Sovsal'ın istifa.sının ardından.
hükümette "Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcılığı'mn vanı
sıra Dışişleri Bakanlıgı \ekaleri-
ni" de üstlenen SHP Genel Baş-
kanı Murat Karayalçın. Cumhu-
rivet'ın. dış politika alanındakı
gelı^melere ilişkin sorularını şöy-
le vanıtladr
- Dışişleri Bakanlığı'na mutla-
ka birinin atanacağını söv lemişti-
niz. Kimin olacağı belirlendi mi?
O konuda sö> levecek bır^ev ıtn
pıyaM>dsuın.Lğıidlıııı
yor.\anan uçta bulunan kömür yor \e sigara yanıp tükenmivor. mıdesını bulandırıvor.
- Çekiç Güç'ün göre\ süresinin
uzatilmasıv la ilgili tav rını/ ne ola-
cak? Sa>ın Sovsarın. görev süre-
sinin uzatılmaması vönünde ça-
lıştığı formülden bilginiz tar mı?
Konu. Mıllı Güvenlık Kuru-
lu'nda konu^ulacak. O formülün
ne olduğunu Savın Sovsal hana
.sövlemcj değil.
- Sizin kafanızda yeni bir şev
var mı?
Venlecek bılgılere göre bır ka-
rar \erecegız.
- AGİ K zirvesi öncesinde diplo-
matlanmız. demokratikleşme pa-
ketini işlivorlar. 5-6 araiı^a hitmiş
olacak mı?
Meclis gündemı ıtıbanvla bu
hafta görüşülebileceğını sanmı-
vorum.
- Terörle Mucadele Yasası ko-
nusunda, kamuuv u oluşturnıa
turlannız dcvam edecek mi?
Ben her çevrevlc görü^ıivo-
rum. Her çev reve de düşüncemı-
zi söv lüvorum Bunu da sürdüre-
ceğim. Sonuç almayı dılıvorunı.
Benım dileğim sonuç ulabılmek
- Dışişleri Bakanlıgı ile Başba-
kan lardımcılığı, anavasa>a a\ kı-
rı değil. Bu görev i asaleten vüriif-
mevi düşünüvor musunu/7
Dışişleri Bakanhgf nı İİNIİLMIC-
bilirimdemüthişbırzam:ın -.oru-
nu var. Tabıı ilgıleneceğim. bıreş -
sel ilgimdençok.sıvasi ılumıden.
ılgılenmek zorunda olduğunı bır
alan
-faralıl ı Budapt »cgido-
OLAYLARIN
ARDINDAKİ
GERÇEK
M Buştarufı J. Sayfada
kin'in çok kısa sürede göre-
vınden istıfasıyla önem ka-
zanmıştı. Sayın Soysal. 'dev-
let yönetiminde eksikliği du-
yulan ciddiyet'm altını çizer-
ken, Başbakan'ın çoktan beri
dilden dile dolaşan sorum-
suzluğundan kaynaklanan
yönetim cıddiyetsizliğıni vur-
gulamıştır.
Gerçekten de devlet yöne-
timinde deneyimli ve sözüne
güvenılir çeşitli hükümet
adamları ve polıtıkacıların bu
yoldaki gözlemleri birleşmek-
tedir; 'bilgi birikimı, derinliği-
ne düşünebilme yetisi ve ku-
rallara bağlılık' konularında
Başbakan Çıller'in güven ya-
rattığını söyleyebılmek ola-
naksızdır.
Bu eksiklik, Türkıye'nin
ağır sorunlarla kuşatıldığı bır
dönemde, hesabı yapılama-
yacak bır tehlikenin olumsuz-
luğunu devlet yönetimine
yüklemektedır.
Sayın Soysal, istifasınm
nedenini kısa bir açıklamaya
sığdırmış, daha önce yapa-
cağını açıkladığı basın top-
lantısından vazgeçmiştir. Bu-
nun nedenı. basın toplantı-
sında gazetecılerın soracak-
ları sorularla, olayın SHP
içindekı sorunlara kayması
olasılığından kaynaklanabilir.
Mümtaz Soysal partı içi he-
saplaşmanın zamanı gelme-
diği kanısında mıdır?.. Olay-
lar, eski Dışişleri Bakanı'nı,
solda birleşmenın odak nok-
tasına doğru sürüklemekte-
dir.
SHP. bugün gelinen nokta-
da. koalisyon ortaklığında
özelleştırmenın aracı olmuş,
ancak demokratıkleşmeyi
boşlukta bırakmıştır.
Bu boşluğu kısa sürede
dolduramayacak bir koalis-
yon hükümetınde. Sosyalde-
mokrat Halkçı Partı neden
ortak olduğunu kamuoyuna
açıklayamayacaktır.
Karayalçın.-
tstifa
gerekçesiııe <n
katıbıuvoruııı
ANKARA Cunıhurivvt Bünjsu
-SHPGenel B.ı>kanı seBjşbakan
^'jıdımcısı Murat Karavalçın.
Mümta/ Sovsalın Dı>isleıı Ba-
k.ınlığı g(ire\ ıııdcn istifa etmesını
üzuntüvle kaı>ıladığını. ancak is-
tıfaucrckçcMnekatılmjdıüını söv-
ledı"
Karavalçın. dün >aptığı açıkla-
ıııada jövle dedı.
"Savın Mümta/Sovsal'ın Dışiş-
leri Bakanlıgı oörvvinden istifasını
ü/üntüvlc karşılıvorum. Goretde
bulunduğu sün.' içerisinde hükü-
gereksiz gören bu ilkel, bağnaz
dav ranışların her zaman karşı-
Merkezi'nin önü vine bomboş
kaJrnısjK
-ATYAMStARI
1. KOŞL: F: Hıpokrat (4), P: VegasGırl (1). PP: Intermezzo(3).
2. KOŞU: F: Okeyiur (11). P: Ferhat 4 (5). PP: Merve 1 (9), S:
Rakkase(8).
. 3. KOŞU: F: Bozcaada (2), P: Kahya (10), PP: Pomak (5). S: Sa-
! ,nşın (1!).
' ' OŞU: F: Aslanım 1 (8). P: Bereket 1 (5), PP: Cunda (4). S:
\OŞU: F: Muratbey 2 (4). P: Berdan (3). PP: Lila (2). S: Şah-
,m(8).
. KOŞU: F: Abbasi (1), P: Berkhan 2 (4), PP: Gapyıldız! (12).
rop-Al(7).SS:Ecenur(ll).
7. KOŞU: F: Egebatur (1), P: Gökhanbey (4), PP: Kaynarhan
S:Kavçinbey(2).
nün Ikilisi: 5. Koşu: 3 4
JaBahis:3. 1.4. 12. 7. 11.
T1LIGANYAN
V 2
!-, 10
5
1
8 4
5
4
j 1ELERİN GÖRÜŞLERİ
Rncı
î'îtear
11-54M
M-11-5
11-5-9^8
JM-5-11
11-3-M
2-10-5
10-5-2
5-10-2
10-5-2-11
105-2
8-5-4-1-3
8
4*8
5+8
8
4-3
4-2-3
4-3
4
4
1
4
12
1-4-12
14-7-12
14-12
1-4-11-12-7
14-7-12
1
1
1
1
1
.1-4-6
r
1
*YAK: İstikrarlı yanşlar çıkaran Okeytur, kilo avantajı ve
ı grupta ilk şansa sahip. Ş.Urfa'daki mahalü yanşlara katıl-
flsona Adana'daki ilk yanşmda 2. olan Ferhat 4 ile Merve
de bu grupta kazanma şanslan yüksektir. İyi bir form yakala-
vak1
ve, sürpriz yapabiür.
' k Son üç yanşında da tabeladan düşmeyen ve pazartesi
iğı işini beğendiğimiz Bozcaada, bu kez farklı koşacak-
t düzelen Kahya, son yanşı göz dolduran Pomak ve
bması halinde Sanşın, göz önüne ahnabilecek isimler.
- N ^ *: Uzun bir aradan sonra aldığı startta 2. olan Aslanım.
j fchip. Adana pistine uyum sağîayan Bereket ile Cunda.
J iki ihtimaller. Ağır kilolu Baressi, uygun grupta sürpriz
«K: Sezon başından bu yana haarlıklanru sürdüren Mu-
. kazanacak güçte. Favori olduğu son yanşında ıslak pist-
nen Berdan. sevdiği pist ve mesafede koşacak olan Lila.
a değerlendirmeye alınabilir.
>C: Hazırlıklannda dereceli galoplar sergileyen Abbasi ve
', birlikte değerlendirilmeli. Gapyıldızı ile kum pistte etki-
p-Al. koşunun diğer şanslı isimleri.
K: Istanbul'dan hazır gelen ve sevdiği mesafede koşacak
iatur. ağır kilosuna rağmen günün banko ismidir. Egeba-
iü koşması halinde son yanşlannı ölçü almadığımız Gök-
evreye girebilir.
LALE SARIİBRAHİ.MOĞLU
A\K.ARA-MünUazSovsal ın4
ay gibi kısa bır sürenin ardından
Dışişleri Bakanlığf ndan istifa et-
mesı. Türkıye'nin cıddı dı^ politi-
ka sorunlarıyla karşı karşıya bu-
lunduğu bırsırada. ülkevı darboğa-
zın eşıgine getırdı. Soysal'ın ıstı-
fası. gümrük birliğıne Vunan veto-
su. Çekıç Güç'ün Türkıve'dekı gö-
rev süresı. varın başlavacak NATO
Dışişleri Bakanları Toplantısı. 5-6
aralıkta Yunanıstan'da vapılacak
AGİKzırvesi. Avrupa Parlamenıo-
su'nun eskı DEP mılletvekıllerı-
nin vargılanmasi nedenıv le Türkı-
ye ile ılışkılennı askıva alması.
Kafkaslar içın AGİK bünvesınde
banş gücü oluşturulması gıbı Tür-
kiye açısından önemli konuların
gündemde bulunduğu birdöneme
rastladı.
Türkıye'nın. son 7 vılda 7 dışiş-
leri bakanı değıştırerek uzmanlık
ıste>en bu alanda kan kaybına uğ-
radığına ışaret edildı. Dışarıda ise.
Türkive'nın ulusal çıkarlannı ya-
kmdan ılgilendırenkonularvekan
kaybını kaldıramavacak cıddı so-
runların bulunduâuna dikkat çe-
kildı.
Sovsal. seîefı HikmetÇetin'den
yine tartışmalı bır bıçımde dev ral-
dığı kısa süren Dışişleri Bakanlıgı
sırasında. vavılmak istenen görü-
şün aksıne. dış polıtıkaya temelde
değişiklik getirmemiş. ancak \enl-
mek istenen mesajları kendı üslu-
buyla daha net ve açık ıfade etme-
ye başlamıştı.
Sovsal'ın Çetin gibi Başbakan
Tansu Çiller ile Dışışlen Bakanlı-
gı Miisteşarlığf na _\apılacak ata-
ma konusunda vaşadığı bunalım.
bakanlıkta atamaların gecıkmesı
v e dıpiomatiarın bezgınlık duyma-
lanna ve çalışamaz hale gelmesı-
ne de neden oldu.
Soysal'ın öncekı gün istifa ettı-
ği sırada. Türk dış politıkasındakı
temel görüntü şöyle:
- TBMM'nin görev sürrsinin
uzatılıp uzatılmavacağına karar
vereceği Çekiç Güç bugün Milli
Güvenlik Kurulu (MGK) günde-
minde. Sov sal'ın Türkiye'de kalma
koşullannın ortadan kaldınlması-
na vönelik çalışmau, Dışişleri Ba-
kanlığı'na vekâlet eden Başbakan
Yardımcısı Murat Karavalçın'ın
gotürup göturmeveceği
merak konusu. Sov sal. Irak Dev let
Başkanı Saddam Hüsevın vöneti-
mindeki Bağdat ile uzlaşma olama-
vacağınısövlevenABD'ninaksine,
Saddam devrilmediğinegöre mev-
cut j önetim ile uzlaşma içine giril-
mesi gerektiğinde ısrar edivordu.
- Türkıve ile Avrupa Birliğı ara-
sında öncekı gün Yunan vetosuna
ugrayan gümrük bırlığının gerçek-
leşmesı konusunda Ankara krıtık
birdönemden geçıvor. Türkive ile
AB arasında 19 aralıkta vapılacak
Ortaklık Konsevı toplantısından
önce çözülmesı gereken pürüzlü
pek çok konuda. Ankara AB ile
kntık bırmüzakere sürecınden ge-
çıvor.
-Sovsal'ın istifası NATO Dışişle-
ri Bakanları'nın vann başlavacak
ve Bosna Hersek ile Karabağ gibi
Türkive'vi vakından ilgilendiren
konulann ele alınacağı toplantı ön-
cesine rastladı. Karavalçın va da
veni atanacak bir bakanın konuva
Rakrm"*oTm3Bân töpTanfiva^KahT-
ması Türkive'nin handikapı ola-
cak. Sovsal. NATO toplantısı sıra-
sında gümrük birliği konusunda
da görüşmeler vapacaktı.
- 5-6 aralık günlennde Macarıs-
tan 'da j apılacak A\ rupa'da Güven-
lık ve Işbırlıği Konferansı'na
(AGlK). hükümetın. Soysal'ın
üzennde özenle durduğu insan
hakları alanındakı lyileştırmeler
konusunda bır paketle gıtmemesı
dış polıtıkada Ankara'yı cıddı şe-
kilde sıkıştıracak.
- Kafkaslar'da Azerbavcan \e
Ermenistan arasındaki ateşkesin
denetlenmesi için Kusva. Anka-
ra'nın diretmesine rağmen bölge-
ve tek başına asker göndermek için
mucadele verivor.
- Avrupa Parlamentosu. 12 Ev-
liil darbesınden sonra Türkıye'ye
kar^ı Avrupa'nın aldığı en ağır ka-
rar ile eski DEP mılletvekıllerınin
>3rgılanması üzerine TBMM ile
ılışkilen askıva aldı.
-Türkiye'nin gümrük biriiğine
jprnn.-sinivctoedcn ^unaııistan'a
cek misiniz?
Muhtcmei
met pmgramımız ve ülkemi/çıkar-
ları doğrultusunda başanlı \akla-
bir yanıt venlecek mi?
O konuda. bana bugün yapıl-
dcmıyorum. Görüşmeler devanı
edıvor. daha Meclis Başkunı'm
bjrişlemyok. Ayrıca o konuda ?u
aşamada vapılacak bir şey oidu-
gunu da sanmıyorum. Muhtemel
girışımler anlamında bugün va-
pılacak bir şey yok.
- Zirveye yeni dışişleri bakanı
mı gidecek?
Biraz •Demirelvari" olacak.
ama ataınay ı yapmiş olursak gı-
der. yapmamış olursak gıdemez.
Soy sal'a şahsım ve partim adına te-
şekkür ederinı."
"BITTırjdj K.ır,
6
Asla kapitalist olnıayaca
Macaris-
tan geziMiıı de ıplal ettı.
Karayalçın. Mümtaz Soysal'ı
dün ak^anı Di'jişlerı Konutu'nda
zıyjret ettı. Karayalçın. komıt
gırı^ınde. bıraçıklama yapmadı.
gız
Çiller ciddiyetsiz
H Buştarufı 1. Sayfada
şişleri Bakanhğı önündebekleyen gazetecilere. birgörevliyleya-
zılı açıklamasını dağıttıran Soysal. şu görüşleri dile getirdi:
"27 Temmuz 1994 günü üstiendiğim Dışişleri Bakanlıgı göre-
vimden 4 ay sonra ayniıyorum. Türkiye'nin dış politikasını vü-
rütnıekten sorumlu bakan olarak düşüncelerim, çalışmalanm v<e
uygulamalanm, devietin en yüksek makamları başta olmak üze-
re herkese. iç ve dış kamuoyuna açık olınuştur. Bunlan izleyen
ve kav rayabilen çe\Tekr gerekli değerlendirmeyi yapacaklardır.
Görevden aynlırken aynlış nedenlerimin ozünü oluşturan "dev-
let yönetimi anlayışım' üzerindedurmayı gerekli görüyorum.
Türkiye'nin içte ve özellikle dışta karşı karşıy a bulunduğu so-
runlar, devlet yönetiminde bilgi birikimi, derinliğine düşünebil-
me ve kurallara bağlılık ister; bunlann yokluğunu affetmez. Si-
yasal ahlakın vecentilmenliğin ay nlmaz parçası oiau ciddiyet, bu-
gün ne yazık ki devlet yönetiminde eksikliği duy ulan, aranan bir
unsur olmuştur.
Böyle bir giinde tarihscl bilgi birikimiyle devietin belleğini
oluşturan, dış politikada ortak aklın ortaya çıkmasını sağîayan
ve dıştaki saygınhğın her şey den önce insanlanmıza saygıdan
geçtiğlni bilen Dışişleri Bakanlıgı mensuplanna teşekkür ediyo-
ruıtı."
Parlamentoda dün toplanan DYP ve SHP gruplannda Soy-
sal'm istifastnın gündeme gelmemesi dikkat çekti. Başbakan
Çiller. konuşmasının büyük bölümünü Bihaç'taki olayîara ayı-
rırken, Dışişleri Bakanlıgı'ndaki bunalım, SHP grubunda da
beklenen vankıyı bulmadı.
• Baftarafı 1. Sayfada
25-30 y ılda sağlayabilen "özgür
bir ülke~ kimliğine kav uşmuştu.
Havana'nın ünlü Karl Marx
KongreSarayı'nda çalı^malarını
tamamlayan Küba'yla Dayanıs-
ma Konferansı. 3. gün Arnavut-
luk'tan gelenlerle birlikte toplam
109 ülkeden 25OO'ü aşkın katı-
lımcıyla en coşkulu oturumunu
son gün vapmişoldu.
Daha önce kurulan ve her bin
Küba'nın ABD ambargosuna
karşı direnişini değışik alanlarda
desteklemeyi içeren konularda
görüş üreten komisyonlann ka-
rar önerileri. 3000 ki^ilık salonu
dolduran hemen her ulustan ka-
tılımcının alkışları ve sloganları
altında kabul edildı.
"t
KübaSi,YankeeNo" slogan-
larını ve ardından dakikalarca
süren tempolu alkışlan *en de-
mokratik o>lama"olarak kabul
ettiğini açıklayan oturum yöne-
ticisi ve ICAP (Küba Dünya
Halklanyla Dostluk Enstitüsü)
Başkanı Sergio Corrieri Hernan-
dez, basılı olarak tüm katılımcı-
lara dağıtılan kongre kararlarını
özetledikten sonra "İşte, sonun-
da beklediğiniz an geldi" diy erek
sözü Fidel Castro'ya verd'ı. Fi-
del'ın konuşmaya başlamasıyla
birlikte de koca salondakı bun-
lerce kişi büy ük bir sessizlik içe-
risinde "yüzyılın sonuna doğru
en önemli açıklamalarını" dik-
katle dinlemeye başladılar.
'O^ürlükler tehlikede'
Konuşmasma öncelikle kon-
feransı ve katılımcıları kutlaya-
rak başlayan Fidel C'astro. hemen
daha ilk cümlelerinde sözü
ABD'yc ve ABD'nin 35 yıldır
Küba'ya uyL'uladığı ambargoya
getirerek. "Ozgürlül^adaleCba-
ğımsı/hk. insan hakları gibi in-
sanlığın en kutsal erdenıleri. ta-
rihteki hiçbir dönemde bu denli
tehlîke>e düşmemişti" dedı.
ABD'nin aslında ekonomik
bırambargo değil. "dünyaçapın-
da siyasi bir savaş" uvguladığım
belirten Fidel. bu büyük dev letın
ay nı anda y ine düny adakı hemen
tüm insan haklan ihlallerınc ve
halklan ezen rejımlere desteğini
v eren bir "sözde demokrasi şam-
pivonu". bir sdmürgeci ülke ola-
rak. Küba'y ı ve Küba halkını tü-
müyle yok etmek niyetini taşıdı-
ğını anlattı.
Yıne ABD'nin. kendı tarihın-
den gelen "yayılmacı politikala-
nnı" örnekleriyle sergileyen Fi-
del. her kıtadaki faşist rejinıler-
le işbirliğı yaparak "ekonomik
imparatoriuğunu" sağlama bağ-
layan bu ülkenin. demokrasi ve
insan haklan adına böy lcsi bir
ambargoya hakkı olmadığını da
vurguladı. Nitekim. temel tüke-
tim mallarının yanı sıra. özellik-
le Sovyetler'in çöküşünden son-
ra yalnız kalan Küba'ya "ilaç,
kâğıt, vedek parça, petrol, yiye-
cek" vb. gibi halkın yaşaması
için gerekli mallann da suiişinı
engelleyen ABD'nııı bu tutumu.
asıl -insanlık düşmanı politika-
lara"* kendisının sahip olduğunu
da yeterince gösterıyordu.
Yaklaşık 3 saat süren konu>-
masında Fidel Castro'nun ağır-
lıklı olarak üzerinde durduğu dı-
ğer bır konu da Küba'nın "libe-
ralizme doğru" kayıp kaymaya-
cağı ya da "sosyalizmden ödün
verip vermeyeceği" yöııündeki
meraklarve beklentileroldu.
\'ine Sov yetler'in çöküşünden
ve ABD ambargosunun daha da
artmasindan .sonra ba^lıca görev -
lennin artık "devrimin Küba'va
ve insanlığa kazandırdıklarını sa-
vunmak" olduğunu belirten Fi-
del. Küba halkınm bugünkii sos-
yal \ekültürel dıizey ine ve "Kii-
balı olma kimliğine" devrımle
kavuştuğunu. kapitalızmin çı-
karlan için bu kazanımlardan
vazgeçılemeyeceğini belirrti.
Son zamanlarda vabancı ser-
mayeyatırınılarına olanak sağla-
yan yeni düzenlemelerinin de
sosyaiızınden ödün vermc ola-
rak kabul edılemeyeceğini belir-
ten Fidel. bunun en güçlü güv en-
cesinin "halkın iktidarı"olduğu-
nu \urguladı."Şurası bilinmeli-
dir ki ve bizler söz veriyoruz ki,
asla kapitalist olmayacağız" dı-
yerck düşünceleriııi özetleyen
Fidel'in bu sözierı. yine dakika-
kır >üreıı alkişlar \e slogaıılarla
kar^ılanırken. özellikle yabancı
yatırımcılar ve ekonomide ser-
best pazar ilişkileri içın gctirilen
ön koşullar. Küba'daki "envetki-
li ağızdan" son kez ^.öy le özetlen-
dı: "Bizim ülkemi/de herkes. her
alanda yatırım yapabilir. Şu ka-
dar ki, devrimin kazanınılann-
dan geri adını atmamak ve çalı-
şanlann iktidarının dev am etme-
si koşuluyla."
Koııuşmasinı. yine ABD'nin
demokrasi aıılayişmı eleştirerek
tamamlayan Fidel. bu ülkenin
kendilerine yönelik sürdürdüğü
"sabotaj planlarım" da anlattık-
tan sonra. sözlerıııı !<öy k tanıam-
hıdı: "Gerekirse yaşamımız pa-
hasına devrimi savunmalı. en
kutsal görev inıizdir."
Küba'yla Dayanışma Dünya
Bulusmusı'nın son dakıkalan. bu
sözler üzerine gözyaşlannı tuta-
mayan katıiımcıların. hepbirlık-
te **Quantanamera"üdlı şarkıya
eşlık etnıeleri ve bırbırlerini ku-
caklamalanvla vaşandı...