23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28KASIM 1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 -"Veşil Üzümler Dans Tiyatrosu, 'Kassandra H'yi Foksflın Kültür Merkezi'nde sergiliyor Süreldi yenîleıııneye açık çahşma BUAŞAMADA ŞUKRAN KURDAKUL \eşıl Lzumler Dans Tiyatrosu Kassandra II adlı projesıyle üçüncu sezonuna başlamış olu- yor Son halıyle Yeşıl Uzumler öçu Boğazıçı Unıversıtesı'nde hâla ogrencı olan değışık mes- teklerden gençlerden oluşuyor Örneğın Denız Altuıay hukuİcçu, Denız Boro tunzm rehben Emre Kovuncuoğhı tstanbul Kultur ve Sanat \akfı nda çalışıyor Genco Gulen de medya pazarlamacısı Gruptakı oğrencıler Ahmet Or- taçdağ (Kımya) Dıdem Aydın (Ekonomı) Serkant Çetın (Fı- zık) Aralannda doğrudan doğ- ruya dan^la ılgılı bır meslegı olan tek kışı klasık ve modern danv dersı \eren Sema Guven Ç/ogunlugu gençlerden oluşan Turkıve nufusu gunumuzde en çok ıktısat ve ışletmecılığe \e kı- sa yoldan para kazanmava ozen- dınlıyor 'Ve^ıl Uzumler Dans Ti- yatrosu bu guçlu vonlendırmeye rağmen eğıtımı bır para kazan- ma aracı olarak değıl kendını yetıştırme toplum ıçınde kendı- ne ozgu olanı arama surecı ola- rak aigılamış gençlenn bır unı- nü Dokuz T oyuncır çalışıyor Bu topluluğun yenı mekanı Foksfun Kultur Merkezı Bo- montı Fırın Sokak takı bu uç yıllık bına Sıdıka \talay a aıt anbul un kendıne ozgu kaosu ıçınde umulmadık bır koşede gulumseyen bu venı sevımlı me- kan barınacak bır ver arayan "avant-garde" sanatçıları bagrı- na basıyor Foksfun Kultur Mer- kezı nde bu vıl ılk kez Ali Pövra- zoğiu'nun ışletmecılıgıyle reper- tuvarlı ve programlı bır sezona başlanmış Bu yıl Yeşıl Uzumler. dokuz "oyuncu" ıle çalışıyor Evet ta- nıtım broşurunde i4 oyuncu"ola- rak adlandırılan bu sanatçıların sergıledığı Kassandra II gerçek- ten de "dansçılık", "ayunculuk 1 ", hatta "ressamhk"gıbı değışık sa- nat dallannın bır arada kullanıl- Esenn ıkı kadın yonetmenınden bın olan Zeynep Gunsur, farklı dıllen bır arada kullanarak farklı algı platformlan yaratmayı amaçladıklannı anlatıyor 'Kassandra II 1 algılama ve ıletışım kurma bıçımlen uzenne bır deneme, bır araştırma projesı Sureklı yemlenmeye, araştırmaya açık, yureklı ve kararlı bu çahşma, her cumartesı 20 30 ve her pazar 15 OO'te sergılenıyor masıyla oluşturulmuş bır "pro- je" Esenn ıkı kadın vonetmenı Zeynep Gunsur ve Emre Koyun- cuoğlu Zeynep bu yılkı gosterı- nın bır yonetmen çahşması ol- masına bırlıkte karar verdıklennı anlatıyor Teonk çalışmalara bır yıl once başlamışlar Zeynep, bu bır yılı Mıddlesex Unıversıte- sı'nde gosten sanatlan konusun- da yuksek lısans okuyarak geçır- mış Kassandra II, bu eğıtımm so- nunda hazırlamakla yukumlu ol- dugu projenın bır parçası Yıl boyunca Emre ıle mektuplaşarak on çalışmalan yurutmuşler Bu ıkı yönetmenın ortaya çıkardığı anahtar kavramlar (sevgı hırs azınlık, kadın ) grup çalışmala- rında yorumlanmış ve ortaya Kassandra I çıkmış Bu çahşma ağustosta dort ayn mekânda gös- tenldı Kassandra II, bınncı ça- lışmanın Foksfun Sahnesı nde yenı kostumler ve sahne tasarı- mıyla yenıden yorumlanmasın- dan ortaya çıkarıirmş Zeynep farklı dıllen bır arada kullanarak farklı algı platformla- rı yaratmayı amaçladıklannı an- latıyor Kassandra II algılama ve ıletışım kurma bıçımlen uze- nne bır deneme bır araştırma projesı Gosterıler bov unca Gen- co Gülen tarafından oluşturulan tablo gıbı sureklı gelıştırılen ve venılenmeye açık bır çalışma Göz ve görme yetisi Bu çalışmanın anahtar kav- ramlarından bın de değışık an- lamlanyla "göz" ve "görme yeti- sT Kendı gerçeğımızı çogu za- man farkına bıle varmayacak ka- dar ıçselleştırdıgımız kalıplaşmış bakış açılarıyla dıle getınnz Bu kalıplar bellı "göruş"lerın ege- menlığının toplumda hala sur- mekte olduğunu v urgular Orne- ğın hukuk sovlemı Mar\ıst-Le- nınıst sovlem tıp sovlemı, dın soylemı Çağdaş femınıst goru- şe gore sozlu dıl tanımlar sınıf- landırmalar ve bunların hıverar- şık sıralamalan vurgulavarak egemen değerlen vaşatan bır araca donuşmuştur Bunun ger- çekleşmesı ataerkıl yaşam bıçı- mının topluma verleşmesıvle eş zamanlı olarak değerlendırılır Bu durumda daha çok ıçsel dur- tu \e tepkılerle bıçımlenen be- densel dıl ve dans msanın sozlu ıletışımın vanı sıra vaşattıgı baş- ka bır boyutu dıle getırmesı ıçın klışeleşmış kalıplar otesı bır or- tam varatabılır lnsan "Adın ne"sorusuna ko- nuşmadan cevap vermek ısterse ne olur' Bu durumda nufus kâ- gıdının veya kışısel bılgıler do- kumanının otesınde çok daha kendıne ozgu nıtelıkler devreye gırecektır Avnı şey Kassand- ra'nın oykusunun Kassandra gerçegının resmedılmesinde de soz konusu Renklerın fırça dar- belennın patlayışı, boş bır tuvalı doldururken oluşturulan bıçım- ler \ urgular Oyun bov unca başı ve sonu bellı bır ovkunun sunulması ye- nne. ızleyıcıvı sureklı duşunme- ye ıten sorular çozum bulama- manın sikıntısıyla boşluğa bıra- kılıyor "Kassandra kım, nere- de?" Bütun mıtolojı kahraman- ları gıbı o aslmda her mekanda ve her kışıde çozuimeyı bekle- yen sorulann sorunlann oldugu her yerde O her şeyden once kadın kendı gozu ıle goren gor- mek ısteyen ve algıladıklarını ıfade edecek bır dıl aravan her kadın "Tanıklığı talep edecek bır tek insan dahı kalmasa, tanık olarak kalmak"ısteven bır ınsan "Ortava bulmaca çıktT Zaman zaman karartılmış sah- nede zaman zaman ovuncularla avnı anda Hüsevin Katırcıoğ- lu nun odunç verdığı barko ara- cılıgıyla yansıtılan ovunun ara- sına serpıştırılmış goruntüler Kassandra ll'de kabul edılmış kanıksanmış kalıplar çerçevesın- de bır anlatım bıçımı aramamak gerekıvor Zeynep Gunsur, bu konuda şunları soyluyor "Bır anda gostennın butununu algıla- mak çok zor Biz bunu kolavlaştı- racak bır şev de vapmadık. söy- ledıklenmı bir ozeleştirı olarak kabul edebılirsıniz. Eğer seyırcı ıçın baa kolavlık- lar saglasavdık. birtakım ozveri- lerde bulunmamız gerekecekti BUPU vapmayınca da ortaya bır bulmaca çıkb. Bu sorun üzerine hâlâ duşü- nüyonız." Zor ve iddialı bir yapıt Cana Uzunatağan ın hazırla- dıgı sahne tasanmındakı aynalar ışığı bazen oyle ters bır bıçımde seyırcının gozüne yansıtıyor kı "gormek" ıçın ozel bır dıkkat ve çaba gerekıyor Belkı de bır tesa- duf sonucu ortaya çıkan bu du- rum kullanılan aykırı anlatım bı- çımıne ters degıl Şaşınyor kızı- yor ve gormek ıstıyorsunuz Ne- yı, ne kadar ve nasıl goreceğınız ıse daha çok sızın seçımınız Alumınyum kağıtlar kaplanarak oluşturulmuş aynalar uzerınde oyunculann terlı ellerı ılgınç ız- ler bırakıyor Şeffaf pleksıglas hucrede kıstırılmış dansçıların goruntusu bır derecede bulanık- laşıyor Çeşıtlı gondermeler duyguların ınış çıkışları ve ko- puşları sessız boşluklarla bırlık- te kullanım muzık de esere avn bır renk katıyor Zaman zaman gıyılen şeffaf musamba ceketle- rın çıkardığı hışırtı ve pleksıglas hucreyı çagrıştırışı da kostumle eser arasındakı butunlugu vurgu- luyor Ustesınden gelınmesı gereken en onemlı sorun sıyah perdeler- le oluşturulmaya çalışılmış kulıs gınş çıkıslannın kullanışlı olma- ması oyunculara rahatsızlık ver- mesı Belkı de perdelerden arın- mış çıplak bır sahne bu aykırı esere daha uygun olurdu Ne olursa olsun konsantrasyonun asla kopmaması oyunculann ıçındekı enerjının duşmemesı gerekıvor Bu zor ve ıddıalı ya- pıtta seyırcının dıkkatını ılgısız rahatsızlıklara kavdıracak en ufak bır duraksamaya bıle ver verılmemelı İLESAM'in şiir anlayışi: 'Dandini Dandini Dastana!'SENNURSEZER \er Beyazıt Devlet Kutupha- nesı Okuma Salonu tanh 25 Ka- sım 1994 saat 13 00 konu Turk Edebıyatında Kadın Şaırler Konferansı duzenleyen İLE- SAM Bu bılgılenn yer aldığı bır afış gordugunuzde sız ne dus,u- nursunuz bılmem ben bu konfe- ransı ızleme ısteğı duvdum Ger- çı İLESAM devletçe kurdurul- muş bır 'Uim ve sanat eserten sa- hıpleri' orgutuydu Resmı aynca- lıkları vardı uvelen sanat dunya- sınca çogunluk 'meçhul' kışiler- den oluşuvordu Ama bu orgutun [ çasal olanakları araştırmalar mcelemeler ıçın yeterlıvdı Kım- bılır ne yetkın bır araştırma suna- caklardı dınlevıcılere Ustelık ko- nu benım vıllardır bıtıremedıgım bir ara^tırmavla ılgılıydı Bıraz geç kalmanın uzuntusuy- te satoıta gınkgıınde, tuın sıralan lıselı ortaokullu gençlerın dol- durdugunu gorup sevındım Ar- kamdan brr tatrar ögrencı daha gelınce çok geç kalmadıgıma da ınandım Konuşmacı o sıra anne ıle anadıl ılışkısını anlatıyordu tanhsel bır şey kaçırmamıştım Aliye Aren adlı konuşmacı bır sure sonra. dıvan edebıyatımızda- kı kadınları anlatmaya başladı Gerçı tanh yanlışlan yaptı Orta- da bulunmavan dıvanlardan ka- nıtlar verdı Aren Mlhri Hanım'ın donemınde 'çü- şn' dıye anıldığı evınde şur toplantıları yaptıgı gıbı kaynagı belırsız bılgılerden sonra Zeynep Haıum ıle Vlıhn Hanım tstanbul dışında vaşamış- lar gıbı 'taşrada' dıvan şıırıne ılgı duyan 'ev ka- dınlan' olduklannı dıvan şunnın, 'aile yaşamına gırdiğine gore" pek seçkın edebıyatı sayılamayaca- ğını da soyledı Tanzımat a kadar 'atlaya zıpla- ja'aynı adı taşıyan çeşıtlı donem şaırlennı tek kışı sayarak camı ve okul yaptırdığı bılmen, şıır yazdı- ğına kaynaklarda rastlanmayan sultanlara şıırler "atfederek' geldı Ben de bır soluk aldım Leyla Hanım'la Leyla Saz'ın Fıtnat Zubeyde ıle Fıtnat Hanım'ın ayn kışıler olduğunu kaç kışı bılıyordu Halk edebıyatımızı Begum \azıcı anlatacaktı Doğrusu kulak kesıldım Hele Alp Er Tunga sagusunu kadınlann yazdığı falan gıbı ılk kez duyduğum savlarda Nınnılerve ağıtlann kadınlarca yazıldıgını soyledığınde sevındım Bır ornek okuyacağını soy leyınce kalem kağıdı l d Ve canlar adına şıır yazdıgını bılmese soylemese de olur Alıye Aren, dıvan şıırı ve Mevlevılık konusu- na hıç değınmemıştı AJıye Aren ın, Tanzımat ve cumhunyet sonrası kadın şaırler ıçın soyledıklennı yazmaya pek elım varmıvor ama madem başladım surdureyım Fran- sız etkısı yanlış Batılılaşma dıvan geleneğını sur- durenlere ovgu Sıyasal yanından soyutlanmış bır Vaşar Nezihe, Yahya KemaTce begenılmeyen Ni- gar Hanım az bılınen şurlennden bırıvle Hahde INusret Zorlutuna. Nazan Danişment, Adile Avda, Cavidan Tümerkan konuşmacının kotulemesınden kurtuldu Sayılan arttıkça nıtelıkçe kotuleşen Turk şaırlennın hanım kesımı 'felsefeden yoksun, du- zeysiz şiir' uretmekle suçlandı Bu durumun edebı- yat tanhınde de boyle nıtelendırılecegı ustune vura vura (basa basa değıl) soylendı Babası ve erkek kardeşı yuzunden ayrıca, Kıbns'ta yaşadıklarıyla Neşe Yaşın suçlamalardan kurtuldu Bır ıkı ad da- ha sayıldıysa da ovulduler mı yenldıler mı anlava- madım Aren toplumun koklu reformlarla degışı- mınden sonra edebıyatın da eskı guzellığıne kav u- sacagını muıdelcdı 1950 ve 1980 den aonra 3ÜVI g ları anıp nıtelığı bozulan kadın şaırler tanımı sa- lnnrlalı kadın II FSAM ııyHprını rahatsi7 ptmı>, zaten Oğrencıler de kıpır kıpır kendı aralannda konuşup duruyor vakınlanndakı 'büyııklerin' va- zar olup olmadığını oğrenmeye çalışıyorlardı Herhalde konuşmacı bu vuzden vanlışlar vapmış- tı Halk edebıyatımızı Begüm Vancı anlatacaktı Doğrusu kulak kesıldım Hele Alp Er Tunga sa- gusunu kadınlann vazdığı falan gıbı ılk kez duy- duğum savlarda Nmnıler ve ağıtlann kadınlarca yazıldıgını soyledığınde sevındım Bır ornek oku- yacağını soyleyınce kalem kâğıdı hazırladım Ve konuşmacı mezzo soprano sesıyle guzel bır nınnı orneğı okudu "Dandini dandini dastana/ Danalar girmiş bostana/ Ko\ bostancı danayı/ Ycmcsın la- hanavV Lahana da vemez kokunu ver/ vb.~ Bınsı- konuşmacı mezzo soprano sesiyle guzel bir nınnı örneğı okudu Dandini dandini dastana Danalar gırmış bostana nın bu hanıma Amil Çelebioğlu'nun Turk Nmnıler Hazınesı adlı kıtabı okutması gerektığı açıktı Aslında 'dandini dandini dastana'da kadın vara- tıcılığı goren bakış açısını gorunce salondan çıkıp gıtmem gerektı ama Gaflet ışte Begum Yazıcı 50'ye yakın olduğunu belırttıgı halk kadın şaırle- rıyle ılgılı ılgınç şevler soyler dıye bekledım O akrabalık ılışkılenvle kadının şaır olabılme koşul- larını Gûlluşah Bacı-Aşık lhsani evlılığını \şık Ömer'ın kızı Aşık \slı Bacı'vı anıp bır ıkı şurden sonra 'kadın erkek avnmı yapmamak ıçin'bır de •Yunus" okudu Hakkını yemeyeyım Bektaşılığın kadın şaır vetışmesındekı etkısıne de değındı Cs- tunkoru de olsa Kımı Bektaşı babalannın, kadın olmalı kı şıır okumaya çağnlanlar pek naz ettıler En cesur kadın şaır 'At elinden cigaravı' sozle- rıyle baş-layan şttrt okuvandf Beı» ştm dm)«rk*ıv - bır toplantıda "Buvukannem de bir şev ler karalı- yor, ona nasıl vardım edenm rl dıyen genç kızı hatır- ladım Fıdan dıkelım çevrevı temız tutalım gıbı konular yanında ne soylendığı ses tesısatı yuzun- den anlaşılmayan şıırlen de dınledık 'Salonda şiir okumak isteyen hanımlara' yapılan çağn yanıtsız kalınca toplantıyı yoneten Ayla Agabegüm şurle muzığın ortak yanından soz edıp Hadive Hanım'ı mıkrofona çagınp şarkı dınleveceğımızı bıldırdı Hadıye Hanım ellen havada, gozunde kara göz- luklenyle ortaya çıkıp "Sazsız zor olacak" ozuru- nu soylevınce kalktım Ben kapıdan çıkarken ya- kında Radvo Bır'de sovleyecegını televızvon ka- nallan ıçın henuz bır teklıf olmadığını mujdelıyor- du Mantomu gıyerken de 'gençlerin Hadive abla- lanna Zekai Tunca'nın şarkısı ıçin tempo tutmala- n' ısteğı vankılanıyordu Her şey ıyı hoş Ben pek eğlendım Edebıyatı bılen herkes. bu tur toplantılarda gulup eglenebı- lır ustelık şarkılı turkulu, dandini dandini dastana- lı uyuyabılır Ama şu ortaokul çocuklanvla lıselı- len ILESAM'ın şıır ve edebıyat anlayışından nasıl koruyacağız' Ydlar sonra yeniden 'Sevgflime €K>Z Kulak OF Kultur Servisi - Dormen Tiyatro- su 1994-95 sezonu repertuvarına dorduncu oyun olarak seçtığı George Feydeau'nun 'Sevgilime Goz Kulak OT adlı komedısmın provalanna baş- ladı Nisa Serezli'nın dılımıze kazandır- dığı Çetm Akcan'ın yonettığı oyunda Haldun Dormen, Çiğdem Tunç, Sel- çuk L luerguven, Ali Cağaloğlu, Suat Sungur, Şebnem Ozinal, Hakan Ök- ten, Gulbin Yeşil, Emre Altuğ, Halit Ergenç ve Seiim Erdoğan rol alıyor 'SevgiBme Göz Kulak OF 1962-63'te büyük ilgi gördfl Haldun Dormen, oyunda hayatını ıyı geçırmeye çalışan, gece yaşamını seven evlenmemış, ancak babasından kalan mırasa sahıp olabılmek ıçın ev- lenmesı gereken orta yaşlı bır Fran- sız'ı canlandınyor Dormen, oyuncu seçerken karakte- re en uygun, o rolu en kolay oynaya- bılecek ınsanı bulmaya ozen goster- dıklennı belmıyor Seyırcının de oyuncuların rollere uygun olmalan beklentısı ıçınde ol- Dormen Tiyatrosu, Çetın Akcan'ın yonettığı George Feydeau'nun komedısını 32 yıl sonra veniden sahnefeyecek. duğunu söyleyen Dormen, kadrola- nnda boş kalan oyuncular olsa da, ışın kolayına kaçmayıp uygun ınsan- lan aradıklannı vurguluyor Kadroyu hep genış tutmayı yararlı gorduklen- nı, Dormen Tıyatrosu'nun her zaman genç oyunculan lanse ettığını vurgu- layan Haldun Dormen, sozgelımı 'Alo Arkadaş1 oyununda dort oğrencısının rol aldığını, bunun da kendısıne bu- yuk gurur verdığını ıfade edıyor Oyunun yazan Feydeau'yu gelmtş geçmış en buyuk fars ustalanndan bı- rı olarak nıteleyen yonetmen Çetın Akcan bu nedenle bu oyunu yınele- meye karar verdıklennı ve 1995 yılın- da ılk oyun olarak 'Sevgilime Göz Ku- lak OTu sahneleyeceklennı belırtıyor Akcan, bugun Ingılterede sureklı oyunlan oynanan Ra\ Cooney'nın Feydeau'nun devamı olduğuna dıkkat çekerek "Buyûk ihtimalle Coonev her şeyi Fevdeau'dan oğrenmiş" dıyor Akcan, oyunu tamamen tars ve kome- dının ılkelenne bağlı kalarak. klasık olduğunu da unutmadan sahneye ko- yacaklannı belırtıyor 'Sevgilime Goz Kulak OP. 1962-63 sezonunda Haldun Dormen'ın yonetı- mınde ılk kez oynandığında büyuk ıl- gı gormuş Haldun Dormen, Ayfer Fe- ray, tzzet Gunay, Metin Serezli, Tur- gut Boralı, Erol Keskin, Mehmet Oze- kit, Altan Erbulak, Füsun Erbulak, Erol Gunaydın ve Lale Belkıs rol al- mışlardı Bu kadrodan yalnızca Hal- dun Dormen ın rol aldığı oyunda bu yıl yıtırdığımız Ayfer Feray'ın oyna- dığı 'Ameüe'rolunu Çiğdem Tunç ust- lenıyor Çağdaşlaşma Deyince... II Meşrutıyet donemı aydınları, kurtuluş umutlarını yıl- lar yılı "muasırlaşma" sozcuğunun buyusunde aradılar Yarı-somurge durumuna getırılmış bır ulkede tersıne ışleyen çark nasıl duzene sokulacak? "Muasırtaşmakla " Demokrası mı? Ulusal ekonomı, endustrı, "Teşebbus- u Şahsı" mO Kılıdın anahtarı "Muasırlaşmak " "Çağdaşlaşma" olarak Turkçeleştırdığımız bu kavram, elde kalan ağacın tek tutunacak dalı oldu, II Meşrutıyet donemı aydınları ıçın Ziya Gokalp, "Turkleşmek, Islamlaşmak, Muasırlaş- mak" (1918) adlı kıtabında çağdaşlaşmadan ne anladı- ğını şoyle anlatıyordu "Bugun bızım ıçın muasırlaşmak demek, Avmpalılar gıbı zırhlılar, otomobıller, uçaklar yapıp kullanabılmek demektır Muasırlaşmak şekılce ve yaşayışca Avrupalı- lara benzemek demek değıldır Ne zaman bılgıler ve sa- nayıı malzemelennı aktarmak ve satın almak ıçın Avnj- palılara muhtaç olmaz hale geldığımızı gorursek, o za- man muasırlaşmış olduğumuzu anlarız " (1974 bas sf 12) Gunumuzde de çağdaşlaşmayı boyle anlayanlarımız çoğunlukta Ama yaşam doğrulamıyor bunu Uluslara- rası sermaye teknolojıyle bırlıkte dunya goruşunu, kuttu- runu de dayatıyor yorungesıne aldığı ulkelere ikı yonlu egemenlık alışvenşın doğasında yatıyor çun- ku Gormezlıkten gelemeyeceğımız başka olgular da var Yunanlılar bızden once kurtuluş savaşı verdıler, bız- den once çağdaşlaştılar da darbelerden cunta yone- tımlerınden, duşun ve sanat adamlarının kıyımlarından yakalannı kurtarabıldıler mı'' Gokalp'ın duşledıklerının çoğunu gerçekleştıren çağ- daş Italya ve Almanya'da faşızm, uygarlığa pek mı uy- gun duşuyordu Ya emperyal guçlerın edımlerı Insanların yaşama haklarında, duşunmede yaratma- da, ıdeolojı belırlemede, bolge savaşlan çıkarmada "Uç Denız Gez/s/"ne katılan dort yuzu aşkın yazarın kımı toplantılardakı konuşmalannı dınlerken yenıden du- şundum bunları Bır ıkısı dışında, soz alanlar ozellıkle te- mel haklara ılışkın goruşlerını bıldmrken emperyalızmın varlığını ve neden olduğu bunalımlan hıç mı hıç hesaba katmadılar çunku Bu arkadaşlar da çağdaşlaşmış ulkelerın ınsanları Ustelık de yazar Benım bıldığım yazar, gerçeğı aldatmacaya çevırenle- rın çektığı perdeyı aralama yığıtlığını gosteren adamdır Gorunenle yetınmez Hele yaşama, duşunme ve yaratma ozgurluklen ko- nuşulurken Hele ırk, dın ve etnık ayrımcılığın neden olduğu kıyım- lar karşısında "ne yapmalı" sorusuna yanıt aranırken "Uç Denız Gez/s/"ndekı gundemlı toplantılarda gerçe- ğın asıl yuzunu gostermeye çalışan bır ıkı yazarın da bu- lunduğunu soylemıştım Bunlardan bın isveçlı Jon Mıyrrdall. Okurlanma Mıyrrdall'ın "Palme bıle Bangladeş-Hın- dıstan savaşında buyuk ulke olan Hındıstan'a sılah sat- tı" tumcesını aktarırken ınsana guvenımı yenıledığını be- lırtmek ıstıyorum Hele Yunanıstanlı romancı Samarakıs'ın şu sozlennı yenıden okurken "Özgurlukler, tum dunyada baskı altında Unutmaya- lım Fransa'da bıle polıs, ınsanlann yatak odalartna ka- dar gırıyor" "Uç Denız Gezısı "nde de 162 yazar ve gazetecının cezaevlerınde yattığı bır ulkenın şaırı olduğumun bılın- cındeydım kuşkusuz TBMM'ye egemen olan partılenn duşunceyı suç say- ma suçu ışledıklerının de CRR Konser Salonu'nun özerkliği için imza kampanyası (3) Bogazıçı Lnıversıtesı oâre tım uvelen ve elemanları Dr Arzu Ozturkmen. Işık \kça. \suman \rasan Canan Gu- vezne Mucella \vdın \ase- mın >aya. Nura> Oz. Emel \T Gör PTnarttes-en Ofr. trdem flfcret Işıfc Gor. İlknur Egel Doç Dr Işuv üengı^ Vaprak Erdem. Gultaç Horasan Selmin Can Serpıl Seren Guher Kurtte- kin, Semra Esmer Nevın Gungor Yusuf Mugaloğlu Elıf Sağsen Prof. Dr. Selahat- tinKuru Elıf Çetın Prof. Dr. Hadi Ozbal Doç Dr Gun Kut İlknur Doğan Prof Dr Gulav Altav \ard. Doç. Dr. Gunay Anlaş Doç Dr Turan Ozturan Prof. Dr. Betul Kır- dar Nalan Gokaoz Prof. Dr. Jale Parta Prot "br Cem Tav- lan Aytul Erel Vagmur De- nızhan Doç. Dr. Ayşe Buğra Semra Ozer Prof. Dr. Metin Anık Enıs Oğuz Omer Oğuz Doç Dr Kuban \ltı- nel Doç. Dr. Levent Molla- mustafaoğlu Doç Dr \aman Barlas Gareth \\innm Oğr Gor Ayfer Ecevıt Dr. Nur \rolsenn Dr Nur Mardın Ender Gurol Doç Dr Ulker Ince Doç. Dr. Suat karantay Yard Doç Dr Nukhet Esen Prof. Dr. Bike Kocaaoğlu Per- ran Akan Nard. Doç. Dr. Reşit Ergener Hanıfe Onder Jale Yayla Bırgul Egelı. -Vrzu Toktaş Canan Dedeoglu Fu- sun Enginbilgiç Necla Aydın Ayçıl Eser Hımmet Poyraz Mehmet Ocaklıoğlu Bahattın Pehlı- van Tijen Kayralcı Aslı Mar- dın, Fatma Oz Serap Suva- roğlu Mualla Orhon Avtul Dınler, Nihal Ozvnksel Meh- met Saygın Raşit Çavaş Ebru Çomlekoğlu Yasemin Metin Şule Sonmez Aslıhan Dinç Ismet Değıımencı Avni Çaği- nr Şınası Gokçe Fatih Tıpır- danur Retık Tabakçı Hida- yet Karakış Hulya Çelık Ta- mer Koparon Avni Akbaş Ceyda Ozuekren Ayşe Çelebi Hande Dındar, Bulent Gen- cak Irfan Atıcı Ayçıl Guven, Ayça Tıryakı Şenol Arıca, Sevım Gunay, YurdanurGun- dem Oya Pamırtan Zahir Guvemlı Berna Şoray Şehri- ban L'ğurlu Ozcan Uğurlu, Bozkurt Didem Taş, Klodın .S.-trıhnvarıyan j Kutlu Tav Tolga Doğan Can- sen Turak Jale Tuneer Pınl Ok \\i Kıraman Esınç De- mırkapu Ferda Martin Sezar Armaca \rzu Alanç Seyyare Turgut \yfer Çakır Behıç Ergın O>a Şentuğ Ayşe Ak- manoglu Imren Sipahi Fun- da Guven İdrıs Ozgul A Medar Gorekçıoğlu Sezer Atakan Hıkmet Uzunoğulla- rı Ebru Atakan Mehmet Baltacı Ca/ıbe Işıkdağ Ali Bakın Ilker Hasköy Semıne Sevgı Cengiz Taşan Tuna Dural, Nebahat Dinler Ayşe Durukan Turkan Erkin Seda l>ça İpek Değer Dıdem Kor- tav Melahat Keskiner Mıne Ozgen Mujde Turan Ulus Fatıh Demırcı Ona\ Sozer Hacer Avsal Ekin Nayır Beyhan Ozer Fatih Erdoğan, Turan Toska Hulya Botan. Fatıh Erdoğan Turan Toska Hulya Botan, Cemalettin Oz Arıf Keskiner. Gulseren En- gın Muhterem Pekgız Huse- yin Baş Gulız Kaptan Se\gı Özel, \ Kudret. Mehmet lıg- lı Ayten Mutlu Sevgı Sonay V ılmaz Udar Etan, Ozden Sargut \ydınoğlu L'lku Kuş- tutan Deniz Banoğlu Ayşe Kudrat İhsan Kudrat. Asıye Çelıkler Nedim Arat. Ilker Çelık Barış Kahyalar Yaşar Okur Yeşim Erınç Bırsen Bıkmen Dr. TüTin Yazgaç Behıce Gul Torun Ayşe Se>- han Canan Savaşkan Ayşe Akdoğan Ebru DemırKol Hande Savaş Denız <\ksen. Mehtap Seviler Menh Sev ılır, Meliha Güveli Menh Ters Guler Sayra Armay, Fusun Kılıçlıoğlu, Sumru Başaran. Özcan Sertkaya Hale Tınıç Ayşegul Akça Ayşe Aksoy Muberra Ader Munevver Bağ. Aydın Pesen Pınar Pe- kel, Pınar Tısoglu Emel Oğııl Fende Hekımgıl, Cumhur Guldemir SLRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle