14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 1994 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI PENCERE M Baştarafi 2. Sayfada Tans Hanım'ın marifetlerine Erbakan Hoca parmak ısınr, neyapacağını şaşırır... • Türkiye'de Müslümanlık eskiden bir dindi... Artık siyasetoldu... Ezanı reklama, camiyi siyasi parti şubesine, namazı polıtik eyleme, inancı ideolojiye, Kuran'ı parti programı- na, Müslümanlığı partizanlığa, niyazı piyaza çevirenle- rin amaçları öteki dünyadaki cennet değil, bu dünyadaki iktidardır... iktidar ne demek?.. Bal demek... Bal tutan parmağını yalar, elini veren kolunu alamaz, koltuğa oturmadan mevlasını bulamaz!.. En sonunda Tans Hanım da politika nedeniyle namaz kıldı ya... Allah kabul etsin... Amin!.. ABD baskı yapıyor KKTC taraıumyor LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Ana muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Derviş Eroğlu, ABD'nin diğer ülkeler üzerindeki baskılannın ve Rum- larla yapılan federasyon görüş- melerınin KKTC'nin tanınma- masına neden oldugunu söyledi. Toplumcu Kurtuluş Partisi Ge- nei Başkanı Mustafa Akıncı. "Türkiye dahi tanınmanın gerek- lerini yerine getirmedi" dedi. Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Dr. Derviş Eroğlu, KKTC'nin diğer ülkelercetanın- mayışı konusunda Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, başlıca faktöriin Rumlarla yapılan fede- rasyon görüşmeleri oldugunu be- lirtti. Eroğlu, u Bir taraftan ABD'nin diğer ülkeler üzerinde- ki baskılan. diğer vandan Rum- larla Uir federasvon kurulması vönündeki toplumlararası görüş- meler, tanınmamızı engellemiş- tir" dedi. KKTC'nin tanınmasıy- la Kıbns'ta çözümün engellen- meyeceğini. aksine daha kolay olacağını dile getiren Eroğlu. sözlerini şöyle sürdürdü: "Artık geriye bakmakta bir yarar yok- tur. MedisimLan aldığı karara, yani federasyonun terk edilmesi karanna uyarsak ve bunu akılcı, dirayetli bir şekilde savunursak istediğûniz sonuca ulaşacağımız- dan eminim. Bu, gelecek nesille- rin güvencesi için şarttır." UBP Genel Başkanı Eroğlu. u KKTC'nin en önemli sorunu nedir* şeklindeki sorumuzu ise şöyle yanıtladı: "KKTC'nin si- yasi, ekonomik ve sosyal birçok sorunu \ardır. Ancak birçok so- runun temelinde' Rum' un uygu- ladığı ambargo yatıyor. Tüm bunlara bir de Avrupa Yüksek Adalet Divanı'nın art nivetli ka- Ingiltere'den ambargo • Baştarafi 1. Sayfada tek pazar olan Londra pazann- da. diğer ülkelerle rekabet olana- ğımız ortadan kalkmıştır" dıye- rek Türkiye "nın bu konudaki desteğini beklediklerini söylü- yorlar. Ingıliz Yüksek Mal mesi'nın KKTC aleyhinde almış Başsa\cı Yardımcısı Lukis Lu- kaides ıse "Bu karar bizim için çok önemKvesevindirieidtr. Sah- te devlet (KKTC) hukuki >önden idam edildi" şeklinde konuşur- ken Rum gazetelerinin tümü ha- beri "Sahte devlete şamar" baş- lığıyla kullandılar. KKTC'yi uluslararası alanda yalnız bırakmak için her yolu de- neyen Rum Yönetimi. şimdi de Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi Siyasi Komitesi'nde yeni bir mücadele başlattı. Lord Finsberg'in, Kıbnslı Türklere Avrupa Konseyı'nde gözlemci statüsünde olsa dahi temsılıyet öngören raporunun 2 aralıkta siyasi komiteye sunuia- cağını öğrenen Rum Yönetimi, bunu önlemek için yoğun giri- şimleryapıldığınıaçıkladı. Rum Temsilciler Meclisi Başkanı Akksis Galanos, Finsberg rapo- runda yer alan Türklerle ilgili önerinin biranlamda KKTC'nin tanınmasına yol açacağını savu- narak "Tüm oiumsuz unsuriaruı değiştirilmesi için gerekli girişim- leri yapacağız" dedi. Galanos. "tnsan haklanna ağırhk vererek, Türk askerinin adadan aynl- masını isteyeceğK" diye konuşru. rarı da eklenmiş, ihracatımız darbelenmiştir. Ama bunlan aşa- cak, üstesinden gelecek istek ve uyumda bir hükümetin bulun- maması da bence en büyük aç- mazımı/dır. Biz,cumhuri>etiku- ran ve 500 dolarlık milli geliri § bin dolara yaklaştıran bir parti- yiz. Eğerdıştan ka\ naklanan ba- z\ ovunlar olmasaydı, bugiin bambaşka bir KKTC olacaktı." KKTC'yi tanıyan Türkıye'nın bile, tanımanın gereklerini yeri- ı\e getirmediğını savunan Top- lumcu Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Mustafa Akıncı ıse "Türkiye'nin tutumuyla ilgili bir örnek verecek olursak. bugün bir Türk takımı dahi KKTC futbol takımlamla maç yapamamak- tadır. Bu dahi TC'nin tanıma ko- nusunda gerekli olanı >apamadı- ğuu göstermektedir" diye konuş- tu. Akıncı, KKTC'nin sorunlan- na ilişkin bir soruya ise şu yanı- tı verdi: "Sorun oîmayan ne var kl Gün boyu süren elektrik ke- sintileri ve çökmüş bir ekonomL Göç eden gençlik... İikeye dene- timsi/ girişlerin \ arattığı sorunla suni gübrenin > ü/de 400 oranın- da artış gördüğü aşın pahalılık. Banka iflaslan ve hakkını alama- yan \üzJerce tasarruf sahibi. So- runlan yüklü bir ülke haüne gel- dik. Bu nedenle köklü önlemler gerekir." KÜLTÜR • SANAT w w G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Doktor, romatizmalı hastayı yaptığı iğnelerle felç ediyor. Bir yolunu bu- lup felci kısmen kurtarıyor. Ardından övünüyor: - Bak, ayağını kesmek gereke- cekti, ben kurtardım. - Ama siz felç ettiniz... - Romatizmaya yakalanmasaydı- nız. Bunun en somut örneği, Kara- bük'te yaşanıyor. Yılda bir milyon tona yaklaşan kapasitesiyle Türki- ye'nin önde gelen sanayi kuruluşla- rından olan Karabük Demir-Çelik Iş- letmeleri (Kardemir) için 5 Nisan 1994'te ölüm buyruğu verildi: "Hastanın iyileşme şansı yoktur. Damardan 'Seni çok seviyoruz, ama şartlar böyle. Vatan için öldü- ğünü unutma. Sen bir kahramansın' iğnesi yapılarak düşünme yetisi yok edilmelidir." Ama Karabük, işçisiyle esnafıyla, kadınıyla çocuğuyla karara direndi. Yapılan iğne de tutmadı. Hatta ters tepki gösterdi. Bunun üzerine SHP, bir heyet oluşturdu. Öldü ölmek üzere denilip tedavisi de yapılmayan Karabük için bir çalışma yaptırdı. Sonuç: "Allah kahretsin, hasta yaşam belirtileri veriyor. Artık, 'Sende ış yok' deyip ölü iğnesi yapmaya kal- Karabük'ü Bükmeyin... karsak, o iğneyi alıp bir yerlerimize sokarlar. llk dozu SHP'ye, ikincisini de DYP'ye yaparlar. Bizim bünye zaten zayıf. İktidar serumu ile ayak- ta duruyoruz, aman burayı kapat- mayalım." Tansu Hanım'la Murat Bey, bu raporun ardından Karabük'e şu me- sajı gönderdi: "Canım Karabüklüler, ikı gözüm Karabüklüler, biz hiç orayı kapatır mıyız? Biz, 'Karabük kapatılsın di- yenlerin çenesi kapatılmahdır' de- mek istemiştik." Bu arada önce Mesut Yılmaz, ardından da Mümtaz Soysal, hü- kümetin başına çorap örmüş, özel- leştirme yasası Anayasa Mahkeme- si'nden dönmüştü. Koalisyon ortakları ekim sonunda özelleştirmede anlaşınca hazırianan yasa da Meclis'ten, "Tik-tak, tik-ta- aak" geçmeye başladı. Bu yasa, olağanüstü bir durum olmazsa önü- müzdekı hafta Meclis'ten geçecek. Bu arada Tansu Hanım'ın daha önce Karabük hakkında hazırlanan tüm raporlan rafa koyup yeni bir ra- por hazıriattığı ortaya çıktı. Öyle anlaşılıyor ki, tansu Hanım, Coopers - Lybrand - DEET Grubu ile McKinsey and Company firması- na bu raporu hazırlatma görevi ve- rirken şu uyanda bulunmuş: "öyle bir rapor olsun ki, 'Karabük mutlaka kapatılmalı' sonucu çık- sın." Firma yetkilileri de şu karşılığı ver- miş olmalı: "Merak etmeyin; kapatılmaz deni- lecek KİT, henüz kurulmadı; bunu başaracak yiğit, henüz anasından doğmadı." Bu kanıya nereden vardık? Arkadaşımız Nursun Erel'in ele geçirdiği söz konusu raporun giri- şinde şu tümce yazılı: "Hükümet, Karabük'ün kapatıl- ması kararının teyidi için bize bu çalışmayı yaptırdı." Aynı raporun sonuç bölümü de şöyle: "Karabük ne yapılırsa yapılsın devlet eliyle ayakta kalamaz." Buna ne denir: "Körler, sağıriar, birbirini ağırlar." Hükümet, Karabüklüyü ikna et- menin, yasa çıkarmanın, rapor üs- tüne rapor hazırlamanın kâr etmedi- ğını anlamış olmalı ki, şimdi bütün havayı "özelleştirme molekülleriyle" doldurmaya gırıştı. TRT ve özel televızyonlara verilen paket programın ardından, artık so- İuduğumuz havada oksijen, karbon- dioksit ve özelleştirme var. istemem diyen nefes almasın. Programda, Çiller'in özelleştir- meyle ilgili hamasi sözleri ve kahve- rengi gözleri birinci planda. Sonra halkımıztn düşünceleri. Hepsi, "Özelleştirme mutlaka yapılmalı", "Olmalı", "Vallahi olmalı" diyor. Sanırım bu çekimi Karabük ve köylerinde değil, Istanbul'un köyle- rinde; Mecıdiyeköy'de, Kadıköy'de, Erenköy'de yaptılar. Hepsini anladım da Mustafa Sandal'ın bu programda ne ışi var, onu anlamakta biraz güçlük çektim. Sandal, engin ekonomi bilgisiyle özelleştirmenin kaçınılmaz oldugu- nu anlatıyor. Oldu olacak, Sandal'a bir de şar- kı yaptırsınlar: "Batı'yı taklitetmeli KlT'leri yok etmelı..." Pek çok ülke, eski kökleşmiş ku- rumlarıyla övünürken, onları çağa uygun hale getırmeye çalışırken biz, "ihtiyar eşek muamelesi" görüyo- ruz. Öksürük şurubunun bile iki yüz çeşidinin bulunduğu günümüzde, özelleştırmeden başka seçenek yoktur demek, bıraz siyasi iflas, bi- raz ilkellik, biraz da sorumsuzluk değil mı? Denktaş: Kendi paramızı basacağız• Baştarafi 1. Sayfada ma ıçın. Rumlarla federasyon gö- rüşmelerinın tamamen kesilmesi gerektığını savunan Dentaş, şun- ları söyledi: "Biz devamb surette, Rumlar- la federasyon kuracağız diye or- taya çıkoğunız için baa dost ülke- ler de tanımadan u/ak durdu. Ör- negin Pakistan, "madem ki fede- rasyon kuracaksınız. bizı niye Rumlarla kavga ettireceksiniz' diyerek bir türlü karar almadı. Halbuld biz dost ülkelere KKTC>i tanıdıkJarı takdirde. Rumlarİa anlaşma kapılannın kapanına\acağını, üstelik onlan insanca bir çö/ümc zorlamış ola- cağımı/ı anlatmaya çalıştık. Tür- kiye de bu göriişümüzü destekle- seydi daha kolay bir netkre alabi- ürdik." Gelinen noktada, Türkiye ile birlikte yeni bir değerlendirme- nin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Rauf Denktaş. "Rumla- nn da federasyon istemediği ta- mamen ortaya çıkanlmalı vc dün- yaya anlatılmalıdır. Biz mecliste federasyonu ortadan kaldıracak bir karar aldık diye, Klerıdes'in ilk kez Isvrçre'deki gibi iki tarafa da egemenlik sağlayan bir uygu- lamavı kabul ettiğine tanık ol- duk""dedı. Rauf Denktaş, ABD Başkanı Clinton'ın da, Türk tarafını ma- sadan kaçırmamak için ilk kez "Kıbns iki tarafın maudır" şek- linde bir açıklama yaptığına ışa- ret etti. Denktaş. gelecek yıl nisan ayında cumhurbaşkanlığı görevi- nin sona ereceğini ve yeniden aday olmayacağını tekrarlarken, bu süre zarfında iki önemli olayı gerçekleştirmek ıstiyor. "Küçûk bir ülkede bu kadar \etki dağılı- mı olmasıyla sonınlar içinden çı- kılamaz hale gekli" diyen Denk- taş. öncelıkle parlamenter sıs- temden başkanlık sistemine ge- çılmesi gerektiğinı öne sürerek şunlan söylüyor: "Yeniden aday olmayacağıma göre, bu görüşte rahatlıkla ısrar edebilirim. Ükemi/in dü/Jügeçı- kabilmesi ve yetki daöılınıının ön- lenebilesi için başkanlık sistemine geçişşarf Rauf Denktaş. KKTC'nin. Türkiye'den ka> naklanan enflas- yon altında ezıldıgıne ilişkin gö- rüşlere katılıyor. Bunun ıçın de ayrı para birimı üzerınde dura- rak, bu yöndeki adımı çoktan at- mak istediklerini, ancak 'geçmiş Türk hükümetlerinin' buna en- gel oldugunu vurguluyor. isim \ ermeden TurgutOzal döneminı kasteden KKTC lıderı. bu konu- da ıse şöyle konu^uyor: "Şimdi zannedersem ay n para basma üzerinde ciddi>etle dur- mah\ız. Geçmişteki Türkiye >ö- neticileri, Kıbns sorununun 5-6 a\a kadar çözümlenecegini, bu nedenle para basmaya gerek ol- madığını söyleyerek, atacağımız adıma engel oldular. Biz de, \ ıllardır her şeyimize destek olan anavatanımıza karşı gelmemek için bugüne kadar bekledik. Ayn para basmasak bi- le dövize endeksli bir muhasebe sistemine geçebiliriz. İşte bu hu- susta hem Türkiye'nin, hem de yabancı uzmanların görüşlerini değerlendirerek hareketetmemiz gerekmektedir." Rumlardan sınır eylemi • Baştarafi I. Sayfada nüşecek Güney Kıbns'ın en güçlü partisi olan komünist AKEL'ın "anti-işgarmıtıngi ise bugün gerçekleşecek. Lefko- şa'nın "Orfea" isımli sınır böl- gesinde düzenlenecek olan mi- 293 89 78 (3HAT) dağıtacaklar. SAHİBİraSATlJK Acıbadem Basın Sitesi'nde 80 metrekare, merkezi sistem dogalgaz kaloriferli, hidroforlu daire Tel: 339 56 43- 1930'dansonra32542 32 Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tek 554 08 04 ALKAZAR AVRUPA SINEMASI TEL : 245 73 83 uAy«i- ÇOK cazeu ISTIKLAL CAD NO 140 TEL 25 1 18 65-66FAX 244 43 27 Ferhan Şensoy SEYiRCiLi SEYİR DEFTERi Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER ferhan Şensoy ŞU GOGOL DELİSİ Derya Baykal Şensoy Per;embe21 00 YÛNETEN UIMStMAS OYNAYANLAR TMkMUN, Cuma-Cumanesı 21 00 Cunanes-Pazar !5 30. Pazar 18 30 YAZAN M.AJTTOJMDEUPMIU YÖNETEN ÖZMIISGMIUE OYNAYANLAR . E»glnAUAII a<rı îiharet' 17 Kasımdan başlayarak Nazım Hikmet-Genco Erkal Yazan: Nazım Hıkmet Yon.H.Hilmi Bulunmaz Pazar 18.00 Per. 18.30 Cuma 21.00 C.tesi 15.00 Göruntü Yönefmeni; 12 00-14 15-16 30-18.45-21 00 ) GOZLERIMI KAPARIM VAZIFEMI YAPARIM ^"£Tt*. SAVAŞ DİNÇEL 116-17-18-19-20 Kaumi O N t ^ N ENG4NCUKMEN TuftK^HSe HUALLA GENEZ (16-17-1B-19-20 Kasımi BİR BAŞKASI ASK MEKTUPLARIOvt I^E^1 : HAKAN ALTINER*J^<ÇE> ARMAĞAN ERSIN ll6l7.l8-l9-20Kas»n) tarih toplum KÜLTÜR GEZİLERİ MEHMET İHSAN 7UNAY 3-7 Aralık 1994 NOEL BABA VE ANTALYA BRING'ON 3E<\O ME^ORS, ENGTNULUDAÛ -JRKÇE9 CEMIL BUTUKUTKU (16-17-18-19-20 Kasım) 19Kasım 19?4 ARKEOLOJİ MÜZESİ VE SULTANAHMET YAPILARI Kültür Sanat ilanlannız için: 293 89 78 (3 hat) tingde şu sloganlara yer verilece- gi açıklandı: "Sahte devlete ve işgalin oldu- bittilerine ha>ır~. "Atilla ve sö- mürgeciler dışan", "*BM karar suretleri uvgulansın". -Taksime ha>ır, federasyona evet* 1 . "Yeni- den >akınlaşma, özgürlük, dönüş \e adalet" Kınama etkinliği AKEL tüm Rum halkını mi- tinge katılmaya çagınrken Rum Yönetimi eski başkanlanndan Spiros Kiprianu nun başkanı ol- duğu DIKOpartisinebaglı PASİ- Dl sendikası da yann KKTC'yi kınama etkinliği düzenleyecek. Sendikanın toplantı salonunda gerçekleştirilecek etkinlikte Kip- rianu'nun bir konuşma yapacağı bildirildi. Bu arada Baf kasabasındaki Rum Cimnasyumu öğrencileri yann geleneksel Yunan giysileri ıçerısinde "Türk askeri" aley- hinde sloganlaratarak Baf'ın tu- ristik sahilinde bir gösteri yapa- cak ve yabancı turistlere Rum OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK H Baştarafi 1. Sayfada bölümünü elektriksiz ve ka- ranlıkta geçirmek durumun- dadır. Dış ilişkileıie ilgili olmasına karşın, KKTC'nin ticaret ola- naklarına getirilen sınırlama- lar da Kıbns Türkü'nün gün- cel yaşamını etkilemekte, yaşam standardını düşür- mektedir. Avrupa Adalet Di- vanı'nın KKTC ürünlerine ambargo konulmasına yol açan karannın Ingiltere Yük- sek Mahkemesi tarafından da onaylanmış olması, KKTC'nin ekonomik yönden daha sıkıntılı bir döneme gir- mekte oldugunu göstermek- tedir. Aslında bütün sorunların arkasında, KKTC'nin tanın- mamış olması yatmaktadır. Türkiye'nin bu konuda ye- terli desteği verdiği ve çaba- yı gösterdiği de soylenemez. Bu nedenle KKTC'yi tanıma- sı beklenen, ama çekingen- lık gösteren kimi ülkeleri eleştirmek de olanaksızlaş- maktadır. örneğin Türkiye bile uluslararası kurallar ne- deniyle KKTC ile resmi spor karşılaşmalarına cesaret edemezken, başka ülkeler- den tersine bir davranış beklemek mantıkla bağdaş- mıyor. KKTC; kendisini tanıtma- nın en etkili koşulunun, Rumlarla federasyon kurma eğiliminden vazgeçmek ol- duğu kanısındadır. Nıtekim, Cumhuriyet Mec- lisi'nin federasyon tezini tek seçenek olmaktan çıkaran kararı, başta Rum Kesımi ol- mak üzere ABD, Ingiltere ve Yunanistan'ı rahatsız etmiş- tir. Bu bile alınan kararın doğruluğunu, görüşmelerde avantajh bir duruma gelindi- ğini göstermek için yeterlidir. Kıbrıs'ta yakın bir çözüm, ufukta görünmüyor. Ayrıca çözüm için gerekli güç ek- seni Ada'nın dışında Anka- ra-Atina hattına oturmuştur. Yunanistan bu konuda Tür- kiye'yi Batı karşısında zayıf düşürecek ve geriletecek olanakları elinde tuttuğuna inanıyor. Olayın en çelişkili yanı da şudur: Kıbrıs'ta sorun ne denli karmaşık ve bıkkınlık verici olursa olsun, Ada'da katliam yapılamıyor, iki toplumun iç içe değil, ancak yanyana ya- şayabileceği anlaşılmıştır. Türkler ile Rumlar arasındaki sınırın Ada'ya gerçekten ba- rış getirdiği bunca yıl sonra tartışılamaz bir gerçek... Dünya kamuoyunun ou gerçeğin değerini bildiği ise soylenemez... ••• ÜÇ RENK: MAVİ Günümüz Sinemasının 1 \umarali Yaratıcısı K. İOESLOWSKI'nin bütün büyük festivalleri silip süpüren başyapıtı 1993 Vcncdık lcMıvali lin l>ı Fılm LJüyuk Odulu Iin lyı Kadın Oyuncu Odulu (Juhellc Bınoche) Vc daha 20 uluslararaM odul B E Y O Ğ L U ALKAZAR Tel: 245 73 83 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 5. HAFTA "Bu film Eunmages katkılanyla g6sterilmetrte<Jir." İFA UÇ RENK: MAVİ ıl*e {Juiıetie Bınoche) büyük bc konnazrtûr olan kocası Pafnce ve kızı Anna yı ^ *. M<e {JulıeneBınoche) bOyük bc konpozıttr olan kocası Pafnce ve kızı Anna yı " ^ btr iraf* ka*ası SCJTIUCU kaybeder Bu otavdan sonra Jufte baflınsız ve i ı lanıdıkianndan u/ak yenı tw yaşam suöurmeve başiar O gune kadar stecAğmce safnp olduÇu ner şeyden kendı tste^ıyte yavaş yavaş tDpar HefŞeyı btf anda kayb&ien bırı ıçm seçsneMer snfMr Yaşamna son vefeMecegı 9*» »pocle • arda kaian aieşie ve amiaria yaşamn surrJumeye çte devam edebic Her ne T kadar bazf andarı ve gönjntülen beiteöınden sHemese bde değrştk tw yaşam lûrû i t 1 i oiuşturmak ısteyebıiır işte Jufce (Jubette Bmochet) nm seçb^ yot da buft* ^ . K Kiulowsfcj Am OÇ RENK ıçın yapltğı tw uçiemeden örgürtûgu svngeleyen • ÖÇ RENK: MAV^yı getçek s^rtemasevefter mutlaka görmefi ArrJndan eşıftğı stmgeteyen öç BEYAZ, kardeş&Sı sımgeteyen UÇ RENK: Çağdaş Eğitimde, profesyonel donanımî.. • BİLGİSAYAR romıt • TURİZMCİLtK & OTELCtLİK MGLUU • İ Ç M İ M A R İ *V*SIA*J • AUTC) - CAD KayUlonmız devam ediyor. -Etamde hvfmlayCKr Tel : (0216) 349 89 54 • 349 89 55 KADIKÖY VİLDAN İYİGÜNGÖR 26 Kasım 1994 YALOVA DARIDERESİ 10-11 Aralık 1994 SÜNNETGÖL FEST SEYAHAT ACENTASI (0-2121258 25 73 • 258 25 89 tLAN T.C. ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN DosyaNo:1993 913Esas Davacı Dallar İnşaat, Halil-Bekır-Hikmet Dal Kardeşler Kol- lektif Şirketi vekili Av. trfan Yılmaz tarafından davalılar S.S. Şelale İşçi Yapı Koop. ve 53 dava arkadaşı aleyhine açdan Antalya Merkez Yüksekalan Mahallesi'nde kain ve tapunun 2868 ada 1-2-9 ve 12 par- seUer. 2865 ada 1-2-3 parseller, 2867 ada 1-2-5 parseller, 1292 ada 4 parsel üzerine ve gittikleri üzerine dava sonuna kadar başkalanna devrinin önlenmesi bakımından tedbir karan verilmesi bu parsellerr intikal eden üyelere devri yapılan tapu kayıtlannın kooperaüf alacak lılanndan mal kaçırmak için muvazaalı olarak üyelere devir yapıldı- ğından ÜK'nin 277. maddesı iptaline, icra takiplerine konu alacakla- nn yasal faizi ile birlikte yapılan tüm yargılama masraflannın davah- lara yüklenilmesine karar verilmesini talep eden işbu dava dılekçesi davablardan Sadık Ergül, Nedim Güçlü. Muharrem Enuğrul, Azune Coşkun ve Ali Sağır'a gösterilen adreslerine tebliğe verilmiş olup, bu adreslerinde tebliğ edilemediği gibi >aptınlan zabıta araştırmasında da adreslen tespit edilemediğinden ilanen tebliğine karar verilmiş ol- duğundan. yukanda isimleri yazılı davalılara dava dilekçesi ve yenile- me dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğine, davalılann duruşmanın bırakıldığı 12.12.1994 günü saat 08.50'deki duruşmaya bizzat gelmeleri veya kendilerini bir vekille temsil ettirmedikleri tak- dirde yargılamaya yokluklannda devam edilip hüküm tahsis oluna- cağı (HUMK'nin 509 Md.) hususu ilanen tebliğ olunur. 28.10.1994 Basın: 52486 10. ISTANBUL FOTOĞRAF GÜNLERİ'NDE BUGÜN Sergi: Alberto MODIANO "Kartpostal Fotoğraflar" Alkazar Cafe / Beyoğlu 14 - 30 Kasım 1994 T.Ç. GÖLCÜK ASLİYE HUKUK HÂKİMLÎĞİ'NDEN EsasNo:l991 61 Davacı Hüsnü Terman tarafından davalı Şeref Saki Seve, Ka- am Tezer aleyhine açılan taksım mukavelesinin feshi davasında veri- len ara kararı uyannca: Davahlardan Melahat Şaülmış, Hami Sezer, Hatice Sezer. Mura. Sezer'in adresi bilinmediğinden yapılan tahkikatı ile de adreslerinin tespiti mümkün olmadığından duruşma gününün ve davanın mev- zuunun ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla duruşma günü olan 13.12.1994 günü saat 10.15'te davalılar Melahat Satılmış, Hami Se- zer. Hatice Sezer, Murat Sezer'in duruşmada hazır bulunması hususu tebügat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 21.10.1994 Basın: 52498
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle