Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4EKİM1994SAU CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
İhraçününleri
gözden geçtrilsîn
• G AZİANTEP (AA) -
Gaziantep Tekstil Sanayii
İşverenleri Derneği
(GATSİD) Başkanı
Abdülkadir Konukoğlu,
Türkiye'nin, katmadeğeri
yüksek ürünlerihraç
etmesinin bir zorunluluk
olduğunusöyledi.
Konukoğlu, tekstil
sektörünün ihraç birim
fiyatlan dıkkate ahndığında,
Türkiye'nin hangi ürünleri
ihraç etmesi gerektiğinin
kendiliğinden ortaya
çıkacağıru, katma değeri
yüksek ürünlerin, ülke
ekonomisi açısından her
z a m a n avantajlı olduğunun
görüleceğıni belirtti.
1995 yatjpım
ppogramı
• ANKARA (AA) - Devlet
Planlama Teşkilatı (DPT)
Müsteşan Necati Özfırat,
1995 yılı bütçesi ile yatınm
programı üzerindeİu
çalışmalann tamamlandığıru
belirterek, "Bütçe ile yatınm
programı Yüksek Planlama
Kurulu'na(YPK)
sunulduktan sonra ayın
15'inde Bakanlar Kurulu'na
gönderilecek" dedi. DPT
Müsteşan Necaü Özfırat,
1995 yılı yaünm programı
çerçevesinde ekonominin
makro dengelen ile ilgili tüm
hedeflerin saptandığını
söyledi, ancak bu konuda şu
aşamada bir rakam vermenin
mümkün olmadığıru bildirdi.
ABD'den1.5
milyar dolar
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Körfez savaşı sonrası
Türkiye, ABD, Suudi
Arabistan, Kuveyt ve
Birleşik Arap Emirlikleri'nin
katkılanyla ABD Merkez
Bankasj'nda oluştumlan
Türk Savunma Fonu'nda
biriken 1.5 milyar dolann
Türkiye'ye transferini
öngören anlaşma Ankara'da
imzalandı. Milli Savunma
Bakanlığı'nda düzenlenen
törenle imzalanan anlaşmayı
Bakanlık Müsteşan
Korgeneral Teoman Erkan
ile ABD'nin Türkiye
Savunma İşbirliği Ofısi
Başkanı Tümgeneral Philip
Nuber imzaladı.
Korgeneral Erkan yaptığı
konuşmada, fonun
üretiilecek 80 adet F-16
uçağmın finansmanında
kullanılacağını hatırlattı.
Özyürekyine
TÜRBOM Başkanı
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler ve Yeminli
MüjavirlerOdalan Birliği
(TÜRMOB) 5'inci Olağan
Genel Kurulu'nda genel
başkanlığa yine Mustafa
Özyürekseçildi.
TÜRMOB'dan yapılan
açıklamaya göre, genel
kurulda bin 250 delege oy
kullandı. Genel kurulda
yönetim kunılunu Mustafa
Özyürek. Masum Türker,
Musa Pişkin. İbrahim Kara,
Yüksel Koç Yalkın. Uğur
Büyükbalkan. Enver
Erciyes, Ulvi Güleç, Rıfat
Nalbantoğlu oluşturdu.
Boykotauymayan
bayiyeparacezası
• İSTANBLL(AA)-
Istanbul Esnaf ve
Sanatkarlar Odalan Birliği
Başkanı Suat Yalkın,
yabancı sigara boykotunda
kararlı olduklannı bildirerek
"Boykota uymayan bayilere
para cezası verilecek" dedi.
Suat Yalkın yaptığı yazılı
açıklamada, Türkiye
Bakkallar ve Bayiler
Federasyonu'nun aldığı
yabancı sigaralara karşı
boykot karanna, İstanbul
esnafınca genelde
uyulduğunu, ancak buna
karşın bireysel uyumsuzluk
gösteren bayilerin de
bulunduğunu kaydetti.
Uluslararası
ekonomik
Mşkiler toplanüsı
• Ekonomi Sen isi -
Uluslararası Ekonomik
İlişkiler Organizasyonu 3-6
Ekım 1994 tarihleri arasında
îstanbul'da bir toplantı
düzenliyor. Toplantı, TC
Dışişleri Bakanlığı Türk
İşbirliği ve Kakınma Ajansı
(TİKA), Dış Ekonomik
İlişkiler Kurulu (DEÎK) ve
Türk Sanayici ve İşadamlan
Derneği (TÜSİAD)
sponsorluğunda
gerçekleştirilecek. Söz
konusu toplantıya
Avusturya'dan katılımcılann
yanı sıra Özbekistan,
Türkmenistan, Kırgızistan
ve Kazakistan gibi Orta Asya
cumhuriyetlerinin
büyükelçiliklerinden de
katıiımalar olacak.
Karahasanoğlu ilk krediyi verdiğini, kalanını bugünkü yönetimin vermiş olabileceğini söyledi
'Gvan OzaFakredi vermedfBÜLENT KIZANLK
Emlakbank'ın Engin Civan'-
dan sonraki Genel Müdürü
Şûkrii Karahasanoğlu, Cıvan'ın
genel müdürlüğü zamanında
Abmet Özal'a bankadan kredi
açmadığını söyledi.
Karahasanoğlu, sadece kendi
genel müdürlüğü sırasında, Ah-
met Özal'ın EmJakbank'tan, o
dönem sahibi olduğu Interpress
yayın grubu ıçin 2,5 milyon do-
lar kredi kullandığını, bu kredi-
nin de o günlerde banka için ris-
ki bulunmadığını savundu. Ci-
van'ın genel rnüdürlüğü döne-
minde Ahmet Özai'ın, kendi şir-
keti bulunmadığını ve Uzanlar'-
la ortak olduğunu hatırlatan
Şükrii Karahasanoğlu, EmJak-
bank Genel Müdürü Aydm
Ayaydın'ın toplam 5.5 milyon
dolar olarak açıkladığı kredinin
kalan bölümünün kım tarafı-
ndan ne zaman verildiğini
Ayaydın'a sormak gerektiğini
belirtti. Ayaydın'ın Vakıfbank'-
ta da genel müdürlük yaptığını
ve Ahmet Özal'ın bu bankadan
da 5.5 milyon dolar kredi aldığı-
nın açığa çıktığiru vurgulayan
Karahasanoğlu, sözkonusu İcre-
dilerin Ayaydın döneminde ve-
rilmiş olabüeceğinı ima etti.
Karahasanoğlu, kendi döne-
minde Ahmet Özal'a venlen 2.5
Karahasanoğlu: Kredi vermedi.
milyon dolarlık kredinin
karşılığında TYT Bank ve
Dışbank'tn teminat mektup-
lannın alındığinı da vurguladı.
Karahasanoğlu, TYT Bank'ı
kredinin verüdığı günlerde bu-
günkü sorunlan yaşamadığını
ifade etti. Karahasanoğlu. Ah-
met Özal'ın içinde bulunduğu
mali sıkıntının yaklaşık 1 yıldır
bilindiğtni, kendisine son dö-
nemde kreöi açıldıysa bunun
daha riskli ve şüpheli olduğunu
da vurguladı.
Ayaydın ise, geçen hafta Baş-
bakan ÇUler'e rapor sundukian
sonra yaptığı açıklamada, Ah-
met özal'a açılan kredilerin. En-
gin Civan ve Şükrii Karahasa-
noğlu döneminde verildiğini
• Emlakbank'ta Engin
Civan'dan sonra görev
yapan eski genel
müdürlerden Şükrü
Karahasanoğlu, Civan
döneminde Ahmet
Özal'a kredi
verilmediğini belirtti.
Karahasanoğlu, "O
dönemde ÖzaFın kendi
şirketiyoktu"dedi.
söylemişti.
Kendisinın genel müdürlüğü
döneminde 10 trilyonluk 45 dos-
yayı tahsil ettiğini ve çok kışinın
ayağına bastığını öne süren Ka-
rahasanoğlu, işlerini yapmadığı
DYP'lilerin baskısıyla Çiller ta-
rafından görevden alındığinı be-
lirtti. Civan olayının sansasyo-
nel olarak gündeme gelmesi
fırsat bilinerek kendisinden de
intikam alınmaya çalışıldığını
ileri süren Karahasanoğlu. Ban-
ker Bako olayı ile ilgili kendisini
suçlayan ANAP İstanbul Mıl-
letvekih Halit Dumankaya ve
TBMM KİT Komisyonu'nun
DYP'li Başkanı Hamdi Uçpı-
narlar'la ilgili olarak da ilginç bir
dıl kullandı ve "Ben devlet terbi-
Ayaydın: Kredi üstünekaldı.
yesi içinde bugiine kadar sessiz
kaldım. Şimdi çıkıp Hamdi l'çpı-
narlar'ın işini yapmadık, Halit
Dumanka\a ihâle istedi veıme-
dik mi deseydim?" dedi.
Karahasanoğlu, Devlet Ba-
kanı Bekir Sami Daçe'nin Mec-
lis'te yaptığı konuşmada. Ban-
ker Bako olayıyla ilgili olarak,
suç duyurusunda bulunulan
Emlakbank yetkilileri arasında
kendi adını saymasının da ger-
çeği yansıtmadığını savundu.
Karahasanoğlu, olayda sorum-
luluğu olan şube yetkilileri ile il-
gili dosyalan kendilerinin hazı-
rladığını ve kendisi için suç du-
yurusunda bulunulmadığını bil-
direrek. " O dönemde dava açan
benim. Kendi kendimi mi dava et-
tim?" diye yakındı.
Karahasanoğlu. Banker Ba-
ko'ya kredi \eren şube yöneti-
minin eksik teminat alarak 82
milyar liralık bir açığa neden ol-
duklannı, kendilerinin yaptı-
klan risk takibi ile bunun 72 mil-
.var lirasını tahsil ettiklerini ya da
gaynmenkul alarak riski 10 mil-
>ar liraya indirdiklerini belirtti.
Teminata ahnan gaynmenkulle-
rin teftiş kurullan ekspertia so-
nucu değerinin daha yüksek
çıktığmı öne süren Karahasa-
noğlu, kredi alan kuruluşun or-
takları arasında bulunmayan
Baki Cengiz Aygün'ün bu işi giz-
lice organize ettiğini de kendile-
rinin orta>a çıkardığını söyledi.
Emlak Bankasf nın bugün ka-
muoyunda gündemi ohışturan
suıistimal olaylannın 1989-1990
yıllannda meydana geldiğini
vurgulayan Karahasanoğlu.
kendi yönetiminin göreve geldi-
ği 1992 yılında bu iddialan
araştınp ortaya çıkardığı olay-
larla ilgili dosyalan, yasal merci-
lere intikal ettirdiğini belirtti.
Karahasanoğlu. "Emlak Ban-
kası rümü savcılığa intikal ertiri-
len 1988, 1989, 1990 »e 1991 yı-
llarından sonra, ilk defa bizim dö-
nemimizde, 17.5.1994 tarihinde
TBMM Kit Komisyonu'nda ibra
olmuş ve 1992 yılı hesaplan ak-
lamnıştır" şeklinde konuştu.
Yolsuzluğa savaş açan uluslararası örgütün Başkanı Eigen, 'Çağnbrsak, Türkiye'ye geliriz' dedi
Rüşvetle savaşauhıslararasıyardım
ÖZGÜR ULUSOY
Tüm dünyada yolsuzluklara karşı sa-
vaş yürüten Uluslararası Şeffaflık Orgü-
tü Başkanı Peter Eigen, "Çağrüırsak,
yolsuzluğa karşı mucadele için Türkiye'ye
de gelebiliriz" dedi.
Dünya Bankası'nda 25 yıl görev yaptı-
ktan sonra. merkea Berlin'de bulunan
Uluslararası Şeiraflık Örgütünde (TI)
çalışmaya başlayan Eigen, Türkiye ile
henüz resmi bir bağlantı kurmadıklannı.
gittıklen ülkelerde de sivil örgütlerle
çalıştıklannı söyledi.
Sivil örgütlerin bağımsız, özerk bir
yapıya sahip olduğuna dikkat çeken Ei-
gen, yolsuzluğun, rüşveün bütün ülkeler-
de, hükümetleri de içine alacak boyutla-
ra vardığını ve çalışmalannı yürütürken
hükümetleri karşılanna almak isteme-
diklerini belirtti.
"Biz tek tek bireyleri takip etmiyonız,
öyle algılanmak da tstemiyoruz. Eğer bi-
zfanle çalıştlmak istenirse, söz konusu ül-
keye gidiyoruz" diyen Eigen "Yobuzlu-
ğun korkunç safhalara \ardığı ülkekr var.
Tabii bu ülkelerde elimizden hiçbir şey gel-
miyor" şeklinde konuştu.
Eigen, geçen mayıs ayında Devlet
Malzeme Ofisi'nin hazırladığı Uluslara-
rası Kamu Satınalma Semineri'nde. hü-
kümetlerin malzeme alımlan, bu yapıda-
ki yolsuzluldann önlenmesi ıçın ne gıbı
düzenlemeler > apılabileceği konusunda
bir seminer vermişti. Yasal düzenlemele-
rin yolsuzluk ve rüşvetle savaşta önemlı
yeri olduğuna inanan Eigen. şöyle ko-
nuştu: "Sözgelimi ,\BD dışında neredeyse
dünyanın bütün ülkelerinde kişilerin kendi
ülkeleri djşında >erdikleri r%vet >asaldır.
Bir Ahnan rahathkla gidip Italya'da riiş-
vet \erebUir ve Italyan yasalarında suç
işlemekle birlikte yaptığı, Alman yasalan
açısından gayet yasaldır. Özelliklc de
üçüncü dünya ülkeleri için bu ha>li baştan
çıkancı. Almama'da bunun için kampan-
ya yüriitüyoruz" dedi.
Resmi olarak 1993 >ılı mayıs,ayında
kurulan Uluslararası Şeffafhk Örgütü.
gıttığı ülkede öncelıkle. bir ülkenın bü-
tünlüğünü sağlayan >asalar. değer yargı-
lan, dav ranışlar gıbı > apı taşlannı tek tek
inceliyor. Sonra, hükümetten özel sektö-
re. dinı kurumlardan sivil örgütlenmelere
kadar, her kesimden görüşler alınıyor ve
ızlenımler >azılıyor. Bütün bu inceleme-
ler sonunda. sistemin zayıf olduğu nok-
talan saptayan örgüt güçlendırme yollan
öneriyor. Bu önerilerin şekillendırilme-
sinde. asıl iş, örgütün söz konusu ülkede
kurduğu si\ i) örgütlenmeyedüşüyor. Ör-
güt çalışanlann, ülkedeki yasal düzenle-
meleıde uzmanlaşması gerekiyor.
1 milyon marklık bütçe
n . bö\lece harekete geçiyor. Yolsuz-
lukla ılgılı haberalma merkezleri. yolsuz-
luk soruştutma birimleri kuruluyor. Bu
birimler. tek tek olaylann üstüne gitmek
yerıne. olaylann sıkça yaşandığı kurum-
larda. kuruluşlarda. her türlü örgütlen-
mede, sistemin nasıl daha iyı hale getire-
leceği üzerine çahşma yürütüyor.
Örgütün kaynakîannın üçte biri hükü-
metlerden. üçte bıri büyük kuruluşlar-
dan. üçte biri de büyük özel şırketlerden
sağlannor. Giderek daha fazla işa-
damının. sivasinin desteklediği örgütün
>ıllık bütçesi 1 milyon mark civannda.
Şu ana dek. 20 kadar ülkede şubesi ku-
ruldu \a da kurulma aşamasında olan
örgütün son olarak "tyi fşletmelerin Rüş-
vet Küavuzu" ısimli kitapçık ya\ımladı
Fiyatkıran otelden yıldız düşülecek
BÜLENT ECEVtT
ANTALYA - Turizmde son
yıllarda yaşanan olumsuz geliş-
meler fiyat kırmalanna neden
olurken, gelir kaybının da yılda
1.5 milyar dolara ulaşüğı belirtı-
üyor. Turizm Bakanlığı, fiyat
kırma nedeniyle hizmet kalitesi-
nin düşürülmesi halinde otelle-
rin yıldızlannı düşüreceğı tehdi-
dinde bulundu. Turizmciler ise
"Keyfimizden fiyat kırmadık.
Borcumuzu ödeyemeyince haciz
mi beklevelinı" dediler.
• Tuirizm Bakanı Halil Çulhaoğlu. "Sektörün fiyat kırmaması için direndni
arttıncı önlemleri önceden almak durumundayız. Fiyat kırmalar nedeniyle
kaybımızın 1-1.5 milyar dolar dolayında olduğunu tahmin ediyoruz"
Tunzm Bakanı Halil Çulha-
oğlu, Irak savaşı, Yugoslav\a
savaşı. ekonomik hareketler ne-
deniyle Türk turizminin bedel
ödediğını söyledi. Bu yıl kötü
başlayan sezonun 15 temmuz-
dan itibaren arttığına dikkat çe-
ken Çulhaoğlu. "Bunun terörle
ilgisi yok. 1 temmuzda terör vardı
da 15 temmuzda mı terör bitti.
Sektörün fiyat kırmaması için di-
rencini arttıncı önlemleri ön-
ceden almak durumundaMZ. Fi-
yat kırmalar nedeniyle kay-
bımızın 1-1.5'milyar dolar oldu-
ğunu tahmin ediyoruz" dedi.
Bakan Çulhaoğlu. "Taban fi-
yata karşıyım. Kaliteli turizm
ânlayışı içinde haksız rekabete
gidenlere baskımız olacak. Bu-
nun için vıldızlama değerlendir-
tnesini de bu yönde ele alacağız"
dı>e konuştu.
Akdeniz Turistik Otel ve İşlet-
mecıler Birliği Başkanı Ali Ber-
beroğlu, "Fiyat kırmalann yapj-
hnaması için biz \ıllarca ika/da
bulunduk. Bakanlıktan bunun
için y ardımcı olmaları gerektiğini
anlattık. Otelci borcunu öde-
yebilmek, personel maaşlarını çı-
karabilmek için fivatları düşür-
mek zorunda kaldı. İş içten geçti.
Fiyatlan tekrar eski düzeyine çı-
karmak zaman alır" dedi.
Profesyonel Otel Yöneticileri
Derneği de "Biz de fiyatlaruı
yüksek ve kalitenin de iyi olduğu
tesisler olmasını isteriz. Fiyatlar
düştüğü için personel azaltma yö-
nüne girrik. Kalite ister istemez
düştü. Az personelle çok iş yapı-
yoruz. Tekrar eski gücümüzü ya-
kalamak için aşama aşama ilerle-
meliyiz" açıklamasını yaptı.
IŞÇESIN EVREMSDEN
ŞÜKRAN SONER
İnsansız
Olacak - olmayacak derken ara seçimlerin yapılması
kesinlik kazandı gibi. Yapılacak seçimde katılımın çok
çok düşük olması bekleniyor. Tabii ki Ecevit'in seçimleri
boykot çağrısı ile ilişkili değil. Seçimlerin yenileneceği
bölgelerde Ecevit'in ağırlığının olmadığı biliniyor. PKK
ya da HADEP'in, şimdilik bilinmeyen başka güçlerin
boykot kararı alması halinde dahi düşünülebileceğin-
den çok çok daha düşük bir seçime katılma oranı söz
. konusu. Seçim boykotu yapacaklara, fiili nedenlerle oy
kullanamayacak, sayısı, oranı dahi bilinemeyecek bir
büyük grup daha katılacak:
Kamuoyundan gizlendiği için seçimlerin yenileneceği
köylerden göçün boyutu algılanamıyor. Bilinen, düşünü-
lebilenden çok daha fazla olduğu, ancak kapalı kapılar
arkasında doğrulanıyor. Bir önceki seçimden bu yana
batıya gitmiş büyük bir kitle gibi, Diyarbakır, Gaziantep
ağırlıklı bölge kentlerine sığınmış milyonlar da seçmen
kütükleri yenilenmeyeceği için oy kullanamayacak.
Kayıtları eski yerlerinde görüldüğünden de seçime katı-
Imamış gibi görünecekler.
Milletvekilliklerini ellerinden aldığımız insanların yeri-
ne, birilerini gülünç ölçüde düşük oylarla parlamenter
yapacağız. Yürürlükteki anayasa ve yasalara uygun iş
yaptığımız için övünüp insansız demokrasi - sandık oyu-
nu oynamayı sürdüreceğiz.
Biz insanlık adına, insanın olmadığı düzenleri eskiden
beri pek severiz. insanlar adına, onların sorumluluğunu
üstlenmeden, iktidarın nimetlerinden yararlanmak çok
avantajlı bir durumdur. 12 Eylül'le birlikte bu türden alı-
şkanlıklarımız çok arttı..
12 Eylül'de DİSK fiilen kapatılırken, Türk-İş şekil ola-
rak açık bırakıldı. Ancak kapalı kapılar arkasında kulak-
lar bükülüp, sendikal faaliyet fiilen durduruldu. Türk-İş
bir iç genelge ile o tarihte bütün sendikal faaliyetlerini,
üyeleri ile olan ilişkilerini kendi kendine durdurdu. Işçi
üyelerin sorunlarıyla ilgilenmeden, sendikal faaliyet ol-
madan, sendika başkanları uzun yıllar sendikalarının,
koltuklarının başında oldular. iş yapmadan para alıp, iş-
çiler adına, işçı aidatları ile saltanatlarını sürdürdüler.
Tabii ki kötü alışkanlıklar kökleşti. Zaten pek yoktu, an-
cak sendikal bilinç, sorumluluk iyice yok oldu; kimlik
yozlaşması yaşandı.
Demokrasimiz 12 Eylül öncesinde de katılımcı değildi.
12 Eylül'ün hukuk düzeni, anayasası, yasaları, özellikle
de yerleştirdiği kafalardaki yasaklarla, demokratik
katılım, kitlelerin, insanların işin içinde olması iyice en-
gellendi. Kendi çıkarları için at oynatabilen siyasetçiler
türedi. Bugün bazıları skandal olarak patlak veren kir-
lenme, akıl almaz saltanat, siyasetçi-işadamı-mafya iliş-
kileri, yolsuzluk, ahlaksız çıkar düzeni, işte asıl bu ne-
denden doğdu. Kitlelerin, insanın katılımının, iradesinin
söz konusu olmadığı bir demokrasi, siyasi partiler, de-
mokratik örgütlenmeler yapısı oluştu.
Şimdi geldiğimiz noktaya bir bakın hele. Demokrasi-
ler için yüzkarası olan tablolar, bızde suyun başındakile-
ri rahatsız bile etmiyor. Yolsuzluklar, skandallardan
kimse utanıp koltuğunu, iktidarını bırakmıyor. Kimse,
çok düşük bir oy oranı ile toplumsal destekten yoksun bir
yerlerde bulunmaktan gocunmuyor. Devleti. halkı, parti-
yi, sendikayı, demokratik örgütlenmeyi temsil etmeyen,
fiilen işin başında, koltuğunun nimetlerinden, hertürçir-
kinliğe bulaşarak çıkar sağlamayı sürdüren liderler,
başkanlar prototipleri ortaya çıkıyor. Al birini, vurdiğeri-
ne. Bu kadar yüzsüzlük, bu kadar haksızlık üzerine ikti-
dar sürdürülür mü?
Birisi "O Semra ben değildim", diğeri "Harçlık alan
sendikacı ben değilim" deyince, bir üçüncüsü nereden
geldiğini açıklamadan, Amerika'daki malvarlığını geri
getireceğini söyleyerek işin içinden en azından şimdilik
sıyrılabiliyor "Nasıl olabiliyor" sorusuna yanıt ararken,
sorunun gerçek demokrasiyi işletmeyen anayasal ve
hukuk düzeni ile sınırlı olmadığını görüyorsunuz. Soru-
nun kaynağı, insanın kendisi için, kendi hakları için de-
mokrasiyi kullanma alışkanlığını zaten hiçbir zaman
tam edinemediği bir ülke ve düzende, 12 Eylül sonrası
süreçte iyice kaybetmesinden kaynaklanıyor. Siyasi
partilerin, sendikaların içlerinin boşaltıldığı, insansı-
zlaştırıldığı, insanların sadece bireysel çıkarlar adına
örgütler içinde var oldukları bir düzen sürüyor. Particilik
yönetici, parlamenter olmak adına yapılmıyorsa da, en
azından iş ve çıkar takipçiliği olarak görülüyor. Sendi-
kacılık her tür ahlaki deger dışında, işçinin sırtından bü-
yük bir saltanat düzeninin aracı oluyor. Sendika üyeliği
dahi, diğer işçilerin çok üstünde ücret alabilmek, bir
azınlık olabilmek anlamına geliyor.
Bu oyunu insansız daha ne kadar oynayabileceğimizi
sanıyoruz? Kimbilir belki de uzun olmayacağını bildiği-
miz için, daha çabuk, daha çok çıkar sağlamak üzere
daha ahlaksızca oynamayı seçiyor, böylesine değer
yargıları, ar-namus duyguları yok olmuş siyasetçi, sen-
dikacı prototiplerini yaratabiliyoruz.
Yeni modeller geliyor
OTOMOBÜJlNİZÎN DECERİ (MİLYON TL)
Serçe
Şahm
Doğan
Kartal
FıalTıpo
TempfaSX
TempraSX-A
TempraSX-AK
Renault12TXTofOs
RenaultSpnng
RenaultBroadway
RenauNRash
RenaultManager
RenaultConcorde
FordTaunusl6
Fon)Taunus2.0
OpelVectral.8
OpelVeöra2.0
1969
87-97
117-125
128-140
120-135
•
-
122-128
134-141
150-160
160-180
-
125-135
160-180
-
-
YERLİ
1990
95-103
128-138
140-150
135-145
182-192
-
-
-
128-140
145-153
160-170
185-205
205-220
275-295
145-160
175-180
-
-
1991
107-118
138-145
155-170
150-165
197-210
187-207
197-217
213-233
145-150
155-165
170-180
205-220
225-245
320O50
170-180
180-200
310-330
380*0
1992
120-125
148-158
171-191
165-180
217-233
217-232
223-243
243-263
155-163
165-175
185-195
230-245
255-285
370-İOO
175-195
200-240
3SM0C
440-470
NOT: Cennet Açık Oto Pazan'nda oluşan fiyatlardır
1993
127-142
165-188
196-220
200-228
233-248
237-258
248-263
283313
170-185
180-190
205-225
285-315
300-370
420-540
210-260
250-290
420-460
510-560
•OKm.
203
2504
3448
3445
3856
4433
492
5492
2526
2735
322
444
707
825
4192
506
617
716
O
tomobil
dünyasında
gerçekleşen
yenılikler
Türkiye'ye de
yansıyor. Buyıl
içinde Türkiye'ye
gelenotomobıller
ile ülkedeki
otomobil çeşitliliği
deartıyor. Bununla
birlikte
önümüzdeki
günlerde
Türkiye'ye gelmesi
beklenen ve
dünyada tanıtılan modeller degöz
kamaştırıyor.
Dünyada, özellikle enerjı konusunda
yaşanması muhtemel problemlerinaşılması
ve çevre problemlerinin de göz önüne
alınması ile birlikte otomobil şirketleride
kendilerini yeni teknolojilerı denemeye
zorluyorlar. Özellikle elektrikileçalışan
otomobiller ve çevreye daha az zarar
vermeyeyönelikmotortipleriilegeleceğin
otomobilini yaratmayaçalışıyorlar. Tüm bu
gelişmelerin ileriki zamanlardaTürkıye'yi de
etkileyeceğı kesin. 21. yüzyılahazırlandığımız
şusıralardabenzinli motorlarıntarihe
karıştığını da görmemiz mümkün. Elektrik ile
çalışan otomobiller önümüzdeki yüzyıi ön
plana çıkacak.
Bu gelişmelerden biri de4X4jeeplerde
gerçekleşti, Yeni Range Rover, dünya ile aynı
andaTürkiye'desatışasunuldu.YeniRange
Rover'ınözellikleri ise şöyle: Yeni Jeep
normalden daha yüksek tavan, daha yüksek
ABDüekota
pazarhğı başlıyor
ayak bölümü, daha büyük ayak kısmı veyüzde
50 daha fazla bagajhacminesahıp. Ayrıca
jeep'ın ıç bölümlerinde ceviz ve derı
kullanılmış. Yeni modeldeüçtıpmotor
kullanıldı. Dizel versiyonlarda BMVV'nin geniş
çapta denenmiş ve Range Rover için özel
olarak geliştirilmiş 2.5 litre turbo şarjlı ve ara
soğutuculu altı silindırlı motoru
kullanılmaktadır. •
ANKARA (AA) - Türkiye-
ABD tekstil ve konfeksiyon
görüşmeleri. bugün Washing-
ton'da başlıyor.
İki gün sürmesi beklenen
görüşmeler öncesi Türkiye
ABD'den 5 kategoride kota
arttınmı isterken ABD, viskon
kumaş ihracatına kota koy-
mak istiyor.
Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı yetkililerinden
ahnan bilgiye göre, Türkiye,
ABD'ye yönelik tekstil ve kon-
feksiyon ihracatının artması
nedeniyle bu ülkenin kota uy-
guladığı 5 kategoride kota
arttınmı istedi.
Geçen ocak-temmuz döne-
minde. kota kullanım oranı
yüzde 50'nin üzerine çıkarken.
Türkiye, ABD'den, bornoz.
gecelik-pijama, bluz-gömlek,
çarşaf, tişörtten oluşan 5 kate-
goride kota arttınmı talebinde
bulundu.
Kota artünmının, kotamn
az kullanıldığı kategorilerden
kota aktanmı şeklinde yapı-
Imasının düşünüldüğü belirten
yetkililer, Türkiye'nin halen
kategoriler arasında yüzde 7
oranında kota aktanm hakkı
bulunduğunu, bu oranın
arttınlmasını isteyeceklerini
kaydettiler.
ABD ne istiyor?
Öte yandan, geçen haziran
sonu itibanyla son bir yıllık
dönemde. Türkiye'nin bu ül-
keye yönelik viskon kumaş ih-
racatının 87 kat artmasından
rahatsız olan ABD. bu katego-
ride kota koymak istediğini
bildirdi.
Verilere göre. geçen yılın
ocak-haaran döneminde 300
bin metrekare olan ABD'ye
viskon kumaş ihracatı. bu yıl
aynı dönemde 26 milyon met-
rekareye yükseldi.
Önceki yıl ABD'ye yönelik
tekstil ve konfeksiyon ürünleri
ihracatı 400 milyon dolar iken,
bu rakam geçen yıl 476 milyon
dolara yükseldi.
Bu yıl ise ABD'ye yönelik
tekstil ve konfeksiyon ihracatı-
nın 600 milyon dolar civannda
olması bekleniyor.
DÖVİZ CANLI
HİiO 900 9911104r, >m fhndmn 13 JM T L »
45 Mtfyrtlry FOflEKS itŞ.