27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30EKİM1994PAZAR 8 PAZAR KONUKLARI 'ÖzjaüaraABD'de takımyahku'derdfli'HÜDAİYAVALAR, 1958yüındanberi Amerika Birieşik DevIetieri'nde(ABD) yaşıyor. Washinton'da yüksek mühendis olarak çalışan Yavalar, Ataturkçü Düşünce Derneği'nin ABD'deki temsücisi ve ATA (American Turkish Association)'m eski başkanL SUNUŞ: Her ikisi de Atatürk 'ü tanıyor, seviyor ve anlatmaya, insanlara tamtmaya çalışıyor. Türkiye'debir îngiliz, ABD'debir Türk.. Türkiye'deki köktendinci veAtatürkçülükkarşıtı gelişmeler güçlenip yaygınlaşırken, Atatürk üzerine iki söyleşide de, Atatürk'ün ve Atatürkçülüğün evrenselliğinden söz ettiler. ABD de bir Türk, Türkiye'de bir îngiliz... Her ikisi de bu ülkeyi seviyor, bu ülke için korkuyorlar.Türkiyedoğıımlu ve Yahudi asıllı Andrew Mango, 40yılboyunca Türkiye'dekigelişmeleri BBC 'nin Türkiye bürosu yöneticiliğini yaparak izledi. Mango, önümüzdeki yıl Atatürk'ün siyasi biyograflsini yazmaya başlayacak Ingiltere 'nin ünlü yayınevlerinden biriyle anlaşma imzalayan Mango, LordKinross 'tan sonra Atatürk'ün biyograflsiniyazacak ikinci îngiliz. Hüdai Yavalar, 1958 yıhndan beri ABD'deyaşayan bir Türk Yavalar, Ataturkçü Düşünce Derneği'nin ABD'deki temsücisi ve ATA (Amerikan Türk Derneği'nin) eski başkanı. Anıtkabir'e yaptığı yardımlarla tanınan Yavalar, JVashington da önemli bir işadamı. 36 yıldır ABD de yaşayan Yavalar 'ın, Atatürk 'ten söz edince gözleri hâlâ doluyor. ECETEMELKURAN Dünva'da bir tek Anrtkabir'de kendini rahat duyduğunu söy- leyen Vavalar, ABD'deki Türklerin, Türkiye'deki gelişmelerin yönünii değiştirmek için çalıştıklannı belirtiyor. Türkiye'den ABD've 0den gerici biirokrat ve temsilcilerden yakınan Yavalar, köktendinci gelişmelerin artık "Atatürk'ün ülkesi" demeye el- vermeyecek denli olumsuz olduğunu belirtiyor. Atatürk'ten söz ederken sık sık gözleri dolan Yavalar. gerici hareketler karşısın- da Türkiye'ye şu ıletiyı gönderiyor: "Sakın korkmayın. Atatürk, dünyanın sevdigi bir insan. Sade- ce Türkiye'de değil, bütün dünyada onu sevenler, saygı duyanlar var." Yavalar. Cumhuriyefin sorulannı şöyle yanıtladı: - Türklerin ABD'deki örgütlenmelerinden ve bu örgütlen- melerin işlevinden söz eder misiniz? YAVALAR - ABD'deki assamble, bütün Türkleri bir araya ge- tıren en büyük örgütlenme. Aynca Washıngton'daki ATA da, buradaki Türklerin örgütü. Bu örgütler ABD'de Türkiye'nin gö- nüllü tanıtimını yapıyorlar. Örneğin, ABD gazetelerinde yer alan yanlış. yalan haberleri düzeltiyorlar. ATA dışında Türk Ka- dınlan Örgütü ve Türk Çocuklannı Koruma Örgütü de topla- dıklan paralan Türkiye'ye aktararak buradaki insanlara yardım etmeye çalışır. Örneğin bu derneklerde toplanan paralarla bugüne dek 218 okul kuruldu. Siyasi anlamda girişimlerimiz oluyor. Örneğin Senato'ya 28 nisanı "Ermeni katliamı günü" ilan etme önerisi geldiğinde. Batı Virginia Senatörii Bird ile görüştük ve Bird, 4 saat aralıksız süren bir konuşmayla, Senato'da, Atatürk'ten. Türkiye'den söz etti. Bird'ün konuşmasının son cümlesı ilgınçti: Türkıye'nın Atatürk'ün ülkesi olarak mı kalma- sını ıstıyorsunuz. yoksa istedığıniz ikıncı bir Humeynı ülkesi mi? Türkiye'deki kökten- dinci gelişmelerin yö- nünü değiştirmek için çalışmalar yapıyoruz. - ABD'de Türkiye'ye ilişkin yaygın bir.bilgi- lenme söz konusu mu? YAVALAR - Türki- ye"dcn çok söz ediliyor. Oineğin Jimmy Carter, Ronaki Reagan ve Ge- orgc Bush zamanında genelkurmay başkanlı- gı yapmış olan VVUİiam Crowe, Tıme Dergi- sı'ne kapak olduğu za- man verdiği demeçte Atatürk'ten söz etti. Crovve. kendisine örnek olarak kımı aldığını so- ran gazetecıye. "Ata- türk" diye yanıt verin- ce, gazeteci. bu yanı- tıyla Ermenileri karşı- sına aldığını söylüyor. Crowe da. "Ben asker olduğum için doğruyu söylemek zorundayım. Askerlik eğitiminde önemli derslerden biri de Çanakkale Sava- şı'dır. Başka kahra- manları destekleyen birçok güç olmasına karşın Atatürk, Türki- ye'yi yoktan var etti" diye yanıt veriyor. - Türkiye'yi temsil etmek üzere ABD'ye gönderilen temsilciler nastl karşılanıyor? YAVALAR - Elçilik- lerin koridorlannda sa- kallı adamları tespih çekerek dolaştığını gö- rüyorsunuz. Bizim bir görevimiz de bunları uyarmak. Bazen en üst düzey bürokratlar bile böyle davranıyorlar. Örneğin Özal ailesi, ABD'de yasarken "takunyalıtar" diye söz edilirdi ve kımse onlarla konuşmazdı. Daha sonra Ahmet Özal Dünya Bankası'nda babası sayesinde çalışmaya başladığında arkadaşlar edindi. Sonra da, bu arkadaşlannı Türkıye'ye getirdi \e hep beraber bu ülkeyi soymaya başladılar. Türkiye'nm ekonomik krizi ve köktendinci hareketler ABD basınına ayrıntılı bir biçimde yansıyor. Geçen hafta Wallstreet gazetesi Başbakan Tansu Çiller'i manşet yaptı ve Türkiye'de 10 yıl içinde yeşil Islam bayrağının dalgalanacağını yazdı. Istanbul Anakent Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın yağmur duasına çıkması. fotoğraflı olarak. "Yağmur böyle yağıyorsa neden Su- udi Arabistan çöl?" diye bir soruyla yayınlandı. - Başbakan Çiller, ABD'ye çok güveniyor, ama ABD kanuı- oyu anlattıklannıza göre aynı fikirde olmasa gerek. Yani bü- yük ücretler karşılığı Türkiye'nin tanıtımı için hizmet veren firmalar pek işe yaramıyor. YAVALAR - Çiller, ABD'da çağdaş bir bayan olarak tanını- yordu. tnsanlann merak ettiği, Çiller'in neden "Ezan bavrağı- mızdır" dedıği. Bütün milletvekilleri, yerlerini korumak için di- Duayla yağmur yağıyorsa Suudi Arabistan nedençöl? Geçen hafta Wallstreet gazetesi Başbakan Tansu Çiller'i manşet yaptı ve Türkiye'de 10 yıl içinde yeşil İslam bayrağının dalgalanacağını yazdı. İstanbul Anakent Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın yağmur duasına çıkması, fotoğraflı olarak, "Yağmur böyle yağıyorsa neden Suudi Arabistan çöl?" diye bir soruyla yayımlandı. ni kötüye kullanıyorlar. Atatürk'ü eleştirerek işe başlıyorlar. Buna ikiyüzlülük derler; çünkü, bugün Türkiye'de tartışılabili- yorsa bu, Atatürk'ün kurduğu rejim sayesindedir. Bu rejimi ko- rumakla görevli isanlar. her fırsatta Atatürk'e ve rejime ihanet ediyorlar. ABD'deki destekçilerimiz bile artık Türkiye'nin Atatürk'ün ülkesi olmadığını söylüyor. Parayla tanıtımı yapan bir çok ülke var. Kuveyt de bunu yapıyor. Ama Türkiye için yapılan tanıtım- lar. son gelişmeler nedeniyle artık bir işe yaramıyor. - Köktendincigüçlenmede ABD'nin payt da var mı? YAVALAR - Carter dönemınde uygulanan "yeşil kuşak"polı- tikasım artık onlar da onaylamıyorlar. Polıtikacılarla yaptığımız görüşmelerde, bu polıtıkanın yanlışlıgı onlar tarafından da dıle getiriliyor. Köktendıncilik. artık onlar için de büyük tehlıke. Kahire'de yapılan nüfus kongresinden sonra, doğuda gen kal- mışlıktan dolaylı patlayan nüfusun, dünyayı tehlıkeye soktuğu- nun farkındalar. ABD'de türbanlılar çoğalmaya başlayınca yön- leri değiştı. - Politika değişikliği, somııt anlamda nasıl gerçekleşiyor? YAVALAR - ABD. demokrası ülkesıdir: ama. rejıme ılişkın en ufak bir tehdit doğdugunda. bütün dünyanın bildiğı gibı. ABD temizliğini yapar. Örneğin. ABD'deki tankatlar süreklı kontrol ediliyor. Bunlardan birkaçı rejime zarar verecek duru- ma geldiğinde. basına toplu intihar olarak yansıyan olaylar ger- çekleşiyor. Bunlar. elbette ABD'nin kendi temizliğini gerçek- leştirmesidir. - Atatürk 'e ilişkin ilginç bir anınız var. Anlatır mısınız? YAVALAR - ABD'de üniversitede okurken yaz tatılınde de garson olarak çalışıyordum. George Tovvn'da bir lokantanın açılış törenine. Kennedy ailesi ve Kıng Edvvard ile Bayan Simpson katıldılar. Ben, onlarla ilgılenmekle görevlendinldım. Bayan Simpson, ya- kamda adımı ve milliyeti- mi görünce. benı yanında tutarak, Atatürk'ten söz etmeye başladı. Bayan Simpson'la Kral Ed- vvard'ın evlenmelerinin Atatürk'le ılgisını o gün öğrendim. Madam Simp- son, Kennedy'lere ve bü- tün konuklan olayı şöyle anlattı. "O zamanlar, Atatürk'e akıl danışmak için bütün dünyada insanlar gelirdi. Edvvard'la ikimiz de, Ata- türk'ü görmeye girrik. Bizi vatında karşıiadı. Ben ka- dınlarla erkeklerin ayrı yemek yedtğini düşünerek aşağıda kaldım. Sonra, Atatürk beni yukan çağır- dı. Edvvard, Atatürk'e 'Bayan Sımpson'ı seviyo- rum. Krallığı da seviyo- rum. Ben şimdı ne yapa- cağım?' diye sordu. Ata- türk, sakince yanıtladı: 'Kolay. ben sizın yeriniz- de olsam, krallığı lağve- derim. Seçimlere gidip cumhurbaşkanı seçilirim. Sonra da Bayan Simp- son'la evlenirim"" - ABD 'deki Türk örgüt- lerinin. devlet birimleri düzeyinde ilişkileri oluyor mu? YAVALAR - Elçılikler- de verilen davetlere çağ- rılıyoruz. Bunun dışında ABD'dekı Türklerin çoğunun eğıtım düzeyi ol- duğu ıçın bu ılişkıler, ken- diliğinden oluşuyor. Ör- neğin ben. Mc Arthur'la görüşmelerimde. odasın- da Atatürk heykeli ol- duğunu gördüğümde çok şaşırmıştım. Daha sonra bana Atatürk'ün kendisine imzalayıp verdiği resimıni vermişti. Ay- nca örgütlerimizin hep Türkiye'den gelen temsilcilerle görüş- meleri oluyor. Örneğin ben Türk Öğrenciler Derneği başkanıy- ken Süleyman Demirel ABD'ye geldiğinde, onunla görüşmeler yapmıştım. Demirel, benım. görüşmelerde "Türkiye'yi 4. sınıf bir ülke konumuna düşürdünüz" demem üzerine. beni kara lis- teye almakla tehdit etmişti. - Anıtkabir 'e sürekli yardımda bulunuyorsunuz. YAVALAR - Türkiye'ye geldiğimde kendimi bir tek orada rahat hissediyorum. Bir gereksiniminın olup olmadığına bakıyorum. Çünkü Türkiye'nin gerçek sahibi orada yatıyor. Yavalar, artık Türkiye'ye parasal yardım yapmak istemedık- lerini söylüyor. Çünkü, büyüyen yolsuzluk olaylan, gönderdiklen paralann doğru yönde kullanılmadığını düşündürüyor ABD'deki Türk- lere. Buna karşın, eskiden kendisinin gerici güçlenmeden dolayı çok korktuğunu söyleyerek, sürekli yinelıyor: "Korkmayın. Bütün dünya Atatürk'ün arkasuıda." ANDREW MANGO, 40 yıl bovunca BBC Haber Ajansı'nın Türkiye masası şefliğini yapü. Manşp, 40 yıl Türkiye'deki gelişmeleri izledi. Mangp, önümüzdeki yıl içinde Atatürk'ün biyografisini yazmaya başlayacak. Lord Kinross'tan sonra Atatürk'ün biyografisini yazacak 2. îngiliz olan Mango, Atatürk'ün siyasi serüveni üzerinde duru- yor. Türkiye'nin, bugün Atatürk devrımlerı ve demokrasıde vardığı noktadan hareket etmeyı planlayan Mango, bir yaşam öyküsünden çok, siyasi bir değişımin öyküsünü yazacağını söylüyor. Lord Kınross'un yazdığı Atatürk biyografisı. lngil- tere'de çok okunmasına karşın 30 yıl önce yazılmış bu kitap. Mango'ya göre artık Türkıye'yi yansıtmıyor. Çünkü, ünlü In- gılız tarihçisı Acton Lorel'in dediği gibi, "Tarih, her zaman çağdaş tarihtir." Yazar. kıtabın çıkış noktasını "Atatürk'ün dü- $ü neydi? Ne oldu? Nasıl oldu?" sorularıyla dile getiriyor. Mango, Cumhuriyet'ın sorulannı şöyle yanıtladı: - Atatürk 'ün yaşamını yazarken çıkış noktanızın Ata- türk'ün düşünü bulmak olduğunu söylediniz. Sizce Ata- türk 'ün düşü neydi? MANGO - Atatürk. elbette çağdaş bir ülkeyi düşlüyordu. Bu ülke neresıydi, diye düsünüldüğünde. bunun tek sözcüklük bir yanıtı var: Fransa. Fransa. Türk aydınlanna daima örnek oldu. Fransız kültürü lıselere girmişti. Atatürk'ün bıldiği tek yabancı dil de. Fransızca'ydı Fransız devrimi, cumhuriyet sis- temi, Atatürk'e örnek oldu. İnsan haklan, üniter devlet, tek dıl. bölge farklannın kaldınlması, Atatürk'ü Türkıye Cumhu- riyetı'ni kurarken etkileyen faktörlerdi. Fransa'nın örnek ola- rak alınması da şaşırtıcı değıldir; o dönemde uygar bir ülke düsünüldüğünde. Fransa tek örnekti. Devrimlerin alt yapısını oluşturan felsefı düşünce de Fransız pozıtivizmidir. Ingılız po- zitivızmı deneyimcıdir, Alman pozitivzmi daha romantiktir. Fransız pozıtıvızmı, açıktır: doğruyu göstenr. Fransa'nın değerleri. ev- renselleşmış değerlerdı. Atatürk, Fransa'yı örnek almakla. evrenselleşmiş bir değerler sıstemıni de Türk halkına benımset- mış oldu Türkiye hiçbir zaman Fransa değıldı, olamadı. - Yanıtını aradığınız ikinci soru da, Ata- türk'ün düşünün bu- günkü durumuydu. Bu- gün radikal dinci hare- ketler ve benzer yöndeki gelişmeler, Atatürk'ün düşleriyle neredeyse tam bir karşıtlık içinde. Siz, bu gelişmelerin birincil nedeni olarak neyi gö- rüyorsunuz? M.ANGO - Araştırma- nın başındayım; ancak. Türkiye'deki devrimlenn değışikliğe uğramasın- dakı birincil etken. nüfus patlaması bana kalırsa. Atatürk'ün en çok yine- lediğı söz olan "çağdaş uygarlık düzeyi" yalnız düşünsel bir çerçeveyi anlatmıyordu. Aynı za- manda insanların maddi bir doyum alarak yaşa- dıklan bir düzeyi hedef- liyordu. Nüfus patlama- sıyla bu düzeye ulaş- mak. çok güçleşti. Nü- fus. Çankaya'da. Le- vent'te patlamıyor. Nü- fus, az gelişmiş bölge- lerde patlıyor. - Günümüzde, bazı çevrelerde Atatürk'ü eleştirmek, siyaset sah- nesine çıkmak için bir rüşt ispatı olarak algıla- nıyor. Aynı çerçevede Atatürk, diktatör olmak- la sık sık suçlantyor. Bunları nasıl değerlen- diriyorsunuz? MANGO - Bu eleştıri- leri bir noktadan sonra cıddıye almıyorum. Çünkü bu saviar. çoğun- lukla anakronik hatalara düşüyorlar. Örneğin. 'Atatürk demok- rat miydt?' gibi sorular soruyorlar. Böyle eleştınler. aklıma Mussolini'nin bir sözünü getiriyor: Italyan halkını yönetmek. hem zor. hem de gereksiz. O dönemde çoğulcu demokrasiyi kurmak. hem olanaksız. hem de gereksizdi. Çoğulcu demok- rası. o dönemde. Kuzey Avrupa'nın bir köşesine sıkışıp kal- mıştı Atatürk'ü diktatör olmakla suçlayanlar. Avrupa'da o dö- nemde her yerde diktatörlenn olduğunu unutuyorlar Atatürk. o dönem için aynksı bir durum değildi. Ancak. önemli fark var araiannda. O dönemde var olmuş hiçbir diktatöre daha sonra sahip çıkılmadı. Onlara sahip çıkmak. eksantrik bir dav- ranış oldu. Türkiye'de bunun tam tersi oldu. tlginç olan da. Atatürk'e sahip çıkanlann gençlerin olmasıydı. Zaten gençlik. Türkiye'de sosyal sınıf gibi bir şeydir. Sadece devnmi yapan kuşak değil, ondan sonrakı kuşak da Atatürk devrimlerine sa- hip çıktı. Örneğin, İnönü cumhurbaşkanı olduktan sonra pa- ranın üzerindeki Atatürk resmi kaldmlmaya çalışıldığında. gençler bunu protesto ettiler. Karabekir'ın Atatürk'ü eleştıren kitabı çıktığında. Bakanlar Kurulu. gençliğin baskısıyla bu ki- Atatürk diktatör değil, 'kurucu baba'ydı Örgütlenme çok önemli. Modern antropolojinin üzerinde durduğu bir konu var günümüzde. Batı, geçmişte bilgi birkiminin düzeyi nedeniyle ileri durumdaydı. Bugün bilginin dağılımı eksiksiz sağlandı, ama Batı hâlâ görece daha güçlü. Modern antropoloji şimdi, Batı'nın neden daha ileride olduğunu araştınyor. tabı toplattırdı. Şımdı de Atatürk'e sahip çıkan büyük bir grup var. Biz, bunlara "aydınlar" dıyoruz. Atatürk'ü bir diktatör olarak değerlendırmek yanlıştır. Bana kalırsa O, lngilizler'in deyımiyle bir "foundig father" (kurucu baba). O'nu. Hitier ya da Mateksasla karşılaştırmak yerine, George VVashington'la ya da Büyük Petro ile karşılaştırmak gerekiyor - Atatürk'ün sahiplenilmesinin yamsıra, O'nu diktatörler- den ayıran bir başka yönü de, benimsediği ve yeni kurulan cumhuriyete aktarmaya çalıştığı değerler olmaİL MANGO - Doğru. Bazılan sıkılıp. devrimlerden geri dön- mek istiyorlar. Ama gerıde gidılecek bir yer yoktur. Çünkü Atatürk'ün dediği gibi "uygarlık tektir." Yaşam biçimleri çok- tur; ama, uygarlık tektir. Atatürk'ün uygarlığın tekliği üzerin- de durması ilginçtir: çünkü. diğer diktatörler, başka uygarlık- lardan söz etmişlerdir. Örneğin Hitier, "Alman uygarlığından'' söz etmiştır. Ne demekse? Ya da Metaksas, "3. uygarlık" gibi bir şey ortaya atmıştır. Helen uygarlığı. Bizans uygarlığı ve 3. kendi kuracağı uygarlık Komık elbette. Çünkü, dünya üzerin- de bir tek uygarlık vardır ve her toplum. olanaklan elverdiğin- ce bu uygarlığa katkıda bulunur. Güneş Dil Teorisi gibi bu an- layışın dışına çıkar gibi görünen yaklaşımlar da küçük hileler- dir. Bunlar. Türk halkına uygarlığa katkıda bulunacak morali vermek ıçın ortaya atılmıştır. Örneğin Atatürk, yeni alfabenin Latin Alfabesi olduğunu bilmez mi? Aslında amaç, Türki- ye'nin, tek olan dünya ugarlığıyla bütünleştirilmesiydi. - Bugün devrim karşıtı gelişmeler olduğuna göre, Ata- türk 'ün \a da kadrosunun atladtğt bir şey mi var? MANGO - Atatürk ve yanındakiler sanı- yorîardı ki, bireylerin parlak ve eksiksiz ye- tişmesiyle çağdaş bir ülke yaratılabilir. Oy- sa. bireylerin jetişme- si yetmiyor. Örgütlen- me çok önemli. Mo- dern antropolojinin üzerinde durduğu bir konu var günümüzde. Batı. geçmişte bilgi birkimınin düzeyi ne- deniyle ilerı durum- j . Bugün bilginin ğılrmı eksiksiz sag- landı, ama Batı hâlâ görece daha güçlü. Modern antropoloji şimdi. Batı'nın neden daha ileride olduğunu araştınyor. Bunun ne- denı, örgütlerin çalış- tırılabilmesidir. Şir- ketten devlete. her tür- lü örgütün oruımuşlu- ğu ve kurumlaşma. bu örgütlerin çalıştınla- bilmesi. sadece birey- lerin çabalanyla değil. toplumsal alışkanlık- larla sağlanıyor. Tür- kiye'nin eksikliğini çektiği yetenek bu. - Türkiye'nin bu eksikliği, devrim kar- şıtı köktendinci hare- ketlerin göğüslenme- sini de güçleştiriyor. Oysa aynı tehlikeyle artık Türkiye'ye ör- nek oluşturan Fransa da karşdaşıvor. MANGÖ - Bugün Türkiye'deki laik sis- teme karşı olan iki bü- yük cephe var: radikal dinciler ve bölücü cephe. Bu savaşı. Fransa da yaşadı. Par- tıler. laik ve anti-laik olmak üzere ikiye bö- lündüler. Son dönem- de. muhafazakar parti- lerin devletin din okullanna yaptığı yar- dımı yükseltme giri- şımlerı. tepkılerle karşılaştı ve engellendı. Aynı zamanda, bö- lücülük de Fransa'da önemli bir sorun oldu. Bölge farklan or- tadan kaldınldı ve tekçi devlet kuruldu. Yerel ağızlar silinme- ye çalışıldı. Her yerde aynı dilin kullanılması istendı. Hatta bu konuda İngilızlerin çok dalga geçtiği bir eğitimden sorumlu bakan örneği vardır. Fransa'nın eğitimden sorumlu bakanı. "Ben, Fransa'nın bütün okullannın bütün sınıflanndaki bütün çocuklann, aynı kitabın aynı sayfasını aynı anda çevirdiklerini hissetmek isterim."Bu söz çok yinelenince. çok alay edilmişti. Bugün Türkiye'nin yaşadığı sorunlar Fransa'da da yaşandı. - 40 yıldır izlediğiniz ülke hakkında neler söylersiniz? MANGO - Bir ülkeyi az bildiğiniz zaman anlatmak kolay- dır. Ama bir ülkede 40 yıldır yaşıyorsanız. aklınıza dostlannız, tanıdığınız insanlar geliyor ve bir şey söylemek güçleşiyor. Tek söyleyebıleceğim, Türkiye'nın çok hızlı değişen bir ülke olduğu. Mango. araştırmasının henüz sonuçlanmamasından dolayı bütün söylediklerine bir "kayd-ı ihtirari" düştüğünü sözlerine ekliyor. Mango, henüz okuma aşamasında olan kitabını yazmaya önümüzdeki günlerde başlayacak. İLAN T.C. İZMİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1994 551 Davacı Aziz Bulut vekili tarafından davalı Betül Bulut aleyhine ikame olunan boşanma davasırun mahkememizde yapılan açık du- ruşması sırasında; Davalı Betül Bulut'a, yapılan tüm araşürmalara rağmen adresi tes- pit edilemediğinden ılanen tebligat yapılmasma karar verilmiş oldu- ğundan mezkûr duruşma günü olan 17.11.1994 günü saat 11.00'de bizzat mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi. gelmediği ve kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde tahkikat ve yargılamaya gıyabında devam olunup karar ve- rileceği tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 24.10. 1994 Basın: 41566 T.C. TÜRKELİ ASLİYEHUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1994,5 Davacı Saulmış Yıldınm vekili dava vekili Hüseyin Açıkgöz ta- rafından davalı Şerife Yıldınm hakkında mahkememize açılmış olan boşanma davasırun yapılan açık duruşması sırasında venlen ara ka- ran gereğince davalının tüm aramalara rağmen bulunamadığından duruşmanın ilanen tebliği yoluna gidilmesine karar venlmiş olmakla, Türkeli ilçesi Kayabaşı köyünden Mehmet kıa 1972 D.lu Şerife Yıldınm'm bugüne kadar yapılan tüm aramalara rağmen bulunup duruşma günü içerikli dava dilekçesi kendisine tebliğ edilemediğin- den, adı geçen davalının ilanın yapıldığı tarihten ıtibaren 15 gün içer- sinde mahkememizde ya bizzat hazır olması ya da kendisini bir vekil- le temsil ettirmesi. aksi takdirde dava dilekçesi ve duruşma gününün kendisine ilanen tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur Basın: 52012 T.C. DEVREK ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1992 780 E. 1994,233 K. Davacı Volkan İnşaat Ticaret ve Limıted Şirketi adına Lütfı Ant tarafından davah Burhan İnal aleyhine açılan çek iptali davasının ya- pılan açık yargılaması sonunda: Davanın reddine daır \erilen karar davalı Burhan İnal'ın tebligata yarar açık adresi temin edilemediğin- den karann ılan voluvla tebligıne karar verilmiş olmakla; Mahkememizin 9.6.1994 tarihve 1992 780 E. 1994 233 karar sayılı ilamını tebliğ tarihınden ıtibaren 15 gün içersinde davalı Burhan İnal tarafından temyız dilekçesıne karşı beyanda bulunulması gerektıği. aynca venlen karan 15 gün içersinde temyiz elmedığı takdirde kara- nn kesınleşmış sayılacağı karar tebliği ve temyiz dilekçesi tebliği yeri- ne kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 52125 ILAN T.C. DÖRTYOL ADLİYESİ SATIŞ MEMURLUĞU Sayr 1992/6 Iz.Şy. Dörtyol Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.12.1990 tarih ve 1990 134esas, 1990 566 sayılı ilamıyla ortakhğın satış yoluyla gideril- mesine karar verilip. kıymet takdiri yapılarak paydaşlardan Ebube- kir Tokaç ve İsmail Koç'a karar tebbğ edilemediğinden; Dörtyol ilçesi Özerli Mahallesı Öğmeiş Sahıl Sitesi bitişiği deniz kenan mevkünde kaın, 570 kütük, 159 ada ve 17 sayılı parselde kain, 4539 m 2 tarla vasfmdaki 226.950.000 TL.tahmini bedelli arazinin paydaşlanndan Bedri oğlu Ebubekir Tokaç ve Mehmet oğlu tsmaıl Koç'a gazete ile ilanına ve yayından sonra anılan paydaşlann kanuni (ç) süresi içersinde ilgili hukuk mahkemelerine müracaat etmeleri ila- nen tebliğ olunur. 24.10.1994 Basın: 52132
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle