07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4EKİM1994SAU CUMHURİYET SAYFA EKONOMI İhraçününleri gözden geçtrilsîn • G AZİANTEP (AA) - Gaziantep Tekstil Sanayii İşverenleri Derneği (GATSİD) Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, Türkiye'nin, katmadeğeri yüksek ürünlerihraç etmesinin bir zorunluluk olduğunusöyledi. Konukoğlu, tekstil sektörünün ihraç birim fiyatlan dıkkate ahndığında, Türkiye'nin hangi ürünleri ihraç etmesi gerektiğinin kendiliğinden ortaya çıkacağıru, katma değeri yüksek ürünlerin, ülke ekonomisi açısından her z a m a n avantajlı olduğunun görüleceğıni belirtti. 1995 yatjpım ppogramı • ANKARA (AA) - Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşan Necati Özfırat, 1995 yılı bütçesi ile yatınm programı üzerindeİu çalışmalann tamamlandığıru belirterek, "Bütçe ile yatınm programı Yüksek Planlama Kurulu'na(YPK) sunulduktan sonra ayın 15'inde Bakanlar Kurulu'na gönderilecek" dedi. DPT Müsteşan Necaü Özfırat, 1995 yılı yaünm programı çerçevesinde ekonominin makro dengelen ile ilgili tüm hedeflerin saptandığını söyledi, ancak bu konuda şu aşamada bir rakam vermenin mümkün olmadığıru bildirdi. ABD'den1.5 milyar dolar ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Körfez savaşı sonrası Türkiye, ABD, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin katkılanyla ABD Merkez Bankasj'nda oluştumlan Türk Savunma Fonu'nda biriken 1.5 milyar dolann Türkiye'ye transferini öngören anlaşma Ankara'da imzalandı. Milli Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen törenle imzalanan anlaşmayı Bakanlık Müsteşan Korgeneral Teoman Erkan ile ABD'nin Türkiye Savunma İşbirliği Ofısi Başkanı Tümgeneral Philip Nuber imzaladı. Korgeneral Erkan yaptığı konuşmada, fonun üretiilecek 80 adet F-16 uçağmın finansmanında kullanılacağını hatırlattı. Özyürekyine TÜRBOM Başkanı • ANKARA (ANKA)- Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli MüjavirlerOdalan Birliği (TÜRMOB) 5'inci Olağan Genel Kurulu'nda genel başkanlığa yine Mustafa Özyürekseçildi. TÜRMOB'dan yapılan açıklamaya göre, genel kurulda bin 250 delege oy kullandı. Genel kurulda yönetim kunılunu Mustafa Özyürek. Masum Türker, Musa Pişkin. İbrahim Kara, Yüksel Koç Yalkın. Uğur Büyükbalkan. Enver Erciyes, Ulvi Güleç, Rıfat Nalbantoğlu oluşturdu. Boykotauymayan bayiyeparacezası • İSTANBLL(AA)- Istanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odalan Birliği Başkanı Suat Yalkın, yabancı sigara boykotunda kararlı olduklannı bildirerek "Boykota uymayan bayilere para cezası verilecek" dedi. Suat Yalkın yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu'nun aldığı yabancı sigaralara karşı boykot karanna, İstanbul esnafınca genelde uyulduğunu, ancak buna karşın bireysel uyumsuzluk gösteren bayilerin de bulunduğunu kaydetti. Uluslararası ekonomik Mşkiler toplanüsı • Ekonomi Sen isi - Uluslararası Ekonomik İlişkiler Organizasyonu 3-6 Ekım 1994 tarihleri arasında îstanbul'da bir toplantı düzenliyor. Toplantı, TC Dışişleri Bakanlığı Türk İşbirliği ve Kakınma Ajansı (TİKA), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEÎK) ve Türk Sanayici ve İşadamlan Derneği (TÜSİAD) sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Söz konusu toplantıya Avusturya'dan katılımcılann yanı sıra Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Kazakistan gibi Orta Asya cumhuriyetlerinin büyükelçiliklerinden de katıiımalar olacak. Karahasanoğlu ilk krediyi verdiğini, kalanını bugünkü yönetimin vermiş olabileceğini söyledi 'Gvan OzaFakredi vermedfBÜLENT KIZANLK Emlakbank'ın Engin Civan'- dan sonraki Genel Müdürü Şûkrii Karahasanoğlu, Cıvan'ın genel müdürlüğü zamanında Abmet Özal'a bankadan kredi açmadığını söyledi. Karahasanoğlu, sadece kendi genel müdürlüğü sırasında, Ah- met Özal'ın EmJakbank'tan, o dönem sahibi olduğu Interpress yayın grubu ıçin 2,5 milyon do- lar kredi kullandığını, bu kredi- nin de o günlerde banka için ris- ki bulunmadığını savundu. Ci- van'ın genel rnüdürlüğü döne- minde Ahmet Özai'ın, kendi şir- keti bulunmadığını ve Uzanlar'- la ortak olduğunu hatırlatan Şükrii Karahasanoğlu, EmJak- bank Genel Müdürü Aydm Ayaydın'ın toplam 5.5 milyon dolar olarak açıkladığı kredinin kalan bölümünün kım tarafı- ndan ne zaman verildiğini Ayaydın'a sormak gerektiğini belirtti. Ayaydın'ın Vakıfbank'- ta da genel müdürlük yaptığını ve Ahmet Özal'ın bu bankadan da 5.5 milyon dolar kredi aldığı- nın açığa çıktığiru vurgulayan Karahasanoğlu, sözkonusu İcre- dilerin Ayaydın döneminde ve- rilmiş olabüeceğinı ima etti. Karahasanoğlu, kendi döne- minde Ahmet Özal'a venlen 2.5 Karahasanoğlu: Kredi vermedi. milyon dolarlık kredinin karşılığında TYT Bank ve Dışbank'tn teminat mektup- lannın alındığinı da vurguladı. Karahasanoğlu, TYT Bank'ı kredinin verüdığı günlerde bu- günkü sorunlan yaşamadığını ifade etti. Karahasanoğlu. Ah- met Özal'ın içinde bulunduğu mali sıkıntının yaklaşık 1 yıldır bilindiğtni, kendisine son dö- nemde kreöi açıldıysa bunun daha riskli ve şüpheli olduğunu da vurguladı. Ayaydın ise, geçen hafta Baş- bakan ÇUler'e rapor sundukian sonra yaptığı açıklamada, Ah- met özal'a açılan kredilerin. En- gin Civan ve Şükrii Karahasa- noğlu döneminde verildiğini • Emlakbank'ta Engin Civan'dan sonra görev yapan eski genel müdürlerden Şükrü Karahasanoğlu, Civan döneminde Ahmet Özal'a kredi verilmediğini belirtti. Karahasanoğlu, "O dönemde ÖzaFın kendi şirketiyoktu"dedi. söylemişti. Kendisinın genel müdürlüğü döneminde 10 trilyonluk 45 dos- yayı tahsil ettiğini ve çok kışinın ayağına bastığını öne süren Ka- rahasanoğlu, işlerini yapmadığı DYP'lilerin baskısıyla Çiller ta- rafından görevden alındığinı be- lirtti. Civan olayının sansasyo- nel olarak gündeme gelmesi fırsat bilinerek kendisinden de intikam alınmaya çalışıldığını ileri süren Karahasanoğlu. Ban- ker Bako olayı ile ilgili kendisini suçlayan ANAP İstanbul Mıl- letvekih Halit Dumankaya ve TBMM KİT Komisyonu'nun DYP'li Başkanı Hamdi Uçpı- narlar'la ilgili olarak da ilginç bir dıl kullandı ve "Ben devlet terbi- Ayaydın: Kredi üstünekaldı. yesi içinde bugiine kadar sessiz kaldım. Şimdi çıkıp Hamdi l'çpı- narlar'ın işini yapmadık, Halit Dumanka\a ihâle istedi veıme- dik mi deseydim?" dedi. Karahasanoğlu, Devlet Ba- kanı Bekir Sami Daçe'nin Mec- lis'te yaptığı konuşmada. Ban- ker Bako olayıyla ilgili olarak, suç duyurusunda bulunulan Emlakbank yetkilileri arasında kendi adını saymasının da ger- çeği yansıtmadığını savundu. Karahasanoğlu, olayda sorum- luluğu olan şube yetkilileri ile il- gili dosyalan kendilerinin hazı- rladığını ve kendisi için suç du- yurusunda bulunulmadığını bil- direrek. " O dönemde dava açan benim. Kendi kendimi mi dava et- tim?" diye yakındı. Karahasanoğlu. Banker Ba- ko'ya kredi \eren şube yöneti- minin eksik teminat alarak 82 milyar liralık bir açığa neden ol- duklannı, kendilerinin yaptı- klan risk takibi ile bunun 72 mil- .var lirasını tahsil ettiklerini ya da gaynmenkul alarak riski 10 mil- >ar liraya indirdiklerini belirtti. Teminata ahnan gaynmenkulle- rin teftiş kurullan ekspertia so- nucu değerinin daha yüksek çıktığmı öne süren Karahasa- noğlu, kredi alan kuruluşun or- takları arasında bulunmayan Baki Cengiz Aygün'ün bu işi giz- lice organize ettiğini de kendile- rinin orta>a çıkardığını söyledi. Emlak Bankasf nın bugün ka- muoyunda gündemi ohışturan suıistimal olaylannın 1989-1990 yıllannda meydana geldiğini vurgulayan Karahasanoğlu. kendi yönetiminin göreve geldi- ği 1992 yılında bu iddialan araştınp ortaya çıkardığı olay- larla ilgili dosyalan, yasal merci- lere intikal ettirdiğini belirtti. Karahasanoğlu. "Emlak Ban- kası rümü savcılığa intikal ertiri- len 1988, 1989, 1990 »e 1991 yı- llarından sonra, ilk defa bizim dö- nemimizde, 17.5.1994 tarihinde TBMM Kit Komisyonu'nda ibra olmuş ve 1992 yılı hesaplan ak- lamnıştır" şeklinde konuştu. Yolsuzluğa savaş açan uluslararası örgütün Başkanı Eigen, 'Çağnbrsak, Türkiye'ye geliriz' dedi Rüşvetle savaşauhıslararasıyardım ÖZGÜR ULUSOY Tüm dünyada yolsuzluklara karşı sa- vaş yürüten Uluslararası Şeffaflık Orgü- tü Başkanı Peter Eigen, "Çağrüırsak, yolsuzluğa karşı mucadele için Türkiye'ye de gelebiliriz" dedi. Dünya Bankası'nda 25 yıl görev yaptı- ktan sonra. merkea Berlin'de bulunan Uluslararası Şeiraflık Örgütünde (TI) çalışmaya başlayan Eigen, Türkiye ile henüz resmi bir bağlantı kurmadıklannı. gittıklen ülkelerde de sivil örgütlerle çalıştıklannı söyledi. Sivil örgütlerin bağımsız, özerk bir yapıya sahip olduğuna dikkat çeken Ei- gen, yolsuzluğun, rüşveün bütün ülkeler- de, hükümetleri de içine alacak boyutla- ra vardığını ve çalışmalannı yürütürken hükümetleri karşılanna almak isteme- diklerini belirtti. "Biz tek tek bireyleri takip etmiyonız, öyle algılanmak da tstemiyoruz. Eğer bi- zfanle çalıştlmak istenirse, söz konusu ül- keye gidiyoruz" diyen Eigen "Yobuzlu- ğun korkunç safhalara \ardığı ülkekr var. Tabii bu ülkelerde elimizden hiçbir şey gel- miyor" şeklinde konuştu. Eigen, geçen mayıs ayında Devlet Malzeme Ofisi'nin hazırladığı Uluslara- rası Kamu Satınalma Semineri'nde. hü- kümetlerin malzeme alımlan, bu yapıda- ki yolsuzluldann önlenmesi ıçın ne gıbı düzenlemeler > apılabileceği konusunda bir seminer vermişti. Yasal düzenlemele- rin yolsuzluk ve rüşvetle savaşta önemlı yeri olduğuna inanan Eigen. şöyle ko- nuştu: "Sözgelimi ,\BD dışında neredeyse dünyanın bütün ülkelerinde kişilerin kendi ülkeleri djşında >erdikleri r%vet >asaldır. Bir Ahnan rahathkla gidip Italya'da riiş- vet \erebUir ve Italyan yasalarında suç işlemekle birlikte yaptığı, Alman yasalan açısından gayet yasaldır. Özelliklc de üçüncü dünya ülkeleri için bu ha>li baştan çıkancı. Almama'da bunun için kampan- ya yüriitüyoruz" dedi. Resmi olarak 1993 >ılı mayıs,ayında kurulan Uluslararası Şeffafhk Örgütü. gıttığı ülkede öncelıkle. bir ülkenın bü- tünlüğünü sağlayan >asalar. değer yargı- lan, dav ranışlar gıbı > apı taşlannı tek tek inceliyor. Sonra, hükümetten özel sektö- re. dinı kurumlardan sivil örgütlenmelere kadar, her kesimden görüşler alınıyor ve ızlenımler >azılıyor. Bütün bu inceleme- ler sonunda. sistemin zayıf olduğu nok- talan saptayan örgüt güçlendırme yollan öneriyor. Bu önerilerin şekillendırilme- sinde. asıl iş, örgütün söz konusu ülkede kurduğu si\ i) örgütlenmeyedüşüyor. Ör- güt çalışanlann, ülkedeki yasal düzenle- meleıde uzmanlaşması gerekiyor. 1 milyon marklık bütçe n . bö\lece harekete geçiyor. Yolsuz- lukla ılgılı haberalma merkezleri. yolsuz- luk soruştutma birimleri kuruluyor. Bu birimler. tek tek olaylann üstüne gitmek yerıne. olaylann sıkça yaşandığı kurum- larda. kuruluşlarda. her türlü örgütlen- mede, sistemin nasıl daha iyı hale getire- leceği üzerine çahşma yürütüyor. Örgütün kaynakîannın üçte biri hükü- metlerden. üçte bıri büyük kuruluşlar- dan. üçte biri de büyük özel şırketlerden sağlannor. Giderek daha fazla işa- damının. sivasinin desteklediği örgütün >ıllık bütçesi 1 milyon mark civannda. Şu ana dek. 20 kadar ülkede şubesi ku- ruldu \a da kurulma aşamasında olan örgütün son olarak "tyi fşletmelerin Rüş- vet Küavuzu" ısimli kitapçık ya\ımladı Fiyatkıran otelden yıldız düşülecek BÜLENT ECEVtT ANTALYA - Turizmde son yıllarda yaşanan olumsuz geliş- meler fiyat kırmalanna neden olurken, gelir kaybının da yılda 1.5 milyar dolara ulaşüğı belirtı- üyor. Turizm Bakanlığı, fiyat kırma nedeniyle hizmet kalitesi- nin düşürülmesi halinde otelle- rin yıldızlannı düşüreceğı tehdi- dinde bulundu. Turizmciler ise "Keyfimizden fiyat kırmadık. Borcumuzu ödeyemeyince haciz mi beklevelinı" dediler. • Tuirizm Bakanı Halil Çulhaoğlu. "Sektörün fiyat kırmaması için direndni arttıncı önlemleri önceden almak durumundayız. Fiyat kırmalar nedeniyle kaybımızın 1-1.5 milyar dolar dolayında olduğunu tahmin ediyoruz" Tunzm Bakanı Halil Çulha- oğlu, Irak savaşı, Yugoslav\a savaşı. ekonomik hareketler ne- deniyle Türk turizminin bedel ödediğını söyledi. Bu yıl kötü başlayan sezonun 15 temmuz- dan itibaren arttığına dikkat çe- ken Çulhaoğlu. "Bunun terörle ilgisi yok. 1 temmuzda terör vardı da 15 temmuzda mı terör bitti. Sektörün fiyat kırmaması için di- rencini arttıncı önlemleri ön- ceden almak durumundaMZ. Fi- yat kırmalar nedeniyle kay- bımızın 1-1.5'milyar dolar oldu- ğunu tahmin ediyoruz" dedi. Bakan Çulhaoğlu. "Taban fi- yata karşıyım. Kaliteli turizm ânlayışı içinde haksız rekabete gidenlere baskımız olacak. Bu- nun için vıldızlama değerlendir- tnesini de bu yönde ele alacağız" dı>e konuştu. Akdeniz Turistik Otel ve İşlet- mecıler Birliği Başkanı Ali Ber- beroğlu, "Fiyat kırmalann yapj- hnaması için biz \ıllarca ika/da bulunduk. Bakanlıktan bunun için y ardımcı olmaları gerektiğini anlattık. Otelci borcunu öde- yebilmek, personel maaşlarını çı- karabilmek için fivatları düşür- mek zorunda kaldı. İş içten geçti. Fiyatlan tekrar eski düzeyine çı- karmak zaman alır" dedi. Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği de "Biz de fiyatlaruı yüksek ve kalitenin de iyi olduğu tesisler olmasını isteriz. Fiyatlar düştüğü için personel azaltma yö- nüne girrik. Kalite ister istemez düştü. Az personelle çok iş yapı- yoruz. Tekrar eski gücümüzü ya- kalamak için aşama aşama ilerle- meliyiz" açıklamasını yaptı. IŞÇESIN EVREMSDEN ŞÜKRAN SONER İnsansız Olacak - olmayacak derken ara seçimlerin yapılması kesinlik kazandı gibi. Yapılacak seçimde katılımın çok çok düşük olması bekleniyor. Tabii ki Ecevit'in seçimleri boykot çağrısı ile ilişkili değil. Seçimlerin yenileneceği bölgelerde Ecevit'in ağırlığının olmadığı biliniyor. PKK ya da HADEP'in, şimdilik bilinmeyen başka güçlerin boykot kararı alması halinde dahi düşünülebileceğin- den çok çok daha düşük bir seçime katılma oranı söz . konusu. Seçim boykotu yapacaklara, fiili nedenlerle oy kullanamayacak, sayısı, oranı dahi bilinemeyecek bir büyük grup daha katılacak: Kamuoyundan gizlendiği için seçimlerin yenileneceği köylerden göçün boyutu algılanamıyor. Bilinen, düşünü- lebilenden çok daha fazla olduğu, ancak kapalı kapılar arkasında doğrulanıyor. Bir önceki seçimden bu yana batıya gitmiş büyük bir kitle gibi, Diyarbakır, Gaziantep ağırlıklı bölge kentlerine sığınmış milyonlar da seçmen kütükleri yenilenmeyeceği için oy kullanamayacak. Kayıtları eski yerlerinde görüldüğünden de seçime katı- Imamış gibi görünecekler. Milletvekilliklerini ellerinden aldığımız insanların yeri- ne, birilerini gülünç ölçüde düşük oylarla parlamenter yapacağız. Yürürlükteki anayasa ve yasalara uygun iş yaptığımız için övünüp insansız demokrasi - sandık oyu- nu oynamayı sürdüreceğiz. Biz insanlık adına, insanın olmadığı düzenleri eskiden beri pek severiz. insanlar adına, onların sorumluluğunu üstlenmeden, iktidarın nimetlerinden yararlanmak çok avantajlı bir durumdur. 12 Eylül'le birlikte bu türden alı- şkanlıklarımız çok arttı.. 12 Eylül'de DİSK fiilen kapatılırken, Türk-İş şekil ola- rak açık bırakıldı. Ancak kapalı kapılar arkasında kulak- lar bükülüp, sendikal faaliyet fiilen durduruldu. Türk-İş bir iç genelge ile o tarihte bütün sendikal faaliyetlerini, üyeleri ile olan ilişkilerini kendi kendine durdurdu. Işçi üyelerin sorunlarıyla ilgilenmeden, sendikal faaliyet ol- madan, sendika başkanları uzun yıllar sendikalarının, koltuklarının başında oldular. iş yapmadan para alıp, iş- çiler adına, işçı aidatları ile saltanatlarını sürdürdüler. Tabii ki kötü alışkanlıklar kökleşti. Zaten pek yoktu, an- cak sendikal bilinç, sorumluluk iyice yok oldu; kimlik yozlaşması yaşandı. Demokrasimiz 12 Eylül öncesinde de katılımcı değildi. 12 Eylül'ün hukuk düzeni, anayasası, yasaları, özellikle de yerleştirdiği kafalardaki yasaklarla, demokratik katılım, kitlelerin, insanların işin içinde olması iyice en- gellendi. Kendi çıkarları için at oynatabilen siyasetçiler türedi. Bugün bazıları skandal olarak patlak veren kir- lenme, akıl almaz saltanat, siyasetçi-işadamı-mafya iliş- kileri, yolsuzluk, ahlaksız çıkar düzeni, işte asıl bu ne- denden doğdu. Kitlelerin, insanın katılımının, iradesinin söz konusu olmadığı bir demokrasi, siyasi partiler, de- mokratik örgütlenmeler yapısı oluştu. Şimdi geldiğimiz noktaya bir bakın hele. Demokrasi- ler için yüzkarası olan tablolar, bızde suyun başındakile- ri rahatsız bile etmiyor. Yolsuzluklar, skandallardan kimse utanıp koltuğunu, iktidarını bırakmıyor. Kimse, çok düşük bir oy oranı ile toplumsal destekten yoksun bir yerlerde bulunmaktan gocunmuyor. Devleti. halkı, parti- yi, sendikayı, demokratik örgütlenmeyi temsil etmeyen, fiilen işin başında, koltuğunun nimetlerinden, hertürçir- kinliğe bulaşarak çıkar sağlamayı sürdüren liderler, başkanlar prototipleri ortaya çıkıyor. Al birini, vurdiğeri- ne. Bu kadar yüzsüzlük, bu kadar haksızlık üzerine ikti- dar sürdürülür mü? Birisi "O Semra ben değildim", diğeri "Harçlık alan sendikacı ben değilim" deyince, bir üçüncüsü nereden geldiğini açıklamadan, Amerika'daki malvarlığını geri getireceğini söyleyerek işin içinden en azından şimdilik sıyrılabiliyor "Nasıl olabiliyor" sorusuna yanıt ararken, sorunun gerçek demokrasiyi işletmeyen anayasal ve hukuk düzeni ile sınırlı olmadığını görüyorsunuz. Soru- nun kaynağı, insanın kendisi için, kendi hakları için de- mokrasiyi kullanma alışkanlığını zaten hiçbir zaman tam edinemediği bir ülke ve düzende, 12 Eylül sonrası süreçte iyice kaybetmesinden kaynaklanıyor. Siyasi partilerin, sendikaların içlerinin boşaltıldığı, insansı- zlaştırıldığı, insanların sadece bireysel çıkarlar adına örgütler içinde var oldukları bir düzen sürüyor. Particilik yönetici, parlamenter olmak adına yapılmıyorsa da, en azından iş ve çıkar takipçiliği olarak görülüyor. Sendi- kacılık her tür ahlaki deger dışında, işçinin sırtından bü- yük bir saltanat düzeninin aracı oluyor. Sendika üyeliği dahi, diğer işçilerin çok üstünde ücret alabilmek, bir azınlık olabilmek anlamına geliyor. Bu oyunu insansız daha ne kadar oynayabileceğimizi sanıyoruz? Kimbilir belki de uzun olmayacağını bildiği- miz için, daha çabuk, daha çok çıkar sağlamak üzere daha ahlaksızca oynamayı seçiyor, böylesine değer yargıları, ar-namus duyguları yok olmuş siyasetçi, sen- dikacı prototiplerini yaratabiliyoruz. Yeni modeller geliyor OTOMOBÜJlNİZÎN DECERİ (MİLYON TL) Serçe Şahm Doğan Kartal FıalTıpo TempfaSX TempraSX-A TempraSX-AK Renault12TXTofOs RenaultSpnng RenaultBroadway RenauNRash RenaultManager RenaultConcorde FordTaunusl6 Fon)Taunus2.0 OpelVectral.8 OpelVeöra2.0 1969 87-97 117-125 128-140 120-135 • - 122-128 134-141 150-160 160-180 - 125-135 160-180 - - YERLİ 1990 95-103 128-138 140-150 135-145 182-192 - - - 128-140 145-153 160-170 185-205 205-220 275-295 145-160 175-180 - - 1991 107-118 138-145 155-170 150-165 197-210 187-207 197-217 213-233 145-150 155-165 170-180 205-220 225-245 320O50 170-180 180-200 310-330 380*0 1992 120-125 148-158 171-191 165-180 217-233 217-232 223-243 243-263 155-163 165-175 185-195 230-245 255-285 370-İOO 175-195 200-240 3SM0C 440-470 NOT: Cennet Açık Oto Pazan'nda oluşan fiyatlardır 1993 127-142 165-188 196-220 200-228 233-248 237-258 248-263 283313 170-185 180-190 205-225 285-315 300-370 420-540 210-260 250-290 420-460 510-560 •OKm. 203 2504 3448 3445 3856 4433 492 5492 2526 2735 322 444 707 825 4192 506 617 716 O tomobil dünyasında gerçekleşen yenılikler Türkiye'ye de yansıyor. Buyıl içinde Türkiye'ye gelenotomobıller ile ülkedeki otomobil çeşitliliği deartıyor. Bununla birlikte önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelmesi beklenen ve dünyada tanıtılan modeller degöz kamaştırıyor. Dünyada, özellikle enerjı konusunda yaşanması muhtemel problemlerinaşılması ve çevre problemlerinin de göz önüne alınması ile birlikte otomobil şirketleride kendilerini yeni teknolojilerı denemeye zorluyorlar. Özellikle elektrikileçalışan otomobiller ve çevreye daha az zarar vermeyeyönelikmotortipleriilegeleceğin otomobilini yaratmayaçalışıyorlar. Tüm bu gelişmelerin ileriki zamanlardaTürkıye'yi de etkileyeceğı kesin. 21. yüzyılahazırlandığımız şusıralardabenzinli motorlarıntarihe karıştığını da görmemiz mümkün. Elektrik ile çalışan otomobiller önümüzdeki yüzyıi ön plana çıkacak. Bu gelişmelerden biri de4X4jeeplerde gerçekleşti, Yeni Range Rover, dünya ile aynı andaTürkiye'desatışasunuldu.YeniRange Rover'ınözellikleri ise şöyle: Yeni Jeep normalden daha yüksek tavan, daha yüksek ABDüekota pazarhğı başlıyor ayak bölümü, daha büyük ayak kısmı veyüzde 50 daha fazla bagajhacminesahıp. Ayrıca jeep'ın ıç bölümlerinde ceviz ve derı kullanılmış. Yeni modeldeüçtıpmotor kullanıldı. Dizel versiyonlarda BMVV'nin geniş çapta denenmiş ve Range Rover için özel olarak geliştirilmiş 2.5 litre turbo şarjlı ve ara soğutuculu altı silindırlı motoru kullanılmaktadır. • ANKARA (AA) - Türkiye- ABD tekstil ve konfeksiyon görüşmeleri. bugün Washing- ton'da başlıyor. İki gün sürmesi beklenen görüşmeler öncesi Türkiye ABD'den 5 kategoride kota arttınmı isterken ABD, viskon kumaş ihracatına kota koy- mak istiyor. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkililerinden ahnan bilgiye göre, Türkiye, ABD'ye yönelik tekstil ve kon- feksiyon ihracatının artması nedeniyle bu ülkenin kota uy- guladığı 5 kategoride kota arttınmı istedi. Geçen ocak-temmuz döne- minde. kota kullanım oranı yüzde 50'nin üzerine çıkarken. Türkiye, ABD'den, bornoz. gecelik-pijama, bluz-gömlek, çarşaf, tişörtten oluşan 5 kate- goride kota arttınmı talebinde bulundu. Kota artünmının, kotamn az kullanıldığı kategorilerden kota aktanmı şeklinde yapı- Imasının düşünüldüğü belirten yetkililer, Türkiye'nin halen kategoriler arasında yüzde 7 oranında kota aktanm hakkı bulunduğunu, bu oranın arttınlmasını isteyeceklerini kaydettiler. ABD ne istiyor? Öte yandan, geçen haziran sonu itibanyla son bir yıllık dönemde. Türkiye'nin bu ül- keye yönelik viskon kumaş ih- racatının 87 kat artmasından rahatsız olan ABD. bu katego- ride kota koymak istediğini bildirdi. Verilere göre. geçen yılın ocak-haaran döneminde 300 bin metrekare olan ABD'ye viskon kumaş ihracatı. bu yıl aynı dönemde 26 milyon met- rekareye yükseldi. Önceki yıl ABD'ye yönelik tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihracatı 400 milyon dolar iken, bu rakam geçen yıl 476 milyon dolara yükseldi. Bu yıl ise ABD'ye yönelik tekstil ve konfeksiyon ihracatı- nın 600 milyon dolar civannda olması bekleniyor. DÖVİZ CANLI HİiO 900 9911104r, >m fhndmn 13 JM T L » 45 Mtfyrtlry FOflEKS itŞ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle