Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 EKİM1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ÖzeHeştinme
topfanüsı
• Ekonomi Servisi-
Başbakanlık, Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı, Ulus-
lararası Finans Kurumu
(IFC), Çok Taraflı Yaünm
Garanti Ajansı (MIGA) ve
Yabancı Sermaye
Koordinasyon Derneği ta-
rafından organize edilen ve
Wall Street Journal Europe
ile Finans Dünyası tarafın-
dan desteklenen Yabancı
Yaünm ve Özelleştirme
Konferansı 27-29 ekim ta-
rihJerinde yüksez düzeyde
katılımla Çırağan Sarayı'nda
gerçekleştirilecek. Açılış ko-
nuşması Başbakan Çiller ta-
rafından yapılacak
konferansta, hükümetin ve
yabana yatınmcılann bir
araya gelirilmesi planlanıyor.
Petrol Ofisrnin
kan 2.8 trilyon
•ANKARA(ANKA)-
Petrol Ofisi yılın ilk dokuz
ayında net kannı geçen yılın
aynı döneraine göre üç kat
arttırarak 2.7 trilyona
çıkardı. Petrol Ofisi,
ocak-eylül döneminde 3.9
trilyon lira kar etti. Vergi ve
yasalyükümlülükleriçin 1.2
trilyon lira ayıran şirketin net
kan 2 trilyon 764 milyar lira
oldu.
2. Verîmlilik
Kongresi
• ANKARA (ANKA) - Milli
Prodüktivite Merkezi'nce
düzenlenen verimlilik
kongrelerinin ikincisi bugün
başlıyor. MPM'denyapılan
açıklamaya göre 1 ekıme
kadar sürecek olan 2'nci
Verimlilik Kongresi'neçok
sayıda bilim adamı katıliyor.
Açış konuşmasmı MPM
Yönetim Kurulu Başkanı
Durukal Çulha'nın yapacağı
kongrede, Prof. Ergün Yener
de 'Kalkınan Türkıye için
Yeni Arayışlar" konulu açış
bildirisini sunacak.
SSK,borçlu
• BARTIN(AA)-SSK,
borçlu olan KİTlerden
alacaklannı tahsil etmek için
hareketegeçti. Kurumun,
borçlannı ödemeyen KİT'ler
hakkında icra takıbi
başlatacağı bildirildi. SSK
Genel Müdür Yardımcısı
Yusuf Hatay Önen, "'Yasaya
göre, KtTIeri icraya
verebileceğiz. Bunun
hazırlıklannı yapıyoruz.
Geçmişte borçlu bütün
belediyeleri icraya verdik.
Fakat ilgili yasaya göre,
beledüyelerin borçlan 36 ay
taksite bağlandı" dedi.
Güneydoğu'da
üretici zorta
• GAZİANTEP(AA)-
Güneydoğu Tanm Satış
Kooperatifleri Birliği'nin
(Güneydoğubirlik) ürün
bedellerini ödeyememesi,
üreticilerde sıkıntı yarattı.
Şehitkamil Ziraat Odası
Başkanı Zihni Kepken,
üreticinin mağdur
edilmemesini istedi.
1995 bütçesinden 13.3 trilyonluk kaynak bekleyen TOKI'ye 1 milyon liralık pay aynldı
Konutayatırıııım izi kaldıEkonomi Servtsi - Hükümet.
1995 yüı bütçesinden Toplu Ko-
nut İdaresi'ne sadece 1 milyon li-
ralık "iz ödeneği" aynldı. Bu
yılki bütçeden 13.3 trilyon liralık
kaynak talebinde bulunduk-
lannı vurgulayan TOKİ Baş-
kanı Yiğit Gülöksüz, aynlan
ödeneğin arttınlmasının kaçını-
lmaz olduğunu, aksi halde var
olan toplu konut projelerini bile
sürdüremeyeceklerini söyledi.
1995 yılı bütçesinden TOKİ
için aynlan göstermelik payla,
Başbakan Tansu Çiller, koalis-
yonun SHP'li bakanlannı bir
kez daha "oyıuu" getirmiş oldu.
Hükümetin SHP kanadının yö-
netiminde bulunan ve gelirlen
bütçeleştirilen Toplu Konut Fo-
nu'na 1995 yılı bütçesiyle hemen
• 1995 yılı bütçesi için Toplu Konut Fonu'ndan 60 trilyon liralık bir
kaynak sağlanacağı hesaplanıyor. Buna karşın bütçeden 13.1 trilyon
liralık kaynak talep eden Toplu Konut İdaresi'ne hükümet sadece 1
milyon liralık iz ödeneği ayırdı. TOKİ Başkanı Gülöksüz, "Var olan
projeleri de sürdüremeyiz" dedi.
hiç ödenek aynlmadı. Böylece
Çiller, hem "iİu anahtar" vaadi-
nin ardından Toplu Konut Fo-
nu'nu konut yapamaz hale getir-
di, hem de SHP'nin sahiplenebi-
leceği bir icraatı ortadan
kaldırmış oldu.
GüJöksüz, Türkiye'deki yük-
sek enflasyon ve inşaat maliyet-
lerindeki hızlı artışa karşın, dü-
şük gelir gruplannı konut sahibi
yapma görevi üstlenen TOKİye
bütçeden aynlan payın her yıl
gerilemesine dikkat çekti. Geçen
yıl için bütçeden 3.6 trilyonluk
kaynak aktanmı öngörülen
TOKİ'ye bu yıl için 2 trilyon
liralık pay aynldığını kaydeden
Gülöksüz, bunun geçen yıl 1 tril-
yon 53 milyar, bu yıl da 1 trilyon
193 milyar lirasının kullanabil-
dikleriniifadeetti.
Gülöksüz,toplu konut için 1
milyon liralık ödenek aynlan
1995 bütçesine Toplu Konut
Fonu'nun 59-60 trilyon liralık
bir kaynak sağlayacağını da be-
lirtti.
"İz ödeneğTnin, bütçedeki
başka kalemlerden buraya yıl
ıçinde kaynak aktanlabilmesi
için açık kapı bıraktığını. ancak
yeterli olmadığını kaydeden Gü-
löksüz, bütçeyle ilgili olarak
TBMM komisyonlannda yapı-
lacak görüşmeler sırasında bu
yanlışlığm düzeltileceğıni umdu-
ğunu sözlerine ekledi.
Bütçede öngörülen ödenekle
New York'unAktaş'ıdevletieşiyor
Ekonomi Senisi- New York eyale-
ti, dünyadaki özelleştirme furyasının
tersine adım atarak, Long Island"daki
özel elektrik şirketini kamulaştırma
yolunda karar aldı. ABD'de, bazı
elektrik şirketleri kamu elinde olsa da
New York eyaletinin Long Island
elektrik şirketinin hisselerini satın al-
mak için hareket geçmesi, ABD tari-
hine, ilk defa bir eyaletin özel mülkü
kamulaştırması olarak geçecek.
New York Borsasf nda işlem gören
Long Island Lighting Şirketi'nin ka-
mulaştınlması, eyalet tarafından 2.53
milyar dolara (88.5 trilyon TL) ger-
çekleştirilecek. New York Borsasf-
nda Long Island Lighting şirketinin
hısseleri en son 1.125 lik bir artışa rağ-
men, 17.625 dolardan işlem görüyor.
New York Eyaleti Valisi Mario Cu-
omo'nun önereceği fıyat ise hısse başı-
na 21.50 dolar. Elektrik şirketi yetki-
lileri bu fıyatı ciddi olarak düşündük-
lerini belirtiyorlar. Demokrat Cuo-
mo'nun yönetimindeki New York
eyaletinde, özel sektör tarafından sağ-
lanan, ABD'deki en pahalı elektnk.
Long Island Lighting .yerleşim bi-
rimleri için kilovat başına 16.1 ve sa-
nayi birimleri için 12.35 dolar olarak,
ABD ortalamasının iki katına yakın
tarife uyguluyor.
Cuomo, yeniden seçim dönemine
girildiği bu dönemde, elektrik
şirketini kamulaştırarak, elektrik tari-
felerini ucuzlatıp oy kazanmayı
planlıyor.
Yüzde 10-15 indirim
Yapılan hesaplara göre, kamulaştı-
rma ile ilk etapta tarifeler yüzde 10 ve
sonradan yüzde 10-15 civannda aza-
lacak. Long Island Lighting şirketinin
üzerinde şu anda 5.3 milyar dolarlık
borçbulunuyor.
Cuomo, kamulaştıniınca kullanıla-
cak düşük faizli kamu kredileri ile şir-
ketin yeniden düzlüğe çıkacağı konu-
sunda umutlu. Piyasalar ise bu garip
kamulaştırma işlemine federal devle-
tin müdahale edeceği ya da Cuomo"-
nun yeniden seçilememesi beklenüsi
içinde.
Toplu Konut Fonu'nun, konut
satışı ve kredi geri dönüşü dışı-
ndaki tüm gelirlerine bütçeyle el
konulmuş oldu. Bu durumun,
bütçe ve programın görüşüldü-
ğü Yüksek Planlama Kurulu
(YKP) ile Bakanlar Kurulu'nda
hiçbir SHP'li bakanın dikkatini
çekmemiş olması Toplu Konut
Idaresi yönetimi tarafından
şaşkınhkla karşılandı.
TOKİ, 1995 yılında hem elin-
deki konut projelerine devam
edebilmek, hem konut kredileri
açabilmek, hem de program-
ladığı yeni projelere başlayabil-
mek için 13.3 trilyon liralık bir
ödeneğe ihtiyaç duyuyordu.
İdare yetkilileri, 1995 yılında
hiçbir yeni projeye başlamak,
hiç yeni kredi vermemek ve sa-
dece şu anda yapılmakta olan
toplu konut projelerini yürüte-
bilmek için bile en az 7.8 trilyon
liralık bir ödeneğe gereksinim
duyduklannı ifade ediyorlar.
TOKİ'den bir yetkiîi konuyla
ilgili olarak şunlan söyledi:
"Bu gerçekten kabul edilebilir
bir şey değil. Bizinı konut satışj ve
kredi geri ödemelerinden gelecek
yıl 7 trilvon liralık bir öz gelirimiz
olacak. Bu paranın üzerine en az
7.8 trilyon üra da bütçeden öde-
nek verilmesi gerekiyordu. Bu
ödenek verilseydi biz "hiçbir yeni
projeye başlamadan ve yeni kredi
açmadan sadece elimizdeki pro-
jeleri yüriitebilecektik. Bu du-
rumda yürütmekte olduğumuz in-
şaatiara bile devam edemeyece-
ğiz. Çünkü biz, toplu konut proje-
fcrinin çok büyük bir bölümünü
krediJendirerek \apı\oruz. Ko-
nutu tamamlayıp teslim ettiği-
mizde konut alıcıları maliyetin
sadece yüzde 30'u kadar bir öde-
me yapmış oluyorlar. Geri kalan
yüzde 70"lik bölümü biz bütçeden
aldığımız ödeneklerle kredilendi-
rerek yapıjonız."
TOKİ, başta Ankara ve İstan-
bul olmak üzere birçok ilde bü-
yük toplu konut projeleri yürü-
tüyor.
Abone savaşı, cep telefonunun kullanım alanındaki genişlemeyi tehdit ediyor
T'nîn özellerikör dövüşünegirdi
ÖZGÜR ULUSOY
Cep telefonlan için başlayan
abone savaşı, PTT'nin Tsinin
özelleştirilen kısmı için yatın-
mlan riske sokacak boyutlara
vardı. Bir taraftan cep telefonu
üreticileri arasındaki rekabet sü-
rerken, diğer yandan cep telefonu
operatörii iki fırma da abone top-
layabilmek için birbiriyle yanşı-
yor. Sim kartlardaki fıyat reka-
beti de, cep telefonun kullanım
alanındaki genişlemeyi tehdit
ediyor.
Uluslararası anlaşmalar ge-
reği, bir ülkede, GSM işletimini
gerçekleştiren en az iki fırmanın
bulunması gerekiyor. Türkiye'de
GSM işletim pazan da iki fır-
manın elinde: 24 Şubat 1994'te
kurulan Turkcell ve 26 Nisan
1994'te kurulan Telsim.
Altyapısı Ericsson tarafından
kurulan Turkcell, 45 bin 600 sim
kart aboriesiyle GSM pazannda
en büyük paya sahip. Altyapısı
Niye dinlenemez?
GSM sisteminde, dijital
haberleşme şifreü olduğundan,
cep telefonlanndan cep
telefonlanna yapılan
konuşmanın dinlenmesi
mümkün olmuyor.
Sinyaller, telefondan istasyona
ve ana santrala şifreli olarak
gidiyor ve karşı tarafa
vardığında şifre çözülüyor. Sim
kart da bu şifrelemede rol
oynuyor.
Alcatel ve Siemens tarafından
kurulan Telsim'in ise 8803 abo-
nesi var.
Telsim, cep telefonu alanlara
indirimli sim kart vermek, Telsim
sim kartı satan bayilere prim ver-
mek gibi kampanyalar aracılığıy-
la abone sayısmı arttırmayı he-
defliyor. Turkcell'in Eğitim ve
Halkla İlişkiler Koordinatörü
NesMhan Ayık'a göre ise, Telsim'-
in cihazlann gerçek fiyatlann
ûzerinden ciddi indirimlere git-
mesine, kampanyadan çok süb-
vansiyon denmesi gerekiyor.
Ayık, işletim gelirkrinin yüzde
67.1'inin PTTye gittiği göz önü-
ne abndığında, sübvansiyona
başvurmanın yatınmlan sekteye
uğraüp hizmet kalitesini düşür-
Simkartnedir?
Abonenin cep telefonu ile
santral arasında bağlantı kuran
ve aboneyle ilgili tüm bilgileri
içeren karta sim kart deniyor.
Abonenin ismi.adresi,
faturalama adresi, ödemeyi nasıl
yapacağı ve hangi PTTden
abonelik aldığı gibi bilgilerin
yanı sıra, baz istasyonunun
anlayabileceği türden bilgiler
içeriyor. Kartlann ortalama
satış fıyatı 40 dolar.
mekten öte anlam taşımadığına
dikkat çekiyor.
Telsim Müşteri İlişkileri ve
Abonelik İşlemleri Grup Mü-
dürü Çağdaş Ergin, Telsim ola-
rak son kullanıcıya hitap eder-
ken, üretici fırmalarla birlikte fı-
yatı minimize etmeye çalıştı-
klannı, bayileri de prim yoluyla
Telsim sim kartı satmaya teşvik
etüklerini söylüyor.
Türkiye'de cep telefonu hat te-
sis parası, başka ülkelerle karşı-
laşünlığında oldukça yüksekken,
aylık abone ücretleri, dünya orta-
lamasının altında kahyor. Türki-
ye'de PTT tarafından. hat tesis
ücreti 10 milyon TL, aylık abone
ücreti 200 bin TL olarak belirle-
nen GSM sisteminde konuşma, 8
saniyede bir kontür atışıyla 1300
TL'den ücretlendiriiiyor. Abone
konuşma ücretlerinden elde edi-
len gelirin yüzde 67.1 "ini PTT alı-
yor.
Ergin, Türkiye'de fıyatlarda
bir ortalamanın bulunmadığını.
hat tesis ücretinde çok yüksek,
aylık ücrette de düşük bir fiyat
belirlendiğini belirtiyor. Alıaya
cazip kılmak için hat tesis ücreti-
nin düşürülürken, konuşma üc-
retlerinin Avrupa'daki kadar
yüksek olmasa da ortalama bir
seviyeye çekilmesi gerektiğıni be-
lirten Ergin. Telsim'in bir rapor
hazırladığını söylüyor.
EKONOMIYE BAKIS
Ülkede 1972'de başlatılan program, hâlâ sürdürülüyor
Portekizli cocuklara sütii, okul programlan sevdirdi
C• "SütGençliktir"sloganıyla22yılönce
başlatılan uygulamanın bütçesi, ilk önce,
Eğitim Bakanlığı bünyesindeki birenstitü
tarafından karşılandı. Polis teşkilatının,
vatandaşların ve özellikle öğretmenlerin
araçları, süt taşımada kullanıldı. Okullara
dağıtımla birlikte çocuklar sütün tadını
keşfetti. Devamsızlıkoranı azaldı.
• Bugün, "Okullara Süt" programı
harcamalarmın yüzde 70'i hükümet, yüzde
30'u ise AB tarafından karşılanıyor.
HÜLYAGENÇ
Türkiye süt içmiyor
P
ortekiz dekı okul sütü uygulamasının
benzerini küçükçapta Türkiye'de
uygulayan Boğaziçi Üniversitesi öğretim
üyesı Prof. Bike Kocaoğlu ve Psikoloji
BÖIümü öğretim üyelerınden Prof. Aytian Koç
ve Prof. Diane Sunar, süt takviyesi
uygulamasının fizıksel vezihinselgelişım
üzerine etkilerini saptamak amacıyla bir
araştırma yaptılar. inceleme sırasında pilot
bölgedeki okullara 2.5 ay süreyle Tetrapak,
Tikveşli ve Mis Süt tarafından ücretsiz,süt
dağıtıldı. Düzenli bir şekilde günde en az bir
bardak süt içen çocukların soyutdüşürtce,
problem çözme, bellek, dikkat, konsantrasyon
gibi zirtinsel nitelikler açısından süt içmeyen
cocuklara göre daha başarılı oldukları
saptandı. Türkiye'de genç nüfusun bir
kısmının yetersiz beslendiğinı vurgulayan
Kocaoğlu "Süt tüketiminin desteklenmesi, bu
kitlenin fiziksel ve zihinsel gelişimi açısından
çok büyük önem taşır"dedi. Türkiye
genel indesosyo-ekonomikdüzeyi düşük olan
okullardaokul sütü programının başlatılması
gerektiğini vurgulayan Kocaoğlu,
yetkililerden bu konuya duyarlı olmalarını
istedi. TetraPakfirmasının Türkiye'deki
şubesi isesokaksütünesavaşaçmış
bulunuyor. Okul çocuklarına süt eğıtimi
verilmesi gerektiğini vurgulayan Tetra Pak
Halkla İlişkiler Müdiresı Zeynep Arabacıoğlu
özbilen uzun ömürlü sütlerin içinde katkı
maddesi bulunmadığına dikkat çekti. •
ocukların günlük proteın ihtiyacının bir
bölümünü karşılamak, fizyolojik gelişme ve
9 büyümeyekatkıdabulunmak amacıyla
uygulanan "Okul Sütü Programı "nda Portekiz
başarıyaulaşmışbırülke. 1972yılındanbuyana6-17
yaş grubu çocuklar arasında devam eden bu
uygulama sayesinde kız çocukları nın 2.9 cm, erkek
çocuklarının 2.8 cm uzadığı saptanmış. Portekiz
hükümeti tarafından Eğitim Bakanlığı bünyesinde
kurulan Eğitim Çalışmaları Enstitüsü (IASA), okul sütü
programıyla ilgili tüm çalışmaları üstlenmiş. Bazı pilot
bölgelerseçilerek
1972-73yıllarında "Süt,
Gençliktir"sloganıyla
başlatılan
uygulamanın bütçesi
ilk önce IASA
tarafından
karşılanmış. 145 bin
çocuğa günlük süt
dağıtmanın maliyeti 30
milyon escuadosu
bulmuş. Bu uygulama
Portekiz hükümetinin
yanı sıra süt üreticileri
ve gıda maddelerine
ambalaj malzemesi
üreten Tetra Pak
firması tarafından da
desteklenmiş. ilk başta
programın
uygulanması için
platoluk alan, kentsel
yerleşimmerkezi,
geniş ovalara yayılan
bir alan ve resmen
yaygınguatr
hastalığının
bulunduğubirbölgeseçilmiş. 1972-75yılları arasında
da sürdürülen çalışmalar, her okulda bir ilkokul
öğretmenininkoordinasyonu ile yürütülmüş. Geniş
nüfus kitlesine hitap etme, okullardasüttozunun
hazırlanması, yetersiz temizlik ve hijyen koşullarını
daberaberinde getirmiş. Okullarda içmesuyunun
olmaması, öğretmenlerin eğitim programlan
haricinde meşgul olmaları programın aksayan
yönleri arasında yer alıyor.
Süttozu tûketimi, 1978-85yılları arasında büyük
ölçüde azalmış ve Tetra Brik Asseptic ambalajlarda 1
litrelik sütler okul sütü programındakullanılmış.
Birkaç yıl sonra ise 200 ml'lik ambalajlardaki sütler
programagirmiş. ilkokullardaki tüm cocuklara
ücretsiz süt dağıtabılmek için gereklıfinansmanı
sağlayabilmek amacıyla IASA, ülkedeki bütün okulları
harekete geçirmiş.Tetra Pak'ın da çalışmalarıyla
uzun ömürlü süt dağıtımına başlanmış. Sütlerin
dağıtılması ve depolanması görevi ise okul idaresi ve
belediyenin sorumluluğuna bırakılmış. Polisten özel
araçlara kadar, hatta öğretmenlerin özel arabaları
bile süt taşımaişlemi
için kullanılmış Okul
sütü programıyla
birlikte çocukların
süt tadını sevmeye
başladığı veokula
devamsızlık oranının
azaldığı gözlenmiş.
Guatr hastalığının
görüldüğü
bölgelerde, 5yıllık
okul sütü programı
sonrasında hastalığı
taşıyan çocukların
oranının yüzde
52den yüzde 8.9'a
indiği tespitedilmiş.
1979 yılında kişi
başına süt tûketimi
42 litreyken, 1993
yılında bu rakam 85
litreyeçıkmış. Bu
uygulama süt
tüketiminin
artırılması ve
çocukları süt içmeye
motiveetmenin
yanında okullarda pedagojik bir araç olarak da
kullanılmaya başlanmış. Süt kutularının üzerine
pedagojik mesajlar çizilmiş, trafik kuralları ile ilgili
bilgiler verılmiş. Tetra Pakfirmasının da katkısıyla
çocuklar arasında çizim yarışmaları düzenlenmiş ve
ödül alan çizimler süt ambaljları üzerinde kullanılmış.
Bugün ülke geneline yayılan okul sütü programı için
yapılan harcamaların yüzde 70'i Portekiz hükümeti
tarafından karşılanırken, yüzde30'luk bölümü ise
Avrupa Birlıği tarafından karşılanıyor. •
Tofaş zorunlu
izin istiyor
BURSA (AA) - Tofaş OtomobıJ
Fabrikası, stok araç sayısının
artması nedeniyle, Türk Metal
Sendikası'ndan "zorunlu izin"
talebinde bulundu.
Türk Metal Sendikası Bursa
Şube Başkanı Necati Erol,
>etkılılen ile yaptıklan
görüşmede. "araç stok sayısının
7 bine ulaştığuu, bunun
eritilmesi için de ekim-ocak
ayları arası >e 24-29 tarihleri
sahit olmak kaydıyla, yarım
ücretle zorunlu izin" önerisi ile
karşılaştıklannı bildirdi.
TANER BERKSOY
Lafı uzatmanın gereği yok. Osmanh'dan bu yana en va-
him borç sarmalına düşmüş durumdayız. Hızla geniş-
leyen borç sarmalı, ekonominin günlük akışını belirleye-
cek, geleceğimizi ipotek altına alacak bir noktaya ulaştı.
Iç ve dış borçlarımızın mutlak düzeyine bakmak yeterli
değil. Benim bildiğim son rakamlar dış borç stokunun
66.5 milyâr dolara (Haziran 1994), iç borç stokunun da 550
trilyon liraya (Ağustos 1994) ulaştığını gösteriyor. Pekço-
ğunuza bu sayıların fazla bir şey ifade etmediğini biliyo-
rum. Dikkatinizi çekmek istediğim de borçlanmanın mut-
lak boyutu değil zaten. Borçlanma yerine borç sarmalına
eğilmemin nedeni de bu. Borçlanmanın kendisini kat-
layarak büyüten yüküne çekmek istiyorum dikkatinizi.
Bakın şimdi sarmalın nasıl geliştiğine. 1974 yılında dış
borcumuz2.8 milyar dolarmış. Dunyayı altüsteden petrol
krizi olmuş. Ekonomimizin de hızla krize sürüklendiği bu
yıllarda sarmal işlemeye başlamış. 1980 yılında dış borç-
larımız 16.2 milyar dolara fırlamış. GSMH'nin % 28'i boyu-
tunda bir borçlanma düzeyi bu. Daha sonraki yıllarda pet-
rol krizi türü ciddi bir uluslararası olay olmamasına rağ-
men dış borcumuzu katlayarak arttırmışız ve 1993 yılında
GSMH'nin % 59'una ulaşan dış borç batağına batmışız.
"Sarmal bunun neresinde?" derseniz; anapara ve faiz
ödemelerinde. Bu süreç içinde dış borç anapara öde-
meleri GSMH'nin % 5'i, faiz ödemeleri de % 3'ü düzeyine
çıkmış. Kısacası son yıllarda ulusal gelirimizin yaklaşık
% 8'ini borç yükümlülüğü nedeniyle dışarıya aktarıyoruz.
Çok kaba bir hesap yapalım. Ekonomide sermaye-hası-
la katsayısının 4 olduğunu düşünecek olursak, her yıl %
2lik bir büyümeyi besleyecek boyutta ulusal kaynağımızı
içine düşürüldüğümüz sarmal nedeniyle dışarıya akıtıyo-
ruz demektir bu.
iç borçlardaki gelişim ise daha da vahim. 1979 yılında iç
borç stokumuz 455 milyar liraymış. Sonraki on yılda hızla
büyüyen iç borçlanma sonucu 1990 yılında stok 57.1 tril-
yon liraya fırlamış. Bundan sonra sarmal hız kazanmış ve
ip kopmuş. 1991'de 93.6 trilyona çıkan stok, 1993'te 356.5
trilyon, 1994 ortasında ise 550 trilyon liraya ulaşmış.
Şimdi gelelim iç borçlanmanın yarattığı yüke. 1984 yılı
bütçesinden yapılan iç borç anapara ödemesi 241 milyar,
faizödemesi ise 156 milyar liraymış. 1990yılında anapara
ödemesi 14.6 trilyon, faiz ödemesi de 10 trilyon liraya yük-
selmiş. 1993'e geldiğimizde, bütçeden iç borçlar karşılığı
ödenen anapara 214 trilyon, faiz ödemesi ise 84.8 trilyon
liraya ulaşmış.
1994yılı sonunda bu iki kalemin toplamının 454.4trilyon
liraya ulaşacağı tahmin ediliyor. Yani 909 trilyon lira ol-
ması beklenen toplam bütçe harcamalarmın % 49.9'u,
594.8 trilyon lira tahmin edilen vergi gelirlerinin ise % 76.
3'ü borç ödemesine gidecek. Ne denli vahim bir batak içi-
ne düştüğümüzü anlamanız için, 1994 yılında bütçeden
kamu personeline yapılacak toplam ödemenin 274 trilyon
liraolacağını, bunun da toplam harcamaların % 30'u, ver-
gi gelirlerinin ise % 46'sına denk düştüğünü bilmeniz ye-
terli. Bunlar 1994 yılının bütünü için tahmin edilen ge-
lişmeler. Bir de gerçekleşenler var. Bu ylın ocak ayında
bütçeden yapılan faiz ödemeleri, toplam harcamaların %
24'ü, vergi gelirlerinin de % 35.7'sine eşitmiş. Eylül ayı-
nda bu oranlar, sırasıyla % 39.9 ve % 57.7'ye yükselmiş.
Ocak-eylül ortalamasında faiz ödemesinin vergi gelirleri-
ne oranı % 45.6 olmuş.
Uzun lafın kısası, vergi almadığı. kendisine kaynak ya-
ratmayı savsakladığı için kolayı seçip borçlanan devlet,
son dokuz ayda toplarJığı verginin yaklaşık yarısını faiz
olarak bir avuç insana ödemiş. Bu oranın hızla yüksel-
mesi, borç sarmalının gittikçe büyüdüğünü gösteriyor.
Osmanh'dan bu yana en vahim borç sarmalını yaşıyo-
ruz. Devleti onarıp güçlendirmedikçe sarmalın çözül-
meyeceğini bilmemiz gerekiyor. Siz bakmayın "Saadet
zincırıni kırdık" edebiyatına. Zincirin dik alası son dokuz
ay içinde oluştu. Hazine'nin her gün ihale kovalaması, bu
zincire yeni halkalar ekliyor. Devlete doğrudan kaynak
yaratacak reformları savsakladığımız ölçüde borç sar-
malı boynumuza daha da dolaşacak. Sarmalı kırmazsak
modern bir "Muharrem Kararnamesi"r\'\r\ bir gün kapımı-
za dayanacağı açık. Ondan sonrası da bıldiğimiz hikaye
zaten.
Emlak Bankası güvencesinde difediğiniz krediyi
seçin, isteklerinizi hemen gerçekleştirin.
• Taşıt Kredisi
• İkinci El Taşıt Kredisi
• Evlilik Kredisi
• Tüketici Kredisi
• Üretici Kredisi
• Universite Harç Kredisi
Toplu paraya ihtiyacınız olan her alanda
Emlak Bankası'nın "Bireysel Kredileri" hep
yanınızda! "Bireysel Krediler"in başvurusu kolay,
uygulaması beklemesizdir.
EMLAK BANKASI 1
ŞİŞLİ BELEDİYE
BAŞKANLIGI'NDAN
DUYURU
ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI ile SOSKO Moda İş
Merkezi maliklerinin müştereken yaptıracakları
Meşrutiyet Mah. 154 pafta, 941 ada, 119 sayılı
parsel üzerinde 2000 araç kapasiteli, 45.000 m
2
toplam inşaat alanını kapsayan katlı otopark ve
müştemilatı (dükkânları) inşaat)/ YAP-İŞLET-DEVRET
modeli ile yaptırılacaktır.
İstekli firmalann, 15 gün içerisinde ŞişU Belediye
Başkanlığı'na müracaatları ilanen rica olunur.
BUgi için: (0-212) 272 20 30'dan Teknik Başkan
Yardımcısı Sn. İbrahim Kosar.