Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 KASIM 1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Şehit asteğtneniçin taznıinat davası
Nizamettin Şensoy'un yakınlan İçişleri Bakanlığı'ndan 1 milyar lira tazminat talebinde bulundu
ERGÜNAKSOY
ANKARA- Agn'nın Hamur ilçesi kırsal kesi-
minde PKK militanlan ile çıkan çatışmada şehit
düşen Jandanna Asteğmen Nizamettin Şensoy'un
yakınlan, tçişleri Bakanlığı hakkında 1 milyar 50
milyon liralık maddi ve manevi tazminat davası aç-
ü. Askeri Yüksek tdare Mahkemesi'nde (AYİM)
açılan davaya, anayasanın 125. maddesindeki
"İdare. kendi eylem ve işlemlerinden doğan zara-
n ödemekle \ ükümlüdür" hükmü gerekçe göste-
rildi. Mahkeme, tazminat miktannın belirlenme-
si için dosyayı bilırkişiye gönderdi.
Agn'nın Hamur ilçesi Musabey mezrası kırsal
kesiminde 9 Eylül 1992'de, güvenlik güçleri ile
PKK'liler arasında çıkan çatışmada şehit düşen
Jandarma Asteğmen Nizamettin Şensoy'un ya-
kınlan,önce tçişleri Bakanlığı'nabaşvurarak taz-
minat istediler. Bakanlığın yalnızca 130 milyon li-
ra ödemesini yetersiz bulan şehit yakınlan. 1 mil-
yar 50 milyon lira tazminat istemiyle AYlM'de
dava açtılar. Avukat Sedat Aydın, dava dilekçesin-
de, şehit düşen Asteğmen Nizamettin Şensoy'un,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Petrol Mühendis-
liği Bölümü mezunu oldugunu belirterek, tazmi-
nat davasına neden olan hukuki gerekçeleri şöyle
dile getirdi:
"Olayın emniyet ve asayişin korunması ile ilgili
olduğu hususundahiçbirsorun bulunmamaktadır.
Muris. göre\ büinci veçabası içinde görevini yapar-
ken şehit düşmiiştür. Olayda, idareye atfi kabÛ bir
kusurun varhğından söz edilemezse de kamu gö-
revinin ifası sırasında meydana gelen bu olayda, za-
rar ile sonuç arasında nedensellik bağı olduğu gi-
bi, zarann da görevden kaynakJandığı bir gerçek-
tir. Kusursuz sonımluluk kuram ve ilkesi gereği da-
vah idarenin, nıü\ \ekillerimin maddi ve maneviza-
rariannı karşılaması gerekmektedir. Bir kısını öde-
melerin yapdmış olması mü\\ekillerünin maddi
ve manevi zarariannı karşılamadığı gibi, istemle-
rimizin de karar altına alınmasına enge) değUdir."
Aydın, şehit Asteğmen Şensoy'un yaşı, mesle-
ği ve ekonomik durumu dikkate alındığında iste-
nen tazminat miktannın yüksek olmadığını savu-
narak şunlan söyledi:
"Murisin, ODTÜ mezunu olması göz öniine abn-
dığında Oeride elde edeceği gelir de buna göre yük-
sek olacaktır. Davacı anne ev kadını olmasına kar-
şın, TC Emekli SandığYnca henüz emekli aylıgı
bağlanmanııştır. Diğer kardeşler ve baba, olayın şo-
ku ve manevi ısdırabı içindedir. Bu hususun dik-
kate alınması gerekir."
Avukat Aydın dilekçesinde, idarenin her türlü
eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık oldu-
gunu, bunun anayasa ile teminat altına alındığını,
müvvekillerine tçişleri Bakanlığı "ncaverilen 130
milyon liralik nakti tazminatın da yetersiz olduğu-
nu belirtti.
Muhtaç değiller
tçişleri Bakanlığı. dava dilekçesine karşılık
AYİM'e gönderdiği yazıda, olayın, emniyet ve
asayiş hizmeti sırasında meydana geldiğini belirt-
ti. Bakanlık, savunmasında şu görüşlere yer ver-
di:
"Olay. hizmetin ifası sırasında mev dana geldiğin-
den 2330 sav ılı Nakti Tazminat \e Aylık Bağlanma-
sı hakkındaki kanun kapsamında miitalaa edile-
rek, davacılardan Çağatay Şensoy ve Zehra Şen-
soy'a eşit olarak bölüştüriilmek süretiyle 130 mil-
yon 851 bin lira nakti tazminat ödemesi yapılmtş-
tır. Ödeme 4.12.1992 tarihinde gerçekleştirilerek,
Giresun'da bildirilen banka hesap numarasına ha-
vale edilmiştir.
TC EmekK Sandıgı Genel Müdüıiüğii'nce aylık
bağlanması için gerekli belgeleranılan kuruma in-
tikal ettirilmiş ise de dul ve yerim serv isi ile yapılan
telefon görüşmesinde, Ciresun Valiligi tdare Kuru-
lu ile vazışma vaptıklarını ve muhtaç kimse olma-
dığından bağlanmış avlık olmadığını ifade etmiş-
lerdir. MutevefTanın gelirine muhtaç kimse olma-
dığı için tazminat talebi yerinde olmavıp, reddi ge-
rekir.''
AYlM'de açılan davada dosyanın, tazminat mik-
tannın belirlenmesi için bilirkişiye gönderildiği,
davanın aralık ayı başında karara bağlanacağı bil-
dinldı.
Ehııah Baıtıjı^iKİa göstermelik ardma
• Yeni ISKİ
yönetiminin '1leri
teknoloji
uyguluyoruz' diye
seçtiği ozon ve aktif
karbon sistemini,
filtreleri tıkayacağı
endişesiyle bilim
adamlan geçerli
bulmuyorlar.
İBRAHİMGÜNEL
RP'li tstanbul Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Tayyip Erdo-
ğan'ın kendilerinden öncekı yö-
netimi 'hiçbir şey yapmamak'la
suçlayıp büyük iddia ve umutlar-
la devreye soktuğu Elmalı Bara-
jı'nın arıtma sisteminin uygun
olmadığı ortaya çıktı. Yeni ISKİ
yönetiminin "İleri teknoloji uy-
guluyonız" diye seçtiği ozon ve
aktif karbon sistemini, filtreleri
sık sık tıkayacağı endişesiyle bi-
lim adamlan geçerli bulmuyor-
lar
Önemli eksiklikler
Konuyla ilgili görüşlerine
başvurduğumuz Stuttgart Oni-
versitesi öğretim üyelerinden
Doç. Dr. Edip Erenler. tSKİ ta-
rafından 'konusunda dünyanın
en kısa süreçte tamamlanan ant-
ma sistemi' dı>e öne sürülen sis-
temde önemli eksiklikler bulun-
duğunu belirterek, günde 40 bin
metreküp su sağlanacağı iddia
edilen sistemden, bugün için
kente günde 10 bin metreküp su
verilmesinin dikkat çekici oldu-
ğunu söyledi.
Doç. Dr. Erenler. gazetemize
yaptığı yazılı açıklamada, uygu-
\anan sistemde olmayan mikro
Bilim adan de40 bin metreküp su sağlanacağı iddia edilen sistemden, bugün kente günde 10 bin metreküp su verilmesinin
dikkat çekici oıaugunu söylediler. (Fotoğraf: IBRAHtM GÜNEL)
suzgeç ünitesinin de önemine
dikkat çekerek, "Ozonlama sis-
temlerinde mikro süzgeç kullan-
mak şarttır, yoksa sistemde tıka-
nıkhklar olur. Mikro süzgeç asılı
maddeler için gereklidir. Ayrıca
fazla ozon sarfına neden olduğu
gibi, filtrelerde sık sık bkanıklık-
laravolaçar" dedı.
İleri teknoloji gerektirir
Mikro süzgeç sisteminin uy-
gulamasının da son derece zor
oldugunu söyleyen Edip Erenler,
"Mikro süzgeci yerleştirmek son
derece ileri teknoloji gerektirir.
Süzgeci dibe verleştirmek lazım.
Örneğin Konstanz Gölü'nde
mikro süzgeç 70 metre derinüğe
yerleştirilmiştir'' dedi.
lSKt'nin kullandığı sistemle
aşırı derecede kirlenen Elmalı
Barajı suyunu temizlemenin
mümkün olamayacağını da be-
lirten Erenler, yeni antma tesisi
ile tSKt'nin yaptığı ölçümler-
deki koli bakterilerinin "0* de-
ğerde çıkmasının mümkün ola-
mayacağını da öne sürerek, "Sis-
temde kullanılmayan bir diğer
önemli eksiklik de floglaşma ol-
mamasıdır.
Yani kimyasal temizieyicuerin
kulianılmamasıdır. Floglaşma ol-
mazsa kum fittreleri tıkanacaktır.
Aynca ozonu sistemin başında
kullanmak da vanlıştır. Aynca bu
gibi sistemler uzun pilot deneme-
ler gerektirir. 63 gün gibi kısa bir
surede devTeve girmesinde baa
sakıncalar doğabilir" dedi.
ISKt'nin uyguladığı "Ozon
ilavesi - Ozon Temas Havuzu -
Aktif Karbon İlavesi - Yavaş Ka-
nştırma ve Çökertme Havuzu -
Gerekli Halde Kınlma Noktası
Kloriaması - Hızlı Kum Filtresi -
Son Kktrlama - Klor Temas Sis-
temi ve Şebekeye İletim" sistemi-
nin yanlış oldugunu belirten
Doç. Dr. Edip Erenler, genelde
kimyasal ve bakteriyolojik kir-
TOKİ ihalesinde iddia Birlesik Metal-isin genel kuruluda 10 işçiyegözaltı
lenmeye uğrayan dünyadaki su
kaynaklan için bilimin iki deği-
şik yöntem uyguladığını, bu sis-
temlerin ise "Tam Mikro Bjyoto-
jik Antma" sistemlerinden bile
pahalı oldugunu söyledi.
Edip Erenler, dünyada uygula-
nan iki ayn sistemi de şöyle açık-
ladı:
Yöntemlerin özelükleri
"Birinci yöntem, 'Ham Su -
Mikro Süzgeç - Ozonlama -
Ozon Temas Havuzu - Hızlı
Kum Filtresi - Aktif Karbon Filt-
resi - Klorlama - Şebekeye Ver-
me' şeklindedir. Elmalı gibi suyu
aşın derecede kirlenen su kay-
naklan için tavsiye edilen ikinci
sistem ise,' Ham Su - Mikro Süz-
geç - Aktif Karbon araştırma Ha-
vuzu - Karbon Reaktörü - Kim-
yasal Floglaştırma ve Flog Çö-
keltme Havuzu - Flog Temizle-
me Havuzu - Ozon Reaktörü -
Poly Elektrot - Hızlı Kum Filtre-
si - Klorlama - Şebekeye Verme'
şeklindedir.
Görüldüğü gibi her iki sistem-
de ozonlama ortalarda ver alıyor.
Kim\ asal flogiaşbrmada, ortaına
a/ miktarda aliminyumsülfat ve-
rilir(Iitrede3-5 miligram kadar).
Floglaştırma olmazsa kum fıltre-
leri tıkanır. Hızlı kum nitresinin
ise, iki tabakadart ohrçması gere-
kir.
Üst tabakada hydroantrasit,
alt tabakada özel kuars kumu
(parlak temiz kum) kullanmak
gerekir.
Bir de kullanüan sistemde, ak-
tif karbon geri kazanümıyor ça-
mur olarak atüıyor. Oysa ki ak-
tifkarbon çok pahalı ve bulunma-
sı zor olan bir madde. Genelde
ISKl'nin kullandığı sistemi İn0-
lizler önerivor ama, biz sakınca-
lı buluvoruz."
İki eldp inceledi
CUMHURIYET'TEN
OKURLARA
ORHAN ERtNÇ
Nasihata Karşı Musibet
Atatürk'ün 56'ncı ölüm yıldönümünde Anıtkabir'de ya-
şanan çirkin olay, bugüne kadar şeriatçılık tırmanışına hoş-
görü ile bakan kimi çevrelere de önemli bir uyan niteliği ta-
şıyor
Olayı yalnızca "devlet büyüklerinin korvnması" yönüy-
le ele alanların bile satır aralannda şeriatçılıktan söz açmak
zorunda kalmalan, gerçekleri geç de olsa anlamaya baş-
ladıklannı gösteriyor.
Bu olaydan ders almaları gerekenlerin başında; konuş-
malarında dinsel motifleri kullanmaya özen göstererek
seçmene selam gönderdiklerini, şeriat yanlılannı da bu
yolla kendilerine çekeceklerini sanan kimi devlet büyükle-
rimiz geliyor. Şeriatçı basın, olayı bir "tebliğ" girişimi ola-
rak nitelendiriyor. "Tebliğ"\n karşılığı, "dine ve din kuralla-
nna uymaya çağn" olarak özetlenebilir. Devlet büyükleri-
mizin böyle bir "tebliğ'tie karşı karşıya kalmalan; dinden
yararlanma çabalarının şeriatçı çevreleri etkilemediğini,
aksine şeriatçı çevrelere güç verdiğinı görmelen için geç
de olsa bir başlangıç olmalıdır. Bin nasihattan alamadık-
lan dersi bu musibetten çıkarmalıdırtar.
• • •
Üniversitelerin içinde bulunduğu "YÖK Düzeni"ri\n tıkan-
dığı uzun süredir tartışılıyordu. Bugüne kadar söz verilen
çözümlerin ufukta bile görünmemesi üzerine öğretim üye-
leri eylem başlattılar. Öğrenciler de kendilerine destek ol-
dular. Bu ortamda "Üniversite Nereye Gidiyor" başlıklı di-
zimiz konuyu tüm yönleri ile irdelemeye başladı. Dr. Erdal
Atabek'in danışmanlığında Behzat Şahin, Fıgen Atalay,
Emine Kaplan ve Azmi Karaveli'nin hazırladığı araştır-
manın ilgiyle izlendiğini aldığımız olumlu tepkiler gösteri-
yor.
• • •
Ülkemizin kalkınmasında büyük katkısı olacak "GAP", Fı-
rat'ın sulannın Harran Ovası'na akıtılması törenleriyle ye-
niden gündeme geldi. Şanlıurfa'daki törenleri ve GAP'ın
durumunu arkadaşlarımız Doğan Akın, Işık Kansu, Meh-
met Saraç, Zafer Aknar, Şebnem Güngör ve Urfa mu-
habirimiz Mehmet Faraç kamuoyuna aktardılar. Faraç'ın
"GAP"\n tarihsel gelişimini de yansıtan incelemesi yayın-
larımıza ayn bir renk kattı.
Bir kez daha vurgulamakta yarar var. Üretimin artması
kadar üretimdeki artışın paylaşımı da büyük önem taşıyor.
Bu konulan çok iyi bildiğinden kuşku duyulmayan Sa-
yın Demirel'in, 3 Nisan 1977'de Başbakan olarak Şanlı-
urfa Tünelleri'nin temel atma töreninde yaptığı konuşma-
sından şu cümleleri hatırlatmakta yarar var:
"20 dönüm toprak bir aileyi zengin yapacak.
Benim köylüm, üç senede bir defa bu topraklardan
mahsul alan köylüm, senede üç mahsul alacak."
Harran Ovası'nın bir bölümüne yayılmış kanallann ke-
nannda bekleşen köylülerin toprakları yok. Suyun geldiği-
ni gördüler, şimdi de toprak bekliyorlar.
• • •
özelleştirme acımasızlığından ölüme mahkûm edilen
Zonguldak, Bartın, Karabükhalkı, geleceklerini savunmak
için aralarında herhangi bir ayrım yapmadan birleşebildi-
ler. Bu birleşmenin sonucu olarak sesleri daha gür, eylem-
leri daha kalabalık oluyor. Hafta içinde Işık Kansu, Gün-
nurllhan ve Ahmet Çelik Karabük'teydileR----—• •-^»••>
Yunanistan'ın 16 kasımda yürüriüğe girecek BM Deniz
Hukuku Sözleşmesi'ne dayanarak tırmandırdığı 12 millik
karasularına sahip olma tutkusu, dış ilişkilerimizi gergin-
leştirdi. Bu kapsamda ABD Başkanı Bill Clinton'ın Cum-
hurbaşkanı Demirel ile Başbakan Çiller'e gönderdiği uya-
rı mektubundan öncelikle Cumhuriyet okurlan bilgi sahibi
oldular. Diğer gazeteler bir gün arkadan izlediler. Ankara
Büromuz böylece başarılı bir gazeteciliğe daha imzasını
attı.
• • •
Kitaba duyulan ilginin giderek arttığı, TÜYAP'ın Kitap
Fuarı ile bir daha kanıtlandı. Cumhuriyet'in kürtür ve sana-
ta verdiği değerin yeni bir göstergesf de bu fuar nedeniy-
le oluştu. Kitap ekimizin iki gün üst üste verilmesinin yanı
Rira kı iltıir gPrui<;imİ7 Ho fı ları \ıa otlrinliLltarini grılıc
Iurk firmalarına DISKli sendikaçilaf koz arasındaki bölgeye içme su-
den kapanış saatine kadar adım adım izlediler.
Yahann \/f> yerü yazarlarla röportajiar da kültür sayfa
rekabet şansı tanınmıyor genel kuFula^lınmadı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Sağlık Gereçleri Üreticileri ve Temsilci-
leri Derneği (SADER), basın organlan-
na ilan vererek Erzincan'da Toplu Konut
tdaresi (TOKt) tarafından yaptınlan 3
hastanenin tıbbi aletleri için açılan iha-
lede, Türk firmalanna rekabet şansının
tanınmadığını savundu. TOKt Başkanı
Yiğit Gülöksüz ise hastanelerin Dünya
Bankası kredisi ile yapıldığına dikkat çe-
kerek"Hastane ekipmanlannın sağlan-
ması için açılan ihak, kredi anlaşması çer-
çevesinde düzenlendi. Ancak, bu ilan üze-
rine inceleme başlatüa-
cak" dedi.
SADER'in dün b«sın
organlanna verdiği ilan-
da, TOKl'nin açtığı iha-
lenin serbest rekabeti ön-
leyici bir düzenleme
içerdiği savunularak
"Türkiye'de çağdaş ölçü-
lerde Obbı alet üreten hat-
ta ihraç eden imalatçı firmalann kaülım-
lantamamenönlenmektedir''dendı. tha-
lenin şartlannda, ayn tıbbi ihtisas grup-
lannın kullanmakta olduğu aletlenn, ay-
nı gruba yerleştirildiği belirtilen ilanda.
"Bu şartlar ile ihaleye katılunın norma-
lin çok altında olacaği, flyatlann yüksele-
cegi, gerekli rekabet ortamuun sağiana-
mayacaö açıktır" yonımu yapıldı.
TOKIBaşkanı Yiğit Gülöksüz, Erzin-
can'da yapılan 3 hastanenin mal sahiple-
rinin Sağlık Bakanlığı. Sosyal Sigortalar
Kurumu (SSK) ve Milli Savunma Ba-
kanlığı (MSB) olduğuna dikkat çekerek
TOKl'nin yalnızca koordinasyon görevi
üstlendiğini söyledi. Hastanelerin yapı-
mı için Dünya Bankası ile Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı (HDTM) arasında
285 milyon dolarlık kredi anlaşması im-
zalandığını anlatan Gülöksüz, projenin
inşaatının TOKl'ye verildiğini, kredi an-
laşması çerçevesinde de danışmanlık hiz-
meti yapmak üzere uluslararası bir kuru-
luş olan Wamet-Proton
şirketinin görevlendi-
rildiğini söyledi.
Gülöksüz, hastane-
lerin tıbbi alet ve mal-
zemelerinin alımı için
açılacak ihalenin şart-
lannıp da danışman
firma ve mal sahipleri
tarafından uluslararası
standartlara göre belirlendiğinı bildirdi.
Alet gruplannın da uluslararası şartlara
göre düzenlendiğini anlatan Gülöksüz,
şöyle devam etti: "Bu şekilde, aletlenn
eğitimi ve bakımı da ihaleyi kazanan fir-
malar tarafından yapılacak. Bu ihalelcre.
mal gruplan dikkate alındığında tek bir
firma giremez. Türk firmalan da birle-
şerek, ihaleye katılabilirier. Bunu önleye-
cek hiçbir düzenleme yok."
• Sağhk Gereçleri
Üreticileri Derneği,
TOKİ'nin açtığı
ihalenin serbest
rekabeti önleyici bir
düzenleme içerdiğini
öne sürdü.
ADANA (Cumhuriyet Güney llleri
Bürosu) - Birlesik Metal-tş Sendikası
Adana-Kayseri Şubesi'nin 5. Olağan Ge-
nel Kurulu olaylı geçti. DlSK'e bağlı Sos-
yal-lş, Genel-tş, Lastik-tş ve Tekstil-lş
sendikalannın şube başkan ve temsilcile-
ri. Şube Başkanı Nezir Evgin'in talimatı-
nı uygulayan polislerce toplantıya alın-
mazken listelerin açıklanmasından sonra
çıkan arbedede 10 işçi gözaltına alındı.
Gözaltına alınan işçiler Sanayi ve Ticaret
Bakanı Mehmet Dönen ile DtSK Genei
Başkanı Rıdvan Budak'ın araya girme-
sinden sonra serbest bıra-
kıldılar.
DtSK'e bağh Birlesik
Metal-tş Sendikası'nın 5.
Olağan Genel Kurul top-
lantısı dün Sedef Ote-
li'nde yapıldı. RPMillet-
vekili adayı Yakup Bu-
dak ile HADEP, DSP ve
lP'li temsilcilerin misafır
olarak katıldığı toplantıya, DtSK'e bağlı
sendikalann genel başkan ve temsilcilen
alınmadı.
Bu tutumu protesto eden Genel-Iş Sen-
dikası Bölge Başkanı Mustafa Acar,"Bu,
DİSK'i tanımamaktır. DİSK'li sendikacı-
lar DtSK'e bağiı bir sendikanın genel ku-
rulunda yaşanacak coşkuya ortak olmak
istiyoriar. Yoksa DİSK'ten korkan birileri
mi var?" diye konuştu.
Şube Başkanı Nezir Evgin'e karşı Su-
at Işık başkanlığındaki muhalefet listesi-
ni destekleyen delege Aytekin Avbav da
"Sansakal'da 12 yıldır örgütlüviiz, sözleş-
meler yapıyoruz; ama ücret 3 milyon lira.
Busözdesendikacryı gönderelim, 'DtSK'i
tanımıyorum' diven sendikacının yapbk-
lan bıçağı kemiğe dayatn'* dedi. 158 dele-
gesı bulunan Birlesik Metal-tş'in, tartış-
malı kongresine genel merkezden katılan
yöneticiler Kemal BaysaL, Ziya Yılmaz ve
Naci Alasatan'ın ise sessız kaldıklan göz-
lendi. Tartışmalara karşın sendikacılan
içeri aldırtmayan Nezir
Evgin ise gazetecilerin
"Neden "sorusuna,
"Sendikadan 42 daveti-
ye çalınmış. Bunlar çal-
dı demiyorum, ama gü-
venlik önlemi alıyorum.
Sabahleyin bomba ihba-
n vardi. Bizi birkaç kez
dışan çıkartıp arama
yapülar" yanıtını verdi. Ancak emniyet
güçleri, bomba ihbannın söz konusu ol-
madığını, normal önlem alındığını söyle-
diler. Konuşmalann tamamlanmasından
sonra listeler açıklanırken tartışmalar kav-
gaya dönüştü. Evgin'in yakınlan muhalif
gruba saldırdı. Çıkan arbedede güvenlik
güçleri 10 işçiyi gözaltına aldılar. Seçim-
lerde, Suat Işık 97 oyla sendika başkanlı-
ğına seçildi.
• Tartışmalı geçen
Birlesik MetaT-lş 5.
Olağan Genel
Kurulu'nda, listelerin
açıklanmasından sonra
çıkan olaylarda 10 işçi
gözaltına alındı.
Alman Bakan Beckstein'dan PKK'ye sert tavır:
Şiddet kııllaııaıı insanlar cezalandmlmalı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Almanya Bavyera Eyaleti
İçişleri Bakant Dr. Günther
Beckstein, PKK'nin Almanya'da
yasaklanması konusunda çaba
gösterdiklerini belirterek, "Şid-
det kuuanan insanlann cezalan-
dınlması gerektiğine inanıyo-
.iım" diye konuştu. İçişleri Ba-
kanı Nahit Menteşe, Almanya'da
PKK'nin yasaklanmasınm mem-
nuniyet verici oldugunu vurgula-
dı. Ankara'da bulunan Almanya
Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı
Dr. Günther Beckstein, dün tçiş-
leri Bakanı Nahit Menteşe'yi zi-
yaret ederek bir süre görüştü. Al-
man Bakan, PKK'nin ve yan ku-
ruluşlannın kapatılroası ve yar-
dım toplamalannın önlenmesi
için gereken çabayı gösterdikle-
rini vurgulayarak, aldatmaca ge-
rekçeler göstererek sığınma hak-
kı isteyen Kürt vatandaşlannı ka-
bul eden Alman adalet makam-
larını da eleştirdi. Beckstein,
Bavyera'da 200 bin Türk yaşadı-
ğını, yabancılara karşı düşman-
lığın söz konusu oldugunu, an-
cak bunu önlemek için gereken
önlemlen aldıklannı söyledi.
PKK'nin uyuşturucu madde
ticareriyle ilişkisi oldugunu bil-
diğini anlatan konuk bakan. terör
örgütü yanlılannm Almanya'da
zorla para toplamasının kendile-
rini de üzdüğünü belirterek, her
türlü önlemin alınması konusun-
da son derece kararlı olduklannı
vurguladı. Beckstein. şunlan
söyledi:
"PKK terörü gerçekten Türki-
ye için en önemli konu. Bunun et-
İdleri bize de yansıyor. Ben
PKK'nin yasaklanması konu-
sunda çokçaba gösterdim. Şiddet
kullanan insanlann cezalandınl-
ması gerektiğine inanıvorum."
tçişleri Bakanı Nahit Menteşe
de. Türkıye'de Türk-Kürt aynmı
olmadığını, herkesin istediği
meslek dalını seçip görev alabil-
diğini anlatarak, "Bölücü terör
örgütü hunharca cinayetler işli-
yor. Terör son zamanlarda öğret-
menler yönelmiştir. Abdullah
Öcalan ornıanlan. kövlcri yakın
öğretmtnleri öldürün talimatı ve-
rivor. Bizim mücadelemiz bu in-
sanlık dışı hareketlere karşıdır*1
dedi.
Türkiye'den Almanya'ya ka-
çan bazı Türk vatandaşlannın bu
ülkede huzursuluk çıkardığını
anımsatan Menteşe. bu kişilere
karşı Alman hükümetinin gös-
terdiği dikkatin memnuniyet ve-
rici oldugunu kaydetti. Menteşe,
bu ziyaret sırasında uyuşturucu
madde kaçakçılığı, PKK terörü
ve diğer organize suçlarla müca-
delede işbirliği konulannın ye-
niden gözden geçirileceğini,
alınması gereken önlemlerin ko-
nuşulacağını söyledi.
Menteşe, bir soru üzerine, Ce-
malettin Kaplan'ın Türkiye'ye
iade edilip edilmemesi konusun-
da yeni bir gelişme olmadığını
da sözlerine ekledi.
kirli suyu antmak için uygula-
nan sistemi Yıldız Üniversitesi
Çevre Mühendisliği Bölümü öğ-
retim üyelerinden, bugün lstan-
bul Büyükşehir Belediyesi Çev-
re Koruma Daire Başkanı Doç.
Dr. Mustafa Oztürk ile Marma-
ra Üniversitesi Çevre Mühendis-
liği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ah-
met Mete Saatçi başkanlığında-
ki iki ayn ekip tarafından incele-
nerek, önerildiği öğrenildi.
llhan Selcuk:
tmam hatipli
şeriat
kültürüyle
yetişiyor
İZMlR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği tzmir Şube-
si 'nce düzenlenen "Kemaiizm ve
Çağdaşlık" konulu toplantıya
katılan gazetemiz yazan tlhan
Selçuk. Atatürk'ün aydınlanma
devriminin başarıya ulaştığını,
ancak bunun yetmeyeceğini be-
lirterek "Sosyalizm gelecek. Na-
sıl kölelik yıkıldıysa kapitalizm
de yıkılacak" dedi.
Konuşmasında, günümüzde
Kürtler değil Kürtçüler, Müslü-
manlardeğil şeriatçılar, aydınlar
değil entellerin ittifak yaptıklan-
na dikkat çeken Selçuk,"Yanm
milyona yakın imam hatip öğren-
cisi şeriat kültürüyle yetişiyor. Bu
eğitim eger böv le gider, aydınlan-
macılar da bu kadar dağınık
olurlarsa Türkiye'ye şeriat gele-
bilir. Ama biz, Türkiye'de ne pa-
hasına olursa olsun bunu kabul
edecek degiliz" diye konuştu.
Toplantının diğer konuşmacı-
sı Prof. Dr. Türkan Saylan ise
Kemalistler olarak birçok konu-
da haksız yere eleştirilere uğra-
dıklannı, şeriatçılarla karşı kar-
şıya gelmek zorunda kaldıklan-
nı belirterek "Ama bunu birileri
yapmalı. Ortalıgı boş bırak-
mamalı" dedi.
zın içeriğinde kapsamlı biçimde yer aldı. Fuarı arkadaşla-
nmız Gamze Vanm, Nilgün Toptaş, Pelin Özer ve Asu
Maro izlediler. " ~ ~ ~ ~
• • •
Askerlik süresinin 18 aya yükseldiğini Evren Değen
Türk-lş'in hükümetle işçi ücretleri konusunda imzaladığı
protokolün hukuken geçerli olmadığının ortaya çıkmasın-
dan sonra işçilerin çok sayıda dava açmaya başladıklan-
nı Güneş Gürson; özelleştirme uygulamaları kapsamın-
daki Haliç, Camialtı ve Alaybey tersanelerinin kapatılma-
sı karanna Genelkurmay'ın karşı çıktığını Öziem Yüzak ha-
berleri ile kamuoyuna aktardılar.
Greenpeace üyelerinin Ankara'daki protestoları sırasın-
da gözaltına alınışlan da Rıza Ezer"in orijinal fotoğraflan
ile yansıtıldı.
• • •
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta
geçirmeniz dileği ve saygılanmızla.
Yazanmız Toktamış Ateş'e
'Demokrasi Onur Odülü'
Kültür Servisi - 13. TÜYAP
Kitap Fuan'nın son
etkinliğinde Çınar Yayınlan,
Cumhuriyet gazetesi yazan
Profesör Toktamış Ateş'e
"Demokrasi Onur Ödülü"
verdi. Ödül töreninde bir
konuşma yapan Çınar
Yayınlan sahibi Aydın Ilgaz,
"20. asnn sonunda
demokrasiyi tartışıyor olmamız
çok düşündürücüdür" dedi.
Ilgaz. Çınar Yayınlan olarak
geleneksel hale getirmeyi
düşündükleri ödülü bu sene
Toktamış Ateş'e vermekten
çok memnun oldugunu
sözlerine ekledi. Daha sonra
kürsüye gelen Toktamış Ateş
ise Türkiye'nin ilginç bir
dönemden geçtiğine dikkat
çekti. 1974yıhnda
üniversitede yazmış olduğu tez
kitabının on beş yılda
tükendiğini, fakat kitabının
son yıllarda yapılan ikinci
baskısının bir ayda bittiğini
belirtti. Demokrasinin
yıllardan beri tartışıldığını
söyleyen Ateş. "Ben
demokrasiyi katıiım olarak
tanımlıvonım" dedi. Ateş,
"Kanarya sevenin Kanarya
Sevenler Derneği'ne,
Fenerbahce'yi sevenin de
Fenerbahçe Kulübü'ne üye
olması gerek" dedi. (Fotoğraf:
KEREM ILGAZ)