Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 1994 PAZARTESİ
12 DIZIYAZI
GAP bugünlere kolay gelmedi. Mücadele yıllar sürdü ve 1966'da 'Aşağı Fırat Projesi' gündeme geldi. Aneak temel bir türlü atılmıyordu. l'rfalılar, 1977 yılında temelin atılmasına değin geçen sürecL,
ünlü şairlerden Hulusi Kıbçaslan'ın biraz umutsuzluğu, biraz ilgisizliği > urgulayan şu dizeleriyle yansıtıvorlardı: Leyleğin ömrü lak lak.. / Bizimki cek cek.. / Ferhat dağı delecek- / Urfa'ya su gelecek.7
Su İşleri'nin başındayken projeyi 'zor' bulan Demirel, daha sonra "GAP'ın Mimarı" oldu
Harran iıısam inandı, kazandı-2-
Cemil Hacıkamiloğlu'nun
anılannın en ilgıncı "GAP'ın
miman olarak" adlandınlan Sü-
leyman DemireTı "GAP'a karşı
çıkmakla" suçlaması. 1957'de
Demokrat Parti'den belediye
başkanı seçilen Cemıl Hacıka-
miloğlu. soluğu dönemin Su tş-
leri Genel Müdürü Süleyman
Demirel'inyanındaalıyor. Geri-
sini Hacıkamiloğlu'nun kitabın-
dan aktaralım:
"O zaman Su İşleri L'mum
Mödürü Süleyman Demirel'e
söyledim. 'Gel' dcdim. 'Bu şere-
ı fi sen kazan" dedi. İmkanımız
yoktur" dedim, "Dere dolu altın
1
akıyor; ecnebi şırketlerine bir
pay versenız olmaz mı?" İstek-
li çıkmaz' dedi. Niye" dedim,
'Petrol için bu kadar masraf edi-
yorlar, bu iş için hay hay yapar-
lar." Kabul etmedi."
Cemil Hacıkamıloğlu Demi-
rel'den olumsuz yanıt alınca bu
kez Celal Bayar'a konuyu açtı-
ğını belırtiyor
"Bayar'a, Harran Ovası'nın,
vaktiyle Fıratve Dicle nehirlerin-
den istifade ettiğini, halen kazı-
larda su kanallanna rastlanıldı-
gını, Fırat"tan su alınınca l r-
fa'du 10 mihon insanfn hanna-
cağını, Türkiye'de işsiz kimsenin
katmajacağınıetnıflıtaanlattım,
"Bu ış aklıma yattı. Yaver gef'
dedi. "Harran Ovası'nın sulan-
masriçTn. notet, etüt yaptırahm"
dedi. ışte o zaman Celal Bayar
etüt yaptırdı. Mümkün. uygun
görüldü. Celal Bayar tarafından
başlatılan Harran Ovası'nın su-
lama işi halen devam etmekte-
dir."
Halrtan brteri
195O'lı yıllarda işsizlık. eko-
nomik sıkıntılar Urfa'dan yoğun
göçleri de getırdı. Toplumun or-
gütsüzlüğü yüzünden kentte sa-
nayi tesisleri kurulamadı Bu ör-
gütsüzlük zaman zaman bireysel
tepkilenn doğmasına yol açtı
Zaman zaman ortaya çıkan bazı
insanlar umut olarak Harran'ın
Fırat'la sulanmasını göstererek
kamuoyu oluşturmaya çalıştılar.
Urfalı şair-yazar Naci
İpekl950'lerin Milli Kalkınma
Partisi tl Başkanı Mustafa Boz-
can'ı GAP konusundaki birey sel
çıkışlara örnek gösterirken
"Bozcan, Fırat'la Harran'ın
kavgasını yüreğimize enjekte
eden insandır* diye konuşuyor.
Naci Ipek, Bozcan'ın "Harran
Fırat'la sulansın" feryadından
öylesine etkileniyor ki, kurumuş
Karakoyun Deresı'nin adını ta-
şıyan gazetesini kapatarak. boşa
akan Fırat'ın adını taşıyan gün-
lük bir gazete çıkanyor. İpek'in
gazetesinin logosunda yer alan
sözler bu gazetenin GAP'ın bay-
raktarlığı ve sözcülüğünü yaptı-
ğını kanıtlıyor: "Adımız Dava-
rruzdır"..
Naci İpek'in gazetesine adını
veren Fırat, Türkiye'nin kade-
riyle birlikte Naci İpek'in de ka-
derini değiştiriyor. GAP yüzün-
den hükümete beş yıl süre ıle
eleştiriler yönelten Fırat gazete-
si "Adının davasının" cezasını
ilanlannın kesılmesıyle ödüyor.
Fırat iflas ediyor. Naci tpek,
GAP'ın iflas ettirdiği ılk ınsan
oluyor ama, mücadele de bitmi-
yor.
Bireysel mücadelelerin. gaze-
telerin, şairlerin. yazarlann ça-
balanyla 1920'lerin Urfa Valisi
Fuat Baturay'la başlayan 46 yıl-
lık mücadelenin 1966'da ortaya
çıkardığı "Aşağı Fırat Proje-
si'nden" sonra, mücadelede bu
FIRAT'INA
KAV
rfalılann Valisi'yle, Belediye Başkanı'yla,
vatandaşıyla, derneğiyle, şairi ve gazetecisiyle
1924 yılından itibaren başlattığı Fırat'ı
Harran'a akıtma mücadelesi 1977 yılında
sonuç veriyordu. Yıllar süren çahşmalar,
etütler ve projelerden sonra bir zamanlar
"GAP'a karşı çıkmakla" suçlanan dönemin Su
îşleri Umum Müdürü Süleyman Demirel.
1977'de Başbakan olarak dev projenin temelini
atmak üzere Urfa'ya geliyordu.
kez yeni bir hedef belirjenmiş:
"Temel atılsıni'* \': ,"
4
\^
Temel atılsın ama, o yıllann
ekenomik ortamında bu hiç de
kolay olmamış. 1966'dan Urfa
tünellerinın temelinin atılacağı
1977 yılına değın geçen süreç
Urfalılan zaman zaman umut-
suzluğa sürüklemiş. Urfalılar
durumu, ünlü şairlerden Hulusi
Kıfoçaslan'ın biraz umutsuzluğu,
biraz ilgısizliğı \urgulayan şu
alaylı dizelenyle vansıtmış:
"Leyleğin ömrü lak lak.. / Bi-
zimki cek cek.. / Ferhat dağı de-
lecek™ / Urfa'ya su gelecek.7
Urtayı Firafla Sulama
ueraegı
Hcr y y yapiljyor. Planlar.
projeler. girişimler. şifrTer, yazı-
lar. mektuplar... Ama Harran'ı
Ftrat'la btrteştirmek içm kimse
düğmeye basmıyor. Bir grup Ur-
falı işı biraz da bürokratik yol-
dan yürütmek \e baskı kurabil-
mek için Harran ve Fırat uğruna
Harran'ın bir an önce ka\ uşma-
Si gerektiğini söyledik. Demirel,
önce "Bu ışe para yetmez. Para
yok. Yapmamız mümkün değil'
deyince ben de' Siz bunun teme-
lini atın, varsın yapılmasın. Bir
gün biter tanh de sizden söz
eder' dedim. Başbakan sırtıma
vurdu, 'Tamam ben bu ışe baş-
layacağım" dedi. Biz de heyacan-
la Urfa'ya döndük._"
VeRrattaHarran
mşarianıyor
Urfalılann Valisi'yle, Beledi-
ye Başkanı"yla, vatandaşıyla,
derneğiyle. şaın ve gazetecisıy-
le 1924 yılından itibaren başlat-
tığı Fırafı Harran'a akıtma mü-
cadelesi 1977 yılında sonuç ve-
nyor. Yıltar Süren çafişffiâî
etütler ve projelerden sonra bir
zamanlar "GAP'akarşıçıkmak-
la" suçlanan dönemin Su İşleri
Umum Müdürü Süleyman De-
mirel 1977'de Başbakan olarak
dev projenin temelini atmak
sürdüren Süleyman Demirel
şöyle demiş:
"Sevinç gözyaşlanmız Fırat'a
öncülük etmeİL, İ'rfa tünelkrini
doldurmalıdır. Biz bu proje ile
insanın, hayvanın, kuşun ve top-
ragın susuzluğuna son veriyo-
ruz."
Başbakan Demirel, Asur Kra-
lı Nemrut'tan binlerce yıl sonra
Fırat'ın yatağını değıştırecek
dev projenin temellerini atıyor,
işin 1984 yılında tamamlanaca-
ğını söylüyor. Demirel'ın temel-
leri attığı 3 Nisan 1977 tarihli
Urfa gazetelennden Hizmet'in
manşetınde "Ezcli rüya hakikat
oluyor" başlığı yar. O günkü ga-
ztitede, Seıma Öml'ın C1ICFW—
den önce Demirel'in ellerine şi-
zitdıgırn ögrenıyoruz:
Ancak Harran Ovası'nabere-
ket akıtması planlanan Urfa tü-
nellerinin temelini atmak 1977
seçimlerinde Demirel'e bereket
getirmıyor. Seçimlerin galibi
CHP oluyor. Dahası Urfalılar 7
milletvekilliğinden ancak üçü-
nü Demirel'ın AP'sine veriyor-
lar. tlende "GAP'ı gaptırmam"
dıyecek olan Demirel, Urfa'da-
ki 3 mıllenekillığını CHP'ye.
bir millervekillığini de MSP'ye
kaptınyor.
Sdontı... Sıkmtı... Sriontı
Dünyanın en uzun yeraltı su-
lama tüneli olarak planlanan 52
kılometre uzunluğundaki Urfa
lüııelleıiııiııydpıııunı 1077 Nisû
nı'nda 5 milyar330 milyon lira-
Çalışma Bakanlığı müfettişleri-
ni göndererek Akpınar firması-
na 400 milyon lira ceza yazdır-
tarak kırlenen elbiselerinin öcü-
nü aldı
5 nrityardan 14 trlyona
Türkıye Cumhuriyetı 1977 yı-
lında 5 milyar 330 milyon lira
keşif bedeli ıle Doğuş firmasına
ihale ettiği Urfa tünellerinin 14
trilyon liraya ulaşacak mıktarda
para yutacağını hesaplıyor muy-
du bilinmez ama, 7 yıl içınde ta-
mamlanması planlanan bu dev
projedekı yıllık gecıkmenın
1985 yılı değerlerine göre 240
milyar liralık tanmsal gelır kay-
bına yol açtığı bir gerçek. Bu
oranı 1994 yılı dolar kuruna çe-
virdiğinızde ortaya çıkan raka-
mın Türkiye Cumhuriyeti'ne
korkunç bir kayıp verdiğı görü-
lecek. Ekonomik kayıp yalnız
bununla kalmıyor. Urfa tünelle-
nnın tamamlanmasıyla sularr^-
ya açılacak 150 bın hektarlık
Harran Ovası, Çukurova'yı ta-
nmsal gelirde ikiye katlayacak.
Bölgede günümüzde yüzde 7
olan sanayı ve sebze bitkılennın
payı yüzde 58'e çıkacak. Pamuk
üretımi yüzde 300, soya üretimi
yüzde 16bin, mısır üretımi yüz-
de bin 800, artış gösterecek. Bu
da Iraybın haşka yrinii GAP'ta
L rfa eski beledive başkanlanndan Cemil
Hacıkamiloğlu, GAP konusundaki anı-
lannı kitap haline getirrdi.
"EUer vardır, \akma\a, >ık-
maj-aamadedir/ EUer vardır Çi-
viler çakmaya amadedir / E>üp
ve İbrahim beldesine Demirel /
Refah yüklü eserler yapmaya
amadedir."
rfah şair ve yazar Naci
İpek, "Harran Fırat'la
sulansın" fikrinden öylesine
etkileniyor ki, eski gazetesini
kapatarak, 'Fırat' adını
taşıyan günlük bir gazete
çıkanyor ve logosuna şu
sözleri koyuyor: 'Adımız
Davamızdır'. İpek'in
gazetesine adını veren Fırat,
Türkiye'nin kaderiyle birlikte
onun da kaderini değiştiriyor
ve GAP yüzünden hükümete
beş yıl süre ile eleştiriler
yönelten Fırat gazetesi, resmi
ilanlann kesilmesiyle iflas
ediyor.
kilometrelik hafriyattan sonra
1984'te bitirmesi gereken işi yü-
rütemeyerek 1981 yıtında tasfi-
ye etti. Projeyi bu kez aynı yıl
yapılan ihalede Akpınar firma-
sı üstlendi. Akpınar firması 7
bütün sulama projelerinin ta-
mamlanmasından sonra 2005
yılına kadar bolgede sulamaya
açılacak 1 milyon 700 bın hek-
tar alanda tanm. hayvancılık ve
balıkçılığın ortaya çıkaracağı ta-
nm sektörü toplam katma değe-
ri 7.3 trilyona ulaşacak. Bölge
tüm ovalann sulanmasıyla "Ta-
runa dayalı sanayi üssü" profilı
kazanacak. Yine bölgede oluşa-
cak istihdam alanlannda 1.5
milyon insana iş olanağı yaratı-
lacak. 2005 döneminde Türkiye
genelınde kişi başına yüzde 75
olan gayrisafi milli hasıla, böl-
ge insanı için yüzde 107 artış
gösterecek, hayat standardı ülke
ortalamasının çok altında olan
Güneydoğu'daki 4 milyon nüfu-
sun yaşam standardı da önemli
ölçüde ıyıleşecek.
Mehmet Çağlayan, 1972 ydında33 arka-
daşıyla "Urfa'yı FıraflaSulama ve Kal-
kmdırma Derneğjni" kurdu.
dernek kuru> or.
Urfa'mn ilgınç simalanndan
Mehmet Çağlayan, 1972 yılında
33 arkadaşıyla "Fırat sulama
projesinin Urfa ile Ugili bölümü-
nün mümkün olan en kısa za-
manda gerçekleşmesi için Ugili
kunıluşlar nezdinde teşebbüse
geçmeyi" amaçlayan "Urfa'yı
Fırat'la Sulama ve Kalkındırma
Derneğini'' kuruyor.
Mehmet Çağlayan, aralannda
a\"ukatlar, doktorlar, öğretmen-
ler, gazetecilerle mühendislerin
de bulundugu 33 kişiye bazı ke-
sımlerin "Deli" damgasını vur-
duğuna dikkat çekerken, Fırat'la
Harran için verdikleri çabalar
uğruna 6 kez başbakan ve ilgili-
lerle görüşmek ıçın Ankara'va
gittıklennı anlatıyor.
"Başbakan Süleyman Demi-
rel'e durumu anlattık. Fırat'la
üzere Urfa'ya geliyor. Demirel,
beraberindeki 150 kişilik bir he-
yetle adeta "GAP'ın miman"
olduğunu ispatlamaya geldiği
Şanlıurfa'da coşkuyla karşılan-
dı.Başbakan aslında Fırat'la
Harran'ın nişan törenini biraz da
iki ay sonra yapılacak genel se-
çimlere denk getiriyordu, O gün
Yukan Mezopotamya'nın yüz-
lerce yıldır suya hasret toprakla-
nnın makûstalihineneştervuru-
luyordu. ama meydana gelen bir
aksaklık GAP'ın ne kadar ge-
reklı olduğunu o an bile gözler
önüne seriyordu Demirel'in,
"Tünellerden Urfa'ya Hazreti
İbrahim'in bereketi aka-
cak"sözlerinden hemen sonra
elektnk kesilıyordu.
O günlerde GAP'ın gereklili-
ğını anlatan sözlerine adeta hak-
lılık kazandıran bu elektrik ke-
sintisinden sonra konuşmasını
Hizmet gazetesinin Yazı işle-
ri Müdürü Yaşar tzgördü'nün o
dönemde Urfa tünellerine bakış
açısı bu projenin günümüze han-
gi aşamalardan, gecikmelerden
sonra ulaşacağını adeta haber
venyordu:
U
1984'te o tüneUerden su
akarsa, o su yalnız AP'ninkileri
değil, kainattakibütün siyasi gü-
nahlan yıkar."
Doğuş firması. 3 nisandan 40
gün sonra 5 milyar 330 milyon
liraya üstlendiğı projeyi yüzler-
ce Urfalıyı işe alarak başlatıyor.
Demirel'in bu dev projesinin
yankılan aylar sürüyor. 2 ay son-
ra 5 Haziran 1977'de yapılacak
seçimlere kadar Demirel bu dev
projeyi meydanlarda siyasi bir
malzeme gıbi kullanıyor. Tabıı.
Urfa'nın. Urfalının da berekete
kavuşacağını. kalkınacağını an-
latmayı unutmuyor.
yılda tamamlanması gereken işi
bu kez 1989'dabitirme vaadiyle
yüklendi. Fırma 13 yıldırbitme-
yen ekonomik, teknik ve siyasal
sorunlar yüzünden işı bugüne
kadar getirirken, bu sürede 10
hükümet. 7 başbakan ve 4 cum-
hurbaşkanı değıştı.
BakanlarKurulu. tünellerle il-
gili ekonomik sorunlan aşabil-
mek için iki kez özel kararna-
melerçıkarttı. Parasal sıkıntılar,
işçi grevlen, göçükler. iş kazala-
n, çımento ve akaryakıt sıkıntı-
sı yüzünden bitişi bir türlü ger-
çekleştirilemeyen tüneller yü-
zünden devlet trilyonlarca lira
zarara uğradı. Bu arada 36 insan
yerin 300 metre altmda meyda-
na gelen kazalarda yaşamını yi-
tirirken, tünelleri denetlerken
üstü başı çamur içinde kalan 7.
Cumhurbaşkanı Kcnan Evren
de firmayı zarara uğrattı. Evren,
Belçika, Hollanda. Danimar-
ka, ldanda'dan büyük olan 75
bin kilometrekarelik alanda bu-
lunan Şanlıurfa, Gaziantep. Adı-
yaman, Diyarbakır, Mardin. Si-
irt ve Şırnak illeri, GAP'ın ni-
metlerinden yararlanacak kent-
ler. Devlet bu bölgede uygula-
nan Güneydoğu Anadolu proje-
si için bugüne kadar tam376tril-
yon lira harcadı. Bu paranın 34
trilyonu Atatürk Barajı'na, 14
trilyonu Urfa tünellerine. geriye
kalan 328 trilyon lira ise bölge-
deki sulama çalışmalanna, ka-
nal ve kanaletlere harcandı.
Bu korkunç harcamaya karşın
işin bitiş tarihini sürekli uzatan
Akpınar, 1981'de üstlenerek
1989'da bitirmeyi vaat ettiği pro-
jenin bitişini ekonomik sıkıntıla-
n gerekçe göstererek önce 1991,
sonra 1992 ve 1993 yılına uzat-
tı. Ancak tüneller, temellerinin
atıldığı 1977 yılından bugüne
geçen 17 yıllık sürede bitirile-
medi. Yetkililer 1 nolu tünelin
tamamlandığını, 2 nolu tünelin
de en az 1.5 yılda tamamlanaca-
ğını söylüyorlar. 7 yılda bitiril-
mesi planlanan bu dev projede
meydana gelen 10 yıllık gecik-
me, 1985 yılı dolar kuruna göre
2 trilyon 400 milyar tanmsal kat-
kı kaybınayol açtı.
Yarın: Harran suya
hazirianıyor
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Kentler Kaynıyor...
Bir kasaba ölüm kenti olur mu? Karabük; halkı, işçisi,
memuru, esnafı, emeklisi, öğrencisi, kadını, erkeğiyle bir
"ölü kent" olmuştu. Buna eylem diyenler için Federasyon
Başkanı Necati Çelik:
"Bu eylem değil, kendiliğinden olmuş birhalk hareke-
f/..."diyordu.
Gerçekten de, devlet ağır sanayiinin yüklendiği bir böl-
gede, Zonguldak, Ereğli, Karabük'te ekmek parası için bir
halk hareketi kendiliğinden başlıyordu. Halk, belediyenin
önünde birikmişti. Oğrenciler sokaktaydı, öğretmenler
sokaktaydı; esnaf, işçi, emekli sokaktaydı. Esnafın astığı
bir bantta, kapalı dükkânın vitrininde şunlar yazılıydı:
"Ülkemin ve Karabükümüzün geleceği içinxlükkânımı
kapatıyonım."
Esnaf tutucu olur, dükkân kapama gibi eylemlere ko-
lay kolay katılmaz, oysa Karabük'te katılıyordu.
Çocuklar okula gitmiyordu.
Öğretmenler sınıflara girmiyordu.
Belediye meclisi ayaktaydı.
Halkın alacağı karar bekleniyordu.
Karar çıktı, halk coştu, meydan kalabalığındı.
Necati Çelik en öndeydi, konuşuyordu:
"Halkın bu feryadını hıç kimse bir eylem olarak değer-
lendirmemeli. Bu feryadın, halkın demir-çelik sektörüne
sahip çıkmasıyla, hem Karabük'e sahip çıkmak, hem de
Türkiye'nin bağımsızlığına, sanayileşmesine, kalkınması-
na sahip çıkmak gibi bir görevi yerine getirdiği düşünce-
sindeyim. Kendiliğinden oluşan bu halkhareketiniiktida-
rın doğru değerlendireceği kamsındayım."
Siyasal iktıdar (bir kanadı da sosyal demokrat) son gün-
lerde böyle sokağa dökülmelere iyi anlam vermeliydi. Me-
murlar, doktorlar, üniversite profesörleri sokağa dökül-
müştü.
Elbette bunun bir anlamı vardı. Dükkânının önünde bir
eli satırında, bir eli masadında bir kasap bekliyordu. Fı-
nncı hamuru karmış ama ekmek olsun diye fınna salma-
mıştı, bekliyordu:
"Ankara bizi anlar."
Yüksek fırınlar susmuştu, biraz daha susarsa işlenme-
si güçleşirdi. Yüksek fırınlar bir kazaya uğramasın diye
'bakıma' alınmıştı. Bu bir güvenlik önlemiydi. Bu korna
sesleri nereden geliyordu? Kentin nerdeyse bütün özel
arabaları korna çalarak 'ölü kent'e katılıyorlardı. Korna
seslerinin anlamı bu olmalıydı.
"Halkın iletisini doğru algılayıp, doğru değeriendirmez-
se herkesi olumsuz gelişmeler bekleyebilir. Hükümete
bu ileti göründüğü gibi iletilmelidir."
Altında bir duyuruya yazılmış çelik gibi bir dize var. Bu
dizeden herkes payını almalıdır:
"Potalarda eriyen biziz, siz demir sanırsınız."
Karabük'ün kapatılmasını kım istiyor? Diyortar ki Dün-
ya Bankası'ymış. Bu Dünya Bankası ne ış yapar? Böyle
fabrika kapatır, işçi çıkarır, halkın halınden anlamaz. Dün-
ya Bankası falan anlamam, ben Türk bayrağı altında ya-
şarım. Dünya Bankası'nın bayrağı var mı? Dünya Banka-
sı falan tanımam, fabrika kapar, fabrika açmaz, ben bı-
zim bayrağı tanırım.
Hiçbir parti, dernek, hizip tanımadan, ayırmadan ken-
diliğinden oluşan bir halk hareketiyle karşı karşıya gelını-
yor. Halk kentine, fabrikasına, işıne gücüne sahip çıkıyor.
Koca bir kent halkının üstüne yürümek onun isteğinin
karşısına çıkmak kolay değil... Zor da olsa, kolay da olsa
karşı gelinmez. Bir öğrencıye soruyorlar:
"Neden okula gitmedin?"
"Fabrikamızı kapatmasınlar diye..."
Işık Kansu bir işçıyle konuşuyor:
"Evimizi, ilçe binamızı kurşunladılar. 12 Eylül'de içeri-
de yattık. Bunlar için miydi? Bunlar bir sosyal demokrat
için utanç vehcidir."
Bakıyorum da kentler kaynıyor.
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Yanş atlannın bakı- ..
mıyla yükümlü ve ant-
renman için zaman za- 2
1 2 3 4
-man
yetenekte seyis. 2/ Çalgı
l i i l oynamayı mes- 4
lek edinmiş kadıh..."Sûs
için yapılmış giysi kıvn-
mı. 3/ Şarkı. türkü... Ser- 6
best meslek adamlannı
içinde toplayan resmi bır-
lik...Köpek.4/Kanada'- 8
nın kuzeydoğusunda
büyük bir yanmada. 5/
Bir haber ajansının simgesi... Yok-
luk, hiçlık, ölüm. 6/ Rus köylü
topluluğuna verilen ad... Bir
renk... Bircetveltürü.7/Asfaltyo-
lun yan tarafındaki toprak bölüm.
8/ Mezar... Avrupa'da bir baş-
kent. 9/ Bıkkınlık... Küçük ağıl.
VTJKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Genişleme, yeni boyutlar ka-
zanma... "Bir gül açılmaz yüzün
tek verse bin gülzare —" (Fuzulı).
2/ Beyoğlu'nun eski adı... Leyleğe
benzer bir kuş. 3/ Radon elementinin simgesi... Anadolu'nun
kırsal kesiminde erkekler arasında düzenlenen yaren toplantıla-
nna verilen ad. 4/ Eski Yunan kentlennde pazar yeri. 5/ Ün-
lem... Bir yerde biriken sıvılan dışanya akıtmakta kullarulan
oluk >a da boru. 6/ Hak ve hukuka uygunluk. 7/ Kalınca si-
cim... Bir kişinin ya da toplumun yaşamındaki yüce bir olayn
anrnak üzere yazılan lirik şiir türü... İstem dışı yapılan hareket.
8/ İtalya'run para birimi... Çıplak vücut resmi. 9/ Pamukı o
dokunmuş basma... İstek. amaç.
AU-PAIR PAKET
PROGRAM
Au-poHkte pakot okı mu?
Yes, Yes cüyoruz.
Aromanızı bekllyofuz.
0212/258 53 42
261 43 86 - 87
SATILIKEV
Gebze istasyon
Mahallesi'nde sahibinden
acilensatılık3katlıev.
Tel:2214861
ILAN
T.C.
ISPARTA ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo:l994 320
Davacı Yakup Akgül vekılı Av. Hakkı Taner Soğancı larafın-
dan davalı Özlem Akgül aleyhıne mahkememizde ikame edilen bo-
şanma davasının yapılan açık >argılamasının verilen ara kararı gere-
ğince;
Davab Özlem Akgül'ün Termınal Karşısını Mustafa Kaymakçı
oğlu yamnda Yalvaç adresıne tebligat çıkanlmış bulunmamış ve adı-
na tebhgat tebliği yapılamamış bulunmakla adres araştınlması yapıt-
mış olup yapılan adres araştınlmasında da yıne adresı tespit edilerc'f
miş olup gazete ilanı yapılmasına karar verilmiş bulunmakla adı
geçen davahnın yukandaki adresinde bulunamadığından ve bu ılanın
yapıldığı tarihten iübaren duruşma günü olan I3.l2.l994 günlü otu-
ruma Isparta Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1994 320 esas sayılı ve
09.00 duruşma saatine gelmez ıslek ve itırazlannı bildırmez ise ilaıun
ve tebligatın yapılmış olacağına karar verileceğı HML'K'nun 213/2'-
nci maddesi gereğince ihtaren ılan olunur.
Basın: 52499