23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 KASIM 1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şehit asteğtneniçin taznıinat davası Nizamettin Şensoy'un yakınlan İçişleri Bakanlığı'ndan 1 milyar lira tazminat talebinde bulundu ERGÜNAKSOY ANKARA- Agn'nın Hamur ilçesi kırsal kesi- minde PKK militanlan ile çıkan çatışmada şehit düşen Jandanna Asteğmen Nizamettin Şensoy'un yakınlan, tçişleri Bakanlığı hakkında 1 milyar 50 milyon liralık maddi ve manevi tazminat davası aç- ü. Askeri Yüksek tdare Mahkemesi'nde (AYİM) açılan davaya, anayasanın 125. maddesindeki "İdare. kendi eylem ve işlemlerinden doğan zara- n ödemekle \ ükümlüdür" hükmü gerekçe göste- rildi. Mahkeme, tazminat miktannın belirlenme- si için dosyayı bilırkişiye gönderdi. Agn'nın Hamur ilçesi Musabey mezrası kırsal kesiminde 9 Eylül 1992'de, güvenlik güçleri ile PKK'liler arasında çıkan çatışmada şehit düşen Jandarma Asteğmen Nizamettin Şensoy'un ya- kınlan,önce tçişleri Bakanlığı'nabaşvurarak taz- minat istediler. Bakanlığın yalnızca 130 milyon li- ra ödemesini yetersiz bulan şehit yakınlan. 1 mil- yar 50 milyon lira tazminat istemiyle AYlM'de dava açtılar. Avukat Sedat Aydın, dava dilekçesin- de, şehit düşen Asteğmen Nizamettin Şensoy'un, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Petrol Mühendis- liği Bölümü mezunu oldugunu belirterek, tazmi- nat davasına neden olan hukuki gerekçeleri şöyle dile getirdi: "Olayın emniyet ve asayişin korunması ile ilgili olduğu hususundahiçbirsorun bulunmamaktadır. Muris. göre\ büinci veçabası içinde görevini yapar- ken şehit düşmiiştür. Olayda, idareye atfi kabÛ bir kusurun varhğından söz edilemezse de kamu gö- revinin ifası sırasında meydana gelen bu olayda, za- rar ile sonuç arasında nedensellik bağı olduğu gi- bi, zarann da görevden kaynakJandığı bir gerçek- tir. Kusursuz sonımluluk kuram ve ilkesi gereği da- vah idarenin, nıü\ \ekillerimin maddi ve maneviza- rariannı karşılaması gerekmektedir. Bir kısını öde- melerin yapdmış olması mü\\ekillerünin maddi ve manevi zarariannı karşılamadığı gibi, istemle- rimizin de karar altına alınmasına enge) değUdir." Aydın, şehit Asteğmen Şensoy'un yaşı, mesle- ği ve ekonomik durumu dikkate alındığında iste- nen tazminat miktannın yüksek olmadığını savu- narak şunlan söyledi: "Murisin, ODTÜ mezunu olması göz öniine abn- dığında Oeride elde edeceği gelir de buna göre yük- sek olacaktır. Davacı anne ev kadını olmasına kar- şın, TC Emekli SandığYnca henüz emekli aylıgı bağlanmanııştır. Diğer kardeşler ve baba, olayın şo- ku ve manevi ısdırabı içindedir. Bu hususun dik- kate alınması gerekir." Avukat Aydın dilekçesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık oldu- gunu, bunun anayasa ile teminat altına alındığını, müvvekillerine tçişleri Bakanlığı "ncaverilen 130 milyon liralik nakti tazminatın da yetersiz olduğu- nu belirtti. Muhtaç değiller tçişleri Bakanlığı. dava dilekçesine karşılık AYİM'e gönderdiği yazıda, olayın, emniyet ve asayiş hizmeti sırasında meydana geldiğini belirt- ti. Bakanlık, savunmasında şu görüşlere yer ver- di: "Olay. hizmetin ifası sırasında mev dana geldiğin- den 2330 sav ılı Nakti Tazminat \e Aylık Bağlanma- sı hakkındaki kanun kapsamında miitalaa edile- rek, davacılardan Çağatay Şensoy ve Zehra Şen- soy'a eşit olarak bölüştüriilmek süretiyle 130 mil- yon 851 bin lira nakti tazminat ödemesi yapılmtş- tır. Ödeme 4.12.1992 tarihinde gerçekleştirilerek, Giresun'da bildirilen banka hesap numarasına ha- vale edilmiştir. TC EmekK Sandıgı Genel Müdüıiüğii'nce aylık bağlanması için gerekli belgeleranılan kuruma in- tikal ettirilmiş ise de dul ve yerim serv isi ile yapılan telefon görüşmesinde, Ciresun Valiligi tdare Kuru- lu ile vazışma vaptıklarını ve muhtaç kimse olma- dığından bağlanmış avlık olmadığını ifade etmiş- lerdir. MutevefTanın gelirine muhtaç kimse olma- dığı için tazminat talebi yerinde olmavıp, reddi ge- rekir.'' AYlM'de açılan davada dosyanın, tazminat mik- tannın belirlenmesi için bilirkişiye gönderildiği, davanın aralık ayı başında karara bağlanacağı bil- dinldı. Ehııah Baıtıjı^iKİa göstermelik ardma • Yeni ISKİ yönetiminin '1leri teknoloji uyguluyoruz' diye seçtiği ozon ve aktif karbon sistemini, filtreleri tıkayacağı endişesiyle bilim adamlan geçerli bulmuyorlar. İBRAHİMGÜNEL RP'li tstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Tayyip Erdo- ğan'ın kendilerinden öncekı yö- netimi 'hiçbir şey yapmamak'la suçlayıp büyük iddia ve umutlar- la devreye soktuğu Elmalı Bara- jı'nın arıtma sisteminin uygun olmadığı ortaya çıktı. Yeni ISKİ yönetiminin "İleri teknoloji uy- guluyonız" diye seçtiği ozon ve aktif karbon sistemini, filtreleri sık sık tıkayacağı endişesiyle bi- lim adamlan geçerli bulmuyor- lar Önemli eksiklikler Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Stuttgart Oni- versitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Edip Erenler. tSKİ ta- rafından 'konusunda dünyanın en kısa süreçte tamamlanan ant- ma sistemi' dı>e öne sürülen sis- temde önemli eksiklikler bulun- duğunu belirterek, günde 40 bin metreküp su sağlanacağı iddia edilen sistemden, bugün için kente günde 10 bin metreküp su verilmesinin dikkat çekici oldu- ğunu söyledi. Doç. Dr. Erenler. gazetemize yaptığı yazılı açıklamada, uygu- \anan sistemde olmayan mikro Bilim adan de40 bin metreküp su sağlanacağı iddia edilen sistemden, bugün kente günde 10 bin metreküp su verilmesinin dikkat çekici oıaugunu söylediler. (Fotoğraf: IBRAHtM GÜNEL) suzgeç ünitesinin de önemine dikkat çekerek, "Ozonlama sis- temlerinde mikro süzgeç kullan- mak şarttır, yoksa sistemde tıka- nıkhklar olur. Mikro süzgeç asılı maddeler için gereklidir. Ayrıca fazla ozon sarfına neden olduğu gibi, filtrelerde sık sık bkanıklık- laravolaçar" dedı. İleri teknoloji gerektirir Mikro süzgeç sisteminin uy- gulamasının da son derece zor oldugunu söyleyen Edip Erenler, "Mikro süzgeci yerleştirmek son derece ileri teknoloji gerektirir. Süzgeci dibe verleştirmek lazım. Örneğin Konstanz Gölü'nde mikro süzgeç 70 metre derinüğe yerleştirilmiştir'' dedi. lSKt'nin kullandığı sistemle aşırı derecede kirlenen Elmalı Barajı suyunu temizlemenin mümkün olamayacağını da be- lirten Erenler, yeni antma tesisi ile tSKt'nin yaptığı ölçümler- deki koli bakterilerinin "0* de- ğerde çıkmasının mümkün ola- mayacağını da öne sürerek, "Sis- temde kullanılmayan bir diğer önemli eksiklik de floglaşma ol- mamasıdır. Yani kimyasal temizieyicuerin kulianılmamasıdır. Floglaşma ol- mazsa kum fittreleri tıkanacaktır. Aynca ozonu sistemin başında kullanmak da vanlıştır. Aynca bu gibi sistemler uzun pilot deneme- ler gerektirir. 63 gün gibi kısa bir surede devTeve girmesinde baa sakıncalar doğabilir" dedi. ISKt'nin uyguladığı "Ozon ilavesi - Ozon Temas Havuzu - Aktif Karbon İlavesi - Yavaş Ka- nştırma ve Çökertme Havuzu - Gerekli Halde Kınlma Noktası Kloriaması - Hızlı Kum Filtresi - Son Kktrlama - Klor Temas Sis- temi ve Şebekeye İletim" sistemi- nin yanlış oldugunu belirten Doç. Dr. Edip Erenler, genelde kimyasal ve bakteriyolojik kir- TOKİ ihalesinde iddia Birlesik Metal-isin genel kuruluda 10 işçiyegözaltı lenmeye uğrayan dünyadaki su kaynaklan için bilimin iki deği- şik yöntem uyguladığını, bu sis- temlerin ise "Tam Mikro Bjyoto- jik Antma" sistemlerinden bile pahalı oldugunu söyledi. Edip Erenler, dünyada uygula- nan iki ayn sistemi de şöyle açık- ladı: Yöntemlerin özelükleri "Birinci yöntem, 'Ham Su - Mikro Süzgeç - Ozonlama - Ozon Temas Havuzu - Hızlı Kum Filtresi - Aktif Karbon Filt- resi - Klorlama - Şebekeye Ver- me' şeklindedir. Elmalı gibi suyu aşın derecede kirlenen su kay- naklan için tavsiye edilen ikinci sistem ise,' Ham Su - Mikro Süz- geç - Aktif Karbon araştırma Ha- vuzu - Karbon Reaktörü - Kim- yasal Floglaştırma ve Flog Çö- keltme Havuzu - Flog Temizle- me Havuzu - Ozon Reaktörü - Poly Elektrot - Hızlı Kum Filtre- si - Klorlama - Şebekeye Verme' şeklindedir. Görüldüğü gibi her iki sistem- de ozonlama ortalarda ver alıyor. Kim\ asal flogiaşbrmada, ortaına a/ miktarda aliminyumsülfat ve- rilir(Iitrede3-5 miligram kadar). Floglaştırma olmazsa kum fıltre- leri tıkanır. Hızlı kum nitresinin ise, iki tabakadart ohrçması gere- kir. Üst tabakada hydroantrasit, alt tabakada özel kuars kumu (parlak temiz kum) kullanmak gerekir. Bir de kullanüan sistemde, ak- tif karbon geri kazanümıyor ça- mur olarak atüıyor. Oysa ki ak- tifkarbon çok pahalı ve bulunma- sı zor olan bir madde. Genelde ISKl'nin kullandığı sistemi İn0- lizler önerivor ama, biz sakınca- lı buluvoruz." İki eldp inceledi CUMHURIYET'TEN OKURLARA ORHAN ERtNÇ Nasihata Karşı Musibet Atatürk'ün 56'ncı ölüm yıldönümünde Anıtkabir'de ya- şanan çirkin olay, bugüne kadar şeriatçılık tırmanışına hoş- görü ile bakan kimi çevrelere de önemli bir uyan niteliği ta- şıyor Olayı yalnızca "devlet büyüklerinin korvnması" yönüy- le ele alanların bile satır aralannda şeriatçılıktan söz açmak zorunda kalmalan, gerçekleri geç de olsa anlamaya baş- ladıklannı gösteriyor. Bu olaydan ders almaları gerekenlerin başında; konuş- malarında dinsel motifleri kullanmaya özen göstererek seçmene selam gönderdiklerini, şeriat yanlılannı da bu yolla kendilerine çekeceklerini sanan kimi devlet büyükle- rimiz geliyor. Şeriatçı basın, olayı bir "tebliğ" girişimi ola- rak nitelendiriyor. "Tebliğ"\n karşılığı, "dine ve din kuralla- nna uymaya çağn" olarak özetlenebilir. Devlet büyükleri- mizin böyle bir "tebliğ'tie karşı karşıya kalmalan; dinden yararlanma çabalarının şeriatçı çevreleri etkilemediğini, aksine şeriatçı çevrelere güç verdiğinı görmelen için geç de olsa bir başlangıç olmalıdır. Bin nasihattan alamadık- lan dersi bu musibetten çıkarmalıdırtar. • • • Üniversitelerin içinde bulunduğu "YÖK Düzeni"ri\n tıkan- dığı uzun süredir tartışılıyordu. Bugüne kadar söz verilen çözümlerin ufukta bile görünmemesi üzerine öğretim üye- leri eylem başlattılar. Öğrenciler de kendilerine destek ol- dular. Bu ortamda "Üniversite Nereye Gidiyor" başlıklı di- zimiz konuyu tüm yönleri ile irdelemeye başladı. Dr. Erdal Atabek'in danışmanlığında Behzat Şahin, Fıgen Atalay, Emine Kaplan ve Azmi Karaveli'nin hazırladığı araştır- manın ilgiyle izlendiğini aldığımız olumlu tepkiler gösteri- yor. • • • Ülkemizin kalkınmasında büyük katkısı olacak "GAP", Fı- rat'ın sulannın Harran Ovası'na akıtılması törenleriyle ye- niden gündeme geldi. Şanlıurfa'daki törenleri ve GAP'ın durumunu arkadaşlarımız Doğan Akın, Işık Kansu, Meh- met Saraç, Zafer Aknar, Şebnem Güngör ve Urfa mu- habirimiz Mehmet Faraç kamuoyuna aktardılar. Faraç'ın "GAP"\n tarihsel gelişimini de yansıtan incelemesi yayın- larımıza ayn bir renk kattı. Bir kez daha vurgulamakta yarar var. Üretimin artması kadar üretimdeki artışın paylaşımı da büyük önem taşıyor. Bu konulan çok iyi bildiğinden kuşku duyulmayan Sa- yın Demirel'in, 3 Nisan 1977'de Başbakan olarak Şanlı- urfa Tünelleri'nin temel atma töreninde yaptığı konuşma- sından şu cümleleri hatırlatmakta yarar var: "20 dönüm toprak bir aileyi zengin yapacak. Benim köylüm, üç senede bir defa bu topraklardan mahsul alan köylüm, senede üç mahsul alacak." Harran Ovası'nın bir bölümüne yayılmış kanallann ke- nannda bekleşen köylülerin toprakları yok. Suyun geldiği- ni gördüler, şimdi de toprak bekliyorlar. • • • özelleştirme acımasızlığından ölüme mahkûm edilen Zonguldak, Bartın, Karabükhalkı, geleceklerini savunmak için aralarında herhangi bir ayrım yapmadan birleşebildi- ler. Bu birleşmenin sonucu olarak sesleri daha gür, eylem- leri daha kalabalık oluyor. Hafta içinde Işık Kansu, Gün- nurllhan ve Ahmet Çelik Karabük'teydileR----—• •-^»••> Yunanistan'ın 16 kasımda yürüriüğe girecek BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne dayanarak tırmandırdığı 12 millik karasularına sahip olma tutkusu, dış ilişkilerimizi gergin- leştirdi. Bu kapsamda ABD Başkanı Bill Clinton'ın Cum- hurbaşkanı Demirel ile Başbakan Çiller'e gönderdiği uya- rı mektubundan öncelikle Cumhuriyet okurlan bilgi sahibi oldular. Diğer gazeteler bir gün arkadan izlediler. Ankara Büromuz böylece başarılı bir gazeteciliğe daha imzasını attı. • • • Kitaba duyulan ilginin giderek arttığı, TÜYAP'ın Kitap Fuarı ile bir daha kanıtlandı. Cumhuriyet'in kürtür ve sana- ta verdiği değerin yeni bir göstergesf de bu fuar nedeniy- le oluştu. Kitap ekimizin iki gün üst üste verilmesinin yanı Rira kı iltıir gPrui<;imİ7 Ho fı ları \ıa otlrinliLltarini grılıc Iurk firmalarına DISKli sendikaçilaf koz arasındaki bölgeye içme su- den kapanış saatine kadar adım adım izlediler. Yahann \/f> yerü yazarlarla röportajiar da kültür sayfa rekabet şansı tanınmıyor genel kuFula^lınmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilci- leri Derneği (SADER), basın organlan- na ilan vererek Erzincan'da Toplu Konut tdaresi (TOKt) tarafından yaptınlan 3 hastanenin tıbbi aletleri için açılan iha- lede, Türk firmalanna rekabet şansının tanınmadığını savundu. TOKt Başkanı Yiğit Gülöksüz ise hastanelerin Dünya Bankası kredisi ile yapıldığına dikkat çe- kerek"Hastane ekipmanlannın sağlan- ması için açılan ihak, kredi anlaşması çer- çevesinde düzenlendi. Ancak, bu ilan üze- rine inceleme başlatüa- cak" dedi. SADER'in dün b«sın organlanna verdiği ilan- da, TOKl'nin açtığı iha- lenin serbest rekabeti ön- leyici bir düzenleme içerdiği savunularak "Türkiye'de çağdaş ölçü- lerde Obbı alet üreten hat- ta ihraç eden imalatçı firmalann kaülım- lantamamenönlenmektedir''dendı. tha- lenin şartlannda, ayn tıbbi ihtisas grup- lannın kullanmakta olduğu aletlenn, ay- nı gruba yerleştirildiği belirtilen ilanda. "Bu şartlar ile ihaleye katılunın norma- lin çok altında olacaği, flyatlann yüksele- cegi, gerekli rekabet ortamuun sağiana- mayacaö açıktır" yonımu yapıldı. TOKIBaşkanı Yiğit Gülöksüz, Erzin- can'da yapılan 3 hastanenin mal sahiple- rinin Sağlık Bakanlığı. Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve Milli Savunma Ba- kanlığı (MSB) olduğuna dikkat çekerek TOKl'nin yalnızca koordinasyon görevi üstlendiğini söyledi. Hastanelerin yapı- mı için Dünya Bankası ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (HDTM) arasında 285 milyon dolarlık kredi anlaşması im- zalandığını anlatan Gülöksüz, projenin inşaatının TOKl'ye verildiğini, kredi an- laşması çerçevesinde de danışmanlık hiz- meti yapmak üzere uluslararası bir kuru- luş olan Wamet-Proton şirketinin görevlendi- rildiğini söyledi. Gülöksüz, hastane- lerin tıbbi alet ve mal- zemelerinin alımı için açılacak ihalenin şart- lannıp da danışman firma ve mal sahipleri tarafından uluslararası standartlara göre belirlendiğinı bildirdi. Alet gruplannın da uluslararası şartlara göre düzenlendiğini anlatan Gülöksüz, şöyle devam etti: "Bu şekilde, aletlenn eğitimi ve bakımı da ihaleyi kazanan fir- malar tarafından yapılacak. Bu ihalelcre. mal gruplan dikkate alındığında tek bir firma giremez. Türk firmalan da birle- şerek, ihaleye katılabilirier. Bunu önleye- cek hiçbir düzenleme yok." • Sağhk Gereçleri Üreticileri Derneği, TOKİ'nin açtığı ihalenin serbest rekabeti önleyici bir düzenleme içerdiğini öne sürdü. ADANA (Cumhuriyet Güney llleri Bürosu) - Birlesik Metal-tş Sendikası Adana-Kayseri Şubesi'nin 5. Olağan Ge- nel Kurulu olaylı geçti. DlSK'e bağlı Sos- yal-lş, Genel-tş, Lastik-tş ve Tekstil-lş sendikalannın şube başkan ve temsilcile- ri. Şube Başkanı Nezir Evgin'in talimatı- nı uygulayan polislerce toplantıya alın- mazken listelerin açıklanmasından sonra çıkan arbedede 10 işçi gözaltına alındı. Gözaltına alınan işçiler Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Dönen ile DtSK Genei Başkanı Rıdvan Budak'ın araya girme- sinden sonra serbest bıra- kıldılar. DtSK'e bağh Birlesik Metal-tş Sendikası'nın 5. Olağan Genel Kurul top- lantısı dün Sedef Ote- li'nde yapıldı. RPMillet- vekili adayı Yakup Bu- dak ile HADEP, DSP ve lP'li temsilcilerin misafır olarak katıldığı toplantıya, DtSK'e bağlı sendikalann genel başkan ve temsilcilen alınmadı. Bu tutumu protesto eden Genel-Iş Sen- dikası Bölge Başkanı Mustafa Acar,"Bu, DİSK'i tanımamaktır. DİSK'li sendikacı- lar DtSK'e bağiı bir sendikanın genel ku- rulunda yaşanacak coşkuya ortak olmak istiyoriar. Yoksa DİSK'ten korkan birileri mi var?" diye konuştu. Şube Başkanı Nezir Evgin'e karşı Su- at Işık başkanlığındaki muhalefet listesi- ni destekleyen delege Aytekin Avbav da "Sansakal'da 12 yıldır örgütlüviiz, sözleş- meler yapıyoruz; ama ücret 3 milyon lira. Busözdesendikacryı gönderelim, 'DtSK'i tanımıyorum' diven sendikacının yapbk- lan bıçağı kemiğe dayatn'* dedi. 158 dele- gesı bulunan Birlesik Metal-tş'in, tartış- malı kongresine genel merkezden katılan yöneticiler Kemal BaysaL, Ziya Yılmaz ve Naci Alasatan'ın ise sessız kaldıklan göz- lendi. Tartışmalara karşın sendikacılan içeri aldırtmayan Nezir Evgin ise gazetecilerin "Neden "sorusuna, "Sendikadan 42 daveti- ye çalınmış. Bunlar çal- dı demiyorum, ama gü- venlik önlemi alıyorum. Sabahleyin bomba ihba- n vardi. Bizi birkaç kez dışan çıkartıp arama yapülar" yanıtını verdi. Ancak emniyet güçleri, bomba ihbannın söz konusu ol- madığını, normal önlem alındığını söyle- diler. Konuşmalann tamamlanmasından sonra listeler açıklanırken tartışmalar kav- gaya dönüştü. Evgin'in yakınlan muhalif gruba saldırdı. Çıkan arbedede güvenlik güçleri 10 işçiyi gözaltına aldılar. Seçim- lerde, Suat Işık 97 oyla sendika başkanlı- ğına seçildi. • Tartışmalı geçen Birlesik MetaT-lş 5. Olağan Genel Kurulu'nda, listelerin açıklanmasından sonra çıkan olaylarda 10 işçi gözaltına alındı. Alman Bakan Beckstein'dan PKK'ye sert tavır: Şiddet kııllaııaıı insanlar cezalandmlmalı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Almanya Bavyera Eyaleti İçişleri Bakant Dr. Günther Beckstein, PKK'nin Almanya'da yasaklanması konusunda çaba gösterdiklerini belirterek, "Şid- det kuuanan insanlann cezalan- dınlması gerektiğine inanıyo- .iım" diye konuştu. İçişleri Ba- kanı Nahit Menteşe, Almanya'da PKK'nin yasaklanmasınm mem- nuniyet verici oldugunu vurgula- dı. Ankara'da bulunan Almanya Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Dr. Günther Beckstein, dün tçiş- leri Bakanı Nahit Menteşe'yi zi- yaret ederek bir süre görüştü. Al- man Bakan, PKK'nin ve yan ku- ruluşlannın kapatılroası ve yar- dım toplamalannın önlenmesi için gereken çabayı gösterdikle- rini vurgulayarak, aldatmaca ge- rekçeler göstererek sığınma hak- kı isteyen Kürt vatandaşlannı ka- bul eden Alman adalet makam- larını da eleştirdi. Beckstein, Bavyera'da 200 bin Türk yaşadı- ğını, yabancılara karşı düşman- lığın söz konusu oldugunu, an- cak bunu önlemek için gereken önlemlen aldıklannı söyledi. PKK'nin uyuşturucu madde ticareriyle ilişkisi oldugunu bil- diğini anlatan konuk bakan. terör örgütü yanlılannm Almanya'da zorla para toplamasının kendile- rini de üzdüğünü belirterek, her türlü önlemin alınması konusun- da son derece kararlı olduklannı vurguladı. Beckstein. şunlan söyledi: "PKK terörü gerçekten Türki- ye için en önemli konu. Bunun et- İdleri bize de yansıyor. Ben PKK'nin yasaklanması konu- sunda çokçaba gösterdim. Şiddet kullanan insanlann cezalandınl- ması gerektiğine inanıvorum." tçişleri Bakanı Nahit Menteşe de. Türkıye'de Türk-Kürt aynmı olmadığını, herkesin istediği meslek dalını seçip görev alabil- diğini anlatarak, "Bölücü terör örgütü hunharca cinayetler işli- yor. Terör son zamanlarda öğret- menler yönelmiştir. Abdullah Öcalan ornıanlan. kövlcri yakın öğretmtnleri öldürün talimatı ve- rivor. Bizim mücadelemiz bu in- sanlık dışı hareketlere karşıdır*1 dedi. Türkiye'den Almanya'ya ka- çan bazı Türk vatandaşlannın bu ülkede huzursuluk çıkardığını anımsatan Menteşe. bu kişilere karşı Alman hükümetinin gös- terdiği dikkatin memnuniyet ve- rici oldugunu kaydetti. Menteşe, bu ziyaret sırasında uyuşturucu madde kaçakçılığı, PKK terörü ve diğer organize suçlarla müca- delede işbirliği konulannın ye- niden gözden geçirileceğini, alınması gereken önlemlerin ko- nuşulacağını söyledi. Menteşe, bir soru üzerine, Ce- malettin Kaplan'ın Türkiye'ye iade edilip edilmemesi konusun- da yeni bir gelişme olmadığını da sözlerine ekledi. kirli suyu antmak için uygula- nan sistemi Yıldız Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğ- retim üyelerinden, bugün lstan- bul Büyükşehir Belediyesi Çev- re Koruma Daire Başkanı Doç. Dr. Mustafa Oztürk ile Marma- ra Üniversitesi Çevre Mühendis- liği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ah- met Mete Saatçi başkanlığında- ki iki ayn ekip tarafından incele- nerek, önerildiği öğrenildi. llhan Selcuk: tmam hatipli şeriat kültürüyle yetişiyor İZMlR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneği tzmir Şube- si 'nce düzenlenen "Kemaiizm ve Çağdaşlık" konulu toplantıya katılan gazetemiz yazan tlhan Selçuk. Atatürk'ün aydınlanma devriminin başarıya ulaştığını, ancak bunun yetmeyeceğini be- lirterek "Sosyalizm gelecek. Na- sıl kölelik yıkıldıysa kapitalizm de yıkılacak" dedi. Konuşmasında, günümüzde Kürtler değil Kürtçüler, Müslü- manlardeğil şeriatçılar, aydınlar değil entellerin ittifak yaptıklan- na dikkat çeken Selçuk,"Yanm milyona yakın imam hatip öğren- cisi şeriat kültürüyle yetişiyor. Bu eğitim eger böv le gider, aydınlan- macılar da bu kadar dağınık olurlarsa Türkiye'ye şeriat gele- bilir. Ama biz, Türkiye'de ne pa- hasına olursa olsun bunu kabul edecek degiliz" diye konuştu. Toplantının diğer konuşmacı- sı Prof. Dr. Türkan Saylan ise Kemalistler olarak birçok konu- da haksız yere eleştirilere uğra- dıklannı, şeriatçılarla karşı kar- şıya gelmek zorunda kaldıklan- nı belirterek "Ama bunu birileri yapmalı. Ortalıgı boş bırak- mamalı" dedi. zın içeriğinde kapsamlı biçimde yer aldı. Fuarı arkadaşla- nmız Gamze Vanm, Nilgün Toptaş, Pelin Özer ve Asu Maro izlediler. " ~ ~ ~ ~ • • • Askerlik süresinin 18 aya yükseldiğini Evren Değen Türk-lş'in hükümetle işçi ücretleri konusunda imzaladığı protokolün hukuken geçerli olmadığının ortaya çıkmasın- dan sonra işçilerin çok sayıda dava açmaya başladıklan- nı Güneş Gürson; özelleştirme uygulamaları kapsamın- daki Haliç, Camialtı ve Alaybey tersanelerinin kapatılma- sı karanna Genelkurmay'ın karşı çıktığını Öziem Yüzak ha- berleri ile kamuoyuna aktardılar. Greenpeace üyelerinin Ankara'daki protestoları sırasın- da gözaltına alınışlan da Rıza Ezer"in orijinal fotoğraflan ile yansıtıldı. • • • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. Yazanmız Toktamış Ateş'e 'Demokrasi Onur Odülü' Kültür Servisi - 13. TÜYAP Kitap Fuan'nın son etkinliğinde Çınar Yayınlan, Cumhuriyet gazetesi yazan Profesör Toktamış Ateş'e "Demokrasi Onur Ödülü" verdi. Ödül töreninde bir konuşma yapan Çınar Yayınlan sahibi Aydın Ilgaz, "20. asnn sonunda demokrasiyi tartışıyor olmamız çok düşündürücüdür" dedi. Ilgaz. Çınar Yayınlan olarak geleneksel hale getirmeyi düşündükleri ödülü bu sene Toktamış Ateş'e vermekten çok memnun oldugunu sözlerine ekledi. Daha sonra kürsüye gelen Toktamış Ateş ise Türkiye'nin ilginç bir dönemden geçtiğine dikkat çekti. 1974yıhnda üniversitede yazmış olduğu tez kitabının on beş yılda tükendiğini, fakat kitabının son yıllarda yapılan ikinci baskısının bir ayda bittiğini belirtti. Demokrasinin yıllardan beri tartışıldığını söyleyen Ateş. "Ben demokrasiyi katıiım olarak tanımlıvonım" dedi. Ateş, "Kanarya sevenin Kanarya Sevenler Derneği'ne, Fenerbahce'yi sevenin de Fenerbahçe Kulübü'ne üye olması gerek" dedi. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle