05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 KULTUR Orhan Pamuk'un yeni kitabı'Yeni Hayat' Kitap Fuan'nda dakikada bir adet sattı 'Bu kitapla şair olmayakararverdim' Kûltür Servisi- 13. TÜYAP îstan- bul Kitap Fuan'nda bir kitap, daki- kada bir adet sattı. Tabii, talimin et- ınesi çok da zor değil... Orhan Pa- muk'un. 1 ayda 70 bin, fuar kap- samında ise 4 bin 500 adet satan "Yeni Hayat" adlı romanından söz ediyoruz. Fuarda bir söyleşiye katı- lan Orhan Pamuk, doğal olarak bu etkinlikte de rekor dinleyici sayısına ulaşü. Söyleşide kitabı üzerine pek çok ipucu veren Pamuk, okurlanyla Iıoş* bir sohbet yaptı ve ardından ki- taplannı imzaladı. Her seferinde 'Popöler olma bahtsEbğma uğrayan bir yazar' olduğunu belirten Pamuk, söyleşide romanı üzerine bazı ipuç- lan verdi: 'Yeni Hayat'ın çağnştırdıklan Yeni Hayat, benim de hiçbir za- man görmediğim, benden on yaş büyük olanlann "Aaa öyle bir kara- mela var" dedikleri karamelarun adı. Kitabı yazmaya başladığımda bu karamelarun adından haberdar de- ğildim. Yeni Hayat diye bir kitap yazacaktım, kitabın adı da Dante'- nin Yeni Hayat'ından borç alınmışü. Ben o karamelalan gör- medim ama, çocukluğum taklitle- riyle geçti. Biliyorsunuz karamela şeker yakılarak yapılır, şekere yapı- şmayan kağıdın içinden kibrit kutu- su büyüklüğünde bir kağıt parçası çıkar. Her kağıt parçasının içinde bir mani vardır. Bugûn bizim tuhaf, groteks , inandıncı bulamaya- cağımız maniler... Yeni Hayat de- yince önce aklıma bu geJiyor. İkincisi Dante'nin kitabı... Bu ki- tap, Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı, çevirisi iyi değil. Ancak, insa- noğlunun aşk üzerine yazdığı en gü- zel kitaplardan biri. Diğeri de Stend- hal'in aşk üzerine bir kitabıdır, o da henüz Türkçeye çevrilmedi. Benim başka bir işim yok, sabahtan akşama kadar roman yazıyorum. Masamın etrafında dönüyorum, 18 yıldır aynı işi yapıyorum. Bütün hayatım boyunca kendime sorduğum soru şu: Kağıdın üzerine yazdığım şey orada gerçek mi? Orada insan ruhunu etkileyecek bir şey mi? Bunun hiçbir kıstası yok. Yazarlığın korkunç yanı, orada beyaz kağıt iletek lümlerini kastediyorum. Kitapta trafık kazalannın olduğu bölümleri, kahramanm aşık olduğu ve yalnız başına yürüdüğü bölümleri kaste- diyorum. O bölümleri bir plan, program, tasanm düşünerek yaz- madım. Derler ya ilham perim "bişt hişt" dedi ve sanki o şekilde yazdım. O zaman da şöyle bir problem çıktı. Bir romanın içine her şeyı yamah bohça gibi koyamazsınız. Gerçi Kara Kitap'ta bunu yaptığımı söy- leyebilirsiniz ama bir kitap benim için bazı stratejilerin, akılcı, düşü- nülmüş. mantıklı bazı tahliUerin so- nucudur. Roman yazarken kendime h a <ii n a lca 1ma İC 'Bu kitapta; bir kahraman bir kahramana "seni seviyonmj" desiiL, bu da kitabın dünyası içerisinde iğreti U * durmasm istedim.' (Fotoğraf: KEREMILGAZ) ozgu bir dıl kullanmaya çalışıyorum 'Yeni Hayat'ı yazmaya başlarken kafamda ne vardı? Yeni Hayat'ı yazmaya başlarken kafamda ne Dante'nin kitabı vardı, ne de karamela. Ama belli belirsiz bir şiirsel dil vardı. Bir aşk hikayesi vardı ve bir kitap okuyup bütün ha- yatı değişen adamın başına gelenleri anlatma fıkri vardı. tkincisi; şimdiye kadar yap- madığım kadar hızlı, şiirsel, yoğun, içe işleyen, insan ruhuna işleyen bir hikaye anlatmak isteği vardı. Yazar- KÜLTÜR • SANAT lar, başka yazarlarlardan etkilen- dikleri kadar. kendi kitaplanndan da, kendi geçmişlerinden de etkile- nirler. Ben her seferinde yeni bir şey yapmak, en azından yeni bir şey yapmaya teşebbüs etmek isterim. Yeni Hayat'a başlarken aklımda şöyle bir fikir vardı: Yoğun bir kitap yazayım, biraz şiirsel olsun, biraz masal gjbi olsun, biraz daha önce yaptığım şeylere benzemesin, biraz hızlı olsun, biraz da hafıf uçucu yanı olsun istedim. Bu kitapta bir kahraman 'seni seviyorum' desin istedim Bu kitapta; bir kahraman bir kah- ramana "seni seviyorum" desin, bu da kitabın dünyası içerisinde iğreti durmasın istedim. Başkalannın bana söylemeleriyle o zamana ka- dar, bu kitabı yazana kadar sanki bu konularda, aşktan söz etmekte, cin- sellikle aşkla ılgili temel duygular- dan söz etmekte sanki bir ölçüde ye- tersiz kalrruştım. Neden yetersiz kalmıştım? Bunu da biliyordum ta- bii. Aşktan, rahsal bir şekilde bir öz- neden söz etmekte başanh ola- mamıştım. Bunlan biliyordum ama bunlan bildiğimi sanki kabul etmek istemiyordum. Sanki bunlan bildi- ğimi anlamam için Yeni Hayat'ı yazmam gerekiyordu. Yazar, yaz- dıklannın gerçekliğini ya da yazdığının hakiki olduğunu, insan ruhunda derinlerde bir yerde. insan- jann kalbine, ruhuna işleyeceğini, insanlan harekete geçireceğini aslı- nda önce kendisi fark eder. Bu, ya- zarlık hayatmda şu anlama gelir: "Arkadaş, ben çalışıyorum. Bir cüm- le yazıyorum, bir cümle daha yazı- yorum. Ve kahramanım diyor ki: Seni seviyorum" ve cevabını alıyor. Eğer bu cevap ve söylenen söz, beni masada çalışırken ırkiltirse, bana inandıncı gelmezse. bana "Yazdığım roman içinde bu doğru değil, bu bura- da yama gibi duruyor" diye düşün- dürürse, doğru değildir. Bu, ba- yağıdır. Ben buna inanmıyorsam, okur da inanmaz. Bana kabrsa ya- zarlığın püf noktalanndan biri bu hakikilik. bu sahicilik duygusudur ki bu hiçbir okukla öğretilmez, hiç- bir eleşürmen size bunu söyleyemez. Hayatım boyunca kendime yazdığım şeyin orada gerçek olup olmadığmı sordum Benim başka bir işim yok, sabahtan akşama kadar roman yazıyorum. Masamın etrafında dönüyorum, 18 yıldır aynı işi yapıyorum. Bütün ha- yatım boyunca kendime sorduğum soru şu: Kağıdın üzerine yazdığım şey orada gerçek mi? Orada insan ruhunu etkileyecek bir şey mi? Bu- nun hiçbir kıstası yok. Yazarlığın korkunç yanı, orada beyaz kağıt ile tek başına kalmak. İcra ettiğiniz şe- yin hem icracısı hem de yargıcı tek başına olunamıyor. Tabiı kağıttan korkacak bir şey yok ama oraya bir şey yazmaya başladığınız zaman onun bir gerçeklığin parçası olup ol- madığı düşüncesi, bir inandına ger- çekliğin parçası olup olmadığı dü- şüncesi bana da korkutucu geliyor. Bu kitapla ilk kez şair olmaya karar verdim Benim için önemli olan ve önemi- ni yıllardır gizlediğım bir şiir konusu var. Ben 18 yaşında şiirler yazdım. Benim için edebiyat, bir anlamda hakiki edebiyat yani kelimelerle in- san ruhunu harekete geçirme bece- risi, kelimeleri belirli şekillerde dize- rek insanlan etkileyebilme marifeti- dir. Hakiki edebiyat benim için öz itibanyla, en saf şeklıyle şiirdir. Ama şiire de kızanm. Bu kitapta ilk defa ben bir şair olmaya karar verdim. 18 yaşında 6 ay şairlik yapmıştım, şiirlerim \ayımlanmıştı fakat hiçbir zaman açıklayamayacağım teknik nedenlerden ötürü şiir yazmayı bırakmışüm. Şimdi kırk yaşınday- ken şiir yazmak bir ölçüde şair ol- mak istiyordum. Bundan ne anlı- yordum? Şair olmakla romancı ol- mak arasındaki fark nedir? Gerçek- ten şair olduğuna inandığım kişinin bence şöyle bir ayncalığı var: Ona gizli gerçek fısıldanır: Bir ses ona "Ahmet sen bunu yaz" der. o da ya- zar. Kimse romancıya bir şey fısıl- damaz. Romancı masasmın başı- nda, birinin "Bunu yaz" demesini bekler durur. Sonunda o sesi duy- maz ama başka bir şeye karar verir. O sesin nasıl olacağına kendi düşü- nür karar verir. Böyle bir ses olsaydı benim ku- lağıma ne fısıldardı diye düşünür ro- mancı. O sihirli kelimelerin çağnştı- racağı anlann kitabını kapadığınız zaman size söylenmiş olan bir hika- ye vardır. Bu hikaye akılla, mantı- kla, düşünceyle, kurguyla, planla- mayla, olay örgüsünü dikkatli dik- katli sağından solundan denetleye- rek yapılmış bir şeydir. Ben bu ro- manı yazarken biraz da şair olmaya karar verdim. bundan birazcık da sezgjlerimle hareket etmeye. bi- razcık da biri bana fısıldamış gibi hareket etmeye karar verdiğimi kas- tediyorum. Bununla aslında kitabın bütünü- nü kastedemiyorum. Ama bazı bö- Türkçeyle, dili kullanmayla ilgili bir derdim var. Ben roman yazarken değişik, kendime özgü bir dil kullan- maya çalışıyorum. Bunun nedenleri var. Bunun için şimdiye kadar kul- lanılmamış cümle yapılan kurmaya çahşıyorum. Zaman zaman çok uzun cümleler kuranm. Banlan bunu eleştirir, Orhan Pamuk'un cümlesinin sonunda, başını unutu- yoruz derler. Bu benim için bir hazdır, zevktir ama yazar olmak da bana kalırsa budur. Mantıklı bir romancı} ım Bir roman yazarken cümlelerin karmaşıklığına. cümlelenn da- ğmıklığına, zenginliğine bir anda pek çok şeyi söylemeye, bir cümle- nin çok yoğun olmasına özen gös- termek birinci kaygım. Diğerini de "Cevdet Bey ve Oğullan"nı yazar- ken hıssettim. Bir romana mantıkhdır, düzenler kurgular, or- tamını hazırlar, bır strateji izler, okuru üzerinde yaratacağı etki üze- rinde oturur, ciddi ciddi kafa yorar. Böyle plancı, hesaplı biri olduğunuz zaman dilinizin ucuna gelen şeyi söyleyemeyebilirsiniz. Ben akıla, mantıklı bir romana olarak, Batı'da çıkan romanlan okudum. aslında bizim kültürümüze çok da fazla uy- mayan bicimi uygulamaya çalıştım. Okurun ruhunu nasıl etkileyebilece- ğimi, onlann kalbini nasıl çala- cağımı, ya da üzerinde nasıl bir etki yapacağımı sanki belirli bir hesap- kitap adamı olarak hesapla- malıydım diye düşündüm. Benim romanalığımda böyle bir hesap- ki- tap, mantıkçılık vardır. 'Manisa Tarzanı' Eksiklerine karşın Oscar aday adayı Kültür Senisi - Orhan Oğuz'un "ManLsa Tarzanı" adlı fılmi 'En iyı yabana fılm Oscar'ına aday adayı gösterildi ancak bununla birlikte eksiklen de ortaya çıktı. Amerikan Film Akademisi'nce verilen Oscar ödüllerinin 67.'sin- de "En t>i Yabancı Füm"ödûiüne aday adaylığı için yanşacak olan" Manisa Tarzanı'nın İnejlizce alt- yazılı. stereo seslendirmeli bir kopyasının daha çıkanlması ge- rekiyor. Ancak, 300 milyon liraya malolacağı ve Kültür BakanhğY- nın 90 milyon destek vereceğini açıkladığı bu teknik işlemin Tür- kiye koşullannda yapılması da olanaklı değil. Yönetmen Orhan Oğuz'un verdiği bilgiye göre kop- yanın 18 kasımda teslım edilmesi gerekiyor. 300 milyon liranın Kültür Bakanlığı'nın verdiği 90 milyon lira dışındaki bölümü için sponsor bulunsa bile, bu işlemin 18 kasıma dek yapılması müm- kün değil. Senaryosunu geçen yıl yitırdi- ğjmiz Nuray Oğuz'un yazdığı fil- min yönetmeni Orhan Oğuz fıl- minin Oscar'a aday gösterilmesi konusunda "Bu filmin Oscar adayı olacağmı ilk günden beri söylüyorum, duygularımla söylü- yonun. Hiç şaşırmadım. Ama önemli olan sonunun gelmesi, bu- nun için de elimizden gelin >apa- cağız. Ben ödül geleceğini de hisse- diyorum' dedi. Oğuz. filmin Oscar standartlanna uymayan eksıkler konusunda da şunlan söylüyor: "Bizde tabii ki bazı teknik yeter- sizlikler var. Ses miksajı yeterince iyi ounuyor. Bunun dışında bir tek- nik \etersizliğimiz yok. Kopyanm 18 kasımda teslim eidilmesi gereki- yor, bu durumda herhangi bir işlem yapılması sözkonusu değil. Olduğu gibi göndereceğiz." "Manisa Tarzanı", Tanju Gür- su (Sesam), Ertem Göreç (Fılm- Yön). Halil Ergün (Çasod). Hül- ya Koçyiğit (Soder) ve Necip San- ca (Film Yapımalan Derneği) ta- rafından aday gösterildi. Halil Er- gün neden "\fanisa Tarzanı"nın seçildiği konusundaki sorumuzu şöyle yarutladr "94'te çekilen tûm filmler değerlendiribneye alındı. Bir ülkenin özgün yaklaşırnınu du- yumsatan bir fihn olması ölcü alınıyor. Bu film de Türkiye'de yıllar önce yaşanmış, Türkiye'de ve hatta dünyada çevrecilik daha bu kadar yoğunlaşmamışken bunu yoğun olarak kendi yaşamında uy- gulayan, yaşayan bir insanı konu alıyor. Türk sineması ne kadar ye- tersizse Manisa Tarzanı da o ka- dar yetersiz teknik olarak." 293 89 78 (3HAT) ALKAZAR AVRUPA SİNEMASI TEL : 245 73 83 BULUNMAZ TIYATRO İ S T A N B U L Müziklı Seyirlik Oyun Yazan - Yöneten Haşmet ZeybeV Yazan. Nazım Hıkmet YönKHilmi Bulunmu Para 18.00 12 00-14 15-16 30-18 45-2100 Can 20.30 ttn 11X7030 Cımc2030 0*15.30 2030 hm 15.30 11.30 Turkıye'de ılk defo gece klybünde tıyatro Ofyipta G«cc nûlbüi Acara Sok No S Bcyoffu Rez 993 94 56 ORTAOYUNCULA ISTIKLAL CAD NO 140 TEL 251 18 65-66FAX 244 43 27 Ferhan Şensoy Ferhan Şensoy Ferhan Şensoy PSIDOSTLAR TIYATROSU KARACA TİYATROSU NDA Tel : 252 59 35 SEYİRCİL^SEYİR FERMANGİ ŞEYLER ŞU GOGOL OELİSİ Cunartes-Pazar 15 30 Pazaf 18 30 B>let Satıs Ye'len ; SES-133S OrtaovuncuiarTel: 2S1 18 65 V4KKÛR4MA Tansın-Rutpe'ı.CiRSI Maslak-Baki'koy, Cartol Madaıaljrı 17 Kasımdan başlayarak Nazım Hikmet-Genco Erkal Per.18.30 Cuma 21.00 Ctesi 15.00 2O KASIM CÖZLERİMİ KAPARIM VAZtFEMİ YAPARIM | 15 -19 KASIM 1994 ÜÇ RENK: MAVİ Günümuz Sinemasının 1 Numarah Yaratıcısı K. KIESLOWSKI'nln bütün büyük festivalleıi süip süpüren başyaprtı 1993 Venedık I'cstıvalı ün 1yı l'ılm Uuyuk Odülti Hn Iyı Kadın Oyuncu Odulu O"''^l l c Uınochc) Vc daha 20 uluslararası odül BEYOĞLU ALKAZAR Tel: 245 73 83 12.15-14.3O-16.45-19.OO-21.15 5. HMT* -BufllmEuntnagestolkıtenylagOst»fHımWedtr" İFA S E R G İ " O H H A J E K S E R G l S İ " 9 K a ^ ı m - 3 A r a l ı k 1 9 9 4 1927'ck: Kjltcnhadı'da (Joftan Hajc^ ri.-Mmk.-n he\kclk.-n kent % c mc\ dın du7cnk.iTK-icn ılc çaSıtrazm ftndc gL-km sjruitiİJnndan bın Scrjjıdı.' ^jrutvının >.ıflıbo\jlan nma^ljn, dknlıkk. ı n \CT J1I\<>T T 1 Y A T R O < F r a n s ı z c a ) " L A P R E M I E R E F E M M E " Nedım Gur<H'ın oykulenmJcn sahncNc uyarijyan E>cn O7nun. Kddın Escn O?nıjn Erkck Y\an İXıru7. sjhnc vc koslum lasarrmı ÇagU Omunljr, Hcdcn dıh Vırcihı Ofluoftlu, i^k Yuksd Avnu? L O L E H B E L L O N ÖYLE BİR SEVCt Kİ ENCİN GURMEN " J** ÇE S MUALLA GENEZ (16-17 19-19 20Kasım) I S K A S I M Laser-dısc len oıt\iık L'kramta kttnser HOIST "Tbe Planets - (Ormtmdy) Saat: 12.30 ve 18.00 < 1 M ) I h K A S I M C A R S A M K A Vıdeo'dan buvıtk ekrandafilm BOB HOPE-DOROTHY IAMOUR-BING CROSBY Üçlüsündcn "ttOAD TO SISGAPORE" (îngützce ortftmal) Saat 12.30 < 1 SJ 25 d l 77|<urt> -1A PBEMIEM FEMMf (Fnmmcu) Saac.-19.00 K A S I M |> \ |< S I M |i I LaseT-dısc 'tetı bû\itk ekrandu opera FVCONI "La Bobeme' (Fremİ/Karaja*/Zefftrt?m) SMfc 1230 M M 4S d ) WJCCINI Tosco " (DontİHgu/Ktıb Soat 17J0 (1 M -v> d ) I S K A S | \ l c l M A Loser-dısc'ten buyukekranda kvmer EMC OAFTON Saat: 1İ3O ve 1&00 11 sj İS d ) l'l K A M M ( l M A K I I S I ÎFSAK 10. Lscanbul Focograf Günlcri AFSAO ANFAI5 AFAI) tFOD MlHhOK İFSAK Toplu savdjm Gosicrıvı Saat: 14.00 -18.00 STÜDYO VE ATÖLYELER Reslm Atölycsl'ndc Zckjı O r n u n n Litografi A t ö l y e s l ndc H J I I - H I H T S c r l g r a f l Atölyesİ'ndc- sjlıh \ u r Balc Stûdyosu'nda Mımar Sınjn l nı\crMit.-M Dc\lci Kon-M.-n Jiujn. Sıs^phos HJIC Compjn\ " D a n s T ı v ü r o s u P r o j c s ı " n ı n , Tİyatro Stödyosu'ndj Ce>su K<HJk Nthal * Goran Koida^ Alp Gıntlı w Enın.- liavkdl Sc\ım liumk'in İşie Ba* l^lc Gmde Mc KjnaiUr' jdlı ovunu i(,ın v alı^malar \ apmakladırl jr MÜZtK DtNLEME OPASI Klasik frafı müıifii CDJerHuUn otmfam zemgtm dtskoteğimizde* seçvceğMz porçttiart Puxor ıv Pazartest diftnda her %ün 14.00 • İ6.OO ve 1 ^.OO - 19.00 santleri arastnda özel kutakhklaria ttadeyehMrsimtz. *La Premtere Femme" ttdlı ı>\ımını bılellvrı 4AS-1 \ 4/'/<ı bo (M)O I f ıittun *>tıh$a Minuhnuştur Altktirf ıx-1 hari stıhıpivn nıti btkthr -İO fXMf 77 thr Dıger ctkınlıitlcr nın iii.rct\ız daıetı\eter Çult anttn,lı \aluntlabt AKBAIMK " S a n a ı m , s a n a t ç ı n ı n y a n ı n d a " BİR BAjKASI ENCtMGOKHEN (16-17-1 S-19-20 K A . R . G U R N E Y A5K MEKTUPLARI .0 /E -E HAKAN ALT1NER ".-*>', t i AKMAâAN E K M (I &-17-18-19-20 Kasım) N E I L Sl MON I LK CTM Ç t I C I M YÛNF*ÎN ENGIN ULUDAĞ T JWÇE^J CEHİL »UTfOKUTKU (16 17 18-19 20 Kı Kültür Sanat ilanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) KEINT OYUI^CULARI 247 3b 34 - 246 35 8*7 TC KULTUR BAKWslUĞlDEVLEniYATROWRI 26 KASIM'dan İTIBAREN MUZAFFER İZGÜ AKM BİRİM TİYATRO 251 56 00/254 15 KASIM'danbaşlayarak MAKSİM GORKİ KÜÇÜK BURJUVALAR Yöneten: Nesrin KAZANKAYA Çevıren : Güner SpMER Dekor : Ethem OZBORA Kostüm : Mihnban ORAN Işık : Ayhan GÜLDAĞLARI 15-19/22-26 Kasım Toplo Salışlar için: 244 2811 KOMEDİ 2 BÖLÜM Yöneten: YILDI2 KENTER Dekor: OSMAN ŞENGEZER m bir MİŞFİK l\i:\TtR pösterisi < nazım hikmet m KUVAYI MİLLİYE , 16 KASIM Çarşamba Saat: 15.OO BEN ATATÜRKÇÜ DEĞİÜM NadirNadi 12. Bası 50 000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaioğlu-tstanbul Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden ahnır. TeL5540804 Sahibinden S A T I L I K Acıbadem Basın Sitesi'nde 80 m2 , merkezi sistem doğalgaz kaloriferli, hidroforlu daire Tel: 339 5643- 19JO'dan sonra 325 42 32 Askerhk kımlığımı kaybettim. Hükümsüzdür. CAVİTTAŞÇI DİLBİLİMCİDEN Ingilizce-Almanca-Türkçe(diksiyon) pazar-pazartesi-çarşamba-cuma 14.00-17.00 saatlerinde 2328986
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle