23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 1994 PAZARTESİ 12 DIZIYAZI GAP bugünlere kolay gelmedi. Mücadele yıllar sürdü ve 1966'da 'Aşağı Fırat Projesi' gündeme geldi. Aneak temel bir türlü atılmıyordu. l'rfalılar, 1977 yılında temelin atılmasına değin geçen sürecL, ünlü şairlerden Hulusi Kıbçaslan'ın biraz umutsuzluğu, biraz ilgisizliği > urgulayan şu dizeleriyle yansıtıvorlardı: Leyleğin ömrü lak lak.. / Bizimki cek cek.. / Ferhat dağı delecek- / Urfa'ya su gelecek.7 Su İşleri'nin başındayken projeyi 'zor' bulan Demirel, daha sonra "GAP'ın Mimarı" oldu Harran iıısam inandı, kazandı-2- Cemil Hacıkamiloğlu'nun anılannın en ilgıncı "GAP'ın miman olarak" adlandınlan Sü- leyman DemireTı "GAP'a karşı çıkmakla" suçlaması. 1957'de Demokrat Parti'den belediye başkanı seçilen Cemıl Hacıka- miloğlu. soluğu dönemin Su tş- leri Genel Müdürü Süleyman Demirel'inyanındaalıyor. Geri- sini Hacıkamiloğlu'nun kitabın- dan aktaralım: "O zaman Su İşleri L'mum Mödürü Süleyman Demirel'e söyledim. 'Gel' dcdim. 'Bu şere- ı fi sen kazan" dedi. İmkanımız yoktur" dedim, "Dere dolu altın 1 akıyor; ecnebi şırketlerine bir pay versenız olmaz mı?" İstek- li çıkmaz' dedi. Niye" dedim, 'Petrol için bu kadar masraf edi- yorlar, bu iş için hay hay yapar- lar." Kabul etmedi." Cemil Hacıkamıloğlu Demi- rel'den olumsuz yanıt alınca bu kez Celal Bayar'a konuyu açtı- ğını belırtiyor "Bayar'a, Harran Ovası'nın, vaktiyle Fıratve Dicle nehirlerin- den istifade ettiğini, halen kazı- larda su kanallanna rastlanıldı- gını, Fırat"tan su alınınca l r- fa'du 10 mihon insanfn hanna- cağını, Türkiye'de işsiz kimsenin katmajacağınıetnıflıtaanlattım, "Bu ış aklıma yattı. Yaver gef' dedi. "Harran Ovası'nın sulan- masriçTn. notet, etüt yaptırahm" dedi. ışte o zaman Celal Bayar etüt yaptırdı. Mümkün. uygun görüldü. Celal Bayar tarafından başlatılan Harran Ovası'nın su- lama işi halen devam etmekte- dir." Halrtan brteri 195O'lı yıllarda işsizlık. eko- nomik sıkıntılar Urfa'dan yoğun göçleri de getırdı. Toplumun or- gütsüzlüğü yüzünden kentte sa- nayi tesisleri kurulamadı Bu ör- gütsüzlük zaman zaman bireysel tepkilenn doğmasına yol açtı Zaman zaman ortaya çıkan bazı insanlar umut olarak Harran'ın Fırat'la sulanmasını göstererek kamuoyu oluşturmaya çalıştılar. Urfalı şair-yazar Naci İpekl950'lerin Milli Kalkınma Partisi tl Başkanı Mustafa Boz- can'ı GAP konusundaki birey sel çıkışlara örnek gösterirken "Bozcan, Fırat'la Harran'ın kavgasını yüreğimize enjekte eden insandır* diye konuşuyor. Naci Ipek, Bozcan'ın "Harran Fırat'la sulansın" feryadından öylesine etkileniyor ki, kurumuş Karakoyun Deresı'nin adını ta- şıyan gazetesini kapatarak. boşa akan Fırat'ın adını taşıyan gün- lük bir gazete çıkanyor. İpek'in gazetesinin logosunda yer alan sözler bu gazetenin GAP'ın bay- raktarlığı ve sözcülüğünü yaptı- ğını kanıtlıyor: "Adımız Dava- rruzdır".. Naci İpek'in gazetesine adını veren Fırat, Türkiye'nin kade- riyle birlikte Naci İpek'in de ka- derini değiştiriyor. GAP yüzün- den hükümete beş yıl süre ıle eleştiriler yönelten Fırat gazete- si "Adının davasının" cezasını ilanlannın kesılmesıyle ödüyor. Fırat iflas ediyor. Naci tpek, GAP'ın iflas ettirdiği ılk ınsan oluyor ama, mücadele de bitmi- yor. Bireysel mücadelelerin. gaze- telerin, şairlerin. yazarlann ça- balanyla 1920'lerin Urfa Valisi Fuat Baturay'la başlayan 46 yıl- lık mücadelenin 1966'da ortaya çıkardığı "Aşağı Fırat Proje- si'nden" sonra, mücadelede bu FIRAT'INA KAV rfalılann Valisi'yle, Belediye Başkanı'yla, vatandaşıyla, derneğiyle, şairi ve gazetecisiyle 1924 yılından itibaren başlattığı Fırat'ı Harran'a akıtma mücadelesi 1977 yılında sonuç veriyordu. Yıllar süren çahşmalar, etütler ve projelerden sonra bir zamanlar "GAP'a karşı çıkmakla" suçlanan dönemin Su îşleri Umum Müdürü Süleyman Demirel. 1977'de Başbakan olarak dev projenin temelini atmak üzere Urfa'ya geliyordu. kez yeni bir hedef belirjenmiş: "Temel atılsıni'* \': ," 4 \^ Temel atılsın ama, o yıllann ekenomik ortamında bu hiç de kolay olmamış. 1966'dan Urfa tünellerinın temelinin atılacağı 1977 yılına değın geçen süreç Urfalılan zaman zaman umut- suzluğa sürüklemiş. Urfalılar durumu, ünlü şairlerden Hulusi Kıfoçaslan'ın biraz umutsuzluğu, biraz ilgısizliğı \urgulayan şu alaylı dizelenyle vansıtmış: "Leyleğin ömrü lak lak.. / Bi- zimki cek cek.. / Ferhat dağı de- lecek™ / Urfa'ya su gelecek.7 Urtayı Firafla Sulama ueraegı Hcr y y yapiljyor. Planlar. projeler. girişimler. şifrTer, yazı- lar. mektuplar... Ama Harran'ı Ftrat'la btrteştirmek içm kimse düğmeye basmıyor. Bir grup Ur- falı işı biraz da bürokratik yol- dan yürütmek \e baskı kurabil- mek için Harran ve Fırat uğruna Harran'ın bir an önce ka\ uşma- Si gerektiğini söyledik. Demirel, önce "Bu ışe para yetmez. Para yok. Yapmamız mümkün değil' deyince ben de' Siz bunun teme- lini atın, varsın yapılmasın. Bir gün biter tanh de sizden söz eder' dedim. Başbakan sırtıma vurdu, 'Tamam ben bu ışe baş- layacağım" dedi. Biz de heyacan- la Urfa'ya döndük._" VeRrattaHarran mşarianıyor Urfalılann Valisi'yle, Beledi- ye Başkanı"yla, vatandaşıyla, derneğiyle. şaın ve gazetecisıy- le 1924 yılından itibaren başlat- tığı Fırafı Harran'a akıtma mü- cadelesi 1977 yılında sonuç ve- nyor. Yıltar Süren çafişffiâî etütler ve projelerden sonra bir zamanlar "GAP'akarşıçıkmak- la" suçlanan dönemin Su İşleri Umum Müdürü Süleyman De- mirel 1977'de Başbakan olarak dev projenin temelini atmak sürdüren Süleyman Demirel şöyle demiş: "Sevinç gözyaşlanmız Fırat'a öncülük etmeİL, İ'rfa tünelkrini doldurmalıdır. Biz bu proje ile insanın, hayvanın, kuşun ve top- ragın susuzluğuna son veriyo- ruz." Başbakan Demirel, Asur Kra- lı Nemrut'tan binlerce yıl sonra Fırat'ın yatağını değıştırecek dev projenin temellerini atıyor, işin 1984 yılında tamamlanaca- ğını söylüyor. Demirel'ın temel- leri attığı 3 Nisan 1977 tarihli Urfa gazetelennden Hizmet'in manşetınde "Ezcli rüya hakikat oluyor" başlığı yar. O günkü ga- ztitede, Seıma Öml'ın C1ICFW— den önce Demirel'in ellerine şi- zitdıgırn ögrenıyoruz: Ancak Harran Ovası'nabere- ket akıtması planlanan Urfa tü- nellerinin temelini atmak 1977 seçimlerinde Demirel'e bereket getirmıyor. Seçimlerin galibi CHP oluyor. Dahası Urfalılar 7 milletvekilliğinden ancak üçü- nü Demirel'ın AP'sine veriyor- lar. tlende "GAP'ı gaptırmam" dıyecek olan Demirel, Urfa'da- ki 3 mıllenekillığını CHP'ye. bir millervekillığini de MSP'ye kaptınyor. Sdontı... Sıkmtı... Sriontı Dünyanın en uzun yeraltı su- lama tüneli olarak planlanan 52 kılometre uzunluğundaki Urfa lüııelleıiııiııydpıııunı 1077 Nisû nı'nda 5 milyar330 milyon lira- Çalışma Bakanlığı müfettişleri- ni göndererek Akpınar firması- na 400 milyon lira ceza yazdır- tarak kırlenen elbiselerinin öcü- nü aldı 5 nrityardan 14 trlyona Türkıye Cumhuriyetı 1977 yı- lında 5 milyar 330 milyon lira keşif bedeli ıle Doğuş firmasına ihale ettiği Urfa tünellerinin 14 trilyon liraya ulaşacak mıktarda para yutacağını hesaplıyor muy- du bilinmez ama, 7 yıl içınde ta- mamlanması planlanan bu dev projedekı yıllık gecıkmenın 1985 yılı değerlerine göre 240 milyar liralık tanmsal gelır kay- bına yol açtığı bir gerçek. Bu oranı 1994 yılı dolar kuruna çe- virdiğinızde ortaya çıkan raka- mın Türkiye Cumhuriyeti'ne korkunç bir kayıp verdiğı görü- lecek. Ekonomik kayıp yalnız bununla kalmıyor. Urfa tünelle- nnın tamamlanmasıyla sularr^- ya açılacak 150 bın hektarlık Harran Ovası, Çukurova'yı ta- nmsal gelirde ikiye katlayacak. Bölgede günümüzde yüzde 7 olan sanayı ve sebze bitkılennın payı yüzde 58'e çıkacak. Pamuk üretımi yüzde 300, soya üretimi yüzde 16bin, mısır üretımi yüz- de bin 800, artış gösterecek. Bu da Iraybın haşka yrinii GAP'ta L rfa eski beledive başkanlanndan Cemil Hacıkamiloğlu, GAP konusundaki anı- lannı kitap haline getirrdi. "EUer vardır, \akma\a, >ık- maj-aamadedir/ EUer vardır Çi- viler çakmaya amadedir / E>üp ve İbrahim beldesine Demirel / Refah yüklü eserler yapmaya amadedir." rfah şair ve yazar Naci İpek, "Harran Fırat'la sulansın" fikrinden öylesine etkileniyor ki, eski gazetesini kapatarak, 'Fırat' adını taşıyan günlük bir gazete çıkanyor ve logosuna şu sözleri koyuyor: 'Adımız Davamızdır'. İpek'in gazetesine adını veren Fırat, Türkiye'nin kaderiyle birlikte onun da kaderini değiştiriyor ve GAP yüzünden hükümete beş yıl süre ile eleştiriler yönelten Fırat gazetesi, resmi ilanlann kesilmesiyle iflas ediyor. kilometrelik hafriyattan sonra 1984'te bitirmesi gereken işi yü- rütemeyerek 1981 yıtında tasfi- ye etti. Projeyi bu kez aynı yıl yapılan ihalede Akpınar firma- sı üstlendi. Akpınar firması 7 bütün sulama projelerinin ta- mamlanmasından sonra 2005 yılına kadar bolgede sulamaya açılacak 1 milyon 700 bın hek- tar alanda tanm. hayvancılık ve balıkçılığın ortaya çıkaracağı ta- nm sektörü toplam katma değe- ri 7.3 trilyona ulaşacak. Bölge tüm ovalann sulanmasıyla "Ta- runa dayalı sanayi üssü" profilı kazanacak. Yine bölgede oluşa- cak istihdam alanlannda 1.5 milyon insana iş olanağı yaratı- lacak. 2005 döneminde Türkiye genelınde kişi başına yüzde 75 olan gayrisafi milli hasıla, böl- ge insanı için yüzde 107 artış gösterecek, hayat standardı ülke ortalamasının çok altında olan Güneydoğu'daki 4 milyon nüfu- sun yaşam standardı da önemli ölçüde ıyıleşecek. Mehmet Çağlayan, 1972 ydında33 arka- daşıyla "Urfa'yı FıraflaSulama ve Kal- kmdırma Derneğjni" kurdu. dernek kuru> or. Urfa'mn ilgınç simalanndan Mehmet Çağlayan, 1972 yılında 33 arkadaşıyla "Fırat sulama projesinin Urfa ile Ugili bölümü- nün mümkün olan en kısa za- manda gerçekleşmesi için Ugili kunıluşlar nezdinde teşebbüse geçmeyi" amaçlayan "Urfa'yı Fırat'la Sulama ve Kalkındırma Derneğini'' kuruyor. Mehmet Çağlayan, aralannda a\"ukatlar, doktorlar, öğretmen- ler, gazetecilerle mühendislerin de bulundugu 33 kişiye bazı ke- sımlerin "Deli" damgasını vur- duğuna dikkat çekerken, Fırat'la Harran için verdikleri çabalar uğruna 6 kez başbakan ve ilgili- lerle görüşmek ıçın Ankara'va gittıklennı anlatıyor. "Başbakan Süleyman Demi- rel'e durumu anlattık. Fırat'la üzere Urfa'ya geliyor. Demirel, beraberindeki 150 kişilik bir he- yetle adeta "GAP'ın miman" olduğunu ispatlamaya geldiği Şanlıurfa'da coşkuyla karşılan- dı.Başbakan aslında Fırat'la Harran'ın nişan törenini biraz da iki ay sonra yapılacak genel se- çimlere denk getiriyordu, O gün Yukan Mezopotamya'nın yüz- lerce yıldır suya hasret toprakla- nnın makûstalihineneştervuru- luyordu. ama meydana gelen bir aksaklık GAP'ın ne kadar ge- reklı olduğunu o an bile gözler önüne seriyordu Demirel'in, "Tünellerden Urfa'ya Hazreti İbrahim'in bereketi aka- cak"sözlerinden hemen sonra elektnk kesilıyordu. O günlerde GAP'ın gereklili- ğını anlatan sözlerine adeta hak- lılık kazandıran bu elektrik ke- sintisinden sonra konuşmasını Hizmet gazetesinin Yazı işle- ri Müdürü Yaşar tzgördü'nün o dönemde Urfa tünellerine bakış açısı bu projenin günümüze han- gi aşamalardan, gecikmelerden sonra ulaşacağını adeta haber venyordu: U 1984'te o tüneUerden su akarsa, o su yalnız AP'ninkileri değil, kainattakibütün siyasi gü- nahlan yıkar." Doğuş firması. 3 nisandan 40 gün sonra 5 milyar 330 milyon liraya üstlendiğı projeyi yüzler- ce Urfalıyı işe alarak başlatıyor. Demirel'in bu dev projesinin yankılan aylar sürüyor. 2 ay son- ra 5 Haziran 1977'de yapılacak seçimlere kadar Demirel bu dev projeyi meydanlarda siyasi bir malzeme gıbi kullanıyor. Tabıı. Urfa'nın. Urfalının da berekete kavuşacağını. kalkınacağını an- latmayı unutmuyor. yılda tamamlanması gereken işi bu kez 1989'dabitirme vaadiyle yüklendi. Fırma 13 yıldırbitme- yen ekonomik, teknik ve siyasal sorunlar yüzünden işı bugüne kadar getirirken, bu sürede 10 hükümet. 7 başbakan ve 4 cum- hurbaşkanı değıştı. BakanlarKurulu. tünellerle il- gili ekonomik sorunlan aşabil- mek için iki kez özel kararna- melerçıkarttı. Parasal sıkıntılar, işçi grevlen, göçükler. iş kazala- n, çımento ve akaryakıt sıkıntı- sı yüzünden bitişi bir türlü ger- çekleştirilemeyen tüneller yü- zünden devlet trilyonlarca lira zarara uğradı. Bu arada 36 insan yerin 300 metre altmda meyda- na gelen kazalarda yaşamını yi- tirirken, tünelleri denetlerken üstü başı çamur içinde kalan 7. Cumhurbaşkanı Kcnan Evren de firmayı zarara uğrattı. Evren, Belçika, Hollanda. Danimar- ka, ldanda'dan büyük olan 75 bin kilometrekarelik alanda bu- lunan Şanlıurfa, Gaziantep. Adı- yaman, Diyarbakır, Mardin. Si- irt ve Şırnak illeri, GAP'ın ni- metlerinden yararlanacak kent- ler. Devlet bu bölgede uygula- nan Güneydoğu Anadolu proje- si için bugüne kadar tam376tril- yon lira harcadı. Bu paranın 34 trilyonu Atatürk Barajı'na, 14 trilyonu Urfa tünellerine. geriye kalan 328 trilyon lira ise bölge- deki sulama çalışmalanna, ka- nal ve kanaletlere harcandı. Bu korkunç harcamaya karşın işin bitiş tarihini sürekli uzatan Akpınar, 1981'de üstlenerek 1989'da bitirmeyi vaat ettiği pro- jenin bitişini ekonomik sıkıntıla- n gerekçe göstererek önce 1991, sonra 1992 ve 1993 yılına uzat- tı. Ancak tüneller, temellerinin atıldığı 1977 yılından bugüne geçen 17 yıllık sürede bitirile- medi. Yetkililer 1 nolu tünelin tamamlandığını, 2 nolu tünelin de en az 1.5 yılda tamamlanaca- ğını söylüyorlar. 7 yılda bitiril- mesi planlanan bu dev projede meydana gelen 10 yıllık gecik- me, 1985 yılı dolar kuruna göre 2 trilyon 400 milyar tanmsal kat- kı kaybınayol açtı. Yarın: Harran suya hazirianıyor POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Kentler Kaynıyor... Bir kasaba ölüm kenti olur mu? Karabük; halkı, işçisi, memuru, esnafı, emeklisi, öğrencisi, kadını, erkeğiyle bir "ölü kent" olmuştu. Buna eylem diyenler için Federasyon Başkanı Necati Çelik: "Bu eylem değil, kendiliğinden olmuş birhalk hareke- f/..."diyordu. Gerçekten de, devlet ağır sanayiinin yüklendiği bir böl- gede, Zonguldak, Ereğli, Karabük'te ekmek parası için bir halk hareketi kendiliğinden başlıyordu. Halk, belediyenin önünde birikmişti. Oğrenciler sokaktaydı, öğretmenler sokaktaydı; esnaf, işçi, emekli sokaktaydı. Esnafın astığı bir bantta, kapalı dükkânın vitrininde şunlar yazılıydı: "Ülkemin ve Karabükümüzün geleceği içinxlükkânımı kapatıyonım." Esnaf tutucu olur, dükkân kapama gibi eylemlere ko- lay kolay katılmaz, oysa Karabük'te katılıyordu. Çocuklar okula gitmiyordu. Öğretmenler sınıflara girmiyordu. Belediye meclisi ayaktaydı. Halkın alacağı karar bekleniyordu. Karar çıktı, halk coştu, meydan kalabalığındı. Necati Çelik en öndeydi, konuşuyordu: "Halkın bu feryadını hıç kimse bir eylem olarak değer- lendirmemeli. Bu feryadın, halkın demir-çelik sektörüne sahip çıkmasıyla, hem Karabük'e sahip çıkmak, hem de Türkiye'nin bağımsızlığına, sanayileşmesine, kalkınması- na sahip çıkmak gibi bir görevi yerine getirdiği düşünce- sindeyim. Kendiliğinden oluşan bu halkhareketiniiktida- rın doğru değerlendireceği kamsındayım." Siyasal iktıdar (bir kanadı da sosyal demokrat) son gün- lerde böyle sokağa dökülmelere iyi anlam vermeliydi. Me- murlar, doktorlar, üniversite profesörleri sokağa dökül- müştü. Elbette bunun bir anlamı vardı. Dükkânının önünde bir eli satırında, bir eli masadında bir kasap bekliyordu. Fı- nncı hamuru karmış ama ekmek olsun diye fınna salma- mıştı, bekliyordu: "Ankara bizi anlar." Yüksek fırınlar susmuştu, biraz daha susarsa işlenme- si güçleşirdi. Yüksek fırınlar bir kazaya uğramasın diye 'bakıma' alınmıştı. Bu bir güvenlik önlemiydi. Bu korna sesleri nereden geliyordu? Kentin nerdeyse bütün özel arabaları korna çalarak 'ölü kent'e katılıyorlardı. Korna seslerinin anlamı bu olmalıydı. "Halkın iletisini doğru algılayıp, doğru değeriendirmez- se herkesi olumsuz gelişmeler bekleyebilir. Hükümete bu ileti göründüğü gibi iletilmelidir." Altında bir duyuruya yazılmış çelik gibi bir dize var. Bu dizeden herkes payını almalıdır: "Potalarda eriyen biziz, siz demir sanırsınız." Karabük'ün kapatılmasını kım istiyor? Diyortar ki Dün- ya Bankası'ymış. Bu Dünya Bankası ne ış yapar? Böyle fabrika kapatır, işçi çıkarır, halkın halınden anlamaz. Dün- ya Bankası falan anlamam, ben Türk bayrağı altında ya- şarım. Dünya Bankası'nın bayrağı var mı? Dünya Banka- sı falan tanımam, fabrika kapar, fabrika açmaz, ben bı- zim bayrağı tanırım. Hiçbir parti, dernek, hizip tanımadan, ayırmadan ken- diliğinden oluşan bir halk hareketiyle karşı karşıya gelını- yor. Halk kentine, fabrikasına, işıne gücüne sahip çıkıyor. Koca bir kent halkının üstüne yürümek onun isteğinin karşısına çıkmak kolay değil... Zor da olsa, kolay da olsa karşı gelinmez. Bir öğrencıye soruyorlar: "Neden okula gitmedin?" "Fabrikamızı kapatmasınlar diye..." Işık Kansu bir işçıyle konuşuyor: "Evimizi, ilçe binamızı kurşunladılar. 12 Eylül'de içeri- de yattık. Bunlar için miydi? Bunlar bir sosyal demokrat için utanç vehcidir." Bakıyorum da kentler kaynıyor. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Yanş atlannın bakı- .. mıyla yükümlü ve ant- renman için zaman za- 2 1 2 3 4 -man yetenekte seyis. 2/ Çalgı l i i l oynamayı mes- 4 lek edinmiş kadıh..."Sûs için yapılmış giysi kıvn- mı. 3/ Şarkı. türkü... Ser- 6 best meslek adamlannı içinde toplayan resmi bır- lik...Köpek.4/Kanada'- 8 nın kuzeydoğusunda büyük bir yanmada. 5/ Bir haber ajansının simgesi... Yok- luk, hiçlık, ölüm. 6/ Rus köylü topluluğuna verilen ad... Bir renk... Bircetveltürü.7/Asfaltyo- lun yan tarafındaki toprak bölüm. 8/ Mezar... Avrupa'da bir baş- kent. 9/ Bıkkınlık... Küçük ağıl. VTJKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Genişleme, yeni boyutlar ka- zanma... "Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gülzare —" (Fuzulı). 2/ Beyoğlu'nun eski adı... Leyleğe benzer bir kuş. 3/ Radon elementinin simgesi... Anadolu'nun kırsal kesiminde erkekler arasında düzenlenen yaren toplantıla- nna verilen ad. 4/ Eski Yunan kentlennde pazar yeri. 5/ Ün- lem... Bir yerde biriken sıvılan dışanya akıtmakta kullarulan oluk >a da boru. 6/ Hak ve hukuka uygunluk. 7/ Kalınca si- cim... Bir kişinin ya da toplumun yaşamındaki yüce bir olayn anrnak üzere yazılan lirik şiir türü... İstem dışı yapılan hareket. 8/ İtalya'run para birimi... Çıplak vücut resmi. 9/ Pamukı o dokunmuş basma... İstek. amaç. AU-PAIR PAKET PROGRAM Au-poHkte pakot okı mu? Yes, Yes cüyoruz. Aromanızı bekllyofuz. 0212/258 53 42 261 43 86 - 87 SATILIKEV Gebze istasyon Mahallesi'nde sahibinden acilensatılık3katlıev. Tel:2214861 ILAN T.C. ISPARTA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo:l994 320 Davacı Yakup Akgül vekılı Av. Hakkı Taner Soğancı larafın- dan davalı Özlem Akgül aleyhıne mahkememizde ikame edilen bo- şanma davasının yapılan açık >argılamasının verilen ara kararı gere- ğince; Davab Özlem Akgül'ün Termınal Karşısını Mustafa Kaymakçı oğlu yamnda Yalvaç adresıne tebligat çıkanlmış bulunmamış ve adı- na tebhgat tebliği yapılamamış bulunmakla adres araştınlması yapıt- mış olup yapılan adres araştınlmasında da yıne adresı tespit edilerc'f miş olup gazete ilanı yapılmasına karar verilmiş bulunmakla adı geçen davahnın yukandaki adresinde bulunamadığından ve bu ılanın yapıldığı tarihten iübaren duruşma günü olan I3.l2.l994 günlü otu- ruma Isparta Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1994 320 esas sayılı ve 09.00 duruşma saatine gelmez ıslek ve itırazlannı bildırmez ise ilaıun ve tebligatın yapılmış olacağına karar verileceğı HML'K'nun 213/2'- nci maddesi gereğince ihtaren ılan olunur. Basın: 52499
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle