05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎAYFA CUMHURİYET 15 KASIM 1994 SALI 8 DIŞ HABERLER Ege'de 12 mili Türkiye, 'savaş nedeni' sayıyor; Yunanistan, Ankara'nın tutumunu 'tehdit' olarak görüyor Banşla savaş arasmda 12 ıııil ÖZGEN ACAR Türkiye, yann yürürlüğe girecek "Deniz Hukuku Sözleşmesine (DHS)" göre Ati- na'nınkarasulannı 12 mile çıkarmasını "sa- vaş nedeni (casus beili)" sayarken Yunanis- tan ıse Ankara'nın kendisıni "tehdit" ettiği- ni söylüyor. Yunanistan, "tehdit" nedenıni Birleşmış Mılletler (BM) Anayasası'nın 2. maddesi- nin 4. fıkrasında "birdevletintoprakbütün- lüğûne yönelik tehditte" bulunamayacağı kuralına dayandınyor. Ankara'nın "savaş nedeni"nin gerekçesi- nin temelinde DHS'nin 300. maddesindeki "Bir hak kötüye kuUanılmayacak biçimde uvgulanmalıdır" kuralı yatıyor. Ankara, karasulannı 12 mile genişletmiş bir Atına'nın çizeceği Ege haritasının "Yu- nan gölü" olacağını vurguluyor. Bu neden- le Ankara "hakkaniyet" ilkesine göre, Ege Denızi'nın iki kıyı ülkesince "yan yanya paylaşımını" görüşmek üzere "müzake- re"önenyor. Atına ise anakıtası ıle birlikte Ege'deki 3049 adasına da 12 mıllık karasuyu sınırı- nın uygulanmasını, aksı durumda "müzake- re" yerine Hollanda'nın başkentı La Ha- ye'dekı "Uluslararası Adalet DrvanTna gı- dilmesini istiyor. Türk dıplomatlan. "Deniz Hukuku Söz- leşmesTnin (DHS) yann yürürlüğe girme- sinin Ege"de "kısa vadede" hiçbir şeyi de- ğiştirmeyeceğini açıkladılar. Diplomatlar, Atina'nın karasulannı 12 mile çıkarmasını "kısa vadede" beklemediklerini, ancak "or- ta ve uzun vadedeki belirsizliğin hâlâ sürdu- ğünü" söylediler. Türk diplomatlar; Atina'nın karasulan- nın "şimdflik" 12 mile çıkanlmayacağı ko- nusunda bir ima ıle yetinerek gerek Anka- ra'ya ve gerek herhangi üçüncü bir ülkeye yazılı "güvence" vermediğine. tam tersine "12 milin egemenlik hakkı olduğunu"söyle- mekte ısrar ettigıne dıkkatı çektıler. Türk Dışişleri Bakanlığı yetkılilen. "Ege Denizi'nde Türkiye'nin karasulannın sının yülardır 6 mildir. Yunanistan'ın da > ılllardır 6 mildir. Yunanistan, DHS'yi yıllardır onay- lanmadığı halde, kendi topraklan dışındaki >erier için de egemenlik hakkını iddia ediyor. Kazanümamış haktan hak iddiası, yayılma- cdıktır" dıyorlar. Yanlış anlamalar Aynı yetkililer, bu arada Türk kamuoyu- na intikal eden bazı yanlış anlamalan da şöyle düzelttiler. •DHS, her ülkeye karasulannı "otoma- tik olarak 12 mileçıkarma hakkını" vermı- yor, DHS. ülkelere "12 mili aşmayacak bi- çündeve 12milekadarbirhak" tanıyor. Bu durumda örneğin isteyen ülke 6, ısteyen 10 ya da 12 mile kadar karasulannı genışlete- bilir. •DHS'nin 16 kasımda (yann) yürürlüğe girmesi ile Atina'nın bu hakkı otomatikman elde ettiği görüşü yanlıştır. Yunanistan 10 yıl önce de 5 yıl önce de dün de karasulannı 12 mile genişletebilirdi. Bunu engelleyen her- hangi bir yasal durum yoktu. •DHS'nin, Yunanistan'a 12 mile çıkar- ma konusunda sadece bir "hukuksal daya- nak" verdiğı doğrudur Bu hukuksal daya- nağı tam anlamı ıle kullanabilmesi ıçin Yu- nanistan' ın DHS'yi imzala- dığı 1982'den bu yana, bu söz- leşmeyi "vuli" denilen Yunan parlamentosu- nun onayından ^ ^ ^ ~ ^ ~ ^ ~ " ^ ^ ^ ~ " geçirmesi gerekirdi. • 16 Kasım 1994 tarihinin önemi, sade- ce ve sadece DHS'nin yürürlüğe girmesidir. Sözleşmenin yürürlük maddesı "60. ülke- nin imzalanmasından bir yıl sonra DHS'nin yürürlüğe gireceğini" öngörmektedır. Ge- çen yılın 16 kasımında Bahama sözleşmeyı 60. ülke olarak imzaladığı ıçin bu tarih or- tayaçıkmıştır. Yoksa, Yunanistan'ın karasu- lannı 12 mile çıkaracağı tanh demek değıl- dır. (Bugün BM'nin 184 üyesinden 64'übu sözleşmeyı ımzalamıştır.) •Yunan ıç hukukuna göre DHS'nin • Yunanistan "tehdit" nedenini BM Anayasası'nın 2. maddesine dayandınyor. Türkiye ise Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 300. maddesini öne sürüyor. onaylanmasındanbiryıl sonra dahı Yunanis- tan karasulannı 12 mile çıkaramaz. Türki- ye'ye göre Ege'nin özelliğinden dolayı DHS'nin 300. maddesi "bir hakkın kötüye kullanılmasına yol açmayacak" bir uygula- mayı öngörüyor. •Uluslararası hukuk, taraflann önce ken- di aralannda bir anlaşmaya gitmelerini öne- riyor. Türkiye, bunu "müzakere" ve "diya- tog" olarak algılıyor. Yunanistan ıse sorunu La Haye Uluslararası Adalet Divanı'na gö- türmek olarak görüyor. Ankara'daki Türk diplomat- lar ve devletler hukuku uzman- lan, Yunanis- — — ^ — « ^ — tan'ın bu karan bugüne kadar ve hâlâ ertelemesıni şu ne- denlere bağlıyorlar: •Sözleşmenin imzaya açıldığı ve Ati- na'nın imzaladığı 1982'den ben BM Genel Kurulu'nun gündemınde "Deniz Hukuku Sözleşmesi"nin onaylanması, değışmez madde olarak yer almaktadır. Türkiye; ge- rek sözleşmenin yıllarca süren müzakere aşamasında ve gerek 1982'den beri BM'de görüşülmesinde daima aleyhte oy kullan- mıştır. Bu durum, Türkiye'yi hukuksal açı- dan "ısraıiı muhalif konumuna getirdı. Böylece Ankara, 12 mile kadar genişle- me kavramının Ege'nin özel yapısından do- layı Türkiye'ye karşı hukuksal açıdan ılen sürülemeyeceğı görüşünü ortaya koymaya çalışmaktadır. Ankara'nın bir başka görüşü de şöyle: "Sözleşmegenel kurallargetinnek- tedir. Ege Dcnizi'nin kendine özgü özellikle- ri bulunuyor. Karasulannın Ege Denizi'nde 12 mile çıkması durumunda Ege, Yunanlaş- maktadır." •Sözleşme yürürlüğe girmeden önce de dünyada 12 mil uygulaması zaten pek çok ülkede yaygındı. Yunanistan daha o zaman ve hatta önceki 1954 Cenevre Sözleşmesı dönemınden bugüne değin Ege'nin özellik- leri nedeniyle 12 mil uygulamasına geçeme- miştir. Bu durum, 12 milin Ege'de Türki- ye'ye karşı önerilemeyeceğine ilışkın birte- amül hukukunu yaratmıştır. Türkiye'nın 1976'dan ben sürekli olarak Latince deyimiyle "casus belli (savaş nede- ni)" dıyeresmibildinmlerde bulunmasını ve yetkililerin demeçler vermesinı, Yunanis- tan, BM Sözleşmesı'nin 2. maddesinin 4. fıkrasına göre "toprak bütünlüğüne karşı kuvvet kullanmayı sövlemevi tehdit ola- rak"kabul ediyor Yunanistan. açıklamalannda "DHS'yegö- re 12 mile çıkmak hakkımdır. Ancak bunu kullanıp kullanmavacağım, Türkiye'nin de- ğil, kullanacaksam ne zaman, nasıl ve ne öl- çüde kullanacağun kendi takdirimde olan bir şeydir" diyor. Yunanistan'ın ülke içinde kullandığı bir başka gerekçe ise "DHS'yi, Avrupa Birli- gi'nin onaylamasını bekliyoruz. Ondan son- ra biz de onaylayacağız" biçımındedır. An- kara'daki diplomatlar bunun doğru olmadı- ğını söylüyorlar. Diğer 12 mil karşıtlan Ege'de Yunanistan'ın karasulannı 12 mi- le çıkarması durumunda, Karadeniz'e kıyı Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan gibı ülkelerin, Akdenız'e çıİcışla- n da engellenmiş oluyor. Atina, bu ülkele- rin karşıtlığını gıdermek içın "masum geçiş (innocent passage)" hakkının kendılerine ta- nınacağını öne sürüyor. Yunanistan'ı yıllardır etkıleyen "AntikM- ra Adası" açıklanndakı Rus donanmasının demirleme yeri konusunda da bir değişim söz konusudur. 1960'lann ortasında Akde- niz'de, ABD'nın 6. Filosu'na karşı bir do- nanma ıle güç dengesi kuran SSCB, gemi- lerinı Antıkıtıra Adası'nın 6 milden sonra- ki kayalıklanndademirliyordu. Yunanistan, 12 mile çıktığında, SSCB donanması, bu olanaktan yoksun kalıyordu. Moskova'yı kızdırmamak ıçin Atina, 12 mile çıkmayı göze alamıyordu Ancak Akdeniz'deki Rus donanmasının Ukrayna ıle paylaşılması ve demode gemılennın sökülmesı, bu demir- leme olanağını şimdilik ortadan kaldırdığı için Atina'ya bir rahatlık vermiştir. Bugünkü durum: 6 mil SÖZLEŞME Madde: 3 Her ülke. bu sözleşmeyle kararlaştırılan kıyı çizgisinden ölçülerek '12 deniz miline kadar olan bir sının aşmadan' kendi karasulannın genişliğini saptama hakkına sahiptir. Madde: 300 (B.M. Anayasası'nın 2. maddesinin 2. fıkrasından esinlenerek sözleşmeve konuldu.) lyl nlyst w tukUrn kttiyt kritaMn Taraf devletler bu sözleşmeyle üstlendikleri yükümlülükleri iyi niyetle yerine getirecekler ve bu sözleşme ile tanınan haklan, yetkileri ve serbestileri, 'Bir hakkın kötüye kullanılmasına yol açmayacak biçimde uygulayacaklardır.' BM ANAYASASI Madde2,fikra4 Bütün üyeler uluslararası ılişkilerinde bir başka üyenin ya da devletin toprak bütünlüğüne ya da sıyasal bağımsızlığına karşı 'tehditten' ya da kuvvet kullanımından ya da Birleşmiş Milletler'in amaçlan ile uyuşmaz davranışlardan kaçınacaklardır. vOll "•Uluslararası Deniz Hukuku"nun 16 kasımda yürürlüğe gınşı ve Yunanis- tan'ın Ege Denızı'ndeki karasulannı 12 mile çıkarması olasılığı karşısında. Türk Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Müm- taz Soysal'ın demeçleri son günlerde il- gınç bir tartışma yarattı. Gelişmelere tarihsel gelışimine göre bir göz atalım: 28 E>lül Çarşamba: (New York) Soysal. BM Genel Kurulu nedeniyle Yunan meslektaşı KarolosPapulyasıle görüştü ve ",\rannzdaki sorunlan bir paket durumuna getirelinı ve sonra tû- münü çözraeye çalışalım" dedı. Papul- yas'ın yanıtı da banşçıydı. ancak öne- nye somut bir tepkı göstermedi 24 Ekim Pazartesi: (Ankara) Bakan Soysal. Mehmet,\liBirandın "32.Gün" programında "Bir Türk-Yu- nan çatışmasuıda kimin kâıiı çıkacağı" sorusunu şöyle yanıtladı: "Bir hesap- laşmada kimin kâıiı çıkacağını bilho- ruz, ama bu tarz bir kârlı çıkış bize ya- kışmaz di\e düşünüyoruz. Biz, Yuna- nistan'ın hakkuıdan geliriz. Ama savaş olur, insanlar ölür, bö>le bir şe>i iste- mek doğru degil, biz de istiyor değttiz. "Hazırol cenke. ıstiyorsan sulhu salah' di>e bir söz \ardır ya biz de haklanmız için sa\aşacağımızı sö>le>erek banşı sağlamak istiyoruz. Ege'de 6 milin dışı- na çıkarlarsa, bu savaş nedenidir." 26 Ekim Çarşamba (Amman) Ürdün ıle İsrail arasmda ımzalanan banş anlaşması sırasında Soysal, Yu- nan Bakan Papulyas ile 15 dakika gö- rüştü. Papulyas, basına yaptığı açıkla- mada. "Biz savaşmak istemiyoruz, siz de istemhorsunuz. O halde neden sa>aş sözcüğünü kullanıyoruz, diye sordum" dedi Soysal ise görüşmeden sonra ga- zetecilere "Artık sa\«ş sözünü kulian- mama karan aldıklannr açıkladı. 29 Ekim Cumartesi: (Atina) Yunan Hükümet Sözcüsü; "Bakanı- mız Papulyas ile Türk Dışişleri Bakanı Soysal'ın Amman'da görüşmelerinin bu >apa> gerginliğj sona erdireceğine ina- nıyoruz" dedi. 30 Ekim Pazar: (Amman) Dışişleri Bakanı Soysal, Amman'da resmi Atina Haber Ajansı (ANA) mu- habırının, Yunanıstan'ın karasulannı 12 mile çıkarmasına ilışkın sorusuna verdiğı yanıt aynen şöyle: "Bizi (Tür- ki\e ile Yunanistan'ı) savaşa sürükleye- cek vüksek bir gerilimden kaçınmak • Soysal: Sözleşmeye göre Atina karasulannı 12 mile çıkarabilir. Böylece, Yunanistan, Ege'nin yüzde 71'inesahip olacağından Türkiye Ege'ye güle güle demek zorunda kalacaktır. • Papulyas: Yunan karasulannın 12 mile genişletilmesi hakkmdan vazgeçilmez. Bu hakkın ne zaman kullanılacağı, Yunan hükümetinin takdir yetkisi içindedir. 13.4.1987 tarihli New YorkTımes gazetesinden alınmışör. için küçük çapta birgerilim yararıvoruz. 17 vıldır. Yunan karasulannın Ege'de 6 miİin ötesine uzatümasının, Türkhe için bir savaş nedeni ("casus bellı") olduğu- nu söv lemekteyiz. Sözleşmenin 2. mad- desinin Yunanistan'a scrdiği karasula- nnı 12 mile kadar genişletme a\antajı- na karşın bunda ısrar ediyoruz. Bövle bir durumda. Ege Türkiye için darala- caktır. Buna karşılık Yunanistan, Ege'nin yüzde 71'ine sahip olacağı için Türkiye de Ege'ye güle güle demek zo- runda kalacaktır. Bu yeni sözleşmenin Yunanistan'a karasulannı genişletme hakkını \er- mesine karşın biz, sözleşmenin iki komşu ülke arasmda bir anlaşmayı yasaklamayışından dolayı, Atina'nın bunu yapmaması gerektiğine inanı- yoruz. İki komşu ülke karasulannın bugünkü sınırında kalmasında gö- rüşbirliğine varmaları durumunda, bu gerçekleştirilebilir. Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlar, ka- rasuları da dahil. bir paket halinde müzakere edilmelidir. Bövle olunca da tüm sorunlarımız (Örnegin, Ege adalarının askerden arındırılması, FIR hattının düzenlenmesi) gibi so- runlan da çözümleyebiliriz. Ancak Lahey Adalet DUanı'nın \etkilerini tanımamamız konusunda teknik so- runlar vardır. Teorik olarak konuşa- cak olursak, Türkiye bu yargı yolu- nu sadece karasulan için değil, öteki konularda da kabul edebilir." Soysal Atına'ya şu güvenceyi verdi: "Adalara saldırmak niyetinde degiliz. Yeterince toprağunız var. Adalarda Türk nüfusu vok ki neden saküralım?" Karasulannın 12 mile çıkması halin- de, Türkiye'ye de Yunanistan'ın Ege'de "masum geçiş (innocent passage) hak- lu" tanıyabileceğıne ilişkin soruyu Soy- sal şöyle yanıtladr "Bubizünçıkanmı- za değiMir. Biz, Ege'de karasulannın 6 milde kalmasını istiyoruz. Çünkü Ege her iki ülkcnindir." ANA muhabinnin "Peki Ege'de iste- diğiniz paylaşım nedir" sorusunu Soy- sal. şöyle yanıtladı: "Yan yanya~ \ü- nanistan neden pavlaşmak istemiyor, pa\ laşmalıyız. Yunanistan"dan bir şey bağışbımasınıistemhonız, sadece deniz hukuku sözleşmesı nedenh le haklann kullanılmamasını göriişelim diyoruz." 31 Ekim Pazartesi: (Atina) Yunan Hükümet Sözcüsü Evangelos Venizelos "Soysal'ın da kabul ettiği gibi gerek ovçgerek öteki Türk yetkilileriya- pay bir gerttimi yaratmaktadırlar. So\- sal bunda ısrarhdır. 16 kasımda karasu- lan sınınnın 12 mil olması konusunda (bizim açımızdan) hiçbir şey değişmeye- cek. Çok yanlı uluslararası sözleşmenin yürürlüğe giriş tarihi önemlidir" dedi Venizelos. Soysalın "paketçözüm" ve "ikili sorunlar'" kavramlannı şu söz- lerle püskürttü "Türkiye ile aramızda- ki tek sorun, kıta sahanlıgının çizilme- sidir ki Yunanistan bunun Lahey Ada- let Divanı'nda çözümlenmesini öner- mektedir. \unan hükümeti, Türkiye ile paket farklılık iddialarını da paket çözümleri" de kabul etmiyor." Aynı Gün (Yanya) Yunan Dışişleri Bakanı Karolas Pa- pulyas, uçakla Atina'ya dönerken gaze- tecilerin sorulanna karşılık, Soysal'ın sözlerini şöyle değerlendirdi: "Soysal, iç siyasa için bövle konuşuyor. Yanıtla- mama gerek yok. Bay Soysal'a farklı bir iklinı yaratmaya katkıda bulunmamız gerektiğini sö> İedim. Ege'de,\unan ka- rasularının 6 milden 12 mile genişletil- mesi hakkmdan vazgeçilmez. Bu hak- kın ne zaman kullanılacağu Yunan hü- kümetinin takdir yetkisi içindedir." 1976'dan ben olduğu gıbı Papulyas da "Ne zaman 12 mile çıkacağE" soru- sunu yanıtlayamadı. Bu arada hükümete muhalif "Eleft- heros Tipos" gazetesi şu yorumu yap- tı: "Türkler, gerginliği tırmandırmak için bu anı boşuna seçmediler. Karşıla- nnda rümüyle yok olmuş ve atıl bir Yu- nan hükümeti, dağılma durumunda bir Dtşişleri Bakanlığı ve bitik bir başba- kan olduğunun bilincindedirler. Bu ko- şullarda Vunanistan'ın 12 mil hakkını kullanamayacağı açıkür." Buna karşılık Dışişleri Bakanlığı ko- ridorlannda ıyı koku alan Türk gazete- cileri, Prof. Soysal "ın bu sıralarda ne- den böyle konuştuğu sorusunu şöyle yanıtlıyorlar: "Atina bir oklu bitti yapıp birden karasulannı şu günlerde 12 mi- le çıkarabilirdi. Çünkü Türkiye'de za- yıf bir koalisyon hükümeti \ardı. 5 Ni- san Kararlan ile ekonomide kargaşa ya- şanıyordu. Dünya, Türkive'vi insan haklan ve demokratikleşme konusunda köşeye sıkıştırmıştı. Günevdoğu'da sa- vaş sürüyordu. Ara seçimden dolayı partiler, gözlerini dışa değil içe çevirmiş- lerdL Yunanistan için bundan daha iyi bir ortam olamazdı.' EMEKU BUYUKELÇI ELEKDAG : Türkiye 'savaş nedeni' kararmı nasıl aldı? Yunanistan'ın Ege Denizi'nde karasulan sınırını 12 deniz mıli- ne çıkarması olasılığı karşısında Türkiye bu durumu ilk kez ne za- man ve nasıl "casus belli - savaş nedeni" saydı? Olay şöyle başla- dı: 7 NSM 1978 ÇarŞMİK Yunan Dışişlen Bakanı Dimitrios Bit- sios, ABD Dışişleri Bakanı Hen- r> Kissinger'a gönderdıği mektu- bunda Türkiye ile ABD arasmda ımzalanan "Savunma ve Ekono- mik İşbirtiği Anlaşması (SEİA)" nedeniyle Türkiye'ye venlecek yeni askeri yardımdan Yunanis- tan'ın duyduğu kaygıyı bıldırdi Bitsios'un mektubunun ikincı paragrafi aynen şoyleydı: "Doğu Akdeniz'deki anlaş- mazlıklann çözümünde, özellik- lc Ege'deki durumun ciddi biçim- de bozulması tehlikesi karşısın- da Amerika Birieşik Devletle- ri'nin da>ranışının ne olacagına ilişkin görüşünüzü almaktan do- la\ ı müteşekkirola- cagım." Bitsıos. daha sonraki paragrafta Kıbns konusuna da dcgindikten sonra Bu sorulara vere- cegjniz yanıtlar hü- lün gerektirdiği karşüıklı söyleşi- den ve güncel konularda bir "ufuk turu'ndan sonra Amerikan Büvükelçisi. Yunan Dışişleri Ba- kanı Bitsios ile kendi bakanı Hen- ry Kissinger arasmda degiş-to- kuş yapılan 7 ve 10 nisan tarihli mektuplann İngilizce kopyalan- nı \erdi. Büyükelçi özenle, 'mektupla- nn önemsenecek bir yanı yok. Sadece (FYI) yani bılginiz ıçin' dedi. Mektuplan gözucuyla oku- dum. Bitsios'un 'Ege'de tehlike- lı durum karşısında Amenka'nın görüşünü' sorması ilginçti. Kis- singer'ın vanıtı ile Bitskts'a "aktıf ve kesın biçimde karşı koyma ve bu hareketı önleme" güvencesi veriliyordu. Anımsanacağı üzere o gün- lerde Yunanistan, Ege'de kıta sahanlığı ve deniz dibi kay nak- ları üzerinde hak iddia edince Türkiye ile bir siyasal çatışma tehlikesi ortava çıkmıştı. Ati- na karasulannı 6 milden 12 mı, çıkarmak için uygun ortamı beklemeyebaşla- • Atina, 'Türk tehdidi' karşısında WashingtorTı ikna edip, kümetimin siyasa- sını oluşturmasına vardımcı olacak- ür" dıyerek mektu- bunu noktaladı 1uMSMi97BCtt- mrtMtDr. Henry Kıssınger. ABD Dışişleri Bakanı olarak Yunan mes- lektaşı Bitsios'a önce diplomatik bir yaklaşımla Türkiye ile Yunanistan ara- sında "askeri" de- ğil "banşçı" çözüm aramalarını, "tahrikten kaçın- malannı" önerdi. Daha sonra açık ve seçik biçimde Atina'ya şu güvenceyi verdi: "Daha önce inancmuzı belirt- tiğünizgibi taraflardan hiçbiri bu anlaşmazlıklarda bir askeri çö- züm aravamaz. Bu. Birieşik Devletterin kancı siyasasıdır. Bu nedenle, Birieşik Devletler karşı tarafın askeri çö- züm aramasma etkin ve tartış- masız bir biçimde karşı koyacak- nr ve böyle bir eylem girişimini önlemek için de başhca çabayı gösterecekrir." 15 MSM1976 PlMjMHH: Türki- ye'nin o tanhtekı Dışişleri Ba- kanlığı Genel Sekreteri (Müste- şar) emekli Washıngton Büyü- kelçisı Şükrii Elekdağ, Ege'de bugünkü karasulan sınınnın de- ğişmesı durumunda bunu Türki- ye'nin "savaş nedeni" kabul et- mesine ilişkin olayı dakika daki- ka Cumhuriyet'e şöyle anlattı: SaatlOOÖ "Güneşli bir ilkbahar sabahı... Özel kalem müdürüm daha ön- ceden randevu almış olan ABD Büvükelçisi NVılliam Macom- ber'in geldiğini söyledL Protoko- Güvenceyî sağladıktan sonra karasulannı 12 mile -çıkaracak ve Türkiye de Arnerika'nın güvencesi karşısında tepki gösteremeyecekti Böylece Ankara caydınlmış olacaktı. Atina. Türk tehdıdı' karşısın- da Washington'r ı^ ikna edip,güvence arıyoFdtt. Güven— ceyi sağladıktan sonra bir oldu-bit- ti ile karasulannı 12 mile çıkaracak ve Türkiye de Amerika'mn gü- vencesi karşısında tepki göstereme- yecekti. Böy lece \nkara caydırü- mış olacaktı." Elekdağ ile Ma- comber arasında özetle şu konuşma geçtı: Elekdağ: Washington vahim bir yanhşlık yapmaktadır. Bu mektupla Atina'ya güvence ve- rerek 12 mil kapısını tehlikelı bir biçimde aralamıştır. Macomber: Dr.Henry Kissin- ger'ın mektubu dengeli bir dille kaleme alınmıştır. Taraflan "öl- çülü" harekete çağırmaktadır. Atina'ya bir güvence söz konu- su değıldir. Elekdağ: Atina. karasulannı genışlettığini açıklar ve Türkiye de meşru haklannı savunmak içın 6 ile 12 mil arasındaki söz konusu alana gemilennı sokarsa ne olur? Atina'nın müdahalesmı püskürtür. Bu durumda. Dr. Kissinger'ın mektubundan ABD'nin Türki- ye'nin askeri önlemlerini önle- yeceğı anlamı çıkıyor. Yunanis- tan da bu mektuptan bu anlamı çıkaracaktır. Bu da Ege'de tehlikelı geliş- melere yol açacaktır. Bu neden- le Yunan hükümetine ek bir mek- tup göndenp bu yanlışlığı düzel- tiniz ve Ege'dekı statükonun sa- dece banş yoluyla değiştırilece- öını bıldınnız. YARIN •Büyükelçi Bekdağ açıktamasmı sürdürüyor •Ege'de temel sorun: 6 mN + 1 metre •Yunan Büyükelçtsi Pnilon'un göpüşteri •Büyükelçi Alaçam Yunan yayılmasmı yazdı •Emekli Büyükelçi Soysal 12 mili değerlendirdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle