06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30EKİM1994PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Bir karmaşık dünyada... M Başbakan kendısının de bır sos>al demokrat olduğunu söylüvor Eğer, ıçtenlıkle öyle ıse, son ıçenğını almış bulunan "ışsızlık sıgortası kanun tasansf nı hemen parlamentoya gönderır \e yasalaşmasını sağlar. Doğu ve Güneydoğu sorununu çözmek ıçın de buna ıvedı gereksınımı var. Prof. Dr- CAHİT TALAS donuşemıyor UÇO tarafından yayım- lanan venlere gore, dunya nufusunun en zengın yuzde virmisinin yaşadığı ul- kelenn GSMH'sı ıçındekı pa>ı 1960- 1989 yıllan an ında yuzde 70 2'den 82 7'yeçıkmıs.tır Dunya nufusunun en yoksullannın yuzde yırmısının bulun- dugu ulkelenn payı ıse yuzde 2 3'ten 1 4"eduşmuştur 1960yılında tepede- kı > uzde 20, en alttakı yuzde 20'den 30 kat daha fazla kazanırken. 1989'da bu 60 katına çıkmıştır Gelıs.me bu olumsuz doğrultularda yurumektedır Ulkelerve ınsanlarara- sındakı uçurum hıçbır donemde gunu- muzdekı kadarbuyuk ve denn olmadı Yukandakiler ve aşağıdakıler ya da zengmler ve yoksullar yenı kutuplaş- mayı oluşturdu ve kutsal bencillik do- ruğa çıktı Bırleşmış Mılietler Genel Sekreten de bu oluşumu Sosyal Danvi- nizm olarak nıtelıyor Gelışmış ya da az gelışmış olsun, bü- tun ulkelerde pazarekonomisiadı altın- da bır yeni liberakiliğin yellen estığıne değındık Dunya, Adam Smith'ten bu yanahberalcılığıçokdenedı 18 vel9 yuzyıllardakı Sanayi Devrüni ıle de oz- desleşen lıberalcılığın bır 150-200 yıl ıçınde dunyada buyuk zengınlıkler ya- rattığını bılıyoruz Gene bılıyoruz kı bu zengınlığın kaynağında emek güciınun arksçı sosyalızmın resmı çokuşu(ve 1 Dunya Savaşı son- rasında oluşan bır kutupla^ma) trajık bır bıçımde son bul- du Lıberalcılık, pazar ekonomisi adı altında bır donüş yaptı Bu arada sos- yalızmın. sosyal demokrasıve kadar uzanandallan. bır gerilimevesaşkınlık dönetninegırdı Budurumne kadar su- rer ve uzar1 Bunu kestırmek kolay de- ğıl Fakat. Is\eç"te başlayan ve derlenıp toparlanma ışaretlen veren bırgelısme- yi aklımızda tutalım Liberalciligin gjdişi ve donuşü, yaşa- mian ekonomik, toplumsal \e sıvasal bu- nalımlann derinliğine ve yavgınlığına vakından bağlı kalıvor. Fakat bu olu- şumlan vakından izlevenler, liberakili- ğin her donuşun un. buvuk halk kitlele- rlnin, özellikle çalışaıTkesımin yaşam düzeyinden hakça bolüşum ve oluşu- mun orasından burasından bir şeyter göturduğünu saplamakta guçluk çek- mezter. Dunyamız hıçbır dönemde gunu- müzdekı kadar zengın olmadı Ama geçmışın olum^uzlukldrından. haksız- lık ve adaletsızlıHennden veterlı ders- leralınmadı 7engınlık bırturlu hakça paylaşıma ve refahın vavgınlaşmasına somurulmesı ve somurgecılığın doruk- lara ulaşmış bulunması olgusu \ar So- murgecılık. halkların uyanmasi ve tep- kılen sonunda 19801ı vıllarda Bırleş- mış Mılletler'ın onculuğu ıle 1990'la- nn başında son buldu Işçı sınıfının so- murulmesı durumu ıse, lıberalcılığın hergen donu^unde yenı kılıklara gırdı Özelleştirme dalgalan emeğin somurul- mesi olayının en veniJennden biridir. Ne var ki dunyamız, gecmışi butun boyut- lan iledeğerlendirmek becerisinı goster- mekten uzak kaldı. Aşın liberakiliğin getirdigi 1930'lu yıllann buyuk ekono- mik bunalımını. onun gerçek nedenle- rini, karşılaşılan vavgın ve surekli issiz- liğin niteliklerini yeterince açığa çıka- ramadı. \slmda. varatılan servetin hak- ça boluşumunu sağtay amamaktan kav- naklanan sürekli ve yavgın işsizlik. yıl- lar bovunca sıiriıp gjiirtL Ekonomık yaşamda ve oluşumlarda devletınbıryen olduğugerçeğını savu- nan Keynesçiduşünce, 1936"lardan baş- layarak dunyada etkınlık kazanmasay- dıvell Dunya Savaşı (1939) halklann onunegelmese>dı,çanların lıberalcılık ve kapıtalıstçılık ıçın çalmasını kımse onleyemezdı tşsizüğin geri dönflşü Yaygın ve surekli ışsızlık ulkeler ıçın buyuk bır savurganlık ve karayıkımdır Çunku, uretımın ve değenn kaynağı olan emek gucu, uretıme yetennce ve geregınce katılamamaktadır Bu dunı- mun iki buyuk doğa) sonucu var: Biri genel yoksullaşma ve ulusal savurganlık, öteki de toplumsal bunalımlara elveriş- li bir ortamın varatılmasıdır. Çalışma hakkı. temel bır ınsan hak- kıdır İnsan Haklan Evrensel Bildirge- si(1948)vuz\ıllannbırıkımı Avdınlan- maÇağı'nın yenı bır urunudur Insanla ılgılı venı bırçağın başlangıcını sımge- lemektedır Buçağ. her şevden once bu dunvanın maddesel ve moral nimetleri- ni bu dunyada pav laştırmayı amaçlıyor. Nevarkı buvoldakı ılerleme bırturlu gereklı olan duzeve ulaşamadığından yenıbıruluslararasıatılımayol vermek ıçın Bırleşmış Mılletler'ın de destek ve katkısı ıle 1995 yılının Mart ayında Da- nımarka'da toplumsal sorunlarla ılgılı olarak ust duzev de bır dıinya toplantı- sı yapılacak Çunku bıraz once değın- dığımız gıbı gunumuzun dunyasında bır Toplumsal DarvvincPhk vaşanıyor Işsızlık >a>gınlık ve sureklılık nıtelık- len gostenyor Bu durumdan da en çok gelışmekte olan ulkelenn halklan etkı- lenıyor Turkıye de gelışmekte olan bır ulke- dır Bu nıtelığının başta gelen nedenı nufusun çok hızlı artmasıdır Bırçok otekı nedenden ıkısı yanı 1) Eğıtım- sızlık-cehalet ve 2) Yonlendınlmış. ya- nı bolgede çoğunluk sağlayacak sıyasal ağırlıklı amaç ulkenın onune gelıyor Resmı venlere gore Turkıvede, ışsız- lık oranı çalışma yaşında. ıstegınde ve eucundekı nufusun yuzde 8-9'u kadar- dır Bunun gerçeğı yansıtmadığı açıktır Bır istihdam politikası olmayan. nufu- su hızlaartan (genelde \uzde 2 3 Do- ğu da ve Gunevdoğu'da \uzde 7) ve ye- tennce yatınm yapmayan bır ulkenın bu derece duşuk oranlı bır ışsızlıkle kar- ^ılaşmakta olması gerçeklere ters duşu- >or Kaldı kı OECD verılerıne gore Turkıye'dekı ışsızlık oranı yuzde 13 do- layındadır Buyuzdenındegerçeğı y sıtmadığı açıktır Gerçeğe en çok yak- laşan yuzde 20 olabılır Yaygın surekli veartmaeğılımı gos- teren bır ışsızlık ulkemızın geleceğı ba- kımından kaygı yaratan bır onem taşı- şor Bu onem. ışsız durumdakı kımse- ler ıçın daha da açıktır ve yaşam hakkı ıle de ozdeşleşmektedır Çunku, Turkı- >e'de işsizlik sigortası yoktur Bu du- rumda ışsız kımse açlığa ve onu karan- lık bır yaşama bırakılmıştır Bunun ın- san doğasında yaratacagı ılk tepkı, top- luma karşı kın ve nefret duymaktır Bu durum her çeşıt toplumsal olumsuzluk- lann da başta gelen nedenı v e kaynağı- dır Eğer uikemızde aile içi davanışma durumu olmasavdı, demokrasının ve onun kurumlannın a>akta kalması çok guç olurdu Sayın Başbakan kendısının de bır sosyal demokrat olduğunu soyluyor Eğer, ıçtenlıkle oyle ıse, son ıçenğını almış bulunan 'işsizlik sigortası kanun tasansı'nı hemen parlamentoya gonde- nr ve yasalaşmasını sağlar Doğu ve Güneydoğu sorununu çozmek ıçın de buna ıvedı gereksınımı var Işsızlık si- gortası bu bolgemızde hemen, gecık- meksızın uygulama>a konulabılırse. çok şe> değışebılır Doğu'va ve Guneydoğu">a banş gelır Sosyal ve ekonomık ağırlıklı ve devle- tın bu yoreler halkına, gençlere umut veren, sağlıklı bır geleceğe doğru açı- lan, >ol alan polıtıkalan bugunku polı- tıkalardan daha gerçekçıdır ve daha az harcama gerektırır Gelecek yazımın konusu nufus artışı ve eğıtılmış nufu- sun zengınlık demek olduğu uzenne olacak ARADA BIR EMİN ÖZDEMİR Dil Devriminin Öğretmeni Bır ulkuye, bır ınanca yaşamlannı adamış kışıler vardır. Zamanla adandıkları ınanç ya da ulkuyle ozdeşleşır, sımgeleşırler Geçen yıl bugun aramızdan ayrılan Omer Asım Aksoy da bu tur kışılerden, yaşamını dıl devnmıne, Turkçenın bağımsızlık ulkusune adamış kışılerden bırıdır Yaşamı boyunca, "Dıl devnmını besleyen, yonlendıren etkenler nelerdır? Nasıl bır gereksınımın urunudur dıl devnmı? Turkçe, tanhselgelışımı ıçındeyatağım dolduran yabancı oğelerden nasıl annabılır?" turunden sorular uzerınde durmuş, duşunmuştur Bu soruların yanıtlannı yalın, açık seçık bır anlatımla genç kuşaklara aktarmaya, onların yureklerınde ve kafalarında anadılı bılıncını, anadılı duyarlığını uyandırmaya çalışmıştır Sozcuğun gerçek anlamıyla dıl devriminin oğretmenı olmuştur Ömer Asım Aksoy'un oğretmenlık eylemı ıkı ana doğrultu ızlemıştır Dıl devriminin duşunsel yapısını, dayandığı temel ılkelerı saptama, bunları genç kuşaklara, yurttaşlara ve devrıme karşı olanlara anlatma, bır de Turkçenın sozvartığını oluşturan oğelerle, bu vartıgın dtşında kalmış halk dılınde kullanılan soz değerienyle ata armağanı eski dıl anıtlanndakı soz değerlennı gun ışığtna çıkarma Dılı toplumsal bır kurum olarak algılayıp gelışım ve değışımlerı, daha doğrusu dıl devrımını toplumsal yapıya bağlı kalarak açıklamıştır Omer Asım Aksoy Bu açıklamalara karşın dıl devrımını yanlış yorumlayan, suçlayanların tutumunu da soğukkanlı bır yaklaşımla ele almış, ınandırıcı bır bıçımde savlannı, suçlamalarını çurutmuştur Oğretmenlığının dıl savaşçılığı boyutunu Gelışen ve Özleşen Dılımız, Özleştırme Durdurulamaz, Dıl Gerçeğı, Dıl Uzenne Duşunceler, Duzeltmeler adlı yapıtları butun zengınhğıyle kanıtlar Oğretmenlık eylemının ıkıncı boyutunu da derleme ve tarama çalışmaları oluşturur Turkçenın toprağını hem halk dılı duziemınde hem de geçmışten gunumuze gelen yapıtlar duziemınde bır değerlendırmeden geçırme çalışmalarını surdurmuştur Bu çalışmalar sonunda Turkçe ıkı anıt sozluğe kavuşmuştur Derleme Sozluğu, Tarama Sozluğu. Yazınımızın ulusal, halkçı bır nıtelık kazanmasında, dıl ve anlatım oruntusunun değışmesınde bu ıkı çalışmanın buyuk payı vardır Bunlara Gazıantep Ağzı, Deyımler Sozluğu, Atasozlerı Sozluğu gıbı yapıtlarını da ekleyebılırız Omer Asım Aksoy, cW'ın kendı yasaları ve toplumsal olçutler ıçınde değıştırılebıleceğıne ınanmıştır Devrımcı ve bılımsel bır yaklaşımın urunudur bu ınanç. Özleştırme savaşı ıçınde uygulamaya koyduğu ve dıl devnmının dayandığı ılkelerden bın olan şu duşunce bu ınancın urunudur: Yabancı bır sozcuğun Turkçesı kendılığınden ortaya çıkmaz Duşunmek, arayıp bulmak, kaynaklarda yoksa turetmek gerekır "Turkçesı yok" denılen yabancı sozcuk, kendı dılınde nasıl var olmuştur? Dılı, konuşanlar zengınleştınr "Turkçelen yok" dıye elımız dılımız bağlı oturdukça bu yokluk surer gıder Ölumunden bırkaç gun once yoklamaya gıtmıştım kendısını Soyledığı şu sozlerı unutamıyorum hıç "Bunca yıl yaşadım Bakıyorum da pışmanlık duyacak hıçbır şey yapmamışım Bağımsız ve yanlışsız bır Turkçe ıçın yaşadım Benı uzen bır şey var Atatürk'un kurduğu Turk Dıl Kurumu'nun başına gelenler Nasıl, nasıl kıydılar, hâlâ anlayamıyorum " TARTISMA Demirtaş Ceyhun G A N I yayınlarında "Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler" in devamı AHŞUBİZ GÖCEBELER SlSÇANI K iş H n M> 10 KMJ AVUSTURYA BAŞKONSOLOSLUĞU İSTANBUL DUYURU Avusturya Başkonsolosluğu, yenı restore edılmış Baş- konsolosluk ve KülturOfisı bınalannın Avusturya Dışışle- n Bakanı^ayın Dr AIoıs Mock tarafından 3 Kasım 1994 gunu, saat 12 OO'de yapılması ongorulmuş olan resmı açılı- şının belırtılen tanhte gerçekleşemeyeceğını. açılışın 1995 ılkbahanna ertelenmış olduğunu bıldınr TBMM Başkanı Saygıdeğer Cindoruk'a S on gunlerde "Anavasa Mahkemesi'nin bugunkü biçimivle işlevini yitirdiğini" so>lemekte. bu mahkemenın •'kuruluş biçiminin değiştirilmesi* 1 gereğınden soz etmektesınız Ne bıçım bır model ıstedığınızı. bır anayasa değışıklığıne gıdılmeden bunun nasıl gerçekleştınlecegını ıse belırlemış değılsınız Bır yandan ""Medva ile pariamento arasmda sivasi guç yanşı, yerini işbuiiğine bıraknıaİıdır" dıye konuşurken, ote yandan medya mıkrofonlanndan yargı organlannı suçlamakta, Anayasa Mahkemesı ıle bır guç yanşına gırmektesınız Bu davranışınızla yasama organı ıle yargı organını karşı karşı^a getırdığınızın aynmında mısınız dıye düşunmekten kendımı alamıyorum Aynca "Anavasa Mahkemesi'nin veniden orgıitlenmesi"nden de soz ettığınıze gore Anavasa Mahkemesı"nı mı, bu mahkemenın kararlannı mı, yoksa mahkeme başkanını mı karşınıza aldığınız, gereğı gıbı anlaşılamamaktadır Benım gıbı sade bır vatandaş olmadığınız hepımızce bılınmektedır Anayasa Mahkemesı hakkında bır gozlemınız ve ıstemınız varsa, bunu pariamento ıçınde değerlendırmek zorundasınız Aynca anavasaya gore tarafsız olması gereken bır pariamento adamısınız Her şeyden once Meclıs'tekı çeşıtlı anayasa değışıklıgı taslaklannı gundeme getırmek. Meclıs organlannı çalıştırmakla >ukumlusunuz Çokoncelen 1961 Anayasası halkovuna sunulurken. "Hayırda havır vardır" sloganlanyla çağdaş bır anayasaya, daha başlangıçta karşı çıkanlann I97t \e 1 %S73 değışıklıklennı hazırlayarak 1982 Anayasası'nın yururluğe gırmesıne neden olanlann saflannda bulunmanızdan buyuk bır uzunfu duvduğumu soylemeden geçemeyeceğım Şımdı ıseıkıdebır 1980 darbesınden sonra Anavasa Mahkemesı uvelennın nıçın ıstıfa etmedıklennı sormanızdan urkuntu duymaktayım Anayasa Mahkemesı nı ve bu mahkemenın kararlannı uluorta ve ayakustu eleştırmenızden de doğrusu kaygılanmaktayım Çok ıvı bılırsınız kı Anayasa Mahkemesı kararlan ancak bılımsel vontemlerle eleştınlebılır Bunun dışındakı eleştınler anayasava aykırıdır Çunku anayasamızın Î53 maddesınde "Anavasa Mahkemesi'nin karaıianmn; yasama, yurutme, vargı organlanvla diğtr kuruluş ve Idşilenbağlavan kararlar'"olduğu yazılıdır Bu vargıva uvmayarak "Ajiavasa Mahkemesı uvelerini ciddivctsizlikle" suçlamanıza bır anlam vermek olanaksızdır Bu suçlama>ı basın karşısında ve bır polemık havası ıçınde vapmış olmanızı kışılığınızle bağdaştırmak da çok guçtur Savgıdeğer Başkanım zaman zaman taratsizlığınızı bozarak kendı partınızın ıçışlenne karıştığınıza bılımsel olmayan vontemlerle Anavasa Mahkemesı'nı de suçladığınıza göre, Meclıs dışı bır tartışma açmış durumda sayılırsınız O> le> se şu sorulara yanıt veımenız gerekmektedır 1) Anayasa Mahkemesı'nın bugunku bıçımıyle ışlevını yıtırdığı >olundakı suçlamanız sov ut bır suçlamadır Belırgın değıldır Bunu açıklığa kavuşturmalısınız 2) Anayasa Mahkemesı'nı mı, bu mahkemenın kararlannı mı, yoksa mahkeme başkanını mı amaçladıgınızı açıklamalisınız 3) Boylesıne suçlamalarda bulunmak, bır Meclıs başkanının gorev ve yetkılen ıçınde mıdır 9 4) Yıllar yılı hukukun ustunluğunden soz ettığınıze gore, kışısel sorunlarınızı topluma mal etmeye hakkınız var mıdır 9 Bu sorulara yanıt verdtğınız takdırde bu sutunda sızınle tartişmak, bu konularda a>dınlanmamız benım ıçın buyuk bır zev k olacaktır Yanıt vermeyecek olursanız, bundan boyle boylesinesözve dav ranış'İardan vazgeçmenızı saygı ıle nca edıyorum M.İskender Özturanlı AOKAYIP Değerli aile büyüğümüz, saygıdeğer insan tZZET RIZ A YALEV'ı 28 Ekim 1994 Cuma günü kaybettik. Aamız sonsuzdur. Tüm sevenlere duyurulur. AİLESİ BAŞKE]>JT KULİSİ FATİH ÇEKİRGE (Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi) FEHMİ KORU (Zaman Gazetesi Başyazarı) İLNUR ÇEVİK (Turkısh Daily News Gazetesi Gn. Yay. Koord.) YAVUZ GÖKMEN (Hürriyet Gazetesi Yazarı) Her hafta Pazar günü 13.00'de HALKIN TELEVİZYONU Canlı Yayındi Lllke Eündemini Tartışıyarlar.. PENCERE "Yükselen Değerler" Alçalırken... Tekıl bır olaydan yola çıkarak tumel bır gerçeklığı dıle getırıyormuş gıbı konuşmak, ulkemızde çokça kullanı- lan bır mantık çarpıklığı Şerıatçı anlatıyor "Kemahzm zulumdur' Hatırhyorum, kasabanın mey- danında jandarma anamın çarşafını yırtmıştı Ben hun- gur hungur ağlamaya başladım, susturamadılar " Öyku doğru mu, yanlış mı? Doğru olsa bıle bırjandar- manın yaptığıyla 1923 devrımını yargılamak, en azından 'tıkel' ıle 'tumel'ı karıştırıp, mantığın altını ustune getır- mektır ama, kullanılıyor, medyada etkılı de oluyor • Anlaşılan 21'ıncı yuzyılaö kala 1980'lerı ve90'ları bır yana bırakıp 192O'lı ve 30'lu yıllann hesabını Şerıatçı- Kurtçu-Neoosmanlı cephesıne vermek gerekecek Bu- na benzer bır donem 1950 lerde yaşanmıştı Çok partılı reııme geçış surecınde, damarını kessen CHP'nın kanı akacak bır suru adam, zamanın Demokrat Partısf ne ge- çerek tek partı yonetımının hesabını sormaya başladı, bunların arasmda 1938'ın Başbakanı Celal Bayar ve Partı Mufettışı Adnan Menderes de vardı Ismet Paşa ınsantn tuylerını urpertecek bır soylulukla dıkıldı - Ben geçmışın butun mesulıyetını uzerıme alıyorum ve bunu mudafaaya muktedırım 1923 Devrımı 2000 e doğru, halkımızın benımsedığı bır yaşam bıçımıne donuştu Cumhurıyetımızı savuna- cağız ustleneceğız benımseyeceğız yaşatacağız • Bugun "Şerıatçı-Kurtçu-OsmanlıIttıfakı"azımsanma- yacak bır guç kazanmıştır Nasıl anlaşıyorlar? Nerede bırleşıyorlar^ Çok yalın 1923 Devrımı'yle kurulan laık Cumhurıyete hınçlarında buluşuyorlar Içlerındeentutarlıolanışerıatçıdır Padışahlığı hılafe- tı şerıye vekaletını kaldıran Atatürk'u yobazlar bağışla- yamaz Kurtçu de anlaşılabılır, Lozan ı değıl Sevr'ı yeğlıyor Kurtçu, Mıllı Mısak la saptanmış Turkıye Cumhurıyetı'- nın parçalanmasını ıstıyor Ya Neoosmanlı'' 1960 larda yükselen sosyalızmde "ıkbal arayan bu tıp, 1980 lerde neolıberalızme sarıldı çunku medya holdınglennın hızmetınde lyı para kazanı- yor devlet kodamanlarının sofrasına oturuyor Gerçek- te ne dun sosyalızmı anlamıştı ne de bugun lıberalızmı algılıyor, çunku her ıkı akımın da temelınde 'Aydınlan- ma yatıyor Neoosmanlı ruhsal korduğumunun açmazındadır, 1923 Devrımı nı ne reddedebılıyor ne de benımseyebılı- yor, şerıatçıyla Kurtçunun onculuğunde gudulenıyor • Insanın bıreye donuşmesı uzun bır tanhsel oluşumun sonunda gerçekleştı kulun ozgurce duşunmesı kutsal kıtaplarca yasaklanmıştır kralın ya da sultanın tebaası, her fıkrı egemenın çızdığı çerçevede tartar Aydınlan- manın ımbığınden geçmeyen kışı sosyalızmı ancak Sovyetler ın emr-u kumanda zıncırınde kabullenen soz- de Marksıst, bugun VVashıngton un hızmetındedır, çun- ku ABD nın ongorduğu Yenı Dunya Duzenı nı de Osmanlı nın Nızam-ı Âlem '\ cjıbı algılıyor, egemenın rejımıne madem kı hızmetkâr gereklıdır, Turkıye de bol bol var Moskovayıkıldı mı'' Yaşasın Washıngton' Kafasını dun Moskova ya bugun de Washıngton'a kı- ralayan, ne sosyalıst olabılır, ne de lıberal • -" " " Onlar, Mustafa Kemal e ıçın ıçın dış bileyıp de 70 yıl sonra bıle gozlerınekestıremeyenlerdır halk laık Cum- hurıyete sahıp çıktıkça bozuluyorlar, kerhen kutladılar Cumhurıyet Bayramı nı 'Şerıatcı-Kurtcu-Neoosmanlı' ortaklığının hısse se- netlerı borsada dusuyor ' Yükselen değerler alçalıyor VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Gazetemiz Kıbns Temsilcisi ÎZZET RIZA YALEV'ı genç yaşta yıtırmenın acısı ıçındeyız Aılesıne, yakınlanna ve dostlanna başsağlığı dılenz CUMHURİYET ÇALIŞANLARI SILABAR KÜLTÜR ETK^XİKLERİ - 4 Biz bırgünün gecesiyiz aslında Ozümüz yıldızlar Sözümüz sevmeler Vedat Sakman üstüne Çağdaş Anadolu Folk Müziği'nin usta yorumcusu VEDAT SAKMAN'ın müziği üzerine söyleşı. Tarih: 2 Kasım 1994 Çarşamba Adres: Sakarya Cad. Bayındır Sok. 17/A Kızılay - Ankara Rezervasvon: 433 20 29 - 431 98 12 CHP Tarihi 1923 -1980 KASIM SAYISI TUM BAYILERDE Altaok
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle