Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30EKİM1994PAZAR
8 PAZAR KONUKLARI
'ÖzjaüaraABD'de takımyahku'derdfli'HÜDAİYAVALAR,
1958yüındanberi
Amerika Birieşik
DevIetieri'nde(ABD)
yaşıyor.
Washinton'da yüksek
mühendis olarak
çalışan Yavalar,
Ataturkçü Düşünce
Derneği'nin
ABD'deki temsücisi
ve ATA (American
Turkish
Association)'m eski
başkanL
SUNUŞ: Her ikisi de Atatürk 'ü tanıyor,
seviyor ve anlatmaya, insanlara
tamtmaya çalışıyor. Türkiye'debir
îngiliz, ABD'debir Türk.. Türkiye'deki
köktendinci veAtatürkçülükkarşıtı
gelişmeler güçlenip yaygınlaşırken,
Atatürk üzerine iki söyleşide de,
Atatürk'ün ve Atatürkçülüğün
evrenselliğinden söz ettiler. ABD de bir
Türk, Türkiye'de bir îngiliz... Her ikisi
de bu ülkeyi seviyor, bu ülke için
korkuyorlar.Türkiyedoğıımlu ve Yahudi
asıllı Andrew Mango, 40yılboyunca
Türkiye'dekigelişmeleri BBC 'nin
Türkiye bürosu yöneticiliğini yaparak
izledi. Mango, önümüzdeki yıl
Atatürk'ün siyasi biyograflsini yazmaya
başlayacak Ingiltere 'nin ünlü
yayınevlerinden biriyle anlaşma
imzalayan Mango, LordKinross 'tan
sonra Atatürk'ün biyograflsiniyazacak
ikinci îngiliz. Hüdai Yavalar, 1958
yıhndan beri ABD'deyaşayan bir Türk
Yavalar, Ataturkçü Düşünce
Derneği'nin ABD'deki temsücisi ve
ATA (Amerikan Türk Derneği'nin) eski
başkanı. Anıtkabir'e yaptığı
yardımlarla tanınan Yavalar,
JVashington da önemli bir işadamı.
36 yıldır ABD de yaşayan
Yavalar 'ın, Atatürk 'ten söz edince
gözleri hâlâ doluyor.
ECETEMELKURAN
Dünva'da bir tek Anrtkabir'de kendini rahat duyduğunu söy-
leyen Vavalar, ABD'deki Türklerin, Türkiye'deki gelişmelerin
yönünii değiştirmek için çalıştıklannı belirtiyor. Türkiye'den
ABD've 0den gerici biirokrat ve temsilcilerden yakınan Yavalar,
köktendinci gelişmelerin artık "Atatürk'ün ülkesi" demeye el-
vermeyecek denli olumsuz olduğunu belirtiyor. Atatürk'ten söz
ederken sık sık gözleri dolan Yavalar. gerici hareketler karşısın-
da Türkiye'ye şu ıletiyı gönderiyor:
"Sakın korkmayın. Atatürk, dünyanın sevdigi bir insan. Sade-
ce Türkiye'de değil, bütün dünyada onu sevenler, saygı duyanlar
var."
Yavalar. Cumhuriyefin sorulannı şöyle yanıtladı:
- Türklerin ABD'deki örgütlenmelerinden ve bu örgütlen-
melerin işlevinden söz eder misiniz?
YAVALAR - ABD'deki assamble, bütün Türkleri bir araya ge-
tıren en büyük örgütlenme. Aynca Washıngton'daki ATA da,
buradaki Türklerin örgütü. Bu örgütler ABD'de Türkiye'nin gö-
nüllü tanıtimını yapıyorlar. Örneğin, ABD gazetelerinde yer
alan yanlış. yalan haberleri düzeltiyorlar. ATA dışında Türk Ka-
dınlan Örgütü ve Türk Çocuklannı Koruma Örgütü de topla-
dıklan paralan Türkiye'ye aktararak buradaki insanlara yardım
etmeye çalışır.
Örneğin bu derneklerde toplanan paralarla bugüne dek 218
okul kuruldu. Siyasi anlamda girişimlerimiz oluyor. Örneğin
Senato'ya 28 nisanı "Ermeni katliamı günü" ilan etme önerisi
geldiğinde. Batı Virginia Senatörii Bird ile görüştük ve Bird, 4
saat aralıksız süren bir konuşmayla, Senato'da, Atatürk'ten.
Türkiye'den söz etti.
Bird'ün konuşmasının
son cümlesı ilgınçti:
Türkıye'nın Atatürk'ün
ülkesi olarak mı kalma-
sını ıstıyorsunuz. yoksa
istedığıniz ikıncı bir
Humeynı ülkesi mi?
Türkiye'deki kökten-
dinci gelişmelerin yö-
nünü değiştirmek için
çalışmalar yapıyoruz.
- ABD'de Türkiye'ye
ilişkin yaygın bir.bilgi-
lenme söz konusu mu?
YAVALAR - Türki-
ye"dcn çok söz ediliyor.
Oineğin Jimmy Carter,
Ronaki Reagan ve Ge-
orgc Bush zamanında
genelkurmay başkanlı-
gı yapmış olan VVUİiam
Crowe, Tıme Dergi-
sı'ne kapak olduğu za-
man verdiği demeçte
Atatürk'ten söz etti.
Crovve. kendisine örnek
olarak kımı aldığını so-
ran gazetecıye. "Ata-
türk" diye yanıt verin-
ce, gazeteci. bu yanı-
tıyla Ermenileri karşı-
sına aldığını söylüyor.
Crowe da. "Ben asker
olduğum için doğruyu
söylemek zorundayım.
Askerlik eğitiminde
önemli derslerden biri
de Çanakkale Sava-
şı'dır. Başka kahra-
manları destekleyen
birçok güç olmasına
karşın Atatürk, Türki-
ye'yi yoktan var etti"
diye yanıt veriyor.
- Türkiye'yi temsil
etmek üzere ABD'ye
gönderilen temsilciler
nastl karşılanıyor?
YAVALAR - Elçilik-
lerin koridorlannda sa-
kallı adamları tespih
çekerek dolaştığını gö-
rüyorsunuz. Bizim bir
görevimiz de bunları
uyarmak. Bazen en üst
düzey bürokratlar bile
böyle davranıyorlar.
Örneğin Özal ailesi, ABD'de yasarken "takunyalıtar" diye söz
edilirdi ve kımse onlarla konuşmazdı. Daha sonra Ahmet Özal
Dünya Bankası'nda babası sayesinde çalışmaya başladığında
arkadaşlar edindi. Sonra da, bu arkadaşlannı Türkıye'ye getirdi
\e hep beraber bu ülkeyi soymaya başladılar.
Türkiye'nm ekonomik krizi ve köktendinci hareketler ABD
basınına ayrıntılı bir biçimde yansıyor. Geçen hafta Wallstreet
gazetesi Başbakan Tansu Çiller'i manşet yaptı ve Türkiye'de 10
yıl içinde yeşil Islam bayrağının dalgalanacağını yazdı. Istanbul
Anakent Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın yağmur duasına
çıkması. fotoğraflı olarak. "Yağmur böyle yağıyorsa neden Su-
udi Arabistan çöl?" diye bir soruyla yayınlandı.
- Başbakan Çiller, ABD'ye çok güveniyor, ama ABD kanuı-
oyu anlattıklannıza göre aynı fikirde olmasa gerek. Yani bü-
yük ücretler karşılığı Türkiye'nin tanıtımı için hizmet veren
firmalar pek işe yaramıyor.
YAVALAR - Çiller, ABD'da çağdaş bir bayan olarak tanını-
yordu. tnsanlann merak ettiği, Çiller'in neden "Ezan bavrağı-
mızdır" dedıği. Bütün milletvekilleri, yerlerini korumak için di-
Duayla yağmur yağıyorsa
Suudi Arabistan nedençöl?
Geçen hafta Wallstreet gazetesi
Başbakan Tansu Çiller'i manşet yaptı ve
Türkiye'de 10 yıl içinde yeşil İslam bayrağının
dalgalanacağını yazdı. İstanbul Anakent
Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın yağmur
duasına çıkması, fotoğraflı olarak, "Yağmur
böyle yağıyorsa neden Suudi Arabistan çöl?"
diye bir soruyla yayımlandı.
ni kötüye kullanıyorlar. Atatürk'ü eleştirerek işe başlıyorlar.
Buna ikiyüzlülük derler; çünkü, bugün Türkiye'de tartışılabili-
yorsa bu, Atatürk'ün kurduğu rejim sayesindedir. Bu rejimi ko-
rumakla görevli isanlar. her fırsatta Atatürk'e ve rejime ihanet
ediyorlar.
ABD'deki destekçilerimiz bile artık Türkiye'nin Atatürk'ün
ülkesi olmadığını söylüyor. Parayla tanıtımı yapan bir çok ülke
var. Kuveyt de bunu yapıyor. Ama Türkiye için yapılan tanıtım-
lar. son gelişmeler nedeniyle artık bir işe yaramıyor.
- Köktendincigüçlenmede ABD'nin payt da var mı?
YAVALAR - Carter dönemınde uygulanan "yeşil kuşak"polı-
tikasım artık onlar da onaylamıyorlar. Polıtikacılarla yaptığımız
görüşmelerde, bu polıtıkanın yanlışlıgı onlar tarafından da dıle
getiriliyor. Köktendıncilik. artık onlar için de büyük tehlıke.
Kahire'de yapılan nüfus kongresinden sonra, doğuda gen kal-
mışlıktan dolaylı patlayan nüfusun, dünyayı tehlıkeye soktuğu-
nun farkındalar. ABD'de türbanlılar çoğalmaya başlayınca yön-
leri değiştı.
- Politika değişikliği, somııt anlamda nasıl gerçekleşiyor?
YAVALAR - ABD. demokrası ülkesıdir: ama. rejıme ılişkın
en ufak bir tehdit doğdugunda. bütün dünyanın bildiğı gibı.
ABD temizliğini yapar. Örneğin. ABD'deki tankatlar süreklı
kontrol ediliyor. Bunlardan birkaçı rejime zarar verecek duru-
ma geldiğinde. basına toplu intihar olarak yansıyan olaylar ger-
çekleşiyor. Bunlar. elbette ABD'nin kendi temizliğini gerçek-
leştirmesidir.
- Atatürk 'e ilişkin ilginç bir anınız var. Anlatır mısınız?
YAVALAR - ABD'de
üniversitede okurken yaz
tatılınde de garson olarak
çalışıyordum. George
Tovvn'da bir lokantanın
açılış törenine. Kennedy
ailesi ve Kıng Edvvard ile
Bayan Simpson katıldılar.
Ben, onlarla ilgılenmekle
görevlendinldım.
Bayan Simpson, ya-
kamda adımı ve milliyeti-
mi görünce. benı yanında
tutarak, Atatürk'ten söz
etmeye başladı. Bayan
Simpson'la Kral Ed-
vvard'ın evlenmelerinin
Atatürk'le ılgisını o gün
öğrendim. Madam Simp-
son, Kennedy'lere ve bü-
tün konuklan olayı şöyle
anlattı.
"O zamanlar, Atatürk'e
akıl danışmak için bütün
dünyada insanlar gelirdi.
Edvvard'la ikimiz de, Ata-
türk'ü görmeye girrik. Bizi
vatında karşıiadı. Ben ka-
dınlarla erkeklerin ayrı
yemek yedtğini düşünerek
aşağıda kaldım. Sonra,
Atatürk beni yukan çağır-
dı. Edvvard, Atatürk'e
'Bayan Sımpson'ı seviyo-
rum. Krallığı da seviyo-
rum. Ben şimdı ne yapa-
cağım?' diye sordu. Ata-
türk, sakince yanıtladı:
'Kolay. ben sizın yeriniz-
de olsam, krallığı lağve-
derim. Seçimlere gidip
cumhurbaşkanı seçilirim.
Sonra da Bayan Simp-
son'la evlenirim""
- ABD 'deki Türk örgüt-
lerinin. devlet birimleri
düzeyinde ilişkileri oluyor
mu?
YAVALAR - Elçılikler-
de verilen davetlere çağ-
rılıyoruz. Bunun dışında
ABD'dekı Türklerin
çoğunun eğıtım düzeyi ol-
duğu ıçın bu ılişkıler, ken-
diliğinden oluşuyor. Ör-
neğin ben. Mc Arthur'la
görüşmelerimde. odasın-
da Atatürk heykeli ol-
duğunu gördüğümde çok şaşırmıştım. Daha sonra bana
Atatürk'ün kendisine imzalayıp verdiği resimıni vermişti. Ay-
nca örgütlerimizin hep Türkiye'den gelen temsilcilerle görüş-
meleri oluyor. Örneğin ben Türk Öğrenciler Derneği başkanıy-
ken Süleyman Demirel ABD'ye geldiğinde, onunla görüşmeler
yapmıştım. Demirel, benım. görüşmelerde "Türkiye'yi 4. sınıf
bir ülke konumuna düşürdünüz" demem üzerine. beni kara lis-
teye almakla tehdit etmişti.
- Anıtkabir 'e sürekli yardımda bulunuyorsunuz.
YAVALAR - Türkiye'ye geldiğimde kendimi bir tek orada
rahat hissediyorum. Bir gereksiniminın olup olmadığına
bakıyorum. Çünkü Türkiye'nin gerçek sahibi orada yatıyor.
Yavalar, artık Türkiye'ye parasal yardım yapmak istemedık-
lerini söylüyor.
Çünkü, büyüyen yolsuzluk olaylan, gönderdiklen paralann
doğru yönde kullanılmadığını düşündürüyor ABD'deki Türk-
lere. Buna karşın, eskiden kendisinin gerici güçlenmeden
dolayı çok korktuğunu söyleyerek, sürekli yinelıyor:
"Korkmayın. Bütün dünya Atatürk'ün arkasuıda."
ANDREW
MANGO, 40 yıl
bovunca
BBC Haber
Ajansı'nın
Türkiye masası
şefliğini yapü.
Manşp, 40 yıl
Türkiye'deki
gelişmeleri izledi.
Mangp,
önümüzdeki yıl
içinde Atatürk'ün
biyografisini
yazmaya başlayacak.
Lord Kinross'tan sonra Atatürk'ün biyografisini yazacak 2.
îngiliz olan Mango, Atatürk'ün siyasi serüveni üzerinde duru-
yor. Türkiye'nin, bugün Atatürk devrımlerı ve demokrasıde
vardığı noktadan hareket etmeyı planlayan Mango, bir yaşam
öyküsünden çok, siyasi bir değişımin öyküsünü yazacağını
söylüyor. Lord Kınross'un yazdığı Atatürk biyografisı. lngil-
tere'de çok okunmasına karşın 30 yıl önce yazılmış bu kitap.
Mango'ya göre artık Türkıye'yi yansıtmıyor. Çünkü, ünlü In-
gılız tarihçisı Acton Lorel'in dediği gibi, "Tarih, her zaman
çağdaş tarihtir." Yazar. kıtabın çıkış noktasını "Atatürk'ün dü-
$ü neydi? Ne oldu? Nasıl oldu?" sorularıyla dile getiriyor.
Mango, Cumhuriyet'ın sorulannı şöyle yanıtladı:
- Atatürk 'ün yaşamını yazarken çıkış noktanızın Ata-
türk'ün düşünü bulmak olduğunu söylediniz. Sizce Ata-
türk 'ün düşü neydi?
MANGO - Atatürk. elbette çağdaş bir ülkeyi düşlüyordu.
Bu ülke neresıydi, diye düsünüldüğünde. bunun tek sözcüklük
bir yanıtı var: Fransa. Fransa. Türk aydınlanna daima örnek
oldu. Fransız kültürü lıselere girmişti. Atatürk'ün bıldiği tek
yabancı dil de. Fransızca'ydı Fransız devrimi, cumhuriyet sis-
temi, Atatürk'e örnek oldu. İnsan haklan, üniter devlet, tek
dıl. bölge farklannın kaldınlması, Atatürk'ü Türkıye Cumhu-
riyetı'ni kurarken etkileyen faktörlerdi. Fransa'nın örnek ola-
rak alınması da şaşırtıcı değıldir; o dönemde uygar bir ülke
düsünüldüğünde. Fransa tek örnekti. Devrimlerin alt yapısını
oluşturan felsefı düşünce de Fransız pozıtivizmidir. Ingılız po-
zitivızmı deneyimcıdir, Alman pozitivzmi daha romantiktir.
Fransız pozıtıvızmı,
açıktır: doğruyu göstenr.
Fransa'nın değerleri. ev-
renselleşmış değerlerdı.
Atatürk, Fransa'yı örnek
almakla. evrenselleşmiş
bir değerler sıstemıni de
Türk halkına benımset-
mış oldu Türkiye hiçbir
zaman Fransa değıldı,
olamadı.
- Yanıtını aradığınız
ikinci soru da, Ata-
türk'ün düşünün bu-
günkü durumuydu. Bu-
gün radikal dinci hare-
ketler ve benzer yöndeki
gelişmeler, Atatürk'ün
düşleriyle neredeyse tam
bir karşıtlık içinde. Siz,
bu gelişmelerin birincil
nedeni olarak neyi gö-
rüyorsunuz?
M.ANGO - Araştırma-
nın başındayım; ancak.
Türkiye'deki devrimlenn
değışikliğe uğramasın-
dakı birincil etken. nüfus
patlaması bana kalırsa.
Atatürk'ün en çok yine-
lediğı söz olan "çağdaş
uygarlık düzeyi" yalnız
düşünsel bir çerçeveyi
anlatmıyordu. Aynı za-
manda insanların maddi
bir doyum alarak yaşa-
dıklan bir düzeyi hedef-
liyordu. Nüfus patlama-
sıyla bu düzeye ulaş-
mak. çok güçleşti. Nü-
fus. Çankaya'da. Le-
vent'te patlamıyor. Nü-
fus, az gelişmiş bölge-
lerde patlıyor.
- Günümüzde, bazı
çevrelerde Atatürk'ü
eleştirmek, siyaset sah-
nesine çıkmak için bir
rüşt ispatı olarak algıla-
nıyor. Aynı çerçevede
Atatürk, diktatör olmak-
la sık sık suçlantyor.
Bunları nasıl değerlen-
diriyorsunuz?
MANGO - Bu eleştıri-
leri bir noktadan sonra
cıddıye almıyorum.
Çünkü bu saviar. çoğun-
lukla anakronik hatalara düşüyorlar. Örneğin. 'Atatürk demok-
rat miydt?' gibi sorular soruyorlar. Böyle eleştınler. aklıma
Mussolini'nin bir sözünü getiriyor: Italyan halkını yönetmek.
hem zor. hem de gereksiz. O dönemde çoğulcu demokrasiyi
kurmak. hem olanaksız. hem de gereksizdi. Çoğulcu demok-
rası. o dönemde. Kuzey Avrupa'nın bir köşesine sıkışıp kal-
mıştı Atatürk'ü diktatör olmakla suçlayanlar. Avrupa'da o dö-
nemde her yerde diktatörlenn olduğunu unutuyorlar Atatürk.
o dönem için aynksı bir durum değildi. Ancak. önemli fark
var araiannda. O dönemde var olmuş hiçbir diktatöre daha
sonra sahip çıkılmadı. Onlara sahip çıkmak. eksantrik bir dav-
ranış oldu. Türkiye'de bunun tam tersi oldu. tlginç olan da.
Atatürk'e sahip çıkanlann gençlerin olmasıydı. Zaten gençlik.
Türkiye'de sosyal sınıf gibi bir şeydir. Sadece devnmi yapan
kuşak değil, ondan sonrakı kuşak da Atatürk devrimlerine sa-
hip çıktı. Örneğin, İnönü cumhurbaşkanı olduktan sonra pa-
ranın üzerindeki Atatürk resmi kaldmlmaya çalışıldığında.
gençler bunu protesto ettiler. Karabekir'ın Atatürk'ü eleştıren
kitabı çıktığında. Bakanlar Kurulu. gençliğin baskısıyla bu ki-
Atatürk diktatör değil,
'kurucu baba'ydı
Örgütlenme çok önemli.
Modern antropolojinin üzerinde durduğu bir
konu var günümüzde. Batı, geçmişte bilgi
birkiminin düzeyi nedeniyle ileri
durumdaydı. Bugün bilginin dağılımı
eksiksiz sağlandı, ama Batı hâlâ görece daha
güçlü. Modern antropoloji şimdi, Batı'nın
neden daha ileride olduğunu araştınyor.
tabı toplattırdı. Şımdı de Atatürk'e sahip çıkan büyük bir grup
var. Biz, bunlara "aydınlar" dıyoruz. Atatürk'ü bir diktatör
olarak değerlendırmek yanlıştır. Bana kalırsa O, lngilizler'in
deyımiyle bir "foundig father" (kurucu baba). O'nu. Hitier ya
da Mateksasla karşılaştırmak yerine, George VVashington'la
ya da Büyük Petro ile karşılaştırmak gerekiyor
- Atatürk'ün sahiplenilmesinin yamsıra, O'nu diktatörler-
den ayıran bir başka yönü de, benimsediği ve yeni kurulan
cumhuriyete aktarmaya çalıştığı değerler olmaİL
MANGO - Doğru. Bazılan sıkılıp. devrimlerden geri dön-
mek istiyorlar. Ama gerıde gidılecek bir yer yoktur. Çünkü
Atatürk'ün dediği gibi "uygarlık tektir." Yaşam biçimleri çok-
tur; ama, uygarlık tektir. Atatürk'ün uygarlığın tekliği üzerin-
de durması ilginçtir: çünkü. diğer diktatörler, başka uygarlık-
lardan söz etmişlerdir. Örneğin Hitier, "Alman uygarlığından''
söz etmiştır. Ne demekse? Ya da Metaksas, "3. uygarlık" gibi
bir şey ortaya atmıştır. Helen uygarlığı. Bizans uygarlığı ve 3.
kendi kuracağı uygarlık Komık elbette. Çünkü, dünya üzerin-
de bir tek uygarlık vardır ve her toplum. olanaklan elverdiğin-
ce bu uygarlığa katkıda bulunur. Güneş Dil Teorisi gibi bu an-
layışın dışına çıkar gibi görünen yaklaşımlar da küçük hileler-
dir. Bunlar. Türk halkına uygarlığa katkıda bulunacak morali
vermek ıçın ortaya atılmıştır. Örneğin Atatürk, yeni alfabenin
Latin Alfabesi olduğunu bilmez mi? Aslında amaç, Türki-
ye'nin, tek olan dünya ugarlığıyla bütünleştirilmesiydi.
- Bugün devrim karşıtı gelişmeler olduğuna göre, Ata-
türk 'ün \a da kadrosunun atladtğt bir şey mi var?
MANGO - Atatürk
ve yanındakiler sanı-
yorîardı ki, bireylerin
parlak ve eksiksiz ye-
tişmesiyle çağdaş bir
ülke yaratılabilir. Oy-
sa. bireylerin jetişme-
si yetmiyor. Örgütlen-
me çok önemli. Mo-
dern antropolojinin
üzerinde durduğu bir
konu var günümüzde.
Batı. geçmişte bilgi
birkimınin düzeyi ne-
deniyle ilerı durum-
j . Bugün bilginin
ğılrmı eksiksiz sag-
landı, ama Batı hâlâ
görece daha güçlü.
Modern antropoloji
şimdi. Batı'nın neden
daha ileride olduğunu
araştınyor. Bunun ne-
denı, örgütlerin çalış-
tırılabilmesidir. Şir-
ketten devlete. her tür-
lü örgütün oruımuşlu-
ğu ve kurumlaşma. bu
örgütlerin çalıştınla-
bilmesi. sadece birey-
lerin çabalanyla değil.
toplumsal alışkanlık-
larla sağlanıyor. Tür-
kiye'nin eksikliğini
çektiği yetenek bu.
- Türkiye'nin bu
eksikliği, devrim kar-
şıtı köktendinci hare-
ketlerin göğüslenme-
sini de güçleştiriyor.
Oysa aynı tehlikeyle
artık Türkiye'ye ör-
nek oluşturan Fransa
da karşdaşıvor.
MANGÖ - Bugün
Türkiye'deki laik sis-
teme karşı olan iki bü-
yük cephe var: radikal
dinciler ve bölücü
cephe. Bu savaşı.
Fransa da yaşadı. Par-
tıler. laik ve anti-laik
olmak üzere ikiye bö-
lündüler. Son dönem-
de. muhafazakar parti-
lerin devletin din
okullanna yaptığı yar-
dımı yükseltme giri-
şımlerı. tepkılerle karşılaştı ve engellendı. Aynı zamanda, bö-
lücülük de Fransa'da önemli bir sorun oldu. Bölge farklan or-
tadan kaldınldı ve tekçi devlet kuruldu. Yerel ağızlar silinme-
ye çalışıldı. Her yerde aynı dilin kullanılması istendı. Hatta bu
konuda İngilızlerin çok dalga geçtiği bir eğitimden sorumlu
bakan örneği vardır. Fransa'nın eğitimden sorumlu bakanı.
"Ben, Fransa'nın bütün okullannın bütün sınıflanndaki bütün
çocuklann, aynı kitabın aynı sayfasını aynı anda çevirdiklerini
hissetmek isterim."Bu söz çok yinelenince. çok alay edilmişti.
Bugün Türkiye'nin yaşadığı sorunlar Fransa'da da yaşandı.
- 40 yıldır izlediğiniz ülke hakkında neler söylersiniz?
MANGO - Bir ülkeyi az bildiğiniz zaman anlatmak kolay-
dır. Ama bir ülkede 40 yıldır yaşıyorsanız. aklınıza dostlannız,
tanıdığınız insanlar geliyor ve bir şey söylemek güçleşiyor.
Tek söyleyebıleceğim, Türkiye'nın çok hızlı değişen bir ülke
olduğu. Mango. araştırmasının henüz sonuçlanmamasından
dolayı bütün söylediklerine bir "kayd-ı ihtirari" düştüğünü
sözlerine ekliyor. Mango, henüz okuma aşamasında olan
kitabını yazmaya önümüzdeki günlerde başlayacak.
İLAN
T.C.
İZMİR 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1994 551
Davacı Aziz Bulut vekili tarafından davalı Betül Bulut aleyhine
ikame olunan boşanma davasırun mahkememizde yapılan açık du-
ruşması sırasında;
Davalı Betül Bulut'a, yapılan tüm araşürmalara rağmen adresi tes-
pit edilemediğinden ılanen tebligat yapılmasma karar verilmiş oldu-
ğundan mezkûr duruşma günü olan 17.11.1994 günü saat 11.00'de
bizzat mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille
temsil ettirmesi. gelmediği ve kendisini bir vekille temsil ettirmediği
takdirde tahkikat ve yargılamaya gıyabında devam olunup karar ve-
rileceği tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 24.10.
1994
Basın: 41566
T.C.
TÜRKELİ ASLİYEHUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1994,5
Davacı Saulmış Yıldınm vekili dava vekili Hüseyin Açıkgöz ta-
rafından davalı Şerife Yıldınm hakkında mahkememize açılmış olan
boşanma davasırun yapılan açık duruşması sırasında venlen ara ka-
ran gereğince davalının tüm aramalara rağmen bulunamadığından
duruşmanın ilanen tebliği yoluna gidilmesine karar venlmiş olmakla,
Türkeli ilçesi Kayabaşı köyünden Mehmet kıa 1972 D.lu Şerife
Yıldınm'm bugüne kadar yapılan tüm aramalara rağmen bulunup
duruşma günü içerikli dava dilekçesi kendisine tebliğ edilemediğin-
den, adı geçen davalının ilanın yapıldığı tarihten ıtibaren 15 gün içer-
sinde mahkememizde ya bizzat hazır olması ya da kendisini bir vekil-
le temsil ettirmesi. aksi takdirde dava dilekçesi ve duruşma gününün
kendisine ilanen tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur
Basın: 52012
T.C.
DEVREK ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1992 780 E.
1994,233 K.
Davacı Volkan İnşaat Ticaret ve Limıted Şirketi adına Lütfı Ant
tarafından davah Burhan İnal aleyhine açılan çek iptali davasının ya-
pılan açık yargılaması sonunda: Davanın reddine daır \erilen karar
davalı Burhan İnal'ın tebligata yarar açık adresi temin edilemediğin-
den karann ılan voluvla tebligıne karar verilmiş olmakla;
Mahkememizin 9.6.1994 tarihve 1992 780 E. 1994 233 karar sayılı
ilamını tebliğ tarihınden ıtibaren 15 gün içersinde davalı Burhan İnal
tarafından temyız dilekçesıne karşı beyanda bulunulması gerektıği.
aynca venlen karan 15 gün içersinde temyiz elmedığı takdirde kara-
nn kesınleşmış sayılacağı karar tebliği ve temyiz dilekçesi tebliği yeri-
ne kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 52125
ILAN
T.C.
DÖRTYOL ADLİYESİ SATIŞ
MEMURLUĞU
Sayr 1992/6 Iz.Şy.
Dörtyol Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.12.1990 tarih ve
1990 134esas, 1990 566 sayılı ilamıyla ortakhğın satış yoluyla gideril-
mesine karar verilip. kıymet takdiri yapılarak paydaşlardan Ebube-
kir Tokaç ve İsmail Koç'a karar tebbğ edilemediğinden;
Dörtyol ilçesi Özerli Mahallesı Öğmeiş Sahıl Sitesi bitişiği deniz
kenan mevkünde kaın, 570 kütük, 159 ada ve 17 sayılı parselde kain,
4539 m
2
tarla vasfmdaki 226.950.000 TL.tahmini bedelli arazinin
paydaşlanndan Bedri oğlu Ebubekir Tokaç ve Mehmet oğlu tsmaıl
Koç'a gazete ile ilanına ve yayından sonra anılan paydaşlann kanuni
(ç) süresi içersinde ilgili hukuk mahkemelerine müracaat etmeleri ila-
nen tebliğ olunur. 24.10.1994
Basın: 52132