06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 EKİM 1994 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI 'Yedi tepeli altın şehir'de düş gibi bir sonbaharPrag'a puslu bir gecede inme- lisiniz. Uçagın küçük pencere- sinden, kentin ışıklanyla tanış- malısınız ilkin. Ve aşağıda, Vita- va Nehri'nin kıyısında yıldızlan seyredenleri düşünüp tannsa) bir haz duymalısınız. Sonra varsın solgun san ışıklarda Prag'ın si- lüeti içinizi kıpırdatsın. heyeca- nınızı gıdıklasın. 'Altm şehir'in düşleriyle uyuduğunuz ilk gece- nin ışıltılı sabahında, hayallerini- zin bile Prag'ın güzelliklerine ulaşamadıgını göreceksiniz na- sıIsa...Bu kenri anlatmaya. göz- lerinizin buluştuğu hernoktadan başlayabilirsiniz. Ama bitire- mezsiniz. Prag'i anlatan herya- zı. gerçekte bir virgülle bitebilir. ancak noktayla değil. Kendinizi, birkaç asır geriye ışınlanmış yitik zaman gezgini gibi hissedersiniz kentin sokak- lannda. "Prag'ın niifusu asiında ].5milyondur"derler, -*200bini heykeldir." Kentı dolaşırken, bu- nun tatlı bir mübalaga oldugun- dan kuşkuya düştüğünüz anlar olur. Meydanlar, kiliselerbirya- na, apartmanlann tepesinde bile bazen bir aziz, bazen bir kral, kuşbakışı kenti seyreder. Pragda 'yedi tepeli şehir'dir. Fakat tarihi Prag •yedi tepeli'kaJmıştır, her şey eskiye aıttir. Old Tovv n Mey- danı'ndaki kulenin saati yüzyıl- lar önce durmuş ve zaman hiç ilerlememiştirsanki. Günogün- dür. saat o saat. Ortaçağ savaşla- n. Nazi çizmeleri, Rus tanklan geçip gitmiştir, ama ne bedeni ne deruhukirletilebilmiştirPrag'ın. Gözünüzün kadrajladığı heryer, eşsiz bir fotoğraftır. Birkaç günlük turlara katılan runstler, 'KraJ Yolu'nu takipede- rek Prag'ı özetleyebilirler. hat- medemezler. Ki o kadan bile bu kente aşık olmaya yeter. İlk du- rak Powder Gate Kulesi'dir \e 11. yüzyılın mirası bu kule, bir yerde eski kentin kapısıdır. Adımlannızsizi buradan Prag'ın kalbıne götürür, Old Tovv n Mey- danı'na.. Sağda St. Nicholas Ki- lisesi. tam karşıda ünlü astrono- mik saatiyle Old Town Hall. meydanınkösebaşlannıtutar. 15. PRAC SUAT TAŞPINAR yiizyıldan kalan kule. her saat başı muazzam bir gösterinın de- gişmeyen sahnesidir. Çan çalar, kulenin minik pencereleri açılır ve 12 azizin heykelleri tek tek pencerelerin önünden gecer. Dı- şındaki küçük heykeller. tam 5 asırdır her saat başı hiç şasmadan aynı hareketlen yineler ve sağa soia dönüp durur. Kaynakiara göre bunlardan bin de 'insanoğ- lunun hırsmın ve kendini beğen- nıişliğinin' sembolü olan Türk'tür. Arnavutta^ı dar sokaklan, en genci 100 yıllık apartmanlan seyrederek geçtiğinizde Vitava Nehri önünüzdedirartık. Vitava. Prag'ı ikıye böler, 10 köprü inadı- na birleştirir. Mevsim sonbahar- dır. Vıtava'nın kıyısında kuğular ölü yapraklarla o> naşır. Charles Köprüsü'nde 'köprütistü aşıkla- n', aziz heykellerinin altında öpüşür. Köprünün ikı yanında 28 heykel, aşklann dilsiz tanığıdır yüzyıllardır. Prag. birazdaChar- ies Köprüsü demektır. Bugünkü köprü 14. yüzyılın damgasınıta- şır. Öncesınde. baharla coşan Vı- tava'nın önüne katıp sürükledıği köprülerin öyküsü anlatılır. Ar- kanızda Old Tovv n Meydanı, kar- şı kıyıda Prag Kalesi durur. Res- samlar, müzısyenler, 'Prag han- rası" satanlar yıne salkım saçak- tır köprü üstünde. Avrupa'nın •ortayerT Prag'dır. Prag'ın 'or- ta yeri' Charles Köprüsü. Bu köprü hem aşk demektir hem de ölüm. Kimsenin nehre atlayıp ın- tihar ettiği \aki degildır ama 'aşagı atılan' Aziz John Nepo- muk'un anısını utançla saklar Charles Köprüsü. Kral 4. Vaclav, kendisini aldattığından kuşku- landığı eşinın çıkardığı günahla- n öğrenmek ister Nepomuk'tan. Krala 'hayır' demenin bedelini. Vitava'nın gn sulanna gömül- mekle öder Nepomuk. Vitava'nın öteki yakasında yi- ne dar sokaklar, her köşede bir başka güzellikle buluşturur sizi. Bu loş sokaklar. Prag'ın dilidir. "Kafka'nın ruhıınu anyorsanız meydanlan boşuna dolaşmayın" der Çekler. "Tenha sokaklara dalın. orada rastlarsınız." Prag "ın sokaklannda. hatta caddelerinde yan yana ikı araç zor gider. Yol- lar dardır ve insanlar içindir ge- nelde. Çünkü Prag böyle kurul- muştur \e böyle de kalmıştır. 'Kral Yolu' devam eder. Ama merdivenleri, ama dık yokuşlu sokaklan izlersiniz. Bütünyollar Prag Kalesi'ne çıkar. \'e tüm kent ayaklannız altındadır şimdi. Köprülenyle Vitava, göğe uzan- mıs eller gibi kuleler uzanır dtiz- lükte.Kaleden inince bir başka köprüden, Cech'den Vitava'yı bir daha geçmek. Prag'ı keşfet- menın 'mütemmimcüzü'dür. Bu yol sizi Yahudi gettosuna götü- rür. Yahudıler 13. yüzyılda ken- dılcnne izole edılmıs bir dünya kurarlar burada. halka kanşmaz- lar. Ve bugün Eskı-Yeni Sina- gog'u. mezarlığı, Nazi soykın- mının hazin anılanvla ve tunst kalabalığıyla kucak kucağa ya- şargetto. Belki en dokunaklı ye- n, 1943'te Nazılerin Terezin top- lama kampında yaşayan Yahudi çocuklann çızdığı resimlerin ser- gılendığı bölümdür. Birtoplama kampının tasa\\uru ımkansiz !>anlannda. ölümle ıç içe yaşa- yan çocuklann masum dünyala- nnın aynasını görürsünüz; baca- sı tüten sıcak evler, oyuncaklar ve herrengi, herçızgisiyle hayat! Zaman bu kent için tşlemez ama her 'yolcu' için aynlık vak- tı vardır. Prag'dan bırgece vakti aynlmalısınız. geldığinız gibi. Bir parçanız burada kalacaktır. Ve aynldıgınız an, buluşmaarzu- sudolduracaktıryüregınızi. Ama zaman gibi. aynlık da farkh bir anlam bulur Prag'da. Tıpkı şaınn dedığı gibi: "Çünkü aynlık da se^daya dahiL, çünkü aynlanlar hala sev gili." Bugün pazar; .bana bir çay borcunuz varBugün benim pazarım, sizin degil! Çünkü benim için pazar, gazetemi ne zaman okumaya başladıysam o zamandır. Gözü- mün önüne sizlerin sabah çayı keyfıyle matbaa kokan gazeteni- zi kanştırdıginız anı getirir, aça- nm dörde katlanmış gazetemi. Genellikle bu, araya iyi saatte ol- sunlar girmediyse salı akşamla- n işten döndüğüm zamana rast- larama gerçek keyif zamanı, er- tesi gün işe gıderken 188 numa- ralı körüklü otobüse bındıgım zaman başlar: Ne çocuklar. ne te- lefonlar. ne mutfak işlen, ne de daktilom... Hemen kendi sa>fa- nuza hızlı bir göz atanm; ne ya- lan söyleyeyim, gözüm ilk önce Stockholm klişesini arar. Oysa bilirimdünyanın birçok köşesin- deki arkadaşlanm, birbirinden il- ginç görüntüleri sizlere aktar- mışlardır komşu sütunlarda. Ya- zım varsa, altın makasa ne kadar uğradıgına bakanm. Hafif bir serzenişte bulunacak kadar mı. yoksa görülmezlikten gelecek kadar mı? Sonra sıra, köşe ya/ılannage- STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN lir. Eger varsa, Onat'ın yazısını büyük bir zevkle okurum Türk- çenin güzellığini her an yüreğım- de duyanm Önat'ı okurken Za- ten onun yazısı bıterken. 188 son durağınagelmis. olur. Sıra 160'a bınmekte. O zaman eğer ayakta kalmazsam, sıra Hıkmet Çetin- kaya'nın büyük kavgasını her gün aynı kararlılıklasürdürdügü sütununagelmiştir. Onun apaçık sözleri, Ilhan agabeyimizin kıv- rak ve ince esprili satırlan içimi zenginleştirir Hele geçen hafta oldugu gibi Isveç basınında. gazetemizde çı- kan bir yazıdan alıntılar yapılmış ve Cumhuriyet'ten "Türki> r e'nin saygın gazetesi" şeklinde söz edilmişse, keyfime diyecek yok- rur İşe gıdıyorum ama, dedigim gıbı pazardır yine de benim için. Ertesi gün Nobel EdebiyatÖdü- lü açıklanacaktır; herkes Isveç Akademisi 'ne bir kez daha dolu- şacaktır. Olsun. Hiçbiri o anda aklımda degildır benim. Ülke- mizde her şey hızla kötüye gıtti- ği halde içime, Ahmet Taner Kış- lalı'ya özgü bir iyimserlik getir- mıştir gazetemız. Genç arkadaş- lar. başka hiçbir basın organında göremeyecegımiz haberleri bu- lup çıkartmışlardır. Garbis'in. Hatıce'nin. Le\ent'in ve diğer arkadaşlann objektifleri olay- lann ıçine sokmuştur bizleri. Ya lpek'in, Berat'ın, Aynur'un Dergi'si? O bambaşka dünya? Ona sıra dönüş yolunda gelecek- tir. En çok zaten Dergi'yi okur- ken kıskanınm sizleri. Bir bar- dak çayınızı canım çeker. omuzunuzun üzerinden Dergi'yi okuyabilmek için. Bir kez olsun pazan pazar yaşamak istiyorum, çarşamba degil. Her pazar aklınızda olsun bu: Bana bir pazar çayı borcunuz var... AZ SERMAYELI IŞLERLE KAZANÇ KAPISI On ayrı alanda iş kurmanın yolları NET AKTİF VERGİSİ KALKIYOR MU! Dosya: Dünya Bankası'na göre gelişen borsalar. Serbestbölgden Heryer serbest, heryol mübah Geç kaJan prenslerin hazin sonu IQ testierine "iade-i Habar" girişimlerL. Mevduata sağtık sigortası Aziz Karadeniz: HaJka arzlarda aracılara dikkad Bombay'dakj sokak çocukJannı görüntüleyen Dario Mitidieri, "Bu çocukJardaki olağanüstü hayarta kaima becerisini yakalamak istedim" diyor. Turisdere gösteri yapan 2^> yaşındaki Savito da sokaklarda yaşayan 30 bin Bombayu çocuktan sadece biri Gazetelerde çıkmayan dünyadan haberlertki dünya var sanki. Ve iki Rusya. Biri bizim gazetede yaz- dığımız "önemli" sayılanı. Ote- ki ise yazmadıklanmızdan, ya- ni haberolmayanlardan oluşanı. Şu karşıdaki apartmanı ele alalım. Kocagövdesiylesokagı- mızın üçte birini kaplamanın ve bir kolunu da caddeye uzatma- nın verdiği güvenle. bızim bina- ya yan bakıyor. Daha doğrusu tepeden. Bizimkisi yabancılann işgali altında, o ise Rus halkını toplamış bagnnda. Halk mı? Ve şu üçüncü hatta- ki iki arabalı, pazar günleri bile kravatlı ve korumalı gezen maf- ya bozuntusu? Mafya da halkın bir parçası sayılmaz mı acaba? Onu bilmem; ama bu adam kar- şı apartmanın bir parçası. Belki binanın göremediğım yanında başka daırelen de vardır. Eko- nomık reformlardan da mutlaka memnundur. Böyle kasılarak yürümesıne bakılırsa. dünün partı yönetıci- lennden olsa gerek. Yoksa in- san üç yılda yürüyüşünü bu ka- dar değıştiremez. Ama beşinci kattaki yaşlı in- sanlar halkın ta kendisi işte. Balkonda eskımiş bavullan ve kısmen çürük olduğunu sandı- ğım elmalan durur hep. Uzak- tan seçemiyorum, ama adamın atletinde ya bir yırtık var ya da koca bir leke. Sabahlan.jimnas- tik yapıyor o atletiyle. Kadını sokakta göriiyorum bazen. Ellerinde çantalar, torba- lar. gözlerinde sıkıntı: Acaba MOSKOVA HAKAN AKSAY ölümü mü düşünüyor. yaşamı mı? Herhaldeemelcliyor. Ve iki yakalan bir araya gelmiyor ol- sa gerek. Seçimde kime oy ve- receklerini bilemem: ama kime vermeyeceklerini tahmin etmek zor değil. Altıncı kattaki yaşı geçkince kızın ise seçimlerde oy kullana- madığına bahse girenm. Bigu- dıler kafasına'yapışacak artık. Her yerde süslenir: Arka oda- da, sokağa bakan odada, mut- fakta... (evin öteki bölümleri buradan göriinmüyor.) O cama çıktıgı zaman benim gibi per- denın arkasına çekilmeyi yeğle- yen başkalarının da olduğuna kendimi çoktan ınandırdım. Ev- lense de kurtulsak! Sekızınci katta gözlüklü bir genç var. Sabahlama yanşında sokağımızda bana rakıp olabile- cek tek kişı. Açık perdenin gerisinde. ba- şı dikkatlice öne dönük, gergin oturuyor hep. Acaba ders mi ça- Iışıyor? Şiir veya aşk mektubu mu yazıyor yoksa? Sakın bom- ba falan yapıyor olmasm? Ta- vırlanndan politik görüşünü çı- karmak olanaksız. Elındekı ga- zeteyi de bir türlü göremedim. Dokuzuncu kattaki kan-koca ne sosyalizm zamanında mut- luydu ne de şimdi. Allahtan yan komşum değiller; yoksa dırdır- lanndan uyuyamazdım. Mutla- ka bırbirlerini ihanetle suçlu- yorlardır. Bir keresinde konuk- lannı uğurlarken birbirlerine sa- nldıklannı görmüştüm. Camı açıp onlan kutlayasım gelmişti. Ne varki, konuklann gitmesiy- le maça başlamışlardı hemen. . Hafta sonlan genç ve oldukça. iyi giyimli bir kız geliyor. Aca- * ba zengin kocasından habersiz annesine ve babasına yardım mı ediyor? Umanm fahişe değildir. - Ha, bir de kedi var. On birin-" ci katta. Pencerenin dışına çı- • kıp. yerden 40 metre yüksekte.; ve 10 santimlik dar bir şeritte •; kaygısız turlar atıyor zaman za-.. man. (Becerebilseydi sigara da .• içerdı mutlaka.) Ne benim yü-. reğımın agzıma gelmesine, ne:> de Rusya'da olup bıtenlere aldı-' • rıyor. Olüm sınınnda gezerek' özgürlügünün tadını çıkanyor. İşte karşı aparrmandaki kom- şulanmdan bazılan. Ben onla-- nn ülkesindekı polıtık olaylan, • toplumsal değışikükleri anlayıp' yazmayaçalışıyorum. Bazen de" bütün bu geİişmelerin. onlan ' benim kadar ilgilendirmediği* kanısına kapılıp hayıflanıyo-^ rum. Sahi, acaba onlar benim hak- kımda neler yazariardı? Ke-r . dinin benı önemsemediğine emınim gerçi... İngiliz televizyon dizileri sağlığa zararlı Televizyon dizilennde ulusal yeme içme alışkanlıklarına ba- kanlar. Ingılızdızılennı sağlık- sız buldular: Bol kızartma, agır yağlar, kana kolesterol ve hpid dopingi yapan pışirmeyöntem- len, lifi alınmış undan yapılma bulaşık bezi gibi beyaz ekmek- ler. şeker boya ve katkı madde- si yüklü her türlü abur cubur... Bunlar, televizyonda mılyonla- n mıhlayan dizilerde mönü... Iletişim fakültelen araştırmacı- lanna duyurulur: fşte size yeni bir araştırma konusu daha. Dızı kahramanla- n ne yiyor? Tıkınıyorlar mı.atıştınyorlar mı. yoksa sağ- lıklı mı beslenıyorlar? tngıhzlerin hiç vazgeçeme- dikleri birdızi Coronatıon Stre- et. Haftada üç gün ekrana gel- diğinde karşısında mılyonlar var. Coronatıon Street. ülkenin kuzeyinde hayalı bir kentte. or- tanın altında hallıce bir sokak. Mılyonlarca ortanın altında hal- lıce. bu diziyi kaçırmaz. Oyun- culan da tıpkı dizi gibi ortanın altında hallıcedir. Sokaktakı in- san dedığimız o sosyolojik ol- gu. kendisini ekranda bulur bunlarla. Ve tabii mönüsünü de... Böy- le bir kitleye yönelen böyle bir dizı. kalkıp da sağlıklı beslen- menın faziletinı anlatacak de- LONDRA EDİPEMİL ÖVMEN ğil ya! Hıfzıssıhha Sokagı olsa adı neyse! Dizide öne çıkan ka- rakterlerden Gail adlı bayanın bir ayaküstü atıştırma dükkanı var. Bızdekı sandviççi. hambur- gerci kırması bir yer.Jletişim araştırmacılan dizıy ı mönü açı- sından bir ıncelemışler ve gör- müşler ki Gail'den y ıyip içenler kısa sürede damar sertliğinden, kalp krizinden gidecek. Çünkü her şey kızartma. yumurta. yag ve şekeroranı yüksek sosis. do- muz eti. salam işi. Aynca Coro- natıon Sokağı'nda çok da içki ıçıliyor. Taze sebze meyve ye- mek kimsenın aklına gelmiyor. Coronation Sokagı'nı seyre- denlerin kafa sağlığı da epey kuşkulu. ama vücut sağlıklan- nın hiç de ıyı olmadığı böylece kesinleşti. Pekiyi, başka diziler- de durum ne? Londra'nın orta- nın altında hallice hayali bir meydanına bakan ev lerdeki ya- şamı konu edinen Eastenders biraz daha sağlıklı görünüyor. Çünkü hiç olmazsa orada kre-; malı pasta. domuz etine kınl- mış yumurta. pızza. haşlama ta-, vuk ve lahana gibi öbüriine gö-, re daha sağlıklı bir mönü çıkmış ortaya. BBC televizyonu tarafından- her ay yayımlanan Yemek Der- gisi tarafından yapılan araştır- mada 8 hafta boyunca 5 televiz- yon dizısınde milletın ne yiyip. ne içtiğine bakıldı. Avustral-. ya'dan ithal edilen Neighbours (Komşular) dizısi en sağlıkiı di- zi çıktı araştırmadan. Alkol ora- nı az, lıflı gıda oranı yüksek, bol C vitaminlı. Tevekkeli değil di- zideki oğlanlar ve kızlar sağlık ve şehvet düşkünü! Coronation Sokağı'nı yayım- layan Granada TV adlı özel şir- ketin temsılcısi. buçokpopüler dizinin çok sağlıksız bulunma- sı karşısında hiç tınmadı. "Bu kadar halkın içinden gelen kah- ramanlar. sadece otla beslenıp vejeteryen olacakdeğil ya" de- dı çıktı işın içinden. Görüş be- lirten bir diyetisten ise şu gö- rüşte: "Ülkede etten vazgeçip ota yönelenler 18 milyonu bul- du. Televizyon dizilerinin. top- lumda yavaş da olsa değişen ye- me içme alışkanlıkJannı yansıt- masını bekliyoruz." Bu diyetisyeni bir de Tür- kıye'ye davet etmek gerek. İspanyollara göre yolsuzluk 'had saflıada' lspanyollann yüzde yetmiş dokuzu, yolsuzluklann had saf- hada olduğu görüşündeler. "Had saflıada" dediklerı, son beş yılda birkaç kişinın bulaştı- ğı komısyon, nüfuz olayları. Ama ben. diğer ülkelerdeki po- litikacılara. hükümetlere. baş- bakanlara kadar uzanan ve artık olağan sayılan yolsuzluklara baktığımda, Ispanya'dakine yol- suzluk diyemiyorum. Ama Is- panyollar'ın bu duyarlılığına da saygı duyuyorum. Bazı Batı ül- kelerinde bir bakanm, bir polı- tikacının küçük bir hediye alma- sı bile. istifasını gerektıren bir yolsuzluk oluyor. Yolsuzluğa yenı birtanım ara- manm sırası geldi galıba. Ma- dem ki globalleşiyoruz, yolsuz- luğun olmadığı tek ülke de yok gibi. global bir tanımlama ge- rek. Yoksa, ülkelerarasında hak- sızlık oluyor. Ya da bir derece- lendirmeye gıtmek gerek; birin- ci sınıf, iîcinci sınıf gibi. Türkiye'de de benzer bir an- ketin yapılması yararlı olur; "Sizce yolsuzluklar had saflıada mıdır, normal midir. ya da yok mudur?" Gerçekten köşedönü- cülük kültürünü benimsedık mi, yoksa, karşıyız da elımizden bir şey gelmiyor mu? Birçok kişi **Yolsuzluk vardır ve olmalıdır da" diye de düşünebilir. O za- man diyecek bir şeyimiz yok. Demokrası. çoğunluk rejimidır. MADRID -Adam koskocaman başbakan olmuş, bakan olmuş, banka mü- dürii olmuş; o kadarcık da yemi- yecek mi" diye düşünenler ço- ğunluktaysa. yolsuzluk kavra- mının üzerindeki "kötü" imajı kaldırmanın zamanı geldi de- mektir; devir yolsuzluk devri. yolsuzlann devri demektir. İki yıl önce Fransa'da had saf- hadaydı yolsuzluklar. Hükümet- te de sosyalistler vardı. Halk. yolsuzluğa karşı oldugu için se- çımlerde sosyalistlere oy ver- medı, sag kazandı. Şimdi sağm içinde yüzlerce polıtikacmın yolsuzluklara kanştığı söyleni- yor. Olan sosyalizme oldu yani, sosyalizm batmış oldu Fran- sa'da. Partilere parasal kaynak sağ- lanması sorunu, demokrasilerin biraçıgı. Ispanya'dada, kurum- sal olarak yolsuzluğa adı kanş- mamış siyasi parti yok gibi - ko- münistlerin dışında. - "Dosya- lar acılsın" deniliyor ama. kim- se kendi dosyasını açmak iste- miyor. Sosyalist Parti"nin. üç beş yıl öncesıne dayanan bir "Filesa" olayı, liberal Halkçı Parti'nin bir "Naseiro". Kata- lanlann bir "GaziDo", baskıla- nn da bir "Kumar Makine- si"olayı var. Liberaller, Meclis Yolsuzluk Komisyonu'nun, kendi dosyalan Naseiro dışında tüm dosyalan açmasını istiyor. Sosyalistler, tüm dosyaların açılmasını istiyorlar ama Kata- lanlar ve Basklılar, gazino ve kumar makınesi dosyalannın açılması durumunda sosyalist azınlık hükümetinden destekle- rini çekeceklerini belirtiyorlar. yani. hükümeti düşürürüz de- mek istiyorlar. Katalanlar ve Basklılar, "Bi- zim yolsuzluk dosyalanmıza, bi- zim kendi yerel parlamentolan- mız bakar" deyip kurtulmak is- tiyorlar, nazik bir kavram olan "özerkliğe" sığınıyorlar. Yani, sistem tıkanmış, yolsuzluk çık- mazda. Sistemler, yolsuzluklan önle- yemez durumda. Politika, "yol- suzluk"la özdeşleşmeye başla- dı. Bu kirlilik önlenmelidir. Ama. bir af ya da bir pişmanlık yasasıyla geçici ve yine görüş- mek üzere degil. Dünyanın baş- döndürücü bir hızla kirlenmesi- ni durdurmak gerek. Sistem kendi kirliligini temizlemekten aciz; ama insan. insan olarak daha kötü olmaktan kurtul- malıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle