Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EKİM1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bütünleşme için
özveri
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-SHPveCHP
arasmda solda bütünleşme
görüşmeleri sürerken SHP
içindekendilerini "solkanat"
olarak adlandıran bir grup
milletvekili ve partili, solda
bütünleşme için her türlü
özveriye hazır olduklannı
bildirdiler. Sol kanatsözcüsü
SHP Parti Meclisi (PM) üyesi
Kenan Coşar, solda
birleşmenin yaşamsal bir
önem taşıdığıru,
biitünleşmenin
sağlanamaması halinde,
demokratik güçler ile sosyal
demokrasinin büyük
zararlargöreceğini söyledi.
Coşar. PM toplantısında
SHP Genel Başkaru Mura
Karayalçın ile parti
yetkihlerinin solda birleşrıe
konusunda ilk kez birlik çin
"net" ifadeler
ktülandıklanna dikkat <ekti
Çillep'ulusa'
seslenecek
• ANKARA (Cumhıriyet
Bürosu) - Başbakan ^ansu
Çiller, bugün televuronlarda,
son günlerde gündene gelen
yolsuzluk olaylan ifc ilgili
görüşlerini açıklaytcak.
Başbakanhk Basn
Merkezi'nde dün/apılan
yazıb açıklamada bugün
çeşitli televizyonirda saat
19.35 olarak yaymı planlanan
"Ulusa Sesleniş' adh
programla ilgihblarak
"Başbakan Taısu Çiller. 3
ekim pazartesgünü
televizyonlard yayımlanması
öngörülen pngramla, son
günlerin gün«l konusu olan
yolsuzluk olsylan ve bu
konuda yapıan çahşmalarla
ilgili olarakgörüşlerini
açıklayacaRır" denildi.
Denktaş'ın
çözünû bölünme
• YOZCAT (Cumhuriyet) -
KKTC Cumhurbaşkaru Rauf
Denklaı Yozgat'ta
düzenleliği basın
toplantsında Kıbns
sorunında tek çözüm
yolunın bölünmenin kabul
edilmsiyle m ümk ün
olabilceğini söyledi.
Yozgıt'a Türk Ocağı şubesi
tarafndan organize edilen
Kıbrs konulu konferansa
katılnak amaayla gelen
Deretaş, bir de basın
topintısı düzenledi.
Tojlanüda Kıbns sorununun
çözimü için öncelikle
böûnmenin kabul edilmesi
şatını yineleyen Denktaş,
Omhurbaşkanlığına da aday
ohtıayacağıru açıkladı.
Cindoruk döndü
• tSTANBUL(AA)-
Polonya Meclis Başkaru'nın
resmi İconuğu olarak bu
ülkeye yaptığı ziyareti
tamamlayan TBMM Başkaru
Hüsamettin Cindoruk, dün
uçakla yurda döndü.
Cindoruk, Atatürk
Havalimanı'nda yaptığı
açıklamada, Polonya'daki
temaslannın son derece yararh
geçüğini söyledi. Cindoruk,
Polonya Cumhurbaşkanı
VValesa ile görüştüğünü,
Polonya Başbakanı ve
Türkiye-Polonya Dostluk
Komisyonu üyeleri ile bir
araya geldiğini anlatü.
Yusuf Özal'dan
medyaya tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- YeniParti(YP)
Genel Başkanı Yusuf
Bozkurt Ozal, Emlakbank
eski Genel Müdürü Engin
Civan'ın vurulmaşı ile ortaya
çıkan skandalı, "Özal ailesini
karalama kampanyası"
olarak niteledi. Özal, ağabeyi
Turgut özal'ın getirdiğj
serbest piyasa ekonomisi
rejiminin kıskanıldığını ileri
sürdü.
Akyol'üan
hükümetesuçtama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel
Sekreter Yardıması Hasan
Akyol, hükümeun ekonomi,
demokratikleşme ve terör
konulannda verdiği sözlerin
hiçbirini tutmadığmı ve
Türkiye'nin, Kanun
Hükmünde Kararnamelerle
"keyfı biçimde yönetildiğim"
söyledi. Akyol, dün parti
genel merkezinde
düzenlediği basın
toplanüsında,
demokratikleşme
çerçevesinde yapılacak olan
Anayasa değişikliğinin hala
gerçekleştirilememiş
olmasınıeleştirdi.
LİSAN
ÇÖZÜM
Bizimle Ingilizce sorununuzu
çokkısazamanda
çözebilirsiniz.
Lütten bizi arayın.
Tet:3495938
BahartyeCd.62/3
DSP lideri, partisinin kongresinde'Ya sandığa gitmeyin ya da boş oy kullanın' dedi
Ecevit'tenboykotçağnsıGÖVde gÖStePİSİ DSP 3. Olağan Kongresi, SHP ve ÇHP'den RP, ÎPUVa 3tl DSP Genel Başkanlığı'na yeniden seçilen Ecevit,
katılan milletvekili veparti yöneticileri ile gövde gösterisine RP'yi suçladığı konuşmasında 'Laik cumhuriyetin Truva atlan
dönüştü. Ecevit, "Seçmenimiz karannı kendisi verecek. Ama tehdidi altında olduğunu' belirterek, 'Bu Truva atlanndan biri
ben ya sandığa gitmezdim ya da boş oy kullanırdım" dedi. de Refah Partisi'dir' dedi.
POLITIKA GONLUGU
HIKMET ÇETBNKAYA
Notiar
Ecevit
iktidar
anyor
HAKKIERDEM
ANKARA - SHP ve CHP bir-
leşmenin yolunu ararken DSP ik-
tidar yolunu anyor. DSP Genel
Başkanı Büleot Ecevit, kamuoyu
yoklamalannda kendisine doğru
esen rûzgan dün partisinin 3. ola-
ğan kongresinde yelkenlerine
yerleştirirken ilk kez iktidardan
söz etti. Ecevit, "Şimdi sıra DSP1
-
de. İlk genel seçimde DSP iktidar
olmak zonında" sözleriyle, taba-
nına iktidar yolunu işaret etti.
DSP kongresinde divan bas-
kanlığına getirilen tstanbul II
Başkanı Erdoğan Toprak'ın deyi-
miyle. "DSP muhalefetteki son
kurultaynu" dün yaptı. Daha
düne kadar ayakta kalabilme ve
en iyisinden solun birinci partisi
olma mücadelesi veren DSP'liler,
aruk "iktidar havasına" gırmişti.
Sırtındaki mavi gömleği. teriy-
le giderek koyulaşan Ecevit, kit-
leyi kürsüden adeta bir "orkestra
şefi gibi" yönetti. Konuşma bece-
risinin tüm inceliklerini göstere-
rek, istediği yerde alkışlattı, iste-
diği yerde slogan attırdı. "Demok-
ratik soMa artık ürünü derme za-
manı olduğunu, akgüvercinin ueu-
şa geçtiğüıi" söyleyerek tabanını
coşturdu.
Ancak, kongrenin yapıldığı
Atatürk Spor Salonu'nda Ecevit
için bırakılan akgüvercin uça-
madı. Kanatlan yolunmuş gü-
vercin, tüm çırpınışlanna karşın
gülle gibi İcalababğın üzerine
indi. Ama, Ecevit kürsüde "uça-
bikliğince" uçtu. Ecevit, "Biz ikti-
dar obaydık, Kıbns sonınu çözü-
lürdü; Bosna sorunu ohnazdı;
Azerbaycaa sorunu yaşan-
mazdı..." sözleriyle coşturduğu
DSP'lilerin ayaklannı da yerden
kesti.
Kongre salonunda yer alan bir
pankart, tabanının Ecevit'e nasıl
baktığını çarpıcı bir biçimde or-
taya koyuyordu. Ecevit'i adeta
"tannlaştıran" pankart, sanki
"Ecevit'in müritkri var" sözünü
haklı çıkarmak için getirilmişti.
Bu pankartta "Yaratıcı Tanrı var
deniimeseydi, inan ki ben sana ta-
pardun Ecevit" sözü yer ahyordu.
Kapılar açılıyor
Son günlerde SHP ve CHP'-
den gelenleri DSP çatısı alüna
alan Ecevit, artık partinin kapı-
lannın acacağının işaretini verdi.
Ecevit, "Bugüne kadar mayanın
tutması için 10 yıldır ice kapanık
çahşma yaptıkJarını" söyledi.
Ama aruk "Maya rutmuştu"
Ecevit, mayanın tuttuğuna ne ka-
dar güvendiğini de SHP ve
CHP'den gelen milletvekili ve ge-
nel merkez yöneticilerinin büyük
bölümünü parti meclisine alarak
gösterdi. Hatta. eski AP'nin
Grup Başkanvekili Oğuz Ay-
gün'e bile yönetimde yer vererek,
yelpazesini genişletti. CHP-DSP
bütünleşmesini savunan CHP'-
nin eski Genel Sekreteri Ertuğnıl
Gfinay ise kongreyi konuk olarak
izleyebildi. Günay, yaklaşımını
"CHP Parti Medisi'nde SHP ile
birleşme konusu bu hafta karara
bağlandtğı takdirde, ben de DSP
saflannda yerimi alacağım" söz-
leriyle dilegetirdi.
Oteki partilerden hiçbir tem-
silcinin gelmediği kongrede, en
çok ilgiyi tribünlerdeki ünlü bir
konuk topladı. Devekuşu Kaba-
re'nin ünlü ikilisinden Metin
Akpmar, Ugilere karşıhk vermeye
çalışırken Ecevit'i dikkatle izledi.
Akpınar, "şündüîk" aktif siyaseti
düşünmediğini belirtirken de Da-
lan'la birlikte yaptığı siyaset gi-
rişimi kısa sürede noktalanan ar-
kadaşı Zeki Alasya'dan daha
temkinli olduğunu gösterdi.
Akpınar. sloganlann ve alkı-
şlarm durduğu bir ortamda
"kongreyi nasıl bulduğu" sorusu-
nu yanıtlarken de sahne şovu ile
kongre şovu arasındaki aynmı
ortaya koydu.
Akpınar. "Bu sakin havayı iyi
buluyorum, ama o ajiteli havayı
anlamıyorum. Hem burada kim
kimi ajite ediyor ki?" diye konu-
şuyordu.
Ancak, Ecevit'in özellikle laik-
lik konusundaki söylemi, Akpı-
nar'ı bile ajite etu ve ünlü sanatçı
dayanamayıp ayağa kalkarak
alkışlamaya başladı. Akpınar'ı
coşturan, RP'yi laik düzene karşı
"Truva atı" diye niteleyen Ece-
vit'in, "Aliah'a sankla değil, yû-
rekle ulaşıur. Biz tslamı SuudinİD
bocasından, Iran'ın moUasından
öğreoecek millet değiliz" sözleri
oldu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DSP 3. Olağan Büyük
Kongresi, "ulusalcı solun"
gövde gösterisine dönüşürken
DSP Genel Başkanı Bületıt
Ecevit, geçerli 610 oyun tümünü alarak bu
göreve yeniden seçildi. Ecevit. kongrede
seçrnenlerine, ara seçimi boykot çağnsı ya-
parak, "Bu ara seçimlerde nasıl oy kullana-
cağız? Tabii seçmenimiz karannı kendisi ve-
recek. Ama ben olsaydım ya sandığa git-
mezdim ya da boş oy kullanırdım" dedi.
"Laik cumhuriyetin Truva atları tehdidi
altında olduğunu" belirten Ecevit, bu Truva
atlanndan birinin de RP olduğunu savun-
du.
DSP'nin 3. Olağan Büyük Kongresi.
dün Atatürk Spor Salonu'nda yapıldı.
Kayıtlı 678 delegeden, 61 l'inin oy kullan-
dığı kongrede Ecevit, bir geçersiz oy
dışında bütün delegelerin oyunu alarak
aynı göreve yeniden seçilirken İstanbul
Milletvekili Nami Çağan dışında CHP ve
SHP'den partiye katılan bütün milletvekil-
leri parti meclisine (PM) girdi. Ecevit'in.
SHP'den istifa ederek DSP'ye katılan parti
yöneticilerinden Erzan Erzurumluoğlu, Cs-
tiin Kiisefoğlu ve Tevfîk Çavdar'ı lısteye al-
maması dikkat çekü. Ecevit'in, liste dışı
bıraktığı ve DSP'ye. "tstanbul örgutünün
işine kanşmama koşuluyla" kabul ettiği
Çağan'ın, kongre boyunca da sıkıntılı ol-
duğu görüldü. Çağan, salonda. partiye
yeni katılan diğer milletvekillerinden ayn
otururken akşam saatlerinde de kongre sa-
lonuna bir daha gelmedi. Ecevit. eşi Rah-
şan Ecevit'i de parti yönetimine aldı.
"DSP gelecek, soygun bitecek", "Gücû-
müz halkın gücü, yolumuz halktan yana",
"DSP dün umutttu, bugün zorunluluk". dö-
vizlerinin dikkat çektiği salonda. CHP ve
SHP'den ayrtlan milletvekili ve parti yö-
neticilerinin yanı sıra DSP'ye geçmesi bek-
lenen CHP Parti Meclisi üyesi Ertuğrul Gü-
nay ve ünlü güldürü sanatçısı Metin Akpı-
nar'ın da bulunması dikkati çekti. Herkese
Türk ve DSP bayraklannın dağıtıldığı sa-
lona Ecevit, eşi Rahşan Ecevit'le birlikte
saat 10.45'te geldi. Salona girişinde, ko-
nuklara "ulusal birlik ve bütünlük için Türk
ve DSP bayraklarını sallamalan" telkin
edildi.
"GençUk Marşı" eşliğinde "Halkçı Ece-
vit, Başbakan Ecevit", "Muhalefette son
kongremiz" sloganlanyla karşılanan DSP
liden. konfeti yağmuruna tutuldu ve 2 gü-
vercin uçuruldu.
Boykot çağnsı
Açış konuşmasını yapmak üzere kürsü-
ye davet edilen DSP lideri, 2 saati aşkın ko-
nuşması boyunca Türkiye'nin sorunlannı
tek tek sıraladı ve ara seçim konusunda gö-
rüşlerini açıkladı. Ecevit, ara seçimleri ge-
reksiz bulduğunu ve Güneydoğu'da örgüt-
lenememeleri nedeniyle katılma karan
aldıklannı belirterek "Bu ara seçimlerde
nasıl Oy kullancağız? Tabii bu konudaki ka-
ran, seçmenimiz verecektir. Ama ben olsam
ya sandığa gitmem ya da boş oy kullanırım.
Çünkü boş oy da bir çeşit oydur" diye ko-
nuştu. SHP ve DYP'nin kendisini ara se-
çimden kaçmakla suçladığmı anımsatan
Ecevit. "Asıl onlar erken genel secimden
kaçtıklan için ara seçim yapıyorlar. Ama
ara seçim sonrasında, Çiler istese de isteme-
se de erken seçim olacak" görüşünü savun-
du. DSP'ye, CHP ve SHP'nin yanı sıra RP
dahil diğer partilerden de akın akın katılı-
mlar olduğunu vurgulayan Ecevit, eski AP
ve DP'lilerin de katılımcılar arasında bu-
lunduğuna dikkat çekti.
Truva atları
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
Ecevit, ilk genel seçimlerde yüzde 42'nin
üstünde bir oyla iktidara geleceklerini öne
sürerken bugün laik cumhuriyetin büyük
tehdit altında olduğunu belirtti. Ecevit,
"Laik cumhuriyet, içimize salınan Truva at-
lannın tehdidi altındadır" dedi. Ecevit söz-
lerini şöyle sürdürdü: "RP, bu Truva atları-
ndan biridir. Aliah'a sankla değil, yürekle
ulaşılır. Laikliğe en yakın din, İslam dinidir.
Yahuzca, laiklik. barbarca uygulanmasın.
Inanç özgüıiüğü kısatlanma.şın. Laikliği,
İslamiyeti, İran'ın mollalarından öğrenecek
değiliz. Türk'ün İslam anlavışı baskıva da-
yanmaz. RP'nin güçlenmesinin altında eko-
nomi yatıyor. Kırsai kesimden göçen insan-
lar, 'adil dü/cn' aldatmacasrvla tuzağa dü-
şürülüyor. Bu nedenle kalkmma köylerden
başlatılmalıdır. Büyük kentlerin sorunJarı
köylerde çözülür. Böylece halk da RP'nin
kucağına düşmekten kurtulur."
Soygun ve yolsuzluklann, toplumun mi-
desini bulandırdığını belirten Ecevit, Tür-
kiye'de siyasetin tıkandığını, kirlendiğinı
kaydederek "DSP eskiden umuttu, şimdi
zorunluluk oldu" diye konuştu.'
Ecevit, konuşmasırun son bölümünde
aynntılı şekilde Güneydoğu sorununa de-
ğindi. Ecevit, görüşlerini şöyle dile getirdi:
"Halkın güvenliği köy koru-
cularına ha\ ale ediliyor. Bu yan-
lıştır. Güneydoğu sorununu, vu-
rarak kırarak değil, halk ve dev-
let barış içinde çözebilirler."
Daha sonra genel başkan,
PM ve merkez disiplin kurulu
seçimine geçildı. DSP Genel
Başkanlığı'na yeniden seçildik-
ten sonra "Geliyor, geliyor, Ka-
raoğlan geiiyor" sloganlanyla
kürsüye gelerek teşekkür ko-
nuşması yapan Ecevit, görev
dağılımı ve DSP Merkez Karar
Yönetim Kurulu seçimi için ye-
ni PM'yi bugün saat 11.00'te
toplantıya çağırdı.
DSP'nin yeni PM'si şu isim-
lerden oluşuyor.
Veli Aksoy, Şevki Aksoy, Şe-
rafettin Alrunay, Yusuf Atlı,
Oğuz Aygün, Metin Bostancı-
oğlu, Öıider Bülbüloğlu, Turan
Çılgın, Necmi Çiftçi, Halil Deri-
ci, Rahşan Ecevit, Neşe Erel,
Murat Gencer, Akif Gülersoy,
Güneş Gürseler, Gaye Gürpı-
nar, Tayfun İçli, Ender Karagül,
Nizamettin Kazancı, Sait Ke-
keç, Erdal Kesebir, Seyfettin
Maden. Yaşar Mengj, Atilla
Mutman, Hüsamettin Özkan,
Ahmet Priştina, Necdet Saru-
han, Cevdet Selvi, Zeki Sezer,
Ömer Fanık Sırakaya, Selçuk
Sönmez, Dursunali Sönmez,
Osman Şimşek, İstemihan Ta-
lay, Nihat Taşdemir. Vehbi Tu-
ran, Aydın Tümen, flhan L'ğur-
taş, Mustafa Yıhnaz ve Mustafa
Zengin.
Merkez disiplin kurulu üye-
leri ise şöyle:
Mehmet Akyol, Levent Kara-
kuş, tsmail Arıca. Sernıh Kaleli,
Saoahat Oruç. Fethi Öztürk ve
Mehmet Tuncel.
DSP kongresinden izlenîmler
Bir tomurcuk, bir luııııt.,.
YILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA - DSP'nin dün yapılan 3. Bü-
yük Kongresi ile Türk siyasal hayatında
yeni bir dönemin başlayabileceğini söyle-
yenler acaba ne kadar gerçekçi? Bunu önü-
müzdeki günlerde hep beraber göreceğiz.
Ancak, şimdiden görülen o ki, DSP ve
onun karizmatik lideri Bülent Ecevit. top-
lumun yaygın bir kesiminde güzel günlere
dönük yeni bir tomurcuk olmuştur ve be-
lirli koşullann yerine getirilmesi halinde
çok sağükh ve güzel bir çiçeğe dönüşmeye
adaydır. Bu çiçeğin adı, 1980 öncesinde ol-
duğu gibi yine "umut"tur..
Ancak bu tomurcuk gerçekten güzel ve
sağhklı bir çiçeğe dönüşebilecek midir?
Bizce bütün sorun buradadır. Çünkü bu
güzel çiçeğin oluşması için sadece sağlıkb
tomurcuk yeterli değildir. O tomurcuğun
bakımı. beslenmesi. korunması da önemli-
dir.
DSP ve özellikle onun lideri Ecevit, to-
murcuğun bu aşamasında kendilerinden
beklenen beceri, sabır. hoşgörü ve sağdu-
yuyu gösterebilecek midir? Bizce bundan
sonraki aşamalar, en az tomurcuğun oluş-
ması kadar önemlidir ve en ufak bir yanlış,
beklenen ürünün yetişmesini tekrar bir
başka bahara bırakabilir.
Bununla söylemek istediğimiz şudur:
Bugünden itibaren göreve başlayacak par-
tinin yeni kadrolan. bu tomurcuğa umut
bağlayanlan yeterince doyuracak mıdır?
Bu kadrolar ve bunlardan oluşacak kurul-
lar, sağhklı bir çahşma ortamı bulabilecek-
ler mi? Yoksa bugüne kadar olduğu gibi
sadece kağıt üzerinde mi var görünecekler-
dir? Örgütlenmede. yetkilerin dağjlım ve
kullammında demokratik kurallara uyula-
cak mı. yoksa "Ben yaptun, ben söyledim
oldu" alışkanlık ve inadı bundan sonra da
sürecek midir? Dağılmış sol kadrolar ve
kitlelerin 1980 öncesi dönemlerde olduğu
gibi tek bayrak ve tek lider etrafında topar-
lanmalan nasıl sağlanacaktır? Bunun için
inat ve peşin hüküm yerine, özveri, suçla-
malar yerine, hoşgörü hakim olabilecek
midir?
Bu sorular sanıyoruz Bülent Ecevit ve
DSP'yi yeniden umut olarak görmek iste-
yen kitlelerce, yann değil. hemen yanıt bek-
lemektedir.
Bu yanıtlar verilmediği sürece de bugün
yeniden tomurcuk veren çiçek yani umut
çiçeği, büyümesini, serpilmesini yine bir
başka bahara erteleyebilecektir.
Murat Karayalçın'm, boşalan iki bakanlığa bugün atamayapması bekleniyor
SHP, hiikümetten çekilmeyi yeniden tartışıyor
TÜREYKÖSE
ANKARA - Solda birlik arayışlan ile
"demokratikleşme". "özeUeştinne" rest-
îeşmesi, SHP içinde hükümetten çekilme
tartışmasını yeniden gündeme getirdi.
Bugün yapılacak Merkez Yürütme Ku-
rulu (MYK) ve 5 ekim günü toplanacak
Parti Meclisi'nde (PM), parti üst yönefi-
mince "soğuk" karşılanan birieşme yön-
teminin yanı sıra hükümetten çekilme ko-
nusunun da tarüşılması bekleniyor.
Hükümetin. "zor" da olsa, ara seçüne
dek gitmesi beklenirken son gelişmelerin
ardından, ara secimden önce de koalisyo-
nun bozulabileceği yorumlan yapıldı.
SHP'de iki bakanın istifası ve DışişJeri
Bakanı Mümtaz Soysal'ın. Özelleştirme
Yasa Tasansı'na kendisine vekalet eden
Adaiet Bakanı Mehmet Moğultay'ın imza
kovmasina izin vermemesi. "SHP, vu-
ruşarak hükümetten çekiliyor" yorum-
lannın yaygınJaşmasına neden oldu. Ka-
rayalçuı'ın, ABD'den dönen Şoysal ile
bugün görüşmesi ve boşalan iki bakanlı-
ğa atama yapması da bekleniyor.
SHP kulislerinden aiınan haberlere
göre Baymdırhk ve Iskan BakanhğYna
Turizm Bakanı Halil Çoihaoğlu ya da Sa-
nayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Dönen'ın
kaydınlması bekleniyor. Kaydınlmayla
boşalacak bakanlığa da Kars MiUetvekili
Atfiia Hun'un getirilebileceği belirtilirken
Sağlar'm boşaltüğı bakanük için de Kı-
rşehir Milletvekili Sabri Yavuz ile Kars
Milletvekili Mehmet AJp'm adlan geçi-
yor.
Özelteştirme bunaüımrjın yanı sıra bir-
lik için ortaya konan yöntem de koalis-
yon hükümetinin geîeceğini tehlikeye
soktu. SHP ve CHP tarafından oluşturu-
lan kornisyonlarca ortaya konan birleşme
modeli, SHP üst yönetiminde şok etkisi
yaptı. Bu formülün. Karayalçın'ın liderli-
ğini tehükeye sokacağ belirtiiiyor. Kara-
yalcjn'm yakın çevresinde bile, "Ctatak
kurultaydan Deniz Baykal çıkabilir. Bir
iiçüncû adayın çıkması, kesinlikle Bay-
kal'a yarar. Çatı da CHP olur. Karayalçın
düşmanlığıyla, yüzde l ü k partiye, SHFyi
sattdar" değerfendinnesi yaphyor.
Kursun...
Yer Şişli Camii. Musalla taşında bir tabut...
34 yaşında yaşamını yitiren Elmas Yalçın'ın yakınları
acılar içinde. Elmas Yalçın, 27 Mart seçimlerinde Sarı-
yer'de SHP'den belediye başkan adayı olan Şinasi Yal-
çin'ın kız kardeşi...
Anne Kiraz Yalçın güçlükle ayakta duruyor...
Elmas Yalçın, Belediye Emekçileri Sendikası'nın
(BEM-SEN) kurucusu ve ilk genei başkanı.
29 Eylül 1994 tarihli gazeteler şu başlıklarla verdiler
ölüm olayını:
"Beşiktaş'ta silahlı çatışma: 3 ölü."
Haber şöyle sürüyordu:
"Dün akşam 17.00 sıralarında Beşiktaş Halk Pazarı'-
nda bir grup, polisçe takibe alındı. Takip edildiklerini
anlayan üç kişi Halk Pazan'nda bulunan Arzum Kafeter-
ya 'ya girdi. Daha sonra kafeteryaya gelen polisler şüp-
heli kişilerin kimliklerini istedi. Biri kadın üç kişi polisin
isteğinesilahla karşılık verdi..."
Hemen hemen tüm gazetelerin "polis muhabirleri"
haberi böyle yazdı. Çünkü polis açıklaması böyleydi.
Kafeterya sahipleri ise konuşmak istemiyordu.
Gazetelerde yayımlanan tüm haberleri üç-dört kez
okuduk. Kendi kendimize şöyle düşündük:
"Polisin izlediği üç kişi silahlı olduğuna göre bir kafe-
teryaya mı sığınır, yoksa bir ticari otomobile atlayıp kaç-
mayı mı yeğlerdi?"
Sanırız ikincisini yaparlardı...
•••
Gazetelerin manşetleri Engin Civan - Selim Edes "çı-
kar çatışması üzerine" kurulmuştu. Beşiktaş'ta Arzum
Kafeterya'daki "silahlı çatışma" haberleri gazetelerin
tüm sayfalarından düşmüştü. Elmas Yalçın, Fuat Erdo-
ğan ve ismet Erdoğan m neden öldürüldükleri ise pek
anlaşılamamıştı...
Herkes suskundu, toplum her zaman olduğu gibi tep-
kisizdi...
Engin Civan'ın geceyarısı gözaltına alınıp emniyette
küçük bir odada kalmasına ve videolu sorgulama yapıl-
masına tepki gösterenlerin, Beşiktaş'taki olaya da aynı
duyarlılıkla yaklaşmaları gerekmez mi?
Oldürülen üç kişi "kimliklerini göstermeyip" polise
ateş mi etmişlerdi?
Gazetelerde ilk gün çıkan haberlere yeniden bir göz
artık...
Şöyle yazıyorlardı:
"Darıa önce kafeteryaya gelen polisler, şüpheli kişile-
rin kimliklerini istedi. Biri kadın üç kişi, polisin isteğine
silahla karşılık verdi... Çatışmada silahlı oldukları belir-
tilen üç kişi öldü."
Acaba çevrede hiç görgü tanığı yok muydu? Genç
meslektaşlarımız kafeterya sahibiyle görüşse, olayın
gerçek yüzünü okura yansıtamaz mıydı?
Çünkü kafeterya sahibi şöyle diyordu:
"Polislerbizi ve garsonları dışarı çıkardı..."
Demek ki kimlik denetimi kafeterya sahibi ve garson-
lar dışarı çıkarıldıktan sonra yapılmış...(!)
Burada üzerinde durulması gereken olay şudur:
"Gazeteciler ve özellikle genç polis muhabirleri, bu
tür olaylarda salt polis açıklamasıyla yetinmeyip, kendi
becerilerini kullanarak araştırma yapıp kamuoyunu ay-
dınlatmalıdır."
Biri kadın üç kişinin Dev-Sol militanı olup olmadıkları
ayrı bir olaydır. Burada bizim üzerinde durmak istediği-
miz, yaşama hakkıdır.
Polis üç kişiyi canına kıymadan yakalayamaz mıydı?
Elbetyakalardı...
Ama 12 Eylül 1980'den sonra "Asmayalım da besleye-
lim mi" düşüncesi bu toplumu etkilemiştir. Yargısız in-
fazlar çoğalmış, "örgüt üyeleri" canlı değil, ölü olarak
ele geçirilmek istenmiştir.
•••
Izmir Barosu Başkanvekili Sibel Ünlü, Beşiktaş'ta üç
kişinin öldürülmesini bakın nasıl değerlendiriyor:
"Olayın en vahim yanı, infaz mahallinde verilen de-
meçlerdir.
İstanbul Emniyet Müdürü, pervasızlığın doruklannda
bir yüz ifadesiyle 'polise kurşun attıklarından kuşkulanı-
lanların sonunun, polis tarafından sorgusuz yargısız öl-
dürülmek olacağı' anlamına gelen sözler sarfederek;
Türkiye de yargılanma diye bir lüksün olmadığını ikrar
etmiştir.
Aynı pervasız tutum 'Çakıcı'ya terörist muamelesi ya-
parım' denilmek suretiyle de aynı şahıs tarafından bir-
kaç gün önce gösterilmiş ve tüm toplum bu vesileyle
tehdit edilmiştir.
Çünkü artık biliniyor: Adının başına 'terörist' ibaresi
eklenen herkes ölüme mahkum edilmekte ve hükmün
infazı herkese ibret olsun diye alenen yapılmaktadır.
Öte yandan olay yerine gelen savcının 'Yeteri kadar
silahları vardı' beyanı, akıllara 'öldürülmemeyi sağla-
yacak asgari silah adedi ne kadar olabilir' sorusunu ge-
tirmektedir.
Şurası bilinmelidir ki güvenlik güçlerince gerçekleşti-
rilen son eylem ve öncekileri, devletin güçlülüğünün de-
ğil, yargılayamayacak kadar güçsüzlük içinde bulun-
duğunun karinesidir.
Görünen o ki asıl güçlü olan. devletin her kademesin-
de yerleşmiş ve kurumsallaşmış antidemokratik, hukuk
dışı zihniyetin temsilcileri ve yapılaşmasıdır.
Bu hukuksuzluk ortammda dahi Izmir Barosu; huku-
kun üstünlüğüne olan inancın yitirilmemesi gereğini bir
kez daha vurgulama ihtiyacını duymaktadır." ,
•••
Beşiktaş'ta Arzum Kafeterya'da üç kişi polis kurşurv
larıyla yaşamını yitirdi.
Acaba bu üç kişi polise ateş açmışlar mıydı?
Polis parmak izi aldığı için bu kanıtlanamıyor...
Yine bu üç kişinin üzerinde silah var mıydı?
Polise göre vardı...
Küçük bir mekan Arzum Kafeterya. Üç kişi polisin izle-
diğini görünce buraya sığınıyor. Sonra "kimlik göster-
meyip" polise ateş açıyor.
Siz bu öyküye inandınız mı?
Ben hiç inanmadım!..
Sıvas katliamı davasına
bugün devam edilecek
ANKARA (ANKA) - Sıvas'-
ta geçen yıl meydana gelen ve
37 kişinin yaşamını yitirdiği
olaylarla ilgili olarak açılan
davaya, bugün Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde
(DGM) devam edilecek. Da-
vayı, olaylarda öldürülenlerin
yakınlanyla sağ olarak kurtu-
lanlar adına izleyen müdahil
avukatlann, boykot karan
uyannca katılmayacağı du-
ruşmaya bir süre önce Sıvas'-
da polise teslim olan Yunus
Karataş adh sanığın sorgula-
masıyla devam edilecek.
Duruşma. mahkemenin
aldığı karar uyannca basına
kapalı olarak yapılacak.
31 ağustos tarihindeki du-
ruşmada kimlik tespiti yapılan
Yunus Karataş adh sanığın
ifadesinin ahnmasından son-
ra, sanık avukatlan, baş-
savcıhğın esas hakkındaki mü-
talaasıyla ilgili savunmalanru
yapacaklar.
Bu arada, Ankara DGM
BaşsavcıhğYnın yazar Aziz
Nesin'le ilgili olarak 'olaylarda
tahrikçi konumunda olduğu ge-
rekçesiyle' suç duyurusunda
bulunmasına ilişkin istemi ko-
nusunda mahkeme görüşü-
nün daha sonraki oturumlar-
da açıklanması bekleniyor.