27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 KASIM1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIK KANSU Hava bedava, su bedava... SHR 'sosyalist" lideri Murat Karayalçın ın önderliğinde, Ozelleştirme Yasası'nın çıkmasına destek verdikten sonra gözlerini demokratikleşmeye çevirdi. Terörle Mücadele Yasası değişıkliği konusunda DYP'li 'Şahinler', hemen RP'üler ve ANAP'hlarla kol kola giriverdiler: "Bu yasayı çtkarmayacağız." Devlet Bakanı Salih Sümer, kendine göre önlemini alnıştı. Milletvekillerine çağn yaptı: "Terörle mücadele ile ilgili yasa tasansı yasalaşana değin, Tansu Çiller, Ozelleştirme Yasası görüşülürken ne kadar ikramda bulunduysa, onlann aynısını ben de yapacağım. Söz." Yani Sümer, milletvekillerine; işkembe çorbası, mantı, boza ısmarlayacak. Eğer Terörle Mücadele Yasası değişikliği çıkarsa da kocaman bir pasta kesecek. Ashnda Salih Sümer'in bu kadar masrafa girmesine gerek yoktu. Dişişleri Bakanı Mümtaz Soysal'ın, "Ozelleştirme ile demokratikleşme eşzamanlı görüşülsün" önerisi, SHP'liler dahil, kabul görseydi işler bedavaya gelirdi. Medeni haklar Kadın haklarından sorumlu Devlet Bakanı Önay Alpago, sık sık TBMM'nin koridortarını arşmlıyor. Amacı, Medeni Yasa'da tek maddelik bir değişiklik öngören yasa önerisinin çıkanlmasını sağlamak. Alpago, derdini bize de anlattı: "Yasa önerisi, evlilik devam ederken edinilen mallann bölüşümünü öngörüyor. Kişi evlenirken kendisinde var olan veya evlilik devam ederken miras yoluyla, bağış yoluyla aldıklan vardtr, onlar ayn. Onlar, yine o kişinin. Ama evlilik devam ederken birlikte edinilen mallar vardır. Onlann bölüşümünü öngörüyor. Türkiye'de kadının, boşandıktan sonra eğer bir mesleği, geliri yoksa, yalnız yaşaması çok zor. Bir de işin içine ekonomik yalnızlık girdiği zaman, çok daha büyük bir zorluk bekliyor. En çok aldığım taiep, mektuplar bu konuda. Fevkalade sosyal bir sorun." Alpago, erkeklerden de destek istiyor: "Bu yasayı, erkeklerden bekleyenler de var. Malını mülkünü bir nedenle kansının üstüne yapmış erkekler, boşanma durumunda, onlar da bu yasanın çıkmasını istiyor ve hakkını almayı düşünüyor." İlgi artışı SHP'den DSP'ye geçen Gaziantep Milletvekili Mustafa Yılmaz. Meclis kulisinde arkadaşlarına heyecanla anlatıyormuş: "SHP'deyken Gaziantep'e gidince, elimi 5-10 kişi sıkıyordu. Şimdi, en az 50 kişi sıkıyor." Yılmaz'ın sözlerini duyan SHP Onursal Genel Başkanı Erdal Inönü, araya girmiş: "Sayıri Yılmaz, parti değiştirmek ilgiyi arttınyorsa, yeniden SHP'ye geçin, elinizi sıkanlann sayısı daha da fazlalaşır." Altıok 'Attıok' dergisinin dördüncü sayısı çıktı. Kasım sayısında, ulusal sol, demokratik soi ve sosyal demokrasi, Türkiye ve gumrük birliğine ilişkin dikkat çekici yazılar var. Aftıok Genel Yayın Yönetmeni Aşkın Elçi, derginin, Kemalist düşünceye inanan, bu ögretiyi benimsemiş insanlar arasında bir platform olmak ve Kemalist kültürü kitlelere ulaştinp yaymak amacıyla çıktığını söylüyor. tlçi'ye göre dergi, Kemalist yapılarla ve tüm ilerici sivıl toplum örgütleriyle dostluk ve dayanışma içinde ve bu anlamdaki tüm çabalann platformu olmak amacında. Elçi, Atttok'un amacını şöyle anlatıyor: "Biz, Kemalist bir hareketin örgütlenmesi misyonuna soyunmuyoruz. Gazetecilik ilkeleri gözetiminde, bu tür girişimlere bir zemin sunuyoruz. Ulusal çıkarlan ön ptanda tutarak demokratik, anayasal hukuk düzerri üzerinde yapılanacak bir Türkiye'nin sesi olmayı, toplumdaki gerçek Kemalist talepleri dile getirmek istiyoruz. Aynca gündeme sürekli bir Kemalist bakış ile yaklaşmayı zorlamak yanında, Kemalizmi de her yönüyle irdeliyor ve Kemalist bir tarih bilinci de vermeye çalışıyoruz." Türk-İş'i yıpratan kim? Harb-lş İle Selüloz-lş'in, ücretlerin dondurulması üzerine mahkemelerden 'en yüksek işletme kredi faizi' ile işçilerin alacaklannın ödenmesine ilişkin karar çıkarması, Türk-lş'i zor durumda bıraktı. Türk-lş Genel Mali Sekreteri Enver Toçoğlu da Türk-lş ile hükümet arasındaki farkların ödeme planına ilişkin anlaşmayı, gazetemize, "Doğru yaptığımız için işveren bizi takdir ediyor, işçi takdir etmiyor" diye demeç vererek savundu. Toçoğlu, daha sonra bu açıklamayı yaptığına pişman oldu ve düzeltme gereği duydu: "Şaka yaptım, ciddiye alındı." Son günlerde, ciddi iş yapan azaldı. Zengin bekçilik TBMM'de ozelleştirme görüşmeleri sırasında Başbakan Çiller'in ne kadar çok çalıştığının fotoğrafıdır. (Fotoğraf: BIZA EZER) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, TBMM 1995 yılı bütçesı görüşülürken MHP Trabzon Bkili Kuidy Aydın. abartılı yazması yüzünden eşlerimizle tartışıyoruz" dedt. Mılletvekth haberler çıkınca Aydın'ın eşi, kendisine evde hesap soruyormuş.DYP Manisa Milletvekili Yahya Uslu da Meclis'teki mobilya veTıalilanrT değiştirildiğini, bunun da israfa yol açtığını belırterek "Fukara halkın zengin bekçisi gibiyiz" diye konuştu. Aynı gün TBMM Genel Kurulu'ndan, milletvekillerine kıyak emeklilik hakkı tanıyan yasa hızla geçti. 'Ankara'nın Taşına Bak, Gözlerimin Yaşına Bak.' Bir yandan Dünya Bankası'na rapor hazırtatıp işçilerin emeklilik yaşının 60'a çıkanlması önerilir, SSK'nin kurtarılması için emeklilik koşullannı yükseltmek için tasanlar hazırlanır, bir yandan 450 'saylavımız'ın emeklilikleri kolaylaştırılır. Millete perhiz, vekıline lahana turşusu. Isterseniz, 'fukara halkın zengin bekçisi'olmazsınız. Oylamalarda kullandığınız parmaklar sizin değil mi? Zayıf bellek Belleğı zaten zayrf toplumuz. 12 Eylül, toplumsal bilince limon sıktı. Neoliberalizm. tavaya getirdi; küreselleşme yaktı, kavurdu. Birey, içe döndü. Bireycilik, yaşamın her alanına yayıldı. Toplumdan yana olmak. aptallıkla eşdeğer tutuldu. Halkçılıkla. 'popülizm' diye dalga geçildi. Yazın, satısa 'endeks'lendi. Toplumsal gerçekçiliğe sırt dönülüp bireysel safsata ile doyuma ulaşıldı. Oysa Sabahattin Ali'nin 'Ayran' öyküsü, bugün de Anadolu'yu yansrtıyor. Fakir Baykurt'un 'Amerikan Sargısı' gün gibi açık. Yoksul çocuklar, Orhan Kemal'in 'Baba Evi'nde yaşıyor. İnsanlar, Sait Faik'in 'Medan Maişet Motoru'nu döndurmeye çalışıyorlar. 'Yer Demir, Gök Bakır" bu yurt, hâlâ Yaşar Kemal'in dillendırdiği. Korkularla, kaygılarla, aldatmacayla toplumun bilinçaltına itilen duygu dünyası, gerçekler çıkmalı su yüzüne. O zaman, bu insanlar, her anlamda 'best seller'ın ardına düşmezler. Hastalar eylemi destekler Ankara Sağlık Platformu, geçen hafta alışılmadık bir basın toplantısı düzenledi. Slayt yöntemiyle düzenlenen toplantıda, sağlık çalışanlan mağaracılara benzetildi. Başbakan Tansu Çiller, çalışanların maaşları için bir ışık vermişti. Bu ışığı aramaya koyulan sağlık personeli, mağaranın altına indikçe, karanlığa gömülmüştü. Örneğın; I993 Eylülü'nde birinci derecenin dördüncü kademesinde olan bir eğitim hastanesi şefinin maaşı, 772 Amerikan Doları'na karşılık gelirken bugün 378 Amerikan Dolan'na düşmüştü. Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Cihat Oğan, doktoriar olarak önemli bir eylemin eşiğinde olduklannı açıkladı bize: "Dünya Sağlık Örgütü standartlanna göre bir hastaya 20 dakika aynlması gerekiyor. Hastalığını anlamanız, muayene etmeniz, reçetesini yazmanız için. Bu, uygulanmıyor. Hastalanmıza yeterli süreyi ayırmayı, çok büyük bir eylem olarak görüyoruz. Sokağa dökülmektense, bu eylemi yapabilsek, yeterii bizim için." Hastayı 'müşteri' olarak tanımlayan Çiller, ne der bilinmez. Ama eminiz, hastalar bu eylemi yürekten destekleyecektir. Çabalama miço, boşuna... Ozelleştirme Yasası çıkmadan önce işveren kesimi tepiniyordu: "Satm, satın. Kurtulalım bu hantal KİT'lerden." Yasa çıktı, sızlanmaya başladılar: "Bizim gerekli sermaye birikimimiz yok. Yabancı sermaye almalı. KlT'lerin belki hepsi satılamaz zaten." TMMOB Başkanı Yavuz Önen, uyanyor: "Semnayedarlar ve bürokratlar, KlTlerin satışında komisyonculuğa hazırlanıyorlar." iktıdar sözcüleri, göz boyuyor. "Bazı KlT'leri işçilere, çalışanlara ve halka satacağız." Halk ve işçiler yutmuyor: "Yav, ben ay sonunu zor getiriyorum. Nasıl tasamıf yapacağım da KlT'leri satın alacağım?" Bunaldıkça, Amenka'da stres atan, 'ozelleştirme' teknesinin miçoluğu adına mılyara metelik demeyen 'medya'köşebazları, kalem oynatıyor: "Ekonomide 2. cumhuriyet. Devrim yapıldı. Sosyalizm yıkıldı. Zaten KİT işçileri de çok para alıyordu canım..." Şairimiz Ümit Yaşar Oğuzcan. bugün de yaşasa yakıcı 'ozelleştirme aşkı'nı şöyle satırlara dökerdi: "Sarmış bütün vatanı en seçme çıkarcılar/ Nalıncı keserleri, kurnaz "mhisarcılar/Bizde ölü gömüyor taksrtJe mezarcılar/Bütün niyetler iyi, bütün yürekler temiz/Fakat elden ne gelir az gelişmiş ülkemiz." Oyalamayın, çırpınmayın. yorulmayın. Bu ülkede yurtseverler tükenmedi. KATKIDA BULUNANLAR: GÜNEŞ GÜRSON, TÜREY KÖSE HAYVANLAR VE HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK feyferi Jcyfemeüni foncfiferi ;/ ofayoyf AjOiNdûşmaıv jftfıfar f svtu dtylde, 6aşAa/artn,ı*. arıjfor. Juç v t>ence... AlD$İCn. Aorkor yibi vı Her frjatfo- A y / KARGACA KEMAL GÖKHAI\İGÜRSES 0LUCAM-İŞSÎZ OLltCAM HARBİ SEMtHPOROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS 28 Kasım WASHINGTON IRVING 1853 'DA Bll6ÛIJr AM£eit(ALI V&4K WASMUG70N IRVING (ÖRI/İN') , 7C YAŞlNDA ÖLÛÜ. ABD 'NlU ĞIMSI2.LI6INI KA2AUDI6I YtLlAZDA YETIŞEN I , nuıaııc öĞeeHiMi söeeeeK AvuKATLrGA SAŞIA - Mlf77. 81/ ASAPA MAK4LELER YA2ASAK £P£S/yA7A İLK AOIMIMI ATMIÇTV. gie SÜeB, 'SALMAGUAJD' " APLI KEUDI OBE6/S/A// YÖMS7Tİ- DEZGlOE, MALM BİÜNÇL£MDıeMEK tÇ/M ÇSÇ/TZJ YAZ/LAS. YA2OI. BUNLAR, MIZAÜL4 YEeeiMıU /Ç /ÇE OU>U£u BİIS. TAR2&A YAZ/LMffTt. WA£MA/6TOA/ /ertA/G,AM£/e/- 6y/aJCÜLÜ£UNUU VE eOEBf ME4C7VP oe â/jcûujeûfju yAPM/çrı. AreıCA, TVTTU6U UOTlA/SCıAU ÇSÇıTÜ 6E77/SM/fTI. MoA Ça/magandı; et, yanurta ve SoŞaitaypıfan h/rj/emek. MERİÇ KADASTRO MAHKEMESİ EsasNo: 1991,52 Karar No: 1994 143 Davacı Fatma Duran ile davablar Hüseyin Akkar ve arkadaşlan arasında görülen kadastro tesbitinin iptali ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda. Dava kabul edılerek. Küplü beldesi 4650 parselin kadastro tesbiti- nin iptali ile 1/2 oranında davacı Fatma ve davalı Hüseyin adlanna tapuya tesciline, bakive 39.800 TL. karar ve ilam harcının davalı Ze- liha'dan almmasına. davaa tarafindan peşin >atırılan 27.900 TL. harcın ve mahkeme masrafı olarak davaa tarafindan yapılan 1.650. 000 TL'nın davalı Zeliha"dan ahnarak davacıya venlmesine, mahke- memizce resen yapılan 80.000 TL. davetiye ücretınin davalı Zeliha'- dan ahnmasına, 18.7.1994 tarihinde karar verilmiş. davalı Fazıl kızı Zeliha'ya tebligat yapılamamış olup bu ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde temyiz yoluna müracaat edebilece^ ilanen teb- liğolunur. 11.10.1994 Basın: 52761 İLAN KAYNARÇA AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1993 217 Davacı TEK Elektrik Dağıtım Sakarya Müessesesi tarafindan da- valı Kadriye Gürler aleyhine açılan cebri tescil davasının yapılan açık yargılaması sirasında: Davalının Kaynarca ilçesi Taşoluk Köyü'nden olduğu bildınlmiş. tüm araşürmalara rağmen tebligata yarar açık adresi tespit edileme- miştir. Adresi tespit edılemeyen davalı Mehmet kızı Kadriye Gürler'e dava dilekçesinin ilanen tebliğıne karar verilmiş olmakla; adı geçen davahnın. duruşmanın bırakıldığı 9.12.1994 günü saat 10.00'da mah- kememizde haar bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirme- si, aksi takdirde yokluğunda karar verileceğı. dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 23.9.1994 ILAN SALİHLİ ASLÎYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas: 994/277 Davacı: Ayşe Kostak - Salihli Davalı: Mustafa Şöğüt - Salihli Ankara Asfaltı üzeriSeren Kiremit Fabrikası'nda mukim olup, halen adresi meçhul. Dava: Mülkiyetin tespiti Duruşma: 19.1.1995 günü saat: 09.00"da. Yukanda açık kimliği yanlı ve zabıtaca da adresi tespit edilemeyen davalıya, duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir, Karar gereğince: Davalı Mustafa Söğüt'ün yukanda belirtilen du- ruşma gün ve saatinde mahkemede hazır bulunması ya da kendinı bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde davaya yokluğunda bakılıp ge- rekli kararın verilebileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 44942 İLAN KAYNARCA ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞt'NDEN EsasNo: 1993 221 Davacı TEK Elektnk Dağjüm Sakarya Müessesesi tarafindan da- valı Ferhat Kaymak aleyhine açılan cebri tescıl davasının yapılan açık yargılaması sırasında: Davalının Kaynarca ilçesi Taşoluk Köyü'nden olduğu büdirilmış, tüm araş'Tmalara rağmen tebligata yarar açık adresi tespit edileme- miştir. Adresi tespit edilemeyen davalı Ishak oğlu Ferhat Kaymak'a dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, adı geçen davalının duruşmanın bırakıldığı 9.12.1994 günü saat 10.30'da mah- kememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirme- si, aksi takdirde yokluğunda karar verileceği, dava dılekçesı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 23.9.1994 Basın: 52757
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle