Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 1994 PAZARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
PENCERE
M Baştarafi 2. Sayfada
Tans Hanım'ın marifetlerine Erbakan Hoca parmak
ısınr, neyapacağını şaşırır...
•
Türkiye'de Müslümanlık eskiden bir dindi...
Artık siyasetoldu...
Ezanı reklama, camiyi siyasi parti şubesine, namazı
polıtik eyleme, inancı ideolojiye, Kuran'ı parti programı-
na, Müslümanlığı partizanlığa, niyazı piyaza çevirenle-
rin amaçları öteki dünyadaki cennet değil, bu dünyadaki
iktidardır...
iktidar ne demek?..
Bal demek...
Bal tutan parmağını yalar, elini veren kolunu alamaz,
koltuğa oturmadan mevlasını bulamaz!.. En sonunda
Tans Hanım da politika nedeniyle namaz kıldı ya...
Allah kabul etsin...
Amin!..
ABD baskı yapıyor
KKTC taraıumyor
LEFKOŞA (Cumhuriyet) -
Ana muhalefetteki Ulusal Birlik
Partisi Genel Başkanı Derviş
Eroğlu, ABD'nin diğer ülkeler
üzerindeki baskılannın ve Rum-
larla yapılan federasyon görüş-
melerınin KKTC'nin tanınma-
masına neden oldugunu söyledi.
Toplumcu Kurtuluş Partisi Ge-
nei Başkanı Mustafa Akıncı.
"Türkiye dahi tanınmanın gerek-
lerini yerine getirmedi" dedi.
Ulusal Birlik Partisi Genel
Başkanı Dr. Derviş Eroğlu,
KKTC'nin diğer ülkelercetanın-
mayışı konusunda Cumhuriyet'e
yaptığı değerlendirmede, başlıca
faktöriin Rumlarla yapılan fede-
rasyon görüşmeleri oldugunu be-
lirtti. Eroğlu,
u
Bir taraftan
ABD'nin diğer ülkeler üzerinde-
ki baskılan. diğer vandan Rum-
larla Uir federasvon kurulması
vönündeki toplumlararası görüş-
meler, tanınmamızı engellemiş-
tir" dedi. KKTC'nin tanınmasıy-
la Kıbns'ta çözümün engellen-
meyeceğini. aksine daha kolay
olacağını dile getiren Eroğlu.
sözlerini şöyle sürdürdü: "Artık
geriye bakmakta bir yarar yok-
tur. MedisimLan aldığı karara,
yani federasyonun terk edilmesi
karanna uyarsak ve bunu akılcı,
dirayetli bir şekilde savunursak
istediğûniz sonuca ulaşacağımız-
dan eminim. Bu, gelecek nesille-
rin güvencesi için şarttır."
UBP Genel Başkanı Eroğlu.
u
KKTC'nin en önemli sorunu
nedir* şeklindeki sorumuzu ise
şöyle yanıtladı: "KKTC'nin si-
yasi, ekonomik ve sosyal birçok
sorunu \ardır. Ancak birçok so-
runun temelinde' Rum' un uygu-
ladığı ambargo yatıyor. Tüm
bunlara bir de Avrupa Yüksek
Adalet Divanı'nın art nivetli ka-
Ingiltere'den
ambargo
• Baştarafi 1. Sayfada
tek pazar olan Londra pazann-
da. diğer ülkelerle rekabet olana-
ğımız ortadan kalkmıştır" dıye-
rek Türkiye "nın bu konudaki
desteğini beklediklerini söylü-
yorlar. Ingıliz Yüksek Mal
mesi'nın KKTC aleyhinde almış
Başsa\cı Yardımcısı Lukis Lu-
kaides ıse "Bu karar bizim için
çok önemKvesevindirieidtr. Sah-
te devlet (KKTC) hukuki >önden
idam edildi" şeklinde konuşur-
ken Rum gazetelerinin tümü ha-
beri "Sahte devlete şamar" baş-
lığıyla kullandılar.
KKTC'yi uluslararası alanda
yalnız bırakmak için her yolu de-
neyen Rum Yönetimi. şimdi de
Avrupa Konseyi Parlamenterler
Asamblesi Siyasi Komitesi'nde
yeni bir mücadele başlattı.
Lord Finsberg'in, Kıbnslı
Türklere Avrupa Konseyı'nde
gözlemci statüsünde olsa dahi
temsılıyet öngören raporunun 2
aralıkta siyasi komiteye sunuia-
cağını öğrenen Rum Yönetimi,
bunu önlemek için yoğun giri-
şimleryapıldığınıaçıkladı. Rum
Temsilciler Meclisi Başkanı
Akksis Galanos, Finsberg rapo-
runda yer alan Türklerle ilgili
önerinin biranlamda KKTC'nin
tanınmasına yol açacağını savu-
narak "Tüm oiumsuz unsuriaruı
değiştirilmesi için gerekli girişim-
leri yapacağız" dedi. Galanos.
"tnsan haklanna ağırhk vererek,
Türk askerinin adadan aynl-
masını isteyeceğK" diye konuşru.
rarı da eklenmiş, ihracatımız
darbelenmiştir. Ama bunlan aşa-
cak, üstesinden gelecek istek ve
uyumda bir hükümetin bulun-
maması da bence en büyük aç-
mazımı/dır. Biz,cumhuri>etiku-
ran ve 500 dolarlık milli geliri §
bin dolara yaklaştıran bir parti-
yiz. Eğerdıştan ka\ naklanan ba-
z\ ovunlar olmasaydı, bugiin
bambaşka bir KKTC olacaktı."
KKTC'yi tanıyan Türkıye'nın
bile, tanımanın gereklerini yeri-
ı\e getirmediğını savunan Top-
lumcu Kurtuluş Partisi Genel
Başkanı Mustafa Akıncı ıse
"Türkiye'nin tutumuyla ilgili bir
örnek verecek olursak. bugün bir
Türk takımı dahi KKTC futbol
takımlamla maç yapamamak-
tadır. Bu dahi TC'nin tanıma ko-
nusunda gerekli olanı >apamadı-
ğuu göstermektedir" diye konuş-
tu.
Akıncı, KKTC'nin sorunlan-
na ilişkin bir soruya ise şu yanı-
tı verdi: "Sorun oîmayan ne var
kl Gün boyu süren elektrik ke-
sintileri ve çökmüş bir ekonomL
Göç eden gençlik... İikeye dene-
timsi/ girişlerin \ arattığı sorunla
suni gübrenin > ü/de 400 oranın-
da artış gördüğü aşın pahalılık.
Banka iflaslan ve hakkını alama-
yan \üzJerce tasarruf sahibi. So-
runlan yüklü bir ülke haüne gel-
dik. Bu nedenle köklü önlemler
gerekir."
KÜLTÜR • SANAT
w w
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Doktor, romatizmalı hastayı yaptığı
iğnelerle felç ediyor. Bir yolunu bu-
lup felci kısmen kurtarıyor. Ardından
övünüyor:
- Bak, ayağını kesmek gereke-
cekti, ben kurtardım.
- Ama siz felç ettiniz...
- Romatizmaya yakalanmasaydı-
nız.
Bunun en somut örneği, Kara-
bük'te yaşanıyor. Yılda bir milyon
tona yaklaşan kapasitesiyle Türki-
ye'nin önde gelen sanayi kuruluşla-
rından olan Karabük Demir-Çelik Iş-
letmeleri (Kardemir) için 5 Nisan
1994'te ölüm buyruğu verildi:
"Hastanın iyileşme şansı yoktur.
Damardan 'Seni çok seviyoruz,
ama şartlar böyle. Vatan için öldü-
ğünü unutma. Sen bir kahramansın'
iğnesi yapılarak düşünme yetisi yok
edilmelidir."
Ama Karabük, işçisiyle esnafıyla,
kadınıyla çocuğuyla karara direndi.
Yapılan iğne de tutmadı. Hatta ters
tepki gösterdi.
Bunun üzerine SHP, bir heyet
oluşturdu. Öldü ölmek üzere denilip
tedavisi de yapılmayan Karabük
için bir çalışma yaptırdı.
Sonuç:
"Allah kahretsin, hasta yaşam
belirtileri veriyor. Artık, 'Sende ış
yok' deyip ölü iğnesi yapmaya kal-
Karabük'ü Bükmeyin...
karsak, o iğneyi alıp bir yerlerimize
sokarlar. llk dozu SHP'ye, ikincisini
de DYP'ye yaparlar. Bizim bünye
zaten zayıf. İktidar serumu ile ayak-
ta duruyoruz, aman burayı kapat-
mayalım."
Tansu Hanım'la Murat Bey, bu
raporun ardından Karabük'e şu me-
sajı gönderdi:
"Canım Karabüklüler, ikı gözüm
Karabüklüler, biz hiç orayı kapatır
mıyız? Biz, 'Karabük kapatılsın di-
yenlerin çenesi kapatılmahdır' de-
mek istemiştik."
Bu arada önce Mesut Yılmaz,
ardından da Mümtaz Soysal, hü-
kümetin başına çorap örmüş, özel-
leştirme yasası Anayasa Mahkeme-
si'nden dönmüştü.
Koalisyon ortakları ekim sonunda
özelleştirmede anlaşınca hazırianan
yasa da Meclis'ten, "Tik-tak, tik-ta-
aak" geçmeye başladı. Bu yasa,
olağanüstü bir durum olmazsa önü-
müzdekı hafta Meclis'ten geçecek.
Bu arada Tansu Hanım'ın daha
önce Karabük hakkında hazırlanan
tüm raporlan rafa koyup yeni bir ra-
por hazıriattığı ortaya çıktı.
Öyle anlaşılıyor ki, tansu Hanım,
Coopers - Lybrand - DEET Grubu
ile McKinsey and Company firması-
na bu raporu hazırlatma görevi ve-
rirken şu uyanda bulunmuş:
"öyle bir rapor olsun ki, 'Karabük
mutlaka kapatılmalı' sonucu çık-
sın."
Firma yetkilileri de şu karşılığı ver-
miş olmalı:
"Merak etmeyin; kapatılmaz deni-
lecek KİT, henüz kurulmadı; bunu
başaracak yiğit, henüz anasından
doğmadı."
Bu kanıya nereden vardık?
Arkadaşımız Nursun Erel'in ele
geçirdiği söz konusu raporun giri-
şinde şu tümce yazılı:
"Hükümet, Karabük'ün kapatıl-
ması kararının teyidi için bize bu
çalışmayı yaptırdı."
Aynı raporun sonuç bölümü de
şöyle:
"Karabük ne yapılırsa yapılsın
devlet eliyle ayakta kalamaz."
Buna ne denir:
"Körler, sağıriar, birbirini ağırlar."
Hükümet, Karabüklüyü ikna et-
menin, yasa çıkarmanın, rapor üs-
tüne rapor hazırlamanın kâr etmedi-
ğını anlamış olmalı ki, şimdi bütün
havayı "özelleştirme molekülleriyle"
doldurmaya gırıştı.
TRT ve özel televızyonlara verilen
paket programın ardından, artık so-
İuduğumuz havada oksijen, karbon-
dioksit ve özelleştirme var.
istemem diyen nefes almasın.
Programda, Çiller'in özelleştir-
meyle ilgili hamasi sözleri ve kahve-
rengi gözleri birinci planda. Sonra
halkımıztn düşünceleri. Hepsi,
"Özelleştirme mutlaka yapılmalı",
"Olmalı", "Vallahi olmalı" diyor.
Sanırım bu çekimi Karabük ve
köylerinde değil, Istanbul'un köyle-
rinde; Mecıdiyeköy'de, Kadıköy'de,
Erenköy'de yaptılar.
Hepsini anladım da Mustafa
Sandal'ın bu programda ne ışi var,
onu anlamakta biraz güçlük çektim.
Sandal, engin ekonomi bilgisiyle
özelleştirmenin kaçınılmaz oldugu-
nu anlatıyor.
Oldu olacak, Sandal'a bir de şar-
kı yaptırsınlar:
"Batı'yı taklitetmeli
KlT'leri yok etmelı..."
Pek çok ülke, eski kökleşmiş ku-
rumlarıyla övünürken, onları çağa
uygun hale getırmeye çalışırken biz,
"ihtiyar eşek muamelesi" görüyo-
ruz.
Öksürük şurubunun bile iki yüz
çeşidinin bulunduğu günümüzde,
özelleştırmeden başka seçenek
yoktur demek, bıraz siyasi iflas, bi-
raz ilkellik, biraz da sorumsuzluk
değil mı?
Denktaş: Kendi paramızı basacağız• Baştarafi 1. Sayfada
ma ıçın. Rumlarla federasyon gö-
rüşmelerinın tamamen kesilmesi
gerektığını savunan Dentaş, şun-
ları söyledi:
"Biz devamb surette, Rumlar-
la federasyon kuracağız diye or-
taya çıkoğunız için baa dost ülke-
ler de tanımadan u/ak durdu. Ör-
negin Pakistan, "madem ki fede-
rasyon kuracaksınız. bizı niye
Rumlarla kavga ettireceksiniz'
diyerek bir türlü karar almadı.
Halbuld biz dost ülkelere
KKTC>i tanıdıkJarı takdirde.
Rumlarİa anlaşma kapılannın
kapanına\acağını, üstelik onlan
insanca bir çö/ümc zorlamış ola-
cağımı/ı anlatmaya çalıştık. Tür-
kiye de bu göriişümüzü destekle-
seydi daha kolay bir netkre alabi-
ürdik."
Gelinen noktada, Türkiye ile
birlikte yeni bir değerlendirme-
nin kaçınılmaz olduğuna dikkat
çeken Rauf Denktaş. "Rumla-
nn da federasyon istemediği ta-
mamen ortaya çıkanlmalı vc dün-
yaya anlatılmalıdır. Biz mecliste
federasyonu ortadan kaldıracak
bir karar aldık diye, Klerıdes'in
ilk kez Isvrçre'deki gibi iki tarafa
da egemenlik sağlayan bir uygu-
lamavı kabul ettiğine tanık ol-
duk""dedı.
Rauf Denktaş, ABD Başkanı
Clinton'ın da, Türk tarafını ma-
sadan kaçırmamak için ilk kez
"Kıbns iki tarafın maudır" şek-
linde bir açıklama yaptığına ışa-
ret etti.
Denktaş. gelecek yıl nisan
ayında cumhurbaşkanlığı görevi-
nin sona ereceğini ve yeniden
aday olmayacağını tekrarlarken,
bu süre zarfında iki önemli olayı
gerçekleştirmek ıstiyor. "Küçûk
bir ülkede bu kadar \etki dağılı-
mı olmasıyla sonınlar içinden çı-
kılamaz hale gekli" diyen Denk-
taş. öncelıkle parlamenter sıs-
temden başkanlık sistemine ge-
çılmesi gerektiğinı öne sürerek
şunlan söylüyor:
"Yeniden aday olmayacağıma
göre, bu görüşte rahatlıkla ısrar
edebilirim. Ükemi/in dü/Jügeçı-
kabilmesi ve yetki daöılınıının ön-
lenebilesi için başkanlık sistemine
geçişşarf
Rauf Denktaş. KKTC'nin.
Türkiye'den ka> naklanan enflas-
yon altında ezıldıgıne ilişkin gö-
rüşlere katılıyor. Bunun ıçın de
ayrı para birimı üzerınde dura-
rak, bu yöndeki adımı çoktan at-
mak istediklerini, ancak 'geçmiş
Türk hükümetlerinin' buna en-
gel oldugunu vurguluyor. isim
\ ermeden TurgutOzal döneminı
kasteden KKTC lıderı. bu konu-
da ıse şöyle konu^uyor:
"Şimdi zannedersem ay n para
basma üzerinde ciddi>etle dur-
mah\ız. Geçmişteki Türkiye >ö-
neticileri, Kıbns sorununun 5-6
a\a kadar çözümlenecegini, bu
nedenle para basmaya gerek ol-
madığını söyleyerek, atacağımız
adıma engel oldular.
Biz de, \ ıllardır her şeyimize
destek olan anavatanımıza karşı
gelmemek için bugüne kadar
bekledik. Ayn para basmasak bi-
le dövize endeksli bir muhasebe
sistemine geçebiliriz. İşte bu hu-
susta hem Türkiye'nin, hem de
yabancı uzmanların görüşlerini
değerlendirerek hareketetmemiz
gerekmektedir."
Rumlardan sınır eylemi
• Baştarafi I. Sayfada
nüşecek Güney Kıbns'ın en
güçlü partisi olan komünist
AKEL'ın "anti-işgarmıtıngi ise
bugün gerçekleşecek. Lefko-
şa'nın "Orfea" isımli sınır böl-
gesinde düzenlenecek olan mi-
293 89 78 (3HAT)
dağıtacaklar.
SAHİBİraSATlJK
Acıbadem Basın
Sitesi'nde 80 metrekare,
merkezi sistem dogalgaz
kaloriferli, hidroforlu
daire
Tel: 339 56 43-
1930'dansonra32542 32
Romanlannız ve
Ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tek 554 08 04
ALKAZAR AVRUPA SINEMASI
TEL : 245 73 83
uAy«i- ÇOK cazeu ISTIKLAL CAD NO 140 TEL 25 1 18 65-66FAX 244 43 27
Ferhan Şensoy
SEYiRCiLi SEYİR
DEFTERi
Ferhan Şensoy
FERHANGİ ŞEYLER
ferhan Şensoy
ŞU GOGOL DELİSİ
Derya Baykal Şensoy
Per;embe21 00
YÛNETEN
UIMStMAS
OYNAYANLAR
TMkMUN,
Cuma-Cumanesı 21 00
Cunanes-Pazar !5 30. Pazar 18 30
YAZAN
M.AJTTOJMDEUPMIU
YÖNETEN
ÖZMIISGMIUE
OYNAYANLAR
. E»glnAUAII
a<rı îiharet'
17 Kasımdan başlayarak
Nazım Hikmet-Genco Erkal
Yazan: Nazım Hıkmet
Yon.H.Hilmi Bulunmaz
Pazar 18.00
Per. 18.30 Cuma 21.00 C.tesi 15.00
Göruntü Yönefmeni;
12 00-14 15-16 30-18.45-21 00
) GOZLERIMI KAPARIM VAZIFEMI YAPARIM
^"£Tt*. SAVAŞ DİNÇEL
116-17-18-19-20 Kaumi
O N t ^ N ENG4NCUKMEN TuftK^HSe HUALLA GENEZ
(16-17-1B-19-20 Kasımi
BİR BAŞKASI
ASK MEKTUPLARIOvt I^E^1
:
HAKAN ALTINER*J^<ÇE> ARMAĞAN ERSIN
ll6l7.l8-l9-20Kas»n)
tarih
toplum KÜLTÜR GEZİLERİ
MEHMET İHSAN 7UNAY
3-7 Aralık 1994
NOEL BABA VE ANTALYA
BRING'ON 3E<\O ME^ORS,
ENGTNULUDAÛ -JRKÇE9 CEMIL BUTUKUTKU
(16-17-18-19-20 Kasım)
19Kasım 19?4
ARKEOLOJİ MÜZESİ VE
SULTANAHMET YAPILARI
Kültür Sanat
ilanlannız için:
293 89 78
(3 hat)
tingde şu sloganlara yer verilece-
gi açıklandı:
"Sahte devlete ve işgalin oldu-
bittilerine ha>ır~. "Atilla ve sö-
mürgeciler dışan", "*BM karar
suretleri uvgulansın". -Taksime
ha>ır, federasyona evet*
1
. "Yeni-
den >akınlaşma, özgürlük, dönüş
\e adalet"
Kınama etkinliği
AKEL tüm Rum halkını mi-
tinge katılmaya çagınrken Rum
Yönetimi eski başkanlanndan
Spiros Kiprianu nun başkanı ol-
duğu DIKOpartisinebaglı PASİ-
Dl sendikası da yann KKTC'yi
kınama etkinliği düzenleyecek.
Sendikanın toplantı salonunda
gerçekleştirilecek etkinlikte Kip-
rianu'nun bir konuşma yapacağı
bildirildi.
Bu arada Baf kasabasındaki
Rum Cimnasyumu öğrencileri
yann geleneksel Yunan giysileri
ıçerısinde "Türk askeri" aley-
hinde sloganlaratarak Baf'ın tu-
ristik sahilinde bir gösteri yapa-
cak ve yabancı turistlere Rum
OLAYLARIN
ARDINDAKİ
GERÇEK
H Baştarafi 1. Sayfada
bölümünü elektriksiz ve ka-
ranlıkta geçirmek durumun-
dadır.
Dış ilişkileıie ilgili olmasına
karşın, KKTC'nin ticaret ola-
naklarına getirilen sınırlama-
lar da Kıbns Türkü'nün gün-
cel yaşamını etkilemekte,
yaşam standardını düşür-
mektedir. Avrupa Adalet Di-
vanı'nın KKTC ürünlerine
ambargo konulmasına yol
açan karannın Ingiltere Yük-
sek Mahkemesi tarafından
da onaylanmış olması,
KKTC'nin ekonomik yönden
daha sıkıntılı bir döneme gir-
mekte oldugunu göstermek-
tedir.
Aslında bütün sorunların
arkasında, KKTC'nin tanın-
mamış olması yatmaktadır.
Türkiye'nin bu konuda ye-
terli desteği verdiği ve çaba-
yı gösterdiği de soylenemez.
Bu nedenle KKTC'yi tanıma-
sı beklenen, ama çekingen-
lık gösteren kimi ülkeleri
eleştirmek de olanaksızlaş-
maktadır. örneğin Türkiye
bile uluslararası kurallar ne-
deniyle KKTC ile resmi spor
karşılaşmalarına cesaret
edemezken, başka ülkeler-
den tersine bir davranış
beklemek mantıkla bağdaş-
mıyor.
KKTC; kendisini tanıtma-
nın en etkili koşulunun,
Rumlarla federasyon kurma
eğiliminden vazgeçmek ol-
duğu kanısındadır.
Nıtekim, Cumhuriyet Mec-
lisi'nin federasyon tezini tek
seçenek olmaktan çıkaran
kararı, başta Rum Kesımi ol-
mak üzere ABD, Ingiltere ve
Yunanistan'ı rahatsız etmiş-
tir. Bu bile alınan kararın
doğruluğunu, görüşmelerde
avantajh bir duruma gelindi-
ğini göstermek için yeterlidir.
Kıbrıs'ta yakın bir çözüm,
ufukta görünmüyor. Ayrıca
çözüm için gerekli güç ek-
seni Ada'nın dışında Anka-
ra-Atina hattına oturmuştur.
Yunanistan bu konuda Tür-
kiye'yi Batı karşısında zayıf
düşürecek ve geriletecek
olanakları elinde tuttuğuna
inanıyor.
Olayın en çelişkili yanı da
şudur:
Kıbrıs'ta sorun ne denli
karmaşık ve bıkkınlık verici
olursa olsun, Ada'da katliam
yapılamıyor, iki toplumun iç
içe değil, ancak yanyana ya-
şayabileceği anlaşılmıştır.
Türkler ile Rumlar arasındaki
sınırın Ada'ya gerçekten ba-
rış getirdiği bunca yıl sonra
tartışılamaz bir gerçek...
Dünya kamuoyunun ou
gerçeğin değerini bildiği ise
soylenemez...
•••
ÜÇ RENK: MAVİ
Günümüz Sinemasının 1 \umarali Yaratıcısı
K. İOESLOWSKI'nin bütün büyük
festivalleri silip süpüren başyapıtı
1993 Vcncdık lcMıvali lin l>ı Fılm LJüyuk Odulu
Iin lyı Kadın Oyuncu Odulu (Juhellc Bınoche)
Vc daha 20 uluslararaM odul
B E Y O Ğ L U ALKAZAR Tel: 245 73 83
12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 5. HAFTA
"Bu film Eunmages katkılanyla g6sterilmetrte<Jir." İFA
UÇ RENK: MAVİ
ıl*e {Juiıetie Bınoche) büyük bc konnazrtûr olan kocası Pafnce ve kızı Anna yı ^ *. M<e {JulıeneBınoche) bOyük bc konpozıttr olan kocası Pafnce ve kızı Anna yı
" ^ btr iraf* ka*ası SCJTIUCU kaybeder Bu otavdan sonra Jufte baflınsız ve
i ı lanıdıkianndan u/ak yenı tw yaşam suöurmeve başiar O gune kadar stecAğmce
safnp olduÇu ner şeyden kendı tste^ıyte yavaş yavaş tDpar HefŞeyı btf anda
kayb&ien bırı ıçm seçsneMer snfMr Yaşamna son vefeMecegı 9*» »pocle
• arda kaian aieşie ve amiaria yaşamn surrJumeye çte devam edebic Her ne T
kadar bazf andarı ve gönjntülen beiteöınden sHemese bde değrştk tw yaşam lûrû i t
1 i oiuşturmak ısteyebıiır işte Jufce (Jubette Bmochet) nm seçb^ yot da buft*
^ . K Kiulowsfcj Am OÇ RENK ıçın yapltğı tw uçiemeden örgürtûgu svngeleyen
• ÖÇ RENK: MAV^yı getçek s^rtemasevefter mutlaka görmefi
ArrJndan eşıftğı stmgeteyen
öç BEYAZ, kardeş&Sı sımgeteyen UÇ RENK:
Çağdaş Eğitimde,
profesyonel donanımî..
• BİLGİSAYAR romıt
• TURİZMCİLtK & OTELCtLİK MGLUU
• İ Ç M İ M A R İ *V*SIA*J
• AUTC) - CAD
KayUlonmız devam ediyor. -Etamde hvfmlayCKr
Tel : (0216) 349 89 54 • 349 89 55 KADIKÖY
VİLDAN İYİGÜNGÖR
26 Kasım 1994
YALOVA DARIDERESİ
10-11 Aralık 1994
SÜNNETGÖL
FEST SEYAHAT ACENTASI (0-2121258 25 73 • 258 25 89
tLAN
T.C.
ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
DosyaNo:1993 913Esas
Davacı Dallar İnşaat, Halil-Bekır-Hikmet Dal Kardeşler Kol-
lektif Şirketi vekili Av. trfan Yılmaz tarafından davalılar S.S. Şelale
İşçi Yapı Koop. ve 53 dava arkadaşı aleyhine açdan Antalya Merkez
Yüksekalan Mahallesi'nde kain ve tapunun 2868 ada 1-2-9 ve 12 par-
seUer. 2865 ada 1-2-3 parseller, 2867 ada 1-2-5 parseller, 1292 ada 4
parsel üzerine ve gittikleri üzerine dava sonuna kadar başkalanna
devrinin önlenmesi bakımından tedbir karan verilmesi bu parsellerr
intikal eden üyelere devri yapılan tapu kayıtlannın kooperaüf alacak
lılanndan mal kaçırmak için muvazaalı olarak üyelere devir yapıldı-
ğından ÜK'nin 277. maddesı iptaline, icra takiplerine konu alacakla-
nn yasal faizi ile birlikte yapılan tüm yargılama masraflannın davah-
lara yüklenilmesine karar verilmesini talep eden işbu dava dılekçesi
davablardan Sadık Ergül, Nedim Güçlü. Muharrem Enuğrul, Azune
Coşkun ve Ali Sağır'a gösterilen adreslerine tebliğe verilmiş olup, bu
adreslerinde tebliğ edilemediği gibi >aptınlan zabıta araştırmasında
da adreslen tespit edilemediğinden ilanen tebliğine karar verilmiş ol-
duğundan. yukanda isimleri yazılı davalılara dava dilekçesi ve yenile-
me dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğine, davalılann
duruşmanın bırakıldığı 12.12.1994 günü saat 08.50'deki duruşmaya
bizzat gelmeleri veya kendilerini bir vekille temsil ettirmedikleri tak-
dirde yargılamaya yokluklannda devam edilip hüküm tahsis oluna-
cağı (HUMK'nin 509 Md.) hususu ilanen tebliğ olunur. 28.10.1994
Basın: 52486
10. ISTANBUL FOTOĞRAF GÜNLERİ'NDE BUGÜN
Sergi: Alberto MODIANO
"Kartpostal Fotoğraflar"
Alkazar Cafe / Beyoğlu 14 - 30 Kasım 1994
T.Ç.
GÖLCÜK ASLİYE HUKUK
HÂKİMLÎĞİ'NDEN
EsasNo:l991 61
Davacı Hüsnü Terman tarafından davalı Şeref Saki Seve, Ka-
am Tezer aleyhine açılan taksım mukavelesinin feshi davasında veri-
len ara kararı uyannca:
Davahlardan Melahat Şaülmış, Hami Sezer, Hatice Sezer. Mura.
Sezer'in adresi bilinmediğinden yapılan tahkikatı ile de adreslerinin
tespiti mümkün olmadığından duruşma gününün ve davanın mev-
zuunun ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla duruşma günü olan
13.12.1994 günü saat 10.15'te davalılar Melahat Satılmış, Hami Se-
zer. Hatice Sezer, Murat Sezer'in duruşmada hazır bulunması hususu
tebügat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 21.10.1994
Basın: 52498